Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET S Ekira 1952 BlZANSlN IÇYÜZÜ . Çeviren: TEVTtK SADULLAH Vaza» HAPOLD LAMfr• I Imparatorluğun durumu =haberleri Ticaret Odasında değisiklikler S A N A T B A H İ S L E R İ j IÎJ17K4 NALINA I | n t H I M1HINA] Okumak, imzalamak, dtalemek, likle de, bizıarure, fütuhatını ıdare vazife dağıtmak ve itirazdan ziya edebilmek için kocaman bir impade tasvib etmek gerektiren bu sis ratorluk oluvermişti. Bununla betenı Justinien'in şahsî kabiliyetle raber, buka'emun gibi renk değijrine de, mizacına da uygundu. Böy tirirken, Roma, sanki her defasınle bir sistem imparatoru daha zi da, gene de eskl şekline dönebilyade sarayda oturtmağa meyyaldi mek için çırpmmış, gayret sarfetki bu da Sabbatiüs'ün oğlunun en miş gibi görünüyordu. Augustus daima senato ile birlikte hüküm İdare heyeti başkan vekili istifa istediği şeydi. etti, ümumî Kâtibin başka Halkla temasa gelince, anane o sürmek iddiasında idi. buna karşıvazifeye tayin olunacağı nu kalabalıklardan ıızak tutuyor lık kabına sığamıyan Neron hemen du: Hipodrom'da muhafızlann hı senatoyu bir tarafa atıvermışü. söyleniyoc mayesi altında Katisma'da otura Bundan sonra, bir müddet için, ay. Ticaret Odası idare heyeti başcak, şenlik günlerinde ,ewelceden nı zamanda iki imparatorun birden temizlenmiş, taşları mevsim çiçek hüküm sürmesi usulü kabul edıl kan vekili Celâl Umur, işlerinin lerile örtülmüş sokaklardan. ancak, mişti. Bunu müteakıb da büyuk çokluğundan dolayı bu vazifesinmaiyetinin arasında, rengini de anKonstantin, hükümranlığı ancak den istifa etmiştir. İdare heyeti üanenin tayin ettiği bembeyaz r>ir at Hıristiyan Kilisesi ile paylaşmağı yeliğinde kalacak olan C«lâl Umuüzerinde geçmek yahud, geceleri, kabul etmişti. Hakikatte, Konstan run yerine Sırrı Enver Baturun bütün pencerelerine birer lâmba tinin bunu kabul edişinin sebe'oi, getirileceği söylenmektedir. yerleştirilmiş olan evler aragında tebaalarından pek çoğunun MesiDiğer taraftan, Ankarada bulugene at üzerinde görünmek sureti hin getirmiş olduğu yeni dine ıti nan Oda Umumî Kâtibi Z«ki Zeyle de halkın neşesine iştirak Ttmis kad etmelerinden ileri gelmişti. bekoğlunun da başka bir vazifeyfc olacaktı. Buna karşıhk, buhran an Böylece «İmparator ve Senato» hü tayin edileceği bildirilmektedir. larmda da. imparatorun gene şoy kümranlığından kayıdsız şartsız Zeki Zeybekoğluna halen Umumî imparator iktidanna, bundan da ]e bir görünüvermesi icab ediyor. Kâtib yardımcısı Mehmed Ali Ak<5u. Bu defa, başmdan tacını çıkar «İmparator ve Kilise» hükümran boy vekâlet etmektedir. mış, üzerine kovu renkli esvab giy lığına geçilmişti. Peki? Bundan mis olduğu halde, beyaz bir mer sonrakl şekil ne olacaktı? k°b üzerindeki patriğin yanında «Marius'e iktidan tevdi etmiş oyürüyecek. böylelikle, sanki büvuk lanlar aynı iktidarı Gaius Sezar'ı felâketle alâkalandağını ve derdm da vermiş oldular: Augustus'ün devasını da kiliseye tevdi etmiş ol hükümranlığını kabul etmiş olandueunu izhar edecekti. lar, aynı şekilde Neron'un da hüJustinien, hemen mütemadi surette muhayyilesini işleten bir adam olmasaydı, tıpkı Anastasiüs gibi, Justin gibi. o da bütün isleri aynen yapardı. Halbuki o, şahsan kendisinin daima emniyet altmds olduaunu bilmekle beraber, imparatorluğun emniyeti bakımından hayli eidifelivdi. Ona öyle geliyordu ki Roma imDaratorluğu zayıfiamakta. ölüme doğnı sürüklenm«tedir. Bu çeşid ananelerin ortaya kovdufu hasmet ve debdebe köylü evlâdının pözlerinde bir hakikat ifade etmekten çok uzaktı. Onca imparatorlueun durumu. hekimlerin devamlı nezareti ve gayretlerile ömrii birazıcık daha uzatılabilen hastahklı bir ihtiyann durumundan fark'izdı. kümranhgını kabul etmiş oldular.» İşte. Ogüstin'in yazdıklan... Papaz hikâyesine söyle devam etmişti: «İktidan Hıristiyan Konstantin'e tevdi etmiş olanlar da, gene aynı iktidan müstaid zekâsı menfur bir tecessüsün saikile yanhş yollara saptırılmış olan Julien'e de vermiş oldular. t Dun sabah Sultan»hmed Cezaevinde geniş olçude bir arama.taramB yapılmış. 115 parça esrar, 2 kama, i Jİ», 20 bıçak bulunmuştur. Liselerde sanat tarihi tedrisatı T Bu yeni ders yılı ile beraber Türkiyede bütün liseîer, 12 nci sınıf tedrisatına başlıyor. Bu son smıfın programmda en mühim yenilik sanat tarihi dersleridir. Muasır (Sanat tarihi doktoru) Avrupanın hemen bütün liselerinde bu bilgi lisenin birinci sınıfmdan başladığı halde, bizde ancak türleri vardır. Fakat bu daha ziya yet bilgisi mevcuddur. Fakat sanbuna, son smıfta imkân görülmüş de pratik bulunmaktadır. Sanat ta atın onlarda ressamm, heykeltrabuiunuyor. Haftada bir saat oiarak rihinin bütün devirlerine şamil bir şın, mimarın anladığı manadaki tesbit edilen ve müfredatı pek bilgi değil onlarda, Edebiyat Fakül1 hususiyetleri yoktur. Renk, çizgi vüklü bulunan bu dersin. evvelâ tesinin sanat tarihi seksiyonlannda I fikri perspektif esaslan, kompozisögretmen. sonra ö^renci. daha son veya Güzel Sanatlar Akademisinde j yonlar, tablolann tahlili, tersim ra da kitab ve proeram bakımından kürsü sahibi olan herhangi bir pro ]hususiyetleri, çeşidli resim ekolleri, incelenmesi, pek meraklı ve fay fesörde bile mevcud değildir. Zira resmm branşları, mimarinin ve heytahavvüller, bugün ilim bir ihtısastır. Hiç kim keltraşinin geçirdiği d?'ı olur kanaatindeyiz. Liselere ge'en emre eöre bu se ilmin bütünü üzerinde bir ihtı temamile mesleki konulardır. Tarih derslerin okurulması resim öğret sastan bahsedemez. Olsa olsa bir öğretmenleri için bu meseleler üzemenlerine bırakılmıs bulunmakta şube, bir devre, bir çağa aid kuv rinde çalışmak gerekecektir. Şimdi dır. Çeşidli kaynaklardan gelen vetli bilgisi var demektir. Fikrimce sorulabilir ki o halde, sanat tarihini öğretmenlerimizin resim dprslerin bu ders, resim öğretmenleri için liselerden kaldıralım mı? yoksa de de arzettiği manzara budur. Re ağır, yüklü ve çok emek istiyen bir bunlara tayin edilecek öğretmenleri yeniden icad edelim mi?.. sim ööretmenlerimizin bir kısmı mevzudur. Bu dersin tarih öğretmenlerine Asla, sanat tarihinin fikrimizce GÜZPI Sanntlar Aksdemisinden mezundur. Bir kısmı haddizatmda yüklenmesi bir dereceye kadar da yalnız son sınıfta değil. lisenin biressamdır. Bunlardan bazısı bir ha mantıkî olmakla beraber, onlar rinci smıfından itibar ederek, tavüksek tahsil yapmi1;, bir kısmı da için de bu, zorludur. Zira tarih öğ rihten ayn bir ders olarak program kendi istidadlanna dayanmakta bu retmenlerinde bir tarih ve medeni1 lara konmasını müdafaa etmektelunmustur. Gene bazı resim öğretmenleri. yalmz ortada dersleri olup da bu yeni kararla lisenin son smıfında «sanat terihi» öârptmek zorile karsılaşmış kimselerdir. Bir resim ö§retmeni icin, sanat tarihi okutmak pek de kolay bir keyfiyet değildir. Vaktile ben de sanat tari. hini. biraz tarih bilmekle başanhr bir dava zannederdim. İtalyaya sidip bu tahsile koyulduktan sonra saym profesörüm L. Venturi'nin bana sorduğu şu sualleri hiç unutmuyorum: Sinyor Tansu demişti, siz liselerde sanat tarihi okudunuz mu? Hayır efendim. Ya psikoloji, sosyoloji, estetik, filozofi? Bunlan yalnız son sınıfta birer saat okuduk. Peki hıristiyanlık tarihi. arkeoloji, mitoloji okudunuz mu? Havır efendim! O halde sizin için sanat tarihi çok zor olacaktır. Bence sanat tarihi tahsili için. tarih bilenlerden ziyade felsefe görmüs olanlan hükumetiniz tercih etmeiidir. Zira kuv28 EKİM Keşidesinde vetli bir felsefe kültürü olmadan, sanat kritiği yapmak mümkün değildir. Profesörüm L. Venturi İtalyada sanat tarihi sahasında büyük bir En güzel dairelerinden birini söhret yapmış müteveffa Adolfo Venturi'nin oğlu idi ve yetmis yasiz de kazanabüirsiniz şına yakm bulunmakta ve halen Romada Güzel Sanatlar kısmının Derhal dekanı olarak çalışmaktadır. Kendisi sık sık Avrupanın muhtelif memleketlerinde acılan kurslarda ders vermek üzere daret edilmpkte, ve beynelmilel sahada bir sanat eksperi aHdediimektedir. Onun en 10 0 L İR A Yatırmamz kâfidir güzel sözü şudur: Türkiyeyi Amerikalılara tanıtmak için Yazan: SAMİH NAFIZ TANSU Sultanahmed Gezaevinde bıçaklar, kamalar bulundu Arjantin Elçisi geldi Bir ay zarfında Mesken Sahibi Olabilirsiniz. Arjantin Elçisi Joze Manuel Monita dun saat 1930 da uçakla şehrlmize gel. mişttr. Yabancı profesör ve öğretmenlere memleketimiz hakkında bilgi Böylece, Ogüstin'in kitabı hevoveriliyor can verici bir ümidi tahrik etmekFulbrayt anlaşması gereğlnce gelen te idi: Dünyevî Romanın surlan, profesor, ögretmen ve mulehassıslara kaleleri. tabyalan çökerdikten 'a Turklye hakkında gerekli bilgilerin vera, bunlann içinde mahsur kalmış rllmesı için tertlb edllen konferanslara olanlarm görünmiyen, bilinmiyen dün de devsm olunmuştur. Prof. Hıfzı Timur bu. bir uhrevî kurtuluş Slemine goç gunku hukukî ve slyasi .Türklyenln M*k. meseleleri» meleri muhtemeldi. Bununla be kında dun bir konferans vermiş. konuşraber, mevcud imparatorluğun a muı sonunda dlnleyicllerln sorulannı halisi asla böyle bir arzuyu '.har cevablandırmıştır Talebe etmemekte idi. Bunu yapacak rer İstanbul Üniversiiesi Bunur.la beraber, bin bir üzüntü. de. imparatorluğun uzak köseleruıBirliğinin kararlan binbir hünerle yaşatılmağa calışı den kalabalık kafileler. sırf yeni tstanbul Üniversıtesi Talebe Blrliği lan bu ihüvann işinin bir baskasma imparatoru görebilmek için, tâ İdare heyeti, Şehzadebaşındakl Oruc». devredilebilmesi ihtimalini de Jus Konstantanive surlanna kadar (Zr Ubey ve 18 sekbanınm medfun bulun. duğu mezarlığı tanzime karar vermlf. tinien b k türlü kabul edemiyordu. liyorlardı. Bu adamlar, Roma hü tir. Boma İrrmarator'.u&undan gayrı, kümranhğmm mevcud olmıyaoağı Ayrıca, İftanbul Üniversitesl kapnındünyaya hükmedebilecek başka hiç bir âlem tasavvur edemiyorlar, da dan Merkez binay» kadar olan ajfalt yol« İnkılâb yolu isml verllecek, ikl bir kuvvetin mevcud olabileceğini ima, daima, müreffeh. Tannnın hihavsalası almıyordu. Bu yüzden. mayesine mazhar bir Romanm mtv taraftaki ağaclar arasına Fatlhten bu. gune kadar Türk medenlyeti ve İnkılâb. uzun zaman imnaratorluğun ilk cud kalacasına bütün varlıklarile :arı ıçln çanşaıüarın bustlerl dıkilecekgünlerindeki zindeliğine, canhhğı inanıyorlardı. tlr. na dönebilmenin carelerini bulmaMilletlerarası iıcl teşkllâtı Justinien, beyaz katırlann çektiğa çalıştı. Bu bahis üzerinde sobaşkanı geliyor ği devlet arabası içinde, Mese'den murta somurta düşündü: Acaba na. Milletlerarası izci teşkllâtı başkanı geçtikçe. büyük Konstantin mey Wr*. "Wi:son 7 ekim salı gunu şehrl. sıl? danını da aşardı. Buradan geçer mlze ge'.ecek. 4 gun kaldıktan Kinra Bu somurtkan, düşünceli anlann ken, her defasında, şehrin kurucu Ankarayft gideeektir. dan birinde, bir kâhinin sözlerile sunun, Yeşim taşmdan heybetli b^r Mrs. Wilson şehrımlz llkokullannı Ve ! bir heykelin kaidesine hâkkedilmiş sütun üzerine yerleştirilmiş OÎan lzcl oymaklarını zlyaret edecektir. olarak okuduğu bir cümle. Jus muazzam heykeline bakmayı iti İlkokul öğretmenleri için oyuntinien'in üzerinde fazlasile müessir yad edinmişti. Heykelin kaidesine cak kursu açılacak oldu. tlkbğretim mufettlşlerl dun de topKonstantin'in hâkkettirmiş olduğu lantılarına devam ederek, bu ögrettm Üç nesilden fazla bir lamandan kitabevi artık ezbere biliyordu: yılında beden eğitimi ve yavrukurd. evvel. barbar Vandal'lar Kralı Hip «Ya İsa! Yeryüzünün hâkimi ve yazı, resim çalışmalarının hangi ilçe. po şehrine yaklaştıklan sırada, hükümdan, bu muti şehri bu asayı lerde ve hangl okullarda yapılacağım Sanat tarihi, ne bir tarih ve Hippo'mrn Slim papazı Ogüstin, ve Romanın kudret ve nüfuzunu kara*laştırmışl;irdır. İstlyen Ukokul ne de kupkuru bir sanat kültürüöğretmeıılerine Beyazıd Suleymanlye adeta zamana karsı çalışarak, çok sana nezreyledim. Sen bu şehri okulunda bir oyuncak kursu açılacak. dür. o herşeyden ziyade bir sanat tanberi hazırlamakta olduğu kita koru ve her çeşid hasardan muha. tır. kritiğidir. bını bitirmişti. Papaz eserine Tan faza buyur!» Bu, böyle olunca. liselerin son sınnm Şehri adını vernüs, ondan nıfında programlara haftada bir saBöyleee, Konstantin bu sehrin HABERLER senra da Vandal'lar Hippo'ya gi yeni bir Roma beldesi olabileceğıni at olarak konan bu dersten nasıl rip de şehri talan etmezden evvel ummuştu. Kurucunun günlerinı'e, * BEYAZID Camil clvarında yeni. istifade edilecektir? Resim öğretha^'ata eözlerini yumuvermişti. çoğu, mesleklerinrie anlaşılan, bu şehir çok daha muti, den inşa edllen Sahaflar çarşisı bugun menlerinin Justinien bu kitabı dikkatle. alâ imparatoriuk ise çok daha kudreili saat 11.30 da Vali Gökay tarafından ressam olarak tanmmıs. fırça sahibi kimselerdir. Elbette bir resim külka ile okudu. Zira. ilâhî bir hikmet idi. Bununla beraber. tıpkı Kons torenle açılacaktır. * İKI gundenberl limanımızda bulusahibi olan Ogüstin daha o zaman tantin gibi. Justinien'in de ilk va nan İsveç bandıralı «'Stellâ Polaris» ve dan. Roma İmnaratorlueunun par zifesi şehri hasardan korumağa ça oPatric;a> rurişt vapurları dun sabah Akdenize hareket etmışlerdir. çalanmakta olduğunu görmüş, gü lışmak olmuştu... * SAKIT Osmanlı hanedanı mensub. nün birinde mevcudiyetinin sona *** larından Osman Haml dün 19.30 da erebileceğini idrak etmişti. Şu sıraÖğle yemeklerinde Teodora ile tsvlçre uçagı Ue memieketimlze gel. da imparatorluğun erguvant kafmiştir. buluşabilmek için Justinien'in Daftanını sırtmda tasıyan Justinien de * EYÜB llçesindeki llkokullarda oku. kendi şehri Kostantanive hakkında ne saraymdaki kadınlar dairesıne yan yoksul çocuklara yardım cemiyetiavnı cesid endişe'er bpslernekte idi. eeçmesi icab ediyordu. Zira, an'aııe nın yıllık toplantısı S eklm çarşamba İlk devirlerin büyük Romaluarı İmparatoriçenin de hususi bir sara gvmu saat 14 te Eyüb Kızılay şubesın. de yapılacaktır. hakkında, haksever Kato ile zal'ım ya, kendine hâs saray maiyetine sa* tSTAKBUL Tüccar Derneği aylık Gaius Julius Sezar hakkında. Osü hib olmasım âmirdi. Başmabeynci toplantısını bu akşam saat 5 te Llman den kapıcı yamağına kadar, karısı lokantasmda yapacaktır. tin şöyle yazıyordu: a .. Evvelâ * BEYAZ Ay Cemiyeti Başkanlığınhürriyet askı, sonrn da haklmiyet nın hizmetini görecek olanlan, büve satvele karşı besledikleri aynı yük bir gurur ve ihtimamla hiz'at dan: Hastalık tefrik ttmeden gaye«l yolunda çalışan cemiyetimizin Verem derecede şidrietli arzu sayesinde Justinien seçmişti. Teodora da bu Savaa Derneği hesabına hiç bir suretle büyük isler basardılar. Zira, hür itinadan memnun görünerek, koca bağış kabul etmemlş. oîup. !şbu Der. riyet, plde edildikten sonra aynca sınm seçtiği bu maiyeti olduğu ^i nekle ügimiz olmadığını açıklarız. tahakkiim peşinde de kosmadıkça. bi kabul etmişti, 3 EKİM 13 MUHARREM •sla tatmin edici olmuyordu.» (Arkası vart Evet, evet: gerçekten bu ikisınden birinin mevcudiyeti daima diFizik âletleri sergisi Türk Fizlk Dernegl tarafından Büyük ğerine yol açıyordu. Başlangıcm Roma sitesi sonradan, hakimiyet Re?idpaşa caddesındeki Fen Fakultesi âletleri ve Teknik kl. V. | 5.59ı 12.03 15.20 17.49 12.03 15.20 17.49|19 21| 4.20 kazanmak kaygusile. askerî bir dik binasında Fizik açıjıııştır. Sergi ayın tablsr sergln tatörlüğe inkılâb etmiş ve böyle onuna kadar devam edecektir. J|^|12.08l 6.14| 9.30 12.00J U0|10.30j BU APARTIMANIN Garanti Bankası'ıta ; Büyük ikramiye için her 250 liraya, aylık ikramiyeler : için her 100liraya bir kur'a numarası verilir. j j ! 31 A R A L I K 'ta w j Lira ; Büyük İkramiye 10 0 . 0 0 0 i AKBABA * AKBABA * AKBABA * AKBABA MEMDEKS RAPOBUî 41 KARÎKATÜR BUGÜN > BUGÖN * BUGUN * BUGÜN cak, ölecekti. Son yirmi gün, çektiği ızhrabdan, o son gecenin dehşetinden onu da, kendimi de korumuş, esirgemiş olacaktım. Sorgu hâkimi sordu: Yaptığınız işe nadim değil misiniz? Ses, devam eden sükut ortasında, uzun müddet çmladı. Akissiz kalan bu sesi kendisi işitti, ürperdi. Katil, hâkimin yüzüne, onu ilk defa görüyormuş gibi dikkatle bakU.. Nadim mi? Ben mi? Geç kaldığıma, beklediğime, savsakladığıma nadimim! Sonra, gözleri gene dalgın, gene aynı kâbusu dile getirdi, devam etti: O son yirmi günü tarif edemem. Tarif edemiyeceğim. Takvime bakarsan, yirmi gün diyor. Demek ki yirmi günmüş. Bir çok akşamlar oldu, bir çok güneşler doğdu. Bir çok defalar, uykudan, Zehranin yanında uyandım. Fakat hakikatte, bu yirmi gün bir tek günmüş, bir tek geceymiş gibi... Artık, doktor her gün geliyordu. Her gelişinde de, vakit tamam olmak ü . zere, diyordu. Bana metanet tavsiye ediyor, hazır olmamı söylüyordu. Hiç deği se geceleri hastayı beklemek için bir hemşire getirmemi tavsiye ediyordu. «Hastasm diyordu bina, zayıf düştün, ateşin >'ar, sen de yatarsan ne olacak?» CArkası var) [ ürkiyeyi Amerikalüara tanıtmak maksadile Washington'da, eski ve yeni Türkiyeyi fotoğraftoria gösteren bir sergi açumıştır. Amerikan basıyiz. Buna aid mucib sebeblerin nınm takdirle bahsetüği bu serginin hepsini. zamanı gelirse döküp, arNewYork Türk Haberler Bürosu zedebiliriz. tarafından tertiblenmis olduğunu Ögretmen bahsinde davamız, sırf kuvvetle tahmin ediyorum. Memlebu mevzu üzerinde hanrlanmış öğ ketimizi tznunak yolundaki mesaretmenlerin yetişürilmesini teminisini NewYork'U iken yakından dir. Bu da ögretmen yetiştiren gördüğüm ve bu sütunda takdirle «öğretim enstitülerinde» kurulacak bahsettiğim bu büronun 1 eylul 1950 bir takım kürsüler veya Güzel Sanile 31 ağustos 1951 arasındaki 11 atlar Akademisinin bu ihtiyaca cevab verecek şekilde genişletihnesi, aylık mesaisi neler yapügını bir onun bir orta öğretim müessesesi rapordan hülâsa etmek isterim. Btt halinden çıkarılarak tam manasile rapor şöyle baslamaktadır: • Barbar Turklerin eîlnden Ermenl bir yüksek mekteb, hattâ bir fatopraklarım kurtarrriak. Bu 1928 senekülte haline getirilmesile mümkün 5lnde Amerlkada Curnhur Başkanhgl olacaktır. Nasıl ki ihtiyaclar. An seçlminde «Democraric Psrty.. nin se. karadaki Siyasal Bilgiler mektebini çim programının bir maddeslni teşkil bir fakülte yapmıştır. İstanbulda da ediyordu. Bu arada. Senito 1923 »eneslnde yeni Türk buna liyakat kesbetmiş, Güzel San shington hükümetl Cumhuriyeti ile Wa. arasında lrnzalarıan atlar Akademisi ve Yüksek Ticaret Ticaret ve Sevrîsefaır. anlaşmasını da mektebi vardır. Bunlann hakikî tasdik etmemışti. Turklyenin Amerikan mevkii budur. Yahud da Edebiyat umumî efkârında durumu bu derece Fakültesinde, tamamen müstakil kötü idi. 1947 senesinde Turklye va Yunanistana askeri yardım b&hls rr.evbir Güzel Sanatlar kısmının kurul zuu oldugundan. Amerikan hukumetl ması zaruridir. Halen yardımcı bii Türkiyeye yardımı ancak Yunanistana giler halinde mevcud sanat tarihi bağlamak suretJe Kongreden zorla geseksiyonları ihtiyaca cevab ver çirebiîmiştl. Bu tanhte dahi Amerlkan halk efkârı nezdlnde Turkiyenln dumekten uzaktı r. rumu bir iylleşme kaydetmemlşti. Bu Kitab ve tedrisatın müfredatı ba son tecrube üzerine. Turkiyeyl Amerl. kan efkârına. kabule şayan kılmanın kımmdan incelenmesine gelince, zarureti daha bariz blr şekilde anlaşıL. Allah razı olsun, Burhsn Toprak mış ve Amerikan hükumetinln tavsiye. bu ihtiyacı düşünerek bu seneki îi slle. 1947 yıhnda NewYork Türk Ha. seleri kitabsız, pusulasız başıboş berler Bürosu kurulmustu. 1951 »eneılnde, vazlyet tamamile değlşmlş v« kalmaktan kurtarmıştır. İyi bir Turklyenin Atlantik paktına alınmasl emek mahsulü meydana getirdiği meselesinde, Amerlkan halk efkârı bü. eser, sanat tarihi hakkında ansik yuk bir iştiyak göstermlştir. Hattâ lopedik malumatı ihtiva etmekte Washington hükumetinln bldayette bu ve lüzumlu resimlerle de kitab zen mese'.e karfi^ındaki kayıdsızlığı Ame. rikan halk efkânnın tazylkile bertaıaf ginleşmis bulunmaktadır. Fakat ki olmuştuT. Bu misaller. Amerlkan detab herşeyi teksif etmis, fazla eşya mokraslslnin dış slyasetinde, halkm konmuş ve bu yüzden çok şişmiş oynadıfı büvük rolü gösterdiği glbl, bir bavul manzarası vermektedir. Ameıika Ue Turklye arasındakl müna. Amer'.kan efkâ. Bu müfredatm haftada bir saatten sebetlerde Turkiyenlneden ehemmiyetl rına vermesi iktiza ve tatiller çıktıktan sonra ancak bellrtmekte ve blnnetlce Türkiyeyi A. senede 26 hafta tedrisat yapan lise merikan halk efkârı nezdinde temsil lerde, bitirüemiyeceğine ilk bakış eden Haberler Bürosumın bu münaseta herkesi ikna etmektedir. Halbu betler üzerlndekı büjük ehemmlyetlnl ortaya koymaktadır. ki sanat tarihinin en mühim kısım1 Bulten neşriyatı: s Haftada. lan, bilhassa Rönesans ile başlamaktadır. Kitabın ve programın iki defa türkçe olarak neşredllen bülten Amerikan kıt'ası üzerindekl bütun basmdaki arkeolojik kısımlar orta Türk resml dalrelerlne Turkiye hak. smdaki İslâm ve Türk sanat eser kında son habtrleri vermektedir. b leri, tarih derslerinde gerek ilkçağ, İnglllzce olarak haftada blr yayır.la. gerek ortacağda temas edilen ba nan bulten 2860 adrese muntazaman hislerdir. Tarih öğretmenleri ister gönderilmektedtr. Bunlann içerislnde cem'an 50 642963 okuyucusu olan 347 istemez. bunlar hakkında fikir ver gündellk gazete vardır. Ayrıca 103 mektedirler. Gönül isterdi ki kitab radyo istasyonu, 41 dergi ve 31 haber ve müfredatı. 12 nci sınıfa gelmiş ajansı bulunmsktadır. Fotokopiler bülolan ögrencive. mut'aka sanat ta ten muhtevlyatımn, Amerlkanın en bil. yuk gazetelerl tarafından lktibas olunrihi h'kkınc'a bir fikir verecekse, duğunu, Amerlkanın en tanınmış yazaıdoğ udan doSruya ya hıristiyanlık larına kaynak teakll ettijinl göstermek. sanat eserlerüe veya h'ristiyanlık tedir. tan sonra veya g"tik devrile işe 2 Muhaberat ve müracaatler: On eirişmeli. G^rbm Rönesanstan baş bir ay zarfınd», Haberler Bürcsun» lıyarak gelişen sanat eserlerini, 977B tahrlrl ve takriben 2002 telefonla mekteblerini. husu>ıiyetlerini birer muracaat vakl olmuttur. Bunlar cadeca Amerika kıt'asına münhasır kalmayıp birer tanıtmah idi. Bunlara Osmanlı dünyanın dört blr köseşinden gelmiştir. Türk'.erinin yeni zamanlarda kattı Bu müracaatlerin hemen hepsl Türk ha. ğı mimarî şaheserleri de katmak yatının muhtelif safhalan hakkında mümkündür. Ancak bu sayede pro malumat taleblni ihtiva etmektedır. teza. gram favdah olabilirdi. Bu işin bu Türklyeye karşı aktif bir llginlnpropa. hürıinü teşkll eyledlkleri cihetle ilk senede bir tecrübe olduğuna gandamız b&kımından ehemmlyetlert inanıyoruz. Bütün temennimiz, her büjüktür. 3 Konferanslar: On blr ay îarfınşeyi vaktinde ve zamanında inceleyen Millî Kğitim Bakanlığımızın da, 49 haftalık müddet içinde, 78 kon. bu konuya da bir zaman ayırrnası ferans verilrr.lştir. Bunlann New.York Times. Chtcago Trlbune gibi gazeteler dır. Bu dava üzerinde ilgililer, Üni tarafından neşredlllşl ve radyolar tara. versitemizin alâkah profesörleri. fından yaymlamsı ehetnmlyetlerine işaGüzel Sanatlar Akademisinin salâ' ret etmektedir. hiyetii şahısları. sanat müntesibleri NewYork Türk Haberler Bürodeğerli ressamlarımız. heykeltraş sunun mesaisi, yukanda hülâsa edilanm'z. mimarlanmız bir ilmî top len 3 nıaddeden ibaret değildir. 10 lantı halinde bu davalar üzerinde madde daha vardır ki bunlan da görüsür, konuşurlsrsa, hem güzel bu sütunun dar çerçevesini aştîğı sanatlsr davamız, hem Güzel San için yann kayıd ve mütalealanmı da atlar Akademimizin istikbali, hem ayrıca ilâve edeceğinu de bunlarla parelel gitmek zorunda olan liselerdeki sanat tarihi tedrisstımız, ayarlanmış olacaktır Şimdilik. yakın bir istikbalde bu ümidimizin tahakkukunu dilemek Lutfi Fikrinin kemikleri dün ve sabırlı olmaktan başka elden bir defnedildi şey gelmiyor. 1934 senesinde İsviçrede vefat edea Lutfi Fikrtnin kemikleri dun öğle na« mazım müteakıb Beyazıd Camiindea GazeteciHk Enstitüsüne bu yıl alınarak Merkczefendldekl aile kabria. tanına defnedilmiştir. yalnız lise mezunlan alınacak Mezarı basında konusan Baro Bajkarl Gazetecihk Enstitüsüne bu sene Ltse Prof. Abdülhak Kernal Yörük, merhu. bitirme ve olgunluk diploması olan mun hayatı ve Türk hukukuna hlzmeU tslebeler alınacaktır. lerini beltrtmlştir. Yönetmeltkte yapılan değlşikllk yü. 7ünden kayıdlara bugün başlanacak Nazar vapurile dün 596 hacı geldi «Nazar» vapuru, 596 hacı ile dün saat 27 ekimde sen verilecektir. Türkiye Tiitünciiler Federasyonu 18 da llmanımıza gelmiştir. Hacıların geri kalan kısmını «Güneysu» vapuru 10 ekimde toplanıyor önümüzdekl pazsr günü getlrecektir. TUrkiye Tutüncüler Federasyonu 10 ekimde Tutüncüler Birliğt lokalinde fevkalâde bir toplantı yapacaktır. Toplantıda. tütünlerimize Avrupada yapılan rekabet ve ihrac lmkânlanmızı arttırma çarelert üzertnde durulacaktır BİR TEK KARİKATÜRDE BÜTÜN KARİKATÜBİSTLEB B Bugün beşinci sayısı çıkan ÖECE GELEN «CUMHUKİYET» in Tefrikası: ı Her geçen gün biraz daha bulanıklaşan. biraz daha donuklaşan bu gpzl=rin içinde gördüğüm sevgi pınltısmı, minnettarhk ifadesini unutamıyorum. Nakleden: HAMDİ VAROĞLU yordu. Fakat adamın ahenksiz, şeyi söylemişti. Hâkim, o ifadeyi yeknasak sesi ile büyülenrr.eğe de okurken gülümsemişti. Şimdi, kavam ediyor, müdahale ederse bu tilin ağzından aynı sözleri işitince, tıîsım bozulacakmış gibi susuyor, yüz adalelerinde bir tebes3üm istidinliyordu. dadı daha belirdi. Fakat gülümse.. , 9 ' ü m korkusu. gelip geçmişti, Fakat mayıs aymda, hastalık yemedi, başını öteye çevirdi. ölümü uzaklaştıranın, yaptığım iğ ( arttı, morfini yenmeğe başladı. Kan Evde morfin kalmamıştı, alnelerle, kurtarıcihk vazifesi görenin serin zehiri, Ayşenin vücudüne sık mak için şehre inmiştim. Çabucak ben olduğumu zannediyordu. Ama, tığım öteki zehirden daha şiddet döndüm. Zehra evde bensiz kaldıkbenim içimde, Zehranın yakın ölü liydi. Artık, iğneden sonra, bir kaç ça daha fena olmağa başlamıştı. Emü, ikinci bir kanser yarası gibi jsaat uyuşuyor, derken birdenbire, ve geldiğim zaman onu müthiş ıssızhyordu. Onu iyi olacağma, ya sıçravarak uyanıyor, iki büklüm, tırablar içinde kıvranır bir halde taktan kalkacağma, eskisi gibi sa ellerini karnına bastırıyor, derdini buldum. Geceyi geçiremez diye düpasağlam olacağına inandırmağa içine gömmek ister gibi sımsıkı bas şündüm. Geçirüi ve yaşadı. Sıska çahşıyordum. Inandırmak için, evve tırıyor; sonra, boynu kopacak ka insanlann hastaiığa ve ölüme karşı lâ buna benirn inanmam iâzımdı. dar başını geriye devıriyor, \ücu korkunc bir mukavemeti oluyor. Kendimi zorlayıp inandığırn da olu dü yay gibi geriliyor, gözleri maden Ertesi gün, kardeşimi İstanbuldan yordu. Bugün, işkence içinde geçen pınltıları saçıyordu. Yürekler paragene çağırdım. Zehra sükunet bulo günlerı gözönüne getırdikçe anlı layacak bir sesle inliyordu Sonra muştu. Ekrem geldı, bu sefeıki mua yorum ki, saadetli günlermiş onlar. ağlamağa başlıyordu, onunla berayenesinden sonra bana: «Hastalık, Hâkim. katille beraber görmeğe ! ber ben de ağlıyordum İşte, ilk detahmin ettığim seyri takib ediyor, devam ettiği korkulu rüyanın fa ı fa olarak o zaman, beni öidür diye dedi. Daha şiddetli krizler gelecek, ciaya hazırlık sahnesi teski] eden I yalvardı. fazla yaşamazü. Pantopan ığneleri bu tafsiiâta son vermek. Zekiyi Sorgu hâkimi çoktsnberi bu cüm verdi, gitti. O yaz öyle geçti. Artık susturmak «sadede gelin. vak'a naleyi bekliyordu. Zeki, polise teslim çift.ik işlerlle meşgul olmuyordum. sıl oldu, onu anlatm» demek istiolduğu zaman, ilk ifadesinde, ayru Gündehkçiler bensiz çalıştılar, ben siz mahsul toplandı. Dışarıda neler yatımı onun uğrunda harcadığım olup bitiyor diye bir parçacık çı halde nankörlük ediyor diye düşükacak olsam, yainız kalır kalmaz nüyordum. Yüreğim sıkılıyordu, uyanan Zehranın sesini duyuyor ferahlamak için ağlamaktan başka dum. Ses değildi bu, her defasın çare bulamıyordum. «İyi olacaksın, da bir feryaddı, dehşet dolu bir fer merak etme, Zehra» diyordum. Fayaddı. Hemen koşt¥> geliyordum, kat o «hayır, Zeki, öleceğim, öiaşağı kayan vücudünü doğrultuyor dür beni!» diyordu. Sonra, sesini dum, yastık'.armı düzeltiyordum, yükaeltiyor: «Fena adamsm sen! buz torbasma yeniden buz koyu Merhametsiz adamsın!» diye bağıyordum. Yücudü kuş gibi hafifle rıyordu. «Korkaksm, kahbesin, yal mişti. İğne de, günde ikiden üçe varıyorum sana da beni öldüremiçıkmıştı. Geceyarısı. birdenbire u yorsun!» diye de bağırıyordu. Ben yanıyor, diıseklerine dayanıp doğ ne düşündüğümü bilemiyordum. ruluyor, inlemeğe başlıyordu. Ben Zehra haksızdı. Ama belki de hakh de kalkıyordum, lâmbayı yakıyor idi. Bu kadar ırtırab çeken, bu dum. O, korkulu bir hayaî görür kadar yalvaran bir insanı ıztırab°ıbi alabildiğine açık gözlerile, da tan kurtarmak elimde iken bunu ğmık saçları, kül gibi benzile, vü niçin yapmıyordum? Hastalığın acudü gerilerek. derin derin inJiyor, mansızlığını, ölümün yakın ve mubana mütemadiyen: «Zeki! Öidür hakkak olduğunu biliyordum. Bibeni... Zeki! Öidür beni... Zeki, öi le bile, bu kadını, işkenceler İçindür...» diyordu. Beni ikna etmek de yaşatmağa ne hakkım vardı? Oiçin de. nasıl olsa öleceğini, ölür nu kurtarmak mı istiyordum? Kurse rahat edeceğimi söylüyordu. tarmayı mı ümid ediyordum? BilBunlan söylemeğe nasıl dili van mem ki, bilemiyorum ki! Iztırab yordu, benim bu sözleri dinlemeğe çeken köpek bile olsa insan, öldübeynim nasıl tahammül ediyordu, rür. Vaktile, kardeşim Ekremin, brmiyorum. öksürüklü bir köpeği klorformla Sorgu hâkiminin gözünün önüne öldürdüğünü hatırlıyordum. İhtiyar kendi yatak odası, yanmda yatan köpeğin, rahat rahat ölüp kurtugeliyordu. kendi karısı geldi. Gece dolabmm luşu gözümün önüne üstünde yanan gece lâmbasının ha Sonra ka kıyor, pantopan tüpünü ilâcın f:f ışığı altında onun kestane rengi kırıyor, iğne yapıyordum. birazını yere döküyordum, ne olur, saçlarını, beyaz tenini gördü. Bazı geceler, başağrısından şikâyet etti ne olmaz, belki kalbi dayanamayıverir diye düşünüyordum. Belki de, ğini hatırladı. o sıralarda dozu bir misli arttırsaySanık devam ed : yordu: , Ama gene de dinliyordum. Ha dun iyi olacaktı, belki kalbi dura 4iı bııcuk da Memleketin kalburüstü bütün karikatüristlerinin müştereken çizdikleri bir karikatürü bulacaksınız. Bu vesileyle t41 BUÇUK» mizah meraklılarını çok ilgiendirecek bir müsabaka tertib etmiş buiunuyor. Bütün karikatüristlerin beraberce çizdikleri bu eserde sanatkârlan, çizgilerinden tanıyabilecek olanlara orijinal hediyeler dağıtılacaktır. BOZULMAYAN ÇAKMAK TyrHyt Umuıı, »Omsslll: IİBKA TİCARET T. A.O. BrTollıı. İMİllil Cıd.. Trl. : ui bucuk Haftalık Mizah Mecmuası Londrada toplanan «Avrupa Kardyoloji» ve «İnternasyonal İnternistler» kongrelerine iştirak eden CUMHURİYET Llra Kx. Lıra Kr. Senellk 42.00 81.00 Altı aylık ' 2230 43 00 Üç ayıık 12.00 24.00 BU ayıık 430 9.00 l> İ K K A T Cazetemus cınderilen rrrak ve ytutUff ntşredilsin edümetın tadt olunmoj tlÂnlardan meinıllvet k&bul edllmes Nüshası 15 kuruştur Abone şeraiti Türkiye Harie Dr. Ahmed Rasim Onat meslekî tetkiklerde bulunduğu Avrupa merkezlerinden dönerek 3/10/952 cuma günü hastalannı kabule baş.amıştır. I Yemek tevzi müessesesi, teşkilât ve tesisatını tâdil ederek Yk üi bizzat Ekrem Yeğenin nezareti altında yeniden faaliyete geç. tiğini sayın halkırruza »aygı ile arzeder. B Kurtulus Bayır sokak 5056 muracaat Telefon: 43251 EKRE9Î