Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHUKİiET Denizcilik Bahisleri Karadenizde yardımcı üsler tesisi zaruridir Yazaı: Abidiıt Dav'er Donanma Koınutanı Oramaal Mehmed Ali Ülgenin Amerika .seyahati münasebeiile 23 mayıs tarihli Cumhuriyet'te çıkan bir y.zımızda, Gölcük tersanesinin yeni gemi yapabilecek bir surette takviyesi lüzumundan oihsctmiştik. Bugün de Karadenizdç yard.'mcı üsler tesisi zarurî oldujunu ve bu hususta Amerikan askerî yardımından faydalanmamız icab ettigini izah edeceğiz. Onümüzp bir Karadeniz haritası açarsak görürüz ki Türkiyenin Karadeniz kıyılarında. Türk harb gemilerinin harınbbileceği hiç oir tnüstahkem ümanımız yoktur. Hattâ 1950 de biteceği söylencn Ereğli limanından başka ticaret limanı da yoktur. Bu liman dahi. henüz Dİr demiryolu ile Anadolu demiryoiu şebekesine bağlanmadığı gibi, 23000 kilometreîik yeni yol yapımını ne cief tutan 9 yıllık progrpmımızda Ha Ereğliyi memleket yol $e'ockesine bağlayacak olan 92 kilometrelik L ' numaraiı şosenin Düzce Ereğli kısmı da, üçüncü 3 yılda, yani sene sonra yapılmış olacaktır İstanbulu Adapazarı yolile Düzceye baelayacak olan 25 numaraiı şotenin Beykoz Adapazarı kısmile 40 numarah şosenin Adapazarmı Duzceye bağlayacak olan kısmı da ikinci 3 yılda, yani 6 sene sonunda ikmal edilmiş olacaktır. 20 numaraiı fosenin Devrek Ereğli kısmı da gene 6 sene sonunda bitmiş bulunacaktır. Böylece Ereğli limanı bittikten sonra, bu liman, ancak 69 yıl arasında iki şose ile memleket yol jebekesile irtibat tesis etmij olacakür. Ereğli Kozlu Zonguldak demiryolunun ne zaman bitmif olacağtnı bilmiyoruz. Çünkü h°DÜZ bu hatün Inşasına başlanmış değildir. Yakında ikmal edilecek olan Karadenizin yegâne limanı Ireğlinin eğer turası müstahkem bir yardımcı üs haline konulacak»a henüz, memleket demiryolu şebekesile irtibaü olmadığını ve modern bir şose ile de dahile bağh bulunmadığmı kaydettikten sonra mevzua gelelim. *** Birinci Dünya Harbinde Karadenize çıkan dcnanmamız ve harb gemilerimiz her «eferden sonra, Boğaza ve İstanbula avdet mecbu rivetinde kalırlardı. Rus donanması da. bunu bildiği için, gemilerimizin yolunu kesmek maksadile hep Boğaz açıklanna gelhdi. Bilhassa Ruslar, 1916 da Imparatoriçe Maria drednotunu ve yeni muhriblerini hizmete sokarak donanmalarını kuvvetlendirdikten sonra, bu gerr.i Sıvastopol limanında 22 ekim 1916 da bir infilâk neticesinde baüncaya kadar Karadenize çıkan gemileri mızı Boğaz acıklaıında yakalamağa çalı$tılar. Imparatoriçe Maria battıktan sonra da 1917 başlarında Imparatoriçe Katerina drednotunu hizmete sokarak aynı manevrayı devam ettirdiler. Karadenizde, sığınacak hiç bir müstahkem limanı ve deniz üssü olmadığı için o harbde Türk donanması ve ticaret gemileri büyük sı kıntı çektiler ve Zonguldağa gidip gelen kömür gemileri de ağır kayıblar verdiler. Müstahkem liman ve üs bakımlarından bugünkü vaziyet 191418 dekirün aynıdır. Rusların Karade nizde büyük Sıvastopol harb limaBindan ve üssünden başka müteaddid müstahkem limanları vardır. Bunlar arasında Odesa, Nikolayef, Uçakof. Kerç ve Barum hep ağır toplarla tahkim edilmişlerdir. Sıvastopol kalesi ve deniz üssü, Sinob İnebolu bölgesinin tam karfisındadır ve Samsundan 250. İstanbuldan 300 mil mesafededir. Odesa limanı ve yakınındaki Nikolayef tersanesi ile İstanbul arasındaki mesafe 340 milden ibarettir. Artık müstahkem bir Rus limanı addedebileceğirniz Varna ise İstanbuldan yalnız 145 mil mesafededir Bugünkü süratli harb gemileri için Rus limanlarından yarım günde oizim kıyılanmıza inmek mümkündür. Ruslar, Karadenizin şimal kıyılatına hâkim olduktan başka. şimdi Tuna ağızlarına kadar gelmişler, Köstence, Varna, Burgaz limanlarını da tahkim ettirerek onlardan faydalanabilecek mükemmel oiı strateiik vaziyet temin etmişlerair. Bir harb vukuunda Kızıl filo, bütün bu Kara deniz üslerinden ve mustahktm limanlarından faydalaBabiîir. Yaralanan gemilerini Batuından Burşara kadar uzanan bu müstahkem üs ve ümanlarda barındırabilir ve ilk temirlerini yapaıak Sıvastopol. Nikolayef tersanelerine götürebilir. Bolşeviklerin bu yarım ay seklindeki Karadeniz sahillerine yayıîmış olan üslerine ve nv'.stahkem limanlarına mukabil, bizim gemilerimiz için Karadeniz Boğazından girilen Istanbuldttn ve Gölcükten başka ne sığınabilecek. ne de emin bir şekilde ikmal yapabilecek ve yaralı gemilerimiziıı muvakkat tamirlerini başarabilecek hiç bir yar dıma üssümüz ve müstahkem limanımız yoktur. Bir zamanlar. Çatalağzında bir liman yapılması düşünülürken burada harb gemileıitniz için de bir yardımcı üs vücude getirilmesi bahis kcnusu olmuştuFakat İ3 sözde kaldı ve ÇaUlağzı limanından vazgeçildi. Karadeniz kıyılarında yardımcı üslerden ve müstahkem limanlardan mahrumiyetimiz, Türk donanmasının en zayıf tarafıdır. Karadeniz ortalarında vukubulacak bir savaşta yaralanan herhangi bir geTnimir, istanbula gelmek mecburiyetinde kalacak ve belM de buna imkân bu'amıyacaktır Bu vaziyet malum oldukça da, düşman harb gemileri, denizaltüan ve uçakları Boğaz açıklannda karakol yaparak bu yaralı gemiyi batınna|a çalışacaklardır. Hrlbuki Karadeniz kıyılarımızın er mi'nasib yerlerinde bir kaç tane vardımcı iissümüz ve m'istgh'çom limanım.z bulunıırfa. çok mühim olan ikma! ve muvak Bulgarlar vize vermedikleri kat tamir bakınılarıncan 1ıunlardsn için Parise trenle «ivil istilade edebiliriz. Harb gemileıimiz, nskliye ve kömür gemilerimiz. yolcu gidemiyor icabında buralara da sığınabilccekleri için, mutlaka Boğaza dönmek Polonya ve Çekoslovakya ile îstan mecburiyeunden ve böylece düş bul arasında' tren seferleri başl msn kuvvetlori tarafını^îi BoŞaz mıştır. Şehrimize Varşovadan sab ağzında yakalanmak dui'umundan ve cuma. Ftagdan çarşamba ve pakurtulurlar. Bu vardımcı üsleıin vo zar günleri trenler gelmekte ve raiistahkem ümanlsrın. demiryolu aynı akşamı da gitmektedir. Ayrıca veya nıodern şoselerle memleket da pazartesi, perşembe, cumartesi dahiline bağlı olmalan da lâzımdır. I günleri Paristen muntazaman eka*** pres gelmektetiir. Polonyadan ve Çekoslovakyadan Yukarıda Karsdenizde hiç biı üss'imüz mevcud olmamasınJan gelen trenlerle ekseriyetle bu mçm leketler ve peyk Balkan memleketdolavı Birinci Dünyf. Karbinde. 1 nsnmamızın strateji bakırnmcıan ieri elcilik memıırları gidip gelmek çektiği sıkıntıları izah ettik. Bu tedirler. Parise gidecek sivil yolmevzu üzerinde biraz daha durmak cular îçin Bulgarlar transit vizesi istiyoruz. Türk donanmasının üs dahi vermemekte, bu yüzden tren bakımından yalnız İstanbula bağlı yolcuları çok müşkülât çekm«ktedirler. olması, donanmamızı. nakliye kömür gemilerimizi hep Karadeniz Boğazından girip çıkmağa mecbur ettiği için Ruslar. Boğaz dışını mun tazaman mayınlayorlardı. Bu mayınlar, Türk donanmasına epeyce kayba mal olmuştur. 1914 snnlarında, Boğazın dışındaki kirü ve temiz sahayı göstermek üzere tarafımızdan 15 mil mesafede konulmuj İsUnbul Belediyesi Daimi Encümeni. olan bir samandırayı Ruslar, bula bir mütehassıs heyet Uralından 1,300.000 rak onun etrafında yeni bir mayın lıra bedeli ke«if tahnün edilen tarlası vücude getirmişlerdi. Yavuz, tstanbul Mezbahasında yapılaeak bazı temiz sanılan bu sahaya girdi; san nıühim inşaat için açılan müsabakayı, taliblerden birine dün lhale edecekti. cak ve iskele taraflarından iki Bu if, M«zbahanın buz ve aotuk hava mayna çarparak yaralandı ve 600 mahzenleri makinelerinin yenilentnesl, ton su alarak İstinyeye döndü. Ya soguk hava depolarının kısmen jfnışralarının tamiri 3 ay sürdü. Gene o letilraesi, en az İki bln ton etin dongrünlerde Berk, Boğazdaki mayın mus olarak muhafazası için icab ed«n şamandıralarını geçtikten sonra biı tesisatın yapılmasından ibaretti. Takat dünkü münakasa, tatmin «dici bir tomayna çarparak kıç tarafı parça nuc vnmemijür. Açılan bu münakalandı. Tamiri 4 ay devam etti. Fran saya iftirak için günlerce tetkikatta busızlardan musadere edilen Ron ro lunan Holanda, Amerikan va İngilij morörü, Kütahya torpidobotu tara firmaları dünlcü münakasaya girmema yaparken mayınlara çarparak mij. yerll bazı zevatın mümenil bulunduklan üç firma bu if talib olbattılar. Malatya, Durakreis, Nevşe mujlardır. Bu sebeble lhale tetkik hir gambotları da tarama sırasında edilmek üzere bugüne bırakılmıştır. mayna çarptılar. Esaslı firmaların ihaleye girmcmelmi endişe uyandırmııtır. Diğer taraftan, Birinci Dünya Harbindeki Boğaz büyük firmalann. kesiî bedelini az bıılağzım mayırdama işinin. ileride biı dukları söylenmektedir. harb vukubulursa, yalnız süratii Memleketimizin et ve balık Rus mayın gemileri tarafındlan dedururnu hakkında rapor ğil: denizaltılan ve uçaklan tarafından da daha büyük ölçüde yaMemleketimizde et ve balık durumupılacağına şüphe yoktur. Bu suretle nu tetkik etmekte nlan Amerikan heTürk donanmasının Karadenize yeti. Mezbahayu soğuk hava depolarını, çıkması ve Karadenizde ise Boğaza Halic Fenerinde hususi bir mücssesey» dönüşü, son derece güçleşecektir aid clan Balıkyağı Fabııkasını gezdikBoyle bir vaziyette arama tarama ten sonra, dün raporunu Valiye vermlştir. Heyet, Karaagac Mr^bahasını eski gemilerimizin mayınla kirletilmiş bulmakta ve madern bir mez'ophaya sahayı temizleyeceğine şüphe yok lL7um gösternıektedir. Bıuıdan başka sa da, bazan acele girip çıkmalar bu raporlarda et ve balık için lüzutnlu >oyüzden gecikecektir. Şöyle bir ihti ğuk hava tesisatı hakkında enterepan mal de gözönünde tutulabilir: Bo Rıutalealar dermeşan edilmektedir. ğaza dönmek mecburiyetinde kalan Türk Macar ticareti harb gemilerimiz, denizaltılar veya Türkiye ile Macaristan arasında yapıuçaklar tarafından yeni mayınlan ]an ticaret anlaşması. 1 hazirandan itimış sahanın temizlenmesini bekler b^ren yiirürluje girecektir. Tıcaıet ve ken Boğaz açıklannda bekleyen Ekcnomi Bakanhğı. bundan böyle Maüstün kuvvette hasım fiiosu tara caristanla takaslı ticaret yapmak jsteyen tacirlerin müracaatıni kabul f.tmifından muharebeye icbar edilebi yecektir. lirler. Halbuki Kar^denizde başks yardımcı üslerimiz ve müstahkem Bir şilepimiz Kıbrısa sığındı limanlanmız bulunursa, keşif uçak Sadıkoğulları firmasına aid Galatalarımız tarafından vaziyetten ha saray »ilepi. Kıbrıs önlerinde »eyir berdar edüaceklerinrien onlardarı ederken. maklne dairesinde hasıl olan bir ârıza yuzunden yoluna devam edebirine sığınabilirler. memiş ve adaya sığınmntır. O'.riukça Donanmamızın her seferin so yaşlı olan bu ?İIep. birkaç yüz Musenunda ikmal veya tamir için, mut viyi Filistine götünnekteydi. laka Boğaza avdet mecburiyetinYeni Basın Savcısı den kurtulması. ona stratejik bir Istanbu! Cııınhuriyet Savcıhgı Basın hareket serbestliği ve k^laylığı ka Bürosu Şefliğine tayin edilen Yavuz zandınr ki bu, pek mühimdlr ve Fjndıkgil. vazifesine re?men başlamış Rusların üs fazlalığından ileri ge bulunmaktadır. Hukııki yazılarile talen avantajma bir mukabele teşki) r.:nmi5 ve uzıın müddet savcı mııavın£ı yapmıs bulunan senc ve kıvmetli eder. adlıyecimize bu yeni vazifesinde de İşte bu sebcblerledir ki Karade basarılar dileriz. nizde, Genelkuımayımızın tesbit Mehmed Ali Aybanıı edeceği yerlerde, yardımcı deniı duruşmasına başlanıldı üsleri vücude getirmek, buralarda • Zincırlj Hürriyeti gazetesinde yazher türlü ikmal malzmesi bulundıjı bir yazı ile. Hükumetin manevi durmak ve tamir atölyeleri tesis sahsiyeıini tahkir ettiji Iddia olunan: etrnek kat'i bir zaruret olmuştur. mezkur gazetenin <<Ahlbi ve yazı i»]eri Üsler, deniz kuvvetlerinin sığı müdürü Mehmed Ali Aybarın muhakenak, dayanak ve istirahatgâhıdır. mesin* dün mevkufen; İkinci AJlrceza üssüz bir donanma, temelsiz bir bi Mahkemesinde başlanmif ve dunısma gizli olarak yapılmıştır. naya benzer. Gizli âyin yaptıjp iddia edilen Oramiral Mehmed Ali Ülgen kendisini, •.Türk Amerikan müşbaşpehlivan beraet etti terek programının tatbikı sahasında Zrenköy, Merdivenköydeki ŞahtuAmerikadaki faaliyet ve tertibatı lu Bektaşi tekkesinde gizli Urikattetkik etmek maksadile» oraya da çılık yaptığı iddia edilen eski Başpehvet etmiş olan Amerikan Deniz Ha livan Hasan Tahsinin muhakeme«i dün Kadıköy Asliye Oza Mahkemesinde rekât Dairesi Başkaru Amıral Louıs sona ermi;tir. Dünkü celıede, sajııjın Denfeld'e, Türk donanmasının Ka vekiü avukat Suad Tahdn TCrk. müradenizde yarduna üslere sahib oi daiaasını yıpmıj ve müdafaayı müteması zaruretini ve büyük para isti akıb Yargıç Galib Barlas; uzun esbabı yen bu işlerin ancak Amerikan mucibeli kararını irticalen İzah tmiş askerî yardımından yapılabileceği ve hâdisede ıuç unsuru bulunmadıgından ve glzll lyinlere ald bir delile ni kabul ettirebilirse, memleketine tessdüf edilmediğinden. &anık Hasan ve donanmamıza büyük bir hizmet Tahsin Başpehlivanın beraetine karar ifa etmiş oiuı. vermistir. =haberleri ihmal edilen tarihî İstanbul' Avrupa tren şehir: İstanbul seferleri İstanbul, memleketinıizin fikir, sanat ve ticaret merkezidir. Ticaret ve sanayi işlerinde, faaliyetimizi İstanbul piyasasmın rehberliği altında tanzim ederiz. Siyasi ve ıktisadî roemleket meşeleleri hakkında fikir edinmeğe çahştığımız vakit, İstanbul gazetelerini okurus. Çocuklarımıza iyi bir tahsil vermek ihtiyacını duyduğumuz zaman, onları İstanbuldaki irfan müesseselerine gönd«rmek çarelerin araştırırız. Sıhhatimizi tehdid eden bir rahatsızlıkla karşılaştığımız lakdird«, bir defa da İstanbul hekimlerine kendimizi muayene ettirmeği düşünürüz. İyi bir tatil geçirmek veya hava tebdüi yapmak arzusunu beslediğimiz vakit. İstanbula git mek isteriz. Okumaic. tedavi görmek, istirahat etmek, eğlenmek mal almak ve para kazanmak maksadile her sene on binlerce insan İstanbula koşar. Bir milyona yaktn nüfus barındıran İstanbul şehri maddi ve manevî bir kıymet hazinesidir. İstanbul, nüfusuna nisbetle en fazla vergi veren vilâyettir. Devletin, mülhak bütçeli tesekküllerin ve mahallî idarelerin bir sene zarfında temin ettikleri umumi haaılattan takriben dörtte biri İstanbul halkı tarafından odenir. Istanbulhjların âmme masraflarma istirak hissesi diğer vilâyetlerdeki mükelleflerden beş misli daha yüksektir. Memleketimizde girişilen bütün imar ve kalkınma hareketlerinin tahakkuku, İstanbul balkının alın terine ve kazancma bağlıdır. İstanbuldak para membalaruun suyu kesildiği gün, devlet hazinesi can çekismeğe mahkumdur. İstanbul, beş asırlık bir irfan, sanat ve ticaret an'anesinin kazandırdığı imkânları, memleket hizmetlerinin istifadesine hazjr tutmaktadır. Fakat son yirmi beş sene zarfuıda, bu tarihî medeniyet merkezini fakirleştirmek ve kıymetten düşürmek için yapılmadık hiç bir şey bırakılmamıştır. Yakışık almıyan sınaî tesislerin, kömür depolarının ve ambar binalarımn arkasında, Boğaziçinin essiz güzellikleri «deta «olmuştur. Şehrin havasına ve görünüşüne hususiyet kazandıran korulukların ekserisinden eter kalmamıştır. Geçen asırlarda efsanevî şöhreti Avrupa uiuklann yayılan Halic, bugün bir pislik deryası halindedir. İdari merkeziyet sisteminin tayda ve mahzurları hakkında ileri sürülebilecek deliller bir şehir haikını Dek az alâkadar eder. Halk. bir idare sisteminin seviyesini âmme hizmetlerinin verimine ve umumi vergi yükünün ağırlığına göre ölçer. Âmme hizmetlerinin ferdlere temm ettiği fayda, devletin yaptığı tahsilât yanında cıîız bir halde kalıyorsa. mükellefin yüzü gülmiyeceği aşikârdır. Devlet teşkilât ve müesseselerine seneds yüz milyonlara kabaran bir mMi menfaat temin eden İstanbul şehri ise, katlandıgı fedakârlığa mukabil yüzüstü bırakılmış vaziyettedir. Mevzuatın ve idare usullerinin İstanbulda verdiği neticeler, ifühar vesilesi teşkil edecek mahiyette değildir. İstanbul halkının idare teşkilâtır.dan beklediği fayda, asgari hadde inmiştir. Şehrin hakiki manada bir kalkınma hareketine kavuşamıyacağı anlaşılmış bir hakikattir. İstanbulun tabiat üslubuna u>inıyan zevksiz inşaata, iç sokakların senelerce müddet tamirsiz bırakılmasına, yeni kurulan mahallelere kanalizasyon yapılmamasına, posta servisinin günden güne bozulmasına veya tarihî eserlerin tahribine dahi artık itiraz edümemektedir. Halkın mütevazı dileklsri, sıhhat ve emniyetimiz bakımından hayati ehemmiyet taşıyan bazı basit hizmetlere itina gösterilmesine dair ileri sürülen temennilerden ibarettir. Bu temennilerin yerine getirilmesi için, biraz gayret ve hüs nü niyet kâfidir. Belediyenin mefgul olması gereken basit vazifelerin başında, temizlik işleri gelir. Fakat İstanbulun temizliği, belediyeden ziyade halkın himmeüne kalmıştır. Belediye binasından bir kaç yüz metre mesafede bile, tanzifat teşkilâbnm yüzünü gömüyen sokaklara raslanabilir. Bu sokalclann ortasında ve civar arsalarda, dökülen çöplerin vücud« getirdiği tepecikler, kontrolsuz bir idarenin ihmal ettiği vazifeyi yağmur ve rüzgârın tamamlamasını bekler. Bazı çar=.ı Iı MEMLEKET MESELELERI HEM NALİNA 1 MIHINA I Deniz Harb Okulu için rnarş kuyucularundan aldığım mektublardan iV.i tanesi, ^^^ 19 Mayıs Bayraımnda İnönü Stadındaki törende Deniz Harb Okulu ve Koleji talebesi sahaya girerken onlara refakal eden bandonun dost bir devletin Marine kıtalarına, yani deniz piyadesine mahsus marşmı çalmasınm iyi bir tesir bırakmadığmdan bafasediyor. Milli marşlarınuz yerine yabancı bir mars çahnmasını boş jrörmüyorlar. Aziz okuyucıılarun. böyle <Hişiinmekte pek de haksu değildir» ler. Garçi bizim askerî bandolanmızın, eskidenberi geçid resimlerinde çaldıkları havalar, nmumiyetle yabancı yürüyüf marşlarıdır. Musiki parçaları. milletlerarası mahiyette sanat eserleri olduğu için, bunlarda bazı istisnalarile, milüyet aranmaz ama, bir milli bayram grünü, denizci genclik, sahaya girerken Deniz Bandosunun Türk marşlarından birini calması daha doğru olurdu. Ban istisnalardan bah«ettim. Mesclâ Türkiyede Kızıl İnternational marşı çalınmaz. Meselâ giiftesi Türklük ve Türkler aleyhinde olan şarkılar. düııyajım en güzel ımısiki parcaları da olsa, gene memleketimizde calınmaz. Gene meselâ bir milli bayram günü, bizim marşlanmız dururken, dost hir devletin de olsa. askeri marşlarını çalarak sahaya girmek yakışık almaz. Bu, milliyet ve istiklâllerine sıkı bif aşkla bağlı olanlar üzerinde. nahoş bir tesir huxule fetirir. Bizim de hircok mar;larımız vorken no diye yabancı bir hava çalındı? diye teessor ve irninrii nyandırır. Bu noktaya böylece işaret ettik(en sonra. başka bir noktaya temas etmek isteıim. Bizim Harb Okuluroıızun ve Yedek Subay Okulumnzun marsları vardır; faka< Deniz Harb Okulumuzun marsı yoktur. Neden? Bu sualin cevabı sudur: İhnıa! ve kayıdsızlıktan. Deniz Harb Okulumuzun da Harb ve Yedek Subay Okullan gibi bir marsı olmalıdır. Dünya denizcilik larihinde parlak bir mevkii elan ve denizci erdadının şerefli tonmlan olnıak ajrminde bnhınan milletimizin Deniz Harb Okulu da hıı<;;>si bir marşa sahib ohnalıdır Biı m»r"ın püftp^i. hestesi de Türk HcnizT.ilizinin kahramanlık nıhundan iihaııı atmalıdır. Deniz şubaylarıniT \"\a Deniz Harb Okulunu yanda bırakmış olanlar arasında şairler ölduğunu biliyoııım. Belld bestekârlar da vardır. Bu marşı onlardan. hattâ bütün Türk şairve bestekârlanndan b«k» î Dr. Feridun Ergin Yazan İstanbul Mezbahasında yapılaeak inşaala talib yok içlerinin ve pazar yerlerirün pisliği de, medeniyet mefhumuna meyd«n okuyacak dereceyi bulmuştur. Tanzifat hizmetlerinin aksaması, iddia edildiği gibi sadece amele kiyafetsizliğinden ileri gelmemektedir. Evlerden kamyonla çöp toplayan veya sokakları süpüren amelenin faaliyetini takib ederseniz.. işlerin ne kadar baştan savma yapıldığını görebilirsiniz. Mevcud amele tanzifat işlerinde fiilen ve muntazaman çatırıldığı takdırde. şehrin çok daha temiz bir manzara arzctmesi mümkündür. Temizlik işlerinde eksiğimiz, para ve amele değildir. En büyük noksanımız, vazife sahiblerinın halka hizmet duygusundan mahrum kalmalarıdır. Şehrimizın ikinci mühim derdi. su meselesidir. Pislik ve ?u5uzluk bir araya geldiği zaman. halkın k.ır şılaştığı sıkıntıyı tasavvur etmek güç değildir. Cum"ur:yetten evvel, istanbula bir buçuk milyona yakın nüfus toplanmışken, ^imdiki kadaı darlık çekilmediği malumdur. Hayır sahiblerinin yaptırdıkları sayısız çeşraeler, evlerin ihtiyacını kolaylıkla karşılamak imkânını temin ederdi. Fakat su işleri isletmesinin menfaatlerine rakib addedilen bu çeşmeler tamirsiz bırakılmış, tıkanmış veya yolu kesilmiştir. Su tevziatını inhisar altında tutan idar« ise, sarfiyatı karşılayabilecek iktidarı göstereınemiştir. Yaz tnevsiminde bir çok evler ve apartıman daireleri, ancak aksam üzeri musluklara gelen su iie iktifa etmek mecburiyetindedir. Su kaynaklarının bolluğu itibarile dünyanın en zengin yerlerinden birinde yaşadıgımız halde çöl hayatının mahrumiyetlerine katlanmaklığımız, mesuliyetsizlik ve kayıdsızlık zihniyetinin eseridir. İstaabul hayatını alâkadar eden meşeleleri bir kaç sütun içinde teşrih etmek kabil değildir. Her ihüyacm bir ?ıkıntı mevzuu haline gel diği şu şehrin şikâyetlerine hudud cizmek güçtür. Halkımız, son aylarda, bu defa emniyetini ihlâl eden yeni bir derdle karşılaşmıştır. 3 Şehir içindeki kazalar ve seyrüsefer kargaşahğı, endişe uyandıracak dereceyi bulmuştur. Seyrüsefer kargaşalığının se'oe'olerini üç nokta etrafuıda toplamak kabildir. Bunlardan bir tanesi izdihamın artmasile alâkalıdu". Türkiyedeki motörlü nakil vasıtalarının takriben üçte biri İstanbulda toplanmıştır. Yaz aylarında taşradan gelen resmi ve hususî arabaların da vasıta kalabalığına katılmaları nakliyatln buhranlı ve tehlikeli bir hal almasına zemin hazırlamaktadır. İstanbul yollarmın takati bugürtkü seyrüsefer kesafetini karşıiamağa mütehammil değildir. Avrupada. mümasil vaziyetler karçısında, yük nakliyatının saatlerini ve geçirileceği yolları tahdid cihetine gidilmistir. Şehrimizde de resmî otomiHniprin ve yük taşıyan kamyon ve arabaların aynı şekild9 kayıdlara tâbi tutulmasına zaruret vardır. Ka^aların ikinci sebebi, direksiyon kuilananların ehliyetsiıliğinden ileri gelmektedir. İstanbulda şoförlük müsaadesi alabilmek. kolay bir iş değildir .Fakat ehliye vesikası istihsalindeki güçlük, imtihanın ciddiyetinden ziyade, muamelelerin meşakkatli şartlar içinde cereyan etmesinden ileri gelmektedir. İmtihan usulleri, şehir içindo nakil vasıtalarına binenlerin ve yaya yürüyenlerin emniyetine teminat teskıl edecek seviyede değildir. Kazaların üçüncü sebebi, seyrüsefer nizamlarına gösterilen riayetsizliğin neticesidir. Harb seneleri esnasında nisbeten tenha caddelerde sefere alısan foförlerin, o zaman kazandıkları alışkanlıklan henüz muhafaza ettikleri görülmektedir. Şehrin işlek caddelerinde, her saniye sürat tahdidini ve ypl nizamıuı ihlâl eden bir kaç otomobile raslamak kabildir. Kalabalık caddelerde seyrüsefer kaidelerinin tatbiki, daha esaslı bir kontrola lüzum hissettirmektedir. Şehir hizmetlerini tanzim eden makamlar halka karşı mesuliyet hıs si taşımsdıkları müddetçe, bu vazjyetin devam edeceği aşikârdır. Halbuki idare mercilerinden her hususta hizmet, sühulet ve fayd^ görrrek İ.'tanbullıılann tabiî ve mpşru hakiarıdır. Fethin yıldönümünde Fatih camiinde Mevlid okunacak İstanbul fethinin 496 ncı yıldönumüne rastlayan 29 mayı; 1949 pazar günü Faüh camii seriflnde öğfleden önce saat J1.30 da ceıjıaaön de iştirakile Hatmi Şerif ve namazdan sonra Fatih ve bu memlckete büyük hizmetieri dokunanların nıhjna Mevlıdi Şerif okunacağı haber ahnmışttr. Muhasebe ve Maliye En çok okunan. en çok istifaI de edilen, en ucuz pratik iş ve meslek mecmuasınm Sebze ve meyvalardan alınan kâr hadleri yeniden tetkik edilecek Belediye, yaş mejva ve sebzeden seyyar esnaiın aldığı yüzde yirmi beş. perakendeci esnafın aldığı yüzde otuz kâr haddini yeniden totklke karar vermiştir. İlgililer, meyvm re »teeleıin hepsinden aynı miktarda kar hıdfli alınmasını doğru bulmamakta, bir miktara kadar yüzde yirmi beş ve otuzun muhafazasüe beraber miktar çoğaldıkça kir haddini »zaltan mütemevvic blr nispet takibini uygun bulmaktadır. Tespit edilecek netlec, Daim! Sncümene veriîecektir. Prof. Brauer'in konferansi Halen şehrimizde bulunan dünvaca tanınnu; Verem Mütehassısı Prof. Brauer, Türkiye HasUne Mütehas'islan Dercıeğinin Beyoğlunda Buraa cokağın(•aki içtima salonunda bugün saat 19 da (Verem tedavisinln istikbali) hakkında bır konfersns verecektlr. Hekimlcr» giris serbesttir. RECEB 28 CUMA Mesken sıkıntısı ve yolsuzluk, şehir hayaünı bir kâbus de\Tesine sokmuştur. Binleroe aile, şehirden hicret ederek surlar civannda muazzam bir gecekondu mahallesi kur mağa mecbur kalmıştır. Şehir içi nakliyatı, yolcuları zahmete sokacak ve vakit kaybettirecek şekilde tanzim olunmuştur. Temizlik, gıda ve ucuzluk ihtiyacını karşılamak üzere fiilî netice vermek kabiiiyetini haiz hiç bir tedbir ahnmamıştır Daima halkın rahatını kaçıracak garib buluşlar peşinde koşan bir zihniyet, bütün şehir hizmetlerinde tesirini hissettirmişür. Her insan doğduğu ve yetiştiği yeıe derin manevi bağlarla merbuttur. Bir şehrin menfaaüerine karşı en fazîa anlayış gösterebilecek kimseler, nesillerdenberi orada yaşayan halk kütleleri arasmdan çıkabilir. Memleketin en güzide unsurlarını yetiştiren İstanbulun derd lerine çare arayacak ehliyeüeri kendi içimizden seçmek kadar tabii bir hak tasavvur olunamaz. Fakat temin ettiği malî imkânlar sayesinde devlet cihazana hayatiyet kazandıran bu terihî şehirde henüz verimli bir idare sistemi kurulama1 mıştu . Şehrin menfaatlerîni korumakla vazifeli belediye reislerini, emniyet âmirlerini, münakalât şebekesini idare eden zevatı ve sıhhat teşkilâtı personelini seçmek hususunda İstanbullUlarm reyini almağa ihtiyac duyulmamaktadır. Halk mümessillerinden terekküb eden şehir meclisinin rolü ise, belediye siyasetine istikamet veremiyecak kadar zayıfür. İdareyi tanzim eden icra uzuvları, merkezî hükumetin uüfuz ve mürakabesi altında mefluç bir haldedir. Salâhiyetlerini Ankaradan alan ve şehir halkrna karşı kendini hukukî ve vicdanî mesuliyet altında hi&setmiyen teşkilâtın Istanbullulara lâyıkile hizmet edemediği bariz bir şekilde gözükmektedir. Vilâyetler idaresind* en genis salâhiyetler merkezî hükumetin elinde toplanmakta, fakat tatbikaün aksamasından doğan zararlar halkın omuzlarına yüklenmektedir. BALKANLARDA Kremlin *in Tito ya karşı haxırladtğı plan Moskova, Berİin ablukasını kaldı rmaya ve dörtlü görüşmelere iştirake karar verdiği gün, Rusyanın bundan sonra Uzakdoğu ile meşgul olacağı ve Avrupadaki faaliyetine bir müddet son vereceği söylenmişti O arada gelen bazı haberier böyle bir kanaatin doğru olabileceği fikrini ortaya atmıştı. Bir habere göre de. Habien» şehrine kad^r uzanan Molotov, Çin kızıl lideri Mao Tse Tsung ile komünist Asya kıt'ası etrafında görüşmekr yapmıştı. Fakat bütün bu söylentilere rağmen Balkanlardan gelen en son haberier, Sovyet Rusyanın Avrupa meselelerinden, bir an için olsa bile, elini çekmek niyetinde olrnadığınl göstermektedir. Şu anda Kremlini ilgilendiren en mühim dava «Yugoslav davasıdır.> Atlantik pakünın kurulmasını önlemeye muvaffak olamıyan Moskova, batı Avrupa memleketlerine askerî yardım malzemesinin gönderümesıne başlanacağı su sırada Stettin Adriyatik stratejik hattına gayet bü yük bir önem atfetmektedir. Batı Avrupaya doğru yapacağı ileri hamleleri böyîe stratejik bir hattın mevcudiyetini esas tutarak hazırlamış olan Sovyet genelkurmayı, Tito Yugoslavyasınm kominform blokundan ayrılması ile husul« gelen gedikten fazlasile endişe duymaktadır. Yugoslavyayı yeniden demir perde içine sokmak maksadile Kremlinin gayet şümullü bir plân hazırladığı ve şu günlerde en fazla bu mesele ile meşgul olduğu anlasılmaktadırRus plânının ana hatları şunlardır: 1 Yugoalavya dafailind» isyan çıkarmak ve Titoyu devirmek için çete faaliyetine hız vermek, bu faaliyeti silâh ve adam göndermeie desteklemek. 2 Tito Kominform mücadelesinin baslamasile Yugoslavyadan kaçanlan peyk mem leketlerde toplamak, bunlardan askert birlikler teşkil etmek. Bu askerî teşekküllere de «6k>bodna Yugoslavia» ismini vererek ileride vukua gelebilecek her hangi bir hâdiseye, «Tito'ya hücum edenler Yugo?!avlardır» diyerek mazeret beyan etmek fırsatını ele geçirmekBöyle bir askerî plânm hazırlanmasında peyklerden mümkün olan her türlü yardımı sağlayabilmek için Kremlin bu peyk memleketlere bazı vaidlerde bulunmus, • Büyük Arnavudluk. hayali peşinde koşan Enver Hoca hükumetine Metohya Kosova bölgesini, Macaristana da, harb sonunda Yugoslavyaya verdi^t Banat Baçka vo Baganya havalisini bağışlıyacağını söylemiştir. Bulgar ve Yunan komünistlerine de <Hür Makedonya devletinin» kurulması ile arzularımn yerine geürileceğini bildirmiştir. Tito Yugoslavyasına karşı Sovyei askeri ve siyasi hazırhğı hakkında bir çok haberier gelmektediı. «Sloborina Yusoîlavia. nın merkezini Arnavudluk teşkil etmektedir. Tito'dan kaçan veya kaçırüan 30.000 kadar Yugoslavdan burada 9 tugay teşkil edilmiş, çete harbi için yetişürilen bu birliklere modera Rus teçhizatı dağıtılmıştır. Bu birliklerin başmda eski marangozlardan albay İlya Bulatoviç buiunmaktadır. Arnavud hududu yakınlarında Yugoslavya dahilinde isyan çıkarmak vazifesi de eski komitecilerden Prispinli Cen.al Braykoviç'e verilmiştir. Ayrıca bir beynelmilel rugay tesis edilmiş ve Alman, Fransız, Arnavud, İtalyaE, Macar, Çekoslovak. Rumen ve Bulgar komünistlerinden mürekkeb bu rugayın başına Arnavud Generali Spiro eetirilmiştir. Bulgaristanda da geniş bir faaliyet göze çarpmaktadır. Tito'nun eski subaylarından albay Andri? Krista'nın Yugoslavyadan kaçan veya kaçırılan 240 kadar subay ve gedikli ile 4000 neferden dört birlik teşkil ettiği. bunları KöstendilGornia Cumaya ve Nevrokop Petriç hatlarına yerleştirdiği söjlenmektedir. Slobodna Yugoslavianın Bulgaristanda ki merkezi Struma vadisinde Nevrokop şehrinde bulunmaktadır. Ayrıca Bulgarlar da Tito'ya karşı savaşacak bir birlik hazırlamışlar ve bunun başına Bulgar Generali Pop Dimitrov'u getirmişlerdir. Gornia Cumaya'da bulunan bir Sovyet askerî heyeti bütün bu faaliyeti kontrol ermektedir. Bu Rus heyetinin başında Sovyet gizli polis albaylarından Protiç vardır. Sovyetlerin emri ile Rumanyada da «Slobodna Yugoslavia> namıns dört tugay teşkil edilmiş, bunlaı Temişora, Sanmorton, İvanda, Dincsş mevkilerine yerleştirilmiş, başlarına da Tito'nun eski generall°rinden Pero Popivoda getirilmiştir. Macaristanda da aynı hazırhk müşahede edilmektedir. Yugofla"yadan kaçan komünistlerden 8 rugay teşkil «dildiği ve bu tugayların Arkası Sa. 4. Sü. 4 te uıuiıiuilılıınlııiiiııııııııııuıııııııııiHiıluuiUll 9 Vazife malulü subaylar \7az ; fc raaluKi subayların ay* lıkları için dün yszdığım r iyi asağıdaki birkaç rakamla 'sr^amlsmak istiyorum. Yen! tasarı. va'ife malulü teğmen. tisteğmen ve \u7Ha51lann ayhklaruıda, viirürlii':<eki kanıına nazaran. iki i^ti'nasile hep indirmeler yapmaktadır. Bu iki istisna da. 6 ncı derecede malul bir tcemene 553 kuruş ve gene 6 ncı derecede bir iisteğmene 67 kuruş zam yapmaktan İbarettir. .Malul vüzbasıların 6 derecesinden ve üs(n* m e nlerle tesmenlerin be^inci derecesindçn birinci derecesine kadar olan malullerinin aylık!an muhicüf miktariarda ek»Imektedir ki. bu suretle yeni ka. nun tasarısı bu şekilde kabul edildiği takdirde bütün bu subayların maaşlarından 5.95 liradan baş« layarak. 28.22 liraya kadar kesintiJer yapılacaktvr. Binbaşıdan itibaren disrer bütün rütbelerde ise muhtelif zamlar vardır. Meselâ 3 üncii derecede vazife malulü bir liim?enerale 184^0 lira zam yapıl» mıstır. Sayın Maliye Vekilimizin. kanunda mevcudiyerindcn hahsett!ği tekniğin haksızlık ve adaletsizlik tekniği olınaması için, ta^arıda gerek vazife. gerekse harb malulü subayların bupünkünden daha a% aylık almamaîarını sağlayacak tadillerin yapılması icab eder. CİNSİYET ALE PEK BİR AMERIKAU NASIL EĞLENİR?.., İstanbulu hiç terketmemiş olaa bir kimse, NewYork ve Holivufta bohınan eğlence yerlerinhı çokluğu ve eeşidleri hakkında kolay kolay bir fikir edinemez. rCHARLBS DICKENS iN SAHESER ROMANI. CİNSİYET CİNSİYET CİNSİYET CİNSİYET CİNSİYET 80 Sahife 50 Kuruş ÂLEMİ'nin ÇIKIYOR Karanlık yollannı aydınlatacak olan bu meşale YAKINDA ÂLEMİ ÂLEMİ ÂLEMİ ÂLEMİ Her gene ve îhtiyaruı bir hayat kitabı olacaktır. Gazetemizin bütün sütunları bu şehirlerde devamb olarak işleyen gazino. bar. gece kulübü. çalph lokanta, sinema. tiyatro. konsej^ maç ve revülerin isimlerini sıralamaya kâfi gelmez! Oralarda her zevke göre her türlü eğlence mevcuddur. Hangisini isterseniz secer^iniz. Fakir ve Yerim Çocuklara Yardım Kşya Pinvansosumm ilrl talihlhi, hiçbir nt?sraf etmeden yapaca'ılan 22 irürt;ük fevkalade seyahat esnasında en lüks otellere inerek bef günlerini NewYork ve beş şiinlerini Holivnfta eğlence, zevk ve safa arasında geçireceklerdir. Acele edinia. Çekilis tarihi 19 Hazirana pek az vakit kaldı. Bugünden hileUerini alınız ki, Skandinavya Havayolları Şirketinin lüks DC6 uçaklarile yapılaeak olaa bn casib seyahat a » aasib olsun* Gelir Vergisi Sayısı Pek yakında çıkıyor. Fiaü: 75 Krş. P.K. 657 îst. Yerli ve yabancı bütün tıb âleminin en meşhur imzalarını bir araya toplıyacaktır.... KERSTİN EGGERS[\ Dr. DAVID TOVt Evlendiler. Sfockhofan, Mayıs 1949 v. E. en yakın dostunuz ve sırdaşınız olacaktır. 5.33 13,1lı 17.10 2031 ÎIZI~ 3.25 9.01! 4,47' 8.39 12.00 1.57 6.5C KITAP HAÜNDl âcemi sevgililerle en olgun insanların ve huzuru kaçmiî aileIerin saadet yoldaşı olacaktır. Çıkaran: İNSEL Kitabevi