28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CLMHURIYET 30 Temmuz 1952 LLçiFTLİGl Yazan. }o J ÜNCÜ M t v i ıı ı A » ı ı HEM NALINA M1HINA Tercüme: George Otwel Halide E ıb Domuzlar iş yapmıyorlar, ya Üsküdar ve pılatılara nezaret ediyorlardı Beykoz Orta Okulları Şehrinvzde bulunan Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Reşad Erden beraberinde İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muhiddin Akdik olduğu halde bugün Üsküdar ve Beykoz ortaokullarım maha.lerinde tetkik edecektir. Beykoz ortaokulu binast tedrisat yapılamıyacak kadar kö Üidür. Bakanlık yeni bir okul bi nası injası için bu seneye mahsus olmak üzere 50.000 lira vermiştir İler.de yeni ödenek verilmek üzere yer tedarik edilip hemen injaata başlanacaktır. Ayrıca, Damokrat Parti Beykoz Başkanı Mehmed Kaptanın başkanlığında kuru'.an bir cemiyet de o ci vardaki fabrika ve müesseselerden bu binanın inşasına sarfedilmek ürere yardım tophyacaktır. Boğazın Anadoiu sahili halkı ise, Üsküdarla Beykozdan başka yerde ortaokul olmadığı cihetle, çocukla rını bu iki uzak yere göndermek müşkülatından jıkâyette bulunmak ta, münasib bir yerde bir ortaoku istemektedirler. Alman Ticaret Llseslnde bulunan Kız Ticaret Okulu da Fındıkhdak Edebiyat Fakültesi binasına nakle< decektir. Edebiyat Fakültesi Vezne cilerdeki yeni binaya tajmacaktır. Hac seferleri ve Suudî Arabistanda çıkan veba Dr. Razi Maner Rüyam'ın rüyası gerçekleşti üyam kotrası, nıun ve heyecanlı bir seyahatter. sonra, Atlas Okyanusuru ve Akdeniri gecerek İstanbula ge'.di. Boyleee Rüyaru'ın rüyası gerçekleşti. Korranın sahibi Yüksek Denizcillk Okulunun eski talebesinden armatbr Hâsim Mardin ile sağlam sinirli arkadaşlarını tebrik ederim. Gerçi Okyanusları küçiik bir jelkenli ile tek başına geçenler olduğu düşünülürse, büyükçe ve motörlü bir kotra ile Atlas Okyanusunu geçmenin pek harikulâde bir iş sayılmıyacağı düşünülebilir. Fakat Rüyam kotrtsının, sanlı bayra|ıni!Ti NewYork ile İsUabnl «rasmda dalgalandırarak başardığı bu sefer, sporcu Türk gendiğinin tehlikeden yılmamak. pek de şakaya gelmedi^i malum bulunan korkunc denizler'e savaşmak fırtınaîara. dalçalara göp s germek, hülâsa tabiatle mücadele etmek « 1 1 1 1 iiade ettiği için 1111 mühimdir. Amerikaya hareket etmeden önce arkadaşımız Vedad Abudun hir telgTafta Rüyam'ın 7 ku\Tetinde sert hir hava ve denizle mücadele ederek bazı hasarlara uğradığım bildiren telgTafmı okumu'tum. Uçağımız Irlandanın Şamon hava meyrlanınrlan NewYork'a müteveccihen Atlas Okyanusuna açıldığı zaman. d?niz heyaz köpüklerle örtülü idi ve iri dalgalar Irlanda kıyılarını beyar hir etek gibi çeviriyordu. Uçarken aklıma Rüyam kotrası geldi? Acaba onun rotası üzerinde de bo;le sert deniz'er var mı? diye düşündüm. Ertesi sabah NewYork hava nvyrlanına indijim zaman orada Hzi karşıln an vatsndsşlardnn R1'' am'ın Sİddetli bir f'ttına yedikten sonra, yoluna devam etmekte olduğunu ö^rendim. On gün ksdar sonra San Fransisko'nun Pasitik Okvanusnna bakan cephesindeVi r.olden Gate = AHın Geçid» adlı meşhur köprüsü civartnda, sahi'rlen uzakta oir sırtın üstüfHe bi^im takalar büyüklüçünde bir sanrlal gördüm. İki dıivar arasında muhafaza edilen hu hüyük flikamn ne olduğunu sordum. Senelerce evvel San Fransisko'da açılan bir sergiye iştirak etmek istiyen birkaç Norveçli delikanh bu küçük tekne ile Norveçten kalkıp San Fransisko'ya kadar gelmlşlerdir. Atlas vt Pasifik Okyanuslaruıı seçen bu tekne, tam dört sene denizlerde çalkalana çalkalana, bataçıka Norveçten buraya gelmiştir. Bu başarısına mük&faten de, urun yıllardanberi muhafaza edilmektedir. Bu Norveç teknesinin macerasmı öğrendikten sonra, kafilemizdeki NATO gaıetecileri ile Wıe refakat eden Amerikalılara. blr Türk kotrasının da Atlas Okyanusunda, İstanhula müteveccihen seyretmekte olduğunu «oyledim. Bu ve«ileden istifade ederek Rüyam kotrasının Amerikadan hareket ettiği sıralarda gene bu sütunlarda yazdıgım bir yazıda verdiğim malumatı, eski Türk korsanlannın İngiltere ve Irlanda kıyılanm senelerce abluka ettiklerini, İzlanda adasınn. hartâ Knnada kıyılarındakl Ternov adasına kadar gittiklerini anlattun. Aramizda İzlandalı bir ga»eteci olmadığı için bizim NATO meslekdaşlannın Türk drnizciliğinin sarvet devrindekl bu gibi jerefli maceralanndan habcrleri yoktu. Biı hayli şastılar. Noneçli ve Danimarkalı gazetecilerdünya denizcilik tarihine Deniz Krallan diye geçen kendi meşhur denizci atalan Vikinglere benziyen Türk korsanlannın maceralannı zevkle dinlediler ve verdiğim malumat üzerine tnemnunluklarını izhar ettiler. Rüyam kotrasının başan ile açtığl çığırda. Türk deniz sporcul?r'nın devam etmelerini temenni edernn. Biraz sonra köpüren, kaytnaklı süte bir çok hayvanlar alâka Ue (öx diktiler. Hayvanlar llk dakikalarda talihlerinin bu hayırlı tezahürüne adeta inanamaı oldular. İlk işleri, çiftliğin etrafını hep birden dörtnala dolanarak içinde bir insan kalıp kalmadığını tahkik etmek oldu; on. can sonra Jones'in menfur devrinın iılerini bütün binalardan kazımak istediler. Ahırların nihayetindeki takımlar deposunun kapısı kırıldı, gemleri, burun halkalannı, köpek zincirlerini, Mister Jones'in kuzuiarı ve domuzlan hadım etmek Sçin kullandığı zalim bıçaklan kuyuya fırlatıp attılar. Dizgtnleri, yuiarlan, at gözlüklerini, yem torrjalannı, açık avluda yanan atejinin içine attılar. Kamçılarda aynı akıbete uğradı. Bütün hayvanlar, kamçılaraı alevler içindt yandığını seyrederken sevinçten sıçramağa başladılar. Snovvball, pazarlarda satıhğa çıkarüacak yelelerini ve kuy ruklanru süsleyen kordelâlan da ateşe verdi. Dedi ki: «Kordelâ da, bir insanm esvablan gibi bir jeydir. Bütün hayvanlar çıp'.ak gezmelidir.» Bunu işiten Boxer yaz günlerl ku lakianm sinekletden sakınmak için başına geçirilen hasır şapkayı da getirdi, ötekilerle beraber atese veriçtimaa çagırdı. Snowball dedi kl: «Saat altı buçuk, önümüzde uzun bir gün var. Bugün ot kesmeğe zun bir gün a g başlıyacağız, fakat ondan evvel mü xakeresi lâzım gelen bir ı» var.» Domuz'.ar, hemen üç aydanberi Mister Jones'm çocuklarının çöplüğe attıklan alfabeden okumak ve yazmak öğrendiklerini açıkladılar. Napoleon, siyah ve beyaz boya kutulan getlrtti ve ana yola açılan bes.koldemirll büyük kapıya dogru hayvanlan götürdü. Aralarında en iyi yarı yazan Snowball pençesine bir fırça aldı, kapının üstündekt tBeyllk çiftlik» yaıısmın üstünü boya ile kapadı ve yerine tHayvan çiftliği» adını boyadı. Artık çiftlik bundan böyle bu ismi tajıyacakU. Bundan sonra binalara döndüler. Snowball ile Napoleon bir merdiven getirttiler, büyük am bann duvannın nihayetine dayattılar. Son üç aylık tetkikten sonra domuzlann Hayvanism esaslarını yedi emr« irca ettiklerini anlattılar. Bu yedi emir fimdi duvara yazılacak ve bundan sonra bunlar bütün hayvaniar için değişmeı ve ebedi bir kanun halini alacaktı. Bir domuzun merdiven üstünde muvazenesini muhafaza güç olduğu için Snovvball merdivene hayli müşkü01. lâtla tjrmandı ve bir kaç basamak Az zamanda Mister Jones'i hatıraşağısında Squealer ona boya kulatabilecek her şeyi hayvanlar tatusunu uzattı. Ve yedi emir, riftli ha etmişlerdi. Napoleon hayvanlan kara duvara beyaz boya ile otuz erzak deposuna götürerek her bimetre öteden okunabilecek kadar rine iki övünlük yem ve köpekbüyük harflerle boyandı. Bunlar lere ikişer bisküvi ikram etti. Onjöyle yazıldı: dan sonra «İngiltere hayvanlan» 1 İki ayakla yürüyen herkes marşını başmdan sonuna kadar tam düşmandır. yedi defa tekrar ettikten sonra 2 Dört ayakîa yürüyen ve kayer'.erine çekildiler ve hıç bir zanadları olan herkes dosttur. man duymadıklan bir huzur için. 3 Hiç bir hayvan esvab giyde uykuya daldılar. miyecektir. Fakat gün doğar dogmaz, her %&• 4 Hiç bir hayvan yatakta yatrr.anki gibi uyanınca birdenbire mıyacaktır. büyük zaferi hatırhyarak çayıra 5 Hiç bir hayvan alkol içmikoşuştular. Çayırm biraz ötesinde yecektir. çiftliğin hemen her tarafına bakan 6 Hiç bir hayvan diğer bir hay bir tepecik vardı. Hayvanlar der hal o tepeye koşarak sabahın ber. vanı öldürmiyecektir. 7 Bütün hayvanlar müsavidir. rak ışığında etrafı seyretüler. EGayet dürüst bir yazı ile yazılvet, o yer onlann idi. Gözlerinin alabildıği her şey kendilerinin idi! mışü. Dost kelimesindeki yanlıj ile Bu fikirle gaşyolarak hoplaya hop S harfinin baş asağı gelmesi müslaya etrafı dolandılar, dolandılar, tesna hij bir irnlâ yaniışı yoktu. Bütün hayvanlar baj salhyarak tasheyecandan havaya sıçradılar du'.ar. Çiğler üstünde yuvarlanıyor, vib ettiler, ve, içlerinden en zekileri yazın tatlı çimenlerini koparıp a derhal ezberlemeğe başladılar. < Snovvball boya fırçasıru çayıra ğızlannı dolduruyor, kara toprak lan ayaklarile eşerek havaya ur brlatarak, tŞimdi yoldaşlar, mahsulü Jolatıyor. tatlı kokularmı kokhıyor lardı. Ondan sonra bütün çiftliği nes'in adamlarından daha çabuk teftiş ettiler, sürülmüs. tarlalan, ça toplamak bizim için bir namus meyırlan, yeşülikleri, dereleri, dikenli selesi olduğunu hepimir kabul eçahlıklan hayranlıktan dilleri tu delim» diye haykırdı. Fakat tam o anda bir zamantulmuş bir ha'.de seyrettiler. Sanki bunları ömürlerinde ilk defa gö danberi rahatsızlık alâmeti gösterüyorlar ve bir türlü kendilerinin ren üç inek yüksek avaz iıe böğürmeğe başladı. Yirmi dört saatolduğuna inanamıyorlardı. tenberi sütleri sağıîmamış, memeNihayet çiftliğin binalarına dö leri patlıyacak hale gelmişti. Donerek, ç:ftlik sahibinin evinin ka muzlar biraz düşündükten sonra, pısında sükut içinde durdular. O süt kovalannı getirttiler, bu işe rası da artık kendilerinin idi, fakat en müsaid olan pençeleri ile sütü içeriye girmekten çekiniyorlardı. hayli muvaffakıyetle sağdılar. BiHer nasılsa, bir dakika sonra raz sonra köpüren, kaymaklı beş Snowball ile Napoleon kapıyı o kova süte bir çok hayvanlar hayii muzlan ile iterek açtıktan sonra alâka ile göz diktiler. İçlerinden bihayvanlar tek sıra halinde etrafı ri: rahatsız etmekten korkar gibi a«Bu süt ne olacak?s diye sorunyaklarının ucuna basarak girdiler. ca tavuklardan biri: Odadan odaya ayaklannın ucuna «Jones bazan bizim yem ezmebasarak geçiyor, seslerini fısıltı ha sine süt karıştırırdi') dedi. linden çıkarmaktan çekiniyor, bu Napoleon derhal süt kovalarının inanılmaz ihtişama, yataklara, kuş önünü keserek, tüyü şiltelere, aynalara, divana, «Sütü siz bırakın yoldaşlar!» Brüksel halısma, Kraiiçe Victoria'diye haykırdı. «O .ş hallediiir. Mah nın taş basması portresine huşula sulü kaldırmak daha mühimdir. bakıyorlardı. Tam merdivenlerden Snowball yoldaş sıze yol göstereinerken Mollie'nin ortadan kaybolcektir. Ben bir kaç dakikaya kaduğunun farkına vardılar. Geriye dar geürim. Haydi ileri yoldaşlar! dönünce, onu yatak odalarının en Otlar sizi bekliyor.» iylsinde buldular. Madam Jones'in Hayvanlar sürü halinde, ot kestuvalet masasından mavi bir kordelâ almış, omzuna koymuş, ayna mek, mahsul tcplamak için gittida aksinl, aptal aptal seyredi ler. Akşam döndükierı vakit sütün yordu. Ona sert bir çıkışmadan son ortadan kaybolmuş olduğuna dik* ra dışarı çıktılar. Mutfakta asılı kat ettiler. Otları toplayıp getırmek için ne duran dornuz sucuklannı gommek için aîdılar. Boxer de kilerdeki bira emek çektiler ve ne ter döktüler. fıçısını bir çifte atarak patiattı, Fakat bu zahmetierinin mükâfatını ve bunlarm har:cinde evde hiç bir da gördüler, çünkü hasad ümid'.eşeye dokunulrr.armştı. Hemen ora rini aşan bir cereceyi bulrr.uştu. Bazan iş zor geliyordu. A etler da, bu çiftlik sahibi evinin bir mü ze olması için heosinin iştirak et insanlar için yapılmıştı. İki ayak tiği bir karara virılmıştı. Hepsi, üstü kullamlan hiç bir âleti hayh'c bir hayvan'n. hic bir zaman o van kullanamıyordu. Fakat domuzrada yaşamarnası fıkrinde birleşmiş ların zekâsı her nevi müşkülâtm önünü alabiliyordu. Atiara gelince lerrii. cnlar tarlayı karış karış bıliyor, JoK?hvaltılarım ettıkten sonra ' nes'ın adam arından daha iyi ot Snowball ile Nspo'.eon hayvanları kesmeyi ve tırpanlamayı anhyoılar dı. Domuz'.ar hiç bir işe el sürmüyorlar, fakat daerlerine nezaret ve jşi idare ediyorlardı. Onların malumatiarının olgunluğu başa geçmelerini tabiî gösteriyordu. Boxer ile Clover kendilerini ot kesme makinesine koşuyorîar, aıtık gem ile dizgine tabii clarak ihtiyac kalmıyordu, ve onlar tarlayı baştanbaşa çiğneyıp geçerken, arkalarmdan bir domuz ihtıyaca göre «ileriye yoldaş», «geriye yoldaşD diye talimat verıyaröu. En mütevazıme kadar her hayvan otlan top'amak işini üstüne almıştı. Ördekler bıle ileri Bir insan küçük şehülerde pek gerı koşarak güneşin altında gafazla şey göremez, fakat o kadar gal?ri e minimini ot parçalan taşıçok dedikodu duyar ki bu mahru yorlar dı. miyetini fazlasile telâfi eder. (Arkası var) gemilerde. hidro siyanik asît, küBlrleşmi} Milletlerin btr kolu o| • • • ^ M ^ ı Yazan » • • • « • « • • • •* • ' kürt. dioksit karbon.. gibi fare öllan Dünya Sağlık teşkilaü veba dürücü gazler kullanılır, veyahud vakalarının Saglık Bakanlığına telsıçan zehırlerinden istifade edilir grafla bildirmesini müteakıb Baıı ki; başlıcaları baryum karbcmat, kanlık, icab eden tedbirleri zamaSnjlhk İş'.erl Genel Müd ır Muavınl fosfor, arsenik, astriknin ve talyumnında almış bulunuyor. dur. En ucuz ve tesirlisi baryum Acaba veba hastalığı binlerce va sana sirayet eder. Bu suretle veba Fakat en mühim ve en müessir karbonattır. Bu »ehirler, çiy veya tandajımızı hao «eyahatlerinden basilinin insanlarda giriş kapısı cild veba mücadelesini farelere karşı kızarmış et, balık, peynir, elma, menedecek kadar mühim midir? ve teneffüs yollandır. Hastalık ya olan mücadele teşkil eder. Yalnız, hububat unîarı... gibi farelerin çok Bundan 56 yıl evvel Suriyede zu doğrudan doğruya vebalı insan ve fareler akla hayret vsrecek derece sevdiŞi maddeler içine konularak hur eden veba dolayısile Urfa ci ya hayvanın ifrazat ve ifrazaü ile de süratle çoğa'.dığından. bu mü farelere yedirilmeğe çalışılır. Favanndaki hudud köylerimizde kü temasla veya bilvasıta yani pireler cadele işi çok dikkatli ve devamh relerin yiyeceklerine, insanlara ve çük bir tehdid yapan; gecen sene vasıtasile insana geçmektedir. olarak yapılmak, aynı zamanda bu ehli hayvanlara zarart olmıyan, fade İrana karsı bazı beynelmilel sıh Veba geçirenlerde, ikinci bir has usuller beraberce veya peşpeşe kat fareler için zararh mikroblar ht tedbirler almamıza sebeb olan tahktan koruyan ve ikinci bir ve kullanılmak icab eder. Aksi halde da karıştınlabilir. hastalık hakkında toparladığımız ba intanmın hafif geçmesine sebeb emekler boşa gitmekten kurtulaAyrıca pirelerle de mücadele yabazı malumatı, bu sefere hazırlanan olan bir muafiyet teşekkül eder. raaz. pılır. vatandaşlarımızın nazarlanna arzeVebadan korunmada mühim esas Önce evler fare giremiyecek tarz Vebalı yerlerde calışscaklar için diyorum. lar «unlardır: Veba vakalan ihbar da inşa edıîmelidir. Kiler pencereBeşiği Asya olan veba, oldukça edilir, vebanın menşei tayin edilir. leri madenî tel ksfeslerle kapatıl pirenin eirem'yeceği hususî elbiseeski zamanlardanberi malumdur, Hasta bir hastanede tecrid edilir. malı; kiler. ahır, dükkân gibi yer lere, zatürrieh vebaya karşı da yüBu husustaki en eski bilgiye, Kita Hastanın bulunduğu yer, lçindeki lerin zemini çimentodan yapılmalı; | zü maske ile korumaya ihtiyac varbı Mukaddesin Filistinlilerin veba eşya, bilhassa hastanın marazi mah farelerin gireceei bütün delik'er dır. Vebaya karşı ilk Uluslararssı smdan bahseden kısmında rastlanır. sullerile temas eden eşya dezenfek kapatılmahdır. Süprüntüleri madeOrada bu hastalığa yakalananlarda te edilir. Hasta ile yakmdan teması ni ve kapalı kaplarda toplamalıdır. meclis 1538 de İstanbulda toplanmış görülen urlardan ve farelerin son olanlar tecrid, bunlara ve o civar Kısaca. her vasıtaya basvurarak fa ve Ktiçük Asya. Suriye ve Mısırdsderece çoğalmasından bahsedilir. daki insanlara veba asısı tatbik e reyi yiyeceksiz bırakmağa çalışma ki saleınlara karşı 40 gün karantina lıdır. esası kabul edilmiştir. Vebanm Avrupada görülmesi, dilir. Milâddan sonra VI. asırda Bizans Aşılananlarda ölüm nisbeti, aşıFarelerle aktif mücadelede kedi192S tarihli Beynelmi'el S'hhî İmparatoru Justinien devrine rast lanmamışlara nazaran daha azdır. lerden, kapanlardan istifade edilir. Mukave>ye ve 1952 yeni Beynellar (Sene 542). Bu yüzden tarihte Aşı 6 şar gün arada ile 0.5, 1.5, 2 Fakat kurnaz fareleri her zaman milel SBâhk Nizamnamesine göre; «Justinien vebası» adını almıştır. cc. olmak üzere 3 defada yapılır. kapanla aldatmağa imkân yoktur. her rıükumet, imza sahibi diğer dev Şarktan gelen ve membaının Mısır Muafiyet, aşıdan 1012 gün sonra Bu sebeb'.e daha baçka vasıtalara letlere kendi srazisinde çıkan veba Libya Savunma Bakanı da başvurulur. Meselâ binalarda, hr.kkmda malumat verir. olduğu tahmin edilen bu salgın teessüs eder ve 35 ay sürer. Darüşşafakayı ziyaret etti birbiri arkasından yayıldığı Bîzans, İtalya, Fransa ve Almanyada tahSehrlmlzdt bulunan Llbya Savunm Bakanı Ali Esad £1 Cerbt dün saat 1 ribat yaptı. Bu, tarihte görülen ilk d». 32 yıl evvel, 1920 »eneslnde merun büyük veba salgınıdır. Fakat sonra olduğu Darujşafaka Liıtslnı tiyaret et bu salgın söndü ve garb sekiz asır mljtlr. Mısafir Bakan (Cemlyeti Tedrlslyel bu büyük felâketten uzak kaldı. tslâmiye) başkanı ManLsa mUletvekll XIV üncü asrın ortalarında veba Kâzım Taşkent, cemiyet azaları Ekael&ns yeniden korkunc bir dünya salgını Ail Esad El Cerbinin sınıf arkadaşlan halini aldı. Gene Asyadan gelerek, ve öğrencller kar$ılamı;lardır. 1346 dan 1353 e kadar garbı tahrib MlsafİT Bakan berabeıindekllerle bir llkte Llsenin her köşeslnl dolaşmi) vı eden bu hastalığa o zamanlar «Kamüteaddld yerlerde durarak gencliğln ra veba», «Kara ölüm» gibi isimler ve öğrenciliğine ald geçmlş hâtıralan verilmiştir. Bu müthiş salgının nakletmlçtir. miktan 25.000.000 Kendlsine ziyaret tıruındakl duygu kurbanlarının lsrını »orBn gazetecllere AH Esad El dan fazla tahmin edilir ki, o zaCerbl sunlarl söylemiştlr: manki Avrupa nüfusunun dörtte « Hayatımın en mesud gününü ya biridir. İşte bu devirden itibaren Siyorum. Gencllğlml, tnekteb hayatımı veba, XVIII. asra kadar 40< sene tekrar yaşadım • MLsafır Bakan u a t 11 de öğrenclle. hemen hemen fasılasız suret.e Avrln, öğretmenlerln ve dlğer hazır bu. rupada şiddetle hüküm sürdü. Zalunanların sevgi tezahıırlerl arasında man laman şiddetlenen bu salrtın Darüşşsfaka liseslnden aynlmıstır. 1450 de Pariste iki ayda 40.00D. 1G65 İtalya Büyük Elçisi geldi te Londrada 70.000, 1720 de Marsil 1B ttalyanın Ankara Büyük Elçisi Ekse. yada 86.000 kişinin ölümüne sebeb lâns Pietromarkl dün uçakla Romadan oldu. Veba XVIII inci ikinc. yanSabah erkenden (RÜVBITO a bir kaptanımı* çamaşırlardan haydi' mızda yukanda blr işık g sehrimlze gelmistir. sında gerilemeğe başladı; fakat berber geldi. Humrani onu Tanca haydi vazrçeçer! j tü. Buyük bir vapurun direğinin 1770 te Moskovada, 1799 da Suri nın en usta berberi diye takdim et• Özel bav« seferleri yapılacp.'t Saat 18 e doğru bizim şeytan ; ışığı.. vapurun gövdesl sisten göBaıı Türk tactrlerinin kurdukları yede, 1812 de İstanbulda, 1832 den ti. 14 kişinin saçım kesecek! (13 Humr?ni camaşırlsrla gözül.tü. Oğ zükmüyordu. Fakat vepurlarda »a"Gökturk I^imtted Ortaklan öztl haVâ" 1844 e kadar Mı?ırda tabribat yap buçuk dememiz lâzım; çünkü ara lunu da bir taraftan haşlıyordu. dar olacak ki gayet rahatça seyaseferleri yapmak üzcre Londradan tıç tı. İstanbulda biri 1803, diğeri 1812 mızda bir kişirin bendenizinkiler Heyecanlı bir veda sahnesi oldu. hat ediyorlardı. tayyare almışlardır. Bu tayyarelerden de olmak üzere vukua gelen iki ki^rnen mefkud). | Hsşim onu Tanca acentası tayin Geceyansı deniz övle »zdi ki pülklsi dbrder klşihk tek motorlu blr ta. nesi sekizer klşillk çift motörlüdür. veba sal^ını 150 bin insanın ölüBerber iş bafina çöktü.. Gemici j etti. O da yolcu'.uğumuzun iyi şart vertede tutunabilmak mesele idi. Londradan hareket eden bu tayyareler'.n müne sebeb oldu. lerden bir aylık, 40 günlük saç lar altında bitmrsi için dua etti ve 2 de nöbeti devra'an Miço ile Sabugun şehrimize gelmesi beklenmekte. 1845 ten sonra, bir miiddet büyük kesmiyenler dolu! New York'ta her «Bilmezsiniz! Ne kadar memnu lâhaddin aynı tatsız ve azgm hava d1r. Tayyarelerde B. B. C. muhablri İle dolar num, dedi. Bir Turk yatına ve müs ile uğraşarak sabahı ettiler. memlekeümlzde konferanslar vermek bir sslsın eörülmemekle beraber, bere gitmişler, birer buçuk üzere gelen blr İngiliz heyetl bulun veba, Şimalî Afrikada Sirenaik'de. verince yemin etmişler... Bir daha lüman Türklere birinci defa hizSabah Haşim söyleniyordu: msktadır. Atlantikte bile böyle pis hava met ediyorum. Allah bu güzel tekArabistanda, Hicazla Yemen arasın Amerikada saç kesmek yok! ile karşılaşmadık! Aralarında gemi ile Azor adala neyi ve sizleri korusun.» Polis emeklileri Yunanistana bir daki dajjLk sahada, İran Kürdistanmda ocaklar halinde devam etmiş rına uğrayanlpr var.. Onlar da akıl Akdenize girmekle artık her *eFakat Tancadsn çıkış pek kolay gezinti tertib ettiler tir. A^rahanda Kıreız steplerinde, öğretmisler. Azor'larda berberler olmadı! İki zincirimiz birbirine do yin şeker renk olacağını, hele salPolls emeklileri cemlyetl Piraye bir Himalâvanın cenub sathı maillprin vapura kadar geliyorlar... Saç kes laştı ve gemicilerimizi bir hayli lanma faslının sona ereceğini zanterezzuh seferi terttb etmij ve bu ge. netmiştik. Çok yanılmışız. zintl İçin Denizcillk Bankasının «Ulu. de, Moğoiiptanda vebanın arkası mek icin acık eksiltme bile yapıyor uğraştırdı. *** lar. Fakat biz adalara uğramayınca kesilmemiştir. dağ» vapunmu kiralamı;tır. İnsanın bir kere görse de kolay «Uludağ*. 12 agustosta llmanımızdan saçlar kıyasıya uzamış .. Tanca'dan aynlah iki gün oldu. Nihavet 1894 te mensei Yunan kolay unutamıyacağı Tancsnm men hareket edecektir. Zlyaretçller Yuna. Berberi akşam kotradan çıkarken direğini dönerken saat de 19 u bul Hep aynı zaviyeden esen kuvvçtli nictanda iki gün kaldıktan sonra U olan bir salçın bütün dünyaya yabir gün doğrusu rüzeân ile sallanıp yılmıştır. Bu sa'gm 1896 dan 1925 e gördvim, çökmüs gibi göründü ba muştu. tanbula döneceklerdlr. kadar yalnız Hindistanda 11.000.000 na! Gece herhalde iyi uyumvıstur. Atlantiğe rahmet okutan bir deniz duruyoruz. Yelkenler arada açılıYugoslavyaya gidecek gazeteciler yor. fakat yaprakhyor, karamalıyor Hakkı Tank TJs'un bir talebesi kişinin ölümüne sebpb olmuştur. Gittikçe büyüyen dalgalar bizi ve dayanıyoruı motöre! Ama 45 heyeti Tancadan bahsederken dünyanm 1937 de HindisUnda 33.000, MaYugoslavya GazetecHer Federasyonu dagaskarda 900, Felemenk Hindista her tarafından gelen insanlarla do karşılıyordu. Yelkeni açmağa ım milden fazla gidemiyoruz kân yok! Rüzgâr tam baştan esiyor. tarafından davet edîlen 7 kişillk Turk lu bir şehir .demiştim. Bu arada Gene deniz tutmalar beşladı. Tagazetecller he.vetl 4 ağu«tis pazartesl nmda 3800 kişi vebadan ölmüştür. Gene sallanıyoruz. Denix pek var biî evvelâ telsizcimiz vurdu başmı! Veba bir fare hastahğı olup insa Türk de bulunmaz mı? akşsmı trenle jehrlmîzden hareket ededenemezdi. Ama öyle aksi bir zavicektir. Turk gazeteciler heyeti şu şahıs. na fareden geçer. İnsan vebnsının İkinci eünümüzde Cumhuriyet yeden geliyor ki bizi adamakılh Tabii gene telsiz servisi durdu. lardan teşekkıil etmektedir: iki şekli vardır; bübonlu veba ve Vatan ekipi yalnızca şehri dolaşı sallıyor... Gayet yavaş gidiyoruz. Tanca'dan itibaren yaptığımız 3 gün Frcumend Ekrem Talu (Son Pa>îta>. akciğer vebası. yorduk. Kasbah'tan çıkmış, Avrupa 34 mil ancak var. Yemekten son lük yolculuk, bilânçomuzun (tatsız Mekki Said Esen (Cumhunyet), Vâlâ saaHer) hanesine kaydedilecektir. Bübonlu veba (hıyarcık vebası): mahallesine doğru uzsnmıştık. Vit ra yatayım dedim. Bir gece evvel Nureddln fAk?aml. Mümtaz îaik Fenik Sabahlan güneşleniyoruz, yazı (Zafer), Ahmed Şükrü Esmer (Ulusı Kulukça müddeti (mikrobun vücu rininde çok güzel esya bulunan bir bir hayli gecikmiştim. Uykum var yazmak imkânsız.. Birbirinin eşi Hikmet Salm (Yeni Istanbul» ve Muhlb j de girmesile hastalık Srazının orta mağaza gördüm. Bir mayoyu sorama gözümü kapamak imkânsız... Dranas (Hizmetl. ya çıkması arasında gecen zaman) msk üzere daldım. Tunc Yalman Yatakta tutunamıyacak kadar sal manasız, hikâyesiz saatler. Vakit Türk gazetecllerlne Yugoslav bfi."!in geçmiyor... Sallan... Sallan! ataşesi refakat edecek ve teyahat 23 13 gün, daha az olarak da 5 gün bana kspıdan seslendi: «Ben yan lanıyoruz... Halbuki alışığız da! İki Halbuki Atlantik faslı bitince nefün »urecektlr. Yugclavyamn her ye. dür. Hastalık: titreme, başağnsı, daki dükkândayım.. şimdi pelirim » saate yakın dönüp, yuvarlamp dur rlnl gezecek olan Türk gazetecileri. hararetin 3940 a yükselmesi gibi Dükkâncı tehalükle atıldı: «A duktan sonra ayağıma bir pantalon ler tahayyül etmiştik. Barselonj, arkadan (Cannes), (Nice) ve (Juan Yugoslavyanın mühim şahsiyetlerl İle umumî ârazla birden başlar. Baş man siz Türk müsünüz?» çektim ve yukan çıkayım dedim... de temas edeceklerdlr. İstanVıullu bir Musevî!.. 1937 de Korkunc denebilecek bir hava var Les Pins) ile Riviera ve Capri aağnsı, baş dönmesile beraberdir ve dası. Kansını bıçakladt vebalıya sarhoş yürüyüşü verir. gelmiş buraya, yerleşmiş.. buranm dı. Her taraf sımsıkı kapanmış. KaYenlfehirde Sazlıdere sokaiınd» otu. Şimdi gene denizler crtasında.. en güzel tuhafiye mağazalarmdan famı uzattım. Güverteyi su götüran sabıkalı'.ardan Tahir. dun karısı Hastanm yüzü kırmızı ve şiştir, Zekiye İle bir para meselesinden dolnyı konuşması sıkıntılıdır. Hasta derin birinin sahibi. Bir de apartımanı rüyordu. Bir taraftan da kalm Dİr Afrikanın 6080 mil açuîalnnda (Ya kavga ctmîşlir. Bu kavga sırasında bir bitkinlik içindedir. Bu şeklin var. İstanbııllu disçi Jak Hayonun sis ve yağmur vardı. Esash da yal Bahtek) gidiyoruz. Tahir, bıçakla karısını yaralamıştır. hususiyetini, umumiyetle mahdud akrabası... İsmi Jacaues Alber ve Mazut gene bitmek üzere .. Bir pa vuruyorduk. Ortalık karanlık. Kadın tedavi altına ahnmış. Tahir tubir nahiyedeki lenf bezlerinin şiş güzel bir türkçe ile ilâve etti: Önümüzü de göremiyoruz. Haşim yere sığınmak zorundayız ama kutularak Savcılığa tesllm edllmlştir. Mercan Sultanisi kadim me vardiyada idi. Ayaklan su içindey mandana sormaya gelmiyor. Babamesi ve bu bezlerin çok ağrılı olması teşkil eder. En çok kasıktaki. zunlardanım. Hakkı Tank Bey di. Dümeni de Yaşara bırakmışü. ları tutmuş durumda! Bir akıl öğHABERLER * ^ daha az olarak da koltuktaki ve j hocamızdı; Sonralan Giresun meb Bir şey görünmüyor.. yanı rermeye kalksak, Atlantiğe geri döboyundaki bezler hastalanır, Ölüm usu olmuştu... Halk Partisi de na mızdan da vapurlar geçiyor! dedi. ner. Fakat ona hak verivorum. Bi• AMERİKAN Askerî Yardım heyetl 3 üncü ile 5 inci günler arasında sıl düştü? Şaştım doğrusu!... raz sonra anlatacağım. Kısa müşaRüyet fena, deniz fena! kara grupu başkanı Tuğgeneral Robert vukua gelir. hedelere bir göz atarsanız her ne Burada tek tük Türkler varmış.. Bir müddet başımı çıkardım, sey pahasına olursa olsun memlekete M. Cannon, Washington'daki Amerikan Ordu Genel Butçe daireslne tayın edil. Bübonlu vebada ölüm nisbeti, İzmirli bir de Musevî tüccar yer rettim. Haşim dikkat kesilmiş. ıkibir an ev\'el dönmek karanna siz dığine dslr emrl almış buiunmaktadlr. muhtelif epidemilere göre değiş leşmiş... Alber<Efendi: de bir düdük çalıyor, sonra cevab de iştirak edersiniz. General Cannon, ağustosun ortasında Türk pasaportumuzu muhafaza mek üzere, yüzde 3075 arasmdadır. dinlemeğe çahşıyordu. Fakat motör memleketımızden ayrılacaktır. Küçük salonda oturuyorduk. HaBazı vakalar yıldırım şeklinde öl edivoruz. Kredimiz çok iyidir. Hak ve dalgaların gürültüsünden bir • ASKERI Muze Müdurluğü. eskl kı Tank Beyi görürsei'z su kâğıdı şey işitmeğe imkân yoktu ki! Bir şim seslendi: kıyafetleri lâbis 145 kişilik bir müfreze, dürür. Bazılan da hafif seyreder. Çocuklar, kendinizi gögtermebir mehter takımı ve bir sipahi mufreAkciğer vebası: Kuluçka müddeti verirsiniz, dedi ve eski türkçe ile arahk (Bak, bak) dedi zesi teşkil etn\ektedir. Bu mufreze Is. 13 gündür. Titremeler, şiddetli baş iki cümle yazdı. Biraz ilerimizde, 40 metre yam den yavaşça güverteye doğru çıkıt?nbulun 500 lincü yıhnı kutlama töre *** ağnsı, sersemlik.. gibi ârazla başninde de yer alacaktır. Bundan başka Bir kaza lar; yürüyüş sarhoş yürüyüşü şekMuzede bi çok yenilikler yapılacaktır. Tancadan ayrılmazdan evvel u* MEYVA ve Sebze Hâll binası tamlr lindedir. Ate? hemen 40 a yükseMemieketin en meshur dört kadını kimdir? I eoilmektedir. Vali ve BeJediye Başkanı lir ve geçer. Bir kaç saat içiride za fak bir kaza atlattık... Sabah lidün sabah ani olarak Hâll teftiş etmis manda sular artmış.. bütün gemiler türrie belirtileri ortaya çıkar. Bu ve tcptan sebze ve meyva flatlarını şekilde ölüm hemen yüzde yüzdür. de çift zincir atmışlardı... Yanıgozden geçlrmiştir. Bübonlu vebada da tâli olarak veba rruzda bulunan İspanyol bandıralı * KOCAELİ tankeri Restanuradan yuklediği 15.000 ton akarynkıtla Isken. zatürriesi olabilir; fakat bu şeklin bir vapur zincirini taradı, üzerimize yüklendi.. bereket gayet ağır deruna varmıs ve yükünü boçaltarak iyi olması mümkündür. Dennceye bareket etmlştir. Tanker, geldi ve araya balonlar konuldu da mütebaki hamuleslni bu tskeleye boşanVebanın mikrobu 1894 te Yersin çarpışma çok hafif geçti. Yoksa batıktan snnra limammıza Kelecektlr. tarafından keşfedilen bir basildir. şımıza büyük iş açacaktı. • HAYDARPASADAN mezbahaya ko Veba basili C0 derecede bir hararetArka direğimize yayılan kerye tayun getlrmckte olan bir mavna. çektiğl motöre uzımca blr iple bfğlanmı? oldti te harab olur. Güneş ziyama ve kıldı, sağlamca oturtuldu. Artık bogıınden. dun Fa.ıt 17.30 da sularm te. kurumaya karşı mukavemeti azdır. curum çalışabilirdi. Telsiz de ayar slrıle Kopruye yaslanmışf.r. Çarpmanın Dezenfeksiyon m.iddelerıne karşı edildi. Yalnız telsizoinin deniz tuttesrrlle duba haflfçe baş tarafından ha. da mukavemeti fazla değildir. Yüzması nasıl olacak bilmem? Drasara uğramışsa da, İnsan ve hayvan de Ol süblimede bir kaç saniyede marrun vızgeliyorl bakımmdan zaylat olmamıştır. yüzde 0.5 sönmemiş kireçte 20 daKumanyalar da geldi.. çamaşırlar kikada ölür. TEMMUZ 30 ZİLKADE 8 gecikti. Tunc karaya çıkmak, jehri Bübonlu veba, farelerin bir sal biraz daha görmek için hiç bir fır; gın hastalığı olup, bu hayvanlann sat kaçırmıyor.. ? paraziti olan bulaşık pirelerin sok Çamaşırlar gelmeden hareket JJ X £ 0 masile insana geçer. Akciğer veba edemeyiz. Nasıl olsa vakit var! de. V. ] 4.54 12.2C 16.16 19.28 21.1( 2 51 sında ise, hastalık, hastanın öksür di. mikroblu Dikkat ediniz! dedim, Aslan E. ^ 9.26 4 52 8.4S 12 00] 1.5()|"î 23 ' me sıras;nda fırlattığı damiacıklar vasıtasile insandan ın Nih»dı Afrikada bırakmağa kalkan I Akdenizde artık rahat ederiz, demiştik atna hiç de öyle olmadı Yazan: Vedad Abud ATLANTIGI NASIL GEÇTI Bahar MECMUASINDA Okuyunuz I C 1 1 < nız, dümene bakınız... Merdivenden kafalanmın uzatarak baktık. Gemicilerden biri dümendeydi. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bir de yanık türkü söylüyordu. Rüyam da sağa sola kaçı1 yordu. Ha$im bird=n bağırdı: Kaça gidiyorsun oğlum? Dümenci bir silkindi. Fuslaya şöyle yalandan bir göz attı. 112 efendim! Gittik, baktık 86 daydık. Haşim: Işte beyler! dedi, Avrupa, Cıhraltar derken Afrikaya düşmemizia bir sebebi. Yemeğe oturacaktık. Yukanda 1 Haşim bağırıyordu: Bocurumu basın! Rüzaâr çıkmış olacak*ı. Baktım Mico başlannda. iki kişi arka yelkeni açıyorlar, Haşim de dünr=ıdeydi, orsalıyordu. Miço seslendi: Tamam bey!. Haşim rotayı geldi, sonra döndü. yukan bakt ve bir küfür salladı. Yepyeni ye'.ken yırtılmıştı. Sebebsiz, havasız, yalnız yukan çekilirken yırtolmıştL Miço seslendi: Sen üzülme beyim... Ben mükemmel bir yama yapanm! *** Yelkenleri, bilhassa randayı basarken hep mefele oluyor, hep ufak bir panik havası esiyor. Hani bir appnrfi?it amel'yatı bile daha basit bir iştir bu bizim velkaı açmamızdan. Ya bir ip ters veriüyor, ya m?.kara yanlış takılıyor. randanın boşu çalışmıyor ve eğer hava varsa bir (karaman) dır gidiyor, üzüntii oluyor. Söyledtm ve gene sonuna kadar söyliyeceğim: Gemicilerimiz bu yelken ve kotra işini yeni yeni kavrıyoriar Kendileri d* itiraf ediyorlar. Söz dinlemek, kuv« vetli ve gözü pek olmak kâfi değil ki... Koskoca ve derto btr tekniği var bu yelkenciliiin!. (Arkası r?or) lndl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear