25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
«8 Eylul 1952 SON İsveçle seçim A B E BİR DAKİKA: Somada Grizco Patlaması Hakikat nedir? aşbakan Adnan Mende. res Beyefendüıin Ankara vilâyeti D. P. kongresmde muhaliflere: Muhterem muhalefetten hakikatlere tesUm olmalarmı ve memleket hizmetinde birlikte şerefle yüI rümelerini rica etmek zamanı gelmiştir. Diye hitab ettiğini gazetelerda okudum. Memnun oldum. Ne olursa olsun bir memlekette muha» lefetin de hizmetleri olduğunu teslim etmek bakımmdan bu sözün kıymeti vardır. Ben duacımz da, hasbelkader ötedenberi yani Halk Partisi iktidarda iken de muhale* fetle tanınmış nâçiz bir gazeteci. yim. Başbakanın hitablarmda bana da bir hisse vardır vehmine düştüm. (Belki kendisi sözlerini söylerlerken beni hatırından bile geçirmemiştir.) ve ondan dolayı da» vetlerine icabet için bazı noktala. rm aydınlatılmasını zaruri buldıım. Evvelâ muhterem Başbakanın müsaadesile bir küçuk tashih yapmak isterim. İnsanlar hakikatlere teslim ohnazlar. Hakikati teslim ederler. Türkçe böyle konuşulur. Teslim olmak fi'lile omefulünileyh» olarak, «hükumete teslim olmak, zabıtaya teslim olmak a tabirleri kullanıhrsa da hakikate teslün ohnak denilmez. Buradaki küçük snuance» ın üzerinde duruşum kendilerini muhaliflerine karşı c t rafı sarılmış bir düşman kuvvetine «teslim olun» der gibi bir vaziyet abnış görmek istemeyişimdendir. Şimdi gelelim hakikatlerin teslimi teklifine: Buna kimse itiraz etmez. Hiç değilse ben itiraz etmem. Lâkin a. caba hakikat nedir? O noktada hii. kumet reisile beraber miyiz? Muhalefeün, muhalefetin değil Demokrat Partinin insaflı mensublan da dahil olduğu halde bütün memleketin şikâyet ettiği bir asa. yişsizlik davası vardır. Bunun hakikati nedir? Başbakana göre eskiden daha çok vukuat olurmuş; fakat o devrin müstebid hükumetleri bunlan gazetelere aksettirmezmiş. Adnan Beyefendi o devirlerde Halk Partisinin en nüfuzlu erkâmndan olduğu için içinde bulunduğu işlerin içyüzünü tabiî bir çoklanmızdan daha iyi bilir. Bu sebeble sözleri belki doğrudur. Bu doğru sözün yegâne kusuru o hâdiselerin vukua geldiği tarzda söylenmemiş oluşudur. Böyle olmakla beraber şurasına işaret lâzımdır ki; eskiden asa. yişin daha bozuk olması bugün asayişsizlikten şikâyete mâni değildir. Zaten Demokrat Partinin iktidara gelişinin hikmeti eski kötülükleri tekrarlamamak değil midir? Bir hasta, doktora müracaat ets« de: Aman doktor! Başım ağnyor, çok mustaribün, dese; kendisine: Şikâyete hakkın yok! Senin geçen sene miden ağndıydı. Daha çok hastaydın! cevabı mı verilir? İmdi, hükumetle hukumet ve taraftarlan dışında kalanlann şu asayiş mevzuundaki «hakikat» üzerinde birleşemedikleri görülmektedir. Çünkü birisine göre hakikat asayişin bozuk, diğerine göre ise düzgün oluşudur. Şimdi işbirliği yapmak için kim kime teslim olacak? Bir diğer mevzu da hayat pahahlığı davasıdır. Hukumet Türkiyede hayat pahalıhğı yoktur, diyor. Hukumet dışındakiler hayat pahalılanmaktadır iddiasında bulunuyor. Bütün nikbin gayretlere ve hayli eksik tarafları olmasına rağmen istatistikler ve endeksler, Türkiyede hayatm pahalüanmakta olduğunu göstermektedir. Buna mukabil hükumet sözcüleri; Milletimiz mesuddur. Köylii memnundur. Her tarafta refah vardır, diyerek herşeyi tozpembe görüyor ve gösteriyorlar. Bu mevzuda da «hakikat» nedir? İki taraf birleşemiyor ki işbirliği yapabilsinler. Ben hakikarin mutlaka muhalifler tarafında olduğunu iddia etmiyorum. Adnan Menderes Beyefendi de aynı iddiada bulunmasınlar. Sadece, hakikati ölçmek ve seçmefc için iki taraf evvelâ muayyen kıs. taslar üzerinde mutabık kalsınlar. Hakikatleri onunla arasınlar, daha doğrusu hâdiselerin hakikatini ona vurarak tayin etsinler. Ondan sonrası kolavdır. Ama şimdiki gibi biri. nin «ak» dedieine öteki «kara» derse, her tarafta muhalifler nıyanet, namussuzluk. sabotajcılık. iktidar hırsı, yalan^ılık gibi vasıflarla uluorta itham edilirse böyle konuşanlann elele vermelerine imkân olur mu? Herseyden evvel, şu küfür ve iftira edebiyatım kaldırmah, Hükumetin ve Demokrat Partinin de herkes gibi falso yapmak imkânını kabul etmeli de ondan scnra elele çalışmayı teklif etmeli. Teklifin samimî olması için herseyden evvel işbirliği havasının esmesi lâzımdır. Temenni kâfi değildir. Kuzey Korede panik havası esmeğe başladı Gnl. Clarck, bombardımanlarla kızılların çok nazik bir duruma düştiiklerini açıkladı çtimai adalet mevzuunda îngiltere ile Birleşik Amerika gibi memleketlere örnek olan Isveçte pazar gunü yapüan umumî seçimlerin neticeleri, beklenildiği gibi, mevrud durumda büyük bir değişikiik husule getirmemiştir. Se Londra 22 (Nafen) Daily Mail ğu da tasrih edilmiş ve memlekenelerdenberi memleketin idaresini gazetesinin Tokyo muhabirine be tin bir çok yerlerinde halkın ağaç elinde bulunduran ve Isveçi refah yanatta bulunan Koredeki Birleş budaklanle kamını doyurmakta olyolunda ilerleten sosyalistlerle çift miş Milletler Kuvvetleri Başkomu duğu kaydedilmiştir. Müttefik bombardımanlannın bu çiler, beş yer kaybetmekle beraber t tanı General Mark Glarck, Kuzey yeni mecliste de en kuvvetli grupu Korede halk arasmda panik hava durumu daha da nazik bir hale teşkil etmektedirler. Millî muhale sının esmekte olduğunu söylemiş soktugu ilâve edilmektedir. Bu feti temsil eden liberallerle muha tir. Karargâhına her gün gelmekte yüzden, kuzey Korede halk arasınfazakârlar 9 mebusluk kazannuş. olan raporlara dayanarak bu beya da huzursuzluğun genişlediği ve olmalarına rağmen iktidarı ele ge natı vermiş olan General Mark çarpışmalar olduğu belirtilmektemiştir. Fakat bu temaslarda Trieste çirebilecek kadar kuvvetlenmiş de Clarck demiştir ki: dir. Faciaya sahne olan maden ku%u>unun methali meselesinin de müzakere edildiği ğillerdir. « Kuzey Kore halkı, gıda madYeni bir hava akını anlaşılmaktadır. Diğer taraftan Izmir 22 (Telefonla) Somada ür. Bunlardan ikisi yolda, 3 ü Madeleri buhranı içindedir ve açlıkYalnız İsveç seçimlerinin, hür Etıbanka aıd iinyit maden ocakla nisa Memleket hastanesinde hayata Tokyo 22 (a.a.) (Reuter) A Churchill'in Tito'yu Londraya dadünyayı çok yakından alâkadar tan ölmek tehlikesi de kapıya geld biid f i b rından birinde feci b:r grizu pat gözlerini yummuşlardır. miştir. Aynı zamanda bunlann ma merıkan hava kuvvetlerine mensub vet ettiği ve Mareşalın da bu daveeden tarafı komünistlerin yeniden ti kabul ettiği soylenmektedir. laması olmustur. nevîyatı da son derece düşüktür.» 12 üstun uçankale, dün gece Pyong Diğer yaralılardan ikisi Manisa gerilemiş olmalandır. Muhabiıflere göre, Tito askerî Evvelki sabah vardiyalan değiş hastanesinde, ikisi Izmirde Işçi KoKuzey Korede doğru dürüst gıda yang'ın doğusundaki tesıslere hüSovyet Rusya, Batıya doğru yayardımın arttınlmasını ve kendisitiren işçiler saat 10 da bir ekip ha ruma hastanesindedir. 'pacağı bir saldırışta, bir zamanlar maddesi bulanların ordu birUkleri cum ederek 100 ton bomba atmış ne tepkili ucaklar verilmesini istelinde çahşmakta iken, 1 numaralı Hitler'in de yaptığı gibi, Skandi ve komünist parti idarecileri oldu lardır. Ölenlerin isimleri şunlardır: miştir. Kış aylannda 200 ilâ 300 ocakta kaznıanın kömür cevherine navya istilâ yoluna büyük önem MiıııııııımraıtlllllllllimiltllllinMllllinillllllHlllllflllllımııııı Başçavuş Ali Çetin, Hüsrev Detepkili uçağın Yugoslavyaya gönhızla vurması üzerine kıvılcım çıkAn'anevî tarafsızlık siyasetinden vermişler ve İkinci Cihan Harbini derileceğinden bahsedilmektedir. mış ve bunun neticesi olarak ocak reli, Ali Araç, Erzurumlu Iman, müteakıb zemini hazırlamak makaynlan Yunan Kralı, Amerika Ali Balyalı. ateş almıştır. sadile derhal harekete geçmişlerdi. aleyhinde bulunanlan takbih etti Hâdiseye maden işletmesi kurtarSavcılık tahkikatla meşgulür. FaFinlandiyaya kabul ettirilen ağır Atina 22 (A.P.) An'anevî ta ma ekipleri yetişmış, 9 amele ağır cia Manisa ve Izmirde teessür uşartlar, bu memleketi Fin komüLondra 22 (Nafen) Moskova rafsızlık siyasetinden ayrılan Kral yarah olarak ocaktan çıkarılmış yandırmıştır. nistlerinin eline düşurmek, burada Londra, 22 (Nafen} Bu aaris Paul, bugün verdiği bir demecde, yeni bir peyk devlet tesis etmek radyosunun bugün bildirdığıne gö tanda komünistlerin kiliseye karşı hırsızı Oktay Hâkimlere verilen tazmina«Birleşik Amerıkaya teşekkür edehedefini gutmekteydi. Helsinki hü re, 17 ağustostanberi devam et büyük bir darbe ındirmeğe hazırkumetinin harb tazminattnı, komü mekte olan Rus Çin görüşmeleri landıkları öğrenilmiştır. Sofya rad cekleri yerde bu devlete hakaret tevkif edildi tın kaldırılacağı doğru değil nistleri iktidara yaklaştırmadan dün akşam sona ermiş ve komünist kötü vatandaşlara» şiddetle Stockholm, 22 (Nafen) Pazar hücum etmiştir. Kral, bu mülâhaAnkara, 22 (Telefonla) Anaödemiş olması bu Sovyet planını Çin Başbakanı ve Dış îşleri Bakanı bulunan 40 dm adamının tevkif eAnkara, 22 (a.a.) Maliye Bahou En Lay'ın idaresindeki kala dıldiklerini, bunlarm Bulşarıstan günü yapılan seçimıerın, İsveçjı zalannı dün Atinanın kuzey batı fartalar caddesinde muhtelif ma kanhğından bildırilmiştır: suya düşurmüştür. Şimdi de İsveçle kasaları soyan, an'anevî tarafsızlık siyasetinde de sındaki küçük Mavromatı kasaba ğazalara gırerek ilgili Kremlin plânlannın neticesiz balık Çin heyeti bu sabah uçakla daki komünist idareyi İstanbulda intişar eden bir gazedevırmek Moskovadan Pekine hareket etmiş üzere hazırlık yapmakla suçlandı ğişiklık yapılmasına yol açmıyacağı smda sulama tesislerinin açılış tö şehrin tanınmış ailelerinden birine tede, Maliye Bakaniığının, hâkimkaldığı müsahede olunmaktadır. bıldinlmektedir. Şimdıye kadar hu jreninde verdiği nutukta İleri sür mensub Oktay Poyraz hakkındaki tir. lere veri mekte olan tazmmatın Sovyetlerin büyük ehemmiyet nldıklannı bi.dırmiştir. tahkikat sona ermiştir. kumeti teşkil etmiş olan Sosyal De ~ ~ ~ KraT°« bun"ları Bu müzakerelerle ilgili olarak ediverdikleri Isveç komünist partisi kaldmlmasını teklıf ettiği yolunda Sofya radyosunun ılâve ettiğine mokratlar ıle Çıftçiler yeni mechs m üş tur lase talebesi Oktay, bugün Adyorum. Yunanlılara yakışan hare1944 senesuıde Rusyanın dost gö geçen hafta bir tebliğ neşredilmış göre, bu din adamlan, Bulgaristan bir haberin yayınlandığı görülmüş te de ekserıyete sahib olduklann ket değıldir. Fakat bu kötü Yu liyeye sevkedüerek tevkjf olunründüğü devirlerde 230 üyelik ti. Bu tebliğde şu iki hedefe varıl dahilmde gizîi teşkilât kurmakla tür. dan gene hükumeti kuracfklardf. Inanhlar muhakkak ki Yunan mil muştur. mecliste ancak 15 üyelik elde et dığı da ilân edilmişti: da suçludurlar. Bulgar hükumetini Maliye tetkik kurulu tarafından, Fakat Sosyal Demokratlar 3, îetınin hislerıne tercünıan o anıaz1 Pekin hükumeti, Port Arthur meğe muvaffak oluyordu. O tarihdevirmeyi tasarladığı bildirılen bu Çiftçiler de 2 mebusluk kayuetmışkampanyanın gittikçe genişlemesi başka memleketlerin bu husustaki üssünde Sovyet kuvvetlerinin Jalar» demiştir. ten itibaren buniarı iktidara yakgrupun ağır cezalara çarptınlacağı lerdir. Muhalefeti temsil edenlerni endişe ile takib etmektedirler. mevzuatı ve memleketimizdeki balaştırmak maksadile sarfedilen bü ponya ile banş andlaşması akdedi an'aşılmaktadır. Sulama tesislerinin açılış töred«ı Muhafazakârlar 7, Iiberaller ninde Yunanistandaki yeni Karşı Yunan Kralınm beyanatı bu gibi rem tatbikatı gözönünd* tutularak tün gayretler fiyasko ile neticelen linceye kadar kalmalannı kabul etneşriyatı takbih mahiyetinde te tamamile objektif bir görüşle bir Son zamanlarda Bulgar gazetele d« iki yer kazanmışlardır miş, 1948 seçimlerinde yalnız 8 ko miştir. hkh Yardım Teşkilâtı Şefi Leland ri, memleket dahilinde «Sovyet Rus İsveçteki komünist partisi yeni Barrows ile Yunan kabinesi ve par lâkki edümiştir. Amerikan aleyh ^t>or hazırlanmış bulunmaktadır. 2 Komünist Çine, Çang Tung münist mebus seçilmişti. Dün bu tan neşriyata girişen gazetelerin demiryolunun sene sonuna kadar yanm müttefiki olan hükumeti» de den gerilemiştır. Bunlar geçen mec lamentosu azalan hazır bulunmus başmda Ellıniki Imera bulunmak Bu rapor, diğer Bakanlıkların ve miktar bese düşmuştür. virmek maksadile kurulan gizli te liste ellerinde tuttukjan 8 yerden îlgililerin mütalealarına arzolunlardır. tadır. Bu gazete Amerikan Büyük muştur. Mütalealar tamamen topSkandinavyanın istilâsile ilgili devredilmesini Sovyetler Birliği ka şekküllerin sayısının artmakta olüçünü daha kaybetmişlerdir. Son haftalar zarfenda Atina bası Elçisi John E. Peurifoy hakkında landıktan sonra barem kanunu tâRus plânlannda muhakkak ki Ku bul etmiştir.^ duğundan bahsetmışlerdir. Şimdi, Bursa köylerinde sıtma nının bir kısmı şiddetli bir Ameri sık sık «Ustün Vali» tâbirini kul dil tasarısı kat'î şeklini alacaktır. zey Isveç çok muhim bir yer iş Ege bölgesi pamukçuluk kilisenin de köylüler ve isçiler a. gal etmektedir. Çünkü, dünyanın Bursa, 22 (Hususî) Sıtma Mü kan aleyhtan kampanyaya girişmiş lanmakta ve elçinin Yunanistandan rasmdaki muhalefet gruplarını desDiğer taraftan, tetkik kurulu takongresi en zengin demir madenlerinden biteklemekte olduklan kaydedilmek cadele teşkilâtının yıllarca süren bulunmaktadır. Baa mahfüler bu gitmesini istemektedir. rafından hazırlanmış bulunan raİzmir, 22 (Telefonla) Ege böl tedir. rinin bulunduğu bu bölge aynı zalevamb çalışmasından sonra, viUporda, tazminatlar hakkında bazı Bu akşamdan manda doğudan batıya giden istilâ gesi pamukçuluk kongresi bugün. /etimizde felâket halinı alan sıtma mütalealar mevcud olmakla beraManisanın Beydere Ziraat Okuyolu üzerindedir. Kızılordu, Atlanitibaren ietinin bin zorlukıa önüne geçilber hâkimlere verilmekte olan taztiğe inmek istediği takdirde behe lunda açıldı. Ziraat Bakanlığı, topmışti. minatm kaldınlması hakkında bır mehal bu yoldan geçmek mecburi lantıya, bütün Izmır ve Manisanın Son iki sene zarfmda hükumetce teklif bulunmamaktadır. yetinde kalacaktır. Bu sebebledir ziraat ve pamukçu mütehassıslarını yeniden çeltik ekımine müsaade Hakikate aykırı bulunan bu haki kızıllar bütün faaliyetlerini bu memuren göndermısti. edilmesi üzerıne, şehrimiz ve Musberin yukandaki şekilde tavzihine bölgede toplamışlar, buradaki kilid Toplantıyı Manisa Valisi bir nutafakemalpaşa havalisi köylennden Anadolu Ajaittsı mezun kılınmjşmevkileri ellerine geçirmek için rukla açü. Müteakıben, Ankaradan lazılan sıvrisinek ıstilâsına uğratır. gayret sarfetmişlerdir. 1948 seçim gelen Ziraat İşleri Umum Müdürü mıştır. Şehrin iki kılometre yakılerinde yalnız bu bölgede, reylerin Necati Turgay ve Ege Bölgesi Panmdaki Dikencik çifthğinde ekilen Batı Almanya elma yerin* yüzde yirmisini toplamalan da bu muk Müfettiçi Kemal Sözen, paeltik yüzünden Papazoğlu ile ciiizüm alacak ,^r,a,i;: , raya ne kadar önem vermekte ol mukçuluk mevzuu üzerindle mü'ar köylerde oturanlardan bır çoğu Batı Almanyay» kuru meyv» lhmcl duklarmı isbat etmişti. him birer konuşma yaptılar. ıtmaya yakalanmışlardır. hakkında Koln Tlcaret Musavırımızden Ziraat Bakanhğmca büyük ehemFakat pazar günkü seçimler, şimSıtmaya yakalanan köylüler yüz alâkaiılara eelen bır rapora gore. Aldi burada da gerilemiş olduklaruu miyet verilen pamukçuluk kongremanya 100 bin dolarlık yaj meyva mzalı bir istida ile hukumet merkontenjanma dahil elmaların yerine göstermektedir. Geçen ay Stock sini Ege bölgesi pamuk müstahsilezine müracaat etmişler ve ilgili uzum alacaktır. holm'de tevkif edilen Isveçli komü leri de alâkayla takib etmektedirmakamların dıkkatlermi çekmışlerBuna sebeb. Alman elma mahsulünün nist casusların Sovyet ataşemilite ler. ir. korunması erıdı;esidlr. Almanya hıç bir rine Kuzey Isveçin müdafaa plânKongrenin çalışmalan 15 gün sümemleketten elma ıthal etmlyecektir. Bir polis memuru, hırsız larını vermiş olduklaruu itiraf et recektir. Nakil vasıtalan kazalan azaldı meleri, seçimlerde böyle bir neticezannile karısını öldürdü Düzcede iki otobüs çarpıştı Şehrinalzde kiakson yasağının tatbl. ye vanlmasında muhakkak ki rol New York 22 (A P ) John Mikından sonra, nakll vasıtalan kazala. oynamıştır. Baltık denizüıde silâhDüzce, 22 (TJîA.) Bugün rmın hıssedıllr derecede azalmakta ollo ismınde 27 yaşında bir polis n esız bir Isveç uçağının Sovyetler gene bir seyriisefer kazası vuku duğunu jstatısukler goetermektedır. Be. muru aramakta olduğu harsızı hullediye Nejriyat ve Istatistlk Mudurlugu tarafından duşürülmesi de seçmen bulmu», Düzce 49 plâka sayılı bir duğunu zannederek yanhşlıkla katarafından hazırlanan yeni ıstatistıklere lerin gözlerini açmıştır. otobüıle, Siverek 5 plâka sayılı bir rısına ateş etmiş ve kadını öldürgore. 1949 yılında şehrlmizde 1854 sey. otobüs süratle seyrederlerken çarnısefer kazası, vuku bulduğu halde. müştür. Diğer taraftan Stockhobn idaremotorlü nakil vasıtalarının muhlm nls. cilerinin dahilde ve haricde takib pışmışlardır. Vaka polisin evinde gece karanbette artmış olmasına ragmen, 19S1 Çarpısma neticesinde, Düzce oedegelmekte olduklan siyaset, kolıkta cereyan etmiştir. yıu ıçlnde bu miktar 1563 e inmıştir. münistlerin, taraftar toplayabilecek tobüsünde bulunan yolculardan Ab 949 dakı kazalarda 55 klşl ölmü}, 1799 Bir gene kız kayboldu bir program hazırlamalarma imkân dullah Gündüz derhal ölmuş. Seyid kışı de yaralanmıj olmasına mukabil Zabıta, esrarengız bir kaybolma 1951 kazalarmda 41 ölüm ve 1500 ya. vermemiştir. Bir çok memleketler adındaki diğer bir yolcu da ağır hâdısesıne elkoymuştur. Üsküdarrah kaydedilmiştir de, «tarafsızlık» lehinde karapan şekilde yaralanmıştır. da oturan Türkân admda bir kız, yalar hazırlayan, propaganda yapan Geçen yıl kaydedllen 1563 kazanın Tahkıkat neticesinde kazaya Düz Şeker Bayramının birinci günü ni696 aına taksi. 210 una hususi otomobil, kızıllar. Isveçin an'anevî tarafsızlık ce otobüsünün şoförü Hasan Ba57 sıne otobüs. 201 lne kamyon ve muşaniısile bırlikte gezmek üzere evsi>asetini takbih etmek zorunda yurun sebebiyet verdiği an.aşılmış tebakısine de bımların haridndekl v». den çıkmış ve bir daha dönmemişkahnışlar, böylelikle de ne kadar ve şoför nezaret altına alınmıştır. sıtalar sebeb olmujtur. tır. kötü niyetle hareket ettiklerini efŞehirdekl resmi ve hususi motorlü Çingene dans ve şarkıları . İhtirash bir aşk .. Kanlı bir intiSavcılıkça tahkikata devam edilGene kızın nişanlısı, akşam üzeri kârı umumiyeye gbstermişlerdir. nakil vasıtaları sayısı 1949 da 7473 iken kam... Büyü ve efsanelerle uğraşan Çingeneler .. Bir Çingene mektedir. Türkândan ayrıldığmı sovlemekte1951 de 11567 olarak tesblt edılmıştlr. Dahilî siyaset mevzuunda, sağlam kızın aşkı ve ıztırabı. » Bugun ıse bu miktar 149007 ye yukseL dir. Savcılık hâdise etrafında tahbir iktisadî bünye kuran ve ekonoBir traktör köprüden mıs bulunmaktadır. Yerlerinizi evvelden aldınnız. kikata başlamıştır. misinin üçte biri devletin malı bugeçerken köprü yıkıldı Türkiye . Fransa arasmdaki lunan Isveç. demir, kâğıd, çelik PROF. NİMBUS'ÜN MACERALARI: gibi muşterisi de çok olan maddeBolu 22 (T.H.A ) Bir traktör, ticarî mübadele lere sahib olduğundan, bu iktisadî arkasındaki romorka 30 kadar yolcu Türk Fransız tlcaret anlaşmasına va/iyetten de millet hesabına isti doldurup Cumayerıne giderken ahek protokolun imzalanarak bu ayın bı. rınden iübaren yürürluge glrdıglni yaz." fade etmesini bildiğinden sosjal re şab Melen köprüsünü çok süratli mıştık. formlarını geliştirmiş, komünist geçmek istemış: köprü yıkılmış ve Haber aldığımıza göre, yenj protokol propagandalarına elverişli zemin traktorle romorktaki yolcular degereğınce iki memleket arasmdaki tıcari bırakmamıştır. mübadele senede 140 mılyon llrayı bu reye yuvarlanmışür. lacaktır. 9 kişi çok ağır şekilde yaralanHelsinkideki gelişmeler, Isveç seŞoför ohnak istiyenlerde çimlerinin neticeleri, Kuzey Atlan mış; yaralılar Bolu Devlet hastanetik Paktuıa dahil Danimarka ile sine kaldırılmıştır. Hâdise yerine aranan şartlar Norveçin hazırhklan, Sovyetlere giden Savcı Lâmi tahkikata başlaŞoför olmak lsüyenlerin 21 yasını blSkandinavya istilâ yolunun kapa mıştır. nn^, okur yazar ve haysiyeti ihlâl edıcı suçlardan mahkum olmamıs bu tılmış olduğunu göstermektedir. Şoför de yaralılar arasında bulunmaları hakkındaki kararm Beledl" Ömer Sami COŞAR lunmaktadır. yece tatbikma başlanmıştır. 0 Sevsınler. Ankarada bir mületvekili bacağtna jrijamatının pantalonunu, ayaklanna şıpıtık terliklerirti geçirmiş; tıpış tıpış yürüyerek Karpiç lokantasına gitmiş, şapvr şupur iştihalı bir yemek yemiş. Hattâ galiba lokantada cekeBelgrad 22 (R.) tngiliz Dış tş tini de çıkarmış. Afiyet şeker olsun. Elbette leri Bakanı Eden bugün Tito ile son görüşmelerini yapmıştır. Bu görüş yer. Yer de üstelik, size bir de meler, Mareşahn Slovenyada Bled diskur geçer: *Bu aziz, bu sehrindeki villâsında cereyan et mukaddes yurd bizim evimızmiştir. % dir. însan evinde nasıl isterse İngiliz Dış İşleri Bakanı yarın öyle dolajır.» Yugoslavyadan aynlacak ve altı Zaten, doğrusu, bizim degünlük bir ziyaret yapmak üzere mokrasi muza döndü. Hani, ne Avusturyaya gidecektir. Eden Tito görüşmelerinin neti niyetine yersen o tadı verirmiş! D. N. celeri hakkında tebliğ neşredılme Eden, bugiin Yugdavyadan ayrılıyor Bu da bir tjirliisü Yunanistanda Amerika aleyhtarlığı Rus Çin konferansı Bulgaristanda tevkif sona erdi edilen papazlar İsveç seçimlerinde komiinistler gerilediler SUMER Sinemasmda esm SIEMENS ELEKTRİK SAYAÇLARI «CUMHURİYET» in EDEBÎ TEFRİKASI: 1 3 celer temenni ederek yanımdan aynldı. Limonluklan geçmiş olduğumuza dikkat bile etmemiştim. Odama geldikten sonra, düğün hediyesi olarak Bolisz'e «caba ne versem diye düşünmeğe başladım. Nihayet, küçük çaptaki av tüfeğimi vermeği kararlaştırdım. Son günlerde, bu tüfeği beğenmiş: «Gü zel bir tüfek bu, mühendis bey» demişti. Yazan: Lajos ae Zilahy Yemeğın sonunda, kadehler şerefe kaldarıldığı zaman, şovalyenın karısı, Bolısz'i alnından öptü, şövalye de aynı şeyi yaptı. Bolısz. şövalyenin elini opmek istedi. Fakat o buna müsaade etmedi, elini ark?sına sakladı. Etel de, nişanhsını çekingen bir tavır.a öpmüştü. Bu sahneyi, hiç kimse bakmamakla beraber herkes görmüştü. Hepımiz, az çok heyecanlandık. Bu lâflann hiç bir manası yok, böyle bir iddiada bulunmak gülünçtür. Papaz, gür sesile. ortalığı kaplıyan sıkıcı sükutu bozmuş, doktorla konuşmasına devam etmişti. Öne geçtı, yemek odasından salona öoğru yürüdü. Biz de peşınden gittik. Etel'le Boiisz, yalnız kaldılar. Şimdi, salonda, yavaş sesle, ertesi günün programmı müzakere ediyorduk. Beledıye reisi saat onda gelecekti. Medenî nıkâh, salonda kıyılacaktı. Sonra kiliseye gidilecekti, papaz efendı, orada dinî nikâhı kıyacaktı. Nıkâhı, biz bize bir düğün yemeği takib edecekti. F"akat yeni evliler bu yemekte bulunmıyacaklar, nikâhın akabinde Baktato'ya gideceklerdi. Orada her şey düzene konulmuştu. İhtiyar Juhasz nine, gene kan kocayı orada bekliyordu. Nikâhta da kimse bulunmıyacaktı, hattâ doktorun karısı bile gelmiyecekti. Günlerden çarşambaya tesadüf ettiği için çalışma günüydü, işçiler de gelmiyeceklerdi. Böylece, nikâh âlenî de olmuyordu, gizli de. Şövalyenin karısı birdenbire ağlamağa başladı. Papaz bir sıçrayışta kalktı, bayılan birini yerden kaldırmak istiyormuş gibi ona doğru seğirtti. Kocası da, alelacele, yemek odasınm kapısıru örtmüş, karısının elini yakalanugtı. Hepımiz korkmu§, birdeubire 8usnau§tuk. Çeviren: HATICE VİLpAN i Etel'e verilecek hediyem yoktu; Fakat kadın, çabucak gözlerini sildi, özür dilercesine yüzümüze ba karak gülümsedi. Bu göz yaşlan, bir anne kalbmin. gelip, geçici teessürünü belirten bir alâmetten ib« retti. Az sonra dağıldık. Ben, elektrik fenerimle yolu aydmlatarak, Bolisz'le beraber bahçeden yürümeğe başladım. Odalarımıza aynı yoldan gidiliyordu. Boiisz, limonluklann yamnda, temiz pâk bir odada yatıp kalkıyordu. Gene Polonyalının o akşam keyfi yoktu, canı konuşmak istemiyordu. Ben de ,lâtifeler yaparak onu rahatsız etmek istemedim. Yabuz, lâf olsun diye, havadan bahsettim: Galiba yarın hava güzel olacak, dedim. Boiisz, arkamdan geliyordu. Bir şeyler gevcledi, fakat anlayamadım. Bir an. lehçe konuştuğunu sezer gibi oldum. Soura bana hayırlı ge ona ancak çiçek verebilirdim. Gene kızın, başka bir hediye beklemiyeceğini zannetmiyordum; hâdiseler çok çabuk gelişmişti. Ertesi gün, biz erkekler, sabahleyin salonda buluştuk. Havada az çok bir resmiyet vardı. Doktorla ben siyahlar giymiştik. Şövalyenin arkasında redingot vardı. Onu hep keten esvabla ve deri yelekle görmeğe alısık olduğumuz için, üstelik modast çok geçmiş bir şey olan bu redingot, Şövalyeyi bambaska bir adam yapıyordu. Aynca, saçlannı da yeni kestirmişti. Berber, biraz da gayretkeşlik edip derin makas vurduğu için, karşımızda, isühale geçirrruş bir şövalye görüyorduk. Yüzüne baktığım zaman, onu bir gece içinde yirmi kilo kaybetmis, on sene ihtiyarlamış gördüm. Belediye başkaru François Borsos da gelmişti. Küçük, tuzlu kurabiyeleri arka arkaya atırtınrken aşağı yukan, huiı hızlı inıp sıkan gırt lak kemiği hâlâ gözümün önünde. Bayanlar, bitişik odada hazırlanmakta idiler. Çok heyecanlı olan Şövalyenin karısmm, oda hizmetçisine verdiği emirler, zaman zaman, açık pencerelerden işıtiyordum. Boiisz henüz meydanda yoktu. Saat takriben dokuz buçuktu. Işıklan sütunlar arasında oynaşan mayıs güneşinden istifade etmek için taraçaya çıkıp oturduk. Belediye başkaru, Buda Peştedeki ziraat sergisini anlatıyor, kasabanın sergiye göndereceği hayvanlardan bahsediyordu. Dinliyenler, iki yasındaki boğanın sergide ana endam etmesile dünyamn çehresi değişeceğine ve baskentin altüst olacağına, adamcağızm ne kadar kanaat getirmiş olduğunu bemen anlarlardı. Tam o sırada hiç beklenmedik bir şey oldu. Bahçe kapısının önünde iki jandarma gözüktü. Bu jandarmalan daha önce görmüştüm, yüzlerini tanıyordum. Bir tanesi esmer, zayıf bir adamdı; öteki daha kısa boylu, daha geniş yapıu, kırmm yüzlü idi. Kendilerini tanırblar, Şövalyenin karşısında durdular, askerce selâm verdiler. Karabinalannı ellerinde tutuyorlardı. Ikisinden en yaşlısı, raporunu okudu: Mühendis bey. bu sabah saat dört sularında, bır adamın, yüze yüze, Tuna ayağmdan geçmekte olduğunu gördük. Gerı ddnmek için seslendik, emri üç defa tekrarladık, ama nafıle. Sonra ben, bir el tüfek attım, tabiî, korkutmak için. Fakat adam durmadı, sahile atladı, söğüdler arasmda gözden kayboldu. Adamı ikimiz de tanıdık. Bolisz'di. Jandarmalann, burada hazırlanmakta olan şeyden, besbelli, zerre kadar malumatlan yoktu. Raporlanndan, bu belli oluyordu. Demek ki Polonyalı, ikinci defa olarak kaçmıştı. Gözlerimiz Şövalyeye çevrildi. Adam, o anda, büyük bir basiret gösterdi. Gözlerini bir lâhza yere indirdi, sonra başını kaldırdı. Sesi sakindi: Kaçarsa kaçsm, bu iş artık bizi ilgilendirmez, dedi, olan olmus. Teşekkür ederim. Jandarmalar selâm verip çekildiler. Belediye başkaru, elinde tutrugu bir korabiyeyi tabağa bıraktı, peşlerinden yürüdü. Jandarmalan kapuıın önünde durdurduğunu, elleri ceblerinde, onlarla çekiştiğini gördüm. Taraçada kalanlann yüzlerini, hiç bir şey söylemeden tetkik ettim. Şövalye, kaşlarıru çatmış, elbisesinın yakasında gözüne ilişen bir küçük lekeyi tırnaklıyor, sanki zih ni tamamile bununla meşgul bulunuyordu. Dokior benim yüzüme şöyle bir baktı, manalı manalı yüzünü bunışturdu. İhtiyar papaza gelince o, başını iğmiş, aciz ifade eden bir hareketle, ellerini yukan kaldırmıştı. Böylece, elleri havada, taraçada bir aşağı bir yukan hızlı hızlı dolaşmağa başladı. Kollan üzerinde hafif ve gözle görülmiyen bir cisim taşıyormuş gibiydi. O dakikada, adam cağızın hali, gerçekten gülünçtü. Şövalyenin kansı, açık pencereden, jandarmalann raporunu tamamile dinlemişti. Taraçaya çıktı. Henüz sırtmda rob döşambr vardı. Normal zamanda, yanımıza bu kıyafetle çıkmazdı. Büyük bir heyecanla: Bu mesele doğru mu? diye sordu. Hiç kimse sualine cevab vermeyince, kadın, başını arkaya devirerek gülmeğe başladı. Bu umulmadık, kısacüc gülüşte öyle manalar vardı ki! Güldü, bitişik odaya geçti. Şövalye, aklına ansızın bir şey gelmiş gibi, limonluklara doğru yürüdü. Doktorla ben, peşinden gittik. Bolisz'in odasına doğru yürüyordu. Redingotun etekleri savrula savrula, hızh adımlarla üerliyordu. Onun, başı açık, arkasında redingoüa, ah'rların ve gübre yığınlannm ar^'nIin bu şekilde geçmesi, paıib bir manzara teşkil ediyordu. | B. FELEK Garson Asafm ölümü hâlâ aydınlanmadı Ankara, 22 (Telefonla) Geçen hafta sabaha karşı Sıhhiyede bir otomobil içinde bar artıstı Sabahat Çiftgezeri evine götürmekte olan garson Asaf Gürbüzün polis memuru Muzafferın tabancasmdan çıkan kurşunla öldüğünü bildirmiştim. Bu hâdise henüz aydınlanmış değildir. Savcılıkça, Asafın bir cinayete kurban gitmesi ihtimalleri üzerinde duruimaktadır. Buşünlerde vak'a mahallinde temsılî bir keşif yapılacaktır. Ankara. 22 (Telefonla) Ankarada kurulmasma karar veriiîn büyük esnaf hastanesi için Esnaf D « nekleri Birliğıne, Kızı'ay tarafıa* dan 150.000 lıra, Merkez BankaJ» tarafından da 50 000 lira teberru(Arkasx var; da bulunulmuştur. Esnaf hastanesi için bağışlar
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear