Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
*4 Eklm 1952 iiliHülliliiHIIHillllillililHllllllHililMliililMM CUMHURİYET DUNYA OLAYLARI Sahrada şeftali yetiştiren adam tîeçenlerde bir gün, Londranın en meshur meydanı Trafalgar Squave de öğleden sonra saat üçe doğru kalabaiık Vıir halk kütlesi toplnmıştı. Vakit ilerledikçe kalabahk kesafet peyda eciiyor, insan sıralan gittikçe sıklaşıyordu. Ortadaki heykelin etrafını CPVİren basamaklardan en yükseğinin üstüne çıktnış olan Mr. Richard Saint Barbe Baker halka hitaben bazı sözler söylüyor, sıralann arasmdan sıyrılıp ilerliyenler zaman zamsn kendisine bir şeyler veriyorlar, o da bilmukabele teşekkür ediyordu. Londralılarca meşhur olan Mr. Baker'i tabiî siz tanımazsınız.. Tîfendim., bu zat, hem çöl âşıkı, hcm de aynı zamanda da ağac meraklısıdır. İngilterede üyelerinin sayısı bir hayii artmış olan «Ağaclart Koruma Cemiyeti» nin nüfuzİU erkânındandır. Sahra âşığı olması dolayısile gidip senelerce çöllerde yaşamış, oralarda incelemelerde bulunmuş, o mubarek çorak yerlerin hoşlanılacak taraflannı bulduğu gibi mah rumiyet ve sefaletlerine de mütevckkilâne katlanrnıştır. Bugün Afrikada, Avrupa kıtasının büyüklüğüne yakın bir sahayı kaplamakta olduğunu bildiğimiz cöller, Mr. Baker'in mütaleasına nazaran hududlannı gittikçe genijletmektedirler. Her yıl çöllerin yakınındaki kırk beş elli kilometrelik bir çevre ekili ve mamur arazi h«linden çıkıp çorak toprak haline gclmektedir. Mr. Baker. bu hâdiseyi bilhassa uzun zaman oturduğu Kenya sömüraesinde müşahede etmiş, ona göre insanlann tembelliği ve alâkasızlığı yüzünden, çöl imar edilereği yerde tarlalar ve bostanlar bir çöl haline girmiştir. Bundan dolayı da çöllerin sahalarını genişletmelerini oturdukları masa başında, iklimin. susuzluğun ve hararetin birer suçu imiş gibi gösteren bilginlerin yanlış mütaleada buîunduklarmı meydana koymu}tur., Mr. Baker. tetkik'erir.in neticesinde mamur arazinin çöl haline gçlmçsine göz vummak şöyle dursun, bilâkis çölleri meyva bahç«leri vaziyetine sokmak kabil olduğunu görmüş ve bu noktayı merkez ittihaz ederek büyük bir teşebbüse girişmiştir. Şüphesiz kuru Ekvator iklimi ve ona civar yerlerdîki iklimler fazla suya muhtac ve kuvvetli hararetten müteessir olan ağaclar yetiştirmeğe müsaid değildir. Lâkin, yaptığı tecrübeler krndisinin bunlardan faydalı »onuclar sağlamasını mümkün kılmıstır. Mr. Baker'e nazaran çöl sahalannda en iyi yetişebilecek ağac şeftali ağacıdır. Fakat, Kenya sınırlarındaki geniş sahanın ekseri kısmını birer şeftali bahçesi haline getirebilecek kadar çekirdeği nereden bulmah? Üstad, bir miiddet düşündükten şcnra o mcseleyi de halletmiş ve Ingiliz gazeteleri vasıtasile bütün Britanya hrlkına hitaben kısa bir bevannarr.e neşrederek ada halkından kendisine şeftali çekirdeği stoku teminini rica eylemiştir. İşte Londrada Trafalgar Squaredeki toplantı bu gaye ile yapılmış. Londra halkından bir kısmı topladıkları şeftali çekirdeklerini getirip orada bizzat Mr. Baker'e teslim ettikleri gibi, taşradan namına gelen torba torba çekirdekler de gene oraya pcsta müvezzileri tarafından taşınnuştır. Kadınlar, çocuklar, polisler. dükkâncılar, hulâsa her sınıf ahalinden insanlar Mr. Baker'e az veya çok sayıda şeftali çekirdekleri hediye etmekte adeta birbirlerile müsabakaya girişmişler, üstnd da bunları evvelce hazırladığı çuvallara dolkulâde ilâcdan kat'iyyen korkmamaktadırlar. İkinci Dünya Harbinde ordulara muazzam hizmetlerde bulunan D.D.T. Kore biti karşısında tesirsiz kalmıştır. Halbuki Kore biti de tıpkı kardeşi Avrupa biti gibidir. Birini öldüren, kökünü kazıyan ilâc neden ötekine tesir etmiyor? Malum değil. Esasen bu bizim işimiz de değil. Bunu âlimlere bırakalım arayıp bulsunlar. durmuştur. Dolan çuvallar kam | yonlara yükletilmiş ve Afrikaya [ hareket edecek gemiye yol'anmış | tır. İşin tuhafı. bazılan sade çekirdek getirmekle de iktifa etmemişler. o lezzetli yemişten beş on taAsıl mesele bu korkunc düşmanesini olduğu gibi taze taze Mr. nı altetmekti. Çünkü okuyuculanBaker'e teslim etmişlerdir. Böyle mızın da tahmin edecekleri gibi yapanların ekserisi o şeftalileri harbde bit, düşmanın top ve tüfe | kendi bahçelerinde bizzat yetiştir ğinden çok fazla zayiata sebebiyet i miş olduklarını ifade etmekte idiverir. ler. Bu suretle Mr. Baker bir taşla Amerikan ordusu bu düşman iki kuş vurmuş, hem cins şeftali karsısında derhal işe başladı. Açekirdekleri eHe ermek. hem de merikanm muzır haşerelpri kontrol şeftalileri afiyetle yemek fırsatını ' dairesi daha 1948 sene?in'Ie yeni bulmuştur. bir ilâc bulmuştu. Hexachloride Çekirdekler tedarik olundu. Di benzene esasına davanan bu madkilecekleri arazi. bu uğurda çalı deye Lindane ismi verilmişti. ] şacak kollar da hazır.. sahradan Lindane bilhassa D.D.T. yp dayabir kısmını şeftali bahçeleri haline nan. ondan müteessir olmıyan hagetirmeğe artık hiç bir mâni kal şerelere karşı mües^iriyetini gösmadı, değil mi? termektedir. Heyhat, bu dünyada kolay iş D.D.T. ile alay cncn Kore biti yapmak, hususile böyie esaslı te Lindane'a mukavcmet edemedi. Bu şebbüsleri fazla güçlüklerle karşı yolda yapılan ilk tecrübeler kat'î laşmadan başarmak mümkün raü? netice vermekte gecikmedi. Şimdi Mr. Baker'i düşündüren Yukandaki resjmde forulen Lindane'ın tesirine bırakılan asmühim, hem de çok mühim bir ker toluluklarında bir tek bit kalmesele var: Şeftali bahçelerinin mamaktadır. Bazan yüz askerden kurulacağı havalide ehlî, yabani o birinde hâlâ bit bulunmaktadır. kadar çok keçi mevcud ki şeftali Fakat bu hali Lindane'ın tesirsizlifidanlan sürmeğe başladıklan an ğine değil dezenfeksyonun iyi yada onlan söküp yiyecekleri ımı pılmamasma atfetmek doğru olur. hakkak.. Korede Lindane'ın kullanılması Mr. Baker, ancak bu mahzuru yalnız askorlerin bitlerini öldürda ortadan kaldıracak bir tedbir mekle kalmamıs. aynı zamanda bu bulduğu takdirde hayalini besle merrlckette rr.'bzulpn bulunan kadiği gayesine eri^ebilecektir. Yok rasinck. hattâ sivrisinekleri bile »a, şu anda kendi bahçesinde mahvetmiştir. 'Ben insanları olmalan gerektiği gibi gösterdim, Euripides dikill beş on sahra şeftalisi ağacıise olduklan gibi.» Sophocles Bu ilâcın tesiri fevkalâde kuvnm mahsullerini öteye beriye gönvetüdir. Yalnız Lindane D.D.T. gibi derip övünmekle iktifa etmek mec toz şeklinde kullanılamamaktadır. buriyetinde kalacakt Bu ilâcı e'ektrikle ısıtmak lâzım. Bu ameliye neticesinde hasıl olan Bitle mücadele buhar havaya yayılmakta ve yalnız Büyük Tivatroda Sophocles'in ellerde buyüyüp kolunun ve bilegiBirleşmiş Milletler askerleri Ko bitleri değil. ne kadar haşere varreye ayak bastıktan az bir miiddet sa hesini yoketmektedir. Lindane'ın (Elektra) tragedyası oynanmakta nin kuvvetlenmesi, günün birinde dır. kanla, ihanetle kirlenmiş olan baba sonra hepsi birbirinden berbad dört müthiş tesiri hakkında bir fikir Elektra, la'netlenmiş Pelops so ocağına dönerek bu kirli cinayetin düşmanla mücadele etmek zoıunda vermek için şunu söyliyelim: Bu kalacaklannı anlamakta gecikme ilâcdan bir gram yakılarak buhar yundan Atreus oğlu Agamemnon intikamını almasıdır. Körü ruhlu un kızıdır. Argos Kralı, Trova'nın Clytaemnestra, daha ilk andan itimişlerdir. Bunlardan biri Kuzey haline getirildiği takdirde 2500 şanlı fatihi Agamemnon, savaş cep baren Elektra'nın bu ümidini ve Koreli askerlerdi. İkincisi Korenin metreküplük bir saha her türlü ha helerinde geçen on yıllık bir ayrı niyetini bildiği için son derece hubitmek tükenmek bilmiyen tozu, şereden temizlenebilmektedir. lıktan sonra zafer şarkıları ile yur zıırsuzlanır. Böylece, Elektra için üçüncüsü kışm müthiş soğuğu ve Lirıdane'ı elektrikle ısıtmak şart duna. sarayına, Kraliçesi Clyt^em de baskılı, sıkmtılı. kara günler nihayet bunlardan hiç de geri kalmıyan bit ordusu idi. Kore biti di tır. Fakat bunun için lâzım olan nestra'nın yanına döner gelir. Bun başlamış olur. Elektra'nın Chrysoyip de geçmiyelim. Bu hayvanm aletlerin hacmi küçük olduğu gibi dan böyle, kazandığı büyük zaferin temis adında bir kızkardeşi daha akla . hayret veren hususiyetl»ri kendileri de pahaiı değildir. Hasılı tadını çıkarmük, şöhretinin güne vardır. Oportuniznıin tipik, klâsik bir örneği ve temsilcisi olan bu kız, var. Lindane'ın parlak bir istikbale naro şinde ısınarak artan ömriinü huzur içinde geçirmek arzusundadır. Fa (sert rüzaâra karşı yanm yelkenle Kore bitleri D.D.T. nin tesirln» Z«d olduğu açıkça anlaşılmaktadır. kat. soyunun iki yakasını bir araya yola çıkmanın liizumu) na sımsıkı O. M. getirmpmrğe, Pelops oğullarile kız inandığı için sarayın da, saraylımaruz kalmadıklan halde bu hari 11i1111111)IM M1111U11111111i I i11M11II11M ı M • I i > i; i i i i iı hehkopte*, uçağjı denize düşen bir pilota kurtannağa yalışırk ÜfTIYATRO Yazan: Suad Taşer 1 | ı Hetikopterterin Faydalart YASLI KIZ: ELEKTRA Korede helikopterler harb sahasmdan hastanelere binlerce yaralı naklediyorlar 1951 yüında Amerikan Helikopter sanayiine ve Sahil Muhafaza Kuvvetlerine •Collier Mükâfatı» verilmişıir. .Collier., Birleşik Amerikada hava kuvvetlerine en yüksek mükâf^ttır. Colier's dergisinin eski nâşirlerinden Kobert J. Collier taralından 1911 senesinde ihdas edilen bu mükâfat. Birleşik Amerikada her sene Milli Havacılık Birliği tarafmdan bu sahada büyük bir başan elde eden şahsa veya züm reye verilmektedir. Helikopter. Amerikan Sahil Muhafaza Kuvvetlerinin kurtarma ameliyleri esnasında ne derece büyük yardımlsrda bulunabileceğini mütaeddid defalar isbat etmiştir. Korede ise Birlcşmis Milletler kuvvetlerine mensub 10 bini mütecaviz yaralı helikopterle derhal harb meydanlarından uzaklaştınlsrak hastanelere sevkedilmiş ve bu suretie kurtarılabilmiştir. 1937 yılında ilk defa olarak Focke Angelis adındaki Alman şirketi, Bremen'den Berline uçuş yapan bir helikopter inşa etmiştir. Birleşik Amerikada Igor Sikorsky, 1939 senesinde VS300 Helikopterini inşa etmiştir. Bupün Birleşik Amerikada birçok şirke'ler helikopter inşa etmektedirler. Umu miyetle Koredeki kurtarma ameliyelerinde hafif helikopterler kullanılmaktadır. Bu suretle, Birîeşmiş Milletler kuvvetlerine mensub yaralılar derhal yardım merkezlerine ve hastanelere sevkedilebilmektedir ve bu sayede 1000 yaralıdan ancak 25 i ölmektedir. Halbuki 1000 yaralı üzerinde ölüm adedi İkinci Dünya harbinde 45, Birinci Dünya harbinde ise 80 di. Helikopterler tam teçhizatlı olduğundan, daha hastaneye varmadan yarahlara kan nakli yapılabilmektedir. Birleşik Amreika Bahriyesi tarafından da geniş ölçüde kullanılan helikopterler, uçak gemilerinde v« harb gemileri ile knıvazörlerle birlikte, vazife almaktadır. Muhtemelen bütün hastane gemilerinde, helikopterler için bir uçuş güver'esi inşa edilecektir. Bundan maada helikopterler, gemilerin ateş etme istikametini tayin ve mayınları tesbit etmek için kullanılmaktadrr. Dokuz senedenberi helikopterlerle mücehhez olan Birleşik Amerika Sahil Muhafız kuvvetleri, seylâb ve yangın gibi vak'alarda yÜTİerce kimsenin hayatını kurtarmıştır. Kore harbinde Birleşmiş Milletler kuvvetlerine geniş ölçüde yardım eden helikopterlerin ne derece büyük bir kıymt ifade ettiği, banş zamanında herkes tarafından daha iyi anlaşılacaktır. lannı felâketlerden felâketlere sürüklemcğe and içmiş olan intikam periieri (Nemesisler), Agamemnona en şanlı aünlerinde pusu kurmuşlardır. Trova cephesinde bulunduğu yıllarda, yeğeni Aigisthus. Asarrsîmnon'un hem ırzını hem de tahtını çalar. Asamemnon, sarayına dönüşünün iik gününde verilen 7İyafette karısı Clytaemr.stra'nm yardımı ile Aigisthus tarafmdan slçakça öldürülür. Böylece. la'netli Pelops oğullannın sarayı bir kere daha ksna bulanır. intikam peileri vaktile işlenmiş günakların kefaretini ödetmeğe böylece devam ederler. Ana?mın ihaneti, Aigisth^'un cinayeti, çatiları üstüne çı;ken kaderin bu müthiş felâketi karşısınQE Elektrpcık, ir.tiksra almak için uzun vadcli bir plân kurar. Küçük kardşi O'p?!es'i, cinayetin hemen ertcsi cünü, sarayın sadık kölelerincicn birine teslim ederek çıkartır. Bütün ümidi, Orestes'in yad lığın da nimctlcrinden doyasıya fayrialanmakta, koca katili ile namııs hırsızınm sevgilerinden payına düşeni bol bol almaktadır. Elektra, babasının katillerinden ne kadar nefret ediyorsa, kızkardcçınin bu durumundan da o kadar nefret etmektedir. Aradan yıllar geçer. Orestes yad ellerde büyür. kuvvciienir, bileği kan akıtacak hale gelir. Yas acıları. intikam duyguları ile kıvır kıvır kıvranan Elektra. Orestes'in dönüş | rr.üjdesini beklerken ölüm haberiıi j ahr. Zalim, talih, bir kere daha j Elektra'nın kolunu kanadını, ümidini, tahammülünü kınp parçalar. Ama çok geçmeden, bu dayanılmaz kara haberin hemen sonunda, o ana kadar çektiği bütün acıları, güneş görmüş karanlıklar gibi birden dağıtıveren bir halolur; yıllardır yolunu gözlcdiği Orestes yad ellerden çıkıp gelmiş. karşısına dikilmiştir. Böyle bir anda, Elektra'nın insan A r k a s i S a . 7 , S ü . lde İ SADECE EKMEK KÂFİ DEĞİL Kennan hâdisesi Sovyet diplomasisinin yeni tabiyesini açığa vurdu George Kennan ın düşüncesiz bir takım beyanatta bulunduğundan dolayı Moskovada vücudü arzu edilmez bir şahsiyet haline geldiğine dair verilen izahat belki akla yakindır. Fnkat böyle olmakla beraber aynı zamanda natamamdır. Washingtonun diplomasi çevrplerine gör° Kennan':n geri çağınlmas! Sovyetler Birliğinin bundan böyie yeni bir siyasi yol tutmak istediğıne delildir. M.ıskova artık Washingtonla değil. Paris ve Londra ile doğrudan doğruya görüşmek istiyor. Bu yeni doktrin son aylar zarfında Gromyko'nun Londraya gönderilmesi, Stalin'in Fransız elçisi ile şörüşmesi ve aene Stalin in kapitaüst memleketler arasındaki ıhtilâ/ların kapitalist ve komünist de\ letler arasındaki anlaşmazlıklerdan çck daha manidar olduguna dair söylediği sözlerle daha açıkca anlaşılmaktadır Stalin uzun seneler boyunca hep Birleşik Amerika ile doğrudan doğruya görüşmek ıstemişti. Çünkü ona göre ancak Amerika hâdiselere hükmedebilirdi. Dünyanm askerlik bakımından kuv«Fransa için Birleşik Amerika ile vetli milietler tarafmdan idare mevcud rabıtalarından sıynlması edilmesi lâz'm geldiğine inandığı zamanı gelmiştir.» için de Fransamn Yalta konferanKennan'ın, Moskovaya gittiği za j sma iştirakini istememiştı. Franman Rusya ile müzakere husui sa sadece bir Avrupa devletiydi. sunda bir çok mutedil projeleri Halbuki Kranjlin dünya devletvardı. Avrupada ve bilhassa Palerile müzakerelere girişmek istiriste yaptığı görüşmeier esnasında yordu. Rusya ile yeni müzakerelere eiFakat Stalin, Rusya ile Ameririşmek ümidinde olduğunu söyleka arasında müzakerenın boşlumiştir. Kennan Sovyetlerin muğvna artık kanaat getirmiş olduhpkeme tarzmı anlayacak kadar ğundan Litvinovun siyasetine döRuslarm ruhuna aşina olduğunu nerek Londra ile Paıisi birinci iddia. ediyordu. Fakat Kennan plâna almaktadır. Hjklı veya hak «sıhhî kordon» ismi verüen sisız, Stalin 19351939 arası tatbik yssetin mebdei olduğu için Mosedi]en usullere dönmektedir. Okova tarafından iyi bir gözle gönun için de Amerikalıları bir tariilmemiştir. Bundan başka Kenrafa atmağa gayret sarfetmektenan son derece hassas bir insandir. Kennan'ı istememekle Potsdır: iyi niyetlerine rağmen Rusdam. Tahran ve Yalta misillu lann kendisine yaptıklan muakonferansların artık. bir müddet meleden fazlasile müteessir olKennan için olsa bile. modası geçüğini muştur. Berlinde yaptığı beyanat göstermiş oiuyor. Kennan'm Mos bulduğunu anlatmak istiyor. da bu haleti ruhiyenin bir tezakovada bulunması lüzumsuz adde Son defa Fransa büyük elçisi ! hüründen başka bir şey değildir. dilmektedir. Stalin, Beründe ya Jo>:c'la görüştüğü sırada Stalin Meselenin asıl püf noktası şupılan gafı e=»nimet bilerek bun kendisine şunları söylemiş: «Hadur ki Kennan, Moskovaya çok dan böyle Kvemün'ın 'Vnierika Vütta öyle anlar vardır ki siyaile değil. Asya ve Avrupa devlet sette cür'et göstermek lâzım ge geç gelmiştir. O geldiğı zaman Iprüp mii^akpre Ptmevi mürecrah lir.» Stalin'in fikri şu olsa gerek: Stalin Londra. Paıis Yeni Delhi ve Tokyo ile bir anlaşmaya zaten mtyletmekte idi. Washington yeni Cumhuı Başkrnını seçmcden Moskovaya yeni bir elçi gönderecek değildir. Fusya i!e Amerika ara^mdakı münasebetlere verilecek veçhe yeni Baskan tarafından tayin edilecektir. Bununla beraber salâhiyetli müşahidlerin söylediklerine göre Stalin'in aldığı vaziyet bir çok Amerikalıyı memnun etmekten geri kalmıyacaktır. Şüphesiz infirad siyasetinin modası çoktan geçmiştir. Fakat bir çok Amerikalı vatandaş için ideal durum Amerikanın Ruslarla harbetmek yahud müzakereye girişmek mecburiyetini duyurmıyacak vaziyettedir. Evet, Stalin, Washingtonla kcruşmak arzusunda değil ama Washingtonun da Moskova ile gö rüşmek istemediği muhakkak. Bu şartlar dahilinde Kennan'ın Rusyadan çıkanlması suya indirilmiş bir kılıç darbesi gibi bir şeydir. (tsviçre ma(buatından) Iktibaslar OLAMAZ ÇAPAMARKA