02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
l î Şubat 1950 Uk Mcclisi Mebusan Raoı AUMET RIZA B,yin =HAT.IRALARL== 17 Mebusan Meclisine aid acı, tatlı bazı hâtıralar Meclisi Mebusanm üçüncü se lar herkesi daima kendileri gibi nei devriyesinde riyasete Rum görürler. Nazarlarında ne haysilar Rıza Tevfik Beyi, dördüncü yet, ne şeref, ne namus vardır. sene de diğer bir fırka tarafın Erbabı namusun yüzünü kirletdan Mahir Seyid Beyi intihab mek kehdilerince vecibedir. İsettiler. Bu iki zat kendilerinde temezler ki memlekette temiz riyasete istidad ve liyakat gör bir yüz bulunsun.' Gözlerini gadükleri için istifa etmediler, y:z ve ihtiras bürümüş olanlar, evsafı zatiyenin düşmanıdırlar. bilâkis ümid ettiler. Rumlar sonra benimle hususî Menafii umumiyeye hizmetin mü görüştükleri zaman: «Biz sizin kâfatını vermek istemezler. . Riyasetin haysiyet ve itrbarmı aleyhinizde rey vermedik, İttikad ve Terakkinin namzedi a muhafaza için eski kibarlar uleyhinde rey verdik.» dediler. mlünce kapımı açtım.. Bir RaMüstenkif kalmakla bunu yapa mazanda beş yüz kişiye yakın bilirlerdi, şahıs tayinine lüzum evimde yemek yedi, halbuki Sad yoktu. İttihad ve Terakki aley âzamın, Âyan Reisinin konakhindeki fırkalar riyasetimden arında kimse yoktu. Maaşımdan memnun değillerdi. Çünkü Mec ara arttıramadım. Fehim gibiliste istedikleri kadar gürültü erin ayağını öpmeğe a'ışrmş yapamıyorlardı. Maksadları ken kimselerden büyüklük, şükranı dilerinden birini getirip Meclisi nimet beklenilerr.ez. istedikleri gibi işgal etmekti. Abdülhamid devr nden şikâyet Söz vermedim, çünkü mak edenler, Abdülhamidin bazı kim sadlarının ne olduğunu görüyor, elere verdiği fazla para ve hehüsnüniyet bulunmadığını an diyelere hased ettiklerindendir. lıyordum. Aleyhimde gürültüler Onlar gibi calamadıklarına müoluyordu. Meclis dağıldıktan son ;essif olduklarındandır. Lâstik ra gürültü eden Riyaset odasına ;ekerlekli arabalar açgözlü ogeliyor, beyanı itizar ediyor, anların hasedini tahrik ediyor«Biz İttihad ve Terakki Reisi du. aleyhinde bulunduk.» diyorlarMeclisi Mebusan Riyasetine dı. Maçkadaki konak tahsis olunduDiğer taraftan Meclisi Mebu ;u zaman konağın iki odası boşsanda gerek evza' ve etvarile u. Padişah bu iki odanın tefgerek saçma sözlerile müzakera rişini emir buyurdu ve konaktın intizamını bozan, çalışmftya, an çıkarken bu eşyayı bana veriş çıkarmaya mâni olan, Meclisin di. Makriköyünden Maçkaya nakciddiyetine, vakar ve haysiyetine halel getiren, mebuslar ara lettiğimiz zaman üç manda arasına nifak ve iesad tohumu e bası eşya getirmiştik. Maçkadan ken, kavga çıkaran, hükumeti Kuruçeşmedeki yalıya bu eşya beyhude suallerile iz'aç ve işgal ile iki oda takımı ve dört sene eden, zayıflatan, efkârı umumi zarfmda aldığım ufak tefek eşya yeyi Meclisi Mebusan aleyhine nakledilirken eşyanın kesreti tahrik ederek Mebusanı ve bu gedaçeşim olanların nazarı diksuretle Meşrutiyeti halk ve ec katini celbetmiş ki bana: «Maçnebiler nazarında itibardan dü kadan eşya aşırdı» dediler. şüren mebuslar da vardı. Gazeteye makale yazdılar. O cevab (Ahmed Rıza Beyin Meclisi vakit Sabah gazetesine Mebusan Reisliğme aid olan hâ vermiştim, yirmi sene Pariste tıralan Umumi Harbden evvelki her şeyden mahrum olarak yakısma girecekti. Sonradan çıkan şadıktan sonra dört yıl Meclisi bu notîannı bir tarih strast hi Mebusana r'iyaset eden bir adazasile buraya almış bulunuyo mın iki oda fazla eşyasını çok görmek ve bunu gazeteye yazruz. Meclisi Mebusan Reisi Ahmed dırmak kadar bayağılık tasavRıza Beyin Âyan azahğına ta vur edilemez. Çiçeğe merakım yini hakkında V. Sultan Mehmed olduğundan bir hayli saksı^ alReşadın Başmabeyincisi Lutji mıştım, giderken bittabi bu sakSimavi Bey hâtıralannda şu ma sıları da götürmüştüm. «Konağın lumatı vermektedir: «Bazı esba saksılarını almış» dediler ki kıy ba mebni artıfc Riyasete intihab meti D vaktin fiatına göre iki olunamıyacağına kani olan Ak yüz kuruş etmezdi. vıed Rıza Bey, Zatışahaneye mü Süferaya verdiğim ziyafette •n'acaat edip Âyana tayinini iskullanılan gümüş sofra takımıtirham ve kendisi gibi mütead nı Saraydan getirtmiştim. Gödid dejalar Meclisi Mebusan Ri renler o takımları bana demiryasetir.de bulunan birisi için bu baş verilmiş zannile Maçkadan nun bir hafckt mükteseb olduğu çıkarken teslim edilip edilmedi. nu ilâve etti. Padişah, fırsatı ga. ğini sordular. Bana her vakit nimet ittihaz ederek Ahmed Rı kullanılmak üzere verilen takım za Beyin Mebusan Riyasetinden âdi çatal bıçaktı. Bütün ziyafetkurtulmak içı'n^ behemehal Âya lerde bunları kullanmıştım. Süna tayininin arzı zımmında be fera ziyafetindeki sarayın damni Sadrâzam Said Paşanın nez galı gümüş takımmı daha o günü dine gönderdi...) iade eylemiştim. Meclis Riyasetinin tahsisatından (Ahmed Rıza Beyin teşebbüsü şikâyet edenler ile, Maçkada bugün Nişantaşı orta mektebmin işgal ettiği yer Mecliste ve haricde Riyasetin deki eski Vaüde Sultan Sarayı tahsisatından bahsolunurken Meclisi Mebusan Reislerinin i«Bedava konakta oturuyor, at kametine tahsis olunmuştu. var, arabası var» deniliyordu Ahmed Rıza Beyin bu saray Bunlarla Riyasete gelecek ehem terkederken kendisine aid olmımiyet düşünülmüyordu. Ancak yan bazt eşyanın da beraberinde benim şöhretim göze batıyordu götürüldüğü hakkında miıanzlaOnun için yardım eden yoktu. rı tarafından ileri geri sö'zler Padişahın ihsan buyurduğu ik: söylendi. oda eşyası da çok görülmüştü Eski Mecîist Mebusan ReisiHalbuki ben İstanbulu, vatanım nin evrakı arasında Maçka sahizmet maksadile terkedip Av rayındaki eşya meselesine aid rupaya gittiğim zaman burada pek çok kâğıdlar mevcuddur, evimde bıraktığım yanan eşya Ahmed Rıza Bey Saraya, Haz'âhiren Padişahın verdiğinden nei Hassaya yazdığı tezkerelerle çok ziyade idi. bunların hesabmı vermiş, esaMüthiş bir açgözlülükle pa sen Padişahın hediyesi olan eşra ve menfaat düşünenler temi, yayı da Kandilli İnas Mektebine bir kalbin açık sözlerile fikirle bağışlamıştır.) rini değiştirecek değillerd:r. On (Arkası var) =haberleri Şehirde yeni 51 pazar kurulacak Bu suretle İstanbuldaki mııvakkat pazar yerlerinin sayısı 88 i bulacak Şehir Meclisi dün, Sırrı Enver Baturun başkanlığında top"andı. Okunan takrirler arasında, Kadıköy üyesi Rüştü Şenözenm, İstanbulun 500 üncü yılı yaklaşmakta olduğu cihetle, •ehre lâyık bir belediye bina;ının inşa ve tedariki için evvelce Meclisin izhar ettiği arzu hak kında Makamın cevabının tesri idilmesi keyfyeti vardı. Takrlr Makama havale edildi. Bundan sonra şehrin muhtelif mahallermde kurulacak muvakkat pazarlar hakkındaki tu;anak okundu. Şehrin muhtelif semtlerinde yeniden 51 pazar kurulması Ma kamca teklif olunuyordu. Burhan Felek, Üsküdarda açıîacak iki pazarı kâfi bulmadı ve Maçkada da b'r pazar açılmasını is;edi. General Cemil Topuzlu, bu sazarm Maçkada Belediyeye dev •edilen İtalyan Sefareti binasının arsasmda açılmasını taleb :ttı. Kızıltoprakta da bir pazar kurulması istenildi. Belediye İktisad Müdür Muavini Emin Erer Makam namjna izahat vererek Meclis:n izhar ettiği arzu üzerine yeniden pazar yerleri ihdasma karar verildiği, teklif edilen yerlerle birlik Ae İstanbulda 88 muvakkat pazar yeri tesis edılmiş olacağını, maamaf:h Meclisin. gösterdiği lüzum ve arzu üzerine istenilen yerlerde de yeniden pazar yerleri kurulacağını beyan etti. Şubat devresinde de olgunluk inıtihanı istiyen gencler Bazı gencler, Milli Eğitim Bakanhğına muracaat ederek. şubat devresinde Üniversitenin muhtelif fakültelerine öğrenci kabul edildiği h3İde, lise olgunluk imtihanlarında muvaffak olamıyanların bir sömestr kaybettiklerini ileri sürmüslerdir. Gencler. şubat dev. resinde de olgunluk lmtihanı açılması hususunda Bakanlığın alâkasını istemişlerdir. Bakanlık, muracaat sahiblerine teknik imkânsızlıklar yüzünden bu arzularının yerine getirilemiyeceğinl bildlrmiştir. Dilek sahibleri, bu sefer B. M. Meclisine başvurmuşlardır. GOHİJŞLEK DUŞUNCELER İHEM T NALINA MIHINA Güzel kitablar v\ elki akşam eve döndüğüm zaman yazı masaraın üstünde iki güzel ve zarif kitabın durduğunu gördüm. Uzaktan bakmca bunları Amerikan veya İngiliz basın ataşelikleri tarafından gönderilmiş sandun: kapları o kadar zarif ve itinah basılıp cılrilenmişti. Kitablan elime alınca gördüm ki bunlar yabancı diyatlann eserleri değildir; memleketimizde basılmıştır. Doğan Kardc^ yayınlannın Güzel Kitablar Servisi tarafından çocuklar için neşredilen bu iki nefis kitabm birincisi renkü resimlerle süslü bir masal kitabıdu. •Açıl Sofram Açıl» ve «Congoloz Baba» adında iki masalı ihtiva etmektedir. Bu masallan anlatan da Eflâtun Cem Güneydir. İkinci eser de «Tabiat Ana anIatıyor» adlı bir tercüme eserdir. Muharriri Karl Ewald, çevireni de Beyhan Eczacıbaşıdır. Bu da, karakalem resimlerle orijinal bir şekilde süslenmiştir. Eserin ilk yazısı •Deniz. adını taşıdığından benim için ve denizi sevenler için ayn bir kıymet taşımaktadır. Her iki eser de «Yapı ve Kredi Bankası tarafından kurulan Doğan Karde; Yaymları Anonim Şirketinin Türk ailesine bir hizmetidir» diye «akHi^ ediliyor. Hakikaten, muhterem dosnunuz Kâzım Taşkendin kurduğu Yapı ve Kredi Bankası, daha evvel bir defa daha yazdığım gibi, esas tesis maksadı olan mütevazı insanları ev sahibi yapmak bahsinde, beklediğimiz inkişafı göstermek imkânını bulamamış ise de, bankacılık ve irfan sahalarında memlek?te büyük hizmetler ifa etmektedir. Aile dergisi bütün bu eserlerin neşrinde kıymetli arkadaşımız Vedad Nedim Tör ile Şevket Radonun isimlerini takdir ve teşekkürle karşılamak lâzundır. Geçenlerde Orhan Veli Kanıkın Nasreddin Hoca'nm 70 hikâyesini manzum olarak anlatan eserini yayınladıktan bir ay kadar sonra, hakikaten nefis basılmış olan bu iki eseri bize sunan Doğan Kardeş Yayınları İdarcsi. güzel kitablar serisinin neşir maksadını şöyle izah ediyor: «Dünyanın her medenî memleketinde çocuklar için güzel kitablar basılır. Bizde ise en itinasız kitablar çocuk kitablarıdır. Bu yüzden çocuklarımızda kitab sevgisi uyandıramıyomz. Doğan Kardeş Yayınları Anonim Şirketi, Türkiyede ilk defa olarak çocuklar için, şimdiye kadar memleketimizde basılmamış dereccde güzel kitablar hazırlamağa karar vermiş ve bu maksadla Güzel Kitablar Servisi kurmuştur. Bu servisin gp.yesi. bir taraftan çocuğıın fikrî gıdasını en iyi şekilde terrnn ederken diğer taraftan onda kitr.ba karşı bir sevgi ve bakım zihn;yeti uyandırmakbr.. İlk iki eser. bu gajeye doğru yüriindüğünü açıUça göstcrmektedir. Senelik abonesi 25 Hra olan bu güzel kitahlr.r servisinc abone olaulara her yıl 5 6 kitab verilccekür ki bu paı.inm ciinde 7.5 kuruş !>i!e lutmd'çı hr'.'.Manır&a o nefis eserleri pahaiı saymağa imkân ü'.tur. Yugoslavyada alacaklan kalanIarın kurduklan cemiyet Yugoslavyadan menkul veya gayrimenkul alacaklan olan vatandaşlanmız şehrtMlzde bir cemiyet kurmuşlardır. Bu cemiyet. yakında Dış İşleri Bakanlığımn Belgrada göndereceği heyete iltihak etmek üzere. Yugoslavyada mal sahibi bulunan vatandaşlardan iki veya üç kişiyi seçecektir. Bilind'ği gibi. bundan bir müddet önce, Ankarada. vatandaşlarımızın Yugos'.r'v. yada menkul veya gayrimenkul malları olup 1941 senesinden bu yana millUeştirtlmiş veya buna benzer diğer tedbir'.er neticesinde malları ellerinden alınmış olanlar hakkında bir anlsşma imzalanmıştı. Bu anlt^manın diğer tamamlayıcı safhasına Belgradta devam edilecektir. Kuıulmuş olan cemiyet. menleketimizde bulunan ve Yugo?iavyada alacağı bulunan vatandafîarı, bu alacaklarını tesblt edecektir. Bu itibarla Yugoslavyada alacağı bulunan vatan. daşlarımızın, cemiyetin Gp.Iat?da Pcrşembepaznnda Hazar hanında bulunan merkezine başvurmaları gerskmektedir. Ankara vapuru dün 80 yolcu ile B?tı Akdeniz seferine çıkmıştır. Gemi ile g^denler arasında 5 Maliye mütchassısı da vardır. Denizyol'armın Şehir hattı vapurlarmdaki büfçler. şikâyet üzerine mü. teahhidden alınarak küçük esnaf kooperatifine devredilmi;tir. İdare. yaptığı mukavelede garsonların temiz giyinmelerini, sükunetle servis yapma. larını ve halka nazikce muamele etme lerin şart koşmuştur. Ankara vapuru Baü Akdeniz sefcrine çıktı Şehir hattı vapurlannm büfeleri ACI BÎR ÖLÜM Bayan Muzafferin eşi ve Bayan Jalenin babası, Hava Yüksek Mühendisl Yarbay ruad Ulugun kayınpederi emekli Tümgeneral İSMAİL HAKKI ULUĞ cuma günü kısa bir rahatsızüğı rnüteakıb Hakkın rahmetine kavuşmustur. Cenazesi 12 subat pazar günü Beyazıd camiinde öğle namazından sonra kaîdınlarsk Şehidli|e defnolunacaktır. Tsrindan mağfiret dileriz. DisîK 11 nc> sayısı çıktı İstanbul Te'efon Başmüdürlüğü. Bey. oğlu gubesinde çalısan memurlardan Kenan, Ziya ve Rıfat demirbaş eşyadan kalay vesaireyi başkaîarına sat m?.k suretile zünmetlerine mühim miktarda para geçirmişlerdir. Bu dört memur hakkında lâzım gelen kanunî soru:turmölar yapılmış ve kendileri dün bu suçlarından dolayı 10 uncu Asliye Ceza Mahkemesine sevkedilmişlerdir. Bu memurlara isnad olunan suç ihtilâs olduğundan Asliye Ceza Mahkemesi dünkü oturumda selahiyetsizlik kararı vermiştir. Kenan, Ziya ve Rıfat haklarındaki duruşmoya önümüzdeki gunlerde Ağır Ceza mahkemesinde devam edilecektir. Demirbaş eşyayı zünmetlerine geçirmekten sanık memurlar Sen Jozeflilerin kokteyli 1950 de gelinlikler. gelin elbiseleri modelleri. pratik me'odlu biçki dersleri: Altı parçalı etek. yün işleri: Çocuklar için işli yün plover, küçüklere yünden yapılmış başlık, bluz. uzun pantalcn, eîdiven, patikten mevdana gelen güzel bir E;kimo takımı. genc kızlar için ceylan işlemeli bir kszak, erkekler için yün pîover, nakışlar ve örnekler: Çok zarif bir şömendötabl, motifler işlemeli fevkalâde zengin bir çay takımı, elişi dersleri: Fantezi ajurlar, iplik geçme ajurları, düğümlü ajurlar, ara ajurları, ajurlu çok sade ve güzel bir sofra takımı, çok zarif bir dantel, yaka, kolay işlenen gösterişli bir masa örtüsü, nefis bir yastık örneği, kanave örnekleri, gecelikler, beyaz iş bir karyola takımı, Çocuk bakımı: Bebeğin diş çıkarması, çocuklarımızın terbiyesi, soğuk havalar ve güzelliğiniz, mutfak bileilpri, sakız tatlısı, armud biçimi kurabiye, yemekte servis nasıl yapılır, aşka dair, derdlerinizi dinliyoruz, bir çok tavsiyeler, görgülü kadın, aşk şakaları, muhtelif jiirler, sürükleyici bir aşk romanı. Boş makaralardan yapılan bir etajer, çok zengin bir pafta ilâve. FİATI 35 KVRUS Sen Jozef Liseslnden YeJşenler Derr.eği bugün saat 15 ten 20 ye kadar Taksim Belediye gazinosu paviyonunda bir kokteyl parti verecektir. » Büyük küçük, kadın erkek herkes «yılın en değerli eseri» olan Bütün Dünya Yılhğını kapışıyor... Bir bayide bulamazsanız, diğerinde arayınız. Bu eser, zahmetinize değer... Festival için hazırlanan programa göre Flârmoni Derneği senfonik orkestrasını münavebe ile Cemal Reşid Rey, Ulvi Cemal Erkin, Necil Kâzım Akses ve Adnan Saygun idare ederek kendi eserlerini çaldıracaklardır. Ferhunde Erkinle Saldarelü bu konserlere solist olarak iştirak edeceklerdir. Konser Sarty'da 16 şubatta verilecektir. Modern Türk müzik festivali programı Boğaziçi Lisesini Bitirenler Derneğindcn: Derr.eîimizin tertiblediği yıllık çaylı toplantımız. mezun ve mer.rub arkadaş. lanmızın da iftirakile 12 2/950 pazar günü (Bu pazar) saat 14.30 da Taksim Belediye Gazinosu salonlarında yapılacaktır. Bütün (Boğaziçili) arkadaşlarımızın teşriflerini bilhassa rica ederiz. Boğaziçi Lisesini Bitirenler Derneğinin çayı Rebiülâhır 23 Cumartesi TURALİ ı ürüğü keser. V. ] 7.61 12.28 15.18 17.37 19.08 1.25; 6.52; 9.41 12.00 5.21 1.3311.44 Haklı veya haksız feylesof lâyun atkılarından birini bir bekabının bizim nesiide onun karat yazarak hediye etmişti. Bedar kimseye yakıştığını bilmiratın dili tam eski beratlara nayorum. Şair, edib, nâsir, içtizire, fakat mânası çok mizahî ; maiyatçı, mütefenn n, âlim, ho:di; ne yazık ki kaybetmişim. ca lâkablarını ihraz etmiş b.r İlk Meclisi Mebusanda bir gün hayli insan tanırdık. Bu lâkab diğimiz yalnız üç hocanın ba duk. kürsüde serbest fikre dair bir larının başına veyahud sonuna şında gelen teşrih hocamız MazSiyasette onun ayrıldığı doSt iki söz söylemesi üzerine hocalar bir de sıfat ilâve oîunur ve on har Paşa merhum günün birin larmın kampmda kaldığım hal «küfürdür.> diye ayağa kalkından sonra adları zikredilırdi, de yanında uzun boylu, uzun de bizim dostluğumuz bâki idi. ca, kürsüden inip onlara doğru Feylesof Rıza Tevfikin ismi sa saçlı, gayet ş\k giyinmiş, o vak Herkes Feylesofa hiddet ettikçe yürüyerek «dışarı çıkın da size dece Feylesof idi; yakın ğşina <tin Fransız biçimi narin potin ben gülerdim; çünkü bilirdim ki küfür olmadığını anlatayım» diları ona Doktor diye hitab eder leri yer ne kaba, ağır ve sağlam Rıza Tevf^k siyasette garez ve yince bu pehlivan yapılı ve lerdi. Hangı lâkabından en çok iskarpinlerden tutunuz da boy husumetle kasden fenaiık ede demir bazulu adamın kendilerini hoFİandığmı kestiremedim. nundakî boyunbağına kadar hep cek insanlardan değildi. Arada dışarı çağırışından ürkmüşler ve Tevfik Fikretin onun için, sı dikkaîle seoilmiş, güçlü, kuv bir. türlü sebeblerle bilhassa içlerinden biri «evlâdım biz sevHep o jelsefe hülyalan meya vetli ve eli kitablı bir zat ile müfrit İttihadçıların zorile ba n n imani kâmil ile âhirete gitnında, derse girdi. Mazhar Paşa bize: şmın döndüğü olmamış değildi. meni isteriz yoksa başka bir Hayatınm kalacaktır yegâne «Doktor Rıza Tevfik Bey b ze ittihad ve Terakki hükumeti dü fikrimiz yoktur» diyince Rıza mahasalı muavenet edecek, o teşrihten şüp de Balkan Harbi sırasında Tevfik derhal yumuşamış ve gül Hayal ve his ile mali güzide bir başka şeyler de bilir. Kendisin Kâml Paşa hükumeti bizleri müştü. Hakikatte gurbetten döngazeU.» den istifade etmese bakınız» de Bekirağa bölüğüne sevkettiği dükten sonra onun imanı kâmile dediğindenberi kendisinden yal di. İşte o dakikada gördüğüm ve gunlerde idi; bir gün hapishane doğru yürüdüğünü hissetmek nız şaır diye bahsedilrr.esinden bir kaç ders sonra kaybedip nı koridorunda Abdullah Cevdet pek kolaydı. Kimbilir belki de pek hoşlanmazdı. Ne vakit ken haj'et seneler geçtihtsn sonra ta Beyle dolaşıp onun İttihadçı ol hedefine vasıl olmuştu. Ruhun disine bu mısraları okusam giiı nıdığım Feylesof ile ilk temasım madığı halde neden hapsedildi geçirdiği safhaları en yakın dost sEçlarmı parmakları ile tanva bu oldu. Tanıdığım dcdirn ama ği mucmmasını çözmeğe uğraşır lar değil bazan insanın kendisi rak güzel başmı arkaya ıtsr, ben onunla karşı karşıya gel p ken karşıdan Doktor Rıza çıka bile apaçık bilemez. gülümsiyen sesile «Öyle değü, konuşmadEn evvel ev ne misaf.'r geldi. Abdullah Cevdet Velhasıl Rıza Tevfik, bir garb Beye öyle dcğ:l, başka jeylâr de ka olmuştum. Bir gün Cavid mer «jşte Doktora derdinizi sorahm» memleketinde muntazam bir tah lacak» derdi. Rıza Tevfik'n ok'j humla Büyükadaya gittik. Son dedim; konuşuyorduk. Bizimle sil devresi geçirmiş olsaydı oduğu mektebİerde çalışkan bir vapuru kaçırdık, o bana «hayii b'.rr.ber Tıb Fakültesi talebesin rijinal bir feylesof olmasa bile talebe olmadığmı bilmiyen yok Rıza Tevfike gideîim, orada ya cen bir genc de hapsedilmişti. beşerî malumatı bir sıraya kotur. Anadolunun son günlerdc tarız; hem de konuşuruz» dcdi. O da yanımıza sokuldu ve Dok yabilen felsefeci bir âlim olurjiğrendiğim, «talebenin tenbeli Ben «Rıza Tevfik Beyi tanırm tor Rıza Tevfike «Efendim siz du. Halbuki o çok, pek çok şeydestancı olur, rencberin tenbeli yorum» dedim ise de «Feylesofu gencliği sever ve himaye eder ler bilmekle beraber beşerî mabostar.cı olur» sözünü gencliğiın herkes tanır, göreceksin çok sin z, benim bir kabahatim yok lumatın ancak karışık bir göde bilmiş olsaydım onun hal ve memnun olacak» dedi ve oraya beni buraya tıktılar>ı diyecek rüşü (syncretisme) derecesine şanına pek uygun olduğunu söy gittik ama kend:si o akşam ga o'du. Feylesof ağzını açtı «genc vasıl olmuştu. İkinci derece oler ve onu kızdırır hayır onu liba bizim gibi Köprüde son va lik, genclik, o genclık Gümülcü lan tahlile eriştiği yerler yok kızdırmak güçtü kızdırır değ 1, puru kaçırmış olacak. evir.e ge! ne.lo benim başımı yardı.'> diye değildi. Fakat orijinal fikirleri güldürürdüm. Her halde ondan memişti. Bizi e\'dekiler misafır tutturdu. Fakat bir iki gün son terkıb ve ibdâ etmek derecesişiirinden başka şeyler de kaldı ett:ler. Sonra bu misafıretin te ra o genc hapishane arkadaşımız ne varamarmştı. Yetiştiği muhit ğıriı hep biliriz. Fakat galiba o şekkürünü ifa için onu ararken tahliye edildi. itibarile de o dereceye varamaznun en kuvvetli tarafı şiiri ola bir gün Rumelihisarın.îa Tevfik dı. O derecedeki mütefekkirleri: cak ki şimdiye kadar Rıza Tev Fıkret Beyin yalısından çıkarO ne sıhhatli b r vücude ma mizi onun zamanına nazaran çok fikin hep o cephesinden bah ken gördüm ve kendisinin gıya iik idi. Bir dosta misafir olup ileri olan şimdiki muhitin yetişsettiler. Rıza Tevfkin bu mem bında evine misafir olacak ka aynı odada yattığımız zaman tirmesini beklerken feylesofun, lekette umumî felsefe maluma dar teklifsız dostu oldusumu söy benden en çok şikâyeti o zaman bir aydanberi beyaz ve temiz tı, bilhassa garb felsefesile şark leyince çok sevindi; hakikaten o lar mütemadiyen devam eden karların örttüğü kabri üzerine tasavvufu karşılaştırmak husu andan itibaren teklifsiz dost o' öksürüğüm idi. Buna ilâc olarak sıcak rahmet nurları inmesini sunda gayretleri olduğunu inbana kendisinin nef;s ipek bo diliyorum. kâr edenlerden değilim. İlmî usuTe^y^Un^rsun olmasın «Felseje Kamusu» adile yazmağa başladığı eser, her vakit faydalı bir kitabdır. Ne yazık ki hâdisat, bilhassa siyasî hâdisat onun bu sâyini durdurdu Felsefede böyle eserler baş kitablar değildir. Fakat insanlars güç mevzuları kolay, temiz biı dil ile okutacak tarzda yazılmış olduklan için felsefecileri tat 11 min etmese bile felsefi düşünüşe, felsefî eserler okumak istiyenlere rehberlik kıymetlerı vardır. Meselâ Amerikada Wil) Durant isminde bir doktorun yazdığı Felsejenin Hikâyesi adlı eser de kıymeti itibarile âdi biı avamhlejtirme eserinden başka bir şey değıl iken bir kaç yüz bin nüsha satmış ve bir kaç diAradan bir ay geçti. Rommel he edilen subayların vaziyetinij «Kocama rica ottim: «Mahkele ve bu arada türkçeye de terartık, tedavi için, otomobiMe teıkik etmekle vaz felendiril me huzuruna çık,'> dedim. Zira cüme edilmiştir (1). biliyordum k: Hitler'i öldürmek Rıza Tevfikin türlü türlü bil Tübingen'e gidip geleb.liyor.iu. mişti. Bu haberi alınç^a Rommel'ia için hazırlanan sukasdden hagileri vardı: Dil, felsefe, :lim 10 ekimde ue gene gidecekti. i'aberi bile yoktu; olsa da kabul spor, musiki, aşçılık sanati. Bun kat ayııı yedisinde Mareşal K?i üzerine bir sessizlik çöktü. : lann hepsinin üzerine konuş tel telefon etti: 10 ekimde rr, \ Aldinger'e: «Her halde istilâ etmezdi. «Rommel: «Yo. umumun karmayı sevkrdi. O, Victor Hugo' him bir görüşme için Ecrilns hareketi veya bana vereceklerı nun Baronu (galiba Baron çağırıhyordu. Ayın dokuzuncu yeni vazife hakkında konuşacak şısında hesab vermekten korkgünü akşamı onu almak üzere lardır, << diyordu. mam,» diyordu. «Zira, yaptıkEckstein olacak) gibi mesela O gün akşama kadar hemen larımın hepsini müdafaa edebikendisine dilden bahsedilince hususî bir tren gönderilecekti. Bu haber üzerine Rommel, hemsn h ; ç konu^mpâ'.. l'irim. Fakat gayet iyi biliyorum: sözü kimyaya çevirerek hazı: Prof. Albrechfe telefon etti, Hitler'in hediyesi: Zchir Berline gidnceye kadar sağ kalbulunanların bilmedikleri malumat ile veyahud fizikten bah Berline gideceğini ve tedavinin General Burgdorf ertesi gün mağa imkân yok.» soiunan mecliste sözü hukuka bir müddet için geri bırakılma^ı tam on :k:de geldi. Yanında GeBeklenen ölıim nakle çahşarak dinliyenlerin lâzım geldiğini bild)rdi. Gerek neral Maise'.den başka, binbaşı Rommel karisile veaalaşırken doktor Albrech, gerek Tübin Ehrenberger adında biri daha oğlu Manfred içeri girdi. Delianlamadıklarını zannettiği o ba; histe parlamağa çalışanlardao gen Ünivers tesi profesörlerin vardı. kanlının bir şeyden haberi yokden olup Rommel'in tedavisile değildı. Okuduğu bahislerde koGeneraller Rommel'in elnı tu ve güle, oynıya gelmişt:. nuşur ve fakat arada istitrad uğraşan diğer doktor, Prof. sıktılar, Maıeralin karısile. oğlu Rommel onunla da vedalaştı. yaparak asıl meseleden uzakla Stock onun uzun bir yola ta Manfred'le ve yaveri yizbaşı Sonra dönüp yanmdaki odaya şırdı. Hüner onu asıl meselenin hammül edemiyeceğini söylüyor Aldinger'ie tanıştırıldılar. girdi. Emirber le Aldinger'e haüzerinde tutmakta idi. Ne yazık lar ve Mareşali bu niye': nden Biraz sonra Burgdorf Mare ber yolladı ve yanına çağırdı. ki eski tâbirle «tehacümi ef vazgeçirmeğe çalışıyorlardı. Rommel şirr.di gayet sâkindi. şalla tek başına görüşmek isteBunun üzerine Rommel, telekâr» dediğimiz muhtelif fik rd'ğini söyledi. Rommel. Genera Fakat öteki odada Trau Romlerin hep bfrden hücum ve ta fonla Keitel'i aradı. Fakat tele l:n önüne düşüp onu aşağı kat mel'in hıçkıra hıçkıra ağladığı sallutuna karşı nefsini müdafaa fona Ordu Zat İşleri Başkanı taki bir odaya götürdü. Maisel duyuluyordu. General Burgdorf cevab \rerd;. edemezdi. Aldinger Rommel'e kaçmayı Rommel ona: «Lutfen Mareşal de arkalarından geldi. Bundan on beş sene kadar ev Keitel'e söyleyin, doktorlar bu Aradan bir saate yakın bir za denemesini tavsij'e ed yor: «Bevel onu Pariste tekrar gördüman geçti. Nihayet Rommel yu raber bir tecrüba edelim,» diyordu. «Bundan evvel daha ne ğüm zaman yeni fizik maluma halimle yola çıkmamı men edi karı çıktı. müşkül vaziyetlere düştük! Fatına merak sarıp Ingiliz feyle yorlar,» dedi. Sonra: «Mesele neKarısı bunu şöyle anlatryor: kat hepsir.den kurtulduk.» sof ve âlmlerinin bu yeni fizi dir?» diye sordu. «Acaba benim<• İçeri girdiği zaman yüzü ğin din ve felsefe ile münase le görüşmek üzere buraya bir:Rommel: «Nafile, azizim,» öyle garib ve korkunc bir hal batı hakkındaki fikirlerini pek ni gönderemezler mi?» diye cevab verdi. «İmkânı yok, General Burgdorf şu cevabı almıştı ki hemen: «Ne var? Ne kaçamayız. Sokak başlarmı hep âlâ takib etmiş olduğunu göroldu? Hasta mısın?» diye haydüm. Hâdisat içinde üzülmüş verdi: S.S. otomobiîleri tutmuş, evin « Führer, Mareşal Keitel'e kîrdım. Yüzüme bakarak: «Sa etrafı Gestapo tarafından çevrilihtiyar yaşta bir insanın böyle na vedaa geld.'m.» dedi ve şöyle en yeni fikrî inkişafları takib sizi görmesini ve müstakbel vam:ş bulunuyor. Telefon da onetmesi oldukça bir hünerdi. Vel zifeniz üzerinde görüşmesini em devam etti: lann elinde. Bizim karargâha • Br çeyreğe kadar öleceğim... bile telefon etmem imkânsız. •i hasıl geçen ay bu senenin ilk retti.» Rommel, Hitler"le arasında ge Hitler'e karşı hazırlanan suikasd karlı gününde toprağa düşen « Hiç olmazsa Burgdorfla Rıza Tevfikin ölümünü duydu çen hâdiseden sonra, kendifine de benim de rolüm var sanıyor Ma sel'i öldürebiliriz.D lar. Gördeler'in listesinde yeni h'ç ğumuz zaman Doktor Tevfik tekrar vaz fe verileceğini « Hayır. Onların ne kabahaRemzi fevrî bir eda ile «o ko zannetmiyordu. Hele bir kaç ay Alman devletinin başkanı olarak ti var ki? İkisi de emir kulu. Son ca çınar nasıl devrildi» dedi; geçmedikçe fiilî kumanda :şir.o benim adım yazılmış... Halbuki ra, karımı, oğlumu düşünmem1 hakikaten o bir çınardı. Yazıları başhyacak bir hale gelebileceği ben ömrümde Gördeler'i gör lâzım. Söz verdiler: Hitler'in müş değilim... Sözde Von Stulve konuşmaları ile gölgesinden şüpheliydi. pnagel'le General ' Speidel ve tekliflerinden birincisini kabul insanları faydalandırmış bir çıTehlikeü yol edersem, karıma, oğluma hiç bir nardı. Fakat son gurbet seneleBeş gün geçti. Berhnden yen: Albay von Hofacker de benim zarar gelmiyecek, maaş bağlaadımı vermişler... Âdettir, hep rinde onun az z dostu Tevfik bir haber çıkmadı. nacak, cenazemi merasimle kalFikretin Topkapıda gördüğü 11 ekimde Amiral Ruge Rom bu hileye başvururlar... «İnan dıracaklar, Herrlingen'de gö«kaygusuz serpilmiş ve yüksek mel'e akşam yemeğ:ne geldi, ge miyorum ve olamaz!» dedim... mülmeme müsaade edecekler. çınar» gibi bağrı ateşlerle yan ce de orada kaldı. Saat on ikiye Hitler bana iki şıktan birini ter«Karımla konuştum ve karacih etmem için haber yollamış: mış, içini kurtlar kemirmişti. Bu kadar konuştular. Ya zehir yutacakmışım, yahud rımı kat'î olarak verdim: Şu Hit kurtların en mühimmini o «SeRommel, Berline gitmek üzerabı Ömrüm» deki Kasidei Kad re emir aldığını, fakat kendisini da «halk mahkemesi» huzuruna ler denen adamın elinde asılmaya dünyada razı olamam. Ben riyye'de şöyle tavsif ediyor: iyi hissetmediği için buna aykırı çıkacakmışım. Gelirken zehiri kimseyi öldürmeyi tasarlamış de beraber getirmişler. Bu zeaUyup şeytana i'raz eyledin hareket ettiğini anlattı. hirin tesiri üç saniyede görülür değilim. Ben sadece, bütün haMisakı Milliden». « Berline gidemem,» diyoryatımda olduğu gibi, gene memİşte bu suretle kendisinin :çti du. «oraya sağ varmama imkân müş.» leketime hizmete çalıştım. Fahadî dediği hatasını itiraf etmiş yok.» kat akıbet buymuş. oluyor. Hatasını itiraf etmek ve Amiral Ruge bunu anlatırken Firuzan Pirinççioğlu | \ «Yarım saate kadar Ulm'dan ondan sonra halkm arasına ka şöyle diyor: telefon edecekler, *bir kazaya rışmak her halde hatasmı giz« Rommel'in bu sözlerine ile Yük. Müh. uğradığımı ve öldüğümü haber lemeğe uğraşarak saf ve masum verecekler.» insanların arasına siftinerek gir güldüm. Fakat o devam etti: E gun Uluğ Rommel bir kere kararını vermekten bin kat daha ahlâkî de "• Gayet iyi biliyorum: Yolda beni öldürecekler. Sonra, bunu dikten sonra onu fikrinden vazğil midir? Nişanlandılar. bir kaza olarak gösterecekler.» geçirmek imkuns'zdı. Istanbul 9/2/1950 GELECEK YAZÎ: Mareşal RomTam 44 sene evvel Tıbbiyede Bence, iki gün sonraki harekemel'in son dakikaları ve feci ö'.ürnü. iken hürmet ve muhabbetle der tini de bu düşüncenin tesirile sini dinleyip bir şeyler öğren işlemiştir.» 13 ekimde Rommel'e telefon üzerı (1) Bu kitab için Amerikanın baş fi ettiler :Ertesi gün öğle lozoflarından John Dewey'in «tam ma General Burgdorf, General Mainasile âlimane, son derece faydalı» de sel'le beraber, Herrlingen'e geTOPTAN SATIS YERİ: diğini geçen gün yeni çıkan «Kitablar» adlı bibliyografya mecmuasında oku liyordu. NAZMÎ OLTULU ve Griakbrı Şirketi General Maisel de zat işleriny\ınca bizim baş ıiîozoflarımızın pFelsefe Kamusu» ve «Felsefe Dersleri» için dendi ve 20 temmuzdanberi, suiSultanharnam, Aşirefendi Caddesi No. 87. İSTANBTJL. ne diyeceklerıni düsündüm. kasdle ilgili olduklarından şüp Vazan A. ADNAN ADIVAR , ESRARI veriyor: ın ffiittel çeyreğe kadar öleceğim,, haber Rssimli Tevih mecmuası ki bupıin kHVüan söz açtık. Değerli arkndaşımız Server İskitin kurduğu İskit Yayıncvi ki muntazaman çıl:ardığı Aylık An<=iklopcdi, Refimli Yeni Lugat ve Ansiklopedi gibi kıjmetli escrlcrle ınemleket irfanma büyük hizmet cimektsdir tarafından neşrine başlanmış buî'inan Rpsimli Tarih Mecmuasının ikinci sayısından da bahsetmck istiyorum. Enver Paşanm Atatürk hakkında bir mcktubu, Yıldırm Bey3Tid icln yazılmış «Ya•ı\V. cîh^n bir Urhraman kaybetti», «Üçüncü Sultan Selimin ileri düşiinccleri ve feci âkıbeti» ve .Romamn iki hükümdarına güzelliği önünde memleketlerini unutturan Kraliçe: Kleopatra» gibi tarihî mevzulara dair bir düzine resimli yazıyı Osmanh ve dünya tarihlerinden fıkraları ihtiva etmektedir. Tarihten ders, ibret ve zevk alan her vatandasırmza bu mecmuayı tavsiye ederim. Şair Rıza Tevfik için Mevlid Yarınki pazar günü, öğle namazını müteakıb Şişli camiinde merhum Rıza Tevlik Bölükbaşının ruhuna Mevlid okunacaktır. Büyük bir müsamere Muanmıer Karaca ve Ses Tiyatroları artistlerinin iştiraki ve memleketi^ mizin güzide Ses sanatkârlarının" refakatile 20 şubat pazartesi akşamı Maksimde Büyük bir müsamere verileceğl haber alınmıştır. 1000 Hra kazandı Dün Koç Ticaret T. A. Ş. Beyoğlu şubesinde General Electric radyosu almış olanlar arasında tertib edilen kur'anın dördüncü çekilişi yapılmış ve 1000 liralık ikramiyeyi Lâleli Posta caddesi No. 2 de oturan 10742 No. lı GE radyosunun sahibi Bay Vecihi Kemal Nart kazanmıştır. Çekilişe 1 gün kaldı. Acele ediniz. 1 Lira ile Ev Arsa Otomobil V.S. Vefa Piyartgosu Eh daktilodan ne istenir? Patronun hoşuna gitmesi mi?« Aslâ.. Sadece yanlış yapmad* süratıle yaa yazması.. Senenin en güzel romanı MERİNOS n HEREKE KUMÂSLAR! R0MALI DİLBER İtolya'nın Modern
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear