23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜMHÜRİYET 15 Kasnn 1953 italyan Başbakanının diinkü basın toplantısı Baştarafı 1 incı sahıjede yan etmıştır. Bu tebliğ görüşmelerımızin ruhunu en sadıkane şekilde aksettırmektedır. Bu gıbi muzakereler münasebetile yayınianan tebliğlerde ve söylenen sözlerde sarfedilen sıfatlan ışitmeğe aiışıicsınızdır. Fakat bazı na'.ler vardır kı başka tâbirler kullanrnağa ımkân vermez. Bu teblığde dostluğun ve anlaşmanın dermüğini, samımîliğini ifade eden sıfatlar tam yerinde kullanılmıştır.i) Ankara intıbalan Pella Ankara ıntibalannı şöyle hu.âsa etti: « Ankarayı ziyaret eden ilk İtaıyan Başbakanı olduğumdan dolayı çok memnunum. Büyük Atatürkun muhteşem AnıtKabrini ilk defa ziyaret ederek yüksek mânevî huzurunda iğilen ilk yabancı devlet adamı olmakla da şeref ve bahtıyarlık duymaktayım. Dün ArutKabri ziyaretim sırasında benım vatanımın bazı işçılerini mozaıkler üzermde çahşır gördüm. Bu büyük adamın şaru için yükseltilen âbidede İtalyan işçiliğinin de bulunmuş olması ve böylece milletimin bu tazime katılması bende büyük haz uyandırdı» Görüşülen meseleler Pella Ankara görüşmelerinin büyük bir samimîlik ve açıklık ha. vası içinde cereyan ettiğini tejcrarlayarak şöyle devam etti: ı Başka türlü de olamazdı. Çünkü İtalya ile Türkiye arasında karşılıklı tam bir itimad mevcuddur Görüşmelerimiz muayyen bir gündem üzerinde cereyan etmemîş. bütün meseleler bu samimî toplanülarda bahis mevzuu olmuşturDünya meselelerini gözden aeçirirken, pek tabiî olarak, evvelâ batı ile doğu arasındaki münasebetlerden bahsettik. İtalya ve Turkiye bu münasebetleri aynı zaviyeden mutalea etmektedir. Atlantik Paktı Gerek Türkiye, gerek İtalyanın Atlantik Paktı hakkındaki düşünceleri de aynıdır. Atlantik Pakü kuvvetlendirilmeli ve batının gayretlen bu çerçeve içinde mutalea edılmehdır Fıkrimizce Atlantik Paktı yalnız bir tedafüî ve asker! ittifak sayılmamalıdır. Türkler ve İtalyanıar müttefikler arasında iktısadî, ticarî ve diğer sahalardaki işbırliğı üzerınde duran paKtın ikmcı maddesine büyük ehemmiyet vermektedirler. Ankara görüşmelerinde, >jıkara Paktından da bahaotuudu. Anka" ra paktı hakkında İtalyan noktai nazarı değışmiş değildır, zamanmda De Gasperi tarafından "yspılsn Beyanat bugün için de aynen bakıdir. Ankara paktını îtalya senıpati ve anlayışla karşılar, ıtarşılamış ve karşılamakta devam etmektedir. Zira bu pakt her hangı bir tarah hedef tutmıyan bir bö:ge müdafaa anlaşmasıdır Sulh ve emniyetın takvıyesini gaye bilir. OrUŞark derdi OrtaŞarkta da temennimiz imkân dahılınde olarak en geniş işbirlıklerıne vanlmasıdır Şu noktayı bilhassa belirtmek isterim Ki bütün btı meseleleri görüşürken İtalya ile Türkiye arasında müşterek düşünceler mevcuddu. İki memleketten biri için memnunluk sobebi teşkil eden her şey, öteki taraf için de memnunluk sebebi teşkil etmekte, bunun gibi iki taraftan biri için endişe sebebi de karşı taraf için endişe sebebi olmakta idi. Umumî ve hususî bütün meseleleri böyle bir zihniyet danlllnde konuşmuş bulunuyoruz.» Pella ve Menderes İtalya Başbakanı, iktısadî meselelerden de bahsetmiş, Türkiyenin kalkınma hamlelerine karşı İtalyanların hayranlığını anlatm'ş, iktısadî meseleler için muhtelit bir eksperler komitesi teşkil edildiğirji söylemiştir. Türk devlet adamlannı İtalyayı ziyarete davet ettiğini beyan ederken Fuad Köprülüyü Romadan ve diğer milletlerarası toplantılardan tanıd:ğını, bu son günlerin temaslan intıbalannı daha çok derinleştirdiğıni beyanla demiştir ki: «Ankarada tanışmak ve kendisıle görüsmek şerefine ve büyük zevkine nail olduğum Başbakan Adnan Menderesi. sahsî düşüncelemi ifade ederek diyebilirim ki. tanıdığım insanlann en mümtazlanndan ve en üstünlerindon bir tane~ sidir. Vatanına bu derece I : ' ' : bir s^kıHe hirraet etmekte olan olr hüknmet reisini tecbil etme&i herh?lde dahilî işlere kanşmış olarak telâkki etmezsiniz. Kendis'ni D15 İFITI Bakan'mz Profesör Fu~ J T'^i rülü ile beraber memleketimde karsılamakla çok büyük bir memnurıuk d'""îciğım.» Soruîan sualler Ekse'.ans 'ella beyanatını tam«m larken sorulacak susllen cevabîamğa nade oldağunu bildir ' i Kendisine bazı sualler soruldu P"'h hu arad* Belgradda cı'sn Borba gazetesi muhabirinin sorusuna cevab verdi. Yugoslav muhabir: «Trieste meselesinin uzlaşma siıretile hal yolu araştırılırken İtalyanın Yugoslavyaya ihracatını durdurmasının» sebebini sormuştu. Zi a YugoEİav çevrelerinin iddiasır.a göre, İtalya hükurnetinin bu kararına itiraz edenlerin başmda bizzat İtalyan tacirleri geLnektedir. Pslla dedi ki: cDaha ziyade idari mahiyette olan bu tedbirin ehemmiyeti izam edilmiştir. Bana bu suali tevcih eden muhterem basın mensubu da pek iyi bilir ki bu hususta lâzım gelen izahat kendi memleketinın temsilcisine zamanında verilmiştir.» Diğer suallerle cevablannı bildiriyorum: Trieste meselesinin son inkışaflan hakkında Türk dev'et adam larına malumat vermiş olduğunuzu sövlediniz. Acaba bu malumat iyin:serliğe müsaid midir? Süratli ve müsbet bir netice 'stib=" 1 'ii mümkün gösterecek mahiyette midir? «Bu malumatı, mahiyetleri hakkında herhangi bir sıfat kullanmadan vermiş bulunuyorum. Bir çok ahvalde hükumetip»' •"'•'an daha fazla malumata sahib değildir ler. Hattâ gazetelerden daha az malumat sahibi bulunduklan da vakidir. Bu mevzu hakkında siz de bizim kadar malumattarsınız.» Ankara görüşmeleri c^nasında İtalyanlar tarafından Trieste meselesinde Türkiyenin tavassutu istendi mi? veyahud aynı meseledc Türkler bir tavassut n u ı s u izhar ettıler mi? «Öyle bir meseleye görii""°lerimiz esnasında dokunulmadı» Bir başka muhabir de Yugoslav Dış İşleri Bakanı Popoviç'in Viy*nayı ziyaretinden bahisle Pella'dan bunu nasıl karşılad'" *• 'u İtalyan Başbakanı şu cevabı verdi: «Bu ziyaret karşısındaki İtalyan aksülâmeli menfi değildir. Memleketler arasında münasebetlerin takviyesi ve samimileştirilmesi yolundaki bütün gayretleri İtalya, memnunlukla kars'lır.» Hemen aynı saatlerde Pella'nirı refakatinde gelen İt=>'von gazete'u ve radyo muhabirleri de Başbakan Adnan Menderes tarafından kab il edılmisti. Adnan Menderesin teyaatı hemen bir iki saat içinde Roma Radyosu tarafırc'^n yayınlanmıştır. Mekki Said ESEN NewYork sokaklartnda kadın döğen asker kaçağı Türk genei Baştarajı 1 ıncı sahıfede gün yaptığı bir açıklamada bunun bir asker kaçağı olduğunu kaydetmişti. Associated Press Ajansınn NewYork'tan verdiği malumata göre hâkim huzuruna çıkanldığmda Mu vaffak Aymen kendisini şu şekilde müdafaa etmiştir: « Sokakta, bir gün evvel barda otururken cebimden cüzdanımı çalmış olan bir kadınla münakaşa ediyordum. O sırada yanımızda bır otomobil durdu. Işıklar kırnuzı yandığından duran otomobili idare etmekte olan kadın bana «Kaba herif, o kadını rahat bırak, dövme» dedi, hakaret etti. Ben buna kızdım. münakaşa etmekte olduğum kadını bıraktını ve bir taksiye atlıyarak hususî arabanın peşine koyuldum. Bunu öteki yol kavşağında kırmızı ışıklar yandığından yakaladım ve orada kendisine yapbğı hakareti iade ettimİşte o zaman yanında duran kızı elindeki çanta ile kafama vurdu. Ben de kendimi nrüdafaa için çantayı elinden aldım.» Muvaffak Aymen o srrada kavga yerine gelen polislerden kaçarken çantanın da elinded bulunduğu görülmüş ve kendisini biraz sonra metro istasyonunun demiryolu üzerinde yakalamak mümkün olmuştur. Muvaffak Aymen, hırsızlık, Vötülük yapma, hakarette bulunına ve taarruz etme gibi suçlarla ıtham edilmiştir. Mahkeme, ancak 3.500 dolar kefaletle serbest bırakılabileceğini kendisine bildirmıştir. Muvaffak Aymenin avukatı, müdafaa icin müekkilinin o sırada sarhoş oiduğunu ileri sürmüştür. Barbara Luna, elindeki çanta ile Aymenin kafasına vuran kadındır ve «Kral ve Ben» adlı rövüde bale artisti olarak çalışmaktadır. Türk İtalyan görüş meleri dün bitti Baştaraft 1 inci sahifede kanı, diğer alâkab erkân, Ankar» Vali ve Belediye reisi tarafından uğurlandı. Dış İşleri Bakanlığınm tebliği Ankara 14 (a.a.) Hükumetimizin davetlisi olarak memleketimi zi ziyaret eden İtalya Başbakanı ve Dış İşleri Bakanı Ekselâns Giuseppe Pel.a ile Başbakanımız Adnan Menderes ve Dış Işîeri Bakanımız Prof. Fuad Köprülü arasında cereyan eden görüşmeleTden son ra, aşağıdaki tebliğ neşredilmiştir: «İtalya Başbakanı ve Hariciye Bakanı M. Giuseppe Pella, Türk hükumetinin davetlisi olarak 12 kasımda Ankaraya gelmiştir. İtalya Başbakanı, üç gün süren ziyareti esnasında, Başbakan Adnan Menderes ve Dış İşleri Bakanı Prof Fuad Köprülü ile, beynelmilel durum hakkında müteaddid görüşmeler yapmıştır. Geçen arabk ayında Prof. Köprülünün Romada yapmış olduğu fikir müdavelelerinin devamını teşkil eden bu görüşmeler, evvelce incelenmiş olan mevznlann bugünkü ahvalin ışığı altında derinleştirilme sine imkân vermiştir. Romadaküer gibi, bu görüşmeler dahi iki memleket arasındaki münasebetlerin mümeyyiz va=fım teşkil eden ve Atlantik ittifakının çer çevesi içinde dostluklanna. bilhassa yakın ve faal bir mahiyet veren tam ve itimadkâr anlayıç nıhu ile meşbu bulunmuştur. Devlet adamlan hususî bir difckatle NATO'nun çaîıçmalan üzerinde durmuşlar \e bu mevzuda aralannda tam bir eörüş birliği bulundu&ımu memnunivetle müsahede etmişlerdir. Busünkü ahvalin. sulh ve emniyetin korunması için NATO'nun müessiriyetinin. tam bir hareket birliğine erişilmek üzere daha sık müşaverelerde bulunmak suretile. arttınlmasını Istilzam ettiğini bir kere daha müşahede etmişlerdir. Aynı zamanda Atlantik Paktının ekonomik ve sosyal gayelerine de erişilmek üzere faaliye tin artınlması lüzumunu da kaydeylemişlerdir. Doğu Akdenizdeki vaziyete dair yapılan fikir müdaveleleri, iki müttefik memleketin bu mıntakada istikrar ve emniyet şartlannın tarsini hususundaki müşterek menfaat ve emellerini teyid eylemiştir. M. Pella, Türk refiklerine Trieste meselesinin son inkişaflan hakkında malumat vermiştir. Yakm ve Orta şarktaki durum da tetkik olunmuş ve her iki taraf da, bu bölgenin istikrar ve emniveti yolunda bütün alâkadar memleketler arasında faal bir işbirliğinin vücude gelmesj için lâzam olan şartlann tahakkuk etmesine hâdisaün inkişafjmn bir an evvel imkân vermesi hususundaki samimî arzulannı ifade etmiştir îki memleket arasındaki iktisadi münasebetlerin durumu muhtelif veçhclerden müzakere edilmiş ve ticarî mübadelelerin son üç sene zarfrnda gittikçe artması derin bir memnuniyet'.e kaydolunmuştur. Her iki taraf, iki memleket arasındaki ticarî mübadeleler hacminin daha da arttınlması, bunlann devamlılık ve istikrar şeraiti üzerine istinad ettirilmesi ve bu maksadla Ankarada eksperlerden müteşekkil bir muhtelit komisyonun tesisi hususlannda mutabık kalmışlardır. Kültürel münasebetler sahasmda iki memleket arasındaki kültür andlaşmasmın tatbikile mükellef muhtelit komisyona gittikçe genişliyeeek ve daha verimli hale gelecek bir işbirliğinin sağlanmasına müteallik direktifler verilmesi kararlaîtınlmıştır. Üç devlet adamı, bu temaslannm mesud neticelerinden dolayı karşılıklı memnuniyetlerini ifade ederken sık sık şahsî temaslar yapılma sının faydasını bir kere daha müsahede eylemislerdir. Başbakan M. Pella. hükumeti namına, Başbakan Menderes ile Prof. Köprülüyü, resmi bir zivarette bulunmağa davet etmiştir. Türk devlet adamlan bu daveti büyük memnuniyetle kabul etmişler ve ilk fırsatta icabet arzusunda bulunduklannı bildirmişlerdir» HAFTADAN HAFTAYA PAZAR K0NUŞMALAR8 Tokat (Üçüncü sahifeden devam) Hakikaten vapur yolcularının, kaptanın gözü önünde Lord parayı toka etti. Maç başladı. Maç başladı diyorum ama, iki yüz altının büyüsile fakir pehlivan her yumruğu yedikçe: Iş!.. diyor, fngiliz etrafında &nl fırıl dönüyor, bizimki, mahıJî, para veren adama ey\allahtan başka birşey düşünmezken, baktım ki herif duruyor, seslendim: Ulan leb'.'bici, ne duruyorsan, sen de vursana... Pehlivan hayretle sordu: .Ben de vuracak mıyım efendi? Elbette diye bağırdım. Bunu der demez, yediği yumrul: lann arasında bizimki bir punduna getirip sıyırtma bir tokat aşketti. İngiliz, ömründe tatmadığı silleyi yiyince ,ne dersiniz, gonglara filâîi kulak asmadan, sırtüstü yatıp nakavt oldu. Ne ise Lordu aşağı indirdik, yüzüne su serptik, masaj eyledik, neden sonra, gözünü açtı, dedi ki: Bu adam bana bir başka türlü vurdu. Yok, hile etti demiyorum. fakat bu kadar boks yaptun, böylesini götmemiştim!.. Evet öylesi de düşman başmadır... Denizliye Selâm!.. elinden paleti bırakan akademi mezunlannın kulaklan çınlasın. Kolay iş değil, her ikisini bir arada yürütmek ama işin kolayından hoş lanmak da sanat adamlannın şanma yakışmıyor. Yalnız müzik öğretmeni çok derdli: Niçin Ankara, İstanbul Konservatuarlan yurd gezilerine çıkmazlar. Bizleri hiç arayıp sormazlar. Arasıra buralara uğrayıp kulaklanmınn pasını gidermezler, diye derd yanıyor. Yerliler arasında çok uyanık insanlara rasladım. Yeni yapılan evlerde ecdad yadigân olanın güzel sağlam taraflannı almışlar. Çürük taraflarmı atmışlar. Bir kaç tanesi haric yeni yapılann çoğu güzel. Uydurma kübik evler yerine çok sevimli yerli yapılar gördüm. Her biri bir ressamı abad edecek kadar cömerd renkler içinde. En çok kullanılan renk mavi. O kadar mavi boyalı ev var ki, gökyüzü sık sık mahallelerin arasma dabyor. 'ıfer yer gök mavisi ile ev rravileri birbirleri icerisinde eriyip gidiyqr. Denizlinin uvanık yerülerinden bir kaç tanesi ile konuştuk Aralannda beş vakit namazını kılan bir tanesi: Geçen gün dükkânda oturuyor dum Bir cami inşaatı için para top lamağa geldiler. Çok üzeündüm. Aynı gün hastanede yakınlanmdan birisini görmeğe eitmiş. bir yatakta iki hasta vattığını göKince yüreğim parçalanmıştı. Cami inşaatı :çin ufak yardımda bulundum ve onlara dedim ki: Eğer yeni bir hastane yapmak için para istemeğe eelmiş ol"=ay^'nız size kasamda ne var ne yok hepsini verirdim. *** Denizlide bir otobüs gördüm. Biletçisi yok. Şoför iskemlesinin yanıbaşında kumbara gibi bir kutu var. Her giren on kuruş atıp yerine oturuyor. Bugüne kadar hiç kimse sırasını savmağa kalkmamış. Denizlide Varlık ve Yeditepe yayınlannın oldukça geniş bir ilgi uyandırdığuıa şahid oldum. Sanat ve kültür sevgisini birinci plâna, isin ticaret tarafını ikinci plâna alan bu yayınlann îstanbul ve Ankadar kadar burada da takib edilmesi insanı sevindiriyor. Denizlinin köylerini göremedim dive üzülürken, eksik olmasmlar köylüler Denizliye kadar geldiler. Anadoluda eşine az rastladığım bir pazar kuruldu. Köylüler pazara akın ettiler. Bir turist gözü ile Denizli pazarı bir zivafetti. Bir ressam icin bulunmaz bir nimetti. Ama Denizli pazannı dolaşırken ne turistlieim kaldı. ne ressamlığım: Al gözüm seyreyle Denlzll pazarını Yuz yıllardır beklemiş durmus ressamını. yazarım Ama bizler bu yurdun aydın El!mİ2e kigıd kalem geçer gecmez Atlayıp sırtına Üskudarı aşamamışlz Zeybeginl oynamıs Zevnebini sovlemij Horonunu tepmiş halayını çekmisiz ama Çileslni çekmemlşiz, acısını yaşamarnısız G'inahı veball boynumuza dostlar öylesine demir atmış, miriye nrsal kaynamışız ki İstanbula!, EvvelS Galatayı çekmlşlz rineye Sonra Bevoğlunu Şişliye Gdzüm kör olsun duydumsa HorozJardan başka kimseden Denlzllyi A! gözüm «eyreyle Denîzli pezarını Bursada, Gönende Çonımda Sarkı«!ada görmedim benzerinl Pazar dedigin böyle kurulur Sehrln oriasına allı pullu Mihalle dolusu bir kllim gibi serllir KHmde kaç türlü nakış varsa Ea! olur. petek olur. bakrat olur Kız olur. kısrak olur., Bebek olur besik^ olur dirilir. Develer geçer ağır ağır Bir çıngırak sesidir erir şeker gibi (îkinci sahifeden devam) Beyazıdda diinkü C.H.P, loplanlısı Baştarafı 1 incı sahifede «Demokrasi tahammül demektir.», «Bir koy yüz al, D. P üyeliği», «Atatürk yolundan ayrılırsak kahrolalım» yazılı dövzlerie iştirak »tmişlerdir. Partili ve partisiz kalabalık bir halk kütlesi önünde yapılan törende, ocak başkanı Aioıkat Halıd Ulusoy, ocağın kuruluş sebeblerini kısaca anlatmıştır. Daha sonra genel başkan İsmet İnönünin mesajı plâktan dinletilmiştir. İndnü mesajında şunlan söylemektediı: « C. H. P. nin İstanbulda Malatya ocağuıı açıyoruz. Istanbullu hemşehrilerimiz, Malatyalı hemşehrıjerimizi teşvik etmişler ve onlan bahtiyar kılmışlardır. Açılan Malatya ocağında C. H P liler, vatana karşı vazifelerini iki kat şevkle yapacaklardır. Aziz hemşehrilerim, C.H.P. olarak memlekete karşı vazıfelerimizin ehemmiyeti pek ziyade artr^ıştır. Partimiz iktidarda iken, temiz, tedbirli bır istikamette vatanın yükselmesıne ve ilerlemesine çahşrruştır, çalışacaktır. Partimiz muhaîefette iken, siyasî h^yatımızuı muhtac olduğu murakabeyi derin ve vatanperver bir vazife hissile yapmaktadır ve yapacaktır. llaiatya ocağında toplanmış, beni dinleyen vatandaşlarıma, sevgiierimi ve hurtnetlerüni sunartm. Var olunuz» Beyazıd ilçesi adına, Orhan Birgıt, Malatyanın her türlü baskıya karşı koymak azminin daima hatırlanması icab ettiğini anlatan bır konuşma yapmıştır. Törene iştırak eden Malatya heyeü başkanı, Malatya Belediye Reisi Avukat Nureddin Akyurd Malatyalılar adma bir hıtabede bulunmuş ve daha sonra il başkanı Ilhami Sancar söz alarak, seçime taalluk eden ıslahatın (Anayasa değiştirilmesi, seçim kanununun ıslahı) Mecüsin 9. döneminde henüz ele alınmadığmdan şıkâyet etmiş ve Menderes'in bazı konuşmalarında tezada düştüğünü, bir toplantıda C ü J 3 . ne «Vatanperver parti», dağer bir toplantıda «Şekavet grupu» dediğini anlatmış, C. H P. nin çalışmalaruıı övmüştürToplantının son konusrnasmı, ocak açılışında bulunmak üzere şehrimize gelen Prof. Nihad Erim yapmıştır. Profesör, C. H. P. nin inkılâblara bağlılığını anlatarak sözlerine başlamış, Atatürkün gerçekleştirmek istediği çok parti zihniyetinin lüzumunu belirtmiş ve demiştir ki: « 1950 de C. H. P. iktidan devrederken eksik kalan nokta, Anayasa teminatı idi. Elde edilen neticelerin, iktidara gelecek bir zümre tarafından heba edilmesini önliyecek teminat, Anayasaya konmalı idi.» Anayasa teminatının D. P. tarafından temin edilmediğini söyliyen hatib «Bu yetmiyormuş gibi Anayasanın boşluklanndan faydalanarak demokratık rejimi, bugünkü hazin hale sokmuşlardır.» demiştir. Rejimin durumunu hazin olarak tasvir eden profesör, iktidar partisinin, iki maddelik kanunla muhalif partiyi tasfiye edebileceğini ve bu gibi tehdidlerle rauhalefetin vazife görmesine mâni olunduğunu söylemiştir. Hatib, muhalefetin fiien yürütülmediği rejimin demokrasi sayılmıyacağını söylemiş ve misaller vermiştir. D. P. nin muhalefeti beğenmiyerek yeni cezalar tertib ertğini ve bu yönde tehdidlerde bulunduğunu açıklayan hatib D. P. nin «Biz ihtilâl partisi olarak geldik ve öyle kalacağızs sözünü ele alarak tefsirler yapmış, serbest seçimle başa geçen bir partinin «ihtilâl partisi» olamıyacağını anlatmış, hayat pahalıhğuıdan şikâyet eden hatib sözleri sonunda D. P. nin hürriyetten, murakabeden, demokrasi. den, serbest ve dürüst seçimden korkar hale geldiğini ileri sürmüş Bir pazardır kurulur çerden çopteB Biı bolluk bir bereket b:r bayram havasıdır eser Goz doyar doymasına yürek sızlar Beş yüz sene evvel de boyle kunılurdu bu pazar Beş yüz sene evvel de boyle yoğurt satarlardl Böyle çömelirlerdi toprağa Al topukju beyaz kızlar. * Al gözüm seyreyle Denizli pazanra Bir kilim, bir heybe, bir nakış Dunyada eşi, emsali görulmemis Bu ne sabırdır Allahım bu göz nuru nedir Yine nakjedip cujıme mernuş Sittin sene evvel de aynı kilim aynı heybeler yine böyle dokunurmu« Ylne ayn» yün aynı tezgâh, aynı eller Gök boyalarına. has boyalama gelinee bir varmış bir yokmuşl. * Al gözüm seyreyle Denizli pazarını Aila sığmayacak şeyler i; lçe koyun koyuna Kırmızı biberinden tut, plastik kemerine kadar Çalısı çırpısı. bakraeı, balile D. D T. si bit tozu, süpurge tohurr.u, naylon peştemallle Bir yanağında sarısı Bitmanın bir yanağında allle Ammesi, Mevlidi, Mızraklı Mızratol ilm.ühal ile Zaloğlu Rüstemi, Jak London tercümesi, Seksolojı mecmuasıle Tarzanı. Trumanı. Harmandalile Dunümüz, bugunümüz, varımız yoğumuz Kfiyümüz köylümüz künyemiz karşında Al gözüm seyreyle Denizli pazarını Haleb buıda arşm da * Al gözüm seyreyle Denizli pazarını En guzelle en çirkla en fakırle en zengin En uzakla en yakm. iç içe, £öz goze, Nasıl anlatırım nasıl hepsini sıze Dal glbl dalyan gibi kızlar gördüm Sırım gıbi delikanlılar Yuzlerinden sevinc, sıhhat, ümid taşan insanlar gördüm Tepeden tırnağa nakış içinde her şeyleri tamam Sonra çocuklar gordum çocuklar Taş çatlasa anlatamam Hele bır tane gordum sıtmall Gozlerinde ölum vardı Ölum!. Gözlerlnin dibinde Kuyuya dusmüş bir bakraç gfbi parlardl Bir yamalı bohça sırtında mezarı Azrail boynuna takmıs hızarı. Bir emzikli taze gördüm on be» yaşmda Vakitsiz harmanlar gibi savrulmus Hangi derd hangl acı boyle kavurmu» Koyluler gordum yaşları belirsiz Çocuk mu? Gelin ml? Ihtıyar mı Ömnınun sonunda mı başındamı Yedi yaşında mı? yetmış yaşında mıf * Al gözüm seyTeyle Denizli pazarını Bır yanda tulum peynirleri ağızlarına kadar dolu Hâlâ üstlerinde sallanır durur keçinin kuyrağu Lezzetll olmasına lezzetli ama peynlr Ancak bır guzel tra« edilirse yenlr. Tulumun ustune bir ip gerilmis Üstune mandallarla reslmler asılmıs Al gozum seyreyle Dunya güzelini Guzelin yanında Fatıh. gekmiş kılıcını Sonra Müşir üniformasile Ataturk Gozleri çakrr.ak çakmak Bır muharebe resmi Mehmedcik sermiş duşrr.anı yere almış hıncmi Daha sonra İnuönu, Çakmak, Bayar. Derken sinema yıldızları kovboylar Resimlı turkuler. Resimli şarkllar: Bir ellnde hıyar. nazik nazik soyar. Dağdan kestlm keresteler Plâstık guftelere naylon besteler. • Denizli yerlilerinin şivelerine do bayıldım. Delikli çınar diyecek yerde delçılar diyorlar. Şuradakini çağır diyecek yerde: Hordakini ünleyive diyorlar. Nüfus kâğıdına kafa koçanı diyorlar. Heybeli demek de aptal masına geliyormuş. Kötüye, fenaya, çirkine: Şaşkın diyorlar. Çovaşta kalmak, güneşte j durmak demek imiş. Ipek peştemala futa, bildiğimiz peştemala da gerinme diyorlar. Sonra efendime söyliyeyim; eşekler burnu siyah olursa çok huysuz olurmuş, hele rengi boz olursa hiç makbul değilmiş. Çünkü eşeğin yüzü, yazın çok sinek çekermiş. İşte sevgili Denizliler. Üç günlük Denizli raporu. Hepinize candan selâm ve sevgiler. • Truman mukabil laarruza geçiyor Baştaraf* 1 i n c i sahıfede nın kendisine ağır hücumlarda bulunduktan sonra şimdi ricat etmekte olan bazı cumbu>"etçi şahıslar hakkında beklenme'iik açıklamalar yapması muhtemeldir. Cumhuriyetci parti idarecilerinden, Truman'a karşı kampanyanın açılmasmı tasi.'ib etmemiş olanlar simdi eski Başkanın taarruzunu hafiflermeğe çali'mpl*" 1 ''" ve onunla temastadırlar. Zannedildiğinc göre. bu cumhuriyetçiler, Truman'ın taarnızundan evv?l hâdiseden mesul olanların istifasmı temine çalışmaktadırlar ve bu sayede eskuBeskanın taarruzunu WlfletecEfkleftıi düşünmektedirlerT MUhim bir açıklama Washington 14 (a.a.) Pensilvan ya eyaleti cumhurivetçi temsilcisi Francis Walter, cuma günü radyo ile yayınlanan demecinde, emin kaynaklara dayanarak şöyle demiş tir: Harry Dexter White, federal tah kikat bürosu tarafından nezaret al tına alınmış olan kimseleri şüphelendirmemek için Başkan Truman tarafından milletlerarası bankaya tayin edümiştir. Bana verilen haberlere göre, o tarihte Adalet Bakanı olan Caclark, hazine Bakanı Fred Vinson ve federal tahkikat bürosu müdürü Edgar Hoover bu usul hakkında mutabık kalmışlardır* Sümerbankın yünlü ve pamuklu safışları 1 Baştarafı 1 ıncı sahıfede Bugünkü müsabakalarda dört güreşçimiz ikişer karşılaşma yaptılar ve neticede 62 gaüb geldi ler. Teknür ««fceler aşağıda gösterilmistir: 62 kilo: Cemil Sanbacak, ilk olarak güreştıği Jakobsson'u beş dakika 52 saniyede tuşla yenmis. tir. Cemil, daha sonra karşılaştığı Jannson'u da 6 dakika 53 saniyede tuşla mağlub etmeğe muvaffdk olmuştur. 67 kilo: Osman Kanbur, ilk rakibi Kurt Karlsson'u 2 dakika 46 saniyede tuşla mağlub etmiş ve müteakıben Egon Karlson'u da ekseriyetle yenmiştir. 79 kilo: İsmet Atlı, ilk olarak Ekstromue ile karşılaşmış ve kendisini ittifakla yendikten sonra İndbladla yaptığı karşılaşmayı da it tifakla kazanmıştır. Ağır siklet: Bu siklette güreşen Memduh Ertek, ilk olarak İsveçin 87 kilo güreş şampiyonu Palm ile karşılaşarak müsabakayı ittifakla kaybetmiştir. Memduh, Antonsonla yaptığı karşılaşmayı da 10 da * kika 22 saniyede tuşla kaybetmiştir. Ertek Palm güreşinin neticesi ilân edildikten sonra, Palm, büyük bir sportraenlik göstererek, hakikatte müsabakayı kazanmadığını âlenen ifade etmiştir. Halkın lehimize olan şiddetli tezahüraü arasında minderden 6 2 galib olarak aynldık. jsveçte dün geceki güreşler Rusyadaki Türk azınlıkları Baştarafı 1 ıncı sahifede yet Rusyadaki aslen Türk olan azınlıklar hakkında mufassal malumat vermektedir. Sir Olaf Caroe bu kitabmda merkezî Asya müslüman cumhuriyetlerinden bahsederken. burada istiklâl aşkının kat'iyyen ölmemiş olduğuna isaret etmekte ve Sovyetlerin bütün tazyiklerine rağmen bu ra halkuıın «bir gün istiklâle kavuşmak» emelinin kat'iyyen kaybolmamış olduğunu yazmaktadır. Sir Olaf Caroe Ruslarla Türkler arasında mevcud bulunan soğuk siyasî bağlar Rusyadaki Türklere büyük ümid vermekte olduğunu, yazmakta ve Kremlin yıkıldığı gü.ı, Sovyet Rusyada yaşamMa olan milyonlarca Türkün bu «yıkılmar1 > büyük bir rol oynayacaklarını iddia etrhektedir. ^ Tanmmış bir verem uzmanı geldi Baştarajı 1 tncı sahıfede Verem mütehassısı olan Profe sör Heaf, İngilterenin Wallas Üniversitesinde çalışmaktadır. Tübeı küloz mevzuunda bir çok kıymetli eserler vermiş olan Profesör, Birlfeşik Kraliyette verem müşaviri olarak müteaddid vazifeler deruhde etmektedir. Profesör Heaf şehrimizde Dünya Sıhhat teşkilâtı merkezi'e Üniversitede konferanslar verdik ten sonra Ankaraya hareket edz cektir. Hâkim namzedleri kur'alarını çekfiler Ankara 14 (Telefonla) Staj müddetler.ni ikmal eden hâkim namzedleri bu sabah saat 10 da Adalet Bakanlığmda kur'alarını çekmişlerdir. Bu münasebetle Adaiet Bakanı Osman Şevki Çiçekdağ bir konuşraa yaparak ezcümle demiştir ki: o Çekilecek kur'a ile yeniden 141 arkadaşımız şerefli ve kutsal hâkimlik vazfesini ifa etmek üzere vatan sathına dağılacaktır. Bu, Bakanhk vazifesini deruhde ettiğım tarıhtenberi çektiğimiz dördüncü kur'adır. Bu dört kur'a ile 404 hâkim ve Savcı arkadaşımız Adalet saflarında yer almış oluyor.» Cenub vilâyetlerin birinde işlek bir eczanenin bir buçuk sene mes'ul müdürlüğünü yapacak bir eczacıya acele ihtiyaç vardır. Her gün 1 5 2 0 arası 25064 No. ya telefonla müracaat Eczacı Aranıyor Boğaziçinde Vaniköyünne sahilde, nhtımlı ve asfalt cadde üzerinde depo ve fabrika inşssına ve bilhaysa in^aa: kooperalifîerince parsellenmeğe müsaid otuz dönumden faila mıktarda, iki kuyu ve akar suyu havî Sır Kâtıhi Mustafa Paşa arsaaı suyuun izalesi zımnında Us'cüc'ar Sulh Mahkeme'îince fdosya 953'22) 27.il/1953 Cnma siinü ,a \t 14 lfi va kadar arttırnnaya konulacaktır Ta^dır edılmis bu'ın an kıvmeti, değerinden çok aşağıdadır. İsteklilerin bu fırsatı kaçırmama'an tavsiye ve ilân olunur. Mtihim Bir Fırsat Elektrik Teknisyenleri Derneği çahşnıalan tstanhul Elektrik Teknisyenleri Der. Leğı. gece Kurslarının başlaması mu. nasebeti'e bir toren hazırlamıştır. ilk ders Teknık Üniversıte Elektrık Fakulte sinde 16 11.953 pazartesı aksamı «aat 20 de Rektor tarafından verılecektıı Der. r>ek uvelerı aynı gun saat 16 ı.e 16 30 arasında Taksimde Cumhurı>et abidesi. ne çelenk koyacaklar ve ltaUram duru. c i ı n r i a l l r i Baştarafı 1 inci sahifede dört misli artmış olmasma rağmen halkımızm iştira gücünün fazlalaşması yüzünden ihfcyaca cevab ver den teyid etmiş ve ctahribkâr simenin çok zor'.aştığını beHrtmiş, lâhlanma yanşına ve intihar sayıSümerbank mamullerinin hakikî lacak olan atom harbine insanlık htiyac sahiblerine daha geniş öl uzun müddet tahammül edemez» çüde intikalini ve piyasanm füzulî demiştir. mutavassıtlardan kurtarılmasırıı teBaşkan, komünist emellerinin teh min için satış usullerinde alınan did edici mahiyetine ve son Sovy*errl tedbirleri anlatmıştır İşletme yet tlotasmın küstahça edasına fş"aret ettikten sonra sözlerine şöyle ler Bakanı şunlan söylemiştir: •^<te Pamuk ipl'ğinde paket,b8Sina 12.5 bra tenzilât yapmış bulunu ! « Güvenlik plânlanmızda btin*' yoruz. Bu suretle yılbaşmdaT.beri dan böyle şunu hesaba katmahyız paket başına yaptığımız tenzilâtm ki Sovyet'er kuzey Amerikaya kar miktan numarasma göre 58 lirayı şı olduğu gibi Rusyaya en yakm bulunan dost memleketlere kar=ı bulmuştur. Yün iplikleri bağlantıda bir atom taarruzuna geçecek larmda peşinat yerine teminat ile durumdadı rlariktifa etmeğe ve bağlantı miktarıZaman kendilerine yardım ettinı daha düşük hadlere indırmeğe karar Verdik. Yünlü kumaş^an da ğinden, atom bombası ihtiyatları ar müracaatçiler arasmda istek ve ma! tacak ve onlan kullanma çareleri miktan nisbeti dahiünde tevzi su çoğalacaktır. Ne Amerika, ne de Kanada vakit kaybedemezler. Haretile bağlantı yapacağız. rekete geçmekle istirahat* etmenin Esnafa doğrudan doğruya pa zamanlan ajTidır. Yaşadığımız gün muklu mensucat satışına baslamış ler son derece uyanık bulunmamızı bulunmaktayız. Bu hususta 1954 te âmirdir. Hazır olmalıvız. zira flliyeniden büyük bağlantılar yapmı ke meydandadır. Her iki memlekeyacağız. tin resmî tesekkülleri müdafaa ted incelemisleidir. Perakendeci esnafm mutavassıta birlerini dikkatle lüzum kalmarlan ve kolayhkla mal | Kanada Amerika daimî müdafaa bulab lmesi için muhte'if bölgeler | komisyonu müşterek meselelerimide depolar bulundurmağı düşün zi devamlı ve verimli bir şekilde mekteyiz. Sümerbank, mensucat | gözden geçirmiştir. Şimdi karar ithalâtı tamamen ticarî kaidelere altına alınan bu tedbirlere göre uygun yapılacak, her hanei bir im hsreket erme ;»""•" op'rr'g^'r » tiyaz ve rüçhan gayesi güdülmiyecektir Piyasanm şartlan müstehlikin zararma işledği anda da bunun Baştarafı 1 inci sahiiede devamı bahis mevzuu olmıyacakTabib Odalannın içtüzüklerinın tır.» tanzimi. Pamuklu ithalâtı için tacirleriHekimlerin, hekimlerle olan m;*'mize Ekonomi ve Ticaret Bakanhğı tarafından kasım ayı başında 18 nasebetlerine aid tüzüğün hazırlanmüyon liralık bir tahsis yapıldığı ması, hekimliği alâkadar eden sigorta mevzulannm ele alınması nı da izahatı meyanında be'irten Gelir vergisi mevzuunda çalışılmaSıtkı Yırcalı sözlerini şöyle bitirsı. miştir: Fikir işçisi olan hekimlerin tüc« Bizim bütün arzumuz normal bir piyasaının tekevvünü için car sayılmaması için teşebbüsler kısmî de olsa, bir nazımbk rolü yapılması. Döviz mevzuunda, hiç olmazsa yapmaktan ıbarettir.» tüccarlarla hacılara tanınan haklarm, hekimlerin beynelmilel temaslan ve etüdleri için hekimlere de tanınması yönünde temaslara geçilmesi. Asgarî ücret mevzuunda devletin hekimi çok ucuz çalıştır Baştarafı 1 inci sahifede maması, değeri nisbetinde ucret taRadyoları temsilcisi vasıtasile İtal yin etmesinin temini. yan mületine bir mesaj yollamışTürk Tabibler Birliğinin katılmış ür: olduğu, beynelmilel tabib odalarİtalyan radyolannın yarrn Baş nm ana prensipleri olan sekurıte bakanımızın kendi sesile yayı"la sosyalin Türkiyede de tatbikı. Bu vacağı bu mesajın tercümesi şu mevzuda bilhassa şu nokta ileri sürülmüştür: Bazı müesseselerin, hedur: kimi yalnız bir liste dahilinde ilâc «İtalyan halkına doö»"''^ı doğruya hitab edebilmekten bilhass kullandağa, reçete yazmağa mecbur ettiği. Bu suretle diplomaya müdabahtiyarım. hale edildigi (İşçi Sigortaları bilBu fırsattan istifade ederek, mul: hassa kasdedilmiş) bu konuda müterem Başbakanmız M. Pella'nın cadele edilmesi. ır.emleketimize şeref bahşeden M Sekürite sosyalin hekimi sadece yareti münasebetile yapmış olduğumuz müteaddid görüşmeleria memur kabul etmediği, serbest memleketlerimiz birbirine bağhyan hayatla teması sağladığı ileri sürüdostiuk hislerinin salâbet ve samî lerek, aynı hakkın temini. Yapılan seçim neticesinde mermivetinı bir kere daha ispat etmış bulunduğunu sizlere söylemek >s kez konseye: Dr. Ahmed Rasim Oterim. Esasen müşterek menfaatler nat, Op. Dr. Sırn Alıçh, Dr. Hüseve müşabih hayat görüşleri üı""ine yin Salor, Dr. Ali Harputlu, Dr. dayanan münasebetlerimizin daima Orhan Sanus ve diş tabibleri Dcçent Dr. Feyzullah Dorruer ve Dr. gittikçe kuvvetlenmesi mukadd :r Lem'i Belger getirilmişlerdir. dir. M. Pella'nın memleketimize yaptığı ziyaret ise bu yolda çok Öğle tatilinin yeni şekli ehemmiyetli bir merhale teşkil eBelediye tarafından alınan son karara decektir. gbre. esnafm öğle tatili saatlerl yeniden Bu bir kaç cümlede, bütün Tür değiştirılmış buıunmaktadır. Yen: şekil edıl. kiyenin dost ve müttefik İtalyaya pazartesı gununden itibaren tatblkaldığı meğe başlanacaktır. Belediyemn karşı olan derin sempatisinin ıfa Bon karara göre. 15 kanununa tabı olan desini bulmanızı slzlerden rica e muefseseler saat 12.13 arasında, es.iaf da 13.14 arauıuU ö£le tatiil y»pacakUr. derinu» Eisenhower'!n Kremüne verdiği eevab • Dokforların dilekleri Perdemizin muvaffak sanatkârı benim g'österdiğim , diyor» Menderesin jfalyanlara mesajı tür. Bugünden itibaren Puro Giizellik Metodunu siz de tecrübe ediniz. Puro cildinızin gızli kalan güzelliğini meydana çıkararak sizi daha genç ve daha cazip gosterir. " Ben Banvo ve lavabomda PURO Tuvalet Sabunu kullanırım. Puro Tuvalet Sabunu tahayyül ettiğiniz o kadife gibi yumuşak teni, sihirli güzelliği temin eden en mükemmel gütellik müstahzandır. Pu« royu tavsiye ederim,, tstanbul P. T. T dağıtıcıları ve Hat Bakıcıları 5/11,953 tarlhinde". itibaren bir cemlyet kurmuslar ve faallyete geç. »ljlerdJr. P. T. T. dağıtıcıları ve Hat Bakıcıları Cemiyeti BOL KÖPÜKLÜ NEFİS KOKULU 21$ Tuvalet Sabunları o/, 100 saftır. PURO
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear