14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 Ocak 1954 FENNÎ BAHİSLER J MEVLID Eski Hicaı Vallsl İsmaü H»kkl p«*a kızı İtalyan güreş millî takımının maglar Roma, 28 (SHA) İtalyan Güreş Federasyonu. serbest ve grekoromen milli takunlarvnı tesbıt etmek için hazırlıkiara başlamıştır31 ocakta Fransada yapılacak elemeler neticesinde milli formayı givmeğe namzed olanlar belli olacaktır. İtalyan Güreş Federasyonu. millî takımlannı tesbit edip çahşmağa başladıktan sonra senenin millî karşılaşmalarına sıra gelecektir. İtalyan grekoromencileri ilk karşılaftnalanru şubat sonlarında İspanya üe yapacaklardir. İspanyollar grekoromende çok zayıf olduklarından muhtemelen Italyanlar yeni yetişen güreşçilerinden müteçekkil bir takımla bu müsaba'olara çıkacaklardırİspanya karşılaşmasından sonra İtalyanlan Bulgar güreşçileri beklemektedir. Karfilaşmanın tarihi kat'i surette belli olmamış ise de mart ortalannda yapılması pek j ınuhtemeldir. Grekoromen millî takımı bu güreşleri yaparken 22 ilâ 25 mayıs ortasmda Tokyoda yapılacak dünya serbest güreş şampiyonasır.a katılacak İtalya serbest güreş takımı da bu büyük imtihana gırmeden önce bir kaç millî karşılaşma ile pişirilecektir Serbest güreş takımının yapacağı milli temaslar henüz kat'i surette belli olmuş değilse de muhtemelen bu karşılaşmalar Türk, Fransız, Finlandiya, Bulgaristan ve İsveç milli takımlarile olacaktır. Düşük sühunetîn însan üzerindeki tesiri Yazan: Rıdvan Tezel Son zatnanlarda düşük suhunetleiin insanıar üzerindeki tesırlerinin ne olduğu tetkik edilmeğe başlanraıstır. Bundan bir müddet evvel aynı sütunlarda, «düşük suhunetler ürerinde yapılan araştırmalar» mev rulu bir yazı yazmış, S0 C° gibi | düşük suhunetli arastırma lâboratuvarlarmda, muhtelif silâh ve askerî malzemenin ne gibi karakterler iktisab edeceğini incelediklerini bahis mevzuu etmiş.tik. Suhuneti sun'î bir şekilde düşürülen bu lâboratuvarlarda yapılan tetkiklerden ne gibi neticeler alındığını, pek tabiî olarak, teferıuatile bîlmiyoruz. Ancak müstakbel bır dünya savaşının kutublar nahiyesinde olacağı hakkındaki kanaatleri de burada kaydettikten sonra, Alaskahlardan, vücude getirilrnis, olan savaş birliklerile, Amerikanın simal bölgesinde kilometrelerce imtidad edcn otomatık radar tesıslerine, milyonlar harcandığını da, bu gayretleri teyid eder mahiyette bir haber olarak ilâve etmeyi lüzumlu görmekteyız, Oyle anlaşıhyor ki, harb malzemesinden sonra sıra insanlara gelmiş bulunuyor. Alaîkada suhunetin 34 C° ve ve hattâ 51 C° civarında olduğu malumdur. Bu suhunetlerde, evvelâ insanların donmasından korkulmaktadır. İddia edildiğine göre, buralarda kapı komfulannı dahi ziyaret ederken, âdeta uzak mesafeîere gidilecekmis, gibi giyinmek icab etmektedir. Geyik derisinden yapılmış esvablar bu maksada çok elverişlidir Çok kalin esvablar giyilmesine rağmen terlemek, bu mıntakalarda çok teh likelidir. Zira, ter, derhal donarak, buzdan bir fanile halini alıvermektedır. 50 C° de, motörlü vasıtalann istimali de bir mesele teşkil etmektedir. Evvelâ, bu kadar düşük suhunete dayanıklı makine yağlannın kullamlması lâzım geljyor. Bu kadar düşük suhunetler için hazırlanmasına rağmen bir çok makine yağlannın yan donmus hale geldikleri de müşahede edilmiştir Gcne bu suhunetlerde, otomobil lâstikleri, cam gibi kınlabilmcktedir. Bu itibarla, kışın bu bölgelerde bir çok faaliyetler, bilmecburiye durmaktadır. Nakledildiğine göre Fairbanks şehrinde yanan bir binayı söndürmek üzere, itfaiye teşkilâtı vaktinde yetişmis, fakat hortumdan çıksn su. yanan binaya gelinceye kadar dinduöu için, yangını söndürmek bir hayli müşkülât arzetmiştir. Bütün bu müşahedeler kışın, harekâtın imkânsız olduğunu gösteriyor. Gerçi, arastırma lâboratuvarlarında, sıcak tutacak giyim eşyası üzerinde araştırmalar yapıldığına işaret edilmekte ise de almacak tedbirlerin ne olduğu hakkmda yapılmış bir açıklamaya tesadüf edemediğimizi de ilâve etmek isteriz. Böyle düşük suhunetleri tecrid edecek malzeme bulunmuş olsa bile, burun delîkleri, donan su buharile buz tutmaktadır. Kısa bir zamanda kirpikler, buz tutacağından göz kapaklarmı acık tutabilmek bile bir hayli güçlük arzetmektedir. EMİRE MİHRİCİHAN TOKATLIGİL'in vefatmın senet devriyesine müsadif 31 ocak 1954 pazar günü aziı ruhuna .thaf edilmek üzere Şişli CamMnde Hafız Kemal Beceb, Hafız Bahri, Hafız Zekl. Hafız Şükrü. Hafız Cevdet, Tev|ihc:i Fatihli kardeşler tarafından oku. nacak Mevlide akraba ve dostlarımızla butün din kardeşlcrimizin teşriflerlni rica ederiz. Oğlu İsmail Hakkı Tokatlıgil RADYO Ç Bugünkü program İSTANBUL 12.57 Açılıs ve program 13.00 Ha. berler 13.15 Caz müziği (Pl.) 13.30 Şarkılar: okuyan: Mefharet Yıldırım 14.00 Operet ve operalardan fante. ziler (Pl.) 14.20 Şarkılar: okuyan: Muzaffer Birtn 14.45 Mel Tormeden haılf »arkılar (Pl.) 15.00 K». panıj. YUNUS NADI j 57 HIKAYE SMAIL Yazan: Mehmed Kalkanoğlu (İstanbul) Merhaba dedi geçerken.. merha rl iri iriydl. Ellerini boğacakmif ha dedim. Yeşil bir güneş yanıyor gibi bana uzattı ve birden uyandu ağac yapraklarında. Yeşil bir dım. Bir eşek arısı vızıl vıal dorenk hâkimdi ovaya. Kavaklar ba lajıyordu odamd». Lâmbayı yakna güle güle bakıyorlardı. Ben de tırn, geceyansı idl. Bir daha da onlara gülmek istiyordum, ama uyuyamadım. ıçimden gülmek gelmiyorduSabah tsmaile dedim ki: Hâlâ dünkü asık çehreyi görü Bana düşmanlığm mı var seyordum her yerde. Ağac yapraklarında, yeşil renkli ovada. 0nun nin? HajTet etti: için gülmek gelmiyordu içimden. Neden anîadın? dedl. Neden konuşmuyorsun dedi îsma Rüyamda anladım, dedim. il. Neden konuşmadığımı anlataGüldü, güldü, güldü... Elini omazdım. Omzumu silkt:m. Kolumdan çekti. kayalara tırmanıyorduk. muzuma vurdu, ama da kuvvetll Tak.. tak.. tak.. kayalartn altmda eli var diye düşündüm. Hazreti boşluk var zâhir. Oyle ses veriyor Alinin kılıcmdan haşmetli gözlerl ki, durup dinlenmek istedim. îs vardı, idrakimi elimden tiıyordu mail çektigi için duramadım. yü gözleri. rüyordu. Beni sonu gelmiyecek teKayalara bir daha benimle gel» pelere çıkaracaktı sanki. Dağların medi. Bazan onu yalnız boynu igri zir\'eleri de soğuk soğuk eülüyorlardı bana. Bana mı, I?maile mi di tepenin gölgesinde bağdaş kurup ye düşündüm. Her halde bana. İs otururken görürdüm. *** maü e neden olsun. Hem gülüyorlar, hem de üzerimize binecek gibi Harman mevsimi geçti, odamda eğiliyorlardı. Dizkapakîanm» kadsr kitab okuyordum bol bol Hiç bir bacaklanmda bir dermansızhk varşey de anladığım yoktu ya sanki. dı. Dur diyorlardı bacaklanm. İsKafamda muhtann kızının kmamail dinlem:yor ki.. Sonra o da beni sürüklemektpn yonılmus ol lı elleri oynaşıyordu. Suda balıkla» mah ki bir tepenin altmrla cöktük. rın oynayışı gibL Olur mu ,olmaz mı diye lçimda Kaba et'.erime köpek dişli dikenler iki zıt fıkirle mücadele edip dubattı, yerimi değiştirdim. ruyorum her gün. Olmalı bir soBacplanndan buram buram du nu olmah bu işin diye karar verman t'iten köv evleri ayaklanmızın dim Nihayet bir sonu oldu. Muhdibinde şimd:. Onun evini ar'yor I tarın kızı ile nişanlandım. Sevi» aözlerim. Gez'ndi.. gezindi.. gezindi niyorum. Seviniyordum ki, kal« ve bir noktaya geldi durdu İsmail bim göklere uçacak gibi oluyordu. hart hart ba?ını kaşıyordu: Dışarı çıkmaz oldum, odamın du Bit mi dedimvarlan dile gelse ki konuşsam İs Yok yok saman tozumail de uğramaz oldu bir k e r * O evdon birisi çıkar gibi oldu, İnadı tutmuştur belki. o çıktı daha doîrusu. elleri boğaKar fırtınalannm hüküm sürzmda yiin'iyordu. Başmı da el'.endüğü bir sabah odamın penceresinn« vardımcı olsun diye önüne iğmişti. Entariü'nin tîvsmesini ilikli den uzandı İsmail. Ne var İîmail. dedim. yordur diye düşündüm. Hiç cevab vermedi, içeri çafırİki adım attı gene mesgul oldu, dım gelmedi. Scğuk, üşürsün deüç adın attı gene durdu. Dört. beş.. dim aldırmadı. Gözleri cam gibiyaltı. Bana yaklsşıyor. Hah.. geldi di, kırpmadı bile. eözlcrime doldu bakışlan. Dünkü Üziintün mü var yoksa? gibi hırçın değiHi. Gülüyordu. ben Anlamadın mı daha. de ona gülüyordum. İsmail bir taNeyi anjayacakmışım diye sorm< rafta ıslık çahyordu. Islık da beydım. Sormak istemedim de belki. nimde ötüvordu. Birden bir kırlaneıc burnuma çamsr gibi b==ırrMr> Sormadım, sormak istemezdim za üzerinden ııçtu. Sakmdım. Gözle ten. Ben yalnız kendimi anlamak rimde güİLmsiyen onun çehresi de isterim o kadar. kavVır1rus'u. kendi^i de. Hay körolası dedim. İsmail ıslığı kesti: Bana mı kjzıyorson dedi. Yok.. sana değil. Ya kime? Düşüncelerime. Düşüncelerine ne olmuş. Ne olmussa işte. Aldırmadı ve ıslık şarkısma devam etti. Kayanın gbleesi üzerimize vurmuştu. Daha gözlerimi almı Kalkalım mi dedim. İsmail anlamadı. Böğrüne dürttüm: Hişt.. kalkalım mı? Sen bilirsin dedi. Sanki koşar gibi iniyorduk aşağı. Bir yaklaşış hissi vardı içimde. Ona gidiyor gibiyim. Hiç konuşmadık. Ne ben ona beni kayalara neden götürdüğür.ü sordum, ne de o bana sebebini söyledi. Artık hergün birîikte cıkıyorduk. birlikte boynu ?ğri tepenin gölgesinde oturuyorduk. O ıshk çalıyordu, ben de o evi arıyordum gözlerimle ve bir çok tahavyüller içerisinde vakit geç'riyordum. Ne için gidiyorduk bilrnivorum. Ben kendi düşüncelerimi biliyorum ama. o ne düşünüyor bilemem. Bir gün soracak oldum: Nene lâzım dedi. Canım anlasak dedim, Acırsın dedi. Neden acıyacakmışım acaba... Uzun uzun düşündüm. Fakat meselenin mahiyetini anlamak için de ısrar edemedim bir türlü. Bir gece rüyamda İsmaili gördüm, ağhyordu. Odarrim penceresinin altında. Uzandım, gözgöze gelcik. Bana düşman gibi baktı, çekilmedint, inad ettim. Uysallığımı da böylece yenmiş oldum. Gözle Kayak müsabakalannı kazanan iki kardeş Davos, 28 (T.HA.) Avusturya kayakçılan Isviçre, Almanya, İtalya, Polonya, Norveç, Amerika ve Holanda müsabakaJarının iştirak ettikleri Avrupa kayak müsaK^kalarını kazanmışlardır. Peppi İser ve Marie İsser adındaki Avusturyalı bir kız ve erkek kar.ieş. rakıblerıni mağlub ederek şampıyon olmuşlardır. Partizan, Arjantinde yenildi BuenosAires. 28 (T.H.A.) C°nubî Amerıkada turnede bulunaa Yugoslav liginden Partizan takırnı, Rosario'da yaptığı karşılaşmada Newe!I Old Boys takımına 4 0 mağlub olmuştur Basketbcl hakemlerinin toplantısı İstanbul Basketbol Hakemleri Deıneğinın genel kurul toplantısı 5 subat cuma günü saat 1830 da B<Hen lerbiyesi Bölge binasında yapıîacaktır. Kongrenin gundemi çudur: 1 Raporlann okunması; 2 Eski İdare Heyetinin ibrası; 3 Seçrmler; 4 Dılekler. Diin 567.000 Hrahk mal ihrac edildl Son 24 u a t zarfmda İstanbul limaoından yabancı memleketlere yapılan lhrjcat yekunu 567 bin lirayı bulmuffur. Sevkedllen mallar araeınria kuyruk kılı. barsak, iç Jındık, mercimek. lüle tası: tjftlk, boynuz ve tırrak vardır. ÖLÜ M Mulga Meîihatln son Miisteçarı ve Berire U^ta, Doktor Talha Yapça vt Melike G.rışenın bab&larl 28.1.934 gUnu irühal eylemiştir. Cena. zesi 29.1.954 günü iklndl n ı m u m ı mü. teakıb Üskiidar eYni CamiindNi kaldı. nlarak Karacsahmedtleki alle makberesin« defnedileeektir. Mevla gariki rahmet eyliye. IMEHMED EMİN YAPÇA **• C«m:ın<len kaldınlacak Feriköy . »riı?ma defnedileeektir. GSrele eşrafınduı rücear Rıfat Lutfl Devgenin, Vetüe Ozanın kardeşlerl, Hukuk Takülteslnden Burhaneddin Devgenin babası, Çalısm» Baksnı Hay. reddin Erkmen. SSke Ksymakamı N!z». Tüecardajı merhum Şahînz&de Hasan meddin ve tüccajdan Salâhtddln Erk. Tahsin beyin damadı, Nazime Ün^alın menin enjşteleri. Seyidgazl Ortokulu l*vci, Tunçer tinsal vt 2er«n Ünsalm ötretmenl Hsdi Varolun kayınpedert b»h«)arı, Tekel Uaıum Müdüriütu mu. buebe kontrolörj Z«kj Arkunun baca. KÂMİL DEVGE nağı, Samsun hıccarından Allahın rahmeüne kavufmuftur. Cmazert bugün 8ğle rutmazını nrjteakıb AZMİ ÜNS.\L vrfat ebnişiir. Cenazesi 29.1954 cuma Beyazıd Camiinden kaldırılartk Edlr. Bünü 8|le namumı müteakıb Şlşli nekapı Şehidllgine defnedileeektir. ÖLÜM ABDÜLKERİM İDRİS OYMAN gelerinde lüzumsuz denecek trina ın ruhuna ithaf edilraek üzere 30 ocak yetlere şahid olunulduğu variddir. 19^4 cumartesi günü Şislı Carr.ilnde lklndi namazını müteokıb okjnacak Üzerinde incelemeler yapılan Mevlide ihvanı dinin ve y»kmlarımızm başka bir nokta da, düşük suhune tosrifleri rica olunur. Ailesl tin tesirile el ve ayaklann dormasıdır. Deri donması. 32 C° de TEŞEKKÜR başlamaktadır. Hücrede yaptıŞı teÖlümü ile bîzlerl sonsuz acı içinde sir nazan itibara alınacak olursa, bırakan refikam ve sevglü annemtz donmakla. ka\Tiar suda eli yan Bayan mak, parmaklan sobaya yapıştırDİRUHİ MARKARYAN'm mak arasında bir fark yoktur. Her (Doguşu Torosyan) iki halde de, hücrelerin ihtiva et cenazesine iştirak eden. çclenk gBnde. ren telgraf ve mektubla taziyette bu. tiği su genişleyerek hücre zannı lunan akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı nat'armaktadır. Tıpkı yanıklarrta tesekküre teessürjınüz mani oldu*vnoldu&u eihi, donma vak'alannda da dan gazetenlzin delaletinl rica ederiz. Kocası: Vahan Markaryan, fsrkh 3 donma tefrik Evlâdları: Keğam Markarycn, r ir. B' md deececie olan Mıgırdiç TontaaKçıyan, Ardaşeş Mateosyan lar, mevziidir. İVinci derecedekiler. biraz rfsha dprinlere inmişrir. Alle büyügümüz ve seveili babamız TTalVııki ücvncü dprecefin sonunMUSTAFA KIROĞLU'nun da. kan?ren oldu§u eibi. zarar Alaskada harekâtın sadece uçakaramızdan ebedlyete ufulü dolayısüe lara münhasır kalabıleceği düşü eöımüş ve ö!müs hücrelpr. kan gerek b:zzat gerekse telgraf ve m»ktubîa t^ziyede bulunan muhterem dost nülebilir. Buralarda herhangi bir deveranma da mâni olmaktadır. ve akrabalarımıza ayrı ayrı mııkabe. mecburî iniş. muhakkak bir ölüm Alaskada gezenlcr. donma vuVıı leye teefsürtimüz mani olduğundan ga. manasına gelmektedir Nakledildizeteniz vasıta^ile kendilerine teşekkür. buMuJımu. ba7i Sr»z ile vaVtinde lerimizi arzederiz. ğine göre. geçenlerde bu mıntakaKıroğlu ailesl dan uçuş yapan, iki pervaneli as ke?*edebilmektedirler. S^ved iki keri bır uçağın, beş kişilik müret veva daha f?zla kişi isrVr. zsman İstanbul Belediyesi tebatı, paraşütle atlamışlar, âkı zaman yekdiSerinin yiizüne dikŞEHİR TİYATROLARI betlerinden ancak, ertesi senenin katle b^kmakta. ve böy'e bir hali, yazında haberdar olmak kabil ol vaktinde önlemeye gayret etmeVSaat 21 dc muştu. Yapılan arama sonuncla, tpdirler. Yalnız başına dolaşanlar ÜKAM KISM1 dört kişinin bir paraşüt altında, i?e. yüzlerini ovmayı Sdpt e^inHerşeye Rağmen 1 donarak öldükleri anlaşılmışür. mişlerdir. Bura'arda fazlaca dolas(Dişimizin Zan) Halbuki, civarlannda bulunan bir mı> VıulıınaTi Dr. Kaare Rodahl, Yazan: Th:>r:ıton W:lder kulübeye girebilmiş olsalardı, bel i^trf=rîe ermi* olduğumuz bir yazıTürkçesi. Tevftk Sadullah Her carsartiD» aksamj laıeo* geceeldlı ki kurtulabilmeleri imkânı hasıl smda sövle diyor: Pazarten aKsamlan temsl) ToKtuı olacaktı. Mürettebattan birisüıin, d Kı^aga bindigim zaman saTelefnn 42157 donmuş ellerile yazdığı curnaldan kız çignemeyi âdet edinmistim. KOMEDİ KISMI anlaşıldığuıa göre .bu 50 derece Bövlecî, yüz adalelerimi mütemaM A K İ N E de bir hafta yaşadığı anlaşılıyor. dî fcir şekilde hareket ettirmek Yazan: CEVAD FEHMİ BAŞKUT Müthiş soğuklann hüküm sür imkânmı bulabildim.» Heı jn^ervnt aKsa:n inıeDe gecesıdiı düğü bu bölgelerde, aylarca süren Sah nkşamları temMı yoBiur Daimî donmuş bölge mânasma Cumanecı ve ç&rçarrıba gunıer: « a t gecelerin de, çok fena tesir ettiği, selen Permonently frozen zone ke14.30 rt» ÇncuS rivatr<««u maneviyatı bozduğu iddia olun ümesir.den kısaltılmış Permafrost Dram »• Komedlele MZBI eıınlerl «aa: maktadır Filhakika, yukarıda zik bölcp^i denen Alaskada, daha ne 15 30 a» mat'.ne lyleînn 4114'^ redilen mürettebatın, civarlannda seki'de EMİNÖNÜ TFMSİI.I.KKİ araştırmalar yapıldı^.nı ki kulübeyi görememiş olmalarını bilmiyoruz. Son savaşlar gösterT E R S Y UZ da gene zifirî karanhğa atfetmek miştir ki, ne kadar mükemmel, oYazan: GALİB GÜRAN lâzım geliyor. tomatik savaş vasıtalan kullanılsa Pazar eumeri saat 15 30 < a rnatmt 1 Karanhğın, insan maneviyaü ü bile. bunlan ger.e insanlar kullaCumartesl Pazar »e Persennbe zerindeki tesirleri de ince'.enmi» nacağma göre, Alaskada ve kutub ak^mları <aat 21 d* bulunuyor. İddia edildiğine göre, böleelerinde yapılacak olan hareGişeleı nereun 5aat 12 de »cılır bazı kimseler mütemadiyen konuş kâtın bir çok güclükler arzettiği, makta, diğerleri ise hiç konuşma şüphe pötürmez bir şekilde mey MUAMMEf M A K s I M maktadır. Diğer taraftan, karan dana çıkanlmış bulunuyor. İşte Bu , a hkta, girdikleri izbe içinde kalan yazimızm başında, bir gazete haI^n % Smı l\ ae kimseler, bir kaç hafta içinde ga berine atfen zikrettiâimiz otoma^ ' 1 CI BA L İ rib huylar iktisab etmektedirler. tik radar tesisatı kurulmasında da KAKAKOI.U Iki canciğer arkadaşın, iltica ettik âmil. buralarda radar başında inL'ıımarten. faıaı leri çukur içinde, iki hafta birbir san bulundurmadan, gelecek olan matlneleı İS M K A R A CA l^lefon «3134 lerile konuşmadıklan görülmüştür. düsman uçaklanndan haberdar ol 60 C° ve hattâ 70 C» lik mak, hiç olmazsa, iklim şartlarıdüşük suhunetlerin sun'î bir şe nın daha müsaid olduğu yerlerde, DÜNKÜ ÇUCUK ltonı«lı o uerae kilde idame ettirildiği arastırma tabiatin germü serdine eöğüs şereYaran laboratuvarlannda soğuğun psiko bilecek mahallerde, üsler kuımak GARSON KANIN lojik tesirlerini tetkik etmek miim yoluna gidilmek istendiği de ankün olamadığı cihetle, en ağır ha laşılıyor. LEYL ERDURAN Sanııeve »oyan yat şartlarının hüküm sürdüğü AMUHStN ERTUGKUL Bir radyo konuşmamızda mevlaskada, yapılan tetkikler cidden ÇarsamDBdan oaska ner ^ j şayanı dikkattir. Alimlerin iddia zuubahis ettigimiz eib. Permafost akşarn «aat tarr 21 de ^ lanna göre, karanhk ve soğuk, in böl^esinde insaat yapmak da uzun eurna ıt»lene>. oazar matine <»»t Unı [7 i , lelefon 4027F sanda, muvakkat bir cinnet de araştırmalan icab ettirmiş, kışın tevlid edebiliyor. atılan temelin, yazın donun ortai E Nİ S ES dan kalkmasile çoktüğü görüldüğü OPEKETİ Bugüne kadar yapılan psikolojik için; inşaatta yepyeni usullerin Her akşam 21 dı araşürmalar, bu bölgelerde, yalnız bulunması icab etmiştir. yaşayanlann, daha kolay idamei VENÜS BAR Bundan birkaç sene evvel, Ame KAPRİ BALESİ hayat ettiklerini ortaya koymaktaiştirakiıe dır. Vazifesile meşgul olan bir rikan bahriyesine mensub muazÇarşamba. kimse, mütemadî bir şekilde oya zam bir birlik de cenub kutbuna Dlkkat Cumart95İ. Pazar gitmişti. Oyle anlaşılıj'or ki, tabi at 15 te matine. Ba. lanmaktadır. Başka bir iddiaya göÇarşamba matinesi re de soğuk müvesvislik, kıskanç at ana. en kıymetli maden'.erini, halka, Cumartesl matlnesi talebeye lık, şüphe, sürati intikal gibi has hayat şartlarımn çok ağır oldueu tenzilâtlıdır. İstanbul Ünlversıtesi Talebe Birllfl saları ortaya çıkarmaktadır. İşte soğuk bölşelerde muhafaza etmekGENÇLİK TİYATROSU iklim şartlannın kamçıladığl bu te ve sırlafım ucuza satmamaktaTEMSİLLERİ karakterler neticesinde, kutub böl dır. r K 5 m 18.00 Açılıs ve Orhan Avşar tango orkestrası (Pl.ı 18.15 Turküler; okuyan: Sjheyla Panseıer 18.30 Konusma 18.40 Caz muziği 1900 Haberler 19 15 Radyo senfoni or. kestrası 20 00 Saz eserlcri 20.15 Radyo Gazetesi 20 30 Kısa şehir haberleri 20.35 Şarkılar; okuyan: Mustafa Çaglar 20.50 Şehirden şehire 21.00 Şarkılar: okuyan: Mülkiye Ecevid 21 20 Radyo klâslk Türk mu. sikisi topluluğu 22 00 Konuşma 22.10 Sonat 22.30 Caz sevenlerin saatl (Pl.) 22.45 Haberler 23.00 Kambiyo . Borsa ve programlar 23.07 Dans muziği (Pl.) 23.30 Hafif Viyana valsleri 23.45 Gitaris Martine Oyan. guren (Pl.) 24.00 Kapanış. ANKAKA T.30 Açılış ve program 7.35 Kur. anı Kenm 7.45 Haberler 8.00 Karma sabah müziği (Pl.) 830 Çe. şidli hafif orkestralardan melodiler (Pl.) 9.00 lUpanı». 11.58 Açılıs ve prcgram 12 00 As. ker saati 12 30 Muallâ MuKadder Atakandan şarkılar 13.00 HEberler 13.15 Frannız yıldızîarı: Jacqjeline François ve Yves Mnntar.d ıPl.) 13.30 Öğle Gazeteîi 13 45 Çigan mü. zifi (Pl.) 14.00 Kapanıj. 16 5S Açılıs ve program 17.00 Fahrlye Canerden şarkılar 17.15 Radyo on orkestrasl 17.45 Küme fas'.ı 18.15 Köyun saati 18.30 Yurddan sesier 19.00 Haberler 19.15 T.rlh. ten bir yaprak 19.20 Yenl seslerin 19.45 Mustafa Geceyatmazdan EC(;i(ji turküler 20.00 Sevtlmiş melodiler 20.15 Radyo Gazetesi 20.30 Müzik (Pl.) 21.00 Siyasi icmal 21.15 Ba. let müziği (Pl ) 21.30 Tarihimirrdcn seçme fıkralar 21.40 Yenl dans plâk. ları 22.00 Buyük Millet Meclisinde bugün 22.15 Sevim Tandan çr.rkılar 22.45 Haberler 23.00 Kapanış. BULMACA 1 I 1 1m 1 m M |ü| 1 mı I m «1 1 I 1 ı ı ı n ı SOLDAN SAĞA: 1 Hem severek öptüjümüz hem hoşlanarak kokladıgımız hem de Teke. lin piyasadaki maddelerlnden biridir (mürekkeb keilme). 2 Pek iyi lotoğ. raf veya. tablo (iki keüme). 3 Savruk ve hareketlerl esnasında funu bu. nu devir:p kıran kimse, btr edatm kualtılmış ve kahnlaştırılmısı. 4 Bir sinir illeti. çizgl. S Avucumuzun içinin ortası, araç. 6 Çok defa de. nizin kabul etmeylp kıyıya yollndığı, duvarcının baslıc» âletl. 7 Yum. rugun üsrü sıkılıp altl yalanmasile tarll edilen kötü huy sahiblerinden. 8 Bir jarkıda çavuîa belindcn fır. lamaması için çok sallanmaması tav. siye edilir. YVKARIDAH AŞAĞIYA: 1 En fazla doktorla eczacının lsi. ne yaraynn. 2 Güney vilâyet'.eriır.lz. den birinde portakalile meşhur bir bölgemlzin eski adı. 3 Duvar boyacısı ve re?5amı. 4 Secive ve kir^k. ter (yeni terim). eski bir d!van sairl. rr.''in adınıp yarısı. 5 Kalbi yufka. ların ç'k çftbuk duvdukları bir h ! s. G Yeninin aksinîn yarısı, çevirlnc ? her Wnize ksn^r.ak < irtlyen bir k^ndiil bilmo.le karsılaşırsır.ız. 7 Piyai?o çekildîkten sonra bile* sah'.b. Içrinin rrerak ve ümidle teikik ettik. leri (co^'JİK S E^nur.a bir harf ge. ttrilincs her din sahiblnde bulurtmaM îereken be'irir. bizi pek ırsüteesstr etmiyen seyler için buna kapılmayız. Eminönü Öğrenci Lokalind» (Eski Eminbnü Halkevlı YARIN BAŞKA OLACAKT1R me. BARBAROS DÎSPANSERÎ MENFAATİNE * * * Bay ve Baytn Ferdinan Lingurl ve evlâdları. Bay ve Bayan Teodor Linguri v« evlâdları Bay ve Bayan Marse! Lin. guıi, Bay ve Bayan Helmut Walter. Babaları ve büyükbabaları f ^ m Yazıhane Nakli NECKÎ RIZA KONSERİ ve MAL! MÜŞAVİR Maliye Vekâleti eski Hesab Uzmarüarından MÜKİB CEVDET KLTADGU Karaköydeki yazıhanesini Bahçekapı, Vakıf İş Hanı, kat 3 No. 17 ye nakletmiştir. Tel: 27402 Piyes 3 perde Yazan: Paschoal Carlo* Magno Türkçesi: Nad Savaçer Rejisör: A\nl Dilliell Sah. Çarşamöa aksajniarı saat 20.30 da Çarjamba slinleri saat 1S.30 da matine Fiatlar: 150 100 . 50 Cvmtıunuet GaelenHk furk Anontm Strlceti Caiatntlu Halkev. lokak \o 30/41 SahJblen Yart &iermi ti'ten tdare eden Mı>ruı Mttdü» I î î 4 5 « 7 8 *** Bahar geldi, hayat gölmeye daha yeni flaşladı. Toprağın kokuFunu yeni hissettim, renklerde bir güzellik vardı. Düğünüm olacaktı iki gün sonra, Düğünüm olacaih için çocuk gibi seviniyordum. İsmaili çamurlu derenin dibir.deki kora kavağın gölgesinde buldum bir eün. Başı önünde idi, dalgin dalgıa oturuyordu. IsT.ail diye tepesinde dikildim Gözlprini ağır ağır ka'.dırdı. Nerede k?lrnstı o keskin bakış'ar. Dumanlı bir hava vardı bebeklerinde. îsmail! Düğünüm olacak iki güne kadar, seviniyor musun? diyt sordum. Gülümsedi, gözleri yaşh idi. Ben sevindiğini ifade ediyor diye Eözlerindeki yaslann sebeblerini sormadım. Beraber oturduk. mesud oldujumıı uzun uzun anl=ttım. Dinledi. ama hiç bir şey söylemedi. Ve nihavet evlendim. Kalbim bir serçe yüreği gib: tatlı atıyordu. Nişanh oldıığum gür.lerde daha tatll idi içim. Zifaf gecesinin sabahı cenaze var dediler. İsmail ip!e ken lini evinin tavanmdan asmış. Anladım Ismailin gözyaşlanndaki sebebi, kuvvptü bakışlannın neden birden söndüğünü. İstanbul Kız Lisesinde küçük resim galerisi İstanbul Kız Lisesl öfrenci kurulu tarafından hazıdanan ..Küçük re^im ga. lerisi» dün saat 15 te törenle açılmıştır. L:se Müdürü Faika Onan kısa bir ko. nuşma ysparak. ssnat hocası Hayrl Tülinin ve öğrencilerin çalısmalarını 0%müş. serginin öğretmen tarafından açılmasını istemiçtir. Hayrl Tülinin ve öğrencilerin yaptıgı konuşmalartian «on. ra sergi son smıf ögrencileri adına a. çılmıstır. Ögrencilerin muhtelif resim çahsma. larını ihtiva eden galeri 15 gün müd. detle açık bulundurulacaktır. Bay H1RİSTAKİ LİNGURİ'nin vefat ettiğinj teessurle bildirirler. Cenaze merasimi, yarınki cunıartesi günü 30 ocak 1954 u a t 10 da Galata Senjorj ki. llsesınde icra olunacagı ilân olunur. Işbu İlân hususl davetiye yerine kaimdir. Cenaze levazımatı, Becidyan Tel: 41223 80993 Konservafuar Türk Musikisi İcra Heyeli 2 Subat SALl Aksamı MELEK Sinemasında Biletler: Melek ve îoek Sinemalarından temin efilir NAZIMt NADI ve ÇOL'HKI.AKi CKVAD f'EHMİ BAŞKUT AİNİAİVİAİTİAİN MİEİNİEİMİEİNİ* EİDİÎİRİEİCİ'İM LİA|»İE|L|!IŞ|I İİMİAİMmiMİAİL YİEİL|EİKİ*İHİA AİT|»|MİEİCİIİT TJ»jYİEİM{EjNİj Cumhuriyet'in Tefrikan; 3 O EFLATUN BEYve RAKIM EFENDI AHMET Ziklas Ne diyorsunuz, AİUhı severseniz? Ben kızımm Müslüman olmasma da razı olurum. Müs'.ümanlık fena mıdır? Hep bir Allaha tapmıyor muyuz? İtikadlarımız arasmda ne fark var ki? İsa ve Meryem de bir kın helâk olmaktan kur tarmak için Islâm olmak suretinle nnezheb değiştirmeğe cevaz gösterir. Râkım Efendim, oraları hep kolay. Lâkin... Tabib Aıtık lâkin makin lâzım değil. Bize bu fedakârlığı etmî.i. Ben zannederim ki, Mr. Ziklas'a •isrnad olmak, sizin için fedakârlık değil, bilâkis şerefür. Menfaattir bile! Râkım Canım, orası müsellem: ben de kendimde bu şerefe liyakat göremiyorum. Lâkin işin içinde baika şey var. Şu ki, ben evliyim. Ziklas Evli mi? Râkım Evet: İs.te haber aldı MITMAT EFENDI Bugunkü dile çevıren: HASAN ÂLİ ğınız cariye benin; karımdır. Ziklas Şu lâkırdımza inanmak için bana müsaade buyurmanızı rica ederim, Mösyö Râkım. Râkım Hayır efendim, inanmaıiızı rica ederim. Ziklas Râkım Efendi, Râkım Efendi! Ben bu iş için size servetimin yarısını arzetmekteyim. Çünkü varım yoğum İki kızımındır. Başka bir kimsenin değüdir. Eğer bu defa kızı ;u elini uzatmakta olan ölümden kurtarırsanız, size yakınhk pibi bir dostluğumdan başka üç yüz oın tngiliz lirası derecesinde bir seı vet veriyorum. (Cananın kulakları çıniasın ) Tabib Ne saadet? Ziklas Zati o kız, o cariye, 3İss ilsa sizin bir odalığımz olabüir Tabib Hattâ nikâhlısı olsa bile ae mâni var? Osmanlılar nikâhlnanndan kolayca ayrılıp bir diğerine daha nikâh olabilirler. Eâkım (Bu sözleri hayretle dinledikten sonra) Mr. Ziklas! Ben fakir bir çocuğum. halka arzuhal ve evrak yrzarak, ders vererek ekmek paramı kazanm?ktayım. Yani cemek isterim ki, benim gibi bir çocuğa ettiğiniz şu teklif onu ihya dcnektir. Hususile dostluğunuzu milyonlara değiştirmem. Lâkin ben gönlümü Canana vermişimdir. O kız, bir kimsesiz esirken ben onu mesud ettim. Mesud ettim itikadını gözlerim önüne alarak bu itikad ile kendimi mesud etmişimdir. N?sıl j mümkün olur ki, ben para için veya başka bir ümid için Cananı sğlatayım? Rica ederim efendim, el' lerinizi öperim, beni bu tekJiften , afiv buyurunuz. Emredersehiz bir j daha konağinıza da gelmem. i Râkımın şu sözüne gerek Ziklas, i serek hekim ne kadar şaştılar, bilir misiniz? Hele hekim, âdeta Râkıirauj bu kadar tok£özlülüğünü egek Tabib Sizin muhalefet etmeliğe hamletmek istedi. «A budala! du.Ziklas, Râkımı kucaklıyarak .Ne Uydurma oisun, bari şu Ziklas'ın reye gideceksin oğlum, nereye gi | rr.eniz lâzımdır. Kazanılacak faydayı teklifini kabul et de sonra sen gene deceksin? Küstahlığı sen etmedin, biz biliriz. Tabibin bu reyi üzerine Ziklas, Cananınla zevk et!» gibi manalar biz ettik. Sen bize iyi ahiâkmdan, tokgözlülüğünden, iffet ve sadaka yanlarında olduğu halde yalnız dahi hekimin zihnine geldi. Bu işe siz de tsaccüb eder misi tinden, merdlikten, mürüv^etten. bü hekimle Râkım kalkülar, kızın yaniz? Öyle ise hayretinize şunu da yüklükten başka hiç bir şey göster nına gittiler. Her zaman olduğu gibi katımz ki, bu fikir Mr. Ziklas'a da medin. Benim âlemde en büyük kız Râkımı görünce kendisinde gegeldi. O da «şu kızımı a! da var kıza dostum da sen olacaksm ve sensin. ne bir ferah, gene bir sevinc göduyurmadan gizlice Canana olan diye öpmeğe başladı. İhtiyarm şu rüldü. Hal hatır soruldu, hattâ Cen, aşkmı gene muhafaza et» dedi. Lâ halinden hekim de rikkate gelmiş Cananm dahi halini hatırmı sordu. kin isterseniz daha ziyade h?vret ti. Nihayet gene tabib hatırma ge Râkım, içeriki odada cereyan eden ediniz pek isterseniz. siz de Râ'u len başka bir şeyi de arzedeıek or sözler üzerine kıza, yolunda cevab mm eşekliğine k;il olunuz; faka* Râ talığın bu halini değiştirdi: vermiş mi zannedersiniz? Eğer Cakım, bunu da kabul etmedi. «Mr. Tabib Şimdi öyle ise bir çare nana olan aşkından Cen'e bir ipucu Ziklas! Bana bir şey teklif ediyor kaldı. vermiş zannederseniz, hata etmiş osunuz ki. bu teklif sizi ve beni ve Ziklas Nedir. Mösyö Z., nedir? iursunuz. Saf yürekle kızın sıhhatbütün dostları muztarib eden e'im Tabib Bilmem, buna Mösyö te, âfiyette olduğunu söyledi. Derbir acı ile etmemiş olsanız âdeta be Râkım ne diyecek? ken Tabib Efendi, tavrında bir büni tahkir ediyorsunuz diye size güRâkım (G^yet ıstırabla) Bu yük saflık, bir büyük merdlik gösceneceğim gelirdi. Zira ben, hiie yurunuz Mösyö doktor. tererek söze başladı: kârlığı, yalancılığı bütün dunya Tsbib Madmazel Cen! Size bir Tabib Gidelim, kıza sizin de mükâfatına mukabi! kabul euemem. onu sevdiğinizi tebşir edelim. Hattâ şey söyliyeceğim ama, hayret etmiNaslı olur ki, ah nasıl olur ki, ben pederile şöyle bir müzakereniz ol yeceksiniz. Garib bulmıyacaksınız. Cen'e: «Seni seviyorum» diye ya duğunu da haber vererek eğer Cen (Azıcık rengi atarak) Nelan söyliyebilirim?» biraz vakte kadar kendisini toplar dir Mösyö Doktor? Tabib Mösyö Râkım, bana bir Râkım bu sözü söylediği zaman sa nikâhmı kıyacağını da anlatapözlerinden damhyan yaşlar, sözü lım. Zira gördüğüm ahvale göre, sırrını açtı. Biürsiniz H, hekimlerle nün pek ciddi olduğunu ispot eder bu kızı en ziyade şu hale koyan papazlar her sırra vakıf olurlar adi. Ziklas, tabib Mösyö Z. bir müd şey, derdini hiç bir kimseye haber ma bunlan saklamağa da... Cen (Çehresi daha ziyade dedet meyus düşündüler. Her biri vermemesidir. Eğer işi meydana aher ne düşünmekte ise, imkânına tarsak cür'etini, ümİdini de artür ğişerek) Bu sözlerinizi anlıyamıyorum Doktor Efendi . kendilerir.in de kabil olmadığmı mış oluruz. cehreleri gösterirdi. Bir arahk hepsi Ziklas Buna ne dersiniz, RâTabib Delikanhhk bu! Ayıb deiyağa kalkıp gezinmeğe başladılar. kını Efendi? ğil a? Râkım Efendinin size... Nihayet, Râkım, Mr. Ziklas! Eğer Râkım Bana sorarsanız ben buCen (Bütün bütün başkalaşabir küstahlık etti isem affetmenizi na da cev;rz vermem. Lâkin bu rak) Anladım! Fakat taaccüb edevica ederim. Emrederseniz artık gi tedbir ile bir fayda kazamlacaksa ı :im, Râkım Efendi beni, kardeş... deyim» diye ortalıktaki sükutu boz muhalefet de etmem. [ Tabib Hayır efendim! Ajıkane muhabbet, kardeşlik muhabbetinden kufuma itimad ederek bu hizmetl daha kuvvetlidir. Öyle değil mi bana havale etti. Mösyö Râkım? Cen (yürekleri eritecek kadar Râkım (Zarur! bir davranışla) Ahh! Öyle Doktor Efendi, öyle aeı bir gülümseme ile) Acayib! Fakat siz bu isler* na»il itimad verSöylemeğf düim varmıyor ki dinizî söyliyeyim, halımi Vendim arzedeyim. Bari siz söyleyiniz. Ben ken Tabib Korkanm, Râkım Efen. disini böyle yatak içinde gördükçe diyi kabul etmemek fikrindesini*. ne hKİlere girdiğime dikkat etmiCen Hele siz babamı çağırınn yorsa siz dikkatini celbediniz. Râkım hemen dışan çıkıp ZikCen Acayib! Râkım Efendi, las'ı çağırdı. Onlar gelinceye kadar gerçek mi söylüyorsunuz? doktor «Gerçek söylüyorum MatRâkıra Pek gerçek efendim. mazel. bu çocuk sizin aşkmızla çılCen Şimdiye kadar sizde ben dıracaktır. Babanız onun halina böyle bir hastalık olduğunu zan bi merhamet ederek izdivacınıza mule etmemiştim. vafakat ediyor. İş, yalnız sizin emTabîb Evet efendim! Sizin böyle yatağa girdiğiniz gündenberi de rinize kaldı.» sözlerini telkin ederecesi bir kat daha artmaktadır. bildi. Ziklas ve Râkım dahi geldtFakat bizim asıl arzedeceğimiz jey, ler. bu da değildir, Matmazel! Cen (Acayib bir hicab haliyle) Cen Dahası mı var? Babacığım, doktor efendi bir şeyler Tabib Dahan var efendim! Biz söylüyor, dün bu hali babanıza da açtık. Ziklas Evet kızım. Siz de ne Cen Evvelkinden daha ziyade söyUyecekseniz söyleyiniz, Burada bozularak) Babama mı? bir yabancımız yoktur. Râkım Evet efendim. Râkım İsterseniz ben de difan Tabib Râkım Efendinin icbarları ile ben açtım. Müslüman di çıkayım. ninde sizi kendi dininize uyduğuCen (Yirse acı bir gülümsema nuz halde nikâh edebilmeğe mü ile) Ne hacet? saade vardır. Babanız bu işe razı Cen, kendi kendisine hafif »esle oldu. Râkım Efendinin her türlü Hâfız'm ırSır iistüne» söylediSi bir liyr.lıtini teslim etti Hattâ gelip beyti tekrar ederken Râkım bunu size kendisi evlenmek teklif edeişitince takdir edemediği bir tecekti, ama babalık hali malumuauzdur ya. siz utanırsınız, o hicab essürle titredi. eder diye zaten benim bu sırra vu (Arkan var) .
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear