Catalog

18 Temmuz 1931 TARIHÎ TEFRIKA: 7 4 Yeni Belçika Kralı and içti LEYMAN Yazan: H&roJd Lamb Ortr«n: Tevfck SaduUah Heybeliada plâjındaki esrarlı hâdisenin ffaili dün yakalandı Bajtarafı 1 inci sahifede lerindeki ekipler takdire lfiyık bir çalısma neticesinde bu muammayı gün gibi aydınlatnuşlardır. Kaptan t«ırn»ilin eşkâlini plâj gazinosu garsonu Musadan öğrenea Emniyet memurlan bütün İstanbulu arayıp taramışlardtr. Bu arada Baskomiser Asun idaresindeki bir ekip de Heybaliadaya g6nderümistir. Dun sabah »aat 11,30 da Adada faaliyetta bulunan m«murlar garsonun verdiği eskâle benzer bir şahsın plâj etrafında süpheli bir vaziyetta dolaştığını görmüşler ve kendisini yakından takib etmeye başlamışlardır Bir aralık bu şahsın plâj isçilerinden birile konuştuğunu gören memurlar yanına sokulmuşlardır. Garsonun verdiği eşkâle tamamen uygun olan bu gencin, isçiden plâjd» bulunmus kadın çamasırlan olup olmadığını sorduğunu görünee Ismail olduğu kanaatine varmışlar ve kendisini yakalayıp Müdlriyete sevketmişlerdir. Emniyet müdürlüğün» getirilen Ismail, hâdisa günü beraberinde plâja gelen yaşh kadının adının Mihriban olduğunu ve kendisile sandal gezintisine çıkan Münire ile aynı evde oturduklannı söylemiştir. Bunun üzerin» Mihriban da yakalanarak Mfldiriyete getirilmis ve her iklsinin ifadeleri abnmıştır. Tahkikatunıza göre hâdisenin cereyan tara »öyledir: İsmail Turan admdald ;ahu altı aydanberi Tophanede Necatibey caddesindeki İmroz Palas otelinde yaüp kalkmakta ve Denizyollarmda işçilik yapmaktadır. Kayık ?ezintisine çıkan ve Ismailin ıfadesine göre denizde boğulan Münire de aynı caddede 19 mımarah apartımanın üçüncü katında oturmakta olup ve Tophanede etğercilik yapan Hadiz» Çavu» adındaki bir gencle 4 senedenberi evli bulun maktadır. HâdUe günü İsmail ve Münire ile beraber bulunan 55 yaşındaki Mihriban da Münirenin oturduğu apartananın üst katında kiracıdır ve Tophanedeki tütün deposunda çalifmaktadır. Dün Emniyet Müdürlüğünde I fade veren İsmaille Mihribamn söz lerinin birbirini tutmadığı dikkati çekmiştir. İsmail Turan, Münireyi Mihriban vasıtasile bir ay evvel tanıdığmı, bir hafta evvel iki defa buluşarak bir mahallebiciye gidip konuştuklarını ve ikinci defasmda Mihribamn da yanlarmda olduğunu söyliyerek demiştir ki: « Pazar günü sabah saat 10 da Heybeliada iskelesinde Münire ve Mihribanla bulustuk, beraberce plâja gittik. Münire sandal gezintisi yapmamızı istedi. Ben bir sandal kiraladım, ikimiz bindik, Mihriban da gazinoda kaldı. Plâjdan bir hayH uzaklaştığımız sırada ben denize girdim ve tekrtT sandala döndüm. Benim yüzmemden heves lenmiş olacak ki Münire de denize girmek istedi. Kendisine buralann çok derin olduğunu ve yüzme bilmiyorsa girmemesini söyledim. Beni dinlemiyerek denize atladı ve yüzme bilmediğinden çırpınmağa başladı. Bu vaziyeti görünee ben de atladım, fakat bu arada sandal dalgalann tesirile uzaklaşb. Münire canhevlile benim ayaklarıma sanldı, ikimizin birden boğulacağımızı anladığımdan silkinerek kurtuldum ve yüzerek plâja geldim. Bu sırada plâjda rastladığım iki arkadaşıma başıma gelen kazayı %nlatarak bundan kimseye bahsetmemelerini söyledim.» Mihriban ise verdiği Ifadede şunlan söylemiştir: « Bir Münireyle birlikte Heybeliadaya gezmeğe gitmiştik. Orada evvelden tanıdığım İsmaile rastladık ve kendisini Münire ile tanıştırdım. Bir, müddet sonra plâja gittik. onlar sandala binecekîerini söy lediler, ben de gazino kısmına orurarak bir çay içtim 3 i r hayli geciktiklerinden canıra sıkılarak plâjdan aynhp eve döndüm.» Gazino garsonlannın söyledik'.erine göre ise genc kadın Ismaı i; e sandala binmek üzere giderlerken Münire büyük bir siyah el çan+asını Mihribana bırakmıstır. Fakat Mihriban böyle blr çantadan katiyyen haberi olmadığını söylemektedir. Münirenin kocası Hadize ise, kansınm pazar günü annesine gideceğini söyliyerek evden aynldığını, yüzük ve bileziklerinl takbğmı ve büyük ılyah çantasını da yanına aldığını «öyliyerek, kansının şündiye kadar hiç bir kötülüğünu görmediğuıi, böyle bir işi nasıl yap üğını havsalasmm almadığını ifade etmektedir. Münirenin, içinde bflezik ve yözfiklerinin bulunduğu siyah çantannın ortadan kaybolması kadının parasına tamaan yapümış bir dnayet olması ihtimalini kuvvetlendirmektedir. İsmailin eşkâlini veren garson Musa da Ismailin denizden çıkrbktan sonra çok telâşlı bir vaziyette olduğunu ve elinde Münirenin beyaz ayakkablannı bulundurğunu, telâşından yaşh kadının hesabını bile vermeden gittiğinl söylemektedir. Diğer taraftan sıhhl vaziyetinin lyi olmasına rağmen Mihriban hldiseyi takib eden pazartesl ve sab günleri tütün depofundakl vazifesine gitmemiştir. Hâdijeye ıava yardımcıaı Nihad Tokus «1 koymuftur. Mfinirenin cesedinin çıkanhnaaUe bu muamraanm aos dügumünün de çfizüleceği kuvvetle tahmln edihnektedir. Cesedin aranmam için bugünden itibaren faaliyete geçilecektir, D. P, Meclîs Gnıpunda görüşülen meseleler Baftarafı î inci tahifed» ğını, başlangıçta siyasl, iktisadî bir mahiyet arzeden yardım plânının zamanla siyasi cephesinin ağır basüğını, bunun Amerikannı Paristeki mümessili Wood'un mektubundan da anlaşıldığını, «öyliyerek, memleketimizdeki teşekkülâtında siyasî bir otoritenin nezareti altına alınması lüzumunun hasıl olduğunu ve bunun için hükumetin doğrudan doğruya dış siyaseti ile ahenktar bir şekilde bu teşekküllerin Dış Işleri Bakanbğına bağ lanmasını uygun bulduğunu, buna dair tasannın yakında Mecliıe verileceğini anlatmıştır. Feshedilen anlaşma Amerıka ile feshi Kararlaşmış olan ve memleketimize genış ölçüde ziraat aletleri ithalini sağlayan anlaşmanın bidayette 10 m,'yon dolarhk bir Amerikan kredisi derpiş etti ğini, Fakat Amerikahlann bu âietleri Avrupadan tedarik edebileceğimizi bildirerek krediyi 6 milyona indirmeyi teklif ettiklerini, Bakanlar Kurulunun muvafakati ve malumatı olmadan bazı memurlann bu teklifi imza ettiklerini, hükumetin hâdiseye muttali oiur olmaz ituraz ederek Amerikan misyonu nezdinde temasa geçtiğini, itirazlann kabul edildiğini ve kredi miktannın tekrar 8 milyon 300 bin liraya çıkanldığını söylemiştir. Mem leketimize 195152 yılına şamil olmak üzere 56 yüz mı'.yon liralık kredi müzakerelerinin 51 e aid olanının fi'len bittiğini, tarafımızdan 150 milyon liralık bir taıeb yapıldığını ve bu paranın 2 devrede kapatılmasma karar verildığıni ve halen 27 milyonun alındığını anlatan Bakan, 1951 için ihzari 70 milyonluk avans talebimizin 12 5 milyonunun sağlandığını, bu 70 milyonun borç değil hibe olduğunu. 50 milyonunu endirekt, 20 milyonunu da direkt olarak verileceğini söylemiştir. Bakan, «ıBu arada Amerikan yardımlarınm arttırılması tcşebbüsıeri devam ettiği gibi, bu devredeki yardım miktarlarınm askerl ve iktisadî sahadaki gayretlerımizle mütenasib olmadığa Amerikalı dostlanmıza anlatılmaktadır. Ayrıca Hberasyon listesinde bize tahsis olunan 164 milyona aid muamele tamamen tahakkuk etmiştir. 5750 sayüı kanunla bütçeye ıntikal ettirilmiştir. Bunun 34 mi'yon liraîık kısmmm sarfı için müsaade ta'.ebimiz Bakanlar Kurulıuıa sevkedilmiştır» demiştir. Eleman kifayetsizliği Bundan sonra soru sahıbi Marshall yardım plâmndan istenildiği gibi faydalanılamadığını söylemiş ve sebeb olarak bu işin sık sık sahib aeğiştirdiğini ve kifayetli eleman bulunamadığmı hildirmiştir. Koprülü tekrar kürsüye gelmiş yardım meselesinin muvakkat olmasından dolayı bu işe memur edilen elemanlann sağdan soldan teda rik edildiklerini, bu meselenin önümüzdeki zaman içinde hallolunacağını bildirmiş ve esasen Fethi Çelikbaşt ile fikir ayrılığmda olmadığını söylemiştir. Bahadır Dülger, hükumetin muvafakati olmadan «alâhiyetleri haricinde Amerikalılarla anlaşma imza etmiş olan kimselerin isimlerini sormuı ve traktör meselesinde eski Tanm Bakanı Nihad Eğribozun izahat vermesi için kürsüye gelmesini söylemiştir. Nihad Eğriboz, Vekâlete geldiği zaman 6 milyon liralık makine yardım kredisdrün mevcud olduğunu Amerikahlann bu makineleri iyi tevrie tabi tutmadıgımızdan ve randımansızlıktan şikâyet ederek krediyi 3 milyona indirmek lstediklerini, kendisinden evvel iki Bakan imza ettiği için imza etmekte mahzur görmeciğini etraflıca anlatmıştır. Tekrar kürsüye gelen Dış İşleri Bakanı, işin millet haynna en iyi şekilde tesviye edileceğini, hatayı yapan memurun uzaklaştınldığıni, meselenin iki taraflı ohnan hasebile kapanmasının yerinde olacağını söylemiştir. Savarona yatı Bundan sonra gündemin diğer maddelerine geçilmiş, Erzurum mil letvekili Emrullah Nutkunun Savarona yaü hakkındaki sözlü somsuna Ulaştırma Bakanı cevab vermiştir. Seyfi Kurtbek, Maliye Bakanlığına, aid olan bu geminin 1 milyon 400 küsur bin liraya sahn almdığuu, senede, durduğu halde 507,110 liralık masrafı olduğunu söyliyerek Milll Savunma Bakanhğma devrile Deniz Harb okuluna tahsisine kadar geçen bütün safahatı anlatmıştır ve çıkanlan eşyalann hüsnü muhafaza edildiğini söylemiştir. Sorunun Millî Savunmaya aid olan kısımlan gelecek haitaya bırakılmıştır. Avrupa parlemontalar birliği Avrupa parlamentolar birliğine iştirak eden delegelerimizin mesaileri hakkında izahat vermeleri Istenmiş, delegelerden Osman Kapani söz alarak heyete iştirak eden C. H. P. Genel Sekreteri Kasım Güleğin takmdığı tavn ve ihdas ettiği vaziyetten dolayı adeta bu temessül işinin kendisi olmadan başanlamıyacağı şeklinde bir hava yaratrn.ısuıı ve böyle bir meseleyi köylere kadar parti propagandası mevzuu yapmasını esefle karşılamıştır. Vakit geciktiği için oturuma son verilmiştir. ^ K BİR HAYAL!... Boğaziçinin güzel yerlerin den mehtabı seyretmek, her akşam KOKİNAKİS Orke»trasuun eoşkun terennümatı arasında Arjantinli şantöz Avusturyanın «Türk tethisi» nden mütemad.yen bahsetmış olan yaşh tarihçi Paolo Giovio Turcicarum Rercım Commentarius (1) isimlı eserinin bir nüshasını Süleymana takdım etmiş ve mukabilinde rivayete göreSultan da kendisine minyatür bir portresini göndermişti. Navagero isimli bir Italyan da Sultanı «uzun boylu, ince, aynı zamanda mülâyemet ve haşmet ifadesi taşıyan bir hükümdar. Artık şimdi, söylendiğine göre Ibrahimın günlerinde olduğu gibi, şarab içmıyor. Hemen her gün kayığile şehırden uzaklaşarak bahçelerinde dolaşıyor, yahud Asya sahilinde avlanıyor. Bana Padişahın fevkalâde Sdil olduğunu ve bir davanın esaslarını anladığı takdirde, hiç bir zaman bir kimseyi zarardide etmediğini söylediler. Bizzat kendisi asla 6özünden dönmiyeceğini ima etmektedir» (2). 15441547 arasındaki senelerde Sü leyman, on iki sene boyunca değişmeı bir irade ile Avrupalılardan clde etmeğa çalıştığı şeyi, Avrupa camiasile, imzalı mühürlü bir sulh •hidnamesinl temin etmeğe muvaffak oldu. Muhtemelen Barbarosun Akdenizi 1543 teki son tarayişı bu culha yol açmış oldu; muhtemelen Süleymanın Macaristan ovasında kalıp daha fleri geçmiyeeeğini aşifcâr bir vakıa olarak Hapsburg'laı dahi idrak ettiler. Fakat, sebebi ve•aiki ne olursa olsun, Süleymanın tek başına azim v« sebatı tahayyül •ttlği Pak Turclca'yı tahakkuk etterdi: «Tek adam, tek maksad». Avusturyadan yeni sefirler gellp de, saatlerin geçmesile zamana uyarak hareket eden küçücük güneşi, ayı, seyyarelerile muazzara bir altın saat hediyesinl takdim et tikleri zaman Süleyman fazlasila memnun oldu. Padişah kendisine •ynca takdim olunan tarifname kitabına lüzum hissetmedi. Zira Süleyman müşahedelerin ellerindeki ustırlablarla yıldızlann yükselişin» bakarak saati kontrol ettıkleri rasadhanede bir hayli vakit sarfetmişti. Fakat sefirler, hürmetlerila birlikte Ferdinand'ın 100,000 dükaya mukabil Bodanın iadesi nmnındaki eski teklifini arzettikleri zaman Süleyman hiddetinl veziri ağzından ifade etti: «Matbuun devletlu padişahımız akhnj mı kaybetmiştir sanır? Iki defa kıhcııu hakkile fethetmiş olduğu yeri para ile satar mı vehmeder?» teklifîeri ALDA REGİSin nıh okşayıcı sesi ile okuduğu nefia şarkılan dinlemek için nakledilmeği ve orada ikanıetins müsaade olunmasını rica ettiği zaman Süleyman reddetti. Fatihin emrile, Divanın umuru devletle meşşul olduğu bir yerde geceleri karhnlann mevcudiyetine müsaade edilmemekte idi. Fakat büyük yangm, muvakkaten de olsa, Roxelana'nm yeni sarayına intikalini temin etti .Bu yan gm deniz kıyısında başlamış, eski sarayuı köhne binalarma kadar yükselerek kadmlann elbiselerınin, harem hazinesinin bulunduğu kısımlan kâmılen tahrib etmısti. Bizzarure, Haseki Sultan etrafı saran alevlerden kaçınldı ve Süleyman karısına Darüssaade ardındaki üçüncü avlıda, kendi has odasının arkasmdaki odaları tahsis etti. Halbuki, Fatih devrindenberi Saray bir iş yeri olarak devam edelehnişti. Bizzat Süleyman, Baş Mabeyncinin o sıralarda Rüstemdiodasile Enderua hastanesi arasındaki sıkışık dairede yemeğini yer, uyur ve yakm ziyaretçilerini kabul ederdi. Roxelana yangmdan kaçarken beraberinde getirdiği elbiseci, kara haremağalan ve ulaklardan mütesekkil yüz kişiden fazla, maiyetin kalabahklığını Süleyman dahi tahmin etmemişti. Roxelana bu kalabahk maiyetinde olmadıkça işini yürütemiyecek gibi göründüğünden Süleyman bunlan da sarayuı iç avlusu etrafmdaki dairelere yerleştirdi. Ve, bu kalabalık orada Padişahın haremi olarak, öylece kaldı. Nedense rahatsız, eski sarayı tamir veya yeniden inşa faaliyeti bir türlü yürüyemedi. Roxelana da bu işe neden lüzum görüldüğünü esasen anlayamadığmı belirtmekte \ geri kalmadı. Artık Gülbahann da ölmüj olduğuna göre bu eski sarayda yaşıyacak kendinden baş'ca kim kalıyordu ki? Bir kaç yaşü emektar değil mi? Bunlar da, zaten sarayda kalmaktan ziyade kendi akrabalaruun yanına dönmeğı tercih ederlerdi. Böylece Roxelana, Osmanlı Sultanuım tek Hasekisi sıfatile, devlet umurunun idare edıldiği saraya yerleşti. Bu suretle de Fatihin vazetmiş olduğu bir nizamı bozmuş oldu. Bittabi harem nizamı eskisi gibi devam edegeldiğine gör» Roxelana'run dairesı de dışanya ta mamile kapah kaldı. Bu kapalı dairenin içinde, tıpkı Valde Sultanın eski sarayda haremde hükmettiği gibi, Roxelana da Valde Sultan olmamasına v« olacak gibi de görünmemesine rağmen hüküm sürü yordu. L İ D O Gazinosuna gidiniz. Yann akşam, MUTAD GALA HER PAZAR saat 17 de M A T 1 N E. Deniz banyosunu LİDO YÜZME HAVUZUNDA alınu Te öğle yemeklerinizi LJDO'nun gönül açıa taraçasuıda y i yinix. Telefon: 8444« Brükselden bildirildiğine pöre, Belçikanm yeni Kralı Baudouin, dün and içmiştir. Muayede salonunda yapılan merasimde Kral tahtmdan kalkmış, sağ elini uzatarak şu yemini etmistir: «Belçika milletinin anayasasma, kanunlarına sadık kalacağıma, mem'eketimin millî bağımsızlığını ve hududlannı koruyacağıma yemin ederim.» Yukandaki resimde, Kral Leopold tahttan feragat beyannam*sini inızalarken görülmektedir. Şükrü Canalın TEMEL BIÇKI Kıtabı Milll Egitim Bakanhğmca Kız Enstitülerine yardımct ders kitabı olarak kabul edilmiştir. Tek metodla kadın elbiselerinin biçihnesini hocasız öğretir. Fiaö 5 liradır. Bajraraft 1 tnci sahifede henüz her hangi bir anlaşmaya varılamadığını teyid etmiştir. Sözcü, bununla beraber, bugün bazı terakkiler kaydedildiğini, fakat komünistlerin yeni bir meseleyi orSefirlerden birisi, Herlestein Bataya attıklarını söylemiş, yalnız bu ronu Sigismund, vaktile Moskova meselenin ne olduğunu açıklamaksaraylarında da bir hayli tecrübe tan kaçınmıştır. edilmlş bir diplomattı. Sigismund, Sözcü, görüşmelerin ne kadar süTürkiye hududlanndaa düşünce rebileceğı hakkında her hangı bir içinde ayrıldı: «Büyük ve zikudret RoJelana'nın dolambaclı dairesile fikri olmadığını söylemiştir. Bugünbir hükümdar kuvvetini bilfiil mü Sultanm iki odalık küçük dairesi akü görüşmeler 95 dakika sürmüşşahede ettim» dedi. rasmda bir de husus! kapı açıldı tür. Delegeler yarın 6 na defa olaBu kapının her iki tarafıııda da 1547 sulh ahidnamesinde göze rak Kaesong'da toplanacaklardır. Bu çarpan iki mühim nokta vardı debdebeden, tantanadan eser yokarada askerî harekât devam etmektu. Bununla beraber cariyeler, kaHaddi zatında Hapsburglarla ihzar tedir. «B. 29» üstün uçarkaleler fesli penceresinden bahçenin ağac edilmiş olan bu akidnaıne Fransız PyongYang'la Sinanju arasında Kralını, Papayı ve Venedik cumhu hklarına bakılan kubbeli kabul odasmdan Roxelana'nın İç Taht OOpa'ya ağır bir akm yapmış, Sinrunu da içine alıyordu. Osmanlı mak'ın kuzeyindeki Hungsu mevki: Padişahı bu hususu açüc açık be dası» diya bahsetmeğe başladılar bombardıman edilmiştir. Dün gelirtmişti. Kendisi, garblılardan ayn Süleyman, dinlenme vaktinin büSayın Menderes uzun bir zaman cedenberi devam eden bu akınlara bir âlemde, silâhına, kuvvetine is yük bir kısmmı burada geçirmeğe da hazırlanan bu meşhur nutkunda 116 ağır bombardıman uçağı iştirak tinad ederek bütün garblılarla sulh gelirdi. (Şemseddin Günaltaya, bir daha or etmiştir. halini muhafaza ediyordu. (Arkası var) du kelimesıni ağzına almaması ı Bununla beraber Süleyman ikincı dıyorla (1) Turcicarum Rerum Commentariu ihtar etmek vazıfemdir) bir noktayı da aynı açıklıkla be = Turklye Umuru Ü2erinde Tefslrler ve b,enim yaptığım tayini kend lirtmişti. Deniz kaptanlan bu mu (TS.) icraatlanna benzetmişlerdir. Ben (2) Benardo Navsgero ttaly»n seflr açık olan bir yere herkesçe lâyık ahede ahkâmına tâbi değillerdi lerlndendi. Eserl «Reiagıone = Muna (Süleyman yeniden Asya seferine seb«tler» ıslmlidlr. 1553 te basılmıştır görülen bir zatı tayin etmiştim. Bastarah 1 tnd sahitede çıkmağa hazırlanıyordu. Barbaros, (T.S ) Saym Menderese hatırlatmak is hatinde tanıyan muharririmize, hakbu gibi hallerde, donanmalannın terim ki Anayasanm bir milletve kında P. Brook isimli bir gazeteci Toledo'dan Viyanaya kadar bütün kiline verdiği hak ve salâhiyetler tarafmdan ve onu takiben diğer Avrupa payitahtlarını şaşırtmamn hiç kimsede tahdid etmek salâhigazetelerde son günlerde ortaya nasıl mümkün olduğunu bilfiil isyeti yoktur. pat etmiş, Turgud da donanmalann aülan iddiaların hepsinin baştan Günaltay da hiç bir tehdid karşıbu vazifeyi ifa etmelerini temin aşağıya yalan olduğunu söylemişsmda millî ve vatanî vazifesiı eylemiş bulunuyordu.) tir. yapmaktan çekinecek ve yılacak Süleyman bir hususta daha ısr3r İlyasm bu ziyaretinin sebebi şöybir insan değildir.» etmişti. Romahlar Kralı FerdinanŞemseddin Günaltay kanaatlerin lece hülâsa edilebilir: dm şimal Macaristanda kendine bı Dün bir ajans haberine atfen kenher zaman serbestçe soylemekten rakılmış olan dağlık araziye mukadisinin vaktile yankesicilik ettiği ve yılmıyacağmı belirterek sozler. bil senevî 30,000 düka ödemesi Tâzabıtaca müseccel bulunduğu yazıl~ son vermiştır. zım geliyordu. Avusturyalılar buna Ankara 17 (T.H A.) «Türk nuştır. Zabıtadan da kolayca tah«fahri tahsisat» dediler. Fakat Sü Havadis Ajansı» nın siyasl muhakik edilebileceği gibi bu iddia külleymanın nazannda bu Hapsburg biri, 18 temmuz tarihine musadif liyen asılsızdır ve bir iftiradan ibahanedanının kendisine ödeyeceği Ispanyol Millî Bayramı yıldönümü rcttir. bir vergiden başka bir şey değildi arifesinde İspanyanm Türkiye Bü «Beş Parmak» filminin rejisörü Padişahın pek tabiî olarak böy yük Elcisi Ekselans Alfonso Fisco Başlarjaı 1 ıncı sahifede dün gitti lece paraya maddî ihtiyacı yoktu wich Gullon ile bir mülâkat yapnmda Cumhur Başkanı adına Tıpkı Venediklilerin ödediği cüz'î reıstır. Çiçero hâdisesini «Beş Parmak» Cunıhur Başkanlığı umunıî kâtibi senevî vergi gibi bu da sadece bir Büyük Elçinin ilk sözleri. Türk Nurullah Tolon ile başyaver kur ismi ile filme alan Amerikalı rejiift'har vesilesinden ibaretti. basmına dostça selâmlannı gönder may yarbay Nureddin Alpkartal, sör Mr. Joseph Mankiewicz dün uçakla Romaya gitmistir. HarekeIşte zaferlerinin evci balâsına u mek olmuş ve demiştir ki: hükumet adına Protokol Umum « Bilindiği gibi, İspanya ile Müdur muavini Şemseddin Mar tinden önce kendisi ile görüşen bir laştığı tam bu sıralarda felâket SüTürkiye arasındaki münasebetler arkadaşımıza Mr. Mankiewicz funlevmana darbesini indiriverdi. din, Dış Işleri Bakanı adına Ozel karşılıkh olarak daima hürmetkâr Haremde ilk entrikalar. Kalem Müdürü Sadi Eldem, Ame lan söylemiştir: Bu felâketin ilk tohumlan Padi ve samimî bir dostluk havası içinde « Türkiyede herkesten büyflk rikan Büyük Elçisi Mr. Wadsworth çahın kendi öz yuvasında saçılmış cereyan etmiştir. » İktisadî Işbirliği İdaresi Türkiye yardım gördük. Bilhassa resml mave o derece üstü örtülü, müteyakBüyük elçi bundan sonra, yeni İcra Komitesi Başkanı Mr. Russei kamlara teşekkür ederim. Basm bikız ve tedbirli hareket edilmişti ki imzalanan Türk îspanyol ticaret Dorr, Amerikan sefareti musteşa zjmle yakmdan alâkadar oldu. Süleyman, başlangıçta, hiç bir şe anlaşması konusunda aşağıdaki rı Mr. Gerald Keith, CHJ>, Genel Türk sanatkârlarının büyük istikyin farkına varamamıştı. Sonradan, enteresan malumatı vermiştir: Sekreteri Kasım Gülek tarafmdan bali vardır.» büyük yangın .bittabi, körükleyiçj « İki memleketimiz arasında Çiçero ile görüşmesi hakkmda da uğurlanmışlardu. mphiyette olmuştu. son zamanlatda imza edilen ticaret Amerikan senatörlerinden Brien Mankiewicz demiştir ki: Artık herkesin Haseki Sultan o anlaşmasma gelince, bu bize, Türk« Çiçero denilen sahısla Ankara larak kabul ettiği Roxelana öteden Ispanyol dostluğunun amelî reali McMahon, hava alanında kendisile görüşen Anadolu Ajansı muhabi Palasta görüştüm. Bu adaımn hakiberi Ibrahimin sukutunu arzulardı teler sahasmda nasıl tebellür ettiUstün kabiliyetli Yunanlı, Haseki ğini gösterir. Mütekabiliyet esasına rine Türkiyedeki temaslarmdan ki Çiçero olduğunu zannediyorum, Sultanm saray içinde hâkimiyet te dayanan 8,700,000 dolarhk senevî çok memnun olarak döndüklerini zira bana Alman sefaretinin ve İnsis etmesi yolunda engel olan ü mübadele kontenjanuıdan başka, bildirmiş ve gördükleri hüsnü ka giliz sefaretiyle konsoloshanesinln çüncü şahıstı, Ibrahimin had dere> Hcarî mallar, rüçhan hakkı tanıyan bulü her zaman kıymetli birer hâ bütün teferrüatını saydı döktü. Psiceye varan kendini beğenirliğinin bir gümrük tarifesinden ve gemi tua olarak taşıyacaklarmı söyle kolojik durumu da benim üzerünfariki olan Haseki Hürrem Sulta ler, en ziyade mazhan müsaade dikten sonra Anadolu Ajansı va de müsbet tesir yapü. nm nüfuzunu Ibrahım aleyhine ku) millet hakkmda tatbik edilen mu sıtasile Türl milletine Amerikan Çiçero, bizden muazzam bJr para lanmış olması muhtemeldır, fakat ameleden istifade edeceklerdir. is senatörlerinin sevgi ve selâmları» istedi ve filmde teknik müşavirllk buna pek lüzum da yoktu denile panya, ithalât listesine bir milyon nm ulaştırılmasım istemiştir. vazifesini istedi. Tabiî biz de kabul bilir. dolar kıymetinde bir Türk tütünü etmedik. Almanya ile yeni tütün Ibrahimin ölümünden sonra Sfl kontenjanmı da geçirmeği unutBu fUra Turkiyeyi dünyay» tanıleymanın etrafındaki müşavirlere mamıştır.» tacaktır. Allahın izni ile bir Oscar anlaşması • karşı gösterdiği itimadsızlık *doğruispanya büyük elçisi aşağıdaki Ankara 17 (Anka) Tütün pl mükâfatı kazanacağımı umuyorum.» dan doğruva Roxelana'nm işıne ya sözlerile beyanatına son vermiştir: yasasına yeni bir şekil verilmesi ve radı. Haseki Sultanm aıtık haremIç îşleri Bakanlığı « Ortada bir hakikat vardır. de çekıneceğt ,korip.cağı bir kadın Bu da, Akdenizin ve Avrupanın iki bu arada müstahsilden kesilen yüzde beşlerle Tütün Bankasmın bir Müsteşarlığı kalmamıştı. Bununla beraber Süucunda, gayet dikkatli hareket e an önce kurulması için çalışıbnakleymanın devlet umunle fazlasil» Ankara 17 (T.HA.) Bir idare den nöbetçiler gibi, iki kuvvetli tadır. Ekonomi ve Ticaret Bakanlımeşgul oluşu, Hürrem eski saravmillet, komünlst tehllkeslnl önle ğı da diğer taraftan Avrupada en heyeti azahğma tayin edilen İç 1|da kalmağa mahkum olduğu, Sül i Bakanlığı müsteşan Osmrıı leyman da Sarayb'ununda çahşıp en iki hükumet, kudret ve müea büyük ahcımız olan Almanya İle Şahlnbaşa aynı Bakanlık teftis ku7 dele ruhlan hakkmda hiç kimsenin yeni ve daha müsaid bir anlaşma ekseriya geceleri c » orada yattığj rulu başkanı Osman Nuri Tekeliiçin, Padışahı, tesadnfı bir kaç sa şüphe etmediği iki ordu bulunma akdi için hazırlıklar yapmaktadır. nin vekâlet etmesi tensib edilmişiidır. Bunlar, hürriyet ve demokra Bu cümleden olmak üzere Bakanat müstesna, hemen duma kendısin tir. Soyer den uzak tutuyordu. Roxelsna efen si meş'alesini taşıyan milletlerin lık tütün müşaviri Fikri Izmlr Valisi Osman Sabri Adalın güvenmelerı lâzım gelen iki mü :etkik ve temaslarda bulunmak üdisine yakın olmak içm Saraya müsteşarlığa getirileceği Jjeniız lafaa unsurudur. :ere Almanyaya gönderilmi§tir. katiyet keabetmemistir. . Baştarafı 1 inci sahifede kufsuz olduğu anlaşılıyor. Acaba bunlar, şayi olduğu gibi Başbaka nın haberi olmaksızın, vardımcısı tarafmdan mı yapılıyor? Bunun hakikatini öğrenmek bir çok müş küllerin baüine yarayacaktır. Sa ym Menderes mutad tahrif metoduna sarılarak benim, memurlara (uşak) dediğim yolunda bir iddia da ortaya atmıştu". Ben, devlet me nafııni koruyan, kanunlardan ay rılmıyan memurların kurucular ta rafından bir yerden bir yere atıl dıklannı veya tekaüde sevkedilmek suretile tasfıye edildiklerini, ou mahiyetteki tazyiklerle memurların devlet menafiini korumak ve ka^ nun dairesinde iş görmek yolun daki vazifelerinin işkâl edıldiğini ve bu suretle memurlan keyfe « re iş göjen otomatlar halıne getirmek istemek temayülünü tenıcid ettim. Atatürkün ölümünde, bütün mil letin kan ağladığı günlerde guya ben (Devrı İsmet açılmıştır) de mişim, tarzmda birisnad daha ile ri sürülmüştür. Bu da hakikate uy mıyan muhayyel bir iddiadır. Meaderesin böyle garıb bir iddıa ile beni umumî efkârda düşürmek he vesıne kapılması kendi hesabına hakıkaten acınacak bir durumd ır İnönünün Parti başkanlığına seçildiği kurultayda söylediğım ve Atatürkün büyük hızmetlerini oe lirttiğım bir nutukta halefinin geç miş mesaisini hatırlatarak istıkbalde de memleketin kendisinden ne ler beklediğini tebarüz ettirmiş ve fazilet mücadelesine devam edilmesi lüzumunu müdafaa etmiştım Sözlerım matbudur. Orada Menderesin iddia ettiği gibi fıkralar yoktur. Eğer bu sozler dalkavukluk ve riyakârlık ise saym Menderesın o zamanlar ve daha sonralan Inonüne çektiği telgraflara ve bu arada devlet işletmeleri yılhk içtımamdan sonra imzası altmda sayın İnönüye takdim edilen arizadak ifadelere acaba ne vasıf venlmek icab eder?. Ş. Günaltay Izmirde İTahranda gergin bir Başbakana cevab hava hüküm sürüyor Baştarfaı 1 inci sahifede bu şekilde devam edilmiştir. verdi Harriman'm temaslan Başkan Truman'ın özel temsilcisi Harriman'ın temaslan hakkmda da birbirini tutmıyan haberler dolasmaktadır. Bazı ajanslar, Harrimanın hiç bir neticeye varamadığını ve yarın Tahrandan aynlacağını bildirmişlerdir. Bunlar .Harrinıin'uo bir çıkmazla karsılaşüğını, ne İranın ve ne de tngilterenin bir uzlaşmaya yanaşmadıklanndan ihtilâfın olduğu gibi kalacağını bildirlerdir. akat bugün beyanatta bulunan Harriman bu noktalara temas etmemiş, «Mevcudiyetim faydalı olduğu müddetçe Iranda kalacağım» demiştir. Harriman gazetecilere ver dıği beyanatta demiştir ki: «Şimdiye kadar dinledim. Devletlestirme hususunda Iranın, heyecana biraz da mantık ilâve etmesi bu memleketin lehinde olacaktır Petrol iatihsali düştüğü takdirde diğer merkezler istihsallerini arttıracaklar, mevcud piyasalan kazanacaklar ve Iran bunlan bir daha elde edemiyecektir.» BİÇKİ TATBİKATI DİKlŞ ve PROVALAR kitabmın 2 nci baskısı çıktı. Fiatı 5 liradır. Diğer eserleri : ' Llra Yüksek Biçki kaideleri 2,5 Erkek Biçki dersleri 5 Yapma Çiçekler 1,5 Şapkacılık 1^ Bedeli gönderilen kitab, taahhüdlü göndeıjlir. Posta ücreti alınmaz. UĞIIE R İ I A B R V İ Cağaloğlu yokuşu No. 44/1. KAYIB Beyoğlu Akş»m Kız S&nat okulundan aldığım pasomu kaybettlm. Yepis'nl s'.aeağımdan eskUlnin bUkmü yoktvrr. 1790 No. h Fatma Gena f £»••• O O K I O B • ^ • ^ Korede ateş kes konferansı tdrar Tollan ve TenasÛl Hastalıklan Mütehassısı (Vdeml ikridar, belgevsekligİ tedavisi S*rkecl, Ankara Caddesl 14T Telefon: 22533 •••• (SATILIK EMLÂK) Lira Temlnaü Lira Istanbul Defterdarhorından: , Dosya No. C İ NS t 5114565 Adalar, Kınalıada Mah. eski Yalt, yeni Alsancak So. 144 ada, 1 parsel sayıh 10 50 M2 deniz feneri mahalli arsa. 515842 Bakırköy, Yeşilköy, Köyiçi. eski Ermenikilisesi, yeni İnciçiçeği So. 374 ada, 1 parsel eski, yeni 3 kapı sayılı 28.94 M2 ahşab ev. 5121871 Bakırköy, Yeşilköy, Köyiçi Mah. Ltman ve Rıhtım So. 628 ada, 10 parsel eski yeni 52 yeni 44 kapt sayılı 134.20 M2 bahçeli ahşab ev. 5132671 Beşiktaş, Kuruçeşme Mah. Orman So. 171 ada, 19 parsel en eski. eski 14, yeni 12/1 taj 18 kapı sayılı 493 M2 bahçeli kârgir evin 2/5*payı. 5]57843 Beyoğlu, Kasımpaşa, Küçükpiyale Mah. eski Dörtkuyu Tabakhane, çapa göre Tabakhane meydanı, şehir rehberine göre Dörtkuyu ve Değirmenarkası So. 1163 ada, 36 parsel en eski 6 eski 6 mük. 18,20 yeni 18,20 kapı sayılı 558.50 M2 arsa. 750 56.25 Şehremininde bir aüe faciası I inci sahifede köyünde sevişerek evlenen Hamza ile Şadiye mesud bir yuva kurmuşlardır. Altı ay kadar önce, Hamzanın İstanbulda bir iş bulması üzerine, genc kan koca evlerini İstanbula nakletmişlerdir. Fakat İstanbulun cazib havasın» kendisini çok çabuk kapüran Şadiye, kocasma kendisini evde kapatmamasmı ve hiç olmazsa akşamlan işten döndükten sonra gezmeğe götürmesi için ricalarda bulunmağa başlamıştır. Köyün yeknasak hayatma alışmış bulunan Hamza kansının bu isteklerini şiddetle reddetmiş ve hattâ ölüm tehdidleri bile savurmuştur. Dün sabah loğusa yatağmda yatan Şadiye kocasına bazı ricalarda bulunmuş, nurtopu gibi bir çocuklan dünyaya geldiğini ve bazı eksik bulunan giyim eşyalarını kendisine abnasmı istemiştir. Hamzanuı bu istekleri sert bir lisanla reddetmesi üzerine genc kan koca arasında gene şiddetli bir münakaşa başlamıştır. Bir aralık fena halde sinirlenen Hamza odadan dışan çıkarak aokak kapısının arkasmdaki bir metrelik kol demirini amıış ve 10 günlük çocuğukla beraber yatmakta olan Şadiyenin üzerine hücum edip demirle başma vurmağa başlamıştır. Şadiyenin çığhklan komşu evlere aksedinceye kadar Hamza tüyler ürpertici işine devam etmiş ve etraftan yetisenleri görünee kaçmifür. Eve gelen komsular genc kadım yatağmda kanlar içinde bulmuşlar ve bir taksiyle Gureba hastanesine kaldırmışlarsa da zavallı kadın bir saat aonra vefat etmistir. Hâdiseyi müteakıb kaçan katil Hamza şiddetle aranmaktadır. 2000 150. 12800 960. 2S00 210. Çiçeron dün ntatbaamıza geldi 600C 450. Türkiye İspanya münasebatı Amerikan senaförleri Ankaradan ayrıldılar Kızıl Çine ambargo karanm destekledik NewYork 17 (Usia) Birleçmis Milletlerin dün yayınladığı bir vesikaya göre, üye devletlerden 40 t komünist Çin ve kuzey Koreye karşı ambargo ilân etmiştir. Türkiye, ambargoyu destekliyen d e y İ E Ü g ^ biridjj. "^ ", a u l E t i ; Şj ÇtUMKLlH. ••..•" ' ? . ISTİKUL <.*&. İA5AY KİTAP Wl YANIND> 51513296 Beyoğlu. Şişîi, Curahuriyet Mah. Şahmerdan So. 994 ada, 25 parsel taj 10 kapı 47.25 630 sayılı 90 M2 arsa. 51514767 Beyoğlu, Şişli, Bozkurt Mah. eski Rus, yeni Türkbeyi So. 1291 ada, 55 parsel sa39.75 530 yılı 13.25 M2 yüzsüz srsa. 51515947 Beyoğlu, Yenişehir Mah. Kavurma So. 1396 ada. 19 parsel en eski 14 eski, yeni 75. 1000 16 kapı sayılt 71.82 M2 arsa. 51617754 Eminönü, Büyükçarşı Mah. eski Örücü'er yeni Örücüler kapuı (Büyük Safran han alt kat) 2748 ada, 70 parsel eski. yeni 8 27. 360 kapı sayıh 6 M2 arsa. Eyüb, Cezrikasım Mah. Çömlekçilerar517816 kası So. 67 ada, 42 parsel eski 38, yeni 9 252 18 90 kapı sayıh 35.80 M2 arsa. 5174081 Eyüb, Abdülvedud Mah. Yağhane Değirmeni So. 90 ada. 32 parsel sayılı 96 37.50 500 M2 arsa. 51818162 Fatih, Samatya, Hacıevhadeddin Mah. İkiyüzlüçeşme So. 1076 ada, 12 parsel, en eski 81, eski yeni, taj 79 kapı sayılı 52.50 700 115 M2 arsa. 52131210 Kartal, Maltepe, Altasçeşme Mah. 27 pafta, 394 ada. 13 parsel eski 1680/2 kapı 430 32 XS sayılı 1445 M2 tarla. Kartal, MaKepe, Altayçeşme Mah. 27 52X31242 pafta, 395 ada, 1 parsel eski 1680/2 kapı 31.50 420 sayılı 1040 M2 tarla. Kartal, Maltepe, Altayçeşme Mah. 27 52183243 pafta, 394 ada. 17 parsel eski 1680/2 kapı 71.25 950 sayıh 3102 M2 tarla. 52131244 Kartal, Maltepe, Altayçeşme Mah. 27 pafta. 394 ada. 15 parsel eski 1680/2 kapı 630 47.25 sayıh 1261 M2 tarla. Kartal, Maltepe, Altayçeşme Mah. yeni 52131787 açılan yol 29 pafta, 259 ada, 31 parsel es880 ki 875/16 kapı sayılı 880 M2 tarla. 66. 52131851 Kartal, Maltepe, Maltepe Mah. ÇayıryoİU 23 pafta. 292 ada, 31 parsel eski 8 kapı sayıh 720 M2 tarla. 2150 16155 52131154 Kartal, Maltepe Mah. 23 pafta, 292 ada, 33 parsel. eski 8 kapı sayılı 500.50 M2 tarla. 1500 112.50 Kartal, Çavuşoğlu Mah. 81 pafta, 685 ada, 52132238 33.75 59 parsel sayıh 920 M2 tarla. 450 Senelik kira bedeli Bakırköy, Halkalı Zirsat Okuhı arazisi 5026868 dailinde bulunan 10000 M2 taş oc3§ı 7 0 0 1 5 7 5 0 arazisi. Yukanda yazılı gayrimenkuller 3/8/951 Cuma günü «aat 15 te MUM Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayn ayn açık •rttırma ile Mblacakür. Bunlardan sondaki 5026368 dosya numarah gayrimenkul 31/12/ 953 tarihine kadar açık artt'rma ile taş cıkanlmak üzere kiraya verilecekt.r. Isteklılerin nihayet saat 15 e kadar yatıracaklan teminat mal»» buzları ve nufus cüzdanlarile birlikte ihale günü komısyona, fazla bilgi için sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları. (Teminatlar önceden de yatınlabilir.) '