02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHT7RİYET BİR DAKİKA GüneyDogu Asyada A m e r i k a d a durum vahamet kesbetti . . Hidrojen ı ı Bastarafı I inci sahifede Baştarafı 1 inci sahifede Baştaraft 1 inci sahifede cud bulunduğunu belirten emareler Emlâk Kredi Bankasına her yıl kumetınm notasında, Rusyanın bu tanıma kararının izah edilmesi is lunmasına dıkkat etmek vazifele meydana çıkmıştır. Projenin ksça 5 milyon lira tahsisat verilmesi karim arasındadır. Bu sebebledir ki mal olacağına dair muhtelif tahmın bul edilmişken bu yü bir milyon tenmiştir. ler yürütülmüştür. Bu tahminler 3 lira ayrılmış olmasını ve Ziraat Muhabirlerin bu gece bildirdik Atom enerjisi komisyonuna Hidroen bombası veva ustun bomba adı mılyar ilâ 4 mılvar arasında değiş ' Bankasının hükumetten olan alalerine gore, bu hâdise üzerine Rusmektedir .Son gunlerde Birleşık A I cakları için kâfi derecede ödenek ya ile Fransa arasındaki münase .'erilen de dahil olmak üzere Atom ilâhlarının bütün çeşidleri üze merika kongresihin ileri gelen men , konulmamış bulunmasmı tenkid etbetlerin gerginleşmesi beklenmekte rindeki çalışmalarına devam et sublarmdan bir kısmı yeni silâhın miştir. dir. mesini emrettım. Hidrojen bombası geliştirilmesi lehindeki kuvvetli ce . H a s a n P o l a t k a n U e > M a l i y e B a Rusj a Vietnam'a askerî üzerindeki çahşmalar Birleşık A reyanı desteklemışlerdır. j k a m n ı n b u telâkkisinin komisyon ve jardım yapacak merikanın barış ve güvenlik huAtom komisyonunun raporu j Meclis çalışmalarım hiçe indirdiğiSiyasi çevrelerde belırtildiğine lusunnaki plânlarına uygun bir eW h i t At Washington 31 ( ) Atom s ni, program meöıumunu da zedele(a.a.) göre «Vıetnam» ı, tanımak husuüzerinde devam etmektedir. A nerjisi komisyonu yedinci altı aylık diğini, bu dusüncenin kanun mefsunda Moskovanın bu ânî ka :om enerjisıni milletlerarası konraporunu yaymlamıştır. Bu raporda humu ile izah olunamıyacağını anr a n Hındıçınıde Kızılların gerı TOIU icin tatmin edıci bir plân vahidrojen bombası projesi üzerinde latmıstır. lemekte oldukları bır sırada veılana kadar atom silâhlarını geliş çalısmaların devam ettiği kaydedılUzun münakaşalardan sonra Mırılmıştır. Bu da, Rusyanm ve calışmalarımıza mekte, fakat bombadan bahsediİTie liye Bakanı bu maddenin müzakeHo Chı Mınh'ı bundan on gün tirme yolundaki mektedir. resinin tehirini istemiştir. evvel tanımış olan Kızıl Çınin devam edeceğiz. Aynı zamanda Raporda hidrojen ve helium üzeguncydoğu Asyaya doğru inmek meınleketimizın barış ve güvcnüği rinde"yapılan ar'aştırmalara" temas Muzakerelere yarın da devam ohakkmaakı programımıza zarar hususunda harekete geçtiklerım veren butün amiUeri de tetkike de edilerek atomların nasıl bırleştiril lunacaktır. gostermektedır. Âsi Vıetnam'ı tadiği, bunlarda ne gibi iç kuv\retlerin •am edeceğiz.. mdığından dolayı Rusya HındıTruman'm karan iyi karşıiandı faaliyette bulunduğu izah edilmekte çını komunıstlerıne askerî yarMuhabi^lerin bildirdıklerine gore ve bu şekilde atom enerjısınin ne dımda bulunacak ve bu harekeBaşkan Truman'ın bu kararı Kon şekilde istıhsal ve tatbik edildıği tıle mılletlerarası kanunlar3 gre cevrelerinde çok iyi karşılan geniş bir şekilde anlasılmaktöd'r. karşı gelmemış olacaktır. Şimdi mıştır. Son zamanlarda bu bom Tecrübeler helium ve diğer hafif Bastarafı 1 ıncı sahifede Yunan komunıstlerıne yapılan banın yapılmasına taraftar olanUr, elemanlarla değişik şekilde üç hidyardıma benzer bır yardımın Rusvanm Amerıkadan evvel Hid rojen atomu üzerinde yapılmıştır. daş, hakkına, hürriyetine ve millet Hındıçını âsılerıne yapılması rojen bombasdını ve iradesine sayg. geliştirmesıne Komisyon raporunda, Amerikanm d a r a k muhtcmel gorülmektedır. bir suretle fırsat verilmemesi atom enerjisi çahsmalarında mühim istemektedir. Bununla beraber mem Say;ondakı Fransız makam ni istemekteydiler Hidrojen bom terakkiler kavdedıldiei belirtilmek leket hesabma bunu sevincle karşıları ıse. komünıst Vietnam teş basının yapılıp yapümıyacağı hak te, atom bombası imalınin artık bir larız. Çünkü kardeş kavgasma asia kılâtı Tonkın hududunda Çın kındaki munakaşalar da 4 aydan sanayi mevzuu olduğu ve bomba razı değiliz.» komünıst kuvvetlerıle temasa beri devam etmekteydi. stoklarının gittikce arttığı yazılmakFuad Koprülü bu sözlere iştirak geçtiğı takdırde hasıl olacak duKongrenin atom enerjisi komis tadır. Bomba fabrikaları savunma ettiğini bildirmiştir. ruma karşı koymak içın tedbıronu, seri halinde tertiblediği top icablarına uygun olarak dağıtılmışTekel Bakanı ve bazı C.H.P. mıller almaktadır. antılarda bu konuyu Birleşık Ame tır. Istihsal, maymdan atom bom letvekilleri de aynı trenle gitmişLondraya gore Rus>anın bu rikanın askerî liderleri, ileri gelen basma varıncıya kadar her.sahada lerdir. harekeli sürprizdir ilim adamları ve devlet adamlanle en yüksek sevivededir. J>tihsalin Bayar ve arkadaşlan KarşıyakaB.B C. nın dıplomatık muha görüşmüştur. Bu komisyonun var arttırılmasına tahsis edlien 226 milbır ne gore Moskovanın Ho Chı dığı neticeler açıklanmamış. fakat yoa dolar atom silâhlan yarışnda da da hararetle uğurlanmışlardır. Akhisardan bildirildiğine gore, kar Mınh ıdaresını tanıması Sovyet hidrojen bombasının geliştirılmesine Amerikayı daima Rusyanın üstünde tipisine rağmen halk Akhisar istassıyasetıne aykırı bır harekettır. taraftar bir çoğunluk grupunun mev tutacaktır. yonunda Bayar için büyük tezahüSovyetler âsı bır hukumetı an.mmnnıııiKilıllllllllllllllllllllllllHlinillllllllllllllllllllllllllulııını»»»»»rat yapmıştır. cak kuvveth bır şekılde yerleşBalıkesirde yapılan tezahürat tıkten sonra tanırlar. Nıtekim. Balıkesir 31 (Telefonla) Celâl Mao Tse Tsung, Çınin büyük biı Bayar, Fuad Köprülü ve Refik kısmına hâkım olduktan sonra Koraltanm bugün Ege ekspresile Rusya tarafından tanınmıştır. Fakat Vietnam da Kızılların heParis 31 (a.a.) Türkiye Dış geçeceğini işiten Balıkesir Demok Bastarafı 1 inci sahifede zımete doğrı kaymaları ve meş Ahmed Zekeriya oğlu ile Hüseyin şleri Bakanı Necmeddin Sadak ratları havanın karlı ve fevkalâde ru Bao Dai ıdaresinin nüfuzunu bu sabah «Chateau de la Muette» fırtınah olmasına rağmen ellerinde Oğuzoğlu ve Sofyada Tarih Fakülgcnışletmesı Rusyayı sıyasetini de açılan İktisadî îşbırliği Avru meş'alelerle ve göğüslerinde rozettesi öğrencilerinden Ahmed Tahir değıştırmeğe mecbur etmıştir. pa ' Teşkilâtı Konseyinın sabah ler olduğu halde istasyonu doldurLondra ve Washington Bao Dai'yi oğlu, Türkiyeye göç etmek için Var ve öğleden sonraki toplantıla muşlardu". Tren «Dağ başını duman na konsolosluğumuzla temasa geç rında Türkiyeyi temsil etmiştir. aknıs> marçı ile karşılanmış «Hâki tanı> acaklar Necmeddin Sadak dün akşam miyet kayıdsız şartsız milletindir» İngıliz ve Amerıkan hüku tiklerinden tevkif edilmişlerdir. Diger taraftan komünist aleyh yemeğini Marshall plânı idareci diye bağrılmış ve İstiklâl marşınmrtlerınin pek yakında Hındıçinıdekı Bao Daı rejımini tanıya tarı olduğu bahanesile Varna Üni si Paul Hoffman ve bü plân Bü dan sonra Celâl Bayar vagon penversitesi öğrencilerinden Fıkret yük Elçisi Averell Harrıman'ın ceresinden çu hitabede bulunmuşcaklsri .bıldırılmektedır. Mao T^e Tsung tehlikede adında bir genc çok feci bir su dayetlısi olarak yemiştir. tur: Önümüzdekı cuma akşam) Sovyetlerın. Mao Tse Tsung rette öldürülmüstür. < Arkadaşlar, her zaman gösNecmeddin Sadak ve Numan ıle yakın mesai arkadaşı Dış İşKızıl rejime muhalif olduğu idterdiğiniz ilgiden ve tezahürattan Menemencioğlu operada Cumhu» lerı Bakanı Chou En Laı'yı t e locasında Berlıoz'un dolayı minnettarlık duymaktayım. mızlemeğe hazırlandıkları söy diasile Üniversiteden tardolunan Başkanı lenmektedır. Ruslar, bu iki Kı Fikret, Varnada kızıl polis tara "Damnation de Faust» temsılin Alâkaniza teşekkür ederim. Partimiz muvaffakıyet yolundadır. Sızzıl Ç:n hderının Moskovada uzun fından yakalanmış ve sözde mu de bulunacaklardır. muddet kalmaları ıçin ellennden hakeme edilmek üzere Sofyaya göFransız Dış İşlerı Bakanı Ro lerde bu iman ve heyecan oldukca, gelenı >apmakta ve Pekınde ka türüleceği bildirilmiştir. bert Schuman şıddeth bır grıpe bağhhğımz devam ettikce muvaffak olacağız. Önümüzdeki gunlerde lan Sovyet taraftarı Çın PoFikretten 10 gün geçtiği halde tutulduğundan Sadak kendısıni göstereceğiniz başarı, takib etmekhtbüro başkan vekılı Lıu Cho hiç bir haber alınamamıstır. Bunun henüz zıyaret edememiştır. te olduğumuz bu millet davasını Chı'nın bır darbeı hükumet ıle üzerine babası telâşa düşerek Fikzafer ile bitirecektir. Sizin muvafıdareyı ele almasını beklemekreti her tarafta soruşturnvuş, nihafakıyetiniz hepimizin muvaffakıyetedırler. NewYork Tımes gazetidır. Bu soğuk havada biztes ne core Stalın ile Mao'nan yet zavallı gencln cesedi Varna Baştarajı 1 ınri sahifede hastanesinin morgunda bulunmuşleri. bu hareketiniz ile minnettar arası acılmıştır devlet işletme ve tesislerinin ve tur. Morg ıtıemunı gencin polisler ettiniz, hepinizi kalbden sevgiler tarafından öldürüldüğünü soyletniş yahud iktisadî devlet teşekkülle ile selâmlar ve teşekkürler ederim.» rinden kendisine bağlanacaklarm Bundan sonra Fuad Köprülü ve tir. Fikretin, arkasındaki çürüklerfaaliyetlerini duzenlemek, denetle Refik Koraltanda da birer konıışden, yara ve berelerden dayaktan mek ve takib etmek. ma yapmıslardır. bldurüldüğü anlaşılmıçtjr. B Devlet sermeyesinin iştirakile Bayar ve arkadaşlan aynı tezaŞehrimizde bulunan Bordeaux Ü Komünistler, Bulgaristanda Şum kurulmu^ veya kurulacak ortaklıkhürat ile uğurlanmıstır. nıversitesi Hukuk Fakültesi profe nu kazasında Yankovo köyü camilardan ilgili kanun ve statulerinde sörlerinden ve aynı zamanda Üni ini de bir gece yarısından sonra yazılı yetki ve görevlerin kullanılversitenin Sıyasî Etüdler Enstitusı Mont Blanc kayak yarışlaya'cmıslardır. ması ve yapılması ödevi Bakanlar mudurü Prof. Dr. Maurice Duverge: Kurulu kararile kendisine verilecek nndan birini terkettik dun Park Otelde bir basm toplan olanların bu yetki ve gorevleri kultısı yaparak Avrupa Birlıği mesele Chamonix 31 (a a.) Bugün lanmak ve yurütmek. sinc temas etmıştir. Mont Blanc Mılletlerarası kaC Devletin tesis ve işletme yak Profesor, Avrupa Birliğinin bugün haftası müsabakalarının Bastarafı 1 inci sahifede içın teşekkulune uç maniın mevcu kaçakçıhğına meydan vermesi yü ıraUsadile üzerine aldığı veya ala 4x10 kılometre mesafeli yarışıcağı iktisadi işlerden kendisine na iştirak etmiş olan Türk ek'pı fculunduğunu kaydederek, bunları zünden büyük sanayi müesseseleri şöyle sıralamıştır: a) Mılletlerin bsğlanacaklarm veya hukumetçe kayakçılardan birinin kayağını arasında haksız rekabetlere yol açmılli hisleri, b) Almanyanın bugünlüzum görülecek bu gibi işlerin kırması üzerine müsabakayı terku durumu, c) Merkezî Avrupanın mıştır. 3 Kontrolun guç olduğu plân, program ve etudlerini yap ketmıştır. Bu yarışı 2 saat 28/23 ve formaliteleri bakımmdan da sabugunkü vaziyeti. mak.> ile İtalyan ekıpi kazanmıştır. Profesor bundan sonra dünyada nayiimizi tazyik ettiği anlaşılmıştır 4 İsgalî mahiyet taşımaları ve tulh istenildiği takdirde sağ ile sol PROF. MMBUS'UN MACERAL ARI: arasında muvazeneyi temin edecek zarurî ihtiyac maddelerini şümulü içinde bulundurması cihetile de geuçüncü bir kuvvetin teşekkulünün icab ettiğini belirtmiş ve bu kuvve niş halk kütlelerinin hayat pahatin de yukarıda sıralanan üç. mâni lılığı karşısındaki durumunu ağıryuzunden meydana gelemedığini soy laştırmıştır. 5 Muamele vergisinlemiştir. den muaf olmak için müessesede çaDuverger, dünya devleti mevzuu hsanların, sahibi dahil, beş kişi çina da temas ederek: bi ve kullanılan muharrik kuvve« Bugünkü şartlar altnda boy tinden de iki beygiri geçmesi şartı le bir sey duşünülemez. Bu ilerki dolayısile iş yerlerinin büyümeleribır gayedir. Truman ile Stalin'i bu ne de imkân vermediğinden, yalnız gunkü şartlar içerisinde yanyana vergiye tâbi olanlar değil, vergiden getirmek imkânsızdır. Gorüşüme gö muaf olanlar dahi yıllardanberi bu re bugünkü gidiş üçüncu bir dünya vergiden şikâyetçi bulunuyorlar.> harbine gidiştir> demistir. bombası yapılacak Maliye biifçesi için dün yapılan tarlışmalar İlk beyanı hoşâmedi 1 Gece yartsı Çanakkalede birinci muayene. 2 İstanbul açıklannda ikinci muayene. 3 Para bozmak için gemiye girmek istıyen resmî banka memurlanle polısin saatlerce mücadelesi. 4 Bütün bunlardan sonra, vapurdan çıkarken "12 de mutlaka döneceksiniz* emri. Ustelik taksi yok, otobüs yok, ve Istanbulun yağmur kar soğuk kombinezonu. İlk seyyah kafüesi böyle karşılandı! D. N. Kadın kıyafetinde gezen yankesici tımarhanede Ankarah genç «bari mantomla diğer eşyayı bana iade etseler de Ankaradaki karıma yollasam» diyor Ayıbdır, ayıb! Denizyolları İdaresi ve armatörler Baştarafy 1 inci sahiiede kedilmiştir. Bir kaç gün evvel Armatorler Birliğinin bazı ataları Demzyollarına giderek tasarmın kanunlaşmasından sonra tutulacak çalışma yolu hakkında İdare erkânüe fikir teatisinde bulunmuşlardır. Bu hususta Denizyolları Genel Müdürü dün gazetecilere şu izahatı vermiştir: « Ulaştırma Bakanı Dr. Kemal Satır geçen ay İstanbulda bulunduğu sırada Armatörler Bırliğine giderek Türk denizcilerüıin istıkbalini emniyet altına alacak ve tabiî inkişaiını sağlıyacak tedbirler üzerinde hasbıhallerde bulunmuş ve armatörlere bazı fikirler vermiştir. Armatörlerle yaptığımız toplant! bu vadide ilk adımı teşkil etmektedir.» Bundan sonra Cemil Parman, devlet inhisarını meydana getiren 2239 eayıh kanunun kabul edilmesine sebeb olan yıkıcı rekabete temas etmiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir : « Son iki yılda alman gemilerle, hususî teşebbus elindeki şilep filosunun tonajı bugünkü memleket ihtiyaclarınuı üstüne çıkmış bulunmaktadır. Navlunların düşmesi sebebile yabancı denizlerde çalışmait oldukça güçleşmiştir. Başka memleketlerin pek büyük tonajlara malik kumpanyaları bayrak farkı gözetmeksizin aralarında birleşip muazzam kuvvetler teşkil ediyorlar. Hukukî ve malî bakımlardan kuruluşlarında bazı farklar görülebilmekle beraber bu birlıkler gaye hususunda birleşiyorlar. Musterek gayeyi başlıca şu dört noktada da hulâsa etmek mümkündür: 1 Yıkıcı rekabeti kaldırmak, 2 Navlunlarda nısbî istikrar sağlamak, * 3 Deniz ticareti mevzuunda alınacak tedbirler huiusunda devletlere rehberlık etmek, 4 Deniz ticaretinin muhim uzuvlarından sayılan acentalıkların büyük ve emin tesekküller ehnde daha ehven şartlarla ve ehliyetle ifasını temin etmek. İste biz de bu konuda konuştuk. Denizciliğimizi ayakta tutacak ve geliştirecek tedbirlerln taraamını devletten bekleyemeyiz. Bayar Ankaraya döndii Mulıiddin, kadın kışafeü ve Bakırköy Emrazı Akliye hastanesinde hastaların «Bayan Muhiddin« diye ad'andırdıkları bir genc var. Son gün!erin zabıta vakalarmdan birinin kahramanı olan Muhiddini siz de tanıyacaksınız. Hani bundan 20 gün evvel bir adam, kadın kıyafetine girerek Aksarayda Etyemez camiine gitmiş, vaız dinleyen kadınların ceblerini karıştırırken y?kalanmıştı. İşte hasta arkadaşlarınm .Bayan Muhiddin» dedikleri adam bu. Aklından zoru olduğu iddiasile buraya getirilmiş. Kadın kıvafetine girip camie nasıl gittiğini, orada ne şekilde yakalandığını bakın nasıl anlatıyor: « Ankaranm Gökçedere köyü halkındanım. Ne ya'an söyliveyim, şimdive kadar 18 sabıkam ve 200 gün kadar da evvelce tımarhanede vatmışhğım var. İstanbula bir ay önce gelmiştim. Günde 4 lira kazanc temin eden bir işte çalışıyordum. Bir Run kafama koydum: Kadın kıyafetine girerek camie Rİdecek, kadınlar arasında oturacaktım. Cebimde çündeliklerimden artan 35 lira vardı. Bitpazarına giderek 12 liraya bir manto, 8 liraya da bir entari satın aldım. Ayağımdaki kadın pabuclarım da İbrahim adında bir srkadasımın kansından emsnet olarak almi'tım. 150 kurusa bir kadın çorabı. 3 'irava da ruj ve pud^a tedarik ettikten sonra o snbah bvık!arımı bir güzel kestirip sinekkaydı tıraş old ım. Ayıbdır söyiemesi. elbiselerimi çıkanp, bu kadın urbalannı gıyebilmem için en münasib yer, Fatih camiinin halâları idi. Orada kıyafetimi değiştirdim. Doğrusunu is'erseniz fuvalet vapmak çok zor bir iş. Yanımdaki el aynasının karşısındâ suratıma pudra, dudaklarıma ruj sıirmek, yuzümü genc bir kadın çehresine benzetmek için en az bir saat uğraştım. Başınıa örtuyü sarıp sokağa çıktığım zaman kendi kıyafetime kendim de şaşıp kalmıştım. Yalnız topuklu iskarpinlerle vürümek çok müşkül oluyordu. Ikide oir pabucları.muı topuğu taşlara çarpıyor, benı sendeletiyordu. Caddelerde yürürken herkesin bana baktığına hükmediyordum. Bu arada bazı munasebetsizlerin: Şekerim, böyle yalnız başınıza nereye?.. falan kıbilinden lâf atmaları, harfendazlıkta bulunmaları beni büsbütun şaşırtıyordu. Hani biraz yüz versem peşıme takılacaklar. Neyse guçhalle Aksaraya Bıılgarislan Türklerine Sadak, Hoffman ve Harriman ile görüştü yapılan baskı İşlelmeler Bakanlığı Prof, Duverger'in basın foplanhsı İki köy halkı birbirine girdi, bir kişi öldii Isparta 31 (Hususi) Eskidenben devam eden bir orman htilâfından dolayı dün Bedre VP İslâm köyü köylülerı ormanda bırbirlerıne gırmişlerdir. Bu silâhlı çarpışmada bir kişi ölmuş, 4 kişi de yaralanmıştır Hâdise yerıne yetışen jandarmt da sılâh kullanmak mecburıyetınde kalmıştır. Suçlular yakalanmış, yaralılar da hastaneye kaldırılmıştır. Tahkıkat devam etmektedir. Muamele vergisi ar bu sene yakamıa değil de paçamızı kolay kolay bıraknuyacak. Yüışık ve sulu bir ahpab gibi elinden kurtulamıj oruz. Dün sabah crken, pencereden baktım. Bes on temizlik amelesi ma, hallenin en işlek bir dukJtânının o'nünü temizliyorlardı. Beledijenin |bu faaliyetini takdir ederken adıııı [soylemijeyim dükkân sahibinin bu^ itemizliğe karşt olan alâkasızlığına >hayran oldum. Halbuki bu iş onım j vazifesidir. Beledi>e emretmese b i l ^ ıdükkânına gelip gidenlere kolajhk] olsun diye ticaretinin icabıdır. Mahallemizde beş on dükkân var. j İçlerinde bir de benzinci var. B a i bcnzinci seksenlik bir kadın. Bütüaf dükkinlardan evvel bu aMrdide ihti\ar dükkâmnın bnünü tçmizlrr. İmrenir ve omrüne dua ederim, l'st j tarafı güçbelâ bir kürek ve süpıır> ge ile biraz kar kürelerler. ondan sonra kapanırlar içeriye. Ticaret ve belediye icabları olmasa dahi insa» niyet namına, komşulujc namma insan kapısının önünü temizlemelidir. Bundan bir kaç yıl önce yakınlarımdan' birinin doksan yaşindaki leyzesine, evinin önünü temizlemedi diye ceza kesntişlerdi. Hususi evler için bu mecburiyet konamasa bile dükkânlar ve apartımanlar için Tımarhanede bugünkü balile neden konmasm? Neden birim mageldim ve Etyemez camiinden içe hallede bir polis dükkânlara uğriye girince «oh» diye rahat bir ne rayıp: fes aldım. Hemseri. BU kapının önünü etrafiı','a Kadınlar bir vâızin yarım saate kadar temizlemezsen onu dinliyorlardı. toplanmışlar, Ben de aralarına karışıp oturdum. ceza keseceğim! detnez? Pazar giinü Beyoğlunda bir slneNe olur ne olmaz belki erkek olduğunıu farkederler düşünceEİle maya gittim. Aylar var ki sinemaya başımdaki bezle yüzümü daha fazla gitmemiştim. Çünkü bu mübarek oıtmeğe çalışıvordum. Fakat bu ıh endüstri muttasıl kederli eserler yatlı harpket etrafın dikkatin: çıkarmakta ve başta nazenin haekmiş, «Bu yüzünü, gözünü kapa nınılarıınız olduğu halde herkese mağa çalışan kadın da kim?» di göz yaşı doktürmektedir: erek herkes beni gözetlemeğe « Ayol! Deli misiniz? Ağlamak amış. Nihayet kadınlardan biri için para verip sinemaya gidilir mi? :orabımdan dışarı çıkan fazla mik Ben sizi şoyle bir sezdireyun. Bir ardaki kılları görünce, benden kaç fakir mahalleye, bir kaç hastaüphelenmiş, bu sefer hep birlikte neye! Bakınız gdrdüğunüz filmlerda 3eni göz hapsine almışlar. Alt ta döktüğünüz yaşlar kâfi gelir mi?» afını söylemeğe bilmem lüzum var diyorum; ama dinleyen kim? mı?.. Polise haber verip beni oraBu sefer bir gülünecek film oldu* a yakalattılar.» ğunu haber verdiler. Ona gitmişiim. Arkadaşlannın •Bavan Muhid Beyoğiu caddesinin ortası çamur der lin» dedikleri bu ge ıc, bana ma yası idi. Bunun umumî naküyatı •erasıru bu suretle anlattıktan son yapan Tramvay tdaresi tarafındaa a Uâve etti: temizlenmesi gerektiği zannuidayım» < Şu manto •le entariye yanAma bırakalım orasını; çunku orlaığım kadar Hiç bır &eye yanmıorum, onlara 30 'ira para saymış dan jürümüyoruz. Lâkin yaya kal. Bâri bana verseler de koy dırımlaruiın hali bir felâketti. İyi temizlenmemi» ve yer yet küçük leki aileme gondersem.» terdiÖNEK tümsekler teşkil etmiş olan karlar; donup. yolu son derece ârızalı ve ayak kıracak şekilde çukurlu ve Tekelioğlu C. H. P. den tümsekli hale getirmişti. Bu hal bilstifa niyetinde olmadığını hassa sinemaların kapıları önünde SÖVİÜVOr dikkati çekiyordu. Her gün salony ' larına binlerce adam alan bu miiAdana 31 (Telefonla) C.H.P. e s s e s e ı e r böyle havalarda be» on Seyhan mılletvekıli Sınan^Tekeli ] i r a l l k feHakârlık yaparak kapılanğlunun siyasi durumu hakkında n l n önünde veva salonlarınuı huburada bır takım rıvayetler dolaş s u s î yolunda müsterilerine kniavca makta, C. H. P. den istıfa ederek yürümek imkânmı vermemeli miD. P. ye geçeceğı hakkında soylen dirler? tiler devam etmektedir. Bu haberi ı ş e ),iıli ber şeyî eti bıHu ne olduIzmir kaynaklı olarak neşreden bazı ^ m e y c t a n d a olan Belediyeden bekgazetelerin neşriyatı uzerıne ken inmckle krndini aldatır. İstanlml disı ile goruştuğum Sinan Tekehoğ Beledjyesinin temizlik resmi olarak lu C. H. P. yi kuranlar arasında şchirden topladığı para, bu ise sarkendisınin de büyuk emeği bulun j fedilenin yarısını ya kapar, ya kamuş olduğunu soylemış, partiden par.ıaz. Boyle müstesna gıinlerde de istıfa etmek niyetinde bulunmadı j s e Beledive fazla amele kullanmak ğını bildirmiştir. |zorunda kalmaktadır. Halkm ot»rD. P. Ce>han İl İdare kurulu duğu şehri benimsemesi ve hiç deBaşkanı Eczacı Tahsın Guneysu dalğilse böjle karlı gunlerde kapı^nın Tekelioğlunun boyle bir muracaa önünü temizlemesi en basit meHcni tinden haberi olmadığını ifade et vazifesidir. Rica ederim, bunu yapmiştir. Bununla beraber Tekelioğ mak için Belediyenin mutlaka ceza lunun Behçet Kemal Çağlar gibi kesmesini mi bekliyoruz? Hele dukMeclis kursusünde yapacağı bir ko kânlar ve sinema gibi ha>atlarını nuşmadan sonra C. H. P. den istifa ancak dukkânlarına gelenlerin adeedeceğini sdylemiş olduğu da ri dine bağlı >er)erin bu ataleti sası> lacak şeydir. Sırasma gore medeva\et edılmektedir niyeti. insani>eti, demokrasi^i, hulâsa dunjanın imrendiği meziyetleri kimseve vcrmeyiı; ama kapımızın onunü temizlemek kadar tabiî bir vazife\i aklınuza getirmeyiz. Bu du ] rumun en veciz ifadesi: Ayıbdır, ajıb! (Turistlerde kotu tesır bırakan haller) baslığı »ltında yazdığımız bır ya. zı uzerıne Gumruk Muhafaza Başmudurluğu bıre dun gonderdıgı bır mektubda resml unıformalı memuriarın turistleri takib etmedıklerını bınaenaleyh turistlerde kotu bır tesırın kal» masının varıd olamıyacagmı bıldırmektedır. Mektubda gemıde bulun?n resmi unıformalı memunın \azıfe ıc»hı buIundufu da ka.vdolunmakta. durum bu şekilde tasrıh ve tashıh edılmektedir Giimrük Muhafaza Mudurlugunun bır mektubu B. FELEK Emekli Sanchğı Genel Müdür yardımcılığı Ankara 31 (Telefonla) Işçi Sıgortaları Kurumu Muhaseba Müdürü Edıb Egi, Emekli Sandığı Genel Mudür yardımcılığına tayin edıldı. «CUMHURİYET» In edebî romanı: \azan: Conçordia Merrel Yokuş dikti. Aradıklan yere vardıkları zaman, Jacqueline'in yürüyecek takati kalmamıştı. Duan: Nefes nefese kaldınız değil mi? diye sordu. Biraz! Şuraya oturun da soluk alın. Ben de mağaraya girip etrafı bir yoklayayım. Elıle, kayalar arasmdaki dar bir methali işaret etti. Eğildi, bu yeraltı geçidine daldı. Beş dakika sonra çıktı. Hiç bir değUıklik yok, dedi. Hattâ kayaya kazdığım ismimi bile buldum. Keyiflı keyifli guldü: Haydi, kalkın da malikânemi gormeğe gelin, dedi. Jac<lueline sıçradı; arkasına dönüp baktığı zaman. biraz evvel tırmandıkları yamacı, tâ altbaşına kadar goıdü. Gayriihtiyarî, ağzmdan bir feryad çıktı. Fakat bu feryadı çabuk zaptctti: Ronald. bu ne dik yokuş, dedi! Adeta ,dağm heyeti umumiyesi, buradan bakmca ceb aynasına '»enzi Jacqueline baktı, kayanm üzerine kaba taslak kazmmış «Ronald Duan> adını okudu . Bir müddet düşündü. sonra; Bu ıssız yerin duvarını süslemek zahmetine niçin katlanıyordunuz? diye sordu. Çeviren: HAMDİ VAKOĞLU Dedim ya, bu mağarayı çok seviyordum. Burayı kendim keşfetyen göle, tepe üstü yuvarlanıyor! mistim, çocukça düşüncelerimle, Duan, sert sert: kendi malım telâkki ediyordum! Aşağıya bakmayın, dedi. YaJac<lueline, istihfafla burun büknıma gelın. tü: Genc kadın. bu baş döndürücü Düşünceleriniz hiç değişmemiş, manzaradan, ürkerek uzaklaştı. size aid olmıyan şeyleri hâlâ malıDuarı'ı dinleyerek, yanına geldi. nız farzedıyorsunuz. Bu mağaraya Kuyu gibi derın, diye devam sahib olmak için cidarma adınızı etti Bu dağlar etrafımızı kuşatmış, yazmışsm:z; bana sahib olmak için bizi dünyadan ayınyor. Tepeleri de, adınızı bana zorla taktmız. gokyuzune yapıştırılmış gibi. Duan, Jacqueline'ın*yanından, birTepelerinde, sonbahar seması, denbire uzaklaştı. masmavi. bulutsuz, bir gök yakut Ne kadar inceden inceye haşin gibi parlak. yayılıyordu. sözleri vardı bu kadımn! Karı koca, dağlarm teşkil ettiği Demek oluyor ki. Jac<îueline, onu daırenin dısında, öte tarafta, batı bu muahazesile mütemadiyen kırdan doğru hafıf bulutlar yaklaştığı baçlamaktan vazgeçrriyecekti^ Titnın, gitşıde artan bir meltemin es rekçe bir sesle konuştu: meğe başladığının farkında değü Size ismimi zorla verirken. salerdi. mimî bir duygu ile hareket ettiğimi X tahmin edemez misiniz? Mağarava once Duan girdi. bir Herhalde samimî idiniz; fakat elektrik fenerıle. JacQuelıne'e yol bu samimiyet, gururunuzu tatmin gosterdi. Medhal öyle dardı ki oir içindi, iradenizi verine getirmek gutek kısi ancak sığyordu. rurunu tatmin etmek içindi. Doktor, elektıik fenerinin ısığmı Jackie, siz insanı kendinizden cidarlardan tirıne tuttu. genc ka'Jı uzaklastıran yaradılısta bir kız dena dondu. böb"tlonrrek: fıl^iniz, bunu da pekâlâ biliyorsu Bakın, dedi, işte benim tauu ' nuz. senedim! J Evet, siz, her turlu cazibeden mahrum bir kadıru beğenemiyecek derecede fazla ince zevk sahibi bir insansınız. Bunu herkes söylüyor. Duan, bu müstehzî mütaleaya doğrudan doğruya mukabele etmedi, devam etti: Yüzüme vurmakta olduğunuz bu ilk hatadan başka, size karşı kosurum oldu mu? Konusurken, bir yandan da, yalnız elektrik fenerinin ışığile aydınlanan karısının yüzünde manaıar okumağa çalısıyordu. Jackie, ne var? Ne oldu? dedi. Halimden, niçin esrarenşız manalar çıkarmakta ısrar ediyorsunuz?. Bunda çok hakhyım. Jackie. Yemek saatinde karnınızm aç olmadığını söjlediniz. Halbuki, pekâlâ acıkmış olduâ'inuzu, sonradan anladım! Bu tezada mana verilemez. Siz şimdiye kadar benimle daima açık açk konuştunuzdu. Jacqueline kıpkırmızı kesildiğini hissetti: Size her şeyi söylemeğe mecbur muyum? Katiyyen1. Fakat o jnda, her şeye mutlaka itiraz etm^k .Hara:ile hareket ediyordunuz. Kabul ediyorum.. Çok & olç duğumu da kabul ediyorum, açlıktan ölüyordum... Jacqueline böyle diyerek gülmeğe basladı. Doktor devam etti: Biliyordum.. Ama asıl bilmpk btediğim jey, böyle hiç beklenmedik bir şekilde beni gücendir meğe, benimle kavga vesilesi aramağa sizi sevkeden sebebdir. Beklenmedik şekilde mi? Size karşı, hiç bir zaman... Duan, cumleyi tamamlamasına meydan bırakmadı, sözünü yarıda kesti. Evet Jackie . Daha geçenlerde.. Doğru .. Ama unutmaymız ki bir taahhüde girmiştim. Duan onu gene susturdu ve cümlesini kendİ5İ tamamladı: İskoçyada kaldığımz müddetçe, annemin hatırı için benimle dost geçinmek taahhüdüne.. Şüphe yoK. Ama, annem yanımızda yokken de sakin ve iyi davranıyordunuz. Yalnız olduğumuz zaman bile... Ha"di, söyleyin bana, Jackie... Ne var? Hiç! Beni üzmeyin Ronald! Doktor, Jacqueline'in dudaklan titrediğini görüp sustu. Zihni bin turlü tahminle yonıluyor, Walfer Belford ,bu tahminler arasında, en fazla yeri tutuyordu. Aradan geçen dört gün zarfında, Duan, Belford'un haj alıni zihninden uzaklaştırmıştı; fakat şimdi, kıskanclık kurdunun, içini gene kemirdiğini hissediyordu. Jacqueline acaba Belford'u mu düşünüyordu? Ona bu dalgınhk halini veren, o adamın hatırası mı idi? Bu sabah ondan haber mi almıştı? Jacqueline'inde birrlenbire hasıl olan değişiklık, tanı da pos tacınm geldiği saate tesadüf ediyordu. Genc kadın, sıkıcı süküta bir son vermek kararile. mağaranın içinde bir iki adım attı. Dolaşmamıza devam cdeİLn dedi. Neredeyse avdet zamanı gelecek. Duan, fenerin ışığmı karısınjı ayaklarna doğru tuttu, kemerli kapıya benzer bir medhalden, daha geniş, başka bir mağaraya sirdıler. Jacqueline, tecessüsle etrafa bakındığı sırada, Duan onun bir elin yakaladı: Dost olalım, Jackie, dedi. Hayat, anlaşmazlıkları devam ettirmeğe değmiyecek kadar kısadır. Jacqueline, elini şiddetle silkerek doktorun avuclarından kurtardı, onun yanından uzaklaştı. Ofkeli bir sesle: Bana elinizi sürmeyin. Ronald, dedi, elinizi sürmeyin!. Buna nasıl cesaret ediyorsunuz? Duan, sabrınm tükendiğini hissetü. Bu öfkenin sebebi nedir? Ben size ne yaptım? diye mukabele etti. Bu suali siz kendinize sorun. Kabahatlerimi ikide bir ban hatırlatmanm lüzumu yok. Onları unutmuyorum. Ama, karşılıkll şi' kâyetlerimizden bir daha bahset memek... Ve yeniden ışe başUmak üzere anlaşmıştık. T.C. ZİRAAT BANKASI SERMAYESİ: 3OO.OOO.O(3o T. L. Kuruluş Tarihi: 1863 %7 Faizli 10.000.000 Liralık 1 inci Terfip İstikraz Tahvillerı Her Keseye Elverisli 20 100 500 100Ç liralık kupürler hâlindeki HÂMtLİNE AİD TAHVİLLER 15.2.950 28.2.950 Tarihleri içinde T. C. Ziraat Bankası Gişelerinde Satılacaktır. Devlet Tahvilleri gibi: Gelir vergisinden ve diğer her tiirlii vergi ve resimden muaftır Yurdun her y«rindeU T. C. Ziraat Bankası gişelerinden isteyiniz. (Arkası var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear