24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIVET S Temmoz 1949 I Güııün Mevzııları J Hatayın anavatana =haberleri iltihak etmesinin Kötniir 10 ıımcıı yıldönümü tevziine Yazan: Faik Türkmen | 1 [HEM NALINA MIHINA Yine şüpheciler Şüphe ilim dünyasında ne kadar lüzumlu ve faydalı ise, fikir hayatında o nisbette zararhdır. Çünkü o, bir iümadsızlık. kin ve taassub muhiti yaratır; insanı bayağılaştınr, haksızlığa, hattâ zulme sevkeder. Ortaçağın inquistion •işkenceleri, Nazizmin temerküz ve Bolşevizmin toplama kampı faciaları, tarihte gelmiş, geçmiş totaliter rejimlerin tethiş hareketleri, hürriyet için mücadele eden Fransız inkılâbcılarının birbirlerine karşı işledikleri <resmî» ^inayetler, kaynaklarmı hep fikre karşı tahammülsüzlükten, hoşgörmezlikten (1), şüpheden ve bunun doğurduğu kin, nefret veya bir nevi cezbeden almışlardır. Din taassubunun şüpheciliğinden geçen haftaki yazıda bahsetmiştim (2). Bu defa milliyet ve içtimaî adalet üzerinde durmak istiyorum II Milliyetçilik duygusu ferde, aym vatan üzerinde birlikte yaşadığı, mukadderatmı onların mukadderatile bir saydığı aynı dili konuştuğu, aynı tarihi mazide birleştiği insanlara karşı hududsuz bir bağlılık şuuru aşılar. Öyle ki. siyasî bakımdan tamamen farklı görüşlere sahib olabilen ferdler, vatan ve millet duygusu üzerinde sımsıkı bir bütün teşkil ederler ve etmeüdirler. Bugün milli şuuru sağlam olmıyan kavimlerin ayakta durmasına imkân bulunmıyan bir dünyada yaşıyoruz. İleride federal bir dünya devleti gerçekleşse dshi, onun içinde haysiyetli bir uzuv olarak yer almak, ancak milîî şuurunu idrak etmiş ve bunu kıskanclıkla beslemiş olaa milletlere nasib olacakbr. İç gelişme ve kalkınmamız dahi hakikî. yani birleştirici, bağlayıcı bir milüyetçi'.iğin bu memlekelta hâkim olmasib mümkündür. Zıra idealist bir millîyetçi, millî menfaati her zaman şahsi menfaatinden üstün tutar; vatandaşlannı sever: [ikirde hoşgörürlüğü şiar edinir. Taassub bataklığına ve şüphe lâğımma saplanmaz. Ba.şka vatandaşlarını hakir görerek onlarda aşağıhk duygusu ve Türklük camiasından a ,rı bir zümreleşme kaygusu yaıatmaz. Bu gayrette olanlar varsa devaml: bir fikir işlemesi ve acık yüreKİi telkinlerle onları kazanmağa çalışır. Hulâsa bütün faaliyetlerıni sert ve ürkütüca deği:.. mü?fik ve çekici bir ruhla devam ettidr. III 60 metrelik bir rıhtım ve 60 milyon lira Yazan: Ord Prof •••«•!•••»• . On yıl evvel bugün Hatay, artık fii::n. anavatanın bir parçası olmu.jtu. Bu mesud yıldönümü miinasenetile bugün Hatay vilâyetimi'de törenler yapılıyor. Cumhuriycan onuncu yıldönümü gibi, Hatay kurtuluş törenlerinin onuncusu:ıu oa. cenublu kardeşlerimiz her scnekinden daha parlak bir şekilde kutluyorlar, bu sevince bütün vilâyetlerimiz de kalben iştirak edrorlar. 936 da başlayan, yıllarca, Türkiyeyi, Yakınşarkı işgal ettikten başka, zaman zaman Avrupa matbuatma bile akseden meşhur (Hatay riavası) nihayet Türkiyenin zaferile neticelendi. Osmanhlar zamanında vilâyetlerimizin harbsiz, darbsız yabancılara teslim edildiğinin ıstırabıru duymuş olan Türk milleü. Oumhuriyet devrinde de gene harbsız, darbsız bir vilâyetin kurtuldu'ğuna şahid oldu. Bu mesud tezad ^îolayısile her Türk genci, her nerede Hatay kelimesine rasgelse kalbinde sıcak bir heyecan ve gurur duymadan geçmez. Bitaraf ölsun diye heyet içinde Türklerden ve Fransızlardan murahhas bulunmuyordu. Fakat bu, bizim zararımıza tertiblenmiş bir politika oyunu idi. Zira heyette Fransız azanın bulunmaması karşı taraf için hiç bir kayıb olamazdı. Onlaıın Hatayda aşker, sivil bir çok memurları vardı ki Hataya misafir olan heyet, her an onlarla temas f.a bulundular ve nede olsa tesirleri altmda kaldılar. O sırada ('Cumhuriyet) in göndermek istediği bir muharrire bile Frans:zların İstanbul konsoloshanesi vize verrnedi. Hulâsa Türk davası Türklerin gıyabında rüyet edildi ve tabiatile, heyet davamız aleyhinde bir rapor verdi. Atatürk kükreyor 1937 şubat ayları şiddetli soğu:<lar yapıyor. Atatürk hafif hasta... Buna rağmen gece gündüz Hatay davasile meşgul... Nihayet dayanamıyor... Bu davanm ancak sa.aş yolu ile halledileceğine dair, Fransız sefirine imalı sözler sarfettikten sonra Hatay sınırlarına doğru trenBu yıldönümü münasebetile Ha le anî bir seyahate çıkıyor. tay davamızın kısa bir kronolojisiBu manidar hareket gerek memni veriyoruz: lekette, gerek yurd dışında müthiş bir heyecan uyandırdı. Yakınşark Fransız mandası alhmla Hatay (40 asırlık Türk yurdu) 18 sene sulhuna artık tehlikeye düşmüş gökaranlıkta kaldı. Fransızlar Suriye zile bakıldı. İngiltere ve diğer devyi eziyor, Hatayı idare eden Suri letler tavassut ettiler. Atatürk Anyeli memurlar da bu vilâyete müs karaya dönerken Milletler Cemiyeti murahhaslarının verdiği haksız temleke gözile bakıyorlardı. Bu zavallt Türk yurdu müâtem rapor da artık hiç bir kıymet ifade * lekenin müstemlekesi olmuştu. Hem etmiyordu. Fransızlar, hem Suriyeliler tarafın Atatürkü tatmin edici hal çaresinc dan eziliyordn. Kurtuluşundan bir doğru fcaç yıl evvel Gazianteb VaJisi AHatayda Milletler Cemiyetinin kif İyigören hususî mahiyerte, An kontrolu altmda bir plebisit yapıtakyaya bir seyahat yapmıştı. lacak, bu genel seçim neticesi, ka(Türk valisi geliyor) diye hal zanacak milletvekilleri içinden yerkın heyecanı ve gayriresmî yapılan li bir hükumet seçilip Hatayda mttazzam tezahürat Fransızları iir müstakil bir devlet kurulacak, bir küteeek dereceye gelmiş. Validen müddet sonra da (Müstakil Hatay) derhaî Türkiyeye dönmesi rica 3 Türkiye veya Suriyeye iltihak için dilmişti. Türk bayrağına hasret bizzat karar verebilecek... halk kütl£ieri, valinin yüzünü görGörülüyor ki, Hatayın mukadd.^mek için o kadar sık halkalar teşkil etmişlerdi ki, adamcağızın, Eatı ve buna munzam olan Türki• mü^aade edirtiz, boğuluyorum» yenin prestiji, böyle bir plebisiti feryadıt;a, Hataylı bir ihtiyarın ver kaz,anmağa bağlı idi. Tarihte, Türdiği şu njanidar cevabda Hatay kiye, ilk defa olarak, Fransa gibi maııda idaresinin hulaaası ve acısı bir bjiyük devletle, tek başma, politika ^yarışına çıkmıştı ve mutlaka gizl'.dir: kazanmvalı idi. Çünkü davayı açan Evlâd. biz 18 yıldanberi bo taraf bizclik. Atatürk ve arkiidaşğ ••'••voruz. ları, seçint' kazanmak için gereken 1 rtuluş teşebhüsleri başlarken bazı tedbirieri alıp bunları Cenev9J6 Cumhuriyet bayranunı müte rede yapılan anlaşmada kabul ettirakıb Meclisin açılışında Cumhur meğe muvaffak oldular: Eaş'.\am Atatürk, resmî nutkunda 1 Hatayda doğmuş ne kadar Hat.ayın kurtuluşu lüzumuna temas Türkiyeli varsa oraya gidip seçim ırtii. Bu isaret Mecliste bir alluş müoadelefine kalılabilecekler, tııî'anı doğurdu. Yunus Nadi Abalı2 Hataydaki Fransız askerleri o " nun (Cumhuriyet) te bir başnisbetinde Türk as'keri de icabında > : jile de Türk matbuatı mücadehududu geçip seçimiere nezaret için k e giıişti. Suriye gazeteleri cevab Hatayda bulunacaklardır. vr kçe bu yazı düelloları alevBu iki tedbirin birincisi ile seçim I •• 'i. Fransız ve Suriyeli müellifpropagandası yapmağa müsaid c1 He Hatayın gayri Türk anasırtlemanları Hataya sokrriağı, ikinciöi nın kemiyet itibarile olmasa dahi, ile de Hatayda kuvvei maneviyeyi ke;'!iyet bakımmdan önemini tearttırmayı sağlıyorduk. barüz ettiriyorlardı. Buna karşılık Hatayda genel seçim ı. Cumhuriyet) de Hatay Tarihi adlı Genel seçim mayıs 938 de başla4 cildlik bir eser yazdtftarak onları yıp bir ay içinde yapılacaktJ Date zib etti. ha 937 den Türk münevverleri HaBu kitabın bir kısmı da (Cumhu taya girip ycrieameğe başladüar. riyet t sütunlannda tefrika edildi. Karşı taraf da Suriyenin atesü Bir taraftan da Türk ve Fransız genclerini ve Avrupada okumuş b i diplom&tlan müzakerelerde bulun tün münevverlerini gönderip biza dularsa da her iki taraf da davala karşı propaganda ccphesi kuruyorrından fedakârlîk yapmıyorlardı. (ElHalic). (ElUrube) gibi maHstay davası Milletler Cemiyetinde hallî gazeteler de Suriye gazeteleriYakınşarkta sulhun tehlikeye dü nin maneviyat kırıeı neşriyatına şeceğini hi.sseden yabancı devletler inzimam ediyordu. bu davayı, Milletler Cemiyeüne in Arkasi Sa 4 Sü 3 de tikal ettirdiler. 936 sonlarında bu cemiyet adına bir komisyon bu Müslüman olan Ermeni mmtakada Türk ek.«eriyeti olup olAgob isminde bir genc. sevdiği bir madığını ve halkın hakikaten Tür Turk kızını almak için Muslüman olkiyeyi i?teyip ıstemediğuıi mahal muş ve sünnet edilereic Adem ismini linde tetkike gönderildi. almıştır. başlanıyor Dr. Hıfxt Veldet millet hainidir. Böyle bir taassub, geçen hafta belirttiğim şeriatçi taassubundan farksızdır. Çünkü idörenin boyle düşünenlere geçmesinin sonu, şüphenin doğuracağı aynı zulüm, kan ve ateşten başka bir şey olmaz. Güzel milliyet duygusunun soyeuzlaşmış bir nev'ini de kelime ırkçıhğmda görüyoruz: Vatandaşlard=ı mil!i"et şuuru doğmasının temeli ve bu şuurun besle>'icisi olan üsan dahi birleştirici, bağlayıcı bir urısurdur. «Türkçeleşmiş türkçedir» prensipinden ayrılarak türkçenin sinesinde yerleşmiş kelimeleri, guya milliyetçiük gayrttile ve zorla auy yerleri»e uydurma ve anlaşılmaz kelimeler koymağa kalkışmak; bütün saadetini bu memlekette bulmuş, bu memleketin fe'âketin.r. kendi felâketi cıacağına inanmış, bu memleketin dilini konuşan, bu memlekete hizmet eden bir va Tıdaşı, babası başka bir ırka menîuLdu diğe kovarak yerine ırkan Tunc oldukları için rr.eselâ Gapavuzlan veyt. Finl^ri getirmeğe çahşınaktın farklı bir şey midir? Bu, birleşürmek ve toplamak değil. yıkmak ve dağıtmaktır. İşte bunu söylediğınız için kelime ırkçıları size derhal şüphe ils bakarlar. Onlara göre «ulemây rüsumöan>, «osmanlıcı» veya cgafil» olursur.uz. Hoşgöriirlük ve tahammül onlardan uzaktır. Bu mem'.eket ferdlerini birbirile snlaşamaz hale getiımeğe çahştıklarının farkında olmadıkları aibi. fikirde müsamaha ve tahammül ne demek olduğun'an da farkında değildirler. Kömür bedellerinin kabulü için yeni bürolar açılıyor Resmî teşekküîlerle, hususî teşekküllerden bulunduklan yerler kaloriferleri olanlarına Kömür Tev zi Müessesesince kömür verilmesme başlanrruşür. Halka kok kömürü tevziatına da önümüzdeki haftadan itibaren başranaiaktır. Bu sene Kozluca hanındaki oürodan haşka Fatih, Eminönü, Üsküdar ve Kadıköy ilçelerinde açıîacak bürolarda da kömür bedeiîeri kabul edilecektir. Ancak bu bürolarda. evvelce kömür almış olanların paraları almacaktır. Yeniden kömür almak istiyenler işlerini mü ossesenin merkezinde takib edeceklerdir. Muhtelif yerlerde daha şimdiden kömür stoku yapflmıştır. Bilindıği gibi halka kömür yüzde 25 nisbetinde noksan verüecektir. kızıllar da har^kete geçer: Böyle bir kimse onlara göre tamamen şüpheli bir «halk düşmanı>, bir • kapitalist ıısnği' dır. Bu iki tüı'.ü şüpheyi yaratanlardan birinciler manfaat taassubunun, ikinciler fikir ve hıyanet taassubunun esiridirler. V Hu!âsa bir memlekette hangi fikir etrafında olursa olsun, ifrat ve taassub hâ':un olursa, o memlekette zarurî olarak şüphe ve korku yer eder ve idare edenler herkcsin harimine kadar sokulmağı kendilerins iş ve zevk edinen geniş bir gizli polis şebekesine dayanarak birer zalim; idare olunanlar ise ya birer kukla, veya fırsat düşkünü, riyakâr birer mahluk, yahud da etliye sütlüye karışmıyan, memleket işlerı'e alâkasız. tamamen pasif bir insan süriisü haline gelir. Vakıâ böyle cemiyetler bazan d;ş görünüşleri bakımu.dan çok heybetli bir bütünlük arzederler. İçeride ve dışarıda bir takım başarıiarla milletin basit ferdlerinin gözlerini kamaştırırlar. Başka rnemleketlerde de hayranlık uyardırırlar. Hanâ bazı defa mütefekkirler dahi bu heybetin aldatıcı cereyanına kapılırlar. Meselâ son asrın en büyük İtalyan nütefekkirlerinden Gentile ve Croce bunlar arasındadır. Yaşını bsşını almış olan bu filozoflar. faşizmin memleketteki yaygaracı ima: faaliyetile gözleri kamaşarak, fikirlerdeki mejum tahrib faaliyetini farkedememişler ve «bir faşist nazarında herşey devletin içindedir. Devlet dışmda beşerî ve manevî hiç bir şey yoktur... Devlet dışında ne ferd vardır, ne grup» diye bağıran ve faşizmin «manevî hayatın mürebbisi ve muharriki olduğunu ve beşer hayatının şekıllerini değil, muhteviyatını, insaru, seciyeyi, ımanı yeniden yapmak istediğini. iddia eden Mussolini'nin guya milliyetçi ve rurfçu (spritualite), fakat hakikatte fikri ve insan şahsiyetini öldürmekte bolşevionden farkı olmıyan bevnelmilelci ve maddeci (materialiste) görüşünün nazariye ve felsefesini kurmağa çaiışmışlardır. Genüle'nin La filosofia del fascismo* adlı meşhur eseri, bu gayretin ve aldanışın doğurduğu fikir mahsullerindendir. 3 Et fiallarının kış mevsiminde iki misline çıkacağı söyleniyor Bir hafta zarfında şehrimize 6,750 baş. koyun gelmiştir. Bu miktar. geçen haftakinden fazladır. Bilhassa canlı hayvan satışı fiatlarında muhim düsüklükler olmuştur. Bazı kasablar eti 260 kuruşa kadar satmakta lseler de. nark korkusu olmadığından. diger kasabiar tutturabildiklerl fiatı öne sürmektedirler. Dün M«zbahada 3656 baj küçük, 235 baş büyük hayvan kesimi yapılmıştır. Diğer taraftan, geçen kıştaki fazla telefat dolayısile önümüzdeki kış et ıiatının 700 kuruşa kadar yükseleceğinden endişe edilmektedir. Cumhur Başkanı şehrimize geliyor Cumhur Başkanı İsmet İnönü, Floryadaki deniz köşkünde bir müddet istirahat etmek ve halkla temaslarda bulu>mak üzere yakında şehrimize gelecektir. Ulaştırma Bakanı bugün gidiyor Ulaştırma Bakanı Dr. Kemal Satır, dün Demzyollarında mesgul olmuştur. Bakan bu akşam Ankaraya dönecsktir. İktisad Fakiütesinde imtihan neticeleri İktisad Fakültesinde imtihanlar r.eticcsrnde 283 ogrenciden 63. idare tuıkukundan 300 ögrenciden 90 kişi sınıf geçmigtfer. Hukukun 1. 2, 3 üncU •sınıflarında sömestr imtihanUrı devam etmektedir. 5, 6, 7 nci sömestr imtıhanları bitmiştir. Valilere vcrilen yetkiler Dün Vilâyette Vali muavini İhsarı Ecevidin başkanlığında idare âmlrleri ve kaymakamların iştirskile bir toplantı yapılarak. valilere verilen yeni yeıkilerin ne şekilde tatbikı ik'.ıza edece^i etrafında görüşmelerde bulunulmustur İkinci toplantı. Vali ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdarın Ankaradan avdetini müteakıb yapılâcaktır. Seçim Kanunu Tadil Komisyonuna İstanbul Üniversitesinden seçilenler Seçim Kanununda yapılacak tadiu.u hazırlamak üzere kurulan komisyon üyeliklerine İstanbul Üniversitesinden. Hukuk Fakültesi âmme hukuku profesörlerinden Dr. Recai Galib ile aynı fakülteden hukuku esasiye profesörü Hü(1) Bu kelimeyi (intolerance) seyin Nail Kubalı seçilmişlerdir. Profesörler önümıızdeki günlerde Ankaraya karşılığı olarak kuUanıyorum. gidccekler. komisyondaki mesaileıine (2) O yazı 27 haziran tarihli Cum îbaşlayacaklardır. huriyet'te çıkmıştır. Ekalliyet okullarında müdür nıuavinliği Mîili Egitim Bakanlığı. İstanbul Milli EğStim Müdurlüğüne gönderdiKİ bit tarmmde, ekalliyet okullarında Tiirk oğ retmenlerden secilen müdür baş yardımcılarının %azifelerine son verildiğini bildirmiştir. İktisadi devlet teşekkiilleri hakkında bir anket Devlet iktisadi teşekküllerinde maliyet unsurlarının ortâlama nisbetlerile bugünkü mallyet unsurlarının iktisadi maliyetlerinin nelerden ibaret oldugıınu ftsbit etmek üzere faaliyete geçen İşletmeler Bakanlığı. İstanbul Sanayi BirIiâinin bu husustaki fikrini sonnuştur. İstanbul sanayicilerinden ayn ayrı fikirleri alındıktan sonra tanzim edilecek aporun çok enteresan olacagı arîlaçılmaktadır. Bir kısım sanayicilpr, devlet işletmelerinde yapılan istihsalde güdülen maliyet poUtikasını bir çok bakımlardan tenkid etmektedirler. Yeni tip ekmeğin siyah olacağı anlaşılıyor Yeni ekmek tipi üzerinde tecrübelere devam edilmektedir. 9 4 9 6 randıman üzerine tecrübeleri yapılan yeni tip ekn.eğin çok siyah olacağı anlaşılmaktadır. Bunun biraz daha ıslahına çalışılmaktadır. IV İçtimaî adalet iküsaden kuvvetli olarun zayıfı ezmesine meydan oırpkmamayı, cemiyet içinde her ferdin dünya nimetlerinden âdil bir ölçüde ve kabiliyct ve çalışması nisbetinde fayialanmasına imkân vermeyi emreder. İçtimaî huzursuzluklann azalması ancak bu idealin gerçekleştirilmesıle mümkündür. Bunu böyle açıkça ifade edenler iki taraflı şüphe altında kalırlar: Bir taraftan, servetin huduc ız istismarcılan, kendi refahlaıına vatandaşın saadetini feda edenler, içtimaî adaletçiyı ezmek için etrafa derhal şüphenin zehirli gazlerini Ne yazık ki münevver ve müta neşretmeğe başlarlar; onu kızıliık fekir geçinen bazı zevat çok uzak ile itham ederlei". Nazizmde yalnız Alman mütehayallere bugünkü Türk realitesini Diğer taraftan içtimaî adalet dü fekiirleri arasında değil. bir çok feda ediyorlar. Bağlayıcı olması şüncesinin gerçek'.eşmesinde kendi ajirlsıın yoğurduğu demokratik g=?gereken .nilliyetçiliği, ırkçılrğa çe meşum emellerinin ölümünü gören lenekleıe davanan İnsilterede bile virerek dağıtıcı ve ayırıcı bir hale koyuyorlar. Bu ifratçı görüş, pek tabiî olarak şüphe doğuruyor. Onlara: «Bugün bu vatan üzerinde oturan, bu topritı sevon mukadderatım bu yurda bağ'.amış olan herkes aynı derecede Türktür. Bütün fikrî çalışmaiarımız yumuşas ve hoşgörücü (to!?rant) bir zihniyetle her yurddaşı aynı milliyet ideali etrafında birleştirme«e matuf olmalıdır» derseniz, size derhal şüpheli gözle bakarlar. Yuıdseverliğinizden, milliyetçiliğinizden hattâ sizin veya ecdadınızın kanınızdan çüphe ederler. Bu gibi mutaassıb insanlann fikre tahammülü yoktur: Fikir tektir ve sadece onların fikridir. Kendileri gibi düşünmiycnler Heyetîmiz Nuhım gemisini bulabilecek mi? Yazan: Dr, A. J. Smith bu haberlerin hakikatlere dayandığını isbat ediyordu. Yukarıda işaret edilen noktalara ilâveten elimizde aynı derecede mühim bir delil daha var ki o da Tufan, Nuhun gemisi hakkında tarihte, arkeolojide, folklarda tesadüf edilen malumattır. Burada şunu işaret etmek isterim ki yeryüzünü kaplıyan topraklar üzerindeki tetkiklerin hemen hepsinde dünyanın vaktile umumî veya kısmî bir tufan geçirmiş olduğuna dair delillere rastlanmıştır. Dünyanın en Jpüyük arziyat âlimleri yeryüzünün çok eskiden bütün cihana şamil bir felâket geçirmiş olduğuna dair deliller bulmuşlar ve buna kanaat getirmişlerdir. Nuhun gemisinin bakiyeflerini bulmak üzere araştırmalara çıkarken heyetimiz şuna kanidir İstiklâl enizcilik bayramı günü, Barbarosun abidesi önünde Ulaştırma Bakanı sayın Dr. Kemal Satırla görüşükendine hayranlar bulmuştur. Bugün çeşidli memleketlerde yorduk. Beşiktaş semtinin bazı taideal komünizme değil fakat ükir runmış simalan, Bakana Barbaros düşmaru Rus bolşevizmine hayran meydanı önündeki rıhtımın yaptıolan fikir adamlannın (!) sayısı hiç rümasuu rica ettiler. Beşiktaş kaymakamı da, hazırlanmıs olan prode az değildir. jeyi, Bakana gösterdi. Vapur iskeVI Görülüyor ki bütün cemiyetlerde lesinin yanından mecra tonozuna rüyet, daha doğrusu fikir galatına kadar uzanan 60 metrelik rıhtıının, uğrayan insanlar eksik olmuyor. yapılan keşif ve tahmine göre, 130 Bazılarmın zannettiği gibi, düşün bin liraya mal olacağını söyledi. Büyük Türk denizcisinin türbesi meyi yasak ederek bu hastalığın önüne geçmek muhaldir. Bir defa meydana çıkarılarak Barbaros mey insanı düşünmekten, bir fikir sa danı imar ve tanzim edildikten ve hibi olmaktan hiç bir baskı mene oraya Barbaros abidesi dikildikten demez. Bundan başka, ne kadar sonra, 1946 da sahilde b i r ' n h t ı m sapık olurs3 olsun, bir fikri zorla yapılması düşünülerek o zamanki ortadan kaldırmağa çalışan bir zih Ulaştırma Bakanına müracaat edilniyet de belki bütün hüsnüniyeti miş; o da bu küçük rıhtımı yaptıne rağmen diğer bir fikir galatın racağını vadeimiş: bunun üzerine dan başka bir şey değildir. Fikir hemen rıhtımın plânı ve keşfi yapgene fikirle alt edilir, baskı ile de tırılarak Bakanlığa müracaat edilmiş: fakat Bakanların ekseriya bol ğil. Ancak fikir galatı hastalığına uğ kescden yaptıklaıı vaidler gibi, rayanlar bugün çeşidli memleket Barbarjs mcydanı rıhtunının insası lerde görüldüğü ve bizde de emsa vadi de suya düşmüş. Çünkü ilgili line rastlandığı gibi fikir perdesı daire taiısisat yok diye Bakanla bealtmda. memleketi yabancılara KÖ raber işi de, Beşiktaşlıları da atlatle yapmak; fikir hürriyetini balta mış! 1946 bütçcsinde tahsisat obnıyalamak için gene bu hürriyetten fay dalanıp fesad çıkarmak gayesile bilir. fakat bir şey yapılmak istekendi vatanlan aleyhinde çalışmayı nincc. hele böyle yalnız 130 bin liiş edindikleri takdirde, o zaman raya mal olacak^a. ertesi yıllarda mesele fikrî mücrdele çevresinderı bu tahsisat bütçeye konulur. Rıhtım hakkında kendisine veriçıkıp, adli takibat çcvresine girer ve kanunun dedigi olur. Fikir ıf len bu malıımatı dinledikten sonra, fetli kaldığı müddetçe, onu taşıyanı sayın Dr. Kcmal Satır, yanımızda hoşgörürlük, şefkat ve müsamaha buluııan Devlet Denizyolları ve Liile kazanmak ve fikirle ikna etmek manlaıı İşletnı :si Genel Müdürü daima imkân içindedir. İffetli ol Ccnıil Parmana. rıhtımın inşası işimıyan ve bulaşıcı mkrobunu zorla le mcşgul olmasını söyledi. cemiyete aşılamak isteyen hain ve Bcn de dayanamıyarak lâkırdıya fesadcıların hakkından ise ancak karıştaıı. dedim ki: kanun gelir. İstanbulun bir hakkı Devlet Denizyolları vc Linıanlan İdaresine vn verilntiştiı ki bu da rıhtım resmidir. Eğer medenî bir cemiyet olarak Bu resmi idareys! veren kanun, niyükselmek isüyorsak, ayn ayn fi metile beraber külfetini de vennişkir taşıyanlann birleşmeleri şere tir. Bu külfet de İstanbul rıhtımlaken nokta karşılıkh hoşgörürlük ve rını tamir ve tevsi etmektir. Şimmüsamaha olmalıdır. diye kadar 60 milyon liradan fazla Seri.îtçilikten müsamaha beklen nhtım resmi alan idare. İstanbulda nıez: Son bir kaç asırlık tarihimiz bir karış yeni rıhtım yapmamıştu. meydanda! Eıııinönünun Halic tarafından sık Irkçılıktan müsamaha umuhnaz: sık cökcrek alçalan rıhtunını da Yirminci medeniyet asrınm orta İstanbul Belediyesi yaptırmaktadır. sında cereyan eden on yıllık Nazi Barbaros meydanı rıhtımını da, zulmü meydanda! Devlet Denizyolları ve Limanlafı Komünizmde müsamaha görülv yaptırmalıdır. mez: Maddî ve fikrî esaret altında Grııc Bakan güldü ve: inleyen yüz milyonlarca insanm Gclirler harmaıı ediliyor. dedi. hali meydanda! Ben de gülcrck ilâ\e ettim: Fakat bu üç kutub ortasındaki Harnıan sonu da ^ervişlerin merkezde müsamaha ve hosgörüroluyor. lüğün hâkim olmssı !âzımd'.r. Aksi takdirde orası merkez değil, bir Hakikaten BcşiMaş iskelesinin dördüncü kutub olur. yanından bii> iik mecra tonozuna Fikir, taassub ve şüphenin çorak kadar uzanan bakunsız. berbad ve laştırdığı sert toprakta değil, müsa mütcaffin sahile bir nhtun yaparak maha ve hoşgörürlüğün suladığı orasını imar vc tanzim edilen Baryumuşak muhitte yeşerir. haros meydamna lâyık bir hale gelirnıck Iâzımdır. İstanbul halkından ve sehıinden milyoniar kazanan id?ıelerin İstanbul halkın: ve şehriri biraz düşünmtlcıi ve bu RÜzel şehrin imaıına yarflım elmclcri Iâzımdır. Bu idarelcrin unutmaması irab eden mühim bir nokta vardır: Kanunlarla kendilerine veıilmiş olan bir takun hjklann asıl sahibi İstanbul şehridir; bu hakları istismar ederken biraz da şehri dü^ünmekle mükellcftir'.er. Bir ana ve bir profesör doktor profesör doktorlarunızdan birine müracaat etmek istiyor. Telefonda kaba bir ses cevab veriyor: Beyefendi bahçede oruruyor; telefona şelemez. v , m tedavihaııesine müracaat edin. Ve şaık diye telefon kans»nıyor; zavallı ana da ağlıynr ve I \>iî sayın profrsör doktora hayır dualar (!) edi>or. günü. oğlu ağır hasta olan Pazar bir ana. telefonu açarak meşhur Nuhun gemisini aramak üzere memleketimize gelen Amerikan heyetr ba§kanı Dr. A. J. Smith, bu mevzu üzerinde gazetemize aşağıdaki yazıyı yazmıştır: « Nuhun gemisi mevzuu ve bu geminin Doğu Türkiye dağlarında bir yerde bulunması ihtimali son on sene zarfında gerek Amerikada, gerek bütün dünyada milyonlarca insanın alâkasmı üzerine çekmiştir. Daha 1883 denberi doğu memle, ketlerinden gelen bazı haberlerde gemiye benzediği kat'î olarak tesbit edilen muazzam bir şeyin karlar ve buzlar arasında y»tmakta olduğu bildirümişti. Bunu gözlerile görenler Allahın dünyayı basacak sulara karşı tedbir olmak üzere Nuh'a inşasını emrettiği gemiden başka bir şey olamryacağını söylüyorlardı. Bu haberler pek tabiî olarak alâkamızı çekti ve bizi araştırrrialara girişmeğe sevketti. Senelerdenberi devam eden bu araştırmalarımız cümlesinden olarak Harvard Üniversitesi Kütüphanesinde ve Washington'da Kongre Kütüphanesinde bir çok eserleri karıştırdık. Nihayet, bu son Kütüphanede bir gazetenin fotoğrafla alınmış kopyasını buldum. Bu gazetede Nuhun gemisinin 1883 de bir Türk ilim heyeti tarafından keşfedildiği haber veriliyordu. Araştırmalarımız esnasmda da ha bir çok neticeler elde ettik ki bunların hepsi peşinde koştuğumüz şeyin sadece hayali geniş bir kimsenin icadmdan ibaret olmadığını, bilâkis bütün Liman Hastanesi İç Hastalıkları mütehassıslarından ,TURKIYE GARANTI Bankası ft.O.N 30'6'1949 tarihinde Ankarada İkinci Noter Şakir Baran'ın huzurile yapılan OTOMOBİL keşidesinde ikramiye kazanan mudüerin listesi: Ankara Merkeri İstanbul Şubesi TL 20 6093 TL. 20 11032 20 20 j 6450 1740 20 20 2222 10691 20 20 2098 11889 20 20 5371 16052 20 5700 20 2867 4232 3711 20 50 20 3853 20 6125 20 1831 20 3512 636? 20 20 7001 20 5405 Kü'ükpazar Aiausı TL 20 88 Hamamönü Ajansı 518 20 TL. 20 436 147 20 20 439 294 20 20 240 39 20 20 178 Çemberflitaş Ajansı 20 433 56 TL. 20 Zonguldak Şubesi 20 66 50 TL. 20 742 171 20 881 20 357 465 20 20 307 20 546 Kadıköy Ajansı 20 134 503 TL. 20 1024 20 îzmir Şubesi 998 , 20 TL 20 1641 874 20 20 955 20 244 20490 Beykoz Ajans ı 20 1434 1549 TL. 100 20 1111 20 3 Kemeraltı Ajansı 20 117 893 TL. 20 1 20 3564 OTOMOBII 1259 20 378 TL. 20 Balıkesir Şubesi 3564 20 676 TL. 20 20 662 2721 20 280 20 638 20 392 20 CAMİLERİMİZ 8 : BEYAZID CAMÖ Bu camiin inşasma 1501 de başlanmış ve 1505 de inşaat hitam bulmuştur. İstanbulun en güzel binalarından biridir. Birer şerifeli, iki minaresi ara3indaki mesafe 87 metredir ki bu, fevkalâde bir şey addolunmaktadır. Plânı kare şeklindedir. Ortadaki kubbe dört fil ayağı ve iki kalın direk üzerine binen kemerlere istinad etmektedir. Mihrab ve cümle kapısı taraflarında birer yarım kubbesi ve her iki yanında bir sıra da mihŞehrimize bol odun ve vere müvazi olarak dörder küçük kömür geliyor kubbesi vardır. Kapı cihetinin sağ Hafta içinde şehrimize 15888 çeki ve solunda birer çıkıntı teşkil etcdun ile 284 ton kömür gelmiştir. Bu sene İstanbula her taraftan odun ve mek üzere beşer kubbesi,," birer kömür gelmekte olduğundan kış mev ilâvesi vardır. Bunlar, bazılarınsiminde yakacak sıkıntısı çekilmiye ca zannedildiği gibi medrese olceği sanılmaktadır. mayıp camiin esasmdandır. Bu ilâvelerden cenub tarafmdakinin f Küçük Haberler j karşısında Şeyhülislâm Veliyeddin Efendinin kütübhanesi vardır. •k ANKAHADAKİ Meslek Kız Öğ (Beyazıd kütübhanesi). Camiin retmen Okuluna alınacak öğrencilerin revaklı şadırvanı gerek tenasüb, seçme imtıhanları, şehrimizdeki Kız Sa gerekse tezyinat noktasından çok nat Enstitülerinde yapılacak ve imit kıymetlidir. Mihrab tarafında Behanlar temmuz 15 te nihayete erecektir. yazıdm türbesi, camiin şimal t a + BEBEK ile Küçüksu arasında araba vapurları işlemeye başlamıştır. Fiat rafında, meydana nazır bir yervardır. Kr.bataş • tjsküdar arasındaXi fiatın de güzel bir medresesi (İnkilâb MüzesiV aynıdır. * FATİHTE Mimar Mehmedağa mahallesinde pazar kurulmasına karar veCami, mimar Hayreddin tararilmiştir. fından yapılmıştrr. * İST. 3 üncü Bölge Etlbba Odası Başkanlıgından: 25/6/949 tarihindeki NAMAZ VAKİTLERİ toplantımızda çoğunluk olmadığından 9 7 949 cumartesi günü saat 13,30 • da mutad altı aylık umumî heyet toplanJ£ S tımız tekrar yapılacaktır. Bütün üyelem 1 3 a rimizin teşrifleri rica olunur. b >• O * DÜN Liman İdaresinde makine V. 3.34 13.18 17.İS 2D. 11 22.16 :s,16 loftromolarının imtihanları ^ ppıİTnı^tır. İmtihanlaja 13 kişi iştirak etmiş ve E. 8.50 4.34 S.34 12.00 2.02 6.31 hepsi rauvaöak oknuslardır. ki, bu husustaki hakikati dünyaya lâyikile bildirebilmek için, elde edilmesi mümkün bütün ılmî ve tarihî deliller bir araya toplanmalıdır. Meselenin halli için bu bir zarurettir. Nuhun gemisi hakkında verilen haberlerin en mühimmi. 1948 sonbaharında Amerikan ga zetelerinde çıkan bir havadis oldu. Bu habere göre. bir Türk çiftçisi, bir köylünün Ağrı dağında devâsâ bir gemiye benziyen büyük bir tekne gördüğünü bildirmiştir. Burada, bize teşebbüsümüzün muvaffakıyetle neticelenmesi için lüzumlu olan çok değerli malumatı veren Robert College M lumatı veren Robert College Müdürü Dr. Black'a yardımlarmdan dolayı duyduğumuz derin teşekkür hislerini ayrıca kaydetmek isterim.» Harbimizde SUVARİ KOLORDUSU Yazan: Emekli Orgeneral FAHKEDDİN ALTAY İstiklâl Harbinin karanlık günlerini aydınlatan bu eser çıktı. İ N S E L K İ T A B E V I I LÜZUMLU TEKNİK İKİ ESER "Ahşap Kapılar^ ve u Âhşap Pencereler,, Bayındırlık Bakanhğınca, m«vcud çartnamelere ve piyasa kereste normlarına uygun bir şekilde hazırlanan ahşab kapı ve pencere tatbikat resimleri iki ayrı cild halüıde temiz bir şekilde bastırılmıstır. Kitablarda bulunan muhtelif tip ve konstrüksiondaki tafsilât resimlerine, yapı işleri fiat analizinin hangi numaıalarına göre fiatlandırılacağı işaret edilmiştir. Bu alanda ilk eser olan bu kitablar bütün mimar ve mühendislerle Teknik Üniversite, Teknik Okulu ve Güzel Sanatlar Akademisi talebelerine ve yapı müteahhidlerile doğrama fabrikalarma tavsiye olunur. Satış yeri Ankarada Berkalp Kitabevidir. İki cildin fiatı 650 kuruştur. Posta ile yapılacak siparişlere 50 kuruş posta ücreti eklenmelidir. 3 . (9770) Pakistanlı bir Han, Şehrimizden Çama gitti Bir müddeUenberi şehrimizde bulunan Pakisıanın Kaîat Ham Mir Ahmed. dün Şanıa gitmek üzsre şehrimizden ayrılmıştır. Han, kendisile görüşen bir arkadaşımıza şunları söylemişür: • Müslüman devletler arasında bir Müslüman Birliği kurulması için gavıet sarfetmekteyim. Şimdiye kadar y*ptığım temaslar ıyi neticeler verdi. Ankaraya gittim. fakat devlet adamlarıniila görüşemedim. Bir ay sonra ekrar memltketin:;e geleceğim. O zaman daha müsaicl bir zemin bulacağımı zannediyorum.r, Rusjaya aid İtalyan harb gemileri gitti Bir müüdettenberi lünaıuraızda bulunan Rusyaya aid İtalyan harb gemileri, evvelki gi:n saat 15 te Rusyaya . müteveccihen hareket etmişlerdir. Yozgad şilepi buğday getirecek «Yozgad'. şilepi. İskenderundan yüklediği 770O tonluk krom hamulesini Amerikaya boşclttıktan sonra Kanadaya gidecek ve oradan memlekeümize buğday getirecektir. Ankara vapuru Yeni • • Ankara. yolcu gemisi S temmuz cuma günü Batı Akdeniz seferine çıkacaktır. «Ankara ı vapurunun biletlerinin hemen hepsi şimdiden satılr.nştır. SAYFİYEDE EN İYİ MEŞGALE Aylık Ansiklopedi dir. Bir kere tecrübe ediniz. RHHESHHİHBHHBfOHI^BSâ Dr. GILMAN CUMHURİYET Nüshası 10 kuı ..jtut Abone şeraiü Türkly» Içln Biı ayüS 300 Ki. Üç aylık 800 • Altı aylık 1500 • Senelik 2800 » D 1 K K A T Cazetemizt gönderüen mrrak V* yazılal l edilmesin iade oltımnua 1 ile Yüksek Denizcilik ve Dz. Harb Okulu ve Koleji Motör ve Soğutma Makineleri Hocası KEMAL AKMEN 4/7/1949 tarihinde evlendiler l
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear