25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 Ksnni 1959 r*!! Merahlt Resimler ^DÜNYA İJÂDtSELERİ ] Hiroşima faciasııtı gösteren Japon filmi Bir saniyede 100 bin insanı öldüren, bir o kadarını da yaralıyan tarihî haile nasıl cereyan etmişti? ES1MLİ ROMANIMIZ : P. OOROXABX Ç«Tlr«n: MAZHAfi KUHT Mestorino hâdisesi yakın bir mazide cereyan etmiştir. Cuıa,yet meydana çıktıeı zaman bütün dünyanın dikkatıni üzerine^ , çekmiş v« herkesi »on derece meraka dü^ürmüstü. Bir yolunı kenarmda bulunan yanık cesed. şahidlerin alâkasızlığı. muhasebecinin vaziyeti bütün bunlar Mestorino hâdUetini cinayet Uri| hinin en mühim vak'alarından biri haline getirmiştL Katil Kuyumcu Nestorino MODA ve NASKULUK İngilterede geçen sene sis yüzünden binlerce kişinin öldüğü, binlercesinin de yaralandığı tesbit edildikten »onra. araştırmalar yapılmıjj ve bir «sis maskesi» hazırlanmıştı. Dünkü .Cumhuriyet» te bu maskeleri takan iki İngiliz kadınımn r esmini de neşretrmştik. Fakat bu maskelerin, sisll günlerde devamh olarak taştnması lâzım geleceğini gözönünde tutan İngiüz kariınları bunun zarafetle bağoaşamıyacağını söyliyerek, isyan etmişler di. Bunun üzerinedir ki, Londramn tanınmış terzilerinden ve şapkacılanndan biriyukarıdaki resimde görülcnmaskc şapkayı yapmıştır. 27 şubat 1928 günü akşamı cevahircl Madam Van Severen polise müracaat ederek ticarethaneainin tahsildarlığını yapan Gaston I Trufem'in henüz müesseseye avdet etmediğinl haber vermUti. Trufem Madam Van Severen'in akrabasl olduğundan aynı yer1 de ikamet etmekte idi. Kadın çok endUeliydi, çünkü tahsüdarın çarıtasında blr çok kıymetli taşlar ve oruz beş bin franklık bir sened vardı. Adamcağız bir cinavete mi kurban gitmiştl. Yoksa taslan ve lenedi abp kaçmış, mıydı? Bütün bu ihümaller akrla geliyordu. I I Topkapı Sarayında Tarihî Odalar Filmden bir sahne n ve göğüsleri yapış.md:r. Y;>njk yaralan renk değiştiri yor. Sarı iktn kırmızı oluyor, şişiyor, deriler ç;kıyor, yaralar iltihablanaraK bunalt:cı bir koku yayıyor. Yüzleri tam»men yanmış binîerce insan ve asker inlemekte. Derisi çıkmış yüzlerlnden gözler dışan f:rkmış. Yarım ay şeklinde küçük bir köprü. nün yanında bir kadm Çıra gibi yanmakta. Hiç kim5e yard'inıno koşamıyor. Başka bir >;adın yarı çılgm bir halde küçü* çocujunun nasıl öldügünü anlatmaj'.tı. Prktor Sasakı'nin 6 me»ıe*d,nşır! elrafında toplamağa TVivaffo.i o;dv.cu Kızılhaç hajtanesinde resedkr. 1> ve sag kalanlarla uferasrr.pk çok < zor oluyor. Fena koKıiyj ketaraf etmek İçin hüviyetl«ri bflll ce.=edler yakılarak külleri kutııla içinde müdürltikte saklanıyo'. 9 agustos saat 11.10 aeçe de 2 cl atom bombası Nagas^ki şehrme atılıyor. 15 ağustosta ra lyı da biı dfmeçte bulunan HiroHito mütareke istediğini bildiryor. Fpkat mütareke istemekle ö'üme nihaypt vcrilmiyor ki.. Bombanın tfsirile bmlerce insan ölmekte devam erllyer. Bilhassa kadınnr Traiynaktivite. ismi verilen S'rarîı bir hastahğa : turuluyorlar. Saylan o kadar çabuk dökülüj'or ki bir haıfta zarfmda saçsız kahvorlar. Bit'b vc yorgundurlar. Olduklaa yerde yat p ölüyorlar. Halbuni rpbatlar ve çiçekler aksine, müth.ş blr gübre aulmış gibi çok çsbuıc yetişiyor, bıiyüyor, parlak ve hayat dohı bir tarelikle çatlamış »sfaîta. taşian sökülmüş yollarda, evlsrn vıkık duvarlarında nşkıriyoriar. Her tarafta binlerce çiçek ceçidine ra?tlan.yor. Btitün bu reik zeışinîıği arasında mahzun bakışlı yorgun insan kütleleri topraiı eşerek msziyi kaybolmuş saadeii, geri fçlmiyecek mesud aünlerini «ramanla meşgul. Silâh beldt, fotogref maklnesi elde, yan turist, y»n fatih gibi şehre giren ilk Amerikan askerleri, bu insanlann matoınl, ntırab ve ümidsizligl vaknr, gurur ve anilane bir tevekkü! !le kabul rttiklerini hayretle görüyorlar. Aradan sekiz sene geçfi. Bu Mm. 1946 tarihinde Amerikalı john Hersey'in yazdığı hlr hakikafı açıklıyor. John Hersey «Hiro»irra halkmın ekseriyetinin Amerikaîılara karfı derin ve slllnmM! blr nefret beslediklerini» yızTiıştı. Bu nefret makul bir his deftildir. Zira Japonlar kayıdsız, şartsv. harb isterrekle bu neticeyi evvelden kabul etmiş gayılırlar. Tokyo sinemalarında gösterilen Hlrfjşima fılml bu nefretüı bir ifadMidir. M ALÇE 1945 ağustos ayının 6 cı günü sabahı saat tam 8. 15 de kör edicl bir ışık Hiroşima şehrini örttü. Bu ışık, Amerikalılann insanlara (düjmanlarma) karşı ilk tecrübe ettikleri atom bombasının ısığı idi. Erteal fün, radyoda konman Baskan i Truman heyecanıız bir sesle: «Bu bombanın, şimdiye kadar askerlik «aha«ında kullanılan bombalardan en tesirlisi ve 20.000 ton dinamltten daha kudretli oldufunu» «öylüyordu. Amerikalılar bu sefer hiç mubalâğa etmiyorlardı. Zira, Hiroşimadaki 90.000 binadan 62000 1 yok olmuj, 6000 bina da tamir edilmez bir hale gelmişti. Bellibaşlı su tesisatı 70 bin yerden patlamıştı. Büyük mermer ta^lar yüzlerce metre öteye hrlamış, istasyonda bulunan 47 vagondan 22 si raylar. dan çıkmıştı. Tokyo'dan geîen ilim adamlan, pstlamanm behcr metre murabbama 5 ile 8 ton arası bir tazyik meydana getirdiŞini, bombadan hasıl olan haıaretin 6000 santigradlık bir dereceye yükseldifiini tahmin etmijlerdi. Nüfus müdürlüğüne bağlı memurlar Hıroşimadaki 245000 insandan 100.000 i de derhal öldügünü, 100.0'JO ınin ya ralı bulunduğunu İmparator HirnHito hükumetine bildirmiçlerdi. İşte ezici bir zaferin acı bilânçoau bu idi. Aradan 8 sene eeçmesine raftmen ne ealib gelenler. ne de mağlub olanhr bu büyiik hâdiseyi unutamadılar. Bu hafta. Paris Sİnemalannda Amerikan tayyarecilerinin Japonlan harb dışı ettiklerine dair bir film CBüyük Sır) gös j teriürken, Tokyo sinemalarında da '(Hiroşima» »dh bir film gösteriliyor. Bu film. birkaç Japon profesöriinün 2 sene müddetle çahçarak, maaşlannın bir kısmını feda ederek faciayı canlandırdıklan bir kordelâdır. Filmde de hâdise 6 ağustos 1945 te başlıyor. Hwa güzsl, nehrin üstünde yükse'en güneş yakıcı. gök hafif bir mavilikte. «Şugoku» sabah gazetesini satan müvezziler tenha yol'.arda gölgeük yerleraen ilerliyorlar. Hiroşima şçhri daba bombalanm^mıstır. Gerçi, tıer ?abah gibi bu sabah da s^at 1530 da bir alarm işareti verilmiştir. Bir. kaç gundenberl bir düşman tayyaresi sahilin üsttind» ueml'ktadır. Fakat bu tayyareden ne çıkar? Mühim bir tehlike tefkil etmedıği için şehrin hayatı hiç bir sey oımamıs gibi devam ediyor. Hiroşima, Ota nehri sulann'n ihata ettiği 6 ada üzerinde inşa edilmiştir. Şehrin merksrindei i» ve ticaret mahalleleri, etrshn^a da fabrikalar, ikametgâhlar, doklsr ve tavyare meydanı bulunuyor. 8.30 dan 8 e çeyrek Kalaya kadar devam eden «sözde» alarn b:tinre yollar kalabnlıklaşıyor, dükkânlar aç'îiyor, herkes ise gitmrd»n cvel ahsverişini yapıyor. îhtıyar,ar, nekahet devresinde bulunan hastalar. bahçıvanhŞın bir sannt haiine gcldiği bu çehrln bah^elerine eiderek biraz serin hava almsk için sun'î ça|layanlardan. çiçekll a8ac!ardan faydalanıyoriar. Gokyüzünün biraz sonra titrsme&e bashysc;.*ını kimse bilmiyor. Dak;kalar geçiyor... Bin!eree vaz «sbs*rna V)»nzeyen bir yaz sahahı! Sekbi on geçiyor. Fokizl on iki seç:ymSekizi on dört geçiyor. Birdenbire. büyük bir sessizlik itlnde, gok yırtılıyor. (Bütün sağ kslanlar hiç bir eürültü işitrnediklerlni, hâdispnin büyük bir sessizllk içinde cereyan ettigini sövlüvorUr. Yalnız 30 kilometre mesafeden bombanın patlsyışı duyuldu.l Gök. deşilen bir yara tffti ikiye bolünerek scılıyor ve o büvilk yaranın dudaklarından kör eHici l»vlar fışkırıyor, büyük bir mngrczYum ışığı her tarafı kap'ıvo". Bir fııtına, şehri tarumar ediyor. Hcr taısftan taslar, yanan od'in'ar, kıvnlmış demirler yagıyor. 'Evler yıkılnrak, taşlar, tahtalar ysyîlıyc. O büyük yıldırımdan ^onra, »ftujtos ayının aydınlık ?ab^hı b'r karsnlık gece oluyor. Boğ'ic.i. d\ımarlı, kalın «isli bir gece. BinlerM alev duman slmslyah semaya vük^eliyor. Yagmur yağıyor. Dünyanın T sonunu hatırlatan bu deko da aptallasmış insanlar cehennemdo.ı ka çar gibi, gayesiz ko*uyorl«r. Hiroşimad» çahfan 150 doktordan 65 1 ölmtiş, kalanlar da agır yaralı. 1780 hastabakıcıddan 1954 U ölmüf vpya vazife göremiyece* bir halde yaralı yatıyor. Buna rıSmrn yarslılar, »ag kalanlar. «ehrin en büyük hsstanesi olan Kızılhaçm hastanesine koşuyorlar. Kösem Valde Sultanın boğularak öldürüldüğü oda Yazan: Haluk * * Y. »r::?{ ! • Şehsüvaroğlu (fcİjl''i. »iA.u^•" •••ltirtî ; «• r1L'"V1T ' I I ı * •• •. " ı ı.!^';;^ • * < ^ 28 şubat iabahı Tmfem, hâlâ mağazaya dönmemiştl. SaatÇ doğru kamyonla Armenvüye ormarundan geçen dört k' yolun kenarında insan cesedin» benzeyen bir cismin yavaş yaJ vaş yanmakta olduğunu görerek durmuîlardt. Merak içinde kalan adamlar herrien karoyondan atlıyarak hendeğe yaklaşmış( lar ve bir çukurda bulduklan §uyu kova ile cismin üstüne döi kerek ateşl sondürmüşlerdi. Gozlerine çarpan cisim çadır bed/ ne sarıh bir insan cesedl idi. Üzerine gaz dökülerek yakılmış,tı.J Dört arkadaj derhai jandarmaya vt poiİM haber verdiler. Kosem, yedi yaşındaki torunu IV. Mehmed culus ettikten »onra da ocak ağalarına istinad eden saltanatını devam etürmek (Büyük Valde SulUn) payesile eski }a»aalı ve hâkim günlerini yaşamak istiyordu. Devlet işlerine elli gene rakibsiz hükmetmış, dıledığıni yaptırmif, ölçüsüz bir servete sahib olnnu.. altmış iki yaşındaki Kosem Sultan, karşısında (Valde unvanile gelini Turhanı görmeğe tahammül edemiyor. onun müdahalelerine, muhim işlere karıçmaıına gazablanıyoıdu. İki vaide arasındaki rekabet kıga bir zamanda şiddetlenmis, her iki valHeye menaub taraftarlar, Osmanlı sarayında yeni bir kıyamete zemin hazırlamağa başlamışlardı. Kösem Valde Sultan. ağalar vasıtasile ycniçerileri ayaklandırmak, torunu henüz on yaşına basmıs. Mehmedi öldürtmek, Turhanı eski saraya sürüp, bütün mensubtarını ortadan kaldırmak tizere korkunç bir plân hazırlamıştı. Bu hareketinde muvaffak olunro Sultan Mehmedin küçügü Şehzade Süleymanı tahta geçirtecek. Süleymanın valdesi Dilaşub (safdil ve meczub meşreb bir hatun) olduğundan gene devlet idaresi ke.iJi eline geçmiş olacaktı. Ocak ağalan da bazı arzulannın yerine getirilmemesinden Turhan valdeye muğbcr bulunuyorlaıdı. Kosem gizhce kendilerine bir tezkere uçurtarak Turhanın dört be? adamını katlettirmedikçe muradlarına nail olamıyacaklarını hildirmişti. Bunun üzerine atalar padişahtan, büyük validenin isimlsrini bildirdiöi tavaşilerin başlarını istemislerdt. Bunl«r verilmediği takdirde. ağalar Kösemin plânı mucibince. açık bırakılacak kapılardan hareme girecekler Sultan Mehmedi ve Turhan Valde ile mensublannı ortadan ksldıraraklardı. Kösem bu korkunc tasavvurunu tehlikeli bulmuş ve ışi dj'na evvel ve daha kolay halle'ıık arzusi;e Hclvacıbaşı Üveys Ağvı elde etrrrşti. Helvacıbaşı iki ksvanoz rehirli şerbet yapacak ve bxmdan Sultan Mehmeıie Içirilecekti. Köjemin cariyelennd»fn Meltkl Kadın. Büyük Valr1<»n\r Üveys ABa ile yaptığı gizli pörüşmevi. kendisi ele verilmemek şartile. Turhan Sultana înıjttn.ş, telâja düjen Turhan Suıtan, vaziyutlfn küçük oğlunu ve «dık rdnrnUni)daı Uzun Süleym«ın Agayla Keyhanı haberdar etm w tı. Ocak ağalarının, hdzı tavcşılprin başlannı istiyen tezkereıeri de suikasd plânınm «iğreıruliği gün gtlmişti. Süleyman, ağ^hrın bu is>ttklerine karşı da tahki'.afa gırişıp saraya hücum ile katil tertıblerini öğrenmi}, bunun üz°rıne a?alar Büyiik Valdenin olcMiratmisine (ahdü misak) etmışlerdi. O akşam Süleyman Ağa, zülüf'ü kethudasını, Kuşcu Mehmedi çağırıp meseleyi kendılertne aiDst( mıs (Padışahın ekmeğin ne fün | için yersiz. hal ve kazıyye şöy> ] ledir; masum pâk padişaha boğdura razı mısıı?) demi^ti. Ağalar (Hâşâ, hemen buyurun, bu hizj mete bezlican edelim!) diye yemin vermişlerdi. Süleyman zülüflülfıden sonra has odalılan da elde etmiş. Kösem Sultan tarıitarlanna karji büyük bir kuvvet toplan ıştı. Süleyman Ağa ve tarattamn o gece iftardan »onra kılnjlarım kuşanmışlar, has oda önüne varıp onlan da uyandırmışlardı. Bir eftızdan (Ağalar ne yatursuz, [.arti;ahımız elden ğitti, ocak ha:kı rarayı Sast!, koca valdeyi bektaşa »ıacaklar, padişahhğa geçirecekl.'r) diye bağınyorlardı. Has odalılar da yataklarından fırlayıp kılıçlannı kaparafc Süleyman Ağa dairesine varmıslardı. Diğer taraftan Kösem SulUnın üç yüz kişiden fazla adatnlan ÎIlâhlannı kuşanıp, valde daıresi etrafında nöbet bekliyor'arch turhan Sultan ağalarının gtirüHülcri ışîti'.ince kapıağafı gelip (Nedır I yoldaşlar?) diye sual sormılş. on| lar da (Padişahımızdan Büyük j Valdeyi isteriz!) cevabile arzuîarını açıklamısjardı. Kapıa^ası İÇHI girip tekrar dönmüş. ve padişanın (Her biri odalarına dağıUınUr) emrini getirmişti. Süleyman ağa feraftarlan (E!bette vaideyi isteriz, y*h"id rr.mlemiz kırılırız) diye ayak dırelr.ışlerdi. Bu esnada Kösem Suıtanın adamı oian has odabaşı değnekle görünüp has odalılara dağı'malr.n. nı söylemiş. fakat birdenbie dalgalanan has odah kalaba'ıcçı rrasında odabaşı pare pare cdilm'şti. Bu katille ağalara cesaret Relmiş, öne düşen Uzun Süleymanın aıkasından büyük bir kalaHnl'K hareTı* doğru yürümeğe başlamı.itı. BPŞ kapı gulaıru dairesi önünde ka'a balığın yolunu tavaşiler kesrni} fakat aUrun şunlara!» 'nvası ü?erine ortahk karmakarışık olmuş, bag kapı gulamı parçalanmış, b^zı tavaşıler yakalanıp, diğer ele geçenler de sopalarla öldüı üLni'iştü. Artık kanlı sıiâhlan havaria gözleri dönmüş bir kalabalık büyük bir velvelpyle valde taşlığını do)duruyor. Büyük Valdenin kânnı bir an evvel itmam atmek için hepsi sabırsızlanıyordu. Kimbilir o gece duvar'ın r*nk renk çinilerle ışıldayan cdasnda, seraser döşeli sedirinin üstünde Kö sem Sultan ne heyecanla kerıtü adamlannı bekliyordu (1). Çinilerde, nakışlı ta .anlarda oynaşan mum ışıkları altmcta ihtiyar yüzünde nasıl bir eanlı'ık bclinniş, gözlerinde nasıl bir s?ltanat ihtırası tutusmu?tu. Kösem tatlı hayallere daldıaı bu gecc saatinde dehlizlerde ilerleytn ayak seslerile doğrulmu? ve gür sesil* nöbtçilerine Beldilîr mi riiye geçirmis ve kush?ne kapis'na Vt>dar sürüklediği Kosemi kin ve gaO büyiik hastan»de yalnız dokzabla boğmuştu (3). ksimıjtı. Valde Sultanın ağzmdan, iur tor Terufiml Sasakl ss5 nundan fışkıran kanlarla Mehme Saat sekizi on be« seçe ha.'tanedin üstübajı, elleri, kıpkızıl ol nin 3 üncü katmda hıılmfn dok tor r muştu. Bu esnada ağalar valde bir pencerenin önünden pRÇs ken müthiş bir tokat yem'.ş gibi ytıe dairesinin odalannda, sofalarında bağırmsştı. Bu sırada tapı anhjn dolaplan, sandıkîarı kırmışlar, flli düşüyor. Elinde tuttugu ve biT na girmij bulunan Uzun Süley senede top'.anmış zümrüdleri, ya hastaya aid olan kan sişesl duvaman; «Beli geldiler, taşrada bu kutlan, mücevherleri ve (nlce tu ra çarparak kırılıyor, gözlükleri uyurun> cevabını vermişti. haf ve nevadir makulesi zikıytntt) çuyor, ayağındakl Japon tertlikleri Kösem, SülejTTtanm sesile irkil eşya>i yağma etmişlerdl. havaya frrhyor. Yarı hayıîtn blr miş. büyük felâketi anbınış ve halde başoperatörün yazıhanfesine can havfile ne yapara|mı taşKmış.(1) Kösem Sultanın öldürülme koşuyor. Fakat onun kınlan camtı. Hemen dairesinin ufak ve gı sinden sonra ve 1563 de Topk?pı lar:n yer yer kestiği ve kanut'lgı rintiü odalsnna, gizli kapılann a saraymda çıkan bir yangında kub cesedile karsılaşıyor. Bütiin 1I?EUrasına dalmış, dip odalarından bi bealtı, adil köşkü. iç hazine, da ne bir mezbaha halini almış. Durinded bir dolaba girip saklanmıv rüssaade kapısı, kapıağalar odala varlar, tavanlar, bölm<?ı"sr hattstı (2). rı ile valde sultan dairesi yanmıştı. lan ezmiş, cam parçal^n vi^cudSüleyman ve arkasmdaltiler Binser>aleyh Kösem Suitanm cidü lerini delik deşik îtmistir. Her taValde Sultan odasından içer'ye ğü odanın tesbitine bugün imkân rafta kan, et ve Sevin parça'ün girmişler, birbirinden eeçme kü kalmamıştır. vaı. Kprkan ve şaşınn doktor Saçük odalsrda Kösem Sultaııı ^ra(2) Araba kapısından «îirilin saki hastanenln bombardıman edıimağa başlarr.ış'ardı. Dehliz'.erde, ce mevcud methaldeki dolapiar diğini zannediyor. Fak?,t biraz «onodalarda korkunc bir kalabshk hakkında saray halkı eskidenberi ra işin hakikatinl ögreniyor BiJmeşalelerle koşuşuyor, hcrkes bir bszı rivayetleri tekrarlamışhrdır. tün şehir ezilmiş, vık'lmış, yenıbucağs dalıp minderler, şi'ieler Abdurrahman Şeref Beyin (Top yer. Halkın ekseriynti cıplak. Brtaltüst ediiiyordu. kapı Sarayıi makalelerinde îikıet zılarının elbiseleri Mme 1 m1? o)m"ş. Bu sırada Kuşçu Mehmrd fak tiğine göre kendisine buradaki do Shçlsr, kaşlar, koltuk altlsrmın ve Sultanın karnın bütün kıllan yanm1», Kül landığs dolabda Kösem Sultara laplardan birisi Kösem gizlendiği dolap olarak gösteril haline gelmlş. Ate^, çıpiak vflcudbulmuş. oraya üşüşenler, etekltValde lcri yer yer yakarak gc^ib motifler rinden ve etrafından küstah bir <je miştir. Hâdise esnasında kilde tutarak valdeyi aşağı lndir Sultanın dairesinden araba kapısı çizmiş. Her taraftan tSu. su» ve na kadar ksçabilmesine imkpn cl «İmdad. imdad» sesleri yükseîiyrr mitlerdi. Odada büyük bir mİKadele madiğmdan bu rivayetin aslı bu Hava yavaş yavaş açılıyor. Kehrin sulannda, «ag kalanlir, ran çekibaçlamış, Kösem Valde Suitan lunmamsk lâzımdır. (3) Kösem Sultan vak'asınm şenler ve cesedler kayniıiivor. Bvnkendisini kurtarmak için çırpındı.tça, Mehmed ellerine, bajıne vuı mevcud yegfine hâtırası kuşnane laı şehri altüst eden yangmdan kapısı dehlizindedir. Burada de kaçanlardır. Bu zavallınrn «ıt'p mustu. Kösem Sultan Mehmede ve rt mir parmakhkla aynlmış bir köraf:ndakilere ih.sanlar, «ervet'pr şe, Kösemin boğulduğu veya boK î S M E T pypsi çıkmıştır. vaadediyor, ceplerindeki altin'an ğulc'uktan sonra cescdinin bırak:!onlara fırlatıyordu. Fakat Kııççu dığı yer olarak muhafaza edilınişKomedi dramatik 4 pcrde. Her tarafı yeşiîe boyah bu bütün bu sözlere ve altın'.aıa bi tir Tavsiye ederiz. Y a z a h gânc odanın perdelerinden birinin köşede eskiden kandil ve fencrler MEHMET ÎBRAHİM BERKMEN • ipini kesip Valde Sultanın boynuua yakıhrdı. Komlser Gabrieli hadi»e mahallin* Basku r t Fevrly* lstmU) sivil memurlan göndererek tetkikata b»|ladı. C«««d, yarı yanjraV 1 kömür haline gelmiştl. Sarıh bulundugtı çadır bezi ve battaniyell ı yanmı; olduğundan teşhU bakınundan bir faydalan ookuna/ mazdı. Cesedin ıırtındaki eaktt d» yanmıatı. Fakat ceblerden) biri hemen hemen atesten mütaessir olmanuftı. Büyük bir jaray eteri olsrak da c«bin bir kenarında tlbiseyi dikta Urzinin iani(i vt ıdrMi vardı. HAFTADAN HAFTA YA İjding ijding, luuupe! ket asker tiitünü veriliyord'i. Hilbukl katilin sigara içtiâi de pek belli değildi. Dediler ki patetleri biriktirip sattı. o paralarla gelen geçenlerden tabancayı satm aldı.. Jandarma, katili bize verin. bize söyler dedi. Fakat hoca böyle bir şeye razı olmadı. Katiün kendifi ise âleti katli nasıl tedarik ettijini ssla söylemedi. O kadar yumJşak tarafını aradıŞımız halde haita iradcsinin. bir anlık bir samimiyetini bulamadık. Pelenkoviç bu cinayetind'n sonra da vahşetinden blr şey kaybetme i di. Köiü şüphslerinden. birdenoira öldürülüvermek ürküsünden, can pazan telâşından kurtulmadı. Öy'e bedbaht. talihsiz yaşarken, bir ıhpaba sahijp ohmîria'ı. bir künsenın gözüne dcwtçâ bak^madan »ürüklenip giderken, ne denezsiniz. onun bir hayalini, o halinde bile onu bahtiyar eden bir hayalini /akalamak bu hakire na.=ib oldu: TRV yare piyangosunun çekileceei güniere yakın etrsfındaki hasti'irdsn, hastabakıcılardan para topluyor, oıtaklnşa bilet ald:rıyordu Para körolası bir şeydir. ımi, îörün. şöyle bu m;hlukun bile tek sevgilisiydi... (üçüncü sahijeden devam) Terzi, Pariste oturuyordu. Basku ve Fevriye, yanık cakfitiî yanlanna alarak dükkâna gittiler. Terzinin hafızası kuvvetliydi.) Ayni zamanda kayıdları da muntazamdı. Bir kaç dakika zarfmV da polis memurlanna caketin Gaston Trufem'e aid olduğunu/j Isöyliyebildi... (Arkası var) Türkiyede neşri hakkı yafnız gazetemize aiddir. Devlet Meteorolöji İşleri Umum Müdürîüğünden: 1 Umum Mürlurlvsumuî taş'a metpoı "'njı istasyonlannda gece ve gündüz mesailerin'3* cîlı^tırılmak üzere eskerlik hlzmetı yapmış ve yaşı (30) dan yukan olımyatı lise mezunlan arasında müiabîka imtihanı ile 20 lira asli maaş vev.< 200 lira ücretle (20) memur almacaktır. 2 İmtihan 10 12 1953 tarihinde Balıkesir, Yeşilköy, İzmir, Diynrbakır, Ankara ve Eikisehir Meteoroloji istasyonlarında teşrkkül edecek imtihin komisj'onur.da yapUcaktır. 3 788 sayılı memurin kanununun i üncü madHesinde yazılı şartIsn !naiz olanlarjı dilok::elertne bağlayacakiarj tahsıi belgesi, doğruluk kâğıdı, ssîl.k kurulu r;,pcru, nüfus cüzdanı, terhis tezkeresi sureti, mufassal hal tercümesi ve imtihana gireceği yerin ismini biidirerek 8 adet vcsjkalık fotoğrafarile birlikte cn gcç 20.il/1933 günü akşamına kadar Umum Müdüıiüğümüzs müracaat etmeleri ilâr) olunur. (16883) p MSMUR ALIÜACÂK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear