26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
AJîisto? Korede aleş kes müzakereleri devam ediyor Acheson, tampon bölge hususundaki komünist teklifini reddetti Tokyo 1 (A.P.) Kore ateş kesme müzakerelerinde bugün yeni bir terakki kaydedilmeıniştir. 17 nci toplantı yarın mahallî saatle 11 de, gene Kaesong'da yapılacaktır. Birleşmiş Milletler grupunun her zamankinden az mevcudla Kaesong'a gideceği anlaşılmaktadır. Feyezanlar "üzünden, Kaesong'un alt kesiminde, İmjin nehrinde kurulan dubalardan müteşekkil askerî köprü kııllanılmae hale gelmiştir Bu itibarla, taşıt güçlükleri sebebile Kaesong'a daha küçük bir grup gönderilecektir. Müzakere heyeti, mutad 60 veya 80 kişiden 20 ye ineceği gibi her zaman kendılerine rafakat eden 20 kadar müttefik harb muhabiri beşe indirilecektir. Gazeteciler doğrudan doğruya helikopterle Kaesong'a nakledilecek, temsilciler ise bugün otcmobillerini bıraktıklarc İmjin nehrinin kuzey yakasına indirileceklerdir. Çekoslovakyada kızıl idareye karşı komplo Savunma Bakanı ile Millî Emniyet Bakanının bu komplo ile alâkalı olduklan bildiriliyor Morrison'un demeci Moskovada yayınlandı Pravda, tngiltere Dış İşleri Bakarunm 1500 kelimelik beyanatı altrna 2700 kelimelik tekzib ekledi Petrol CüzeHik göraşmeleri bıgiltere, Harriman İrana Mr mesaj gttndctdi Londra 1 (R.) lngilter» hukumeti, Iran hükumetine v*rilm«k ü» zere Mr. Harrtman'a bir m«MJ gön dernuştir. Britanyanm mesajına îran möabet bir orvab vardiği takdirda, Ingiltereden bir heyai Irana hareke* •decektir. Avam Kamarasında müzakereler Londra 1 (AP.) Dün akşam, Avam Kamarasında, Iran ihtilâfınm müzakerasi avasında, Muhafazakftr Partiden Lord Hailsham, «korka •iyasetinin caeoret sivasetinin yerini abıutsı, tranda bu kadar gfiç bir duruma d'oşmemia* Mb«oiy«t vermlştir» demiştir. Lord Hailıham, «Amerikada, her guçlüğa düştükleri zaman Ingilter*y» yardım «tmek icab ettiği kanaati jrerleamektedir ki, bu, ikl memlekat araaındaki mflnaaebetleri bozmaktadır» demiştir. Lord, «Amerikalılar bizim dostumuzdur, fakat ingiliz menfaatlerinin nerede olduğunu pek iyi takdir edememektedirler. Şayed Amerikalılar, Mr. Averell Harriman'ın, Ingilis Imparatorluğunu catladığı yerden takviy» ettiğini sanıyorlarsa, bir kere daha düşünmeleri icab eder. Şayed Harriman, Beynelmilel Adalet Divanının lehimize karanndan tonra her hangi bir şeyi müzakere edeceks», tranın bu karar» uyup uymıyacağım müzakere etsin. Hakkımızı korumak İçin kuvvet kullanacağmun dünyaya bildirmek zamanı gelmiftir» diye aözlerini bitirmiştir. Müsabakatmx Pısırık ulema arihe bakarsamz mutlak iradeli Osmanh Padişahlancın,raüstebidOsmanh veıirlerinin, hattâ «rasına göı zorba yeniçeri derneklerinin önüne geçebilen, bunlann dizgininl çekebilen tek mnsur ülemadan ünd ve medonî eosaret gahibi kimseler olmuştor. B« gibilerin eksik olduğn, hattâ tarsine işlediği devirierde de tarih fahifeleri tiirlü mezalim, haksulık T» saiidar» hikâyelerile dolmuştur. Diyecek şudur ki kendini bilen ve kendini hissettiren ülema çok defa memlekette bir aıuvazene, bir itidal ve bir insaf rolü oynamışlardır. ZenbUB AU Efendi gibi niceleri sırasma göre haksıriık edeıı padişaha hakaret sayılabilecek sözler söylemişleıdb. O zamanın şartlanna för« yüıüne bira» dikçe baKanın kellestoi nçuran padişahlar bu •damlardan çekinmişler, hattâ korkmuşlardır. Çünkü onlar flm» ve ihnin vakar ve cesaretine bihakkm aanib idiler. Şimdi misal vermiyeceğim: am» son beş on »ene içine, hattâ daha yakmlanna kadar zaman zaman hâdis obnuş vakalar, ortaya atıbnış fikir ve teklifler, kanun tasanlan, programlar hattâ tedavi usulleri gibi müsbet mevzular hakkında mütalealan istenen nlemadan bir kısmı kâh erken yatıp geç kalktığından, kâh mevzuo tetkike vakit bnlamadığından, kâh kendisini »nyanlara «yok» dedirterek gizlendiğinden dolayı istenen miitaleayı beyandan kaçınmışlar, kimiai de löylediğini kendi de anlannyacak şekilde konuşarak Işin içinden «ıkmak istemişlerdir. Bn pısınklığın türlü türlü sebebIeri var: Kâh talebesinden korkar, kâh dekanından, kâh rektöründen, kâh Başbakandan, kâh Yarduncısmdan, kâh hükumetten, kâh şundan, kâh bundan.. Fakat hep dönüp dolaşıp kendine bir zarar gelmesinden korkanlar vardır. Fikir v» ilhnlerinin cesaretini ve vakannı taşunıyan bu gibiler ülema değildir. Tesadüfen dunağlanna varsa yüklenmiş malumatm hamaüandır. Ömrü oldukça bunu bir yük gibi taşır. Enfası madudesini bitirip gidfaıce, ne adı, ne sam kalır. Bir memlekette tiirlü içtimai clhazlar her zaman istendiği gibi işByemiyebillr. Kendlnden en büyük hizmet ve kiyaset beklenen klmseler, bu ümidleri boşa çıkaracak hareketlerde bulnnabilirler. Yani her şey az çok gevşiyebilir; lâkiı» illm ve ülema kendilerine mahsus olan vakar ve şiar ile ayakta durursa cemiyet o gevşeklikleri kısm«n olsun telâfi eder, yani işlemiyen nzuvların vazifesini bu ülema görür ve bir nevi (Kompensation = Konpansasyon) olur. Sırası geldikçe genclere neden âvare olduklan, neden manevî kıymetlere ehemmiyet vermedikleri, neden iyi çalışmadıklan, neden maddiyetçi olduklan için çıkışıyor, onlan muahaze ediyoruz. Bunlardan biri çıkıp da sorsa: Bizden istediğiniz bn vasıflan hai( nümune gösterin de onlara baka baka kararalım. Acaba ne cevab verebiliıiz ey ttB. FELEK Güzeller, yalnız iki haft anız kald Ti Viyana 1 (Nafen) Buraya gslen haberlere nazaran Çekoslovak ordusunda, kominist rejimini devirmeyi hedef ittihaz eden çok geniş bir komplo meydana çıkanlmış tır. Millî Savunma Bakanı ile Mülî Emniyet. Bakanmm bu komplo ile alâkalan bulunduğu da meydana çıktığından vazifelerinden ablmışlardır. Aynca 2 nci ve 3 üncü ordu komutanlan da kızıl rejime kar şı harekete iştirak etmiş olduklanndan tevkif edilmişlerdir. Viyanaya gelen ve yukandakini teyid edici haberler meyanında komplonun meydana çıkmasile beraber bir çok yüksek rütbeli subaylarm intihar ettikleri de bulunmaktadtr. İntihar eden Çek ordusu ileri gelenlerinden bir tanesi bıraktığı bir mektubda memleket ni hürriyete kavuşturmak için gırişAcheson, komünist miş olduğu faaliyetin meydana çıkteklifini reddetti masile bütün ümidlerinin kınldıWashington 1 (A.P.) Birleşlk ğmdan bahsetmektedir. Aynı me'cAmerika Dış İşleri Bakanı Dean Acheson bugün, Korede tampon bölgenin 38 inci arz daıresi boyunKemik kınklan 4 günde ca kurulması hususundaki komütedavi ediliyor nist teklifini kesin olarak reddetAnkara, 1 (THA.) Bazı ectniştir. Acheson bir basın toplantısında nebi ajanslar, kemik kırıklarında demiştir ki: «Kızıllar, Kore harbi ilik içerısine paslanmaz bir çivi ni başlattıklan zaman bu hattan sokularak yeni bir tedavi usulü ve herhangi bir tahrik görmeden, bulunduğunu bildirmışledi. Öğretaarruza geçmişlerdi. Şimdi tekrar nildığine göre Nümune hastanesi bu hatta dönmek istekleri hiç bir doktorlanndan Orhan Toygar ıssuretle kabul edilemez. Esasen Sa minde bir doktorumuz bu sistemi vunma Bakanı George Marshaü da memleketimizde uzun zamandanberi herhangi bir hudud hattının, mü tatbik etmektedir. Yeni usui save dafaa edilebilir bir hat olması j»e yesinde biihassa bacak, koü rektiğini açıkca beyan etmiştir. oyluk kemiklerinin kırılmasında çok Hâdiseler, 38 inci arz daıresinın mühim neticeler alınmaktadır, ve kabili müdafaa olmadığını göster hasta 4 gün içerisinde kınk ayağı miştir.» üzerinde yürüyebilmektedir. Verilen malumata göre ilik içerisıne konan paslanmaz çivi bir müddet sonra çıkanlmaktadır. Londra 1 (AJ».) tngilter» Dış tubda Kremlin modeli muhakeme edilmektense kendi hayaüna son İşleri Bakanı Herbert Morrison, vermeği şerefile mütenasib gördıî dün, Sovyet Rusya halkı hakikaten hür olsaydı, Batı dünyasının banş ğünü de açıklamaktadır. Amerikan Meclisi Çekoslovak İ8tediğini T» RU» llderlerinin harb duygulan beslediğini bilirdl, deyada hapsedilen gazetectnin miştir. durumunu görüşecek Morrison'un 1500 kelimelik koWashington 1 (a a.) (United nuşmasım, Pravda gazetesi basmışPress) Amerikan Temsilciler mectn*. Morrison, gazetenin bunu baslisi Dış İşleri komisyonu Çekoslomaya cesaret edemiyeceğini fleri vakyada hapsedilen Amerikalı gasürmüştü. Konuşma basılmış, fakat zeteci William Oatis vakasını mtonunla beraber, 2,700 kelimelik de zakere etmeğe başlamıştır. bir tekzib neşredilmiştir . Gizli oturum ytpan komisyonda «Batının, Sovyetler Birliğine taBirleşik Amerikanın Çekoslovakya ile sryasl ve ticari münasebatmın arruz etmek için dişlerine kadar «ikesilmesinin teklif edildiği sanıl lâhlandığı iddian doğru değildir. Sovyet Rusyada fikir ve düşünce maktadır. Avrupa Konseyi de bir protesto hürriyeti yoktur, halbuki milletlerin birbirlerini anlamalan için butasansi hazırladı na ihtiyac vardır» diyen Morrison, Strasbourg 1 (A.P.) Avrupa «bu bilgisizlflc korku ve endişe tev konseyi, dün, 15 szası tarafından, lid eder ve memleketimde husule A.P. nin Çekoslovakyadaki muhagelenlerin sizce bilinmemesi şayanı biri William Oatis'in mahkumiyet teessüftürı diye ilâve etmiştir. karannın takbih edilmesine dair Buna mukabil Pravda da Morribir karar ittihaz etmiştir. son'un bütün iddialaruıın mesnadnHJIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlMimııiBtnBiım ••»•••• siz olduğunu iddia etmiştir. 37 Nilüfer Erdinç 1951 güzellik müsabakasına iştirak etmek isteyip de şimdiyt kadar resimlerini göndermiyan kızlarımıza, fotoğraf neşri müddetinin iki hafta sonra hitama ereceğini ve binaenaleyh acele etmeleri lüıumunu hatırli»tınz. Fotoğrafçılanmız emirlerint ftmadedir. zellerin resimlerini çekecek fotografçılann isimlerini bildiriyorus: Foto Sabah: Istiklâl Cadde< (Galatasaray civan) Foto Süreyya: İstiklâl Caddesi (Tünel başı) Baysal Fotofraf Sttidyosn: Utiklâl caddesi, Zanbak aokak No. 1 Foto Tuna: Çarşıkapı. Foto M. Öıen: Pangahı Hamam No. 150 Foto Opera: Kadıköy Op«ra sineması yanında Foto Şen: (Divanyolu). Foto Klüb. (Beyoğlu Melek sineması sokağı). Foto Kenan: Üsküdar. Foto Turan: Çemberlitaş. Foto Asral: Kadıköy, Altıyol. Foto Model: Düzca. Foto Rıdvan Kırmacı: Ankara. Foto Spor Ankara. Foto Hamza Rüstem: izmir Emirler çarauı Merkez fotografha;si. Foto Fikri Göksay: İzmir Basmahane gan karşısı. Foto Lâle: Beyoğlu Parmakkapı, Foto Raşid Ünverdi: Manisada Hükumet civan. Foto Mehmed Ortaç: Aydm. Balıkesir Foto Sümer: Anafartalar caddesi. Foto Nuri: Gazianteb. Foto Fahri Seyrek: İzmit Demiryolu caddesi. Foto Aray: Zonguldak Foto Can: İzmir Konak. Foto Cevad Kızıltan: Bolu Foto Doğuş: Mersin. Suriyedeki kabine buhranı »ona eriyor Şam 1 (a.a.) (afp) Faris El Huri bir millî birlik kabinesi kurmayı kabul etmiş ve bu sabah istişarelerine başlamıştır. Kabme bu gece teşekkül edebilecektir. Şamda devlet memurlan grevi Berlin ablukası ödemişte bir kız kaçırma hâdisesi İzmir, 1 (THA.) Ödem||te cüretkârane bir kız kaçırma hâdisesi olmuştur. 16 yaşındaki Günal geceyansı ana ve babasıle yattığı odadan Ali Kabak isminde bir delikanlı ve 3 arkadaşının taarruzuna uğramış ve yatağından almarak giz lice kaçırılmıştır. Kızın ana ve babası bu hâdiseden ancak sabah leyin haberdar olabilmiş ve zabıtaya malumat verilmiştir. Mütecavizler hâlâ yakalanamamıştır. Yeni bir hava koridoru sayesinde ihracat yapılabilecek Berlin 1 (a.a.) (Reuter) Bugün burada resmen bildirüdiğine göre, üç Batılı müttefik, Sovyetlerin ihracat mevzuundaki ablukasını bert?raf etmek için küçuk ölçüde yeni bir Berlin hava koridoru tesis etmişlerdir. Bugünden itıbaren ikisi Fransız, birisi İngiliz ve bir diğeri Amerikan olmak üzere 4 munzam uçak her gun Berlinden Batı Almanyaya 30 ton ihracat mah nakledeceklerdir. Bir müttefik resml şahsiyeti Berlin muhabirine «dağarcığımızda daha başka şeyler de var» demiştir. Bu sözün askert uçak'ann hava koridoru yükünü paylaşmalarını iltizam eden neşredilmemiş plânlara telmihen söylenmış olması muhtemeldir. Buradakı müttefik resmî şahsiyetleri Berlinin batı hududu ihracatı meselesi mevzuunda yakm zamanda Sovyetlerle bir anlaşmaya varmak hususundaki ümidlerini biihassa belirtaıişlerdir. Her üç Batılı memleketi temsil eden bir sözcü. hava koridorunun şimdilik hükumetlerinin talebile girışilmiş bir sivil hareket olduğunu söylemiştir. Her uçak günde bir sefer yapüğı takdirde, Batı Berlin ihracaundaki tıkanıklığın açalması bir ay sürecektir. Mayısın ortasmdanberi Berlin depolarında 17 milyon dolar değerinde bin tondan daha fazla miktarda mal birikmiş bulunmaktadır. Şam 1 (a.a.) (Reuter) Bugün ikinci günune giren devlet memurlan grevi yüzünden, bütün resmî ve ticari faaliyet durmuştur. Kabine buhranı devam etmektedir. Başbakan Halid El Azem Bey de, istifası haberlerini ne tekzib, ne de teyid etmektedir. Buradaki müşahidler, Halid Beyin hükumetinin meclisin muzaheretini kaybettiği için iş başında kalamıyacağma kani bulunduğunu »öylemektedirler. Cumhur BaşKanı Haşim El Atasi, Halid Beye, meclisteki 114 mebusluktan 64 ünü elinde tutan halkçılann yardımile hükumetini yenileştirmesini tavsiye etmiştir. Cenevrede hukuk kongresincte bulunan eskl devlet adamlarından ve Birleşmiş Milletler başdelegelerinden Faris El Huri'nin avdetinde resmî bir karşılama töreni yapılumıştır. Bir vafandaşa valanî hizmel fertibinden maaş bağlandı Ankara, 1 (Telefonla) 1941 yılında denize düşen bir İtalyan tayyaresinin mürettebatını a'.ıp enterne etmek üzere 62 numarah muhafaza motörile açılan tayfalardan Hüseyin Toycanlara bugünkü Mecliste vatanl hizmet tertibinden 100 lira aylık bağlandı. İhtiyaten mitralyöz ve diğer «ilâhlarla denize açıian motör, dönüşte sahile yanaşamadığından bu tayfa saatlerce su ı;ınde k a l ^ k içindekileri sırtmda taşımıştır. Bir müddet sonra ayaklanndan rahatsızlanmış, başvurduğu hastanelerden geri çevrilmiş, nihavet feci bir vaz.yette trenle giderken geçirdıği kriz üzerine Manisaya ındırilerek Mrcis Şinasi hastanesıne kaldınlmış ve kangren olduğu anlaşılan bacaklarından biri kesılmiştir. Bu fedakâr vatandaşm öteki bacağı da aynı hastahktan gene bir müddet sonra başka bir hastanede kesilmiştir. İzmir miüetvekillerinden Avni Başman ile Muhiddin Erener, son derece feci bir durumda olan bu tayfaya maaş bağlanmasını Mechse teklif etmişlerdi. Teklif Maliye komisyonunda kabul edilmış ise de Bütçe komisyonunda bazı mülâhaza larla reddedilmiştir. Her gün Meclisin intızar odasmda bu kanun teklifınin neticesini heyecanla bekliyen Hüseyin Toycanlar gene aynı odada idi. Bugünkü topıantıda söz alanlardan hemen hepsi Bütçe komisyonu raporu yeıine Maliye komisyonu raporunun görüşülmesini istediler. Bütçe komisvonunda bu meseienin raportörü olan Doktor Sedad Ban dahi bu tekiıfe iştirak etti. Netıcede Hüseyin Toycanlara maaş bağlanması ittifaka yakın bir çoğunlukla kabul edildi. İran sulannda yeni İngiliz destroyerleri Londra 1 (a.a.) (Afp) Basradan alınan basın haberlerinde Abadan yakınına Şattelaraba dört In giliz destroyerinin geldiği bildiriliyordu. Resml bir kaynak bu haberlerin doğru olduğunu teyid etmiştir. Harriman'ın yeni temaslan Tahran 1 (a.a.) (Reuter) Iran hükumetinin misafiri olan Mr. Harriman bu akşam Şahın yazlık sarayında bir riyafet vermiş ve Başbakan Musaddık bu toplantıya baş davetli olarak iştirak etmiştir. Harriman'ın Musaddıkla Londra seyahatine dair bir görfîşm* yaptığı tahmin edihnektedir. Londradan avdetindenberi Harriman, Musaddıkla ilk defa bu ziyafette karşılaşmıştır. Muğlanın bir kasabasından resim gönderen ve admın mahfın tutulmasını isteyen güzelo Gonderdiğiniz üç baş resimden ikisi güzel ama pek küçük. Bu resilmer, bir vesika fotoğrafından daha küçük olduğundan büyütülmesi mümkün değildir. Biraz daha büyük olan öteki resminızi neşredeceğiz. Resminizin müstear isimle neşrini istiyorsanız onu da bildirmenizi rica ederiz. Betül Alabora müstear ismile resim gönderen okuyucuya Gonderdiğiniz baş resmini pek garib ve çok rötuşlu bulduk. Bu resim bize bir sinema yıldızının fotoğrafı üzerinde rötuş yapılarak yeniden çekilmiş bir resim hissini verdi. Ya bizzat sizin, yahud da muzib bir arkadaşınızın şaka yapmak istediğine hükmettık. Cihangirde oturduğunuza göre Beyoğlundaki müteaddıd fotoğrafçılarımızdan birisine müracaat edıp bir büst ve bir de boy resminizi çektirmenizi rica ederiz. Gonderdiğiniz resmi neşretmiyeceğiz ve yeni fotoğraflannızı bekliyeceğiz. Yüksek Hakem Kurulu, iş ihtilâh hakkında mühim bir karar verdi Ankara 1 (Anka) Bursa İpekiş fabrikasında müessese ile işçıler arasında çıkan toplu iş anlaşmazlığı ,her iki tarafın da H hakem kurulunun kararına itiraz etmeleri üzerine yüksek hakem kuruluna intikal etmiştir. Oğrendiğimize göre, yüksek hakem kurulu, Bursa ipekiş fabrikasında saat esasına göre ödenen ücretlerin beher saatıne beş kuruş zam yapılmasına karar vermiştir. Bu karar gereğince, işçiler günde 40 kuruş fazla ücret alacaklardır. Aynca yüksek hakem kurulunun verdiği bu kararda nazan dikkati çeken cihet, verilen kararın ih tılâfın çıktığı tarihe teşmil edılmesidir .Ucret zammının ihtilâf tarihmden başlaması, (yüksek hakem kurulu kararlarmm anc^k teblığin ertesi gününden hüküm ifade etmesi) prensipini değiştirmiştir. Dr. Schacht Endonezyaya gidiyor Jakarta 1 (AJ>.) Endonezya hükumeti dün, Hitler'in Maliye »ihirbazı Dr. Hjalmar Schacht'ın cdevlet misaflri» olarak memlekete girmesini kabul etmiştir. Schacht yann, uçakla İtalyadan gelecektir. Üç ay kalacak olan Schacht'ın faaliyet çerçevesi, gelmesinden sonra tesbit edilecektir. Buradaki batılı çevreler, Schahct' ın gelişinin Endonezyanm prestiji bakımından iyi olmadığı kanaatindedirler. Baa gazeteler ise, Schacht'ın iktisadî görüşü ile memleketin iktisadî durum ve gidişatının tamamen zıd olduğunu kavdetmektedirler. Savunma Bakanlan toplantısı Washington, 1 (A.P.) Birleşi Amerika, Büyük Britanya, Fransa ve Kanada Savunma Bakanlan arasmda yanndan itibaren Washington'da, askerî işbirliği müzakereleri başlıyacaktır. İngi'.iz ve Fransız Bakanlan bugün uçakla buraya varmışlardır. Kısa bir tevakkuftan sonra Shinwell ve Jules Moch emirlerine verilen bir askeri uçakla Washington'a gitmışlerdir. Resminizi çekecek fotoğrafhanelerin isinılerî Gazetemiz nam \e hesabına gü Lana Turner Türkiyeye gelecekmif Ankara 1 (TBA.) Şehrimizde haftada bir intişar eden Sanat ve Sinema gazetesi «Harıka» tanınmış film yıldızlarından Lana Tumer'i bütün masrafları gazeteye aid olmak üzere Türkiyeye davet etmiştir. Gazete ıdarecıleri bu davet etrafmda şımdılik tafsilât vermemek tedirler. Oğrendiğimize göre Lana Turner, bu teklifi müsaid karşılamış ve memleketimize gelmeği kabul etmiştir. Ancak artistin ne zaman geleceği henüz malum değildir. Trenlerde daha konforlu seyahat Kolonya 1 (a a.) (Reuter) Trenlerde daha konforlu bir şekilde seyahat imkânlarını araştınnak üzere müşterek bir Fransız Alman heyeti hususî trenle bugün Kolonyadan Parise hareket etmiştir. Trende Türk, Fıansız, Belçikalı, Holandalı ve Lüksembuıg'lu mütehassıslar da bulunmaktadır. Demiryollan idaresine mensub bir resmî şahıs mezkur katar, sarsınb ve ihtizazı ölçen teçhizatı havi en modern Fransız ve Alman vagonlanndan mürekkeb olduğunu söylemiş, Fransızların yapmış olduğu 15 tonluk ve lâstık tekerlekli alüminyumdan mamul vagonlann Almanlan biihassa alâkalandırdığuu sözlerine ilâve etmiştir. Kemal Pilâvoğlunun kitablan inceleniyor Fransada kabineyi Maurice Petsche kuracak Paris 1 (AP.) Sağ cenah müs takillerinden ve eski Maliye Bakanı Maurice Petsche, muhtelif parti liderlerile vapbğı istişarelerden eonra, dün akşam, kabineyi teşki'e gavret edeceğini bildirmiştir. *Cumhnriyet» faı edebî tef^ikası: Ankara 1 (T.H.A.) Ticanî şeyhi Kemal Pilâvoğlunun Hukuk Fakültesini bitirdiği tarihten itibaren neşrettiği dinî mahiyetteki kitablar Haber, Meclis odacılan tarafınDiyanet işleri Başkanlığı tarafından dan bu malul vatandaşa yetiştırilincelenmektedrr. Diyanet işleri tet mıştir. Yıllarca süren sefaletten kiklerini müteakıb evvelce ipnotiz sonra 9 uncu B.M.M. nin atıfeti Suçunu itiraf eden macı olarak vasıflandırdığı şeyhin karşısmda bu zavallı gencin dökgeneral (!) dinî ve ilmî kabiliyetini (!) efkârı tüğü gözyaşları müessir bir sahne Londra 1 (aa..) Varşova rad umumıyeye açıkhyacaktır. teşkil etti. yosunun bıldirfiğine göre, Londraya uçakla giderek Churchill'e koPROF. NEVIBUS'UN MACERALAR1: münistlere karşı mukavemet plânlarmı gösteren general Stanislav Tater, suçlu olduğunu söylemiştir. Iddianamede zıkredildiğine göre, General Stanislav, Polonya hatk cumhuriyetine karşı kıyam etmiş ve plânlanna mukabil Churchill ve Amerikadan 11 milyon dolar para almıştır. Maznunlar arasında 3 general ve yüksek rütbeli 5 subay daha vardır. General Stanislav harb esnasmda Londrada Polonya genelkurmay başkanlığı etmiştir. Madrid Askerî Ataşemiz vazifesine başladı Madrıd, 1 (a.a.) (Afp): Türkiyenin Madrid Büyük E'.çiliğı nezdinde ihdas ettiği Askerî Ataşeliğe tayin edilen kurmay a!b&y Celâl Orıkan Madride gelmiş ve vazifesine başlamıştır. İngilterenin yaptığı ilk alom bombası Londra 1 (a a) (afp) Daily Ingilterede Telegraph gazetesi, imal edilen ilk atom bombasmıns tecrübe mahiyetinde çok yakın bil gelecekte Avustralyada infilâk ettirileceğini bildirmektedır. Gazetenin ima ettiğine göre, bu sabah Avustralyaya hareket eden ve Avustralya hükumeti hesabına Ingilterede inşa edilmekte bulunan tepkill bomba uçaklannın ilki olan berra bu atom tecrübelerinde kul lanılabilir. Ingilterede atom araştırmalannm halen varmış olduğtl safhada, hakikî stom bombası. imalinin mümkün olduğunu faka bu araşürmalan ilerletmek üze böyle bir infilâk tecrübesinin zaî rurî olduğu kanaati hâkim bulun4 duğunu gazete ilâve etmekte, infîi lâkın, radyo ile idare edilen J ler için geniş bir tecrübe sahasınıı bulunduğu orta Avustralya çölün^ de yapılacağını kaydeylemektedü Denibank tasarısı bir karma komisyonda incelenecek Ankara, 1 (Telefonla) Denizbank kanun tasansmın bir an önce çıkması için bir karma komisyonda ıncelenmesi bugıinkü Mecliste kararlaştı. 32 havacımız îngiltereye gidiyor Londra, 1 (Nafen) Türk hava akademisine mensub 32 kişilık subay ve okurdan mürekkeb bir kafile 15 gün içın İngiltereye geleceklerdir. Önümüzdeki cuma günü ingiltereye varmalan beklenmektedir. RAF'in misafırı olarak 15 gün İngilteredeki hava tesislerinı ve RAF in müteaddid taşkillerini ziyaret edeceklerdir. En son model İngiliz uçaklarının kıymetli misafirler için hususî gösteriler tertib edecekleri de haber alınmaktadır. Havaya, buluta kanşmıştır, kaybolmuştur. Evini, adresini bilmiyoruz. Orada, Stede oturuyormuş! Gelip benim ocağımı yakıyor, komşunun çocuğunu Gurebaya götürüyor ve Zehra kızın hikâyesini yazıyor. Hem de onu hiç tanımadığı halde! Ne dersin sen bu ışe? Perili evdeyiz acayib insanlar ve acayib rüyalar göreceğiz öyle mi? Birdenbire rüyasında Manukyan Efendiyi görmüş olduğunu hatııladı. Sonra o küçük sahne, kalabalık, hotozlu, şalvarh, san örgülü kantocu kız rüyada olduğu gibi gözlerinin önüne geldi. Gene bütün bunlan Yaşar Beye anlatmak arzusunu şiddetle duydu. Onun romanı için ışte bir yığm ne demişti? malzeme! eAllah göstermeein, anlatmam, dünyada anlatmam!» Adeta gızliden gizıiye Kraliçeye soz verıyordu: «Anlatmıyacağım, sen üzülmes) diyorau. cHem 6oran kim zaten kızım? Yaşar Bey hiç merak etmiyor! Bak soruyor rau? Nereden çıktın, nereden geldin diyor mu sana?» Bütün erkekler böyle midir? Hayır, Ziya dedikodu dinlemey* bayılırdı meselâ. cTiyatroda ne var ne yok? Narin Anbalrn yeni âşıkı kim? Hoca ne diyor, Kraliçe ne yapıyor?» Sorar da sorar. En küçük teferruatlara kadar her şeyi öğrenmek ister. Jale, Kraliçenin bir zamanlar sahneye çıkıp kanto oynadığnu ondan saklamışb. Alay edeceğin», tiyatro aleyhine yeni bir silâh gibi kullanarak önüne gelene söyliyeceğine emindi. Jale, Ziyanm kendisine doğnı iğılen gene güzel yüzünü görür gibi oldu. Gülümsedi. t Kantocuymuş ha, Kraliçe, öyle mi? Peki sonra ne olmuş, söylesene, söylesene ne olmuş?» Allah göstermesin Ziyaya anlatmak mı? Zıya ocak yakmasını da bilmezdi, elinden en ufak bir iş gelmezdi Ziyanın. İçeri gırer girmez, koltuğa çöker, ayaklannı ma sanın üzerine uzatırc « Haydi yavrum, bak içeride neler aldım. Soğuk dilden Rus salatasına kadar her şey var, ne yapacaksan yap arük.i) Yahud kapıcının karısını alır gelir. ı Sen yorulma, kadına para verdim, bir dakikada hazırlıyacak. Gel şöyle, iki gündür görmedim, gözümde tütüyorsun.ı Bir akşam canı bira istemiş, kapıcınm küçük oğlunu dükkân dükkân koşturmuş, Beyoğluna kadar göndermişti. Fakat Jale, bol bahşiş verdiğini ve çocuğun çok sevindiğini hatırhyordu. «Ama götürmezdi, çocuk hasta olsa dünyada Gurebaya götürmezdi. Belki doktor parasını verirdi, o da ben hatırlattığım için. Hepsi o kadar.* Gene kadm birdenbire Ziyaya karşı sebebsiz bir hiddetle dolduğunu hisserti. Ziyanın başka kabalıklan da vardı. İnsanlara kıymet vermez. Canı istemediği zaman söylenen söz'.eri dinlemez. Seviştikleri anlarda arzusunu almadan evvel yanına uzanır, dünyantn en nazik, en iyi adamı sanırsınız. Bakışlan tatlı, sesi bal gibidir: « Haydi, anlat, yavru kuşum, seni dınliyorum. Söyle bakalım?» Fakat biraz sonra ya uyumak, ya hud kalkıp gitmek ister Ziya. Jale en mühim şeyleri onun yarımkulakla dinlediğini hisseder. « Ha.. Evet... Ne oimuş?» Dudak büker, gravatını bağlar, saçını taramak için ıslık öttürerek banyoya geçer. Ne dersin Kıtmir hanım doğru değil mi? Benim vücudümden başka onu hiç bir şey alâkadar etmiyor galiba? Kıtmir elini yahyordu. Gene kadm gözlerinin yaşlarla dolduğunu hissetti, garib bir şey şimdi de kendine acıyordu, Ziyaya acıyordu, hattâ Yaşar Beye, bütün dünyaya... Ziyanm son zamanlarda söylemiş olduğu bir sözü hatırlamıştı: « Senin ruhunu bakışlarına bırakıyorum ben kızım, varsm onlar meşgul olsunlar. İnce derin şeylerden anlamam ben, bana sen lîzımsın.» Böyle bir adam için fedakârlık etmek, tiyatroyu bırakmak! Değer mi kocakulak, sen söyle değer mi? Ve birdenbire vermek üzere olduğu karardan korkmus gibi yerinden fırladı. Bu sefer de ateşi söndürmiyelim, gel buraya Kıtmir! Silkinmek, kendine geımek istiyordu. «Belki de kararımı vereceğim, hem de umduklarından çok daha cabuk. Hepsi şaşıracaklar!* Mutfağa koştu. Yaşar Beyin gösterdiği delikten kömürlerı çıkardı. Dipte pek az kömür, yalnız toz kalmıştı. Kömürleri buraya Kraliçe istiflemiş olacak Sarıkız. Kıştanberi bizi beklemiş bu kömürler! Bak ne kadar hamartlığım üzerimde! Biraz iş görelim ne dersin? Düşünmek için yorulmak lâzım derler. Haydi sen de gel, yukan çıkacağız. Ocağın üzerine rafta bulduğu büyük bakraçla su koydu. Yıkanınm, toz içindeyim. Masayı topladı. Sonra kopek arkasında yukan koştu. Biraz sonra örtüler, çarçaflar balkona çıkmış, Kıtmir günest*. ««ki çinkolann üzerine aerilip yatnuf, Jale işe koyulmuştu. Ortahğı toplayıp şüpürmeğe koyulmak için aynanın önünde başını eşarpı ile sardığı zaman bir an durup kendisine hayretla bakb. Yüzü kömür tozu içindeydl «Boyasız adeta çirkinim!» diye, düşündü. Bir yabancı ile karşılaşmış gibi urperdi. Sanki asıl Jale orada değildi. Orada yüzü gözü toz içinde, kararsız, sinirli bir kadın vardı. «Has ta mıyım, neyim?» Biraz daha aynaya doğru iğildL Yanaklan biraz n çökmüş gibi, gözlerinde eski pınltı kalmamış, Ne oluyoruz! diye, yavaşça mınldandı. Hatırlamaya çalıştı: «Demek doğru, öbürünün bana erkekler için söylediği şeyler hakikat! Sizi binbir tuzakla dizlerine çekerler, dudaklannızı ezercesine öperler, vücudünüzün her taraftnda, derinizin üzerinde ellerini dolaştınrlar, ve bu esnada düşüncelerinde Bertha ismtnde simsiyah bir kadın vardır.» Hayır, böyle katılmış gibi bu kadar çabuk değil! Sinirlendiğini hissediyordu. Birdenbire başındaki eşarpı çekip attt. Tekrar aynaya yaklaşü. Şimdi saçlan, simsiyah, parlak omuzlanna akmış, alnma, şakaklanna düşmüştü. Yüzü canlanmıştı. Gözleri ateş gibiydi. Aynaya doğru aa ve yalancı gülümsedi; tekrar başladı: cSende en güzel ve en değersiz ne varsa o olacağım! dedi bana! Senin çıplak ayaklarrn olacağım. Senin içtiğin, senin yediğin şey olacağım, dedi Bu onun söylediği sözler anne. Onun için ne yapmah? Bütün gün ve gec« başını beklemek, öldüğü andan bb saniye sonra onun için ölmek, öyle mi? Hayır mı, evet mi? diye, sordu bana. Sorarlar ve tam sordukları zaman (siyah meleğim) dedıkleri o mum gibi soğuk, şeytan suretini kalblerinde taşırlar.. Truman'm Kongreden iste yeni kredi Washington 1 (Nafen) Başka Truman dün kongreden yeni krediJ ler istemiştir. 237,000,000 dolar tanndaki bu yeni kredilerin atora araştırmalaruıa hasredileceğini i» beürtmiştir. Diğer taraftan atom enerjisi komisyonundan bir zat son zamanlarda bu sahada mühim gelişme'er kaydedildiğini tebarüz ettiren bir demec vermiştir. Nükleer enerjiden istifade sahalarında girişilmiş bulunulan tecrübelerden gayet iyi neticeler elde edilmiştir. Yakuı bîr gelecekte sivil olduğu gibi askert sahalarda da mühim tatbik mevkilerinde kullanılabilecek durumda yeni keşiflerin mevcudiyetl ajTiı şahıs tarafından açıklanmıştır. 1950 senesi içinde Birieşik Amerikarun girişmiş olduğu uraniuro istihsali kampanyası sayesinde şimdi dünyanın ikinci mevkiini işgal ettiği de bildirılmektedır. Bilindiği üzere dünyanın en çok uranium istihsal eden memleketi Belçika Kon gosudur. Cumhuriyet altmlanna «Hâkimiyet milletindir» ibaresi yazılacak Ankara, 1 (Telefonla) Altın meskukât ile ziynet altınları hakkında Maliye Bakanlığtnca hazırlanan proje ve Başbakanlık tezkeresi bugünkü Mecliste müzakere ve kabul edildi. Bundan böyle Darbhanede basılacak Cumhuriyet altonlarma «Hâkimiyet mılletindtnı ibaresi yazılacaktır. Tedavüldeki paralara yeni bir şekil verilecek Ankara, 1 (Telefonla) Oğrendiğimize göre, tedavüldeki paralara yeni bir şekil verıimek üzere Maliye Bakanlığınca çalışmalara başlanmıştır. Bakanlık bu mevzudaki hazırlıklannı ilerletırken muh telif devletlerin paralannı da tetkik etmiştir. Tedavüldeki bozuk paraların, iki buçuk lıralık. bir lırahk, 20 kuruşluk, 10 kuruşluk, 5 kuruşluk ve bir kuruşluk olarak ayarlanacağı söylenmektedir. Murad Güler tekrar Manşı geçmeğe teşebbüs edecek Calais 1 (a.a.) (Afp.) Murad Güler ve Fedo Capponi ismind» iki Türk yüzücü 27'8 tarihinde yü» zerek Manşı geçmeğe teşebbüs eda» cekleTdir. Murad geçen sened* Manşı geçmeğe teşebbâe ettnişee d« nmvaffak olamarrujtı. Arkası var
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear