23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
»çitHIÜKIYET Şehir Tefoıik Üniversitemizin =haberleri derdleri, ihtiyadarı SERBEST SÜTUN ^ Hayat.nın muayyen bir devresin meden, her sene, her talebenin ders de Teknik üniversiteye girmek kitabını eksik ve yanlış bir şekilde arzusunu şiddetie duymıyan lise yazmağa çabalaması demektir. Bu mezunları nadirdir. Böylece herke nun ne muazzam bir zaman ve sin alâka göstevdiği bir müessese enerji israfı olduğu kolayca tasavolmasma rağmen umumî efkâr ge vur edilebilir. Bu mecburiyet talenel olarak Teknik Üniversiteye ve benin muvaffak'yetsizliğine geniş derdlerine yabancıdır. Ondan gayet ölçüde tesir etmektedir. Bir kitab az bahsedilir. Arasıra gazetelerdej kolayca bunun önüne geçecektir. Teknik Üniversite isminin yanlışl Haftada 36 saatini not tutmakîa olduğunu iddia eden yazılara rast geçiren talebe, onu anlaşılır hale lanır ve nihayet bazı acı olaylaı koymak veya kitabdan çalışmak koduyulur. Hepsi bu kadar. Her sene layhğı arasmdaki farkı kapatmak liselerimizin her bakımdan en gü için bu miktarın yarlsı kadar bir zide talebelerinin girdiği bu üniver zamanı daha harcamaktadır. sitenin dışarıya karşı ses vermezHaftasınm hiç olmazsa 50 saatini liği duyuracak bir şeyi olmadığın içinde bulunduğu imkânsızlıkların 6?n değildir. kurbanı oiarak feda eden Teknik Size Ankarada milyonlîrca lira Üniversiteli, uğraşıp uğraşıp hiç sarfile yeni bir Teknik Üniversite bir şey yapamadığını, pek az şey inşa edilirken İstanbul Teknik Ü öğrefıdiğini ve pek çok şey yapniversitesinde en baait ders vasıta mak, öğrenmek mecburiyetinde larınm temin edilmemiş olduğunu, olduğunu görmek durumundadır. meselâ üniversitenin bir tek hopar Bu vaziyet ruhî muvazeneyi altüst löre sahib olmadığını, profesörlerin edicidir. Çok defa her ne pahasına projeksiyonlu bir ders vermek için olursa olsun mezun olmak zihniakla gelmiyecek kadar çok güçlük yetini kazandırır. İnsan takatini lerle didişmek meoburiyetinde kal aşan zorlama talebeyi cemiyetten, dığını söylersem, bilmem inarur hayattan uzaklaştırır. Ahlâkını bozar. Muvaffak olmak için gününün rmsmız? İsUnbul Üniversitesinde yer dar elinde kalan pek az kısmını ancak Lğı şikâyetleri senelerdenberi gü otomatik olarak kullanan, düşünnün mevzuu olmakla devam etmek meden duymadan vâai mekteb sistedir. Ona maroken koltuklu kon teminin istediği gibi otomatik olaferans salonlan yapıldı. Buna kar rak hareket eden Teknik Üniverşılık Teknik Üniversitede, labora sitelide şahsî teşebbüs ve medenî tuvar, kütübhane, lokal v.s. ihti vasıfların zâfa uğraması kadar tayacı bir tarafa; ışık, ses, yer şart biî bir şey olamaz. Yüksek mühenlarına sahib yalnız bir tek, içinde disin böyle yetişmesinin cemiyetiders verilebilecek normal durumda mizin menfaati bakımmdan çok ancak beş ders salonunun bulun fena olduğu su götürmez bir haduğunu söylersek inanır mısınız? kikattir. **• Denebilir ki Teknik Üniversite üzerinde lüzumundan çok az duTeknik Üniversitede ünivereiter rulan, ihmal edilen bir müessese tedrisatın tatbik edilmesi yalnız mizdir. Bu yazımızda orada öğre zihniyet değişmesine bağlı değiltim durumunu anlatmağa çalışaca dir. Hattâ denebilir ki Teknik Üniversitede bugünkü maddi şartlar altında bu tatbikat imkânsızdır. * * * Senelerce önce Üniversiteler Ka Yukarıda her talebesine haftada nunu hazırlanırken, Yükaek Mü 40 derg okutan Teknik Üniversiteyalnız hendis mektebine üniversite şekli nin elinde kullanılabilir bef, ders salonunun bulunduğunu verilmesi düşünüldü. Mühendislil» her teyden önce teşebbüs kabiliye söylemiştim. Bu yetersizlik her tine dayBnan blr meseledir. Tatbik sahada görülür. Teknik Üniversiedilegelen klâsik mekteb sistemi teye verilmek ürere senelerdenbeise, talebeyi her bakımdan vesa ri tamir edilen Taşkışlada inşaat yete muhtac olarak görüyor, her tahsisatsızlık yüzünden bir türlü hareketine müdahale ediyordu. Bu bitmcmij, nlteklm bu sene hiç tahsıkı tedrisat ekseriya genc ruhlara sisat konmamıştır. Bu durumda münzevilik ve içtimaî meselelere çare olarak ancak bir kaç sene hiç karşı bir nemelâzımcılık aşılamak veya pek az talebe almak akla getan başka bir netice doğurmuyor lebilir. du. Nitekim mektebde vesayete alışan ve vesayete muhtac bulunduğu kendisine daima telkin edilen talebenin hayat mücadelesinde duyduğu ürkekükte ve yüksek mühendis olarak en msşru haklarmı müdafaada gösterdiği atalette yüksek tahâil esnasında olgun olarak kabul edilmemesinin ve mederd kabiliyetlerinin dümura uğramamasının çok büyük tesirleri bulunduğu seziliyordu. Binaenaleyh tedrisatta vasi mekteb sistemi yerine, talebenin daima kendini müdrik olduğu hür bir ilim atmosferi yaratılmalıydı. Ancak bu imkânlaı sağland^ğı zaman yetişen yüksek mühendisten sosyal hayatımızda kendisinden istediğimiz ağır vazifelerde başarı ve teknik sahasında yeni buluşlar beklenebilir. Yeni sistem ilim aşkını ve hürriyetini aşılayacak, onu tekniğin ve mühendisliğüı istediği serbest tefekkür ve teşebbüs kabiliyetlerini geliştirme yoluna sevkedeeektir. Genc kabiliyetlerini, ilme karşı olan sevgisini, tihayet menfaatlerini bizzat tartacak, velhasü kendi yetişmesine bizzat iştirak edecektir Yüksek tahsilin icab ettirdiği umumi kültürü kazanacaktır. Böyle bir metodun kemmiyet bakımmdan belki az, fakat keyfiyet bakımmdan çok iyi evsafta yüksek mühendis yeüştireceğine şüphe yoktur. Ve bu sistem ancak üniversiter bir zihniyet tarafmdan tatbik edilebilir. İşte Yüksek Mühendis Mek tebi üniversite haline konurken bu fikirler iieri sürülüyordu. *** Ancak bütün bu düşünceler Teknik Üniversite ismi altmda teşkilâtlanmadan sonra tatlt bir hulya halinde kaldı. Zira sistemin tatbikı güç bir iş olan zihniyet değişikliğinden başka, bir takım mal! imkânların ve yer şartlarınm sağlanmasını icab ettiriyordu. Bugün Teknik Üniversitede eski mekteb tedrisatınm ufak bazı inkişaflara rağmen, bütün acı taraflarile devam ettiğini görürüz. Üniversitelerin tedrisatta takib ettikleri yoıun talebenin kendi kendini yetişürmesi şeklinde olmasına karşüık, Teknik Üniversitede mühendisliğin en ufak teferruatı, hayatta karşılaşılabilecek en küçük ihtimalleri fazlasile öğretmek gayesi gözetilmektedir. Bunun neticesi olarak her sömestrde haftada 3640 saat ders okutmak icab etmektedir. Tabiatile okutulan dersler arasında talebenin bizzat kendisinin pek kolay bir surette öğrenebileceği bilgiler vardır. Gününü hemen yalnız derste geçiren talebe dış muhitle, içtimaî meselelerle iigisini ke=p>'skte, faaliyetlerinin hayat içindeki yerini tartmadan, serbest tefekkür ve teşebbüs kabiliyeüni geliştirmeden rastgele ilerlemektedir. Teknik Üniversitede derslerin çokluğu kadar büyük bir dava da kitab davasıdır. Bu iki dava biraz da birbirine bağlıdır. Talebe aşağı yukan bütün derslerde not tutmak mecburiyetindedir. Yabancı dillerdeki teknik kitabların yanaşılamtyacak kadar pahalı olması ve esasen nadir bulunması, türkçe teknik kitabların yok denecek kadar azlığı bu durumu doğurmaktadır. Not tutamıyan talebenin ve not tutulamıyacak şekilde ders anlatan profesörlerin halini bir tarafa bırakarak, not tutanlara bakalım. Teknik Üniversitedeki şeklile not tutmak, ders saatlerinde hiç, bir şey öğrenÜniv*r»iter bir çalışmanın en esaslı rüknü kitabhk olduğu halde, Teknik Üniversite kitablığında 1920 den sonra basılmışlar (yani eski harfli kitabların bir kısmı dahil) yeni addedllerek ancak 9000 kadar yeni (yani talebenin işine yanyabilir) kitab vardır. Bu 9000 rakamının aynı kitabın mevcud bütün nüshalarına birer sayı vererek elde edildiğini ve teknikle hiç ilgisi olmıyan, meselâ Derleme dergisinin her sayısma bir numara verilmiş bulunduğunu hemen ilâve edeyim. Denilebilir ki kitablıkta talebenin, hem de arasbrma, inceleme durumunda olan üniversiter talebenin okuyabileceği ancak iki üç bin eser mevcuddur ve bunun mühim bir kısmı daim! olarak kürsülerde kalır. Yabancı iiniversitelerin en aşağı yüzbinlik kitabhklarının yamnda bunun bir hiç olduğu anlaşılabilir. Kitabhk için geçen sene 50,000 lira istiyen Üniversitenin ancak 9,000 lira aldığını burada kaydedeyim. Teknik Üniversitede talebenin en büyük ihtiyacı her derse aid müracaat edebileceği bir türkçe kitabdır. Maalesef öğretim üyeleri kitab yazmağa, hiç olmazsa tercüme etmeğe pek hevesli görünmüyorlar. Ancak son yıllarda biraz artan faaliyet karşısında, dört fakülteden müteşekkil olan Üniversitenin senede 20 kadar kitab basabilen matbaası ihtiyacı karş:layamamaktadır. 10,000 lira döner sermaye ile işletilen matbaanın baskı makinesinin yenilenmesi gerekmekte ve lüzumlu para bu küçük döner sermaye ile temin edilememektedir. Maamafih mesele matbaasızlıktan ziyade bastıracak kitab azlığıdır. Teknik Üniversitenin halihazır yönetmeliği de üniversite sisteıtıınin tatbikına aykırı bir çok maddeler ihtiva etmektedir. Bunlarm tezelden, yeniden objektif olarak incelenmesi zarureti vardır. Bu, liselerimizin en değerli talebelerinin kabiliyetlerini inkişaf ettirip cemıyetimize azamî faydalı olabilecek bir hale getirmek davasıdır. İzzeddin SİLİER Bir tavzih 7« numaralı Sebilürreşadın Adllye tarafmdan toplsttırıldığı yazılnnjtı. Bu mecmuanın sahibl Eşref Edib bunun vaki olmadığını bildirmektedir. f [ İ K T İ B A S L A R İ HEM NALINA MIHINA İngilterede rakı Gülhane Parkmda yapılacak eglence Vali ve Belediye Başkan: izahat veriyor Vali ve Belediye Başkanı, Gü: hane parkını ihya etmek arzusunda olduğunu söylemişti. 3u arzuya tevfikan bir heyet Gülhane parkını tanzim etmiş olup 6 mayıs cumartesi gününe tesadüf eden Hızırilyas günü saat 15 de burada bir tören yapılırası kararlaştırılmıştır. Bu münasebetle Vali ve Belediye Başkanı Fahredd:n Kerim Gökay şunları söylemiştir: ı Hızırilyas bizde daha ziyade halk bayramıdır ve bana» rın hakikî başlangıcıdır. Gülhane, şehrin en güzel bir yeridır. Burada Viyananın Prateri gıbi bir yer yapmak istemekteyiz. Sonra, şehrimizde çiçek yetıştirmeyi hem sanat ve hem de ticaret bakımmdan faydalı görmekteyim. Kan ve Nis'te çiçek bayramlannın nasıl yapıldığını gör düm. İstanbulda bunu teşvik lâzımdır. Ruh hekim; olmak itibarile neşenin hayattaki kuvvetinden hemşerilerimin faydalanmasını isterim. Bu bayramda gazete fotoğrafçılanna da bir köşe ayırmayı ve Istanbulun en neşeli bir hareketini gösteren bir resme Gökay mükâfatı vermek istiyorum. Gül hane parkında o gün bir çok eğlenceler yapılacak, millî danslar, mahallî ekipler tarafmdan oyna nacaktır. Duhuliye için yalnız 23 kuruş alınacak, içeride ayrıca para alınmıyacaktır. Gülhane parkını tanzimden bir maksadım da Beyoğlunun eğlence yükünü kısmen Istanbula cekmektir.» Roosevelt: "Harbi Churchill yapsın, sulhü ben yapacağım,, diyordu Hastalığımın teşhis ve tedavisinde buyuk bir hazakat ve ihtimam gösteren dahlliye ve çocuk h&stalıkları mütehassısı Dr. Artin Diradur Bey ile, eniştem Cerrahpa«a hastanesi operatörü Doçent Bedii Gorbona ve hastalığının devamınca akraba, dost ve arkadaşlanma. Zevcimin arkadaşlanna, ayrıca Ankara ve İzmirden gördüğüm yakın alâka ve nezakete bizzat tejekkür borclarımı lfaya henüz sıhhi vaziyetim miisaade etmediğinden gazetenlalen bu lutftı rica ve hürmetler ederim efendim. Ş şll Kocamansur sokak Özden Ap. No. 66/5. Emtre Sttkı Bcler TEŞEKKÜR MEVLİD Aile büyüğümüz MEHMEO ALİ SELGLRun vefatının 40 ncı gününe tesadüf eden 5 mayıs cuma günü ikindi namazını müteakıb Şişli camii şerifinde ruhuna rfchaf edilmek üzere Mevlidi Nebev î okunacağından kendisini sevenlerin ve arzu edenlerin leşrifleri rica olunur. Ailesi Birleşmiş Milletler teşkilâtının kadar gayret ediyordu. kurulmasile neticelenen San * * * Francisco Konferansı bundan Roosevelt bu arzularımn en beş sene evvel toplanmıştı. Bu mühimlerinden birinde muvafyıldönümü münasebetile bu Mil fak olmuştur. Bugün Amerikan letlerarası kurumun muuaffakt Birleşik Devletleri Birleşmiş Mil yetsizlik sebeblerini gözden ge letler Teşkilâtına bağlanmış buçiren bazı münekkidler teşkilâ lunuyor. Geçen ay Başkan Trutın başlangıcında hata işlenildi man'la Dış Işleri Bakanı Acheğini ileri sürmekte ve bilhassa son'un gazetecilere verdikleri Rooseveit'in Stalin'e fazla gli demecler, resraî şahıslar tarafınvendiğine işaret etmektedirler. dan, tehlikeyi işaret etmek üzeAşağıya aldığunız bir yazısında rjs Amerikan basmına yapılsn «New York Times» gazetesinin belki en ciddî ihtarlardır. Bunun dış siyaset muharrirl Aune O' la beraber, ikisi de şu noktayı eHare McCormick aynı mevzuu hemmiyetle belirtmişlerdir: Sulh daha geniş bir zaviyeden tahlil yeni rnekanizmalar kurmakla Je etmektedir: ğll, başta Birleşmiş Milletler Birleşmiş Milletler Teşkilâtı, Teşkilâtı olmak üzere, halen mev dünyada bir emniyet nizamı kıır cud buîunan mekanizmaları tak mak için bu asır zarfında y viye etmekle kabildir. pılan ikinci teçebbüstür ve her iki teşebbüse de bir Amerikan Curnhur Baskanı önayak olmııştur. Franklin Roosevelt. İlk Dünya Harbindeki Amerkan Curtıhur Başkanı Woodrow W:lson'un hararetli bir taraftarı değıldi. Fakat, sıra kendisine geiince o da, bir nesil evvelki selefi gibi. son harbin sulhü muhafazs için milletlerarası b r teşkilât ku rulmasına yol açması lâzım geldiğ:ni düşündü. Harb sona ermek istidadını gösterdikçe Rooseveit'in bu arzusu gittikçe kuvvetleniyor ve Kadır.ıa erkek arasındaki üsbunda da gene bir nesil evvelki başkanın arzuıuna âmil olan tünlük kavgası ezeHdir. Erkeksebeblerin tesiri bulunuyordu. ler bu işte fazla münakaşa et"lâtif Wilson, muahedelerdeki hak memek için, kadınlara sızlıkların sonradan Milletler cins» ünvanını vermışler ve bu Cemiyeti yol ile düzeltilebilece suretle, ihtimal, onlarm gözieFınncılar ekmek fiatlarını ğini düşünerek tatminkâr olmı rini boyayıp gönüllerıni hoş etarttırtnak istiyorlar Ekmekçiler Cemiyetl üyeleri arasında yan bir sulh muahedesine razı mek istemişlerdir. Fakat «kuv ekmek fiatlarına zatn için bir takım olmuştu. Roosevelt de, bilhassa vetli c.ns» ünvanını da kendıis konusmalar varsa da bunlar henüz Yalta konferansından sonra, ken rine ayırmışlardır ki her haid« Eelediyeye müracaat etmeıniçlerdir. disini daha o zamandan derin kadınlar da buna itiraz edecek tfadelerine göre Vali ve Belediye Ba; bir surette rahatsız etmeye baş değiılerdir. kanı kendilerine 14 mayıs seçim güLâkin bu iki nihaî hakikat nünden evvel müracaat etmemelerini lıyan Rus taleblerinin Birleşm ç tavsiye etmiştir. Bunlar bu tavsiyeye Milletler azalığı ile teessüs ede arasında bir çok noktalar vardıf riayet arzusunda Iseler de bazıları sa cek itimad havası içinde halle kı hâlâ münakaşa edilip gider bımzlık göetermektedirler. dilebileceğini düşünmeye başla ve iki taraf da ekseriya kend Belediye ve şoförler mıştı. lehinde neticeler çıkarır. Dün İstanbul Şoförlerinden 30 40 Fakat tevil kabul etmiyen iBaşkan, son günlerinde, harb kisilik bir heyet Vali ve Belediye Başkanı Ord. Prof. Dr. Fahreddin sona ermeden evvel Birleşmiş lim, bu işe de bir son vermek Kerim Gökayı ziyaret ederek cezaları Milletler Anayasasının imzalan istemiş ki, mesele son zamanlarnın affından dolayı tesekkür etmljler ması için sabırsızhktan kıvranı da âlımler tarafmdan ele alındı dir. Belediye bunlardan yirmi bes yordu. Etrafındakilere mütema ve kadınlsrla erkekler beş his liradan fazla cezaya ugramış olanların cezalarını affetmiftir. Vali bunlara hi diyen «harb kazanılmadan evvel bakımmdan sıkı bir imtihana tab ederek Beleâiyenin ceza kesmeği faal bir müşterek emniyet ni tâbi tutuldu. O zaman, koku alarzu etmedigini, fakat halkın hayat ve zamı kurulup müttefik devletler, ma, tad alma. nörme, ışitme v? selâmeti için bazin ceza vermek mecdokunma bakımlarınc'nn hangi buriyetinde kalındığını. gayenin zu birbirlerine sağlam bir şekilde bağlanmadıkça dünyada sulh te cinsin daha üstün olduğu, inkâı lüm olmadığını. yapılan bir kaza ile kabul etmez bir şekilde tesbit eekseriyetle iki aile ocağının sönmesi essüs etmez.» diyordu. ne sebebiyet verildiğinin gnz önünde dildi. turularak ona göre hareket ertilrnosi Bu tetkik Amerikada Baltiicab edeceğlnl söylemiştir. Fakat Rooseveit'in Birleşmiş mort1 Hayati\'pf •» • .sinde «' ^ • Milletler teşkilâtını bir an ev yapılmış ve evvelâ koku meseGeneral Sadık Aldo<*anın el kurmak arzusu sadece Rus lesi ele alınmıştır. Kadınların itirazı reddedildi dolayı kokuya bu kadar düşkün olrr.aGeneral Sadık Aldoğanın. hakkın yanın hareketlerindftı da ilk tahkikat açılmasına dair, Ağır gelmemiştir. Amerika harbe gir larma bakılırsa, koku alma kaCeza mahkemesine yantıgı acele itiraz, meden çok evvel ve bilhassa 1941 dün mezkur mahkeme tarafmdan red aralığından sonra harb sonrası biliyetlerinin pek keskin olduğu düşünülebilir. Fakat, gelin dedilmlstir. siyaseti üzerinde bir takım taYunan Havayollannın İstanbul savvurlar Roosevelt'i meşgul e örün ki hakikat hiç de öyle d3hattı açıldı den başlıca mevzulardan biriyİmtihanın bu noktasında müYunan Havayolları (T. A. E> İstan di. Harb senelerinde de, Dış tştehassıslar karanfil yağı, sa.1 n. bul Atina hava hattını dün Yeşilköye kokulu gelen uçakla »çmıştır. Uçakla beraber eri Bakanı Cordell Hull'le mua sak suyu ^ibi keskin Yunan Havayolları Müdüru de jehriml vini Sumner Welles'in başkan bazı msddeleri muhtelif nisbc.tze gelmiştir. ığında ve Leo Pasvosky'le daha lerde suya karıştırıyorlar. Me bir çok müşavirlerin yardımile selâ, bir şişedeki bir litre su/a Vatman okulu Elektrik. Tramvay tdaresi. vatmanla kurulan bir komisyon bir sulh bir santlgram, d:ğer şişedek:ne rın yetiştirilmesi için bir okul açma projesini hazırlamaya başlamışyarım santigram, üçüncüsüne ga karar vermiştir. Yeni okul. Beşiktaş Tramvay deposunun yanında mev ı. Bu projenin ve onu hazırla çeyrck santigram karanfil yağı cud binalardan birinin tadil edilmesile mak için girişilen muazzam a •:onulmuştur. Sarımsak suyiyle meydana gelecektir. İdare tinayı tesbit raştırma ve tartışmaların başlıca ve diğer kokulu madfelerle de etmiş ve tadil isine on bir bin lira gayesini, şüphesiz, milletleraras; aynı şekilde mahluller yapılg:deceğini hesablamıştır. Bu iş bir kaç gün içinde bir müteahhide ihale edile bir teşkilât kurmak fıkri teşkıl ediyordu. Evvelâ Dumberton cektir. Koku aima hassalarının ku\Oaks'ta muhtelif devletlere ar veti; oluşıle tanınmış 44 erkclue Genclik Bayramı 19 Mayıs hazırlıkları hararetle de zedilen, daha sonra da Birleşmiş 38 kadın çağırılıyor ve hepsme ram etmektedir. M'lli Eğitim Müdür Milletler Anayasasının çerçeve birer birer koklatılıyor. Nericelüğü umumî provâların günlerinl tes sini teşkil eden te^klifler bu ko de, erkelderden üçü bir suya ik. bit ederek okullara blldirmiştir. Buna misyonun harb senelerinde yapmilyonda bir nisbetinde karışgöre provalar 12 mayısta sona erecektir. Bu sene liseli öğrencilerden başka ığı görüşrr.elerde tesbit edilıniş tırılmış olan «acide prussique» Deniz Koleji ve Denz Harb okulu ile ir. kokusunu alıyorlar. Diğerleri askeri llseler bütün mevcudlarile BayBinaenaleyh, Amerikan hüku de aynı kokuyu yüz binde bir rama istirak edeceklerdir. nisbstinde mevcud bulunan mah Vilâyette teşekkül eden bir komis metinin bir sulh teşkilâtına hayon G«nclik Bayrammın bir progra zırlanmamış olduğu iddia edile lulde hissediyorlar. mını hazırlamağa başlamıstır. Ögren mez. Hususile ki, Roosevelt her Buna mukabil, kadınlar i?o dimize göre 19 Mayıs günü meras:me eyden evvel harb sonrası dün aynı matîJenin kokusunu ancak 10.30 da başlanacak ve saat 14 te son ^asının mimarı olmak arzusun 20 binde bir nisbetinde kanştirerilecektir. daydı. bulundu^ı suda alab üAçık hava konscrleri Bu fikrini ifade ederek sık sık: yorlar. Belediye, Şehtr Bandosundan halkın Lınıon kokusunu ise erkeKier istifadesini temin İçin, bu ayın birin Bırakalım harbi Churchill yap de başlamak ve yaz mevsimince devam 5in; ben sulhu yapacağım.» di 200 binde bir nisbetinde bulu.;• etmek üzere bir açık hava konser prog ordu. duğu suda hissettikleri halde ramı hazırlamıştır. Bu programa göre Rooseveit'in son top patlama kadınlar ancak 100 binde bir ni? konserler haftanın cumartesi ve çarşamba günleri Gülhane parkında. per dan evvel Birleşmiş Milletler betinde olduğu zaman farkedeşembe günleri Şehremininde saat 17.30 Teşkilâtını kurmak için duydu bilmişlerdir. dan 19 a kadar. pazar günleri de saat u sabırsızlık sadece Rusyayı Bu suretle, demek oluyor k' H ANIMELÎ 18 den 19.30 a kadar İnönü gezisinde bir takım taahhüdlere bağlamak erkeklerin koku alma hassası kaverilecektir. Ayrıca Belediye, Şehir ileri gelmiyordu. dınlara nazaran en aşağı % 50 Mayıs Sayısı Çıktı. Bandosunun her hafta çalacağı parça arzusundan ların da tesbit edilip ilânını muvafık Harb hesablarının tasfiyesi mev en fazla % 80 nisbetinde kuvbulmuştur. Bu haftanın programı ilân zuu ortaya atılmadan evvel A vetlidir. Pafta.sile beraber edilmiştir. merikayı da yeni teşkilâta bağDiğer tecrübeler erkeklerin tstanbul T A N Matbaası Abdülkadir Karamürscl için amak istiyordu, Wilson'un ha ter kokusuna karşı da kadmlaralarını kimse ondan daha iyi dan daha hassas olduğunu gösihtifal Beşiktas Jimnastik KulUbü Baskan ne tetkik etmişti, ne de bu ha ermiştir. Ter kokusu neşrettikığından: aları tekrar etmemeye onun erinin farkında olmıyan kadınAmerika Hıfzıssıhha Cemiyeti Kulübümüzün kurucularından değerMüşavirinin yazdığı ann bunları kendileri duymali baskanımız merhum Abdülkadir Kadıkları için mazur görülebilersmürselin ikinci ölüm yılı münasebe39 DEFA BASILAN tlle 7/5/950 pazar günü saat 11 de ekleri ileri sürülüyor. Hattâ, Asrî meîarhkta tertib olunan lhtifale kadınlarm fazla koku sürünme ve bütün dillere çevrilen kitab: S8yın üyelerimizin teşriflerl rica olu'e mütemayil bulunmaları da ou uretle izah ediliyor: Erkeklere nisbetle kokuya karsı daha a? ^ Küçük Haberler hassas bulunan kadınlar, üzererine fazla koku sürdüklerinin * HİNDİSTAN Başbakanı P. Nehfarkında değillerdir. runun yeğeni ve hukuk doktoru Shriohora, dün Amerikan Kolejlileri DerneÇıktı. 50 Kuruştur. * * * "ini ziyaret etmlş ve bir hasbıhal topatısı yaparak kolejîllerle flklr teatiYurdun bütün bayi ve Tad alma meselesinde de erlinde bulunmuştur. keklerin kadınlara nisbetle dakitabçılarında arayınız. * KARADENİZ hattı yaz tarifesinin ha hassas oldukları görülmüştür. tatbikine 5 mayıs tarihinden itibaren Esasen en iyi agçıların ve en b?«1anacaktır. Nazar! ve amel! blr ilim meşhur oburların erkekler araı ve sanat dergisi olan RECEB 16 PERŞEMBE sından çıkmış olması da buna bir delil sayılabilir. SaraylardaE S ki çeşnicibaşılar daima erkekler M c S a her ay muntazaman çıkar. arasmdan intihab edilmiştir. a < « 0 27 Mayıs sayısı çıktı. Hasılı, erkeklerin «ağızlarının V. | 5.54 13.11 17.04 20.08 21.53 3.58 J adını bildikleri» dünyaca teslirn Kurtuluş Bozkurt 99 edilmiş bir hakikattir. 1 ve 2. nci cildler E. p.46 5.021 8.55 12.001 1.45 7.50 i İsitme bahsinde de kadmla er^ ^ satılmaktadır. M M Ikındt Kadııtlarla erkekler arasında yapılan meraklı mukayese ünkii Cumhuriyet'te Na fen Ajansının Londradan verdiği şöyle bir haber vardı: «Pek yakında Londra piyasasma Türk rakısı arzedilecektir. Bu rakmın revac bulacağı ümid edilmektedir. İkinci Dünya Harbi sırasmda Türkiyede kalmış olan bir çok İngiliz şimdi burada Türk rakısınm gönüllü propagandacıhğım I iki meselede de ortaya çıkan ye yapmak tadırlar. Rooseveit'in Sovyet hükumeti Türk elçilik ve konsolosluğunda bir dünya teşkilâtının azası o ni unsurlar bütün tahminler verilen ziyafetlerde yabancı misalunca milletlerarası işbirliğıni değiştirmiştir. Eski hatalardan kaçınmak için firlerin, her vakit rakıyı diğer içöğrenir, diye beslediği ümid kilere tercih ettikleri de görülmüşmaalesef tahakkuk etmedi. San tersyolu tutmak lâzımdır, diye düşünürken hesaba ekseriya ka tür.» Francisco konferansının üzerinAynı Ajansa RÖre, Türk rakısı den bugün beş sene geçti, fakat tılmıyan iki esaslı kuvvet var k İngiİtcrede Türk sarablan kadar ; daha şimd den teşkilâtın bir çok bunlardan b:ri Rusyanın yayılrevac bulacaktır. kolları eskisinden daha atıl bir ma arzusu ve bütün milletlere Geçen sene sonbaharında Lonkarşı duyduğu köklü şüphe; divaziyete düşmüş buîunuyor. ğeri de Almanyanın ikitdar ar drada iken Cumhuriyet'e yazdığım Lake Success tecrübesi bize yazılarda, rakının İngilizlerin çok şunu gösteri^or ki, yanlıs oldu zusu ve büyüklük gururudur. hosuna (îittlğinl bildirmiştim. YalBirleşmiş Milletler eski Milğu anlaşılan bir siyasetin zıdnız Türkiyeye gelmiş ve rakı içdının muhakkak doğru bir ha letler Cemiyetinin yerine geçti meğc alışmış olen İngllizler değil, reket hattı olması lâzım gelmez. çünkü böyle bir teşkilâta ihtiilk defa ağızlarına rakı koyan erAlmanyada işgal devletleri îlk yaç vardı. Fakat belki de bu teşkek kadın tngilizler bile, bu icklyi Dünya Harbinin sonundakinden kilâtı yürütmenin tek çaresi San beğeniyorlardı. Yalnız İngllizler bambaşka bir s yaset takib edi Francisco"da yapılanları, Cenevmi, Amerikahlar da öyle. İngiltereunutmak yorlar, fakat bunun daha iyi re'de yapılmıyanları deki Amerikan hava kuvvetleri bir netice vereceği hakkındaki ve yepyeni bir formülü denemek komutanı olan General İle refikaümid gün geçtikçe azalıyor. Her tir. sına. birer kadeh raki ile meze olarak leblebi ikram ettiğimiz zaman viski, kokteyl. likör nev'inden bütün içkilere el sürmediler ve rakıyı çok beğendiklerini söylediler. Geçen sene, bir Amerikalı allenin verdiği kokteyl partlde İstanbulun kibar şahsiyetleri. rakıya tenezziil etmiyerek, viski veya kokteyl içerlerken başta İnçiliz ve Amerikahlar olmak üzere. ecnebilerin çoğü yalnız rakı Içmişlerdi. 1939 da NewYork sergisinde Amerlkahların «Aslan Südü» adını vcrdlklcri rakıya. 1942 Cumhuriyet Bayramında H'ashington sefareti» mizde yapılan kabul resminde, bi« çok Anıerikalının ve ecnebinin do baktıklarını iyi görürler, teferrağbet ettlklerini görmüştüm. Pek ruatını kavrayıp zihinlerinde güzel ve zarif bir Amerikalı kadın, daha iyi muhafaza edebilirler. rakıyı bütün İçkilere tercih ettigi» Kadınların ise görüşleri belki ni sövlcmiş ve bardak bardak rakl daha geniş bir sahayı kaplar, içmişti. fakat teferruatı iyi kavrıyamaz1 Mayıs günü Hoianda Kraliçesl lar, onun için icabında iyi hatırhyamazlar. Bunun için de, Juliana'nın doğum günü şerefine zihinlerinde teşekkül eden ha Holanda Başkonsolosunıın kabul rcminde göriistüğüiB ccnebilerin yaller ekseriya siliktir. Yalnız, renkleri birbirinden a çoğunrîan. bulunmamasma rağmen, yırdetme bakımında kadınların rakmın methini duydum. Grne eeçenlerde limanımıza geerkeklerden biraz daha kuvvetli oldukları görülmüştür ki bu da, len tnsriliz harb gemisi subnyları her halde, renkli şeylerle fazla şcrrfine Beyoğlunda İngiliz sarameşgul olmaktaki tecrübeler n yında verilen koktejl partide de rakı. ecnebiler arasında en gözde den ileri ge'"i"'<~^ir . ve rnğbette lcki olmuştu. * * * Londrada İngilizler rakıyı. 11Dokunma hissini mahsus en sona sakladık. Çünkü beş duyu krir gibi su«ıız içiyorlar ve sert olarasında kadınların erkeklerden duğu için beğeniyorlardı. Nafen kek arasında mühim bır fark tek üstün oldukları his, dokun Ajansının haberini okuduğum zavardır. Kadın kulağı umumiyet madır. İhtimal cildlerinin inceli man, orada rakıya göstcrilen rağle erkek kulağından daha az ğinden, ihtimsl kumaş ellemek beti hatırladığun gibi. uzun yıllarhassastır. Yalnız, çok ince SPS teki tecrübelerinden. ••lâtf cins» danbcri Londrada oturan mekteb leri erkekten daha iyi işitirler mensubları parmaklarile dokun arkadaşım Ataullahın İngilterede Buna mukabil, dor n ve tok ses dukları şeylerin husus'yetlerini rakı alcyhinde bazı propagandalar leri işitmekte erkekler daha faz anlamakta erkeklere nazaran yapıldığı ve kendisinin de bu propaganda ile mücadcle ettiği hakla meleke sahibidirler. çok daha hassastırlar. Diğer taraftan, tecrübeler kaBir tecrübede kadınların he kındaki sözlcıini de hatırladım. Rakı, Londrada beğenilen bir içdınların bir sesin neye delâlet men hepsi, gözleri kapalı olarok edebileceğini keşfetmek işinde yokladıkları kumaşlardan 500 ki olduğuna göre, Tekel İdaresl, de erkekler kadar muvaffak o çeşidini ağırlık, yumuşaklık ve kuvvetli bir reklâm ve propaganda lamadıklarını göstermiştir. sıkılık gibi muhtelif bakınılsr yaptırmak suretile en temiz, en Yapılan bir tecrübede erkek dan hakikate uygun şekilde ta iyi tabir caizse en sıhhî bir tarzlerin bazıları h r gürültü :çinde rif etmişlerd r. Erkek'er ise el da imal edilmekte olan rakılarımıayrı ayrı 25 sesi tefrik edebılmiî yordamile ancak 100 kumaşı za tngiltcrede iyi bir mahrec bulerdir. Halbuki aynı gürültü a birbirinden ayırd edebilmişler labilir. İngilterede gerçi şarablarımız da beğenilmekte ise de, Franrasında kadınların ayırd ve ta dir. ıız sarablarile rekabet güç bir işyin edebildikleri sesler 78 i geç Kadınîprm dikiş ve nakış gibi ir. İngiltereye fazla miktarda rakl v memiştir. işlerde erke .!eı rlcn daha fazla ihrac edebiİdiğimiz takdirde, t ü Görme bahsinde de bir çok kabiliyetli olmaları da dokunma tünlerimize, kuru incir ve üzümnoktalardan erkeklerin kadınla hassalarındaki üstünlükle izah lerimize yeni bir ihrac maddesi dara üstün oldukları tesbit edilmiş edilmektedir. ha ilâve etmiş oluruz. Tekrar edetir. Meselâ erkekler umumiyet'.e (Imagcs'dan) yim ki İngilterede rakıyı revacda bir içki haline getirmek için, kuvİki müdafaa avukatı hp.'ikuıda Mahkemeye yapılan şayam vetli ve anlayışh bir propaganda takibat dikkat bir müracaat ye rekiâma ihtiyac vardır. Tekel Radyoevi önündeki hâdisenin 72 Kâmile Akbaş isminde yaşh bir ka İdaresi, bu işi uzun yıllardanberi sar.ıçının Asliye Onuncu Ceza mahke dın, Birinci Asliye mahkemesine şn orada yerleşerek Türk tütün ticamesinde yamlmakta olan muhakemes' y&nı dikkat br müracaatte bulunır.uş .etile meşgul bulunan ve tngilizesnasında Savcıya karjı çok ağır hü tur. Kâmilenin verdiği malumata göre, cumlarda bulunan iki müdafaa vekili muzuyaka içinde bulunan Mehmed Ali lcrin zevkini pek iyi kavramış olan Burhan Apaydın ve Necdet Çobanlı isminde bir şahsı ailesi, kaynanası ve Vedad gibi Türkler ve onlarla işhakkında İstanbul Savcılığınca taki çocuğu ile brrlikte kira parası almak birliği yapacak İngiliz firmalarile bat «çılmış bulunmaktadır. sızın evinin bir kısmına yerle?tirmiş, anlaşarak en iyi jeküde yaptuabiYağ fiatlanndaki düşme devam tir. Kâmile Kadıköyünün en mutena bir lir. mahallinde bulunan 12 odalı bu evinde edlyor hizmetçisi :1e birlikte oturmaktadır. Bir Rakl için yazdığım bu yazıdan Mısır çsrşısınclakl yağ ve peynirciler aralık Kâmilenin hizmetçisi hâmile ka dolayı Yeşilayın kurucusu vc içkiarasında fiat d'jşürme işi ş ddetli bir larak hastaneye gitmiştir. İhliyar ka nin baş düşmanı olan sayın Valimlz rekabet halini almışür. Bilhassa yağ dının yanlızlığından bil stifade Meh ve Belediye Reisimiz Prof. Dr. fiatları her gün birkaç kuruş düşmek med Ali. Selâhaddin isminde birile birtedir. 580 kuruşa kadar Urfa, 4S0 ku leşerek kendisine mahiyetl meçhul bir Fahreddin Kerim Gökaydan özür ruşa kadar Kars yagı satılmaktadır. Hiç lçirm ;Ier ve kadını bitab bir dilerim. Peynir fiattarı da 180 kuruşa düçmüş duruma düjürmüslerdir. O eırada eve bir takrir memuru gelmiş, 70 000 lirm. tür. değerindekl bu evi guya 15.000 liraya sattıklarına dair kendisine bir kâğıd lmza ettirilmiştir. Kadın kendlsinin imza atmadığını, cebren elinden tutuH ANIMELÎ larak (reçeteyi imzahyacaksın) diye elini kağıd üzerinde gezdirdiklerini *öyMayıs Sayuı Çlktı. lemektedir. tddiaya göre bu eşhas bur.unla kalmamış evdeki kıymetli ir.ci vesair eşya ile ev eşyesını da tan.•? H ANIMELİ rptmışlardır. Tahkikat yapılmaktadır. Mayıs Sayısı Çıktı Boğazdaki emniypt a^Ian gene kazaya uğradı Birkaç gtin evvel bir ftalyan gemisir.in Boğazdan dısarı çıkarken parçaladıgı emniyet ağları dün tamir edllirken, Rumen bandıralı Frederik Engels ismindekl gemi emniyet aSlarınm geçid noktasında bulunan fenere çarparak parçalamıştır. Rumen gemisi hakkında tahkikat yapılmaktadır. Mahkum olan 3 ırz düşmanı On beş yaşında bJr kız çocuguna zorla taarruz eden Şaban ve Salih adlarındaki iki kıptl dellkanhsmın İkinci Ağır Ceza mahkemesinde devam etmekte olan muhakemeleri dün sona ermistir. Neticede mahkeme, sanıklardan Şabanın 2 sene 9 ay 10 gün; Salihin de 2 tene 10 ay mahkumiyetlerlne karar Vermlştir. AyrıcJ. buna benzer blr başkA IUÇtan OtürU yargılanmaMs olan Mehtn«d Ali adında bir genc de 2 sene 4 ay hapse mahkum edilmlstlr. Muanuner Karara opercti Balıkesîrden Adanaya gidiyor Bahkesirdc birkaç tenuil verdikten »onra elli klşilik bir grup halinde Mu. ammer Karaca opereti (10) temsü vermek üzere Adanaya fldecektlr. Heyet* blr orkcıtn (15) bale, ganatkar Tevhld BUge, Ayla Karaca ve opereUn bütün artistlerl refakat etrnektedJr. İstanbuldakl tekmil dekor ve gardroplarlle yaz turneelne çıkmış olan sevimll «anatkâr Karaca ve arkadaflarına yeni basarılar dileriz. SAYIN BAYAN Emin olunuz ki, Salonumuzda yaptrracağmız 6 aylık Soğuk Permenant Sizi de hayran bırakacaktır. «Mükemmel İzdivacın Şartları» DURSUNE ÖZEL Berber Salomı Kadıköy, Caferağa mahallesi Saku^iU »ofcak No. 30 CUMHURİYET Niishası 10 kuruştur Tüıklye Harlc Abone seraiti 2S00 • 5400 • Senelik 300 Kr. 600 Kr. Bir aylık 800 > 1600 • Üç aylık 1500 > 2904) • Altı aylık 2800 • 5400 > Senelik D İ K K A T Cazetemıze gönderilen evrak ve yazılt^ nejredilsin, edilmesin iade olunmaz tlanlardan mesuliyet kabul edUmez. Musiki Mecmuası
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear