18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURfYET Z Ocak 1954 1 1 Istanbul, vukuatsız bir yılbaşı gecesi geçirdti > . • • ^ . Yapılan aramalarda bir çakı bile bultmmadı, yalnız Abanoz sokağında bir ev yafldı Koskoca bir seneyi daha tarihe Burası santraL Emniyet Müdürü mal edip, yepyeni bir yıla ümid Mehmed Ali Alpsara Taksım merlerle jrüklü olarak girdik. Bize bu kezinde mulâki olunuz.. Tamam!.» ümidi veren yılba$ı gecesi edınmiş eVrilen cevab şu: «Anlaşıldı, taolduğumuz intıbalardır. Istanbu mam!.» Son süratle Takgime doğru hakm en hücra sokaklarından tutun. en işlek caddelerine, en büyük eğ reket ediyoruz. Gecenin, böyle halence yerlerine, bariarına, mey reketli bir gecenin, bu saatlerinde. r"»nelerine, kahvehanelerine \r yollarda, yalnız başına emniyet içinde gelip geçen kadınlara bile nııcaya kadar şehri adım adım dotesadüf ettik, laştık. Daha doğrusu tstanbul kaHenüz en ufak bir vak'a kavdezan, biz de kepçe olduk. Üç bın dilmemişti.. Hevecanh. hareketlı memurla kontrol edilen milyon bir hâdise bekliyorduk doğrusu. lıık şehirde, karşılaştığımız man Onlar neticeden memnun. zara ju idi: Otuz kişilık ekip, Taksim EmniBütün eğlence yerleri tıklım vet Âmirliginde Mehmed Ali Alptıklım dolu. Çılgın kahkahalann sara mülâki olduğu zaman, Emniyükseldiği barlarda, meyhaneler1 vet Müdürü, her zamanki sempade ve içkili gazınolarda tek nazan tik tavrı ile güler yüzle bizi kardikkati çeken şey kanuna hürmet. çıladı: Arkadaşlar. bütön kazalardan Evet yılbaşı gecesi İstanbul zabıtası büyük bîr imtihan daha ge aldığım rapor. memnuniyet vericiçirdi ve muvaffak oldu. Bunun dir İstanbul halkı gayet neşeh bir verimli semeresine evvelki gece vılbası gecesi geçirlvor. Henüz en gözlerimizle şahid olduk .. Sayıb ufak bir hâdise kaydetmedik.» diye konuşmağa başladı. Intıbalannı sabıkahlarla meyhanelerde karşısorduk: . laşük ve konuştuk. Yüzlerinde Vatandaşlann rahat ve. huzusuç işleyebilecek en ufak bir ize runu kaçırmaya yeltenenlere karşı tesadüf etmedık. Kanun adamla vazifemizi yapıyoruz. Son aylar zar rını görür görmez oturdukları fında şehirde, asayiş mevzuunda masalardan sükunetle kalktılar, alınan müsbet neticeler, (hasjna hürraetle kollannı yana açıp üzer arzettiğimiz istatistiklerler de sabit lerini arattılar. Bir brnak çakısı olduğu şekilde) ceza kanunumuzda na dahi rastlanmadı. yapılan degişikliklerin hiç süphe yok ki müsbet neticeleridir Buna, *** polisin çahşmasını, vatandaşlann tstanbullular yılbası gecesini gösterdifci hassasiyeti de ilâve ederütubetli, sisli bir havada tes'id cek olursak. vak'alarda artıslar bek ettiler. Biz Komiser Vedad So lemek anormal olur. tşte bu gece kullu ekipi ile birlikte saat 20 de de henüz bir hâdise kaydedilmemiş, Taksım merkezinden hareket et olması, bizleri olduğu kadar, vatan tik. Yirmi kışilık bir zabıta ekipi daşlan da memnun etmiştir» cevayaya olarak üç saat Beyoğlu kaza bını vermiştirsmı kontrol etti Bilhassa. memur*** ların vatandaşlara karşı muameleîşte 1954 yıhna vatandaşlar böysi, onlaruı rahatsız olmamalan le genis bir emniyet havası içinde için gösterdiği tıtizlık göze çarpı girdiler. Geceyarısından sonra Emyorduniyet istihbarabndan aldığımız raVatandag, tam bir emniyet ve por şu oldu: Çalmak 6, hafif yaralama (şişe, huzur içerisinde çok neş'eli bir yılbaşı gecesi geçirdi. Asmalımescid sandalye ve taşla) 3, dovmek S, de içkili ve sazlı gazinolardan bi hakaret 4. yankecisilik 2. yangın 1, rinde meraurlan gören altnuşlık tehdid iddiası 1. Yekun 20... Burıdan dört beş sene evvel gflnbir ihtiyar oturduğu masadan doğlük vukuatlar 7080 arasmda iken. rularak nutuk çekmeğe başladı: beş sene sonra bir yılbaşı geceslnl « Sağ olun, var olun evlâdla 20 vukuatîa kapatmak ve bu hakirun. Sizlere giivenerek bu gece kati gizlemek her halde insafsızlık cebimdeki son meteliğe kadar içe olur kanaatindeyi2. , ceğim. Sarhoş olursam beni evime *** kadar götürüverirsiniz deği! ml?> Biz, bu duşfincelerle yorgun ve thtiyanri masay» çoktan otur argin Beyoglundan uzaklaşırken, duğu önündeki boş bira sjşelerin a^at sabahın dördü olduğu halde, tramvaylar, otobüsier, ' ötomobiller den anlaşılıyordu. vızır vızır işlivor, Istiklâl caddesi, *** başlannda külâh, ellerinde fener Dört senedenberi bir madamın k^adınlı erkekli insanlarla tambaşişlettiği bır bardayır. 35 « yar ka blr hususiyet arzedivordu lannda oldukça güzel bir kadın Yalnız bu neş'eli havayı itfaiye alan bar sahibesinin bu işi naııl arabalarmın a a çığlıklan yırtüçevirdığine doğrusu hayret etmis. Yeni yılın ilk yanguu... Yaneın Atik. Sorduk. Gülümsiyerek: banoz sokağında Nesime aid 41 nuı Bu 15i memleketimde kura marah genelevin alt kattaki maran madım. Fakat Türk polısinin müş goz atölyesinden sobadan talaslara füc himayesi altında rakibsiz ola sıçnyan bir kıvılcımdan rak dort senedenberi şu gördüğü koskoca bir sokağın kadınlannı tenüz ban tek başuna idare ediyo lâş ve heyecan içerisinde ve dekolte vazivette sokaklara dökmüştü. nım.» cevabını verdiÜç katlı bina tamamen yanıp aBu cevab, bizleri olduğu kadar, yanımızdaküeri de mütehassis et teşin etrafa sirayetine meydan verilmeden söndürülmesine kadar bu mişti. kadmlardan hiç birisi gözlerini yum **• madılar ve alevler içerisinde yeni Kasablar sokağı.. tstanbul zabıta yıla girmiş oldular... tarihinde cinayet rekoru kıran ve Mmaffer CELASTJN halsn başta gelen sabıkalı «okaklardan biridır bu sokak. Bir za«İntıbak Kanunu» hakkında manlar kasablann koyun kesişi gi* öğretmenlerin dilekleri bi. insanlar kesilmiştir bu sokakta. Kıdemlerine göre magdur durumdaki Galatadadır. İki tarafı kahveha dgretmenler İçin hanrl«n<ın «tntıbak nelerle çevrili olan bu sokak. po Kanunu» tuarısı, Büyuk Millet Meclisi encümeclerinde tetklk edilmektedir Tallsin daiml kontrolu altındadır. fannın "C» fıkrası 70 Hra asli maa=ı Ekiple evvelki gece bu sokağa tahdld etırlş olduğum'an. ltirazlara se. da uğramayı ikmal etmedik lşsiz beb n fHKtadır. AlSkaUlar. kıdîmieri 35 yıldan taıla takımiMU uğrağı olan bu kahve olduğu halde. ifrolnjnarda çalışiıkian lerde yapılan kontrollarda da, de için asli maajlan 76 !îra olan 20<ı ka. ğil bıçak, en ufak bir hâdi*eye dar ögretmenln bu madde yuıflTKten daha çok gadre ujnyacaklannj sovle. şahid olmadık. mektedirler. Ajmı zamanda bu bgtetDört gözle bir vak'a bekliyor roenler 1938 yılından eiTelki 20 yıllık ve peşinde koşuyoruz, fakat her memuriyetlcrlne karşıhk blr derec* ahnamışlar ve evvelce nejredllen 5242 kes kannca karannca kendi iç «ayılı kanundan da hlçblr surctle istt. âlemine çekilmiş. yeni bir yıla fade edememlslerdir. girmenin heyecan ve sevinci içeriMagdur öğretroenler 1938 yılından önccki hSzroetlerin üçte lkiıinl. 50 li. srinde... ~r=^ . ~T**~ Tanın uzerfiîe her üc yıl hesabile. bir kK3«*n aıınmı eklenmek »ureöle, bğ. Saat 23. Ekipin telsiz telefonu iç retnjenleri kurtatacak hükmün «ynen lemeğe başladı «Burası santraJ.. katjılunö, lstemektedlıler Mesken ve ticarethane kiraları I o I H B E T L E R 193» ha«fl»rine nkbefje kira bedellerİ; dünden itibaien yüzde Geçen gün Pariste Tıb Fakülteyuz zamla öderuneğe başlandı sinin yeni binası açıldı. Dekan Leon Binet bu münasebetle yazdığı bır Miffî ICorunma kanununda yapılan dejışiklik gereğmce mesken kı makalede bu yeni binanm yerınralarının 1939 hadlerıne nisbetle deki eski Charıte hastanesinde yeyüzde yüz zamla ödenmesi mecbu tışen ve talebe yetıştıren buyük riyeti dündeo. itibaren tatbik saha hekunlerden bahsederken oradan çıkan keşiflerm, terakkilerİB yeni sına giimlştir. AynıİJk&un gereğince ticaretha Tıb Fakultesi arsasının çok feyizh ne. kiralan da yüzde iki yüz zam bir tari8 olduğunu gosterdiğini görtnüsAür. söylıyerek bundan sonra da FaMaamafiK * kiraaların çoğu bu külte ıçm bereketli ve feyizli bır zamlart esasen kendıliklennden ve yer olmasını temenni etti Bu hasfazlasîle MÖiye etmekte olduklarm tanenın, şohretini hâlâ bütün dan dürumda muhım bır değışiklik dünyada muhafaza eden, büyuk olması beklenmemektedir. hekımi Leannec'dır Hastaların göğsunü kalbini dınlemek usulüTalebe Birliğirıin genel kongresi nü bır dehâ şu'lesı içinde ıcad salf günü toplanıyor eden bu hoca XVIII. asrın son yatstanbul Üniver=ıtesl Talebe Blrliğine bağlı. talebe cemlyetlermln yıllık kon. nsında Nantes'den omınbüsle Angresl tamam'anmıştır Birlığın genel gers'e ve oradan da yürüye yürükongresı de ö ocak salı gunıı Marmara ye Parıs'e gelmiş ve Charıte hasLokalınde çahşmaîara başlıyacaktır. Bırçofc talebe dava ve çalışmalarınır tanesine gırmi§ti. Işte orada hasgorusuleceğı kongrede T M T F. İle talıkların ölu ve dın uzerınde teşM. T. T B nm bırleşerek Milli Turk rıh ve teşhısını birleştiren bır muTalebe Federssyonuruı. mevdana getır ayene usulünun temelını attı ki mesl İçin karar ahnacaktır. Diğer taraftan Yutsek Okullar Talebe bu usul bugün bin türlü muayene Cemı>eti ile M T. T B demeklermlr usullerıne, âletlere rağmen hâlâ kangrelerı de 15 ocağa kadar tamam. hekımin işine en çok yarayan bir lanmıj olacaktır. usul olarak yaşıyor. Yüksck Ekonomi ve Ticaret Işte şımdi Paris Tıb Fakultesinm Okulunun yıldönümü Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu profesorlerınden M Pasteur ValekunıluşunuB" •yıldomımu münasebetile ry Radot (Bu isım meşhur dâhi 16 ocak curoartesl gunu. okul konlerans Pasteur'un kızının oğluyum mânanlonunda büyuk blr tören yapılscak. sına gebr) o büyük hekimin 127 tır. Toplahtıya Ba;bakan Adnan Mende. sene sonra tekrar dünyaya gelıp res ve Mİ1U Egltim Bakanı Reflk Sallm şimdıkı modern hastaneleri gezBıırçak davet edilmlşlerdlr. Bu Tnunaf'ebetle oğleden sonra da, dığıni ve sonra ıhtisaslannı kendı bir Marmara lokallnde çaylı blr toplantı muasır dostlanndan birine yapılacaktır.' mektubla bildırdiğıni hayal etDenizcilik Bankası l'mum miştir. Bu hayal nıce, nice şairaMüdürünün istifası doğru ne utopia'lardan daha faydalı ve değil pek yerinde bir hayal olmuştur. Denizcilik Bankajı Umum Müdürü Çunkü Laennec'in ağzından yazıYusuf 12.ya önijln vazifesinden lstKa ettiği jaylası üzerine, yaptıSımız tah. lan bu mektubda hiç de teknik olklkat sonunda haberln doğru otmadığı mıyan bır dıl ile eski hekimlık ile öğrentlnüjtlr. yeni hekimlik mukayese edilerek Diğer taraftan, Bankanın memur ve çi ikramlyelerinin tovzlne ayın dör. bu mühim meselede herkesın 12'adünce baflanacagı alâkalılar taarfından nı derecesinde bir fikir edinmesıne tekrar teyid «dllmlîttr. çahşıhyorVerem Savaş haftası Büyuk hekim dostuna şu sözle 10 ocak pazar günü bajlıyacak olan •Verem Sftvaj Haftası» çalısmaları de. hitaba başlıyor: vam etmektedır. Bır haftadanberı şeh«İtiraf ederım ki vaktile Necker rlmlzde bulunan. Sağlık ve Sosyal ve Charite hastanelerinde öğrenYardım Bakanı Dr. Ekrem Havri Üs. tundağ haftanın programı İle llgili ça. dığim ve öğrettiğım tıbbı asla bulışmalar yapmı= olup bugün Ankaraya lamadım. Ben o zamanlar bir hashareket edecektlr. talığı teşhis etmek için hastayı iyice müşahede edıp ciğerlerini, HABERLERj kalbini dinlemeği kâfi bulurdum. + MİLLETVEKILLERINDEN Ali Fuad Şrmdi hekimler bu usulleri çoktan Cebesoy bugun Mlllî Tesanud Bırllgi atlamış geçmişler ve âdeta bir tamerkezinde saat 16.30 da bir basın top. kım şeytanî harikulâde usuller lantısı yapacaktır. bulmuşlardır Acaib lâmbalarla * İSTANBUL Universltesi Talebe Biliği GencBk. Tiyattösu Eminonu Ög. rencl lokalinde (eski Eminonu Halk jer görmüyorlar. Kalbin hareketi es evly temsillertnl çarşamba akşamlan nasında hasıl olan elektrik cereya»erecek ve*«yann başka olacaktıc» plyesf tennnl edilecektlr. » jjını bLTjjjkâğ^J üz^rıne^l^p^ndarjı • ÇARŞIKAPI Ekspres boyahanesırc » e mânalar" çıkarryoriar. Vücudün de ütunun pırizde unutulmasmdan bir hemen her tarafına ığneler batırıp yangıp başlangıcı olmuşsa da yetlşen itfaiye tarafından söndürülmüştür Ha. oradan çıkardıklan sulu veya katı maddeleri muayene ediyorlar. Hesar yoktur. le kalbin gözlerine kadar sonda OCAK 2 REBİİ7LÂH1R 26 saldıkîarını söylersem beni bir hayalperest maceracı sanacaksın diye M korkuyorum. 50000 defa büyüten â ! o elektronik mikroskoplar gördüm0 Burüarın altında mıkrop denilen | V. ] 7^612 17,14.38 16.51 18281 5.40 nice küçük şeyler parmak kadar E. 2.35 7.27| 9.47.12 00i 1J8 12.48 büyüyor. bunlann hangi hastalık Eski hekimlik, yeni hekimlik A. ADNAN ADIVAR lan yaptığı öğreniliyor. Hele bu hayvancıklar insan vücudüne veyahud hayvan vücudüne şırmga edilerek hayvarun seromu ile nıce hastalıklara karşı duruluyor. Bu sayede Avrupada vaktile bizı tıtreten birçok bulaşık hastalıklardan eser kalmamış. Bir ateşli hastayı ıyı etmek için ne yaman ilâçlar bulmuşlar ve bunlara turlü türlü isimler takmışlar Bilhassa Hormone ve Vitamine denilen iki turlü ilâç bulmuşlar ki bunlarla ne harikulâde neticeler elde edıyorlar Kısır kadınlar doğuruyor, anadan doğma alık çocuklar akıllı (kimbılir günün birınde belki de dâhi) oluyor. En şiddetli ve korkunc kan hastalıklan tedavı olunuyor. Cerrahlara ne diyelim Onlar anestezı altında saatlerce ameliyat yapıyorlar. tç unsurlardan bır çoğunu. beyinden. murdar ilikten urlan çıkanyorlar. Onlann artık «pourriture de l'höpıtal» denilen ve yaralılara ve ameliyatlılara ârız olan müthiş. gangrenden korkuları yoktur (1). Velhasıl eğer kırmızı kan damarlanna ânz olan ve Atherome denilen derdin de sebebini ve devasını bulurlarsa insanlar olmez mahluklar olacaklardır. Aziz dostum Bayle, genin tenkidci kafan ile hemen «Laennec delıler memleketine düşmüş* diyeceksin! Fakat hayır ben delıler memleketine değil yan ilâhlar diyanna inmiştim.». İşte arhk hayretlere, hayranlıklara payan veren eski asnn büyük hekimi yeni tıb, daha doğrusu yeni hekimlik hakkında şöyle söylüyor: için işlıyen müesseseler. Bunlann hepsi mükemmel. âlâ, fakat burada durup hayranlıklarıma bır hudud çızeceğim. Şımdiki hekimler ıçm bizım klınık dediğimız (yani hasta başında gözle, elle, kulaklıkla yapılan muayeneler) artık hemen hemen ortadan kalkmıştır. Onlar. laboratuarın kudretine körkdrüne inanmışlar, biyolojiste, yeni lâmbayı (yani röntgen makmesini) kullanan radyolojıste reylerini sormakla iktıfa ediyorlar. (Laennec'in bu noktada hckimlerin şu biyolojist ve radyolojistleri Fransanın, İngilterenin. hattâ Amerikanuı iicra köşelerinde, köylerinde bulup reylerini alıp alamıvacaklarmı düşıinerek bir cümle ilâve etmiş olmasını ne kadar isterdim.). Halbuki bu klinik muayeneleri yapıldıktan sonra laboratuarın fıkri sorulmalı idı (2).. Çok kere kendi kendime soruyorum «Vaktile aklı selimin, mantıâm akü muhakemenin vatanı olan bu Fransada dahi büyük *ilozofumuz Descartes'dan hiç bir intıba kalmadı mı acaba? Acaba büyük Claude Bernard'ın tıbda tek tek hastalık vakalarında istatistik usulünun bir şey ifade etmediğini ve her şeyden evvel hekimın sadece kendi hastasmın hekimi olduğuna dair sözleri unu c i. Bir şişe şampanya 180liraya! Yılbagı gecesi maruf eğience yerlerinde Belediye kontrolnnun idfayetsfaliiH yiminden içkiler yüksek fiatla satıldıpı, masalar 1000 liraya el değişÜTdi tuldu mu? Tedavi bahsinde bugün hekimlerin kuUanacağı ne kadar Yılbaşı gecesi Belediye kontroluçok Uâc var ve bugün methedilen nun kifayetsizliğinden istifade ebir Uâc yann bir işe yaramaz belki den şehrimizin en maruf eğlence de tehlikeli diye terkedilmiyor mu? yerleri, halkımızı ziyadesile istisBu ilâclar o kadar harcıâlem ol mar etmişlerir. Çampanyanın şişesi muştur ki sosyete hanımlan bile 180 liradan satılmış ve istiyenlere yerli şampanya adı altuıa 40 liraya ilâclardan, hattâ tıbdan cesaretle sablan Tekel Idaresinin köpüklü bahsedıyorlar. Bu hususta gazetele şarablarından başka hiç bir yerli içki verilmemiştir. Şaüşı kanunen rin de kabahati yok değildir. yasak olan Amerikan sigaralannın Bilırsin kı bizler hastalık değıl paketi 56 liradan muamele görhasta var tezini tutmustuk. Tek müş ve gardrobcular 100 kuruştan tek hastaları müşahede etmek u ajağı ücret kabul etmemişlerdir. sulümüzdü. Çünkü inanıyorduk Diğer taraftan, eğlence yerlerinki birbirine tamamen benziyen iki deki orkestranın elemanlan, bastır şahıs olmadığı gibi bu şahıslarm dıklan tebrik kartlannı, manevt hastalıklan da daima birbirine baskı yapa' " nüşteriere pek yükbenzemez. Halbuki bugün hekimler sek fiatlar ıışlardır. Maktu fiaynlan masalar teknığin kaü kadrosu içıne bü atlarla önc 1000 liraya leğiştirmiştir. tün vakalan sokuyorlar. Bu demek tır ki onlar içm tek tek hasta insanlar değil «insan makineler» vardır. Hastaları adedlerin mücerred mefhumu, yüzde nisbetleri ic:rde miitalea ederek onlan mutMotörlü polis ekipleri evvefkl laka müstebid bir tekniğin katt gece Şehremininde Mecıdbey socmirlerine muti bir rakam haline kağmda 26, Cıbalide Yeniyol BOgetiriyorlar: sanki tıb bir riyazî kağında 14. Kadıkdyde Badad c ^ilim imiş gihi. İşte bu standardize desınde 349 ve 530, Üsküdarda Setıb ferd olarak hastayı ortadan lâmsız caddesinde 233, Haskoyde kaldırdığı gihi ferd olarak hekimi Kalafatçı caddesinde 19 sayüı ve de ortadan kaldınyor. Artık şahsi Pendikte Ankara caddesinde Armre yetin hiç bir değeri yoktur. Hekim aid kahvelerde kumar oynayan 41 de hastalar Rİbi bir kütle içinde kişiyi yakalamışlardır. 41 kişi kumar oynarken yakalandı (1) Şurada blr ilâve yapayım' Bu pourriture denilen hastalık halinl hamdolsun gormedim. tatavvur da edemez. dım. Bu defa yeni ilmln. teknlğin blr kaİMİ sıbi kurulan Parls Tıb Faknlte»! yeni bmuının yerindekl eski Charite hastanesınm onunden senelerce her gun geçerdim ve o bına bana pourriture denilen hastaneler hastalığının bır tımsall gibi görunürdu. Bu fikir bende o ka. dar yerleşmlfti ki günün birinde hastaneyi yıkmağa başladıkları zaman nra. dan geçerken burnuma sankı deşılmiş «Hastane servislerini gezerken bir murdar gangrenm kokusu gelırdı. (2) Hocamız merhum da İnsan kendinl rüyada saruyor. La "Biz teshısimlzi Feyzi Paşalaboratuar bıkoyalım. boratuarlar kat'î teşhisler koymak zi tasdık etsin» diye bu fıkri tutardı rakamlardan ibarettir.» T acrnec'n aszmdpn dünyaya dönür> yazdığı mektubun bazı kısımlarını hulâsa ettim. Mektub şu söz lerle bitiyor: «Bu se^areden bu defa hiç arkama bakmadan tekrar aynlıyonım. Eğer bir asır sonra tekrar burava dönmek nasib olursa hiç bir insan bulamıyacağım. Çünkü insan. icadlar yapa yapa ruhsuz bir dünya kurmağa çalışırken ken di kendinl yok edecektir». Bu güzel ve favdalı mektubu tahavvül eden profesör P. V. Radot'nun mektuba hâmiş gibi ilâve ettici satırlarda tıbbın en yeni kesiflerle kazandıgı hamleden evvel haiz olduğu evsaftan bir çoğunu bu son senelerde şavanı havret terakkilere rağmen kaybetüğini zamanımızın bir çok münevverleeesaretini Bösteriyor. Tıbb! anlayı?, tedavi ve hastalara karşı davranıç ve hattâ zanaatin icrası usulünun bile degi<5*i5ini söylüvor Hekimlik zanaadnm Wr amerrtüsii olai yemini simdi bir merasnn nutkundan ibaret kalan nekimler habası Hippocrates'i Am Profesör P. W. Pndrvf'nmı hn dihiTava davet ederek bir kere de hekimlerin mnayenehanelerini sövlece bir dolastırması ve oralarda tesadüf edeceçi «jeref ve namus kaidelerine uymıyan halleri de hekimler cemivetlerinin haysivet divanlanna. adlî makamlara bir mektubla bildinnesi ne kadar temenniye şayandır. NİŞAN, DÜĞÜN ve TOPLANTILARINIZDA GÜZEL ve TABİt anlarınızın tesbiti için Ressamlar Derneğinin Bursada açtıği sergi istanbul Ressaml»r DerneSlnln BurBBda açmıj olduğu resim sreg'^ı bujuk alâka toplamı5tır. 14 aralıkU başlıya. rak 17 gun devam eden «ergide 52 e»er teşhır edllmıs ve 27 Ublo satılmıştır. Şehrlmlze donen sergi koml««rt Nazmi Dayan, Bursadakı sergide modern reBimlerin ra|bet gordugünü «oylemış. tır. Nazmı Dayan. Vall Cahıd Ortaç ile Yeni okul Müdürünün, ressamlara yakın alâka gisterdlklerini de llave etmistir. Tahsis müsaadesi olmadan KÜmrüklerimize gelen mallar Tahili musaadeıi olmadan veya Libe. rasyon tatbıkatı zamanında usuluna tevfıkan Ihbarı yapılmadan sevkolunup gun ruklerımize gelmls bulunan msllar hakkında Ticaret Bakanltgna yapılan müracaatlerln tevall ettı|i göze çarp. maktadır. Bakanhk bu huMitta l:er hangi blr karara varmadan evvel bu Sfkilde gum. ruklerlmıze gelmiş olan malların rna. hlyetl kıymetl merife' mtmleketi. o. deme {ekıllerl ha'.gi tanhte gtımruk. lerunlze geldtğı hakkında malumat almak zanıretinl duymuftur. Bu malümatı ihtıva eden lsridalann ocak ayının 15 ne kadar D i | Ticaret Deiresıne blldtnlmesl tlakadarlardan laleb edilmektedir. Cam çeşidleri üzerinde darlık Pıyaaada cam çeşidleri Uzerınde dar. lık russedılmektedır. Mal kzlıgı dolayı. sile talebler knrşılanamarr.aktadır. Harıce yapılan sıparişlerin altı ay. lık muddetlerl doMuihı halde paralar tranifer edılmedtğlnden mal gumrükten çekılemernektedir. Kırk parmaklık ca. mın sandıgı 24 Uradır. EUİ parmak camlar 26 liradır. Yapağı fiatlan yükseidi So\Tyet Rusyanın dünya piyasalanndan ve bu arada Londra ve Avustralyadan kulliyetli mlktarda yapağı alması dunya yapağı fiatlarının yuzde 15 ila 20 artmasına lebeb olrr.ustur. Bu hal gehrlmlz piyasasında da yapa ğırun yükselmeslne yol açmıştır. Bun. dan baeka devlet ve hususl tefebbüslere aid fabrikaların bnalât İçin yapmış olduklan genlj »lçüdekl mub«y«alar fiata ayrıca tesir etmlstir. Ege mensell maUar 33O.S4O kaba mallar 310 kurujtur. Trakya mallan l»e 365 kurustur. İSTANBUL DIŞINDA OTURAN •ı LI ıı •ııMM.ItCHEM HALKIMIZ1H ^ 4 OCAK 1954 PAZARTESİ BANKİMIZA, POSTA.YEYA 8AMKA HAVAL£. SİYLE GÖNOERECEKLERİ PARALAR BÜTÜN İKRAMİYE KEŞİDELERİNE İŞTİRAK ETTİRİLECEKTİR. I 11 İSTANBUL BANKASI NECATİ 8EY CAODESİ No 30 GALATA TURK EKŞPRB BHNK ocaklira yatıranlar arasında 2 0 . 0 0 0 ayı keşidesinde 100 talih ekspresi kapınıza yaklaşıyor! tira büyük ikramiye 25 lira yatıranlar arasında 1 0 0 misli ikramiye 5 0 lira yatıranlar arasında 5 0 misli ikramiye v. s... v. s... uzun uzadıya bahsedilmiş olması idi. Şantal, nasd olsa, ondan günün birinde ayrılacaktı. Jacques dört senelik bir saadet tatmıştı. insan altmışını aştıktan sonra dört senenin kıymetini daha çok anlar... Şantal zarfın üzerindeki damgayı muayene etti, üçak postası sayesinde, mektub sekiz gunde eline varmıştı. Tayyare her halde Suva'yâ inmiş, valinin gemisı de postayı Makogafye getirmişti. Vapur, ertesi günü Suvay'ya hareket edeÇeviren: BEKIN BÜKTAŞ cekti. Demek ki, cevabının bır an evvel varmasmı istiyorsa, erkenden zisinden ona haber getiren ilk mek yazması icab ediyordu. Şantal, dertub... hal davranmslı idi. Fakat bu köhne *** evde ne mürekkeb, ne de kalem vardı. Yegâne çare, en yakın eve, Hava karardığı zaman, • Marsel ve Arno' nun mudiresinın David Holl'un evine koşmak, lâmektubunu beşınci defa olmak zım olan malzemeyi oradan temın üzere okuyordu. Bu akşam Fred, etmekti; David Hol'de bunlann her zamanki gibi gelmiyecekti. Bır hepsi muhakkak mevcuddu. Eve gece evvel haber vermişti. Valinin yaklaş.ırken birden heyecanlandı. gemisindeki zıyafete davetli idi Şan David Holl ve ailesi, her halde getal, uzsktan, korfezın karanhğında mideki ziyafette idiler. Perdelerin büsbütün parlak görunen ve ona hepsi kapalı idi. Hiç bir ı§ık sızEmpress of Australia'daki Robert'le mıyordu. Ümidsizlik içinde kapıyı geçen gecelerı hatırlatan yatı sey son bir defa sarsarken arkasından rediyordu. Bu gece Amerikalı dok sakin bir ses işitti: torla beraber olmadığından mem Beni mi görmeğe gelmiştiniz? nundu Onu din'.iyecek kuvveti ken İyi ki erkence dönmüşüm. dinde bulamıyacağından emindi. Şantal başmı çevirince David Hinde bütün kitablardan daha kıy Holl'un uzun gölgesini gördü.. metli bir yazıya malikti. Madame Heyecanlı gibisiniz . Şakin oRoyer'nin mektubu roman değil, lunuz. Zevcem ve Agathe gemide hakikatti. kaldılar Eğleniyorlardı. Yarın er Bu sahifelerde hoşuna gitmiyen kenden kalkmam icab ttiğini söyyegâne gey, Jacques'in ıstırabından liyerek Validen müsaade istedim. FOTO SABAH'ın T E K N İ K elemanlanndan istifade ediniz. Galatasaray 289 Tel: 40108 ın TURKIYEIŞ BANKASI 30 Aralık İkramiye Çekiüşinde Kazananlar 1 Bahçeli Ev 2Bahçeli Ev Necati Öz (Çorum) A. N. Demirok (Çanakkale) mutad aylık keşidelerden maada HER HAFTA BİR ÇEKİLİŞ Adres : Sirkeci, Büyük Postahane Tcl: 24224 24225 • 25756 3 Bahçeli Ev Dr. Leon Armarüı (Beyoğlu) 4 Bahçeli Ev T. öztunadır (Antalya) Ta/an: GU¥ DES CARS Şantal'in nazarlan, artistler dan beyaz kukuletalı rahibeye gidıyordu Genc kadın orkestranın her uzvunu ayn ayrı tetkik ediyordu. Sağdaki Çinlinin bacaklan yoktu, dipteki Hindli burunsuzdu: bazı trompetler mevcud olan üç parmakları ile çahyorlar, büyük trombon ise yüzünde, göz yerine iki açık çukur taşıyordu... Ve bütün bu çırkinliklerden musiki nağmeleri yükseliyordu .. Mskogai'ye yayılan, mavi göklere yükselen bir musiki . Şantal, ?'akU belki bir, belki de iki saat, jnser bitinceye kadar kımıldamadan dinledi... Çalınan parçalar, alelâde, her zaman tekrar edilen, belki ancak bir köyde beğenilecek kadar sade idi .. Fakat ne ehemmiyeti olabilirdi? Makogaî ahalisi hiç bir vakit bu kadar güzel bir şey işitmemişti. Şantal, böyle bir muctee karşısında ağlamak, heyecanmı yüksek ses le aksettirmek ihtiyacını duyuyordu. Yerinden fırlıyarak, Pasifik Okyanusu ortasuıda hasta bir adada, milletierarası cüzamlı bir orkestra yaratabilmiş olan. bu genc Fransız kızını öpmek istiyordu. Konser bittikten sonra, törenin diğer klsımlarıru .takib etmeyi arzu etmediğinden, ağır adımlarla sükunetine, evine doğru ileriedi. Konseri dinlemiş olmak ona kâfi geliyordu. Merdivenini çıkarken kulaklan hâlâ çınlamakta idi... Bir rüyadan uyanır gibi ağır adımlarla oturma odasına geçti. Orada rüyası yayıldı, inanılmaz derecede fazlalaştı: Salonun ortasındaki masanın üzerinde bir mektub duruyordu. Uçakla gelmiş, bir zarf Madame Royer'in yazısı . Şantal'in başı döndü. Mektubu açmadan evvel bir yere dayanmak ihtiyacını duydu. Memlekctmden ayrıldıktan iki ay sonra, ma Misafirlerimizi gördünüz mü? Ga davete gitmekten o kadar memyet terbiyeli, fakat son derece u nundu ki... Nişanksını görmiyeli j'uşturucu bir zat... üç hafta kadar oldu. Bu gece oBöyle geç saatte vaki olan ziya nun da orada olacağını biliyordu. retinizin sebebini sorabilir miyim? Nisanlısı su Amerikalı doktor Üç kıymetli şeye ihtiyacım mudur? var... Bır kalem, bir şişe mürekkeb Evet. Akşamlan yemekten ve uçak postası için ince kâğıd... sonra buraya gelir bizimle oturur, Bunlan bana hemen verebilir mi gevezelik ederdi. Gayet zeki, ince, siniz? Fransadan gelen bir mektu çok okumuş bir genctir. Bu son zaba Valinin gemisi dönmeden cevab manlarda laboratuar islerile çok yazmak istiyorum. meşgul olduğunu söyliyerek gel İçeri girseniz daha rahat yaz mez oldu. Agathe da üzülüyor.. maz mısınız? Bitince bana teslim Öyle geveze adamım ki mektubuedersiniz, yarın sabah Valiye veda nuzu yazmamza mâni oluyorum. etmem lâzım. Mektubunuzu bizzat Kusuruma bakmayın. Birazdan görüşürüz. götürürdüm. Bu büyük masanın başına otur Neden hepiniz benimle bu kamak Şantal'i yabancılaştırmıstı. Bu dar naziksiniz? David Holl cevab vermeden ka dekor içinde kendini MakogaFde pıyı açtı. Nezaketinin sebebini mü değil, İngilterede hissediyordu. Makemmelen biliyordu. Belli etmek dame Ruayer'nin mektubunu teksizin, Şantal'i kendi dinine yaklaş rar okuduktan sonra, cevab veretırmak istiyordu. Onu rahatsız e cek duruma girdi. Fakat hiç bir den tek nokta Şantal'in demin «he zaman Marsel ve Arno'nun müdiresi piniz» kelimesini kullanmış olması kadar uzun yazamıyacağmı anlıyor idi. Bu «hepiniz» katolik papazı du. Doğrusunu söylemek icab ederse, imlâsı pek bozuk, yazmayı de rahibeler olmalı idi. David Holl'tın evinin içi Şan da ancak biliyordu. Hele imlâ! Şantal hiç bfr vakit tal'in tahminlerine pek uygundu. Bir kadın eli, fakat şahsiyetsir bir kelimeleri doğru yazmasını becereFransızca imlâ muhakkak kadın eli hissediliyordu. Eşyalar ki işi gücü olmıyan insanlann icad titizlikle yerli yerine konmuşru. Büroma oturun. Neye ihtlya ettikleri muzir bir seydi... Ne ocıruz varsa orada bulursunuz . Siz lursa olsun, Madame Ruayer'nin, mektubunuzu yazarken ben de ne cehaletine şahid olmasını istemiyorfis bir çay hazırlıyayım da görün.. du. Gururuna dokunuyordu. MaHiç acele etmeyin.. Bizimkiler iki kogaî'de çok kalacak olursa, pek i saatten evvel gebnezler. Agathe bu j çok mektub yazması icab ediyordu.J var) 5 Bahçeli Ev Fatma Oral (Samanpazarı) 6 Bahçeli Ev Hatice Kmacı (Kilis) Biner Lira Kazananlar: E. Betin( Adana) A. Bilge (Bafra) B. Erkman (Ankara) H. Özizmir (Manisa) M. L. Gökay (Aksaray İst.) A. R. Güzelsoy (Tire) A. Ertüzün (Cebeci) H. K. Karal (Alsancak) Naciye Kitabcı (Beşiktaş) A; Gökçenar (Samanpazan). Beser Yüz Lira Kazananlar M. İnce (Beyazıd) İ. Doğanay (Akhisar) K. Çoroğlu (Şişli) R. Gezer (lzmit) Tülin Apaydm (Eyüb) Hatice Sakin (Bergama) Fethiye Aydm (İstanbul) D. Nücelis (Galata) 1. Kırnaz (Diyarbakır) H. Balçık (Denizli) İ. Feray (Taksim) Zerrin Tarfun (İzmir) Y. Selek (Balat) Zeliha Düman (Nişnataşı) Semiha Gürsoy (Giresun). İki Yiz Ellişer Lira Kazananlar: E. Dora (Salihli) Firdevs Yürüten (Adapazan) M. Bilsen (Bandırma) D. Morkoyun (Elâzığ) 1. Metinsoy (tstanbul) S. Torfilli (Afyon) M. Belen ( Ç i ne) H. Dönümcü (Söke) Y. Yüzüak (Kütahya) T Girgin (Fatih) A. Tanm (Niğde) M. Altar (Kurtuluj) M. Akbudak (Samatya) A, Pazaryohı (Van) Harun Usta (Rize) R. Esiner (Samsun) M. Lokman (Adana) F. Habibaşi (Beyoğlu) S. Aşçıoğlu (Tepecik) P. Emre (Namıkkemal) F. Deringöl (Parmakkapı) A. Somuncuoğlu (Aksaray) A. Kaya (Ardahan) M. Solak (Edirne) H. Yaşar (Karaman) M. Türen (Pangaltı) H. Kaya (Mardin) Ali Ovalı (Karaman) Isa Aydar (Şehremini) H. Yönet (Tophane). Aynca muhtelif şube ve Ajansta (460) mudiye (100) ve (50) liralık ikramiyı^er isabet etmiştir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear