26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 Tenuntn 1951 CUMHURİYET I Seyahat Mektublan I Cehennemlerin vücude getirdikleri cennet Yazan: Ahmed Hidaye! Ree! Canlı Hesab Makineleri bir Virginia Habeşi idi Iki 9 haneli rakamı bırbirıle, kâğıd ve kalemsız darbederdi. Jededıah Buxton (17021772) cahil, ve fazla akıllı olmıyan bir amele idı. Şayanı hayret bır hafızası, hesab kabilıyeti vardı. 39 haneli bir rakamı, akıldan, 39 haneli bır rakamla darbetmiştır. Kendisine bir dıl'ı (23,43), (5,642,732) ve (5496Ö) yarda olan buyuk üç mıkâb ıçerisine, bir dıl'ı 1/8 pus olan mıkâb! Acaba Bayan Shakuntala bu işî lardan kaç tane yerleştırılebıleceğı »orulmuş, beş saat sonra, normal inasıl yapıyor? Verdiği cevabda: i « Aklıma geliyor, nasıl buldu nnesaisine devam ederek, 28 hanelı ylan cevabı vermiştir. iğumu bîlemiyorum» demiştir. Zerah Colgurn (1804İ840) alb : Itiraf ettiğine göre, verılecek ceîvabı, ne düşünmekte, ne de bu işin ypşmda, maııfetını teşhire başlaInasıl hallolunduğunu bilmektedir. rnış, zekâsı on yaşmda azamiyı buljKendisi Bengalor civarında bir mnştur. Londrada yaptığı bir gosIköyde 12 kardeşile birlikte yaşa teride, 8 rakamını 16 ncı kuvvete Imaktadır. Yakında liseyi bitirecek refederek, 281,474,976,710,636 dejtir. Kızkardeşi de aynı kabilıyeti mıştır. •söstermış, ve fakat, fazla meşgul Okudukça bu melekesini yavaş olmadığından, bu kabilıyeti yavaş yavaş kaybetmıştır. yavaş sonmuştür. Sıcılyah çoban Vıto Mangıamele, Bayan Shakuntala 9 haneli bir Parısteki Fen Akademisınde soruIrakamın 4 üncü dereceden kokü lan bır suale ay olarak «5» demışInu, 14 haneli bir rakamın 5 inci ve tır. Sual şudur: Mıkâbına beş ılâve :7 nci dereceden kökunü derhal söy edıldıkten sonra murabbaı ahndığı zaman, dort mıslıne 40 ilâvesıle el:lemektedır. Kendisi, bugüne kadar yaşamış de edılecek rakama musavı olan olan yegâne canlı hesab makınesı aded nedir? Kendisine 282,475.249 değildir. Şımdi, kısaca, haleflerme un 10 uncu dereceden koku soıulmuş ,anî olarak cevab vermiştir. temas edelım: 1867 senesınde doğmuş olan Tom Juller (16101790) cahil Şayed 19 yaşında olan Huıdli IShakuntala Devı'nin dimağına bir Jpencere açmak mümün olsaydı, lonun çok kısa bir zamanda, kalem îkâğıd kullanmadan, nasıl o muazjzam hesablan yapabildığini takıb Jedebilecektik. Zira kendisi, günun jhayret uyandıran, canlı hesab maJkinelerinden biridir JCendisine, gejçenlerde 24,137^69 un üçüncü deIreceden kökü nedir diye sormug:iar, anî olarak 289 deyıvermiştir. Jacques Lnaudi okuyup yazma bilmediği halde ,beş haneli bır rakamı diğer bes haneli bir rakamla darbedebilir, 21 haneli bir rakamdan 21 haneli başka bir rakamı der hal çıkarabiliyordu. Bu hesablan yaparken mınldanmağı âdet edinmişti. Brgüne kadar yaşamış olan canlı hesab makinelerinin en meşhuru, Hamburg*lu Johann Dase (1824 1861) dir. Okumuş olmadığı halde, hesab yapmada, sürat bakımından kendisine yetışen olmamışür. 2 tane 8 haneli rakamı 54 saniyede, 2 tane 20 haneli rakamı alü dakikada, 2 tane 10 haneli rakamı, 8 saatte kâğıd ve kalemsiz, zarbederdi. Saniye zarfmda 60 haneli rakamın kare krikunu alırdj. Bır bakı^ta 30 a kadar olmak şartıle, bezelye tanesıni, bır raftaki kitabın sayısını soy. leyıverüdi. 1901> astronomi proofesörü idi. 9 yaşmda iken bir almanak neşretmiş bunu ay tutulmalarını hesab etmede kullanmıştır. 10 yaşında iken kendisine 15 haneli 2 rakamı zarbetmesini söylemişler. 1 dakikidan az bir zamanda bu işi başarmıştır. Ingilizlerin bu sahada en şayanı dikkat siması George Bidder (1306 1878) dir. Bir duvarcı ustasının oğlu i'.ı Altı yaşmda hesaba başlamışti". Edinburg Üniversitesınde, 1822 de rıyaziye mükâfatını kazanmıştı. Hesab etme kabilıyeti yaşla arrmışt). on bir yaşmda iken, 468,592,413,563 ü 9076 ya bir dakiolmıyan bir kabiliyet mi kendilej rine bahşolunmuştur? j Bu adlarını saymış olduğumuz: harıka çocuklardan bir kısmı, b u j suallerimızi aydınlatma bakımın dan, şayanı dikkat izahlarda b u ; lunmuşlardrr. î Bidaer isımli hesab makinesi; şoylr bir izahta bulunmuştur: • Meselâ 89 la 73 ü zarbedecegiz.: Cevabı anî olarak 6497 olarak veî ririnı B :nu verebilmek için 80 leî 70 i, 80 le 3 ü, 9 la 70 i, 9 la 3 ü* 7arbeder: butün hasüı zarblarıî cemederım. Ve bunları çok kısa; bır zamanda yaparım.» Ş Mitchell ve diğerleri, kendileŞ rindeki bu kabilıyetın başladığıj çağ i'e zevale dondüğü çağdaki! hislermi izah etmişlerdir. Onlaraî göre, bu işde. fennın hiç bir alâ: kası yoktur. Hiç bir cihaza luzumyoktur Her çocuk aşağı yukari; rakarrüarla oynar. Bazısı bu mü; mareseyi çok ileri goturür. Bütun; mesele, daha yaslı kımsenin ço; cuktaki bu anormal kabiliyeti keş; fetmesidır. ; kada taksim etmiştir. 12 yaşmda şu belâh meseleyj, bir dakikadan az bır zamanda halletmiştir Şa>ed bir rakkas bir saniyede 9 3/4 pusluk bir mesafe katederse, 7 sene; 14 gun; 2 saat; 1 dakıka 5 5 saniyede; kaç pusluk me* Bur&ya kadar verdiğimiz mUal safe katetnıiş olur. Her seneyi 365 ierde, hep umumî olanlarını zikret gün, 5 saat, 48 dakika, 55 saniye katık. Bütün hesab makinelerinin bul ederek Bidder şu cevabı verhepsLiin cahil oldukları zannedil biştır. 2,165,625,744 3/4 pus. Okuyumes'p. Gauss zamanının en mühim cularımızdan inanmıyanları varsa riyaz'yecilerinden biridir. Üç ya kâğıd ve kalemi ele alarak tahkik şındA ıken babasının hesablarını edebılirler. tashih ederdi. Amper, elektrik kaAcaba bu canlı hesab makinelenunlarınm meşhur kâşifi, tahsil ri nasıl çalışıyorlar? 100 '.ere kadar derecesi arttıkça mümaresesmı kay kerr?t cedveli mi ezberliyorlar? bet'iMştir Yoksa, hıleli bazı yollar mı bılAmerıkalı T. H. Safford, (1836 TECESSİJSLER Gene Mitchell'e göre yasla b u ; kabilıyetin zeval bulmasuun se; bebi, diğer alâkaların hasıl oluj şudur İste bu sebebdendir ki ca: hil kımselerde, hesab kabiliyeti: daha uzun zaman devam edebil: mekttdırler. Yoksa, izahı mümkün ' mektedir. • Meraklı Bahisler: I İngiltere Londradaki gezintllerimizin ve tetkiklerinuzın ilk safhasım bitirdıkten sonra 4 haziranda Kings Cross istasyonundan Leeds'e hareket ettik. Pullman vagonlan gerçekten gündüz yolculuğu için çok rahat.. daha doğrusu bunlar, masalan büyüyüp küçülen v« oturulacak yerlerini lon konfor kaidelerine uygun koltııklar teşkil eden bır WagonRestaurant.. Şimdilik her taraf, gözün alabildığine yemyeşil ova.. fakat yavaf yavas, binalar, ağaclar, hatti otlar bir is pudrasına bürünmeğe başlıyor ve ilerledikç» burnumuza kurum kokulan geliyor.. çünkü İngilterenın madenkömüru ve ağır endüstri bölgesi Yorkshire eyaletl içindeyiz. Ama, yeraltı servetleri ve fabrikalar Büyük Britanyanın wde Yorkshire çevresinde midir? En basit cografya bilgilerine u h i b bir insanın buna derhal: «Hayır!» cevabım vereceğinden şüphe etmeyiniz! Isterseniz, gizinle beraber İngiliz ekonomialnl hulâaa eden bir cetvele jöyle üstünkörü bir göz atabnv Londra clvan: Hafif demir sanayii, gıda maddeleri, giyim eşyası, hassa» âletler, elektrik levazjmatı, kablo, tel, matbaacüık, kâğıd, eildcilik, içki, boya, çiınento, fotograf, mucevherat vesaire endüstrisi. Orta İngiltere: Kömür, mttal levazım, lokomotif, motörlü vasıtalar, bisiklet, giyim eşyası, traktör, deri, ayakkabı, kimya, tütün, dokuma sanayii. Doğu Yorkshire: Yün, elbise, makıne, çelik, keski, dokuma makineleri, linoleum, lokomotif »anayiı. Doğu kuzey: Pamuk, ipek, elbise, kömür, gemi, cam, tuz, gıda maddeleri, «abun, yağ endüstrisi. Gal bölgesi: Kömür, antrasıt, çelik, makine, radyo, kimya, teneke •anayii. Kuzey doğu: Kömur, çelik, gemi inşaati, gemi makineleri, diğer makineler ve kimya endüstrileri. İskoçya ve havallsi: Kömür, çelik, gemi inşaaü, dokuma, lokomotif. keçe ve hah sanayii. Kuzey Irlanda: Gemi inşaaü; keten, giyim eşyası, makine ve tütün. Her ne ise, burada bir iktisadî cografya etüdü yapacak değılim. Yalnız demin de kaydettiğim gibi bizim şu anda yüz kilometre bir süratle ıçerisine girmekt» olduğumuz saha Yorkshire eyaletidlr. Top rak büsbütün siyah bir renk iktisab etti. Nerede ise göklere doğru yukselen bacalar sık bir Ekvator ormanınm ağaciarı kadar birbirlerine yaklaşacaklar.. b a a kömür ocaklarının giris yerlerini uzaktan benim gözlerimle bile gönnek kabil oluyor.. artık manzara hiç değişmiyor ve toprağın albnı eşen, makine başında çalışan yüzlerce sivil ordunun hayali kafalanmızın içinde canlanıyor.. zihnimiz aarfolunan insan enerjisinin azametini ölçecek bir esas aramakla meşgul.. kömiır nıadenleri mıntakasından bir dekl ve bütün Avrupadaki benzerlerinin binaları, vasıtalarile birlıkte musluklara varıncıya kadar bütün okul eşyasını miniminilerın boylanna ve cüsselerine göre yaptırmayı, kapılann arasına parmaklan sıkısmasın diye hususî tertibat alinayı da unutmaınıı. Thomton lisesi golf oynamağa mahsus genis arazisi, aydınlık sınıflan, çiçekli bahçesile adeta bir malıkâne.. temiz yüzlü öğrencilerin her biri genc yaşta birer clddî adam.. gbuna rağmen müdür, tekdir ile uslanmıyanların hakkı «kötek» olduğunu tath tatlı itlraf etti. Bızdeki modern terbiye mütehasssılanrun (!) kulaklan bir defa daha çınlasın.. York, eskl bir sehir.. her İngilix kent ve kasabasmda olduğu ffibl buranın da kılısesı antika bir saheser.. kenar mahallelerdeki eski üslubdaki evler olduklan gibi muhafaza edilmis. Bradford, sosval yardım teşkilâtı bakımından onemli.. civardaki körlere mahsus büyük müesseseyi gezdik. Görme nimetinden mahrum zavallılar sepet örmekten, yatak dikmekten tutun da daha çok nazik işlere varıncıya kadar bir çok işlere alıştırılmi'j'.ar. Kadın ve erkek ihtiyarlara mahsus dınlenme yerlerinin her bıri jehre epeyce uzak mesafede ayn ayn karşılıkh iki tepede.. etraf sade yesillik ve orman.. müesseseler her konfora sahib birer sanator. yom.. manzara Sheffield'de Samuel Osborn dökme demir, çelik, burgu fabrikalannı gezdik. Alev alev yanan ocaklann onünde, küçük birer ev büyüklüğündeki otomatik çekiçlerin başında, her biri birer devi andıran makinelerin arasında işçiler sanki bir* eğlenee mahallinde imişler gibi keyif ve zevkle çalışıyorlar.. belki ecel terleri döküyorlar, belki damarlarındaki son enerjiyi sarfediyorlar, fakat vazifelerini yapmaktan doğan sonsuz bir haz içindeler.. hele demir erıtme kısmındaki hararete beş on dakika güç dayandık. Dışanya çıktığımız zaman ıs ve ku rum dolu bir hava teneffus etmemize rağmen ihtiyarsız: Amerikalıların şehrimizde çevirdikleri casusluk filmi "Beşpamak,, filninin bir sahnesinin Sirkecide çevrilmesi saatlerce snrdü Amerikalı sinemacılar «Beş Parmak» ismindeki casusluk filminin ban sahnelerinı Ankarada çevırdikten sonra dün Sirkecide de bir sahneyi filme aldılar. Sabahm sekizinden itibaren Sirkeci garmın sol taraftaki peronu polıs kordonu altına ahnmıştı. Filmın çekilecegi bölgeye sadece figüranlarla artistlerin girmesıne mü saade ediliyordu. Ihtıyar, başı örtülü kadınlar, şişman şapkalı efendıler, sakız çığneyen çocuklar. davul kadar büyük bavullan sırtında taşıyan hamallar, japone kollu elbiseier gıyen genc kızlar, kıravatsız gencler, tHavadıs» dıye bağıran gazeteciler, tulum ve ünıformalı Demıryollan memurlan ve polısler, figüran olarak her çeşıd halkı temsil ediyordu. Guneş ışığını aksettiren kurşun levhalar, yirmiyi mütecaviz 500 mumluk lâmbalar, artistlerin duracağı yerlere tebeşırle noktalar konduktan ve nıhayet bir plâtform üstüne oturtulan kocaman fılm makınesi hazırlandıktan sonra filmin çekilmesi için fıguranlara ızahat verılmeye başlandı. Trende, casus Çiçero bulunmaktadır. Kendısıni ingiliz gızlı poüs teşkilâtına mensub iki polıs takıb etmektedir. Çiçero'nun, ingiliz polislerinın elinden kaçmasını temın etmek için de iki Gestapo mensubu trenle seyahat etmektedir. Fılme alınacak sahne, tren durur durmaz iki ingiliz polisınin gardaki Türk polisine gıderek trende bir casusun mevcud olduğunu söylemesi ve iki Gestapo mensuounun da polisle münakasa ederek Çiçero'nun kaçması için vakit kazandırmalandır. Bu mevzuun canlı bır şekil alması için şöyle bir tertib yapılmıştır: Figüranlar yolcu gıbi yürüyecekler, munakaşa sırasında da polism etrafına toplanacaklar. Gözümüzün önünde bır lâhzada beliren bu sahne yedi defa filme alındı ve bu almışlar da tam üç saat sürdü. Her biri üç veya beş liraya tutulan figüranlara, dükkânını kapayıp filme gırmeye azmetmiş bir çok artist olma iştahlısı da kanşıvermişti ki umumiyetle bunlar filmin tabıilik atmosfenni bozuyordu. Amerikalı rejısör Mankiewicz, «başla» dedikten sonra film makinesi çalışıyor, herkes öğretilen ve istenilen şekilde yürüyordu. Yalnız bir şahsın makinenin içine bakması bütün filmi bozuyordu. Tabiî Amerikalı da yarun türkçesile «baştan» diyordu. Oğle yemeğinden önce yedinci defa aynı sahne çekildi. Herkes sı# kılmış ve yorulmuştu. «Ah. şu sahne bir bitse» diyorduk. Bu sırada AmetikaJı rejijaör muavini Oswafd «saat üçe kadar yemek tatili» haberini verdi. Çevirdigı 8 fiTîn ile iki defa Oscar mükâfatını kxzanan meşhur rejisdr, Mankiewicz'in bu kadar tıtiz davranışına bakılırsa üstad, galıba bu filmle bir Oscar mükâfatı daha ka» zanmaya azmetmiş olsa gerek. Haydudluk tarihinin en iyi hazırlanmış vak'ası N. r. O..0.J1! Dedık. Sheffield'de normal şehir utanmış, küçülmüş ve bır tarnfa büzulmüş.. geri kalan taraflan baştanbaşa fabrika, dekovil yolu, blok hahnde amele ikametgâhları.. İnsan orada mütemaıliyen kalmağa ve yaşamağa mecbur olmanın hür ve zevklı bir ömür surmekten ziyade bir vazife ve fedakârlık hissinm yarattığı bir duyguya dayandığını hissediyor. Evet, maden ocaklan, izabe fabrikalan gerçekten birer cehennem.. fakat, beş buçuk gün kutsal bir işle uğraştığıru ıdrak etmiş olduğu İçin ıstırab içinde değil huzur içinde bazu kuvveti ve kafa enerjisi sarfedenler, bir buçuk günlük hafta tatilinde eğlererek, gezerek, ailelerinin mesud yuvasında dınleİngiliz bu.. yetmiş yaşmda da ol nerek teselli buluyorlar.. sa gene etıkete riayetkâr.. erkekler Bu avunmaya bile ne hacet.. onsinekkaydı perdahh, elbiselen üst ların en mühim tesellisi pekâlâ, lerinde, şapkalan başlarında, bas başta Londra olmak üzere yüzlerce tonlan ellerinde bahçede öyle do temiz, muntazam şehırlerı, köylelasıyorlar.. kadınlar da laçlan derli rine kadar mamur ve yeşil arazısıle toplu, cici entarilerini giymişler, yarattıklan cennete iftiharla bakaoturmuş, radyo dinliyorlardı. rak övünmek olamaz mı? Hirulistanın Sultanahmed Saııat Ekıstitüsüne hediye ettiği dokuma tezgâhlan Hlndistan hukumetl tar&fından hediye edilen dokuma makinelerinin Sultanahmed Sarıat Enetitiisunde faall>ets başlaması toreru okul blnasında dun 11 de yapılmıgtır. Merasımde Vall ve Belediye Başkaru Fahreddln Kenm Gokay, Hlnd maslâhatguzarı Ihah. Emnlyet ve Mllll Eğıtim mudurleri guteciler hazır bulunmuştur. Once dokuma atölynrtne gldıU mış ve Hınd masiahatguzarı. Hınd mll. letinln Turk milletine manevî bağlılığını bellrtmi3 ve uiak bır maddl healye ilâvesile son derece buyuk haz duyduğunu lfade etmıstlr. Suadiyede bir adam bir köpeği ısırdı! t Joli'yi terbiye mâksadile sokağa çıkartan bu zat, ıslık çaldığı halde hayvan arkasından gelmediği için kızmıj ve köpeğin karnına bir tekme vurmuş. Sen mıstn vuran. Köpek de can hevlıle pantalonunun paçasına yapışmış. Halbuki köpek dediğin nankör oltnamalıyrnış ve sahibine itaat etTielıymış. İşte bütun mesele bu imıj.» Baştarfaı 1 Inci sahifede saslı bir muayeneye tâbi tutar, netıcede tehlikeu bir hastalık olmadjğı için serbest üırakmıs, yanı kuduz aşısı yapmağa !uzum görmemij. Tabil kulaKlarınaan yaralanan zavalh «Joı» iseu tedavi altına alınmıştır. Hâciıse Suadiyede cereyan etmijtir. Bütün Suadiye pazar günündenberi bu mevzu ile çalkaianmakta ve herkes hâdiseyı teferruatıle birbirine nakletmektediı. Kiminle konuşursanız size, kulağı ısınlan küçük Jolı'nin hazia Ikıbetinden bahsedecektir. Hattâ, on, on beç kadar genc, köpeğin maruz kaldığı bu tecavüı karşısında, onun hakkını aramak için, Hayvanlan Koruma Cemiyetine bile müracaat etmişlerdir. Hâdisenin yegâne jahidı Ilhan Eren ismınde bir tüccaıdır. Gelin simdi İlhan Erenı dınleye*** ilim: Once Leads'da duruyoruz.. bu« Pazar sabalu bir arkadaşı rada kömür, çelik, demir halkın görmek için motörle Modaaan Suahem temel meşgalesini, kazancını, diyeye geçüm. Ziyaretıne gıdeceğım hem de bütün musahabelerindeki arkadaşın evıne yak!aşt:ğım sırabaş konuyu teşkil ediyor. Harro. da, bir adamın, sokağın ortasmda gate'de iniyoruz. Harrogate bir su, küçük bır köpeği ınsafsızca dovdmlenme ve tedavi yeri.. söylendi mekte olduğunu gördum. «Ne yağine göre yainız Yorkshire havalıpıyorsun?» dıye müdahale etmek sinde onun gıbi 88 tane var.. istedım. Bunun üzerme mütecaviz: Bastanbaşa park, otel, villâ.. çar «Sana ne oluyor, mal benim değil şısı pazarı da uluslararası bir şeh mi; istersem sever.m, isteısem de rinki kadar muntazam.. her ne döverım», dıye bana çiKiçtı. Adaararsan bulunabilecek bir vazıyette mm hırsını alamadjğı bellı ıdı, zaama, gelgelelim bızim Londradaki vallıyı bır aralık duvara sıkıştınp gibi dokuzla beş buçuk arasında tekmelemeğe başladı. Kendisine herhangi bir dukkândan başımızı doğru yaklaştığımı göıünce bu seiçeriye sokacak vaktimiz yok ki fer de bembeyaz köpeK yavıusunun ihtiyacımız olan ufsk tefeği alalım.. üzerine atılarak ku'aKİanni ağzma Bu güzel su şehrindeki Cirn aldı. Zavallıyı ısırıyoıdu. Kopeğin Hydro otelinde ancak goceleri yabır acı acı havlaması vardj kı, onu tabildik. Gündüzleri Yorkshire ehiç bir zaman sıze taııf edemıyeyaletirii baştanbaşa dolaştık. Ulaşceğim. Adamın elinden fmoyu zortırma Bakanlığının otomobillerini la kurtarabildım. Sonracan ısmınin idare eden ve hergün değişen hanım şoforlerın nazik parmaklan Naci olduğunu öğrenaı^ım bu zat, arasındaki volanlara tâbi olarak kopeem kulaklarmdan ıvan aktığmı binlerce kilometre yol yaptık. Brad Eîörünre, hüngür hüneür ağlamaya ford. Beverly. York, Shaffield ara f başladı Hâdisenin sebtbi bana mesmda mekik dokuyup duruvoruz. Havenscliffe ana mektebi, bız İ Son zamanlarda şehrırmzde ısırma vak'alan çoğalmıştır; fakat bu tecavüzler köpeklerden ziyade insanlar tarafmdan, gene insanlara karsı yapılmaktadır. Meseıâ geçenlerde bir kadın, bir polıs memurunu ısırmış ve memurun tedavi için beş on defa Kuduz Hastanesıne kadar gidıp gelmesine sebeb oımnştur. Hâdıseyi hastanenm başhekimi Dr. Zekâi Muammer Tunçmanın ağzından dinleyeiim: t Maalesef böyle vak'aîara arada bir şahid oluyoruz. Bır kadın durup dururken bir polis memurunun elıni tehlıkeü bir şeknde ısırmış. Hâdıse bize aksettı. Sonradan kadınm aklî muvszenesinın bozuk olduğu anlaşıldı ama, zavalh memur tedavi için bir muddet hastaneye bağlandı. Bu gıbi vak'aîara aklı yerinde bulunan kimselerde de tesaduf edıhyor. Meselâ geçenlerde bir kiracı ev snhıbuıi ısırmış; tecavüz eden de, ed:ien de kadın olduğu için, hastaneyı bır nevi mah keme salonuna çevümeğe kalktılar Yaramaz öğrenciler, bubiılerınm saçlarını çekeceklerı yerde, aralarındaki ihtılâfı dışlcrUe haiıedıyorlar. Bunda ailevî teıbiyenın çok mühim rolü olduğunu söy.eyebilirim. Bazı çocuklan anne ve babalarının kaba etlerinden ısırarak terbiyeye kalkışmalan hiç de affedılecek bir hareket oeğııciır. Çocuk gordüğünü yapar. Umversıte çağına gelse bile, bu huyundan vazrak oldu. Kendısinı bıraz soylet geçmez.» tim.» Necdet EVÜîAGİL Hayriıifllıık (arihiniıı en iyi hazırlanııuş vak'ası Aylar geçti. Hılk artık bu dava1934 ağustosu.ı ın ••r*. bir günü lar da uçmustu. bunlar ufaK bankidi. Öğleden sonra zırhlı Dir kaptı not oldueundan bıılnnaif ıınıcânsızla ya da kaybolmuş uazdnle bakıyorkaçtı Brooklyn de Rubel buz fab şıyordu. Esasen ru para hiç bır za du. Fakat polıs, ışjı peşınl bir türlü rikasının kapısı onünde duıdu. Kap man elegeçmedı Haydudmk tarihi bırakmadı. tıkaçtının ıçinde seğlam »orbalara boyle bır vaka kayaetmemışür. O Hâdiseden bir kaç gün sonra kayerlejtirilmi^ beş yuz bın dolar gune kadar hiç bir haydudluğun yıklar suyun yüzüne çıktı. Bu sakadar para vardı. Bu pnr muhte bu derece suratle netıceıendırıldıği yede polıs, vaka üzerinden on beş ve bu kadar ver"iılı olduğu görül gun geçtikten sonra şerirlerin isimlif bankalara götiirülccektı. Araba durur durmaz içinde bu memıgtı. lerıni tesbit ettı, fakat bununla iş J Bır çok ız takıb edıldı Bunların bıtmiyordu. Delil ıâzımdı lunan üç adam • elık!enien şöyle bir dışarı baktı.Rr. S^kakta bır ıkı hiç biri netıoe vermiyorau. Zırhlı Bılahare Vall ve Belediye Başkanı Bu delâılı bır araya geUrmek dört Gokay da Hındlstanııı Türklyeye karşt çocuk vardı. Civar «ems kortların arabadakilerın hiç bın kendılerıne sene sürdu. besledl£l doetane h.slerın btr nışanesl dan birinde de bir ka; kişi ojunla gösterılen resımlerde haydudları taHâdiseden iki sene sonra Manoian makineler için tesekkür etıruş. meşguldü. Müessesenın rrıerdıven nıyamadı. Turklerin eskl blr nıuessesesme bunları ning'i arkadaşlan öldürmüstü. Bu Haydudların kullanaığı otomobil adamlar, şeflerının her neoense ken lerinde her zamnKi buz vşıyaiı ajerleştırmekle hediyelere ne dereca me!e görünüyjrdu. (jç meınur işe lerden de bir ıpucu elde edilemedi. dılerini ele vereceğıni sanarak onu kıymet verlidiğtm, Kadim Hmd medeSr niyetinln eskl Turk medenıyetlle karbaşladı: Daima "•ldu ı gıbi şrfcir Kapılarda parmak ızı yoktu, çün temızlemışlerdi. deşllk etmıs olduğunu bellrtmiştır Bun bir emir verdı ve rovciverını kı ku hırsızlar eldıvenlı kiiler. Polıs dan sonra kordelâ tnasl&hatgüzar taraBır muddet sonra kumpanyaya hfından çıkardı. Ikı mu»\ ınınr'en her çareye başvurdu aına nafıle. fından kesılmls ve atölye mUafırler tabiri arabanın ağır çelik kaniMiu Şerırler her ihtimali duşunmüs, o mensub ıki haydud NewYork'ta rafından gezılmiştir. kuçiık bir bankayı bastı. Fakat taaçtı ve hasılatı alm K Uz.ce fab na gore hareket etmışleıdı. Koraünistlik propagandası yapan arruz iyi hazırlanmadığından iki rikanın yazıhanplerine uujnı cıtHaydudların başı gayet soğuk serır yaralı olarak yakalandı ve oMıgırdıçın duruşması meğe davrandı. Bır saıı:>e sonra kanlı olan Johıı Mannıng idi. Bu Komunlstllk pronagandası yapmaktan arkadaşı da yere ınerek her ıhti adam hakkında f?z!a malumat yok tuzar sene hapis cezası gıydıler. Fa sanık bulunan Mıgırdıçın duruşmasına male karşı onu 'nuhafazaya h'zır tu. Polıs ondan şüpheler.ıyordu a kat haydudlar sorguya çekilmiş oldun Bırıncı Ağır Ceza Mahkemesında malanna rağmsn eski hâdisenin lanıyordu ki hâdise vuıiı, bulrıu. ma o zamana kadar tevkif edilmiş baslanmıştır. faillerini ele vermediler. Adamcağız bırden goğsüııe daja değildi. Şüpheli bir öliim Bu vakadan bir sene sonra, kumnan küçük çapta bir otomatik tuManning bu son »teşebbüsünü» üç Rumell Kavağmaa otuıan Saffet panyaya mensub bır hayaud da afeğin namlusunu gördü. aydd hazırlamıştı. Bunu nereden aKaradennin 6 yesındakı kızı Zerrin Eller yukan. Arabanın kapı kıl etmışti? Basıt: Her gün zırhlı dam kaçırmaktan sanıfe oıarak yadun KavaJt llmanınapkı kajık Iskclcst kalandı. Odası arandıkta, kardecivarında Blü olhrak bulunmuştur. sım kapayayım deme! bır otomobihn fabrikaya uğradığışinin ve bir yabancının da bu işte Tahklkata başlaiımiftır. na dikkat etmış ve paralar arabaBu sözleri söyliyen hamalın seşerık olduklan anlaşıldı ve onlar Sütlüce civarında bir haydudluk sinde büyuk bir sükunet, fakat her va yüklenirken Harruza müsaıd a da tutuldu. Polıs bunlan da sorgunın hangisi olduğunu rcesiekten yevak ası ihtimali hesablamış derın bır meya çekti, fakat fabrika soygunu hak Dun Mezbar>a cıvarında Sutluce sırttanet vardı. Şofor elmden siıâhını tişmiş olmak sıfatile derhal keş kmda hiç bir malumat elde edelarında Yahudı nıezarlığmcta garib blr attı. Üçüncü memur cm bu suretle fetmişti. medi. haydudluk vak ası olmuştur. Koyun başkalan tarafından zarar vcıemez Manning arkadaşlarını seçmek taclrlerinden Mustafa Levende aid koNıhayet, polis, kendı kadrosunda bır hale getirilH'xten sonıa ıkı o için uzun müddet çalıstı. Zırhlı yun lurüsunü oralarde otlarmakta olan şerırlerden birinin kardeşirun butomobilin geldığı goıüldü. Bunlar otomobıli günlerce takıb ettı ve açoban Mehmedln uzerme yoldan geçen bir taksıden lnen dort klşı hucum edezırhlı arabanın vmma yanaştı ve rabanm daima c".eğisık saatlerde lunduğunu öğrenerek onun vasıtarek ağzını tıkamıslar ve adamı bayıleli silâhh bir takım naydudlar asıl hareket ettışmi pnladı.. Boyielıkle sıle kumpanyanın bakiyesıni yakatarak surunun lçırrtien dort. beş koyunu hamallann etrafını çevırerek yüzü otomobılin günün filân saatınde ne lamağa muvaffak oldu. Zırhlı otoarabaya koyup kaçırmışlardır. Bu hal koyun yere yatmîlannı emrettiler. rede bulunacağını svveıden kestir mobıl vakasma iştırak eden sekiz her gün uzerlerinde ylrtni, oruz bın Aynı zamanda haydudlarm bir kıs mek imkânsızlaşıyordu Fakat haf kişiden üç kişi kalmıstı. Ötekiler lıra İle oralardn dolasan eelebleri heyecana duşurmujtüı. Takalnln kırae aid mı arabadan para dolu çantalan tanın hep aynı gününde fabrikaya ya hapiste idi, yahud temizlenmişti. olduğu araştırılırsktaaır. alarak kendi otomobıllerine naklet uğruyordu. Fabrikanın nehre yakın Rubel şirketinin kapısı önünde mekte idiler. Şevket Mocana gelen tehdid bir yerde bulunması haydudların dört sene evvel viıku buîan taar biydudluk tarihinin kaydettığı Çok iyi yetiştirildişi anıaşılan bu işlerini kolaylaştırıyord ı. Bu sayeraektııbu çete efradının crtasında sakalı u de köprülerden şeçmek mecburi vakalarm en ıyı hazn'aıımış olanı, Tekirdağ milletvekllı Şevket Mocan» zamış, üstündeki elbiseier iime lime yeti kalmıyordu. Çeteye mensub en süratle icra edılenidır. İnsanlaZ Y. rumuzhı bir tehdid mektubu gönkötü esmer, kısa boylu biı adamın dur iki adam kayıkUn buldu. Bır baş rın bazan zekâlarını böyie <?erllmiştir. Mocon bu işin komünistler tarafından yapıldığı iddlasıle mektubu duğu görülüyordu. Bır taraftan kamütehassıs ıla otomobılleri te yollarda kullanmaıan ne acınacak Emnıyet Mudurluğune vermiştir. şey! gangsterlerin faaliyetinl takib e min ettı. derken saatinl de gözden kaçırmıTaarruza takaddüm eden üç hafyordu. ta zarfmda çete lıer gun fabrikanın Birden: Üç dakika oldu. Haydi artık önünde top'anank provalar yaptı. Manning, buz »aşıyan amele kılıgidiyoruz, diye bağırdı. Arabalann kapüan kapandı, mo ğına g.ımisti. Ötstulerın kımısi hatörler ışledi ve hayducUar gözden mallarla ahbab olmuş, Kımısi de az ötede tenıs oynıyanları seyredıyorkayboldu. Bir kaç dakika sonra şehirde dev du. Herkes artık onlar Q alışmıştı. Vaka gününün sabahı Manning riye gezen 420 polis otomobıhne vaka telsiz telefonla haber verıhyor erkenden oralara geldi. Süımekte ve bütün yollar, koprüıer, metro olduğu el arabasınm içınae iki oistasyonları, tramvay ve otooüs du tomatik tabanca v^rdı Arkadaşlan rakları tutuluyardu. Vakadan ya otomobilleri fabr.fca cıvarma yerrım saat sonra koca şolıii polısuı leştırmıştı. Zırhlı oiomobıl görükontrolu altmda idı. Öyle bir ağ nünce Manning arabadan silâhlan kurulmuştu ki butıdan >«ç bir şe çıkardı. Arkadaşiarı da uhdelerine yin sızmasma, kaçmasına imkân düşen vazıfeyi yaptı ve her §ey saat gibi yürüdü. tasavvur edilemezc'i. Taarruzdan so.ıra paralan ele Fakat akşam oHuğv zaman hakıkat bütün çıpla'd'ğile gmttı: Hay geçıren Marming'le arkadaşlan bır dudlar kaçmağa muvaffak olmuş çeyrek saat kadar oteye berıye gitlardı... Hem de rıehir tarikıle. Ara mek suretile izlerinı kaybettıler. balan fabrikadan 1500 metre ka Sonra nehre var^rak kayıkıara bindar ötede, nhtımsJa bulunmuştu. dıler. Bir kaç mil ötede karaya çıkBiraz ilerıde çanşan ameie balık tıkları zaman kavıkları batırdalar avına çıkmağa hazırianan bir kaç ve kendilerını bekhyen kapalı kam kı^ınin otomobıldsn Dir takım tor yona bmerek uzaklaştılar. balar çıkararak ıkı tekatye yerleşParayı paylajan şenrler aynltirdiklerini gormüşlerdi. Tekneler dılar. Manning bir çıpluklar kam | den iz yoktu. Çabnan 497,950 do pına kapandı.. Castulok filminin bir sahnesi dün Sirkeci gannda çekilirken Â
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear