Catalog

Eşsiz ınsan, <*amm Atatürk! | zaman nacıl dfinyalar bizim olurNt mahserdi o gün ıasız sara mir parmaklığın ağır a&r ytnideo Henüz altmışına bilt gelmemiş du. Yalan d değildi, m hakikaten yın etrafı!.. Kadın erkek, gene kapandığı görüldü. tin. Kırk sekiz wat oturur, yaıar, o kalb tenl yasatmak için fon daihtiyar, çohık çocuk, zengin faEn arka plânda, Gümüşsuyu yo> okur, konuşur, ytr, içer zindt ne kikaya kadar ladık vt vefah kalklr vt her cinsten, her mez kusunun basında siıtlanm duvar* (iinç bir adamdın. hebden bınlerc«, on binlerct, yüz verip yanyana duran Fuadla Turmıjtı. Neredc ten, ner«d« Slum, bu binlerce Insan şafakla beraber koca gudun bu faciaya hiç aldıns ttmea Kendimi hâlâ senden hlç aynl felâket hiç haür» gelir mi idi? Bütstanbul sehrinin dört bir köjesm bir halleri vardı. Zira biri bugünüa mımi| gibl yakınında, yanında, tün bir milletin ttıerin» titredlji Aden sessiz sadasu fışkırarak ve yolu bütün fikrt spekülâsyon hududlanÇankayada, Dolmabahçede daima tatürk yazık oldu una. üstünde polis olsun, jandarma ol nı aşan tngin manalanna HH^TTH^ *•• huzurunda vt kapında sannediyosun, asker olsun, coşkun akısmın öbürü ise sadece sersemleyip kalrum. Atatflrk, MB tayatrn bta bir türönüne geçebılecek ne varsa alıp mıstı. Ve her ikisi birden, sanki, Seni hâlâ uzaktan iradenin kuv lü derdini, mihnrt vt meçakkatinl sürükliyerek güneş ufuktan daha bır rüyada gibi zaman mekân mefvetini gösteren dik Tt dlri adun çtkmiş, ısbrab g3rmfi| blr adam bir ok atımı yükselmeden evvel, humunu gerçek yalan Slçüsünü larla vakur, heybetll gelişini vt tt olduğun içfn herkesin, hepimizin tabı! unsurlann haşmet ve heybetile kaybedip oluru olrnaz, olmazı olurrafmdakilerl alarak ya motört, ya derdini, ısbrabını herkesten daha Dolmabahçeyi bir sel gibl basmif, la karıştırmakta İdi. Zaten buraya hud da otomobülere binişimizi gö çok İyi anlardın. Dostunu da, duşkaplanuştı. Tramvaylar durmuştu neden ve ne yapms.k için geMikîerüyordum. Hâlâ o güzel mavi göz manuu da mflşfik bir bab« gibl Bu sel gittikge genişliyen, gittikçe rini de pek iyi bilmiyorlardı. Hele lerinin ışığını görür gibi oluyorum. dinler, onlarm derdlerine deva bulen büyük nehirlerin ebadını geçen Fuad, bugün neden bu kadar erDolmabahçede bulunduğumuz za mak senin İçin ne büyük bir zevk yatağı İçinde, durmadan, kabarı ken sokağa fırlad'.ğının, Aksaraymanlarda motörle gezinti yapmak olurdu. yordu; henüz etrafını çevirmek+e dan n t demeğe Eminönünde indiiçin merdivenden aşağı kata inerSen hcrkes İçin daima fyi dflfflbulunan ev, apartıman. duvar gibl ğinin; oradan halk kümelerine kaken kendine hâs haniya tath tath, nen bir memba idin. Senin huzusedlerin üstünden asarak, biraz ö nla^ak buraya kadar nasıl sürükkesik bir öksürüğün vardı d» blx runda seni dinlemek blzim Için tedeki denizi taşıracak bir kudret lendiğinin vt "işin asıl en acayib bu öksürüğü duyar duymaz mer ne kadar böyuk bir saadet r* manzarasını g&teriyordu. Şehrin tarafı ju Turgud denilen adamla divene koşar, raubarek ellerine sa bahtiyarhktı. nasıl buluşruğunun hlg farkıda emniyet ve huzurundan mesul orılırdık. Hâlâ o öksurük kulakladeğildi. Turguda gebnce. o, gerçi En kara, en flmidslj gunlerimhlanlar bir âfetten farkedilmez hale rımda çınhyor, hâlâ senl bütün ta de seni dinlediğimiz zaman insanın bugünün hâdiselerine Fuad gibi giren bu halk ta&kını karşısmda körükörüne kanşmamıştı. Sabahleraveün ile yakası açık keten göm ümidsizHSi gider neçesi yerto» acayib bir haşyete kapılmıslar, ne yin, evinden çıkarken ne yapacağılek giymis., kolları sıvah merdiven gelir, Sdeta kuvvetl tazelenlrdl. edip, n t ijliyeceklerlnl çasırmışlar nı, nereye gideceğini, hele bütün bu den aşağıya iniyor gibi görüyorum. dı. Sen daima herkese kuvve* veren kargaşalığın içinde Fuadla nasıl Görüyorum da seni bütün taraveBunlar demir parmaklıkh kapı buluşabileceğıni çok öneeden bilitin ve letafetinle gözümün önünde bir hazine idin. Senin huzurundan herkea bedbinlikt«Ji, hayatın lan sımsıkı kapatılrru? saray bah yordu. Fakat, birdenbıre, işte o d* hâlâ yaşıyor gibi hissediyorum. çesinin ortasında deliler gibi ora her şeyi unutujpermistl; anun göSen bütün hayatmcH bir defa bin bir derdinden âdeta arynlmif dan oraya koşuşup ve ara sıra iç zünde de her şey, birdenbire, müpolsun mağlub olmuş adam değildin. gibi terfltaze r t ılnde blr halde lerinden bazüan demir parmakhk hemleşmiş; o da, şimdi buraya neMağlubiyeti hiç de sevmezdin. O çıkardı. Hayatta ktn nedlr, garet nedlr lara kadar yanaşmak kahramanlığı den geldiğıni, bu zoraki arkadaşmın lünceye kadar dizinin dibinden bir nı gösterip yığınlan rukuna davet yanına sokulabllmek için neden o lâhzacık ayrılmış değillm. Ölüm bilmiyen ne büyük bir insandın. etmege çahşıyorlar Fakat bu insan kadar emek ve gayret sarfettiğini ile aylarca âdeta pençe pençeye gel Bu felâket hiç hatıra gelir miydi yıgmlan zaten derin bir sükun ve inlamaı olmuştu. din. Bir defa, bir defa dahi senin Atatürk. sessizlik içlnde idi. B5yle bir kalaölümden ürktüğunü görmedim Ha*** Ya bu sayısız insan yığınlannın bahğa mahsus olan bağınsrnalarlınden şikâyet ettiğini işitmedim. Meger genden aynlmanın man dan, çağınçmalardan, gürültüler arasında acaba kaç kisi Fuadla Tur Çok ıstırab çektin. Biz bunu his ne büyük imlç. Hâlâ yüreğim yanıden, pabrdılardan burada hiç bir guddan başka türru bir halde idi' settiğimiz halde sen ıstırabını hiç yor. Senden on bes »ene evvel bu eser yoktu vt bu mahşerin bütün Acaba, kaç kişi her günlük hüviyebirimize hlssettirmek l'temedin. As sabah aynlmıstım. O dakikadanmehibliği zaten hep hu »essizliŞin tıne, şuuruna, iradesino sahib bula meyus olmadın. Ölümle âdeta beri senin hasretinle kavruluyorum den geliyordu. Yüs binlerct kişi n* lunuyordu? Burada, artık nt Fuad, rrücadele ettın Bu mücadeleyi ya Atatürk. istedığini, ne istemldiğini de açık nt Turgud, na All, ne Veli, ne Haparken biz ölümü de yeneceğine Bazan arkadaslannıızla Mntn ça söylemivordu. Sanki havanm bir yim, na İsiefan, nt Yorgi; ne da iman etmiş gibi idik. mavi gözlerinin İçine baktığımız arürü eararh ektllari bunlan kendl Ayşe. Fatma vardı. Bunlann her Nasıl oldu da mağlub oldun? O zaman içten gelen bir ihtiyaçla: lradelerinln ös^ünd* bir lorla oı biri kendi benliğini, kendi dnsiyegüzel yüzün nasıl oldu da soldu ve Allah' bizi cenin arkanda bıraya fürukleyip geürmlf r W İdi.tini, kendi vazifesinl, kendi keyT ıdndü Atatürk. rakmasm! diye dua ederdik. Haklka Onua İçin htpdndt Mr somnambM fini veya kendi rahatmr.ljğını, gucelik MvabO* beraber evinin bjr ten senden sonraya kalmak r.t *** hall vardı. dolabuıa asıp yepyeni, bambaşkr bahtsızlık imis. Ne muilu Mnden Devlet işlerinde, kültür sahasınEvet, bm lr»1»h«hfc Wr alay son bir insan olarak buraya gelmiş: bir da devlet adamlan ile, kuman evvel ölen arkadaşlara. nambttlü andznycrdu. Fakat, öylt iken bin, bin lken on bin, 00 bin. * *• danlarla. tarihçilerimizle, âlimlerlsomnambüller k l guy» korkulu bır ıken elll bin, yüz bin obr.uştu. Om.n mizle sabahlara kadar yorulmadan, Daima milletmi sever, büyük bir rflya förfiyorlarmısfasnıa eca v» içindir ki, yüzbinlerce kalb, eimdi, dinlenmeden çalışmalann, sabahle milletin evlâdı ve bir ferdi olara't «tırab }ç«risindeydü«. Bütün yfl* tek bir kalb ve tek bir kalb yua yin uykudan kalktığımız zaman ne kadar iftihar ederdik. Millet de \mâ» btnizlar atnu», çlzgüer birbi binlerct halk gibi Turuyordu. Gesenl akşam bıraktığımız aynı ma seni o derece sever ve senin için rint karıjmı»; göıler Ur medlum nt bunun içindir ki. her kişinin du sanın başmda vüzün gözün kıpkır ne kadar tıtrerdi. baktşı Ot dik dik olmuş Tt tduk yuş, anlayış, düşünüs melekesi mızı olmuş, fakat hâlâ zinde, canlı Millet sana o kadar ahşmışfa ki dudaklı ağızlar blr yaranın izleri genişliye genişliyt bir nevi sonsuzMuayeneleri bittikttn bir halde çalışmalarına devam eOrdlnaryut Profesör Dr. Behçtt gibi bflsulmut v^ra g«cümifti. Bun luğa ulasarak, arbk, gündeUk hadular: ci$in daima gözümün önünde ya mutad olarak gittiğın yerler, «enl Sabit Erduran, Büyük Kurtancıya lar lçmdt, durmadaa aessiz sessia yatm sıraya konmus, isım takıhnış, şıyor. Sana bu ölüm yakıjır mı idi görmek için dolar boşahr, herkesin aid hâüraUrını anlatmağa ba^lar« Nasıl buldunu» doktor?...» gözleri girece^in kapılara, senin ken, Mnki • gunleri Atatürk. Teşhhım ürücü değildi. Fakat agjıyanlar Taıtb. Araaır* kadınlar kıymet biçilmis bütün ufak tefek yajıyormuf yoluna dikilirii Seii iolerinde gör gibl heytcanlı görünüyordu. Anlatkendilerine bazı tavsiytltrdt bu dan bayılanlaı oluyordu vt • •• olaylannı asıp geçlyordu. Nitddm, *** mek halk için buj uk bır bahtiyar mağa baaladı: lunmağa tıbb! zarurtt vardı. Kty ktt, kalabtlık, rösgârda bir erman bir gtna kısm Tt bir ihtiyar kadın Senin o ne csnlı günierindi Bur lık olurdu. flyeti kendilerint arzettiğim zaman gibi ytr ytr dalgmlamp hışırdama la fld çocuğun kurban gittiği ÎÖT. tstlklâl Savası kaf! laferlni sa Yunanlılar tarafmdan işçal otatlı tath güldüler vt bilhassa ntyi ğa bâşlıyordu. Vt nk blr ocrnan ltntn daminkl kasa da bu halk Bu kadar milletmi seven, bu ka taklb eden günlerde idi Bir davet lunmuş, birinci Büyük Millet Mec,tavsiyt ttmek istedlğiml sordular. da, kökünden kopan agaclar nasıl lçindj htmtn hlç bir rteksiyon udar milleti tarafından sevilen, se aldun. Gazi Mustafa Kemal Pa?alisinde hararetli ve heyecanlı bir yuvarlanacak ytr bulamayıp Sbilr yandırmadan nnutulup gidiverdı. Bu defa Gaziyt ben sordum: \ böbreklerindeki rahatsızlığı mÜ7akere oluyordu. Bursa mebusu nin kadar mılletile haşrü neşrol. Akşamlan iki üç kadth ahr agadans üstünt dtvriüp kakrlar Klmi yash, kimi kupkuru OB binmuş insan hiç bir tarihte göriil muayene vt tedavi maksadile AnMuhiddin Baha sözlerini Namık M • btyılan kadmlar da yvnıbaf ltcc* medium gozü tafi, demiri, mmım Paşam?.» memiştir. Kemalin: karaya çağırılıyordum. İnebolu Hmtrmtri dellp g«çmek istiyan bu' Atatürk bir müdde* durdu, soarm lanna rastgeltn kfansderİB gfigfbMilletimizin yıiksek meziyetlerin gat yolilt bir kaç gün sonra An«Vatanın ba?ına düîman dayamıj Itri, omuılan üzerlnt böyltc» yun inadla yeniden saraym fistfint dlgükrek fu eevabt vtrdi: hançerlnl den bahsetmekten ne kadar büyüs karaya vardım. Gazi, Çankayadaki hp jogılıyorlar^ı. Bu «rrada, Ur kildi. Bu g»zl«r orada neyi gormek Yok mudur kurtarscak bahtı kara bir zevk alırdın. Milletine ne ka eski köşklerinde ikamet ediyorlarc Evet alırım amt, sorduğunuz çocuk leainin! cAnneciğim, ann« lstiyorT Herkeat çoktan malum d» maderlnl» dar güvenir, milletine ne kadar dı. Kendilerine bu köşkteki çalısma kadeh adedint bir sıfır İlâvt ttmtk Şi'rini okuyarak bitirirken arad#m> diyt haykırdıtı isitUlyor, ğil miydi ki, orada yan bot ve hig luretilt...» mızdsn bir aslan gibi fcrlamış ve: inanırdın. Hiç unutmam, Hatay odalarmdan birlnde mülâki oldum. sonra her «ey gent eski iağır ktsa açümıyacak bir sandıktan baaka bir meselesini eline aldığm günlerden «Vatenın bağrına duşman dayamıs Bu etvab beni endlşeyt tevket fetine avdet ediyordu. Lâkin, bir şey kabnamışt? Biraı sonra, bunu Cevad Abbas Beyle birlikte huzurhRnçertni biri idi. Müstevlilere rtek k'^v r mistL fid üç kadehin onünt sıfır denbirt nasıl oldu, kürutler anlı da ahp götüreceklerdl Tt bunu alıp larına girdiğimiz zaman Gazi MusBulunur kurtaracak bahtı kara ve danhyordun. Bu üzüntülü ıakoyduğumuz zaman 20, 90 kadth t yamadı bird«nbirt, Saray bahçetl gttürenler birbirlerinin yüzünt saf maderlnl* manmda bir )?ece Ankara Palas Da tafa Kemal, bir fezlonga uzanmif, dtrdi. Verilecek cevab vt tarsiyeyi nin demir parmaklıkb kapılanndan km fa«km bakarak lçlermd«nt «Nt ellerindt blr kitab derin blr müdiye haykırrmştın. viyonunda rastladığın bir Fransız tasarlamağa çalıaırktn Gaxi sordu blri açıhverlnct «vvelft blr telt, kadar da hafif!» diyeeeklerdi, Zira, taleaya dalmıstı. O kadar ki, odaBir gun de Buyükclerede merhum diplomatına: lart ya girişimizin farkına varmamıssonra bir ormans benzettiğimiz bu o sandığın bütfin yükü bir tutam Tahsin Özerin evinin balkonuna «Beni çok üzüyorsunuz. Bu fl ardu Cevad Abbas Beyin Işareti «•^ I?ey# fustunuı • floııtocT»» halk yığını bir çtğ halini alıp blr kemiklt bir parça deriden IbuettL çıkmış, çelikten yapıliıış bir hey züntüye artık uzun zaman sabretŞu cevabı verdim: üzerine sessizce birer kanapeye İİİ9çığ uğultusu ile yerüıden oynadı. On blnlert bu da malumdıı. Fakat keli ardırır, dımdık duruşun ile meğe tahammülüm kalmadı.» < Susmadım Paîapı. Şu kıst su Demin, bahçenin ortasında oradan işte, bütün bu insanlar, buraya, o tik. Bu lakin atmosfer lçindt bile kuvvetli yumrukiarını salhvarak o Diyerek iç dökerken seni dinle tarifi, izahı güç bir heyecan benlikutum fmin olun bir uzuntünun oraya segırten polisİTİn kaçıshk bir tutam kemiklt bir parça derigünlerde Türkıyeye musaflat olden, bir dev pkannak, bir drr yaifadesidir.» lan göriildü. Vt bir kaç saniyt ğimi sarmısb. Hayran vefişıkgözrrak istiyen ve senin ölümünü bek ven bir genc syağa kalkmış: ratmak içia toplanmışlardı. oPaşam! Üzülme, arkanda )iz lerle blr müddet kahramanlar kahliyen Musso!ini"ye kızarak: • O haldt doktor, kati tavsi içinde msan yığınlan bu sahayı bir Bu kolay bir k değildi} bonua kara bulut gibi kapleyıvardi. BJ Mussolini iyi bılmelidır ki ben varız!» ramanmı seyretüm. Bu zevkli ve (yenixi öğrenmek isterimT» Diye bağırdığı zaman etrafındaki unutulmaz temaşa uzun sürmedL nunla beraber, dısarıdfki kes'îfet kolay bir 1| olmadığı çiıgileri bırölmiyeceğim. « O halde Paşam, mfisaaâel birine karışmıs bu »an btnizli yüzler gencin bu hareketinden mem Büyük Ata, okuduğu cildin sahifeDiye bağırmıştın. İşte bu eanlı devleüalzle arzedeyim ki o iki üç hlç de seyrekleşmek tstidadını gos erden, bir yaranın izleri gibi bünun olmıyacağıru düşünürlerken lerini çevirirken bizi gördüler v* termiyordu. Demir pc»rmaklık]ı kave heyecanlı hallerin, hareketlerin kadehin önüna konaa nfıra lzin pının eşiğindeki kaynaşmalar, itişip zülmüş r t gerilmİ4 bu ağızlardan, çevik bir hareketls şezlongta doğş'Tidi gdzuırün önünde yaşıyor. sen bilâkis derhal gence dönerek; veremlyeceğim...» kakısmalar İ59 gittikçt «rtmağa bu titriyen çenelerdtft vt nihayet, «Evet! Arkamda ol^jğunuzıi ruldular. Göz göze gelmifltik. DerNasıl oldu da bu menhus ölüm saBoyunlannı büktflltr vt ayntn başladı. Öyle ki, bir an geldı, bu her günlük gerçeklerin Btesinde brr bildiğim için böyle sert konuşu hal ayağa kalktık ve hürmetle «1na yaklaşabıldi Atatürk. şöyl» dediler: kaynaşmalar yer yer genişleyip, takjm korkunç hakikatler görüyoryorum.> erlni öptük. Cevad Abbas Bey, *** Operatör Behçet Sahit Erdunut < Acalb!... Demek bu tavsly' daralan, darahp genüliytn Dirîr muşçasına «çılıp derinleşen göz3,erBuyurmustun. bendenizi takdim ederlerken Gazi Sen ne aslan gibi bir adamdm. dokter. dedikten sonra ilâvt bu ratr.snlar kahramamm tetkik ve de ıarar ediyorsunuz?» girdab haVmi aldı. Derken bir Kaç den pek iyi anlaşılıyordu. Evet, bu Meğer genclik hakktndaki bj Mustaia Kemal: Kralları yirmi dakıka içinde mat seyreüyordum. Canlılığı, hayatiyetl, € Evet muhterem Paşam, urar boğuk ses işitlldi <Ne o? Biri ezil yığmların manzarasındaki gam. va yurdular: keder alâmetleri, bir milll yas eleederdin. Sırb Kralı Aleksandır'ı \uksek itimad ve görüşün ne ka « Benira için buralara kadar € Okuduğum Hind tarihidir tevazu ve ihtişanu, hürmet ve mu ediyorum.> miş diyorlar.», «Bir olsa iyi; üc dört minln daha yüksek bir ıstırabın ifaDoİTiab hçe sarayının somaki oda dar yerinde ımiş. Sevdiğin ve ir ahmet ettiniz, teşekkür ederim habbeti aynı zamanda şahsında top• Demek bu sıfır Oâvesi m m kişiden bahsediliyor.» Bu mırıltılar, desi idi Bu yığınlar şu anda, dünCidden alâka ile tkıb edılmesi icab sında yırmi dakikada kendine râm ferdi olarak iftihar etüğin büyük lıyan büyük bir insanla kasşı kar lesinde İBminiz gibi sabit kadem bu fısıltılar bir dakikada ağızdan yaya yeni bir (Mit) getirmenin doetmiş, Balkan Antantmm temelini milletin arkandan ne gözyaşları a bir tarsftan da senin büyüklüğün eden bir eserdir. Tavsıye edennı, 51ya ' idim. O çok lutufkâr ve aziz 3İI1İZλ ağza, kulaktan kulağa kalabalığm ğum sancılarını çekiyordu. Niteatmıştın Dünyaya haşmet saçan Kıtb. Hâlâ nasıl ağbjor, nasıl dö le iftihar ediyorlar. mütalea ediniz.» şahsiyetlerlnt hâs bir tevazula; « Tıb böyle sSylüyor Pasam, tâ arka safhalanna kadar yayılıyor. kım, aksakallı bir adam, Fuadm yaIngiliz Kralını memîekete kadar ğünüyor, acm ile nasıl gönüller Bu çocuklar, eserint, Ideallne Tavsiye ve emlrlerini ilk fırsat« Hâzık muayene ve müdaha emir ve irade sizin... Biz sadece Biraz sonra bu kazaya dair tafsiıât nıbaşmda durmadan ağlıyan bir getirışin, bu ne büyük hâdise idi. parçalanıyor, kalk da bir bak Ata bağlanmış, senin bayrağını ellerine ta yerine getiieceğımi arzederken 'elerinize hazırun doktor!..» buyur tıbbî vazifemizi yapıyoruz.» Dost ve düşman miiletler buna o türk da aynı süratle dolaşmağa başlıyor gene kadma dönüp: almış, gösterdiğin yolda yürüyor0:amm saşrmşlar, sana hayran kalİşte bu sırada Büyük Atanın gBr du: «Bir gene kızmış, öbür ikisi çogene hayran ve âşık gözlerle kah dular. « Ağlama kızım, ağlama; dedL Seni bilmiyenler, sana yetişmiyn ar. mışlardı. Sen büjoik bir enerji ler, senden sonra gözlerini bu fani leri şimşek gibi bir defa daha çaktı cuk. Bir tant de ihtiyar kad^n var Böyle bir ölüm ne cihangirlere, n« Milldte, gencliğe emanetln yemembaı idm. Doğrusu bu ölüm dünyaya açmıs olan çocuklarımız, rindedır. Mukaddes emaneti kenve bulunduğumuz odanın duvarla nııs. Fesüphanallah, fesüphanal evlıyalara nasib olmuştur. O, asıl vakitsız ve çok erken oldu. senl bileulerden, seni yaşıyanlardan dilerine güvenerek teslim ettiğht nnda dolaşmağa başladı. Bir müd lah...» Tam bu sırada kaza yerin mertebesine, şimdi erişiyor.» (Parmrr,Tna Seni bazan doktorların muayene daha kuvvetli olarak samirai £bı • genclik aenin en büyük eserindır det sonra o tmsalsiz bakışlarm bir ederlerdi de (kalbi tam yinni ya yaşlannı atalarnun, babalarmın gdz Bununla iftihar et ve rahat yat aziz levhava takıldığım gBrdük. Gazi s bir dehkanlmın kalbi kadar yaşlanna katıyor, ıana aid hâti'a Atafcirk. Toprak getudik üstüne Karstan, Edlrnedeo; Mustafa Kemal elilt bu l«vhayı iSF"lqra ve kuvvetlidir) dedikleri lan dinliyerek içleri kan aglı /or. şaret ederefc Olsun, dedik, biraz daha blzden Anıtkabir... *•• O ne aa, ne kara blr gündü. Ar < Evet doktor dedi, hakksm...» Birleşti burda sevglsi milyaıla Insanm; tık yapılan bütün ihtimamlar, o iOdadaki lavnada | u cürnlt jranlı tün tedaviler cevabsız kalmıj. KKujlar, ynlm kanad, her ufuktan kopup gelîr. idi: tatürk sakin, adeta uyuyor ~'bi «Hak bentdijia yokfa gidtotkvatıyordu. Fâniliğin hayat vererek taze dallara, sin>. Huzurlannda hürmetle iğildim Toprakla birleşip oladursun haşir nesir, Onuncu günü sabah saat dokuzu Tt tekrmr ttyiden «rztttim: çahyor.. Gene başucundan aynl Ivtt Pasam, U ı vazifti bbmıyordum. Ah o kara dakika. H^ın Kalbinde $arpacak senin ölmezliğtn, lenia, bımıs yapıyorus. ceresinden gelen kısık kısık hınltıDflnya boyunca her yeni neslin, devir deyir. lar da yavaş yavas kesilmiş, birden B«ni burük UtifatlarUt mahcub bire gözleri açılmıştı. Açılan o güzol Üsründe ser çeker göğe dünya a|aclan. u eden kahramanlar kahramanı, sonTiavi gözlerile sanki bize veda ediÜsründe yemyeşil yedi iklim kucaklasır.v ralan öğrendim ki bu kadehlere vordu. Manzara yürek p i^yu'i r sıfır koymamak bahsinde en neşeli li. Büyük bir tarih yıkıhyordu. Dünya için Rasattepedir simdi başşehic; On beş sene ev\rel bizi careviâniarmda bile sofralarmda bulunan Dünya çapında sulh Atatürk nızden vuran bu felâketi bugün ztvata: !aha ıstırabh, daha büyük hir iç Vaz^fei übbiyeyt müdahale Tahsin TA9AMAK acısı ile idrak tdiyorum. Alliı yokl. Buyurarak kadjth teatişinde soy adı kanunuadao öuce kuilandı^ı kartvuit j cütnlemirin yardımcuı olsua. •dvltradf. Atotuı^un olumüne lekaddunı eden kalUadıiı k*rttiait Nasıl oldu da öliinıe mağlub oldun Atatürk? ~3 Kıfınc Att *** Yazan:1 &8SBD 1939 CUMHURİTET Dolmabahçede olum gunu sabahında Yazan: Yakub Kadri Karaosmanöğlu Atatürk oktorlar Ord. Prof. Behçet Sabit Erduran, Istiklâl savaşmı eden ilk günlerde acele çağınîdrgi, Ankarada doktor olarak Atatürk ile ilk defa nasıl karşılaştığını anlatıyor Amt Kabir