26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 Mart l§9t CUMHURÎTET r BİR DAKİKA : General Bakanlar Kurulunun 9 Eisenhower in dün geceki toplantısı beyanatı «Rusj a j eni bir cihan harbindcn galib çıkamıyacak ve yenilecektir» NewYork 12 (R ) Kuzey Atlantik Paktı ordusu Başkomutanı Eusyanın yenı bir cıhan harbmden galıb çıkamıvacağını, âni bir galebe sağhyamıyacafmı ve yıpratıcı bir harble de yenıleceğıni bildırmiştir. General Eisenkower kongre komısyonlan önunde verdığı bu bevanatında Sovvetlerm zayıf noktalanna işaretle şovle demıştır: « Peykler Rusyanm zayıf noktalarından bi>"inı teşkii etmektedır. Bidavette bunlardan büyük iftifade temin etmek mümkün olmasa da zamanla bunîarın faahyeti hısseailecektir. Bu sebeble Başkomutanlık şımdıden bu mesele ile yakmdan ilgılenmeğe başlamjştır.» General Eısenho\ver, Tüıkiven n Kort^e asker gönd°rmesmden tak dırle bahsetmış ve Türkıve, Yunanıstan, Yugoslava ve İspanyanın Avrupada guney kana^m emnıvetini sağlamak bakırmndan çok ehemmıyetlı birer unsur olduklanna işaret etmıştir. General Eısenhcuer, üçüncu bir cihan harbi çıktığı takdirde atom bombasınm kulla^hajinı da bildirmiş ve demıştır ki: « Atom bombasını ılk kullanacak memleket herhalde Bırleşik Amerıka olmıyacaktır. Çünku Bırleşik Amerika üçuncü bir dünva harbıne başlamak istenWiğı gıbı kendısınin hıç bir tecavüz emeli yoktur. Bırleşik Amerika sadece kendini müdafaa için hezırlanmaktadır ve hücuma uğradığımız takdirde, zannederım kı ehmızde kendımızı müdafaa edecek ne varsa kullanacağız » Bcştarafı 1 inci lahıfede Kabinenin programı Ankara, 12 (ANKA) İkınci Menderes kabinesi bugun de toplanarak program üzerindeki calışmalarma devam etmıştır. Cumhur Baş kanlığ nın, kabinenin ıstıfası ve yenısının teskıli hakkmdakı tezkerelen Meciısın 26 mart gunü yapacağı toplantıda okunacaktır. Yeni hukumetin de programını bu zamana kadar tamamhyacağı anlaşılmaktadır. Program D P. Mechs Grupunun 27 mart salı gunü yapacağı toplantıda okunup tasvıb edıldıkten sonra, muhalefet partılerıne verılecek ve tahmmlere gö re, muhalefetın görüşünü hazırlamasına vakıt bırakmak üzere 30 mart cuma günku oturumunda uraurai heyete sunuîacaktır. Hukumetin programı okunduktan sonra guven oyu istemesı icab etmektedır. Buradaki sıyasi çevrelerın kanaatıne gore yeni hukumetin programı eskisinden ayn bir hususiyet taşımıyacaktır. Başbakanm bu münasebetle dünyanm bugunku du rumu, yabancı devletlerle münasebetlerimiz. göçmen meselesi, hayat pahalıhğı ve harb ekonomisi üzerinde açıklamalarda bulunması beklenmektedir. Bursa yolunda cür'etkârane bir hırsızlık Agac üzerinden, yoldan geçcn kamyona athjan hırsızlar yapağı balyalarım aşağı atarak götürdüler Bursa 12 (Telefonla) Bugün Inegol yolunda bır hıısızlık vak ası olmuştur. Yapağı yuklu ve 17 numaralı bır kamyon, şehrımize gelırken bır ağacın dalları arasına saklanan ve oradan kamyon ustune atlayan hursızlar tarafından soyulmuştur. Hırsızlar. ipleri keserek yapağı balyalanndan bır kaçını aşağı atmışlardır. Bır müddet sonra işm farkma varan şofor derhal geri donmuş ve yol üstünde bulunan bır kaç yapağı balyasını almıştır Hırsızlar uç yapağı balyasuıı gotürmuşlerdır. Perşembenin gelişi Bır meraklı Demokrat Parti ve onun yeni hükumeti bühassa münevverler muhitınde hayal sııkııtu yaratmı§. Bu doğru, mudur? Mıinevvenmsi Ne münasebet. Münevverimtı ak Asla. Yan munevver Yalan. Sahıcı münevver Doğru değıl: amma şu kasit sebehle: Işlerın böy'e olacağı zaten, daha çok evoelden, malumdu! D. N. Balıkçıhk Kongresl dün Ankarada açıldı Baştarafı 1 inci sahifede caret ve Ekonomı Bakanı Muhlis Ete tarafından açılmıştır. Muhlis Ete, Bakanlığa henuz geldığıni. bu sebeble kongreye Bakankğırr görüşünü tam ve kâmıl bır şekılde izab edemiyeceğını. ancak aldığı notlara istinaden konuşabıleceğını bıldirmistır. Bakan, kongreye sunulan Su Urunlerı kanun tasarısı üzerinde secılecek komısyonların gerekli çalışmalar yaparak hükumeti tenvır ve irşad etmelerıni ve fıkirlerini açıkça ortaya dokmelerinı bılhassa rıca etmıştir. Bılâhara kongre başkanlığı içın seçim yapılarak B. M Meclısı ikinci başkanlarından Sıtk» Yırcalı kongre riyasetine getirılmiştır Bundan sonra istıhsal, ticaret ve balık sanayıi konulan üzerinde çalışmak üzere 3 komisyon seçılmış ve bunu umumî muzakereler takıb etmiştır. Bugun soz alan delegelerrn hemen hepsı şimdıye kadar su ürunlen üzeruıde eski hukumetlenn icraatının çok eksık olduğunu belunmişler ve yenı hukumetten Turk balıkçılığmın modem manada ele alınarak memleket içın de bahk sarfiyatının arttınlması hususlannı teklıf ve temennı etmişlerdır. Komısyonlar yann saat 10 da çalışmalarına devam edeceklerdır. Bizde iana usuıleri ulgar zulmünden kaçan Turk kardeslerimize iane toplanıv or. Herkesin elinden geldiği, gucü >ettiiji 4cadar bu işe yardım elmesi en tabiî bir borcdur. Bunu da haik yapiNor, para ile olsun, eş\ a venr.ek s ıretile olsun yardım ediyor. Mekteb çocuklarına, Korede harbeden kahramanlara kadar herkes gonlünden kopanı veriyor. Yalnız arada bir ilân edilen yekuna baknorum, istenilen miktara varaman^ş. 21 milyon nufuslu bir memlekette içinde yarım milvona yakın yardım yapmış bankalar da bulunan jekunun çok daha kabarık olması beklenirdi. Bunun sebebi nedir? Efendim, Turkijede iane toplamak vaktile bir nevi vergi seklinde \apılırdı. Hattâ simdi binasında kiracı olduğumuz Hava Kurumunun Istanbul esnafını i\i tanıyan tahkik mernurlan tüccar ve esnafın listesini ve iane verebilmek kudretini tesbit eder. Hava Kurnmu idare heyeti de bunları davet edip kendilerine: Size şu kadar bin lira iane tayin ettik. Tahkikatınııza göre siz bu parayı rahat rahat verebilirsiniz. Burada rahat rahat para kazanıyorsunuz. Memleket mııdafaasına da biraz yardım ediniz, diye yan nasihat ,yan gözdağı sozler söylentr, bu paralar alınırdı. Vermiyenler olursa ikinci bir tahkik .ikinci bir nasihat 41e yapar vapar yola getirilirdi. Bunun yanıbaşuıda resmî kalemlere kadar, tahsilât gişelerine kadar, yuzde nisbetinde hava pulo, setkat pulları yapıştınlırdı. Çünkü bu pullan kullananlara yuzde otuza kadar komisyon verilirdi. Nihayet iş bir raddeye geldi ki Hava Kurumn ianesini vergi şekline soktular. Doğrusu da bu idi. Misal olarak verdiğim bu Hava Kurumu ianesinden başka yardım paralan hep bu şekilde toplandığı, halktan istemediği zamanlarda habersiz olarak emri vâki şekUnde pa ra alınmak istendiği için Türkiyede iane daima tepki ile karşılanmaya mahkumdur. Hele bu paralar hükumet adamlan vasıtasile toplanırsa. Işte goçmen ianesinin ağır gitmesine bu ruh hâleti sebeb olduğu kadar isi hukumet adamlarına bırakmış olrnamız da muayjen bir nisbet dahilinde âmil ohnuştur. Tabiî hukumet bunlan duyamaz, ama bizim kuiâğunıza gelen malumata gore falanca vali hukumete karşı, toplamayı taahhud ettiği iane miktannı kendi kaymakamları arasında tevzi ediyor, o da bunlan nahiye veya mahalleler arasına dağıtmak suretile mahallelerde ev başına şu kadar diye miktar keserek topîuyorlarmış. Işte boyle o'.unca iane toplanamaz. Esasen hükumet adamlarınm ne sıfatla olursa oîsun iane işine kanşması bir nevi manevî cebirdir. Başka memleketlerde iane işine hükumet adamlan kanşmaz, hukumet adammın şahsî kuvveti yoktur, makam kuvveti vardır. Makam kuv veti de nihayet resmî salâhiyete dajanır ki arkası hiıkumeltir. Bu da halk üzerinde psikoloji bakunmdan aksi tesir yapar. Onun için başka memleketlerde iane işlerini memleketin resmi salâhiyeti olmıyan maruf şalısij etleıi, tanuurnş artistleri, muharrirleri, zenginleri deruhde eder. Bunîarın te«kil ettikleri komiteler, gıizel usuller, guzel vesiIelerle ve güzel kızlirla ianeler toplarlar, kimse gık demez. Bizde ise isin bojle cereyan ermedijini goruyor ve neticenin parlak olnıamasmı bu sisteme atfedijoruz. Kim ne dcrse desin biz iane toplarken hâlâ karşımızdakine: TİYATRO : "Eski Şarkh, Reşad Nuri Guntekınin «Cumhuriyet» te, Fransız tiyatrosıle bizimkinı mukavese eden makale serisüıi gözden kaçırmamış kimseler, üstadın sahnemize yeni bır eser kazandırmak üzere olduğunu tahmüı etmişlerdi. Fakat bu eser, doğrudan doğruja tiyatro içın yazılmış değıl, «Yaprak Dokümu» nde olduğu gıbi, esk. bir eserın sahnede tekrarlanmasından meydana gelmıştır. Asıl adı «Eski hastahke olan «Eski şarkı», muelhfın otuz yıl evvel yazdığı «Eski ruya» pıyesıle beraber tam bır «Eskıler trılojısı» teşkii edıyor. «Eski şarkn nın, Dram Kısmmda temsılı iyı ıdi. Kompozısyon rollerinin harıkulâde o\nanmasına rrığ men eserin kompozisyonu, bızım köhne tiyatro anlayışımıza yatkın olmadığı için bıraz yadırgandı sanırım. Eserin ana vakası şu: Zengin bir tüccar belediye reısı olan Yusjfla karısı Zuleyha, birbirlerını sevdıkleri halde ayrılrhağa karar veriyorlar. Eser, onların ayrılmasile bitiyor. Bunun etrafmda ve ikınci ^erecede sayısız hâdıse var. Müel'.ıf, onlan fevkalâde guzel işlemış. Bir tenha adada buluşan bütün şahıslar, hemen her perdenin önünde, bır arada gorünüyorlar. Bu hazırlıktan sonra hepsi, vesıleli veya vesılesiz, sahneyı terkediyor; ya Yusuf, ya Zuleyha kalarak, sırasmda on beş dakikayı bulan tiradlarla asıl macerayı hikâye edıyorlar. Muelhfin yer yer ince nüktelerle, zarif telmıhlerile besledığı konuşmalara muhtehf hareketler, hattâ dovuşler ilâve edıli* or. Buna rağmen seyırci, seyretmekten zıyade, dınliyor. Hem tatlı tatlı dınlivor. Reşad Nurinin romanlannı okur gıbi, o romanlarda bazan insanın gözlerini yaşartan son derece hissî, lirik bir ü^lubun hazzını duya duya dınliyor. Ama, biz, ustaddan bır oyeni şarkı» beklerdik! GÜVEMLİ Malta Konferans> diin işe başladı Baştarafı 1 inci sahifede cağı kanaatini uyandırmıştrr. Konferansın ön plâna aldığı meseleler «rasmda şunlar bulunmaktadır: 1 Umumiyetle bütün Ortadoğunun emniyeti ve savunması, 2 Doğu Akdenız bölgesile Atlantik paktı arasmdaki münasebetlenn sağlamlaştmlması ve genişletılmesi, 3 Doğu Akdeniz bölgesi kottutanhğına yapılacak tayin. Malta görüşmelerinde hazır bulunaa Amiral Camey ile General Sir Brian Robertson daha evvel ou bolgenin miihim »tratejık merkezlenni dolaşmışlar ve bu arada Tür kiyede de temaslar yapmışlardır. Malta konferansı yann akşarn sona erecektir. dımadrak koyünde şımdıye kadaı emsalıne rastlanmıyan bir sunnet duğunu olmuştur. Duğjnü Fazıl ısmınde 85 yaşmda bir büyukbaba hazırlamıştır ve torununu sünnet ettırecektır. Duğün kuçuk çocuğun sunnetıne kadar tabıî seyrıni takıb etmıştır. Fakat bu esnada Fazıiın jandarmalarla munakaşaya tutuştuğu gorulmüş ve davetliler munakasanın yapıldığı yere gidince mesele anlaşılmıştır. Fazıiın kardeşınin kızı jandarmalara Fazıiın da sünnetsız olduğunu ve kendısını torunu ile beraber sünnet olmaya kandırmalannı soylemiştır. Davetliler yanlanna gehr.ee Fazıl bunlardan çoğunun sünnetsız olduğu» nu, eğer hep beraber sünnet olurlarsa kendısınin de teklıfı kabu.1 edeceğmı soylemiştır. Bunun uzerine de davetliler yan yarıya azalmıştır. Nihayet ısrarlara dayanamıyan Fazıl da köydeki duşmanlanndan kendısıne en çok kini olan) Kıvre (sünnet olan kımsenin kollarmı tutan ve geleneğe gore bütun ömru boyunca sünnet olanın her müşkulunu yenmeğe mecbuı tutulan kimseler) seçerlerse sünnet olacağmı bıldırmiştır. Bunun uzerine Fazıiın kbydeki en keskın dujmanı bulunmuş ve kır\ehğı kabul edılerek 85 lık Fazıl da eğlenceler arasmda sünnet edı'.miştir. Torunu ile beraber Alntanyada Türk tütünü lehinde sünnet olan Kore'de dünkü hava propağanda 85 lîk ihtiyar Bınşol 12 (Anka) Bundan bir Fıankfurt, 12 ( T H A ) Bir muharebesi kaç gun evvel merkeze bağh Kamuddettenberı Batı Aimanyanın bu >uk ıstıhlâk merkezlerınde ve ıktısadî tıcari çevrelermde Turk tutunu ve sıgarası lehinde genış bır propağanda başlamıştır. Otedenberi Türk tutunüne alışmış olan Alman halkı ve ticaret erbabı, Amerıkadan dolar mukabılınde aldıkları tu tunün evsafından ve coviz israfına sebebıyet verdığmden dolayı şikâj et etmekte, ıthalâtm durdurulmasını istemektedir. Yapılan propağanda da, Türkiye ve Turk tutünü hakkmda ezcumle şovle denilmektedır: oAmerikadan aldığımız tütünlerin mukabılınde dolar veriyoruz. Halbuki Turk tütünunü ithal ettığımiz takdırde hem kolayca mamullerımizi satacağız, hem de dolarlanmızı su gıbı akıtmaktan kurtulacağız. Bundan başka daha nefıs ve ucuz bir tütün içmiş olacağız » G. H. P. Divanı çalışmalarını bitirdi Baştarafı 1 incı sahifede mmdarı taşıdığı ehemmıyet, hem de partinın iç bünyesine ve çalışma programına aid meselelerde varılan kararlar bakımmdan büyük hususıyet taşıdığı hissedılmektedır. Dıvana hâkim olan umumî temennınin memlekette huzur ve istıkrarın bır an önce teessusü etrafında toplandığı bıldırılmektedır. Inönüyü zij'arete gelen heyetler munasebetile ıktidar hükumetınin aldığı tavır da dahil olduğu halde, memleketın siyasî barometresmde tesırlı olabılecek bir çok mevzuların temennı ve kararlar halinde tesbit olunduğu da aynca ilâve edilmektedır. Dıvanuı mesai ve kararlan hakkmda bizi avdınlatması içın muracaat ettığımız CM P. Genel Sekreteri Kasım Gülek, teblıği tekrarlamakla iktıfa etmiş, ıcab ederse bir basın toplantısı yapacağını bildırmiştır. Paris Konferansı çıkmaza girdi Baştaraft 1 ıncı sahifede leştirılmesı ile ilgilidir. Sovyetler tarafından bugün ileri surülen yeni teklıflerle gergmlığm hafıfleyıp hafiflemedığı hakkmda sorulan bir sualı Fransız temsılcilerınden bıri şu şekilde cevablandırmıştır: «Sovyet teklıflerınin hedefi gergınhğı hafifletmek değıldir. Bu doğ rudan doğruya bir manevradır. Gromvko, bizım için en fazla ehemmiyetli olan birinci ve üçüncü maddeler üzerindeki değişiklıği önlemek maksadile ikinci maddede sözde tâvizlerde bulunmaktadır.» Bahis mevzuu olan ikinci gündem maddesi Avrupada mevcud gerginliği azaltacak çarelerle alâkalı bulunmaktadır. Bu vaziyette, konferansa, çıkmaza girmiş nazan ile bakıhnaktadır. Gedikli çavuslar subay olabilecekler Ankara 12 (TH A ) Gedikli çavuşlarla uzman çavuşlann subay kadrosuna geçebılmeleri hakkındaki kanun tasansı Başbakanlığa sunulmuştur. Ortaokulu bitirenler, Gedikli okulunu ıkmal ettıkten sonra 15 hra aslî maaşh çavuş olarak kıtalara sevkedılecekler, ıki sene üstçavuşluk yapacaklar ve muteakıb üç yıl gene bu rutbede kalacaklardır. Bu müddet sonunda ehlıyeti gorulenlEr* afâsında' imtihan aŞılacak, lcaz.ınanlar asteğmenhğe terfı edecekierdır. w. Uzman çavuslar icin de aynı jart lar kabul olunmaktadır. Ancak bunknin Sanat okulu veva muadıli oku'.'Trdan mezun olmaları şart koşulmaktadır. Göçmen piyangosunda 300.000 lira kazanan bulunamıyor Ankara 12 (TelefonJa) GooTien pıyangosunun 7 martta yapılan çe. kılışınde 300 bın lıraiık ıkramıye şehnmize ısabet etmıştir. Aradan 5 gun geçmesme rağmen bu ıkramıyeyi almak içın hıç kımse alâkah mercılere muracaat etmemiştır. Bıleti alan zatın goçmenlere bir yardım olmak uzere bıleti aldıjı sırada yırtmış olması vcya henüz haberı olmadığı snla^ıİTiaktadır. Baştarafı 1 Ind sahifede da da 3 tepkıll düşman uçağırun daha hasara uğradığı açıklanmıştır. Duşman bu harekâta ceman 61 tepkıh Mıg. uçağı sokmuştur. Kara harekâtı Kara harekâtma gelınce, doğu merkez cephede, kızılların mukavemetı çokmüştur. Komünistler gerek bu kesımde, gerek batımerkez kesımmde, üç koldan inkışaf eden Bııleşmış Mılletler taarruzu karşısında suratle geri çekılmektedır. Muttefıkier 70 mıllık cephe boyunca ılerlemektedır. Baü merkez cephede, Bırleşmiş Milletler tank kollan Hangçon'un 8 kilometre yakınlarma varmıştır. Hangçon duşmanın önemli bü? ikmal merkezidir. Kızıl Çin kuvvetlerı genel karargâhı bır müddet evvel bu şehırde bulunmakta idi. Bazı kesımlerde müttefık öncü kuvvetler 38 mcı arz dairesinın takriben 33 kilometre gü neyme varmıştır. Harb 38. arz dairesinde sona ererse bu bir zafer olacak Kore merkez cephesi, 12 (a a.) (Unıted Press): 8 ıncı Ordu Komutanı General Rıdgway, bugün gazetecılere verdiği beyanatta Kore harbı, 38 incı arz dairesinde sona erdifi takdirde bunun Bırleşmış Mılletler içın büyuk bır zafer olacağmı soylemiştır. General Ridgvvay, Çinlılere karşı gınşılen yeni hücumlarda Muttefıklerin kayıb'iarıle mukayese edıldıği takdirde duşman kayıblannm 60 a bir nisbetmde olduğunu soySemıştir. f '«•"*<V* ' McArthut'üri*"beyanatı* ' Tok; o, 12 (a a ; (United Press): General McArthur, bugun burada verdiği beyanatta, komdnıst mutecavızlerın Asjada durdurulmaları lâzım geldığıni, aksi halde zaferlerıni dunvanm geri kalan kısmına hucum etmek için bir mu vaffakıyet vasıtası olarak kuilanacaklarını sdylemiş ve demiştir ki«Komünist şefler butun dunya>T kontrol etmek istemektedırler. Hazırladıklar: plânlarda Asya ilk merhaleyi teşkıl etmektedır. Asvadaki bugunkü tecavuz dunyaya komünızmı zorla kabul ettırmek istıyenler tarafından idare edılmektedır » İspanyada karışıklık " Baştarafı 1 inci sahifede mamış ve dukkânlar açılmamıştır. Şehırde emnıyet kuvvetlennin fev kalâde tedbirler aldıkları ve sokaklarda devrıye dolaştıklan kaydedilmektedir. Katalanya valısi, Saragosse şehrinde husule geler> kanşıklıkları önlemek içın merkezden takviye kuvvetlsrı istemıştir. Associated Press Ajansınm verdiği bir habere göre de, İspanvol hükumeti bu gece fevkalâde bu toplantı akdetmis ve General Franco'nun reısliğınde Barselon hâdiselerini incelemiştir. Karışıklıklann tafsilâtı Barselon 12 (a.a.) (Reuter) Hayat pahalılığının artmasmı protesto etmek üzere 30 bin amele greve başlar başlamaz nümayişler bugün Barselonun her tarafuıa yayılmıştır. Nümayişçiler attıklan petrola batınlmış alevlı paçavralarla belediye dairesini ve bir sıhhi imdad arabasını yakmışlardır. Tramvaylara hucum edilmiş ve servısten alıkonmuştur. Grevciler taksıleri taşa tutmuşlar ve lâstıklerini patlatmışlardır. Gencler, Ritz otelmi taşlamışlardır. Evden kaçan 6 jaşında kız çocuğu Dun saat 9 da 6 yaşlarında bır kız çocuğunun elinde kuçuk bır bavul olduğu halde şupheli bir vazı>ette S'r.tecide dolaştığı gorulmüş, zabıta rr.emurları tarajından karakola getırilmıştır. Elindekl bavul açıldıgı zaman ıçınden çamaşır ve 150 lıra para çıkmıştır B>ıj u k Lângaia oturduğu ve ısmlnın G. zm olciugu anlaşılan kuçuk kızın gız.ıce evden çıktığı tesbit edılmlş babasma tesllm olunmuştur. Ekmek çesnisi Baştarafı 1 inci sahifede tekliflerini bildirmişlerdir. Bu teklıflerden müsaid olanlar incelenmektedir. Diğer taraftan ekmek çeşnisi hakkındakı soylentiler dolayısile bueün aldığımız malumat, çeşninin de^t'îmesüıe lüzum hasıl olmıyacağı merkezindedır. Ofisin elinde kâfi mıktarda hububat mevcud olmakla beraber çalışmalar ekmeğin yüksek vasıflı olmastnı temme matuftur. Poladlı gibı yüksek vasıflı mallara Ofısın bu sebeble ahcı olduğu ilâve edıhyor. Ofisin elinde fazla miktarda bulunan çavdardan 10 bın tonun ihrac için satışa çıkanlması da buna delil olarak gösterılmektedır. Ofis aynca 30 bın ton arpa ihrac etmektedir. Selçuktaki Atatürk büstü hâdisesi tahkikatı Bursa 12 (Telefonla) Bursa ncticelendi bolgesi turun pııasası bugun saat 9 30 da kalabalık bir tüccar ve mus tahsıl topluluğu huzurunda aeılmıştır. Vali vekilinin taraflara uğur temennı eden kısa tyr konuşma'Tidan sonra satışîara başlanmış ı k elde 180 240 kuruştan 1500 kı'o tutun satılmıştır. Satışa devam eoılmektedır Bu seneki ıekolte 8.5 m:l\on kilodur. Koeaeli tiıtiin pîyasası da acıldı İzmit 12 (THA.) Kocaeh tütün pivasası bueün saat 10 30 da merasınls açılmıştır. Müstahsilın sabırsiTİıkla bekledıği pivasada ilk sa*ış 280 kuru=t?n yap'lmıştır. Durum şımdılık rvıstıh«il' mem"nun ecîecek vazıvettechr. Satış bararetıni devam ettirirse KocaeH mtuncvlennın memrun olacağı kaiı&ti vard'r. Alâk?darlprm so\ledığine göıe Msrmara bolse^ın n !>u seneki tutun rekolt^sı rrıktRr bpk'mından bu sene seçen sene\e H«>tle az^lnasına mukabıl. evsaf ıtıb?rıle } üksektir. Bu sebeMe satışlann ıyi olacağı ve mu<=tahsılın elmde mal kalmıyacaeı anl?şılmak*adr. «CUMHURİYET» in Tefrikası: İzmir 12 (Anka) SeWkta otlar arasında bulunan AtatUık bustu hakk ndakı tahkıkpt netıcelenmıştır. Buna gore, hâdıse şoyle olmuştur 63951 tanhinde Selcuk kasabasında 19 yasında Mehmed Seriç ile 12 yasında Elnıas Gorgulu Dortakalcı topal "\Iustafamn tez^âhında bulunan br pakctı portakal paketı zanneHeok cr lmıslardır. Bunlar pjketı bir bahçe kenarında açınca, c.nde Ataturk bustunu gormuşler, bunun uzerme bustu otlar arasına bırakmışlar \e uzerini de gene otlarla ortmuşlerdır. Iki gun sonra, A. Dolga ismınde birısıne de bustu tesadufen gormüş olduklannı sövlıyerek göstermışlerdır. Hâdıse, bundan ıbarettir. Bursa ve Koeaeli tiifiin piyasaları açıldı Uçaktan mücevherleri Drew Pearson Amerikanın çalan hırsız yakalandı Ankara 12 (Anka) Bundan Türkiye Sefirini tenkid bır müddet evvel uçakla Adanaediyor dan Yeşilkdye giden Adanadaki Zonguldakta deprem Zonguldak 12 (a a.) Bugun saat 10 56 da şımalden gelen ve ıki sanıye süren oldukça kuvvetli bir deprem olmuştur. İnsaîıca zayıat ve hasar joktur. Bartında duvarlar yıkıldı Bartın 12 (a.a.) Bagun saat 11 sularında kasabamızda çok şiddetlı bir yer sarsıntısı olmuştur. Bırçok bnca ve ev duvarları \ıkılmıştır In«nca zayiat yoktur. Koylerden brr.u' haber alınamamıştır. l' 1 JS 12 (a a ) Bugun saat 10 57 de jıddetlı bır yer sarsıntısı olmuştur Hasar yoktur. Cide 12 (a.a.) Bugun saat 10 55 te orta şiddette bir deprem olmuştur. Karısını 12 yerinden bıçakhyarak öldüren adam Bursa 12 (Telefonla) Inegolde fpcı bır cınayet işlenmiş, Osman Izar admda bırı karısı Cemıleyi 12 yerinden bıçaklayarak öldürmustur. Katil vakalanarak adalete teslım edilmijtir. Ankara 12 (Anka) Geçenlerde memleketımızı zıyaret eden Amerikamn Teşhur gazetecılermden radyo tefsircısı Mr. Peaıson, Amerikada yazdığı nıakalelerden bırınde, Amerikanın Turkive Buruk Elçismı tenkid etmektedir. Yazıda. Amenkan sefirınin Türkiye içın ljyık olan yardımı temtn edemem^ş olduğunu ve gecelerıru brıç oynamakla secırerek, eündüzlerı uyuduğunu bıldirmıştır. Mr. Pearson Amenkan sefirınin, geçenlerde kostumlu baloya fesle gelmesınîn de bazı Turklcr tarafından ıvi karşılanmamış olduğunu yazmakta ve aynı baloya çok manah bır kostum gıyerek gelen Turkıyedeki Ingıhz sefırıle mukayeseler yapmaktadır. Tsbarin Barı sahibi Tahir Tokların esi Şazıye Toklann çantasmdan mücevherleri çalınmış, fakat hırsız bulunamamıştı. Ankara zabıtası yaptığı takibat sonunda hırsızlığın uçak Ankaraya indığı zaman yapıldığı kanaatıne varmış ve yolcular yemek yerken, uçası tem zleyen Hasan Uyanığın bu işi yaptığını tesbit etmıştır. Fakr.t Hasan, polise yanhş adres verdıği içın yapılan aramada bulunamamış .bulunduktan sonra da göz altına alınarak serbest bırakîlmıştır. Dişçi Okulunda bir tayin Hasan bu müddet zarfında, işin tavsadığını sanarak, on sekiz bın hra değerındeki bılezikleri kuyumcuya satarken suçüstü yakalanmıştır. PBOF. NİMBTJSTJN MACERAIJ^RI: tstarbul Ünivers'tesı Tıb Faku'.te^i DiŞlabahetl profesorlerinden Kantcrovıç ın Almanyaya gıtmpsı uzerlne cerrahî kureusu bır mjddettenben bo$ bulunmaktavdı. Evvelkı gun toplanan Tıb Fakultesl Profefnrler Kurulu bu kursuye ok'ıi'un seuelerdenberı Protez Yahu bu kadar mı verecektin, Profesoru bulunna Ruştu Onalı tayra sökül bakalun, der gibi bir eda taetmıştlr. şıyoruz. Okulun Cerrahl E/ıstirusu BaşkanlıBunun en fana ve acıklı misalini ğına getİTİlmlş olan Prof. Ruşm Ona^a son gunlerde Izmirde gördük... yeni vDzıfe=lr.de başarıiar dılerız Be^ oğlunda unvjrri evlerden b T i"de arkadaşı Nlyazlyl bıcaklıyarak oldurrrekten sanık Fiketın rruhakeıresııe cun 1 !ncı Ağır Cezada başlanmıst'r. Katı! duaku celsede bu cinayeti nefsmı mudafaa zounda kaldığı içm işleaığım sojlem^t . Tarım Bakanlığı Veteriner Umum Mü<3ürülğü Ankara 12 (Telefon'.a) Tarım Baksn'aı Veteriner Umum Mudurlueune e'skı Umum Mudür Zekı Madenli veniden getırılmıştır. Zeki Madenü halen Konya Hâra mudürü bulunuvordu. 1O irsî tesirlerle olduğu gayrımalum bir garabetle, son derece samimî ve doğru sozlu bır çocuk halıne geldi. Aptal da değıldı. Kendısıne oğretılenlerle etrafmda gordukleri arasmdaki bu\uk farka, pek küçuk yaşında dıkkat etmıştı: Dünya, 3'alandan ve sahtekârlıktan ıbaretti. Mosyo Jacques da pek haklı olarak, her şeyden şuphelenmeye başlamıştı. Butün öğretmenler, bütün tedris usulleri ona, hayatın. bır çok saçYazan: CLAITDE FARRERE malıkların yanyana getırılmesınden başka bır şey olmadığını oğrettiler: talan duşunerek, ihtıyatla yuru Bo\le olunca dunya da ona bıttabi, yordu. Doğrusu, annesmm dairesıni kaba bır komedı sahnesı gıbı golâyıkile tanımıyordu da .. Bir ka runmüştü. pı . İkinci kapı . Bır kapı daha .. On üç yaşmda Belçikada bir dıBu sonuncunun arkasında bır paravan dururdu. Küçuk Jak, a nl mektebde okurken, Noel tatiliyaklarmm ucuna bssarak ıçeriye ni Parıste geçırmek ıçın ailesinın gırdi. Paravanın ara.ığından salonu yanına gelmişti. Eğer gorüşmelerigözetledı. Ve annesile bır mosyoyü ne nasılsa ses çıkarmadıkları sınıf arkadaşı Troaru da olmasaydı, can bır kanapede gördü. sıkıntısından neredeyse patlıyacakPek zıyade şaşıran mösyö Jacques tı. de Fierce. gene ayaklannın ucuna Iki arkada; o sene Parisi enine basarak geri döndü. Meseleyi, ya boyuna dolaştılar. şından umulmıyacak bır incelıkle 11 martta, bdyle tarıhler nedenmaıyetinden sordu. Aldığı izahat, se hiç unutulmaz, Moskova sokamerakını gidermış oldu. ğmda oturan ve şohretı onlara kaAdına «oğretmen» denilen mah dar gelen Madam d'Harteval'ın eluku. ilk defa, yedı yaşında tanıdı. vine de gittıler. Sonra, o bırınciyı bir çok dığerleri Fıerce. bahnyeli olmaya on sekiz Ukıb ettı. lık hoca.'i bır rahıbdi. vaşında ksrar verdı. Bahnve mekNamusiu ve fazfletli bır adamdı. Bu tebi. hıç bır nızaîn tanımak ıst«suretle talebesıne ewelâ fazıletten mıyen rulu için ıyi bır dısıplm ıdnefre* etmesmı 6ğret+ı. manı o'muf*Ti Bu sure+le Panste. Giderek Mösyö Jacguea, har^g: ajra zamanda hem parlak, hem de yorucu uç sene geçirdi: Bu üç senenın parlaklığı bır suru aşk macerasmdan, yoruculuğu ise, bunîarın hep bırbıılerine benzemelerinden ıleri ge'mışti. Bereket versin, sonunda harb gemıleri ımdadına yetıştı: Gene bahrıye zabıti gunün bırınde kendisıni bır harb lımanında buldu: Kadmlar ve rıyakâr salon hayatı artık geride kalm.ştı! Fıerce, ışte şımdı, dunyayl çepçevre dolaşıyordu. Bu da pek eğlencelı bır şey sayılmazdı. Ama, Parıs havatma nısbetle daha iyiceydi Zıra daha çeşıdlı, ve daha az rıyakâıdı' Maamafıh, esas gene aynı kalıyor, Parısteki sefahetle öteki yerleıdekı Exotıque sefahet arasında, Parıstekinin kapalı kapıların aıkasına, ve kısılmış lâmbaların losluğuna muraice saklanmı§ olrr.asmr.an başka bir fark göriinmüyordu. Halbuki, samimî bir adam olan Fıerce'm kanaatince şehvet hiç bir yerde aydınlıktan ciddiyetle korkmazdı. Fıerce, yaradılış itibarile «arayıcı» ınsanlardandı. Dünyanın her tarafında sankı mühim bir şey arıyordu. Fakat aradığını henüz, ne kıtablarda. ne kadmlarda, ne de ıckılerde bulamamıştı. Tattiğı şevlerın hep«ı de ona ığrenç eelmıstı. Bu suretle yaşamaya devaro etmenm «rvasamai) yı bır minada lekelemek olduğunu büıyordu. Sadece yaşamış olmak içın yaşamak gulünç, tat sız bır iştı' Babası ve annesi ölmüşlerdi. Bu iki matem ona b'raz melankoli veı di denılebılır. Serbest ve zengin olduğu halde, gemılerde surünmesi, ışte bu karmakanşık tabiatinden ılerı gelse gerektı. İdealist ve sai bır ihtıyar olan amiral. sebebleri meçhul bır muhabbetle onu oğlu gıbı sevıyor, hattâ Fierce'ı bir kahraman sayıyordu Kendısi amıralının bu hıslerine, sathî bır dostlukla mukabele etmek teydı. Fıerce. butun kanunlara karşı bes ledığı ıstıbiafı, butun dınlere karşı duyduğu alayı, butün yalanlara karşı taşıdığı ktnı ve hayatm vâdedıp de vermediğı bütun tadılmamış mucizeli nımst'ere karşı hıssettıği açlığı ıklimden ıklıme gezdırerek dunyayı do'aşıt» duruyordu' IX Kısa kollu, çizgıli bır fani'â gıymış çıplak ayaklı küçuk bır asker olan emir en, kamaraya gurultü etmeden gırdı. Ortalıktakı karmakanşıklığa kederle baktı. Yerlere fırlatılmış elbıseleri dıkkatle kaldırdı. Ahşkın hareketler'e, rrunımini kamarayı derhal duzelrtı. Dolabdan utüsü mum gıbı biı başka üniforma çıkardı. Tuvalet ve traş için lüzumlu şevlerın hepsıni lavabonun örüne koyduktan sonra, sevımli bır Bretonne lehçesıle: Kendismi rauteessir eder endişesile ismrıi ; azmıyacağun. Izmirin pek nazik, kibar \e mukrim zenginleıhırîen bir zatm goçmenlere verdıji 230 lira iane azımsanarak kendisine iı'e edildiğini gazetelerde okuduk. Evvelâ bu hsreket daha a^ırmı >ezmak isteıni* oıuz, buSahlan köhne vapurîar DenızycUarmın eski gemılerıTi'n sp yi'k bir ks'oalıktır. Ondan sonra da tışı devam etr"e>tedır Gulcenal v.""u hic Uimsenin, hattâ bizzat goçmen1 runu satın alıp îtalyaya goturen Ita lerin verilmiş bir teberıuu reddet5 an fırması bu defa Doğan sıleoiriA ss. | mek hakkı >cktur. Herkes gonlantın almıştır GeTii rdmorkorle r^kılmek r i den kopanı verir. Bunu almamak STjretl'e Iîa'\aya goturulecekti | bir taraftan hesablarına iane toplanan gdçmenlere zarar, öte taraftan parayı vermiş olana karşı hakarettir. Bir cinayetin duruşması ANTALYA Umumî Nakliyat T.A.Ş.J Sirkcideki Merkez a^ıbarı ve Fermenecılerdeki Ciıata But olanna ılâveten ÜSTâüSUL • YEMİS LİMON İSKELESÎ No. 43 V2 J Memleketın her yerine h Q r I cms vasıta ile eşya sevkı ıc:n I sayın müşterılerinin hızmeime I gırmıştır. Fıerce çok rahst uyuyordu Dünyanın en berbad ıçkilerıni ıçerek sabahlamış, ve şafak vakti yatmış değıl gbivdi. Kumral saçlarmdan alnına dokulen bır tutam, ona bır kuçuk masum çocuk halı verivor, ve nefes aldıkça kabaran go§sü, guzel ruya lar gorerek uyuyan bır gene kıza benzıyordu. Jacques Raoul Gaston de Cıvadıere Kont de Fıerce. Paııste 30 aralık «18 » de doğmuştu. Müteveffa Fret Raoul de Cıvadıere de Fıerce ile rahmetli kansı Sımone de Marroy'un biricik evlâdları ıdı Daha doârusu resmî kayıdlar bunun bo\ le olduğunu yazıvordu Yoksa gerek Kont. ve ger^kse Kontes, evlendıkle'uvl'=T sekız sene sonra bırleşmek Hı^laUğını eosterecek kadar basıt ınsanlar değıllerdı Her ıkiei de, her dort ayda bır muntazamaa cevguı deği^ tiımekle moşhurdular. Tyrol'larda, yahuc Macar.starcia geçınlen her dort a>ın nihayetinde akrabadan bır kardınal, her ikısinin de günahlarını büyük bir ciddiyetle affederdi. Hal böyle olunca, Fıerce'm dun yaya, b:r dalgınlık eseri olarak tesadüfen geldıği kolaylıkla anlaşılır. Jacques de Fıerce ılk zamanlar, bır mahpushane avlusunda jetişrr.ış bir yabancı ot gibi, konağın dorduncu katında bır Alman hızmetçı. bır kaç uşak, ve bir sürü oyuncakla beraber yaşadı. İlk ehemmiyetli hâtırası. altı yaşmda iken gordüğu bir manzaradır: Bir kıj akşamı kar yağıyordu. Butün bu teferruat. haval'nde hâ13 taptaze durur bir ara, Alman hızme+çısının dalgınlıfjndan ıstıfade edersk aşağıya inırusti Saat beş tı AnnoEi bu «aatte çay ıeerdi Çoeuk, uasada buiacağj guzel pas Kim yapmışsa en kat*î şeküde kendisini ayıbîar ,muaha/e edenz. Tekrar ediyoruz, bu gibi hâdiselerin vukuu da gösteriyor ki biz hâlâ hukumet kuvvetile iane toplamayı tercih ediyor ve kendi kendimize, vatanâa^'ara bir takım iane miktarlsn t^rîıediyoruz. Bunu bulamadık mı. ya parayı iade etmek veya resmî nufuzumuzu iane top'tımaya vasıta yapmak gibi jeıek hükumet .serek halk icin menfi tesirleri o'an çareleıe ba<;vuru>oruz. Biz para toplamadan evvel kendimizi 'derleyip toplasak ve ba;ka jerlerde iane nasıl tcplanır. ona baksak. şu Irm'u rîeki j".bi ağu faîsolan yapiıazdık; ama her şeyi bildiğimiz için!. B. FELEK S«kso'oji YayinİErı: 4 I Gelir Vergisi mükelleflerine mahsus defter ve muhasebe usulleri Yazan: Salih Yalcın Gelir Vergisi envanter, bılânco ve beyannamelerınm tanzımi hjjusunda nuhasebe tekniğine ve tatbikatına en uvaun bılgıleri ıhtiva eder. İNKItÂP ve ÜNIVERSİTE Kitabevleri Ö NCE Yann çıkıyor. (Arkası var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear