28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
iJUMHUklHEU1 K Ocak 1954 BATI TRAKYADA 10 GUN: Vergi yolile Türkleri tazyik ve firara icbar Baü Trakyadan Türkiyeye son zamanlarda vuku bulan kütie halinde firar hâdiselerinin Türk efkârı umumiyesinde ve Türk basırunda uyandırdığı heyecanlı akisler karşısında Yunanistandaki yabancı devletler diplomatiarı bile harekete geçmek lüzumunu duymuşlardır. Bu arada Selânikteki tngiliz ve A. merikan Başkonsoloslukları, Batı Trakyaya giderek meseleyi yerinde tetkık etmis.ler, bunlardan sonra da Yunan Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakaru Sifneos, Gümülcine İskeçe ve Dedeağac havalilerini dolajarak Türk problemile meşgul olmaştur. Ancak, kuzey Yunanistandaki yiız bın Türk hakkında bütün bu gürültuler koparken, Ankaradan bu işle vazifelendirilmiş bir veya bir kaç memurun oraya yollanmış olmaması keyfiyeti, ısürsb için de bulunan ırkdaşlarımızın gözle. rinden kaçnumıstır. Onlar, Ingıliz, Amerikan ve Yunan politikacılarıru değil, anavatanın temsilcilerini bek lemektedirler. Konuştuğum kimssler: Filvâki Gümülcinede de bir Türk konsolosluğu var ama Türk hariciyesinin bu konsolosluğu uııut muş olması ihtimali pek kuvvetlidır, diyorlar. Neden ?diye sordum. Çünkü Ailahın günü bütün Türkler gidip konsolosa derdlerini enlaürlar. Bu zat da pek tabil ki durumu Ankaraya bildirir. Eh, Türk hariciyesi Gümülcine Konsclosluğunu unutmus olmasaydı, yıllardanberi haykırdığınuz derdler karşısında harekete geçerek her halde bir seyler yapardı!.. Derdlerinia neler olduğunu soreluğum zaman hepsini birer birer anlattilar, sonra gülümsiyerek: Inşallah Ankaranın bunUrdan haberi olur, dediler. Batı Trakya Türklerinın derdlerini ve ıstirab mevzulannın hepsini sırayla anlatacağız. Bugünlük, iki yüz bin Türkü ilgilendiren vergi meselesinden bahsedeceğiz. Bah Trakyada gittiğinı her yer. «3e bana ısrarla belirü'idiğine göte Türklere karşı muazzam bir vergi adaletsizliği hüküm sürmektedir. Yani her bakımdan aynı seviyede bulunan bir Türkle bir Rum arasında ödenen yıllık vergi miktarı sayanı hayret derecede degismekte ve Türkler böylece eloonomik ba kımdan ağır bir yük altında ezilerek Yunanîstanda baruıamaz ha. le gelmektedir. Bu dururea şehırde de, köyde de rasüandığı giai, ay. rıca ticaret sahasının dtşnıda kalan vergi mükellefiyetlefinde de rastlanrnaktadır. Meselâ, Güraülcinede konuşhı&um bLr Türkü ele alahm: Bu genc adam iki yıldanberi işsiz dolaşmakta, başvurduğu butün iş sahalarından geri çevrilmekte, üstelik evli ve dört çocuk bab=sı bulunmaktadır. Kendisile göruştüğ'üm zaman bana: Göruyorsunuz ki ben çıblak ve aç bır insanım, dedi. Buna mu. kabi) geçenlerde belediye benden, ev ve tanzifat parası olarak yüz otuz bin drahmi (yirmi altı lira) istedi. Güler misin, ağlar mısın? Ben de bu kadar para ne gezer, bu bir. Sonra düşünün ki benim vaziyetinı de bulunan bir Rumdan aynı belediye, aynı iş için sadece altmış bin drahmi, yani on ild lira istiyor. Göruyorsunuz ya, aradaki nisbet, bizim aleyhimize olarak bir mislinden bile fazladır. Gümülcinede konuşruğum başka bir Türk de: Bizden, gayriresml bir şekilde haraç istiyorlar, dedi. Böyle vergiye haraç denmez de ne denir? İtiraz edecek olsak, «siz Türksünüz, verin» diyorlar, hattâ «ulan namussuz Türk, sen daha burada yaşıyacak mısın? Memnun değilsen def ol git memleketine!» diye hakaret edenleıe her zaman rastlamak kabildir. Vaktile esnafhk yaparken bugfin aç ve işsiz gezen ve anayurda kaçmak için lüzumlu motör parasını temine çalı^an diğer bir ırkda§ımız da şunlan anlattı: Vaktile Batı Trakyada her tür lü ticaret ve esnaflık iş>ri Türklerin elrndeydi. Tütün, buğday, arpa gıbi her türlü toprak mahsullerinden tutun da, hayvancılık, leblebicilik, kunduracılık, kasablık asçılık, manifaturacılık, kitabçüık ve daha akla gelen ne varsa bütün e=nafhk Türklerin elindeydi. Fakat Yunan idaresi aJtına gectiğimızdenberi bu sahalarm hepsinde de Rumlar, zamanla ve kendi gayretlerile değü, düpedüz devlet himayesile Türklerin yerini aldılar. Bugün koca Gümülcineyi baştanaşağı gezin. Nüfusunun ekseriyetini Türklerin teşkil ettiği bu şehirde, dükkânlardan yüzde doksamnın Rumlara aid olduğunu ğöreceksıniz Halbuki Batı Trakya Türkleri çalışkan ve müteşebbis insanlardır. Ama devlet bizi ezerse buna karşı biz ne yapabiliriz? Meselâ ben dürüst ve çalışkan bir insanım. Evliyim ve beş çocuğum var. Bu durumda bulunan bir esnaf, du rup dururken işini bofearak aç kalmayı goze alır mı? Almaz ama bugün benim gibi on binlerce Türk ailesi de aynı şekilde açtır. Bugün Batı Trakyada her türlü ticaret ve esnaflık içleri Türklerin elinden he men hemen zorla alınarak Rumlara geçmiş bulunmaktadır. Meselâ hay vancılık yapan bir tek Türk kalmamış, Gümülcinede kasabhk yapan Türklerin sayısı bilmem ne kadarken bugün bir tek Türk kalmıştır. Maamaiih dün kendi ağzile bana anlattığına göre, bugünlerde o da mecburen dükkânını latıp Türkıyenin yolunu tutacakmış. İş. te bütün bu ekonomik yıkıntinın başlıca sebebi vergi adaletsizliğidir. İstanbuldaki Rumlar, başlarına bir kere ge'.en varlık vergisi hikâyesini ağızlaruıda sakız gibi hâlâ çiğa«yip dunıyorlar, Gelsinler de bizim halımizi görsünler. Varlık vergisınin ne olduğunu asıl biz biliyoruz. Yıllardanberi bu tek taraflı vergi yükü altında ezile ezile sonunda hepimizin ocağı söndü. Nedir bu verginin esası ve adaletsizliğı? Efendim, Yunanistanda «caıanc vergisi yirmi türlü, daha doğru&u yirmi derecedir. Yani herkes kazan cına uygun derecede vergi verirIşte, prensip itibarile âdil olan bu vergi sistemi, tatbikatta tamamen Tüıkler aleyhinde tecelli etmekte. meselâ yüz lira vergi ödemesi icab eden bir Rum yüz lira öderken, aslında yüz liralık. vergi tarhedilmesi gereken bir Türke bin lira vergi boıcu yükletilmekte, böylece o Türk iktisaden serbest teşebbüs pıyasasından atümakta, ayrıca belediye vergisi yolu ile ve aynı sistem sayesinde, serbest piyasaya karışmayıp evinde oturan bir Türk dahi artık Yunanistanda barınamaz hale getirilmektedir. Bu yok etme ve kaçırma politikasınm sebebi de şudur: Bir kere Yunanlılar prensip itibarile Türkleri memleketlerinden kovmak istiyorlar. «Yunan topraklarında Yunanblar ekmek yemelidir» diyorlar. Bundan başka, Yunanistanda bugün ekonomik ve sosyal kriz o hale gelmiştir H, her yıl Amerika ve Avustralyaya, hattâ Afrikaya binlerce, on binlerce Yunan işsizi hicret ediyor. Vaziyet bu merkezdeyken artık bizi Baü Trak yada barmdınrlar mı? Şimdi bütün Rumların müşterek parolası şudur: Baü Trakyadaki iki yuz bin Türk Türkiyeye gitsinler. Onlardan boşalan iş sahalanna i?siz Rumları yerleştirelim». Parola bu olunea, bu gayenin gerçekleşmesi için her şey yapıhyor. Her şey yapılıyor diyorsam, ju noktayı da tasrih etmek icab eder Ki, bize karşı resm! makamlar tarahndan yapılan her şey kanuna uydurularak yapılıyor. Köylerde, şehirlerde ve her törlü sahalarda karşılaşhğımız Rumlardan hakaret de Börüyonız, dövülüyoruz da. sövülüyoruz da... Fakat resml bir sıfat taşıyan bir daire veya şahısla karp karşıya geldik mi, karşılasügımır ezid muamelenin mOmkün mertebe kanuna uydurulduğunu mügahede ediyoruz. İşte vergi meselesi de bunlardan biridir. Peki, hakkınızı aramak lçin mahkemeye başvurmuyor musunuz? Bu da ayrı bir fasıldır. Bir kere dava açabilmek için mahkeme masraö ve arukat öereri olarak dünyaıun parasını vermek lâzım. Çoğumuz bu külfeti göze alamayız. Göze alanlar da avlarca mahkeras kapılannda sürfindülottn sonra davayı kaybettiklerini görür ler Yani 'âfın kısası, bu TeTgiden kurtuluş volu yoktur. Böylece btttün Betı Trakva Türkleri serbest iş sahalarından atılmakta ve yerlerini Rumlar almaktadır. Sonrm Yunanistanda vasavan Türklere, serbest saha^an ha<=ka iş sahası yok tur. Yani hiç bir Türk devlet dairelerinde vilâvet veva belediyelerde iş bulamaz. Işci ise yalnız Türk sermavedann yanında çahşmak zorundartır. Türk sermayedann işi borulunca o da işsizliğe mah kumdur ve iste bustünkü durum da budur: Türk sermayedar Iş saha sından kovulmuş, dolayıslle Türk işçisi de işsiz kalmıştır. Bunun neticesi olarak şimdi Baü Trakya Türkleri arasında muazzam bir işl sizlik afeti hüküm sürmekte ve tabiatile her sınıftan Türk ana vatana kaçmakta veya kaçmak çareleri arastırmaktadır. Halen piyasad« mevcud bir kaç Türk serm»yedan da, eninde sonunda başlarına gelecek akibeti pek iyl bildikleri için, onlar da ilk fırsatta i«lerini tasfiye edip yola çıkacaklardır. Bu Türkün anlattıklanna hak ver memek elden gelmiyor. Nitekim. ondan sonra görüştüğüm bir kaç Türk sermayedan da: Bugün elimizde bulunan malla nn yan kıymetini bize ödeyecek bir kimse çıksa, hemen satıp Türkiyeye gideceğiz. dediler. Bugün bu mallan yan fiatına satmaya hazırız; çünkü biliyonız ki yann dörtte bir fiatını bile alamıyacağız ve esasen Rumlar da btzim bu düşüncemizi bildikleri için, mallanmızi butün satm almaya kat'iyyen yanaşmıyorlar. «Nasıl olsa yann ölü fiatma o mallar bizim olacak» diyorlar Türklerle yapbjım bu görüşmeden sonra meseleyi. Batı Trakya Umumî Valisi Tanaş Mihasa anlatarak bu hususta ne düşündüğünü sordum. Bence, dedi. bn fikirlere fszla kıymet vermemek icab ederÇünkü vergi adı alünda cebinden para çıkan her şahıs bundan şikâyet eder. Umumf Vali bu sekilde düşünmekle beraber, vaziyet, Türklerin bana anlatükları gibidir. Yaptığım tetkiklerden aldığım neticenin hulâsası budur Kasım Gülek hakkında fahkikat Baştarafı 1 inci sahifede yeni parti eenel merkezinin eçılıs gününde yapü^ı konuşmadır. BUindiği gibi Genel Sekreter o günkü konuşmasmda C. H. P. mallan hakkındaki 61J5 sayılı kanuna musadere kanunu demiş ve bundan sonra, gazeteiere beyanatta bulunan Adalet Bakanı Osman Şevki Çiçekdağ. böyle bir sözün suç mevzuu olduğunu beyan etmişti. Ankara Savcıhğı Kasım Güleğin partinin açılışı günündeki konusmasmı ele almış ve bunun üzerinde Baştaraft 1 tnci tahifede Emniyet 6 ncı şube müdürlüğü, havanın karlaması üzerine, şehirler arasında lşleyen vasıtalann zincir takmalannın temini için, evvelce teşkil ettiği ekipi bu hususi kontrolla vazifelendirmiştir. Kar devam ettiği müddetçe şehir içinde çalışacak kamyon ve otomobillere de zincir takılacakür. Belediye tarafından yapılan bir ilânda, vatandaşlann ev, apartıman, dükkân ve mağazalan önlerini kar dan temizlemeleri lüzumu hatırlaül mıştır. Öğrendiğimize göre, kar temizleme işlerinde çalışacak Belediy» temizlik işçilerine pekmez içirilmesi kararlaşmış, 1000 kilo pekmez satın ahnmıştır. Yeşilköy Meteoroloji istasyonundan alınan malumata nazaran, dün Konıancı, dunku konieransında rüzgârlar şimalden saniyede 18 Tanınmıs Fransız romancısı Ju metre hızla esmistir. Azaml suhules Roy evvelki gece Beynıttan u net +2, asgart 2 santigrat deçakla şehrimize gelmiş, dün saat rcce olarak kaydedilmiştir. Hava 18.30 da Unyon Fransez salonunda bugün de kapalı ve yağışlı olacak, sıcaklık derecesi biraı düşecektir. bir konferan» vermiştir. Harb yıllannda bizzat bombardı Memleketimiı üzerind* bulunan man uçaklannda pilotluk yaparak alçak tazyikmerkezinin doğurduğu harb hakkındaki görüşlerini eserle fena hava şartlan bir kaç gün daha rinde belirten. bilhassa harb pilotu j devam edecektirDenizlerd* SaintExupery ile tanışmasmdan ile mülhem olarak yazdığı tPassion de Karadeniz ve Akdenizde görüşu Saint Exupery» romanı ile şöhrît güçleştiren kesif bir kar tipisi mev yapan yazar, dün geceki konferan cuddur, Bütün vapurlann sefer sında «Harb pilotu Saint Rcupery» programlan bozulmuştur. Bu aranin hayatını. pilot olarak insanlara da «Necat» vapuru bir haftalık geve harbe aid düşüncelerini anlat cikme ile limanımıza döneblimiştir. «Trabzon> vapuru da Zonguldağa mıştır. Fransız romancısı ve piyes ya i ugrayamadığından yolculannı Ezarı 13 ocakU Ankarada, 14 ocakta ı ^ ^ ç , k a r m a k r o n m d a kalmısİzmirde bir konferana verdikten s g b a h d ö n sonra şehrimize dönecek, 16 ocak , m e s i ,Giresun» vapuru saat 18,30 da Filârmoni Derneğine l i r a a n ı r n l z a g e ı de bir konusma yapacaktır. miştir. «Tan» üç gün rötarlıdır. Marmaradaki tipi Şehir Hattı vapurlanna tesir etmemiştir. Bu seferlerde ancak bir kaç dakikahk aksaklık olmuştur. Uçak seferleri yapılamadı Havanın bozukluğu dolayısile dün bütün uçak seferleri iptal edilmiş, Yeşilköy hava alanına hiç bir uçak gelmemiştir. Kopenhag, Frankfurt, Münich. Baştaraft 1 inci sahüede Roma, Atina seferini yapmakta omeliği hakkında şu izahaü vermiş lan SAS uçağı, saat 15,40 ta Istanür: bula gelmişse de Yeşilköye ineme« Üniversitemizin bütçesi 11 den Atinaya dönmek zonında kalmilyon 400 bin lira olarak kabul mıştır. edildi. Böylece bütçemizde geçen Izmirde şiddetli so|uklar ve doln seneye nazaran yüzde 333 nısbetinIzmir 11 (Telefonla) Bir kaç de bir artış bulunuyor. Bütçedeki gündür bütün mıntakaya yağmakumumî artış yüzde 50 olduğu halde Üniversitemiz bütçesindeki arbşın yüzde 333 nisbetinde oluşunu şükranla karşılıyoruz. Üniversitemize bağlı olarak açılacak teknik okulun hazırlıklan Baştarafı 1 inci sahifede tekemmül etmiş durumdadır. Ancak bu okula öğreünen, öğretmen da intişar eden beyanaü, komisyoyardımcılarının tayinine dair teşki numuzu ilzam eder mahiyette gölât kanunu tasarısı hükumete tak rülerek aşağıdaki açıklamanın yadim edilmiştir. Tasarı kanuniyet pılmasına, beyanatı takiben Meckesbettiği takdirde okulu mart a lisin açıldığı ilk gün olan 11 ocak 1954 tarihli bugünkü fevkalâde yında açabileceğiz. toplantıda karar verilmiştir. Talebelerin yeni yönetmelik hak1 Beyanatta bahis mevruu ekındaki fikirlerine gelince: Yönetarahk 1953 U melik için talebeler arasındaKi söy hinde yapılmış ve bu toplantıda lentiler, T.Ü.T. Birliginin kongieTürkiye Mısır ticaret anlaşması sinde vaziyetin belirtilememiş olhakkında müzakereler cereyan etmasından meydana gelmiştir. Bu miştir Bu arada Türkiye Mısır kongreden 15 gün evvel yaptıgınvz siyasî münasebetleri hakkında ve bir senato toplantısında yeni vögizli bir celsede Dış Işleri Bakanınetmelik konusulmuş ve bir konın verdiği izahat dinlenmiştir. misyon seçilmiştir. Bu komısyon 2 Beyanatın bilhassa; «hükuvönetmelikle ilgili vak'aları tesbit met bundan bir buçuk ay evvel bu ederek senatoya getirecektir. çirkin neşriyat üzerine »efirimizi Yeni yönetmeliğin geçicı madde çekmeye ve başka bir yere Uyine sine göre, fakühe yönetmelıkleri karar vermişti. Yalnız o tarihlerde hazırlanıncaya kadar senato esas toplanan hariciye encümeni (maalarına göre hareket edilecektir. E lesef mahrem olduğu için müzakesasen yeni yönetmelik eski talebe reyi ifşa edemiyecegim amma) nin lehinde olan hakları onlara ta yalnız şunu söyliyebilirim. Encümmaktadrr. Bu talebeler yeni yö mende muhalefete mensub iki güneünelifin kendilerine tanıdığı müs zide şahsiyetin bu neşriyat üzerine bet haklardan da istifade edecek sefirimizin çekilmesinin kat'iyyen !er ve böylece bir inübak temin e doğru olamıyacağı hususundaki mü dilmis olacak. talea ve beyanlan üzerine sayın Beş, senelik universite tahsililnin Köprülü ile encümen azasının bebir 3 devreye aynldığını bi'.iyorsunuz yanına uyarak sefirimizin Bu devrelerden birincisı 4 sömestr müddet daha orada kalmasını tenolarak kararlaşmıştır ve tamamen sib etmişti. Binaenaleyh bir iki hakka göre bu devreyi bir talebe gündenberi hariciyemiz aleyhine 6 sörr.estrde bitirebilir. Devreyi yapılan neşriyatuı kat'iyyen dogru eeçmek için vizeleri ve imtihanları olmadığı kanaatindeyim.» Kısmınbaşarmak şarttır. Başarı noksan da, komisyonumuzun esas itibarile hükumetin salâhiyeti sahasma giııkları 2. devrenin ilk sömestresinren bir konuda icraya müteallik de de tamamlanabılir. 2. ve 3. devbir karar telkin ettiği zehabı hasıl reler fakültelere bırakılmıştır. Faolmaktadır. Teşkilâü Esasiye kakülte yönetmelikıeri bünyelerine nununun ve iç tüzüğün sarih hüuygun şekilleri tesbit edecektir. Eskümleri karşısında böyle bir miiki yönetmelikte bir talebe son sınıfa dahalenin bahis mevzuu olamıyakadar gelebiliyor ve herhangi bir cağı aşikârdır. sınıfın dersinden başarısızlık gös3 Komisyon reisinin, reis «faterince mektebi terketmek zoruntile vereceği her türlü beyanatın da kalıyordu. Şimdi ıse birinci kı bir komisyon karanna isnitad ettirsımda 6 hakkını kullanan talebe, mesi iç tüzüğün hükümlerinin icamuvaffak olmazsa, birinci kısma ye bıdır Ortada böyle bir karar olniden başlıyacaktır. 2 kısımda mu mödıgına göre. yukanda zikri gevaffakıyetsizliğe uğrsmışsa yalnız çen beyanaün, ancak kendi şahsî o kısmı yeniden okuyacaktır. Böy ' fikirleri o l a r a k k a D u l edilmesinin lece eskıye nazaran daha az sene zarurî olacağı kanaatine vanlmışkaybedilmiş oiacaktır, Gayemiz, Universitemizin bünyesine uygun yö ür.> Diğer taraftan Kahire Büyük Elnetmelik hazırlamaktır. Kalıtemiz cimiz Hulusi Fuad Tugay bugün Avrupa ve Amerikada dahi takdir öğleden evvel Dış Işleri Bakanlığıedilmektedir. Kalitemizi düşürmena gitmiş. Dış İşleri Bakanı Profemek azmindeyiz.» sör Fuad Köprülü tarafından kaIstanbul Universite bütçesi de b u l edilmiştir. Büyük Elçi, Dış îş200 bin lira fazlasile 20 milyon 500 , l e r i Bakanının nezdinde bir saat bin lıra olarak tesbit edilmıştır. ' k a ( j a l kalmıştır. Bu ziyaret sırasınBütçenin fazla olan kısmı, öğrenci da Hulusi Fuad Tugayın Mısırdalere ucuz yemek temini, kantin te ki son hâdiseler hakkında Dış Işsisi gibi mevzularda kullanıUrak leri Bakanına izahat verdiği anlatır. şılmaktadırHacı Nagib taziye talebhnizl Fransız romancısı Julcs Roy şehrimizde Karakış dün tekrar siddetini arttırdı ta olan bol yağmurlardan sonra bugün hava birdenbire çok soğumuştur. Sıfınn alünda 2 dereceye düşen hava sühuneti, civarla otobüs münakalâünı durdurmuştur. Bugün saat 14,30 dan itibaren şehrimizde fmdık büyüklüğünde dolu yağmış ve her tarafı bir anda bembeyaz haîe getirmiştir. Şehrin alçak semtlerine sular hücum etmiş, kanalizasyon yer yer patlamıştır. Belediye kurtama ekipleri bütün gün calışmışlardır. BasribaDün hicbir uçagın inip kalkmadığı Yeşilköy hava alamnda karanlıktan bir manzara ba, Karantina, Alsancak ve Mersinli havalisinde sular yer yer tahribat yapmıştır. Uludağda kar 3 metreyi bnlda Bursa 11 (a.a.) Bir haftadanberi iyi giünekte olan havalar, bugün birdenbire soğumu? ve sabahtan itibaren fehr» kar yağmay* başlamışür. Uludağda Kirazlıyayla mevkllnde kann irtifaı 1,5 v« daha yukanlarda 3 mebeyi bulmuştur, Şâle Köskiinde dünkü hâdise Miletlerarası Talebe konferansı Ortaşark Komisyonuna İsraeM de seçince Ürdiin delegesi bu memleket temsilcisi ile işbirüği yapamıyacağını bildirdi Milletlerarası Talebe konferansı dün de çalışmalanna Şale köşkünde devam etmiştir. Bu arada Ortaşark meseleleri homisyonu seçilirken cereyan er den bir hâdise günün mevzuunu teşkil etmiştir. Avrupa meselelerinin konuşulmasından sonra, sıra Ortaşark meseleleri komisyonunun seçimlerine gelmiş ve murakabe komitesi bu komisyon azalıklan için Türkiye ve Lübnanı namzed göstermiştir. Bu sırada îngiliz delegesi İsraelin de namzedliğini ileri sürmüş. bu teklif bir başka delege tarafından da desteknince kabul olunmuştur. Fakat Lübnan delegesi birden ayağa kalkarak kendisinin İsrael delegesile işbirliği yapamıyacağını beyan etmiştir. Bu sözler birden salonun havasının eleküTklenmesıne sebeb ohnuştur. Bunun üzenne israel delegesi Zvı Jaffe söz alrrus v» söyle demiştir «Hâdisedîn dolayı müteessirim, fakat zannımca siyasî meselelerin bizim konferansımızla hiç bir alâkesı yoktur. Umum! toplantıda İsraelle işbirliği yapan Lübnanlüarın herhangi bir komisvonda da beraber çabşmaktan kaçınmamalan lâzım gelir. Zeki bir millet ve hür talebeler olarak oildiğimiz Lüb.ianlıların, hükumetlcrimiz arasmda mevcud anlaşmîzlıkları bu konferansta unutmaları 'âzım gelmektedir. Biz bütün Arab memleketlerile dostlugu kendimize hedcf bildiğimiz için bu toplantida da onlann delegelerile birlikte sulh için çahşmakten zevk duyacağım. Belki de talebeler arasındaki bu sembolik dostluk memleketlerimiz arasında da bir dostluk bağının kumlmasına yardımcı ve başlangıc olacaktır • İsrael delegesinin sözleri alkıslarla karşılanmıs ve neticede azahklara Türkiye ve İsrael seçilmiştir. ^ ((Türkîye, Avrupanm ekmek seneti oluyor» Amerîkada neşredilen bir kitabda, memloketimizin askerî ve ziraî gelişmeleri övülüyor New York, 11 (USİS) Senenin tarihi mahiyetinde olan ve bütün ehemmiyetli millî ve dünya olaylannı ihtiva eden Year kitabının 1953 nüshasının iki sahifesinde Tür kiyenin 1953 yılında kaydettiği gelismelere aid on dört resim bulunmaktadır. «Türkiyenin ziraati gelişiyor» bas hğı altında Year, hububat istihsalınde rekor teşkil eden artışın Türkiyeyi dünyanın dördüncü derecede büyük buğday ihrac eden memleketi haline getirdiğini belirtmektedir. Türkiyenin 1946 yılında sahib olduğu dört bin traktör, Amerikan yardımı sayesinde kırk binden fazlaya yükselmiştir. Year, Türkiyenin yakında t Avrupanm ek mek sepeti» haline gelmesinin çok muhtemel olduğunu da kaydetmektedir.» c Sovyetlerin sulh jestlerine rağmen Türkiye savunma kuvvetini arttırıyor» başlığı alünda da Year şöyle demektedir: «Dış münasebetler sahasında Amerikan taraftan ve Rus aleyhtarı olan Türkler, Türkiye, Yunsnistan ve Yugoslavya arasmda Balkan Paktınm imzalanmasını takib eden Sovyetlerin sulh jestlerine karşı, "Bunhn i«;pat edin» der gibi bir tavır t = k'nmışlardır.» Aynı sahifede, Rus hududu civsrında talim yapan Türk süvarilerini, hudud boyundaki aîârm işaretlerini ve geçen sene Birls!,,k Amerika D15 İşleri Bakanı J.>hn Foster Dulles'm Türkiyeyi nyarpti esnasmda Türkiye Dış* İşleri Eakanı Fuad Köprülü ile Türk birHklerini teftişini gösteren re3imler vardır. Bir sahilenln dörtte flçü İstanbulun fethinin beş yüzüncü yüdonümüne aid resimlerle süslenmıştir. Resimlerde bin dört yüz elli üç yıldanberi İsUnbul ile bugünkü İstanbul. Fatih Mehmedin bir por tresi, şehrin kalelerine ateş eden Türkler, geçen yılki merasim esnasmda geçid resminde bulunan mehter takımı ve İstanbulun fethi esnasında Haiice indirilmek üzere gemilerin karadan geçirilişini ternsil eden bir geçid görüimektedır. Aynı sahifedeki diğer üç resim, bin dokuz yüz elli üç yılında vuku bulan Yenice Gönen zelzelesi ve Dumlupınar denizaltısının baürüışına dairdir. Year kitabında bunlardan başka Türkiyenin turizm sahasındaki g..y retlerinden de bahsedilmektedir. Is tanbulda insa edilmekte olan Hilton oteline aid bir resmin altında şu yazı görülmektedir: «Bin doku» yüz elli dört yılında tamamlanarak olan İstsnbul Hilton oteli. Tabil güzellik ve tarihi bakımdan zengin olan Türkiyenin kapılannı yabancı ziyaretlere açmaktadır.» Türkiyeye hasredilmiş bu iki sahifeden başka Year kitabı, Türkiye ile ilgili iki resim daha basmıştır. Yunanistana aid bir sahifelik kısımda, geçen yıl Cumhur Başkanı Celâl Bayarın Yunanistanı ziyareü esnasında Yunan Kralı Paul ile birlikte çekilmis bir resmi vardır. Resmin alünda şöyle bir yazı görülmektedir: «Eski iki düşman olan Türkiye ile Yunanistan ara. sındaki dostluk Cumhur Başkaru Ce'âl Bayarın Yunanistanı ziyareti ile kuvvetlenmistir.» Aynı kısımda Kore harbine aid bir resimde de Koredeki Türk tugayı, jehid teğmen Naci Gökçenin karısı ve oğlu görülmektedir. Siyshlar giymiş olan, şehid teğmenia karısı, savaşU gösterdiği yararhktan dolayı ölümünden sonra kocasma verilen gümüş yıldız madalyasını göğsünde taşımakU ve küçük oğlu da babasırun üniformasını giymektedir. Ycar kitaiı Türkiyeye fld iahifs ayırmakla, diğer herhangi bir doğu Avrupa veya Ortadoğu memleketine ayırdığı kısımdan daha fazla bir yer vermiş olmaktadır. şiddetlendi Ak<fenizde bir çok peminrn müşkül durumda olduğru bildiriliyor 4vrupada Cırtmalar Teknik Universite Rektörü yeni yönetmenliğe dair izahal verdi Kahire rezaleti, Meclis Dış fşleri Kom'svonunda jç isfikraza dair lasarı kanunlaşlı Baştarafı 1 inci sahifede akdine dair kanun tasarısının öncelik ve ivedilikle müzakeresini teklif etti. Teklif kabul edilerek tasarının görüşülmesine başlandı. 1953 yılı yaürım bütçesi açığının kapatılmasmda kullanılmak üzere 125 milyon liraya kadar uzun vadeli iç istikraz akdine dair tasarı aynen kabul edilerek kanunlaşBundan sonra Vakıflar Bankasının teşkiline dair tasarı üzerindeki müzakerelere geçildi vTamamlana reddetmiş Kahire 11 (TH.A.) Mısır ihtilâl komitesinin General Nagib'in riyasetinde yaptığı son toplantıda, Türkiye hükumeti tarafından verilen notayı cevablandırdığı haber verilmektedir. Cevabın metni henüz açıklanma makla beraber, iyi haber alan kaynaklardan verilen malumata göre, cevabî notada aşağıdaki hususların tebarüz ettirildiği bildirilmektedir: 1 Mısır hükumeti, Hulusi Fuad Tugayı Mısın terke icbar için mez kur karınnı verirken, hiç bir zaman Türkiyeye karşı bir hakaret kasdi gütmemiştir. Mısır hükumeti, Türkiye Mısır dostluğunun iki memleket igin de faydaiı olacajma Pari» 11 (R.) Avrıjpanın hemen hemen her m?m]eketinde bir haftadanberi devam eünekte olan hrtına şiddetlenmiştir. Denizlerde kasırga yüzünden bir çok gemilerin müşkül durum ^ huUımlvjklan da öğrenilmiştir. Akdenizdeki gemiler bilhassa gü; durumda kalmışlardır. AvusüJryada çığ yüiîindpn 5!enlerin sayısı artmakt^dır. Resm! makamlar şimdi de karların erimcğs başladığını ve buııun îelâketle sona erebileceğini ^>iN' ımlslerdir. İsviçrede ise durmsdsn kar yağriısktadır ve bazğı yerlerde evler boşaltılmıştır. Bu 'ki memlekeUe A!man ya ve Fransala münakale tRmamile sekteye uğrımıştır Dağ köyleri mahsur bir halde kalmıştır. Baltık deni^inde ''e fı tma vsr Bastarafı 1 inci sahifede dır. Bir İsveç gem'snu kaybolmuş ham. Otuz kadar genc kızımız. yolnazarile bakılmakt»d:r. cu salonunda imtihan saatini bekliyor. Saat 14.15. Hostes namzedlerinln üçüncü katta, meydan müdürünün odası önünde toplanmalan hoparlörle bildiriliyor. Genc kızlarımız kani bulunmaktadır. 2 Mısır hükumeti, Büyük El küçük gruplar halinde üçüncü kaçi Hulusi Fuad Tugayın Mısın ter ta çıkmağa başladılar. ke icbanndan bir ay önce Türkiye Meydan Müdürünün odasına, ko hükumetine müracaatle Büyük El ridorun üzerinde bulunan bir başçinin geri çağın!masını taleb et ka odadan geçiliyor Hostes nammiştir. Bu talebin yerine getirilme tedlerı bu odada toplandılar. İmtimesi üzerine, bir kaç gün evvel han komisyonu, müdürün odasınvuku bulan Operadaki skandal da son hazırlıklan tamamlamak mezkur kararm verilmesinde müüzere. essir olmuştur. İmtihan komisyonunda bir dok3 Mısır. Büyük Elçi Hulusi tor, bir öğretmen, Yeşilköy MeyFuad Tugayın Mısın terke mecbur edilmesile doğan durumu, Mısır dan Müdürü ve Devlet Havayollahükumetile Büyük Elçi arasında nnın Holandalı başhostesi bulunucereyan eden şahsî bir mesele te yor. Kapının dibinde, namzedlerin lâkki etmcktedir. 4 Mısır hükumeti, mezkur ka Lsimleri yazılı listeyi elinde tutan ran ile Türkiye Cumhuriyetine kar hostes sesleniyor: Nevhis Tanık. şı bir hakaret kasdi gütmemiş olduğundan Türkiyeye tarziye verBir genc kız, biraz sararmış halmek lüzumuna kani deşildir. Veri de imtihan odasının kapısın» doğlecek bir tarziye, Mısırın Türkiye ru yöneliyor. Genc kızlar arasında, ye hakaret etmiş olduğunu zım bir kıpırdama, bir fısıldaşma. nen itiraf demek olur ki, Mısır hüBir tanesine yaklasıyoruz. kumeti bu karan ıttihaz ederken îsminiz! asla böyle bir gaye gütmemiştir.» Melâhat Alünay. Şehirimizdeki haşkonsoloslar Hosteslik mesleğini niçia terMısır re7aleti irin ne diyorlar? cih ediyorsunuz? Mısır askeri hükumetince, Ka Uçmak çok heyecan verici bir hire büyük elçimiz Fuad Hulusi Tugayın hudud dışı edilmesi hâdi şey. Uçak hostesliği bence dünyasesinin üzerind?n bir hafta seçmiş nın en güzel mesleklerinden bıri olmasına rağmen. diplomatik ni olsa gerek. Bunun için şimdiki isizam ve ananeye külliyen muhalif mi bırakmağa karar verdim. Halen nerede çalışıyorsunuz? bu hareket. eünün konusu olmakta devam etmektedir. Avukat kâtibiyim. Hiç uçtunuz mu?. Alman Federal Cumhuriveti ts Hayır. Fakat çok zevkli bir tanbul Başkonsolosu Dr. Gibhard Seelos. kendisile aörüsen bir mu şey olduğuna eminim. harririmize bu mevzu etrafında Çekingen ve utangaç bir diğerişunlan sövlemiştir: ne yaklasıyoruz. «Mısırlıhrın yerinde Türkler Adınız! olsalardı. muhakkak aynı şeyi yap Sevim. mszlardı.» Şimdiki mesleğinizî Finlandiva Başkonsolosu Herra Hemşirelik. Olavi Tommiv'iori ise: Niçin hosteslik mesleğine giri «Mısır Askerî hükumetinin yorsunuz? tuttuğu yol normal degrildir. Harb Hosteslik mesleğinin de en az ilânmda bile. dir>!omatik nizam ve kaidelere riayet etmek icab eder. hemşirelik kadar insanî olduğuna En ciddî vazivetlerde dahi d!nlomat inamyorum. Bunun en canh misali, bir diplomattır. MasırnivptîTiîrı kal bir hafta evvel Çanakkalede vuku dınlması, devletler hukukunu hiçe bulan feci kazada, uçağın hostesi Ayten Özyıldızm gösterdiği cesak savmaktır.» Nihavet Fransa Başkonsolosu ret ve kahramanhkür. Mer MarcProffilet de: imtihan devam «tmekte. Henüz «Türk büvük elçisi insan ol imtihan odasından çıkan bir genc ması dolayısile bir hataya düşmüş kıza soruyoruz: olabilir ve Mısır hükumeti de onu Nasıl geçti? ueaklaştırmak istiyebilir. Fakat Fena değü. diplomasi tarihinde ilk defa rast Neler soruyorlar? lanan bu tarzda değil.» demistir. Boyumu, kilomu, tahsil derecemi, yaşımı, şimdiye kadar ne işler yapüğımı kurs için Ankarada iki ay kalıp, kalamıyacağımı. Ne cevablar •erdiniz? Yaşımdan gayri, diğerlerini bildim. Fakat, hiç bir yardım yapılmadan kurs mflddetine» Ankarada iki ay yaşamanın güç olduju Baştarafı 1 inci sahifeâe nu ilâve ettim. teovirini gerekli gördükleri hususİmtihan komisyonu üveleri de, larda izahat istemişlerdir. arasıra çıkm ginnekte. Bunlardan Millî Savunma Bakanhfınca vakbiri anlatıyor: tile istimlâk sııretile alman arazi Devlet Havayollan bu yıl 20 den halen askerî icabUra göre kullanılmalanna lüzum ve zaruret ol hostes alacaktır. Bunlann 15 i lkl mıyanlann sshiblerine ladesinin hafta ervel Ankarada yapılan iratihanda tesbit edilmiştir. Geri kafaydalanndan bahsedilmistir. Bulan 5 ini bu imtihanda seçeceğiz. nun üzerine söz alan Millî SavunOüız kadar namzed var, blr « kama Bakanı, Bakanlığın bu hususu dar da gelmiyen rarmış. Hosteslidikkate aldığım ve gerekli hazırğe en müsaid 5 ini ayırmak için lıklan ikmal ettiğini söylemiştir. azaml dikkati göstermekteyiı. Komisyon öğleden sonra gizli Wr İmtihan saat 17,30 da sona erdi. celse akdetm'ş ve Bakan. üyelere Şiddetli rüzgâr v« tipi devam «dimillî savunma hizmetleri hakkında yordu. Devlet Havayollarının uçakizahat vermiştir. Bundan sonra maddeleregeçil lan karlı meydandan hangarlara çekiliyordu,, mifitir. >' KAnm Ö T Havayollarına alınacak hostesler dün Gelâl Bayarın seçildi Amerikada yapacağı konnşmalar Bastaraft 1 tnci sahifede Türk Basın Yavın Umum müdürü Dr Halim Alvot bu hafta sonunda NewYorka hareket edecek ve buradaki hazırhklara iştirak eyliyecektir. New York. yalnız New York şehrine mahsus bir karşılama programı hazırlamaktadır. Şehrin, kahramanlarla dünvanm bü>ük adamlanr.ı karşılamak için vaDtığı konfeü ve serpanti atılması gibi hazırlıklar bu cümledendir. WaFhington programma şunlar dahildir: Beyaz Sarayda ziyafet. Celâl Bayar tarafından Eisenhower sertfiT.e verilecek bir vemek. konprede iki meclisin müşterek bir toplantısında Bayann vapacağı hitabe iie diğer toplantılar. Resmî formaliteler llsteş'.ne <îahil olmıvan bir madde, Eisenhower"m Bayarla. Türkiye, Irak ve Pakistan arasmda bir savunma pakü proiesi hakkında yapacağı görüsmedir. Amerikanm Pakis+an ve lraka yapacagı a^kerî bir vardımı da derpiş eden bu mahivette hıı Daktm hazırlıklan büvük bir ilerleme lcavdetmistir. Fakat henıiz haHpd mesi icab eden bir çok mesele daha mevcuddur. Buradaki yetkili çevelerde kim olan kanaate söre, Eisenhower ile Bayar arasında siva<4 ve diSer mevzular üzerinieki karsı"ıkîı görüşme gayet faydalı olacakür. Siyast çevrelere göre Crl?l Ba yann mütaleası alınacak meseleîer arasında Arab İsrael gerçin ile Ortadoğu müdafaa paktının yer alması muhtemeldir. Bu hususta be!irtildi§ine Cöre geçen sene içinde Türkivenin İsraele karşı hareket hatti. İsrael bakımmdan umumiyetle memnuniyet verici olmuştur. Türk Pakistan Irak paktı projesi karşısında İsraeTin endi=:esi muvacehesinde Türkivenin tepkisi burada büyük bir alâka ile karşr lanmısür. Türkiye Cumhur Başkam Celâl Bayann seyahaHnin bu meseleyi daha fazla aydmlatacağı kanaati hüküm sürmektedir. Ankara, 11 (a.a.) Reisi Cumhur Celâl Bayar bugün saat 18.30 da İş Bankası Genel merkezini ziyaret etmişler ve idare meclisi baçkanı Dr. Tevfik Rüştü Aras i!e murahhas aza Üzeyir Avunduk tarafından karşılanmıslardır. Başbakan tanzim safışı üzerinde izahal aidı Baştarafı 1 inci sahifede hassa Tanzim satışlanndan elde edilen neticeler üzerinde Vali ve Beledive Reisinden izahat almıştır. Zeytinyaği tanzim satışlarma başlanıyor Son zamar.larda zeytinyağ fiatlarının yükselmesi üzerine Belediye bu mevzuda da tanzim satışlan yapmağa karar vermiştir. Tarisla yapılan anlaşma gereğince dün İzmirden Belediye İktisad Müdürlüğü emrine ilk parti yola çıkarılmışttr. Bir buçuk asitlik bu zeytinyağlar 600 tenekedir. Bu partiyi, diğerlerl takib edecektir. Gelecek zeytinyağlarla iki ttç güne kadar tanzim saüşlarma oa|lanacakür. Üsküdarda yeni tanzim sataf barakalannda satışa başlandı Üsküdarda Belediye tarafından vaptırılan tanzim satış barakalannın inşaatı sona ermiştir. Dört verde yaptırılan tanzim satış barakalannda dün sebze ve meyva sa* tışlanna başlanmıştir. Rizelî çay müstahsiiler!, Ba'ba ' kanla eörüşmck üzere bir heyet gönderdiler Rizeli çay müstahsilleri mahsulün fabrika tarafından dsha vüksek fiatla satın alınmasını lstemektedir* ler. Bu hususta Başbakan Adnan Men deresle temaslarda bulunmak üzera bir heyet Rizeden sehrimize gelmiştir. Jngiliz elçisi Türki ysden ayrılıyor Basfarnfı ! inci sahifede nüz «Yenişehir» i olmıyan ve Eskişehirden aelen demirvolu hattınm son merhalesi olan ilk kalramanhklar cünlerinin Ankarasını tahayyül edip bugünkü geniş, mnazzam ve gavet faal baskent ile mukayese etmek insanda earib bir his uvandınvor Bu bile. Büvük Atatürkün dehası ile başlıyan ve halefleri tarafından hararpfie devam ettirilen ve memleketin her tarafjnda belirpn p ı V « f m ksiVT"»ıa ve eelişmelere bakılırsa gölgede bırakılmaktadır. Gerek O'nun. gprpk rıaipfiprirhl ve gerekse b?=Va bir cok mrını^z sahsivetlerin iltifatına nail olfinm. Bundan dolayı bahtH'ar ve son âer rece mütehassisım L?dy Helm de böyledir ve her ikimiz de samiml tees<;ürle aynlmaktavız. Türkiyeden tekrar avrılırken esa sen hissettiğim kcîer riegil de <timad ve ümiddir. İstikbale bizler şekil vereceğiz ve bu hususta bizden bekleneni vapacsS'rmzdan eminim. Lady Helm ve ben Türkiyeye bir daha dönersek veya rlönemezsek, Türkiye her zaman dü=iincelerimizi işpal edecektir. Avnıpanm öteki tarafından neselerinize ve kederlerinize ortak olacağız, size ve bütün Türk halkına mesud ve müreffeh bir istikbal temennilerimizi minnet ve takdirlerimizle bırakıyoruz.» Komisyonda Millî Savunma bülçesinin müzakeresî Baştarafı 1 inci sahifede nm ve ticaret sahasında yabancı sermayenin yatınm yapabileceğini. bunun ise mahzuriu olduğunu anlattı. Cahid Zamangil bu iki mer zuun tasrih edilerek yabancı sermayenin faydalanamıyacağının mad deye konulmasını teklif etti. Cezml Türk, mevcud kanun ihtiyacı nasıl karşılamaktan uzak bulunuyorsa yeni tasannın da aynı şekilde ihtiyacı karsılayamryacağınl rfyledl ve herşeyden önce döviz ve kambiyo kaçakçılığını önleyici tasanlann Meclise getirilmesini istedi. Komisyon sözcüsü Haluk Şaman etraflı bir konuşma yaparak ileri surfilen mütalealan cevablandırdı. Neticede maddelere geçildi. Birinci madde oya konacağı sırada ekserivet kalmadığından oturuma . son verildi. j Yabancı sermaye lasarısı KIRALIK Möbleli veya möblesiz katlar. Kazancılar vokusun da, Tavukuçmaz So. 2628 Cihangir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear