25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 22 Ocak 1930 I Kitablar Arasmda ff NALINA MIHINA Nasreddin Hocanın 70 manzum hikâyesi Orhan Veli Kanık, Nasreddin Hocaya aid fıkraları manzum olarak vazmış ve eser (Nasreddin Hoca 70 manzum hikâye) adile Doğan Kardeş yayınları arasında neşredilmiştir. Bu çok muvaffak ve güzel eserden baıı parçaları aşağıya ahyoruz: Bir gün bir adam, elinde blr mektub, Der ki, Hocayı tutup: »Hocam, zahmet ya sana, Şu mektubu bana bir okusana.» * Açar bakar ki Hoca, Mektub baştan sona kadar arabc». Şoyle bir iki evirir çevirir; Soktüremez; caresiz, gerl verir. Der ki: «Başkasma okut bunu aen." Der ki: »Hiç yorulma, tarife bende; Adam şaşırır: cNeden?» Ne kadar istesen de «Türkçe değil bu mektub: okuyaA*ız tadüe yiyemezsin onu.i mam.» Gene anlamaz adam. DEĞİŞ TOKUŞ Hocanın okuması yok zanneder. Hoca yolda yürürken. ensesine, «Ayıp, Hoca! Ayıp, der. Katırı sayılır bir tokad iner. Benden utanmıyorsan, şundan utanl Beyninde şaklıyan tokad sesine Şu başındaki koca kavuğundan.» Hoca hışımla döner. Hoca ksvuğu cıkajtıp uzatır. Bskar, hiç tanımadığı bir adam. Sonra «madem ki, der, i$ kavuktadır; Hocaya der ki: ..Hocam! Haydl, benim düdügüm, giy de şunu Seni binne benzetmişim. affet.» Kendin oku bakalıra mektubunu.» Sen onu benim kavuğuma dinlet.» YAZISIZ MEKTUB Boyle dolmaları yutar mı Hoca? Derler ki: «Dügün var fslanca yerde. Herifin yakasına yapıtınca Kazanîar dolusu pilâvla zerde! Paldır küldur m?hkemeye götürür. Galiba simdi de yemek zamanı...» Hâlâ yanmaktadır zavallı ense Görmeyin Hocadaki heyeeanı. Kadı dâvayı gorür. Bir anda zihni allak bullak olur. Adamı da pek kayırır nedense. Ne yapsa da gitse düjun evlne? Duruçına şöyle bağlanır karara: Düşünür tajınır, çareyl bulur. Tokad vuran iki akça bir para Çabucacık bir zarf ahr eüne: Verecek Hocaya, ceza olarak. Alı al moru mor. kapıya damlar. Hoca pek kızar; der ki: »Canım, bırak! Açıp ne tstediğinl sorarlar. İki akca da para mı? <Üstelik «Bir mektubu vır da ev sahibinin; Adam. bir cebl delik. Onu getfrmistim.,,'1 «Eh! Buyurun "üstümde yok. gidip getireyim» der. gtrin.» Kadı bu teklifi de kabul eder. Sırtında samur blr kürk, gorünür ev Oturur Hoca, başlar beklemeye Adam gelecek diye. sahtbi. Boyle bo$ bofuna geçer saatler Hoca zarfı eline tutuşturduğu gibi Hoca da sinlrden deliye döner, Geçer kurulur sofranın başına: En tonunda sjgınıp yaradana Çal» kaşık dalar duğun a;ına. Bir indlrlr kadının suratına, Adam bakar bakar zarfın üstüne: Sonra Hocaya der ki: •Yahu. bu ne? ' Haydi ben gidiyoıum, ho;ca kal, der, Sen paranı o adamdan alıver.» Üzeri yazıh değil bu zarfın.» Hoca içine gömülüp hoşafın: BEN DEĞİL MİYİM? «Aceleye geldi. der. af tnıyurun; Subafi, vergilerden, epeyce bir para İçi de yazıh degildir onun.» yer; DAMDA Timur bunu duyunca: "Geürin herifi!« der. Hoea çıkmış. dam aktarırmıs damda. Yakalar, getirirler. Kapı çalınmış blr an. Bir hesab, bir kltab; a;ık da pek çok; Zgilmiş bakmış: Bir adam. Adamda Timurunsa babuına rahır.i yok, Ne üjt, ne baj... Perişan. «Yatırın keratayı!< der tutturur. Merak etmiç. sormuş: «Kimi istedin?» Önce tcmiz bir dayak; ı.Şeni, Hocarn. biraz aşağıya in.» Sonra der ki: .Haydi kalkS "İyi ama. ağam, işim acele; Hesab defterlerini yırtar yırtar yutrurur. Ne söyliyeceksen oradan söyle.» Tahta gibi defter, .yut!» dediği de. «Bir ricanı var senden, küçük bir ricam. Adamda ne gırtlak kalır, ne mide. Hoca da o sırada oradadır; Asağıya Insen ne olur, Hocam?» Timur'un hiddetinden • Her halde i; mühim! Anlamak gerek. Zavallıyı bir titremedir alır. Bakalım neymiş muradı?*» diyerek Timur «ubaşıya der ki: •Işinden, Takım taklavatı bırakıp risrr.a Şu andan tezl yok, azlettim senl; İnmiş kırk bir basamak merdiveni. Hoca görecek artık, vazifeni.» Açarak kapıyı sormuş adama: • Söyle. Ne var? Nicin indirdin beni?> Hoca atılır «Aman! der. af buyur.» Adam demiş ki: • Hocam. ne olursun! Dtnler mi hiç, deliye dönmüş Timur; • Evet, der. bu işi sen göreceksin. Allah kazadan belâdan korusun Bana da her ay hesab vereceksin.» Derd verlp derman aratmasm Rabbim. Emır yuksekten geliycr. kim ne der? Sevabdır. bir sadaka ver, fakirim.i Çaresi yok. Hoca da kabul eder. Bu lâfları duyunca Bu gürültülerden tam bir ay sonra Deliye dönmüş Hoca. Hoca palu pandıras çıkarılır huzura. Td dsm'ardan iır.şine mi yansın? Timur bakar kl Hocanuı elinde Ysrıda kalan içine mi yansın? Sekiz on tane pide. Arna Hoca bu. kurnaz... Üstünde de ince ince yazılar. • u »le yukarı gel benimle biraz; Bunu gören Timur Hocaya sorar: Üst tarafını orada söylersln.» «Bu nedlr böyle?» . «Hesab!« . oCaVarıncs. ikisi de nefes nefese, daraa nım Hocam! Olur mu? Hoca dönmüj adama. Pidenln üstünde hiç hesab rutulur mu?» Demiş ki: • Allah versin!» Hoca söyle eevab verir o zaman: AĞIZ TADI İLE «Mazur gör, a benlm devletli beBlr gün biri Hocaya bir ciger tarif eder; yim! ••Hele bir plşir de gör, ne kadar 1«Hesabı Ineeleyinee, blrazdan, zetli!» der. Hepsinl yutacak ben değil miyim?» Hoca da bu tarifi, tutar, kâğıda yazar. Akşim eve giderken, dolasıp çarv pazar, SEVÎM TUNCELLİ | \ Tarife en uygun cigeri bulur. Alır. evinin yoluna koyulur. Oe Yük. Mühendis Sen misin ciğer elde eve (iden? Düsiıne düşüne yürürken Hoca AHMED VERAL Göklen ok gibi lnen bir atmaca, Kaptığı gibi ciğeri eünden, Nişanlandılar. Bir anda yedi kat gökleri boylar. Hoca. gsrib, birdenbire afallar. 21/1.1950 Önce anhyamaz ne oldugunu; Sonra göğe uzatıp yumrugunu Sirkeciden, Osmanbey kaç kilometre tutar, doğrusu kestiremem. Zaten şehir içi kilometresi. şehir dışı kilometresinden bir buçuk misli uzundur... derler. Ben mühendis değilim. Hendeseden hatırımda kalan tek şey «eşek davası» dır. O da unutulmayışını eşek ismine borcludur. Böyle olmasa da daha renksiz, meselâ post davası, kilim davası gi =haberler Ekmek fiatları düşmiyecek Ofis elindeki buğdajı bugünkü ekmek fiatından pahalı almış Un fiatlarının düştüğünü diin yazmıştık. Tonrak Ofisten aldığımız malumata göre, Ofis, buecîayı buEÜnkü ekmek fiatmdan daha pahahya sstın almış olducu cihetle şimdilik ekmek fiatlanr.da dü ; iıklük bahis mevzi.ıu Hpçüdir. Fiat tahavvülü perakenrle bı^day fia*Iaıı üzerinde görülmektedir. Hılb.'.Ki Ofisin vaktinde külliyetli mubayaa yaptığı ilâve edilmcktedir. ACIK CEVAB 12 ocak tarihli mektubunuzu cevabsız bırakmak istemiyjrum. Yalnız sizlerden bir dileğim var: Bu cevabı yszarken düşündüŞüm kadar. siz de okurken düşün ir.üz. Telâş!ı veya hazır hükümlerdrn genc ve heyecanlı vicdanlarınızı konıyunuz. Politikada aş?ğı ve sirsi oyunların bulsnık ve fitne'i havası içinde yaşıyoruz. Bir j;ün bir silkinme ve toparlanma olacak mıcır, bilmivorum. Olacaksa buna sbler öncülük edeceksiniz. Onun iein bskikatleri arpmak ve anlrmak kaygısmı her türîü fik'r ve duyeu saplanışîarının üstünde lutmslısınız. Hiç bir resmî makgm cerefini ve sorumunu yüklenmemij olmakla beraber. 1923 tenberi olur hitjnleri yakından öğrenebilecek bir duıumda idim. Eeer maksad'mz doğruyu ve eerçeği bilertk savaşmaksa, gördüklerimle ve iç; size faydalı olabilirim. Fatihin heykelî nereye dikilmeli? KAVUK Yeni Tababet Kanunu tasansı incelcniyor İstanbul Bölgpsi E:jbba Odası ycni ybnetim kurulîu Sağlık ve Sosyal Yarcım Bakanlığı tnrafından hazırlanmış o!an Yeni Tababet Kanunu tasansı üzerinde tetkiklere başlamısÖnce mektubunuzu Cumhviyet t!r. Kurul. bu tararmın bazı maddelerine muarız bulunmaktadır. Hazıriana gazeteçinin ckurları önünde cö/rlen nacak bir raporla bu itirazlar Bakan. geçirelim: Şahsım için sovledikJslığa bildirüecektir. rinizi burada tekrarlamaktan utaTekaiidliVi nıcseleîcrini tetkik nacaeım kadar sevgi ve güven gösterriikten ve bana hiç de lâyık *1için bir nıütehassıs geldi madığım bir vazife emanet ettikTekaüdlük nvjselelerini incelemek üzere Hükumetimizin davet ettiği A ten başka, «bu devrim için can merikalı mütehassıs Mr. Geoffrey May vermcğe» hazır olduğunuza nnd evvelki gün ?ehrim:ze gelmiştir. içiyorsunuz. Bunda hiç şüphe etmiDün kendlsi ile görüsen bir arkada yorum. Hcnüz yarı yolunda bile olsımıza Mr. Geoffrey May şunları madığımız millî kurtuluşun. sizier söylemiştir: • Türkiyede 5 ay kadar kalaca eibi aşklı ve imanlı genclerin fedagımı tahmin ediyorum. Vazifem yal kârlığma bağh olduğuna. inanannızca müşavirliktir. Amerikada ve İn lardarrm. Canlı kuvvet sizsiniz. Gir giHerede tatbik edilmekte olan me avuç da .kalsanız. gelecek zamantodlara Istinad eden bilgimle Türki. yedeki «istemi tetkik edeceğim. Vazi larm kaderini sizier elde feme başlamak üzere yarın akşam An smız. karaya gideceğim.ı Dhorsunuz ki: «Komünisl'ıikle sanık eski Milli Eğitim Bakanı HJMesken mesclcsi ctrafında san Âli Yücel bu defa da dil biljn çalışmalar ! hevctine sokulmuştur. Türk^ülük İstanbul mesken Ijinl tetkik eden heyet azalarından üç komisyon teşek düşman'ığını, şimdi de dil ırticaı kıil etmiştir. Bu komisyonlar: Şehri ile yürütmek isteyecektir.* imar Ucuz mesken tedariki. Para ve Yirmi yedi yıldanberi Bakanhk kredi temir. komisyonları, olup bunlar daireleri esiğinden yirmi yedi Jecalışmalarını bitirdikten sonra umumi komisyon t?krar toolantısını yapacak fa aeçmemişirr.dir. Beni geçmiste tır. 5*hri im»r komişvonu biihassa İ5 ilgilendiren şey, inkılâb prcnsipletanbul şehrinin lm?rıida sehrtn hu rinjn iktidarda kalmasından ve dudlarının genişletüip genişletilme mcmlekette tutunmasından 'bare*.r'nl de inceliyecektir. ti. Bugün de budur. Bakanlar'mıİIkokul1arH"ki tp'pbpnin sıhhî zın bir çok çahsî kusurları gözümden kacmış olabilir. Bir çoklarıiıin. durumian Çatalca ve Üski'"iar tlkokulların cğer pek ağza düşmemişse. maıvotdaki taîebc'erin sıhhi durumu Vi!â lerile münasebetleri ne yetce tetkik ettirümiştir. Ç3ta'ca i'k ve'etraflarında haklı veya . okullarının fera olmadıSı. f?k?t Üsdüşm^nlık hisleri uyandırmak icin küdarın ba7i ÜkoV'.ıüarırdii sıhhi <îunımun ıslaha mi'h+^c nlduĞfuna datr ne sibi talihsizliklere uera:l>'r':. ;nı Viiayete ranor vprilfii^irden icab eden bilmem. Hasan Ali Yücel'in bu gi(»tjhirlerf. tevessiil ef'.ilmistir. bi iş'eıinden hesab vcrmek de k ..dine ve içinde çahştığı hükumet Darülâcezedekî pansiyonlu lere düşer. Ancak s?nd!§!m bir ;ey öğrenciler varsa. onun Bakanlığı iejıU.ue ^u müess<":çsintip v,>rılan rulduğunu gördüğümüz eğitim ve ir.celeme sonurd^ miiesscscdç'.^i yp.tılı psnsiyon okuKı nğrencileriııin zayıf ol. | kültür tefif'.erinin. sayıca ve kslidukları dikkafi cekrr.i; ve bu hususta tece, belki de bütün bir asırda \agerekli tedhirlerin alınm??! Vali ve i rrlnvş ol^nHrla Belediye B'şks"'ıîır'ca ı» ^ssese rrıüdir. Bildiğim şey ise, H.issn AH diirlügüne tebliŞ edi'mi«t r. Diğer taraftan ria D?ri'lsc«z« î!i"'S5e Yücel'in en aşağı benım 'e Fizin sesi Yardım Cenı eti öniimüzd^ki hsf kadar türkrü. benim ve si'in karî.ir Müdür Dr. ?.7uzaffer tüvkçeci o'.duğudur. Z?.(i okuvup ta toplantıya r<eır'ıu;tır. Müessese1 bitirdikten «onra bu yazının Yucel ^e7cr 1 = vin ed:i> IVStİT". davasının çok açıâ'nda bir mceîeye ayrı'.mıs oldugunu gcj REBİÜL.'HIR ."? PA7. 1 » R Simdi an'.atF.c?klarımı dinleyin: j 1918 mütarekesi olduğu vakit. Cumt a I •CI j huriyet tarihi kitablrr'nda okumuşK > sunıızdur, Türkiyenin oazı Uöljcleo rinde bile <jöçü?ten V2 dığıliEtrn V. | 7.20 12.25 14.57 17.12 18.47 kıttarabiimtk kendi kendilerini 2.09 7.13 9.45 12.0( 1 1.36 12.25 Türk vatandaslan Erasmda :1 : ç yıl sonra, İstanbulun 500 iinii fetih yılını kutlayacağız. 500 üncü yılı kutlama fikri aşağı yukarı 10 yıl önce doğmuş ve 1943 te sehircilik İnkilâbçı Genclik Grupu imzalı anonim mektuba mütehassıst profesör Prost bu makkam sahibi bana da Bolşeviklik sadla bir imar ve kutlama programı hazırlamış ve bu program İstanbul damgasını vurmuştur. Nazım Hikmet hikâyesini bilirsi Beledi.vesi tarafmdan yayınlanan Daha geçenlerde bir İstanbul | «Güzelleflen İstanbul» adh broşür de gazetesi onu vatan şairi diye Uân neşrcdilmiştir. Ondan sonra, 500 üncü fetih yılıetti ve kendisile yaptlğı mülâkatı neşretti. Bu gazete ve gazeteci Bol nı kutlama için evrelâ. İstanbul Beotonomi cereyanları doğdıı. Türki Mustafa Kemal karar verdi. Her şeviklikle suçlanmış midir? lediyesinde, sonra. Ankarada Millî yenin lcurtulacağına o kadar inanıl halde onun Bolşevik olmadığını siz komisyonlar Fakat aynı Nazım Hikmetin bir Eğirim Bakanlığında de bilirsiniz. Kazanabildiklerimizi opera tercümesini imzasız neşrettirikurulmuş; bazı kararlar verilmişrir. mıyordu ki, Ah bizi parçalamasalar da Mı kazanmış olacaktık. Kazanmadıkla miş olmak, Hasan Âli Yücelin bolşe | Bu komisyonlar, kutlama için 200 sır gibi toptan İngilü idaresine gir rımızda ise hiç bir şey kaybetmiye viklikle sanıklığına sebeb olmamıs milyon Iiralık bir program taslağı cektik. sek, , hazırlamışlardır. Buna göre. fethin midir? Şu bir iki misali dinleyiniz: BolYahud, Gene aynı Nazım Hikmetin haksız 500 üncü yılını kutlama, sadece bir Amerika razı clsa da bizi onun şeviklikle suçlu. Atatürk aleyhine yere mahkum edildiğine inandığı törenden ibaret kalmıyacak, bu veağır bir hiciv yazan Sabahaddin AIi için affedilmesine çalışan bir Mil sile ile Lstanbul esaslı bir imar hammandasına verseler, Gibi fikirleri, ben, hugün dahi Konyada sürgündü. Kendisinin al let Meclisi reisimize sağda hangi lesi de görecekti. Bu giizel, fakat, ;ayılı yurdseverler arasmda geçen mancasını ve hikâyelerini beğendi yeri vereceğimizi bilemeyiz. mevcud şartlara ve imkânlara nazamilliyetciler ağzır.cn dıivinuşum ği için bir türlü feda etmek istemiGaribdir: İnönü Cumhur Başkanı ran biraz da hayalî olan bu proje, dur. O sırada, şimdi hep beraber yen Maarif Vekili Saffet Arıkan seçildiği vakit din dersleri meselesi bir tarafa bırakıldı ve 500 üncü yılı nasıl soysuzlaştığını biidiğimiz ve Atatürk"e gitti. Bu genc uslanırsa, ortaya çıkmıştı. Hasan Âli Yücelin kutlama isi, bir takım mantıksız sekorkunc tehlikesi altında yüreğimiz mekteblerimizin de, edebiyatımızın mekteblere bu dersleri koymak ni beblerle adeta unutuldu. Nihayet bir titreyen bolşevizm ihtilâ'.i. Rusya da kendisinden faydalanabileceğini yetinde oldugunu bilmem kimden tarih profesörü olan Başbakan sayın da ve Almanyada millî hürriyetle söyledi Hakkmdaki ağır hicvi oku işiten Saffet Arıkan, bir gün beni Şemseddin Giinaltaym himmetile rin ve kurtuluşlarm tek savunucu duğuna şüphe olmıyan Atatürk, Anadolu kulülmnde yakaladı: 1949 da kutlama mevzuu tekrar can su idi. Hatınnızda'iır ki Kuvayı • Tecrübe ediniz.» dedi. Hasan Bu adam zati tekke dervişinin landı. Yeni ve nıalî bakımdan daha kadrosunda Milliye ihtilâline ilk yardım eli uza Ali Yücel'in maarif biridir. selâm bile vermiyeceğim. mütevan bir program tanzim ediltan, altın've silâh veren devlet de bulduğu Sabahaddin Ali budur. idi. Bu arada ilk programda mevcud diyordu. Lenin Rusyası olmuştur. Rus ve O vakit sayı'arı bir hayli yekun Sizier civanmerd efendilersiniz. | olan Fatih Abidesi veya heykelinin Türk miKetlerini bir daha birbir tutan genclerden bir çoğu safları Şunu bilesiniz ki o kadar canla baş dikilmesi de esas itibarile kabul elerile çarpıştnTnam3k gibi bir ha mıza katıldılar. Vedad Nedim Bol la savunmağa yemin ettiğiniz inkı dildi. yal, Mustafa Kemal'i ve İnönü'yü şevik midir? Vâlâ Nureddin Bolşelâb. bir çok taraflarından, mürteci | Bu heykcl veya abide nereye diyıllarca sevindirmiştir. Milli hürri vik midir? Şeker endüstrisinin lerce kzıllık damgası yemiştir. Siz kilmelidir? Sayın okujnıcularımdan yetleri sayar ve destekler görünen millileştirilerek o zamanki İş Ban\ Fatih heykelinin yeri hakkında mek Lenin politikasının, yavaş yavaş kası ortaklarının sömürülmesinden ler dahi. mücadeleye giriştiğiniz varublar alıp duruyorum. Bunlar aranasıl Rıısluk ve empcryalizm ka kurtarılmasını istedikleri için. ka kit aynı akibetlere uğrıyabilirsiniz. Eski yobazın zındık klişesi ne ise, sında Fatih meydanı. Beyazıd meyrakteri bağladığım bilirsiniz. Ben zanc adamlarmm hücumlarına uğdanı. Ayasofya meydanını münasib 1934 te Moskovaya gidip de yıllar rayan Kadrocular Boîşevik midir bugün kızıllık klişesi o olmuştur. Irkçı vardır, milliyetçiye bolşevik görenler var. Sultanahmed meydaca yüzümüze gülen dostlarımızdaıi ler? İktidarı kandırarak kızılhklan • Anadolu gelecek harbleıde Rusya ayrılmıyan bir kaç kişinin yarurda. der. Bolşevik vardır. milliyetçiye 1 nınm deniz cephcsini kapayan mekiçin ya bir sed. yahud bir sıçrama yüzlerce böylesi vardır. Köy ens faşist der. Herkes kendine hoş gel | teb binalan yıkılarak heykelin oravar kî yeri vazifesi görecektir. Öyle veya titülerinde bazı gagavuz Türkleri miyen fikir üzerine. her hangi bir : ya dikilmesini istiyenler devirde küfür yerine geçen moda Prost da aynı fikirdedir. Sarayburboyle olacağma bizi ne dostlukiar. nin Bolşevik propagandacısı diye ne andlaşmalar inandıramaz. Ancak tutulduklannı biürsiniz. Gagavuz bir damga vurur. Mustafa Kemal, nunu. Kızkulesini, Rumelihisarı kaıejım birliği olursa biz size güve genclerinin Türkiyeye gelmesi fik I müstesna seziş kuvvetile, bir nut lelerinden birinin tepesini, teklif e» nebüiriz.» sozlerini dujunca bugün rini ortaya atan ve bu gîncleri kunda demişti ki: «Maarifte milli denler var. Dün aldıçım bir mekkü tehlike daha o zaman yüreğimi memlekete gönderen Hamdullah Sup yetçilik prensipi üzerinde bu kadar tubda da Muvaffak Fanor veya Tayaktı. Biz ne yapsak. nasıl politika hi Tannöverdir. Tsnrıöver kadar duruşumun sebebi, bu önemli ko nor adlı bir okuyucum, heykelin gütsek. ne kadar yar£n«ak Türkiye. Bolşevik düşmanı milliyetçi tanır nuyu aydınlarımızm sağa sola çeke Galata kulesinin üst üç katı kaldırek bir takım lüzumsuz tartışmalara nlarak oraya dikilmesini muvafık Rusyanın bir vilâyeti olmadıkça mısımz?. düştüğünü görüşümdür. Fazla g€İe pörüyor. «O zaman denizden. karaMoskova ile anlaşmak mümkün Bununla beraber. ne olur ne ol nekçi olanlar milliyetçiliği sollukla dan, yakından ve uzaktan her an olmıyacağını anladım ve Üçüncü maz, gizli polis hepsinin peşinde damgaladıkları gibi, ileri solcular da ' ziyaret edebileceğimiz mubteşem Enterrıasyonalin emrinc giren idi. Bizim polis bu, insanın değişip ne kadar geniş olsa da milliyetçilik bir abideye sahib oluruz çibi geliyor Türklerin hakikî millet düçmaniarı olduğuna o gündenberi daha çok değişmedisine de bakmaz. sicillini vasfını gerilikle itham ederler. Hal bana» diyor. Bir abidenin bir şehrin her tarainandım. Fakat htilâlin. hürriyet bir defa dam^.ıladı mı, kurrulabi buki dar milliyetçilik medenileşme leri uğruna savaşan halk yığınlarile lirseniz kurtulunuz. Gecen harbde arzusundaki bir cemiyeti kısır hale fmdan görülmesi imkânsızdır. Pabir'.ik gibi olduğu iik zEmanlarda. Konyada Vâlâ Nureddinden bir getirdiği gibi, geniş bir milliyetçi risteki zafer takı, NewYork limanı Almanyada bulunan veya Rusyp mektub alnvştım. MiUivelçi Akşam likten mahrum bir topluluk da sos ağzındaki hürriyet heykeli dahi o ya giden bazı genclrrimiz. emper gazetesirin bu emekli ypT'rısını. yal benliğini kaybetme yolunu tu şehirlerin her tarafmdan görülemez. Böyle olunca da Fatihin hey yalizm ypğmasına uğrayan valan sırf vaktile Rusyaya gittiği r>o tar.> enternasyona' liste kayıdlı olduğu için, tabii . kitablarına konmasmdan kelini şehrin her tarafmdan göMekteb ordu kadrosuna almamışlar ve sevindiğiniz ve üstüne titrediğiniz > rünsün düşüncesile Galata kularının acifile vey; u: bir 'insanlık îV>«iiili rüyasına kapı Konyadaki şüpheliler kamnına gön türkçeleşmeler. Hasan Âli Yücelin, j lesinin tepesine dikmekte isa " " " ' • ' ' ihtilâli !arak. solcu olmuşlsrdır. «Akşam» dermişler. Utandım. Millî Savunma Milii Eğitim Bakanlığı zamanmda bet yoktıır. Çünkü Galata kulesi, Bir çare ve daha sonra, ağır hücumlara uğ ; şehrin her tarafmdan görünmeı. daki yarilarımdan eörülcceği üzere Bskanı ile konuştum. ramasına sebeb olmuştur. Şimdi ay ! Görünse bile Galata kulesi bir Cene İneiliz. ne Amerikan mandacı buldular mı bilmivorum. Millî eğitim kadrosunun genişii nı adamın bu türkçeleşmeleri geri | neviz abidesidir; onun tepesini tıraş lığına. ne rte Rus veya Alman solupini e na kapılanlardsn olnT'dıgım icin. pini ve na sıl bir fikir kaynaşağı ol almakla sizlerin hücumunuza uğrajedip oraya Türk Hakanı ve Serdarı açık konuşmcıktan cekinmiyonim. duğ\ınu bilirsiniz. Bu kadroyu her ması doğru mudur? Bütün bunlar. Fatihin heykelini dikmek doğru olk kd Yıllar geldi, gccti. Türkiye kur kesin vicdan içini görecek kadar , ^ " r f k b a f v e ' türemehırsı ile, Soııu Sa. 6. Sü. 5 te tuldu. inkılâb rcümi kuruldu. M^n sıkı bir dirfrlin altına almak ımka , ^ ^ ^ y a p ı ş a n s ü f l ; p a r a z i t ı e r i n : dacılar istik'âlci. muhlpiyetçüer nı var m'dır? yarattıâı kargaşahğı gösterir. İ ? in dahası var: Inküâbları gervatan bütünlüğü âsıkı oldular. AB M = e v i k u k a ç . k c a k o m i n f o r m a . , L c=ıba bu Türk çocuklar'nı ne yapa çeklestiren Ataturk e söylevecck janlığı demektir. Kapalı olarak incaktık? Hepsine K\?A\ birer damça söz bulpmıyan. d'ş sörünürde bu kılâbcı vasfını taşıyan bütün fikirF O T O M. Ö Z E N vurup cemiyet dışma mı atacaktık? ınkılâblsr'. benimsemekle beraber lere bulaştırılmaktadır. Sevdiğinu Muvaffak poz sembolüdür. J Bolşevikler arasınrla biîe ha içlerinden köpürüp duran mürte türkçecüik dahi, bolşevik hareketile Par.galtı İNCİ Sineması sırası kikati gürdiikçe 'hürrivetlerini se cier, Ata'ürk davasını ve bilhassa lekelenmek istenmiştir. Telefin: 82016 cen'.er. varken. bu Türk çocukla d^'lotçilirîi t\ıtan herkesi BolşevikHasan Â]i Yüceli bir politika ve j rına inkı'âblarını secmek fırsatı likle suolşmak oyununa başvurdu hükumet adamı olarak savunmıyo ' & vcrmivecek mi idik? Müslümrnhğı lar. Size kendimi tskdim ederim: rum. Onun işlerini ve iktidar:nı mukurpn'ar. eski müşrikler değil mi «Yeni Rusya» adlı röportajı Ata hakeme etmekte her vatandaş gibi, dir? Son asır siyasî tarihinin baş türk'ün malı bulunsn •Hâkimiyetı siz de serbestsiniz. Kendisine selıca şöhretleri. gencliklerinde na Milliyc» ea7.ete«inde tefrıka ettiğim çimde oy verir, veya vermezpıldıklan idcolojilerin tam tersi da vakit, hasta okluğu için ismini söy Arkası Sa. 6. Sü. 2 de ••• öksürüğü keser. valar eütmemişler midir? Bizzat ı lemek istemiyorum. yüksek bir ma Falih Rtfht Atay • TURAL IKI bi bir şey olsaydı, unuttum, gittiydi. Ama «eşek> dedinir mi has boya gibi yerinde sebat ediyor. ... Ben ne anlatacaktım? Haydi feulun bakalım. Aman vallahi zihnim pek dağınık. Sap derken sajnan diyorum. Bulabilirsen bul! Biz»s de muharrir diyorlar. Allah yazanm da okuyanın da yardımcısı olsun. Hah! Yakaladım. Neyi? Yağlı kuyruğu değil! O bize düşmez. Efendim Sirkeciden Osmanbeye giden bir dolmuşa bindim de onu nakledeceğim. Bir kısırn «dobnuş» lar var ki onlara «dobnuş> değil, «olmus» demeli. Çünkü adeta olmu? arrnud gibi dokunsanız dağılacak bir halde. Nasıl oluyor da hâlâ isliyor? O bir hifcmettir ki; kimse keşfedememiştir. İşte böyle her hareketinde kırk bir boş teneke sesi veren, ufacık yokuşları, tıknefes insanlar gibi çıkmaya çalışan, bir taraftan benzin, bir taraftan küfür lcuvvetile yürüyen bir arabaya bindim. Kısuı insanlar mı semiriyor, arabalar mı darahyor, ne derseniz deyinİ2, sıkışık bir halde yerleştik. Benimle beraber bajmda alaca bulaca bir eşarp bağh, dudakları fasla fasla rujla eıvalı, elmacık kemikleri allıktan Vrpkırmızı, gözlerinin etrafı köylü ocağı gibi is içinde yeşil mantosile, işe yaramaz bir »yeşil saha» manzarası veren bir kadın da bindi. Elinde de kırmm parlak ruıylondan bir çanta. Biz arabanuı arka kanapesine yerleşirken o biraz da sümsükçe bir erkekle: Acele edeydin, beraber otururduk. Bak yerleri kapülar, dedi. Erkek de: Gel beraber şuraya oturalım! diye açılır kapan>r sandalyeleri gösterdi. Ben oraya oturamam. Sen otur. Ben bura5*a oturacağım, diye bizimle. yani diğer bir erkekle beraber içeri girdi. Ben sağ tarafta, Rüküş hanım diyelim ortada, bir gözlüklü adam da solda. oturduk. Önümüzdeki iskemlelere de üç kişi geçti. Kadının konuştuğu adam, benim önüme tesadüf etti. Bu iskemleli dolmuşlara şoförle tırarak tetkike başladı. Lâkin karmm dunıanı gerçekten birlikte dokuz kişi giriyor. Yani bir nevi otobüs oluyor. Belediye nizam rahatsız ediyor. Ceketimin sol cebinde nezle için ları dolrmiîlarda sigara içilmesini yasak eder ama kimsenin aldırdığı kokladığım bir ilâç vardır, vaktile yok. Rüküş Hanım dedikya adı Mısırdan flmıştım. Onu aramaya na çantasından bir gelincik ç:kar başladım. Tabiî bu hareketim Rüküş dı. sevsinler! kibrit mi, çakmak Hanım: biraz rahatsiz etti. Tam elimı bir şey aradı. Bulamadı. Öndeki mi cebime sokacağım zaman hiddetle sordu: herife: Ne yapıyorsunuz bay? Ferid! Ateşin var mı? Yok hamdoLsun, iyiyim. Neden i Ben işi alaya almak kararında nlduğurn için: sordun? iyiyim. teşekkür ederun. Siz Aman hımbıllık etıne! Sigarayı nasılsınız? dedim. yakacağmı .Kibrit var mı? Onümüzdekiler dönüp baktılar ve Ha! Öyle söylesene! Dur bagüldüler. Karı içeıledi. kaymı. Ben iyi değilim. Sen elini oraPalto. açıldı... Yandskiler sıkıştırıldı. Bulamar bir türlü. Karı bek dan çeksene! liyor, ben sabırsızlanıyorum. Neden bayar.cığım? Neden olacak ben ehlinz bir Bulamadım kibriti. Nereye kadınmı da ondan. koymuçtun bilmem? Şerefyab oldum. İsminizi ba Sen bangi ?eyin yerini bilirsin ki... diye etrafma bakınırken, yan ğışlar mısınız? daki adam bir çakmak yaktı: Sen elini çekecek misin? Buvurun bayan! diye Musevi Çekmiyeceğim. lehçesile ikram etti. Kadın da hiç Neden çekmiyeceksin? bozmadan: Çünkü bayancığım! El de be Çok mersi Müssü! diye nazi nim, ceb de. Şimdi de hamdolsun kâne mukabele etti. Sigara yandı. demokrasi var. İkisi de benim olKarı burnundan lokomotif gibi duman vermeye başladı. Dokuz kisinin kapalı olduğu bir buçuk metrelik yerde tabiî nefesimize zorluk geldi. Ben öksürdüm. Öbür taraftaki Musevi yoleu da öksürdü ve elile dumanı ssvdı. Ruküş Hanım da: . Bu arabaya da hep ilezeler binmiş! dedi. Ben aldırmadım. Musevi sordu: Pardon madam! Anlamadün. Öeze Müssü, ileze bilmez misin? duktan sonra ister sokarım, ister Bilmem! sokmam, ister çekerim, jster çekmem. Sen ileze değil misin? Yok! Ben Nahum. Ama cebinin yanında ben va Adını sormuyorum. İleze de rım. m«k sıska demektir. Vatandaş türk Evet, maalesef öyle. Naapalım. çe konuş. Bu, cebimin talihsizliği. Her halde Baş üstüne! Tefekkür ederim, daha munis bir komsuy» malik oladedikten sonra cebinden çıkardlğı bilirdi. Değil mi bayancığım? bir defteri miyop gözlerine yaklaf Amaan ayoL Benim gene ka ACAYÎB ıpu ortasında oturamam. Ferid, davacı Numeronuz bu mudur?.. olsana!. Sen ne biçim erkeksin? Terbiyesiz herif.. ne olacak Eşine sataşıyorlar da hiç kıskandolmuşa zarif zürâfâ binmez ya? mıvorsun? (Bana) Değil mi bavım?. Bu sefer Musevî.. Affedersiniz. Ben bir şey Size söylüyorum. yapmadim.. Işitiyorum. Hâlâ yapmadım liyor. Ayol Cevab versenize! şimdi kolumun altını gıdıklamadın Sizinle burada konuşamam.. mı? Gidiklamak nedir? İşte. (gıdıklayarak) böyle yap , Çakmak yanmaz... Tekrar «şark, mak.. nm^^t^mmmm^ Y a Z a fl Hayır! Ma parol donör yapşark, şark> Ne oldu buna.. benzini mi madım, Fan fin fon! Ben gavurca ant bitti?.. | Anlaşıldı.. buradaki erkekler lamam. Vatandaş türkçe söyle!. Türkçe da Eoylerim, fransizca de i§ yok, ne çakmakları çakar, da... Sendan vesika mi alacağız? ne... Ferid isteksiz: Vesikah sensin «şak!. diye vafl:ğı edecek halim yok. Baksana Zınk!» araba durdu, biz birbiribir de tokat attı.. edebsiz herif! Kuzum şoför efendi[ İşin mi j m i z e girdik.. şoför bağırıyor... Ferid.. şu adama. Bana sataşıyor. Odun ağa! Etrafma baksana! Ferid hay senin gibi kocanm boyFeri Bey hafif terti'o başını bana yok! Sen arabanı kullan. Elin karı Vay randevu mu istiyorsunuz. sına ne diye dil uzatıyorsun? Sonra seni adamdan sayacaklar.. nu altında kalsm.. çevirerek: Ah canım.. diyip boynuma sarıla Sen neye karıştın? Odun sensin! Ülen, kelle mi Yapma efendi! Ail«."ne sataşBu sefer bana saldırdı.. O benim karım.. götürüyon? Bunun burası... ma! diye o kadar hafif ve alaylı ko Sen de ne süzgüri gözlerlen rak şapadak öpmez mi?. O bir şey değil, arkasından da: Öyle mi? Allah bağışlasın. nuştu ki; gülmemek ka^ıl değil... bakıyorsun! Kart herif! Şoför de bir seri klasik kü Feriiid, Ferid! Bu adam beni Allah ecir sabır versin. Bu alaya karı fena halde içerledi. fürden sonra bastık eitîik.. bu es Hanım sen deli misin? öptü. Davaa değil misin?.. Rüküş Hanım fışkırdı: Sigarayı bir daha çekti, bir daha nada içinde kâğıdlarım olan çan Deli de sensin, kaçık da.. bak, Ferid Bey başını çevirip benim Sus! Serseri. Senin şimdi Ka tam yere düştü. Almak. için iğil Ferid bana göz kırpıyor... çekti ve: suraümı görünce: Ferid! Al şunu at da beni gü fanı kırarım.. dim.. elyordamile çanta\T ararken Kadının rezalet çıkarmak istedi Davacıyım.. baylar.. Allah rınaha sokma! dedi. Ferid Bey de siŞoför ağır ağır: elime Rüküş Hanımın bacağı gel ği muhakkak.. uvmağa gelmez.. zası için. dininiz başı için şahidsigarayı aldı ve şoförün penceresin Bana bak bacı! Sen susacak di.. hemen çektim ama iş işten Ayol sizin evde ayna yok mu? niz değil mi?.. den fırlatırken izmarıd cama çarptı mısın? Açayım mı mübarek ağzı geçti: Aynasız da sensin, hayâsız Neye? diye sordular. ve şoförün kucağtna düştü: mı?. Akşamüstü belâ olma!. Zaten Ay! Fena oluyorum. Ferid bu da... Şu kadının bu adamı öptüğü Aman ağabey! Ne yapıyorsun bugün yirmi beşlik bir ceza al adam bacağımı sıkıyor.. Fazla ileri gidiyorsun hanım... ne.. herkese çattığına, edebsizlik yahu! Arabada yang:n mı çıkara dım. Canım yanıyor. Seni de şu Affedersiniz. Çantamı arıyo (ve Ferid Beye) Eşinize baksanıza ettiğine.. akla, hayale gelmedik şirraya çöp tenekesi gibi boşaltıvericaksın? rum.. canım! Herkese haksız yere iftira retlik ettiğine.. Affedersin! İyi nişan aîama rim.. Benim bacağım çanta mı? Sen ediyor: Şoför de dahi! olduğu halde: Kan yılmadı: dım. ne utanmaz adamsm! Ferid sana Etmez beyim. etmez. Elbette Eveet... dediler. Yap bakayım, haydi yapsana! Yahu! Beş dakikalık yer için söylüyorum. Namusumu kurtar siz de bir şey yapmışsmızdır. Ferid Bey bir dirildi... sigara içmesen ne olur, pat'.adın mı? Erkek olan yapar... Ben senin gi sana! Vallahi bir şey yapmadım yabilerin beşini bir kuruşa almam.. Müsaade edin de, adres ala Ben içmedim, bayan içti. Ferid Bey tekrar: hu!. İşte herkes görüyor. Öyle de yım... diye sıra ile herkesin adre Kim içti ife! Biraz sabretseniz sen gözünü aç... ğü mi mösyö? (diye öteki Musevisini alırken.. biz Taksime gelmişMusevî karıştı: ne olur? Ananızm karnmda siz doye sordum. Herif işin alayuıda) tik. Ben: Aman şoför efendi! Gözini sekuz ay nasıl durdunuz? Yok öğle değil, şimdi gece oldu!. Oğlum, dur da burada ineyim, veyum. Lâfi birakalum. Bir yere Sen de alay mı ediyorsun? Bu sefer Rüküş Hanım söze kadedim... çarpacağiz.. ay ay.. tramVay gelirıştı: Yok a canım. maytap ediyoFerid Bey: yor.. ne yapıyorsun yahu! Sen bana bafeana îoför! rum. Bayım, sizin de adresinizi.. di Bu akşam cinlerim başımda. Bakamam, elimde direksiyon Hakkın var. Benimki de ap yince, artık kaçamadım... Adresimi Fazla konuşmaym!... var! tallık.. elin divanesine uyup da... verdim.. Hep sustuk.. Meyyit yokuşundan Ben adamın gözünü patlatırım. Kadın birdenbire parladı: . Tam o sırada Musevi yolcu yan Sen benim anamın karnına ne ka >Tikan kâh sağdan kâh soldan deli İşittiniz mi a dostlar! Bana kapıdan tüydü.. ben ayrıldım... Agibi çıkıyoruz.. ben «Ya Hafız!» dirışıyorsun? deli diyor. Davacıyım. Şahid misi raba uzaklaşırken, Rüküşün, Feviâ Bayan, akşam üstü beni güna ye duaya başladım.. karı bir sigara niz?.. (Museviye) Müsyü., duyu Eeye yumrukla vurduğunu gör • Beyim. İşin mi yok akşamüstü. yor musun? ha sokma! Ben sana fena bir şey daha çıkardı.. yanındaki Musevidüm.. iyi ki içeıide değildim cliv > Şurada rahat duramaz mısın? demedim. Ananın karnmia dokuz ye: Yok uyumuyorum.. de sevindim. Çünkü dolmuşta dÜ» Yok efendim. Ciddî söylüyo Çakar mısınız? dedi.. o da ay nasıl kaldın? dedim. Patla e mi?. vüş, yolcular arasında paylaşılıi* Ben anamın karnında dokuz miyop olduğundan karınm elind" rum. Vallahi çantam düştü. Bas üzerine! Kaç numara pat bir matahtır. sigarayı farkedemedi ve sordu: Acelen ne? Araba boşalırken layun.. ay kalmadım. Yedi ayda doğdum. Şimdi mahkeme davetini bekliahrsın! Kadınlarm bacaklarına.. Akşamlari mi? Ne bileyim ben senin eksik doğ Patlamanın numarası mı var? yorum.. bakalım.. Ferid Bey ne Çattık belâya!.. Yahu, ben Hayır, şu sigarayı yakacağım duğunu. Bayan, jimdi er şey Numero Eksik sensin! Ağzını topîa! Fe da çakmağı çakar m;sınız? dedim.. çantamı.. Uân.. kundura. çorab, eldiven, am zaman dava açacak... Anlaşılan nnun sükutu, katıyı azdırmak v^ Ay... Bak bu taraftaki de be pul... Patlamak,. raeselâ... Ne demek! Çakarım bayan.. rid ,sen ne biçim erkeksin! Baksana ni gıdıklıyor.. ben bu adamların buyurun.. «şark, §ark, şark!..> karına hakaret ediyorlar. Öyle ise 100 numara patla e mactara basürmak içinmış!. BİR YOLCULUK! ı \ Burhan Fetek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear