Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ı TAHLİL • TETKİK $ehir lntihar, bir ruh =haberleri hastalığı mıdır? Yazan: Prof, Rasitn Adasal özet hahnde çıkardığımız her îk tezı bırleştınneğe ve uzlaştırmağa çalışmış, ve ıntıharlarda psıkopatolojık ve sosyolojık amüleri aynı zamanda methaldar saymıştır Teorık olarak kendmi olduren insan psıkopat veya rormal olabılu1. Sarıh derecede ruh hastası olanlarda belkı sos\al faktor coı"°de go"unur yanı aşıkâre ıçtımaî bır amıl yok rur. Lâkın psıkopat ve dejenereler de mesele daha kanşıktır; ve ruhî çat'snalan k?dar muhıt şartlannın da tes:n vardır Çeşıdlı ıntıharlar yapılma şekillen ıle mcelendiği takdırde bir çoklarmda marazî hal belırır En çok gorulen şekıl otomatık intıhardır. Bunda ufak sar'a nobet'erınde olduğu gıbı anî bır şuur kaybı vardır. Başka vak'alarda devamh bır olum fıkrı ve arzusu ve buna bağ durtu (Impulsıon) mevcuddur Bu tamamile şuurt mahiyettedır; lâkın uzun müddet enerji bunu önjer ve şahıs bunu yardım dıleğıle hekıme de anlatabılır. Bu ölüm fıkn bazan Uşltme hayalleri ile beraberdır. Bunlar bedbaht hastayı çeşıdlı gunahlar, suçlar ve şerefsızlıklerle itham ederler. Bilhassa kendılerinı harab olmuş ve gunahkâr goren melankolık hastalar bu ruh haleti ile hayatlanna kıyarlar Dığer bır intıhar şekli de heyecan mahiyettedu; ve intıhar son derece şiddetli bir heyecanın akabinde vuku bulur. Bazı dejenerelerde ve delilerde veya nevropatlarda görülur. Beş çocuklu bir kadın frengili olduğunu öğrenır bğrenmez büyuk bır teessuriyet buhranı içinde bu şekılde intıhar edebılır. Bazı vak'alarda heyecan daha uzun sureli daha sinsıdır. Bunlar daha zıyade marazî aşk tutkulanna (Passıons) bağh cinayetler gıbi affektıf tabıatlı intiharlardır. Bu aşkta şahıslardan biri ve meselâ kadın, «oğuk kahr; dılekleri reddeder; mektublara, evlenme tekhfıne cevab vermez. Dığeri ise şiddetli tutkundur ve yalvanr; sevgılının yolunu bekler; bazan tehdıd de eder ve çok defa melankolik bir ruh haletıne düşer. Ve nihayet alâkanuı kesildiğini bildıren acı bu: mektub veya bır söz uzenne çökertıci bir heyecan intihara sürukler. Bazan her gun misallermi görduğümuz gıbi cınayet ıle beraber ıntıhar kanşıktır; yanı hem öldünir ve hem ölür Bazan da Ayda operasında, tfijeni tıyatro temsilinde de RomeoJuliefte görduğfümuz ve okuduğumuz gıbı marazî bir aşk tutkusu, çifte kan koca delılığı gıbı, çıfte ıntıhax yaratır. Daha geçen gun Izmirdeki Puıarbaşının nar ağaçlan altuıda hayatlanna kıyan bedbaht gancler bır de vedaname bırakmışlardır: «Biz întıhar etmeğe karar verdik. Bunda kımsenın sunutaksıri yoktur. Yegâne isrteğımiz beraber gömülmektir ..». Bu saürlardaki iki taraflı derin Sentimentalizm öbür dünyada ebedl visal tasarlıyan iki zavallınıa maraz! ruh haletlerıni, ölüm sevkı tabıisınin hayat kadar kuvvet kazandığmı gosterir. Nıyetieri itibarile yalancı intiharlar da vardır. Bunlar da esasında ölüm arzusu taşımadıkları halde alâkadar muhite ve sevdıklere acı ve pişmanlık hıslenni uyandırmak istıyen toy gencler tarafından ışlenir. Ve bunlar bir taraftan intıhar sahnesıni yaratırken kurtarılmalan için icab eden teabırleri de alırlar. Maatteessuf bunun kurbanlan da olmaktadır Muhıtine kızan çocuk denecek kadar bır eenc E G Robınson'un temsıl etmış olduğu «Kırmızı fener» fılmındekı ıntıhar şeklını gordukten sonra yakıniarınm bulunmadığı bır zamanda kendı evınde denemiş; ne yazık ki yanlış hesabla olmuştur Sevgıhsının yatağında uzanarak dort beş saatlık bır uyku davet etmek ıçm Lum.nal yutan ve bır daha uyarrnıyan; ve bunun gıbı kurtanlmak umıdı'e Kadıkoy vapurundan kendmı denıze atıp boğu lan vak'alar da bunlar arasındadır Bundan sonrakı «Intıharın psıkanalızı» yazımızla bu konuyu bıhreceğız CtJMHURtYET ) 21 Aralık 1951 J G Ü N İ J N M E V Z U L A R I |HEM NAUNA M1HINA Orta^a ıstırab verıcı objektıf bır h= *alık, ekonomık bır sıkıntı, moral bır sebeb olmadığı halde şabsî iradelerıle kendı hayatlanna kıy3n insanların coğu ıntıhar fı'lınden bır tnuddet önce muayene edılmış olsalar marazî ıfadeh bır belırtı vermezler, ve tababette de bu gıbılen önceden teşhıs edıp kotu nıyetlermı önleyebılecek bır muavene olçusü etest» yoktur. Bununla beraber intihann ilmî ıncelemeleri yapılmaya başlandığı bır asırdanberi kendılerını olduren bütün insanlann ruh hastası olduklan fıkri one surulmuş; ve daha sonra bu inanc «hıç olmazsa bunu yaptıkları zaman normal bır halde değıldırler» şeklmde tâdıl edılmıştır Çunku her gun gerek akıl hastanelerınde yatan ve gerekse ayakta dolaşarak tedavi edılen bir çok ruh hastalan arasmdaki intıhar nısbetı çok düşuktur. Hatırı sayılır ruh tababeti şohretlerınden bıri «ıntıhar edenîerın uçte bır nısbetı akıl hastasıdır» kanaatıni belırttıği halde gene dığer bır itıbarh şahıs da «ıntıhar delıhğm hususî bır şeklıdır» demıştır. Amerıkanın en buyuk ha,yat sıgortası kumpanyalanndan biri mutalea ettığıni binlerce intihar vak'asmda gerçek ruh hastalığı nisbetını yüzde 18 nısbetınde bulmuştur. O halde geri kalan yuz'de 82 si ruh ölçulerı ıle sağlam zekâlı insanlar olduklan halde niçin hayatlarına kıyarlar ve arkalarında belki sefalet ve ıstırab çeken sevdiklerı insanlar bırakmışlardır? Intıharların oluş mekanızmalannı ızah eden tezleri üç grupta toplayabıhrız. Bunlardan bırincisi bilhassa sosyolojık mahiyettedır ve ilk defa bilhassa sosyoloğ Durkheım tarafından «Intıhar» adlı esennde mudafaa edılmıştır. Bu tezin ıkı ana delıli «ıntihar olayınuı sosyal olavlar ve şartlar ile olan sıkı bağlıhğı ve intıhar salgınlan» dır. Bu âlıme gore intıharlan çok olan cemnet ıstırab çeken, kollektıf moralı zayıf olan ve sosyal bırlıği olmıvan zayıf bir cemiyettır. Ayni tezın mudafıı olan Halbawahs'a gure intıhar psıkopat şahıslar tarafından yapıldığı takdırde biledaıma sosyal bir olayın ifadesıdir. Intıhar kaynaklan insanlardadır; lâkın aym zaman ve aynı derecede sosyal muhıttedir. Intıhar, şuurun normal veya marazî değışıklıklerinden zıyade istatıstık bılgıleri ile izah edılebılen içtıma! bir belırtıdır; ve sosyolojı kendmı öldurenden zıyade, bır kutle behrtısı olarak ıntıhar fı'lıni ınceler. Marazî psıkoloji tezi ise intiharda ruhun hastalık manasındaki âınıllerıni ele almakta ve kendderini öldurenlerden çoğunun bir ruh muvazenesızlığı içınde bulunduklannıistetıstıklerle behrtmektedır. Ge nel bır ifadeye gore intıhar psıkopatlarda normal insanlarda olduğuna gore yuzden daha fazla görülmektedir. Eski Fransız ruh tababeti üstadlarından Esquirol şöyle dıyordu: «Insan hayatına ancak hezeyan halinde kıyar; o halde kendi hayatlanna kıyanlar delidirler » Bundan sonra da muhtelif memleketlerde soz sahıbı bır çok ruh Kkimleri buna yakm kanaatlerde h ılmuşlardır Bilhassa A. Debnas ve M. Bozel müşterek çalışmanları ıle bu tezın hderleri olarak ve intıharda bır de ozel bu ruh yapısı öne suımuşlerdır. İlk defa Voltaıre gıbi bir edıb fılozof bıle intıharda aılevî irsıyetten bahsetmıştır. Hakıkaten bazı aılelerde büyuk bır dram halıni alan intıharlar goru!mektedır. Eski Vebahd Yusuf İzzeddın her yerde ve haHâ Vıyanadaki seyahatınde hep babası gıbı hayatına kıymak musallat fıkrlni behrtmış; muhıtımn b ıtı.n takavyudlenne rağmen de hakıkaten günun bırmde yakın saray adan'nnrdan birınden aldığı bır ustura ıle nihKyet bır gun el damarlannı kesmek suretıle ıntıhor etmıştir. Şohretli İtalyan ceza bılgını Lombroso «anadan doğma canı» rır'eri arasında ıntıhar edenler ıçın de antropolojıko bır tıp jazmıştır. İntıhar edenlerın daha zıyade ıç sıkıntıh ve kederlı mızacda olarlar arası.ıdan çıktığı soylenrnekle Lc'aber tlı6a donuk yanı neşeli gorunenlerden de ıntıhar e^er'er olmaktadır. Bır çok buyuk akıl hastpnelerınde tedavı edılen kadın ve erkek ruh hastalan arasmda ınhhar olaylanmn nısbetı yazde 20 oL^?< "a rağm°n bu «marazî nıh« te^ınm kuvvetli olu;u nedendir? En önemli mesele «anormal ruh bplırtısı» 1e [ lâkkisHır Ruh bekımlığının malıhulya, manı, erken bunama, beyın freneısı, ıçkı delı'ıkleri, ıhfvarlık bur.amalan gıbi klasık tımarhane ruh hastahklsn olcuve alındı^ı tsk<3ırde bunlarda intıhar nısbetı daıma duşuk çıkar. Fakat hakıkdtte hesqbs>7 lııiınt1» hast;»'*n 'stınb komplekshlen, nevropatlar ve psıkn'ıatlar ve bır çok yukseK de'enere!<=r açık cemiyet muhıti içinde yaşarlar ve hergun <?'er msanlarla moral ve sosyal munasebetlerde bulunurlar. Bır cokları mt'har teşebbuslerınc'en önce metodık bır ruh muayanesıne tâbı olmadıklan içın şahsıyetleri hakkmda bır bilsı mevcud olmasa bıle cevrelerindelgunluk muna«ebet davranışlann! | tetkıki bır cephede anormal bir | halleri oldueu anla<=ıhr. Bunlarda tâlı olarak bazı sosval ve manevî amıller hassas ve he"carî yapıları, intıhsr oluşu bakımmdan <;abuk kamçılar. Asma köprtt Senenin en mühim adamı Geçenlerde, bir Amerikalırun sayın Cumhur Başkanımız Celâl 13ayann «senenin en mühim adamı» seçilmesi yolundaki teklifmi bır telgraf haberı olarak öğrenmiş bulunuyoruz «Senenin en mühim adamı» seçıbnek ne demektır? Bu seçımı kım yapar' Nasıl yapar? Herhalde okuyuculanmız, bu *uallerin cevablannı, bu telgraf havadisı vesılesıle merak etmiş olsalar gerektir. «Senenin en mühim adamı» nın portresi her yıl, ocak ayının ilk nüshasında, Amenkanuı haftalık Time dergisuıin kapağını susler. Aynca, mecmua içinde bu «mühim» adamın ehemmıyetıni ızah eden genış, teferruatlı bır yazı vayınlanır. 1923 te neşriyat âlemıne katılmış olan, gerek rejimimiz gerekse gazetemızle yaşıt bu havadıs mecmuası, uzun senelenn istikra'L, bilgili, anlayışlı neşriyatı sayesinde Amenkanm hattâ İkinci Cıhan Harbınden sonra dunyanın dort bucağmda kurmuş olduğu genis dağıtım teşkilâü dolayuıle belki de dunyanın en nüfuzlu yaym vasıtalarından biri olabılmek sevıyesıne ulasmıştır. Amerikan yardımı ış İşleri Bakanımız saym Fuad Koprulunun ha ricî sivasetimiz hakkında Buvuk Millet Meclisinde verdi"i izahat, bazı müphem noktalan ayduilattı ve bu bakımdan çok faydalı oldu Bakanuı beyanatından oğrendiğimiz ve aydmlandığımız mevzulardan biri de, dost Amerika tarafından Turkiyeye yapılan askerî, iktisadî ve mal! yardımlardır. Aziz oknyuculanm bilirler ki bu satırlann muharriri, Turkiyeye yapılan yardımların ve bilhassa a«l °rî yardımın kifavetsizliği üzerin<le ısrarla durmuş; bu \uzden TurJıîvede va7İfeli Amerikahlar arasmda. pek de hoş karşılanmıyan bir şohret kazanmıştır. Hususî griıuşmelerde ismim zikredilerek, bısını verilen beyanatta ise ima yolile bir hayli cevablara, tenkidlere, hsttâ sikâ etlere maruz kalmışmıdır. Runlar pek tabil olarak beni tuttuğıım yoldan dondüremeıniştir. Çıinkü «Ağlamıysn çocnğa meme vennezler» atalar sözünün elbette Amerikada da bir mukabili vardır, dije duşunu>ordum. Turkiveye yapılan iktisadî yardun hakkında rakamlar neş,redilivor, fakat bilhassa son \illarda, askerî yardım miktan bir sır gibi eizli hıtuluyordu. Gerçi Türkije, Yıınanistan ve İrana japılan yardımlann yekunu >a>ınWnıyordıı ama, bu yekunlardan bizira hissemize dtışen miktar meçhul kaltyordu. Halbuki Mr. Truman ilk senelerde Kongre\e verdlği raporlarda Ttirkive ile Yunanistana yapıJan askerî yardımın yalnu dolar olarak yekîînunu vermekle kalmıyor; iki devletin silâhlı kuvvetlerine taksimini de, hattâ verilen silâh ve m»lzemenin nevilerini de bildiriyordn. Turkijedeki asKerî >aıdım heyti de bu malumatı daha fazla tafsilâtla tamamlıyorlardı. Sonralaıı Mr. Truman ya Kongreye rapor vermez oldu; yahud da verdi i raporlann neşrinden vazgeçild:. Biz de dost memleketten gorduğrmuz askerî yard'rnın dolar olarak bile miktarını oğrenemez olduk. Şimdi sajin Fuad Koprülü, Büyuk Millet Meclisinde, muhtelif Amerikan yardınılan hakkmda b«I bol rakam vererek merakunızı tatmin etti. Bu tafsilâta gore 1951 butçesinin kabulunden sonra 195051 vılı için 130 mıljon dolar, 195152 devresi için 240 miljon dolar «ılmak uzere 390 mihon dolarlık askerî >ardım jppılmıştır. Bu suret'e kabul'inden sonra, Aınrgorduğumuz askerî ve iktisadi vardım 487 buçuk milvon dolan bulmuştur. Ayrıca 25 milyon dolar daha verilmesi mukarrer ı*Ho"'una gore askerî ve iktisadî yarHım yekunu 512 buçuk milyon do!an bulacaktır. Sayın Bakan d'.'pr 'ardımlpn da ilâve ederek 4me>'an yardımmın Türk lirası olar, k X mtt>ar 176 miîvon Türk lirası>"a Salij oW"5""'i soylüvor. 6u. mıSîm ^ekunu küçümsemeye imkân yokfur. Amf ; l 'an yardımmın »rttırıhnamı sa"livan hukuT'">'' "Î7İ tebr'k o dost \itifr'1 'va da teşekkiır eâerken bu millet ve memleketin daha bınıık vardmıl^ra f'ahi ıâvık olduğunu belirfinek istetim. Sarayburnu ile Üsküdar arasmda kurulacak köprünün ikinci kısım projeleri de geldi Saraybumu ile UsküHar arasında mşası tasavvur edılen köprü projesmin ikinci kısnu da hazırlıyan Alman profesbr tarafmdan Valı ve Belediye Başkanl'ğına gon denlmıştır. Profesor ocak ayının ilk haftasında çehrımize gelecek, Vali ve Belediye reısı ile bu mevzu etrafmda temaslar yapacaktır. Müteakıben profesor Ankaraya giderek aynı mevzu etrafında Bayuıdırhk Bakanlığı temsılcilen ile göruşecektır. Bu hususta ıleri sürulen dığer bır fıkır de asma köprunun Boğazıçının en dar kısmı olan iki Hisar arasmda inşasıdır. Bu tasavvur da bir komısyon tarafından tetkık edıbnektedır Ilgılı A!man profesöru bu kısımda da inşası duşünülen koprü içın çahşmalarına devam etmektedır. Mutehassıs şehrımıze gelıp yerınde tetkıkler yaptıktan sonra mevki hususunda nıhaî karara vanlacaktır Tevfik Sadullah muhım adamı» nın portresini ^e^•• mek it'yadındadır < Senenm en mü him adamı» tabıatıle «haftanm en muhım adamı» ndan da daha ustım bır alâka cezbetmekte ve hemen ekım avmdîn itıbaren dunyanm her tarafmdan bu seçime sorulnadan «reyler» gonderılmeğe başlanmakta ve mecmua da bunlan, her hafta neşretmektedır. Reymı savın Celâl Bavara vermış olan John H Haas ısımlı Arnerıkah, bu secımının sebebmı şoyle ızah etmıştır: «Sayın bayım; «Ben revjnı Türkıyenın CCumhur Başkanı) Celâl Bayara verıvorum 1955 e doğnı veya biraz daha sonra, Yakınşarkta hâdıse^rın mukadder seyrmın bır netıcesı olarak bu adamm kaç mılyar dolanmızuı ve kaç bm canın ısrat.nı önlemış olduğunu takdır etmış olacağız Rusyaya, Arab komşularuıa veya kaypak Balkan memleketl'rıne karfi atıldıklan takdırde Turkıyenm jeopolıtık değen hususunda en ufak bir şupheve dahı mahal yoktur. Fakat yukandakı cumlede «karşı» kelımesı yerme «ile beraber» kelımelenni koyunuz ve bızim bugün nerelerde olacağımı zı bır duşununuz. Türkıyenın bugünkü durumu üzerinde Bayann nafız rolu Batılılarca pek az aıalum olduğu gıbi devrimizde suıh ve sükun içın hak ve adalet esaslarmı tesıse ve demokrasının en şarktaki kalesini kurmağa çalışan bu devlet adamının dirayeti kendi vatandaşlan tarafından dahı grreğı derecesinde takdir edılmış değı1dır » Okuyuculannın hemen her birinin reylerini kendılerıne gore pek haklı ve pek ikna edıcı sebeb ve delillerle desteklemelerıne rağmen Time, «senenin en muhım adamı» nı fennî bır araştırma yapan cıddî heyetlerin kıh kırk yaran tıtızhğıle ve bıttabı uzun emek, inceleme ve munakaşalardan sonra tesbıt etmekte ve bu seçımın «esbabı Time, 1923 tenberi bir iki IstlsSebze ve mejva Halinin na ile herhafta mecmuanın kapagenişletilmesi ğını bir portre ile suslemiş, haftarm Dün Vılâjette Vııh ve Belediye He en muhım havadısının müme^sih isınln başkanlıgında Belediye Reis tnu kabul edılen bu kapak portresinın avlnı, Imar Komlsyonu Başkanı Fen mujavlrl Imar. Bayındırlık ve Hal yazıle ızahma da büyük bir araşıırMüdürlerınln ıştlrakile bir topl&ntı ya ma mahsulü olan geniş bır y>zı pılmı;. Sebze ve Meyva Halı binasmın tahsis etmıştir. Boylece kâh bır genlsletılmeslle Balıkpazarı ve Hal ci devlet veya sıvaset adamı, kâh bır varındaki yolların ıslahı ljı görüjül fen adamı, kâh bır sanatkâr, bır müştür. Clvar bahçe ve bostan mahsulatının sporcu ve evet bazı bazı da bır dışında fehre gelen sebze ve meyva muharrirm portresi Time dergısınm ların satıçı yapılan Hal blnası gunden kapağına yerleşmiştır. Bizım hatırgüne artan lhtlyacı karşılayamıyacak ladığımız iki istısna olarak son sebir durumda bulunuyordu. Yanhane ve »rdlyelerden başka getılş holde nelerde Wall S*reet'te esham bor^asebze ve meyvaların satışa arzedllme smın gavritabıî vukselışini temsıılne rağmen yer darlığı kendııü hls len ıkı defa bir boğa kapakta ınsettlrmektevdi Bu va?ıyetl gozonünde san portresının yerıni ahnıjtır. tutan Belediye bu yolda esaslı çalıjSeneler geçtikçe, mecmua kapamalar» başlamıj v e Valınln başkanlığında toplanan komlsyon yıpılacak ğındakı portreler halkın büyük alşleri tesblt ebnıjtlr Sebze ve Meyva lâkasını cezbetmistir Bazan, âsalm Hallntn İçinde mevcud 68 yazıhane ve fazlasıle gergin olduğu bir sırada, ardlye çoğaltılacak, boylece mustahsıl ve tuccarın mallarının teşhirınde ge bu âsab gerginliğmin müsebb binm, m^selâ bır Hitler'm, bır Stareken kolaylık sağUnmı; olacaktır. lm'ın mecmua karıağına ade'a Çekoslovakyadan gelen halkla alay edercesıne kurulması çivi teklifi okuvuculan fa^lasıle sınirlendırmiş, Haber aldıgımıza gore Çekoslovak. kımısi elıne kalemi alıp şıkâvet etyadan memleketimlze dampıng usulle. riru andıran tekllfler vuku bulmakta. mış, kımısi «bundan bovle abonedır Bu arada son gunlerde Çekoslovak. mın kesılmesı» volunda hıddeMi yadan kılosu 51 kuruştan yuz elll bin talımatla âsab bozukluğunu ıfade ton çivl teklif edılmıştir etmıştir. Bugun içın gajrımamul çıvının ki. losu tstanbula 62 kuruşa mal edlldıği Mecmua ile £s?bına hâkim oladüjunülurse Çekoslovakvanın 51 kuru. mıypnlar arasındakı başlıca anlaşşa aynı malı nasıl teklif edebıldıgı an mazhk mevzuu, bir havadıs deraisi laşılmaz bir muamma halmi almakta. dır Şehrlmizdeki çivi fabrikaları bu olan Tıme'in kapağuıa portresi bateklif üzerinde ehenunlyetle durmaku sılan kımsenin illâ ve ıllâ iyi bir dırlar adam olmasının bir şart olamıvnoağıdır. Nıtekım, sadece Amenkada Üç kişilik bir dolandıncı değıl fakat butun rlunvada gazete şebekesi jakalandı sutunlarında genış verler işgal hdnd jube memurları uç kışıllk bir tığı sıralarda Aİ Capone'un Time dolandıncı jebeke»ini ele geçirraış. kapağına da verlesmesi karşısmJa lerdir Haskoyde Turşucu Huseyın sokağın. hemen umumî denılebılecek ıtırazda 42 numarada oturan Neclâ Gurer a lara mukabıl dergı şu cevabı verdmda bır malıye memuru pohse mu. mişti' «Tıme kapağında portrrs racaat ederek Crnıı Palalı Mıırtaza Bılglnler vo Yakub Zırıg adında üç btsılmak bır şerefse Tıme bundan şahsın kendısıne altın diye bir külçe memnunıvet duvar Yalnız. kapabakır sattıklarını bıldırmıstır Bu ihbar ğına mıllî veva bevnelmılel sahuzerıne kaçakçılık masası memurları sivetleri seçerken Tıme bu şahsısabıkalıları kısa zamanda Yakalamış. yetleri şereflendırmeğı farz ve talardır Suçlarını itiraf eden dolandırı. cllar bir müddet evvel Cıhangırde, Slr. savvur etmemektedir » kecl Mescld sokağında oturan Hırısto. Bununla beraber, Tıme dergUinun da bu şekılde İ O lırasmı dolan. 'O O dırdıklarını bıldırmışlerdır. Tahkıkata nin kapaklan, mecmuanın bugun mılvonlan aşan okuvuculan içın devam edılmektedır daima bır alâka ve munakaşa mevBeşir Talarinia tahliye zuudur. Ne garibdır ki, Time'ın talebi reddedildi kapağında gozukmek «şerefı» adeta Sehrimızin maruf tacırlennden Bejir irsî gorunmektedır: Gerçekten Tatarının bir kaç gun evvel Bomontıde 1923 tenberi dört aile üç nesil bo6101 plika hususi arabasıle bır kadını ezerek oldurduğunu jazmıştık Beşır yunca Tıme kapağında gorulmıişTatari dun tahliye taleblnde bulunmuş. tur İngıltere kralıyet ailesı; jnsa da bu ıstegi red^edılmıştır nesi, karısı ve iki oğlu ıle F D Bir tuccarın 40 bin lirasını Roosevelt; Belcıka kralıvet ailesı, Pockefeller'ler Baba oğulların adeçalan hırsız yakalandı Bır haf*a ev\el Lulebursazda Meh. dı 18 çıfttir. Stalin ve oğlu, Masamed adında bır tuccarın 40 bm lırasıle ryk ve oğlu, Hoover ve oğlu, Lindbazı esvlarını çalan Şevket adında bir bergh ve oğlu, baba oğul İran ŞahlıaDi«aie kaçifı dun sabah Balatta ya. ka'annvs'T Hırsız hakkında takıbata lan, Mısır krallan bu meyandadır. Baba kızlar arasında da Truman ıle geçilmljtir. Kurtuluş cinaveti faillerinin kızı, Kongre demokrat sözcüsü müteveffa Bankhead ıle akterıs km idamı istendi Talullah Bankhead, Mussolini ile B T müddet evvel Kurtuluşta kar Cıano'nun hatıraünı neşrettığı zadeşlerı Anna Martaoğlunu boğarak öl man büyük bir havadıs mevzuu olduren Eleni ve Mlhal hakkında yapılan hazırlık tahkıkatı sona ermiştır muş olan kızı Edda bulunmaktadır. Savcılık iki katil kardeşm idamını Bu arada Kral Faruk, iki defa Tırre taleb ederek do«^ayı «orgu yargıclığı kapağında gözükmpk suretile. bir na havale etm^tir defa portresi basılmış olan babasım da aşmıştır. kaçınmağa imkân olmıyan taksi şoforüdur «Bu meçhul taksi şoförünün (yahud onun kadar muadılı olan ısımsiz gündelıkçi kadının) son altı ay zar fında Tıme'e tam 34 defa beyanat mucıbesı» ni de itıraz edıhnez bir vermiş olduğunu bızzat saymak mantık ve belâgatle okuyuculanna suretile tesbıt etmiş bulunuyorum Buna mukabıl meçhul taksi şofoarzetmektedır ru, hıç bu: defasmda her hâdıseBuna rağmen okuyucular, her yıl nın genı; manzarasını kavr=makta gıttıkçe artan bır alâka ıle bu seve bu geniş manzara içındekı maçıme kendı tuzlannı ba7an da nıdar teferrüatı sezmekte hıç bir biberlerını katıştırmaktan bıkmazaman hatava düşmemıs, aklı semakta, usanmamaktadırlar. Hem lımınin ifadesini de mukemmelen de bazılan «falancadan gayri bıokunabılecek kehmelerle belutrısin'n seçılmesme imkân var mı?» meğı bılmıştü. demek derecesinde de kendı fıkır« . Meselâ 12 kasım nüshanızda lerını mahzı hakıkat telâkkı efcmeğe kadar varmakta, bunu mek sözleri neşredılen Isveçh şoforun tublanle ıfadeden çekınmemekte dedıklermı ele alalım. Bu tahhlci dırler. Meselâ geçen sene, Işçi hu Isveçli: «Bu casusluk hâdısesınde kumetınlen faz'asıle muştekı olan benı en zıvade duşunduren mubır Ingılız. Malıve Bakanı Sır Staf amma basıt bır bahrıye gedıklisının ford Cnpps'ı bu «paye» ye lâyık nasıl olup da bır devletin bu deregbrmüş ve mucıbi sebeb olarak ce buyuk sırlanna vâkıf olabıldiSır Stafford'un dunvanın büyuk ğıdır. Sonra, nasıl oluvor da bu abir kısmmda ıktisadıvatı tezelzule damın bır kızıl taraftarı olduğu uğratmak yolunda eşsiz bir başan hususuna 24 senedır hiç kimse ekazanmış olduğunu ıleri surmuştu hemmıyet vermemış'» dıyordu. Dunyanın dağdağasından bıkmış «Bu adamm butun dunvada liusanmış olan dığer bır okuyucu da derlık edecek vasıfta olduğu mu«akhndan hiç bır kotü fıkir geçır hakkaktır. Dıkkat edersenız, bu medığı, kimse hakkmda henuz hiç meçhul taksi şoforü çok zeki, mubir kotü soz etmedıği içuı» Pren harrınnızden de daha zekıdır. Zıses Elısabeth'ın oğlu Prens Char ra, 490 kelımelık havadıs yazısuıda les'ın «senenm en muhım adamı» muharrırmız bu çıfte muammayı ılân edılmesıni arzulamıştı. kendılığinden gorebılmış olduğunu belırtmemiştır. Halbuki meçhul Trıestede vazıfe gormekte olan taksi şoforü, iki cümle içinde derbir Amenkalı er «tarihin en büyuk hal kaburga kemıklerme ulaşmış, mücrunı, hemen hemen iki kıt'ayı meselenm kalbgâhını kurcalamağa sahibler'nden çalmış ve ideolojısile başlayıvermıştir. O ve isimsız gün13 mılyon msanı öldürmüş olan delıkçi kadm bu başanyı her de«Palabıyık Stahn'ı» senenin en fasında tekrarlamaktadır. Saym mühim adamı EeçmıştL başyazar muharrirleruıızm dunyaBu ara «bu sene kapağı boş bı nuı dort bucağmda rastlayıp beyarakın'» tavsıyesınde bulunanlann nat aldıklan bu meçhul taksi şoyanında, Floridalı Ted Smiley'nın forü cidden kıymeth bir metadır mektubu da cidden alâka çekici Sakm elden kaçırmaym'» mahiyette gorulmuştur. Smıley Bır dığerı ise şoye yazıyor: şoyle yazıyor: «Butun devlet adamlannın, dip«Benim kafamda senenin en ! lomatlann, polıtıkacılann su hu mühim adamını seçmek bahsınde tesıse muvaffak olamadıklan bır en ufak bu şuphe dahi yok. Sene yıl içinde senenin en muhım adanuı en muhım adamı, Tıme'in bir mı olmak vasLnı haız tek bır kışı çok nushalanndakı havadıs yazıla vardır: Maddî bır âlem içmde maruıda hemen butun kanşık mese nevî bır hedefe ulaşahılmek uğlelerın ızahını yapan ve dunyanın runda Korede savaşmakta ve olhemen her tarafında rastlanan mekte olan mpH ıl a=;ker » hattâ denılebılır kı rastlamaktan Sız ne dersınız'' Tarihî Bahisler: Türkiyenin Büyük Britanya nezdine yolladığı elçiler Ankaranın Londra ve Londraıun Ankara elçiliklerindeki değişiklikler münasebetile Yazan: HalÛk Y. Şehsüvaroğlu KÜÇÜK HABERLER"} MELEK'ie Büyuk Virtüoz Pıyanist ALEXANDER BOROVSKY Konserleri 3 Ocak Perşemi*» saat: 21 <<e 7 Ocak Pazartesi saat: 21 de Not: 1 Bıletler bugün saat (14) ten ıtıharen satılacaktır 2 Sanatkâr, şehnmızde yalnız iki konser verecektır. y i L B A Ş I N D A * VALI ve Beledıve Reisı dun <5ğieden sonra Sular Idaresıne gıderek akşama kadar Istanbulun su ljlenle mesgul olmuştur Bu arada jeni yapılmakta olan Elmalı bendının mşaatı hakkında kendislne lzahat verılmlştir • AMERIKAN iktısadçılarından Mr Derıson Edward Fulton, «Philadelphia Bulletım gazetesi muharrlri Bayan Marv C Platt dun şehrımize gelralş lerdır * ISTANBUL Esnaf ve SanatkârUr Birhğı mumessilleri dun saat 18 de Takslm Gazinosunda bir toplantı y mışlar ve Beledıyenln kojduğu kayıdlar yuzunden uğradıkları zararları bellrterek, alâkadarlar nezdlnde teşebbuste bulunmak uzere harekete ge«mevı kararlastırmışlardır • SANAYIctLER arasında Ticaret Odasından ayrı olarak bir Sanayi Odası kurulması hakkında yapılan anketin neticelerl dün Bolge Tlcaret Mudurluğune verılmıştır Ticaret Müdurluğü cevabları tetklk ederek bır eksıkllk varsa bunu tamamlayacak ve ayrılma taraftarı olanarın nisbetınl de tesbit ettlkten sonra neticeyl Tloaret B&kanlığın» blldirecektır • EMIRGAN ve Irtlnye dvarmda kuçuk çocuklara musallat olan bir n d!st yakalanmıştır Hasan Ağır adında lan sadist dun Sarıyer savcılığında yapılan sorgusunu müteakıb tevkıl edilmlştlr. Bir çok ıntıharlarda marazî ruh btnyesıle anorrm! reak'ıvon'ar yanında bazı sc="al k> nc''=rın da ro1 Her ıkınız de bu mantoluğu bırbirınıze hedjye edebılırsinız. oynadığını gorrn tınınmış Fran z âlımlerınden Ch. Blondel yukanda I C.K.M. aüı Arahk 21 Rebiül'evvel 21 J V. ] 7.22 12 12 14 32 16 44 18 22 5 34 E ] 239 f ~ Ö T h Osmanh İmparatorluğu 18. asruı olarak harekette bulımljâu sıra gonderılmişti 1840 tan 1P45 e kason vıllarına kadar yabancı mem larda Fpmıh Eferii de Londtada dar muhtelf fas'lahla Şekıb Eleketlere daımî elçiler gonderme Türk İngilız dost'uğunun anlavış fendi, Ah Efen'V (Sac'ırazam Âlı miştı Avrupada pek faal bır sıya ll bır taraftan olarak çalışıvordu. Paşa), Ibrahim Sânm Efendi, tek Kücuk Sahnedeki fransızca ve sî mücadelenın cereyan ettığı bu İsmaıl Ferruh Efendinjı Lonıîra rar Şekıb Efendi Londrada buyuk turkçe temsillcr hakkında yıllarda III. Selim, büvük Avrupa dan ayrılmasmdan Mnstaîa Iveşıd elçılık vazıfesmı gormuslerdı. bir açıklama merkezlerıne daımî elçıler yollama Beyın (Sadrıazam Koca Rijid Fa1846 dan 1948 e kadar Londra Halen ş«hı mizde bulunan Franı yı uvgun bulmuştu. şa) tavmı tanhı olan 1836 vılına büyuk elçılığı, maslahatgüzar KaK"nedl T'vatrosunun «Kuçuk Sahre» Buvuk devletler nezdine üçer se kadar Londra sefaretımiz maslahat lımaki Bev tarafından ıdare olun dekl temstllerUe. aynı eahnede oyune muddetle sefırler gonderılecek, guzarlarla ıdare edılmıştı. du. 1848 de burada Kâmıl Paşa larına devam etmekte olan «kvçuk bu suretle hem (sefaret umuru ıda1806 dan 1810 yılma Kadar S.tkı (Ticaret Nazın) ve Kıbrısh Mehmed Sahne Tıyatrosu» temsillerlnln bırbıri e re edılecek, hem de ahvalı duvele Efendi, 1811 yılında Ramadani E Emm Paşa (Sadırazam) kısa fası karıştırıldığı anlasıldığından fransi'18 de. türkçe ter«vâkıf bazı zatlar yetiştınlmiş) ola fendi, 1832 de Mavrayı Bev L<jnc!ra lalarla buyuk elçi olarak bulundu ca temsillerin saat de basladıgı tıyatro sillerln i»e »aat 21 caktı. da sefaret maslahatguzan oidrak lar. ıdaresl tarafından bıldlrllmektedir Bu karar üzerine imparotorluğun vazıfe gormuşler 1834 te Namık Kostaki Müzürüs Paşa 1851 den Doktor Behic Onul tetkik ötedenberi dostane munasebetıcrı Paşa 1834 ıle 1836 ara^ n 'a da Ha 1856 ya kadar orta elçi ve bunu sejahatinden döndü nı devam ettırdığı İngıltereye Sa rıcıye Mustesarı Nun Efendi 'sefa takıben de uzun bu" müddet buyuk daret Mektubî Daır^ı hulefasından retı mahsusa) ile Londraya gelmış elçi sıfatıle Londra sefaretmde va 1 Yedl a>danberi Batı Almanya ve Avrupada meslekî tetkiklerde bulunan Yusuf Agâh Efendi senede e'.li bin lerdi. zıfe gordu. kuruş maaşla tayin olunmuştu. 1887 den 1896 yılına kadar Lon I Ankara Oniversltesl Tıb Fakültesı 1Turk İngıhz dostluğıı^ıun h. kitani kliniğl doçentl doktor Behic Or.u'. Yusuf Agâh Efendi, 1793 senes: kî kurucusu olan Koca Pesid Pa dra büyuk elçılığını Rustem Paşa Tarsus vapurıle Istanbula gelmiş ve ve 1896 dan 1902 ye kadar da Kos aynı aksam ekspresle Ankaray» gıtsonlarında, maıyetıne (ataşe ma şanm Mahmud kammda) venlmış Dervış Ağa ıle henuz vezır rütbesini almadan ev taki Antopulo Paşa ısgal etmışlerdı. mlşhr dığer iki memur ve iki tercuman'a vel Londraya tayini iki devleti'ı siBu arada ve 1897 yılında Kralıberaber kiraladığı bir genuye bınıp yasetınde derın tesi'leri olacak iş çe Viktorya'nın cülusunun 60 mcı • EN KIYMETLİ • yıldonumu merasimıne Munır Padenız yolıle Londraya hareket et bırhğme yol açmıştı. H E Dİ Y E mıştı. Genc Turk dıplomatmın Londra şa, 1901 de Kraliçenin cenaze meTürkıyenın Londra nezdindeki ilk daki bu gayretıni İstanbulda Cx\ rasimıne de Kara Todori, Turhan daimî elçisi In?:lterede muhabbetle ning'in faaliyîtleri tamam ~'uış ve ve Nâsır Paşalar (sefaretı mahsukarşılanmış ve Yusuf Agâh Efend bır gun iki dıplomat da İstan^u'.da sa) ile gıtmişlerdir. CALENDOPLAN ile maıyeti Chelsea'daki Iloya bu davaya en guzel hizmetler göAntopulo Paşayı takiben MüzüCollege'e mısafır edılmişlerdi. rüs Paşa 1907 ye kadar ve Muzurus recek vazıfelerde buluşmujlaiCi Zarıf kıyafetli, nazık ve kıbsr Bır İngiliz amiralı iki siyasmin Paşadan sonra da 1909 a kadar RıTıme dergisi, aynca, yukanda da tavırlı Turk elçısinm İngilız Kral: dostluğundan ve faalıyetlrinden fat Bey Londra buvuk elçısı olişaret ettiğimiz gıbı, her sene ocak tarafından kabulü de pek parlak şoyle bahsetmektedir: muşlardır. 1909 da Sultan Reşadın ayının ilk nüshasında «Senenin en bir merasimle yanılmjştı Bu me milletlerarası siy^sette müır.taz cülusunu bıldirmek vazıfesıle \e >. rasimin sonunda Yusuf Agâh Efcn devlet adamı Reşıd Paşa idi. Bu zat (sefareti mahsusa) ile Muhtar Padı, HI. Selımin İngilız »Craı' diplomasi âleminde, Avrupa elçılerı şa da Londraya gıtmıştı. gonderdığı hediyeleri de takdim et nezdinde, ilk saygı *e iti.uada mazOsmanh Imparatorluğunun Lonmışti. Bu hedıyeler arasında ij'tın har olan devlet rcaMnden bulunu dradaki son sefıri Tevfik Paşa ıdı. işlenmiş tabancalar, hançerıer, eğer yordu. Türk diplomatı icraat'nın Tevfik Paşa bu vazifede 1909 dan takımlan, elmas ve incı le süslü muvaffak olması için İngilız eiçisi 1914 e kadar bulunmuştu. bir kemer, işlemeh ıpek kumaşlar, Sir Strafford Canning De ittifak etCumhuriyet hükumetı evvelâ oralbnh, elmaslı kuştüyleri bulunu ti. ta elçi olarak Londraya 1924 te yordu. Bu büyük şahsıv»tlfr Arkat Zekâi Beyı tayın etmıştı 1926 da Yusuf Agâh Efendi Londrada ika yüs'ün saravındaki büyük "îabeyn büyük elçi payesıle Londraya Ahmeti esnasında ivi bir tesir bırak ci Eutropıus ıle sark eya'etleri va med Ferid Bey gonderılmıştı. Lonmış ise de sıvasî f^al'vetlerınden lisi Rufuns'a benzerier. Paşsyla, el drada muhtelif tanh fasılalanle ilk zamanlarda müsbet bir netic* çi bir çok seneler emel ve rnsksad vazıfe alan büyuk elçılenniz Mehlannı yani «ıyasette tevafukla, dip med Munır Bey, Bay Fethi Okyar, alamamıştı. Ingilterenin Fransa meselelerin lomasıde ustunlüğü ellerinde tut Dr. Tevfik Rüştü Aras, Rauf Orden endişeli olduğu o sıra'arda, mak için birbirlerine yardım et bay, Ruşen Eşref Unaydın ve Cevad Açıkalındır. Babıâli usyaya karşı Ingiltereye mişlerdi) (1) Reşid Beyuı Londradaki ilk elCumhunyet devrinde Türk bir ittıfak teklif edıy >ıin. Böyle bir ıttifaka Ingiltere nza göstermemiş, çiliğmden sonra Şevket Bey mas İngıhz munasebetlerınde buyuk fakat siyasî hâdıseler kısa bir za lahatgüzar olarak vazıfelendinlmiş inkışaflar olmuş, Bay Fe'hı Okyamanda Turkiye içın de, *"ransa a ti. 1837 de Kraliçe Viktorya'nın nn büyük elçilıeınde 'e 19:6 da tahta çıkışını tebrık için Ibrahim ingiliz Kralı Turkıyeyi z'varet etleyhine inkişaf etmişü. Fransa İngıltereyle harbe tutuş Sflnm Efendi (Sadırazam Sânm mışti. 1939 da Turk ingiliz ittimuş v» 1798 de Bonaparte'm Mısı Paşa) mahsus sefaretle Londraya fakı ünzalandı. ikinci Dunya Harbi esnasında ra hücumile Türkiye de Fıansayla gönderilmişti. 1838 de Kraliçenin taç giyme Bay Rauf Orbayın bujuk elçilığı harb haline girmiştl. Bu hSdise Nıhhası 15 kuruştur Türkiye tngiltere ittifakmı mey merasimıne de gene fevkalâde elçi sırasında da ıkı devlet ara*ınc'~ 1 SÜKÛNETİNİZİ, Turkiye Haril dana getirmij ve ittifakın esaalan olarak Ahmed Fethi Paşa memur dostlıık munasebetleri buyuk bu \bonr jeraiti ZİNDELİĞİNİZİ nın hazırlanmasında rolü clan Yu edilmişti. O yd içinde Ibrahim Sâ anlayışla devam etmıştir Lira Kr Llra Kı Senellk 42 00 8100 Bugun Londradan, 1794 tenberi rui Agah Efendi 1798 yılı nonlann nm Efendi Londraya büyük elçi İAOE ETMEĞE; Altı aylık 22.50 43,00 ı Büyük Britanya nezdine tayin eda Londradaki vazıfesınden aynl olarak tayin olunmuştu. t ç av.iK 12,00 24.0* FAYDAUOIR^ Sânm Efendinin sefaretini tekrar dılmış buyuk elçılenmizin yırmı mısü. Bir ayıık 4.50 f,« Aynı yıl içinde haeegtnı div*n Murtafa Reşid Pasarun büyük el dorduncusu svnı dostluk havası D İ K R A T < dan Ismail Ferruh Efendi Londraya çiliği takib etmişti. Abdülmecidın içinde aynlmak uzere buluiuyor. Cazetemi ^ ikinci büyük elçi olarak gdnderil tahta çıkışıle Reşıd Paşa Istanbula ' r len pı ak e yazı^ ASAB BOZUKLUKLAW Sır Adulphus Slade. Turkiye ncsredıLaın edüıı es n ıode o unmaz miftL Amiral Nelson'un Akdenizde ddnmüş ve 1840 ta Nuri Efendi tnosızlara karfi Türk mütUflki sefareti mahsusa) ile Londraya ( ' Kırım harbL tttnlardaı mesuijet kabuJ edılmez MOVADO VALIDOL CUMHURİTET VALIDOL