02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 Mayıs 1950 CUMHURİYET Adı bizce mahfuz bulunan bir okuyucumuzdan aldığımız mektubda şoyle yazilmaktadır: Bu meselenın munakasası cok «19 Mayıs Genclık Bayramı müedılmiş, iızerınde çok konuşulmuşnasebetile kanunen bütun devlet tur Fakat, mesele ekserıva hfıf daireleri, devlet müesseseleri ve tarafından ahnmış, fikırler zevkokııllar resmen tatıle tabidir. Bu leıe, huylara, âdetlere g e yıl da, resmî daireler. devlet müessiırülmuştur.^ seseleri ve okullar iki gunluk bir Insanın et yemeden '•aş''a tatil yapmışlardır. Bu arada Sümercağını ıddıa edenler var. B barka bağh butun %ıuesseseler de mukabü, başımıza turlu hrs tatıl edılmiş'erdır. Halbuki Bakırlarm hep et yemekten geld'inni kov pamuklu sanavi mnessesesinde ilerit surenler de çok Hem bunlar, kanunun bu hukmune riayet edilmi fepş '=ı meselelerde fıkırlenne eu<r yerek çalışma devam etmı tir. Milvenilen, teshisierıne k"Tnet verilet halinde kanun^uz ve keyfî halen, sozlerı. tavsue'erı H'Vitle reketlerle mücsdele ettiğimiz biı dınlenilen doktorlar, ılırn ad^mları. devirde sarahaten tanman hakları Ötek'ler ie oyle hiçe saymak bu muessesede çalışan O halde, hangılerine ınanmalı? saf Mr şekılde elde etmek kabildi.r memurları çok üzmustur. Aynı şeyFrofpsor dıyor ki Insanın ete . rağbet etmemesi. • Ette baFİ'ca gıda c'arrk protem. Irsn'n bes'enmesi içın ..;a lerin tekrar vukubulmaması için yainız sebze »e men'a ıle beslentneyi kendisıne âdet edmmesı ıâ vaŞ. mcdenî tuz ve Hr iki vıt?m n lüzum voktur Bır çok insanlar, slâkadarların nazarı dikkatini celzım geldığmi ilen süren, bu yolu varcıır Fakrt bunhrdan laşka Vıı mcelâ Eskirrolar cnurlerınde ot hetrrenizi rica ederim.» başkalanna ta\sıye ettıklerı gıbi PIÛV da bakterı mevcuddur E ^ ' o vemezler. Fakat pekâlâ yaşarlar. kendılerı de takib eden bir çok C""eek sarı^torvomunda yap'ln bıı Otlrnn .E°oze ve meyvaların) ço Terkos suyu akmıyan bir meşhur kımse'pr var Bunlard"n fecrü'oe virmi saat norrml hraret çvnda proteın voktur. Eğer sade mahalle birı Tolstoy. dığeri GanHhı, bır d;ğe te tutulrn etin bir gramında 70 sebz» vıveceksenız, gıdalarınızı gari ce Bernard Sh'»\v dur. Buyuk Tİlyon ba'teri bulundujunu gos "et büvuk bh bılgi \e hesabla ta Terkos sularmm akmamasmdan romancı Tolstoy, S2 ysşmda ol tpırniî'ır Gene •>vrn tf>c"'rpve "İ \ in efmeniz lâ.T'md'r. Ak*i tak ;ikâvet?i bulunan Kureuncukta müştar. Meşhur Trlsr'bh edıb re sucuk. pasMrma piH riurmus et dirdp viıcudünüze lâzım olan gı Arabzade sokağı sakinlerınden su Bernard Shaw 94 \ aşındadır. Hâ'â lerın gramırda 700 mılyon, butsj n dabrı alam?zsmız, zafıyet başlar. me^tubu aldık: sağ ve dincdır Hmdlilerm mı''î Hr srarrrnda 650 milvon, domuz • Ette bulunan ve üreyen bakte <rÖtedcrberi Arabzade sokağı ve kahramam Gandhı de bır suikasde etinin bır gramında ise 1 milyaı riler. sebzelerin ve meyvaların civarmda Terkos ruları kışın gayrı kurban gittiği zaman seksenıne ya kadar bakteri vardır. çürümesile de hasıl olur. Esasen, muntazam, yazin ise yalnız gecenin • Pışinre etteki bâkterilerin coğu bütun gıda mddelen mıkrob top en gec ssatlerinde kı^a bir muddet kındı ve kimbilır daha kaç sene 7 olur fakat hepsi ölmez. Bılhassa lamağa ve üretmeğe musaiddir. akar Şbv1» ki bura'irda oturaniar, yaşıyacaktı . Butun Vunlar ot viyenlerîn, et yi verem mikrobları hararete çok da F^'fzissıhha. yıyeceklerimızi mum va ellerinde kovala'la sarnıcı olan |:un olcıuçu kadar temiz seçmeyi Vimfularr'an su dil^nmeşe, yahud yenlerden ? daha çok yaşadığını mı yan'kbdır. r «İlmî tetkiklerden öpreniyoruz ve temiz tutmayı emreder. ispat eder Sebzevle yaşamağa taîa gecenin varısında tath uykuki et vucudde asid ürık ve «nekraftar olanlar öyle diyorlar. •Bundan başka, vucude yararh larını bırakıp su almak için ron. gibi bazı tortular bırakır * ** Damla. damar sertlığı, bobrek ılti t)ir çok bakteriler vardır ki onlar Valkmaea mecburdurlar. Bunun için Bu meselede fikirlerini dikkatle habı. muhtelif kalb ve deveran â n olmadan yaşıyamayız. Meselâ uzun de ayrıca şans lâzım, zira gece dahi ve hürmetle dinliyeceğimiz iki zaları, kanser gibi bir çok hastalık müddet sülfamid veya streptomi sular hep aynı saatte akmaz. Bu hususta idare hiçbir mazeret mutehassıs varsa onlar da Dr. Eıeb !ar da asid ürikten ve proteinin sin gibi ilâclar alanların barsaklastem'la Dr. Wassersug'dur. Dr. Lieb tortusu demek olan nekrondan ileri rındakı mikroblar temizlenir, fa gösteremez ve yerin yüksekliğini de kat bu mikroblann ek^ikliğinden bahane edemez, zira 1946 yılı yastein kırk seneye yakm bir zaman gelebılır. dolayı, hamızsızlık başlar. Daha danberi NewYork'ta doktorluk «Çinin şimal bölgelerindeki aha ileri gidilirse vucuddeki B ve K 7inda o scmtte bulunan «Yakar eden bir tıb âlimidir. Dr. Wasser H arasında mide kanserine hemen Tepe> gazinosu işlerken sular gece «ug da gene Amerikada Tufts Tıb hemen hiç ratlanmamıştır. Sebeb, vitaminleri yok olur. cimdüz muntazaman akmıştır. fpkultesinde profesordur başlıca gıdalarmı darıdan almalan «Proteinin çözulmesinden hasıl Bu halin en fazla can sıkacak Bunlardan ilki ot, ikincisi de et dır. Onlara nisbetle daha fazla et olan aminoasidler sebzelerde de tarafı da, su olmadığı için aboneyiyen cenub Çinlileri arasında ıse vardır. Asid üriğe gelınce; vücutar?ftarıdır. Ikisi de bu meseleyi lerin az su harçamasından İdarenin yarım asra yaklaşan meslek hayat mıde kanseri ve karaciğer iltıhabı dumüzde normal olarak daima bu mphe lo nirı, sık sık saati kontrol lunur ve az olduğu zaman hiç de sık sık gorülur. larında kendılerıne başlıca tetkık etmesidir. «Gene tıbbî tecrübe ve tetkik zararh değildir. mevzuu edinmiş, et veya ot yemeterden ööjreniyoruz ki gencleıın • Şimalli Çinliler arasında kanser Bu vaziveti. ilgililerin ve bılhassa nın lehinde, aleyhınde ıleri surulebilecek bütün delilleri toplamış, vucudünde potasyum, fosfor, azot, vakalarına rastlanmayışı bunların, alâkasını hiçbir güclükten esirşe* onlardan neticeler çıkarmış ve ümağnezyum bol bulunduğu halde kansere müsaid yaşa varmadan ol miven savn Valimizin nazarı düczerlerinde tetkıklerde bulunmuş ihtiyarlarda daha ziyade sodyum melerindendir. O bolgfler de vahim katıne arrederiz.» ve klor bulunur. Bunlar vucudü hastalıklar salgın halindedir ve ralardır. olüme yaklaştıran maddelerdir vallılar gene ya§ta birer birer gihastalıklar Evvelâ, insanın sebze ve meyva Ecelini geciktırmek istiyenler ıh derler. Buna mukabil, pirincin ka romatizma gıbı bazı ile geçinmesine taraftar olan Dr tıyarlıklarında bu fazlahklan ma buğunu soyup yiyerek B vitami vardır ki vücudde kansızlığa ve zâfiyete yol açarlar. Bu gibi halLiebstein'ı dinliyelım. Diyor kiden suyu icmekle ve sebze yemekle ninden mahrum kalan ve bu yüz lerde ıse vucudün et gibi bol pro• İnsanın beslenmesi için et telâfı etmeğe mecburdurlar.» den berıberj hastahğına yakalanıp teinli maddelerle beslenmesi lâyemesi zarurî değıldır. Milyonlar* ** olen Çınlılerin de sayısını unutmı zımdır. Sebze ıle beslenmek yalnız ca insan vardır kı et yuzu gormeyalım. tansiyonu yuksek olan kimselere Görüyoruz ki Dr Liebstein tezimişlerdir, fakat gayet kanlı, canlı •İhtiyariann et yememeleri tav tavsiye edilir, çünkü sebze karın ni gayet güzel müdafaa ediyor kımselerdir. Ette baska maddelerden alınamıyacak bır tek gıda yok Şımdı sozu bir de et yemenın siyesıne gelince. ben buna da ışdoyurduğu halde vucude az kalotur. Bilâkis. ettekı beslevici mad mudafıı olan Dr. Wassersug'a ve tirak etmı>orum. Çunku bılhassa ri temin eder.» (Domemca del Carriere'den) ihtıyarlıkta gorulen kangren ve deleri sebze ve meyvalardan daha relım. Ot mu yemeli? Et mi yemeli? Oluvvt Ruslar, Orta Asyada kücük bir daniz vücude getirecekler! Toplayan: A. H R. *kıncı Dünya Harbinin do yönlerini değişğurduğu sıkıntılar ve o sa tırerek onları vaşı takib edenyıllar içinde e güneye doğru ce mın ve kesın bır sulhıin kuru reyan ettırmek lamaması yüzünden Avrupada, mümkün olursa Doğu Asyada, Hmdıstanda ve Ob nın «Belodünyanın diğer bir cok tarafla gorje Beyazrında zıraat mahsulleri bakımm dağ» mıntakadan ümid edılen mkisaf elde e sına tesadüf edılememış, bır taraftan da mü den noktasmda temadıyen artmakta olan nüfus ve İrtiş' n ağzın kalabalığı dolayısıle bu bölge da muazzam b;r lerde kıtlık tehlıkesi başgoster baraj yapıİ3cak mıjtır. . ve burada buBöyle bir durum insanları, Ku yükçe bır su zey ve Güney Kutbu, Asya ve kutlesıni den'zAfrıka steplerı, çollerı gıbı şım den 70 metre dıye kadar ek lmıyen havalıde yukseklıkte topimkânı tarım yapmak ımkânbrını ara lamak hasıl olacaktır ma yoluna sevkedıyor Bazı Fran sız muhendıslerı buyuk sahra\ a Bu suretle Obıayaklarınlüzım alan rütubetı temın etmek nm içm Nıl veya Nıjer nehırlerın dan Tobol ve Iden birının suyundan faydalan çımden, aynı zamayı düşünecek kadsr hayalî manda Aral goprojeler kurmağa bıle kalkış lunden de ıstifade edılerek amışlardır. çılacak kanallar İkınci ve daha makul tasarı vasıtasile Sıbırgetirilecek deniz ve civarı ise, Orta Asyanın Hazer denızı ya demıryolu ü QrU M aAm nin doğusuna düşen kısımların zermdekı O"sk ve Novos.bırsk I yerden kaldırıp başka bir tarafa da 150*bın kılometre karelık kü şehırlerıne yakın bır çevrede Mar | nakletmek gerekecektir. Bununçük bir denız vucude getırmek n^aranın on dört m slı büyuklü la beraber hayal, hak kat h l i k halir.e gayesini takib etmektedır. Pro ğunde, bır denız vucude getır gırerse Mısırm nüfusu kadar bir jeyi tanzim eden Sovyet Rusya mek çok kolaylaşacaktır. kalabalık, 20 milyon ınsanın bunm tanınmış su mühendıslerinSoylendığine göre inşaat ve rada zıraat yolıle yaşamalarını den E. Davıdov'dur. Beyaz step amelıyat yırmi sene devam e temin etmek ıhtımal dahiline lerde toplanacak suların elde e decek ve Obının birıktir len su girecektır. dilmesinde bilhassa "Sırederya» ları ancak o zaman Küçük SıBahsettiğimiz teşebbüs muve «Amuderya» nehırlerıle Sı bırya denizıne salıyerılecektir vaffakıyetle netıcelenırse ikinci Japon împaratorunun kızı Once 930 kılometre uzunluğun bır adım daha atılacak, her yıl bıryanın büyük kuçük dığer ırmaklarından faydalanılacaktır da, 250300 metre genışlığinde, fazla buharlaşma yüzünden git bir müze memurile evlendi Davıdov'un tasavvuru gerçek ha 20 metre derinlığınde bır kanal tıkçe suyu azalmakta olan «Ha» Tokyo, 20 (A.P.) Japon Imline girecek olursa oralarda mil açılacak, bu kanal sanıyede 30U zer denizi» nın kuruması tehli paratoru Hirohito'nun kızı Prenyonlarca insanm barındınlması metreKup su boşaltacaktır. kesinın önüne geçilmek isteni ses Taka bugün Toshımiş TakatEvet ama, bu kanalı açmanın iecek, oradan açılacak diğer bir sukasa adlı bir müze memuru ive ekip bıçerek geçtmlerını VP hayatlarını sağlamaîarı ımkân oek de oyuncak b r ış olduğu kanal vasıtasile Karadenizın su le evlenmıştir. Takatsukasa, ayanılmamahdır Yukarıda va ları bu gole celb olunacaktır. da takrıben 20 dolar kazanmskhasıl olacakhr. çıflarını saydığımız çukuru ya Boyle bir vazıyet hasıl olunca tadır. Evlenme toreni İmparatoKuzey buz denizıne karışan pabılmek ıçın 1015 mılyon met sade «Hazer denizi» nin norma] run oğlu Prens Takamatsu'nun Obi ve Ytaiseı nehırlerınin akı§ reküp toprak ve ta§ı bulunduğu seviyeye gelmesi temin olunmak evinde cereyan etnufitır. Celâl Bayar 1884 de Gemliğin Umurbey köyünde doğmuştur. Babası Plevneden hıcret eden Abdullah Fehmi Efendi ıd.. Zamanmın ılmıye sınıfına mensubdu. Devrin.n en ılerı fıkırlerı ıle temayuz etmıg olan fıkıh âlımlerındendi. Plevneden 1293 muharebesmde Anayurda gelmış, Darülmualîimın mezunu sıfatıle Umurbeyde rüştıye muallımliği ve kazada muftılık yapmıştı. Munevver ve ileri fıkırl baba, oğlunu devrının mahdud ve klâsık bılgı muesseselerı elınde bırakmadı. Onu bızzat okuttu ve bu zekı çocukta realıst, vatansever şuurlu bir ıhtılâlci karakterının vucud bulmasına hızmet ettı Yaşı bıraz ilerleyınce Bursadakı Fransız mektebine devam ettırdı. Bu hâdıse Meşrutiyetten once ılmıye smıfına mensub olan bir zatın çocuğunu yabanc bır mektebe gondermesi suretıle fık'r ılerılığıni anlatan dıkkate değer bır hâdisedır. Sonralan Kemahst rejımi şahsında tam ve kâmıl hüvıyetını bulduğu ılerılık ve ınkılâbçılık vasfı, Bayar da bır aıle mırasıdır. Yeni hayat telâkkıler'nı, garblı gorüşlerı öğrenen gene Mah mud Celâl, kendisıne bankacılığ) meslek olarak seçti. O zaman Turk vatandaşlarının bütün istıkbalı resmî mesleklerde aradığını düşününüz. Bankacılık gıbi tamamıle garbın mah olan bır meslek sahasında istıkbal aramak tehhkeli telâkki edılen bır maceradır. O :se bunu bıı mıllî 'zzetınefıs meselesı telâkki ettı. Bır taraftan mektebe devam ederken Doyçe Orient Bank'a da gırmişti. İş Bankasım örnek bır rejım müessesesi halinde muvaffak kılan sebebler arasında bu genclık cesaret ve kararının büyük hissesi vardır. 1908 ınkılâbında yirmisini henüz bitırmış olan Bayar, Bursa da faal bir rol oynadı. Meşrutıyeti hazırlıyan hareketlerın içm de, kendı mıntakasının şeflerinden bıri idı. Bayar bu tarihlerden bıraz sonra Izmirde İttıhad ve Terakkı Fırkasınm Kâtıbi Mesulüdür Onu burada bir ıslahçı hüviye tıle görüyoruz. Meşrutiyetten sonra çok karakterıstık safhalar arzeden yurdun bu zengın mıntakasmda o, şuurlu bır nasyonalızmın müdafıı olmuştur. Ittıhad ve Terakkının Osmanlıhk ve İslâmcıhk politıkalarından sıyrılmağa çalışm:ş ve fırka ıçınde mıllıyetçılık cereyanmm kı^yvet bulmasına gayret etmış; Türk haklarınm hatırı sayılır bir varlık olması uğrunda mücadeleler yapmıştır. Tarih, Mayıs 1919 başlarıdır. Henüz büyük ve eşsiz Kurtarıcı Samsuna çıkmıştır. Memleketin ztırabı hududsuzdur. Bılhass3 Millî Miiradelede Celâl Bayar: Egenin meşhur Galib Hocası Ege havahsmde mıllî yası arttıracak facıalar oluyor. îzmirın Yer yer millî cephelerin kuYunanhlar tarafından işgali rulma hareketleri belırmiştır. m°v7uubah'stir. Bu hareketler bilhassa işgalin vâki olduğu sahalarda göze çarpıyor. Mılli ihtılâlm Celâl Bayarına, Ödemiş, Akhisar, ve Aydın cephelerınde rastlıyoruz. Işal başlayınca îzmirden ayrılan Bayar, mücadele hareketının başındadır. Ve daha bu arıhlerde Atatürkün emrınde ve izinde bır Kuvayi Mılhvec1 Celâl Bayar vardır. Halk safları arasında bazan bir hoca, bazan bır efekıyafetmde dolaşarak mıl î cepheye yeni kaynaklar buan bu taşkın ruhlu ihtılâlci gaeden uzaklaşmağa çok müsaid olan küçük kuvvetleri bir araya !a kalınmıyacak, aynı zamanda oplamış, sonra Akhisar Mıllî o cıvarın ıkhmınde de büyük Kuvvetler Kumandanı olmuş bır değışiklik husule gelecek, etdaha sonra da, Şef.n emrile kırafta lımon, portakal, dığer yea bir zaman Bursa Kuvayi Mılmışler ve tahıl üretımi yapmak lıye Reıslığınde çalışmıştır. imkânı elde edilecektır. Yaz haBu tarihlerde Celâl Bayarı vaları fazla sıcaklığını, kış hamılli cephede turlü adlar ve kıvaları aşırı soğukluğunu kayyafetlerle görüyoruz. Galıb Hobedecek, Gobi çölünün havalı üca adı altında Demirci Efenın 4908 inkılâbı sıralarında zerındeki tesırleri azalacaktır. Keza, Sıbiryadaki kara iklinıinin sertlıği de yavaş yavaş kaybolacak, kış soğuğu ve yaz sıcağı orada da hafıflıyecekt'.r Kuzeydekı Tayga ormanlarındaki sivri yapraklı ağaçlar, yerlerıni normal ormanlardakı ağaçlara terkedeceklerdir. Sıbırya ovası bu suretle kuzey Avrupa arazısi vasfını kazanacak, oralarda ne ekilıp biçlılıyor sa burada da onların üretımi yapılacaktır. Ama, denilecek ki, sarfedilecek para ve emek de o nisbette büyüktür. Buna şüphe yok, fakat 20 mılyon ınsanın hayatını kurtarmak da az bır iş midır? Şurası muhakkak ki, iktisadçı Maltus'un beşerıyet için tasavvur ettıği tehlıke, yanı insanların çoğalmasına karşılık gıdanın kâfı miktarda artmaması korkusu, hiç bir zaman tahakkuk etmıyecek; medeniyet, sayısı ziyadeleşen evlâdlarınm açlıktan ölmemelerini, ilerliyen fen ve teknık sayesinde mutlaka temin edecek tir. yapmıyan müessese Türkîyenin üçancü Cumhur Bashnm olması bekienen D.P. Başkammn şimdiye kadar görmediğimiz resimteri Ataturk ve Celâl Bayar bir Istanbul ziyareti esnasında kotrada müşavirlığıni yapmış, buradakı münferıd hareketleri şuurlaştırmak ve plânlaştırmak yolunda Atatürkün yüksek takd rlerıni kazanan emekler sarfetmıştır Akhisar cephesi ıstılâ sellerınin ilk çarptığı sert kayalardan bırı olmuştur. Bayarın bu sıralardakı faalıyeti, bır istilâyı önlemek içın ılk şartın ne olması lâzım geldığıni gosteren mısallerle doludur. Atatürkün büyük Nutkunda, Ebedi Şef, Bayarın bu hızmetlennı şu cumlelerle tarıhe maletnıektedır: «Aydın havalisinde, İzmirın ijgalinı müteakıb, asker ve ahalıden bazı vatanperveran, Yunanlılara karşı mudajaa ve ahaliyı teşvık ve musellâh mılü teşküât tesıs etmek içm çaîıştyordu. Bu meyanda tzmirden tebdüi nam ve kıyafet ederefc o havahye gitmiş olan Celâl Be yin (İzmır mebusıt Celâl Beydır.) gayret ve jedakârhğı şayanı tezkârdır.tı Nutuk, ikinei cild, sahife 15 Mıllî Mücadeleden ve Cumhurıyetın ilânından sonraki İmar ve İskân Vekıli, İş Bankasının kurucusu, îktısad Vekıli ve nihayet Atatürkün son Başbakanı Celâl Bayarı milletçe unutmamıza imkân yoktur. Bunları takib eden devredeki Demokrat Partı kurucusu ve muhalefet lıderi Ç^lâl Bayarın yaptığı hızmetlerle gösterdıği feragat v3 fedakârlıklarm hâtırası ise mılletın hafızasında tazelığinı ve canlılığını daıma muhafaza edecektır. Atatürkün son Bafbakam Celâl Bayar Millî Mücadelede Celâl Bayar: Demirci Efenin müsaviri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear