02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÜUMHUKİÜCT 31 Ocak 1954 Resimli Romanımız I Y M M ; G E O R X G E S İ M E H Liman Ciııayeti POi/S, MSA8ADA ŞÜPHİLİ BlR ADjAM YOK. Ol. BU KAJf'ANM £S#A RINI BAKIN.. ECZAC1 tAOEHTE STRÎŞİH YARIM SAAT Ö'NCE KONULMUŞ. Cumhur Başkanımız dün Washington'dan ayrıldı Ba$tarafı 1 tncı sahıfede CeUl Bayar GMT «yarile «ast J 17.58 de trenle Princeton ıst»syonuna geimış ve bir kaç dakika ı sonra otamobill» Princetan Üni I versıtesıne hareket etmiştir. Cumhur Başkanı istasyonda Üniveraite Eektoru adına yardımcısı Albay E Fox tarafından karşılanmıştır. Cumhur Başkanı Celâl Bayar re refakatindekıler 12 otomobilden muteşekkil bb kaüleylt * a t 18.18 de (GMT) üniversiteye gebnisler ve Rektdr tarafından karşılaıuniflardırCumhur Başkanımız Bayar jerefine Umversite Rektörü taranndtn bır oğle yemegi verilmistir. Ziy«fette Rektör bir konuşma yapmıt ve ezcumle demiştir ki: cAmerıka lle Turkıye aynı ideallere ve hükumet şeklıne sadakaün teşkil ettığı bağlardan aynı hazzı Huyabilirler Sızi gururlu bir milletin sadık ve muktedir Uderlerl olarak karsıhvoruz * Zıvafeti muteakıb Üniversite kü•ubhanesı gezılmiştir. Kütübhanede Bavara Prıceton'da Ortadoğu kulturunu tetkık edenlerın istıfadelerine drzedılmiş bulunan eserler gostenlmıştır Cumhur Bajkanımız ÜnlverîJteden saat 18 de (Türkive saatile 2S) avrılmış v e bır saat sonra Türkive Eaatile 24 te New York'a vasl olmuş hararetle kaışılanmıstır. Cunihur Başkanımınn konuşması VVashıngton, 30 Ca.a.) Dün akşam Cumhur Başkanı Celâl Bayar. Başkan Eısenhovver şerefine verdigı ziyafette türkçe olarak aşağıdakı konuşmayı yapmış ve bu konuşma sonra ingilizceye çevrilmıştır: «Bay Başkan, bayanlar, baylar. Sia ve Bayan Eısenhower'i bu elçılık bınasında karşüamakla bahtiyarun Bu çok yıllar askeri ve siyasî sahada dunvanın umurnl dıkkatını uzerıne çeken zaüâlınız şimdı buyuk nulletınızın size gostermis oldugu en yuksek mes'ulıyet mevkiıne seçihnek suretil* yenı bir geref kazanmış bulunuyorsunuz. Turk mılleti. banş re güvenlıği gagiamak ıçın gayret sarfedilea bu muşkül anlarda, rain gibi muzaffer vs şerefli bir generalin *t teerübeli bir devlet adamının. büyuk tarihl raes'uliyetler deruhtt ttmiş elao Amerikan dejnokrasisınln başına gelüğini öğreomeklt büyük b'r memnunluk duymaktadır, Atom enerjisinin insanlığın refah ve sağlığı hizmetinde, mılletler arası bir şekilde kullaıulması yolundaki âlicenabane t>lr1ifınixi tninnetlt eğrenırus bulunuyoruzHür dünyanın iyi niyetinın en şüphe götürmez bir delili olan ve yeni bir devir açan bu teklinn nebcesi her n* olursa olsun, tarih memkketinizden ve zabâlinızden bu yuksek gayretınızden dolayı daima sitayışl* bansedecektir. Bu kıymetli ve insanca teşebbüs ba?hca gavesı barıçın müdafaası olan Cumhur Başkanımız CelâJ Bayar (okla gosterilen) Washinjcton havı alanuıda merasiaric karsılanırken <Türklyed« nejrl hakkı g&zet«mıze »ıddır) Dörtler, yarın gizR Diplomaflar arasında bir içtima yapacaklâr müzakere Baştarafı 1 inct lahıfede sunda mutabık kalmışlardır. ! Dulles dün ıkşam Molotov'la beraber yemek yemıştir. Dış İşleri Bakatlannın refakatinde bjlunanlar John Foster Dulles ile Moiotov'un atom enerjisi meselesi hakkında yapacaklan görüşmenin tarihini bu yemek esnasında tesbıt eteüs olduklannı •öylemişlerdir. Amerikan resml jahsiyetlerınin arladıklanna göre Dulles ve Molotov daha zıyada atom müzakerelerinin hangi tarihte, ne şekilde, hangi memleketlerın ıştiraki ile ve Birleşmı» Milletlerin çerçevesi dahilkıde mi yoksa müstakillen nu yapılacağını göriışeceklerdir. Bu sahsiyetlere göre iki Bakan arasuıdaki görüşmelerd« atom enerjissnın, Başkan Ei»enhower'in teklif ettiği gibi Mületleraran bir bırliğe tevdı edılmesi ile alâkalı meselenin esasına girilmiyecektir. Dört Bakanm Hk gizli topiantisı Berlin 30 (a a ) Dört Dış İşleri Bakanının llk gizli toplant'!arı pazartesi günü yapılacaktır. Prensip itibarile dört Bakanm yanmda tercümanlanndan başka kimse bulunmıyaeakiır, Ancak öğrenildiğine ı gör» mürakereler î'asında m«";ai | arkadaşlarını da çağırabildeceklerdir. Ba;taraf\ 1 inci sdhıjedt yardımcısı Henry Byroadt ile bir buçuk saat süren bir görüsme yapmışlardır. Gerek Turk temsilcilett ve gerekse Dış İşleri Bakanhğl görü?me hakkmda her hangi bir şey söylemeğı reddetmişlerdir. Yabancı Sermayeyi Teşvîk Kanunanun akisleri NewYork, 30 (a.a) Dıs lsleri Bakanlığı Orta ve YakınDoğu İşleri Müdür vekıli Stephen Dorsey, OrtaDoğu Amerikan Dostlan Konferansında Türkiyeden sıtavişle bahsetmiş, «Bu mem leket ıktısadî ve içtimaî ilerleme sahasında muvaifakıyetin sembolüdür» demiştirBirleşik Amerika ile OrtaDoSu memleketleri arasında iktısadî ışbirhğınden bahseden Dorsey, şunlan söylemıştir: « Türk Amerikan iktısadS işbirlıği evvelce pek mahdud bir sahaya inhisar ederken son yıllar zarf.nda sur'atle inkişal etmişürBugün Türkiyeye yatınlan Amerikan sermavesi 300.000.000 dolara yaklaşmaktadır. behrtmiî ve demiştir ki: «Kanadalılar beni davet etmek hususunda büyük bir nezaket gösterdiler. Fakat benim ziyaret programım. Kanadah resml sahsyetlerin hazırladıklan, bu ziyareti şımdi tahakkuk ettirmek imkânını vermedı.» Çalışma Keolisinin 15 şubatta görüşeceği miihim meseleler federasyonla 3 konfederasyon lcra komitesinin de ıştirakıle 30 isveren, 30 işçl temsilcisi bu toplantıya davet edılmiştir. Dığer taraftan İstanbul ve Ankara Üniversitelerinden de üçer profesör müşahid olarak davetlıdır. I 15 şubatta toplanacak olan Çaışma Meclısınin müzakere edeceği mevzular ju şekılde tesbit edılmiştir: 1 îş akdinin feshi mevzuunun ışçi ve işverenler noktai nazanndan ortay» koyduğu meseleler, 2 Kollektif mukaveleler ve bu mukavelelerin çalışma hayat>mızda sağlıyacağı neticeler, 3 Asgarî ücret mefhumu vt asgarl ücret tesbiti. Bu arada sunu da bildirmek ısterim ki tekstıl ve tütun sahalarında Bakanlıkça asgari ücret tatbiki için gerekli hazulıklar yapılmıştır ve buna yakında başlanacaktır. 4 İş kanununun işçi sayısına veya is. kollarına göre tatbikat sahaları. Diğpr taraftan Deniz İş Kanunu Calışma Komısyonundan çıkmış ve Meclise tevdi edilmiştir. Tanm Iş kanunu da hazırlanmaktadır. 5 Sendıkalar kanununun tatbikab ve sendıka idarecilerinin İŞ emniyeti, 6 Mahiyet itibarile bazı hususıyetler arzeden işlerin müddetleri, 7 İşçilerin iş yerlerinde iş ka Bajtaraft 1 Inci sah'fed« zalan ile meçîek hastalıklanna karşı korunmaları mevzuunda lşçı ve işverenlerin karşılıklı »niaşmaları, 8 Yıllık ücretli ızm mevzu•jnda yapılan hazulıklann anahtarlan, Meclis. bütün bu mevzulan S ayn komısyon halınde inceleyecektir. Çaiışma Meclisi toplantısının gerek i? ve gerekse sosjal hayatımız için faydah neticeleri olacağına inanıyonım.» Müteakıben, HajTeddin Erkmen, gazetecilerin Çahşma Meclisi hakkmdaki sorularını cevahlarıdırmış ve Çalışma Bakanhğı tarafuıdan ehemmıyetle ele a'ınan kredih mesken ınşaatı mevzuuna geçerek şoyle demıştir: c Evvelce de memnunlyetlt bıldırdığiniz gibi. mesken kred'leri 1954 yıh başuıdan ıtıbaren yüzde 4 e ındin'.miş bulunmaktadır. Dığer taraftan evvelce yapılmı? olan kredıler ıçm de 1954 ten itibaren yüzde 4 üzerınden faız yürütülecektir. Beledıye meclislerince ucuy ev sahaian olarak tesbıt edılen ycrlerın sendıka kooperatıflerıne ve dığer kooperatıflere satişlan için gerekli, bir aylık teklif alma 3 haftalık da satış ilânı müddeti, yani cem'an 52 günlük zaman U7un görüldüğünden, bunun 3 haftaya indinlmesme ve bu suretle nrmmelelerin daha çabuk ikmaJinin t«minine çalışılacaktır » Cumhur Başkitt Bayara Washington jehrinin anahun verildiktea lonra Amenkan dış polıtikasmm t«n«lıni teşkil edcn manevj prensiplarin kuvvetmı dünyanm nazannda bır defa daha isbat etmiştir. Ruhlanmızdakı barış aşkı n» kadar hararetli olursa olsun, milletlerarası münasebctlerc bir gö» atmak, hür dunyanın barıçı temin hususunda kaydettıği başanların henüz bıze bu hedefe varmak için sarfedılen gayretleri gev$etmem«miz ımkânını vermekten pek uzak olduğunu ısbat etmeğe kâfi gelecektır. Dunyada huzursuzluğa sesebeb olan muşkullerin biri için dahj henuz bır çarc bulunamanuftır. jft varmif olan Amerikan halkı, Türk miiletinde her hususta guvenebileceğı sadık bir dost bulduğuna inanabilir. Türk evlâdlan hak ve hürriyebn tembolü olan Birleşmıj Mılletler bayrağı altında, Amerikan çocukları ile omuz omza aynı ideal ugrunda savaşmış v« muktedir bir kumandanın emırleri U« efsanevl hareketler başarmıştır. Turkıye hududlanndakl karakollann biruua üstund* junlar yazılıdır: «Biz Türkler milletimizle iftihar ederiz ve uğrunda ölmeğe hazmz.» Bu tözler Türk halkının hayata ne gözle baktığını çok iyi ifade etmektedir. Sayın Başkan, kadehimi sızin ve Bayan Eisenhower'ın sıhhatme ve Amerikan mılletının refahına kaldınyorum» diddir. Bu dostluk bağlan kuwetl*ndlğı nisbette, hur dünyada birlık husule gelecektir. Hepırais biliyoru* ki birlıkten kuvvet dojar, tefrikten ise zaaf v« çokıintüBirleşik Amerika bu dünyada daima dost aramışür v» her raman dost aramaya devam edecektir. Bu memleket, dostluklan Insanı yükselten vasıfları dediğımi» şu kıymetlerile ölçecektir Cesareü, kendıni feda ebnek iktidan, sonuna kadar dostunun yanında dayanmaya hazır olması . Ces«ret, tahammül vt kahramanhk. Biz Türkiye llt olan doctluğumuzu işte bu kehmeler vt vasıflarla o kadar yüksek bir »ekildt kıymetlendırmiş bulunuyonır Biı Turkiyeyi bulduk .. Koredekı harb sahalarında denedık... Çunkfl oğullanmız, aralanndan bu çoklannın omuz omza dövüşmüı olduğu o topraklarda, beraber gomülmuf bulunuyor. Biı Turkiyeyi bır cesaret, kahramanhk vt tahammül gostermesmi bılen bır millet olarak görduk. Bu kıymetlerin mOştereken kabulile kurulmuş ve ıdame ettirilmiş olan bu nevıden dostluk için daıma ıki şey daha mevcuddur. İtimad ve iman. Bu akşam burada bulunduğum yerde, zıhnımde her hangı bir tereddüd perdesı olmaksızm sızlere, eğer bütun hür dunya, Türkıye ile Amerikayı bırleştiren tarzda bir dostlukla bağlanabüecek olursa, burada bu mukellef sofra başında otururken bırbınmızden yukkızı ölum hahnde hasta da ona pek acıyorum. Bir genc kızın gürleyıp gıtmesı insanı yakmaz mı, a Madam? Jozefino Vakıft acınacak bir şey. Hastahğı neymi^? Râkım Genclerin hastahğı nt olur? Malum a ince hastalık! Jozefino Vah zavallı kızcağız vah' Vallahi acıdun. Râkım Hele benim nt kadar acıdığımı mümkun değil tasavvur edemezsiniz. Adeta kızcağızla kardeş gibi geçinirdık. Jozefino Canım daha şimdiden kızı ölmüş sayıp da yanmtk lâzım gelmez ya İnşallah bir sey olmaz da kalkar. Râkım Evet! Babasına böyle tesellilen bız de verdik. Her ne ise. Bizim bugünkü elemlerimizın bırisi işte bu. Birisı de Felâtun Bey meselesi. Jozefino Bu Felâtun Bey kimdir ki meselesi ne o'duğunu anlıyaJım. Râkım Vay, Felâtun Beyin kdm olduğunu bihniyor musun? Jozefino Sen ona dair hiç bir şey söylemedin. Râkım Söylemege lürum görmedim de onun için. Zira Felâtun Beyi Beyoğlunda tanımıyan kalmamıştır ki. Jozefino Haaa, anladım, anladım. ?u Platon Bey değil mi? Râkım Evet, işte o1 Onun türkçt ismi Felâtun veya Eflâtun, frenk çtai Platon'dur. Bu şartlar altında, bir taraftan sulhu temine çahşırken, dijer t«raftan büyük bır teyakkuzl» müdafaa gücümürü arthrmak lorundayız Neticede inaanhğı her türlü tehdıd vt tehlıkeden uzak hür bir hayata kavuşturacak olan cımnkabele<4 han mlhunu temin «<kc«ğimiM Bundan tonra Başkan Eıspnhoınanıyorum. wer yu mukabelede bulunmuştur: fEkselânsınız, Bayan Bayar vt Hakıkatleri kavramasmı W!«B memleketler için bu gayeye azim arkadaşlanrn. Çok «eki ve çok hürmet ettiile yurumek bır vanfedir. Turkıye Cumhunyetini ilân et fim bir hocam, bır gun bana hatığımız gündenberi, biı Türkler yatın arkadaşlıktan ıbaret oldu«Yurdda sulh cihanda sulh» pren ğunu »öylemışti. Gerçekten, insıpıne sadık kaldık ve mütecavi sanlar ve cemiyetler arasında teesu tecavuzün eezasız kalmıyacağı süs eden dostluklar hayatı değernı isbat edecek, dünya vatandaş lendirmektedirlanna kjskançlık ve ihtırastan uBugün dünyada. bir hür dünzak kalmayı bğretecek milletlerara ya, bir de bunun karşısında dıkaı bu teşekkülun kurulmasını tatdrler tarafından ıdare edılen müstakbel harblerin onlenmesi demirperde gerısı vardır. için yegâne çare bildik. Hür dünya, birbınne do^tlukla Harbın en çetın yülarında dün bağlanmıştır. Demirperde eerisınvava büyükluk ve idealizm bme deki rabıta ıse kuvvet veva teh çekinmek İçin nasıl hıç bir sebeb | bulunmuyorsa, demirperde arkasındaki memleketten de korkmamıx için o taman hıç bir sebeb kalmıyacagıru söylüyorum (Alki|lar). Bu »ebebden, Cumhur Başkanı Bayar, ratıâünize, bu akşam toplanmıs bulunan vatandaşlanmın, bu memleketın hükumet mer kezmi ziyaret eden bır devlet başkanına borclu bulunulan nezaket ıcablanndan daha fazla bır şey ifade etmemı istıyeceklerine emınım Bu vatandaşlarım. sıze ve ziyaretinize, iki memlekebmız arasında mevcud olan dostluğun bir sembolü olarak kıymet verdiğimiri ifadey» çabşmamı istiyeceklerdir. Ziyaretinizi bize bu dünyada her çeyden de derin bir şey getirdiği için kıymet veriyoruz. Bu da hakikf dostluktur. Ve müsaadenizlt kadehlerimizi size, Bayan Bayara vt Türkiyeye kaldınyoruz. Türkiyeye yardrnı Washington 30 (a a.) Birleşik Amenka âyan meclısi ilerı gelen cumhuriyetçi liderlerınden bırı bugün beyanatta bulunarak gelecek yıla aid yabancı memleketlere yardım tahsısatı kongreye sunulduğu zaman, dığer bir çok memleketlere yapılan yardımlarda ciddt kesintiler olacağı halde Türkiyenin bu hususta gayet iyi bir durumda bulunduğunu söylemiştir. Beyanaü veren âyan üyesi Homer Ferguson, Türk yenin Birleşik Amerikadan geçmişte gördüğü yar dımlan diirüst ve çok iyi bir şeki'de kullanmış olması neticesinde kongrenin itimad ve ıtibannı kazan mış olduğunu ilfive etmif ve demişür ki: Cumhur Başkanı Bayara... Te ı Başkan Eisenhower'in Tfirki ev sahibenıt.» yeye yapılan yardun için istiyeceği Bayar Kanadaya gitmiyor her şey kongre tarafından çok haNew York 30 (ajı.) Cumhur raretli mukabele görecektir» Başkanı Celâl Bayar bugün PrinNewYork Times'in yansı ceton Üniversitesinde şerefine veNewYork. 30 (A.P.) Newrilen öğle yemeginden =onra basm Yorks Times gazetesi bugünku mamensublarile kısa bir müddet konuşmuş ve kenrlilerine Washıngton kalesinde Türkiye Cumhur Başda Başkan ve Bayan Eisenhower'in kanı Celâl Bayarın dün Amerigösterdikleri misafirperverlikten kan Kongresmde söylemiş olduğu vt şöyle fevkalâde mütehassis kaldıklarını nutku yorumlamakta demektedir ifade ile şöyie demistir: «Türkiye Cumhur Başkanı Ce «Başkan Eısenhower ve refikası ile bir aile samımiyetıle go lâl Bayann dün Kongrenin müşterek oturumunda söylediği njıtriıstük » söîler Cumhur Başkanı Celâl Bayar kun ihtiva ettiği mantıkî bundan sonra Kanadayı ziyaret ede bütün OrtaDoğuya ve bilhass» mıveceğinden dtıvdu&ıı iizıintüvu Hindıstana bir mizan olmahdır.» Jozehno O bır tiyatrocu nazende Ee Hotel (G) de prenslik taslamakta idi. Hattâ kendi familyası Evronos sülâlesinden indiğinden bahsederek asilzadelik dava ederdi. Râkım Asilzadelik dava tttığini bilmem, velev ki etsin. Bizim memlekette hamdolsun bu esaret yoktur. Jozefino Eyy, t Beyefendinin nesine acıyorsun? Râkım Paralan tüketmiş de onun için! Jozefino Vah benim çocuk Râkuncığjm vah! A oğul, dunyanın her budalasına acımak senin vazifen mı? Platon Bey çocuk değildi ya? Halbukı Beyoğlunda onun paraları tüketeceğini çocuklar da anlanuştı. Râkım Ama ben ona acunm Jozefino, zira nt kadar olsa arkadaşımdı. Jozefino Ben inanmam ki o adam senin arkadaş.ın olsun, zira senin arkadaşın olsaydı, mutlaka senin akıl ve hikmetinden müstefid olurdu. Biz haber almakta Idik ya, Madmazel Poligny yahıız kendi hesabına Fransaya elli bin franktan ziyade poliçe göndermiş. Kendi âgığını oyunda yendırip paralara ortak olan metresie yaşamanın nihayeti budur. Nerde bir yankesıci varsaon u kont veyahud baron diye Platona takdim eder, derhal kumara sevkeyler ve bunlar kendi â^ığından ne kazanırsa hanuneiendı dt ortak olurdu. Râkım (Teessiıfle) Sana bu y s5yliyeyim mi, Jozefino? Sizuı bu Avrupanın fenalan iyilerinden p«k çok Eiyade. Jozefino Ona şüph» mi ister. Lâkin bunu da bil ki, tizin bu Iatanbulun budalalan akıllılarından pek çok ziyade. İşittiğime gört o Platon Beyjı üç, dört yiiz bin frank sermayesi varnuş. Bu sermayenin iradı ile üç dört yüz bin aene ömru olsa gene bir bey olarak yagıyabilirdi. Bu parayı kendisine babası bırakmış. O da kendisini harcetmeğe memur etmiş. Bakalım Beyefendimizin üç, dört yüz kuruş kazanmak kudreti var mıydı? Râkım Ne gezer? Jozefino Gördün mü bir kere! Insan para harceder ama para kazanmağa kudreti olur ve daha âlâsâ para kazanmağa başlar da öyle harceder. Para kazanmağa başlar da harceder dediğimin aebebi şudur ki, ban adamlar kendilerinin para kazanmağa muktedir bir hünerli insaa olduğunu zannederler ise de, bu zan. ellerindeki servetin bitmediği hakkında olan zanlan gibidir. Sen de gencsin, hem senin hunerin. senin marifetin kazandınyordu. Sen niçin onun gibi yapmadın? Râkım (Garib bir tebessümle yavaşça) Beni de sen baştan çıkarmadın mı? (Arkası var) Kıbrıs Başpapazı faaliyefte Cumhunyet'in Tefrikası: 3 2 EFLATUN BEYve RAKIM EFENDİ •yei'ZGLfl• •• A H M E t MITHAT EFENDİ BugunkU dllc «evlren. HASAN AlJ YUCBL Baştarafı 1 inct sahifede Baştarafı 1 inct sa Makarios tarafından Rum basl Wymann, halefi General Kendall, nının son günlerdeki neşriyatı Türk ve Yunan generalleri, NATO şrmdiye kadar gizli tutulan Yunan Kurmay Başkanı General Mason Hükumeti Makarios ijbirliğini bulunmuşlardır. Türkiyeden ayrılışı dolayısik, açıkça göstermektedir. Bu gazeteler Kıbnsın Yunanis General Wymann şunlan söylenuştana ilhakına şiddetle muhalefet ür. cKorede kolordu komutanı eden Türklere artık bır gün meselesi olan ilhaka muhalefetten vaz iken Turk askerlerile beraber çargeçmelerini yazmakta ve ilhaktan , pışmanuı hatırasını ve NATO kosonra. şimdikinden daha mesud ve mutanı olarak Turkiyede buhmduğum zaman zarfmda da Türk vt müreffeh yaşayacaklaruıa dair teYunan idarecilerile beraber yaratminat vermektedirlermağa muvaffak olduğumuz işbirliDiğer Uraftan Komünist (Akel) ğinin heyecanmı asla unutamıyacaPartısinin organı olan AES (Millî ğım. Bu guzel şehirde NATO kaKurtuluf Koalısyonu) teşkılâtı rargâhınin ilk kuruluşundan itıbakendi kendıni dağıtmış ve onun ren Izmirlılerin göstermiş olduğu yenne, ideolojısi, mılhyetı ne o yakmlık ve sempatik anlayıştan ölursa olsun bütün Kıbnslılan bir türfl bilhassa teşekkür ederim. Buçatı altında toplamak gayesıle radaki çalışmam benim için ilham, «Birleşmiş Millî Hareket Cephesi» mazhariyet ve şeref kaynağı oladh yeni bır teşekkül sahneye çık muştur. Dünyanm hiç bir yerınde nuştır. Yeni kurulan fBirleşmış sivil halk, savunma yükünü ordu Millî Hareket Cephesi» çıkardığı ile beraber Türkiyedeki kadar tam bir beyannamede !memlekeüni, e paylaşrramıştır. Beni en fazla tesir vini, çocuklannı seven ve millî e altında bırakan şey. bütün Turk ve mellenn daha sur'atle tahakkuku Yunanlılann NATO'nun gayretleri nu istiyen her Kıbnslıyı» kendi için gösterdikleri sonsuz derecedeki saflannda birleşmeğe davet etmek yardım olmuştur. Vatandaşlık mesuhvetlerinın bu kadar müsavi olatedir. Bu cümleden olarak Kıbrıs rak kabul edilmesi hür dünyavı Türklerinin de gerek Rum (Akel) muhafaza etmek azminin en canlı partisint ve gerekse yeni teşkilâ bir misalidir.» ta girmeleri için komünist basın General Wymann, yann saat 9 hararetli neşriyat yapmaktadu. da Cumaovası hava alan'ndan, beKıbru Türkleri ise, kotoünist raberinde eşi olduğu halde 4 molerin davetlerint vt Makariosçula törlü hususl uçağile Amerikaya nn vaadlerint kulak aamamakta hareket edecektir. dırlar. Safîye Aylanm bir tavzlhi Gnl. Wymann bugün İzmirden ayrılıyor Mısırda dehşet verici bir Iren kazası Işte Râkım boyle bır . . değil, ağlıyabıldi. Cen'ın hastakgından dolayı iki Hanıya o işıne gücüne asla halel türlu elem ıçınde evıne geldı ltx, O vermeyıp kronometre saat gıhı ışakşam çenelerıni bıçak ıçmıyaıak, lemekte olan Râkım? Ertesı gunu hattâ yemek de yemeğe mukts'Lı nereye gıdeceğını, ne edeceğinı «aoknadı. Efendisınin şu ıstırabîı hili suarak1 «Şimdi giyinirım, şımdı Cananı da son derecede mustarib kalkarım, şundı gıdenm; fakat neetmişti Ancak bu gecekı hal. her reye gıtmelı, ne ış gormeli? diye ramankıne kıyas olunamıyacağın ıkindıyı evınde edıp akşamı da odan zavallı kızcağız bır tek kelıme rada çıkarmağa mecbur oldu. Saat söylemege muktedir olmayıp Pâ onu geçtıkten sonra Jozefino nun kımın karşısında boyuncuğunu bu ziyafetı akşamından kalma yarım kup kaldı. buılik rakıdan biraz çıkartıp içmeğe O gece Râkımın sigara, kahve başladı. Cananı da pıyanoya oturtvesaıre haklonda verdıği emırler, muş ıse de kızcağız efendisınde âdeta şimdı bu mazlumun kajrnı neşe gormeyince kendısi de neşlene dbkerek henüz bıçağını sılmekte meyip çaldığından öyle bir lezzet bulunan yenıçerı zorbasımn ağzın almazdı. dan çıkayormuşçasuıa bır hiddatle Derken Jozefino gelmesin mi? çıkardı. Onun ıçın Canan, bu fev Meğer o gün ders gunu ımiş Râkalâfle hale ağl?mak mı veyahud kım kendisını karşıladı Karı gayet sğbr.ıamak nu lâzım geleceğinde §en, hattâ şuhmeşreb olduğundan çaşırıp herkes yattıktan sonra kendi bin tebcssumler, bın işvelerle gerek içinde bol bol ve kana k u a Râkıma ve gerek Canana sei&m vtr mışti. İkisi de Jozefino'nun selâmını pek söğuk bir mukabele ile aldılar. Jozefino şaştı kaldı. Bu soğuk muameleye hiç bir mana veremedi. Jozefino O ne? Ben bu saadetle dolu olan evi bu akşam pek kederli görüyorum. Hayırdır inşallah1 Râkım Hayu! Hamdolsun hiç bir kederimiz yoktur. Jozefino Diliniz yüreğinızdeki ştyı soylemiyor. Korkarım Canan, senin canını sıktl. Canan (Korkusundan titriyerek) Hayır Madam! Ben hiç bir şey yapmadım' Râkım Hıç Canan benim eanımı sıkar mı* Bu lâkırdıyı ben söy lemiş olsam sen inanmsmalısın. Jozefino Öyle olmak lâzım geieceğini bilirim. Fakat bugun sizde mutlaka bir hal var. Rlkım Yok değil, var] Haniya Mr. Ziklas yok mu? İgte onun bü Baştarafı 1 inci sahıfeıitt trende bulunan Cumhur Başkanı Hacı Nagibi alkışlamak içm hat boyuna dökülen büyük bir kalabalığı biçerek geçmiştir. Basın haber lerine göre 42 kişi öbnüştür Çok sayıda yarah vardır. Kafrelzayad bir endüstri şehri olup Kahire vt Iskenderiyenin tam ortasmdadır. Basın haberlerine göre, hâdis» şu şekilde eereyan etmiştir: Nagib, Cumhur Baskankğı hususf trenıle, Kafrelzayada vamuştır. Cumhur Başkanı dün büyük bir yangm neticesınde kısmen harab olan küçük Kalisiddiyar köyüne gitmekteydiHusust tren Kafrelzayad istasyonunda durmuş, halk, her an bir ekspres katarmın gelmesi beklenil d;ğinden bihabeT. demiryoluna çık mıştır Büyük kalabalık, Nagibi alkıslar ve «vaşa> diye bağınrken, kendi güniltüsünden yolcu katarının '«tasvora yaklaştığını duymamıştır. Makinist. trenhı hızım kesemeden katar kalabalık arasına dalmısür. Qiger bir hatU Ses aanatkârı Safi>e Aylanm, bir raO^. <3et evvel Bebekte lşlenen blr elnayetto dunısMsınd» şahld olarak dlnlendi. ğıni yazmıştık. Safiye Ayl» düu M a gondedığı mektubda şoyie demektcdtr: «Clnayettn ljlenditı gece otomobt, llmle Boğazdan dönerken Bebekt* Mı adamm yerd» yattğını gordük vt &ar, dık. Vak1» yerlne bu «ırada gelen m. bıta memurlarına, yaralıyı hastanert gotunnek Uıere ctomobiie lhtlyad»n olup obnAdıgmı aordurdum. Eg«r ri. s*ydı ben bir başkavasıta llc yoluma devam edecektim. Clnayet etrafınd» bentaı gördtlâiTm ve b!ldlâlm bundan tbarettir T« mahkemede de bunu aftr. ] ledim » Mcrfaum emekll mbaylardan mantta. turacı Hacı Kvub Eygl «fl rt Deç«at Dr. Kulakçı Rnin Bugıt İle Stdıka Tuncel v* Yd Sb. L> oiiılu »grenrll». rinden manlfaturacı Zly» Eyglnia kt> idk vahdeleri J0.119M cumartesi gecesl Hakkin n * . raetıne kavusmujtur Canaz««l bupln ogle namazını muteakıb Kasımpas» CRmiikebırden kaldırılarak Kulaksıt kabristanına defnedıiecektlr. Mevl» «an! gani rahmet eyllye. adına njin ACI BlR KAYIB ZEHRA EYGt Cumhur Bajkanmiu trenlnc biı s»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear