02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 Kasnn 1950 CUMHURİYET i c ııııınımııııınıııııııııııııiiiıııııııınııııııınııııııııııııııııııııııınıniiiıııııı 1 İKTİSADÎ BAHİSLER A S KERLİR BAHISL E R İ | Tiitün piyasamızın durumu Yazazt: Mazhar Kunf Yunanlıların Batı Almanya piyasasını kazanmak içın bır mudcsttenberi Başbakan yardımcıları ? a p^ndreu'nun başkanlığındakı heyetle Almanyada muzakerelerde bulundukları ve bu müzakerelerın Yunanlıların Batı Almanyaya üç sene içinde, tıcaret anlaşması dışında, 35 milyon kilo tiitün satmalarına imkân veren bir mutabakat ile bs^arılı bır surette neticelendıği rr'lumdur. Şımdiye kadar Marshall plânı sayesınde ve çeşıdlı nufuzlarla Batı A'manyada Amerıkan sigarasının zevk değışıkhğine tasir ec'ecek suretts yapılması Turk Şark tutunleri ıçin gıttıkçe büyuyen bır tcfthk? manzarası arzetmekte idi. Son anla^manın Türk Şark tütunlerı hesabına sağlanmış esaslı bır kazanc oldujuria şuphe yoktur. Yunanıstamn Aimanyaya tuiı.ıi satmasıle Turk tütüncülerinn ac: cta kaldığı zan^edilmesin. Yunanhlar bu muvariakıyetlerile b.ze yol açmış oluyorlır. Çünku c: .ın harmanlarma b'zim tütunlerı ı kanşması elzemdır. Almanya Yunanıstandan ser.ere 12 milyon k.Io i d;r!ar. Eandan başka tuccar kredi kadar tutun satm aîacak. H^lbu!:ı bul?.ma'hğ.ıc';n mj.ıavemet edemıj ihtiyacı 70 milyon kılo raddeienn yor, srtm' ': rr.srbur'j eîınde kaiıdedır. Umumî kanaat Almanysmn yor. Bılindıği gıbi 1950 pıyasasmın bizden de muhım mıktarda tutun aç lması şurada bır gün veyahud alacağı merkezmdedır. Pıyasa bur.u h^ıta mcseles:cir. Bu vazıyetten iimid etmekteo'ır. Bu hususta an!a dolayı, ağustosta toplanan Tütun sılması içın hu':umet r.ez'inde te Ko^^resın'fe E^e tutun pıyasasının 15 kasımda açılması takarrür etjebbüslerde bulunmaktadır. mrken şımdi bır muddet gerı atılmıştır. Kdylü ve müstahsilin bunİzmirde parti satıslan bir aydan dan memnun olmadığı kolayca fazla bir müddettir baş'?mış bulutahmin edilebiür. nuyor. Fakat Amerikan alıcı fırmaNih~vet mühim bir nokta dahs lannın tütünlerimize 326 350 kuruş arasında fıat verm3'e~i p.yasada v?r: Eu sene müöahale mübivaası oldukça hayal kırıklığı dsjurmuştur. Ege tütü"'î""inin cv;af ve menşelerine gore 310 370 kuruş arasında değışen mshjatlerı va.J'r Bundan başka Amerikaya ithal eJıilen tütünlerirnızın hbrede on scnt daha aşağı gümrük resmi cdemektedirler. Böyle olduğu halde fiatın bu şekilde kırılmasının sebcbı garıb görünmektedir. İşin garıbi de şu ki Amerikada tutun fıatları bu sene yüzde elli nisbetinde pahalı!a?nr*!r. Sar? Virginia tütünlerınin lıbre fiatı 80 senti geçmektedir kı bu Türk parasına tahvil edildıği takdirde kilo fıatınm 4 95 lıraya çıktığı gorülür Bu fiat Amerika tütun pıyasasmın tarıhınde kaydedilen en yüksek fiatt'r. Amerikan tiitün şirketlerinin Ege mallarına aşağı fıat vermeleri bizce şu sebeblerden ileri gelmektedir. Bir kere Amerikahlar şimdilik piyasada tek alıcı olarak durmakta Modern silâhlar YAZAN: Almanyaya tütün ihracatı Istanbul, Izmır, Adana. Mersın ve İs? kenderun gıbi bujuk tıcaret merkezlerınden ithalâtçı ve ıhracatçı tacirler, Almanyaya g tmeğe başlamışlardır. Dığer taraftan Eatı Almanyanın tan:pmış Brmgman sıgara fabrıkasmın Jkı mumesslh. tutun ıstıhsal bolgeleri' nııze gıtmek uzere şehrımıze gelmıştır. Bu ikı mume=sıl once Bursa ve İzmire g:rtecektır. 6070 bin ton civarında tahmin edılen bu senekı tutun rekoltemlzm, büyük bır kısmının Almanyaya İhrac edileceğı de ılâve edılmektedır. Holandalı spiker dün gcldi Holandamn tanınmış spıkerlermden Ec.»ard Startz, dun BEA uçağile şehrin.ıze gclmıstir. Holanda radyosımun «Happy Statlu» nu ıdare etmekte olan spıker 8 lısan bılmektedır Startz mensleketımızde bır muddet kalacaktır. Mısır bizden her sene beş altı B milyon kılo tütün almakta idi. Bu Atom enerjısi ve radar mutememleket harb esnasmda bizim tühassısı. Ikınci Cıhan Harbınde tünlere iyiden iyiye ahşmıştı. MıAmerikan ordusu fennî sınn bizden tutun alması memlekearaştırmalar müdunı tımıze karşılıksız doviz, yani mukabılmde mal almak mecbunyetinAtom bombaları, bıyolojık sılâhde olmadığımız dövız temin edilarıle yeni bir harbin medeniyeti yordu. mahvedebileceği fıkri doğru muGeçen sene vuku bulan devalüasdur? Demokratık bır rejım, tabiî yon üzerine Mısır tütün ithalâtçıbunyesıni bozmadan büyuk bir asları bıze muracaat ederek bu devakerî kuvvet teşkil edebilir mi? luasyon yuzunden fiatlarımızın Bu suallere kat'î cevablar verilekendılerıne yüzde 30 pahalı geldiğıni, bu şartlar altında iş gormek mez, teknik bakımdan istikbal, bazı imkânı kalmadığını bildirmişler ve kimselerin duşünduğunden çok daha az korkunç ve öMürücudür. Mo farkın yüzde on uzerlerine dern fen, medeniyet uzerindeki teh alacaklarmı, yuzde on besını de bız hkelerinden ziyade emnıyet verıcı kabul ettiğımız takdirde mübayaa bır manzara gostermektedır. larıııa eskisi gıbi devam edecekieBirinci cıhan harbı bıttıği vakit, rmı bıldırmışlerdı. Bu teklif Anka atom enerjisi müstesna olmak üzerada yapılan toplantılar sonunda re fennî harbin butun esasları bureddedılmı^tır. Fakat Yunanistan lunmuştu. Fakat bu meseleler uaynı zıhnıyetle hareket etmıyerek nutuldu. Son harb başladığı vakıt, 20 10 50 ye kHar Mısıra ihrac edi birinci cıhan harbının bıttıği 1918 len tüturîere yuzde oruz pırım ver de kalmmış gıbıydı. Tabiî bazı isHavacılıktakı ilermeyi memnuniyetle kabul etmiştir. tısnalar vardı leme, radar, sonar ve atom fenni Halbuki Mısıra ihrac ettiğimiz tü mısal olarak sayılabılir. Fakat mo:'a yapılmıyacak. Fıatlar piyasada tünler hep Trabzon, Artvin, Hendek dern topçuluaun yenı silâhları; ro ker iıhkleımden takarrur edecektır. ve Trakya menşeli yani haricde ketler, geri tepmıyen toplar, telMaamafıh bu durumun çok sürkimsemn almadığı tutünlerdir. Bun sizle ıdare edılen bombalar ve bamiyeceği, Almanyamn tutun almaya lardan Amerikaya tek yaprak dahi zookaların ınkişafı ancak ıkinci cibarlayacağı umulmaktadır. Son satmamıza imkân yoktur. Bu mal han harbınin ıhtıyacları doğunca haftalar zarfında Çekoslovakya ile lardan çoğu da Karadeniz menşe husule gelmiştir. yenılenen ticaret ve odeme anlaşYalnız karaya münhasır askerî masına ek tütün protokoîunun da lidir Karadeniz halkı ise bütun piyasa üzerinde iyi tesirleri olmuş ümidini fmdık ve tütün mahsu harekât artık tarihe karışmıştır. tur. Bu protokolla bu ayın onundan lune bağlamış vazıyettedir. Mısırlı 1940 da Hitlerin garb cephesındeki taarruzu ile birinci dunya savaşı30 6'51 tarıhine kadar Çekoslovak larla anlaşmamakla bu memleket Bir Amerikan lıafif kruvarörıinde Radar nın hususiyetini teşkil eden mevzi yaya ihrac edılecek tutun bedelle piyasasını ve senede ortalama harbinin sona erdiği zannolundu. hib olan müdafaa hattına havadan müthişti. O vakitki teknik şartlarla nnin tediye şekli tesbıt edilmiş bu yirmi milyon liralık bir döviz kayBu fikir bir daha mevziî harbin lunmaktadır. nağını kaybetmeğe kendimizi mah görülmiyeceği hakkında yalnış bir indirilecek kuvvetlerle yapılan hü bir çok gemiler batırdı. Eğer vaktinde tekemmül ettirilerek fazla mik cum bir intihar olacaktır. kum etmiş buîunuyonız. kanaat verebilir. Halbuki müdafaa Karşı tarafın karadaki müdafaa tarda kullanılsaydı netice nasıl oimkânlan fevkalâde terakki etmişhatlarını yaramıyan bir duşman iyi lacaktı? tir. 1940 da muvaffak olan cephe müdafaa edilen sahile karşı da muMuttefikler de tĞlecommande deyarmaları 1944 de tamamile demovaffak olamaz. nilen ve radyo ile idare edilen bu de olmuştu. Muhtemeldir ki ikinci dünya sa bombaları harbin sonunda Japon Kara mayinleri müdafaa sistemi vaşı, muharelebelerin en fecii olan donanmasına karşı kullandılar. Mü ni çok kuvvetlendirmektedir. Ma büyük deniz kuvvetleri çarpışma şahedelere göre böyle bir bomba yinlerle tahrib imkânlan arasında sının sonunu görmüştür. eski model 100 tane kıymetindedir. ki yanşı mayinler kazanmıştır. Ma Teknik bakımdan radar denia İstikbalde telecommande bombalar deni mayinlerin yerini buhnak için muharebelerini değiştirmiştir. Bir mühim bir rol oynıyabilir. Büyük kullanılan usuller plâstik madde merminin, atıldıktan sonra hedefi yüksekliklerden atılan âdi bombaden yapılan mayinlere karşı işe ne vanncaya kadar geçen yarıro lann isabet imkânı azalmıştır. Telyaramamaktadır. Geçen harbde dakikalık muddet içinde idaresi sizle idare olunanlar ise bombardıRuslar mayin tarlalarının yerini bu mümkündur. Bu iki şekilde temin man şartlannı tamamile değiştirlamıyorlar, bu sebeble ilerleyişleri olunur: Merminin hedef tarafından miştir. Tabiî böyle bombalarla da esnasında ağır kayıblara uğruyorcezbedilmesi otomatik usulü veya şehrin ortasmdaki bir binaya kat'î lardı. daha iyi olan kontrol sistemi. Ikin isabet elde edılemez, fakat deniz Eskiden bazı mermiler hedefirj ci şekilde operatör levier de pilo üzerinde buyuk gemiler mükemmel üzerinde patlamak üzere ayar edi tage ile mermıyi ıdare eder. Ope birer hedef teşkil eder. liyordu. Harbin sonuna doğru rad ratör zırhlı ve mermiyi bizzat göEğer müessir bir müdafaa imyo radarlı bombalar kullanılmaremiyorsa ameliyeyi bir radar ek kânı bulunamazsa zırhhlann, uçak ya başlandı. Artık topçuluktaki gemilerinin günleri sayılıdır. ranı üzerinde takib eder. tanzim atışına lüzum kalmamıştır. Bugünkü şartlar içmde başlıya«Amorçage de proximite» li deRadyo radarh mermiler topçu nen radyo radarlı mermiler ara cak muhtemel bir harbde derhal luğun kara hedefleri uzerindeki te lık 1944 de kullanılmaya başlandı. muharebeye girebılecek fılo, ancak sirini beş misli arttırmıştır. Açık sahada ilerhyen Alman as bir denizaltı fılosu olabilır. Geçen harbde tank rakibini bul kerlerine ağır zayiat verdirdi. FaAsıl büyuk tehüke denizaltılardır. mak üzere idi; ve ergeç bulacaktı. kat bunlardan istıfade imkânlan he Radar dalgalan su altına ikı metŞimdi yeni bir infılâk maddesi nüz tamamile temin olunamamıştır reden fazla giremezler. Sonar dehazırlanıyof. Münasib bir şekilde Topçular ve yüksek komutanhk bu nizaltı radarıdır. Su üzerindeıkı gekullanılırsa en kalın zırhlı tankı yeni silâhın bütün kıymetini vak minın sonar tesisatı yüksek fretahrib edebilir. Bunlarbazooka için tinde anhyamamışlardı. Halbuki son kanslı ses dalgaları ile denizaltının dedir. Silâh hafiftir, bır er taşıya Alman taarruzu bu silâhın ve u yerini tesbıt eder. Fakat sonann bilir ve ateş edebilir. Kullanlıması çaklann tesiri, diğer taraftan düş faydalj bır şekilde kulJanılma imtehlikeli, isabet imkânı olmıyan bu manın petrol stoklarmm azalması kânlan bır kaç kılometre ıçındedır. silâh bir tankı durdurabilır. ile durdurulmuştur. Bir mahzur daha var, gemiler surKaradaki müdafaa sistemmin tek Telsizle idare edilen bombalar ilk atle seyrettıkleri vakıt sonar cırar inkişaf ederek birinci harbde defa Almanlar tarafından Akdenız hazlan çalışamıyor. olduğu gıbi karşılıklı iki cephenın de kullanılmıştır. Fakat gereken Geçen haıbde denizaltılar sık sık Amerikayı tarayan son büyük fırtına, bazı garib hâdiselere de sebeb olmuştur. Bu meyanda resimde sabit kalması tekrar mümkündur. teknik hazırhk yapılmamıştı. Bom su üstüne çıkrrak mecburıyetınde görüldüğü gigi «City of NewYork» adındaki yolcu ge.nisi de NewJersey'in Keyport limanında fırtınanın Derhal hazır vaziyete geçebile balarla gökte muhtehf istikamet kalıyorlardı. Saatte 12000 Km2 lilc tesirile bir mil sürüklenmiş ve sahile çıkmıştır. | cek, radarh ve süratli uçaklara sa lerde uçuştular. Buna rağmen silâh bir mıntakayı gözetlıyen uçaklar Dr Vannevar Bush denizaltıları görebiliyorlardı. Har< bin sonuna doğru Almanlar denizaltılarda yaptklan yenilikleri daha evvel yapabilselerdi harbin seyrini değiştirebileceklerdi. Bunlar. Schnorkel cihazh, uzun mesafe torpilli çok seri denizaltılardır. Sur» atleri sayesinde derhal hücum vaziyetine geçebilirler ve sonra kaçabilirler. Gemiler, denizaltıları sur atle takib etmek isterlerse sonarları çahşmaz. Geçen harbde Queen Mary gibi ticaret gemilerı himay» edihnedcn emniyetle seyrebedılıyorlardı. Süratleri denızaltüardan üstündü. Schnorkel su üzerine kadar çıkan bir borudur. Denizaltı dızel mo to'rlerinin hava ihtiyacuıı temin eder. Bu icadın en büyük hususıyedeniz dafgalı olduğu vakıt boru zaman zaman su altında kalınca kendiliğinden kapanmasıdır. Deni» sakin olmazsa Schnorkel borusunu radarla veya gözle görmek çok güçtür. Sonar cihazj bir kaç kilometreden ötesini alamadığuıdan denizaltı tcrpilini sonar tesir sahası dışındaa atabilirse, kendi tehlikeye girmeden kafileye mensub gemileri batı« rabilir. Eğer modem icadlan kullanabilen bir dugmanla harbe pırilirse, hemen hernen majlub edılmez bir kuvvet olan, denizaltı tehlikesine gene maruz kalınacaktır. Tabiî vaziyet umidsiz değıldir. Denizalülara karşı mücadeleyı gene uçaklar yapacaktır. Ticaret ge. milerini kafile halinde seyrettırmak tense deniz yollannı himay e etmsk lâzım geleeektir. Belki mayinler, denizaltı uderinin ablukası daha mueasir olaesktır. Fırtınanın Karaya Çıkardığı Küçük Hikâye Genc kadın gözlerini açtığı vakit yaz sabahının bol ı s ğıle karBoğazdan geçen Rus şilepleri şılaştı. Güneşin coşan aydınlığı Dun Boğazdan ıki Rus şilepi Ue bır sanki gök yüzüne sığamıyormuş romorkoru geçmiştir. da dünyanın ve hayatın en ka»P. T. 9 Rolik» ismindeki romorkör, Kaıadenizden Akdenize, «General Cehrranlık köşlerini istilâ etmek istin ahovsky» ismindeki 6 bln tonluk şıyormuş gibi büyuk bir hamleyle lep Ue «Mıkhaıl Frunzı» ismindeki 3800 boşanıyordu. tonluk sılep de Akdenızden Karadenire Sanki hayatm her karanlık kögecmıslerdir. Denızcılerln söyledıkleT.ne gore, şiîepler yukiudur. şesini aydınlatabilirmiş gibi! Ne beyhude bir emek! İşte meselâ şu Bir üfürükçü yakalandı genc kadının içinde öyle büyük Eyubde Gümussuyu caddesınde 3 mıbir karanlık vardı ki onu ancak maralı evde oturan Huseyin Ispartahnın umidın ışıklan aydınlatabilirdi. son gunlerde ışi ufurukçülüge doktuğu ve 5 lira mukabılınde kadınlara şırınHalbuki bır gün evvel doktor olık muskası yazdığı zabıtaca tesbit olunna bdyle bır ünıidin en ufak bir rruştur. umidın bile bulunmadığını söyHuseyin Ispartal: dun. kendistne mulemişti. racaat eden bir kadın polıse şırınlık muskası yazarken curmu meşhud ha «Cild hastalıklan teşhis ve Lnde yakalanmıştır. tedavisi en güç olan hastalıklarÇobanof şehrimizde dır,» demişti. «Sizinkine belki tamamile hastalık denilemez, fakat Şehrimizde bulunan Bulgar elçıs Çobanof dun muteaddıd defalar Ru= Kon bir dereceye kadar da bu ismi soleslufuna gıtmıştır Elçinin bu z:yavermek lâzım. Otuz yedi yaşında re'leri Beyoğlu sıyasî mahiıllerinde, yüzün henüz genc ve buruşuksuz fîlhassa dıkkatı çekmıştır. Çobanof olması lâzımdır. Halbuki...» ruhtemelen bugunlerde bir muddet ıçın S^fyaya gidecektir. Evet, Sılvıa biliyordu: Onun Öğretmenler Halkevlerine devam yüzü, bu yaşta, soknuş, buruşmuş, çokmüştü. edemiyecekler Doktor: «Maamafih,» diye deMıllî Ee;t m Eakanlığı şımdıkı duvam ediyordu, «Ümidınizi kesmerı mları ıtıDanle Haîkevlerınm bır partı nuessesesi halinde olduklarından bayın. Bünyeniz sağlam, maşallah; hısle buraya oğretmenlerin devam çtduzeltebilir. Yalnız, gayet sakin memeîerini ve her hangi b.r vazıfe bir hayat yaşamanız, heyecandan, dcnı^'ie etmemelerını ckullara tamim teessürden sakmmanız lâzım...» etm +ir. Heyecan ve teessür! Silvia kenSanayi Birîiğinde yapılan disıni yıpratan bu iki şeyin detoplantılar vam edeceğini ve onlardan kurMuamele veıgısıne verılecek şekıl tulamıyacağım gayet iyi biliyorhrkkında mudaveleı efkârda bulunarak du. O halde? .. net celeri ılgıL makarrlara bıldırecek olan şehr n ızır muhtehf sanajı kollaÜmid yoktu! rına mensub gruplar cîur.de ı ıtıbaren Doktor, sözlerini bitirirken: Bolge Sanayi Bırhâ nde toplanmaga «Müteessir olmayın,» demişti b.şlarnıslardır. ToDİantılar bır hafta k.oar devam edecektır «Daha kötü hastalıklar vardır... Insanı öldüren hastalıklar.» Bir basın davasma başlandı O zaman Silvia: otİnsan yaşarÖğretmen Nıhal Adsız tarafındsn Akken de olür,» diye cevab vermişşam Postası gazetesı sahıbı Nusret Safa Ccşkun aleyhıne acıırmş olan neşren ü. «Dedığım gibi: Otuz yedi yahakaret davasına dun 9 uncu A5İıye şındayım ve... Birini seviyorum.» Ceza mahkemesmde başlanmıştır. * * * Dunkü duruşmada suç mevzuu olaSevdiği adamla henüz genclîrak gosterilen Nusret Safa imzalı ve «Ataturke soven adam Turk cocuğunu ğini ve tazeliğıni kaybetmeden taokutamaz» başlıkh yazı okunmuştur nışmıştı. Bırbırlerini ilk görüşte Sanık, yazısının bır hakaret manası sevmişler ve birbirlerine aid olduk taşımadığını ve iddiasında musır oldularını derhal anlamışlardı. ğunu beyanla davacmın «Dalkavuklar gecesi» isimli kıtabının mahkemece Silvia genc yaşında dul kalokunmasım taleb etmıştır. mış bir kadındı. Kocası öldükten Mahkeme heyeti talebı kabul etmış ve duruşma başka gune bırakılmıştır. sonra, başka bir erkeğı sevebileceğini aklına getirmemisti. Fakat hayatm üstüste kapanan sahifeleleri ona maziyi unutturmuş, yeni ümidler, yeni arzular vermişti. Bir yaz akşamıydı. Güneş, sıcak yüzüne henuz doyamıyan insanlara pembe renklerinin «yarın tekrar görüşürüz» müjdesile uzaklaşırken herkes gibi Silvia da kendinde ertesi gün için daha büyük bir saadet beklemek hakkını buiuyordu. Giorgio ile o akşam tanışmışlardı ve ondan sonra her ikisi için de yeni bir hayat başlamıştı. Fakat istikbal Silvia'nın umduğu kadar parlak değildi. Giorgio: «Seni ne kadar seviyorum, tarif edemem, Silvia,» diyordu. «Her halde kimse benim kadar sevmemiştir, diyebilirim, çünkü öyle olsaydı «sevmek» kelimesinden daha derin mânası olan bir kelime icad ederlerdi.» Silvia acı acı gülümsedi: «O halde, niye...» «... Evlenmiyoruz, değil mi yavrum? Sebebini söyledim sana. Harb var. Yakında gidiyorum. Döneceğim ne malum? Sana ve sevgine itimad ediyorum, Silvia... Ve asıl bunun için henüz evlenmek istemiyorum ya. Sakat dönüp gelirsem hayatını mahvetmek istemiyorum.» Bu münakaşa uzun sürmüş, neticede gene Giorgio'nun dedığı olmuştu. Evlenmeden ayrılmışlardı. Ondan sonra seneler geçti: Hasret, ümid, endişe ve ıztırab içinde geçen seneler. Giorgio'dan u zun muddet mektub gehnemiş, bir daha gelmiyeceği kanaatini veren hâdiseler olmuş, Silvia nihayet esir kampından bir haber alabilmişti. En sonra sulh olmus, fakat kocalarını, nişanlılarıın bekliyen öteki kadınlara sulh ümid dağıtırken Silvia'nın kalbine büsbütün ıztırab vermişti. Çünkü aradan geçen beş sene onu tahmin edilemiyecek derecede yıpratnuş, he Bir kadmtn Büyük ölçöde yapılan hava bombardımanlannın zamanı geçti mi? Modern harbi neticelendirme bakımmdan hava muharebelerinin ma» ziye kanşmıs olması muhtemeldir. Tepkili uçaklar her jeyi değiştirmiştir. Reaksiyoalu motörler uçakarm süratini ve manevra kablıyetini o derece yükseltmiştir ki hava muharebeleri tatbikatta imkânsız hale gelmiştir. Artık gaffl avlannuyan bir düşmana karşı vasati irtifalarda ve büyük ölçüde hava boro bardımanlan yapmak zamanı geçmiş addolunabilir. Bu mevzuda radann ehmemiyetini habrlamak lâzımdır. Sahile veya hududa yaklaşan düş manın hava kuvvetleri üç engell» karşılaşır: 1) Haber verme radarlan, tesirleri 350 Km. den başlar. 2) Av uçaklannın emrinde karadaki radarlar. Gelen bütün uçaklan ekranda gösterir. S) Av uçaklarındaki (radarlar düşmanla temsaı temin eder. Aynca uçaklardan telsizle idare edilen bombaların tohlıkesini de gözönünde tutmak lâzımdır. Yeni motörler arasında Statoreaktör vardır. Bizzat aldığı hava ile gazi yakar. Büyük ölçüde yapılan bombardımanların günleri belki sayıhdır. Şimdiki halde 300 Km. ye gidebilen V2 lerde bır ton infılâk maddesi vardır. V2 ler hedeften 25 Km. ye kadar inhiraf etmektedir. Maliyet fiatları çok yüksektir. Daha uzağa giden ve hedeften 15 Km. hattâ 23 Km. inhiraf eden V2 ler yapmak belki mümkündur. Fakat bunların maliyeti, milli ekonomiyi sarsacak kadar yüksek olacaktır. Halen mükemmel bir silâh mevcud değildir. Atom bombası istisna edılirse istikbaldeki harb gördüğüÇeviren: Vahdet Gültekin müz ve bildiğimiz harbe oldukça sanki ruyada yaşıyor gibiydı. Yübenziyecektir. Atom bombasmın iszünde tebessumün ancak gölgesi tikbalini kimse tahmin edemez. dolaşıyor, dudakları sevınç ve Maliyet fiatının çok yüksek olduğu memnuniyet kelimelerinin ancak ve daha bir muddet yüksek kala «Gülmeyin!» dediler. se^sız telâffuzıle iktıfa ediyordu. cağı anlasıhnaktadır. Sulh zamaProfesör izah ettı: Başbaşa kaldıkları zaman Giornında atom bombası imâli için sar «Çok dıkkatli hareket et gio: «Mesud musun, yavrum?» fedilen paraların ziyan edilmiş ol( meniz lâzım. Yuzünüze kazandır diye sordu. ması muhtemeldir. Atom bombadığımız yenı cıld ilmin eseridir. Silvia sadece «Çok» dedi, susları çabuk bozulur veya modeli esFakat tabiat onu mağlub edebi tu. kir. lir. Yüz adalelerınize hâkim olaİçinde sevinç gözyaslan birikAtom sanayiinde en mühim mecaksınız. Ufak bır takallüs her mış, bir seylâb halini almıştı. Kusele, bomba imâlınden ziyade şeyi mahvedebilır. Sakın bir halaklarında eski kahkahalannm «desintegrable» madde stoku hayat yaşıyacaksınız. Gülmiyecekaksisadası dolaşıyor, bırdenbire zırlamaktır. Yakm bir istikbal icin siniz, ağlamıyacaksmız. Ancak dudaklarını zorlayıp dökülüvereatom bombası dehşetli bir silâhtırbu suretle uzun muddet » cekmiş gıbi oluyordu. Fakat dığer silâhlan zamanı geçrniş Silvia'nın uzun müddete ihtiFakat Silvia kendini tuttu. Saa addettirecek kadar üstün değildir yacı yoktu. Sevdiği adamı eski detını ıfade için yalnız gözlerine Hiç bir silâh diğer silâhlann yegencliği ve güzelliğıle karşılasın, müsaade edıyordu. Kocası da rine geçeeek kudrette değildir. Bu bu ona yeterdi. kendi saadetinin cevabını bir bu kaide, zehirli gazlar, radyoaktiv * * * gözlerde buiuyordu. zehirler, mikrob harbi için de vaGiorgio: «Ne tuhaf!» diyordu. riddir. Lâkin bu daha ne kadar devam «Senelerin hatıraları üzerindeki te Zehirli gaz sanayiinde büyük üer siri insanlann üzerindekinden da edebilirdi ki? Bir saat, hattâ bir lemeler elde edilmiştir. Fakat bu gün belki kabildi. Fakat bütün ha büyük oluyor. Bıliyor musun, gazleri düşmana atmak güçlesmiş, Silvia: Ben seni bu kadar güzel, bir ömrü, hattâ bir seneyi böyle müdafaa imkânları ise tekâmül etgeçirmek mümkün müydü? bu kadar genc tahayyül etmimiştir. Bu ne büyük mahrumiyetti! yordum...» Bir düşman, muazzam atom boiıSilvia gülümsemekten korkan însan olmaktan çıkacaktı. Sevincbaları stoklarına sahıb olmadan yüzünü, sevdiği adamın boynun le kahkaha ştmadan, heyecanla harb başlarsa medeniyet mahvolur da saklamaya çahştl. Kalbinden ağlamadan nasıl yaşanırdı? Hisle yüzüne ânz olan illet onu Gi I muyordu mu? nrtfm'mın Ir nıAr f ıı cf 11 akıbete uğ ' Iki gün sonra Milano'daki esTti OİİT kopan goz yaşlannı yan yolda ler coşacak, fakat sesle ve hareorgio'nun korktuğu nlflKpte UEİ Bu sualin cevabı muhakkak ki ketle son ifadelerini bulamadan ratmışü: Şimdi harbden Silvia tetik ameliyat müessesesinin baş durdurdu. menfidir. Tahribat çok geniş oladurdurulacaktı. Bu ne büyük Başka bir bahis açö. hekimi şöyle diyordu: malul bir halde dönüyordu! cak, Amerika kendi hissesine düFakat Giorgio mevzuu değiştir mahkumiyetti! «Keşfimiz henüz tecrübe safGiorgio'nun, bir iki aya kadar şen zaran görecek, fakat harb dışı hasında, efendim. Fakat, mesuli di. Iztırabla, hasretle geçen gündöneceğini haber veren mektubu Silvia o gün karanlığın basmakalmıyacaktır. Müttefiklerile beralerini anlattı. Sonra, evlenmekten sını sabırsızlıkla bekledi. üzerine Silvia kaybettiği ümidi yeti üzerinize alırsanız size de ber sonunda muzaffer olacakt:bahsetti. doktor muayenehanelerinde ara tatbik edebiliriz.» ... Ve Giorgio kansının, seneHarb başlarsa, ilmî ve te'^ik Silvia: «Kaybedeceğim bir şey «Çok uzun zaman bekledik, lerce evvelki gibi kahkahalarla mış, fakat her seferinde biraz dakabiliyeti daha ileri. sınaî irntîıyok,» dedi ve ameliyata r a n ol Silvia,» diyordu. «Daha fazla güldüğünü ilk defa o gece karanha kaybetmişti. lan daha mütekâmil ve gahb geldu. beklemiyelim.. » *** lıkta duydu... Müşterek saadetmek azmıne sahib bulunan rrnllet Silvia içindeki hislerin, zihnin lerinin en tatlı ifadesini onun göz Silvia o sabah güneşin boş ye On beş gün yatakta bir mummuzaffer olacaktır. re doğduğunu düşünerek yata ya gibi sessiz ve hareketsiz yattı. deki düşüncelerin yüzüne akset lerinden kendi yanaklarına döAmerikanın ve demokrat mütteSanki vücudü hayat namma her memesine çahşıyordu. külen ıhk yaşlarda buldu. ğında tekrar rüyalann tesellisi fiklerınin hakikî kuvveti buradadır. zihni Günler Giorgio'nun ısran, Silarasına gömübnek isterken tele şeyi kaybetmişti. Yalnız (Reder's Digest'ten) düşüncelerle, kalbi hülyalarla do via'nın tereddüdü ile geçti. Nifon çaldı. Ertesi akşam ki gazetelerde şu luydu. hayet razı oldu. Bir arkadaşı, Adelia: «îstediğin Zam yapılan pamuklular Nihayet doğrulmasına müsaade Kendi kendine: «Bu iş yalnız haber vardı: adresi buldum,» diyordu. «Genc ve güzel bir kadın sevPıyasaaa Sumerbank pamuklularma ettiler ve bir el ona bir ayna u benim isim değil,» diyordu. «Gi «Hangi adresi?» •juzde on nisbetinde bır aun yapılacaorgio'nun da mesud olmak hakkı. diği erkekle beş sene aynldıktan Silvia unutmuştu. Şimdi hatır zattı: ğına daır dolafan soylentiler üzerme sabahı Beş seneyi o .benden büyük ızü sonra evlendiği gecenin «Bakın!» lıyordu: Arkadaşı ona son bir ü yaptıgımız tahkiktt ıu neticeyı vermifesrarengiz bir surette ortadan kay Silvia evvelâ bir resme bak rab içinde geçirdi... Saadet benmid olduğnnu söylemişti. Fakat bolmuştur. Polis intihardan şüp tır tığını zannetti. Sonra: «Bu ben den fazla onun hakkı.» Sumerbank pamuklulirına seyyanen Silvia'nın birer birer mahvolan Evlenme merasimi, mukaddes heleniyorsa da kadının kocası buyuzde on nisbetirıde zam yapıldıgı dojümidleri arasında bu da ötekile miyim?» düşüncesile gözleri yana ihtimal olmadığını sdylemekte nı değildir. Yalnız Kay»«rt ve Adan« şardı. imza, çıçekler, davetliler, tebrikrin arasma kanşmış gitmişti. ve ortada hiç bir sebeb göremefabrıkal»rının p«rcuk stolcu bittigin'ien ler, el sıkmalar, boyna sanl «Ağlamaym!» dediler. «Teşekkür ederim,» dıyerek bu fabrikılar yenl punuk ı|l«rn«k mecmektedir...» Genc kadın bu sefer gülüm malar, neşe, heyecan... Yalnız Silburıyetınde kalacaklardır. Bu yuzden adresi not ederken de bu yeni teFJC Loffreda via bütün bunların karşısında de yalruz bu iki fabrîkarun mamullerine şebbüsten pek fazla bir §ey um semek istedi: yuzde «o aun yapılnuftır. gözyaşîart
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear