23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 17 TenumiT Yeni bir cinayet Bir pazar günü, öğleye doğru idi. Bundan evvel bahsetmij oiduğum Naıvasha gölü kıyısındaki o güzel malıkânede bulunuyordam. Beni evlerinde misafir eden dostlanm. biri büjrük bir erkek çocut, ikisi genc kız olan çocuklan. birkaç komşu, güzel kitablaria dolu genış bir odada idık. Yüzme bavuzunda yıkanmış, çimenlığe uzanıp guiıeşte kurunmuştuk. Hs)J bir rüzgâr. ağaçlann tepeierini kırnıldatıyoı yapraklan sarMyordu Uzakta, mavı gölün pmîtıh sulan gözüküyor, Longanot dağ'nın tepesinde, haüf seffaf bulutlar yüzüyordu. Bir takım acayıb kuşlar, taraçadaki yalaktan su içmeğe geliyorlar, yakut, zeberced, rümrüd pınltıları saçan kanadlannı bu suya daldınyorlardı. ı r a n : JOSEPH K£S8EL $ehir =haberleri İthalâtta tercih edilecek maddeler M D E N NAUNA M1HINA ıçimda korkunç bir güphe uyanıyordu. Bu erkekler ve bu kadınlar, belki de, hattft munakkak oîaTopkapı Sarayı müzecileri tarak MauMau'ya yemin etmi{ler> rafından bilhaflM Fatlh'in aahsına di; belki de, evvelkl gün, Mebnaid esyanın pek muvaffakıyetlt celli ailesini öldürenlere benzer teshir edildiğı Çlniliköskü gezerkatillere yardun edecek üynette ken iki mühjm veaika dikkatimi 15 gündiir Ticaret Odasmda idiler. çekti. Bunlar, Ak Şemseddin taçahşmakta olan komisyon 10 rafından Fatih'e yazılmıs iki mekBu ökirleri zihnimden uzakliste hazırhyarak Ankaraya tub, iki öğüttü. Bu mühim vesikalaşürmak için, duvara aeüı ilângönderdi lara göz gezdırdun. Bunlar hem inI lardan şimdiye kadar bir yerda gilizce, hem yerli dilile yazılMemlekete fuzuli mal ithallni neşredildiğıni görmedigim birinamışn; bütün polis karakotlarında 5nlemek ve bu suretle döviz tasar si, İstanbul muhasarasının ba}lanasılı levhalar da aynı mealde ıdi rufunu sağlamak üzere ithalâtta gıcında 350 küçük gemiden müler. tercih edilecek maddeleri tesbit rekkeb ve Baltaoğlu Süleyman Bey Bunlar tDikkat!» diye baslıyor için on be| gündenberi Ankara O | kumandasındaki donanmanın 19 ve cinayet suçile takib edilen Ki dalar Birliği Başkanı Uzeyir Avun nisan 1453 persembe günü zinciri kuyu'lann eskâlini veriyordu. Bır duğun riyasetinde toplanmakta olan kınp limanı zaptetmek için yaptanesi bilhassa dikkatimi çekti. komisyon mesaisini bltirmlştir. Bi tığı hücumda pek çok kayıp ve Onu aynen kopya ettim: cMuru lindiği gibi bu komisyona büyük şehid vererek ugradıgı bozulma ügui oğlu Stanley Mathenge. 28 ya şehirlerimizin ticaret ve sanayi zerine yanlmıstır. şında, ince uzun, 1.78 boyunda. | odalarile bonalan temsilcileri istiHazır bulunanlardan blri: Mektubun tam metnl tudurt Avrupalı gibi giyinir. Yerıni haber rak etmiştir. Haberler saati oldu, dedl. ıHüve1 MuizıeelNaslr» Çalışmalar neticesinde ithal malEv aahibi, radyonun düğmesi verene altı bin jilin mükafat <•<((Tahiyyâti sfikiyat v« tesllrilecektir. Çok tehlikelidir, bazin lan on liste üzerinden ve ihtiva ni çevirdi, orada durup bekledi. vmâtt safiyât Iblâğ kılmaktan Ötekiler, viskilerinl içmege. nee Dedan Kimathi ile birlikte \ş gö ettikleri maddelerin ehemmiyetine rür.» göre tertiblenmiştir. Iisteler ticaret «sonra Cenabı Kerime mâruz oi«11 net'eli konuşmağa devam etMauMau çeteierinin dehşet duy \ ve sanayi odalarile Borsalar Birliği <dur ki, bu hadise ki ol gemi ehtüer. Anımn, e v sahibim'zın »l>clinden oldu, kalbe hayli tekesvah! Ne feci şey!» diye bağırdığı duklan ve tapındıklan, ele geç JBaşkanı Üzeyir Avunduk tarafından dün Ankaraya götürülmüstür. ctür ve melilet getürdü, bir fırnı, aynı ramandn, spikerın şu ha met reisin adı, Karatina köyüne olduğunaı Ekonomi ve Ticaret Bakankğınca ısat görünmedi, fevt vanncaya kadar yayılmifü. beri verdigini duyduk: tetkik edildikten sonra yeni dıs gayretier geldi. Biri, gayreti din» Gene polis memuru: Dün, Kenya daguun eteğinticaret rejimile beraber ilân olu ki, kâfirler ferab olup aemâteti» Emrinize âmadeyim, dedl. de. yeni bir faci» dana Mmuş,tur. nacakür. Evvelce de bildirdigimiz «a'dâ olundu. Ve biri bu ki, muı Ziyaretimin «ebebini öğrenlnce, Bir kadı&la iki çocuğu, MauMauvücudünüze noksânı» gibi bu Iisteler haricinde ithalât tbarek lar tarafandan katledilmiştir. Bım yüzünde bir nefret ifadeai belirdi. yapılmıyacaktır. «re'y ve «demimfâzihüküm» Kendini zorladı, konustu: lar, Melancelli isimli İtalyan göç«nisbet obnak. Ve biri bu ki, bu» Melanceliner mi? Jedi. E^et. menleriydi. Dairelerde mesai saati gene fzaîfe adernıisticâbetiduâ» O gün, öğleden sonra, ConsoJa Cinayeti ilk haber alan benim; cidefişiyor «nisbet olmak ve tebjîrümüz» ta ttalyan mlsyonu binajında ce nayet mahalline de ilk olarak ben Taz »ylarında memurlsrın uzun gün. «gayrimuteber olmak. Ve dahi» gitmek zorunda kaldım. lerden lıtlfade edcbllıneleri İçin mcı&l «mahzur çok. İmdi müsâhale ve» naz« töreni yapılacaktı. Sonra bana, cinayetin topograf nuıtleri 1 temmuzdan ltlbaren deftlftl. «rifk gerekmez. Bunun gibi» Cinayet, Nyeri bolgesınde, Karatina adlı bir kasaba civannda yasını anlattıt MemurUrın vazKeye gell»Ieri v« y«. «babda istiksâ idüp kimden bu» Karatina'dan on bef kilomet mek bakımınd&n ııkıntı fektlklerl gö. »tehallüf ve ademiikdam oldu» islenmistL Ertesi gün oraya gitre kadar uzakta, Kenya dağı ya rülmüj. 20 temmuıdan ltibaren me«ai «bilüp ukuubetiazîme gerek;» tim. aMtlen normal teklc çevrilmlftir. Karatina pohs karakolu, ~ok ku maçlannda, sık bir ormarun ortacazil gibi v« taziri»edîd gibi.» Bayındırlık Müdürünün Çatalcaçük olmakla beraber. bütiin öt«kl sında, Yocoli Din isimli bır Hin«Eğer olunmıya yann blr gün» daki tetkikleri ckal'aya hücum idicek ve hen> karakollar gibi yapılmıştır. Yftk du, bir hızarhane kurmak için yer Ü Bayındırhk MüdUrü Çat«lcay« glt. sek, demir bir duvarla çevrili ve hazırlamıstı. Bu noktadan oir de ml| ve geç«ıl«rde VıHntn xiy»retl «ı. <dek doldurmalu obcak tehavün» re geçiyordu. derenin ustünde de rasında tesbit olunan dlleklen yerlnd* ederler. Bilürsüz, ekseri yasak» kasabadan uzakta dört köşe bir meydanın ortasında, icapısı kum küçük bir köprü vardı. Hızarha tetkik «tmlftlr. B&yındırlık Müdünl, emüslimanıdur. Allab içün ca» bilhassa köylerin su v« yol ijlerll» ala. çuvaüarile tahkim sdılmiş kârcır ne bu derenin sağ kıyısında idi, kadar olmus. Karacakoy yolunu teftl} cnını ve basını koyan azdan az> bir bina vardı. Askerlerin ailele iki yüz zenci işçisi vardı. Sol kı etmls ve Kabakça koyune au lsaleal. <dur. Meğer ki bir ganimet gö> yıda da, hızarhanenin Arruı>alı o nln son hazırlıklarım bltirmljtir. creler, canlannu dünya İçin oda» ri, uç yerli kulübesinde barınıyrlan ustabaşısının oturduğu tv bu«atalar. tmdi mercu ve müte» Belediyede 4 müşavirlik lardı. Duvarla çevrili avlunun lunuyordu. İki binayı birbirinden tvekka' oldur, ciddü cehd bi> içinde, kadınlar, çocuklar, tavukihdas edildi ayıran mesafe üç yüz metre İdi. Bcledlyede dört mu$avtrtlk lhda» ckaderilistitâa hem fiilen ve» lar dolaşıyordu. Cumartesi sabahı, her zaman ol edilmljtlr. Bunlar tdarl v« Hukuki (hem emren ve hükmen ve kav» Karakol komutanı subay, re*ml duğu gibi, ustabaşı Pıetro Melan Müşavlrllk. Fen MuşavirHJİ, Mail MU. flen idesüz. Ve bunun gibiye rft> bir iş Için Nyeri'ye gitmışti. toujavirlik v« Sıhhl MüjavlrUkür. Fen avmıne müracaat ettim. Bu nnıa celli. kansile çocuklannı kucakla MütavlrUilne Belediy* tsU F«n t»leri eci' olanı bir merhameti ve nf> dı, işinin basına gitti. tf normal Müdurü Hümü Keıcrcloglu Uyin edll. (kı az olan kimseye buyurasus;» vın ciddî. sevimli, işinın erbabı, mljtl. tdarl v« Kenya alayına mensub çok genc olarak devam ediyordu. Derken, HukukiDün gelen bir «nlrlc Mua\inl (tejdid ve tağltz eder, kemâ» Mütavirliğe «kl Vall (yenbagi. Ve hem aslısertsi» saat ona doğru, Melancelli. evinin bir askerdi. İki asker ile beraber v« Tekirdag Vallsl olan Naıım Arda masanın başında otunıyor, kendl bulunduğu taraftan büyük bir gü Uyln •dilmlftlr. Bugünlerd* Maü ve (vardur. KaaleelAUahu Tailft» vahşı Sıhhl mUftvtrliklan d« taylnl«r vapı. ((Yft Eyyühâelnebivyu eâhld» bolgesindeki Kikuyu'lara yo\ t ı rültü duydu. O taraftan. (ilküffâra veel munafikme ve» feryadlarla karışık, tüfek Msleri lacaktlr. kereleri veriyordu. Bana: geliyordu. Evıne doğru koftu. Fa Vali, Meclis Başkanına ve Bas «agluz aleyhim). Blr aceb neane» Kâğıdlannı kontrol ettlrip kat derenin kenanna vannca, tü bakan teşekkür telgTah gönderîli (vâki oldu; meraretle oturorken» puUatmaktan, kasabalarından bir tefe'ül lttik.» fek kurşunlarile karşılandı. DeJO mllyon llralık Irtlkraa tahvlll çl. (Kur'flnıAztme yere kımıldandıklan yoktur, cerenin öteki sahilinde, üç xeaei, ka karılmuına dalr tuarı 11« Opera blna. (Sultanısâdat Cflfer1Sfidık isa> di. kusura bakmayın... (reti rabinalarile ona nişan ahyorlardı. nnın tam&mlanman İçintenılsatv«. flzre bu iyct geldi: (Vaade» Sabırsızlık göstenneden beicVe Melancelli. dereye daldı, köprü r»J»e»ln« dalr tuannın k»nunla»majı (Allahuelmunafıklne veelmn» doUyt»O»i Tah v» BcledİT* B«»kanı dim. Bulunduğum küçüK odanın nün altına saklandı. Kursunlar et Gflk»y tarmfından B. M. M. Bafkanı (nafıkaati veelküffara nire» temiz, hüzünlu ve »zib bir görü rahna yağıyordu. Suyun altına gir Reflk Koraltana. Baabakan Adnan Men. (cehenneme balldtne flhâ hiye» nüşü vardı, Masanın önünde ge di, yüzerek karşıya geçti, crmana dereM tefekkür telgnıfUrı çekllmlftlr. (hasbühum ve leanehumAllahu» Irtanbul Btl«dlr*sl çıkar«c«Jı M çid yapan zenci dizisi de beni ilgi girdi. Zenciler hâlâ peginde idiler. mllyon llralık tahvlll» yapacafı ünar (ve lehum azftbun muktm.) İmlendıriyordu. Kafilenin Içinde, Bu arada. hızarhanede çahşan iki lflcrinin programını haıırlamıı bulun. (di ol varmıyanlarm bâtını müsAvrupalı biçimi giyinmış, 'akir kı(lüman degüldür. HUküm, müyüz işçiden hiç birisi ysrlnden kı makudır. Ivvele* d« yaıdığımıı gibi. bu p»r» (nftfıkln de kâfirle yafetli, kunduralarının ökçelerl azabice» mıldamamıştı. 11* Emlnönü T» Unkapanı arumdakl (hennemde m\ıklm olmakta beaşınmı», elinde eski bir şapka. uYalnız, az bir zaman 6nc« 1»« saha tanılm edllecektlr. tangaç, durmadan elile nalxa se(raberdür, demek isareti düşdü. ahnmış olan bir Ukamba, pol'M Geceleri aydınlablacak abideler (Bes, tesdld1 maslahat görünlâm veren, yaşlı bir adam vmrdı. haber vermeği akıl etti. Peşlne tave tarihi binalar <dü. Himmet lde»üz. Âkıbet, haEUerinde, sicimle bağlı küçuk kılan zencilerden kurtulmak için, Sehrla v» âbldelerin aydınlatıtoaaı paketler bulunan. normal kulak orman patikalanndan geçertk, bir '.jl«rlnln yeni baftan tanzlml İçin Be. «caletle, inkisâr ile gitmiyevüz. lı, mavili sarılı fisten giymiı iki solukta on iki mile yakın yol aldı. Iedly* Reiı Muavlnl Hüsnü Tümerln (Belki ferah ve mansur ve mukadın vardı; bir kadın daha vardı Bu ievkalâdeliğe rağmen, buraya rlyaseünde tejkll olunan lhtlsaı komls. (zaffer gidevüz; biavniAllahi ve» ki, kulaklannın memeleri kıkır ulasıp da dunmu bana baber yonu çahsmalarma devam etmekiedlr. tnusratihi, tmln.J İmdi, gerçi (ElKomlayon »ehlrd» »ydınlatılac«k belll daktan ayrılmış, omuzlanna doj verdiği zaman saat yanm olmufto. b»slı âbldelert re Urlhl blnalan tesbtt tabdu yudebbir veAllahu yuru sfkıyor, deliklerinde, alac»lı Benim de askerleri toplayıp or etmlştlr. Meydan, cadde v« aokaklar. (kaddir) kazıyyeti stbtttür, Elbulacalı kumaştan, koskoca iki kü mana gitrnem bir yanm saat daha dakl lambaların da takviye edılmesl (hükmu UAllah (lillah). Veve «ündüz ıjıjı lambalan ü* tebdill (lâkin elinden geldükce dddüpe sallanıyordu. Bir kadın «?aha n«ny mal oldu. Katiller, bu ka kararlaştırılmiftır. Bu husuat» elektrik (cehdi kul takslr itmemek gerek. vardı; bu, hemtn hemen çrplaktı, dar zaman zarfında, Kenya dağı ldaresi mutehassıslan tarafından gerekll (Resulullahın ve ashâbın sünetudler yapılmaktadır. bir çuval bezine bfirunmfijtü; vahormanına dalıp gözden kaybolmuı(neti budur. Ve dahi melâletle» §1. iptidal bir mahluktu; boynuna, lardı. tKur'an okuyup yatmak vaki olkara renkll kertenkeleye benzer KÜÇÜK HABERLER") (du, sükür Allahu Tealâya, enGene »ubay, bafim Steyt çevirbir »ey aamıştı; durmadan kıpırdi, uzun mflddet suatu. Sonra de• İSTANBUL Ünlversltegl Talebe «vaı vechile lutuflar idüp bedayan bu pek sevimli ve mücellft vam ettLBlrlljlnden 20 kişllık bir grup, Enver (şaretler oldu ki çok zamandur mahluk, y«ni dogmu» çocuğuydu. Cinayetin nasıl tşlendiginl Aydının başkanlığında bugün Alman. (anın misli olmadıydı, tesellîiİki d« genc adam vardı kl giydiktesbitte güçlük çekmedik. Mau yaya hareket edecektir. (tam hâsıl oldu. Ve bu aözleri (e) leri paçavralann altmdan sert re * ITFAIYE Mudurü Tefik Hlmalâya Maular küçük evi kuşatmışUrdı. bir derece terfl etmşitir. (söyledüğümüz Hazretünüze fukuvvetli bazulan gdzflküyordu. Açık pencereden, mutfağa ates e• GECEKONDU mahalleslnln çok (zulikelâm ad olmuya, sevdi* • Kendi topraklanfizerinie,birderek, madam Serena Melancelli'yi genlşlemesl uzerıne Zeytlnbumu İle «gümüzdendür Hazretinizi.» ka; adım yol yürüyeoilmek için, ve öıtiyar bir zend aşçıyı. gayet Çırpıcı arasında yeni bir ]andarma mahiyetine hiç akıl erdiremedık yakından atılan kurşunlarla öl karakolu ihdas edilmiştlr. lcrl bir takım kâğıd parçalan dl dürmüşlerdi. Sonra, içeri dalmısGerek Şakaayık'ın nakli, gerek lenmek ve göstermek mecburiye lar, ailenin on altı yaşındaki kızı ' TEMMUZ 17 ZİLKADE 6 bugüne kadar sürüp gelen rivayetttnde bulunan bu sefil ve bi;are Maria'yı bir kur^unda yere seılerde Ak Şemseddin'in genc Fatih mahluklara karfi, her zaman ol mişlerdi. Sonra, on yaşmdakı küâ üzerinde ve fetih esnasmda çok dugu gibi, derln bir merhsmet jük Mario'yu, gizlenmeğe çabşhO müessir olması keyfiyeti bu meku duydurn. ğı dolaptan çekip çıkarmışlar, beyV. 4.43 2.20116.18 19.39 21.35 2.31 ' tubla kesinlesmis oluyor. Bu veDedan Kimathi'nln bir hempan nine bir kurşun sıkmışlanü. sika basit bir nâme değil, fethin E. ] 9.04 4.41' 8.40:12.00 1.57 6.52 Gene her zaman olduğu gibi, (Arkası var) huccetlerinden biridir. Ak Şem Ak Şemseddin'den Fatih'e Yazan: Otobüslere dair vvelki ırttn ötleden «on rafldbnçukta, otobüsle Akmdar yolnısunu (ikarken yolun ortaaındaki uzun ömrü boyunca, kim bilir, ne hâdi•elere, battâ ne kanlı vak'alara sahid olan muhteşem ve muazzam çmarm dibine devrilnus büyük bir otobüs gordüm. Bu otobüs, üstü kamyon, altı otobüs »eklinde iki katlı acayib blr seydi. Neden devrildiğfaıi an'lıyamadrjn atna üst kattaki ağır yüklerin husuk fetirdiği 1 muvanesizliğin bu devrilmede bir teeiri olduğu füpbesizdi. thtiyar çınar, dibinde nallannı havaya dikmiş vaziyette yatan b» •cayib mahluka ibretle bakıyor, (bn sehirde nakil vasıtalan Cİ4diyet ve iertlikle kontrol edilme| dikçe benim hayatun da tehlikede» der gibi düşünüp duruyordu. HASAS ÂLİ YÜCEL ""^i.i^^r.. '**•«** 3 seddin'in Fatih'e ne derece kuv\'etli bir manevt destek olduğu bu satırlarda açık olarak gönilmektedir. Şimdiye kadar nesredilmemis, fetih tarihi bakımından ele alınmami| olması her bakımdan ciddt bir noksandır. Bu vesikanın kısa bir tahlillnl yapalım: a) Donanma bozgunu, bu Allah adamı Türk seyhini çok üzmüjtür. Esaaen Haa Bayram gibi fthiret adamlığını yeryüzündekl insanlara sevgi ve yardun haline getirmi», büyük bir insanm manevt terbiyesini alan Ak Şemseddin, genc Fatih'in ruhuna, kendi ruhunun bütün kudretinl intikal ettirmek lstiyor. Bu duygu ile fevt olan yenme hrsatmın neticeleri üstünde duruyor. b) Donanmanın muvaffakıyetsiz I. 1 ı< ]; AYRICA: Dİ8ER TALİHLİLERE 290 ALTIN VERECEKTİR JAĞUSTOSAKŞAMINA KADAR "İ50.. LİRALIK BİR HESAP AÇTIRINIZ!. his mevzuudur. Bu kelimeyı burada sık sık işittim, her fşittiğim zaman da tüylerim dıken diken oldu. (Eğer her türlü aşın hareketten vazgeçersem, bir hasta gibi, sırf bir hasta gibi yaşarsam. iki üç sene içinde, belki de, pek muhtemel olarak iyileşeceğ'rni temin ediyorlar... (Doktorum yalvanyor kalmamı istiyordu, beni korkattn . Evet, anladım ki, eğer oıada kalacak olursam, hastalık dünyasına ebeoiyen gireceğim. (Siz bunu anlayamazsınız.. Hastalann hepsini görmeniz lâzım. Ben de onlardanım!. Artık ümid kalmadığı zaman bile, tertibat almanın zamanı geldiğini haber vermek flzere aileye mektub yazılm.» olduğu zaman bile, hastalara nasıl gayret verildiğini anladım .. (İste bundan dolayıdır kl Sar Remo'dayım, Frederic. Burayı bilhassa seçmiş değilim. ^ospeittüslere bakarak rastgela seçtim.. San Remo, güneş demek, mımozalar demek hof bu * ne mimozalar bitmif bile, mavi deniz demek... (Buraya, düşünmek için, karar vermek için geldim.. Bana fazla yalan söylemiyorlarsa hastalara daima yalan söylenir üç sene sonra, Reaumur sokağındaki evm birinci katındaki yerimi tekrar alebüeceğim.^ Annem olsa bana ne tavsiye ede! ceğini biliyorum. O halis muhliı İtalyandır, benim yerimde olsaydı alb ay hakikî hayab tercih ederdi, hele, benim gibi, sadece, o bıldiğiniz şeyi tanımış olsaydı. . «Doktorum Lille'li bir san papa. Bana mektub yazmış, gelip benimle buluşacağını, ciğerlerinın sağlam kalan tarafıru da iki ay içinde burada çürüteceğini yazıyor... «Ama ben bunu istemiyürum .. Burada, bir deniz motörü olan bir İngilız sporcusu var, bana kur yapıyor... Tatilini İtalyada feçiren İngiliz Hindistan ordusu subaylarından... «Bana nasibat vermeyin. Nasihat istemiyorum... Güneş'e, zamanla bu i| olacak... Kendime hem bakıyorum, hem bakmıyorum. Hâlâ günde kırk sigara içiyorum, doktorumun çok canı «kılıyor... Dün, Bobia birlikte ,deniz motörüne binip saatte seksen roilie Monte Carlo'ya kadar gittik . Daha sür'atli gidebilmeği ısterdim .. «Bana post restant mektub yazın .. Beni daha fazla rahatsız edecek bir sey yazmayın... Bar a ahlâk dersi vermeğe kalkışırs<nız, dediklerinizin bir kelimesine bile kendiniz inanmazsınız, çünkü benim yerimde olsaydınız sız ne yapardmız. biliyorum .. (İki şık arasında bü tercih yapmam lâzım... (Buna tercih denir mi, bilmem... liği Bizanslılan sevindirmıs, oalara nümayişler yaptırmıstır. Bu hal, muhasaranın basarüe bitmesine mâni olabilir. Düşmanın mukavemetini arttınr. c) Bu yenilme, Padisahın reyiade bozukluk olduğu; hükmünü, emrini maiyetine geçirememek durumunda bulunduğu kanaatini uyandınr. ç) İstanbul'un muhasarası meselesi müzakere edlllrken fetih müyesserdir demis ve aksi reyde bulunanlara kartı müsbet bir kanaat söylemij olacak ki (rivayetler de bunu teyid eder), yapılan Aksam üstü Takslmden Belediya ilk hücumda mağlubiyete uğranılması kendisinin duasj Allah otobüsü Ue Büyükdereye gitmek nezdinde kabul edilmemi? ve fe istedim. Yazın bunalbcı ncağıiMİa tih hakkında önceden verdiği müj vapurla püfür püfür esen Bode bosa çıkmi| diye söylenilmesin ğaz nizgarma karsi serinleyerek gitmeyi tercih ederim ama iaiın den çekiniyor. öyle leab etti. Otobüsün hareketid) Tedbirler jiddetll olmalldır. ne II dakika vardı. Fakat otobüsCezalar, merhametsizce verilmellte oturacak yer yoktu, Bir saat dir. Müsebbibler, en küçük bir ayakta Ueri geri sallanmağa ve müsamaha görmemelldirler. tleri «Hişmemek İçin gencliğimdeki gibi de kaleye hücum edildigi zaman barfiks yapmagatahammülümyok böyle bir korku olmazsa işi hafif tn. Otobüsler çeyrek saatte blr alabilirler. Fatihl çok daha sert ve hareket ettikleri için gelecek ototutumlu harekete sevketmek için büsü bekledim. en kötü ihtimali ortaya abyor; birBn yas Taksim Sanyer battmçoklaruun yasak müalflmanı olduğunu söyliyecek kadar, dünya ma da bu kadar çok otobüs işlettiği lına kıymet verdiklerini, Allah için için I. E. T. T. Umum Mudürü kı\Tn*tli Prof. Kâmran Görgüne, canını başını koyanın azdan az ol, bizim Sehir Hatü vapurlan duğunu ileri sürecek derecede mü| kuvvetle rekabet etmekte olmasına balâğa ediyor. Ta ki Fatih, hem rapmen içimden Allah razı olsun, işde, hem emirde, hem hüküm ve dedim. kararda ve hem de sözde bütün kudretince gayret göstersin. DoDohj otobüslı Dolmabahçeye nanmanın başma merhameti az, nuı zaman, orada beklıyen blr yolcvj sert bırini getirip bu dediği sid blr ayagmı bas&mağa atarak eordu: detli tedbirlerin gerçekleşmesıni Takslme gider ml? Sftrıyere glder. ondan istiyor. Takslme gider mlT Sarıyer* glder dedlk ya! e) Allahın Peygamberine kâfirSıcaktan bunalmıj olan zavallı bOet. ler ve munafıkiar aleyhine fiddetkl: le hareketini emreden âyetinl zik çlyt dedlm kl bu adara lehrin yabaneı. Belll rediyor. Kur'andan seyyidlerin sul ııdır. «Takslme glder ml?> luallne, tanı imam Caferin isareti üzere «Sarıyert glder» dlye lkl kellme İle (Bu nokta, mezheb tarihimiz ve cevab vereceglnlze ıgltmez» desenlt daha Ak Şemseddinin kanaatleri bakı iyl olmaz mı? O zaman «Neden glbnez?» dly» so. mından tetkike değer.) yaptığı te ranlar var. fe'ül neticesinde çıkan âyetle ka Bu gibtlere eevab vermez. lslnlze dın, erkek munafıkiar ve kâfirle bekanınıt. Yolcuların «rilan yer» glder mi?» IU. rin sonsuz cehennem azablanna alln# blletçller ekserlyı kınca .gltmeı» uğTayacaklanru anlatarak muha yeTİn» otobtia ncreye gldlroru oranın rebede gayret göstermiyenler için ismlnl «AyUyerek «fllân yere glder» dl. müslüman olmayıp bir takım mu yorlar da buna dlkkaü çekmek istedim. nahklar ol duğun u ve bunların da Otobfislere renkll Ubeli yertn* tıpkı kâfirler gıbl muamele göreceklerini Fatih e bildiriyor. İstiyor numara koymak, hiç de pratik ve ki, hiç bir endışe duymadan on | faydalı olmamı^trr, Okuma yazma , bilmiye&ler, numaralan ve arka lan cezalandırsın ve nkııtırsın. j kapılardaki durak lsimlerini okuf) Çünkü neticeyi elde etmek, yarmyorlar, Okuma bilenler d« tstanbulu almak lânmdır. Böy nnmaralan ezberleyetniyor ve dule sert ve tutumlu hareket o rak isimlerinl okumaca da vakit lunmazsa âkıbetin fena olması, bulanuyorlar. hacaletle, hayal kınkügıyla yüz Arka kapılardaki levhada yazıb geri dönülmesi mümkündür. (Kul dvrak lsimlerini okjıyacak vakit tedbiri alır, Tann da takdirinl ve bnlsann bile, otobnsön nerelerdea rir». Şu halde son haddine kadar pecti^ird anliayamezsauz. Çünkü gayret sarfetmelidir. (rldis gelif levhalan aynıdır. Meg) Bütün bu kötü fhtlmalleri selâ Levendde oturanlar nun ^ ıyı söyliyen gerçekten arif Ak Şem da, ridia t;eli; g^izergâhını da ezseddin, bu defa Fatihe ümid ve ; berleyebilirler. Fakat Levendde kuvvet veriyor. Kur'andan ettiği otnrmayip da yollarda rastladıklatefe'ül de fetih tesebbüsünün lyi n otobüslere binenler, meselâ Caneticeleneceğini blr kere daha ona faloğlundan Taksime gitmek Isteyenler bunu neredea bilsinler ve müjdeliyor. nasıl hatırlarında tntsunlar? Cah) Mektubun sonu, tam blr muğalogtundan karfi yakaya blr tek habbetin ve alâkanın ifadesidir. otobiİB 4e geçmez; Levend, MeciPadisaha, bu sözlerinin fazla soz diyeköyü, ŞisÜ, Maçka, Kurtulus, sayılmamasını haürlatbktan son Taksfan, Florya, Cihangir otobüsra bütün bunlan (hazretinizi aev leri gceer, &ninönüne gidenleri diğimiz için söylüyoruz» dlyor. hesaba katmıyomm. Okuma yazBu vesikada imza veya lsim rna Mhniyenleri blr tarafa bırakayoktur. Fakat bundan sonra ya hm; okuma yazma bilenlerin de yınlama niyetinde olduğumuz diğer otobüs hatlan ftlimj obnasma hnkâa vesikada (Mehmed» diye adı ya var mıdır? Çünkü bu, artık bir zılıdır. Filhakika Ak Şemseddinin ilim halml abnışör. Zavalb biletlsmi (Mehmed», babasınm adı da çüerin her durakta mütemadiyen (Hamza» dır. Gayet karakteristik suraya gitmez, buraya gider dlye olan yazısı, her iki vesikada aynı bagvmaktan halleri harab oluyor* olduğu gibi ifade de birbirine belll Lutfen daha pratik ve şartlannuza şekilde benzemektedir. Bu itibar daha nygun bir usul bulalım. la gerek vesikanın Fatıhe hltab tarzı, gerek zahirl görünüsü onun Ak Şemseddine aid olduğunda tereddüd bırakmamaktadır. Üç amele arasında kaoh btr kavga Son 24 saatte limarumızdan YesllkSyd. tatanbul caddeal flıerlnda. yapılan ihracat kl eanü lnsaatında çahşen ımeleler. Son 24 taat zarfında llmanımızdan dea lrfan Kanat Cemal Kalaycı va yapılan ihracat yekunu 254 btn llımyı kardegi AU Osman Ue lf meaeleslnden bulmustur. ksvga etmlşlerdlr. Kavga ııntında AU Sevkedllen mallar araaında halı, Osman trfanl kazma 11* «nzundaa btlmumu, lc fındık. ham afyon. bar. agır furett* yaralıyrak kaçmıjtır. Ya. ık, yumurta, çlnl mamulâtı, Sllrd bat. ralı Cerrmhpask hactaneslne yatınlmıa, taniyesl, kabak çeklrdegl v« kerestt Cemal Yakalannua, kaçan All Osmanm aranmasına baslanmıstır. burunmaktadır. Dadı, Evette'in yanında kaldı... Beni burada herkes senyoriu diye çağırıyor... Felâket sursda kl, ister inanın ister trıanmayın. hiç param kalmadı... Bana damla damla para gönderiyorlar... Farkında değiller ki, netice itibaıile her şey bir telgraf havalesi meselesinden ibaret olabilir... «Hakkımda fazla sert hüküm vermeyin... Yapbğım gayretleri hatırlayın... Sonra, irsiyete ınanıyorsanız, annemi düşünün; en son defa ondan, Tahiti'H«:ı mektub aldım... Düşünüyorum, acaba onda da verem var mı, yok.îa yüzunü hiç görmediğim babam mı veremli? cKim bilir? Bu mek+tıbıı aldığımz zaman belki her %ey olmuş bitmif bulunacak. Böyle olacaŞına o kadar inanıyonım ki, artık rize ıtirafta bulunabilirim, aziz dostum Frederic .. Koca Frederıc'cığim... «Ağlamamak için koca Fredeıic diyorum .. Benim gibi haris bır kıza sizin gibi bir erkek lâzımdı. «Gülümsüyorsunuz, değil mi? Bana kur yapmak bir an büe aklımzdan geçmedi. Bana sadece kınntılar bırakıyordunuz, ben de bir hasis gibi onlan topluyordum. . O sisli evde, hiç kimse bir şey anlamıyordu, Michel bile anlımıyordu, homurdanıyordu, fakat hayalinı işletemıyordu .. «Niçın homurdanıyordu biliyor musunuz? Çünkü beni ugaıaya alıştıranın siz olduğunuzu zannedlyordu! (tşte bunlar b5yle instn'irl «Otelimin pencereleri altısda daireler çizen deniz motörünün sesini işitiyorum... Sizi aldatırsam, koca Frederic'ciğim, bu akşaın sizi aldatırsam, bir erkekle degil. bir İngılızle, bir Hindistan ordusu subayı ile değil, ay ısığınds, içicde hiç ciğer bulunmıyan bir filemda, saatte seksen mil yapan bir denil motörü ile aldatacağım... «Akşamlan çıkıp giderken her vakit yaptığmız gibi, ayru zamanda hem kuru hem sıcak olan o güzel elinizi bana uzatın. Bana: «Gecen hayırlı olsun, küçük kız! diyin. (Yalnız olduğumuz zamanlar gibi Bijara doftunus Eva» V Michel, Mrs. Gable'in dostlarından birinin barda bui'indıığunu görmüştü. Bu genc adam Runa mu, Türk mü, öyle bir şeydt. A n» gene herkes kendisine Freddy diye hitab ediyordu. Michel ona uzaktan başile selam vermiş, sonra bir daha pnıınla meşgul çlmamıştı. Çünkü Nine'ın nişanlısı iki gün sonra gsliyordu, Michel onun için fırsattan kabil olduğu k=>dar fazla fcj dalanmağa (Arkası var) «CUMHUIÜYET» in Tefrikası: Yazan: GEOKGES StMENON Çevfren: HAMDİ VAROfiLL I dim çünkü çok perışan v?ziyette • olduğum için bu işlsrdcn soğukkanlılıkla bahsedemezd'm. «Ne çeşid bir otelde oturuyorduk, büiyorsunuz; otel müşterilerinin mahiyetıni de biüypısunuz: nıhayet, bilhassa, konuşma mevzulannın çogu da sizce malum. «Sabahtan akşama kadar verem lâfı dinliyordum, fakat kulak asrrıyorudum. Halbukı şimdi şuna inanmağa başlıyorum ki yaptığıir)i7 hareketleri ")ize, mukadicrate benzer bir feııvvet yaptırıyor. Buraya gelişım kalabdiıktan v« içinde yaşadığım bir sürü pislikeıden kurtulmak iç ııdi. Yuk sak tepclerdeki saf havaya büyük ırtifaisıaaki huzur ve sükuna, sıhhl ve sade bir hayatın rîiriltici tesiıierina inanıyordum. (Olelimizde genc bir doktor vardı... Sakın ha, hemtn kotüye \ormayın. Doktor hastaydı, benimle derdleşiyordu sözlerınde, aayata karşı olan ateşîn bsğlılığı Michel, babasıru sevip sevmediğni bir, bir zaman düşünmtnıiştı Sioıdi birdenbire onu seviyordu Bofszına bir şey tıkamr gibi olda, mihanikî bir harek^'.e küçük sJtın kutusunu aklnıa getırmedef» bir dijitalin Kaoı yu'.tu Hap boğazına takıldı, öksürdü. Mesirenin ortalık yerinde az kalâı kusuyordu. Philippe 'îrUnı yumrukladı. Haydi, gidelim, imzalayîhm. Yolda Kiki ile Edmond'a r<jstgeldıler. Öğretmenle talebesi. mhavet yapüıp biten ttayıgı denumek için kumsala ^oniı üyorlardı. Ikisi de mayolu idi Ikisi de birbirinden zayıftı, ıkisının de gözleri aynı hulyalı bakışlaıia doluyordu. *** «Azizim Frederic, «Beni kuçuk bir tsviçre sehrinde zannettiğimz halde sıze Sar Remo'dan mektub yız'iıi'mı görünce şaşacaksınız. Son mektuhlanmda size Jpiç bir şey söyleme belli oluyordu. (Bu adam, gitgide, her seye kar şı beslediği ihtirasla, sözlerinde, hareketlerinde, fikirlerinde bakışlarında okunan ateşlılığıle bana tesir etmeğe hattâ beni bir parça rahatsız etmeğe başladı. «Derken, oğlum Jean hastaiandı; önce nezle oldu, sonr» nez e bronşitf çevirdi. Ba^ka yerde olsaydım, ehemmiyet vermezdim. Burada, ciğer hastalıklaıından bah sedildiğıni işite işite, bizim genc doktorun çocuğu bır meslekJaşins götürüp radyografisini aldırtmasına razı oldum. «tSizin böyle anlar yaşamanızı hiç temenni etmem. Durup dunıiken: 4 Bir tahlil yaptırmak şartl (Sözünü duymanızı hiç istençm. «Sonra, daha sarih sualler < Babasında verem var mıydl? 3i/de; Çocukluğunazda1 (Yegâne bildiğım îey, daha oir kaç aylıkken zatürreeye yakalanrruşım, öleceğime hıikmetmişler, dar kurtulmuşum. (İki fecî gün geçirdim. Hadyografi ekranı karşısında soyunmalar . Tükrük tahlilleri .. «Nıhayet, netice öğrenildi. Tahlil, evet diyordu. Insanın kolıınu kanadını kıran; bir dak'Ka içmde bütün ümidlerıni yok eden b:r şey Artık, kendinizi alelâde bir mahluk değil, hasta adı veriien o mer Vauı hamete sayan sey olarak görüyorsunuz. (Evet, insan blr sanlye içbıde, benim doktorcuğumun dediği gibi, Kpstslık haline giriveriyor.» «Asıl fenaruza giden şey, aynı zamanda insanın bir hasta zihniyeti peyda etmesi, bir hasta gibi yürümesi, bir hasta gibi iitiyath yaşaması .. «tşte çınlçıplak hakikat bu, benim büyük Frederic'im. Jean vereme yakalandı. Küçük Evettedğimde hafif bereler var. Bu da onlara babalanndan değü, benden geçmiş. «Michel'e bir şey yazmak istemedim. Kendisini görme fırsatı çıkacak olursa, istersenlz anlatm. Bu kadar az zaman içinde niçin bu kadar fazla para Utediğimi an.'ayacakbr. (B^ı fazla ben hasta oldugum için, çocuklan İsviçrenin en iyi tedavihanesinde bıraktım. Evette'in korkulacak tarafı yok. Bir kaç ay içinde hiç bir şeyi kalmıyacağına yemin ediyorlar. Jean da en fazla iki sene zarfında iyileşecek, başkalan gibi küçük bir erkek olacak. (Bana gelince!. Hayır, kendi halime acındırmak niyetinde de§ilim, belki de ihtimal verece^iaiz gibi, herkesi kendimle ilgilpndirmek, yahud da mazur göstermek arzusunda değUim, benim kuşkulu dostum... Bir pnömotorakı ba
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear