23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 Kasım 1953 cuMHüntnrr •~| Merakh Resimier Daha uzun yaşama ve IMLİ ROMANIMIZ genc kalma sırrının UZEHİRLİ ŞATO,, çözülmesine doğru.. Tana: P. OOBDBAITZ f SS î Çertrçij MA2HAH KUN1 [çiKAN KISMIN HtlLÂSASI Fırhnalı bir havada gemide s do| [ğan Bokarme Kontu İpolit, Cavada Malayalı bir sütnine taraJ [fından büyütulmüştür. İpolit on yedi yaşlarına geldiği zaman | [babasile birlikte Amerikada Arkansas'a gitmıştir. Gıda rejimi mevzuunda yeni görüşler ve yeni buluşlara dair S. Hepirnizi düsündüren suallerden bıri daha: Acaba n« vtdığımizin yaşlanma hfldtsesi uzennde bir tesiri var mt? C. Evet. Escsen şu sırada tagaddi mevzuu uzerinde geniş çapta araştırmalar yapılmaktadır Yalnız, şunu da unutmamak lâzım ki bu mevzuda öğrendıklenmızin çokluğu beyaz fa~eler üzerinde yapılan denemelerden elde edılmiştir. Bu sahada çalışanların şansına, insan vücudündeki muhtelıf metabolizma değışmeleri yani canlı hücrelerde, hayatiyet ve faaiıyet için gerekli enerjıyi sağlıyan ve sarfıyatı karşılamak için yeni malzeme Utihlâkini mümkün kılan kimyevl değışmeler hemen hemen beyaz farelerdekinin aynı olarak tezahur etmıştir. Comell üniversıtesinde, beyaz farelerin tagaddısi mevzuunda geniş çalışmalara sahne olan Dr. Clive McCay'in laboratuvarlannda elde edilen neticelere gore, hayatı uzatma bakımından, vücudün kalori alışmı tahdid etmenin, yani luzumunda fazla yemek yerine lüzumundan az yemenin, daha faydalı olduğu hususunda en ufak bır tereddude mahal yoktur. Bununla beraber hattâ fareler arasında, hattâ msanlardan gayri diğer hayvanlar rasında hastahk bahsi apayn bir mesele olarak tezahur etmektedir. Zıra ayrı ayn cinsler, ayn ayrı hastalıklara ka^şı daha fazla istidad göstennektedır. Meselâ insan kalb ve kan damarlan hastalıklarm fazlasile istidadı olan bir hayvan çeşididir. İ Talih Kuşunun Gözleri Kör «üdür, Dersiniz? Birleşik Amerikada Yonker şehri Ticaret Odası bir müsabaka tertıblemiş ve en büyük ikramiycnin de «Parise bir seyahat» olacağını ilân etmişti. Fakat raüsabakaya ıjtırak için behemehal «çift» olunması ve bu çiftlerin de evli olmalan jart koşulmuştu Müsabakaya katılanlar arasında yeni evliler ekseriyeti teşkı. etmelerıne rağmen piyango dokuı çocuklu bir aileye Uabet etmi}tir. Yukandaki resımde Newyork'tan tay/aıeje bınerken görülen ihtiyar kankocayı çocuklarından sekizi teşyi etmektedırler. Yeni bir müşteri ve beni hayli terleten bir teşebbüs 13 Meselâ bir Mısırh dostum, Kalifomivaya bır deve süriısü getirmeğe mernıir edıldi Gazetelere usulen haber verildi, hepsi yekvücud halde harekete geçtiler Chle sanıyorum kı. columüze develerm ayak basmalan ihtımali, bır Budda universıtesi tesiai projesinden daha fazla hoşnutsuzluk uyandırdı. Baş muharrırîere öfkeli öfkeli mektublar geliyordu. Hattâ gayretkeş bir <3elıkanh. o zanana kadrr hiç kimse nln, adını bile işitTiediŞi bir kanunu bulup ortaya çıkardı. Bu kanun, Kaliforniya arazisine, çeşıdli Uzak şark hayvanlirınm. bilhassa devenin sokulmasım yasak ediyordu. Buvrun bakahm! Bır müddet için, gene gazetelerin birıncı sayfasmda yer almıştık. Ben gavet lâkayddım. Palm Sprngs'e develerin gelmesıne bvle hevesli değıldim. Deveye ihüyacımız yoktu. Bizim reklâma ıhtiyacımıı vardı. Bu bakımdan da aradığımızı tnukemmelen buluyorduk. Bundan sonra, tam münasib 7amanda. İngiltere Kralının Başvekilıne bir mektub yazdım. O sırada, Başvekil Chamberlsin'di. Krallar Kralı Necaşi Haile Selâsie fcazretlerine, Palm Springs'de şahst ve maiyeü erkânı için sureti mahsusada hazırlanmış olan bir sarayda ikametleri hususundaki davetimizi kendısine tebliğ etmesini rica ediyordum. Gazeteler bir kere daha şahlandılar Bu sayede, turistık ve termal istasyonumuz hakkmda o zarr.ana kadar çbylenen ve yazılan jevler bir kere daha hatırlandı. Canh Budda, bir imparator, de veler, butun bunlar Palm Sprıngsde Kimbılir ne harikulâde bir yer oiacak! Hakikaten de harikulâde bir yerdi Tam bir yeryüzu cennetı. Inşaat başlamıştı. Binalar mantar gibi bıtiyordu Jean Harlow, sıcak suvumuzun sıhhatine olan faydasını anlata anlata bıüremiyordu. Dok tor'arda onun Lu fıkrini kabul ediyorlardı. Şurasım ilâve edeyim ki. Haile Selâsive, bize cevab vermeğe bile lüzum gömedi Canlı Budda, oturduğu adadan avnlmadı. Pıckfair'in satın alrr.ması işi suya düştu. Olsun Yap'lması imkânsız şeyleri makul şekilde vapmağa muvaffak olduğum için ben pek memnundum. 9 BİFİNCİ SAHİFEDE KALMAK Fakat Amerika s?hralanmn değerlend.ıılmesi bütün ramanımı alan bir iş desıldi Pek çok tarakta bezım vardı. Evvelâ eski müşterjler. sonra venıler. Bu jeniler arasınria en meşhuru, hıç şup'aesız, mılletın medarı iiuharı olan, Los Angeles'deki Angelus mabedının kurucusu ve sahibi kadm vâız Aımee Semple McPherson'du. r Bakın. bu kadın'a nasıl tanışhm: New York ta idım. Gazetelerde onun isminden geçılmıyoriu Tesadüf o da o sırada New York ta bulunuvordu Galiba İncılden adapte ederek, bilmem hanai tiyatro piye•ını nasıl yazdığı sovler>"'ordu. Düşunmeğe başladım Bunda İŞ vardı. Hiç şuphe yok, Aımee benim için, aranıp da bulunamıyacak J bir müşten ıdi Mutem» pn aazeterılerle çatışan. ismi, iri harflerle, haftada bir kaç defa sazetelerde çıkan bir insan. Kalifomiyada bir bungalow'da, çok genc ve cok güze! bir telsiz telgrafçı ile basıldığı zaman sebeb olduğu skandali hatırlıyordum. Aimee, o zaıriEn, iftiraya uğradıŞıru sövliverek kıyametler koparmış, Arizona çölünde masumane gezintılerden baska bir şey yapmadığını iddia etmişti. Gazeteciler, rüya görmüsler demijti. 6 u hâdise bir kaç hafta onu epey zarara sokmuştu. Ben, Orlando, onu gazstelerin bırinci sayfasmHan ayırmıyacağıma güveniyordum. Bu benim ihtisasım dı, zanaatımdı, hikmeti vucudumdü. Yazılanmı burava kadar okumak tahammülü gösteren karılerimin de snlamış olacaklan gıbi, başan teknisveni değil miydiın? Madarn Mac Pherson benim müşterım olmalıvdı. Bu onun kendi menfaati icabı ıdi. İlk nokta: Bir taarruz cephesl bulmak. Kendısine bır telgraf çektim İncüden adapte ettıği pijesi için serroayedar bulmayı teklıf ettim Biraz sonra telgrafla gelen cevabda randevu tayin edılıvordu. O gün öğleden sonra. Commodore otelLnde Aimes'yi gordüm. Beni gayet lyi karşıladı. Aman, Mos>o Orlando, dedı, sizin ismınizi çok işitUm. Size daiı çok şey okudura Sızi tanıdığımdan dolayı ne kadar memnunum! Dınleyın hemşire Aimee, diye cevab verdım. Ben buraya kendimden değıl, sizden bahsetmek için seldım. Fakat ben ne kadar ısrar edersem edevim, o gene bana beni anlatmakta inad ediyordu. Beni oteiın salonuna sürükledi, şarkı soylıyerek pivano çalmağa bajladı. Bunun üzerine: Bana bakın. Aimee, dedim, ben muzikten hiç anlamam. Ne tevazu! Ne harikulâde teva ru! Siz de musıkiden anlamazsa.ıız kım anlar acaba? İşin ıçınde bir suitdfehhüm varij Nıhayet meselerıin 'arkına \ardım. Kadın beni oteki Orlando, Plazadaki orkestra şefi Jrlando zanaetsnışti. Orkestra şefı olmadığımı, public relatıons'cu oldağumu anlatınca vaziyet duzeldi, bırbirimizin lâfından anlamağa başladık Ne harikulâde kadın Ne büyük kadın' Ne büyük adam! Aimee'yi bır macera kadmı zannedenler pek çoktu Fakat ne*'ce itibarile, fakirlere sadaka vermek için zenginleri soyan haydudlar yok muydu? Aimee'nin hayatta en büyuk hedefi, biçareler lehıne yaptığı devamlı cihad için para harcam?ktı. Bir aralık. yırmi bine yakm insanı beslemişti, çocuklar haric. Ne harıkulâde eser! Ne kadın! Bazı kimseler, Aimee'nin insan3 çok çabuk yamandığını iddia ediyorlardı. Doğrusunu söyliyevim. bu hususta bır fikir edüıemedim. Cancığer dost olduk. Bir kaç ay sonra. Aimee ile evlenmek istedığim ıddiası ortaya çıktı. 1935 te, Walter Wınchell. dedikodulu yanlartnda benden bahsetti, sitayişli olmasma rağmen hiç aslı esası olmıyan şu satırlan yazdı: «Public relations mütehassısı Guido Orlando ile meshur Aimee Semple Mac Pherson'un, a>Tiı zamanda avdet ettikleri söyleniyor. Kendıleri uzun zamandanberi sevışmektedırler. Guıdo'nun, Aırı^ee ile evlanmek ta'savvurunda bulunduğu da rivayet ed:lmektedır » Dedim ya, aslı yoktu. Sebebi de şu ki uyle koloy ko'sv evlenmom, hattâ Aimee Mac Pherson gibı bır Kadın'a bile. Gelehm. o ilk gdrüşmemize. Aimee'nın piyesmı gdzden geçirdıkIntıbalarımı kendısine anlattım Bir kaç dostumu, bır kaç produktorü davet etnuştım. Hiç bir alış ver.ş teşebbusune geçmed.rn. Yalnız sahayı hazırlamakla rneşgul oldumSinat ad^mlan bana pıveste mühim tâdüler yapılması lâzım eeldiğini söyledıler. Dıyaloğun yeni baştan yazılması jarth. Bu da haftalar. ca zamana muhtaçtı Teknisyenler bana, pıyes kabul edılse bile pek uzun zaman o>Tianamnacağmı ıiade ettıler. Oisun Bu ilk adımı teşkıl edecekti Bır giriş olacaktıAimee'yi, ayak dıremeye ıkna ettim. Sahneden çekilmemesi lâzımdı. Bır reklâm kampanyası yapmak prensipini teklif ettım ve kabul ettırdim. Bu suretle, Aimee benim müşterim oldu. Birleşik Amerikanın bir ucundan oteki ucuna kadar, onun ismi etrafına bmlerce hayran toplamak ıstiyordum Fakat bunu nasıl yapmalıydı? Aimee'yi tanınmış, çok tanınmış bır tıyatronun sahnesıne çıkarmaya muvaffak olabılsem. onun lafuıı çok ettırebılsem, sonra. Amerika içmde şanh şohretli bir tume japmak ımkânı bulunabılırdı. New Yorktaki Capıtole tıyatrosuna plttim. tıyatronun mudürunü gordüm, Aımee Semple Mac Pherson'u angaje etrr.esi fknnı verdım. Guido Orlando SÖHRET FABRİKATÖRU yapıp da gıda rejiminin ömrün uzunluğu üzerinde müessir olduğu netıcesine vardığımız zaman: «Acaba gıda rejimi esas itibarile akcığer hastalıkları üzerinde mi muessir oluyor? Ömür uzunluğu üzerindeki lahirt tesir, asünda bılvasıta bir tesirden mi ibarettir?» diye duşünmemiz lâzım . S. Şu hale göre et yemeyip sadece sebze ve meyva ile kannlarını doyuranların kısa ömurliı olmalan ıcab etmıyor mu? tem almalârı luzumunu beurtmektedır. S. İnsanın bu hastahklara ; karşı istidadı d ğer hayvanlardakmden dcba nu jazladır? C. Evet; nitekim bu da araştırmalarda karşılaştıŞırmz bellibaşlı müşküldur. Zıra. ister bir bakıma insana çok benzedıği için faydalandığırr.ız fareye olsun, ister gene laboratuvar araştırmalarında kullamlan kopeğe olsun insandakinin aynı şekilde bir yuksek tansiyon tevlid etmeğe imkân yoktur. Buna karşıl.k fareler akcığer hastahklarına karjı buyuk istidad gostermektedirle". Meselâ, araştırmaların belirttiğine göre, memeden hemen kesılir kesilmez bir yavru frenin «thymus> guddesini (göğsun üst kısmıncaki bir gudde) çıkardığımz takdirde hayvanın ömrü yuzde 30 nisbetinde uzamaktadır. Bunun sebebi, bu guddenin çıkarılması surehle, anlaşılan, hayvanda ileride kanser ve emsalı diğer akciğer hastahklarına karşı bariz bir muafiyet peyda olmasıdır. Los A^geles'teki mabedınde sayısız bir ka'^halığ' heyecana surukleyen bu savanı hayret kadmı tiyatrosuna almsnın ne harikulâde bir şey olacağını ona anlattım Kaldı ki, Tabiî bunu söylemekle bizim de, bu hâdise sefahetin merkezi, şerrın çocuklarımız memeden kesilir kepayıtahtı olan Broadway'da geçe silmez, yavrucukların göğuslerini acekti. Bu derece büvük bir tezadı çıp, ömürlerini uzatalım diye, halka teşhır edebılmek. ancak kendi j < thymus» guddelerini çıkarahm de ayarmda bır ış adamı olmakla mum | mek istemiyorum. İstediğim, muhkun olabıleceğıni anlattım. Tezad telif hayvan çeşidleri arasmda, bu çok buyüktü: Broadway ve Madam kabıl fizyolojık farkların mevcuMao Pherson. Cehennem ve ıyılik diyetini belirtmekten ibarettir. Dimeieğı Ne aykırılık Epe>ce uğıaş ğer taraftan. araş":rmalarımızda elde ettısımız ne'ıceleri değerlendırirtıktan sonra kandırabıldım. Gazeteler boş durmuyorlardı. Mü ken şoyle bir noktayı da gözönünrekkeb sel gıbi akıyordu. Evet, de tutmarr.ız lâzım geldiğıni belirtAimee. Broadvvay'ı fethe çıkıyor mek istiyorum: Farelerde başlıca du. Broadway'i, hayırsever kimse olum sebebi akciğer hastalığı oldulerin girebüecekleri bır yer halıne ğuna göre, tagaddi bahsindeki aüzerinde getirmeye teşebbüs ediyordu. Bır raştırmalarımızı fareler birini takıb eden fevkalâde makaleler, her an bana rıkkath göz yaş rumdayun. Sızin gibi bir göçmsr.e lan akıtacak oluyordu Bu reklâm uyup nasıl aldandım, şaşıyorum Azızım, diye cavab verdim, ne lar sayesinde, Aımee, bmlerce sederseniz diyin, bana vız gelir. Gelyircıyi celbetmezse şaşardımdjn, size bir iş teklif ettım, siz de İlk temsil bir pazartesi verildi. k a b u l Salonda kimseler yoktu. Acaba on \ « u i n i z Reklâm için bazı fıkir dan sonıakı gunler vaziyet duzelır llerim daha var, sizi sıkıntıdan kurmiydı? Ne gezer! Salı, çarşamoa tarabilir. Netice itibarile, seyirci gene kimsecıkler yoktu Salonda b:r yokluğu benim suçum değil Yalnız ölum boşluğu intıbaı duyuluyordj. bir nokta var ki, b.lmenizı ısterim Bana goçmen d.ye hakaret edemezFena duruma duşmüştüm. Orlanda, dostum. diye duşündüm. siniz Çünkü, Amerıkayı yapaniar İkı şıktan bıri. Ya bu ışı duzeltırsâi, göçmenlerdir. Bir göçmenin, canı yahud Aımee Mac Pherson'dan ü istediği zaman, herhangi bir guçlü|u nasıl yenebıldığaıi size gösterecemidi keser, başka işlere bakarsmAynı gun, tiyatro mudurü Bowes ğünbeni çalışma odasına çağ rttı: Arkası var Ben.mle alay ettıniz, oğlum, (Bu eserin bütün hakları Opera dedı. Sozunuze nıçm kulak verdım, Munciı jirketi ve gazetemize aıddir) ben de bılmem. Gayet kotu au Yaşlılarda göze çarpan diğer bir C. Bana sorarsanız hayat sigor husus da kemıklerinde kalsıvum atası şuketlerinın ellerindeki istatis zalmasıdır. Hepsınde değı'se bile, tik malumatı sarihtir: Şişmanhk hassaten âdet görmekten kesilen hayaü muhakkak surette kısaltmak ı kadınlarda kalsıyum azalması götadır. Yalnız defaatle benden s o " • ze çarpmamaktadır. Bu kalsiyura rulduğu halde bir türlü cevabını azalması son hadde vardığı takdir bulup veremediğim bir sual var: de «osteoporosıs» dedjğimız bir • Farzedelim ki bir adam 40 ında hastahk mahivetini almaktadır. fazla şişmandır. Bu adam sonradan, S. Bu azalmayı rıeselâ sutle akh başma gelip de gerektiği ka karşılamak mümkün mildür? dar zayıflarsa böylelikle örrrünü uC Evet. Fakat ka'.sıyum eksiklizatmış olur mu?» suali. Maalesef, ği «osteoporosıs» in tezahürü derebugünkü halde, bir insanın ömrü cesme vardı mı, sut pek kâfı gelbojunca muntazam fasılalarla alınmış olan ağırlığım gösteren cetvel mez Bu vazıjette ajnca, eksilmiş er mevcud değildır. Boyle munta olan cİRSıVet horrrcnlarmı da tazam cetveller ise bu sualın cevabım zelemek lâzımdır. Bız araştırmalaverebilmemiz içto şarttır. Belki me nrruzda yaşlıları bu bakımclan, ıyıselâ ordu gıbi mensublarını mun den iyiye tetkik ettık Bıınlarda tazam muayeneye tâbi tutan mü osteoporosise, yahud iskelette kalesseseierden elde edüecek malumat siyum azalmasma rastlamakla bebu suali cevablandırmmıza yar rpber, bunun erkeklerde kadınlardım edecektir. Fakat gene de, bu daki kadar sık görulmedığini müçeşid muntazam muayene dosyala şehede ettik. rmdan dahi, bahis konusu olan kim Ayrıca, gene araştırmalanmızda, selerm kendi ihtiyarlarile mi, yok yaşhlara gerekli mıktarda, veya sa kendi kontro'ıları altında olmı gerekliden biraz daha fazla miktaryan şu veya bu sebebden dolayı mı da kalsivum verdiğımiz takdirde, zayıfladıklarım kestirmeğe imkân bu hastalıkla malul olanlardan gay rısmın vücudlerinın bu haricden olmıyacakür. verilen kalsiyumu muhafaza ettığiBızım bılfıil üzerlerinde araştır ni eordük Fakat bu aynı kimselere malar yaptığımız kimseler ise 80, 90 ister dışi, ister erkek birazıcık Cinyahud 95 yaşmdaki kimselerdir. Bu siyet hormonu veriğiniz takdirde, yaştakıler umumiyetle ufaktefek, bunlarm vücudleri kalsi>"umu gene zayıf sırım gıbi oluyorlar Fakat de muhafaza edebi'mektedir. acaba bunlar 40 vaşında iken ne S. Ya şıryanlarda yağ? sık'.ette idıler? Bunu oğrenmek C. Bu da hayli münakaşa edilen kpbil olmuyor, 80, 90 yaşındakiler umumıvetle 40 mda kaç kilo olduk b'r sual. Gerçekten gıda rejimindeki yağ ile «arteriosclerose» (dalarını pek hatırlayamıyorlar. mar sertleşrresi) arasma ne münaS Gıdn bahsinde, şişmanhğın sebet vardır? Bu bahiste, evvelezararh olduâu dısvıda, şu veya mırde «cholesterol» üzerinde yani bu gıdaivn iaydah veya zararlı yumurtanın, kremanm sağladığı olduğiL tesbit edılm^ş mıdır? madde üzerinâe duraldu. VucudC Gıda bahsinde dıkkat edilecek dckı her hücre ehoJpsterol imal etbaşlıca husus ferdlerin muvazene tigine ve vücuddeki bu cholestirol li bir gıda rejimi takib etmeleridır. miktarmı azaltmak için sadece gün Bana kahrsa gıda bahsinde en za de bir yumuıta eksik yemenin fayrarh tarz bır ferdin şunu vıyıp bu da etmiyeceğıne gbre, yumurtayı nu yıyemı>eceğine karar vermesi, tamamile hazfeden bir perhiz yapyahud mütemadıyen aynı çesıd gı mak ıcab ediyor. Benim şahsî kada almasıdır. Seneler senesi bu yol naatim vücudün yağı hazmedişi da hareket edıldiğı takdirde, neü ferdlere göre ceğiştigi merkezindecede tagaddıden mütevellıd aksak dır. Nitekim pek çoklan, hemen lıklaıla karşılaşılacağı muhakkak hiç bir zarar gormeden hayli yağh yemekler yiyebiliyorlar. Yani vütır. S. Ya ihtiyarlann et yemesi? cud meksnizması gerekli şekilde Bu hususta bırbırıne zıd fıkırler ayarlanmış ohıp yağı gereken şekilde hazmedebiliyor da damarlarılen sürulyor. da birikmesine imkin verı'iyorsa C. Araştırmalarda elde edilen de mesele yok demekür. lillere gore vaşhlann protein ihtiBu itibarla, 30, 40, 50 yaşlanıu ayacı diğer bir deyişle yiyecekleri et mıktarı orta yaştakilerininkine şan kırr.selerin bıçakla keser gibi kıyasen daha fazladır Nitekim, bu yumurta, süt ve yağlı maddeleri gımevzu uzerinde araştımalar yap da rejımlerinden atmaları lâzım dimış olan Dr. Wıllıam B. Kountz, vaş ye topyekun bir tavsiyeyi desteklıların vücudlerini en iyi durumda leyecek herhangi bır emare, ne muhafaza edebilmeleri ıçin takrıben bakımdan olursa olsun, mevcud vüzde 2025 kadar daha fazla pro değildir. S. PekâlA, insanlara dönertek, acaba yaşhlann genclere kıyosen gıda bahsinde daha mı dikkatli olmalan lâzımdır? Bunun hayat rureh üzerinde tesiri var tnıdır? Doğrusunu istersenız bu suahn cevabı bende de yok. Sebze ve meyva ile tagaddi edenlerın hayat suresi bakımından herhangi bir araştırmaya tâbi tutulduklannı bılmıyorum Yalnız bunların şu veya bu şekilde protein aldıklarını da unutmamak lâzım 1843 senesinde babasuu Amerikada bırakan İpolit Avrupaya| dönmug bulunuyordu. İpolit, Bitremont şatosuna yerleşerek baIj basından tenevî 2400 frankhk bir gelir temin etmişti. Bır kaç| hafta geçmeden Bitremont'ta herkes İpolit hakkında kararını! verdi' Bu çocuk sefıh olduğu kadar orijinal bir tipti. Güzel vel yakışıklı bir delikanlı olduğu için memlekette ne kadar kadın\\ ve kız varsa pejlerinden koşuyor ve hepsini arzularına râm ediJ yordu. Bu yüzden kendısine isim takılmıs ve halk onu <Teke> diye anmağa başlamısbu Bir ziraatçi olarak da ipolit civar çıftçilerini hayrete duşüren |bir takım yenilikler yapmıştı. Meselâ Kont, ağustos ayında tarlalarmı ekiyor, patatesi bir buçuk metre derinliğe gömduruyor, vurdurduğu ku$ların leglerini gubre olarak kullamj ordu. Ay[rıca kuşların cinslerini de ıslaha çalışıyor ve daha bir takım işlere burnunu »okuyordu. İpolit arabasmı beyaza boyatmışü. hareketlerini görenler ona bir de «Deli Kont» ismıni takülar. Köylüler Kontun kiliseye gıtmemesini de affedemiyorlardı İpolit memlekete geldiğindenberi şato kilısesuün kapısı bir defa I olsun açılraamışü. I > i •) Konta takılan isimler bu kadarla da kAnıyordu. İpolit kat')\ ıyen sözünde durmaz, itimad edilmesi caiz olmıyan bir adamdı. ' Bu yüzden bazılan kendisine kalleş ismini de takmışlaıdı. EsaIsen ziraî sahada yaptığı sözde yenilikler layesinde İpolit iflisa ) doğru gitmek üzere idL Alacaklüar pejlnl takibe başlamiftı. ı Fakat onlann geldiğini görünce İpolit tam bir derebeyi gibi hajreket ederek müteharrik köprünün kaldınlmasını emrediyor ve j alacaklılaruun bu manzara karşısmda duydukları inüalden zevk }alıyordu... 1 V SATILIK OTOMOBİL i Hususîde çok itina ile kullanılmış bir otomobil satılıktır Dört kapılı, kalorıfer ve radyolu, çok iyi vaziyette her maksada elverişli olan bu Oldsmobıle markalı otomobil için Tel: 82240 da Ziya Beye müracaat edılmesi. I Çok geçmeden İpolit'in bu vaziyetten kurtulabilmesi için bir çarenın kaldığı görüldü: Zengin bir kız alırsa durumunu dü J zeltebüecekti. Kont Lidya isminde yirmi beş yaşlarım geçmij) bir kızı gözüne kestirdi. Lâdya aristokrat çocuklarının devam) ettiği bır manastırda tahsil ve terbıje gorrruştu. Kız resim yaV pıyor, roman yazıyordu. Biraz da kendıni beğenmiş olduğundanf civarda .küçuk düşes» diye anıhyordu Esasen bu teferrüat gencl kontu pek alâkadar etmiyordu. Onun için mühim olan kızmj zengin oluşuydu. Lidya'nın baba3i Funyi asalct ıtw V'sı idi.l Mans'da bakkallık yaparak zengin oldukt.n sonıa Fı» uvels'de j aldığı çıfthğini ışletmeğe başlamıştı. İpolit Lidya'yı kandırmağaj başladı .. ( (Arkası var), BOŞ YERE ISTIRAP ÇEKMEYİNİZ... GRİPİN da beımaa, kalbı «• bfibreklerl yormaı 4 saat ara ile günde 3 adet alınabUlr. Türidvede ntşri hakkı yalnız gazetemize aiddir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear