Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
IKTIBASLAK f İOCMNALINA Bir tek en jeksiyonla Frengi tedavisi =haberleri Goethe, Tabiat ve Cemiyet Bir hac ı I 200 üncü doğum yıl dönümü günlerinde I n t l l İMIHINA Seyrüsefer kazaları Şu tepkili uçaklar. bir kalkışta rcb üzerinde denedim. Hiç fayda dünyayı devrediveren bombardı etmedi!» demiştir. Dr. Mahoney bir nebze ümidini man tayyareleri, uçar bombalar, ttom bornbaları devrinde insan oğlu kaybetmiyeıek: Hele bir de tavzekâsile, yeryüzünde karşılaştığı şanın kendi üzerinde deneyin!» en amansız düşmanlarından birinin emrini vermiştir. 48 saat hastalıkîı tavşana penisilin sırtını bir darbede yere seriverecek muazzam bir silâh yaratmış bulu iğnesi yapan Dr. Arnold tavşanın 70 yaşında bir ihtiyar, dün yarasmdan aldığı mikrobu mikrosnuyor. iki tramvay arasıntia Yaşa başa bakmadan beşiktaki kop altına koymuş, ince ince tetma;um yavrucaktan ayağı çukur kikten sonra camı atıp, bir yenLsini kalarak parçalandı daki ihtiyara kadar asırlardanberi almış, bir daha, bir daha... Ve niDün saat 14 te Çemberlitaşta dünyanın her tarafmda pençesine haj'et emin olarak şefinin yanına aidıklannı kemire kemire öldüren koşmuş: «Tavşana penisilin iğnasi bir ihtiyarın ölümile netıcelenen müthiş düşmanımız .Spirechaeta yaptıktan sonra, yaradan « aldığım feci bir tramvay kazası olmuşpallide.» yani sifilis mikrobu artık nümunede ben canlı tek bir «spi tur. Hâdise şudur: rocheta» bulamsdım. İsterseniz bir İnegölün Hüseyinpaşa köyüntamamile mağlub edilrr.iş oluyor. de siz bakm» demiştir. den 70 yaşlarında Süleyman oğSifilis mikrobunu bir darbede yeTavşanlarda müsbet netice alrı lu Hasan Karadeniz adında bir re seriveren bu muazzam «silâh» bugüne kadar yapılan her tecrübe dığıru gören Dr. Mahoney fen âlc ihtiyar. dün saat 14 te Çemberliden muvaffakıyetle çıkmış, insan mindeki malum araştırma usnllc taş caddesinde karşı kaldırıma vücudündeki sifilis mikrobunu her rinden ayrılarak. acele netice almak geçmek isterken biri Beyazıd. defasında tamamile öldürmüştür. zaruretini gözönünde tutup, deriıai dığeri Türbe istikametinden gel Boşa çıkan bir çok ümidlerden, kı insanlar üzerinde tecrübeye airiş mekte olan iki tramvay arasmrılan bir çok hayallerden sonra fen meyi tasarlamıştır. 25 mayıs 1943 da kalmıştır. Bu anî ve beklenadamları artık sifilisi hemen hemen günü sahil muhafaza kıt'plarına medik kaza nsticesinde Hasan yeryüzünden kaldırabilmek imkân mensub hasta bir genc gönüllü o Karadeniz, kendisini kurtarmak larını kazandıklarına; sadece mü larak penisilin tedavisini kabuİ et imkânmı bulamamış ve iki tram tehassıslarm değil, her doktorun miştir. 25 bin ünitelik penisilin ığ vay arasmda kalarak feci bir şeparçalanarak ölmüştür. tatbik edebileceği derecede basit ve nesinden 8 saat sonra .spirocheta» kilde lerin miktarı dörtte bir mikyasta aMüessif kaza, şehr:n işlek caducuz. emin ve ağrısız, sızısız, derdsiz olduğu için hastaları da seve zalmış, 12 saat sonra hepsi tamamile delerinden birinde ve eanün hareketli bir saatinde vukua gelseve tedaviye kosruracak derecede ölmüstüı'. Bittabi bu ilk tecrübeye kanmı diği için faciaya şahid olanlar, alemşürr.ul bir tedavi tarzı buldukyan, kanmak istemiyen fen adam büyük bir teessür ve heyecana larına inanıyorlar. ları derhal yeni gönüllüler aramış kapılmışlardır. Vak'aya nöbetçi Bu yeni ilâç, yağ ve «aluminyum lar ve yapılan yeni tecrübelerden savcı yardımcısı el koymuş, tahmonostearate» içinde mahlul pro sonra nihayet Dr. Mahoney 1943 e kikata başlamıştır. Facia kurcaine penisilinidir. Birleşik Ameri kiminde Amerikan Umumî Sağlık banı ihtiyarın üzerinde 1700 likada, Staten lsland'da Zührevi cemiyeti toplantısında. meslekdaş ra para çıkmış, muhafaza altına Hastalıklar Araştırma lâboratuarın larının hıncahınç doldurduğu bir alınmıştır. Hasan Karadenizin da 100 kadar hasta bu yeni ilâçla salonda aldığı neticeleri «ihtiyaüı Hacca gitmek üzere şehrımize tedaviye tâbi tutulmuslar ve neti bir başlangıç olarak» resmen ilân geldiği anlaşılmıştır. cede vücudda sifilis mikrobunun ve ifşa etmiştir. | mevcud oîup olmadığını belirten 12 Gene tabiî olarak bu ıbaşlangıç> ta Ara seçim Merkez Biirosu çeşid deneme ve tahülde hastalaruı kat'î netice kabul edilmemiştirkuruldu İüç birisinde mikrobun zerresinin Hattâ aradan kısa bir müddet sonŞehrimizdeki iki munhal milletvekildabi kalmadığı tesfcit edilmiştir. ra penisilin tedavisinin ancak "İ80 lıji seçimi hazırhğına 1 e.vlülden ltlBu yeni tedavi tarzı hastada her nisbetinde muvaffak olabildiği gö baren başlanacajtım yazmıştık. Dün hangi bir rahatsızhk tevlid etme rülmüş ve Dr. Mahoney ile arka Bplediyedr. bu seçimler İçin çalışacak mekte, ileride her hangi bir koın daşları sulfamidlerle gonorrhee te Merkez Burosu teşkil edilmiçtlr. Büro5U, Reis Muavini Suad Kudat ile Muplikasyon yapcnamakta ve azamî üç davisini hatırhyarak, bir ara, hayal amelât Mudürü Ne$ct Togay başkanlıkgün içinde mikrobu öldürerek îopu kırıkhğına kapılacak olmuşlardır. larında 7 kişilık heyet idare edecektopu 48 sente <144 kuruş) mal olMaamafih, tedaviden sonra orta tir. Dün ilk iş olarnk mesleki teşekküllerin idare heyetierinin listeleri ismaktadır. dan kaybolan hastaları, tâ Califor tenilmiştir. Bunlar Ticaret ve Sanayi. *** nia'ya kadar gidip kontrol etmek, Tarım Odaları. E«n;yf. Baro Etıbba OdaEilhassa Biri^şik Amerika dışın icabında, yurd dışına gidenlere a •ı. Gazeteciler Cemiyeüdir. Bunların umumiyesinden kur'a ile birer da. bugüne kadar bilinen ve umu deta yalvarırcasına mcktublar yaz heyeti Gcnel Meclis azasından iki kişi, muhmak suretile yapılan geniş çapta miyetle tatbik olunan yegâne sifiiis taılardan kur'a ile çekilecek bir ki«i tedavisi Dr. Paul Ehrlich"in asrm bir inceleme neticesi hastalıkîarı vc siypsi partilcrden gene kur'a ile r.vrcak birer kişi ki. cem'an 7 kişi Gebaşlarında geliştirdiği tedavi tarzı geri tepti sanılan kimselcrin aslmdır. Arsetıik esasına dayanan Ehr da tamamile tedavi olunduktm kı nel Mccüs Başkan Vekilinin riyaset nde seçimi itiare edecek kurvılu teşkil lich'in ilâcı ancak uzun ve sabıılı sa bir müddet sonra yeniden aşı edeceklerdir. lanmış olduklan tesbit >lunmnştur. bir tedavi devresinden sonra hastaPenisilin ile sifilis tedav:sinde cİstanbul ınilletvekillikleri için llğı viicuddan defedebilmektedir. afJftylıklarını koyanlar Bu yüzden. ilk bulunduğu sıralarda sas dava. vücudde uzun. zaman kaCH. Partisi İstanbul İl Teşkilâtı, ara büyük bir ümidle .mucizevî mer labilecek evsafta bir ponisilin bumi» ismile anılan Ehrlich'in ilâcı, labilmek olmuştur. Su içinde hal seçîmler üzerindcki çalışmalarma hir ^•errr.iştir. B u a ı a d a namzedlıklefinı^ı, maatteessüf sanıldığı ve umulduğu ledilep,. ilk penisilüıjçr ,vücadda. ao Pİrti iâfahridari desteklenmesini ürliyencak 13 saat kalmış bu itibarla hesgibi hastahğı kökünden temizleyelerin sayısı da gün geçtikçe artmaktamemiştir. Zira. meşakkatli ve ıstı taya her iki saatte bir iğne yapmak dır. Dün de. Safiye Elbi ve avukat rabh arsenik tedavisine başlayan gerekmiştir. Gerçek kolay bir te Tiry.mdafUos isirr.li iki vatandaşımız hastaların pek çoğu. kısa bir müd davi için Dr. Mahoney 7296 saat adaylıklannı koymuşlardjr. Ara seçimler üzerinde. CH. Parîiîi det içinde hastahk izlerinin vücud vücudde kalabilecek vasıfta bir pe tstanbul Böl^esi MUfettişi Dr. Sadi Irlerinden kaybolduğunu görerek nisilinin şart olduğunu kabul et n:ak, dıin kendisile görüsen gazeıecikendilerini lamamile iyileşmiş far miştir. lere aşağıdaki demeçte bul'jrmuştur: Amerikanm belli başlı lâboratu .« İsimlerl ilerl «üruien arkadaslar. zetmekte ve bütün ihtarlara, ikazlara rağmen tedaviyi kesip etrafa arları bu meseleyi ele almışlar; bu J>aTtinin degerü mensublarıdır. Yalrrs kendiierinin herhar.gi bir kurulca milmikrob saçmağa devam etmektedir arada ordu kimyagerlerinden yüz letvekilli£ine namzed gösterildikieri başı M. J. Romansky penlsilini hakkındaki haberler çimdilik sadece ler. Amerikan fıstığı yağı ve balmumu tahminden ibarettir. Parti Divanı, beBundan yirmi ser.e kadar evvel içinde halletmek suretile ilâcın vü nüz namzedi »eçmemıştir. Namzedin Zührevî Hastslıklar Araştırma lâcudda 710 saat kalabümesini sağ Di\anın ekim nyında yapacağı topboratuarlarında çalışmağa başlayan lar.tıda seçilmesi kuvvetle muhtemel lamıştır. Dr. John F. Mahoney uzerine beyaz dir. Bu ümid verici adımı procaine gömleği geçiıdiği ilk günden itibaDiğer aday, İstanbulda milletvekili ren sifilisi arsenik tedavisinden bi penisilinin imali takib etmiştir. İlk yok'ama heyeti taralından gizli jeylp raz daha çabuk, biraz daha kolay penisilin iğnelerinin can yakıcı o seçilecektir. Bucak. kaza ve il idare kunıllarından ve Genel Meclis üyelelüda ve biraz daha emniyetle ifna luşundan şikâyetlerin çoğalması ü rinden terekküb edecek olan bu heyeedebilecek bir ilâç. bir tarz arama zerine sırf her hangi bir acıyı ön tin de aday tesbit eunek üzere ekim ğa koyulmuştur. On dört sene bo lemek kaygısile penisiline mahalli başmda toplanacağını tahmin ediyoyunca lâborauara giren her yen: bir anenestik olan procaine ilâve^i rum. O zamana kadar namzetlik için ilâcı Dr. Mahoney ve arkadaşları düşünülmüştü. Fakat bundan sonıa yapılacak müracaatler kabul edilecektir.» muhakkak bir kere de sifilis mik doktorlar bu çeşid penisilinin ssf Ulaştırma Bakanı geliyor robu üzerinde denemişlerdir. Bazı olmadığından şikâyet etmişler bu Ulaçtırma Bakanı Dr. Kemal Satır. bazı ümid yaratıcı emareler belir yuzden ince araştırmalar yapılmış bugün Ekspresle Ankaradan şehr rnize miş. bazı bazı bu araştırmalar te ve neticede procaine penisilinin selcc?ktir. sadüf eseri olarak başka hastalık lâkis daha faydalı olduğu. zira, bu İlkokullarda vazife istiyen çeşid penisilinin tasfiye edilmeden lara ilâç bulunmasile neticeienmiş •Üniversite meztınlan 24 saat vücudde kaldığı kat'iy'etle fakat bir türlü mikroskop altında Milli Eğitim Bakanhgının, Ür.iversite tesbit olunmuştur. mantar açacak şeklinde kıvrılan ilkokullarda vazife verileBu müddeti de uzatmağı gaye e mezunlarına «spirochere» leri yok etmek mümceğine dair lamimi üzerine. dün, Milli dinen fen adamları harb içinde de Eğitim Müdürlüğüne dört Üniversite kün olmamıştır. . Ne garibdir ki sifilis zührevi has nize düşen bahriyeîilerin suda kal mezunu müracaat etmiştir. Talibler. talıkların en bollastığı, en yayıldı mak yüzünden derilerinin pörsü bir aylık bir eğitim kursuna tâbi tutulacaklardır. ğı, tabir caizse en gürleştiği bir s: memelerini sağlamak için aluminiİlkokullarda kayıdlar .' um stearate kullanıldığını hatırlara olan harb devresinde son ve İlkokullarda kayıd ve kabullere 15 kat'î darbeyj yemiştir. Hemen har mışlar ve pcnisilini «su. ya karşı • eylülden itibaren başlanacaktır. Bu yıl. daha mukavim kılarak erimemesini be tekaddüm eden seneler içinde ilkokullara 1942 dogumlular kabul edisulfamidlerle bilhassa .Gonorrhee» temin efiebilmek kaygısile bu mad lecekîir. ya karşı fazlasile ümid verici neti deyi tecrübe etmeği düsünmiiş'.erÇapa Eğitim Enstitüsü celer alınmıştır. Fakat mikıoblaun dir. Tecrübeîer muvaffakiyetli neYatıh Erkek Lisesi oldu tıpkı insanlar gibi tehlikeye karşı tice verrrtiş ve yağ ve aluminium Milli ESitim Bakanhğı, dün. Millî stearate içinde mahlul .procaine» kendilerini korurriak kabiliyetleri Eğitim Mudürlütüne gönderdiğl bir tavardır. Bu itibarla mikrobları he penisilininin dört gün vücudda ka mimde. Çapa Eğitim Enstitüsünün yatıh erkek lisesi haline getirildiğinl bil» e n bir darbede yere sermek, hiç labileceği tesbit olunmuştur. Bu yeni penisilinle, tek bir en dirmiştir. Çapa Eğitim Enstitüsü ile CÎmazsa bir boksörün sersemlettiği İzmir Eğitim Enstitüsü Bahkesire nakrakibini yere sermesi gibi, bir keıe jeksiyonla sifilis tedavisi imkânları ledileceklerdir. Diğer taraftan. Basersemletici darbeyi indirdikten belirmif ve Ne^'York'un Bellevue kırköy Birinc! ve İkinci Ortaokulları sonra bir daha başını kaldıramıya hastanesinde 41 hasta üzerinde ya da birleştirilecek ve muhtelit bir ortacak derecede yumrukların ardıaı pılan tek enjeksiyon tecrübesi. yüz okul haüne getirilecektlr. Üniversiteliler için pansiyon kesmemek lâzımdır. Aksi hald» de yüz müsbet netice vermiştir. »ikroblar yeni tehlikelere karşı Hattâ enjeksiyon miKtarı fazlalaşve yemek meselesi kendilerini müdafaa edecek tedbir tırılmca. vaktile arsenikle dahi teTürkiye Talebe Federasyonu. Belediler almaktadırlpr. İşte sulfamid davi edilemiyen ümidsiz vak'alar yeye müracaatle. önümüzdeki ders yılerle «GonorrM3> tedavisinde ce da dahi eski tahribatı gidereme hnda tjniversitejıe kaydedilecek taşralı cğrenc:lerin burada barınabilmeleri için böyle olmuştur. Başlanaıcda mik mekle beraber hastalığm tamamile Üniversite civarında ne kadar panroblar ko'aylıkla yenilmiş. fakat durdurulması mümkün olmuştur. sijon. otel mevcud olduğunu sormuş ve kâh ilâcın kâfi miktarda verilmebv muhitteki lokantalarm tarifelerini mesi yüzünden. kâh bazı hastaların Şimdiye kadar alınan neticelerîn İJtemiştir. tedaviyi tamamlamadan ilâcı bırak tamamile müsbet olmasma rağmen Kücük Haberler maları yüzünden kısa bir müddet tek iğne ile sifilis tedavisinin harcı • sonra sulfamidlere karşı «şerbetli» âlem olması bir müddet daha sabra • * • YEXİKÖY ile Beykoz arasındaki gcnorrb.ee mikrobları belirmiştir. muhtacdır .Tedavi görmüş olanlaaraba vapuru «eferleri, vapur azlığmrın gerektiği şekilde kontrol edil dan dolayı bu sene yapılamıyacaktır. Harb içinde zührevî hastalık mesi. hastalığın gizlenmediğinin, * İSKANDdNAV Havayolları Türları mümkün mertebe yenmeği ga geri tepmiyeceğinin yüzde yüz kat kiye Müdürü Einar Christgau. dün ye edinen fen adamları 1929 da iyetle tesbit edilmesi lâzım gelmek Stockholm'den şehrimize gelmiştir. bakterya öldürücü vasıfları belir tedir. * PORTEKİZ hükumetinin İstanbul Konsolosu Zambone Carlos, dün raemtilmiş olan penisilini düşünmüşler Collier's'den hıdâsa eden: leketine gitmistir. ve 1943 te pek cüz'î miktarda pen:M. Kenan KAN * • SAHrVER Halkevinclen: ailin Amerikava sevkolunmuştur. 3 eylül 1949 cumartesi günü BüyükZührevî Hastalıklar Araştırma derede Beyaz Parkta yüzme teşvik müReklam için RESİM sabakaları tertib edilmiştir. İştirak lâboratuarlarında penisilin gonorredecek kulüb ve Halkevlerinin Evimihee'ye karşı hemen ilk adımda muRESİM için de ze mUracaati rica edlllr. vaffakıyetü neticekr sağlamıştırBu neticclerder. ümidlenen Dr. ZILKADE 2 CUMA Mshoney muavinlerinden Dr. RC. Arnold'dan yeni ilâcı bir kere de sifilise karşı denemesini isjemiştirKısa bir müddet sonra şefinin yanına dönen Dr. Arnold hayal kırıkV. 6.21 13.16 17.00 19.52,21.31 4.1)2 lığı içinde: • Bundan da ümid yokE. 110.28 5.23 9.08 12.00 1.36 Hasta bir tavşandan aldığım mikbtiklâl Cad. 289 Tel: 40108 yolcusunıın olumu Seksen yılı geçen ömründe bütün beşer hayatını yeniden yaşamaya çalışmış olan Goethe. yalnız Alman irfanını değil; her türlü meleke ve kabüiyeti ile insanı ve insani kültürü temsil eder. Bu bakımdan millî olduğu kadar milletlerarası b:r kıymet ve üniversel bir şahsıyettir. Zaten. dikkat olunursa görülür ki, benliğini ve tecessüsünü inhisarcı ve kapayıcı duvarlar ardına hapseden hiç bir insan, büyük olamamış ve büyük eser verememiştir. Semavî dinlerin habercileri ruhanî yoldan. bilginin ve sanatm bulucu ve yaratıcıları müsbet ve maddî yönden söylediğim hakikate inanarak mekânda ve zamandaki bu feyizli yayılışa. bu geniş, bu verimli anlayışa • erip yükselm:şlerdir. Gönlünün ve idrakinın hududları sıkıştırılmış ferdler ve cemiyetlerde görüş ufukları daralır, yaratnıa unsurları azalır. Böyle olan ferdler ve cemiyetler. ancak kendilerini tekrar edebildikler için bütün hayal melekeleri donar, katılaşır ve sonunda yeniden korkan, yenileşmekten çekinen, kendinden olmıyan şeylere varlığını kapıyan her canlı uzviyet gibi kurur. mahvolurlar. İnsffnlara mukadder bu müthiş ve merhametsiz kanunun hükünı vericisi'tabiat, icracısı cemiyettir. Goethe, çok kerelcr birbirile bağdşşması güç bu iki unsuru en iyi anlıyan, en tarafsız kavrıyan fikir ve sanat adamlarından biri oldu. O, tabiati kitabdan değil, kendinden okudu. Goethe için bilgi işinde kitab, bilginlerin kendisine kadar neleri bulmuş olduklarını gösteren bir rehberdir. Sinne (17071778) nin botanikini bu rühla hatmetmişti. Tabiati, gözlerile görmesi lâzımdı. Görmek, onun için, her şeydi. Elsiz bir Raphael ne olabilirse gözsüz Goethe de ancak o, olabilirdi. Peşin hükümlerin baskısmdan böyle kurtuldu. Hayatında, bu silkinişlediı ki bir Renaissance yaptı. Renaissance, kayıdsız, sartsız inanılan otoritelerden kurtulup insanın, kendi anlama araçlarile tabiati, hayatı, ve cemiyeti görmesi değil midir? Gerçek hürriyet, ancak insan beynini kenetliyen bu demir bağlardan kurtulmayla başlamaz mı? Zekâsında hürriyet olmıyamn ha, reketlerinde istiklâl aranabiliı mi? ŞOphe var mıdır ki, ancak hür olan, keşfedtr; esarete düşmiyen, yaratır? Yazan: Hasan Âti Yüeei J FOTO SÂBAH J 1 disi görünmıyen bir annedir. O, öyle benzersız bir sanatkârdır ki en basıt bir maddeden, en muazzam tezadlara, hiç bir emek çekmiyormuş gibi en yüce mükemmelliklere yükselir; fakat daima yumuşak bir ibhamla yarı dumanlı bir haldedir. (Basımı bu satırlardan kaldırdığım zaman karşımda, akşam güneşinin Sarayburnundan Yeşilköye kadar uzanan İstanbul kıyısında yarattığı renk âlemini buldum Yaratan tabiatle yaratan sanatkâr nasıl içiçeydiler? Birincisı içm ikincinin söyiediklerine devam edeyim.) Tabiatin zıddı da tabıattir. Onu her yerde görmiyen, hiç bir yerde vuzuhla göremez. İnsanlar hep ondad:r ve o. bütün insanlarda... Tabiatle insanı bu derece birbirine nüfuz etmiş gören Goethe, ne kendini, ne kendinde bulduğu insanı, dar ufuklarm içine tıkamazdı boğuiurdu. Rahat, derin, bol nefes almak için durmadan yükseldi. İnsan topluluğuna yukarıdan bakışı bu sebebdendir. Yerde sürünenlerin ve cücelerin onu mağrur ve mütehakkim sanmaları, ancak bu irtifa farkından doğan bir görüş dalâletidir. Küçük Weimar devletinde Bakanlık ederken halkın, amelenın işlerile, en küçük tererruata kadar dikkat ederek uğraşırken gururdan ve tahakkümden uzak, tam bir vaaife adamı gibi çahşmıştı. Onun için tabiatte ahenk, cemiyette nizam lâzımdı. Tabiatteki ahenk bozulduğu zaman kıyamet, cemiyette nizam yıkıldığı zaman felâket olurdu. Fransadaki olayları ihtimamla takib eden Goethe, 1789 ihtilâli çıktığı zaman beklemediği bir hâdiseyle karşılaşmış değildi. Rhin'in öbür yakasında doğan fikirleri biliyor, kütledeki dilekleri yakından tanıyordu. Hassas bir âlet gibi, kopacak fırtınayı, olacak zelzeleyi daha önceden duymuştu. Başlangıçta, despotizme karşı olan bu hareketi sevimsiz bulmamıştı. Fakat kan sellerini ve giyotinle koparılan mütefekkir kafaları görünce ihtilâlden nefretle yüzünü çevirdi. Sert ve şiddetli değişmeleri sevmez oldu. Çünkü bunlar, sebeb olduklarından daha pek çok iyilikleri, kısa zamanda yok ediyorlardı. İhtilâlcilerden, ihtilâle haksızlık ..Kitablardan hiç bir şey öğre ve idaresizliklerile sebeb olannilmiyeceğini anlayınca bulun lar kadar tiksiniyordu. Her türduğu bölgenin muhteşem sahife lü şiddete, her türlü anî değişlerini birer birer çevirerek şehre yirmi kilometre mesafede lâvJar ve göllerile bir krater bulmuştu. «Bu volkani kütüphanelerde yaptığımız tetkiklerle okuyup vücude getirmiş değiliz.« derken ilimde bile bir şey bulmanın geleneklere bağlanmıyarak mümkün olabileceğini söylemek istiyordu. Goethe, İngiliz filosofu ve deney metodunu bilime getirenlerin en büyüklerinden biri olan Bacon gibi madenler. bitkiler ve hayvanlara aid koleksiyonlar yaptı. Bununla kendi kendine öğrenmek için kendine mahsus özel bir okul kurmuş sayılabilirdi. Sevmediği misafirler geldiği zaman «içleri sıkılır da çabuk giderler» diye onlara kemik koleksiyonunu gös teriyordu. Herder'e yazdığı şu Farzediniz ki bir katil cürmünii tezkeredeki bahtiyarlık; ancak inkâr ediyor. Ortada kâfi delil de kendi gözile gören, kendi zekâ mevcud değil. Bu vaziyet karşısınsile arıyan. kendi imkânlarile da yargıc ne yapacak? Bu adamın bulan insanlara nasib değil mi katil olup olmadığma nasıl kanaat dir? getirecek? Evet gerçi ortaçağın iş"Bulduğum ne altm, ne de gü kence ile itirafa zorlama usulünmüştür; fakat insanda iki çene den, Amerikahların hakikati söylearasındaki kemiktir. Ne saadet!.. ten yeni seromuna kadar bir takım oluyor. İnsan kafatasile hayvanınki ara metodlara başvuruîduğu Fakat tecrübeli yargıclar bu netisında yaptığım mukayesede isceleri haklı olarak daima şüphe ile tediğimi buldum.» karşılamaktadırlar. Bu buluş. ehemmiyetli idi. O Ne cinayet antropolojisi sahasınzamana kadar bu kemik yalnız daki bunca değerli keşiflerin sahibi hayvanlarda görülebilmişti. Bir Lombrozo, ne bize extra ve intrakısım bilginler, onu insanda a vert iman tiplerini tanıtan Jung, ne ramak ihtiyacını bile duyma de insanîarı dört tip altmda toplamışlardı. Bu küçük kemik, onu yan Kretxluner şaşmaz ve değişbüyük bir fücre götürdü. Evrim mez bir katil tipi bulup ortaya çı(Evolution)... «Bu kemiğin kap karmış değillardir. lumbağada aldığı şekil ile filHalbuki son zamanlarda karşımıdeki şekli arasında ne büyük za yepyeni bir Typologie ile çıkan fark yar. Bununla beraber ikisi Amerikalı doktor Manfred Curry arasmda ortalayıcı bir seri kur kriminologie vahasmdaki bu eksiği mak, o kadar güç olmuyor.» tamamlamıj görünüyor. İnsanları Goethe bunu yazdığı zaman o bsşlıca iki bünye tipine ayıran tuz beş yaşlarında idi ve Dar Curry, bunlardan birini kat'iyyen win, doğmak için daha bir çey cinayet işliyemiyecek. diğerini ise rek asra yakın bir zaman bekli cinayet işleyebilecek tip olarak gösyecekti. Inceden inceye yaptığı termektedir. araştırma ile sonunda vardığı Dr. Curry'nin bu keşfi bioklimatoptan netice, müsbet bilimin tik tetkiklere istdnad etmektedir. bugün de uygulamakta olduğu Bizzat kendi ruhî ve sıhhî durudeneme metodunun veriminden munun hava Içğişikliği ile bir tabaşka bir şey değildir. kım tahavvülhre maruz kaldığını Tabiat, Goethe için her şeydi. gören doktor, insanla hava değişikOna göre tabiat, bizi her tara liği arasında muntazam bir biolofımızdan çevreler ve kucaklar. jik münasebet bulunması gerektiği tabiatten kopup ayrılmaya kud fikrinden hareket etmiş ve on beş retimiz yoktur. Bitmez tüken sene süren +etkıklerden >başka dokmez değişmeler içinde yeni yeni torlar, kimyngerler ve meteorologşekiller yaratmaktadır. Şu anda, larîa yaptığı te.naslardan sonra ne evvelce hiç bir zaman olmadığı hava tazyikınm hsraret derecesinin, şeydir ve istikbalde hiç bir za ne de rutube'in bioklinatik bakımman olmıyacağı bir şey olmuş dan kat'î bir volü olmadığı neticesitur. Biz onun, daima göğsünde ne varmıştır. yaşarız, fakat her vakit ona yaÇoğalması veya azalmasile havabancı kalırız. O, durmadan bize nm insana ssıl tesir icra eden unbir şeyler söyler, fakat sırrını suru bambaşka, kimyevî bir unsur asla ifşa etmez. O, sanki bizim olmak icab edsrdi. Nitekim doktor için v"aredilmişt:r; fakat bize hava değişikliğinin tesirini husule karşı ancak kayıdsız ve ihmalci getiren bu maddeyi de bulmuş ve bir durumdadır. O daima yapar bunun bildiğimiz ozonun müessir ve her zaman yıkar; fakat onun biolojik şekli olan (Ararı) olduğuimalâthanesi hiç bir suretle bize nu tesbit etmiş*iı\. Teneffüs ettiğiaçık değildir. O, yorulmadan do miz havadaki (Ajan> miktarı. şu ğuran, sayısız çocukları gözleri halde. ruhî iurumumuzm tayin emizin önünde duran, fakat ken den en mühim âmil oluyor. melere aleyhtardı. Çünkü bunları, tabiate, tabiatin ahenk kanununa uygun bulmuyordu. Bu nevi sarsıntılardan hükumetleri sorumlu görüyordu. «Kuvvetle inanıyorum ki büyük bir ihtilâl, asla halkın hatası değildir, hükumetin kabahatidir. Bir hükumet, kâfi derecede adalet üzere ise ve zamanın ruhuna uyan ıslahatı yapmağa vak tinde razı olacak ve alttan gelme tepki onu zorlamadan bu isteğe karşı durmıyacak kadar basiret sahibi ve kudretli ıse ihtilâl imî(ânsızdır.» Goethe. bun ları söylerken hem istıbdaddan, hem de anarşiden' aynı uzaklıkta bulunuyordu. Bu sebeble o devirde iîeri sayılan zümre onu irtıca'la, muhafazakârlaT ise milliyet düşmanlığı ile suçlandırıyorlardı. O bugün yaşasaydı komünistler ona faşist, inhisarcı ve Chauvin milliyetçiler de komün^st diyeceklerdi. Nitekim Nazi Almanya, onu sevmedi. Sevmediği Yahudilerle bir tuttu. Bu anlayışı, daha doğrusu anlayışsızlığı, başımdan geçen bir hâdise ile daha iyi açıklıyabilirim. Milli Eğitim Bakanhğı klâsikler serismi yayınladığı sıralarda bir gece bir ziyafette, o zamanın Alman Sefiri Von Papen, yakın bir dost hareketile koluma girmiş ve bana Alman klâsikleri içinde Goethe ve Lessing gibi Yahudiler bulunduğunu, bunları bugünkü Almanların sevmed'ğini, onların yerine daha çok sevilen muharrirleri almanın iyi olacağmı söylemişti. Buruşan ve sertleşen yüzümle bu müdahaleyi reddeden sözlerimi görüp işitince verdiği cevab şu olmuştu: Ben de tamamile sizin fikrinizdeyim. Fakat bunu Berline anlatmak ne kadar güçtür, bilemezsiniz. Halbuki bu güçlük pek aşikârdı: Nitekim bugün de Nazilerin nefreti yerine onu bir doktrin adamı olarak alıp bir nevi komünist muhibbt gibi göstermek isteyenlerin bozucu düşünceleri de bilinmiyen bir şey değildir. İşin hakikati şudur ki Goethe, ne faşist, .ne Jscuaünist olamazdı. Çünkü tam bir humanist idi. Halde ve mazide daima insanı ve insanın bulup yarattiklarını aramıştı. Hiç bir vakit ne bir sıyasi partinin, ne bir kapalı doktrinin çemberine girmedi. Şair ve sanatkâr Goethe, tam mânas:!e hür yaşadı ve hür öldü. O nun, Napoleon için söylediği bu sözü, Goethe'yi anlamadan töhmetlendirenlere, yerinde ve haklı olarak tekrar edebiliriz. «Bu adam, sizin için fazla büyüktür; onu kırıp parç.ahyamazsınız.» Aristokrat ruhile, belki kütleden uzak kalmak istemiştir. Fakat liberal oluşu, hükümdarlardan ve hükümdarhktan da onu çekindırmişti. Weimar Dükü, Goethe için bir âmir olmaktan ziyade bir genclik arkadaşı, bir ihtiyarlık. dostu olmuştur. Hükümdarların ifratîarım biliyordu, idaresizliklerini tenkid ediyordu. Fakat bunun çaresini ihtilâlde göremiyordu. O, rejimleri bile ehemmiyetli bulmuyordu. Rejimler ve müesseseler. ancak onu tatbik ve idare eden insanların kıymetine bağlı idi. İena Üniversitesi tarih profesörü gcnc Luden'e altmış dördüne varmış, yaşlı ve tecrübeli Goethe, şöyle demişti : „ Zannetmeyin ki ben, hürriyet. halk. vatan gibi büyük fikirlere karşı ilgisizim; bu fikirler, bizde rr.evcuddur; onlar, SeyrÜ5efer iMcrine dair, aziz.okukendi varlığımızın birer parçayucularımdan heınen hergün meksıdırlar; hiç kimse onları içinden koparıp atamaz. Nitekim tublar alırun. Bu cumleden olarak Almanya. benim yüreğime böy uzun zamandanberi araba kullandığını söyliycn Dis Tabibi Baha Selece hararet verir ve onu ısıtır. •> Zararlı mübalâğalardan, bo vcnpinden uzun bir mckrub aldım. zucu ve yıkıcı ifratlardan kur Okuyucum hulâsaten şöyle diyor: rBitdeki kazaların yu2de doksanı tedtulup tabiatteki ahengi ruhunbirsizlik. dıkkatiizlik ve ehliyetsizlikten da yaratmak isteyen herkes; iki ileıi gelrr.ektedir. En mühim sebeb yüz yıl önce doğan ve hâlâ bi sür'af.ir. Şehir dahilinde azami sür'at, ze ölmemiş gibi tesir eden Goe otuz kilometre olduğu halde bu. hethe'yi okuyup tanımalıdır. Türk men hemen arabaların en asg»ri sür'ateşkil eder. Bu itibarla ilk iş olaokuyucusu için devletin ve özel 1inl rak, CankurUıran ve İtfaiyeden maadateşebbüslerin basıp yaydığı e s:nın bu sür'at çılgınlığının muhakseıleri, bu hizmeti pek iyi gö kak önüne geçilmelidir. Londrada elJnrebilir. Birinci ve İkinci Faust, de ölçü saati olan bir memur, nizamî Wiihelm Meister, Wilhelm Meis sür'at haddir.i biraz asan bir bs?vekil arabasını durdurup. ceza yazıyor ve ter'in Çıraklık Yılları (12), Se bu memur vazifeflnde müsamaha etmeyahat Yılları, Hermann Do diğinden dolayı takdir ediliyor. lilarothea, İphifeneia Taurist'te, Şiir a'.esef bizde memurlar vazifelerini yave Hakikat (12), Stella, Eg parlarken birçck güçlükler ve engellermont'un Şiirlerinden Seçmeler le karşılaşıyçrlar. Kazaların ikinci mühim sebebi sarbu arada zikredilebilir. Bunlardan başka büyük sanatkâr hak hoşluktur. Meslekjiz ve sanatsız kalmış birçok gencler şoför oluyoriar. Bizkında fikir almak (için Adnan de içki içmek maalesef sarhoş olmak Adıvarın, Burhaneddin Batıma demektir. ruhi nıuvazenedçn mahrura nın, Seniha Bedrinin, Cevad olan bu delikanlı zumresl yorgunlujuMemduh Altarın, Melâhat Öz mı zevkini, kederini ancak ickiye bsğgürün, Halid Fahrinin kitablar Ismak itiyadındadır. Kanına karışan bu alkol. onu costurur. uçurur. ve yazılarından istifade mümŞimal memlcketlerinden birinde bir kündür. kadeh bira içen bir şoförun memleket Ölmiyen bir mürebbi gibi ken dinden sonra doğacak insanlara hayatının hemen bütün tecrübelerini nakletmek istiyen büyük sanatkân doğduğu bugünlerde saygile anarım. Bu vesile ile dün yaya seîdîği Frankfurt şehrinde yapılacak hatırlama törenine beni davet etmek nezaketinde bulunan Frankfurt Üniversitesine duyduğum şükranı bu satırlanmla ıfade etmek isterim. kanun ve niramlarının kendisine o anda araba kullarmak salâhiyetini verınedi^ini ^öyliycrek. yerine diğer bir şofor cagırdığmı ve arabayı ona teslirn ettlgini bizzat gördürn. Ferdln ahlak ve seciyesi bu seviyeye yükselinceye kidar.sarhoşken araba kullanan şoförlerin elinden ehliyeti almak gerektir. Ehliyet meselesir.e gelince; şoför ehliyeti almak istiycnler. ya bir arkadaşının veya ücretle tuttugu bir araba» nın şoföründen iki üç gün talinı oderler. Düz arazide arabayı yürütüp. idare ederek ehliyet alırlar. Alırlar amma dar ve kslsbalık cadde':erde kendisile beraber birkac kişinin de hayatını yüklererck. arabasını süren bu ins&nlar, bu kadarcık mümarese ile ka7.a y»prusz da ne yaparlar? apıian bir istatistiğe göre, son 3,5 ayda nakil vasıtalan kazalarında 110 vatandaş ölmüş, 118 vatandaş ağır ve 168 kişi de hafif yaralanmış. Bu kazalarda kim biliı, kaç vasıta da parçalanmış veya ağır hasara uğıamıştır. İç İşleri Bakanhğı, bu kadar ağır can ve mal kaybı karşısında harekete geçerek bir tamim yayınlamış, kazaların ekseriyetle nakil vatalarının bozukhığu, kontrolsüzlüğü ve soförlerin seyrüsefer nizamlarına riayetsizliği yüzünden ileri geldiğini belirterek. belediyelerin ve illerin faaliyete geçmelerini emretmiştir. Memlekette motörlü vasıtaların çoğabnasile artan kazalara karşı> ancak yeni bir kanunla esaslı tedbirler alınabilir. Böyle bir kanun tasarısının yıllardanberi hazulandığını isitiyoruz: fakat henüz bu tasarı Büyük Millet Meclisine sunuhıp kanunlaşmamıs ve yürurlüğe girmemiştir. Bu kanun çıkıncaya kadar. şchirleriıı içinde ve dışında raotörlü vasıtaların seyrüseferini sıkı bir nizam ve kontrole tâbi tıırınak lâzımdu. Bu bakımdan İç İşleri Bakanhğının son tamimini memnunhıkla karşılarız. Kimler katil olabilir, kimler olamaz? Dr. Curry bu arada her insanın aynı hava karşısında aynı tepkiyi göstermediğini de tesbit etmiş bulunmaktadır. Bazı kimse havada çok Aran bulunduğu zaman, bazısı da bu mikUr eksildiği zaman kendini daha : yi hissetmektedir. İnsanları sırf bu tepki bakımından iki esas tipe ayıran doktor birincileri W, ikincileri ise K tipi diye vasıflandırıyor. Bir de bunların ortasında mutavassıt G tipi vardır ki, onda da ekseriya ya \V yahud K tipine bir temayül farkediiir. Doktor yalnız havadaki (Aran) muhtevasının fiziolojik ve patolojik tesirlerini göstermekle kalmamış, (Hayatm anahtarı) adlı eserinde ayrıca bu iki ipin karakter ve davranış itibarile de birbirlerine taban tabana zıt olduklarını, hattâ Physiognomie ilmi bakımından ayrı ayn, şaşmaz alâmeti farikalan bulunduğunu ortaya koymuştur. Şöyle ki: Havada çok (aran) istiyen W tipi daha ziyade yumuşak huylu. sevimli. hoşsohbet, hayırhah. eli aç:k Bu bahiste akla gelen en sallm ı,are sudur: Belediye veya Şoförler Cemiyeti, bir şoför mektebl* açmalı ve bu mektebe devam eden genclerin ahlâki ve ruhi vaziyetleri çok dikkatle tetkik edilmeli; meslek ve sanatlarının ehemmiyetile kanun ve niıamlara riayet fikri kendilerine iyice eşılanmahdır." Kendisi de araba kullanan okuyucumun nu mütalealarına bir sey ilâve edecek dcğilim. Yalnız bütün bu işlerin başını hir kanuna lıağlamak lüzumu üzerinde ısrar edeceğim. Yarııı Çıkıyor I insan tipidir. O daha ziyade bir his Et fiatlannın daha düşmesi insanıdır. Neşesinde de. kederinde bekleniyor de ifrata kaçar. Bir feiâket karşıDün Mezbahada 5.348 b^ş hayvan kesmda gerek ruhan, gerek maddeten silmiştir. Anadolunun birçok yerlerinde çok kuvvetle sarsılır. hay\anların yerr.sizîikten satışa çıkaK tipinden daha canlı, daha faal rıldığı haber verilmektedir. Bu sebeble olmasına rağmen daha çabuk yo önümüzdeki aylar ve günler içinde et mühim düşüklükler beklenrulur. K tipinden daha mu^azcneli fiatlarır.da. tnektedir. Şimdiki halde 220 kuruşa dir, ancak onun kadar muğiâk da kadar et satılmaktadır. değildir. Hacca gidenler Havnda az (Aran) dan hoşlanan Hac mevsimi dolayısile Hacca gitmek K tipi ise becerikli. dürüst, enerjik, adedi her gün artmaktairadeli ve muhteris bir insandır. Utiyenlerin dır. Dün de 17 Hac yolcusu: Devlet Hedefine doğru yürür ve onu ek Havayollannm bir uçağile Beyruta gitseriya ele geçirir. mişlerdir Garib bir müşahede daha: Erkek Terkos borusu patladı olsun, kadın jlsun herkes hayat Kagıdhanedeki Terkos ana bcrulaarkadaşıru 1aha Tİyade öbür tipteki rından biri daha dün patlamıştır. İlinsaniardan seçmekteüir. Dr. Curry gililer tamir için mahalline gitmi'leryüz izdivacdan doksan. beşinin bir dir. W ile bir K yı birleştirdiğini tesbit etmiştir. G lerde çoğu zaman G leri YARININ ŞEHRİ: tercih etme.Uedirler. Meseîâ: CörİDEALTEPE çü (W) Karısı (K) dır. Sir Stafford Cripps (K) Karısı (W), Bihçeli ev yapmak istiyen aileWindsor dükü (W), karısı (K). lerin ve yeni evlilerin, üzerinde en General Mac Arthur (K) Karısı çok ittifak etliklçri yer, İdealtepe(\V). Arkası Sa. 4. Sü. 7 d*e dir. Kısa zamanda plânlı bir Der.iz Sitesi olarak karşrmıza çıkacak olan bu muteber mahal, hafif hir meyil üzerinde olmasma rağmen, eşsiz bir manzaraya sahibdir. Parklar, temaşa meydanları gibi umuma hasredilmiş bölgeler. ctel, gazino ve plâj gibi eğlence imkânlarile kendine yeter bir hal alması düşünülmüştür. Bağdad caddesinin turistik onemi gözönüne almarak, 40 metrelik bir bulvar şekline ifrağ edilip ağaçlandırılmış. gezi yollan açılmıştır. Yarının ileri yaşama seviyesine hazırlcnan İdealtepeyi yeni yuva kurB"aklara tavsiye ederiz. Bu sayı, diinya güzelinin PERİ için hazırlanmış renkli resmi, ayrıca Ege perilerinin hususî sureHe getirttîğimiz resimleri ve daha bir çok nefîs fotoğraf ve yazıiarla doludur. CUNHURİYET Nüshası 10 kuruştur \bone şeraiti Türklye Harlc 3ir «yllk tJç aylık Altl aylık Senellk lçlB 300 Kr. 800 • 1500 • 2800 • İçin 600 Kr. 1600 > 2900 > 5400 • Uclndl O 1 K K A T Cıuetemlze çönuerHen tvrak v» yazılar nefredilsin, edilmesin ia.de clunmaz tlânlardari mesuliyet kabul edilmez.