02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CITMHL'PIYET 26 Kasun Malî Bahisler enîz müzemizin kurol» duğu gündenbcri ge^irdiği göçler malumdur. ; Bunlardan bu sütunda b r çok defa lar behsettim. Adcta ;>;;ebc bir Atatürk kızdı, türkçe olarak müze olmak talihsizliğine uğramış 1 ' 4Ne tuhaf adam bu? Bizim yap bulunan bu müzemiz, son olarak Şehirci Prost'un «artık kendi tığımız işler arasında plân tatbiki cemaati çok azalmış ve hemen helânını tanımadığma dair» istanbul a£ a İktisad ve ticaret âlemini bir edilir: «Muayyen bir meblâğ tçin de nedir?» gibi, acı sözlerle karışık men metruk bir hale gelmiş buluValisine bir mektub bırakıp bırakbir bankanm kendi kefaletije bir Serginin Gülhane parkında madığım bilmiyorum. Fakat kendi nan Dolmabahçe camisine taşınhyli güç durumlara koyan bir bir hayli veriştirerek: derdden bahsetmek istiyortız: Bu şahsı salis lehine muhabiri nezaçılması doğru göriilmüyor Profesörün bundan jüphesi mi mıştı. Gerçi bir camiin, Ayasofya plânı ile çoktanberi bir tanışıklığı gibi çok tarihî bir kıymet ve ehemclerdi meydana getiren bugünkü dinde açtırdığı itibar hesabına akvar? dedi. kalmamış olduğuna şüphe etmem. İstanbul Sergisinin önümüzdeki Ankara plânını yapan Profesör da bir eski Bakan «kaçırmıştır.» Ar vatandaşı mülkiyet hakkından nahîlile dam^a resminin tahsil şekil reditif derler.» Bu tarife göre akYansen: « Hayır, ama biz Al miyeti olmadıkça müze yapılması . sayı satın aldığı vakit oraya ancak sıl mahrum ederiz? reditif marjsız olduğu zaman, yani yıl Gülhane parkında açılacağına ve fartlanclır. manyada bile hususî jnenfaatlerin doğru değildi ve esasen DolmabahYansen'in de bana son sözü şu ol dört kat çıkılabileceğini bilmekte Hep bahane, hep menfaat! bedelinin yüzde yüzü bankaya ya dair çıkan rivayetler, müsaid karçe camiinin harimi de, müze olmağa Eilindiği gibi damfa pulu bir muştu: idi. Arsayı bu hesab üstünden sa Prost'u da kovacaklarmış. Hiç elinden plânları kurtarabilecek kuv veı^iden ibarettir. Adlî manada bir tınldığı vakit.banka hiç bir suretle şılanmamıştır. İstanbul ÜniversiteArtık şehir plânının altından tın almıştır, fakat gelirini arttırmak merak etmeyin, kovarlar. Hem de vetli idareleri güç buluyoruz» dedi. elverişli bulunmuyr'M ama camikıymeti olmaiığı gibi imzanın kıy müşteriye kefalet etmiş sayılamaz. si Ord. Profesörlerinden Dr. Sıddık benim imzamı silebilirsiniz. Profesör Yansen o tarihten 1950nin iki tarafuıdaki I.inalardan istifaiçin bu yolsuzluğu da işlemiştir. umuınî menfaat hesabma! meiine de bir şey ilâve etmez. Pul Kefalet mevzuu kalmadığına göre Sami Onar, dün kendisine mürade etmek ve yeni bir müze binası ye kadar tamamile haklı çıktı. Uzunca müddet imar komisyonu İmar Komisyonundaki ecnebi mü Halbuki İstanbulu kurtarmak için jT.pıştırmaktaa maksad vergi tahsil de nisbî pul yapıştırmak külfeti or caat eden bir muharririmize bu reisliği ettiğim için yakından görBiz, şimdiye kadar, pek iyi mü yapılıncıya kadar, bu binalârla catehassısın rüşvetle ve nüfuzla yola Prost kâfi değildir: Onu yerli yatadan kalkıyor değil mi? Ne mü hususta demiştir ki: et~ıektir. müşümdür. Şehir plânlarının iki gelmediğini gören ve plâna aykırt bancı mütehassıslarla kuvvetlendir hendisler, yüksek sanatlı mimarlaı miden muvakkalen faydalanmak nasebet, bunu tecrübe etmenizi « Serginin Gülhane parkında Fakat bu tahsil şartlan o kadar yetiştirmedik mümkündü. İkinci Dünya Harbi düşmanı vardır: Biri, plânm sade tekliflerinin reddedilmesine taham mek lâzımdır. Sözüme dikkat edi yetiştirdik. Şehirci püvüzlü ki memlcketin en iyi ni kat'iyen tavsiye etıneyiz. Müfsttiş çılmasıru ben şahsan doğru bulmu ce kendi arsasına ve mülküne aid mül edemiyen bazı nüfuzlular, Mec Şehirci mütehassıslann yanında ça içinde, Anadoluya »akledilen taniz: Şehirci mütehassıslarla ve sangetirilince yetli adamı bile her an hile yapmış Maliye Bakanlığınm izahnamesine orum. Bu sergi, kim ne derse de kısmının tatbik edilmesini istemi liste imar teşkilâtı bütçesi konulışabilecek ve şüphesiz süratle iler rihî eserler İstanbula atkâr mimarlarla! oimakla itham edilebilir. Hakikaten uygun olan bu şekli kabul etmek in, Spor ve Sergi Sarayında mu yen hemşeri, öteki de plân üzerinliyebilecek ehliyetli vatandaşlarımız Deniz Müzesinin işte bu mülâhazaşulduğu sırada: Çünkü İstanbul, hâlâ, çirkin bir Pul Kanunu içinden çıkılamıyacak şöyle dursun derhal cezayı yapıştı affak olmuştur. Eğer Serginin de keyfî veya menfaati için oynılarla Dolmabahçe camiine ve müş Efendim, bu mütehassısa ne Asya kasabası olarak üstüste yı var. Demek ki, mutlaka, hiç olkadar vuzuhsuz ve girifttir. Bu rır. Halbuki müfettiş Maliyeye mer rülhane parkında açılmasına ka yan nüfuz sahibi! hemşeri, bir litemilâtma yerleşmesi tensib edilden bu kadar para veriyoruz? ğılmakta, veya sefil perişan yayılıp mazsa merkezden bütün şehir plân mişti. Müze müdürlüğiine de h u kanun 73 maddeden mürekkebdir. | buttur ve bu bakımdan kendi Ba rar verilecek olursa, park tahrib e mon sıkar gibi, elindeki üç beş metları tatbik işlerini kontrol edecek Ve « Artık şehircilik için de gitmektedir Fakat yaînız 11 nci maddenin 98 kanlığının izahnamesi hükümlerine [ilecek ve bu arada, yüzlerce se re arsayı son had€ine kadar değerecnebi mütehassıslara muhtacız. İ kuk tohsili gönnüş. tarih meraklısı, mi ecnebi kullanacağız?» elik ağaçları kesmek mecburiyeayrı fıkrası, 13 üncü maddenin 10 inkiyad etmesi lâzım geljr. 2 mar komisyonlarında da, mutlaka, kıymctli bir deniz subayı olan Halendirmek ister. Üç beş metre cepDiyerek, adamcağızı işinden çemuhtelif hükmü ve 32 nci maddeHususî kanunlarla bir takım dev inde kalınacak ve park bir ay içe he genişliği üzerine, bırakılsa, sekiz Niç,in? diye soracaksmız. yüksek görüşlü sanatkârlara mu luk Şehsüvaroğlu tayin edilmişti. ilmek zorunda bıraktılar. Ondan nin 79 bendi var. let daireleri puldan muaf tutul isinde kirlenecektir. Bunun te kat çıkmakta mahzur görmez. İçinHikâyeyi tekrar edeyim: Anka rakabe vazifesi vermek zorundayız. Bu gene arkadaş, müzeyi yeni başonra Ankarada büyük ölçüde plân tan. ilmî bir şekilde kuınnağa muKanunun bir çok tefsirleri, cild muştur. Bunlar hangileridir? Dev mizlik ameliyesi de o kadar kolay den de « Hepsi iyi ama, bir bi âdilleri spekülâsyonları alıp yürü ra plânı yapıldığı vakit, Yansen'i İkisini* de yapmıyoruz. vaffak oîdu; bir çok hatıraları sağcild izahnameleri var. Hattâ bir de let dairesi neye derler? Meselâ İs ılmasa gerektir. Sergi Sarayında nanın plâna uyup uymamasından müştür. İş pek basittir: Meselâ Atatürke ilk defa ben götürmüşİstanbul mahvolmaktadır. dan soldan toplayarak, bir takım Maliye Bakanhğmın izahnamesi var. tanbul Sular İdaresi bir devlet da inşa edilen ve binlerce liraya mal koskoca şehir bozulmaz ya...» der. •ankaya eteklerinde ancak bin tüm. Almancadan başka dil bilmi 3 acayiiı iiîlerde kullanılarak hoyratFakat bütün bunların yardımma iresi midir? «Değildir» diy.eceksi lan paviyonlar da hiç bir işe ya Her arsa ve mülk sahibi hemşerinin metre ârsaya bir ev yapılmak izni yen, tok sözlü bir Prusyah bir proŞehir plânı tatbik edilmek için rağmen gene içinden çıkılamıyor. niz. Halbuki o da puldan muaf tu ramıyaeaktır.» de kendi gibi düşünmekte hakh ardır. Bu şart ile arsanın metresi fesör idi. Söze başlamadan Ata sermaye ister. İyi niyetin karşılaş ça tahrib edilmiş olan eski eserleri tulmuştur. Kimdsn pul isteyeceğiHattâ çok defa pul müfettişlerinin olabileceğini düşünmez. Nitekim bir dhayet beş lira eder. İmar ve Be türkten bir küçük şey arzetmek, tığı zorluklar bundan çıkıyor. Fa ele geçirip tamir ve ihya ederek Deniz müzesinin yeni salonlan vatandaş on ağaç kesmekle orman ediyedeki nüfuzlu kimselerle ko bir de sual sormak için müsaade kat sorarım size: Şimdiye kadar şe Deniz Müzesini müze denilebilecek ayrı ayn hükümlsre vardıklan bir nizi bilmeniz için kanuna bir muafi yet listesinin eklenmesi gerekmez vakıadır. açıldı bitmezse de, bir milyon vatandaş luşarak bu arsalardan bir haylisini istedi. Atatürk: hir plânlarını tatbik edebilmek için, bir hale getirdi. Tam bu sırada bir mi?. Buyurunuz, dedi. 1948 de Dolmabahçede açılan Denlz onu taklid edince kilometrelerce atın alırsınız. Kolayca bir .umumî hangi memleketin peşin parası ol camiin müze olamıyacağını düşüBu yüzden mühim ticarethaneler, Esasen pul yapıştırmak suretile müzesinin, Kıyafet galerisi, Turgud ormanhkta kırık bir fidan bile buCebinden Belediyenin Ankara Pa muştur? Hosman bulvarı ne kadar nenler çıktı ve müzenin Bahriye şirketler ve bankalar yüzlerce lira menfaat gerekçesi de uydurarak Reis. Hamidiye. 1. Cihan Harbi, Ata. Nezareti binası olan Kasımpaşadakl aylıklı hususî pul müfettişi bulun vergi tahsil etmek hayli geri bir türk ve Deniz Şehdleri salonları, dün lamazsınız. çünkü bu yolsuzluklar hep bir karış las Belvü Ziraat Bankası ara yılda açılmıştır? Divanhaneye nakli ve İstanbul Deusul olduğu gibi bir çok suiistimasındaki sahayı yollara bölen harta durmak mecburiyetinde kalıyorlar. Bir gün Ankara İmar Komisyo oprağı, iki karemetre deliği olTecrübeler, umumî menfaatin s u t 14 te halka açılmıştır. niz Komutanlığı ile müşterekcn Meselâ bu kanunun birinci fnad le yol açabilir. Bunu basitleştirmenundaki Viyanah mütehassıs bana mıyan fakir fukaranm sırtı üze parçasını çıkardı: malı olan. şehir güzelliği ve şehirnin herhalde. bir yolu olmalı. Bu Atatürk salonunda. Erüıgnıl yatındak geldi: Şehircilik, mühendislikten büs cilik nizamı ile hususî menfaat hak buraya yerleşmesi fikri ortaya aâesinde ihtiyaca salih vesaıkten kamara getirilerek monte edilmiş, Atainde döner, aynı semtte bitişik tıldı. O zaman, Dolmabahçeye nisnisbî pul tahsil edüeceği bildirilir. bahiste akla yakın gelen bir çare türkün el yazılarından mürekkeb bir Çankaya köşkünden Yenişehir ir kaç kath apartıman yapılmak bütün ayn bir sanattır, dedi, ba larını uzlaştıran bin türlü usulleı betle sapa bir yerde bulunan ve Herhangi bir bankaya muhabi söyleyeceğiz: Devletin bütçesi bir vitrln de hazjrlanmıstır. de yapılacak bir evin projesini ge mkânını arar, Bayındırlık Bakan kmız, buraya kaç hendesi yol çiz bulmuştur. Bu usulleri incelemel: şimdi Deniz Gedikli Erbaş Okulu buçuk milyardır. Bu demektir ki Deniz Şehldleri ialonunda, Ertuğrul, irdiler. Plâna göre o sokakta dük ığından veya Bakanlar Kurulun mişler? rinden bir mektub gelir ve bu için hiç bir mütehassıs çağırnrş olarak kullanılan Divanhanenin ve Atılay sehidlerinin resimleri Gösterdi, mektubda sfalana karşı taahhüde devlet her sene bu kadar parayı te Refah olunmaktadır. kân yapılamaz. Halbuki projede bir dan böyle bir tâdil teklifi geçirirmıyızdu? yarı müze, yan komutanlık halinde diye ediyor. Resmî daireler tediye teşhir Bu yolların vazifesi (bir nokta girişildiğini alâkalıya teyid ediliniz. Bir metre arsanın fiatı on Hattâ elimizdeki mütehassi'.'^ra Müze, bllhass» Avrupa müzelerinde dükkân var. Saraydan geldiği için kullanılması doğru olnuyacağını ve mesi» istenirse bu mektuba 30 ku ettikleri paralara karşılık aldıklan bulunan ve bizt alâkadar eden Deniz reddetmedim. Size haber veriyo misline çıkar. Ankaraya on parasız göstererek) buradan (başka bir bunu sormuş ve tavsiyelerine I üzeye başka bir bina bulunması nokta göstererek) buraya doğru im'ıânlar aramış mıyızdır? ruşluk pul ilsak edilir ama pul makbuzlara binde 220 nisbetinde harblerinin mejhur kahramanlarının rum, dedi. e'.en bu işlerin alâkalılarından bilâzım geldiğüıi bu sütunda yazmışmüfettişleri nisbî pul yapıştırılma pul yapıştınrlar. Bunu böyle yapa portrelerinl tesbit etmektedir. Bu araAtatürke gittiğimde vakayı ol ri, aynı oyunlarla, zengin olduktan geliş gidişi bağlamaktır, diye ilâve Hajır! cak yerde bu resim bedeli tediye da, AmerSka, ttalya müzelerinde üç bütım. Nihayet. bir hayli araşhrmadan sında ısrar ederler. duğu gibi anlattım: başka, parasını Amerikaya kaçır etti ve kencüsi bir yol çizdi: Çür.kü plân vurgunculannm işiedilen para yekunundan indirilse yük denizcimizia otentik portre bensonra Dolmabahçe camiinin yanın Bu yol bu vazifeyi yaptıktan ne gelen şey: Nssıl, nasıl? Bizim hatırunız mak yolunu da bulmuştur. KendiTahlilnameler için vaziyet aynı çok daha pratik olmaz mı? Bunu zerleri temin «tmiştir. Bu suretle daki büyük garajla havuzun müze» Barbarosu. Turgud Reisi ve Kılıc Ali çin plân mı bozulacak? Hemen 5İni NewYork'ta, gene plân tâdil başka bir çok arsa da size artıyor, Efendim biz bunun altından dır. kontrola ihtiyac kalmaz, Maliye Paşayı haklki yüzlerile tanımak irokâm ye tahsisi münasib olacağında kadedi. dükkânı projeden hazfettiriniz, de eri hırsızlığı ile para kazanıp pakalkamayız. Nerede para efendim? Yedinci maddede bahsi geçen müfettişlerinin işleri kolaylaşır, sui hasıl olmujtur. Sonra kalemi kâğıdını eline alıp Mülkiyet hakkını düşünmez miyiz, rar kılındı. di İsmetpaşa caddesindeki o ev,rasını Amerikaya kaçıran bir baş«hükmünden istifade edilen evrak» istimal imkânları ortadan kalkar. Mıize Müdüru tngiltreye gitti Haber aldığuna göre Deniz Kuvkasile şirket kurmuş olarak bul o günkü fiatlar üzerinden Belediye a canım? Deniz Müzesi Müdürü Haluk Şehsu hâlâ dükkânsızdır. hakkında Maliyenin sirkülerine Adliyenin aldığı harc pullan için vetleri Komutanı Amiral Sadık Alyolları ile kendi yolu arasındaki varoğlu, dün ajtşem. uçakla Londraya Gibi hak göriîpüründen ortaya Fakat aynı sokağın ilerisinde ilk dum. rağmen kâfi derecede izahat bulun de aynı çare tavsiye edilebilir. tuıcan, garajın müzeye verilmesmi inş> masrafları farkını buldu: hareket etmiştlr. Müdür. İngiltere mübir kaç söz atmak, ve el altından, dükkânı bir milletvekili «kaçırmışmamaktadır. Bu madiede pul resDevletin yaptığı mukavelelere zcîerini gezerek telkiklerde bulunatemin etmiş ve bu maksadla deniz Istanbulda geçen yıllarda mü Görüyorsunuz ki dedi, bana oyuna devam etmektir. minin mürseliileyhten, hâmilden çok defa 30, 40 hattâ 60 bin liralık caktır. tır.» Yani, evinin yanına bir gabütçesine bir miktar tahsisat koyfettişler, emniyet memurlan, ne vereceğiniz, tatbik plânlanna harMedenî dünyada her şehir haîveya hükmünden istifade edenden pul yapışır. Bizde en kıymetli damraj yapacağını söyliyerek müsaade dense, koskoca katlarm kaçınldı cıyacağınız bütün parayı yalnız bu kmın kesesine göre plân tatbik e mağa karar vermiştir. Garaj binası Adliyeye intikal eden bir tahsil edileceği bildiriliyor. Bir mi ga pulu 25 liralık olduğuna göre alıp sonradan bu garajı dükkân ;ını bir türlü görmezlerdi. Bir gün küçücük parça içindeki tasarruftan dilmek çareleri aranmlştır, bulun mühendisler ve mimarlar tarafmdan sahtekârlık hâdisesi saile meseleyi belirtmsye çahşalım: 60000 lira karşılığı bu mukavelelere olarak açmıştır. O zamanki kanun tetkik edilerek üzerine bir kat daDün Adliyeye mühim bir saMkkârhk hükümleri bu türlü olup bittilerin jutfi Kırdarın, suçüstü denilebile kazanırsınız. muştur. Yalnız şarkta, geri şarkta, Bir banka diğer bir bankaya «fala 2400 pul yapıştınlıyor demektir, ha çıkanlması için plânlar yapılacek bir plân yolsuzluğu üzerine hâdisesi intikal etmişt r. Vak'a^ıdur: Bilgi, sanat ve ihtisasın bir mas oyuncu şarkta bulunamamıştır. na kefil olduğumuzu kendisine bil Herhangi bir makamın bu pullan değildi. cak ve bu inşaat yapılıncıya kadar Beyoğlunda, Yühsekkaldırmda mü önüne geçmeğe elverişli diriniz» dediği zaman bu mektubu teker teker kontrol etmesine imkân hiircü Nesim Parlamiye bundan birkaç Bilmem şimdi nasıldır? Bu vaka mesul "memurlarla nasıl ümidsizce raf değil, bir tasarruf olduğunu Ne hacet buna? Her yeni bina, çekiştiğini görmüştüm. İstanbulda canlı bir misal üzerinde bir defa İstanbulu bir kat daha çirkinleştir da müze cjmide kalacaktır. alan banka arada vasıtadan ibaret var mıdır? Pullar mukavelelere gün evvel Fazıl admda biri müracaat üzerine İmar Komisyonu, garajların bir yeri «yeşü saha» olmaktan çı daha görüyorduk. kalıyor. Buna rağmen pul cezası mektedir. Projeler imardan geçmekeklenen tomar tomar kâğıdlara ya ederek bir takım mühürler siparlş et bahçe gerisine yaptırılmasına karar karmak hemen zengin olmaktiK Geçen sonbaharda Londrad» buSonra sualini sprdu: miştir. Bu mühürler, «İpsala Noterliğ », gene vasıta olan bankaya gelir. te değii midir? Bunca iyi sanatkâ' Ankacada ilk fazla pıştınlacak yerde bir^rnakb^pla «Atiliye V»dariığı» namlarına kaz•^Efendirhryeşil saha ne demek? Bir şehir plânı tatbik edecek rımızdan bir kaçını kullansak, v» lu:<ı!uğuın zaman İngiliz; müzelerir Gelelim mukavele bahsine: Bir Maliye veznesine yatırılsa ne Igıdar dırılmak iitenmiftir. Bu vaziyerten süpBelediyenin' bu KSdar yeri satın t'kat'ar kuvvetli bir' idareniz var nu kalfa rezaletlerini .onlarui m.uraka ni ve bu arada o cşsiz ve mükemmel T D»niz Müzesini de gezdikten sonra, müşteri sizden mektubla falan tah !yi olîır. Hükumet b u suretîe bir helenen mühürcü Nesim Parlâmi, keyS E K S O L O J İ ', ülmağs'parasj'Trö va^T Arsa sahîrjj d i r ? " ' ••• •'• • • " • • •••• > • ' " " v besi altında önlesek, bina yaptıran» Deniz ve Askerî Müzelerimiz müvilin fiatını soruyor, cevab veriyor Jîay1î kabank yekun^ tutan laskı fiyetten poli^ haberdar etmiş bu sular on kuruş daha fazla para har dürlerinin, müzecilik bakımından yayınlan: 3 ; , sunuz, müşteri fiatı müsaid bula masrafların'dan da kurtulur. Geçen retle Fazıl yâftalanmıştır. Yapılan tahkikat sırasında Fazılın «İpsala Notercamıyarak, her yeni bina şehri çir tetkikler yapmak ve dönüşte müzerak «1000 aded hesabıma ahruz» senentn bütçesinde damga resmi llğ» nhte mühürü ile Dudu adında bir Arkast Sa. 4, Sü. 7 de lerimizi bu görgülerine istinaden diyor. Bu sefer fiat bildiren cevabi ne 26 milyonluk bir yer aynlmıştı kadına aid evl satrnağa kalkışüğı an. ıslah etraek üzere, İngiltereye gönmektubunuz mukavele addediliyor Bu sene bu resmin 30 milyonu aşa laçılrmştır. Fazılın suç ortağı Said de derilmelerini teklif etmiştim. Haber cağı anlaşıhyor. Bu miktar mühim tutulmuş, tahkikat derlnleştirilmiştir. ve ona göre pullanması isteniyor. akhğıma göre gene nâçiz teklifim Komedi Fransez arlistleri Gene bir banka diğer bir bankaya dir ve kolay kolay feda edilemez 27 kasım yannki pazartesi günü Beyoğlu, İstiklâl caddesi bugün geliyorlar kabul edilmiş ve Haluk Şehsüvar«rezümizde falanın lehine akredi Umumî bütçenin yüzde 2 si kadar Vera Korenin riyasetlndekl Komedi oğlunıın Londraya gönderilmesi No 289/1 (Hacopulo Pasajı karşısı) yeni bir mağaza açacağım, tif açıldığını kendisine bildiriniz» bir şey. Fakat kanun basit bir hal Mühim haber Fransez artistleri bugün Ankaradan kararlaştuılmıştır. Deniz Müzemisaym dost ve müşterilerime arzederim. dıye yazıyor ve banka bu emri ıfa irca edilebilir ve mükellefler daima tehrimiıe geleceklerdir. Artistler şehHer kumaş KAMEFA olamaz, zin kıymetli müdürü dün Londraediyor. Dikkat edilirse müessesenin şüphe altmda kalmaktan kurtanla rirrlzde b'rkac temsil vereceklerdir. Bu mağazada meşhur İsviçre CYMA saatlerinden maada yalnız etikete değil, kumaşın kena ya hareketle orada üç ay kalarak bu'.fian kafiyen istifade etmediği bilir. Geçen sene kanunun gözden masa ve yazıhane için muhtelif çeşid saatleri, zengin gümüş rındaki KAMEFA markasma da İnsü'.z vc bu arada Ftansız niüıeAybaşında çıkıyor. göralür. Akreditifi açan ve hük geçirilerek pratik bir hale konması SAFER 15 PAZAR dikkat ediniz. Kumaşlarımız ga lerini de gezecekür. ve kristal koleksiyonlan, en tanmmış markalardan porselen tamunnen istifade eden başkalarıdır. bahis mevzuu oimuştu. Fakat bü Biiyük bir Viyanah Hekimin 30 rantilidir. kımlan, biblolar ve bir çok hediyelikleri bulacaksınız. Son seyahatimde Chaillot saraFckat ceza gene emri sırf berayı tün ümidlere. rağmen bu işe hâl yıllık tecrübeden sonra meydana ma'.ümat icra eden bankaya gelir. el atan olmamıştır. Halbuki bu res yında yeniden kurulan Fransız getirdiği bu kitab aşk ve cinsî ha Maliyenin izahnımesinin ne de min tahsilini biraz sadeleştirmel Arkası Sa. 4, Sü. 3 te yat hakkında şimdiye kadar yazü C Y MA SAATLERİ UMUM DEPOZİTERÎ rece natamam olduğu şu mis*l\e ve amelî bir hale koymak hükumeV. ] 7.00 12.01 14.30:16.43:18.21 5.16 mi| eserlerin en güzelidir. te de azımsahmıyacak bir tasarruf ~ E ~ j T T 6 | 7.18J . 1 2 0 0 T İ Î Ü aç;;ea görülmektedir: 100 sahife 50 kuruş İzahnamede akreditil şöyle tarif temin edebiür. Damga resminin sebeb oldugu güçlükler Yazan: Mazhar Kunl =haberleri Istaııbııl Sergisi H B E TL NALINA MIHINA Bu şehir... Y a z a n • *•* , , .. ^ Deniz Müzemiz I Falih Rtfkt Atay \ AŞK I SANATI DAVETİYE KADINLARA 9 4 6 | Kapı açıldı: Buyruuun bakalım. Gelmiyeceksin diye yüreğim oynadı Felekcim! Gelmaz olur muyum. Söz verdim. Ha! Aferim. «İçeri» gel, Nazh, Beyin şeyini al. Efendim, bu da birim veliahd.. Buraya gel Şanlı. Öp amcanın elini. Öpmem. Aa! Ayıb şey! Öp diyorum. cuktur.. samimidir, sakacıdır. Galiba Perşembepazannda nalburluk üzerine iş yapıyor. Geçenlerde tram vayla eve dönerken ona rastladım Yahu! Görüşelim be! diye birbirimize ilânı hasret ettikti. O tesadüften bir kaç gün sonra bana telefon etti. Felek.. seni yarın akşam bekliyonız. Nerede? Evde.. beraber bir çorba içe yorlar? lim.. bizbizeyiz Allah aşkma red Yok, hayır.. Apartunanda hindetme! Hani sen biraz sinameki di beslenir mi? Biz zor sığıyoruz. sindir de. . Çocuk ijte. Nazlı.. al ju Şanhyı da Ne gün dedin? biraz dolaşm. Yarın akşam. Çocuk sıçrıyarak gitti. Emekli Benim yann akşsm... İşim var dediğim zat da sigara sigara üstüne mı?. Yok.. gelirim. Ama ben si içerken önündeki kadehi süze süze defasında bir eşkıyayı asacaklaruı. daha sonra Cihan Harbi.. İstiklâl Beyefendi adama son arzun nedir harbi.. bu harb.. zin evi bilmiyorum. alıyor ve muttasıl bana anlatıyor: diye sordular. «Şu herifin suraüna Canım Osmarbayden Rumeli Haa! Siz hiç harb görmemiş Beyefendi hazretleri, bendeniz bir tokat atayım!» diye bendenizi caddesine gir. Soldaki sokağa sip siniz. Hakkmız var.. yalnız bu yaşadliye emeklilerindenim. Allah 6 göstermez mi? Sağ kolda Koltuk apartımanı. 3 ta harbe nasıl gidersiniz? mür versin biz sizin yazılarınızı oHay Allah! Eşkiya ama.. yani.. numara. Siz yaşa bakmayın beyefendi. kuruz. Lâkin beyefendi hazretleri.. Yaaa! Beyebendi. Dur yazayım.. Peki. Tiryaki Hasan Paşa seksen beş yamüsaade buyurun.. yani affınızı ri Sonra? Ama geç kalma! " şmda serdar oldu.. atın üstünde ca ederim. Yazılannızda hiç idam Neden öpmüyorsun? Olur. Sonra olamadı. Çünkü mahku dik dursun diye vücudünü urganhakkında bir şeye tesadüf etme Sen teyzeı.ıe, eıiiîkleri öpmek Haydi Allaha ısmarladık. mun elleri çözülemez. Onun yerine larla sardılardı.. siz na söylüyorsudim. ayıbdır demişsin. O da bana söy Güle güle. Çingene bendenize bir tokat... nuz.. diye konuşurken.. koşarak Ne gibi? ledi. Nazh geldi.. Akifin kulağına bir şey Oh... Ve işte o davete icabet ederek Yani insan nasıl idam olunur? Hele hele! O na,ıl lâf öyle? «Akif Çöpçatan» ın apartımanına Atacak oldu, bendeniz de mu söyledi... Akif hemen... Vallahi, bu bahsi pek entereÖp bakalım. kabele ettim. Zabıt tutuldu.. hiç gittik. Salonda benden başka daha san bulmam. Bana müsaade edin! dedikten Çocuk istemiyerek elimi a ; dı. unutmam. Vali iki yevmiyemi kes sonra çıktı. beş dakika sonra da içeiki kişi vardı. Birisi baytar mıymış, Suluca bir öptü. Sor.ra da: Aman beyefendi hazretleri, habakteriyolog mu ne.. Oteki de yaş şa size akıl öğretmek gibi olmasın mişti.. riye elinde bir tepsi, içinde nar gibi Amca.. sende sakız var mı? Neden? kızarmış bir hindi ile geldi.. Yok evlâdım.. Sen sakızı se lıca, babayani bir adam. Emekli ama o asılan adamın geçirdiği sa Maslubun son arzusunu yerine galiba. Buyurun.. efandim hindimize. fahat... Hiç unutmam bir tanesi ipi ver misin? İşte bizim Şanlının gözlediği hinSofra zatan kunılu olduğundan boynuna geçirirken.. «Bu ip beni getirmedim diye.. Severim.. ama annem çjğnet Çingene ne oldu? di.. diye ortaya koydu.. yerimizi gösteıdüor. Gturduk. On çekmez. Daha kaluunı bulun» diye miyor. Boğazın ağrır dijor. lar başlamışlar bile. Rakıiar bu ayakkabı ahr gibi ip seçtiydi. Ama Çingene ne olur, beyefendi? Lâkin diğer misafirler rakı İle Ve böylece bir yemek odasına İF.nmîş.. mezeler yayılmış, Rize de ne de olsa... Şimdi meselâ taşa Çingeneliğinde ipka edildi.. Amaan meşgul oldukları için h^nüz kıvagirdik. Hanım bizi karşı'.adı. " vubuyur ettiler. Ben bira istciim. E ölçelim.. Ipi şöyle ensenizin ya beyefendi şimdi bu lâfları bırakaiım mına gelmemişlerdi.. ev sahibinin cuna gülsuyu dökecekmişim gibi vin hanımı da bira içiyormuş. da ahvali âleme bakahm.. işler yo karısı da lâfa karıştı.. uzattiğı elile elimi tuttu ve incitlunda., Akif! O hindiyi biz kaldualım Beyefendi.. bana akumpanya mek korkusile sıkmadı bile. Öyle mi? da.. evvelâ çorbayı içelim ayol... edersiniz, diye de fransızca söyledi. Safa geldifini, bcnsu, r efen Eveeet. Ben mevsuk bir yer dedi.. Akif Bey de hindi tepsisini Akıf de: dim! diye de bir nevi dil kokteyli den öğrendim.. Rusya Amerikaya kucaklayınca ortadan kaldırdı.. Ay Aponkanya da nedir? • Felek.. yaptı. Kocası da: nota vermiş.. ya Koıeden çıkarsın, yaşlar da: Ya Felekcim! Sen bizimkini bizim hanımla fin fcn ha! diye yâya Amerikaya girerim diye.. Biraz müsaade etsen de Akif renlik etti. Yerlerimize henüz ohiç görmsdin! Vayy! Şimdi ne olacak? Bey.. şu demlerimizi bitirsek.. diye turmuştuk ki koşarak Şanlı geldi Allah afiyet versin Şimdi Ne olacak beyefendi, harb pat müsaade istediler.. biz gene kaşar Babasîna: müş^ref oluyorum. peynirile ekmeğe yattık... Adliye layacak.. Baba ben de Nazh ile beraber Birader, karımdır diye söyle Ya işler yolunda diyordunuz? emeklisi bu sefer de kekik suyunun miyorum. Dikiş, biçiş, yemek, ütü gideceğim. Ne ciur baba! Yolunda ya beyefendi! Harb hassalarmdan bahsediyordu. Olmaz. Onun işi var. yani on parmağında on marifet. Beyefendi hazretleri! Kırk gün patladı mı, kabak Ruslann bagına Sonra lisan da bilir. Hep transızca Baba ne olur, ben de gideyim. patiar.. biz de hizmete giıeriz.. yani kekik suyu içende karaciğer, akcigazetcleri bana okur,, tercüme eder. Naapıcaksın oğlum. Bakıcaaam babacım. Aman beyefendi, daha tatlı bir eğer şu muharebeyi göremezsem ğer, böbrek, mide, barsak, dalak, safra, kalb hastalıkları olmaz.. gözüm açık gidecek... Neye bakıca'':ın rcpyarısı? şey görüşsek. Bu lâflar arkadaşlardan Akifin Osrmnbeyle Nişantaş arasındaki Yukarıki'fin hir'li'ne Olur beyefendi. Müsaade bu Hiç muharebe görmediniz mi? Geriye de bir şey kaİTindj.. desokaklardan birinde bir apartıma O sırada ev sahibi kadın: yurun lâkırdımı bitiveyim. Eğer ip Efendim bendeniz 93 harbinde mek bu ilâc değil, hekim kıran.. nın 3 numarasmda oluyor Akifl» Aaa! O nasıl lâf o.. sus V ıka ensenin yanına gelirse, maslubun doğmamıştım. Aroa Yunan muhare Ne gibi? Çanakkale harbinde tanışmıjtık yım.. diye oğlanı yanına çekti. başı eğri durur, makbul değildir, besini pek iyi bilirün. Sonra Rus E, herkes içti mi, hekimlere iş Uzun zaman bekâr kaldı. Srnra'lan Ben sordum: Biz çinğerelere tarif ederiz; ama Capon harbi.. daha sonra İtalya hak getire.. o znnı.n bir de hekimo da, ben de evlenmiştik. iyi ço Apartunanda hin4i mi besli ne de olsa Çingene beyefendi... Bir harbi.. ondan sonra Balkan, haxfcw, leri kturuma, deraeği TA>RI MİSAFİUİ Kurmalı beyefendi.. lâkin bizim İntaniyede bir doktor Musta Bey var. Allah eksik etmesin. Adam hekim değil, lokman vallahi.. bendenizde siyatik var.. lumbago var, Romatizma var.. çarpmtı var.. damar sertliği var.. affedersiniz mayasıl var.. böbrek.. Beyefendi, kekik suyu içlniz... Kah kah kah... Ve biz böylece yârenliğe devam ederken çorba geldi.. onu içmeğe başladık. O sıra sıkı sıkı kapı çalındı... Akif Bey kulak verdi... Açtılar.. bir takım erkekli kadınh sesler. Ben hemen sordum: Başka davetliler mi bekliyordunuz?. Hayır.. dedi ve çıktı.. iki dakika sonra önde bir şişman hanım.. arkada bir orta yaşlı erkek ve daha sonra iki çocuk... Erkek konuştu.. Efendim.. çoktandır rahatsız etmek istiyorduk.. haber gönderelim dedik.. sonra da.. bir sürpriz olsun diye akşam yemeğine geldik.. kusura bakmayın! Biz yabancı değiliz.. Tann misafiri! Akif Bey.. bu ansız baskından haklı olarak canı sıkılmış bir halde: Efendim. Üstümüzdeki komşu Burhan Felek ;özile kaşüe işaretler... falan... A göğsünü getirdiğini söyledi.. biz kif Bey: almadık dedik.. çocuk geldi.. tathyı Rakı mı Behlul Bey, bira mı? 4 numaraya verdiğini söyledi., biz Biz içki içmeyiz kardeşim.. siz de kapıyı çaldık.. sorduk gülerek: keyfinize bakın.. deyince.. Gelmedi kardeşim.. vah vah! Akif Bey de zaten boşalmış o dediler. Arna biz orların tavukgöğlan çorba kâsesini ortadan kaldırdı.. sünü yediğini yüzde .,yüz biliyorbiraz sonra da Nazh mahud hindi duk. tepsisini ortaya koyunca. .hanım Eyy? ah al, moru mor.. Bu akşam bizim N'zls, 4 nu Ben sana ne dedimdi.. diye maran.n fırma hindi gönderdijlni Nazhya.. öfkeli öfksli baktı.. o da: görmüş, bize haber verdi.. ben de Hanımcım.. beyefendi ö "le söyledi.. dedi.. Akif işi kısa kesti.. Buyurun efendim.. Eehlul Bey.. siz but mu seversiniz.. kanad mı?. Ben göğüs severim Akif Bey kardeşim.. ille bu hindinin göğsü nü... Böylece hindi taksimatı yapıhrken.. Behlul Bey söz açtı.. Hiç unutmam.. ben genctim.. evimize misafir davet etmiştik.. bir de böyle hindi fırını ısmarlamıştik.. Efendim bekleriz bekleriz gelmez.. ne oldu bu hindi? Fırına adam gönderdik.. fınncı «çırakla gönderdim» demiş.. çttağı bulduk.. çocuk hindiyi yanhşlıkla bitişik komşuya götürmüş... Ben sordum: Onlar ne yapmışlar? Afiyetle yemişler... der demez, Akifin karısı, , Aman bana bir fenahk geldi.. diye koşarak sa'ondan çıktı... Akif de arkasından.. bana da işaret etti.. biz çıkarken Behlul Bey anlatiyprdu: Lodostandır Akif Bey! Meraklanma kardeşim.. bizimki de biraz evvel böyle bir fenahk geçirdi.. diyordu. Ben Akifin yatak odasına vardığım zaman karısının hıçkıra hıçkıra ağladığını gördüm.. Akif de teselli ediyordu.. Yahu! Ne oldu.. adam hikâye anlatıyor... Rezil olduk, rezil. Hep senin işin... Bana biraz kolonya ver... Ne oldu ayol?. diye ben sorunca Akif.. Hiç.. bir budalaca iş yaptık.. da o.. muz Behlul Beyefendi Hpremleri.. Ne gibi?. dedi ve bizi de ayn ayrı tanırtı... Efendim. Nasıl anlatayınv. dört Onlara da... gün evvel biz tatl'nya bir tabak ta Euyuıun jVk'mip setir Naz vukgö^sü ısmarladıktı... lı.. diyerek soVaya hc; ....si sıkış Yemeğe oturduk, tavukgöğsü tırdi. hanım birer çatal kaşık.. bırer peçete.. getirdi.. ama halinde bir gelmedi., bekledik bekledik gehr.egayritabülik görülüyordu... Nazhya '. di.. adam gönderdik.. çırak tavuk kıpıya adam diküm. Fnmcınm çırağı pişmiş hindiyi getirirken koştum: Aman oğlum . ne kadar geç kaldı.. diyerek çocu.;un elinden a'.dım. Bir de 25 lik toıca ettim. Lâkın aksiye bak ki.. 4 nur(ıara da bize geidi. Acaba kim söyledı?. Ben vaziyeti anlsyrr.câ heman: Akifcim.. bana müsaade.. benim midem ağr'mağa baçladı dıye izin aldım.. o bıraknıak istemedi ama bu tatsız ziyafette daha faza kalmadım... ç^ktım.. eve ge'dim . İki gün sonra AfcKi sk?am t r a n vayurîa gördüm.. gü crak sordum: Sonra ne'yaofcmz? Sofma kardsşim.. bizimki odaya gbemedi.. ben onuııîa mEşgul iken Behlul Bey ve ai:esi hiniiyi haklamışlar... Ü^tsiik canım telkadayıfını da yem'^ler.. ben içeri girdiğim zaman on'ar bu iç'elle meşgul idüer.. derkr;n kapı çalındı.. hizrcet^ileri geldi: Misafir ge\â}, %'ai bekliyorlar.. dedi.. onlar da kalktıîar.. özür dileyerek gittiler.. aılık ben dayanamadım.. Behlul Beyciğim.. bir dakika bekler misiniz.. ^u lepsıyi yıkasıniar da versinler.. dedim.. o da biraz bozuldu.. soğuk soğuk ikimiz de gülüştük.. öteki mkafirier birşey anlamadılar... Bizimki de üç gün benimle konuşmadı.. yani enayca bir muziblik ettik.. vesselâm.. dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear