Catalog

CUMHURÎYET 27 Ekim 1953 İnsaat malzemesi stoklan bitti, fiatlar yükseldi Macar menşe'li pencere camlannm sandığı 22 liraya çıktı; bazı firmalann cKnde bulunan mallar yüzde yüz kârla satılıyor Mevsim sonu dolayısüe piyasada mento hiç bulunmamaktadır. Franbir çok inşaat malzemesi stoklan sız menşeli beyaz çimentols^» torbası 15 liraya çıkmıştır. bitmiştir. Diğer taraftan son •"•ı»ria kireç Son günlerde cam mevcudu tükenmiş ve elde bulunnn cesidler de flatlan da artmıstır. Evvelce 50 li yüksek fiatla satılmağa başlanmış raya satılan çah kireci 60 lirac! .a tır. Macar menşeli pencere camlan aşağı verilmemektedir. Delikli tugla nm sandığı 24 liraya kadar çıkmış 85 lira. adi tuela 60 liradır. Kiretır. Demir ve galv; 1 ""'' ^u 5toku mid ise 3238 kuruşadır. da kalmamıştır. Bazı fîrmaların Kereste ithalâtı devam etmektcelinde bulunan mallar <""'e yüz dir. Muhtelif mer^eli islenmemıs kârla satılmaktadır. köknarlann metreküpü 180200. ışMevsim başında çimentoda çe lermjsier ise 230 liradır. Fakat en biiyük darlık «ıhhî !ekilen darlık zail olmuştur. Bununla beraber mal gene istenildiği ka vazımaüa, ka'orifer radystorü, kidar bol değildir. İthal malı çimento lid eib' nalburiye eşyasında göriülar depo tesli.Tii 600 kıi'u^an satıl mektedir. Bu eşyanın hem?n biç maktadır. Buna mukabil beyaz çi biri bulunama.naktadır. ıııııııııııııınnilllllllülllllülllllülllllllllllllllllRimııımınmu.K Et, 15 güne kadar bollasacak J 1 İ L M Î B A H İ S L E R 1 I IHEM NALINA MIHINA Et ve Balık KHrumu, şehrimize hergiin isfihlâkiıı üçte ikisini karşılıyocak nhbette kesilnıtş et gönderccek Et ve balık kurumu tarafından evvelki gün şehrimize 157 kesilmiş sığır ve 50 koyun get'rti''niş. bunlar peraker.c"eci kasablara dağıtılrruş ve dün koyur'^'m küosu 240, sığırların kilosu 160 kuruştan Halde satılmıştır. Bildirildiğine göre 15 güne kadar et ve balık kurumu şehrimize hergun istihlâkin üçte birisini karsılayacak nisbette kesilmiş, et sevkiyatına başlıyacaktır. Kurum, muntazam sevkiyata baş ladıktan sonra Belediye şehriıi muhtelif semtlerinde tanzim satış mahalleri açacak ve piyasaya ucuz et verecektir. araştırmaların ehemmiyeti ve ıteticeleri Bugün gerek harb işlerinde ve gerekse endüstride mühim rol oynayan şeylerden biri hafif ve hususî halitalardır. Modern uçakların yapılan bun'a r a borcludur. Bu harbde gemi kazanlarının, kondansör borulanmn çürümesi yuzünien de, yeri görmekten mahrum olaraî, bir çok gemilar limanlarda demir kör uçuşu yapan uçaklar aşağıdaHyerek denizlerieki vaziıelerinden ki meteoroloji merkezlerile, radyo mahrum kalmışlardı. İngilizlerin vasıtasile. daima temas hal : ndedir. denizaltı hücu.nlarına kar3i koymaBu harbde İneiHere'i istilâdan ları bakır nikel, alüminyumpi kurtaran vasıtalarHan 1::=, radar rıııç halitalaıından yapılmış kon olduğu şüphesizdir. Simcli bizim dansör borulan savesinde mümkün şehir hatlarında çalışan vapıır'ara clmuştur. Bu hali<alar harb • sna bile konmuş ve bir çok işlersında y;;pılmış olan müşterek araş de büyük mikyasta hızmetler görtırmaîdi mahsulüdör. Yeni hava mekte olan bu cihaz İn^iUerenin Si«>ntif:t mevdar.ları ile linıanların süratlî ve maruf (Department of mukemmel bir surttte meydana je and İnc'ustrial Research İlmî ve tirilmflerı inşaat müh«>ndisîiîin 'o endüstriyel araştırma dairesi) adlı ki tekâmüle borcludur. Dört i o büyük bir devlet dairesinin nez re törlü dev gibi uçakların emniyetl" ti altında yaDilmış olan gizli araşkalkıp inebilmeleri icin >«p!İacak tırma mahsullerinden biridir. İngilhava meydanlan bir çok oroblemıa terenin ümî, iktisadî ve endüstriyel terakkisinde ana rolü oynayan ve çözümüne lüzum gösterir. bu yazılarıma esas te=kil »^eoek oBu uçakların pilot dairelen "" lan bu müesseseyi (D.S.İ.R.) r t rülmeğe değer. Böyle bir uca'da mizlerile göstereceğim. TelAvivden İstanbul yolils AmsRadar hikâyesi zamanımızın en terdama gidiyordum. Püot dairesıbirini ni göstermosini kaptandan rica et enteresan romanlaruıdan tim. O da bu ricamı kabul plerek teşkil eder; gönül ister ki bu konubeni oraya götürdü ve pilotla ta da ilk çalışanlardan birinin yazmış nıştırdı. Kıbrıs üzerinden geçerken olduğu (Radar hikâyesi) adlı es3r Toroslar pek heybetli görünüyordu. dilimize çevrilmiş olsun. Bunun Pilot dairesindeki sayaçlarla ölçü yanmda Amerika hükumetinin atom bombası hakkmda neşrine miicihazlarının sayısını Allah bilir. Bu saade ettiği (Atom enerjisi) adlı cihazlar uçak ve motörlerin her Smyth raporu da tercüme edilmeli andaki durumunu pilota bildirir. dir. Bu iki eser ilmî mahivetlerinUçağın rotası, irtifaı ve hızı, dışaden ziyade bir cemiyetteki tam bir rıdaki rüzgâr hızı ve hava sıcaklık organizasyonu göstermeleri bakıderecesi, motörlerit tur sayıları, mından enteresandırlar. yağm akış hızı ve visko sistemi, Radyo işlerile uğraşanlar atmossıcakhğı... Hasılı akla gelen ne varsa hepsini ölçen cihazlan o daire ferin alt tabakalarında Heaviside, de görebilirsiniz. Bu^'inn hemen Appleton, F2, Fl, E, D... adlarını hepsi elektronik cihazlardır. Şu taşıyan bir takım iyonizasyon tabamuhakkaktır ki bugün tayyare se kalarının varhğını bilirler. Senenin ferlerinde görülen yüksek emniy^t gün ve aaatine göre irtifalan ve derecesi hep bu elektronik cihaz kalınhkları az çok değişen bu talarla meteoroloji serisindeki tekâ bakalaı radyo dalgalannın uzaklamüle borcludur. Bulutlaçn üstâr. ıa naklinde büyük rol oynarlar. Radar araştırmalarına cu tabakalardan. birinin varlığını lspat eanek, *• irtifaını ölçmek bunu radyo dalgalarının nakli hususunda kullanmak maksadile girişibnişti. Bu ölçüleri (atmosfer elek triği) konusu üzerinde büyük otorite olan Prof. Appleton'nun muavinlerinden olup o sırada (D. S. I. Rı) in radyo kısmı şefl bulunan Waston Watt idare ediyordu. Büyük harbüı yaklaştığı sırada, bu de neylerden ilham alan, WatsonWatt kullanılan metodun bir düşman uçağmm mevklml tayin husustında kullanılmasmı düşündü ve maksadma nail oldu. Başlaneıcda bir kaç radar istasvonu kurulduğu halde harb içinde Ingiltere iki radar zincirile çevrilmiş oldu. Endüstri ile sıkı isbi 1; " ; vapan ilim adamları radyo lâmbalarınu (daha doğrusu valflannın) husu^î tiplerini meydana getirmekls radar tekniğinde mühim hatveler atılmış oldu. Uzunluğu santimetrelerle ölçülen ve SJI.F. (çok yüksek frekanslı) mikro daka tekniği meydana geldi. Bu işte kullanılan Magnetron adlı lâmbalarm imal tarzını Philips fabrikasında gördüm. Kü çücük lâmbanın (yahud valfın) fi tili ile grisi arasındaki 3<ıkhk milimetrenin kırkta biri kadardır. Göz lerimiz milimetrenin onda birinden kısasını ayırd edemediğine göre bu dairede çalışan işçiler saatçi gözlüklerini kullanıyorlar. Bu ince işieri görünce Umin yanmda ince tekr.iğin de pek ileri gitmiş olduğunu derhal anlaşıhyor. Bombardıman uçaklannda kullanılan vizerler ve toplarm ökü cihazlan gene ince teknik ve ilmî araştırma mahsulüdür. Harb hikâyelerinden öğrendiğimize göre Nadler vizerleri sayesinde ıltı kilometre yüksekten 15 metre çapındaki bir daire içine bomba isabH ettirmek imkân dahiline girmişt'r. Bir taraftan aklın zor alabilereği derecede ince, nazik ve karışık Türkîye ve Arab devletleri Yazan: Ord. Prof. SALIH MURAD UZDİLEK Ifhalâtçılar, ikiliğin Galafa köprüsünün dubaları değişliriliyor kaldırılmasını. isliyor İşçi ilâçları, kurum Yeni dış ticaret rejiminde ıt'ıa Galata Köprüsünün bir taraftan dispanserlerinde tamirine devam edilirken diğer ta lâtçı tüccarın eski ve yeni diye raftan daha yeni bir hale getırilne ikiye ayrılmış olmasının tioaret .tei için de çabşılmaktadır. 1912 se babı arasında endişe uyandııdığı verilecek nesinde inşa edilen köprünün ha malucıdur. len değişmemiş vaziyette yalnız ik: dubası kalmıştır. Bunlardan biri Büyükada iskelesinde. ^ " " i lönrünün açılıp kapanan kısmırda bulunmaktadır. Büyükada iskelesindeki duba Cumhuriyet bayrammdan sonra değiştirllecektir. Buraya konacak 40 metre boyunda 90 ton ağırlıŞındaki duba, dün Belediye Fen İşlerine bağlı Köprüler Mu^ürlüğü tamir atölyesindeki kızaktan denizn Indirilmiştir. Köprünün açılıp kapanan kısmm daki dubanın inşaatı üç aya kadar bitecek ve baharda yerine konacaktır. Bu duba 150 ton ağırlığında olacakrır. Ayrıca, geleeek aene köprünün tistü baştanbaşa d e ğ i ^ ^ ' *rek ve bu suretle köprünün ömrü bir mlsli arttınlacaktar. İthalâtçılar bu ikiliğin kaldırılması maksadile Ankarada gereken makamlara müracaate karar vermişler ve ilk olarak Cumhur Başkanına kararuı düzeltilmesi için yüz ünzalı bir telgraf göndermişlcrdir. Ticaret Bakanhğmm bu durumu gözden geçirmekte olduğu ve b'i hususta yakında bir karara varacağı kuvvetle söylenmektedir. İktisad Fakültesinde vazife alan Amerikalı profesör geldi İstanbul Onlversitesi İktisad Fakültesinde îşletme İktlsadı kursüsunü ida. re edecek olan AmerlkBlı profesör Stone dün uçakla şehrimize gelmistir. İngiliz basın heyeti İzmire gitti Basın ve Yayın ümum Mudurluğu tarafından memleketlmlze davet edilen İngiliz gazetecller heyeti dün şehrt. mlzin tarihi ve turistik yerlerlni gez. dlkten sonra saat 15 te uçakla İzmire Tiirk Devrim Ocaklannın fakı gitmlslerdir. Amerikan filosu gitti lâblarla alâkalı konferanslan Turk Devrim Ocakları Istanbul Teş21 ekimdenberi limanımızda bulunan kilâtı, lnkılâblarla alâkalı serl konle. on İki parçadan mürekkeb Amerikan ranslara başlamıştır. İlk konferans Ah. filosu, F. R. Stouf kumandasmda dün med Kuran terafından •Prens Saba saat 6 da limanımızdan ayrılmıştır. haddin ve Türk înkılâblan» mevzuun. Âşiyan Müzesi tamir ediliyor da dun saat 16 da Marmara Lokalinde Bumellhlsarında Tevflk Flkretln Aşl. venlmijtlr. Konferana bilyuk bir alaka yan müzeslnln tamirine bajlanmıştır. toplnmıştır. Bu mtlnasebetle müze bir müddet ılyaSağlık Müdürlüğünde terfiler Istanbul Sağlık ve Sosyal Yardım retçilere kapalı kalacaktır. Yapılacak Mıdurluğü Teskilâtına baglı Dr. Slyaml tamlri müteakıb müzenln açılışı ilân Ö7tek. Dr. Nadire Süel (Güreshı), Dr. edüecektir. Mazhar . Eren. DT. Niyazi Etker ve Yugoslavyadan ithal edilen Snc.Uk memurlarındanrJ*Ahmed Şükrü '=•£ fcömürier Gıılder. Avnl Avcıoflu, Muzaîfer Ön. Tanzim satışları için Yugoslavyadan der ile Ebe Nlgâr Akar blrer derece İthal edilen 5000 ton mangal kömürü terfi etmislerdit. gelraeğe başlamıstır.. Jlk parti olarak Elektrik tekril^eıSfilri'KılrsTan, cuhîartesl gühu 8 vagon.' dün de 4 vagon gelmiştir. Denlz yolu İle kömür 2 kasımda açılıyor Elektrik Teknisyenleri Tekâmül kurs getirmekte olan motbrler de yoldadır. ları 2 kasım pazartesi gümı eknik Üni. Bu komurlerln evsafı piyasada mevcud versıtede faallyete geçecektir. Elek kömurlerden ustundür. Bunların peratrik Tekunisyenleri Derneğl başkanı kende olarak 16 kuruşu geçmemek üze. tîmıan Hakkı Demirısık, bu münasebet re narh fıatı gazetelerle İlân edilecekle Teknlk Üniversite Senato azalarına tir. ve kursla meşgul oianlara blrer teşek. İzmirli ihracatçılar Reml navhınkıır mektubu göndermiştlr larının inclirilnıesini istediler Fuıdık piyasasında durgunluk İzmirdeki üzıım. lndr ve pamuk ihFındık piyasasında durgunluk devam etTTcektedtr. thracat lşlerlnin ağırlığı racatçılarınır gemi navlunlarının yük. dolavısile Tıcaret Borsasında fındık aeklıglni iler! surerek yaptıklan müra. caat Denızcilık Bankası tarafından maÜ7erme muamelât çok aza!mi5tır. Fiatiar 232 . 233 kuruş arasındadır. hallinde tetkık edilmistlr. Bunun Üzerine Banka, navlunların Gecen hafta içlnde yalnız Fransaya 10 ton kadar fındık sevkedilmlstlr. Yılbaşı daha mutedil bir hadde mdlrilmeslni yskın olduğu halde fındık satışlann. uygu görmüş. anlaşma mucibince mü. «Jakl bu durgunluk ihracatçılar arasın. racaati Avrupa Şilepçilik Blrligine bll. da oldukça endise ile takib edilmekte dlrmlstlr. Bir açıklama dlr. «Dümekso sirketlnden dün gu tavzlhi Limanda bir kaza Evvelkl gece saat 22.30 kararlarmda aldık: «Bugünkü nttahanızın S nci sahlfe. limanımızda bir denlz kazası olmuşsinde (Mükerrer lhrac yolu İle İtalya tur. Liman tşletmeslne bağlı, kaptan Hik. ve Almanyaya pamuk gönderiliyormuş) met idaresindekl 50 numarall romor. başlığı altında çıkan yazıda şlrketimi*ör. Rıza tletlre ald sandala çarpmış zln lsml zlkTedilmekte ve Genovada 5300 tır Sandalm su aîmasından korkan balya pamuğumuza Türk resmî makam. yolculardan Rıza Altunaşık kendlsini larınca el konulduğu blldirilmektedir. Bu havadls Japonyaya sattığımız 2000 denize atmışsa da yetişen Bandacılar ton paır.uktan 5000 küsur balyalık bir tarafmdan kurtarılmıstır. Liman İdaresl tahkikata el koymuş. kısmının Genova translt yolu ile Japonyaya yüklenmiş olmasmdan galat olsa tur. gerektir. Ne memleket İçinde ,ne de ha. rlcde resmî makamlarca el konulmuş ortaklığunıza aid hiç bir mal bulunLEMAN ARTTJS madığı gibi Japon alıcılarımızın mez. kur 2000 tonluk pamuk partislnin taile mamını Japonyaya ithal edecekleri OSMAN GÖKÇEL flrmamızca da malum olduguna göre, bu ciheti resml makamlara her suretle Nikâhlandılar. Isbat edebileceğimizl arzeder, mevzuu Üsküdar 27 ekim 953 bahis havadisln bu sekllde tekziblni rica eyleriz. Şehrimizde bulunan İşçi Sigortaları Kurumu Umum Müdürü Dr. Kâmil İdil, dün kendisile görüşen bir arkadaşımıza şunlan söylemiştir: « İşçiler için İstanbulda yaptıracağımız iki büyük hastanenin yerini tesbite uğraşıyoruz. Beraberimde bulunan Dünya Sağlık Teşkilâtı mütehassıslarımn bu hususta büyük yardımlan dokunmaktadır. Hastane plânlarının yapümasında 300 400 bin lira kadar bir ekonomi sağlanmasına sebeb oldular. 500 560 hasta alacak olan yeni hastanelerden biri Anadolu sahilinde inşa edilecektir. Yeri henüz tesbit edilemedi. İlâc mevzuunda suiistimalin önüne geçmek için, Kurumun toptan ilâc almasma karar verdik. Bu suretle aynı zamanda yüzde 38 bir ekonomi yapmış olacağız. Alınan ilâclar Kurumun dispanserlerine dağıtılacak ve reçete mukabili, ambalajı çıkarılarak verilecektir. Bu suretle artık eczanelerde İşçi Kurumu reçeteleri yapılmıyacaktır.» Deniz adanılan Sendikası Genel başkanı enıekliye çıkanldı İstanbul Şehır Hatları Ijletmesl De. ni7 Adamları Sendikası, Sendika genel başkanı Tahsln Cengizin emekllye sevkedılmesı dolayısıle, fevkalade bir otuıum yapmıştır. Toplantıda Tahsin Cenglz 200 ura ücretll Sendika başkanhğına seçilmif, bu münasebetle bir ko. nuşma yapan Talısin Cengiz demiştir ki. « lluteaddld defa Denizcillk Ban. kasiriıri' personeline baskı yaptığını söylemekte idiro. Şimdi de 45 yaşımda ve çalışacak durunıda oldugum halde 7 arkadaşımla beraber emekliye ayrılmış bulunuyorum. Halbuki 50 yaşını ve 30 meslek senesini dolduranlar henüz çalıştırılmaktadır. Herhalde sendikacılı. ğımın emekllye ayrılmamda tesirl ol. mustur. Send'kamız yaşıyaeaktır.» İki aınele zehirlenerek hastaneye kaklınldı Galatada Başçarık sokağında Arol Levende ald 8/1 sayılı «Press» atölyesi. nin bodrum katmdakl su kuyusunu te. mlzlemekte olan Olfet ile Mustafa Nacar adlı anıeleler. motorpompun çıkardıgı ekzostan zehlrlenmlsler, Bey. oğlu Belediye hastaneslne kaldırılmı;. lardır. HABERLER ı\ • ANKARADA bulunan Vali ve Be. ledlye Başkanı Fahreddln Kerim Gök. ayın bugtin dönmesi beklenmektedlr. • DÜN Gureba hastanesl anfisinde yapılan on bes kadar Evkaf memurluğu imtihanına yüzden fazla yüksek okul ve Iise mezunu iştlrak etmiştir. • TÜRK Halk Bilgisi Derneginin yıllık kongresl 31 ekim cumartesl günü saat 15 te Çemberlitaşta Muallimler Birliği salonunda yapılacaktır. EKİM 27 SAFER 18 DUnyanın neresinde Imal | edilirse edilsirf yeryüzünde bir tek General Electric kalitesi mevcuttur. J vvelki gün Kahireden gelen bir ajans haberinde Mısır hükumet sözcüsünün şöyle söylediği bildiriliyordu: «Ortadoğu savunma paktını teklif etmeleri dolayısile İngiltere İle Tur. kiye arasında hiç bir fark yoktur Turkiye gerek Birleşmis Milletlerde ve ge. rek Güvenlik Konseylnde daima Arab bir kısnunın çürümesi yüzünd«ı memleketlerinln hayatl menfaatleri a. bir senede iki, üç yüz bin İngiliz leyhinde faallyet göstermistir.» Dünkü gazetelerde çıkan Şamdan liralık zarar oluyormuş. (D. S. İ. vcrilmiş bir ajans haberine göre de R.) in idaresi altında bulunan (Tiillîî fizik lâboratuarı) bu prob Suriye Cumhur Başkanı General lemi ele almış. Bir kaç üzikçi İn. Edib Çiçekli parlamentoyu açış arasında nutkunda Türkiyeden bahsederken alet'.eri ihtiva eden bu cihazlar 'Ü giltere ile AvustraJya ğer taraftan bomba uçpklarmda ta çalışan ve meyva nakleden gemj şöyle demiştir: «Surlye Türkıyenin en İyi komşusu sınabilecek darecede sağlam ve lerde bir kaç sefer yapmışlar. Bxıolmak arzusundadır. Suriye kunt yapılı olduğu tribi yerden ve lar ellerindeki hassas cihazlarla i uzun bir hududîa ve aynı Türkiyeye zamanda sıcaklık derecelerini, asırlık bir ıslâm tarihı ile bağlıdır » gökten yapılan ağır hücumlar kar fmbarlarm şısında acemi'erin eüerinde kulla buradaki havanır. rutubet nisbetini Başkan Çiçekli ekscriya komsuııılabile'.ek derecede basit haia kon \esair şartlar üzeıinde dakik ölçü Iar arasında görüldüğü veçhile iki muşlardır. ier yapmışlardır. Nihayet bu çürümemleket arasında anlaşmamazlıkInsiüzlerin kimya vadisinieki me amilinin büyük deniz ların mevcud olduğunu, fakat bunı muhim araştırmalsıından biri pers tesiri rltmda yalpalayan (?enul?. n < ların adalct ve karşılıklı anlayış pex adlı şeffaf, kolay parçalana levhaları arasından ambarlara sızan ; zihniyeti i'c ele alındıkları takdirmıyan ve dağılmıyan plâstik mad taze hava olduğu anlaşılmış; ambar l de halledilebilecekleıini söylemş denin keşfidir; bu keşif uçan ka larda karbon asidi gazıni arttırmak ve sözlerine şunları ilâve etmiştir: rjad ve gövdelori icin esash bir mad la cürümenin örune gecilmiştir. Turk basınının zaman z?nır.n ale>+ıml deyi meydana getirmiş oldu. Etiler» Eugün ileri memleketlerde ara§ ze tevcih ettiği haksız kampanyalnra gazinin yckın pkrrbasmdan olan tırma lâboratuannı ihtiva etmiyen ragmen, kom<;umuzda bu zihnlyetl bu. Polythene'nin keşfi mikro dalg] bir fabrika veya müesseseye tesa Iacaâınni7i ıımid ediyoruz.» tekniğinde kullanılan kablolann oüf edilmez. Beş yıl evvel İsviçrenin Mısır hükumeti sözcüstt ile Suri. ızolasyonu iç'.ı münım bir madde Sulzer adlı motör fabrikasını gez ye Devlet Reisinin sözleri aşağı yuolmuştur. Frekans büyüdükçe k?b diğim sırada fabrikanın gaz türbini karı bir kapıya çıkmakla beraher tolardaki izolasyon meselesinin r.e üzerindeki araştırmalar için "er Mısırın kanaatine göre Türkiye dn'u kadar büyük zorluk gösterdiğini bu yıl bir milyonu mütecaviz frank ma Arab memleketlerinin hay?tî işlerden anlayanlar bilir. Haıb sarfettiğini öğrenmiştim. Bunun içinde Philips araştırma lâborsru sebebini başmüheaıdis şöyle izah menfaatleri ale>hinde faaliyet gös. teriyormuş. Çünkü Ortadoçu miiarında Ierroxcube ve^aire adlı bir etti: dafaa paktını teklif edenler arasın. takım seramık maddelerin icadı «Bu fabrika eshiden mük?mmel da bulunuyormuşuz. Ortadoğu mügene mikro dalga tekniğinde mübuhar maküıeleri yapardı. Motö dafaa paktı. Mısır da, Arab memlo him inkılâb yapmıştır. Bugün ileri rün icadı üzerine hemen o tarua ketieri de, İran da, Türkiye de da. memleketler, tndüstrinin tekâmülü döndük ve deniz motörlerinde 'ün l.ususunda, bütün enerjilerini hühil olmak üzere bütün Ortadoğmu , yanın liderlerinden biri old üc. kumet, üniversiteler ve endüstri Şimdi bir gaz türbini çıkıyor. Ona bir kızıl tecaviizüne karşı müdafaa lâboratuarianndakl araştırmalar j hazırlanmalıyız ki liderliği elden etmek maksadile teküf editdiğine zennde teksif etmiştir. Meselâ, KÖre, ne Mısınn, ne de diğer Arab kaçırmıyalım.» Philips fabrikasında mahsulun ıedevletlerinin aleyhindedir; bilâkis İşte modern endüstri böyle nankâmülü için çalışan ve bir teorik onlarm haya'tî menfaatlerine uyfizikçinin idaresi altında bulunan zara arzediyor. Bu araştırmalır yügundur. Türkiye, Arab memloket. araştırma lâboratuarlarında bini zünden fizikçiler, kimyagerler, m i mütecaviz fizikçi, kimyager ve hendisler ve hattâ biyologlara bü lerîne karşı hiç bir husumet bes'e. mühendisin muayyen programlar yük iş sahaları açılmış oluyor; ilim mediği, bilâkis onlarm lyiliğinl \%üzerinde çahştığını görüyoruz. A adamlarının sayısı ve tabiî olarak tediği için, Ortadoğu müdafaa pakmerikada sadece Bell telefon kum ilmî yayınlar artmış oluyor. Bu ar tını teklif eden devletlere IHihak panyasınm araştırma lâboratuann tış da ilim ve endüstri meselelerinde etmiştir. Bu teklifi kahul edip et. da beş bini mütecaviz ilim adamı fikir mübadelesini arttınyor ve bu memek Mısıra aid bir meselrdir. nın çalışmakta olduğunu öğreniyo suretle terakkide bir zinıirleme Kabul edcrse momnun oluruz; etruz. Buradaki esas maksadlardan hasıl oluyor; öyle ki bugün dün mezse gam yemeyiz ve bunds>n do« biri telefon mükâlemelerinin asıl yada yayınlanmakta olan ilmî ve layı da Mısıra karşı hiç bir lıusularına yakın bir surette cereyan teknik mecmuaların sayısı otuz bi met beslemeviz. etmesidir. Telefonlarımız gözönüne ni geçmektedir. General (1 ^eklinin beyanatma getirilirse böyle araştırmalara ne Harbde İngiltere binlerce ilim gclince, komşumuz Suriyenin biderecede lüzum olduğunu herkes adamını ihtira beratı dairesindeki zimle en iyi komşu olmak arzusu. takdir edebilir. (daimî hareket makineleri) projcnu memnunlukla karşılanz. Geneleri üzerinde seferber hale geti'rDiğer taraftan, hükumetler hu mişü. Daimî hareket makinesi pr. ral Çiçekli, Suriyenin mukadderasusi endüstriyi de kontrol altında jelerinden müsbet bir iş çıkmıyacağı tına hâkim olduğu zaman, Türk bulundurarak onların araştırma nı herkes bilir; ama, bu işle uğra basını kendisinin çok lehinde nesprogramlarını tanzim ederler ve şan hastalar arasında faydalı mr. riyatta buiunmuştu. Sonradan Türk mahsullerinin iyi kalitede olması kine parçaları düşünmüş olanlar da gazetelerinin Suriyeye karşı yazilar için tavsiyelerde bulunurlar. bulunabilir. Akılh adamlann bu yazmalannın sebeM. İskendprnnu, ilmî araştırmanın faydasuıa nid faydalı parçalardan faydalı keşif Hatayı geri almak. hattâ bütün rebinlerce lerde bulunması ihtimaH.yok muT • pnb doğu vilâycUerimizi istemek receğim: Bu' araştırmâlarin nasıî' idare gibi Suriye basınında yersiz ncsri. İngiltere, meyvalannm çoğunu edildiğini bildirmek üzere geleeek yat yapılması ve Suriyede ba«.ıla. uzak memlekctlerden tedarık eder. yazıyı D. S. İ. R. ile benzerlerine rak İstanbul Başkonsoloslu/u t.ıraAvustralyadan getirilen elmalardan tahsis edeceğiz. fından Türk gazctelerine görıderilen bir haritada Hatayın S t r n e hududları içinde gösterilmrsidir. Bu itibarla General Çiçekiinin «Türk basınının zaman zaman aleyhimize tevcih ettiği haksız kampanyalar» dediği neşıivat Suriye gazetelerinin yazılanna hnhh münasebetile verdiğimiz ve sonra kaplıyarak kitab haline getircevab teşkil etmiştir. Suriveli knmdiğimiz şulanmız, Türkiye aleyhinde nesri. yat yapmadıkça. Türk «opraklamu istemedikçe bu kampanyalar duracaktır. En iyi komşu olmak nrzıısu, ancak Türk topraklanna göz dikIsimll eserin ellmlzde kalan pek mahdud formalarını, memekle gerçekleşebilir. S?.yın Ge. okuyucularımızın devamlı istekleri üzerine tekrar kaplıneral Çiçekliden bunu bekleriz. yarak satışa arzettik. Bir defa daha tekrar edeliın kl biz, Arab devletlerinin hiç birine BABIÂLİDE: Insel Kitabevi, Tan kırtasiye karşı bir siyaset takib etraiyoMiz; mağazasında, bilâkis onlann iyiliğini istiyoruz. Onlardan da Türkiyeye karşı dostBEYOĞLUNDA: Haşet kitabevİ, luk bekliyoruz. 500 üncü Fetih Yılı TÜRK İSTANBUL ANKARADA: Akba Kitabevi, Diğer siparifler için: CUMHURİYET Matbaası İstanbul GÜLEN ÖKMEN Bu değerli eseri ledarik ediniz FİATI 2 LİRADIR İle yüksek mühendis NECMEDDİN SÜNGET Nişanlandılar. 6.25 11.58ıl4.52 17.12 18.46' 4 48 E. | 1.11 6.45| 9.39|12.0O| 1.32 11.33 Cumhuriyet'in EDEBÎ TEFRİKASI BEYAZ KÖŞKTE OTDMNLAR 27 Ekim 1953 Salı Bütün ajleyi etrafınıza toplamış, nazlanıyorsunuz. Ferruh bey gü'.ümsedi. Jlisafirlere sevinmişti. Dünyada herkcsten büyük gördü ğü, en küçük bir iltifatına bile kıyr met verdiği kayinbiraderi ile hanımı, bir haftadanbe i, hemen her gün onu yoklamak için Modadan iniyorl?rdı. İşte, Mün • da, Avrupadan c'öner dönmez, ziyaretine gelmişti: Büyük iş adarru, zengin Mümtaz. oldu. Herkes onun hahnnı soruyor, sıhhati ile alâkalanıyordu. Y^şenlerine yanmda yer gcsterdi: Beni çok zayıflamıs bulduni'z, değil mi Mümtaz bey? Yok efendim, bıraMğım gibisiniz, Sancılar beni mahvediyor. Halinden şikâyet etti. Anlıyamıyordu. Ameliyat da olmuştu. Niye 'âlâ iyileşmiyordu?! «Ameliyat oldum. zannediyordu. Halbuki sadece •nideyi açmıslar, kanserin bütün uzvu sardığını görünce, hiç bir şey yapiıadan tekrar kapamışlardı. Meliha tevze, gözlerinin yssmı içine akıtarak: Geçecek şekerim, dedi; daha yeni hastaneden çıktın. Doktor da öyle sövlemedi mi? Ağrılar hemen kesilmez diye... An™, git'ikçe beterliyor. Hepsi birle^in teselli lâfları söylediler. Misaller getirdiler. îyileBiaz daha sabretmeliydi. Hasta da ümidleniyordu: Evet, belki. Me=elâ bugün dünden daha iyiyim. Gördünüz mü? Tabiî, birden olmaz. Zamanla düzelecekslniz. Pa'T'b bev, artık bu lakırdılardan sıkıldığı İçin bahsi değiştirmek : tfrli Miim*n7a «eviVıatini pordu: Fpev Vaidmız. Na=]'"> İyi vakit geçirdiniz mi? M; ;r "t?z. demindpnheri bu mevzuun açılmasmı bekliyordu: VaM'hi. efendim. cok eglenrlim diyemem. Bunun için v?kit bunm^Hım. dive cevab verdi; iş için gitmiştim, biliyorsunuz. Her gün srbahtan aksama kadar ugraştık.. durduk Epey yoruldum. Maamafih orada yaptığıın temaslardan memnunum. Bir kaç büyük fabrikatörle tanıştım. Onlarla birlikte bütün İtalyayı baştanbaşa dolaştım. Aman efendim, ne güzel yollar! O «Otostrat» lara hayran ohnamak kabil değil. Florenca'dan da geçmişsinizdir, her halde. Ben orada, Comte Bardiago'nun malikânesinde bir gece misafir kalmıştım. Şehre 78 kilometre mesafede muhteşem bir şato. Arno nehri kenarında... Efet efendim. Arno nehrini biliyorum. Feriha hanım: Milano'daki Scala tiyatrosunu gördünüz mü? diye sordu. Ne arikulâde bir yer, değil mi? İnsamn gözleri kamaşıyor. Meliha teyze Feyzaya derd yamyordu: Hiç bir şey yemiyor. Sabahtanberi bir fincan süt içiremedim. ^erruhcuğum; biraz mahallebi getirsem... Kocası kızdı: Şimdi bırak, dedi; istemem. O da konuşacakü. Fransada talebe Iken, Wr sene nasıl kalabalık bir grup halinde İtalyaya inerek tatillerinl Romada geçirdiklerini anlatacakh: Şu Galib var ya... Hani şimdi (X) bankası müdürü olan... O da bizimle beraber. Bir akşam... Uzun bir hikâyeye başladı. Etrafmdakiler, çocuklara veya hastalara gösterilen müsamaha ile, hiç lakırdısını kesmeden dinliyorlardı. Bu genclik hâtıralan onu âdeta canlandırıyordu. Yavaş yavaş eski Ferruh enişte oluyordu: Efendim, Fransızların dediği gibi... Vecizeler söylüyor, gülüyordu. Faka1, bir müddet sonra yoruldu. Karısına: Şu arkamdaki yastığı çıkar, dedi. Uzandı. Şimdi meydan gene öbürlerine kalmıstı Fırsat bulan, karşısm'3' '•in ağzından lakırdıyı kapıp devam ediyordu. Mümtaz, daha ziyade Ragıb beye hitab ederek, Avrupada başardığı mühim işieri anlatmak istiyordu. Dayı bey: Comtesse Bardiago, diyordu; gayet asil bir kadındı. Meşhur Mancini ailesinin ahfaduıdsndı. Vaktile Fransa Kralı Ondördüncü Louis, bu aileden bir kıza, Marie Mancini'ye âşık olmuş, onu kraliçe yapmak istemişti. Feriha hanım: , Italyada coniectionlar hem ucuz, hem de güzelmiş, diye lafa karısıyordu; bir ahbabım bir bluz almış .. Sonra hep beraber Avrupaya hayran oluyorlar, İstanbulu beğenmiyorlardı. Oralarını gördükten sonra, bu memlekette yaşanmaz. Ne yol var, ne intizam... Yataktan bir inüti işitildi Dönüp baktılar: Ferruh eniştenin yüzü takallus etmiş, gözleri yuvalarından fırlamıştı. Gene ağrılar ba=lıyordu. Or.un her sikâyeti, karısında akisler yapıyor, o da çareîi/lik içinde ellçriii uğuşruruyordu. Artık kimse konuşmuyordu. Istırabın karşısında duyulan hürmetle, kıvranan bedbahta bakıyorlardı. Feyza: Sancıyı dindirecek bir üâc yok mu? diye sordu. Meliha hanım: , Eczaneye telefon edeceğim, dedi; kalfa gelsin; bir iğne daha yapsm. Olüm mahkumlarına tıbbın son yardımı: Morfin iğnesi. Gittikçe «dose» u fazlalaştınlan morfin. Hasta bir an başını k?Idırdı: O'msz. Bu sabab da vaotı Fazlası zararl"1ir. r Fskt. biraz sonra » r » vat""'" 'a tor»op oldu: Peki, diye inledi; çağır. Çabuk gelsin. (Arkası patf 71 Imzasını attı. Kidına: Kapıcıyı çağır, dedi; bunu Pangaltıya götürsün. Nebil beyin apartımanına. Kendisi her halde evde yoktur. Kâğıdı kapının aralığından içeriye atsm. Ihıiyar dostu muhakkak pelecekti. Emindi. Onunla, istediği gibi rahat, samimî konuşabilecekti. Kalktı. Mutfağa gitH. Aşçıya: Bu akşam misafir geiecek, dedi; yabşncı değil. Nebil bey. Önce bahk aldıımayı düşünmüştü. Sonra vazgeçti. «Lâle balık sevmez, tavuk daha iyi.» IX Eniştem nasıl? Fc t.d ile Mümtaza kapıyı açan Meliha teyze, bu suale müphem bir dudak büküşüe cevab verdi. Uykusuzluktan, üzüntüden, gözlerinin eltı çürümüş, yanakları çökmüştü. Bir iki ayın içinde birden ihtiyarlamış £ibi idi. Ferruh bov «n3sıl?» diye sorulamıyacak hastalarrlandı. KanserdiMide kanseri. Artık ölümü beklenen, «bitsin de kurtuisun. denen zavallılardan Yalnız, karısı, bunu bir türlü anlamak, kabul etmek istemiyordu. Onu yaşatmak için çırpınıyor, doktorlardan hâlâ bir şifa Ümid ediyor, «ne lâzımsa yapm! Onu kurtann» diye yalvarıyord'.1.. Uzun bir koridor geçtiler. Odaya girdiler. Hastp karyolasmda uzanmıştı. Yiizü sapsarı idi. Bu balmumu çehrede, çukuiaşmış gözleri daha siyah, daha büyük görünüyordu. Pıjpmanın vukarıya kaçmıs yenirrffn. degnek gibi incecik kansız bu Vo'> earkıyorHu. Mfliha hanım. carib bir gururla, bu zavallı kolu örttü Bu kadar bicareliği başkalarının na?arlanndn s s k l ' m k istivorrlu. Ragıb bevle Feriha hanım da orada idiler. Yatağın karsısında bıı kanapede oturrnuşlardı. Feyza, ca'lî bir neşe ile eniştesine takıldı: J