Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Felsefî Bahisler ^anın orta göbeğinde bir tep • Kâğıdları elinde idi. Kürsü ö1 marşını çalıyordu. Ortalık bir Vilâyet ve Belediyeye aid işler si içinde yarıdan fazlası içil' nünde durdular. Ter içinde idi' birine karısmıştı. Çimenler ü hakkında hükumetle temas etmek miş ş kiloluk bir Zeybek rakısı, | ler. | zerine yaydıkları vaydıkları hasırlara rakı üzere Ankaraya gitmiş olan Vali Davullar, zurnalar susturuldu. içen köylüler, ayaklanmışlar, ve Belediye başkanı Lutfi Kırdar arada bir dudaklara götürülen dün şehrimize dönmüştür. Vali, Anüç kadeh, kâselerin birinde ufa Osman Çavuş; onları alkışlıyorlardı. lanmış peynir, diğerinde çiy su Şapkalar aşağı! Bando îsBurası, bir kır kahvesinin önü kara seyahati hakkında şunlan söycuk, birkaç arnavud biberi, kü tiklâl marşı çalacak! idi. Hemen her çmar ve zeytin lemiştir: Diye bağırdı. Göz kapakları a ağacının gölgesine bir kaç yeı « Ekmek çeşnisinde değişiklik çük kahve tabaklarmda leblebi yapılacağını Ticaret Bakanı beyağırlaştıran yakıcı parlak güneş İkindi serinliğinde Şamdan çı zulmıyacak. Belki burada yaşa["Şekib Tunç «Cumhuriyet» gaze larm zıddmadır. Felsefe ne anla taneleri ve kuru üzüm vardı. ışığırun altında, İstiklâl marşı sofrası serilmişti. Kahve önün natmda izah etti. Yüksek randı karak bir buçuk saat süren yol mak, yeni dostluklar kazanmakHer üçü de, o gece saat 2 den deki masalara da köy ağaları, esinde çıkan diyaloklarmdan bı şılmaz bir <kuş dili», ne de ilimlemanlı undan ekmek imaline on beş culuktan sonra 1500 metre yük la daha tatlı ve daha zengin bir dınlenildikten sonra kürsüye kısmını, son zamarüarda «Fiki rin üstünde hususî bir zekâya ih sonra cıvıtan ve kavga ile neti çıkan bir kaç okul çocuğu, kol karıları ile beraber kurulmuş güne kadar başlanacaktır. Bu müd sekliğindekt Blodan sayfiyesine mahiyet alacaktır. Yerin genişlicelenen Cumhuriyet balosur.u lardı. Misafirlere derhal uzun Sohbetleri» (1) adile bir kitabd, tiyac gösterir. İlmin ve sanatm hiç larını savura savura manzume bir masa donatüdı. Her üçünün det zarfında "biz de gerekli tetkik vararak üşüyecek derecede se ği, muhitin güzelliği, türlü türlü toplamış bulunuyor. Türk aydın bir dalı felsefe kadar yakından in konuşuyorlardı. Ayni zamanda okudular. rinlemek mümkündür. Yol çokeğlence ve zevklerin temini, buParti başkanı olan Banka müde önüne birer kiloluk zeybek ve tecrübelerde bulunacağız. larım olgun ve lezzetli bir fiki san cğiufıun hayatma karışmış deİstanbulun kurtuluşuna tesadüf güzel, fakat virajlar pek sık. rada geçecek günlere daha başSıra Parti Başkanına gelmiş rakısı oturtulmuştu. Karşılarm1 dürü kabahati, kaymakamda bu sonrafı çerçevesinde toplayan b ğildir. Metafizik problemlerin bir eden 6 ekimde Spor ve Sergi sara Şoförün anlatışına göre yüz beşka bir neşe verecek ve muhitin ti. oKöylü kardeşler!» d^ye gür bilge kişi, şaşkın ve dağınık bir fi çoğu her sınıf halkı ilgilendirir. luyordu. Halkevi reislığini de bir sesle başladı. Bütün gözler da üç erkek, üç kızdan müteşek jında açılması kararlaşttrılan Sa virajı aşmak icab ediyor. Onun kalabalıklaşması kafa ıve sinir yapan Maarif memuru ise, kavkil bir incesaz heyeti vardı. Sikir 3narşisi içinde bocalayan cemi Hattâ diyebiliriz ki insanlarda felnayi sergisi şimdüik beynelmlâl için Bakkın adını taşıyan say istirahatini büsbütün enginles.onda idi. Cumhuriyetten, Cumyetimizde, yılîardanberi, bir nevsefî endişe, ilmî endişeden çok da j gaya, kocası varken mütemadi huriyetin nimetlerinden bahse yahlar giyinmiş, dev anası bir m'ahiyette olmayıp ,millî bir mahi fıyeye vardığımız zaman mola tirecektir. yen delikanhlarla dans etmiş kadın: modern Sokrat rolünü oynamakta ha fazla dır. İnsanlık tarihinde felBu muhteşem oteli, Suriyenin j'et arzedecektir. Sergide, Tek<"l, verdik. Burada şanl şarıl akan diyordu. "Bu devletin temelindır. Gerçek manasile Sokrat kimd sefenin ilimden önce gelişmesi de olan Tapu memurunun oynak de hepinizin bir taşı vardır. Cum Çıkmam Allah eimesin, meyha Şeker şirketi, sanat okulları, husu bir suyu çok medhettikleri için ciddî bir başarısı saymak İcab karısının sebeb olduğunu söylüneden... ve neydi? Sokrat, Atina sokakla. bunu açık olarak göstermektedirsî sanat teşekkülleri, Eti ve Süm=r bı? de doya doya içtik. Sonra eder. Çünkü hakikaten çekici huriyet, bu yüzden bizimdir. rında yaltn ayak, başı kabak do Eski Yunan medeniyeti bunun can yordu. Malmüdürü konuşmu Onu, her sene daha yükseltiyor, Şarkısını, onlara göz süzerek bankla diğer fabrikaların paviyon yolumuza devam ettik. Fakat bir yerde, gayet güzel bir tarzyor, kapanmak üzere olan kanlı okumağa başladı. Muhtar Ali Elaşan ilk ayakh gazete idi. h örneğidir. Üim ve teknikte gayat gözlerini rakı şişesinden ayırmı daha sağlamlaştırıyoruz. Fa fe, şişmanlığına rağmen, oradan ları olacaktır. Serginin hazırlanması Bakkına vardığımız zaman ha da yapılmıştır. O, felsefeyi her çeşid insanı ilgi geri olan Yunanlılar, felsefî endise yordu. Esasen Suriye ve Lübnanda Of kat...» vanın değiştiğini hissetmigtik. oraya koşuyor, parça etleri, sa için hemen faalivete geçeceğiz. lendiren bir konu haline getiren bakımından, çağımızdan hiç de aBUyük otel Burası, iyiden iyiye serindi. Se telcilik, hakikaten ileri bir mesBu «fakat» pek duyulmadı. lata, yumurta, yoğurtlu kebab Duvar saati ağır ağır beşi vudaha doğrusu fikri sokağa serpen şağı değildiler. Zira havayı: gibi mezeleri masalanna taşıtıŞehrimizde büyük bir otel in rinliğin fazlalığı yüzünden bir lek mahiyetini almıştır. Lübnahayata bağlanan adamdı. Antüı Filszof bir nevi sanatkârdır. O, runca Parti başkanı telâşla doğ Yaşasın Cumhuriyet! yordu. Banka Müdürü, ikide bir ruldu: şasını temin maksadile şimdiden ürperti geçirdiğimi hatırlıyorum, nın sayfiyelerinde, yani Soferrnedeniyetin şaşırücı sırrı burada aynı problemler üzerinde yeni mahavası, bir pardesü taşı de, Bihamdun'da ve Âliye'de Varolsun! Yaşasın! sesleri ayaklanarak, içmiyeceklerini an üç banka bize sermaye vermeği Şamın Yahu, sabah olmuş. NutukŞ dır. O medeniyette, fikirle haya ceralar keşfeden adamdır. Her inkaplamıştı. Uğultu azalınca, nut latmak istiyor, fakat sözleri bo kabul etti. larımızı ne zaman hazırlıyacamayı akla getirmediği için he gezip gördüğümüz oteller, birbir Çin seddi ile birbirinden aynL san böyle bir maceranın kolaylıkla ğazında bıraktırılıyor ve oturİız? Fakuna devam eden hatib Pasolar pimiz de, buranın iklimine göre, birinden güzel ve birbirinden marruştır. Orada her köşebaşı bi: tiryakisi olabilir. üstündü. Hepsinin mevkii, binakat, canımız gibi sevdiğimiz tuluyordu. Halkevi Reisi: «Vız gelir. OnBelediye otobüslerinde paso yarı çıplak sayılabilirdik. Dişi sı, tefrişatı, misafirin istirahatifelseu& mektebi idi. Şair, filozof, Felsefenin ilimden daha cazib ve Cumhuriyete lâyık vatandaş olMuhtar ve diğer ağalar, bir ların kaldırılması meselesile Şe mizi sıkmaktan başka çare yok ni sağlıyacak tertibatı, söz gököle, devlet adamı, aynı zihnî he »nlaşuır olduğunun en güzel deli dan kolay ne var?» der gibi komağa çalışahm» dedi ve Cum ağızdan: hir Meclisi alâkadardır. Meclisin tu. Arabalarımıza girerek viraj türmiyecek mükemmellikte idi. yecamn kadrosunda, karşı karşıya lini, bilim alanında keşif yapan fi lunu savurdu. huriyet, vatan, bağımsızhk, na 5 dakikahk bir iş. idiler. Orada filorof, hayata küskün lozoflarm eaerlerinde açık olarak Bizim bir kadehlik hatırımız önümüzdeki toplantısında paso ları aşmağa başladık ve nihayet Herkes yazı geçirmek için bumuslu vatandaş, kahraman keların iadesi mümkün görünmek akşam üstü Bludana vardık ve asık çehreli, sevimsiz bir insan de görmekteyU. Descartes'ın. Leibniz'in Ve kadehe uzandı. Sağ kaşı limelerinden yuğrulmuş yaldızlı da mı yok? raya davet olunabilir ve davet tedir. Ay sonunda fevkalâde top aynı adı taşıyan otele girdik. ğildi. Onlar, fikirlerin sahte bir felsefî sistemlerini matematikte yap yukarı kalkmış, kırmızı yüzünolunanlar da ancak memnun oDiye başlıyarak arablarca lâ lanti yapacak olan Şehir Meclicümleler sıraladı. vakarla uzlaşamıyacağının farkınd mış oldukları keşiflerden daha ko de ciddiyet peyda olmuştu. Rakırdı ediyorlardı. Ağaçların göl sinin, paso sahibleri lehinde bir Otel, demin dediğim gibi 1500 larak dönerlerdi. Güneş, şiddetini gittikçe artmetr'elik bir irtifaın tepesindeoldukları için, düşüncelerindeki vü lay anlamaktayız. Gablee'nin fiziği kıya bulanmış kelimelerle kotırmıştı. Köylülerin bir kısmı, geleri, önlerindeki havuzun şa karar vereceğini kuvvetle um dir ve her çeşid zevk ve se Bizde turizm işlerile alâkah Zuhsuzluğu karmaşık sözlerle an felsefesinden daha zordur. Çünkü nuşmasma devam etti: pırtılı sularında tenbel tenbel önlerinde bulunanların gölgelemaktayım. Bu neticeden Üniver faheti sürmeğe, efradını cami, olanlar, turist davet etmek için latmaya tenezzül etmiyorlardı. bütün bu keşifler filozofa muayyen Yalnız şimdiden, Belediye oynaşıyor, dalların kuytuluklaİşte küçük Yunan sitesinin, bir ve müşterek insani endişelerin eö Reisi ile Jandarma Kumandam rine çömelmeği daha akılhca rında birbirlerini kovalıyan kuş sitelilerle basın mensublarının ağyarını mâni her eğlentiye ve turisti barındırmak, eğlendirbulmuştu. Ayakta duramıyacak faydalanacakları pek tabiîdir.» istirahate elverişlidir. Otelin 120 mek, dinlendirmek, gezdirmek çehrin ufuklarından bütün bir in zülmesi için bir takım hareket nok na haber salalım da, köylüleri derecede sarhoş olanlardan ba lar, cıvıltıları ile sonbaharın lezŞehir Meclisi Parti grupunun odalı olduğunu söylemek bü lâzım geldiğini anlamak için bir talan verirler. İrvsanı, «felsefî enmerasim yerine toplasmlar. sanlığa seslenebümesinin hikmetiru zıları da kaldırım üzerine otur zetini çıkarıyorlardı. Ali Efe, dünkü toplantısı hararetü geçti yüklüğü hakkında bir fikir ver kere de Suriye ile Lübnanı zidişeye sahib bir varlık> olarak taEli, tekrar kadehine uzandı; muştu; nutkun rastgele yerinde göbeğini hoplatarak: burada aramak gerek. Bir cemiyetmeğe yetişir. Bağı, bahçesi, yüz yaret ederlerse muhakkak ki isrif etmek hiç de yanlış olmaz. onu da yuvarladı. Yüzü buruşŞehir Meclisi parti grupu dün Rakı burda içilir efeler, dite felsefe böyle gelişir ve filozo: başlarını kaldırıyorlar ve elleme havuzu, çeşid çeşid salonları, tifade ederler ve işe daha sağböyle bir hava içinde yetişir. Bu Hal böyle iken, felsefe neden bi tu. Derin nefesler alıyor: «Ah rini şaplatarak «Yaşasın Cum yordu, hele bi şu ağaçlara ba Partinin il merkezinde, Parti ıl mükellef lokantaları, elhasıl bu lam sarılırlar. birader, ah,..» diyerek başını idare kurulunun da iştirakile zim hayatımızdan bu kadar uzakhal aynı zamanda, niçin asırlardır huriyet!» diye bağırıyor, fakat kın; hele bi şu rakıların buz giSuriye ile Lübnan ve bilhassa bi olduğu havuza bakın; hele bi toplanmıştır. Gündem, parti gru dağ başında serinlemek, kafasını bizde fuozofun yetişmediğini açık laşmıştır? Bunu, iki sebebde top iki tarafa sallıyordu. Boğulur gi çabuk susturuluyorlardı. dinlemek ve dinlendirmek iste Lübnan, komşu memleketlerden bi olmuştu. Ağzına bir üzüm pu Meclis üyelerinin çalışmalalayabiliriz: Birincisi, bir takım dişu yeşil çayıra bakın. Hadi şelamaya yaradığı gibi, Şekib Tuncun Parti Başkanı, sözü nihayet yen her kudretli kişinin her ih çektikleri turistler yüzünden bu alanda oynadığı önemli ve ha nî ve siyasl endişeler. asırlarca hür tanesi atarak: içkiye Eetirmişti; âdeta kavga refe efeler. Şerefinize efeler. rı mevzuunu ihtiva ediyordu. tiyacını karşıbyacak yeterlikte büyük istifadeler sağlamakta va Toplantıda, biihassa ctobüsler Memleket, dedi, bu gidişle düşünceye zincir vurduğundan, fiHey! goca gız!. yırlı rolü de belirtmeye yardım eeder gibi sol eli ile havayı yumve güzelliktedir. Yeşil vadilere, lozoflar, kasdî olarak, herkesin an uçuruma yuvarlanacak. Eşeğine ruklıyarak devam etti: Dev anası şarkıcı kadına ba den tenzilâtlı tarifenin kaldırıl şirin köylere, nefis manzaralara, bu yüzden otelcilikde mütemadider. yen inkişaf etmektedir. ması ve sinemalar hakkındaki bir çuval buğday yükliyen solu Acı konuşacağım: Dünya ğırıyordu: Fikirleri iptizale uğratmadan ge layamıyacağı ve ancak erbabmca hâkim olan bu mamurede, insakarar dolayısile yapılan neşriBludanda geçirdiğimiz saatler ğu şehirde alıyor. 150 lirayı da milletleri hâlâ birbirleri ile boanlaşılabilir müphem bir dil kul Beni bak goca gız, beni bak niş bir okuyucu topluluğana hitab koynuna yerleştirdikten sonra ğazlaşıyorlar. Dünya kan içinde «Ali Efeyi de aman furdular yat tetkik edilerek şiddetli ten nın gam veya kasavet çekme içinde mütemadiyen Çamhca telanmak mecburiyetinde kalmışlaretmenin sırrmı bilen Şekib Tunç kidlerde bulunulmuş, bir kısım sine imkân yok. Belki burada biı pesini düşünüyor ve bu oteli hanefes nefese meyhaneye koşuyıllardanberi olgun bir düşünce çe dır. İslâm felsefesindeki vüzuhsuz yor. Onlara «efendimizsiriiz* de yüzerken biz, tarlamızın, işimi Mordoğanda...» çarkısını diyi üyelerin Parti disiplinine riayet iki hafta vakit geçirmek, insa yalen o tepeye yerleştiriyorum lukta, bunun. büyük bir rolü vardır. zin başında, karımızm, çocukla ver bakam.» lengi halinde, memleket aydmlarına nm bir yıllık yorgunluklarını, üdik ama, meyhanelerde efelik Türkü, «ah» lar, «of» larla din etmedikleri ileri sürülmüştür. züntülerini ve yıprantılarmı te da ne kadar yakışıyordu!.. yol gostermekte, bir çok önemli Zamanla bu bir an'ane haline gel satın demedik, birader. Bugünkü rımızın yanındayız. Malımız da Pasoların kaldırılm.ası üzerine miş, halkm feîsefeye karşı alâkaFakat hayalin tesellisi, ancak para ediyor. Çok sayın Ticaret lenildi. Ali Efe, avucunu alnına davalarımızda fikirlerile hakem rosını öldürmüş ve herkeste onun nutkumda, Cumhuriyetten faz Bakanı Dr. Behçet Uz sayesinde yapıştırmış, bakışlarını havuza Şehir Meclisi aleyhine bir belâfiye kâfi gelir. dakikalıktır. Onun için ben de lünü oynamakta ve Üniversitenin Otele vardığımız sırada kar hayali meyali bir tarafa bıraanlaşılrr.az bir şey olduğu kanaatini la, içkinin zararlarından bahse ihya oldunuz. Bir çuval buğda düşürmüştü. Arada bir karnm yanat vermiş olan Şehir Meclisi acayib bir fikir «caste» ı haline gel uyandırmışür. Kavanin Encümeni Başkanı A şılaştığım Şamlı bir meslekdaş, karak muhitin güzelliğine daldeceğim. yınız 200 lira ediyor. Fakat siz, dan geliyormuş hissini veren bir mesi gibi anormal gelijmelerine rif lyice, dünkü toplantıda ha Suriya Başbakanı Muhsin Be dım ve buralarda bu işi ba «Ooooh» u dışarı boşaltıyordu. Halk Partisi Başkanı da aynı paraları koynunuza yerleştirdiği mâni olarak, onunla hayat arasında İkinci seheb: Hiç bir felsefî istizır bulunmamıştır. Kendisi, par yin, Ekselâns Zaim Hazretlerini şaranları bir kere daha takdir niz gibi soluğu meyhanede alı Karşıki masada, şık beyaz elsıkı bir bağ ve köprü kurmaya ça dadları olmadığı halde, felsefeyi fikirde idi: ti grupundan ziyade kanuna bağ Kral Faruk adına tebrik için ettim. Bizim burada bir gedivenli, krep entarili, mantolu yorsunuz. Olur mu bu? Günah! Dünkü Cumhuriyet bayrahşmaktadır. Şekib Tunç bir site kendilerine meslek yapanlardır ki, lı olduğunu söylemektedir. gelen Mısır heyetirve burada bir cecik mihman kalmamız armı merasiminde kasabalılar na Memlekete günah! Çoluk ço köylü kadmlar oturuyordu. Bun çocuğu değildir. O, yirminci asırda bunlar bir zaruretin neticesi iftar ziyafeti verdiğini haber iar, bol paranın, birdenbire decuğunuza günah. Çalgıcı kancıkDiğer taraftan Florya plâjla verdi. Ben de Şama vardığımız zu olunuyordu. Ve bu arzumillet denilen geniş bir topluluğa meydana gelen anlaşılmazlığı, bir siblerini aldılar. Bugün de veetmek çok iyi ğiştiriverdiği yeni köy zenginrının idaresi işinin de parti gru danberi, ancak Cumhur Başka yu kabul mensubdur. Bundan ctürü onun meziyet sanarak, aslmda açık olan riştirelim köylülere... Haydi nu lara kucak dolusu para harcıolacaktı. Fakat arkadaşlarımızm leri idiler. Yanlarındaki poturlu yor, fakat avradınıza bir mentuklarımızı hazırlamağa başlıpunda şiddetli münakaşalara yol memleketimizdeki rolü daha kar fikirleri bulandırmak, daha doğrusu kocalan, şarkıcılara göz süze açtığı haber alınmıştır. Plâjların nı tarafmdan kabul olunduğu biri Şamda kalmıştı. Geri dönyalım. dedi ve kalkarak pence dil olsun almıyorsunuz. muz sırada yüzünü uzaktan görmaşık ve daha başka türlüdür. O, kafalarmın bulanıklığı içinde boğ reye yürüdü. Perdeyi kaldınnmillî korunma hükmüne tâbi ol düğüm Muhsin Beyi, burada mediğimiz takdirde merak ederHatib, paralarm boş yere na rek rakı içiyorlardı. halis düşünceyi gazeteden memle mak suretile, herkesi felsefeden ür ca, içeriye, puslu bir aydınlık sıl savrulduğunu uzun uzun say Saz susmuş, davul zurna bir madığı halde, müteahhide, eski yakından görüp biraz konuşma di. Onun için gece yarısma doğkete, Üniversiteden gencliğe yayan kütmüşlerdir. Bu tip insanlar, fel hücum etti. Gözü lâmbaya ilişdıktan sonra köylüleri, rakıya zeybek havası tutturmuştu. Dev iear bedeli ile verilmesi suretile yı umdum. Fakat iftar ziyafeti ru, Şama dönmeğe karar vermiş bir fikir havarisi oldu. Gerek ders ;efeyi yalnız kendilerinin anlaya mişti. Sendelıyerek kapı dibine anası kadm kalktı; zeybek oyu Belediye gelirinin suiistimal edil erkence verilmiş olduğu için ve yavaş yavaş hareket etmiştik. karşı boykota davet etti. lerinde ve gerekse şahsî sohbetle cağını vehmetmek gibi bir gülüne gitti ve lâmbayı üfledi. îçeriye, Bir buçuk saat sonra gene Hepimiz, Kur'ana el basa nuna koyuldu. Ortalık, birden diği beyan edilmiştir. Başbakan misafirlerini burada Şamda idik. rinde istiğraka dalmış bir mermer üğe de düserler. Anlaşılrr eserlere yanık gaz kokusu yayılıverdi. bire canlanıvermişti. Bir çok ter lım; bu kâfir rakıyı içmiyelim! Bu toplantınm, Şehir Meclisi bırakarak Şama dönmüştü. Ve heykelin canlanması gibi ağır ağır populsr> diyerek dudak bükerler Yarı uyur vaziyette olan MalSuriyeliler Bludan otelini kur Kürsünün yakınında bulunan bıyıklı çizmeli delikanlılar, or nin bu ay sonunda yapacağı fev bu yüzden bu defa Muhsin Beyharekete gelir, sesinde yorgun va İşte Şekib Tunç «Fikir Sohbet müdürü, yüzünü buruşturarak makla hakikaten takdire değer taya döküldüler. Ve kadın, ağabir köylü saf bir eda ile: kalâde içtimaa hazırlık mahiye le görüşmek nasib olmadı. Hal bir muvaffakıyet kazanmışlartenbel bir genişlik ve uzaklık var leri» ve diğer eserlerile bu nevi fi telâşla doğruldu ve heyecanlı Öyle ise şarap mı içelim, ların masaları önlerinde çifte tinde olduğu anlaşılmaktadır. buki Şamı, geçen seneki ziyare dır. dır. Fakat az sonra sesi canlanır kir tufeylilerine karşı, felsefî prob bir sesîe sordu: Müdür Efendi? diye sorunca ha telli kırması zeybeği oynarlarValiyi ziyaretler tim sırasmda kendisini bir kaç İnsanın böyle bir kâşâneye sayüzünün hatlan da onunla birlikte emlerin hem anlaşılrr seyler olduken «portfeller» açılıyor, beşlik, ğunu bize ispat edenlerin, hem de Bu koku ne yahu? Yoksa tib coştu: konuşmaya başlar. Şehrimizde bulunan Amerikan kere görmek nasib olmuştu. Ken hib olması yâr ve ağyâra karşı onluk, iki buçukluk «panknot» yangın mı var? Hayır! Hayır! Ne şarap! Ne asırlardrr hür insan düşüncesini söotelcilik şirketi müdürü Mr. disi o zaman galiba Dahiliye yüzünü ağartır ve daha çok dost Şekib Tunç eski Yunan filozorlalar, iri göğsüne iğneleniyordu. Maarif memuru gülerek cevab rakı! müren bir an'aneyi yırtarak, felsefe Whittaker ve muavini Mr. Moore Bakanı idi ve bugünkü Cumhur rımn metodile hareket etmektedir, Damağı kurumuştu. Bir yu Fazla sarhoşlar, iğneyi kadmın ile yeni Tekel Genel Müdürü Başkanı da Emniyet Uraum Mü kazanmasına yardım eder. verdi: ile hayat arasında bağ kurmaya çaO aynı fikirleri halka ve talebesine Gündüz kokusu Müdürcü dum bir şey olsa idi.. Susuzluk etine batırıyorlardı. Bir kısmı, Hadi Hüsman dün Vilâyete gele dürü idi. Muhsin Bey, bugün Bir kadın, diğer bir kadını ayrı ayrı deyiş tarzlarile telkin et .ışanların başında bulunmaktadır. bu işi beceremiyor, daha ileri gi rek Vali ve Belediye Başkanı Zaim Hazretlerinin nasıl itimala az daha! meye çalışıyor; tıpkı ilk çağda ol Onun zekâsının menşurundan geçen ğüm, gündüz kokusu. ekmek bıçağile yaraladı derek onluğu, kadmın ya alnı Bira için! Bira, bira! diye dını haizse o zaman da eski BaşLutfi Kırdarı ziyaret etmişlerduğu gibi halk için diyaloklar ya her fikir, bir vüzuh şelâlesine in*** Beşiktajt», Dlkilitasta, Emirhan cadna yapıştırıyor, yahud da koybağıracaktı; lâfın istikametini bakan Şükrü Beyin itimadını dir. zıyor. Bir rivayete göre Eflatun ve kılâb etmektedir. Kanaatimize gö19 numaralı evde oturan Hanuna atıyordu. Kasabanm meydanı, altıyol bozmadı: aynı şekilde, belki daha fazla desinde tlce Atılmaz İle aynı yer saktnlerinden Aristo da eserlerini halka ve ta e Şekib Tuncun fikir hayatımızda. ağzında, etrafı gramofonlu kahhaizdi. Hattâ o zaman Şükrü Melihat, evvekli gün bir iş meselesinden Bizim propagandacılar, tinle Hep beraber şu belâdan lebeye olmak üzere iki şekilde ya raptığı çeşidli hizmetler içinde en velerle çevrili genişçe bir alanBeyin bana vermiş olduğu yazı kavgaya tuhıjmuşlardır. Bir müddet zarlarmış. Eflatunun bugün elimiz önemüsi ve memleket için en fay dı. 56 esnaf çırağmdan müte başımızı kurtarahm. Bir daha rindeki şişeleri ancak bittiği zalı bir demeci Muhsin Bey yaz saçsaça. bajhaşa kavga eden bu iki kaman farkettiler. Derhal yenileiçmiyeceğimize söz veriyor mude bulunan diyaloklan halk için, dalısı da bu olmuştur. Bu hareket, şekkil Halkevi bandosu, akordmış, Şükrü Bey de kabul ve tas dından Hatice Atılmaz bir arahk elina ri geldi. Parti Reisi, vazifeyi de ArLstonun eserleri de talebeleri bir gün, memleketin mukadderatı suz seslerle bir zeybek havası yuz, arkadaşlar, söz veriyor muekmek bıçağını geçirmiş. Melâhati yao zaman hatırlamıştı. Kalkmağa ralamıştır. Melâhat tedavl altına alıniçin yazılanlarına nümunedir. Aris» ı ellerinde tutacaklara Türk düşü çalıyor, dükkândaki müşterile yuz? Daima «ver» diyen kasabalı davrandr, Ali Efe, onun bir ih Karabük, 5 (Telefonla) Bu vib etmişti. Muhsin Bey, sonu tnış, Hatic« yakalanmıştır. tonun diyaloklan, Eflatunun ise nürlerinin seslerine kulak vermeyl rini kalfasına bırakmış olan berna kadar Şükrü Beye bağlı kaltalebelerine takrir ettiği dersler 5ağlıyacaktır. Biz bu sözle, Eflatu ber Osman Çavuş elindeki çoma lardan bıkmış olan bir kısım tiyacı defetmek istediğini san raya gelen Marshall plânı Türki mış, fakat inkılâba da bigâne mış olacak ki, koluna girmeğe ye temsilcisi Russell Dorr, Zonköylüler, gene bir şey istiyor TEŞEKKÜR kaybolmuştur. Bu iki filozofun e nun dediği gibi, devleti idare eden ğı, sinek kovalar gibi savurarak kalmamıştı. Onun için inkılâb serleri hakkında ortaya sürülen bu lerin filozof olması gereıktigini bando şefliği yapıyordu. Mey sandılar ve «vermiyoruz!» diye çalışıyor, elile ilerisini göstere guîdak ve Karabük tesislerinde kahramanını bütün kuvvetile Sevgili babamız rek: «Yakındır; ahacık.» diyorgördükleri bütün çalışmalardan yorumlar, hakikate aykın olmasa leri sürmüyoruz. Fakat felsefeden danda, onları taklid eden başı bağırdılar. Fakat bunlar ekalliALİ RIZA ÇEHRELfnin desteklemiş ve inkılâbın meşrudu. Fakat o, «Nutuk» söyliyecekçok memnun olduğunu söyledi. yette idi. Nutkun bitmek üzere gerek. Fakat bilimlerin çok husu tamamen mahrum kafalann, felse kabak, yüzleri kirli, baldırı çıpiyet kazanması üzerine kurulan 27949 tarihinde vefatı dolayısila Eileştiği böyle bir çağda bu kısmen elerin çarpıştığı bir çağda, bir ce lak bir sürü okul çocuğu ile e olduğunu anlıyan zeki köylüler ti. Ali Efe, derhal zurnayı ve Bu arada, Zonguldak kömür ilk kabinenin de başına geçmiş gerek cenazesine iştirak ve gerekse incesazı susturdu; gür sesi ile: havzası ile Divrik demir madenise gürültüyü kopardılar: mümkündür. Şekib Tunç, buna uzun miyeti asla kurtaramıyacağını söy şeklerinin gölgesine çömelip ban taziyet suretile acılaruv.ızı paylaş Hey argıdeçler, susun ba leri ve Karabük demir çelik tir. Veriyoruz! Veriyoruz! bir hocalık ve yazarlık hayatında üyoruz. Hiç bir filozof devlet kur docuları seyreden köylüler gömak lutfunda bulunan kıymetli fabrikası için bu yıl verilen kam; İreis Bey nutuk söyliyeHatib alkışlar arasında kürsüMuhsin Beyin durumunda, biedindiği tecrübelere, sanatkâr mi mamıstır; fakat her devlet bir fi rülüyordu. Biraz sonra altıyolMarshall plânı yardımmın, ge zimle görüşmekten çekinen bir dostlanmıza ayrı ayrı teşekküre, zacının şansmı katmak suretile ozofun sistemine dayanır. Sistem dan, meydana köylü seli akmağa den inerken, zurna «Ey gaziler cek, dedi. Herkes susunca Reis Bey, sö lecek yıl çok daha arttırılacağı kimsenin halini sezmemek müm teessürümüz mâni olduğundan amuvaffak olmuştur. Nitekim fikir ere sırtını çe^^rmiş, başıbozuk fi başladı. Kasabanm pazarı ve yol göründü gene garib serikün değildi. Fakat ben bu çelenen minnet ve teşekkürlerimizi lerini Üniversite dışmda yaymava kirlere sahib insanlann kurduğu bayTam olduğu için sabahın er me...» türküsünü tutturdu. Halk ze başladı. Fakat dili bir hayli nı belirterek: sunarız. evi Reisi de konuşacaktı. Fakat güç dönüyordu. Gene rakının çahşan Hilmi Ziya Ülken, Sabri E« Marshall plânı bir vasıta kingenligi, Zaim Hazretlerinin ' lükumetlerse, mensub olduğu hal ken saatlerinde gelen köylüler, rakıyı fazla kaçırmış olduğu i felâketinden bahsetti. Sonunda: Merhumun oğulları: İbrahim ve doğrudan doğruya bizimle alâsad Siyavuşgil gibi felsefe mensubsıdır, biz âleti veriyoruz. Bunjandarma ve belediye memurSüleyman Çehreli :a sadece zarar vermek suretilo çin dili, ağzında kupkuru bir kalanarak mutlak hürriyet için İçmiyelim şu meredi, diye ları siz kullanacaksınız. Türk larında da aynı sanatkâr mizacı ve larının bağınp çağırmaları ile aynı endişeleri görmekteyiz. Bu ha atmaya mahkumdur. Bundan do rneyhanelerden, kahvehaneler et parçası haline gelmişti. Bu bağırdı. mületinin bunları başarı ile kul de incelemeler yapmamızı istemesine atfediyorum. Sonra Muh reket fikir hayatrmızda yapümak ayı felsefe ile hayatm bağlarını a den ve han avlularmdan kalka dili döndürmek mesele idi. MalHalkevi Reisi, daha canlı ko lanacağından eminiz.» dedi. istenen önemli bir değişikliğin, ha aşüranların ve halkta körleşmiş o rak merasim yerine geliyorlar müdürü, berır.u'.ad ayakta kes nu|tu; arkasmdan Malmüdürü Dorr, buradan Ankaraya ha sin Bey, kabinesini henüz kurtiriyordu. Zaten köylüler de kalktı; fakat konuşacak halde reket etti. muş olduğu için, muhakkak ki bercisidir. Çünkü bizde gazeteler, an felsefî endişeleri uyandırmaya ça dı. meyhaneler istikametinde da değildi; bir iki sallandıktan sonson aerece meşguldü ve işleri 5 Zemmuz 1949 edebiyat ve sanat meseleleri yanın şanların başında olan Şekib Tunea. Yurdda lekelihümma nasıl yürüteceğini, hamleyi na<?a. feîsefeye hemen hemen pek az ıu şerefli hizmetinden dolayı ne ka Hava kapanır gibi olmuşken ğılmağa başlarr.'=lardı. Çekler: ra iskemlesine çöküverdi; gayrikara bulutlar dağılmış ve güneş, sıl hızlandıracağmı düşünüyor ilgi duymaktadır. Bu, son zaman ar minnettar olsak azdrr. 1. SterlİD 1138.56 • ihtiyarî eline aldığı kadehi kal* * * vakalan azaldı olanca kızgınlığı ile meydanı ve kararlaştirıyordu. Eski Baş 10a Dolar 282.52 • larda bazı gazeteleri tamamen fi(V «Fikir Sohbetleri> TJlkü Ki kavurmağa koyulmuştu. KöylüBu muazzam miting, onları dırarak: «Şerefe!» diye bağırdı. Ankara, 5 (a.a.) Sağlık ve bakan Muavini ve Dış İşleri Ba 100. Fransız frangı 1.02904 kirden mahrum sadece kaprisleri ab Yurdu, İstanbul, 1949. Herkes kadehini, şişesini havaler arasında, sarhoşlar oldukça yeni kararlara sevketmiş ve iç65.7270 Sosyal Yardım Bakanlığından kanı Emir Adil Aslan Beyin bi 100. îsıriçre » ve gündelik alâka ve heyecanları 105.5468 fazla idi. Bunlar, Kordon zey kiyi, en fazla musallat olduğu ya kaldırmış: tebliğ edilmiştir: Haziran 1949 zimle alâkalanması, bizi gezdi 100. Florin avlayan birer magazin haline ge Müdür Biylerimizin şerefi ayı içinde bütün yurdda 1 çi10O. Belçika f r a n p 6.3887 beği vuran bandoya ayak uy köylerden kovmak maksadile rip dolaştırması, bizim her sua 100. Çekoslovak Kur. tirmiş ve bu suretle fikrin yayıl5.60 durmağa çalışırlarken kâh yere öğleden sonra bir otomobile bi ne! diye bağırıyordu. çek, 16 lekelihümma, 149 karalimize cevab vermesi, her iste 100. tsveç Kur. 77*860 masmda en önemli rol oyruyan bir İş, gene çığırmdan çıkmak ü humma, 3 dizanteri, 49 şarbon, yuvarlanıyor, kâh garib figür nerek kasabayı terketmişlerdi. 11.2495 ğimizi yerine getirmesi, bizi 100. Eskudo organı, adi bir ticarethane haysiyetleri ile etrafı katıltıyorlardı. Hareketten evvel bir şişe yarım zere idi. Parti Başkanı tekrar 6 hammayi racia, 11 sari saha hoşnud edecek programları terEsham ve Tahvilât sizliğine düşürmüştür. Her türlü Bu sırada, çarşı içinden gelen kiloluk rakıyı iç cebine yerleş söz aldı; fakat halk, şöyle hay ya, 70 difteri, 350 boğmaca, 674 tib ve tatbik etmesi, elhasıl mi% 7 faizli tahviller: ihtiraslann alabildiğine şahlandığı Ankara, S (Telefonla) 15 davul zurna sesi, bütün başları tirmeği ihmal etmemiş olan Mal kırıyordu: kızamık, 4 malta huınması, 2 safirperverlik namına her türlü Alıa Satıj bir devirde, halkm düşrünürlerimi ündenberi şehrimizde bir hayli o tarafa çevirtti. Osman Çavuş müdürü de heyecana ge!r.:::.tı. « Bugün de içelim, tenezzül lohusa humması, 11 cüzam, 1 sevgi ve saygıyı görmemiz için zin fikirlerile kolayca temasa gel ndişe ve heyecan uyandıran eli bile, keskin bir işaretle bandoyu Yolda, en fazla o konuşuyordu. edip köyümüze gelen Müdür kuduz tesbit edilmiştir. şahsan meşgul olması, bizim S l v u • Erzurum I 20.30 2030 mesini sağlayacak tek müessese, abancalı hırsız, nihayet kendi susturmağa mecbur oldu. Zur Fekat bir saat sonra u;1' V T^ Biylerimizin şerefine içelim, arBu ay görülen lekelihümma başka bir kimseyi aramamıza Sivaj Erzuram 27 19.70 19.7u hiç şüphe yok ki gazetedir ve ancak ıvinde yakalanmış ve ağhyarak nanm tiz sesi daha fazla yak tırdı ve otomobile derin bir ses gıdeşler...» Kadeh ve şişelerini 1941 Demiryolu 1 2080 20.80* onun vasıtasile halkımızda içtimaî luçlarını itiraf etmiştir. Bu kibar laşınca meydanda bir kımılda sizlik çöktü. Bir aralık, bir zur havada tutan büyük bir kalaba vakalan geçen yılın aynı ayına lüzum ve ihtiyac bırakmıyordu. 1941 Demiryolu Q 20.27 20.27* nazaran yüzde 60 eksilmiş buKendisi bizim eski dostumuzdu. problemlere karşı ilgi uyandırmak ırsız, son 15 gün içinde, başta ma oldu; köylüler gülüyor, se na sesi ile gözlerini açtılar. Bir lık onların masasını çevirmişti; 1941 Demiryolu m 2115 21.15 Suriyeyi ve bizi onun kadar iyi Mlllî Müdafaa mümkün olur ve bu, milletimizln •alışma Bakanlığı Kalemi Mah vinc nâraları atıyorlardı. Zeybek zeytinlik bölgeden geçiyorlardı. çaresiz, üç propagandacı da a lunmaktadır. 1 21.00 21.00* bilen kimseler, çok nadirdir. Biz Milll Müdafaa n 20.30 20.30* aeleceği için çok bereketli neüceler us Müdürü olmak üzere, bir oynıyanların sayısı, birdenbire Uzaktan davul zurna sesine ka yaklandı; kadehlerini kaldırdılar mıştı. Nihayet, kalkacak oldu de onun bu müstesna vukufun Milll Müdafaa III 20.55 20.55 • verebilir. Tanzimattanberi çektiği eneralin, iki yüksek mühendi kabarıvermişti. Davulu tokmak rışan nâralar geliyordu. Bakış ve: dan ve çok geniş ve asil misa, Mill! Müdafaa IV 20.55 20.55 • miz fikrî sefalette, felsefenin haya in ve diğer 5 şahsm evlerine lıyan sakallı çingene, kalabalı tılar. Şoför izahat verdi: Şerefinize! Bugünlük için lar. Fakat yürümeleri imkân%6 faizli ikramiyeliler: sızdı. Muhtar ve ağalar kolları firseverliğinden âzamî derecede ta girmeyişinin büyük rolü vardır. ece yarısından sonra pencere ğın içine girdiği zaman oynıyan95.25 95.25* Aladı köyünün çayırına şerefinize...» diye bağırdılar. faydalandık. Kendisine cidden Kalkınma lstikrazj na girdiler. Otomobile ilk olaŞekib Tunea kadar, felsefeyi ken en girerek, kıymetli eşyaları a ların etrafmda, şevkle sekerek Sevinc haykırmaları, davul 9i.Cf) 1941 Demiryolu VI 95.00 geldik, Reis beyler. minnettarız. Çünkü Şamda burak sokulan Malmüdürü, oturadine meslek edinmemiş aydın züm ıp hiç bir ipucu bırakmadan deli gibi dönmeğe koyuldu. 95.30 Kalkınma El 95.30 Ve hatırladılar ki, sonbaharda zurna ve incesaz gürültülerine madı; uzandı. Parti Başkanı, hâ lunduğumuz günler sırasında, a Kalkınma re, umumiyetle felsefî meselelere aima kayıblara karışmağa mu95.30 • m 95.30 karışmıştı. Boş şişeler havaya aMeydan, hıncahmç dolmuştu. oldukları için köylüler, henüz 95.25 1948 TahviH 1 95 25 edebiyat yolundan girmekte idiler. affak olmuştur. Her gün başka tılıyor ve çizmeler dans ediyor lâ çarpık ağızla: «İçmiyelim bu şağı yukarı her meşguliyetini 1948 P5 no 95.00 Tahvi» H meredi. Söz veriyor musunuz?» bırakarak bütün vaktini bize Edebiyattan öğrenilmiş bir felse ir elbise giyen bu hırsız, sı Yol ağızlarmdan insan akını çayır evlerinden esas köye ta du. ikramiyeliler: %5 faizli diyordu. Onu da güçlükle otofenin ne kadar yalınkat olduğu i»3 ıştığı anda tabancasmı çekerek devam ediyordu. Belediye me şınmamışlardı. Şoföre, «çek ohasretmiş, ziyaret ve seyahati*** 1933 Ergant 2250 22.50 meydandadır. Bu durum, edebiya :arşısmdakini korkutmakta ve murları, pazar yerinde yağını raya» demeğe lüzum kalmadı. Vakit, sabaha karşı idi. Ağaç mobile soktular. Hareket etmiş mizin en iyi, en güzel ve en tatlı «altı panknot» tan santim aşağı Zira ağaçlar arasından büyük 193S îkramiyeli 20.10 20.10 lerdi. Şoför arkaya bakmca kah şartlar içinde geçmesi için her Milll tımızı kısırlaştırmış, bizi fikrin ha öylece kaçmakta idi. Çaldığı lıklar arasında lüksler, çıralar Müdafaa 20.75 2.1.75 • iis meyvalarile temasa getirmekten şyalar arasında 5 halı, taban satmıyan siyah feraceli kadın bir grup koşa koşa otomobile yanıyordu. Köylülerden mühim kahalarla gülmeğe başladı. Zi şeyi yapmıştır. Demiryolu FV 97.60 97.60 ları bile ihmal etmemişlerdi. doğru geliyordu. Zaten kalabalı•uzak tutmuş. feîsefeye karşı alâ alar, gümüş tabakalar, kıymetli Zahire loncasında dün geceden ğın bulunduğu çimenliğe pek bir kısmı ya bulunduklan yer ra, Malmüdürü paspasa, Halkevi 97.40 97.40 Nitekim buraya da beraber Demiryolu V kayı azaltmış ve onu hayat saha üzük, bilezik, kolye ve bir beri zeybek havası çaldıran ve yaklaşmışlardı. Otomobil durdu lerde sızmışlar, yahud da ka Reisi de onun üzerine yuvarlan gelmiş ve yemek rr.asası başınAnadolu D. Yolu Grupu: mızm dışmda, bazı kirr.seîer tara ayli de para vardır. Paralardan hasır üstlerinde boyuna zeybek ve köylüler tarafmdan çepçevre rılarının, analarınm sırtında ça mışlardı. Parti Reisi bir kaç de da birleşmiş bulunuyoruz. Tahviller 12 l«9.m 1^9.00 İ0 His«e «enedlPrt 61.00 63.00 fmdan merak sardırılan bir zihin ıaşka bütün eşyalar bulunarak rakısı içerek zeybek oynıyanlar sarıldı. «Yaşa» lar, «Varol» lar yır evlerine götürülmüşlerdi. Ra fa sallandıktan sonra başmı tuOtel, nisbeten tenha idi. Çün75.50 77.00 eğlencesi haline sokrrruştur. Böyle ahiblerine iade edilmiştir. Bu da, önlerinde iki davulcu çinge arasında yere indiler. Coşkunluk kıyı fazla kaçırmış olan davulcu tamadı ve ayakları oturacak ye kü buranın yaz mevsimi henüz Mümessil senedlerl Şirket Hisseleri: lerine göre felsefe, çok mahdr.d ve :ibar hırsız, Ankarada bir hayli ne olduğu halde Cumhuriyet ve »evirıc alabildiğine idi. Köy çingene de, kasnağının yanıbaşın re gelmek üzere o da aşağı düş başlamamıştır. Ancak temmuz Bantcası 117.00 11S.P0 ' mümtaz bir zümre ara=mda konu amnmış olan ve ortağı Avni meydanma getirildiler. lüler, misafirlerini elleri üzeri da horluyordu. Şarkıcı kadınlar tü. Fakat nutku devam ediyor ortalarında başlaması ve o za Merlîez tş Bankası 24.10 24.10 şulan bir «kuş dili» dir. dan ikisi ağalarm masalarmda du: man otelin dolması bekleniyor. Altıneri öldürmeğe teşebbüsten ne aldılar ve kalabalığın bulunT.Ticaret Bankası 5 O0 5.10 ı>Nutukçuları> da sökün ettiler. kadeh tokuşturuyordu. Heyeti Fakat hakikat, bu anlayışta olan :0 yıl hapse mahkum Sabri Po İçmiyelim, içmiyelim rakıFakat erninim ki bu otel dolsa Aslan Çimfnto 16 25 16.25 Parti başkanı olan banka müdü duğu afaç gölgeliklerine böylece Nasıha, artık dönmek istiyordu. atın yeğenidir. rü, belli belirsiz sendeliyordu. gidildi. Davul zurna da İzmir Şoför de sabırsızlanmağa bajla yı.. Çıkmam Allah etmesin, Al1 da muhite hâkim olan bu zengin Borsada muamel» BörmOstüt. lah etmesin meyhaneden... I sessizlik ve derin huzur asla bo [Şekib Tunca, feîsefeye ve hayata dair Yazan: Gahid Tanyol r y& CTTMHÜRÎTFT 6 Temmuz 1949 KUçUk hlkâya Heg*eti Nâsıha = = = = = = = = = Yazan: Tuğrul Deliorn Şehir Meclisi fevka1 lâde toplantıya çağrılıyor SEYÂHÂT NOTLARI Bludan sayfiyesinde Yazan: Ömer Rıza Doğrul Dorr'un Karabükie verdiği beyanat BORSA Ankarada yakalanan eli fabancalı hırsız