02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHUBİYET 17 Kasım 1950 500 üncü yılı İşverenler ve işçi sendikaları kutlama ıttHmessillerile basın mümessilleri dun hazıriıkları çok şavanı dikkat bfe îoplantı yaptüat Rns'ntnU 1 fttef sflhiff^» Mensucat Sanayiinin içine düştügü tehlike =haberleri Dttn Vllâyette, bu mevrela olarak bir toplantı yapüdu {[a hazır olduğunu söyledi. îçtimada Dış İşleri Bakanı Ccvabtmız şu oldu: da hazır bulundu « Boyanatımzı dinîedik ve bir ;ok noktalar hakkında tenevvür İstanbulun 500 ündl yılını kutttik. Ancak mensucat iş verenler lendikasının hükumetten istediği ama Derneği ile resmî komite dün nedirî Açıkç» anlaşılmıyar. İthalâtı iğleden sonra Vllâyette umumî bir mı yasak etsin? lhracatı mı dur toplantt yapmıştır. Toplantıdft kutlursun? Kendi flatlanna zam nu lama mevzuu üzerin^e gerek hükumetga gerek Dernek tarafından bu apstn? » Sendika sözcasü derhal ayağa güne kadar verilen kararlar ve yapılan içler gözden geçirilmiş ve îikalkarak şunları söyledi: İtediğimizi arzedeyim. Bir kir müdavelesi vapılmıgtır. Topmemlekette hem ucuzluk, hem pa antıda hazır bulunan Dıs Ifleri Bakanı Fuad Köprülü bu mevzu ü ıalılık polîtikası güdülmez. Buna zerinde şahst ilgisi olması dolayısiie imkân yoktur. Halbuki hükumet iklrlerini söylemi» ve konuşulanlajümerbank mamulleTİrıi maliyetten dinledikten sonra, bu mesele etj?ağı satmakla ucurluk «iya»eti gürafında tenevvür etmiş olduğunu, düyor; pamuk ve yapaâmm ihracını bu mevzu hükumetçe ele alınırea tamamen »erbest bırakmakla da buıada öğrendiklerinden faydalanatıayatı pahahlandınyor. cağıru Ifade etmiştir. Biz Utiyoruz kı hükumet iktisadi Demek ve komite, 500 üncü yıl iiyasetini hergün değiştirmesln, flişlerm at politikaıı müstakar olsun, iki münasebetüe yapılabilecek fiat olmaıın. Devlet fabrikalan sırt tatbik»; sahasına konulması temen •arını hükumete dayamış rekabet r.ilerinin hükumete bildirilmesini ediyorlar. Bunun sonu gelmez. Biz Bakandan rica etmiştir. f HAYIRLI kAUCINMALARlMIZDAN cek: Gelen doktordan kaçmayıp Bu yılın nisan ortalan... Gönegözlerini tedavi ettirmek. Şehirden nin sekiz on kilometre batıbir kaç kutu çikolata ve şekerleme sındaki Dere köyündeyim. Daha daha getirildi. Bütün köy çocuklan köye girerken meşhur panayınn trahomdan kurtulmuştur. kurulduğu yesil sahada eflâke ser ç«ken ağaclar, güleç yüzile aırıl şıKıyafet inküâbı: nl akan dere insana ferahlık veri köylerde rutubet de fazla olunca ] mek suretile hizmetlerini genişleteBizim köy kadınlannınkıyafetleri yor. Dalgalı tepeler üstünde yüz köylüler romatizma oluyorlar. He cektir. Huriye Sümere diğer arka malum. Şalvar, saçak, eteklik, şu elli evlik köy sahiden şirin. Oraya nüz hastalığa uğramıyanlar da sa daşlarının yaptıklarından neler bil bu yüzünden onların elbiselerine fgezici kadın köy kursu» nu gör bahları yataklarından kafalan ağır diğini sordum. «Bir kaç tanesini çok kumaj gitmektedir. Aynı zamek için gittiğimden beni doğru oir aşmış olarak kalkmaktadırlar. Öğ anlatayım» dedi. Ben de bu bir kaç manda bu fazla kumaşlı elbise tarbinaya götürdüler. Buraaı hem köy retmen böyle evlere uğrayıp yatak taneyi size anlatayım: lada rahat çalışmalarına da engel Odası, hem halk okuma yeri, hem larını tahta kerevetlerle yerden beş Çatal bıçakla yemek: oluyor. Zaten Çukurova sıcak yer. muhtarhk makamı, hem kızların on kanş yükseğe kaldırmalannı Bursa köylerinden birindekl bir O külfetli elbiseler iklime de uygun kurs okulu. Bir taşla dört beş kuş tavsiye eder. Hepsi sabahları tüy kursçu kız, odasında, yemek masadeğil. Kurs öğretmeni kendine bavuran bu binada bir telefon san ;ibi kalkmağa başlayınca hoca ha sının başına geçip, çatal bıçakla sit bir kumaatan hâki bir pantaion tralı, iki oda, ve yüz elli metreka mma öyle dua ederler ki... yemek yerken, kursa yeni başlamış yapar, bir de gene öyie basit bir relik bir salon var. İçinde otuz be« Dere giiıel amma: köylü kızların kapı arkasından fis bluz. Yakıcı güneşten yüzü beyhuklşi ferah ferah çalışabiliyor. Köye adını veren dere pınl pı koslu fiskoslu fısıldasıp gülüştükle de kavrulmssın diye buğday sapınÜç beş aylık emek: rıl, hem bahçelerini suluyorlar, hem rini sezinleyerek, çaktırmadan, şöy dan ördüğü kenarları geniş bir de Kurs öğretmeni Huriye Sümer çamaşırlannı yıkıyorlar, hem evle le yanlama bir bakış yapınca, kapı başlık. Hem inanılmıyacak kadar Kütahya Kız Enstitüsünden 1941 de rindeki au küplerini onun sayesinde nın hafifçe aralık olduğunu ve ta ucuz, hem rahat, hem sıhhî. Kursçıkmış. Yılın yedi ayını köylerde dolduruyorlar. İyi amma köylüler lebelerlnin kendini gözetlediklerini taki talebeler buna imrenip kendikurs çalıamalarile, iki ayını da Ba den pek çoğunun boyunlarında anlar. Birdenbire emir veren bir leri de birer pantaion ve bluz bilıkesir merkezinde stajla geçirmek guvatr olduğunu gören öğretmen sesle kızları içeri çağırıyor. Neye çerek başlarma da buğday sapmdan tedlr. Burası vazife gördüğü dör hanım bunun dere suyu içmekten gülüştüklerini .masumane söylerler: hiç pahasına yapılmif geniş kenarlı düncü köy. İlk iki köyde on beşer ileri geldiğini anlatınca köylülere Allah el ve parmak vermlşken çatal başîığı geçirirler. Bunlara kurs dıtalebesi varken şimdi burada talebe dereden aldıklan suyu önce fıkır bıçakla neye yemek yediğine gaşışındaki diğer köy kızlan da imıeSayısı yirmi dörde çıkmış. Biçki, fıkır kaynatıp soğuttuktan sonra yorlarmış. Öğretmen hanım tatlı nir. Aynı kıyafeti onlar da kabuldikiş, nakış, erkek ve kadın çama içmelerini söyler. Allahın iznile he bir sesle onlara çatal bıçağın fayLendi. Feki kumaş tedarikliyemiye|ın, ev idaresi, çocuk bakımı ^ğ nüz taze guvatrlar derhal ortadan dalarını anlatır. Verde midemiz üsretiyor. Kursa yalnız kızlar değil kaybolduğu gibi artık öyle hareket tüne yüklenerek yemek yemenin cak kadar fakir kızlar ne yaps'n? evli kadınlar da gelmektedir. Yaş edenlerde de bu çirkin şiakinlik zararı, çeşidli ellerin aynı tabağa Öğretmen hanım köy zengin'.crins haddi on beşle kırk beş arası. Ta hiç görülmez olmuş. Peki ama fazla dalmasındaki uygunsuzluk... Bu başvurdü. Onlar ki'.maş gstlrttiler, lebeleri içinde okuyup yazma bil ılerlemiş şifkinliklere bu kaynatü mevzuda beş on dakikalık izahat. kurs kızlan biçip dikt'.br. Köyün miyen ancak bea tane var. Bunlar mış suyun bir faydası olmuyor. Bir hafta sonra talebelerden biri bütün kızlarile kr.dınları artık aynı On'.arı tarlalarda da yajh olanlar. Masalarda, üçer «Aman hoca hanım buna da bir ça öğretmeni, ailesi namına yemeğe kıyafettedirler. 1 davet eder. Talebe tıpkı hocası gibi toplu olarak ç& 'ş'.rken görenler beşer, çeşidli ialerin başında çalışin re bul» diye yalvaranlara genc öğkendilerini bir Avıupa köyüııde genc kızlar, Rösterdiğim arzu üze retmen Gönene gidip hastanede u bir masa kurmuş. Herkese ayrı tarine, öğretmen hanımın verdiği fak bir ameliyat vaptırmalarını tav baklar, ve onların sağmda solun sanıyorlar. emille, duvarlara oyulmuş dolabiar siye eder. Bunlar da o suretle ıyi da çatallaria bıçak'ar... O böyle yaKöyün harinıl" •'?';i manivelâ: veya salon kıyıaındaki sanciıkUr olunca artık kendiliğinden belli, par da diğer kızlar durur mu? İs az Bu gezici kadın kurj'armın bL ramanda bcllibaalı evlere yayılıve de erkek cephesl var. Hanım öğretiçinden, yapıp bitirdikleri elişlerirs öğretmeninin her sözü bir nasriyor. ni, ne gülünc utangachk, ne şımamenler köylere tek olarak gittikleri rık serbestlik göstermeden, hep ta gibi dinlenmektedir. halde erkekler ikizli bir ekip ha'inTrahom ve çikolata: Diğerlerinin yaptıklan: biî birer eda ile, önümüzdekı masaAdana köylcrlnden birindeki ög de gidiyorlar. Çünkü bunlar ">iri Peki amma Türkiyede daha böyya getirip gösteriyorlar. Allah. Alağac işleri, diğeri demircilik işleri lah bu köy kızlan üç bej ay içinde le yüzlerle kurs var. Nitekim bu rcimen hanımın da en büyük üzün diye iki ihtısas bölümüne ayrılmıştüsü köyde trahom hastahğının kor köydeki kursun numarası 139 dur. mi bu hale gelmişler? Acaba ötekiler de bu Dere köyün kunc bir şekilde yayılmış olmasîdır. lardır. Ağac işleri: Boyunduruk, l'uva kurmanın cazibesi: (Sdeki gibi, kurs dışında köyiülere Vakıâ trahom teçkilâtı bu köye de dingil, yasc'aç, kapı, pcncere, masa, Getii'dikleri eayaya bakıyorum. faydalı olmayı becerebiliyorlar mı? doktorlarını gönderiyor. Fakat ço sandalye, dolsb, araba tamirleri... Hcpsi en ziyade ve her şeyden önce Bunun üzerlne öğıetmen hanım cuklar doktordan kaçıyorlar. Bir Bunların hepsi köy tipinde şeyler. çpyiz takımlarını hazırlamağa e bana Bakanhğın Teknik Müsteşar gün öğretmen hanım beş on ıcız Dsmircilik işleri: Kazma, kürek, hemmiyet vermiş. Zaten biliriz ço hğından gelen bir tamimi gösterdi. çocuğunun iki takım halinde toz tırmık, sacayağı, saç soba, maşrapa, cukluk yasını bitiren genc kızların Her yerde böyle hayırlı işler yapan oyunu oynadıklanru görür. Öğret sapan demiri, pulluk, arabanın deiliklerir.de olan en hummalı iştiyak gezici kurs öğretmenleri bunlardan men onların oyununa katılmış gibi mir kısımlan... İki öğretmenin her kuraenkları yuva için çalışmaktır. Bakanlığı haberdar etmiyorlarrr.ış. görüncn bir sokulganlıkla önce ço biri en çok sekiz talebe yetiıjtirebılBu sayede gezici öğretmenler gıt Her öğretmen bunu sadece bir vic cukların güvenini kazandıktan aon mektedir. Tabiî bu erkek kursları tikleri köylerde kızlan bu kurslara dan zevki olarak yapmaktadır. Ba ra çantasından çıkardığı aynayla da köylülere çok faydalı oluyorlar kolayca toplayabiliyorlar. Dikiş, kanlık bunu doğru bulmuyor. Öğ onlara yüzlerinl göstererek ne ka amma kız kurslan, cğT%ttiklerl işnakış, çamaşır, örgü... Yani çeyiz retmenlerin kurs dersleri dışında dar çirkinleştiklerini anlatır. «Gelin lerden başka, köyün harimine giretakımı, yani kızlan bu kurslara 'e köyde ve köylüler araıında yap suradaki bizim okula, sizi temiz biidikleri İçin bulunduklan köyd ken büyü. Bir defa bu cazibeli bü tıklan hayırlı işleri bir araya top liyeyim, hepinize şekerlemeler de içten fethedebiliyorlar. Onlar, buyüyle buraya topiananlar yu a lıyarak bunları zaman zaman bü vereceğim» diye on'an k u n yerine lunduklan köydeki kızlara yalnız dencn o mukaddes müessesenın tün kurslara tamtm «decek. Bu götürüp temialedlkten, sonra hep dikiş biıjki şu bu öğretenler değil, yslnız çeyiz takımile kurulmuş ola suretle toplanan bu hayırh menkı sini duvar aynasınm öııüne götürür. onlar köydeki aile içine göze görünmıyacağını çarçabuk anladıklan beler işe yeni başlıyan acemi öğ Kız çocuklan taranmış saçlan ve mw büyülü blr manivelâ koyarak için, ondan tonra evi tertemiz tut retmenrere bir rehber olaoağı gibi( pınl pınl yüzlevile güMİlestiklerine köyü en köklü tarafından kaldıran manın, sâri hastalıklardan korun bunlardan tecrübeli öğretmenler de memnun. Şlmdi sıra çeker vermek mücahidlerdir. Cihadlan mübarek manın, iyi yemek pişirmenin, ko yapılanlıJrı birbirlerine aktarma et te. Yalnız şeker bir şartla verile olsun. caya iyi bakmanm da yollarım öğrenmeğe başhyoriar. Yalnız bu :adar deuil. Mademki böyle bir köye enstitü mezunu aydın kafalı oir hanım gelmiştir, onun feyzi yalnız kurs içinde kalmayıp köyün içine de yayılmak gerektir. Huriye Sümere bu sahada neler yaptığınl sordum. Anlatıyor: FHEM NALINA MIHINA Köyün içten fethi İsmail Yazan Habib Sevük İstanbulun kara nakil vasıtalan laştırma Bakaııımız sayın Seyfi Kurtbek, Ankaraöa bir ha:uı toplan tısında ulaştırma teskilâtjnızın durumunu açıkladığı §u giinlerde ben de İstanbulun kara nakil vasılalanndan tramvaylanndan ve olobüslerinden bahsetmek istiyorum. istanbulun tramvaylan ve olobüslerl asla ihtiyaca kâfi değildir. Bilhassa sabah ve akşamın kalabalılc saatlerinde bu nakil vasıtalan o kadar doludur ki binmek de, bindiktcn sonra, son duraklar dışında iı.mek de bir mesoledir. Tramvay lar, büyük caddelerdcn dolaşükları İÇİn, gidecekleri yerlere geç varmak ta; Bc>!îçekapı, Eminönü, Köprü, Ga lata, İsliklâl caddesi gibi kalabalık yollarda, birbiri ncşiııde sıralanmakta ve bu yüzden de çok ağır gitmcktedirler. O(obiis!er d»ha süraUidir ama bunlar da heni ihtiyaca kâfi değildir; hem ıle halk otobiİFÎerinin bir îusmı hurı'a dr^i'bîlcrek bir haldediıicr ve maîum intizamsulıklarla pek lÂülali bir gekilde çahşmak trf'ırlar. I.E.T.T. İdaresi, uzun totkiklerden sonra, son zamr'i'arda, Bussing gibi dünysra meşhur bir Alman firmas;na ÎO otobas ısmarîamıstır. 9 İ nıctrc bo;> unda ve şimdiki otobüslcıin aynı genişlikte ve motörleri 135 yerine 150 beygir kuvvetindo olan bu otobüslerin motörleri döşe« r..cıin alUndndır. Bu suretle tıveç otobüsleri gibi, bilhassa yazın birer fırın sıcaklığuıda olmıyacaklardır. Hava!andırma, ışık ve {ren tertiblerl cn son sistenıdir. 2# kişilik oturacak ve 30 kişüik ayakta duracak yerlerİ b"T;'."*Ecr.kiır. Karoserileri do gön« dcrücn örnek otobüste gorüldüğü iizcre mükemmeldir. Bu otobüslerde bir yenilik o'arak hangi saatte, hangi süratle glttiklerinl bir kâğıd iizerine grafik halinde çizcn bir l:ontrol cibazları da oîacakür. Hulîsa bu otobüsler, bugün Için dünya e::düstıisinin birinci sınıf otobüslerindcndir. Serbest piyasada gümrük resmi haric 45.000 liraya satılan bu otobüsler idare tarafından açılan miinakasa netlcesinde, İstanbulda sif teslim, ycdek parçalarile beraber 32.000 liraya ısmarlanmıştır. Normalin fevkinde olan bu ç : ' : ucuz fiat, Alman ve İngiliz firm.uan arasındaki rekabet sayesinde temin cdilmiştir. Münakasaya giren birinci sınıf bir İngiliz firmasının, İngillz firmalarında EÖrühi. en bir surette fiatı indirmesi üzerine, İJE.T.T. İdaresi Alınan otobüslerinl 32,000 lira gibi aşağı yukarı iki otomobil pahasına mııadil bir fiata almağa muvaffak olmuştur. Bu 50 otobüsün tesliıni, 1951 mayısı nihayetine k a dar ikmal cdilmlş olacaktır. tdare, ayin firmaya aynca 50 otobüs daha sipariş etmek için teşebbüse geçmiş, fakat bu İkinci 50 otobüsün bedellerini ancak 1952 senesindo ödeyeblleceğini firmaya bildirmiştir. Bussing müessesesl, otobüsleri kredi ile vermeği kabul ettiği takdirde kl bu, kuvvetle iimid e*Umektedlr İdare, İkinci siparişl de hemen yapacaktır. Firma, İkinci 50 otobüsü de 1951 sonbaharında kâmilen teslim edeblleceğinl bUdlrmiştir. Böylece blr yü sonra, bugünlerde İstanbul 100 yeni otobüs kazanmış olacak ve Belediye otobüslerinin sayısı 163 e çıkacaktır. O zaman, yoUarı modem otobüslerin işlemesine müsaid olmıyan Keresteciler Eyüb •• Kasunpaşa Hasköy hatlan müstesna olnıak üzere, şehrin bütün otobül hatlannda, ihtiyaca kifayet edecek sayıda otobüs işletmek mümkün olacaktır. Yeni 100 araba gelince, İdare Şişlideki otobüs garajuu daha ucus insaatla büyültmeğe teşebbüs edecektir. Yalnız bunun için de bir miktar krcdiye ihtiyac hasıl olacaktır ki bunun da millî bankalarımız taıafından sağlanacağuıı ümid edebillriz. Bu yeni otobüsler geldikten sonra, İstanbulun kara nakil vasıtalan meselesini esasından halletmek zamanı gelmiş olacaktır. O vakit İ s tanbul sehri şu üç şıktan birini terclh etmek zorunda kalacaktır: 1 Modası geçmiş, ve malzemesi eskimiş olan tramvaylan kaldırmak mı, yoksa ibka etmek mi lâzımdır? 2 Tramvayların kalkmasma karar verilirse yerlerine otobüs mü işletmek muvafık olur? 3 Yoksa troylcbüs mü İşletmek daha faydalıdır? Bu mevzu ürerhıde nihaî bir karaıa vanr.ak için 1852 iptHasım bcklemektense, hemen tetîtiklere girişerek bir knrara varmak ve ona göre çimdiden tedbirîer almaça hazırlanmak elbette daha iyl olur. •a.ı fab:l"a1ar k^anıyor, ithalât ev'o3st olduğıma göre de yeni fiatlerla pEir.uk ahp işleyemiyor. Bu vaziyet karşısında Mensucat î:.nayii Iş Verenler Sendikasile işçi Ssndikası geçan hafta toplana:ak bazı kararlar almak lüzumunu lissetmiçlerdi. Bu meyanda bir de oasm toplantısı yaperak dunım nakkmda umumî efkârı aydınlatmak karar altına alınmıştı. 3 u toplantı dün her iki sendika b:>kan ve temsilcUerinin huzurıle İs.sn'oul Ticaret Odasında yapıldı. ş verenler kısaca şunu anlatmak IsLyorlardı: Az mahsulü olan Ame rika pamuk ihracını lisansa tâbi tutarak eski fiattan ihracat yapmış; Pakistan, Brezilya, Meksika gıbi ibüyük pamukçu memleketler ihracattan azami istifadeyi temln «tmekle beraber dahilde fiatlan u cuz tutmuşlar, halbuki bizde İhracat tahdide tâbl bulunmadığından pamuk 180 kuruştan bugünkü seviyeye çıkmış, bu • ^•3cklikte . en mühim âmil peyk n e'..etler istiyoruz ki vaziyetin icab ettirdigi le onları takib mecburiyetinde ka kararlar derhal verilsin. Bakan du Dif tşleri Bakanı Ankaraya gitti lan Avrupanın mübayaaü olmuş. rumu tetkik edeceğinl töylemi;ti. E\velkl KUn Hhrlmlr» gelmij olan if Iflerl Bakını Prot. Fuad KöprUlü Bu sebeblerden dolayı iş veren Hâlâ bir haber yok. Devlet fabriler, fabrikaların kapanmak tehli kalan belki buna dayanır. Fakat dün Ankaraya hnrîktt ttmistir. kesile karşılaştığını, bunun işsiziik bizim liyana dayanmamıu imkân Hukuk Fakültesi talcbcsinin doğuracağım, devlet fabrikalannın rar mı? diinkU toplantısı Lâberaayon tlstemi kabul edildiği maliyetten aşağı pamuklu satmaktstanbul ünlver^ltol Hvıkuk Fakülla kendilarile kıyasıya rekabete gi zaman dünya ban» ekonomisine sı talebelcrlndsn bir gTup, dün, itnriştiklerini, Bundan zannedildiğl doğru gldiyordu. Halbuki Korede tihan yönetm«ll|lnln kendl lehlerîne gibi pamuk müstahsili değil, itha kopan çıbanbast vaziyeti baçtan a tatbik edlloitıt İçin toplantılar yapmışlâtçının faydolandığını iddia ile tağı değiştirdi. Amerlka tahdldata lardır. Bu huiuıt*. iclahiyetli bir proftıöt funları •ttyltml;ttr: hükumetin âcil tedbirler alarak bu ;idiyor. Biz hâlâ yerimizde fayıyo• tkl icntllk tılcbcltr, eklm lmüduruma bir çare bulmasını taleb ruz. hanltrında muvaffak oltmnzlarıa, ıııediyorlardı. Serbest ekonoml rejlml demokrasi bat de\TCil lmtlhanlanna yftnetrr.ellk Bu dava izah edildlkten sonra icabıdır denilebllir. Doğru. Fakat lcablarına göre. alınamaılaı. Bu vıziyett* lmtlhanişçi temsücilerinden biri söz istiye bunu da ayarlamak ltzım. Devletin larina olanlar, (ubıt devreıl Otnclne da flrmek lıtlyorlar. rek memleketin kalkınması bah müdahale etmemeıi lazım. Mademki dllekltrlnl b l n blldlrmelcrlnl löyltdlk. sinde sanayiin ehemmiyetini belir müdahale ediyor, ithalâta ve ham Bunun Uurlndt tetklkl«r yapılacak ve terek, bir kaç ithalâtçuvm yüzünün madde fiatına da müdahale etsin. yönctmellg» aykırı husualar y o k » argıilmesl pahasına bütün işçilerin Talihin ne garib bir cilvesidlr ki luları yerlne ftt'.rlleccktlr.» sefalete sürüklenmekte olduklaruu devlet fabrikalarım satihğa cıkardr» Bir israil Genrrnli anİDttı. ğı bir sırada biz kendl fabrikalan;ehrimizc geldl SJZ, İşçi Sendikası başkanı Mu« mızı kapamak üzere bulunuyoruz. tarail orduıunun tanırmıj GeneralleMüstahsill koruyalım. Bu elzem. rlnden ve lrrallln Onub bölgeıl komutafa Canclaşa verildiği zaman başkan, Mahmdupaşada faaliyette bu Fakat müstahsil böyle korunmaı. tanı General Moıe Dayan dün sehriml. lunan küçük dokumacı atelyelcri Bu fiat farkı onun cebine girmiyor. M gelmlıtlr. Ye|ilk»y<1t larail Basın HUate«arı Tuvla Arozl llt M. Dlken nin işçilerini berbad şartlar altında Müstahsil söyle korunur: tanfından karfilknanan General Moşe thracattan prim alınır ve köylüye Dayan taüllnl geçlrmek Uzert memleçaV: ırdjklanm aöyliyerek şu şayanı dikkat noktalar üzerinde istihsall nisbetinde dağıtılır. Böyle kttlmlzde 15 gtln kalteaktır. tjrailin likle dahilde de ucuzluk temln e lturtulusunda bir gözünü koybetmiş dur.lu: olan Gentral Moıe henüz M yaşında « Mahmudpaşa küçük sanat dllmlş olur.» olup Kudüs'ün istirdadında büyük rol Doğrusunu söylemek lâzım gelir oynsmıjtır. General eji ile beraber geld.kumacıları yanında çalışan tşçîlerin kazancları belki blraz fazla se bu son tedbir bize de mülâyim mlstlr. görünür. Fakat hakikatte hlç de geldi. Evet, dahilde fiatlann paha Orhan Velinin cenazeıl öyle değil. Kazancda devam yok lılasmasınâ meydan vermemek için bugün kaldınlacak i^;am yck. Bu atelyelerde sosyal ihracattan prim «lınâMk köylüye Dün ölümUnü teeasUtle haber verdlistihsali nUbetinde tedlye edilemez j a i ı m mevcud değil, iş emnlyeti ğimiz şair Orhan Vell Kanığın cena> .•. Ij?','.er, •; : Bizans zamanından mi? Düşünülecek bir mesele doğ zesl, bugün, öğle namazını müteakıb rusu. Beyazıd Camllnden ahnarak, Rumtnknlma su mahzenlerinde çalıştırıll Mazhar RUNT hisarındaki aile kabristanına, gütUraleyor, hem de günde 12 saat. Buractktir. luva iş har.unu girmez.» SütlUce faciasınm mesııUcri Eaşkan mevzudan biraz uzaklftş aftan Utifade ettiler mış gibi görünüyordu. Yerini alan 1 ••I f r • Geçen sene Sütlücede Nuri KiUigil bir işçi mümessili bazı cezrl tedfabrikasında feci bir Infilâk olmu» nebirlsr ileri sürdü: Fabrikaların katieede 17 vatanda} Blmüş, 32 k!şt de panmisını önlemek için ithalâta muhtelif yerîcrinclen yaralanmışlp.rdı. ağır vergilerin konmasını istiyor Bu hadise sanıkları hakkında 2 nci Ağır Csza mahkcmeslnde bir müddeth'.iku'.Tietin sldığı tedbirlerin ve tâ Ks.cnn, erkek, tenberi devam eden durusma dün sona kib ettiği politikanın hatalı oldu ermif, fabrikanın Mesul Mudüru ğunu iddia ediyordu. Kol ve Cep, •mekli General Erkiletle fabrika kapYerini alan diğer bir temstld sül dalresl uctabafisı Said Ali, af kaKrom Çel9c rıımundan istlfade ederek haklanndaki daha insaflı çıkarak şöyle konuştu kamu davuı kaldırılmi|tır. < Kabahati hep hükumete yük Fahir Kıbcuı muhakemesl lüyoruz. 1876 da Japonya da Aml Arnavudköyunde bir evden 25 bln lira rika için bir pazardı. Fakat Japonkıymctlnde eıya çalmaktan aanık eıki gelmiftir. lar yerli sanayil yürütmeğe ahdet' milletvekillerinden All Kılıcın oğlu tiler ve yürüttüler.» Fahir Kılıcın muhakemesine dün de Flatlar rekabet kabul «tm«. 4 üncü Asllye Ceza Mahkemesinde deîşçl Sendikası sekreteri Şaban A. HüMym Şakae Müessesesi vam e<Ulmİ5tlr. Yıldız daha geniş mevzulara temas Galata Perşembe Paıarı Dunkü orurumdft Fahlrln nlîanîısı etü: Neclâ şahld olarak dinlenmiştlr. Genc Yoğurtçu han. « Blı ecnebi malı tle kalite kız, Pahlrl lengln bir mütcahhld olarak tanıdıSını, onunla evlenmek üzere yüksekligi bahsinde rekabet edenifanlandıgını fakat rahlre Unad olu. miyoruz. Dışandan 60 kuruşa gelen nan bu Suçtan haberdar olur olmaz mal bizim 90 kuruşa çıkardığımızbüyük bir hayal sukutuna uğradığım dan iyi. Fabrikalar çok kazanmak söylemiştir. Genc kız, hırsuhk hâdifeistiyor ve kârları eksildi mi feryadl alnden gazeteler vasıtasile haberdar olbasıyorlar.ı duğimu, vak'a hakkında her hangl bir malumatı bulunmadıgını lfade etmişSekreter hafta tatili meseleslnl 100 btiyuk jıhlfe, 100 dtn faıttr. Bundan lonra dlg*r 8 tahid dlnlende unutmadı: miştir. Durujmanın devamı, bazl dhetla resim, görülmemiş nefasett» lerin tetkiki için bajka güne blrakıl« İş verenler ücretli hafta tatibugün çıktl. mıştır. lini kabul ettikleri takdirde maliJandarmayı zehirliyen Vâhide yete yüzde 22 zam olacağını İddia Bu aylık mecmua, en salihl6 yıl hapse mahkum oldu ediyorlar. İşçi ücreti pamukluda yetli kalemlerin yazüarüe çıBir müddet evvel Sultanahmedde maliyetin yüzde 12 si, yünlüde kıyor. Gttcmanisı Uvsiye ectoriz Dizdariye mahallMİnae bir zehirlema de 20 si kadardır.> hadUesi olmuf, Vâhide öz adında evli İş verenler başkam bu sözler übir kadın kendisine iiânı aşk etmeğe Tarih Dünyasının 15 lnci sayızerine konuşmak lüzumunu hissetkalkııan tnnail lıminde bfr jandarmanın kahveslne zehlr koymak turetlle ti. Toplantırun uzamaması için büsı pazartesi günü çıkıyor. öîümüne sebeblyet vermiçti. tün söylenenlere cevab vermiyeceBu suçundan dolayı 1 ncl Ağır Ceza ğini, fabrikaların kazancı hakkınd Mahkemeslnde duruşrr.asına de\'3m ediişçileri her zaman tenvire âmade len Vahlde Öz dUnkü oturum lonunda e iene 40 gün hapıe mahkum ediloiduğunu bildirdikten sonra yüzde mi»tir. 22 davasının maliyet üzerinden he Dünyânın en Kuyuda bulunan insan iskeleti sablanarak ortaya atılmadığını Modem Metod. Dün Bavcılik ve tabıta bir elnayet yalnız işçi ücretleri gözöntinde tu lhtimal ve füphesl uyandıran bir hâ. tularak ücretli hafta ve bayram ta> dlıeyl tetktke ba;İ£mı;lardır. Vak'a Yenl b tilkrinin yevmiyelere bu nisbette •udur: zam kabul etmek demek olduğunu Resimli Maltepede bir injaaVta çahçart amelelerden Kasan, dün aabah o civardakl anlattı. metruk bir kııyuya lnmljtlr. Az «onra Her kitabcıda arayınız. SÖz istiyen kalmanuştı. Başkan kuyudan çıkan Hssan derhal jandarFiatı 3. lira bunun üzerıne biziere dönerek sen' «naya başvurarak tndlği kuyudakl İnsan KÜLTÜR KiUbevi tslanbul Iskeletine rattladıjını anlatmııtır. Bu dikanın suallerimizi cevabland:rma MARVİN SAATLERİ .^ "EÜTSCHE NOVOCİLLİN ^ GESELLSCHAFT m. b. H. | München Paıing Fabrikasmın S ve S.Y.B. nın 8/11/1950 tarih, 36/21 No. lı ruhtttile Ihbar üîerlne keyfiyet Savcıhga bil dirilmiş, Hajanın rastladığı lskelet ku. yudan çıkanlmıştır. Bu ijkelet üzerinde mütehamslar tarafından yapılan Utkikat netlceslnie »ahlblnln 4 sene «wel »ldügü tesblt edllml|tlr. Meçhul 'jVeletln kime ald oldugu ve htdlsenin bir elnayet cterl olup olmadığı Savcılık tsrafından tahklk edllmektedlr. PASICILLI\ B PASICILLIN Bir tavzih D l | tablbl Hayrabedyandan ajagıdakl mskrubu aldık: ıFeriköy Ermenl kllliMinde eertyan eden müesslf hadîseye dalr aaym ga. zetenlzln 14/11/1950 tarih ve 9438 sayılı nüjhasında, blrind tahlfesinin 6 ve 7 rıci sütunlarında neşredilen yazıda şahsım ve iımim de kariştırılmı»tır. Bu hâdlse ile hlç bir llgim ve alAkam bulunmadıaım beyan ederim.» 400 000 ünite (300.000 ünite kristalize procaine Penicillin G + 100.000 ünite kristalize Penicillin G Potassium) S. ve S.Y.B. nin 8/11/1950 tarih ve 36/20 No. lı ruhsatile 300.000 Ü. Kristalize Procaine Penicillin satışa arzedilmiştir. TÜRKİYE U MUM VEKİLİ : SAFER 6 CÜMA Feyzi General Feyzi oğlu Aşirefendi Cad. Katırcıoğlu Han, kat: 5, No. 10; Tel: 25908, Telg: NAFEY, tstanbul. V. | 6.S0 11.89 14.34 16.49'18,18 2.00 7.09, 9.44 12.001 1.35 12.17 İki hayıılı iş: Daha ilk bulunduğu köyde ürpererek gördüğü şu feciaya rastlamış: Tarlada çalışırken doğuran bir köy kadmı çocuğun göbeğini rastgele bir taşla vura vura kesiyor. Sonra çocuğu terliğine (yani yeldirmesi Baçtarafı 1 fnei sahifede tarafı, geçen harbin (Milletler Ce burada geniş blr alftka uyandırdıgîne) sarıp eve götürür. Kadına bu her sporda da mevcuddur. Her iki miyetis kulislerinl hatırlatıyor. O na şüphe yok. Amerikah dostlarım, nun, mikrob kapma bakımından tarafın da seyircileri var; ve ber rada da, filân meselede nasıl hare üzüntü ile. beraber, bunun maalesef tehlikesint anlatmı». Nitekim ço mutad onlar vaveylâyı koparıyorlar. ket edileceği, Cenevre sarayının ko bir hakikat olduğuna inanıyorlar. cuk on beş gün sonra ölünce öğret Ancak şimdi iain final safhasına ridorlannda evvelce kararlastınlır, Bunun burada yavaş yavaj anlaşılmen hanımın ne kadar doğru söy geldik. Ne yapmalı ki, ya bir yum sonra, salona girilerek icabı dahilin mağa başlaması, elbette kl, blr haylediği, hem o zavallı ananın, hem rukta yahud bir elensede, hasmın de rey verilirdi. Döndük dolaştık, ra alâmettlr. Artık Birleşmiş Mildiğer köy kadınlarının kafalanna «ırtını yere getirmeli? gene aynı kürkçü dükkânına geldik letleri, Atlantik Paktını vesaire giyer eder. Artık bulunduğu köylerbi çocuk oyuncaklarını bir kenara lşte Amerikan efkânnı bu mesele, gibi bir |ey. de çocukların göbekleri taşla kesil itiraf etmeli ki, a2 çok üzüntü ile Bugün burada Scrlbbe Howard bırakmah ve icraata geçmelidir. miyor. lşgal ediyor. Durup dururken başı matbuatının (aşağı yukarı 50 den Dört Yunan tayyaresl, dört bln Diğer hayırlı bir uyandını: Köy mıza bir Kore işi çıktı. Önünde so fazla gazete) tanınmış muharriri beş yüz Türk askeri, iki İngiliz harb lerde pek çok evlerin zemin katları nunda, tam bu iş hallolunmak üzere Simms heyecan uyandırıcı, fakat gemisi, bir İsveç hasta nakliye ototopraktır. Hele buradakl gibi dereli lken, Kızıl Çinle karşılaftık. Kızıl hakikate çok uygun, bir makale mobilile bu kanşık işler hallolunaÇin demek hemen hemen bütün As nearettl. Bu matbuatın yaşlı ve di maz. Düşmanı kalbinden vunnak ya demektir. Zaten beri tarafta namik siyasl muharriri Amerikan' zamanı gelmiştir. Fransız Hindiçinisi, diğer tarafta hükumetini, içine düştügü uykuÜç dört gündenberl bulunduğum Tibet kargaşahklan, bir müddettir, dan, uyanmağa davet ediyor ve ez NewYork'ta hemen bütün kciiu^sürüp gidiyor. cümle diyor ki: «Bugün Amerikanuı tuğum insanların bu fikirde olmaAmerlka, Kore bahsinde fi'len tek bir düşmanı vardır, o da Rus lan kalbime az çok inşirah verdi. angaje olmuş bir vaziyettedir. Bu yadır. Ne Şimal Koreliler. ne Çin Amer&ahlarm, hakikatleri olduğu i|i, şu veya bu şekilde, halletmek liler, ne de diğerleri bizim düşma gibi görmeğe, yavaş yavaş alıştıkmecburiyetinde bulunuyor. Fakat nımız değüdir. Bugün Kore, yarın larını farkcdiyorum. Zaten başka karşuına 500.000 tane mükemmel Çin, öbürgün Turkiye, daha son türlü de çikar yol olmasa gerek. OOĞAN NAOİ silâhlandırılmi| Çinii çıkınca, öyle ra Yunanîstan, Yugoslavya, Almangörünüyor ki, pek müekül bir hale ya... Bunun sonu gelmez. Kartlan açıp doğrudan doğruya Rusya ile düşmüştür. Şöyle ki: Şimal Korelilerle Çln konuamahyız. Hiç bir anlaşma imlileri, Koreden kapıdısan etae, ya kânı yoksa ya herru, ya merru de ni bu düşmanlan Yalu nehrinin meğe meeburuz. Her yerde bizim eriyor. Rusyanın öte tarafına Mançurya'ya sürse bile, kuvvetlerimiz iş bitmiyecek. Çünkü, harb halinde maksadı da zaten budur: Kendisine düşmanı merkezinde yenmek lâ aid olmıyan kuvvetleri üzerimize zımdır. Yani, tam bir zafer için sürerek, bizim has kuvvetlerimlzi Pekin'e kadar dayanmak, hasmın za'fa düşürmek, ve en sonunda ken gelmiştir. belini, oraya bayrak asarak kırmak di taze ordusile karşımıza çıkıp dünyayı boyunduruk altına almayı icab eder. FİAT LİSTESİ Halbuki ortada bir muahede var: tasarlamak.» Sovyet Rusya, Kızıl Çinle yaptığı SON SAHİFEDEDÎR Bu yazı Türklyeye aksettl ml, etanlaşmada «Bu devletln topraklan medi mi bilmiyorum ama, herhalde herhangi bir ecnebi devlet tarafından işgale uğradığı takdirde bütün kuvvetile» müdsfaasını garanti etmiştir. O halde iki şıktan biri: Ya Kızıl Çinle bir anlaşmaya varıp, onu aradan çıkarmalı, yahud bütün bir cehennemî dünya harbini göze almalı. Amerika, bunun birincisini denedi. Muvaffak olamadı. Yalnıı muvaffak olamadı değil, hattâ biraz da SONU ve CEVABIARI hakarete uğradı. Kızıl Çin hükumeY?zan: Otomobil müfettişliğin tl Amerikan teşebbüsünü açıkça den emekli: reddetti. Allahın bir nimeti ve aynı Yarbay SALÂHADDtN ESER zamanda bir ceza.ii olan demokrasi yüzünden de, ikinci şıkka kolay koSatış Yeri: Otelcilik Krah Hilton. bu hafta gelinl. Hollywood'un en dilber yıldızı lay yanaşîmıyor. KÜLTÜR Kitabcvi İstanbul Elizabeth Taylor'a Kapahçarşıdan binlerce liralık hediye götürdü. Bu müşküller arasında, ikide bir, Birleşmiş Milletler nezdinde muhHiç bir gazetede intişar etmemiş olan bu eşsiz röportajı, hususi telif haruket'.erde bulunmak, yahud, rcshııJetile birlikte lıugün çıkan Atlantik Paktı devletlerile istişarelere başvurmak, bir nevi tahlisiye simidi kabilindin, vakit kpranmağa yarar oldu. Hep bilivoruz ki, meydanda bir Am^rıka ve maîyeti erkânı, bir de Rusya ve «huzuru mumecnıuasında okuyunuz! tad zevatı» var. Birl<^miş veya birleşmemiş milletler bunlardır. Üst Amerikada "Uyanalım,, seslerivebelirencereyan NEFIS BİR SAYI ÇIKARACAK GIVÂUDAN İsvîçre Onutmâyın Almayı MEVLİD Merhum Marsstırt» İsmail Hakkı eîcndlnin oğlu Büyük Elçilik müştelar'armdan KAPALI E K R E M A R A R ' ı n Soför İmtihanının HOLLYW(S>DÂ H A F T A nıhuna ithal edilmek Ü2ere 18 kasım curr.prtesi günü öâle n?mazını müteakıb S!;H Caınlintie Mevlid okutulaCPSmdan dostlarının ve diğer arzu ede:ıl«rln tc?ri£leri rica olunur. GİDEN HEDİYE.. ["ÎÜİÂL] MB öksürüğü keser. ••• CUMHÎJRİYET Nüshası 10 kurujluı vurnıyı tmnc Abone şeraiti Senelik Bil sylılt Uç aylık Altı aylık Senelik WWı . 301ı Kt 800 • nuu • 4800 • ı40ı • tü(O Ki. ı60(ı • 2S<xı . 5400 • BENGAL D I K K A 1 Gazetemize Börterılen evralc ve t/?zuar netredüsin. edilmesin ladt olunnuu DAnlardarj metuliyet kabul edilmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear