26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÎS Afusfot ltSf IYET O II A O tinıicii eaıılandı Rızıliar. harita iizerinde tampon bölfe hartını gösterdller; fakat bunun kabul edilip edilmediği bilinmiyor Musan (Kore) 12 (A P.) Pazar günü yapılan Kore steşke» kont:smalarında komünist murahhaa heyeti uzlajmayı kabul edecek gibi görünmüşlerdir. Bu müttefiklerle yapılan konusmalarda muhtemel bir mütarekeıun elde edilebileceği ümidini y»niden eanlandınrustır. Pazartesi günü konferansa tekrar mahaJli «aatle 11 dt bajlanılacaktır. Üç gündenberi cereyan eden konu|malann artık tam bir çıkmaza girmeıi beklenilirken bugünkü konusmalarda Kuzey Koreli Generalin Birlefmif MUletlerin bir harita hakkındaki talebini iı"af etmesi üzerine görüfmeltr yenidan canlanmıttır. Bugünkü konusmalarda ilk defa olarak komünistler, Birleşmif Milletler kumandanhğırun askert hattı fi'sıl teklifleri hakkında n« düsündüklerini bir kagıd üzcrindt ifad* etmi|lerdir. Kızılların tavizlerd* bulunmalan ihtimali yeniden belirmiftir. BÎR DAKttCA f dhuasilcmaL Avrupamtt silâhlanma faaliyeti tenkid edildi Berlin festivali ovyetler tarafından tertiblenen Berlin gendik festivali dün akşam sona eımiş ve bir milyona yakın genc jeldikleri yerlere dönmefe başlamışlardır. Kremlin. barış. propagandasııu şiddetlendirmek maksadile bu geneleri doğu Beriinde toplanuşhr. Nazi devrinde olduğu tibi tek tip gömleklere buriinen bu genelere, barıştan, lolbtan bahsedilmiş ve conra da 4emokra*ilere, komünist olmıyan memleketlere karsı kin beslenmesi gerektiği söylenmiştir. Hakikatte, gulhçu değil de harbei bir hava içinde toplanan festivalde hazir bulunanlar, sövle»en nutnklara, ileri sürülen «Rusyanın bans.eı oldnjh>» faakknıdaki iddialara inanarak mı reri dönmektedirler? Bnnlar. Derair Perde chşında sefalet, içinde tse eennet olduğuna kani olarak mı doğu Berlinden aynlmaktadırlar? Sovvet idarecilerinin bürün f*yretlerine rağmen, genclerden büyuk bir kısmının bah Berline geçtniş olmalan, hürriyet hava^ı içinde felişmekte olan Berlinin diger ynnsını serbestçe dolaştnalan muhak kak ki Sovyet propagandasmı baltalayarak mahivette bir bâdi<e olmuştur. Bunlara. knmimUt nlmıvan memieketlerde dukkânların boj olduğu fıatlann erişilmez hulunduğu sb\lenmişti. Fakat fesrivale katılanlann yansından farla^ı bah Berlin dukkânlanna üşiişmü^ler, eıda Dağdaki ve bağdaki Dr. Mükkerrem Sarol Demokrat Portinin ortaya koyduğu yepyeni bir isim. Dr. Lutfi Kırdar İstanbuZun tan\dığı ve sevdiği, bu şehrin tarıhine girmif bir $ahsiyet. Bu itibarla binnci doktorun ikindye sözlü hv.cumv.nv. pek anlıyamadık doğrusu. Bunu, olsa olsa, sonradan çıktığı halde kulağ\ geçen boynuz mısalıle izah etmek kabüdir! D. N. CüzelHh Müsabahamıx Tıkanacağız! ürriyetsizlikten, havastzbktan değil. çok şükür onlardan mahrıını değüiı, Lâkin yollarm darlığmdan» seyrüseferin bozukluğundan ve şoförunün de, yayasının da bir şehirliye düşen vazifeleri yapmamasından tıkanacağız. Kaç defa söyledim, yazdım. Gene tekrara mecburtun. Balıkpazarmdan Sultanhammrırn» ve Sirkeciye kadar birisi Iş Bankasının önünde, öteki Bahçekapıda, bir diğeri de Sirkeci kavşağında üç tane sabit seyrüsefer nok tası var. Yerlerinden aynlamazlar. Elli metreden ötesini gbremez. Yirmi metreden ileriye hükmedemealer. I5 Bankası köşesüe Sultanhamamı arasmdaki sokaklann »byiTnlmi halini görenler, bu şehirde insanlann neden her gün çiğnenip ölmediğine parmak tsınriar. GaKba sevki tabiî ile kendimizi koruyoroz. Dolmuş denilen iskarça usulüne ise Belediyenin elini sürdüğü yok. Al alabildiğine. Ver verebildiğine. Karsı tarafta ne kadar hızlı giderse o kadar çok adam taşıdığı için Bağdad caddesi otomobil yanş pistj haline geliyor. Hel» Kadıköy iskelesi akşamlan görülecek şeydir. Bir ana baba günü. Tek başına ortaya bırakümıj bir memuı, dört koldan gelen otobüs ve otomobillerin altında kalmamak için ne kadar gayret ediyor, büseniz. İşin garibi bn keşmekesin, bn karışıklığın yirml metre ilerisi Kaymakamhk binasıdır. Bir AHahm kulu çıkıp da: Yahu! Şnradan gelip, boradan gidin! demiyor. Vazifesi değiL. nesine lâzun. Ters taraftan gelenler, tm taraftan gecenler süratli gidenler geri geri yurüyenleT... Ne türlüsünü isterseniz Istanbnlda bulursunuz. Yani bu seyrüsefer işi bugünkü kadar kansmadı. Acaba sebebi nedir? Kadrosnzlnk mu? Müeyyidesizlik mi? Seçün icabı mı? Nedir? Belediyenin yüksek salâhiyet sahibleri, şehirde seyniseferi kolaylaşhrmak için tramvaylan kaldırmayı düşünüyor. Yerine ne koyacağn? Otobüs! Daha mı as yer tutacak? Bunlar hesabsız iddialardır. Otobüs de tramvay kadar ağır gidecekür. Otobüs de tramvay gibi bir hat takib etmeye mecbur olacaktır. Eğer raysız vasıtalar yer değiştirerek hızh gidebilseydi, otomobillerin Beyoğlu caddesinde sağ kenarda dizi haline gelmemeleri lâzun gelirdL Belediye, otomobil plâkalannı tahdid edecekmiş. Eldeki arabalan cidd! bir muayeneye tâbl tutsa bir hayli çüriik çank ortadan kalkar; ama dokunulamıyor. Bu da seçim işi mi? Belediyenin yapacağı şey yol yap makhr, yol açmaktır. Beyoğlu caddesine muvazi bir yol yapümadıkça o iş duzelmez. Şurada burada caddeye çebne »tan çıkmhlar kesilmedikçe seyrüsefer işlemez. Nizamlar en kati sekilde tatbtk ve sık sık kontrol ediunedikçe bu şehirde yayasına da, arabasına da yol bulmak kabil obnaz. Biz böyle kendi halimize bırakıldıkça tıkanacağız, öfkeden değiL. yolsuzluktan. B. FELEK Amerikan Senatörlerî, General Eisenhower>in de vaziyetten memnun olmadığını söylediler Washington 12 (AJ>.) Baü Avrupada iki hafta stıren bir tetkık seyıhatinden dönen 12 Âyan üye«i bugün verdikleri demeclerde Batı Avrupanın kara kuvvetlerini takviyede geri kaldıklaruu, fakat bu devletlenn G«ıeral EUenhower'« g«l»c«k »eneye kadar tümen sayılarını yüzd* yetmi* arrtıracaklanna söc verdiklerini bildirmişlerdir. Ayan DLŞ Işleri Tâll Komitesinin 9 azasırun temmuı ayı içinde General Eisenhower>le Ud defa göruftükleri neçredilen n m l raporda açıklanmaktadır. İlk konu?ma General Eüenhower'in gen«l karargâhında cereyaa etmiş ve bu toplantıda Bırleşik Amerika kuvvetlerini üd misli arttırırken Kort harbinin patlak vermesindenberi Batı Avrupa milletlerinin ku\rs'etlerini ancak yüzde 20 arttırmif olması bilhassa t e n '"d edılmiştir. Washingtondaki Amerikan yüksek askerl idarecilerı arasında siyast askerl v« iktısad! harekât hususunda bir memnuniyetsizlik vardır. Bazı Âyan üyelerinin bildirdiğıne gore General Eısenhower de aynı gorüşe sahib bulunmaktadır. Senotorlerin notları tnaddeleri «atin aimışlardır. BunSenatorler taraiından, seyahatlann bir kionı da, geri donmemek iızere batıya iitica etmişlerdir. Bu festivalde. Alman genclerine Kremlin'in «sulh ve siıkunn i:in çalışhğı ilân edilmiş, Sovyet 1daredlerinin bans. yolundan aynlmadıklarından bahsedilmiştir. Fa Bastarfut I inci sahıfede kat avnı idarecilerin bah Berline Bır kıskanclık sahn^ini müteakarsı su sırada tatbik ehnekte ol kıb Bavan Chevallier'in kocasını duklari abluka «ivascti bn iddia öldürduğü anlaşılmıştır. lan çurütmeğe kâfidir. Sovyet iş.Dr. Chevalher, askerliğini bir gal bölgesi içinde sıkışmış hulunan ha«tanede yaptığı sırada kansı ile Berlinin İngriliz • Amerikan ve tanışmış ve evlenmişti Bu evlenFransız işgal kesimlerile bah Al meden ikı çocuk dün\ava gelmisti. manya arasındaki irtihat, 1948 se Bunlardan bıri sekiz, diğeri de dört nesinde olduçu ıribi gene kesiktir. yaşındadır. Polis tarafmdan bildirüdiğine eöBah Berlinin ihrae mallan depore, Yvonne Chevallier bundan bir larda kalmaktadır. Ru«ya. Berlini tamamile knnlrnl altina düşarmek kaç gün evvel bir tabanca satın alarak bunu üzerinde taşımak mıimakssdile bu ovunn iie «ene evvel saadesini almak üzere polise müde oynamı* fakat Muttefiklerin ha racaat etmişti. Zıra iddıasına göre va kopriiMi ve doeu Almanyava kocasının tehlikeli siyast düşmankar$ı mnkahil iktUadî ahltıka. bir lan olduğundan böyle bir tedbire nericeye varmasına imkân bırak luzum olduğunu pohse bildirmişti. tnamısh. Bugtın de Berlin etrafında. Dr Chevalher geçen haftayı ParisBah Doğu miiradele<inin şiddet te kabine buhranı içinde geçirmif, lenmekte olduğu (förülmektedir. bu arada kansı cumartesi günu ken Berlinin kucıık abluka«ı başladı disıne bir çok defalar telefon etğındsnberi Mııttefikler. Bah Al mişti. manyanın doğu ile ticaretinl durdurmuşlardır. Bundan, Bonn hüku Çıplak doUfan bir zenci metine belki zarar gelecektir, fakat mahkemeye verildi doğu Almarnanın. be^ <enelik plâtıını tatbik mevkiine koyması da Lizbon 12 (T.H.A.) . (D.MT.) imkan«;!7 olaraktır. Rusvanın hu Amerikan ordusunda olduğu gıbi pe\ki bah Almanya ile ticaretinden Portekiz ordusunda bir çok zencı ytizde 43 nishetinde faydalanmak asker vardır Bunlardan biri getadır. Bu imkânın ortadan kalkma çenlerde Lizbona gelmi» ve mezun aı bes srnelik plânı suya diişüre olduğu için de sivil gezebileceğini düşünmuş ve orta Afrıkadaki köcektir. yünde gezdiği kıvafetle yani çırılBir taraftan doğu Berlinde ba çıplak, anadan doğma bir halde n^ propagandası >apan diğer taraf Portekiz hükumet merkezi caddetan aynı sehrin demokratik idare lerinde dolaşmağa başlamıştır. Zen Bİtuıda bulunan kısımlannı boema ci er derhal vakalanıp askert mahpa çalı=an So\\etlerin, bu ikinci kemeve verilmişse de hâkım: «Her te«ebbuslerini de «onıına kadar ffn memleketin sıvıl elbı«esı başkadır. tılrebilecrkleri şuphelidir. Şimdiki Eskimolar kürk giver, biz bevaz haide «ivil hava kumnan\ aları hatı elbiselerle gezerız Zenciler de çıpBerlinin ihracat mallannı batt>a lak dolaşırlar. Bu ıtıharla zencı er ula?hrmaktadırlar. İhtilâfın vahim suçsuzdur » hükmü ile a<=keri bebir safhava pinnesi halinde Ameri raet ettirmıştır. Mahkemeden çıkan ve İnpiliz ha^a kuvvetlerinin kan çıplak zencı eıe mübasir tarayeniden işe mudabale edecekleri fından hususî olarak, ayağına b^f pantalon gıvme^nm muvafık olamuhakkaktır. Rusjanın. Berlin etrafında bir cağı bıldııılmiştır. «Almanya» kurmağa ve bıınunla Bir hiç yüzünden amcasını sulh muahedesini im7alamağa çaöldürdü lıstığı so\lenir. Bu «Almanya» nın Sart^un 12 (T H.A ) Çarsamba bir mana ifade etmesi için de Berlinin baikent olarak elde hulundu ilçesmın Bovacılı koyunden Muzaffer Tandır ile amcası Receb Tandır rulması luzumu hi^^edilmiştir. A tarlada beraber tutun dızerlerken merika. İntriltere ve Fransa. Bah aralarında tutuniın yanlış dızılmesi Berlin kesimlerinde kuvvet bulun yuzunden bır munakaşa çıkmış ve durdukça Kremlin bu hedefe eri bırdenbıre sinırlenen Muzaffer Tan şemiyecektir. Bu şehir etrafındaki dır, elindeki tufeği ateslıveıek ambutun faaliyetinin hedefi de bu casını goğsunden vurmak su>etıle öldurmuştür. Amca katıli adalete manii ortadan kaldırmakhr. Ömer Sami COŞAR teshm edılmıştır. »Cumhurivet» in edebî tel. ıkası: Fransız Eğitim Miisle Bulgaristanda ynz bin şarını kansı öldürdü Rus nzmanı var leri esnasuıda tutulan notlar da açıklanmıştır. Bu notlara göre, Amerıka Büyük Elçiai George Wardsworth, hücuma maruı kaldığı takdırde Türklerin harb edeceklerinde hiç bir füph* bulunmadığım, fakat Türkiyenin Atlantik Paktuıda müsavi haklara sahib azalık taleb ettiğini bildirdikten sonra Türklerin müşterek emniyete »aml mj olarak inandıklanıu, Kore gfcl uzak yerlerde çarpıştıklannı *övl«mıj v« 1952 senesi Amerika bütçetind* kabul edılen T» hemen yol« çıkanlan 280 milyoo dolarlık iilah jrardımile Türk ordusunun yüıd» yüz tekâmül ettinleceginl ifade «tmiştir. Bu meblâğın yansı modern uçaklara tahsıs edılmiştir. Bırleşik Amerıkanın Yunanistandakı Büyuk Elçiıi John Peurifey ıs« Türkiye ile Yunanistanın Atlantik Paktına iştirmk etmeği »iddetl» arzu ettiklerini fakat Dogu Akdenızde bir İngiliı kumandanına da musamaha etmiyeceklerini ifade Vanda duruşmalan yapılan ettıkten sonra Yunanistanda halen 18,000 siyasl tnahkum bulunduğunu •ubay ve erler tahliye ve dünyada 3 üncü denis ticaret ddildiler filosuna sahib bulunan Yunan «rVan 12 (T.H A) Iran mnınnd* matörlerinin mühira meselelerlt karjı karjıya bulunduğunu aözltri yapılan bır kaçakçılık hldısesinde bır kaç kişınin ölmesi üzerine idam ne ilâv» etmiftir. talebile mahkemeye verılen subay ve erlerin duruşmasına bugün devam edılmiş vt mevkuf bulunan sanıklann tahliyesine karar verilmiştir. Londra 12 (Nafen) Buraya gelen raporlara göre, Bulgaristanda şimdiki halde 100.000 Ru» eksperi bulunmaktadır. Bunlann ailelerıni de beraber getirmif olduklan belirtilmektedir. Bulgaristandan son zamanlara ka dar tehçir edilmı; olan azınlıklann veya siyasl şüphehlerın evlerı bu Rus eksperlerine bırakılmıştır. Bun lar hemen hemen butun bakanlıklarda vazife almışlardır. Dığer tarahan fabrıkalarda, maden ocaklannda Bulgar ıdarecılerınm yanlarında hep «muşavır» sıfatıle Lır Sovyet eksperi bulunmaktadır. Manşı geçme müsabakası tehir edildi Folkeston, İngıltere, 12 (A.P.) Manf denizinde cereyan eden fena hava yüzünden müşterek olarak va pılan ve Londrada intijar eden Daily Mail gazetesi tarafından tertiblenen Manş denizini aşma yanşı tehir edılmiştir. Bu tehir geçiei olmakla beraber gayrıkatidir. Müçabıklan Fransada Grisnez'de bır kampta toplanan yarış pazartesı sabahı saat 2 45 de başlıyacaktı. Bu yansı ikı senedenberi tertib den Daily Mail gazetesi idarecileri hava yüzmek için düzeldıği takdırde yeniden pazar gunü eece karar vereceklerını bu sene için musabakanın terkedılmesıne kadar haanın ıyıleşmesıni daha ikı hafta kadar beklıyeceklerini bildırmişlerdir. Bu aynı gazete tarafmdan tertîbenen ikıncı yarış olacaktı, bırıncısi geçen ağustosta teıtıb edılmıs ve bu nu o zaman Manş denizni bir rekor tesıs cderek geçen Mısırlı Abdulrahim kazanmıştı. Mısırlı yUzücü bu senekı yarışa da girmıştır. Gazetemiz nam v» hesabına gflzellerin resimlerini çekecek fotograiçıların isimlenni bildiriyoruz; Foto Süreyya: İstıklâl Caddesi (Tünel başı) Foto Sabah: tstiklâl Caddesi, (Galatasaray civarı) Ba$makaleden devam Baysal Fotograf Stüdyosn: tsgul olan şirketler, milyonlar kazan tiklâl caddesi, Zanbak sokak Na 1 makta olduklan gibi, bizim armaFoto Tuna: Çarşıkapı. törlerimiz de, şimdiye kadar devlet Foto M. Özen: Pangalü Haman denizciligi lehine maruı tutulduk No. 150 lan türlü tahdidlere ve hiç bir hiFoto Opera: KadıkSy Op«ra simaye gönnemiş olmalanna rağmen, neması yanmda kftr etmekte, yaşamakta ve tonajFoto Şen: (Dıvanyoltı). lannı arthrmaktadırlar. Foto Klüb. (Beyoğlu Melek siYenl kanun devlet denlıciliğini neması sokağı). zarardan kurtarmak, aynı zamanda Foto Kenan: Üskudar. armatörlere tanıdığı haklarla deniz Foto Tnran: Çemberlitas. ticaretimizin bn kolunu da inkişaf Foto Asral: Kadıköy, AlüyoL ettinnek bakımmdan Türk denizFoto Model: Düzce. ciligi için hayırlı bir kanundur. Denizcilik Bankası, Devlet Denizyollan ve Limanlan Genel müdüriüğünden tevarüs ettiği 20 işlehneyi rasyonel bir sekilde idare etmek için, bn işlehnelere tieart bir zihniyet ve rub aşılayacaktır. Uzun Bojtarofı 1 inei tahifed* yıllardır de\letçilik havası içinde ayak altına atılacak olan bu resimyasamış olan bu işletmeleri birer leri vermiyeceğim» diyerek memurtiraret müessesesi haline getirmek lann elinden almıstır. Yann Halk kolay bir iş olmamakla beraber, Partililer büyük bir mitingle Halk Denizbankta kısa bir zamanda bu Partisi levhasını ve bayrağını indiyolda başanlar sağlamış olan sayın receklerdır. Yusnf Ziya Önişfaı muvaffak olaTokad 12 (Telefonla) Bugün eağına şiiphe etmiyoruz. vilâyete gelen bir tel emri ile, ToTürk deniz ticareti içta, nzun za kad Halkevi, Halk Partisi, Deftermandanberi beklediğimiz inkişaf ı darlık, Belediye ve Hususi İdareden saeiayaeağına ve memlekete milbirer üyenin teşkil ettiği komisyon yonlar kazandıracağma emin olduğumuz Denizcilik Bankasma ba tarafından tesellüm edilmeğe bajlamıştır. Tesellüm muamelesi inşanlar dileriz. tac edilemediğinden Halkevi kapısına bu gece bir kilid asılrruştır. Devir muamelesine yann devam edilecektir. Türk denizciligi için hayırlı bir kanun 54 Cevriye özgfir 55 Suzan Seynak Foto Bıdvan Kırmacı: Ankara. Foto Spor Ankara. Foto Hamıa Rüstem: tTmfr Emirler çarşısı Merkez fotografhanesL Foto Fikri Göksay: tzmir Basmahane gan karfia. Foto Lale: Beyoğlu Parmakkapı, Foto Raşid Ünverdü Manisada Hükumet dvan. Foto Mehmed Ortaç: Aydın. BaLkesir Foto Sümen Anafartalar caddesi Foto Nori: Gazia&teb. Foto Fahrl Seyrek: İzmit Demiryolu caddesi. Foto Aray: Zonguldak Foto Can: İzmir Konak. Foto Cevad Kızıltan: Bolu Foto Doğus: Mersin. Halkevlerinin tesellim Hatay D.P. kongresi edilmesine başlandı ve Alevilik meselesi Atatürk kanunu Savcılara tebliğ edildi Ankara 12 (Telefonla) Atat.uk hakkıhda ışlenen suçlara daır kanun Adalet Bakanlığınca Cumhuriyet savcılanna teblığ edilmistir. Bakanlık teblığınde Atatürkun hey kel ve bustlerıne karşı tecavüzlenn memleket halk efkânnda uyandırdığı tepkivı beiutmekte .kanunun dıkkat ve hassasıvetle tdtbık edılmesuıı ve Ataturk alejhındekı JUÇ lar için derhal harekete geçdmes'nı istemektedır. Dığer taraftan bugunlerde Ataturke aıd bazı haberler de alâkalı çevrelerde esetle karşüanmıştır. Atatürkun va^,\ etnamesıne vesaireye daır neşrıjat da bu cumledendır. Bazı kimseleıin bu kabil havadisleıe alet oldukları da bu münasebetle şovle belırtılmektedır: «Atatürk vasıyetnamesini yazaıkcn şuuruna sahib bulunmadığı ve Hm distandan ge'.en paraları tasarrufuna geçirdığı hakkındakı ıddıa'ar bazı ınsanların kolay ve ispat edılmez sozlerle guva bır şohret temın etmeğe yeltenmelerınden başka bır şey değıldır » Bastaraf\ 1 tncı »ahıfede da Havdarpaşadan kalkacak Şehir Hattı vapurlarıle Saraybumu rıhtımma getirilecektir. Buradan başlarında askert bando olduğu halde Sirkeci Paket postanesi, Galata kop rü«u ve tramvay yolu ile Taksim abidesine gidılecektir. Torene Vali ve komutanlar da iştirak edecekleıdır Teftişten sonra, birlığin en kıdemli subavı t?r?fından abıdeye çelenk konacaktır. Gazi kafilemiz yarın İsfanbula geliyor Amerikan hükumet çeklerini çalanlar esrarkeşlermiş Washıngton 12 (a.a ) (Reuter) Amerikan gızlı servısi uyusturucu madde muptelâlarmın bunlan satın alabilmek için hükumet çeklerini çalmakta ve tahrif etmekte olduklarını bıldirmıştir. Gızlı servıs şefi E. Baughmann, Malıye Bakaru John Snyder'e bır sene içinde bu şekılde dört vak'anın meydana çıkarılmış olduğunu bildırmıştır. Baughmann aynca servisın sahte banknot halınde 1,439,436 dolar bulduğunu da soylemiftir. Hükumet çeklen üzerinde yapılan sahtekârlık vak'alan o kadar çoktur ki bunlardan halen 15 binden fazlası hakkmda tahkikat yapılmaktadır Son 12 ay içinde 38,738 çek sahtekârhğı vak'ası hakkında tahkikat yapılmıştır. Bu çeklerin tutarı 2,752,494 dolardır. Bundan başka 411,954 dolar tutannda 6569 sahte tahvılât ele geçırılnuştir. Aynı devre zarfında sahte çek ve tahvılât sahtekârlığından 2288 kişi, sahte para basmaktan 307 kişi ve bunlarla alâkalı diğer suçlardan da 177 kişi tevkif edılmiştir. Bunlann yüzde 98,8 i yani 2507 si mahkemede suçlu gdrulerek mahkum edümiş'ir. Amerikaya krom ihracatı Ne\\York 12 fa a (Afp) Turkiye Kıom Mustahsıllerı Birlıği baskanı Kemal Onuıad dun ak«am uçakla Parıs uzeıinden Tuıkiyeve hareket etmıştır. Bırleşik Amerıkada \ııiTii gun kalan Kemal Onuıad uçağa bındığı sırada basına veıdığı be\ anatta Buleşık Amerıkada :kametı esnasında krom kullanan sana\ ıcıler tem=ılcılerıle fa\dalı temas larda bulunduğunu ve bunlardan çok memnun ka'dığını sövlemış \e bu ziyaretmden sonra Turkıyenın Bırlsşık Amerıkava yaptığı kı jm ıhracatmm artacağını tahmin ettığıni bıldırmiştır. Ankara 12 (Telefonla) Pariste cıkan «Le Monde» gazetesının 26 temmuz taııhli nüshasında Antak\a oıtodoks pstrığınin Rusyadan 2000 altın aldığı seklinde bır yazı ıntışar etmiştir. Buna ihtimal verılmemekle beraber aiâkadar'ar bu ne?ııvat dolayısile bazı inçelemelerde bulunmaktadırlar. Suyu Moskovadan mı geliyor? Istanbul Emniyet Sandığı Baş Mürakıblığı Ankara 12 (Telefonla) Istanbul Emniyet Sandığı başmurakıblığına S?bn Sağıroğlu ve Zıraat Ban kası umum mudur muavınhğıne cie Enver Mecıd Evlıyazade tayın edıimışleıdır. PROF. NDIBL'SUN MACERALARI: Baıtarofı 1 inci tohifede « Heyeti idare raporda Kore meselesine genis. çapta yer vererek hissiyaümıza hitab etti ve salonda ılkışlarla süslü heyecanh bir hava 'aratarak, beceriksizliklerinl adeta örtbas etmeğe çalıjti.» Ibrahim Üner adlnda bir köylü delege de şu sekilde konuştu: c Partimiz iktidara geçtikten sonra il idare heyetini teşkil eden efendilerin hemen hiç birinin yüzünü görmez olduk. Halbuki bizi hiç ihmal etmiyeceklerini vadetraişlerdi. Maamafih bir bakıma da onlara hak vermeliyiz. Zira seçhnlerden evvel köylere çok gelip gittiler, yoruldular, bu arada hayli para da sarfettiler ve mal! «ücınülara düstüler. Şimdi her halde o yorgunluklannı gideriyor ve mail durumlannı düzeltmeğe çahşıyorlardır.» Bu sözler salonda kahkahalann yükselmesme sebeb oldu. Koylü deleg» sözlerine jöylece devam etti: c Eğer il idareheyeti çahşmamakla bir günah işlemisse, onlara şunu tavsiya ederim. Demokrat Parti, tövbe kapısıdır. Uç defa «Demokratım, Demokratım, Demok ratım» derlerse hiç bir günanlan kalmaz.» Bir başka delege de Hatayda son zamanlarda kaçakçılığın alıp yürüdüğünü halbuki raporda buna dair bir tek satır bulunmayışından şikâ yet etti. Deleeelerin konuşmalannı müteakıb ıl idare kurulu namına tenkıd lere cevablar venldi ve saat 13 30 da öğle yemeği içüı kongreye ara venldi. Öğleden sonraki oturum Öğleden sonraki oturuma Mıllî Eğıtım Bakanı Tevfik Üen de geldı. Delegelerden biri İskenderundaki Alevî meselesine temas edmce salondaki hava bırden elektriklendı, günıltüler başladı. Alevî olduğu anlaşılan ve ismi Abdüsselâm Eşrefgil olan delege gürültüler üzenne asabileşerek. İskenderun hâdısesi dolayısile Aleviler aleyhine neşrıyat yapan Yeniyol gazetesinin sahibıne tarizlerde bulundu, Bunun üzenne gürültüler büsbütün arttı. Delegenin susrurulması istendi. Bu sırada bir kısım delegeler de konuşmağa devam etmesi için müsaade edilmesini istiyorlardı. Neticede Abdusselem kürsüden indirildi. Bir kısım delegeler de salonu terkettiler. Bundan sonra söz alan Milli Eğitim Bakanı, bu memlekette Alevilik diye bir mesele mevcud olmadığını ve her vatandaşm aynı haklara sahib olduğunu belırtti. Bundan sonra Doğu Üniversitesi mevzuuna temas eden Bakan detniştir ki: Berlin festivali kin yaralıyor Washington 12 (AP.) Birleşik Amerıka Dış İşleri Bakanlığı bugun, Sovyet komunıstlerinin Alman çocuklaruu hur mületlere karşı kin ve nefret duyunnağa çalışmakla itham etmiştir. Sovyet komünistleri son Berlın festivalinde Alman çocuklarına Birleşık Amerikayı «Dunya sulhunu tehdıd eden bir canavar olarak» tas\'ir etmektedırler. Dış İşleri Bakanlığı ithamlanna, şu şekılde devam etmektedir: «Komünistler mektebler üzennde kon ^rollanndan istıfade ederek gena Alman çocuklaruu kendi kin gruplarından kaçamıyacak şekılde kendderıne bağlamağa çahşmaktadırlar» « Genclığini, güzellığini, hsttâ tisttıler. Hattâ iyi bir aktris yaşIstidadını kıskanır, derdi Zıya. Çok landıkça olgunlaşıp güzelleşır, büreuhterıs bir kadın, seni ne kadar yük trajedıleri ancak o zaman haksevse gene de çekemez. Mukayese kını vererek oynıyacak hale gelır. ye imkân verıyorsun sen. Dunkü Marguerite Jamoıs, Yvonne de Bray, çocuğun, yetıştırdıği kızm rakibesi Ludmilla Pıtoeff, ışte ne guzel ne oacağım, başına ışler açacağını an genc olmadıklan halde Fransız sahlıvor. Akıllı kadın, sezışı kuv\'etli nesının başhca \ ıldızlarmdan bır 1 doğrusu » kaç ısım » Ve Hoca daha bir süJale ile kavga çıkarmak, kızdır rü isimler sajaıdı. Jale onun bu mak içuı fenalık olsun dıye söy misalleri son zamanlarda ve billerdi bunlan. Zıya bir sahne artıs hassa Krahçenin yanında tekrarlatmin hiç bir zarnan ihtiyarlamıya dığına dıkkat etmişti. Krahçeyi tescağmı nereden bilecek? Ona bunu kin etmek. Onun ıztırabım, şuphesövlesenız güler. Jale kaç kere Ho lerinı uvuşturmak ıçın mı' Ona tecadan duvduğu sözlerı hatırlıyor: mınat mı veııyordu? «Sahnede ka« Tıyatro artısti. mukaddes, do lacaksın, benımle devam edeceksın, iızulme.» Bunu mu demek kunulmaz bir m th,uktur. Yaş ve koıkma, 9 ölüm yoktur onun ıcm. Rampın ge ıstı\ ordu rıijnde ?oıiinup kavbolan guzel bır Jale hîlâ aynanın önündeydi. Fa havalet' Bu havalot icın ihtıvarlık kat şımdı ne boyasından, ne^saçmevzuubsh^ deçılriır. Mı^al mi 13 lanndan, ne de elbısesındeu nıtmtiyorsunuz? Eachel, Sarah Beın nun değ'ldı cNeden, bovle suslenhardt.. Bunlar dshalarmı bır m=; dım, gryıiîdım sankı? Gene fena ke gibi kırifiklarnun u2er1r.de ta hat:ralara dabr.ak, uzulırsk ıçm luaasuu bildiler, eycku buyuk ar ? olduğu piimanlığı yatıştırmava çalışıyordu. «Budala sen de! Saçıannı taraman, dudağını boyaman gunah değıl ya? Her halde Yaşar Beye guzel görünmek için hazırlanmadım. Perıli eve gelmişim dıye saç baş karmakarışık kupcadısı gıbı dolaşacak değ hm. Sız ne dersıniz Kıtmir haHım' Beni beğendinia. hosunuza gıttim öyle mı? Pek guzel! Şımdi biraz bahçede dolaşalıra sizinle ister misiniz?» Avnanın önünden çekilmi|ti. (Beni de al) demek ister gıbi mınl mırıl mırıldanan Ponpona bakıyordu. Güıeı ek: Sen bizim oldun artık anlaşılan, dedı. Yok, aşağı gelemezsin! Uslu uslu otur orada, bizi bekle bakalım. Ve Kıtmir peşinde çıktı. Dışanria akşam oluyordu. Bahçevi golgeler kaplamışü. Yalnız d:pte duvar tarafında yer yer güneş vardı. Otlan tath, yumuşak bir U sanyor, âdeta yaldullyordu. gelmış, sokulmus, baguu dulerine Jale o tarafa yurudu. Incır ağacınm altına kujlar toplanmış olacak. Genc kadın yaklaşınca bırdenbire gürultü ile havalandılar. İnce cıkc.klarla ağacın dallan arasına saklanıp ka\boldular. Yapraklar bır zaman hışırdadı. Kıtmir neşelenmiş. oraya buraya saldınyordu. Jale bekleme; e hazırlanarak b r sıgara yaktı. Sonra küçük taslar.n uzeııne basarak duvara tırmandı, ığihp baktı. Ötede daima olduğu gıbi sihirli bir sessızlik vardı. Zaman zaman tozlann havalanıp, ince bır duman gibi üzerinde uçtuktan sonra yaüştıgı meydan, bomboş uzanıyordu. Kuçük yolun sonunda, ağaçların arasında evler kaybolup saklanmışlardı sanki. Jale bır müddet öyle hareketsız, manzarayı se>Te daldı. Öbür tarafta, Türbedar çıkmazmda evvelâ ezan sesi yükseldî, sonra yoğurdcunun bağırışı akşarmn biraz hüzünlu ve tath sessızlığmi bozdu. Geride, bır yerde, pencere açılmış gıbi telâşh bir gürültü oldu. Jalenin kulağına bir kadın sesi geldi. « Haydi!.. Hm? Can.jm..» diye, havada başsız ve sonsuz kelimeler kırılıp döküldü. Sonra tekrar her şey sustu. Jale taşlarm üzerine oturdu. Uiakta, evın siyah cephesini, mutfağm açık kapısını görüyordu. «Daha kaç gün bu evde kalacağım, daha ne kadar bu bahçede dolaşacağım?» Kıtmir yanına dayamıştı. Jale, dalgın sıgarasını içiyordu. Her akşam olduğu gıbı gene hasret, gene özleyış başlıyordu. İçmde kıpır kıpır bir şeyler uyanıyor, fenalık karanlıkla beraber kalbıne, kafasına doluyor sankı. «Işte boyle bu ışık şimdı dizlerımde, omuzlanmda, saçlanmda, bıraz sonra duvann ve evleruı öbür tarafmda.. Gıdecek, sönecek, karanlık başhyacak, gece basacak. Benım de karanlığım gelecek. Gene korkacağım, gene perıler cinler ve rüyaîar, gene Kraliçe, daima Kra'açe'» Bırdenbire ağzı zehrr dolmuş gıbı sıgaranın tadı fena halde acılaştı. Hemen fırlatıp ath. Ellerini dızlerine, güneşın altına doğru uzattı. Işığı kaçırmamak, bıraz daha onunla beraber aydınlıkta olmak ister gibi garib bır telâş, fenalık! «Daha ne kadar tahammül edeceğim? Sonum ne olacak benım? Bir karar vermeli, çabuk bir karar vermeli!» Halbuki o burada, yıkık duvann kenanna oturmuş, mak> sadsız, avare biraz sonra gelecek olan yabancı adamı bekliyor! «Senin burada ne işin var kızım, senin Türbedar çıkmazmda ne işin var?» Tuhaf olan şu içindeki ganb histi. Sanki bıri gelecek, elinden tutacak: «Sen şunu yapma kızım, bunu yap!» dıyecekmış gibi! O (biri) kimse onun dedığmi yapmaya kendisıni hazır hıssediyordu. Çünkü o en çok ınandığı kımse olacaktı Kım bu meçhul şahıs? Bilmiyordu işte .. mınldandı köpeğrne doğru iğildiŞimdi hıddeti geçmiştir değil mi Kıtmir? Kulübünde bilârdo oynuyordur. Gene sabahlan soğuk sütünü içmeyi ihmal etmez ve yeni fılmlen kaçırmamıştır muhakkak. Son karşılaşmalannda, Harbiyede, kavga ettıkleri gün, Ziyayı hıddeti içinde, saçlan kabanruş, yu zü morarmış görür gibi oluyordu. Ama ben de berbad haldeyim değil mı Kıtmir? Saçım başım kanşmış, rimellerim yanaklanma akmış, sinirden titriyordum. Ağlıyarak bağırmıştı: « Bırakmıyacağım, tiyatrodan vazgeçmiyeceğim işte... Ne yapabilirsın? Ha söylesene ne olacak, bırakmazsam ne olacak? > Zıya kapıya doğru yürürken birdenbire arkasını dönmüf, eeblnden biletleri çıkarmıştı. « Görüyor musunuz küçük hanım? Bunlar ikimizin vapur biletlerıdir. Birini ortasından yırbp, öbürü ile alıp başımı gideceğim. İşte bu olacak!» Ve kapıyı hızla çekip gitnüstt. «Her şey bu kadar kolay demek! Bunu yapabilir, beni bırakıp gidersın demek?» Gideceğme emindi. Ne kadar inadcı olduğunu, Hocadan, tiyatrodan nasıl nefret ettiğini biliyordu. «Bana aamıyor, bana hiç acımıyor » Aynı şeyleri mektubunda da tekrarlanuştı. Her halde Zıya değüt diye, c Doğu Üniversitesinin kurulması Demokrat Parti programında yer almıştır. Hükumet programında da vardır. Üniversite ne bir dispanserdir, ne de bır ortaokul. Üniversiteler uzun senelerde kemale erer. Doğu Üniversitesinin temeli eğer bugün atılırsa ancak 25 sene sonra biraz gelismis olur. Biz istiyoraı ki, Doğu Üniversitesinin temelinl atalmo, Üniversite hep bilirsiniz ki, bir Uim müessesesidir. Öyle bir «nda yaşryoruz ki, her eeyin altmda ve kökünde Uim vardır. Bugün harb, ziraat, ticaret dahi müsavi Üinı ve fendir. Üniversite doğuya ne getirecek diye bir sua] sorulacak olursa, cevabı sudur: Doğuya Uim gelmesini istemiyelim mi? Eğer Doğuda Üniversite kurulacak olursa 8.000 doğu çocuğumuzdan 6,000 i okumak imkânını bulacaktır. Doğuda üniversite kurmazsak bunun belki 600 ü okuyabUir. Şu halde 6000 mi, 600 mü okusun? Doğuda üniversitenin temelinl atacağis arkadaslar. Biz doğunun doktorunu, mühendisini, mimarmı, veterinerini Doğu Üniversitesinde yetiştirerek doğuda bırakacağiz ve doğunun kalkınmasını sağlayacağız.> Kongre geğ vakte kadar devam etti ve sinirli bu hava içinde sona erdL Tokad D. P. il kongresi Tokat 12 (Hususî) Demokrat Parti Tokat U kongresi bugun To Dünyamn en uzun adamî NewYork 12 (a.a.) (Afp) Uş metre bü santim boylu ve 195 kilo sıkletile dünyamn en uzun adamı şohretmi kazanmış olan Ted Evans dün uçakla Londradan buraya gelmiştir. Bırleşik Amerikada bü* gosteri turnesi yapan bu dev adam uçaktan inerken bir hayh güçlukla karşüaşmış ve uçak yolculuğunun hoş bır şey ohnadığını soylemıştır. Çünkü uçağm tavanı Evans'ın rahatça ayağa kalkmasına mâni olmuş ve seyahati iki büklüm bir halde geçirmiştır. Bursa kalkancılan îstanbula davet edildiler Bursa (Hususî) Şehrimiz kalkancılan «Parlamentolar Bırlığı» Turkıye grupu tarafmdan İstanbula davet edılmişlerdır. Mustafa Tahtakıhcm başkanhğmda çalışan Bursah kalkancılar vaki daveti kabul etmiş ve İstanbuldaki dığer kılıç ve kalkancılarla musaraa yapmak üzere hazırkklara başlamışlardır. iştirakile toplanmıstır. Seçimler hakkında ilen surülen tenkidleri muteakıb il yönetim kurulu seçimi yapılmıs ve kongre mesaisin» son vermistir. İl idare heyetine Mehmed Şahin, Mehmed Kococen, Salâhaddin Gölük, Mesrur Durgeç, İbrahim Özer, Haydar Baykal, Mehmed Aksu, Nazım Alpkaya ve Niyazi Sevgıa Arkan var.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear