26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CITMIIURİYET 22 Temmıız 1951 Boşvaktinizi hoşgeçirmekiçiııj Tarihten Hihdyeîer: açsız Yazan: Nizameddin Nazif al Tepedelenlioğlu l'Sherlock Holmes'in mesalelerin den Günduz saat uç buçuğu beş geve Karakolun ftelefonu çaldr «Buyurun, Picadilly merkezi.» «Başkomiseri istiyorum.» «BenırD, efendim. Kim konuşuyor''» «Ben deri tüccarı John Waywarti. İflâs ha' P'indeyim. İntihara karar verdim. Haberın ı olsun ve\ ^ölümümden kimseyi mesul tutmayın.» Arkasınden bir tabanca sesi! Başkomıser vak'a mahallme derhal bir (dhkik he] »yeti gönderdı Aynı zamanda Sherlock Holmcs e de ha | Iber verdi. ıl Folisler tüccann yazıhanesini gozden geçirdıler , \ John Waywaıd yerde, halının üzerinde, yüzukcyun ka] nmış yaüyordu. Tabanca cesedın altında kalmıştı ) Hâdise, hakıkaten, intihara benziyordu. Fakat Sherlock Holmes içeri gırıp etrafa şoyle bn ( J'göz atar atmaz hükmünü verdi: tBu, intihar değil, cınayet!» Polis hafıyesi bu hükmü neye istinaden vermişti' Esrarengiz Bir Öliim Ekseriya saate baktığı IJnuj! nunan, saat v« daki [ka lşaretlerini »aymadan, V akreble yelkovanın vazi lyetine göre, «aatin kaç olIduğunu anlanz. Yalnız küIsurlu saatlerde is. değişir, ||dakikalan söyliyebilmek il'çin taksimata Vmkmak lâ jzun gelir. Görüsünüzün ne derece "kuvvetli olduğunu dene mek isterseniz buradaki saatlerin kaçı bulmaya çahsın. Görüşünüz Kuvvetli mi? laka saygı göster; velev bir orman1649 uncu yıldayız. da, kuru bır dal üstünde bile olLondra Sert bir ses, cevız kapiı bir ta «a...» diye öğüd verdık'.erı devrin vanda korkunc uğultular yapıyor. yerinde yeller estiğini bi'mıyor muy Dışandan ara sıra çan ve düdük du? Hayır, Charles bunu biliyordu. sesleri geliyor. Koyu oır sısle örFakat bir dostu, böyle yuksek pertülüdür bu Londra .. Time» nehrindeki gemılere çar deden konuşursa Mümessıüer Mecpışmamak ıçin çan ve düdük çal lisini azametine hayran eöebilecedırtan sısin dalgaları, tavanı ce ' ğini ve bu suret e kurtvlacağım ovız kaph salonun açık pencelerın na sovlemişti. Bu dost mahkemede den giriyor ve tıpkı sobalı odaya ' hazır bulunuyordu \ . sa'Onda herdalmış bir tıpi serpmtisı gıbi ha . kes, o korkunc sesli mudaeıumumi de dahil olduğu halde. fmtüp meclis vada erıyor. ona ürkerek bakıyordu Bu dost, günün en büyük adam.vdı; İngilTavanı oymalı cevızlerle kaph oadaıydı. Tacsız ian salon pek buyüktur Hepsi ka I tereye hükmprlen ralara burunmuş yüz'.erce insan, kral Cromwell! kesık kesık konuşan sert seslı a I Kralın sozleri meclis üzerinde so damı cankulağile dınlıyorlar. Goz ğuk bır duş tesıri yaptı. Susanların lerinı ona dıkmişler, kırpmadan ba hepsı müddeiumumî ile «ıynı fıkirkıyorlar ve soluklannı kesmışler, ' de değıllerdi. Bunlar Kraldan, kentek kelimesmi kaçırmıyorl?r. dısını kurtarmaianna yardımı doI Sa onda bir cenaze merasımi ha* kunacak ateşli bir müdöfaa bekI vası var Ceviz kaoh tavanda olum lemışlerdi. Charles'ın bu Urzda kojdolaşnor Sert seslı adsıırn ağzın , nuşması hiç birısınde cesaret bırak1 dan ç>kan her söz, kanr.dlanan bir madı. I Azraılı andınyor. Ve bu adam bir , On dakika sonra İngiiız milletısaattpnberı böyle ağzma baktitS nip mümessılleri kararUum vermiş rak, dın'ıvenlere korku saçarak rily bulunuyoriardı. Reis çıl anavı göz**ütiin iktidar CromvveU'in kırıyor. Bu adam, yüksek mah ! lerlfii Krala. diktı ve he>ecansız elinde toplanmıştı. kemenın müddeiumunvsıoıı ki A bir sSş.'e: «Charles Stuaıt Idam e| vam Kamarası achna konuşmâjtta dliİeceksihlîît' d'edı. mıyan İngilizlerden de bu verjji^i | dır. Hıvanetle itham edüen fcraı Tâlifısiz Kralın gozleri ceviz ta almayı düşündü.' Kamara tarafınlın cezalandınlmasını istıyor. vanli salöndâ dostunu nr<iaı. Crorri dan reddedüeceğini bildığı için hâİngılız mıllet'nın mümessılleri İnwell kâybolmıi$tu. Aviin Kamarası kimleri ye hukukcuları lopladı. Ongütere Krah 1 inci Charies'ı muorgBsufıüh iîajetleıinî taş.yan altı lara ju suali sordu: hakeme etmektedır. , «' Kral, îh'^nterenin yükseİ On yıldanberı devam eden ihtUâl zırhlı ef Erala yakiajfi. Bajlarınelıni menfaatlerini müdafaâya mecbur bir çok merhalelerden geçtikten daki subay çelık eldivbhli sonra satırını nihayet Kıalın ba Kralın omuzuna koyaralti «tharles kahrsa haiktan yeni bir vergı ariStuart, kalkınız'» dedi. «Lğiİiz mü yabıür mı?> şına yaklaştırmıştır. *** Bir devrin bütün güzel ve asîl delikanlılannı yakıp kavurmuş ve hepsının dudaklarıru b;r defa değdirmek ıçm canlarını feda etmeğe ı razı olduklan gerdanmı cellâdın kanlı ve hoyrat kütüğüne aayıyarak can vermiş olan Mary Stuartın torunu 1 inci Charles, reis kürsüsüne yakın yuksekçe bir yerde oturtulmuştu. Tacı başında, kılıcı belinde gösterdığini | idi. Hükümdarlık alâm"tı oıan zümrüdlü âsayı »ağ elinde tutuyordu. Müddeıumumînin sert sesnıden ürk miyen valnız o idi. Yizıinde tatlı bir gulumseme dolaşıyor.iıı Goğsü kendıne guvenen insanların vakarı ıle gerilmişti. Gözlerınde lehlıkelerle karşılaşmağa alışmış bir muharıbin ölümden yılmıyan azmi ışüdıyordu. weU'i buldu. MUlet Meclisinif İn 1 Bradshaw yumruğunu sallayarak 'verdim. Neticenin ne olacağını ta« savvur edebilir misiniz?» gilterenin meşru hâkimi olarak .ta bağırdı: bul eden ordunun Başkumandanı o Parlamentoyu sen kapata* * * silâhlarını Millet Meclisine çevir mazsın! Parlamento ancak kendı Cromwell'e büyük adamdi diyemekte tereddud etmdei. Cromvvell, ıkararıle vazıfesıne nihayet verebibilir mıyız? askerlerini toplayıp şöyle bağırdı: leceğine göre sen kapanmıştır deGerçi tarihler, Fransa Kralı « Bir ordu, Meclisin emrinde dikten sonra da parlamento mev Louıs XTV. gıbi mağrur bir hü. cud olacaktır!» değil, bir generalin emrinde bukümdann Cromwell'den gelen ellunursa şerefli bir kuvvet ol ır. | Hürrıyet taraftan Ludlov ise çileri başı açık kabul etmek nezaKendilerine mümessil süsü veren Cromwell'in oğluna şöyle dedi: ketıni gösterdiğmi yazarlar; Isveç efendilerin kulaklannı çekmezsek « Eğer, babanın yaptığı işleri Kralıçesi Kristina'nın ona hayran rahat edemiyeceğimiz anlaşıhyor.> babam yapsaydı kendisme lânet e olduğunu söylerler. Portekiz Krail Sonra. Meclise sadık kalan kuv derdim » ona «biraderım» diye hitab etmişvetlerin üzerine çullanıp Krah cl I Bu sozü duyan Cromvvell, onu tir. İspanya Krah, İngiltere tahlerinden kurtardı. İşte talihsiz Londra kalesıne attırmakla tehdıd tına geçmesi için Cromwell'e yarCharles ile Cromwell arasında doit edince de Ludlov gulümsemişti: dım vadınde bulunmuştur. Fakdt luk böyle başlamıştı. I t Hayır, efendi. Bu salâhiyet Cromvvell, büyük adam sayılamaz. ; Cromvvell, Meclisi korkutmak için ancak bır sulh hâkiminde vardır. Zira bir büvük adam hiç bir dev rde bir millet tarafından lânetla Krala müzaheret eder gıbi gorun Siz bır hâkim değil, bir hayduddükten sonra, bir gün halkta Kraia sunuz. Benı Londra kalesine kapa ! damgalanmamıştır. karşı ufak bir yakınlık belirdiğmi tamazsınız, fakat oldurebilirsiniz.» r Büyük İngilız şairi Milton ona sezınce hemen Meclisle birleşmış şöyle bağınr: Nitekım olduruldü. ve Krah idama mahkum ettirmışti. « Vatanın ümidine saygı gös» Albay Hutchınson ise kendisine yüksek gelırli bir vazife teklif e ter! Seninle yanyana hürriyet ıçıc *** dıhnce Cromwell'e şöyle haykır harbetmiş olan binlerce Ingilizın Sonra İngilterede her şey değiş mıştı: yaralaıına saygı göster! Başka miltL Meclisle Krallık arasmdakı mü I « Ben, milletin hürriyetini sa letlerın duşuncelerıne ve şerefle ca,deleyi Meclis kazandı sanılır tarak zengınleşmeyi kabul ede kurduğumuz şu cumhuriyete karşı ken bütün iktidar CromvveU'in mem.» duyulan milletlerarası saygıya sayelinde toplandı. Hürriyet uğrunda gı göster!» O da hapisanede öldü. dökülen kanlar boş yere akmıştı. Fakat Cromvvell hürriyet âşığı 1652 de, butün rakiblerini ezCromwell, Charles Stuart devrini miş bulunduğunu sanan Cromwell, bir milletin şahlanışını, devrilen bır hasretle andıracak bır istıbdad Krallığını ılân etmek istedi. Yakın yumuşak istıbdad yerinde çok korkurdu. Idostları bu sevdadan vazgeçmesini kunc ve çelik elli bir istıbdad kurmak için istismar etmiş olan Crom1650 de İrlanda köylerini yaktı, tavsiye ettıler: halkı kılıcdan geçırdi. Nümayış I « Halkın onda dokuzunu ken vvell, bu seslere kulak asmadı. | Olduğu gun Sommerset konağı yapmak isteyen talebeyi zırhlı sü dinize duşman edeceksinız » vârilere çığnetti. Meclisin tanırnn'ş | Cromvvell, gulümsedi ve şu ce kapısındakı armasına halk çamur fırîattı. rıümyet taraftirlanru hapse attır vabı verdi: Charles Stuart kafasını kanh i. Fakat büttin zulümlen hürnyet 1 < Farzedin ki böyle olur. Farnücahidlerini iörkutamadı. Parla kat gene farzedin ki bu onda do kütuğe uzatarak ölmüştü, Cromnlentoyu dâfıtmak için yalın kılıc guzu sılâsız bıraktım ve onda bı vvell ise hatırası çamura gömülesalona gixdi|i w " ° " mebuslardan rın elıne de en keskin kılıcları 'rek... Moskovaya davet: 3 Hapisane hücresinde bir Vilikayı nasıl yuttum? Kral ordusu büyük bir zafer kazanmış, halk ordusunu mağlub etmiştu Para Oyunu OoOooOoOoO Yukandaki resim bir liralık ve elli kuruşluklardan [mtlrekkeb bir sırayı gösteriyor. Bu paralann (soldan ritibaren) en baştakinden başhyarak on birs kadar sa|yar ve on bir hangi paranın tizerine geliyorsa onu ahrtsanız beş kerede bütün bir lirahklan toplaaus, olursufnjz. Şimdi mesele ju: Elli kuruşluklan da ayru jekilde, hiç durmadan, Ibtf keredı tophyabümek için hangi paradan başlamalı [ve kaça kadaı saymahdır? Dehliz Muamması LTI TJ L!+ı Işte size jeni bir dehliz muamması: Yukarıdaki şek| lin alt köşede okla ısaretli noktasmdan gırıp sol taraftai ne okla işüret edılen noktasından çıkmaK ıçin hangi] ıu takıb etınek lâzımdır? Babası 1 inci James'den boşalan Aldığı cevab mÜİbet Blâu. İngiltere tahtında geçirdiği yirmi letinin arzusu ile İngiltereye hâkim yedi yıl, onu tehlıkelerle boğuşma olan kumandanım saygı değer Fakat sarayın ılk rhertıuru haikğa alıştırmıştı. Bazan faıl' dili kes Cromwell'ın emri ıle, yjicsek huk tan vergı aradığı anda riiemlekette kin bir kı'ıç gibı, kullanarak kav mün ınfaz edıleceğı ana kadar sizı umumi bir ıhtılâl patladı. Artık ok gayı kabul etmişti ve bugüne ka korumağa memurum » yaydan fırlamıjtı. Kral derhal orCromwell Krah aldatmijtı. dar öyle tehlıkeler atirUmıştı ki .. dusunun başına geçti, butün lord*** Sert sesli adam, büyuK bir hatıblan silâh altına çağırdı. Avam KaBir kaç gün sonra, tıpkı baba marası, mıllete silâh çekcn bir kradi. Sözlerınin kudreti r , azalmı>ç yor, salona yaydığı dehşet gıttıkçe annesı Mary gıbi cellâd onünde diz lın meşru devlet reısı olamıyacağını artıyordu. Nihayet, kara cübbesınin ' çoken bu Kral pek fena bır adam ilân etti ve bır millet ordusu kurıl venini uçura uçura saıladığı ko ; değıldi. Fakat krallığa *aışı İngil du. Artık Ingilterede korkunc bir lunu Krala doğru uzatarak nârayı terede buyuk bır nefret üuyulduğu iç kavga başlamıştı. andınr bir haykınşla ölümlü nut sırada tahta çıkmıştı. Hazıne tam Kralın ordusu muntazam bir askunu bitirdi: takırdı. Devlet büyük bır ordu ve kerî kuvvet olduğu için, ilk ağızt İngiltereye Kral yaptığımız kudretli bir donanma vaşatmaga da her tarafta zafer karandı. StratRoundwaydowa, Gropredy bu Charles Stuart, hududıan tayın ı mecburdu. Avam Kamarası, ne za ton, edılmiş bir salâhiyetle uhta çık man tahsisat aranırsa reaaedıyordu. Bridge, Marstonmur Newbarry ve mayı kabul ettikten sonra hudud 1625 den 1634 e kadar, tam on yıl Naseby'de halk ordusu bozuldu. suz bir istıbdad ile saltanat sürmek Kamarayı ikna ederek çahşmayı ter Eğer Charles, milleti ezmekten arzusuna tutulmuştur. Bu haksız cıh etmıştı. Fakat gunun bıruıde zevk duyan bır hukümdar olsaydı, hğı önlemek ıstiyen milıet ile mıl ordunun ve donanmanın yıprandı ordusu onu, hiç şüphesiz, tam bir letin mümessillerine karşı harb aç ğını, gıttıkçe ı§« yaramai bir hale zafere ulaştırabılırdi. Fakat bu Stumağa cür,'et etmiştir. Kendisıni mıl girdığini gorünce Kamsıaja şirin art oğlu krallık kudretinı üstün tutlete, milletm mümessillerine ve İn gorunmekten vazgeçmiş, Kral ol mak istedığı halde Ingi'ız mılletmı giltereye ihanet etmek.e itham e duğunu hatırlamağa 'üzum gör kahrederek saltanat sürmek istediyorum. Charles Stuart idam e muştu. O tarıhte Ingilterede, deniz miyor, miüetle anlaşmak çareleridilmelidir!» kıyısındaki köy ve kasabalarında ni arıyordu. Salonda kısa bir sessiziik oldu. yaşıyan ahali «gemi vergısı» adı Bu sırada vaziyeti birdenbire deHerkesin tüyleri ürpermışti. Reis: altında bır vergı vermeğe mecbur ğiştiren bır hâdise oldu; Kral, İs« Sör Charles Stuart'ındır!» dedi. tutulurdu. Charles sahillerde otu koçlular tarafından bir tuzağa düCharles Stuart, ayağa krlkınız ve şürüldü ve İngüiz halk ordusuna kendinizi müdafaa edinız!» teslim edileceğı «ırada Wıght adasma kaçtı, takıb edildi ve tutuldu. Orta boylu, genişçe onuzlu, kır Lâkin, bu hâdise, mıllet mümessaçh, ellilik bir adam olan Kral, yerinden kalkmadı. İngutereye hâsillerinin tahmin ettikleri gibi harbi kim olduğu günlerde herhangi bir bitiremedi. Zıra Kral Uraftarları nedimine iltifat ediyormuj gibi, tayalnız Kral için değil, biraz da biî bir sesle: «Efendilerîı dedi. kendi menfaatleri için harb edıyor«Müddeiumumî yanıhyor. Ben İnlardı ve... harbe devam ettiler. giltereye Kral yapılmadım, Kral * * * oldum. İngiltere tâcı Dana babamCromwell işte bu muharebenin y» dan miras kalmıstır. Askerlerime rattığı bir jahsiyet olarak meydana dayanarak tatbik etmek iatediğim çıkmıştı. arzular Kralınızın arzulaııydı. Kra1644 yılında küçük rütbeli bir lınız bunlan sizden rica etmek mev subay olarak halk ordusuna girkiinde değildir. Mıllet mümessilmişti. Bir yıl içinde, gördüğü valerine şurasmı hatırlatTia isterim: zifelerden ziyade çevirdiği entrikaTâc ve tahta bağlıhk İngilız mülarla general olmuş ve Başkomuletinin en büyük an'anesıdir.» tanlığa yükselmişti. Bu mevkie çtSustu. kınca, ilk işi, askerlerine köyleri ve Talihsiz Charles! On yıldanberi kasabalan yağma ettirmek olmuşmemleketi saran yeni hd\anın, İntu. giliz milletındeki büyük değişikli1648 de, esir Kralın son taraftarğin hâlâ farkına varmami} mıydı lan teslim olduğu zaman Millet ne? O, babalann oğullanna: «Ey Meclisi, Halk Ordusunu terhis etyavrum, tâcı nerede görursen mutmek isteyince karşısında Crom Meselelerin halledılmış şekilleri gazetemızın 4 üncü saiıifesindedır Geçen haftaki meselelerin hailedilmiş şekilleri Siz hâkim olsaydınız .. Boyle bir dava Ameri(. Jda cereyar. etmış ve mahkeme heyeti kjîin mirasa| ILhakkı olduğuns karar vermiştir. Zira, 'tararda işaret] ffjedıldiğıne gorc «kız onlara tam bir evlâdlık etmis, o n | 1 ^;.Ur da kendısını hakikî evlâdlarından farksız tutmuş ' l'ardır». Hesab meselesi. 173+4=177; 85+92^177. Rıskanc 1ocalar. Mesele şu şekılde halledılmış' |tir. Evve â Ahmedle karısı karşıya geçm şVr, Ahmed ) kayığı geri gttırmıştır. Sonra Basrınin karısı ile Cema' ılın karısı geçmişler, kayığı Ahmedın karısı geri getir' ''niijtif. Bu sefer Basri ile Cemal geçıyor, Basrı ile kansı, «Iberaber geri donüyorlar. Dordüncü seferde Ahmed'.ef ) Basrı karşıya şeçiyorlar, kayığı Cemalın kaı sı geri ge( İUirijor. Beşınc: seferi Cemalın karısı ile Ba,rmın karıss! tyapıyorlar ve Ahmed kayığına b.nip kansmı almaya, penyor. ( . . . cildinizi besleyen. teninize bir kadife yumuşakltğı veren hususi bit formütle imal edilmiş PURO Tuvalet Sabunu KMtAMMZf BOL KÖPÜKLÜ»N€FIS KOKULU Uzun ve sıkıntılı bir tren yolculuğundan son» ertesi gün Tayyaremız birdenbire baş istasyonda bir biz kalmıştık. Yal dındı bu. Saçlan çözüktü veomaşağı ınmeye başladı. Sonra tek nız, etrafta nöbetçilerin dolaştığı zundan aşağı bırakılmıştı. Kapıyı kapadıktan sonra: tSorar duzeldı ve buyuk bir sarsınu gorulüyordu. Istasyonun dışında gene otomo yun!» dedi. ıle durdu: Karların ıçine gomülŞapkamı, pardesümü çıkardım muştük. Etrafta hayat eseri yok biller beklıyordu. Ikı arkadaşla tu. Goz alabıldığıne karla kaph beraber ben ilk arabaya bindim, Bekhyordu. Ceketüni, yeleğimi de bir sahada tek başımıza bulunu i general de şoförün yanına geçti çıkardım. Uzerimdeki o netameh | kâğıdı tam vaktınde yok etmekle yorduk. ve yol gösterdi. Arkadaşlardan Baginski'nin baÇok hızh gidiyorduk, fakat D13 ne kadar ısabeth davranmış olzı batıl itikadlan vardı. îşleri Bakanlığı binasının önün duğumu duşunuyordum. Elbıselerimi çıkardıktan sonra «On uç kişıyiz,» dedi. tBu den geçtiğimizi gördüm. Halbuki rakam uğur getirmez.» biz, Bakanlığın misafiri olacağı bekledım: Kadın onlan üstünkörü Yanımızdaki Rusla, tayyareyi mızı tahmin ediyorduk. Otomobil aradı, sonra çıktı. Sıra şimdi bu idare eden ikı albay, yardım ara bir kaç sokak ötede, buyuk bir işın mutehassısına gelmişti: NJC. maya gittiler. Saatlerden sonra bir binanın onünde durdu. Kapıda V.D. memurlarından biri olan bu tanesi geldı. nöbet bekleyen N.K.V.D. memur mutehassıs, elınde sivri uclu bir «Yüzlerce kişi, ellerinde kü lan burasmın nasıl bır yer oldu bıçak'.a işe koyuldu. Butün düğrek, yol açıyorlar, oraya kadaı ğunu bıze anlatmaya kâfiydi. Fa meleri soküp şüpheli gördüklerıni karların arasından gideceğiz,» kat pencerelerdeki kalın demiı topladı. (Herhalde, bu düğmelededi. parmakhklann bıle manasını he» rin içinde gizli bir şey bulacağını Hep beraber yola koyulduk v« nüz kavrayamamış olan safdil bit tahmin ediyordu.) Pardesünun, ceketin, şapkanın diz boyu karlan yara yara ıler arkadaşım: «Burası ne biçiro lemeye başladık. otel!» diye hayretini izhardan ge astarları da aynı âkıbete uğradı ve düğmelerle beraber saatim, Nihayet karşımıza, ellerinde sün ri kahnadı. gü, Rus muhafızlan çıktı. Bir on «Otel değil, hapisane!» de içındeki paralarla cüzdanım, kemerim, kıravatım alınıp götürüllara ,bir de yere kapanarak iler dim. du. leyen arkadaşların haline bakm «Olamaz!» diye haykırdı. O çıktıktan sonra başkası geldi ca, Sibirya mahkumlarının hayaBu, onun ağzından işittığim son Bana yeni elbıseler getırmıştı. Ben tını canlandıran tabloları hatırsöz oldu. Onda"n sonra kendısini bunları gıydıkten sonra. işarel ladım. bir daha göremedim. etti, beraber çıktık. Iki tarafında Karlan temizlenmiş olan yola Demir kapılar açıldı, otomobil numaralı ve gozetleme pencereh gelince bizi sıyah boyah lüks oto* «lirdi. Yere ayak basar bas , . mobillerin bekledigini gördük. Ka bir adam kolumdan yakalad, ' kapılann bulundugu çıktık. Orada dan geçtik, üst kata bır korıdorpılan açıhp buyur ettiler, biz de ve: «Pajaluysta!» (lutfen!) diye 99 numaralı oda bana tahsıs edılteşekkür edip girSık. mıştı. Fakat: «Neredeyiz? Nerey» gi rek sürükledi. Uzun bir arahktan geçtik ve ne Teğmen rütbesindeki muhafız diyoruz?» diye sorduğumuz zaman şoför cevab vermedi. Acaba olup bittiğinin farkında olmadan benı ora\a bırakırken: «Burası sikaph, te sağır veya dilsiz mi diye düşün kendimi duvarlan çuhabir hücre zin odamz,» dedi. lefon kulübesi gibi dar Duvarları koyu yeşil boyah bu dük. Sonradan anladık ki bu sa de buldum. ğır ve dilsizük N.K.V.D. nüı em Artık şüpheye mahal yoktu. küçük ve karanlık odadaki sanriydi. Şoför, yanındaki muhafızla Başıma gelecekleri bir an için dalyeye kendimi attığım zaman konuşuyor, fakat bizim: aSaal de zihnimden geçirerek derhaJ düşündüm: Mareşal Jukov'la gökaç?» veya tgoğuk derecesi kaç?» elimi cebime attım: Hükumetin ruşmek üzere yapılan davet Mosdiye •orduğumuz ruallere gene bana Londradaki Lehlerle ve An kovanm dunyaca meşhur işkence cevab vermiyordu. Çünkü: «Nt gloSakson makamlarile görüşe merkezi Lubyanka hapisanesind» sorarlaraa torsunlar cevab vermi ceğim meseleler hakkında bazı ta sona ermişti. yeceksin!» diye emir almiîtı. limat vermişti. Cebimdeki kâğıd*** Otomobiller nihayet şehre girdi da da bu talimatın notları vardı. Uç gün tek başıma yaşadım ve bir lokantanın onünde durdu Fakat şimdi bu notlar birdenbire Ohnıyecek kadar yiyecek, bir o Içeri girip verilen yemeklerlo tehlikeli bir mahiyet almıştı. Ele kadar su verıyorlardı. Fakat kapı geçtiği takdirde, hakkımda kim günde boylece bir iki kere açılıkanumızı doyurduk. Yem«kten lonra muhafızunıj bilir ne büyük suç delili olabi yorsa da kapıdaki pencereye her bba, bundan sonra yola trenle de urdi! dakika bir goz yaklaşıyor ve bevam edeceğimlzl, çünkü h«va sarl Kâğıdı alıp ufak ufak parçalara nim içeride ne yaptığıma bakılannın tayyart yolculuğuna mü ayırarak yutmaya çalıştım. Faka* yordu. said ohnadığını söyledi. korku ve heyecandan tüküruğum Uçüncu günün akşamı muhafıa Kalabahk bir trene bindik ve kurumuştu. Bir tanesini bıle yut içeri gırdi: uzun, süuntıh bir yolculuktan makta zorluk çekıyordum. Niha «Komiserle görüşeceksin sonra erteai gün Moskovaya var yet, büyük bir uğraşma ve gay Hazırlan!» dedi. , dık. BUd karşılamaya kimse gel retten sonra bu tatsız yiveceği miKalktım, ben önde, o arkada memisti. Muhafızııruz gitti, biraı deme indirmeye muvaffak oldum çıktık ve bana: tellerini arkaya sonra yanında bir generalle geldi Artık, âkıbetımi beklemeye baş bağla'» diye emretti. Komiserin Bizi: «Zdrastvuytye» (safa gel lamıştım. önüne bu şekilde gidileceğüıi an1 Jinil!) diye selamladı ve elile peBiraz sonra içeri bir kadın gir lamıştım. îinden gelmemizi işaret etti. O di. Yirmi ile yirmi beş yaşlan araGELECEK YAZI: Sorgu ve işlamana kadar yolcular dağılmış, sında, iri yapılı, güzelce bir ka kence başhyor!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear