26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHJ Hadteeter/Jrâsında BrHanya Maliye Nazırlarının foplaniısı terlin sahasuun uğradığı dolar kıtüğına çare bulmak üzere Britanya İmparatorluğu eczasının Maliye N'azırlan Londrada toplanarak bu derde çare aramağa başlamışlardır. Britanya İmnaıatorluğunuB genişliği ve her ihtiyacı karşılayacak derecedeki yeterliği zerre kadaı şiiphe götürmez. İmparatorluk eczası arasıtıda işbirliği ileri götü rüldüğü takdirde, bımlann yabancj memleketlerden çok az şeye muhtae olacaklan da umumiyetle kabul olunmaktadır. Fakat bir çok amiller ve sebebler, imparatorluk eczasının birbirlerile değil, yabancılarla işbirliği yapmalarını ve ticarî miibadelelere girişmelerini gereklendirmektedir. İngilterenin kendisi de a\nı şekilde hareket etmek mecburiyetinde kalıyor ve ınuhtac olduğu bir çok şejleri. hattâ buğday ve pamuğu Kanada ile Amerikadan tedarik ediyor. Dolar darlığıaın bclimıesi üzerine imparatorluk eczası arasında ticarl mübadeleyi hızlandırarak dolar ihtiyacını miimkün mertebe kısmak imkânı başgöstermiş olduğundan Londrada dominyon Maliye Nazırlarından malî bir konferans toplamak ve bu yolda abnabilecek tedbirlerı kararlashrmak şıkkı iltizam edilmig ve bu konferans toplanmağa başlamıştır. Konferansın bir takım ihtiyacları kısmak ve imparatorluk eczasmdan tedaıiki mümkiin olanı buraiardan tedarik etmek imkânlaruu araştıracağı besbellidir. Zaten İngilterenin kendisi bu tarz hareketi kabul etmiş ve Maliye Nazırı Sir Slafford Cripps, Avam Kamarasında dünkü nutkunda, İngilterenin dolar sahssından alacaği geyleri yuzde yirmi beş nisbetinde kısmış olduğunu belirten sözler söylemiş.tiı\ İngiltere Maliye Nazın, Amerikadan ithal edilecek tütünii tabdid ettiği için daha şimdiden sigara kıtlığı başgöstermiş ve halk tutiin satan dükkânlar önünde sıralfU* teşkil etmeğe başlamıştır. Halka dağıtılan şeker miktarı da kısılmış ve satışı serbest bırakılan şekerli maddclerin de yeniden , vesikaya bağlanması kanulaştırılnuştır. İngilterede vesika usulii, bir kaç ay evveline kadar devam ettiği için bunların kaldırılmasından kısa bir zaman sonra kısmen olsun iade edilmesi, muhakkak ki İngiliz milletini bir hayli üzecek, belki de işçi hukumeti aleyhinde hissolunan hoşnudsuzluğu arttıracaktır. İşçi hukumeti zaruretlere boyun eğerek bu tarzı hareketi tensib etmekte, bu yüzden şiddetli bir muhalefetle karşılaşmaktadır. Çünkü muhafazakârlar ticari mübadelenin serbestük kazanmasına ve ticaretin rekabete dasanarak inkişaf etmesine taraftar olduklarını gizlememekte ve ancak bu sayede diinyanın refaha kavuşacağına inandıklaruu belirtmektedirler. İngilterede halk, harb soııu buhranlarını göğüslemek yüzünden mütenıadiven ıstırab çektiğinden ve fedakârlık gbsterdiğinden >eni fedakârlıklara davet olunmasının aksülâmeller yapması ve muhafazakârlaıin noktai nazarı lehinde biiyük bir temayül doğurması kuv vetle muhtemeldir. Şimdiki halde kısıntl ve kesinti siyaseti devam ftmekte ve bütün imparatorluk Malijc Bakanları bu siyaseti yurütmek için çareler aramaktadırlar. Fakat asıl çareler gelecek cjlulde Wasbington°dd duşuııulecektir. Omer Kıza DOĞKUL Türk milletinin her acısına Hızır gibi yeüşen (KIZELAY), kimsesiz yavruiara kanad aç3n (ÇOCUK ESİRGEME KURUMU) ve göklerimizi koruyan kartalları yetiştiren (TÜRK HaVA KÜRUMU), (FITRE) lerimizden faydalanacak memleket muesseseleridir. Fıtreierimizi, millî cemiyetlerimize bağijlamak, yardımlarımızın en hayırksı olacaktır. kigüterede şeker de vesikaya tâbi tutulckı cağını ilâve etmis/tir. Geçen yıl yapılan masraf bir milyar altı yüz milyon dolardı. Sir Cripps, İngilterenin muhtac olduğu ham maddenin sterlin sahasından tedarik olunacağını söylemiştir. Kereste, kâğıd hamjru, pamuk, çelik, şeker ve tütün Ingilterfcnin muhtac olduğu maddeler arasındadır. Satın alınan Amerikan tütünü tahdid edilecek ve 110 milyon yerine 90 milyon dolarlık tütün alınacaktır. Bu yüzden şimdiki tütün sarfiyatı yüzdo beş nisbetinde eksilecektir. Şeker sarfiyatı da tahdid edilmiş ve adam başına verilen on onsun sskiz ons'a indırilmesi, bundan baş^a satışı serbest bırakılan şekerli mad delerin ağustos basından itibaren vesikaya bağlaSynası kararlaşurılmıştır. Benzin vesikaya bağh olduğu için şimdiltk daha fazla tahdid edılmiyecektir. Tereyağ, et ve jambon tayınları arttırılacaktır. Buştarafı 1 inci sahifede Çünkü bunlar dolar sahası haricinden tedarik olunmaktadır. Sir Cripps bütün bunların kısa vadeli tedbirler olduğunu, sylulde yeni bir ithalât programı hazırlanacağını ve eylulde Washingtonda alâkalı makamlarla müzakereler yapılacağını söylemiş ve Londrada toplanan dominyonlar maliye konferansından bahsetmiştir. İmparatorluk camiası Maliye Bakanlarının toplantısı Londra 14 (a.a.) (afp) İngiliz İmparatorluğu camiası Maliye Bakanlaruıın toplantısına bu sabah Hazine Bakanhğında devam edilmistir. Yetküi müşahidlere bakıhrsa bugünkü oturumun bariz vasfı görüşmelerde İngiliz Mahrukat Bakaru Hugh Gaitskell'in de bulunuşudur. Sterlin sahası memleketlerinin dolarla ödemeler mukabilinde petrol mubayaalarmı azaltmaları meselesinin bilhassa bahis konusu olduğu anlaşılmaktadır. IIIIMIIUIII ıı ım Ankara. 14 la.a.) Muhammed İdris ElMehdi ElSünusî Hazıetlerinin, Bıngaziden riyaseÜeri altında bir hükumetin kurulduğunu Cumhur Başkanhğımıza bildirmeleri ve Cumhur Baskanımızm da halisane tebrik ve temenniierini ifade etmek suretile mukabel 'de bulunmaları üzerine, Sünusi Hazretieri, İnönüye aşağıdaki dostluk mesajını göndermişlerdir: «Vatanımızın isüklâıi hakk'ndaki kıymettar ve âlicenabane temenniyatı halisanelerini havi telgrafları nı aldım. Benim şahsımm ve bütün halkımızın yürekten kopan en derin şükran ve sevgilerini arzederim. Şüphesizdır ki, tarihin ve mazinin unutulmaz yıllarında birlikte geçen hayatımızdan doğan bu sevgi netieesi Tıirkiye Cumhuriyeti Başkanınm ve hukumetinin, istıklâlimizin teyidinde muzaherette bulunacağmdan ve bu muzahereün en ?amimî alâka ile devam edeceğinden eminiz. Beninı ve bütün «Barkat» halkının çükran ve ihtiramlarını ve çok sevdığimiz kahraman şahsiyetinizin ve Turk milletinin saadet ve refahına karşı kalbimizin temenniyatını sumakla müftehirim.» Sünusî'nin İnönüye mesaji Dedelerimiz ve torunları.. Müsabaka başladı: ((Bir yurd yazısı» yazinanızı istiyoruz Gazetemiz, 19491950 ^ l ı Yunus Nadi Mükâfaü için mevzu olarak «Bü Yurd Yazısı» nı seçmiştir. «Bir Yurd Yazısı» ndan maksad, memleketin herhangi bir köşesüıi tabiî güzellikleri, tarihi, an'ane ve âdetleri, hususiyetleri, derdlerile anlatan bir makaîe, bir röportaj, bir mektub veya bir hikâyedir (Şiır haric). Yazılar, yalnız tabiî güzelliği ele alabileceği gibi, yalnız an'ane ve âdetleri veya diğer hususiyetleri mevzuu bahs etmeleri de kabildir. Mesele, sadece bü yurd parçasma aid güzel bir yazı yazmaktır. Bununla istidadh amatör gencleri teşvik etmek gayesini güttuğümüz gibi, yurdumuzu, muhtelü köselerini hususiyetlerile bihniyenlere tanıtmak gibi bir hizmette bulunacağımızı da düşünüyoruz. 1949 1950 yıh Yunus Nadi Mükâfdtmın şartları şunlardır' 2 Yazılar 1.000 kelimeyi geçmıyecektır. Daha kısa da olabılir. 3 Bu yazıların daha evvel gazete ve dergilerde intlşar etmemış olması şarttır 4 Yazılar, behemehal daktüo edılmiş olarak gondenlecek, muharrırının sarih adresinı ihtıva edecek. zarfların üzerme «Yunus Nadi Mukâfatm kaydı konacaktır. 5 Musabakaya ıştırak mudrleti 15 teınmuzdan şubatm birinci gunune kadaı dır. O gunden sonra gelen yazılar musabakaya sokulmıyacaklardır. 6 Yukarıdaki şartlara harfi harfuıe rıayet etmıyenlerin yazılan, kıymetleri ne oiursa olsım, musabakaya gırmek hakkını hiçbır zaman iktısab edemıyecektır. 7 Gazeteye giren her yazıya 10 lira tahnr ücreti verilecektir. 8 Musabakada birincılıği kazanana 1.000 hra verılecek ve ıkinciye, uçuncuye de munasib hediyeler takdim olunacaktır. Dost Amerika, bunu anlamalıdır! Başmdkaleden devam barla değişen ve eskiyen bir silâhtır. 5 yıl önce yapılmış olan biı pervaneli av nçağı, kaç dolara mal olursa olsun, bugünkü tepkili bir av uçağının yanında, savaş kudreti bakımından büyük bir kıymet ifade etmez. Bu itibarla 5 yıl onceki maliyet fiatlannın onda biri üzerinden hesab edilerek verilen 100 motörlü eski av uçağı yerine verilecek 1020 son sistem tepkili av uçağı çok daba kıymetlidir. Harbde silâhlarm malî kıymeti değil, savaş kudreti bir mana ifade ettiği hakikatüıi böylece belirt* tikten sonra, bu yıl Amerikanın yapacağı askerî yarduna gelelim. 194950 de ıımııınî askerî yardım tahsisatı 1 milyar, 450 milyon dolar olarak (cklif edilmistir. Bunun 1 miljar 130 milyon dolan Şimal Atlanük Paktına dahil memleketlere verilecektir. 320 milyon doları da Türkiye ve Yunanistanla Birle şik Amcıikanm emniyeti için mühim olan devletlere verilecektir. Bu 320 milyon dolarlık yeni tahsisatın nasıl taksun edileceğini bilmiyoruz; fakat şimdiye kadar Türkiyeye üvey evlâd muamelesi yapıldığına ve Yunaıüstana daha fazla yardım edildiğine göre, bu defa da aynı tarzda bir taksim yapılmak isteneceğini tahmin etmek yanhş ol maz. Yani Yunanistana Türkiyeden daha çok kıymet verilecektir. Halbuki Türkiye, Yakın ve Orta Doğuda Yunanistanla kıyas edilemiyecek kadar mühim bir devlettif. Yunanistan, yülardanberi topu topu 20 bin asi komünist çeteci ile istiyerek veya istemiyerek başa çıkamamak suretile hakikî mahiyef ve kadreüni göstermiştir. Bu askerî yardıro bahsinde tabir caizse Yunanistan müstehlik, Türkiye ise miıstahsil vaziyctindedir. Yunanistan aldıjını rctccilere karşı harcıyor, Türkiye ise aîdığını, yarın kızıl sele kanşı bütün varlığile kullanmak icin biriktiriyor ve arttınyor. Böyle olunca da bizim en az Yunanistan kadar askerî yardım gormemiz lâzım gelmez mi? Papa, komiinizme karşı savaş açtı Baştarajı 1 inci sahifede leri hakkında Papa tarafından ve•rilen kararı, Vatikan radyosu, bütün yabancı dillerle yayınlamaktadır. Papa ile Kremlin arasmda başlayan bu mücadelede kızıllarm büyük kayıblara uğrayacakları tahmin edilmektedir. İlgili çevrelerde belirtildiğine göre. Papanın bu kararı bilhassa Doğu Avrupa memleketlerinde şiddetli tepkiler yaratacaktır. Pragdan gelen haberler, komünizme karşı girişilen bu yeni mucadelenin şiddetlaneceğini ve orada esasen müşkül bir durumda olan komünistlerin, vaziyeti lehlerine çevirmek için Kızılordunun yardınunı istiyeceklerini bildirmek tedir. Hür Çekoslovak kaynaklarına göre de, Kızüordu Slovakya hududlannda yığınak yapmaktadır. Fransada B. B. C. nin Paris muhabirine göre, Papanın kararı Fransada da komünistler arasuıda endişe uyan1 dırmıştır. Afaroz kararının Fransız komünistleri arasında bir parçalama husule getireceği anlaşılmaktadır. B.B.C. muiıabiri, Papanın bu kararından müteessir olacak milyonlarca Fransız bult'nduğunu . kaydetmekte ve şöyle demektedir: «An cak dinini feda edecek olanlar komünistlerle birlik olabileceklerdir.» Milyonlarca insan, kilise ile Kremlin arasında Cite du Vatican 14 (a.a.) (United Press) Papalığa mensub bir yüksek şahsiyet, komünist partisine iltihak eden veyahud o partiye hizmet eden bütün katoliklerin afoi'oz edilaceği hakkında Papalığuı verdiği kararın, milyonlarca insanı Kremlin'le kilise arasında bir tercih yapmağa mecbur edeceğini bildirmiş, fakat bu kararın Papalıkla komünist memleketleri arasuıdaki siyasî münasebetlere tesir etmiyeceğini sandığını ilâve etmiştir. Zira, karar sadece mezhebe aid olup siyasî bir mahiyet ahnıyacakür. İtalyada Roma 14 (a.a.) (United Press) İtalyan komünist partisi merkez teşkilâtından bildirildiğine göre, katolik dinine mensub olanlarm sayısı henüz tesbit edilmemişur. Bununla beraber, 8 milyon İtalyana, Papalık tarafından alınan aforoz tedbirinin tatbik edıleceğı samlmaktadır. Yağmurların yurdda zararları Ankara 14 (Telefonla) İki gündenberi memleketin bir çok yerlerinde yağan yağmurlar neticesinde su baskınları vuku bulmustur. Bu arada sürekli bir şekilde Ankara ve civarına yağan yağmurlar, civar dağlardan düzlüklere inmiş, Sarayköy Daşta olmak üzere bazı köylerin ekili tarlaiarını harab «tmiştir. Henüz hasad edilmemiş olan hububat selleı netieesinde kırılmıştır. Köylüler, bugun şehrimize gelerek Ziraat Bankasına müracaat etmişler ve evvelce aldıkları kredilerin ödeme müddetinin uzatılmasını istemişleıdir. İlgili Bakanlar, bu muracaatlere kat'î bir cevab vermemiş olmakla beraber, dilekleri incelemeğe başlanjışlardır. Yeni iip ekmek Toprak Mahsulleri Ofisi dünden itibaren yeni tip ekmeklik tm ima line yaıayacak buğdayları değırmenlere vermeğe başlamıştır. Ofis müdüründen aldığımız bilgiye göre, yeni tip ekmek 8991 randımanlı undan imal edilecek ve salı günü piyasaya çıkarılacaktır. Yeni ekmek 450 gram ağırlığında, uzun ve esmer olacaktır. Küçük ve uzun olması ekmeğüa pişkinliğinj temin edecektir. Un randımanının deği?mesi yüzünden ekmek fiatlarında ne nisbette bir indirme yapılacağı hususunda Ofisçe çalışma lar yapılmaktadır. Fiatta yapılacak tenzilât bu çalışmaların hitanundan sonra anlasılacaktır. Kanadaya sipariş edilen buğdaylarm nakli işi Ticaret Bakanhğının emri üzerine armatörler bir toplantıya davet edilerek Kanadadan satın alınan buğdaylarm nakli işini görüşmüşlerdir. Bakanlık bunlara dolar üzerinden para teklif etmiş, armatörler Türk parası fizerine pazarlığa girişmek istemişlerdir. Henüz anlaşma hasıl olmamıştır. 1 Musabakaya herkes iştırak edebihr. Yalnız matbuatta imzalarile yazı yazarak tanınanlar gıremezler Bu şekilde yollanacak yazılar, Yazı Işleri Müdürlüğumüzde müteşekkil bir heyetçe beğenilirse gazeteye konacak, neticede bir eleme komisyonu tarainıdan ayıklanacak, Büyük Hakem Heyetinin ekseriyetle ittihaz edeceği kararla da birnıci, ikinci ve üçüncü tesbit ve ilân edilecektir. eşnıtiyetin ilânını mii'» tcakıb yapüğımiz ye niliklerden, guya isabTtü icraattan biri de imaretleri kal dınnak ounuştu. Gencler bilmez, yaşhlar bilirler. İınaretler «Talebei ulum» denilen (Medrese nişin = seminariste) talebenin yemekleri ve bunlann dışmda da acezenin aşlan orada pişer, dağıtıbrdı. Bunlan kaldırdıktan biraz sonra Umumî Harb bizi bu sefer aşhane adile bunlan tekrar tesise icbar etti. Bugün bîr cemiyetin selâmeü ve halkm siyasî dalâletlere kapıbaıaması için ba gibi tesislerin ne kadar lüznmlu olduğunu bir çok hükumetlerin sosyal yardım • programlarmdan gdrüyor, öğreniyoruz. Halbuld bütün bunları dedelerimiz asırlarca evvel düşünmüş, bubnuş ve vakıflarile beraber tesis etmişlerdL Biz gene dedelerinıizi ve onların yaptıklarını beğenmemekte devam edelim. Bu münasebetle bir şey dikkat nazarımı çektL Yatüı ındsteblerin randımam gündüzcü talebeye nazaran çok daha yüksek. Demek ki iyi tahsil için mektebde kalmak, hiç değilse maişetini düşünmemek lâzım. Bu da eskiden talebe yetiştirmekte tatbik etmiş olduğumuz usulün isabetine ayrı bir delildir. Biz gene eskileri beğenmiyelim ve siz gene bana bunları yazdığım için (mazi perest) deyiniz, ben aldırmam. Bakmiz sözü nereye getireceğim: Bugün komünistlik denilen seyin yuzde doksan hayatından mem nun olmıyanlarm ku\rvetile ayakta durduğu muhakkaktır. Onun için bütün dünya, halka asgari ve nisbî bir refafa temini için çabşmakta dır. Hattâ bizzat Marshall plânı, herkesin de bildiği gibi harb sona aç ve İŞSİz kalacak Avrupa halkını komünist ohnaktan korumak için alınmış bir tedbir değil midir? Demek ki; bütün bu macera boğaz davasmdan yani karın doyurmak endişesinden doğmaktadır. Siyasî maksadlarla yapılmış ieşebbusler ve şahsî menfaatler yüzünden yapılan hareketler bir yana bırakılırsa, düınada halin nizamına karşı görülen ve adına işlerine öyle geldiği için komünist denilen tezahür aç ve boş kalnıış olmanın protestosundan ibaretlir. Komünistliğin bir türlü rutunama dığı memleketlere bakmiz. Halkın karnı tok ve iş giic sabibi olduğu» nu görürsünüz. Bu alâmeti gördükten sonra bir hükumetin en büyük ka>gısı, mem lekette hayatı mümkün oldoğu kadar kolay ve tatlı hale getirmekten ibaret olmalıdır. Bunun dışındaki faaliyetlerin hepsi faydalıdır, lâkiıı sosyal ve psikolojik tesir bakımından asla birinci p)ânda gelecek şeyler değilıât*. Bir iktidar partisi irin de bn işareti görmemek kabil değildir. Eğer hayatı ucuzlatır, işi çoğaU ür, halkm rahatça hayatmı kazanmasını ve ömür surmesini temin ederse kendisine karşı olan muhalefet siyasî sebeblerden daha ileri geçemez. Siyasî sebeîıler dc hiç bir zaman kütleji tahrik edecek bir kuvvet değildir. Bur.dan sonra îstanbula aid ve gene bu mevzula alakalı bir kaç sarır ilâve ede^eğün. İki parça arasmdaki münasebeiJ siz b'.jlprsunuz. On beş gün kadar evıel, sebze ve yemiş satışlarmı tanzim için Kooperatifin açtığı döxt beş dükkânm İstanbul piyasasına yaptığl hayırh tesirlerden babseden bir yazı yazmış ve satışlanıı bir kısım hububat, kuru sebze, j a s , sabun ve zeytin gibi maddelere de teşmilini tavsbe ermiştiıu: Gazeîelerin verdiği haberler ılasnı ise Ticaret Vekâleti de aym şekilde düşünuyor ve sayılarını arttııinaya karar verdiği dükkânlarda bu nıaddeîcri de sattıracakmış. Bu ÇOK iyi bir karardır. Tebrik ederim. Tatbikına başlanır başlanmaz piyasada derhal müsbet tesirleri gdrülecek vo halk hoşnud kalan3ktıj: Çorııııı faciası Ehli vukufun tahkikatı henüz neticelenmedi Çorum vapuru faciasına aid tahkikata dün de devam edilmistir. Ehlivukufun çalışmaları daha bükaç gün sürecek, Adlî Tıb Kimyahanesüıe gonderilen bü kısım eşyaya aid raporlar almdıktan sonra heyetçe bir karara varılacaktır. Facia kurbanlarma ve yolculara aid olup, hâdise yerinde muhafaza altına alrnan eşyalardan bir kısmı, dun öğleden sonra sahiblerine ve öîenlerüı vârislerine verilmiştir. Bu tevziatın muntazam bir şekilde yapılabilmesi için Denizyolları memurlarından ve Zabıtadan muteşekkıl bir heyet kurulmuştur. Bu heyet, bugün de tevziata devam edecektir. Dün akşatn kendisile görüşen bir muharririmize Başsavcı Ihsan Köknel. tahkikat safhaları hakknıda demişür ki: « Ehlivukuf tetkikleri sona ermeden hâdisenin sebeb ve mahiycti hakkında bir fikir edüımtğe ımkân yoktur. Mutehassıs heyetin tatkikleri henüz devam etmek tedir.» Çorum faciasında ölenlerin tabutsuz gomiilmeleri meselesi «Çorum» yangmında akraba ve yakmlarmı kaybeden 8 vatandaşımız, Denizyolları Genel Müdürlüğüne dün aşağıdaki yazılı müracaati yapmıslardrr: «Çorum vapuru yangınında şehid düşenlerin tabutla gömüleceğini öğrendik. Müslümanlık kaidei diniyesine göre şühedanm tabutsuz definleri lâzım geldiğini nazara alarak, bizler Beyoğîu Kızılay Başkanlığına definden evvel bir dilekçe ile müracat ederek, bu vecibei diniyeye riayet edilmesüıi istedik. Başkanlık, bu haklı dileğimizi nazara alarak yaptırmakta olduğu tabutlardan vazgeçti. Bizim ısrarlı talebimiz karşısında dinî vecibesüıi ifa znnrunda ölülerimizi tabutsuz defnetmıştir.» Yakafanan kaçakçı Yahudiler Ev\elki gece Filistine 473 Yahudi götüren Aktan vapurunda iki mühim kaçakçılık vakası olmuş ve kaçakçılar Emniyet memurlan tarafından yakalanmışlardır. Filistm yolculanndan, Balatta Hacırıza sokak 4 numarah evde mukim terzi İzak Şebboyun eşyasının bulunduğu ba\Tilun gizli kısımlarmda 6 altın saat, 3 altm bilezik, 2 altm ve taşlı küpe, 1 altm broş, 4 altm yüzük. 2000 Türk lirası bulunmuştur. Aynca, Tahtakale Emniyet Han 4 numarada ayakkabı bağı imal eden Albert Benyakarm yanında çalışan Natan Şeraja aid bavul ve denkler gümrük muayenesinden geçtikten ve gemi ambarı" na konduktan sonra gene Emniyet memurlan tarafından aranmış ve neticede 75 büı çift fotinbağı ve 15 kilo merserize iplik yakalsnmıştır. Kaçakçılar yollarından alıkonulmuştur. Bunlar hakkında hazırlanan evrak dün tamamlanmış vs kaçakçılar, Asliye beşüıci ceza mahkemesme verilmişlerdir. Salon Gümrük Müdürünün verdiği izahat Hâdise hakkında kendisile görüşen bir arkadaşımıza Salon Gümrük Müdürü şunları söylemiştir: « Gümrük salonunda bütün aramalar sıkı yapılır. Gümrük memuru bir ihbar karşısmda gizli *:açakçılığı meydana çıkarabilir. Fakat ihbar olmayınca da bu çok gizli kaçak eşya kolaylıkla bulunamaz. Meselâ aynı gün, biz de, bazı kimseleri kaçak eşyalarile birükte yakaladık. İsaak Şoek ve Jack Kochen adlarında iki MusevinİD eşyalan arasında kaçak bir çok yünlü ve pamuklu kumaşla iki aded Süıger dikiş makinesi bulundu. Yolcular istenilen cezayı rızalarile verdikleri için eşyalan alıkondu ve kendileri serbest bırakıldı. Baştarafı 1 inci sahifede tığı merdivenlerin yanında patlamış ve üç kişiyi yaralanuştır. Polis aksini iddia etnıekle beraber bu bomba Nehru'ya tevcih edilmişti. Bombayı atan bir Bengallidir. Halkın fena muamelesüıe uğrıyan bu şahıs derhal polis tarafından tevkif edilerek hakkında tahkikat açılmıştır. Nehru'ya suikasd Meclîsinde arbede Feci bir kamyon kazası İran Bastara.fi 1 inci sahifede Baştarafı 1 inci sahifede mile dışarı dokülmüş olan genclerden bir kismı kamyon altmda ezılmiştir. Bunlar arasında kaburga ketrtikleri ve kolJarı kuılanlaida vardır. Yaralılardan 11 i Gümüşsuyu hastanesine, 8 i de Hadımköy hastanesine kaldırılarak, derhal tedavi altına alınmıştır. Geri kalan 21 talebeye de, yaraları hafif olduğu için ayak tedavisi yapılmıştır. Gümüssuyu hastanesine ksîdırılanlardan Moreno Padova'nın ve Hadımköy hastanesine kaldırıîan Keorg Çilingiroglunun yaraları ağırdır, fakat sıhhi durumları tchlıkeli dcğildir. mebus, takrir sahibine çullanmışlar, müteakıben umumî bir ka/ga kopmuş, düzinelerle mebus sille tokat birbirlerine girmı=lerdır. Karnına tekme yiyen bir mebos yaralanmıştır. Amerikan ataşelerinin toplantısı Tahran 14 (a a.) (Afp) Re.mî bir kaynaktan bildirildiğine göre, orta doğudaki butün Amerikan as kerî ataşeleri dün Tahranda bir toplantı yapmiflardır. Toplantır.ın mahiyeti henüz meçhuldür. lzmîrde bir uçağımız parçalandı, pilotu şehid düştü İzmir 14 (a.a.) Dün Cuma ovası hava alanına yakın mesafede talim uçuşları yapmakta bulunan bir uçağımız motörüne ârız olan bozukluk yüzünden düşmüş ve hasara uğramıştır. Bu feci hâdıse sonunda başgedıkli Hayri Eroğlu şehid aüşmüş ve üstçavuş Hüseyin Karaca da ağır surette yaralanarak askerî hastanede tedavi altına almmıştır. Şehidin cenazesi bugün tdrenle kaldırılmıştır. Paris 14 (R.) Bütün Fransada 14 temmuz millî bayramı buyuk şenliklerle kutlanmıştır. Bastılle hapisanesınin işgal edıldiği günün yıldönümünde bütun Parisiıler sabaha kadar eğlenm:şler ve sokaklarda dansetmijlerdir. Fransanın millî bayramı TÜRKİYE İŞ BANKAS! Posta vagonlan Anfcara 14 (Telefonla) P.T.T. Genel müdürldğünün Çekoslovakyadan sipariş ettiği 30 posta vagonundan 8 i memleketimize gelmiştir. Bunlardan itki yarın Adana katarına bağh olarak şehrimize gelecektir. Yurdumuzda ilk def^ servise giren posta vagonlan, bir taraftan posta nakliyatını sağlıyacak, diğer taraftan her türlü posta muamelelerini yapan seyyar posta büıoları olarak kullanılacaktır. Kızım, diye paylsdı, ya£.üğm işi beğeniyor musun? Şimdi ıster mism cam parçalan lâstiği patlatsın. Galiba lâstiklerin vesika ile dağıtıldığmın farkında değılsin. Bu paıçalar sade sizin arabaya zararlı olsa ne ise, başkalarının başını da "belâja sokar. Nora, hiç beklemediği böyle budalaca bir mülâhaza karşısmda ken dini tutamıyarak çılgmca bir kahkaha salıverdi: Benim başım, dedı .belâya girtUkten sonra başkalarınınki de gırsin, ne olur. Beni öldurmeğe gotürüyorlar, siz patlayacak lâstikleri dü şunüyorsun! o kadar haykırarak # Bu sözleri söylemişti ki sesmin dehşetinden keııdisı de korktu. Hancınm onu azılı bü deli sanması ihtimali vardıHiç şüphesiz otomobillı canınin etraXa yapmak istedıği tesir de bu idi. Muhakkak. hancıya, ona doğru koşarken" «Bu kadının hareketlerine fazla ehemmiyet vermeyinız, zavallınm akhndan zoru vardır, onun için arabaya kapattım ya!> demiştiEvet cainı kuması ve yüksek sesle bağırması ne vazık ki otomobilli caninin işine yarayacak hareketler olmuştu. Hancı: K^ım, dedi o kadar sinirlenme. Büaz sakin ol! Bdyle bir vazıyette Nora'nın =aklnleşmesine imkân var mıydı? Asabına hâkim olamjyarak gene avazı eıktıfı kadar baSr.dı: Siz işin farkında değilsiniz Amerikan basını, Amerikan devlet adamları, Türkiyenin demokrasi (tünyasının bir kalesi olduğunu kabul etmişlerdir. Bunu, her fırsatta söyleyip duruyorlar. Doğrudur; Türkiye canla başla demokrasi cephesindedir ve bu cephenin ön safında ve ileri hartındadır. Türkiyede komünizm baş kaldıramaz. Çünkü bu millet, topyekun komünizm diişmanıdır. Yunanistanın ise nasıl Tasarruf hesabları bir komünist yuvası olduğu meydandadır. Bir harb vukuunda, Tür25 AĞUSTOS kiye kâfi derecede kuv\Tetli olmadığı için yıkılırsa, Yunanistanm mukavemet etmek şöyle dursun, hemen Ikramiye Plânı kızıl bayrağı çekeceğine şuphe etBüyükadada K Ö Ş K memek lâzımdır. Türkiye yıkdırsa o kıymetli petrollaruı kaynaştığı İstanbulda A K S A Oıtadoğuda, kızıl sele dayanacak başka millet yoktur. Herkesin bil• 1 aded Havat Sigortası diği bu hakikat karşısmda Ameri1 1. 5000 Lira kalı dostlarımıza, tek tavsiyemiz 2500 » 1 > şudur: 1000 , 4 <, Türkiye kalesmi. harb gücü; yani 500 , * 5 ı hem askerî hem iktisadi bakımın200 , 16 . dan jikılmaz bir hale getirmek için , 100 . 40 , hiç bir fedakârlıktan kaçınmamalı» > 50 , 50 . dır. Her fırsatta daima tekrar edi» 20 ık 150 ! yoruz: Harbde yarun tedbirler yalTemmuz scmuna kadar açilacak nız felâket ve hüsran doğurur 150 lira bakıyeli yeni hesablar Dost Amerika, kızıl selin karşısmda Türkiyeyi, hakikaten demokda bu çekilise katilacaklardır. rasinin, medeniyetin, Ortadoğudaki Amerikan menfaatlerinin ve A «CUMHURÎYET» in tefrikası: BU KAPIYI AÇMAYINf Yazan: Anthony Gilbert Tirrkçesi: A. Hidayet Keel bayı durdurur durdurmaz ağzını burnunu tıkayıp bağiaması idi. Ne i*e, çok şükur korktuğuna uğramadı. Adam, sade kapılan kilidlemekle iküfa etti ve bu şekilde hana doğru giden toprak yolda ilerledi. Hanın kapısında «mavi domuz» levhası asılı idi. Arabanın gurültüsünü duyan biri kapıdan dısarı fırlamıştı. Bu hancınm tâ kendisiydiŞışman ve ağır haıeketli vücudunde, üzerme vazife olmıyan şeyleri omursamıyacak bir kayıdsızhk gbrünüyordu. Lâkin, genc kızın nazannda onun bir Hızır kadar ehemmiyeti vardı. İş, hemen dikkatini çekmekte ve gerçek durumu ona anlatabilmekte idi .Nora, iskarpinlcrinden birini çıkarıp, topuğu ile yanondaki cama kolunun bütün kuvvetini kullanarak \mrdu. Hancı ve otomobilden inen adam, şangır şungur dı^anya du^en parçaların gui'ultusune koştular. Genc kız; aynı zamanda en yüksek sesle umdad, imdad! > diye bağirmağa basladı. Fakat. hancı tclâşa düşecsk yerde onu bir suclıı Ejibı lıa^ın nazarlarla süzmeğe koyuldu ve: Çıplak bir boz kır. Gözün görebildiği sahada canlı tek mahluk yok. Zaten burası nasü başka türlü olabilirdi. Zira Birinci Cihan Harbindenberi ihmal edilmiş, bakılmamıştı. Tarım Bakanlığı bütün işgüzarlıklarına rağmen çevreyi mahsul yetiştirmeğe elverişli görmemişti. Halbuki, biraz gayret gösterip tedbir alsaydı, pekâlâ faydalanmarun çaresini bulurdu . Araba gittikçe yavaşladı, düz yoldan yana doğru saptl, o vakit ilk hayat behrtileri görüldü: Kuçücuk bir volcu hanı ve kapısınm iki yanında biıer çe=me! Nora'nm kalbi çatlayacakmış gibi bir hız ve kuvvetle atmaya başladı. Oh... Tanrının yarattığı bir tesadüf onu, tehUkeli kıyıya gitmekten kurtarmış ve selâmet sahiline çıkarmıştı. Fakat bakalan, klâkson se£İne once kım koştıp gelecektı? Belki de cahil budala bir köylu... Onun dıkkatinı arabzda hapsedilmis bir genc kiz değil ya, Loch Ness canavarı dabi çekemezdi Bununla beraber ne de olsa bir üısandı. Yaiaız, ea fazla korktuğu, adamın ara Bu adam hainin biridir. Beni hile ile tuzağa düşurdü. Öldürmek istiyor. Götürüp denize atacak. Otomobilli cani, hancıya : Nasü, söylediğim yalan mı ımiş? Dedi ve genc kıza dönerek şunları ilâve etti: Moira, şana yolda o kadar nasihat ettim. Aksilik etme, uslu akıllı otur, dedim. Çünkü yaptığın bu taskınlıklar sade kendinı ve beni değil, etrafı da rahatsız ediyor. Hiç akh başuıda olan insan, cam kırar mı, haykırır, bağırır mı? Ah alçak, slmdi bana yeni bir oyun o\iıamaya kalktm ha! Genc kız, otomobilli caniye böyle söyleclıkten sonra hancıya döndıi: Allah aşkma, Peygamber aşkına. dedi, ona inanmayınız. Yalan soyluyor, beni kendisi için tehlikeli gorduğünden dolayı öldürmek ıstıyor! Heyhat, bu acıklı lâkırdılarmın hancı üzerinde istediği tesiri yapmadığmı teessufle gördü. Çünkü, iki adam birbirlerine aynı manada nazarlarla bakıştılar: «Zırdeli!» Nora, mecburen sukunet bulmak ihüyacını duydu. Kendi kendıne, hayatmı tehhkeye koyan bir ka.tilin, o akibete uğramamak için bütün tedbirleri almış olacağmı düşündıi. BM heyecanlı durumda hancıya ne türlü dert yansa onu inandıramıyacaktı. Sesiru yükEelttik hareketiprini mübalâğalarriırdıkça hakkında verilen «deli» hükmü Bilhassa şunu belirrmek isterim: Gümrük muayene memurlarımızdan Alâeddin Öget, kaçak eşyaların bulunduğu çantanın muayenesinin kimm tarafından yapıldığını anlamak üzere bavulun bırakıldığı yere gitmiş ve üstündeki fişe bakarak dönmüştür. Yani bazı gazetelerde yazıldığı gibi, muayene fişüıi aldıktan sonra bu hareketinin görüldüğünün farkına vararak tekrar bavulun üstüne koyduğu tamamen merikan emniyetinin bir kalesi ola yanhştır. Bu memurumuz çok durak telâkki edlyorsa, tam tedbirler rüst, çalışkan ve namusludur.» Yabaız bir nokta var: İstanbulda le Türkiyeyi azamî derecede kuvhâlâ yalnız beş dükkân vardır. Onvetlendinnelidir. Biz kuvvetli ollardan bir kısmı da Beyoğlu, MaçEthem Ruhi gömüldü mak istiyoruz; çünkü, kızıl dev haVefaünı, teessurle haber verdiğımlz ka gibi nisbeten mürerfeu senıtierrekete geçtiği takdirde, bütün kuv Avnkat Ethem Ruhi Ealkanın cenazesi de.. Üsküdar gibi cîdden fakir bîr kuvvetlenecekti. Adam da bu &r vetimizle kıyasıya dövüşmek az dun Sarıyerdeki evinden alınarak, ora semt hâlâ bu dükkânları beklryor. defnedilmiştır. sattan faydalanarak depoyu doldu mindeyiz. Dost Amerika bunu an dakı aile makberesine Cenaze trireninde merhumun yakın ak Allah nzası için vakit geçmcden lamalıdır. racak ve tekrar yola düzülecekti. raba ve dostları, basm mensubları, açüsa da halk istifaâe ctse!. Hancıda hâlâ vazıyetinden şüpABİDİN DAV'EE meslekdaşları hazır bulunmuşlardır B.FELEK heye düşecek hiç bir belirti görmemişü. Onun için polise haber veriu, Madam Trentham'a sorup hakikati öğrenin, demesi boşuna olacaktı. Fakat, daha sakin ve yalvarıcı bir tavırla hancıyı ikna etmesi ihtimali vardı. Bu mülâhaza ile: Rica ederım, dedi, beni dinleymiz. Size yemin ederim ki doğru söylüyorum. Bu adam bü cani, bir katildir. Hancı bu acıklı sözlere de aldırış etmiyor, arabanın deposuna benzin taşımakla meşgul oluyordu. Nihayet kapağı kapadı ve: İşte, dedi, dört şişe koydumBuradan dönemece kadar doğru gıdersiniz, sonra sola saparsınız. Sekiz on küometre ilerlediniz mi, Lestingham'a varırsmız. Evvelce rehbere bakıp gideceğmiz yeri tayin etmemiş olmanıza doğrusu şaşıyorum. Otomobilli cani hafifçe titriyerek cevab verdi: Mel'un sis yok mu, beni şaşırtan hep o... Sızin taraf, galiba denize yakın olduğu için bu mübarekten daha fazla müteessir oluyor. Zannederim biraz yanılıyorsunuz. Burası denize epeyce uzaktu ama, sislerüniz meşhurdur, ne yaparsm, alıştık. Tedavi edilmek üzere götürüldüğü Moskovada ölen Dimitrov'a Sofyada yapüan cenaze merasimine aid (Arkası var) ılk resun: Dınutrovun tabutu ton arsbası üzerinde Sofya garındaa Parlamentoya doğru götürülürken... r Dimitrov'a Yapılan Cenaze MerashnTj '( h 1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear