28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİÜET , 10 A&ustos 1951 SEHİRDEN RÖPORTAJLAR Darülaceze hakkınla verilen rapordan sotıra ^ •• ^ * Yazan : Ferdi Oner r I =haliRrleri Kok kömürü Zam Darülâcezedeki çocuk ölümleri kü buradaki atolye ve imalâthanpnin son gunlerde artmış olr.ası ve ler, bir takım ıktisadi ve ıdarî m'l bunda turlü bak'msızlıklaıın aıtul lâhazalarla başkalanna devredılmış olduğu iddiası, esasen ıslaha mah bütün işletmelerın yükii müessesetac bulunduğu kbbul olunan ou nin omuzlarma yvkletilmış olraamüessesenın veniden bir tetkik ve sına rağmen, kâr ve menfaaUen teftişe tâbi tutulmasını gerektir şunun bunun kesesmi dou'aımuştur. Ticarî ve iktisadî mantığm kolavmektedir. Bize verilen malumata gore, uzun ca kabul edemıyeceğı bu sısteme bir mazisı bulunan ve yurdun niçin g'dilmış, müessesenin »ı tıımuhtelif yerlermden gelen malul dan başkaianmn geçinmesıne neve muhtac vatandaşları sınesınce den ftrsat ve imkân verıimştir? korumak ve barındırmakla memle Bır takım ıddıalara itıbar edılmek ket çapında hizmetı gorüien bu ha lâzıra gelirse, bilhassa 2 ncı Dunya yır müessesesi maalesef son sene Harbınden bu jana Darülâc2«e lerde gaye ve maksadlanndan u atolye ve ımalâthanelerınde mılzaklaşmış gibidir. Nitekım, mu'< yonlan aşan mamulât cıroları /asesenin bu durumu Belediye Ge pılmıştır. nel Meclisine de aksetmış, bütçeSon yıllra gelincıye kadar hususî Binia müzakeresi sırasında Darüla teşebbüs erbabı, hattâ Lir kısım dev ceze idaresi muhtelif cephelerden let müessese ve fabrıkaları, Da ı sert ve şiddetli tenkidlere uğra i ceze atölye ve imalâthanelerı'.e remıştır. Bu meyanda Genel Meclis kabet edemez bir hale gelmışlerd.r. tiyelerinden teşekkül eden bir ko Zira, hususî teşebbüs ve devlet mj mısyonun muessesede tetkiklerde esseseleri işleyecek hara maddeye, bulunması, gorüşlerini bir raporla çahştırdıkları elemanlara müesses umumi heyete bildirmesi karar al kanun ve nızamlara riayet edebıltına ahnmışür. Bir müddettenberi meleri için avuc dolusu paralar çalı?ınalanna devam eden bu komis harcarlarken, Darülaceze müessesesi yon mesaisini bitirmiştir. Derhal bır hayıs cemıyetı hüvıyetıle çailâve edehm ki, henüz etrafh bir jidli muafiyetlerden faydalanr.ış, jekilde açıklanmış olmamakla be atölyelerinde, ımalâthaneler r e raber komısyonun raporu, bu mü çahıtırdığı yüzlerce isçiye az yevessese hakkında ortaya atılan çe miye vermek suretile mamulâtuı fidli akaaklık ve yolsuzluklan *.e malıyet fiatlannı düsürmüştür. yıd edecek bir mahiyet tasırnakt»Fakat yukarıda da kaydettiğimız dır. gibi, Beledıyenin yardımıle ve naRaporda da belırtildıği gibi Da miyetli vatandajİEnmızın bağı^'nriılâcezede tetkik mevzuu olan me rile yasatılmasına çalışılan bu mem Belelerin başında metruk ve kimse leket çapındaki hayır müessesesi, eiz yavrulra bakun şekli gelmekte kendi alnının terile hakkettiği hu dir. Bir defa koğuslar gayrisıbüdir. paraları bilinemez neden başkalaTmnTn» ve serinleme tertibaü bu nna peşkes çekmıçtir? Esefle içaret lunmıyan bu koğuşlarda temizlige1 etmek lânmdır ki, büyük kazancde itina olunmamaktadır. Küçük lara vasıta olan o Darülâceze r e lere lâyıkile bakacak, onlarla ya ve imalftthaneleri, bugün için suyu ki"dan alâkalanaeak bilgili eleman sıkılmıa, usaresi alınnus bir limon lar kifayetsiz olduklanndan çocuk kabuğu halindedir. Halıcıhk atöllann çoğu, her bakımdan tesadüf yesi Sbldır. Harb yıllannda durmave kadere terkedilmis, gibidirler. dan isleyen ve ı$ıldayan dokuma Müessesedeki çocuk ölümlerinin tezgâhlan, simdi örümcek ağı ile bellibaşh amilleri arasında bu per kapb manzara arzetmektedir. Kunsonel bilgislzliği ve kifayetslzJŞi dura v« terzi atölyeleri de if habaşta gelmektedir. cimleri itibarile parlak durumda Okul çağına gelen çocuklann da değillerdir. Atölyelertn bu veriırvdurumlan yürekler acısıdır. Filha siz halleri, muessesede hem sanat kika burada bir ilk okul teşküâü öğrenen, hem de banndıklan çatımevcuddur. Fakat idare tarzı, daha ya güclerinin yeterliğı nisbetmde ziyade bir okuldan ziyade kışla ha yük olmamağa çahşan bir kısım yatını andırraaktadır. Tahsil çağın Darülaceze mensubunu aylâk aylâk daki yavrulann hemen çoğu gaya bahçelerde gezip dclaşmağa mecour nı dikkat bir zekâya sahıb olduklan etmiştir. halde her an çaresizlik ve yokluk'a Hulâsa olarak dıyebiliriz ki, Dabasbaşa kalmaktadırlar. Tedris mal remesinden tamamen mahrum olan rülâceze müessesesi bugünkü dubu bedbaht çocuklan, okul» harlc rumile maksad ve gayelerinden uden gelen arkadaslaruun kitab ve zaklaşmış, tezelden ıslaha muhtac defterlerinden faydalanmaktadırlar. bir teşekkül halindedir. Alâkalılaraı Okuma yasındaki yavrulann mües da ısrarla belirttiklerine göre, l>u sese içindeki bakımlan da lyi de memleket çapındaki müesseıevo ğıldır. Yatakhaneleri günes ve ışık yeni bir veçhe vermek lâzımdrr, yfizü görmiyen büyük kogujlann Darülâceze için en verimlı sistem, Içindedir. Kız ve erkek öğrendler Belediyenin de istırakile bu müespek tabil olarak baska baska ko sesenin Darüşşafakanın idare=inde ğuşlarda yatıp kalktıklan halde olduğu gibi memleketin seçkin ve yıkanma vesair yerleri birdir. hayırsever kim»elerinden müteşekİşin feci tarafı, okul çağındaki kil bir komite tarafmdan organize olacakür. Bugün, Dabu yavrular, diğer aceze ile temas edimesi te halindedirler. Bu temasm içti î rülâcezenin içinde bulunduğu ve ahlâkî mahzurlan vardır ve gu yukanda kıamen belirtebildiğinuz nün birinde kulaklan ürmalayaj kötü durumundan müteessir olmıvicdanlan sızlatan tezahürlere yol yan t«k vatandas tasa\'vur sdiıeaçarsa bunun maddt ve manevl ffe mez. O halde ne yapmalı, nasıl hareket etmeli? bali kime aid olacakür? Yapılacak şey, çaresiz vatandasHerşe>den önce bu lâübabliğin önüne geçmeli, türîü bedenî ve u lanmızm, metnık yavrulann, sakat hî illetlerle müptelâ olan >aşb baş ve malullerin btrıcik sığınağını taî h insanlarla, körpe hayat ve istık kil eden bu müesseseyi doğrudan ballerini bu müessesenln himave doğruya âmme vicdanının hamiyet ve şefkatine terketmekten gayrı ve sefkatine terk ve tevdi etmekt.r. gunahlan bulunmıvan masum yav Memlekete binlerce kıymet kazanrularımızı tamamen birbirlerın'ien dıran değerli ıİTn nn'c=esemiz Daayn bir bakun vs yetıştırme sıstem rüsşafakanın söz ve su gotürmcz ve dısiplini altına alraalıdır. müsbet ıdare tanı ortadadır. Bu Müessesedeki iş ve atölye faali ornekten favdalaı.arak Darülâcezeyetleri de esash bir şekilde ha le yi bugünkü kotü halınden kurtarıp dilmeli, Darülâzecenın hak ve men ıslah etmek neden akhmıza gelmıfaatleri on plâna alınmalıdır. Çun vor? . Peynir fiatlan sebcb«İ7 yükseliyor Pıyasanıza geln malumota gore Hıdrellezden itlbaren >enı sud mahsulunu ijlemek İçin Trakyada faaıı>ete geçen mandıralar 15lerin] tat.l etmek ızeredırler. Bu yjl i5İenen peyıurın çoğu îstanbtı] buzhanelerlr.e nakledılraiştır. Edlrnede buzhane peyürler'.nin kllo•u 180 kurusu bulrrustur. Bu ter,e peynlr fıatlarınm şehnrnızde pahalı olacaği anlaçılmaktadır. Muhtelif fasılalarla uzun müddet dolayısile 16.000 davete memleketimizde bulunmuj Amerikan yazarlmnndan Maynard Owen mukabil ancak 7532 kişi Williams. Washingtonda çıkan müracaat etti ıGeogTaphie Magazine» de Türkiye Kok kömürüne zam yapılıp tonu hakkında, bir çok renkli ve renksiz 69 lirava çıkanldıktan sonra halk fotograflarla lüslü, kırk uhlfeyi atan çoğu bu kömurden almaktan şan cTürkiye terakki yolunda» sarfı nazar etmiş gibi görünmek başlıkb yeni bir yazı neşretmiştir. tedir. Yazısına Türkiyenln Kore harDune kadar yapılan 16,000 davete bine askerl kuvvetle istirak eden mukabil yalnız 7532 kışinin kömür ilk bir kaç memleketten biri olduistıhkakını almış olması bunu gös ğunu işaretle başlayan muharrir, termektedir. memleketimizde yaptıfı geyahati Kok kdmurünün yüksekliği kar anlatmakta ve intıbalaruıı kaydetşısmda bır çok vatandas odun al mektedir. Tazının en mühim yermayı tercih etmektedir. lerini abyoruz: Çar I inci Nıkolâ, Türkiyeye Vali ucuzluğun bir hakikat «Avrupamn hasta adarm» demişti. olduğunu iddia edijor ilk Dünya Harbinde» evvel ben tstanbulda hayatın ucuılayıp ucuzla Türkiyede hocahk ederken İtalya madığı hakkındakl neşrıyat dolayısile ve Balkan memleketleri o zamanlar Valı ve Beledıye Başkanı Fahreddln Kerım Gokay dun blr mutuurlrtmlze Adriyatikt«n Arab denizln* kadar uzanan Osroanlı Imparatorluğunun şunlan söylemış.tır' parçalannı koparmakla « Ben lndekslere müracaat edecek mühim değillm. Ikt.sad Mudürlügunün ellm meşguldüler. Fakat bugün artık aekl cedveline g8re Şeker geçen fe Rusyanın karşısında «hasta adam» neje nazaran ucuzlamııtır. Urfa yağı yoktur. Bugünkü Türkiye 400 000 geçen sere 492 iken bu sene 410 dur. Ekmek deg şmemış fakat .yıleşmlştir. kisılik ordusıle, italya iie Pakııtan Et geçen senekınden fazla degil, bel. arasındaki bölgenin en kuvvetli ki daha ucuzdur. Msngal komurü geçen devletidır ve bu 28 yaşındaki sene 17 İle 20 arasında iken bu »ene Cumhuriyet demokrasınin bir ka12 kunıjtur. lesi haline gelmiştir. Sebze vs mıyvanın daha ueuz ve Atatürk Türkiyesini tanımıı, çok bol olduğu ikar edilmez blr hnkikattlr. Cumhuriyetuı 21 inci yıldönümüBalık da geçen seneye nlabetle bol nün kut'anışında bulunmuştum. dur. Ben haklkatlere bakarım. Bunun harlcındeki Iddialara ehemmlyet vere Şimdi de köylulerin traktör kullanmalarını, tayyarecilerin talimlerini, cek değilim.» MUltecilerin durumlannı tetkik kayalann dinamıtle havaya atılıp terakkiye gıden yollann açılışıru için bir heyet geliyor görmeye gelmıstim. Muhtelif mmleketlerdeki mUltecilerın Beni memleketin en ücra köeeledunımlarını incelemek üzere Birleamls Mllletler Yaksek Komlserliğlnce Parls rine kadar götürecek olan otomobil tekı dıs siyuet tetklkleri merkezi G«nel yolculuğunun plânlan hazırlanırSekreterl Mr. Bernartın baskanlığında ken vapurla Karadenizd» uiak bir mutehassıslardan murekkeb bir anket hududunun heyeti teşktl edllmljtlr. Bu heyete dahtl seyahat yaptım. Rus olan Ingiliz mütehassısı Mr. Viken'ln bulunduğu doğu istıkametine doğbugünlerde ve heyet başkanı Mr. Ver ru giderken aynı vapurda, Marnant'ın da, bu ayın üçuncu haftasında shall plânı gereğinee Amerikadan memleketlmlze gelecekleıi alakalılara blldirllmiştlr. Mutehassnları Bakanlık gelmiş makine ve mamul maddeler, ve îskan Genel Müdürlüğu adın» tstan memleketlerine dönen güverte yolbul Zlraat ve Iskân MüdUrlerl k&rşı eulan da vardı. On bir gün sonra lıyacaklardır. Istanbula dönerken tütün, hndık, Marshall plânı formundan istifa yumurta ve şehre gelen köylüleri getirdik. de suretile çekilen filmler Galata köprüsündeki Avrupalı Marshall teknik yardım formundan lstifade suretile memleketimizde fılm kılıklı kalabalıkla mukayese ediçeken 5 kışilık Fransız heyeti lşlertnl lınce bu güverte yolculan yabana bıt!rmt|lerdlr Pazartesl günu memlekegibi kalıyordu Halbuki asıl Türktımlzden ajTilacak olan heyet, çektlkleri fllmlert Amerlka ve Avrupanın ler bunlardı. muhtelif şeh.rlerinde goEtereceklerdlr. Osmanh Imparatorluğu günleİlkokul öğrencileri resim lerınde Türkler «Türk» kelımesınden hoşlanmazlardı, çunku bu kesergisi açıldı Çocuk resimlerlnden ve resımis pe lime «kaba insan» manasına gehrdagc; Mnden »nlıyan mütehsssıs blr "di. Bunun yerıne kendılerme «Oshe\et tarafından geçen »y her bolgede manh» derlerdi. Fakat Ataturk açılan okul «ergılerinden seçılmlş olan «Türk» kehmesüıe şereüi bır mana istanbul ilkokul ogrencilerının resim sergısl dun Beyoğlunda Olgunlaşma kazandırdı. enstıtusu galerlılnde istanbul Val; ve Eskıden ,konu<tuğum kimselere: Beledtye Başkanı tarafından açılmı;«Turk müsunüz?», «Yunanlı, Ertır Serglyl zlyaret eden Guzel Sanatlar menı, Kürd. Türkmen veya Yuruk menrubUn bllhass* Guzel Sanhtlar A musunuz?» dıye sorardım. Şimdi kademlsi Müdürü Zekl Izer ve profe hepsi Türk ve Türk olduklan için sorleri mlnimlnılerin yap*ıkları re*:tm iftıhar edıyorlar leri çok takdlr etrr.lşlerdir Bugünkü terakkıden, gittıkçe ?eSeTgi on beş gün devam edecek ve sonunda ressamlar ve resım oğretmen nişleven ırfan hayatından, makileri tarafından bunlar arasında seçl neleşme cereyanından, iyi yollar, lecek tabloların bir kısmı Amerıka>a hava meydanları, radyo ve unıverblr kısmı Inglltereye ve bir kısmı da Frtnsaya gonderllecek ve oralarda ku sıtelerden mahrum bulunduğu halrulacak •sergllerc'e teshir edıleccklerdlr. de, kbylü bugün Turkiyenın başiıca kuvvetı ve başlıca davasıdır. OYün ipliği ithali meselesi Geçenlerde yun lplğl ıthalâtçılarile kuma yazma bilmiyenlere hâlâ imal&tçılannın sehrlmızde Bolge Tlca sık sık rastlanıyor. Tahsil parasız ret Mudurlu^jnde toplansrak gorüş olduğu ve kadın, erkek herkese atuklerinl ve b«ıı kararlara vardıkları çık bulunduğu haide, Türkiyedeki nı yazmıttık. 40 bm koy ve kasabada henüz anSon gunlerde iplik lmalâtçıları Ankaraya blr hejet gdndererek yun lpllğı cak 16 bm mekteb var. lthalınln durdurulmasmı kcndllerınln memleket Ihtlyacınt kifayet edecek şekilde lmalatta bulunacaklarını Tıcaret ve Ekonomı Bakanlığına blldlrmışIerdır Imalâtçıların böyle münferiden h?reket ettıklerlnı goren Ithalâtçılar da dun T'caet ve Ekonoml Bakanlığma blr telgrai çekerek merrleketın yun lpllgl ihtiyacının sırt ımalitçıların uhdesine bırakılmamasını ve her hargl bır karanı varılmadan kendi temsılcilerinın de dinler.rr.esınl rica etmışlerdlr. Yün İpliği ithEİâtçıları pazartesı gunu Tıcaret Bakanlığma davanın muhtelif cepheMnl ızah etmek iızere Ankaraya blr heyet göndereceklerdlr. alanlar azaldı Türkiye terakki yolunda lekete kilovat saati yüz paradan elektrık temin edecektir. 1950 senesinin ilk dokuz aymda bir çok pahalı makineler alan Türkiye, ihracattan fazla ithalâtta bulundu. Bu müddet zarfındaki ihracaö da sabırlı bir emek mahsulü. olan maddeler teşkil ediyordu. Elle toplanmış pamuk ve tütün; her defasında birer tutam toplanarak biriktirilmiı tiftık yünü; elle toplanmıj incir, üzüm; pazusu kuvvetli erkeklerin ayıklayıp yaşlı kadın ve ufak çocuklann yığm yapüklan fındıklar. (Dünya fındık ihtiyacuıın yansını temın eden Türkiye için bu mahsul mühim bir ihracat maddesidir.) Sinobda güneş batıdan doğar gıbiy di, zira Istanbulla Batum arasındaki en iyi liraan olan Sinob bir olta ığnesi seklindedir. Vaktile bu limandaki fılolar Karadenizi Bızans ku\rvetlerile beraber paylaşrruştı ve oraya efsaneler diyarı şarktan. kervanlar gelirdi. Bugün, eski devirlerden kalma suların yanıbaşında, sallanan iskelesıne, yanyana iki kayığa yükletilmış ağır bır makinenin çıkanldığını gördum. Sinobda dolasırken bir çok delikanlılar benimle ahpablık tesis ettiler, bana şehrin görülecek yerlerini gösterdıler, müzeyi ve türbeyi açtırdılar, Türk Amerıkan dostluğu üzerinde konuştular. İstanbula donmek üzere vapura binerken bizı el sallıyarak uğurladılar. *** Kara Yollan Umum müdürü Vecdi Diker bana yol insaaünı göstermeyı teklıf etmışti. Fakat bir Amerikaluun Türkiyedeki yol meselesini hakkile anlayabiimesi için evvelâ arabacı Ahmedi anlaması lâzımdır. Bakm, arabacı Ahmed, yumuşak yüzlü oküzlerinin önüne duşmus, ağır ağır geliyor. Tahta tekerlekR kağnı iniltiler çıkararak ilerliyor. Üzerindeki yük ancak 200250 kılo olduğu halde, tahta araba ayak diremekte. Bazıları bu gıartıyı sabahlan insanı uyandıran çalar saate benzetıyorlar. Hakikaten, Ahmed kağnıda ujurken bu sesın durduğunu duyunca uyanır, hayvanlaruu dürtükler ve tekrar uyur. Kendi yıyeceğıni ve iki hayvanuıın yemini temin için bir günde kazandığı 3 lira fazla gorülmiyebilır. Fakat hakıkatte bu çok pahalı bır fiattır. Zira yolu pek yavaş aldığına gore, Amerikada meselâ Washıngton'dan Baltimore'a kadar olan mesafeye bir yükü ancak 45 dolara goturecektir. Bu parayı kım verir? Bır Amerikah yol mütehassısı anlattı: Ordu civarında patatesüı kilosunun 10 kuruşa olduğunu, vapura binınce 20 ye, İstanbulda 40 a çıktığını görünce bunun sebebini bir koylüye sormuş. Kdylü: «Arabacılar zengın oluyor, bız fakirleşiyoruz,» diye cevab vermı§. Amerikalı anlamamazhktan gelmiş ve: «Tuhaf!» demış. oAdamın pantalonundaki yamaların, gerek kendisintn, gerek hayvanlarınuı zayıf yuzlermin zengtnlık alâmetı olduğu hıç aklıma gelmemışti!» Bunun uzerine, muhakemesı ağır işleyen köylu bile işi anlamış. Hakikat de budur: Koylü raa'ını 8 kılometrelık bir yere göndermek içm bır gunlük kazancını verırken, arabacı da dahıl olmak üzere?i kimseyi zenguı etmıyor. Hızh nakil vasıtası ve iyi yol olsa nakliye masrafı hayli düşecektır. Bugün Türkiye, yollan bakımından, Amerıkanın 1912 deki durumundadır. Memleketteki 20 bin kusur kilometre kara yolunun ancak 600 kilometresı asfalt, 8 bın kilometre kadan da ufak taşlar doşenerek yapılrruş şosedır. Tanıdıklar Ankara ile Konya arasmdaki 250 ' lometrelik şoseyi methettıler. Goımek için bir otobus yolculuğuna çıktım. Tekerlekler çukurbra dalıp çıktıkça toz bulutları yüksehyordu. Bır arahk bizi*n lüks sınıfından sayılan otobusumuze bir bozukluk ânk oldu, O civarda işleyen ikınci sımf otobu«>rden bırıne bindık. Bu otobusun sıralan bırbırıne o kadar sık yapılmıştı ki uzun bacaklı bır seyjah bir daha binmeğe tdvbe eder. Ondan sonra, Vecdi Dıkerle beraber, eskı ve yeniyi gormek uzere uzun bir seyahate çıktık ve on bır vılâyeti dolaştık. Bu arada çok guzel yollar gördük ve diyebilırım ki Türkiyede bu sefer yaptığım seyahat pek rahat geçti. 1928 de memleketi dolasırken dört bin kilometreyi pek meşakkatli bir otobüs yolculuğu ile katetmiştim. 1928 de geceleri haserattan uyumak kabil degildi. 1950 de bir kere o'ısun haşereler tarafından rahatsız edılmedim. 1928 de çadınmı, yatağımı yanımda taşırdım. 1950 seyahatimde yanımda sadece icabında yastığa örtmek üzere bir çarşaf bulundurdum, fakat bunu da açmak luıumu hasıl olmadı. Avrupa memleketlerinde taşra seyahatile Türkiyede seyahat arasuıdaki fark artık kalmamıştır. I 1 1 m K T İ I1 A S L A R f ı İHEM NALINA M1HINA 1 Halkevlerini ne yapalım ? umburiyet Halk Partisinin emlâki ve bu arada Halkevieri hakkındaki kanun kabul edildi. Bir ay içinde tahliye edilmesi lâzım gelen Halkevlerini ne yapacağız? Bunlar gene aynı isimle veya bir başka adla Halkevlerinin yaptıklan vazifenin iiası için kullandacaklar mı? Bu sualin cevabını. Başbakan Adnan Menderesin kanunun müzakeresi surasmda »öylediği şu sözlerde bulmak mümkündür: « Halkevleri ve halk odaıarı kurmak. genclık teşkılâtını ele almak faşlıtvıri tclakki ve duşuncelerin mahsulü olsa gerektlr. Bu mün»»ebetle eger bltaılyorlarsa şuraımı da h»ber vertylm kl, halkevleri çoktanberl fi'len me«dud bulunmaktadır. Bunlar. lçtirna! v« iiyad bünyemlz İçinde tamamile abes beyhude, gerl ve yabancı uzuv halindedlrler Bunları demokrıtık tıkırlerın n«jır v ı tamlml lçın blr mekteb halln« getirrnek hayall gene arkalk, (yanl eski tarzda), dar bır telâkklnln mahsulü olmaktan başka blr mana lîade edemez » MEVZULARI Sayın Başbakanın bu söılerinden açıkça anlaşılıyor ki Halkevleri ve Odalan, artık bundan sonra, eski çalışmalarına tah«is edümiyeceklerdir. Cumhurivet Halk Par'isi iktidarda iken Halkevleri, kendilerinden beklenilen kulturel ve içtimaî varifeleri şu şekilde iyi kötü ve az çok yapıj orlardı. Bunlann en faal olanlannda da haftada bir gün konferans. konser ve temsi! veriliyor, film ^österilijordu. Kütubhanesi olanlara gencler devam ediyorlavdı ama galiba en çok okunan eserler, zabıta ve aşk romanlan idi. Müsaid spor salonlan olanlarında arasıra baskctbol, voleybol vesaire müsabakalan yapılıyordu. Bazılannda resim, kitab \e fotograf sergileri gibi muvakkat serçiler açılıvor, muhtelif siyasî ve içtimaî toplantılar, hattâ düğünler >apılı>or, balolar verildiği de oluvordu, Şişli Halkevi gibi hazılannda açılan nadir dispanserlerde de hamijetll doktorlar, fakir hastalara üeretsis bakıyorlar ve şefkatli aza hanımlar, gidasız çocuklara, gittikçe azalan süt ve yumurta dağıtıyorlardı. Halkevleri, Başbakanın sözlerino göre, artık eski şekilde kullanılmıyacaklardır. O halde bunlan no yapacaiız? Meselâ Kadıköy Halkevi gibi bazılarının binalan çok guzel olan bu müesseseleri büsbütun kapatacak değiliz va. Bu Evleri bazı tadillerle mekteb, dispanser, hastane, konferans salonu, muhtelif sergiler. resim ve heykel galerileri Kİbi kullanmak mümkündür. Meselâ Kartıkoy Halke\i bir ameliyathane ilâvesile pekâlâ hastan» oİarak kullanılabilir. İstanbulda, Trakva ve Anadoludaki Halkevi hinalan da bulundukUn şehir ve kasabaların ihtiyaclarına göre. muh leüf millî eğitim, sağlık. kultı.r ve ictiami yardım maksadlanna tahsis olunabilir. Naçiz fikrimce Halkevlcrinin, binalan münasib olanlarını hastane ve>a dispanser haline kojarak ihti>aca kâfi gelmiyen sağlık muesseselerimiz arasına katınak çok yerinde ve çok fajdalı olur. Neryem Ananııt evi lılllllilflllllllllilllllllUlIlTIIIflIlllinilflllflllülTI Kömür Tevzi Müessesesinden bir sual oturan Boğazda Yenimahallede her görbir dost beni vapurda dükçe soruyor: oKok komurü flatı arttı. Yenlmahalleye blr ton 86 llray» mal olacak Benım geçen seneden »rtan blr miktar komurum var Bu yıl. blrax odun tedarik ederek kok almadan ldaf re e mek lstlyorum. Benım gibi yapmavı duşunen dar ve değljmeı gelirll bir çok memur var. Fakat blr teyden korkuyoruz Bu ıen« komür almazsalc gelecek sene tevziat listeslndea çıkarılır ve hakkımm kaybeder mlyız?» 60 yaşlarında bir ihtiyar intihara teşebbüs etti Kuzgur.cukta BereKetU tokağında 3 mjmarada otıoran 60 vagındft Yorgl adında bır ihtlyar. dun mtıhar etmek kfısd.le elıne geçırdıg: bır bıçağı gırt lağıiıa âaplamş, a|ır surette yaralanmıştır. Yaralı Numune hastarjesıne Ka*dırılmıştır. Tiyatro Bayramı Her sene &>rı musamereler tertib eden Emekll Sahne Sanstkârlan Yurdu Ctmbeti ile Türk Sahne San&tkârian Derneğl bu sene buyuk bır programl» n.ı streek bır gece tertib.ne karar vermlşlerdlr. 28 ağus'.os 951 gecesi Açık Havs Tıyatrosunda verllmek üz*Te kararlastmlan Bırleslk Sanatkârlar Tiyatro Bayramına tiyatro. müzikhol, operet, skeç, saz ve ses sanatkârları lşti Karadenizde Kızıl Rusyadan 1516 kilometre ötede bulunan Hopaya kadar gıttik. Bu sahilde hemen hemen hiç lıman yok. Gemüer açıkta demirlıyor, yolcular karaya kayıklarla geçıyorlsr Istanbuldan bir gecelik mesafede bulunan Zonguldakta bugun yeni bir dalgakıran yapılmıştır ve gemiler komur yüklerken bunun arkasına sığmmaktadırlar. Civarda gene yeni açılan Çatalağzı fabrikası kötü cins kömürü yakarak elektrik kuvveti istıhsal etmektedir. Kömür madenlerine pek yakın olan bu fab rıkanm senede 1 milyar dolarlık bir tasarruf sağlayacağı tahmin ediliyor. Susuz bir memlekette suyun ne büyük bır kıymet ifade ettığini Atatürk gayet iyi biliyordu ve: «Anadolu sularından bir damlamn bile denize dökülüp heba olmasına müsaade etmeyın» diye tenbıhte bulunmuştu. Bugün iktisadî Isbirliği idaresi Türklerin su ile işler elektrik fabrikaları kurmalanna yardım edıyor. Bu fabrıkalar mem Iznıir Valisi ve Bolge Komutam, Meryem Ananııı evi önünde Efes'te Pana\a Kapulu me\kiinde Mer>em Ana'nın evi veja mezarı olarak kabul edilen hinanm Papa tarafından da mukaddes bir dinî jer olarak ilân edilmesi uzerine, mesele dünya çapında bir ehemmijet kesbetmiş bulunuyor. Bu mevzu üzerinde bir Italyan mecmuasında çıkan yazıyı sülunlanmıza alıjoruz: Muslüman Türkiyenin devrimizdeki en büyük katolık dini ^ yaretlerine sahne olması mürrkündür ve bu, Efes tepelerındeki bir evin yıkık duvarları, Anadolu ormanları arasında kaybclmuş eski bır kurşunî taş sajesınde olacrktır. Bu halî arazi bin sene muddetle medeniyetın en meşhur merkezJerinden biri idi. Roma henüz ufak bir kasaba iken burası ticaret ve sanat hayatile tanınmış, zengin ve mamur bir şehirdi. Fakat bugün orada bulunduğundan behsettığimiz duvarların kıymeti sanattan daha başka bir sebebden ıleri geliyor. Bu ev, o duvarlar ve taşlar, İsa Peygamberi dünyaya getirmış olan anaya aiddır. O cıvarda henüz kabul ve riayet edilen bir rıvayete göre, Meryem Ana, oğlu olduktan sonra gerı kalan hayaünı bu evde geçirmiş, gozlerıni dünya. ya orada kapacnıs ve, mırac mucizesi vâki oluncaya kadar, evın yakınındaki topraklarda yatmıştır. Bu kadar uzak zamanlara aid hfidiselerde' efsane ile hakikati birbirinden ayırmak zordur. Hazreti Merjem'in Efes'te öldüğune dair olan kanaat ve rıvayet onun Kudüs'te oldüğüne dair olan inanış kadar eskidir. Bırbirine zıd olan bu iki görüşün birbirinden hararetli müdafileri vardır. Bugün, Kudüste'ki mukaddes yerleri ziyaret, Arab memleketlerile İsrail arasındaki ihtilâftan ileri gelen müşkülât dolayıaile gittikçe zorlaşmaktadır. Buna mukabil Efes yolu bütün ziyaretçilere açıktır. Bunun için, Türkiye Meryem Ananın evi ile, seyyah celbi bakımından bir altın damarı kesfetmistir diyebiliriz. *** Efes'in Hıristiyan âleminde münakaşa me\zuu olusu geçen asrın başlarına rastlar. Avrupamn Napoleon ordularma muharebe sahası oLduğu günlerdeydL Almanyada, Vestfalya bolgesınde Ren nehri kıyısında Sülmen köyünde kotürüm ' bir kadın ölum döşeğinde acılar içinde kıvTanıyordu. On iki senedenberi vucudune inme inmiş olan Katenn Emmeıick adındakı bu kadırcağızm derdıne kimse çare bulamamıstı. Kateruı, olnmunc'en ev velkı gunlerde bir takım hayaller görme\ e bas?mıştı. Isa'nın ve Havvariyunun hayatına dair olan bu hayallerde, kendi=inin bilmesine imkân olmıyan bazı vak'alar gozünün onünde canlanıyordu. Ka dın bunları yanındakilere anlattığı zaman kendısine ilâhî bir kudret geldiğme ve bu sayede on dokuz asır evvelıne aıd hâdıselerle temasa geçtiğıne herkes kanaat getirdi. Katenn Emmerick'e maium olan hâdiseler o devrin din adamları arasında buyuk bır alâka uja">dır't dı. Kadın, goıduğu hayaller U7eıine Hıristi\an dınınm ilk teessus | tarihine dair o kadar tafsılât ve | teferruath malumat veriyorru kı, Bunları bilenler şaşıp kalıjorlardı. t Meselâ, bu Alman koylu kpdını hajatında memleketinden dı=arı çıkmadığı gibi Efes'in isminı bıle işitmemısti. Öyle olduğu halde, Meryem Ananın nasıl oldüğünu anlatırken, dağda bir evden baKsediyor, civarın coğıafi vaziyetini çizıyordu. Dulmen'li ihtiyar kadınuı Vtristiyanlar arasında bır Efes Kudus ihtılâfı olduğundan da haV'eri yoktu. Bu bakundan, anlattıkları şu veya bu efsaneyi takviye ıeın bır gayret olarak k^rsılsnrmazdı. alrl Devrin romantik4^ C'.emens Bretan, katolık mezhebine gırdıkten sonra, Katerin Emmercik'in anlattıklarını bir araya toplayarak, Isa'mn ve Meryem'in hayatlarma dair bir destan yazdı ki bu eser hâlâ meşhurdur. Hâdise bir müddet bu kadarla kaldı. 1850 senesinde Meryem'm hayatına dair ve Katenn Emmerick'ın «gorduklerıne» istmaden yazılan fransızca bir eser çıktı. Bu eser bütün Hıristiyan milletlerının dillerine çevrılince o zamana kadar mahallî bir kanaat olarak devam eden Efes efsanesi âlemsumul bir mahiyet aldı. Bu suale cevab verecek salâhiyette olmadığım için Kömür Tevzi Muessesesinden sormağa karar verdim. Müessese Müdürlüğtinün vereceğt cevabı, sütunumda ilân etmek suretile dostumu ve onun gibl bu sene kokkömürü almak iatemiyenleri aydınlatacağıın. Yapı Kredi Bankası Müdiirünün mektubu \apı ve Kredl Bankası Beyoglu p*be»l Mudüni Neemi Ozelselden aldıglmız bır mektubda, İddla olundugu gıbı tahkıkatı halen Ankara Adlıyeslne întikal eden dolar kaçakçılığı ve sahtekârlığı ile alâkası olmadığl, hAdisenln zanlılan ile hiç blr ttnışıklıgl bulunmadığı, 22 senellk bankacılık hayatında jerefl İle İş gordü6ü. böyle klrll ışlere asla glrmedığı blldirılmektedır. Keyfljetı bu şekilde tavzih ederlz. Bir İki esrar satıcısı yakalandı Maruf Eabıkah'ardan Rıdvan Camfltızln Çemberlıtas Meşrutiyet cadaesındeki evınde esrar satışı yaptığı tesbît etfılerek evvelkl gun Ikıncı Şube memurîarı tarafmdan bir baskm \apılmıştır Evde ^apılan aramada do«eme tahtalarının arasında bir küo e=rar bumnmuş ayrıca Kınkkale mamulât! ve ordu subaylarma aid bir tabanca ele gecirilmiştir. Sanık hakkında tah. klkata başlKnılmışTir. Ayrıca sabıkalı esrir satıcılarından Mermer Taşın Medlyekov ikırcl taş ocağı 8 numaralı evlnde kullı\e*lı mıktard» esrar bulunduju haber ahnarak dun polısler tarafmdan bir baskın japılmıçtır. Evıtı korrurHiSıınde, bir 6epet İçinde flşekler hahnde bır kilo e^rar bulunmustur. Tahkıkata baçlanmıştır. kadın, kocasının komşuları tarafmdan öldurüiduğünü iddia edi>or Erenko>unde Kozjatağır.da Mun.inie re«ı sokagmda oturan Melâhat Üm.d adında bır kadın Savcıhğa muracaatte bulunarak, 21 gjn «v\'el Hunkârımamı oahçelerı denl.en jerde bır ku\u>a dL'şerek boğulan kocası Abdulkennun oldıruldağunu ve bılâhare kuyuya atıldığım ıddia etra^ştlr. Melâhat lddiatmda kocasımn, komsulannın oğulları olan Nazım ve Dursun AU taratınaan oldurülerek kuyuya atıldıâını îfade etnııştır. Savcıhk bu iddla etraiınaa tahkıkata bsşlamıstır. • Bugün Ç:kan ™' ı Küçük Haberler y SİYASET 16 büyük sahife 25 kuruş • Hüseyin Cahıde cevab • Gazetecilerin endjşesi Komşumuz Bulgaristan Resmî ılânlar meselesi Çarlık Rusya, bugünkü Rusya. Paristen mektub (ipler kimin elinde) Dünya Bankası Türkiyeyi ikaz ediyor. Bu dava kimlerin elinde Petrol Haftanın manzarası, Panorama, Esseyid Ali Efendi, Bizim Dünya v.s. v.s. Bir adam, karısını yaraladı E\ubde Islâmbejde oturan Ihsan ile karı«ı Mahıye arasında dun geçırnnfzlık yuzunden bir rrunakaşa fcaşlamıştır. Bır aralık tera halde finirlenen Ihsan e.lne geçırdığı hıçp.kla karısını muhtelıf yerler»ndeı ağır surette yaralamıştır. Mahlye Balat Mujevi hastanesine kaMırılmış; sanık yakalanarak tahklkata baf!»nılmıştır. •k ANKA'l\ Beledlyesinm davetlisi clarak şehr'n!ze gelen Londra II Mecllsl üyelerınden Slr Howard RobeTts Vali ve Belediye Başkanmı zıyaretle gehre hayranlığını bıldirmiş ve blr Belediye Bankası kurulm&sı İçin seçilmiş olan Sehlr Mecllsl Komisyonu uyelerlle goruşmüştur. •• ANKARADA bulunan Amerikalı • Iskân Muduru Mr. Wıeson dun gece otornobılîe şehnmlze gelmıştir. + DENIZYOLLARI İdaresi. yoleu >UIÎ gemllerlnin çamasırh»nelerıni. bugunku ıhtîyaclara gore. geriş"etmege karar vermiçtir. tlk olarak, 3 buyuk gemmin çamaşırhanelerl, yeniden techiz edilmijttr. •• SURIYELI hacıları * nakledecek olan Izmlr vapurunda. gerekli tadüât yapılmıştır. Izmır vapuru, Lâzkıye ile Cldde arasarda 2 sefer yapacaktır • ÇOCUK Es'rgeme Kurumu Maltepe ŞJbpsi tarafından 11 ağustos 1951 eumartesi gunu akjamı Maltepe Guneş sınema bahçeslnde buyuk blr sünnet dügünü tertib edllmtstlr. * HtUAL Genellk Kulubünün 39 uncu yıldonumu dolayısıle tertlblenen senelik balo 17 '8 '951 (ruma günu Caddebo'tam Gazinosunda verllecektlr. Geceye Perlhan Altındağ Sözerl, Fehmi Ege, arkadaşları ve Rauf Ulukutun katılacakları anlasılmaktadır. MEVLİD Sevgill oğlurr.uî Adanad» eczacı klmyager NEJAD RONA'nın ölumunun yıldönümüne raatlıyan 10 ağustoı 9S1 euma gunu 8ğle namazını muteakıb Şişlı Csmilnde ruhuna lthafen Mevl'di Şerif okunac»ğından akraba, dostlarırnızın ve arzu edenlerln teşrlfleri rlca olunur. Zıya Rona aüesi • D OGU M Gulderen Ozguven üe Yuksek Bugun en heğenilen saat: ARDATH 17 T a 3 l ı İsviçre Hnssas Saati TAHARİADİ^ 3 3 A Istlklâl csd. 3 3 6 T«U 4078S AVRUPf, HİKE YATAK ÖRTULERİMİZ eELMlŞTlN Bugün çıkan SİYASET Türk Kızı: Yurduna faydah olmak istiyorsan DENÜİRE OL. Kızılay Hemşire Okulu Aksaray İstanbul. i AĞUSTOS 10 ZİLKADE 7 â o V E: 6.0S 9.4» ! i | 12.00 14» m 13.19 17.11 5.04 8.55 20.15 22.00 4.0S en iyi şekilde istifade edebilmek için bacakların yağlı, terli ve ıslak olmaması lâzundır. PUKAY yazıh yüzün en az dörtte üçü bacaklara temas ettirilerek biraz bastınlmak suretile üç dört kere yukan, aşağı sürtülecektır. Kürk tarafı cıidde kalan tozlan temizlemek içindir. PUKAY, güzellik levazımı satan her yerde bulunur. Pakaydan AÇIKLAMA (TURÂLJ wtm öksüriiğü keser. • • POLA BERGER G e l i y o r 1881 de Fransız rahiblerinden Muhendls Mimar Cengız Özgüvenln oğu'lan, Neşet Yığlt OzSouyet bu isi yerinde tetkik makguven, 8 ağustos 1951 gunu, dunsadile İzmire gitti ve Efes civayaya gelroıştir. Küçüğün memlerında araştırmalara girişti. Bır neketlne faydah bir lnean olmasıaı tice alamadı. Ondan sonra Izmirtemennl eder; Ulu Tanrıd»n sıhhat. ömur, eaadet vermeslnl deH Hıristiyanlar bu araştırmalara niyaz ederiz. devam ettiler. Fakat maksadları böyle bir şey bulunmaaığım isbat edip Kudüs efsanesini kuvvetlendirmekti. Lâkin, iş tersine çıktı. Efes tepelerinde eskıdenben Panaya Kapulu, yani «bütün kudsiNüshası 15 kuruşrur yetlerin toplandığı yer> diye isim Abone şeraiti Türkiye Hark almıs bir mevkide harab bir buıa Lira Kx. Lira K» buldular. Senellk 42.00 81.00 CUMHURİYET 22 50 12 00 4.50 43^0 24,00 900 Ondan sonra mesele tekrar unutuldu veya unutruruldu. Bugün yapılan keşif.e efsane tekrar canlanmıs ve Merj em Ana'nın evi Hır^tiyan âlerrunde yeniden günün mevzuu haline gekrüştir. Alt) aylık Üç aylık Bir aylık D t K K A T Gazetemıze çonderilen evrak vt ntfreHMn eiUmeıin iadt olvnmaM f z&esullyct
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear