25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHTJRT 31 Ağnstos 1933 unun esım Hava ve Kara Harb okullarında dtinkü diploma törenleri Iîmdiçinide Fransızlarla komünist Hındıçinı kuvvet.eıı arasında savaş butun şiddetıle devam etmek teclır. Yukarıdaki resımde, komunistlere son zamanlarda sıkı darbeler ındırmıs olan bır Fransız komando biıl.ğıne mensub erler taarruz halinde görülmektedır. Londra hava alamnda uçak seyır faalıyeti son zamanlarda suratle arttığından yenı bazı tedbirler el'niıasi luzumu hasıl olmuş ve eksperler hava alanı alanda tunel kazmışlardır. Hava alanının bır kısım Jİ.CUÜOİ merkezleri burada bulunmaktadır. tmk m *» m Hollvwood artıstlermden çoğu \renedık fılm fetıvjlındec'ırier YakdinLkı resımde Brjce Csbot ile E'.en.i Gu.btı gorul^ıe'ıtedır Bu ıkı artıst berabeıce plâj arcla Baçtarofı 1 inci sahifede olarak mezun olan subaylara bröleri Komutanlığının davetlisi olarak ve Hava Harb Okulundan mezun özel askerî uçaklarla Eskişehıre olan asteğmenlere de diploma tevgidip gelmişler ve birinci sıruf pı ziine geçilmiş, ilk diplomayı B. M. lotlar idaresinde yapılan yolculuk, M. Başkanı vermiş, sonra sırasile askerî havacılığımızın bugun uiaş Genelkurmay İkinci Başkanı, Hatığı nıukemmel ehliyet derecesi h&k va Kuvvetleri Komutanı, Birinci kında basın mensublarına kâfi deHava Üs Komutanı ve Okul Korecede fikir vermiştir. mutanı da diploma tevzi etmişlerHava Harb okulundaki toren saat dir. 15 te, B. M. M. Başkanı Refik KoMüteakıben parlak bir geçid resraltan ıle Genelkurmay ikinci başkanı Orgeneral Zekâi ©kanın An mile torene son verilmiş, davetliler karadan özel bır uçakla gelmelerbı Ankara ve İstanbula dönmüşlerdır. Venlen malumata gdre Hava den sonra başlanıış, B M. M 3aşkanı, kendisini karşılıyan Hava Harb Okulu birincisi Asteğmen IIKuvvetleri Komutanı Korgeneral han Dizlekten başka (Salim) sınıFevzi Uçaner, Birinci Hava Üs Ko fından Asteğmen Fikret Kaya ile mutanı Tumganeral Telcin Arıbur (Fazıl) sınıfından Asteğmen Rahnu ve Hava Harb okulu komutanı mi Hafızoğlu da devre birincıleri Kurmay Albay Gavsi Uçagök ile olmuşlardır. birlikte, hava alanında hazır bulııMezun olan 56 asteğmen, buranan yeni raezunlar ve okulun dida yapılacak 40 saatlık bir intıba ğer mensublarından mürekkeb kıuçuşundan sonra parti parti Ametaları teftiş etmiştir. rıkaya gideceklerdir. Bunlardan 6 Bundan sonra okula sancak ver asteğmen sıhhî sebeblerle yurdda me töreni yapılmış, bu munasebetle kalacak, diğerlerinin ilk grupu jakonuşan Hava Kuvveılerı Komutanı, sancağı Cumhur Baskanı Ce kmda yola çıkacaktır. lâl Bayar adına teslım ettiğini bt» Ankara Harb Okulundaki tören Ankara 30 (a.a.) Harb Okulirterek okula ve rr.ensublanna başarılar dilemiş. buna cevab veren lunun 108 ıncı donemını başarı ile okul komutanı da sancağın manevî bitiren 375 genc asteğmenın dıplokıymet ve manasma işaret etmiŞ malannın tevzii münasebetile bugün tir. saat 16 da Harb Okulunda bır toMüteakıben tekrar konuşan Ha ren yapılmıştıı. va Kuvvetleri Komutanı günün eTörende Devlet Bakanı Celâl hemmiyetini belirtmiş, bu törenın, Yardımcı, Milli Savunma Bakanı okuldan subay elarak mezun olan Kenan Yılmaz, Ulaştırma Bakanı ilk sınıfta 27 nci (Salım) ve 28 ınci Yumnu Üresın, Genelkurmay Baş(Fazıl) pilot subay sınıflarınm dıp kanı Orgeneral Nuri Yamut. Kara Baştaraiı 1 inci sahifede loma almaları münasebetile tertıbKuvvetleri Komutanı Orgeneral lıyor. lenmıs olduğunu sdylemiş, mesleŞukrü Kanadlı, Amerıkan Yardım İtalyanlar bu şehirde askerleriğin önemıne işaret etmış veKurulu Başkanı General Sheperd, ne buyuk bır geçid resmi yaptır «56 hava asteğmeni ve 63 pilot subayımız okulu başanyla bi Ankara Valısi Kemal Aygun, ge mışlardır. tirmişlerdir. Hepinize başanlar di nerailer ve seçkın bir davetlı topRomadaki alâkalı çevreler bu luluğu hazır bulunmuştur. lerim.» demiştir heyecanlı haberlen ne tekzıb ve Bandonun çaldığı İstiklâl marşı ne de teyid etmektedır. Yalnız bazı Bundan sonra mezun asteğmenler adına smıf birincisi as ile başlanan torende Okul Komu askerî harekâtı «yaz manevraları» teğmen İlhan Dizlek konuşmuş, 37 tanı Tuğgeneral Kemal Yükep tir olarak adlandırmaktadırlar. ve 38 inci devrelere isimleri veril konuşma yapmış ve okulun tarınFakat İtalyan subaylarının humiş olan Ikı kahraman pılotumuz çesinden bahısle bu İrfan ve assusi olarak açıkladıklarma göre, Salim ve Fazılın havacılık tarihi ker ocağının bugüne kadar 39244 bu askerî hareketler tamamen Yu! mizde gösterdiklerı yararhklan bel r kahraman subay yetiştirdiğini ıfagoslavyanın ilhak kararı üzerine terek kendılarinin de bu iki şehi de etmiştir. dm ulaştıkları başarı yolunds iler1952 53 ders yüında bütün oBelgraddan bildirildiğine göre, liyeceklerini söylemiştır. kulda 1025 öğrenci öğretim ve eği Yugoslav Cuınhur Başkanı TıtoNıhayet kürsuve gelen B M M time ıştırak etmiş, 829 oğrenri im 1 Başkanı Refık Koraltan. Turk or tıhanda muvaffak olmuş, 161 öğ nun 6 eylulde bir toplantıda Trieste meselesi hakkında sert bir nutuk dusunun ve havacılığımızın, şanlı renci bütünlemeye kalmış. 20 oğ söylemesi muhtemeldirtarihinden bah.sed.erek ezcümle şun renci muhtelif mazeret ve vesile ! Tıto'nun italyan hududunda bir ları sovlemıştır: «Yaşamak, ancak nefsinden lerle imtihanlara katılamamış, 2 şehırdekı merasimde soylıyeceği bu fedakârlık etmek ve ölumu şore oğrenci de maalesef stnıf geçeme , nutkun Halyanlara bır nevi ülti| matom olacağı sanılmaktadır. Aynı almakla mumkundur. Bundan 31 miştıf. yıl bnce artık kuvvetı kalmadığı i Okul Komutanının konuşmasın kaynaklar Mareşal Tito'nun, İtal1 zannedılmıs ol.in kahrdmao Tutk . dan sonra yenı mezun asteğmen er yanları iki taraflı muzakereleri ka ordusu o zamandanberi her muna ] tarafından okul marşı sdylenmış ve bul etmedıkleri takdırde Trieste sebetle sanlı tarıhıne yenı bır altın bunu genc bır asteğmenin arka îiş hakkında Yugoslavvanm tek başıvsprak ilâve etmiş ve o tarıhten 31 ları adına japtığı konuşma takıb na harekete gecerek bu bolgeyi ışgal edeceği hususunda ıkaz etmesiyıl sonra da Korede Birleşmiş Mıl etmiştir nin muhtemel olduğunu tahmın et letler ideali için savaşarak eşsiz Daha sonra okul sancağı, mu*eakshıamanlık destanlan yaratraış^r. j kıb sınıfa teslım edılmiş ve diplo mektedırler Borba'nın bir vazısı Turk ordusu bugun NATO devlet | malar genc mezunlara tevzı edıl 1 Borba gazetesi Trieste meselesileri ara^ında da gozbebeği verın j mıştir ne tahsis ettışı makalede şunlan dedır S.zler. mütccavız karşısmHa Dıplomalarm tevzıinden sonra beürtmektedir: rer zaman savasan buyuk bir TIII«Yugoslavya, Italyanın Trieste letın evlâdları oİTakla ne kadar if smıf birincisi tarafından yaş kütıhar et=enız hakkmızdır Hepıruze tuğüne çıvi çakılmış ve derece a meselesinde takmdığı yenı tavn ka lan asteğmenleıe hedıyelerı dagıtıı bul etmek nivetinde değıldır. italbasar'lsr dılerinn » yan siyasî mahfıüerinde YugoslavBundan sonra, okuldan jçıcu mıştı: j'adan bu konuda yeni bir takım tavizler kop?rılabileceğı kanaatı ! hâkim ise de bu hesablar vanhstır , ve Yuşoslavyanın bugunku mılletj lerarası durumunu bılmemekten Başmakaleden devam Atatürkün önderliğinde kazanılan inküab zaferi 1922 denberi kazandığımız zaferlerin en hiıyıijrü, en muhteşemi, en kurtancısı olmııştur. O büyük zafer olmasaydı. daha evvel elde edilen zaferier skiın kalır, çorak bir toprağa dikilmiş güzel fidanlar gibi zamaıila kiımr giderdi. Çünkü medeniyetçe ^eri bir millet hiç bir zaman kazandıgı askerî ve siyasi zaferleri nıuhafaza edememiştir. Yanm asırdan daha az bir zaman evvel. Avrupanın lıasta adanı diye ıskatçılann başı ucunda ülıimünü bekledikleri bir millet. bugün bütün dünyanın takdirini ve havranlığtnı celbcrmişse. 40 yıl önce kapı kapı dolaşarak kend'sine bir müttefik arayıp da daima red cevabı alan bir devlet, bugün büyük bir ittifak manzumesin.n hürmet edilen bir rüknü olmuş>a, ha mesud neticeyi, 23 nisan 1920 den itibaren kendi mukadderatını kendi iradesile idare etmek suretiile başardığı büyük inkılâb saycsınde elde etmiştir. Bu itibarla Türk mille'.i, kendisini ileri ve medeni mıll«"tlpr camiasında bugünkü şerefli mevkiine yükselten inkılâbimızm üzerine titremeli, onu gozbebeği gibi muhafaza etmelidir. Nazarhmnıızı geıiye değil, ileriye dikmck ve Atatürkün izinde azim. cesaret ve imanla >ürümek bizim için bayat ve istikbal demektir. CUMHITRIYET Zaferimîz Doğudan Röportajlar MAGARALAROA Demokrasi Dersi Baştarafı 1 inci sahifede Tam kalenin yanındayız. On metre üstümuzde kale döküntüsü. Şeyh Hüsameddin: «Bey,» dedi, «gidelim de şu kaleyi gorelım. Herifler ne sağlam yapmışlar. Taşlan oyup sarnıç etmişler. Yukarıda beş tane kocaman kocamtui sarnıç var. Kale yıkmtısı tuğladan yapıhnıştır. Daha bın sene öyle durur yıkılmaz.» «Pekı Şeyh Hüsameddin.» dedim, «derebeylik zamanında da mağaralarda insanlar oturuyorlarmıymış dersın? Bu duymuşluğun var mı bu hususta?» «Çok duydum. Burada, bu kalede derebeylerın oturduğunu bılen vardır. Meselâ Zubeyr Hoca bılir. Son zamanlarını çok iyi bilır. Genclığmı kalede geçırmıştu Zubeyr Hoca. Zubeyr Hocanın ehnde bır fermanı vardır Alımallah büyükluğu yarım Jonüm gelir. Padişahların dedelerıne verdiği derebeylik fermanıdır. Şımdi mağarasına gıdersek fermanı çıkarıp sana gosterir. O zamanlarda da mağaralarda insanlar oturuyorlarmış. Bunlar derebeyının askeılen imışler Şimdi de derebeyinın torunlan oturuyor mağarada.» Uçurumlar ındık, kayalar çıktık. Sıcak, tepemıze kurşun gıbı ısledi. Bunun çoğu da Şeyh Husameddinin yüzünden İki adımda bir, bir kayarun, bir badem ağacırun başında durup, on on bpş dakika dualar okuyor Yandık, öldük Şeyh Hüsameddin dınlemiyor ki Bir uçuruma geldik ki deme gıtsin. Uçurumun dıbı görunmüyor dersem ınanın. Uçurumun başına gehp dıkıldık kaldık. Şeyh Husameddine baktım. O da bana baktı. Sonra: «Ne duruyoruz, inelim,» dedi. Şaşırdım: olnelım ama, nereden?» Dikine inen. cılâlanmış gibi düz, bir kayayı gosterdi. Buna nereden inilir derken, Şeyh Hüsameddin kayanın yüzünden aşağıya yürümeğe başladı Aman Şeyh Hüsameddin, yaman şeyh Hüsameddin! Şeyh Hüsameddin keçı gibi. Hüsameddin bana donup: «De gel ne duruyorsun?» dedi. «Yahu biz canımızı yerde mi bulduk. Buradan ınilu mı? Adamuı bır ayağı kayarsa bın parça olur Etme eyleme. Başka yol yok mu?j C, habıre: «Korkma canım,» diyordu, «korkacak ne vaı? Bu yoldan mağaralıların eşekleri ıner. Gel bak, buıada merdıven var.» Uçurumun ucuna yurüyup baktım. Kayayı avuç içi kadar oymuşlar. Demek merdıven buymug. Çarnâçar ayakkabılarımı soyup kayalara tutuna tutuna inmeğe başladım. Her on dakıkada ancak ıkı metre ınıyorum. Bu benım için bır olüm kahm savaşı oldu. Neyse, yan baygın aşağı mebıldım. Bir daha mı uçurumdan ınmek! Tovbeler tovbesı. Anamdan emdiğım sut burnuından geldi. Aşağı indık kı, ne gorun, say sayabıldığm kadar, on mağara on beş mağara , Burası bir mağara şehrı Ötekılere bakarak bu tarafın mağaraları şehır. Ama hepsi de çok sarpta. Mağaraların tam üstünde, ama çck yükseğmde mağaralar kadar büyük kartal yuvalan Kartallar havada donup duruyorlar. Bu kartal değil, bm kartal değıl . kanda sekız mağara ve kartallann yuvası. Yukarıda mağaraların önüne oturmuş yüzlerce kocaman taş. Taştan orman .. Yan yola geldik ki, yokuşun başına nağaralann cümle sakinleri durmuşlar bızım gelişimizi seyrediyorlar. Halım: «Bunlann hepsi şimdi yazbk1 tadu ama, senın geldığini ıluymuşlar da gormeğe gelmışler. Girecekler sen nasıl ferman çıkanyorsun.» Yokuşun başına da ulaştık. Gczler kocaman kocaman cçıimış. Hepsinde bu" parça umud 'şığı perlıyor. Benden ne bekliyorlar acaba? Beni buyuk bir devlet memuru falan mı sanıyorlar? Vüzleıme bakıp, onlara bu kadar umud verdiğimden utandım. Ben ne yapabılecektim onlara' Olsa olsa yazacaktım. Okuyanlar (Vah! vah!) öeyip gececeklerdi. Taş ormanından geçip ma^arriara gidıyoruz. Taşlar benun üç boyumda var Taşların aralan vol yol. Biz önde, mağaralılar arkada. Gerçekten buradaki mağa^dlar medenî. Zengin msğaraları OJduğu daha dışlanndan belli. Onlerinı tâ tavanlara kadar örmüşler. Her birınde ıkişer pencere var Mağaralar yanyana sıralanıyorlar. Bır mağara da ıkı kat . 3u Zübeyr Hocanın mağarası. Zubeyr Hoca mağarayı kazıklarla oir nıetre kadar yukseltmış, kazık'.arıa ustunü doşeyıp, çamurla sıvnmış, Mağara da, bu yuzden, saray g:bl olmuş. «Hoca,» dedim. «mağara değil bu be' Bır saray bu'» Hoca derdlı derdli başını sslısdı: «Gel de o sarayı sen tenden sor. Kışın ne kadar yağmur yağarsa mağaranın içındedir. Ağzmdan içerıye akar durur » Hoca bir testı de su getirmış Şu Zubeyr Hocanın hakkı ödenılmez vani. Suyu doya doya, sırasıle ıçtik Bu sırada, karşıma çok ıhtivar bir kadın dıkildı. Gozleri bozlu, üstü başı hak getire, saçları yapîğı gibi, bır deri bir kemık... Elleri titriyor. Kürdce sayıp dökmeğe baş'adı: I Mehmed bana tercüme edıyor. Ksduı yanm saat kadar durmadan konuştu Konuşmasmdan, Aı torununun da olduğunu, torur.larm babasmm, anasuıın da çok önce öldüklerini, baykuş gıbi aç su c uz mağarada tek başına kaldığını, derdını hukumet paşaya iöylememi istıyordu Söylemek benden! Kadını Zubeyr Hoca uzaklastırdı. Sonra içeri girdı. İçerden. e'ınde çok büyük bir kıl torbayla çıktı. Torbayı açtı. Kocaman bir kâğıd toman . «Bu işte padişahın dedeme verdiği son fermandır » Fermanı mağaraların önüne yaydık. Fermandaki tuğra yaldızla yazılmıştı. «Padişahlar bize otuz sene evvelıne kadar maaş verirdi. Eoı fermanı gostersek, şimdi maasımızı alamaz mıyız acaba? İstanbula kadar bır gıtsem mi ? » dedi hoca.. Geıektığı şekılde ona olanı bıteni söyledim. Artık devrın Jeğiştiğini, Padışahlaruı gittığini öyiedım Demokrasiyı de soyledı.n!. Trieste meselesi ciddî bir safhaya girdi Zafer bayrami dün bEİtün yurdda töranle Batı Alüianya seçimîen l mr Almanyada Münıh'te yamliıakta olan b:r o*oj m ~ı\ yruış,nda ara^alardan bırrnın srKa t kerlcjı fn İFmssa dp kaza bır facıa şekhnı s'.iı iraıştır. i'ukor'r'aki resım, tekerleğm nasıl fırlaJığiiıı ve şoforun kazaya nasıl manı oiduğıınu go=te.iyor. leri teftısı üe basHnnvş ve '"sndonun calchğı Istıklâl marsı ı'' ph r>e direğıne bayrak çekilmiştir Ahideye çelenk konmssmı mütoaKib, şamizcnun en kıremsiz subas'i tarpfmdan gunun dremi beîrtıHııs, bunu tstorbul Komutanı üe vTdhnin konusmalan takıb etmiştir. Saat 10.40 da baslıyan resmıgeçıdın en mânalı tsrafını sehıd ?ıleleıının ve malul gazılerm jıpl^rle geçmesi teşkıl etmiştir Halk t^hıaman sehıd Eİlelerını ve malul gazılerı çılguıca alkışlamıştır. Bunu tak.ben 53 Alay, 231. A'ay. Denız Alayı ve Jandarma Alryı muntazam adımlarla geçmı^lerdır. 66. Motorize Tumenin modem vasıtalarının ve tanksavar, istıhl^âm. muhabeıe ve nakliye kollarının geçıdı ıse 40 dakıka kadar sürmuştur. Saat 11.50 de törenın en oriiınal tarafını teşkıl eden mehter takımı gorunduğu zaman meydanda ıruaz.zam bır alkış tufanı kopmuştur. Halk mıllî bayramlarda ilk defa olarak geçen yeniçerileri, levendlerı, sıpahileri buyuk bir alâka üe seyretmiştır Aynca dıin saat 12 de Selimiye kışlasından 12 atımlık merasıra top atışı yapılmıştır. 30 ağustt* münasebetile dün Istanbulun her tarafı bayraklarla donatılmış, gece ışıklandınlmıştır. bir sebeble reylerini kullanamıyacakıüiını duşundukleıınden şımdıden faahjete geçmişler ve böylelık le de Batı Almanyada genel seçım ba&lanışür Fakat esas reylerm top lamnası gelecek pazar olacaktır. Batı Almanya seçımlerine buyuk ehemrpıvet atfedılmsktediı. Sovvet lerın bu seçımleri baltalamak ıçin gejnş oiçude faalı>ete geçtıkleri ha ber ahnmıştır. Evvelâ propaganda yapan Sovyetlerın şimdı de dogu Almanyödan batıya kutle halinde ajan sevketmekte oldukları tesbıt edılmiş ve batı Almanya polısı bun laıı tevkife başlamıştır. Cuma ve cumartesi günleri Hemisdet ve Hamburgda doğu Almanyadan gordenlerek batıda komunıst pıopagandası yapmaya başlayan ajaulardan yedı yüzu tevkıf edılmışlerdır Bunların uzerinde de sahte hüvıyet kartları bulunmuştur Aynı zamanda komunıstler bun lara sahte seçım pusulaîarı da uydurmus'ardır Bunların bu şekılde seçımleri kanştumaya çalıjmak maksadüe sevkedildikleri kat'iyetle anlaşıldığından batı Almanya polisi hudud bölgelerınde ciddî tedbırlere başvurmustur. Ankarada Ankara, 30 (Anka) 30 Ağustos Zaferinın 31 incı yıldönümü bu sabahtan itıbaren bütün vurdda olduğu gıbi şehrünizde de biiyuk bır törenle kutlanmıştır. Sabah saat 8 de Ulus meydanı, Orduevi ve Etnografya anıdlanna çelenkler konulmuştur. Saat 8.30 dan itıbaren Genelkurmay Başkanı "îakamında tebnkleri kabule başlamıştır. Saat 1030 da Hıpodromda büyük bir geçid töreni yapılmıştır. Geçidden önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut, katalan teftiş etmıştir. Şehrimiz b^ştanbaşa bayraklarla ve renkli lânjbalarla donanmıştır. Bu akşam saat 20 den itibaren de fener alay!an bütun şehri dolaşmıştır. Bayram münasebetile akşam saat 21 | de Orduevinde bir balo Terümistir. C'.t^sk AmerıkacJa ucciıv=3var bırliklen ıçin ıl de muvaffakıyetle sona ermiştir. Yukarıdaki yenı tıp maimeîi toplar hazırknmış ve bunlann tecresimde bu toplar atış halinde görülmektedır. Akc!en*zJs bir tepkili uçak Bükreş racyosu, ilk defa Anna Pauker'den bahsetti danlze cüştii Va'fttı 30 (a a ) Buaıin Avrı 'ucı Traulusa hareket eden bir A ^ ' " ^ n tepkılı uçağı A'aıiı vak r'annda parçalanrak denize dıjnıuş ve puctu olmüştur. Bildırildığine gdre, pilota otlaması ıçm emir ve^iİTnş^e dc dınlem v erek uçağı üe birlikte du§müştür. 30 (a.a.) Bükreş Radbugun ıik defa olarak tastıye edılm.ş oian eskı Dış İşlerı Bakanı Anna Pauker den bahsetmıştir. Sumanja Kcmurust parti5inm organı olan bır gazetenm basmakalesıni yayın'a vn radyo, Pauker, eskı İç Işleıı Ba'anı Teoharı Georgescu ve eskı Mahye Bakanı Vasıle Luce'run partıden inhirai ettıkleri Basın, Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü Ankara 30 (Anka) Çankın caddesmde bulunan Basm, Yavm ve Turızm Genel m'ıdürluğu, vakın da Emekli Sandığınm yaptırmakta olduğu Anafar+alar caddesındekı ye nı bına>a taşmacaktır. ni ve Rumanyada sosyalizm faaliyetlerıni baltaladıklarıru ıddıa etmiştir. Iım kı bugün artık Triestede durum değısmıstır Esasen Yu^oslavyanm mıllî menfaatlerine halel ver mış olan 1946 andlasması dahı ıhlâl edılmış bulunmaktadır » I Yugoslav hukumeti sükut edijor | Tıieste rrcsclesinde İtslvanlar talafmdan gosterilen şiddetli reaksi. 1 vona rağmen Yugoslav hukumeti bu konuda kendısine atfedılen yeni j niyet ve teşebbjsler hakkında sukutu ihtiyar etmektedır. Yugoslav hukumeti uzlasma tesebbuslerinin akamete uğraması uzerine, tek taraflı bir h:rekete girişmeyi değıl. fakat sadece Triestenin istikbali hakkında mütalebelerini heyeti umumivesile bir kere daha hatırlatmsk istemi=tir. Trieste Pioelesi veBatılılar İta'yan hukumeti Trieste mesel°sinin arzettiği son vazıyet hakkınd? Birleşık Amerıka, İngiltere ve Fransa hukumetlerinin dikkat nazarlarını çekmistir. Ameıika siyasî cevreleri bu meselenin ilgili hükumetler arasında müzakere yolu ile haîledileceğıne ve şimdilik tek taraflı bır hareketi meşru gösterecek bir sebebin mev. cud olmadığmı behrtmektedir. Hudud civarında İtalyan kıt'alanmn hareketleri görüldü Tanyung Ajansımn bildirdiğıne göre. bu sab^hGorizia ve Udine'den sldığı haberîere atf=n. Yugoslav hu BaştaraU 1 ıncı sahifede dudu vakınlarmda İtaHan kıtala'iişaretın farkına varmaraışlar. dön nm bszı harokctİPri gorjlmüş olmuş vaziyerte olan kamvonun yan duğunu bıldirmistir. Aynı ajansa tarafına çarpmışlardır Bu çarpma gore, dün gece İtalyan tankları Uneticesınde motosikletlerden bir TI dineden. hudud uzerindeki Gorizg de bulunan Nuri ve Zıya Gdkbay civanna nakledilmistir. Triestede derhal ölmüş, dığer motosikleti kulTanyung ajansımn verdiği bir lanan İlyas Başcan da kaldırıldığı Memleket hastanesınde vefat etmiş habere göre, Tıieste'nin Yugoslav tir. Tahkıkata Savcılıkça el konul bölşesi askerî idare komutanı albay Milo Stamatoviç bugün nesmuştur. rettiği 11 emirnEme ile Yugoslavyada alınan yeni iktisadî tedbirlerin Atletizmde Almanya* Trieste'nin Yugoslav bölsesinde de cari olacağım bildirmiştir. îngiltereyi yendi Yugoslav Dış İşleri müsteşarmın Berlin 30 (T.HA.) Dün ve bumühim beyanatı gün olimpiyad stadmda yapılan Yugoslavya Dış İşleri Vekâletı millî atletizm karşılaşmasmda Al. Müsteşan Ales Berler, Udria'da bir manya, îngiltereyi 94 e karşı 112 âbıdenin açılış töreni münasebetile puvanla mağlub etmiştir. söylediği outukta şöyle demiştir: İlk gün müsabakalajo sonunda «İtalya Trieste'yi ve Slovenya Almanya 6142 galib vaziyette idi. sahillerini ilhak etmek için her çaGalata, Bakırköy İstiklâli reye başvurmakta ve bu teşebbüsünde Trieste'deki müttefik askerî 3 0 yendi ıdaresinden yardım görmektedir. Galata Genclik kulübö ile Ba Halbukı Yugoslavya, Trieste mesekırköy istiklâl takımı arasında dün lesini halletmek için elinden geleni yapılan futbol maçını Galata 3 • 0 yapmış fakat karşı tarafta anlayış eseri kâzaomıştur. Hcısiartnt Musaddık, askerî lüahkemeye verilecek (Hn^nraU \ ivn snhıieclel sıkıyönetim kanunu gereğince askerî mahkemeye verilecektır Şahm fermanına rağmen, Musaddık iktidarı ehnde tutmava devam etmek suretıle, mesru hukumete karsı ayaklanmış basit bir vatandaştan baska bir şey değıldır Tahran 30 (a a ) 19 ağustostan beri fırar halinde bulunan Musaddık hükumetınin Dış işleri Bakanı Hüseyin Fatimı dun kansına telefon ederek sıhhatte oldıığunu ve bulunmasma imkân olmıyan bır yerds ikamet ettiğini bildirmiştir. Dığer taraftan dun gece ve bu sabah bazı tevkıfler ıcra edılmıştir. Bunlar arasında mılli cephe mensubİTind=n bır Tebrız mebusu ile bir mizah gazetesinın yazı işleri müdüru vardır Dün gece el bombası ve fişek taşımakta olan bir kadm vakalanmıştır. Ahvaz'da Tude partısınm uyelerınden on dokuzu tevkif edılmiştır. Mudanya yolunda feci bir kaza Gene bir susamışım ki, iflâhım kesilmiş Su nerde ola? Bır çukurda yanyana dort dut var Yapıaklarında taze bır yeşıllık. Bakınca ıçım açıldı Arkadaşım «Çeşme oradadır ışte.» dedi. Çeşmeye vaıdık. Olmaz ^ un bbyle çeşme. Kokudan yarund^n geçilmiyor Yıllanmış su gibi bır şey bu su Dıbı kapkara.. Yanı yonu keçı pıslığı Gozumü yumup kana kana ıçmekten başka çare yok Arkadaşımdan sonra ben de oyle yaptım Su epeyce serın. Mıkropsa mıkrop! Nolacak yanı Hâlâ olmedığime gbre, bunda bu: ış olsa gerek. Tavsıye ederim. Halım arkamızda kalmıştı. O da yetişti. Biz üçumüz, dut asacının golgesınde dmlenirken benım dnder Mehmed de geldı. Mehmed: «Gordün mü bey.» diyor, NewYork 30 (A P ) N=H York «gördun mü olanı bitenı Mağara Dsily News gazetesinın bi dirdığ ne payıtahtını gördun mu? İşte şu 2ore, R ta Hay\vorth'un ve Ali büyük mağara kaymbabammdır. Han'n svukatları Parıste bir anlaşKayınbabam beylerdendır. Zengi rrsya vararak uzun zamErd=ınberi nidir mağaraların. Bu yıl maŞara halledılmes beklenen bosînma an'asm^iını tahakkuk ettırmışlerdir. suım onüne bir dam yaptırdı » Şımdı bu anlssma Alinin b=bası Ağa Abdülhalım gülerek: «Mehmed demek istiyor Kİ, H?nm tasv'bine sunulacaktır kayınbabam dam yaptırdı. vani ! Gene aynı gazeteni'r ilâve ett ğikayınbabam medeniyet sahibıdir | ne göre. Rlta nın ve Alinın kızlan demek istiyor. Damı yaptırdı ama, I Prenses Yasemin bir Müs'uman kızı gene de mağarada yatar Bey bu ! o'arak veti5tirilecekt'r. Rıta HayMehmedin kayınbabasmın bir sa v.orth daha evvel reddettıği f^kat c kah vardır, tâ dızınde. Makas yuzü ı*r!di kbbul ettıği bu şarta mukabıl gormemiştü Bak sana tsrıf e!e Ali ve bafcssı senede 100 000 dclar vsıeoc'lerd^r Ayrıca Par steki üç yim: üç koyunu kırk, çıkan yünka*'ı V opak da Prenses Yasemram lerini bir araya getır, işte Mehınecmı r.ic o.acaktır. din kayınbabasmın sakalı.» Gene b\, a; laşma gereğince AliMehmede: rin Eıta Ha> vvorth'a hediye etti|l «Ne diyorsun bu işe?B dfdim. \e sonıa danlmaları üzenne Rıt» «Doğru söyluyor. Dedığinden H 5 yworth'jn goturemediğı Renoır, de fazla » dedi. Pıcısso vs Tcu^use Lautrec'm üç Halım: kıynetlı tobl&su da sinema yıldı «Haydi kalkın artık. Zengin zıra verilecektir. mağaralarını da gezelim.» Rita'nın avukab bu anlaşmanm Duştük yola. Şimdi, gene kaya Ağa Haa taraimdan tasvib edâeceği lık bir yokusu tmnanryorva. Y» #lli Hf!t Rita'ya senede 100 Mn tlolar varecek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear