24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 Shzn 1349 BIR DAKİKA : Aflanfik Pakfımn imzasından sonra tlantik Paktının tedafüî mahiycti. söz götürmez bir hakikat olduğu halde Sovyet Rusya, paktın imzası arifesinde bir protesto notasile paktın imzasına mâni olmak ister gibi davranmışsa da buna muvaffak olamamış ve pakt imza edflmiştir. Pakt, hakikaten tarihî mahiyeti haiz bir hâdise teşkil etmiştir. Çiinkü Avnıpahlar, 1» çeşid andlaşrnalan imzalamağa alışık oldukları halde Ameıikalıların dunımu ajnı merkezde değildir. Belki Amerikalılar ilk defa olarak bn mahiyeti haiz bir paktı imzalamakta ve böylece hayatlarmda yeni bir tarihî devir açmaktadırlar. Avrupalılar da Amerikalılarla ilk defa olarak bu mahiyette bir pakt imzaladıklan için hâdise bu bakımdan da tarihî değeri haiz bulunuyor. Sovj'et protestosunun bu tarihî hâdiseyi bir dakika dahi geciktirmeğe muvaffak olamıyacağı besbellidir. Çiinkü ancak bıı pakt iki tarafın, bnndan böyle miisavi şartlar içinde masa başına geçerek müzakereler yapraalanna imkân verecektir. Bilindiği gibi Berlin buhranındanberi Müttefiklerin en çok şikâyet ettikleri nokta, Sovyetlerin tehdid silâhını kullanarak Müttefiklere kendi şart!annı adeta dikte etmek istemeleridir. Müttefikler, bn tarzda yapılan herhangi bir müzakerenin şerefli bir netice vermesine fankân bulnnmadığını defaatle anlatmışlar ve Rmyanın evvelâ Berlin muhasarasın] kaldırmasım istemişler, fakat bu Istekleri kabnl olunmadığı için onlar da mnhasarayı sıhra indirmek iein üsrün hava kuvvetlerinden istifade ermişler, Berlini beslemişler ve Berlinden çıkanlamıyacaklannı <rös(crmişlcr. bundan bsska Sovyet tehdidlerine mukabele etmek ve Sovyet tehdidi altmda herhangi bir mecburiyete boyun Iğmiyeceklerini açıklamak yolunu tutnıuşlardır. Hakikat bu merkezde olduğtına pore Müttefiklerin kcndilcrin! (r'nli.'ldcn korumak ve eşitlik içinde müzakercleı yapabihnek. aynı zamamla sulhu korumak için aldjklan tedbirlcrin son Sovyet notasında saldırganhk sayılması ancak hayretle karşılanacak bir iddiadır. Dediğüniz ffibî pakt. tehdid ve tecavü» dlâhlrmnı körletnıekte ve bundan böyle iki tarafın tam eşitlik şartlan içinde karşı karşıya geçerek konuşmalarına fankân vermektedir. Bunu Müttefikler hesabma bir üstüniük sanmak doğru değildir. Çünkü Müttefiklerin hedcfi. yalnız tehd'd baskılannı ortadan kaldırmsk ve tehdidin gözetriği tehlikeleri önlemektir. Atlantik Paktı bu hedefi gerçekleştirmekle miisavi şartlar dairesinde konujmak ve anlaşmak imkânım da sağlamıştır. Atlantik Paktına aid askeri program ı Baştarafı 1 inci sahifede kuvvetli bir orduya sahib bulunmamı» lâzımdır.» Amerikan ordu şeflerinin toplanhsı Washington 6 (a.a.) (afp) Savtmma Bakanlığı tarafından bildirildiğine göre, Birleşik Amerika ordu, donanma ve hava kuvvetleri şefleri General EisenhoWer'le görüşmek üzere perşembe günü uçakla Florida'da Key West deniz üssüne gideceklerdir. General EisenhoWer, çekmiş bulunduğu bir mide hastalığmdan sonra bu iehirde nekahat devresini geçirmektedir. Bu görüşmelerin gelecek haftaya kadar süreceği tahmin edilmektedir. Göruşmelerin sonundan evvel bv; bir basın toplantısı yapılmıyacaktır. Amerikamn yeni hava kuvvetleri Washington 6 (a.a.) (Unted Press) Hava kuvvetleri komutanlığı diinyanın en kuvvetli bombardıman uçaklan olan B. 36 Iardan müteşekkil üçüneü bir hava grupunun ihdas edildiğini bildirmektedir. Diğer taraftan South Dakotada bulunan ve eski B29 üstün uçarkalelerinden müteşekkil olan 28 inci grup emrine de B. 36 uçaklan verilecektir. Yakmda, gene B. 36 bombardımanla ' nndan müteşekkil 4 üncü bir grup daha ihdas edilecektir. Her grupta 30 dev bombardunan uçağı bulunmaktadır. Akdeniz ve Pasifik Paktı Londra 6 (Nafen) Nafen ajansının diplomank muharriri bildiriyor: Bugün öğleden sonra İngiliz Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü Pasifik ve Akdeniz paktlanndan bahsetmiştir. Bu hususta kendisine sorulan sualleri cevablandıran sözcü Pasifik ve Akdeniz paktlan etrahnda dolaşmakta olan şayialar hakkında şöyle demiştir: « Pasifik paktının hazırlanması için gerekli tedbirlerin almdığını bildiren haberleri destekliyecek mahiyette hiç bir haber verecek durumda bulunmuyorum.» İngiliz Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü beyanatının bu kısmında Akdeniz paktı ile Pasifik paktı arasmda bir fark gözetmiş ve Pasifik pakü hakkuıda verdiği cevabın Akdeniz paktına da şamil olamıyacağım kaydederek şunları ilâve etmiştir: « Türk Dış İşleri Bakanı Necmeddin Sadakla Yunsn Dış İşleri Bakanı Çaldaris Londraya geldikleri vakit bu mesele üzerinde görüşmüşlerdir. Bunu biliyorsunuz.» Eveleme. develemc, Günlerdenberi gazetelerde şatafatlı ilânlan yapılan yeni edebiyat mecmuasını pefc merak ediyordum. Devlet reisi iken sanatı bırakmamış olan Paderevski'yi dahi gölgeye atan. ve, sözüm ona, sanatı seçtiği için Meclisi terkeden bir eski milletvekilinin mecmuası. Çiktığı gün gazete müvezziine: Yanlış, dedim, ben Time mecmuast istemedim. Şadırvan dedim. Meğer doğru imiş. Bizim sanatı seçen mebusumuz, kapak olarak da, Amcrikan mecmuasını seçmiş. Peki ama* kapak laklid olunca içindeki yazılartn kopya olmadığını kim temin ediyor?' D. N. Ankara Istanbul yolundaki cinayetin korknnç tafsilâtı Baştarafı 1 inci sahıiede Cinayetin muhbiri ve şahidi Rüstemi de birlikte götürmüş olan İkincı Şube memurları, bütün gece onun gösterdiği yerleri beyhude aramışlardır. Ellerinde gemici fenerleri olduğu halde ormanlar içinde müthiş bir soğuk ve şiddetli bir kar tipisi altında yapılan taharriyattan bir netice elde edilememiştir. Sabahleyin civardaki jandarma karakolundan bir başçavuş ekipe iltihak etmiştir. Bu sırada Göynük savcısı ile tahkikatla alâkalı diğer memurlar da gelmiş bulunuyordu. Göynükten îstanbul istikametindeki yolda, takriben 90 kilometre mesafede birinci virajm civarmdaki ağaçlıklar arasmda da bir tarama yapılmıştır. Cesedin, şoseye daha uzak mesafede bulunabileceği sanılıyordu. Halbuki yolun 510 metre ilerisinde, bir çalıüğın arkasında olduğu görülmüştür. Çalılar, cesedin pek yakından görülmesine mâni olmakta idi. Burada, gerçekten korkunç bir manzara ile karşılaşılmıştır. Genc kadın, sırtüstü ve ayakları açık vaziyette idi. İlk tetkikler, bu vaziyette iken boğazının biraz sıkıldığı ve ilk çekiç darbesinin almna vurulduğu anlaşılmıştır. Bu darbe, biçare kadını sersemletmiştir. Katil, bundan sonra çekici, olanca kuvveti ile kafatasına vurmağa devam etmi§, parçalanıp yukarı doğru kalkan kafatası kemikleri arasında beyin dışarı fırlamıştır. Kandan, yüzü gözü tamnmaz hale giren genc kadının, müthiş çırpıntılarla can verdiği, kenardaki çalıların, bacaklarmda sıyrıklar yapmasından anlaşılmıştır. Cesed kaldırılmış, otopsi yapılmış ve gebe olmadığı neticesine varılmıştır. Bazı tecrübeli zabıta memurları, bu hunharlığın, cinsî münasebet sırasında ve talihsiz kadının en zayıf olduğu bir anda yapılmış olduğu mütaîeasındadırlar. Büyük bir kalabalığm iştirakile yapılan cenaze merasimi, çok acıklı olmuş, bütün Göynük halkı göz yaşı dökmüştür. Rüstemin anlattıkları Katil ve kurbanı ile aynı otomobilde bulunan ve cinayeti ihbar eden Rüstem, ölüm sahnesini şöyle anlatmıştır: « Göynüğü 10 kilometre kadar geçmiştik. Çamhklar arasmdan geçen bir dere kenarında durduk. Şarap ve rakılar çıkanldı. Bir hayli içtik. Sevdiğinin elinden bir kaç kadeh içmiş olan Kadriye kahkahalar atıyor, şarkılar söylüyordu. Bir aralık ayağa kalktı ve gene kahkahalarla gülerek koşa koşa ağaçlar arasına daldı. Vecihi de arkasından gitmiştı. Bıraz sonra Kadriyenin bir feryadını duyduk. Bir daha tekerrür etmedi. Tam bu sırada Vecihi, elindeki çekici salhya sallıya yanımıza geldi. Çekiç kanlı idi. Elbisesinde de kan lekeleri vardı. Büyük bir soğukkanlılıkla gülümsüyordu. Kendisine «ne yaptm?» diye sordum. Gene gülümsemesinde devam ederek «öldürdüm» dedi. Bunun üzerine içime müthiş bir korku çöktü. Kadrij'e öldürülmüştü. Bizim de soğukkanlı bir cinayete kur ban gitmemizden korktum. Ortahk sessiz ve tenha idi. Çekici Vecihinin elinden bir kolayına getirerek tatlılıkla aldım. Hadi ile birlikte aşağı dereye gittik. Çekicin üzerindeki taze kanları yıkadık. Tekrar taksiye döndük. İçerek, türküler söyliyerek, neşe içinde yolumuza devam ettik. Fakat bendeki bütün bu haller zahirî idi. İçimde müthiş bir korku vardı. İşlenen cinayet ve Kadriyenin kanlı hayali gözlerimin önünden bir türlü gitmiyordu.» Failleri 4 sene sonra yakalanan bir katil hâdisesinin duruşması Bahkesir, 6 (Telefonla) 5 eylul 1945 de Sındırgı ilçesi eşrafından Muhiddin Şatır, Menen köyünden dönerken kasabayâ yakın mesafede pusuya düşürülerek öldürülmüştü. 4 senedenberi aydınlanamıyan bu hâdisenin failleri nihayet yakalanmı§ ve bugün duruşmalarına başlanmıştır. Sındırgı C.H.P. ve Halkevi Başkanı olan Şinasi Ağaoğlu ile yüksek mühendis Servet Şatır (ölenin yeğeni) da sanıklar arasındadır. Diğer sanıklar, gene Sındırgı eşrafından Hasan Şahbaz, Mehmed Aydın ve Cehennem deresi köyünden Mehmed Demirdir. Sanıklar, bütün iddiaları reddetmişlerdir. Davacı vekili Sıtkı Yırcalı, hâdisenin 4 senedenberi gizli kalmasına, şahidler üzerindeki tazyikm sebeb oîduğunu söylemiş ve bir tedbir olmak üzere sanıkların muhakkak surette mevkufen muhakemelerini istemiştir. Mahkeme, bu talebi kabul etmemiştir. Duruşma başka güne bırakılmıştır. Hayaffa isfîkrarsızlık ıi... emlekete yeni döndiim. II v w l k Gaybubetim on yedi gün ' I *' | | sürdü. Geldiğim zaman her şeyi yerinde buldum. Dn haftada ne olabilirdi? Lâkin evin iç hayatına karışır karışmaz durumun hiç de gördüğüm gibi ohnadığını hemen anladım. Istanbulun hele bu mevEİmde en mühim gıda maddesi olan et dört liraya. kuzu üç yüz seksen kuruşa çıkmış. Ben giderken et üç liraya bile değil di. Buna mukabil gazetelerde Ticaret Bakanlığınm et piyasasını tanzim için yapüğı müdahale satışlarını durduracağım öğrendim. Beriyandan gene aynı Bakanhğın kuzu ihracına müsaade ettiğini de söyledrler ve bugünkü pahahlığın bu yüzden doğduğunu da ilâve ettiler. Ben, Cemil Said Barlasuı en kuvvetli tarafını, ihracatın iç piyasajı taz>ik etmesine müsaade etmemesinde ve bir ihrac malının fiatı yükselince, ihracaa durdurmasında görüyor ve âcizanetakdir ediyordum. Gerçi kendisile görüşmüş değilim ama kuzu ihracına, hattâ zeytinyağ ihracına müsaade etmesi, gene şu bizim çok para kazanmak hevesindeki ihracatçılann tazyikından yakasını kurtaramadığını 'gösteriyor. iki memleket gördüm. Birisinde İÇ harb var. Zaten gıda maddesi yetiştiren memleket değil, Yunanistan. Et yok. Hükumet eti haftada üç gün kestiriyor. Böylece bir tanzim usulti bulmuş. Etsiz günlerde balık, istakoz. tavuk yiyorlar. Pahalı yiyorlar. Lâkiu, muhakkak bir şey var ki; ayda bir et, süt, yağ, peynir, kömür fiatı değişmiyor. Herkes aldığı paranın neye yetip, neye yetmiyeceğini biliyor. Gördüğüm ikinci memleket Mısır. O da harb halinde, etini kendi yetiştiriyor ve bizim etlerden daha iyi yetiştiriyor. Slısırda bizimkiler gibi kokan etlere Orada gıda maddeleri hep flynı fiatta duruyor. On beş günde yüzde yirmi beş, otuz artmıyor. İşte bizim istediğimiz, muhtac olduğumuz şey bu! Türkiye Cumhuriyeti hükumetlerinden hiç birisinin artık Türkiyede ucuzluk yaratabileceğine inananlardan değilim. Çünkü idare mekanizmasını elinde tutan mahfiller böyle bir şeyın mümkün ohnadığına kanidirler. Böyle olunca inanmadıkları bir şeyi tahakkuk etüremiyecekleri bedihidir. Onun için •iz, bütün dünyada başlamış olan ucuzuk meylinin bizde de tahakkukunu beklemiyoruz. Sadece istikrar istiyoruz. istikrar. Sabahleyin uyandığımız zamaa hayat pahasının düne nazaran artmış oîduğunu görmek ve müstehlik aleyhine bir sürü pahaJılanma sürprizile karşılaşmak istemiyoruz. Çünkü her pahalılanış bizi biraz daha fıkaralaştınyor, elimizdeki parayı azaltıyor. Şu veya bu sebeblerle hâdis olan bu pahalılanmalara karşı halk ne yapabilir? Hükumetin bu yolda bir emeği yok mudur? Bir düşüncesi yok mudur? Ne zamana kadar bu pahahlanma sürecektir? Bu yükselişin farklan, yani her birimizin kesesinden sebebsiz olarak fazla ahnan bu paralan kazananlar kimlerdir? Bu halk, pahalılık denilen ve bir türlü gözü doymıyan bu haydudla nasıl uğraşacaktır? Ve niçin acaba Cemil Said Bey bv» şartlar* altında et ve zeytinyağ gibi bellibaşîı iki gıda maddesini ihraca raa oluyor? Pek zeki bir zat olduğuna şüphe etmediğim Vekil Bey, hâlâ bizim tüccann fırsat aramakta, fırsat gözetlemekte ve bu halktan kırk para fazla almayı meşru saymakta olduğunun farkında değil midir? Efendiler! Mısır hükumeti Mısırdan bir çift çorab çıkmasına razı değildir. Memleketten çıkan yolculan yeni eşya götürüyorlar mı diye didik didik muayene ediyorlar... Siz ne söylüyorsunuz! Mısır, Orta Şarkın bu en zengin, en geniş ziraat ve sanat memleketi, değil yiyecek, çorab bile ihrac etmiyor. Onun başlıca işi pamuk satmak. Oradan aldığı para ile piyasaya ithal mallan yığıyor. Yerli endüstri bu mallar önünde hem kaliteyi düzeltmeye, hem fiatları ayarlamaya mecbur kaîıyor. Xo ziraat, ne ticaret, ne endüstri rekabetsizUk ve himaye yüzünden şımannıyor. r Yaşayabilenler kuv\ etleniyor, yaşıyor. Cılızlar, senin benim sırtınıdan para kazansın diye himaye edilmiyor. Yani sizin anlıyacağınız beş on fabrikatör zengin olacak diye milyonlarca nüfua pahalı mal almaya icbar edîhniyor. İşte biz bunu istiyoruz, aziz Bakanlar ve leziz hükumetimiz! Himaye mi? Neyi him a v e edeceğiz, tesbit lâzım! Mısırda Kırım ve Kafkasya Türkleri ' Baştarafı 1 inci sahifede eçtikçe artan bir şiddetle hareket edilmektedir. Yeni baskı hareketlerine girişildiği ve bir çok Müslümanların esir kamplarına veya Siberyaya, fabrikalara sevkedildikleri bildirilmektedir. Demir perdeden kaçmağa muvaffak olan Müslümanlar da bu haberleri teyid etmektedirler. Doğu Avrupadan kaçmağa muvaffak olan ve şitndi Londrada bulunan peyk rr.emleketleri Müslümanları Kırım ve Kalkasyadan aldıkları gizli haberlcri Nafen ajansma bildirmişlerdir. Bu haberlere göre Sovyet Rusya idarecileri Kırım ile Kafkasyadaki Türk ve Müs lüman halka müthiş işkenceler ve ;ayet fena muameleler yapılmaktadır. Takib edilen siyasetin bu böljelerde bulunan Türk azınlıklarının mhasını hedef tuttuğu anlaşılmaktadır. Imha edilenler arasmda bilhassa :htiyarlar, kadmlar ve çocuklar bu.unmaktadır. ݧkenceye dayanamıyan ve fena muamele karşısında süratle eriyen bu Müslümanlar gayet ağır zayiat vermektedirler. Gencler ise ya temizlenmekte veyahud esir kamplarına ve Siberyanm fabrikalarına gönderilmektedirler. Baştarajı 1 inci sahifede ancak bir kaç gün devam edebileceğine ve halkın onu tekrar istiyeceğinc kani bulunduğunu ilâve etmiştir. Ammandan gelen bir habere göre Ürdün ile Irakın Suriyedeki durumu tanımalan bekleniyor. Ammandaki tahminlere göre büyük Suriye fikri tahakloık edecekse bu ancak Suriye halkının tam muvafakatile olacakhr. Bunun içindir ki, Ammanda, Suriyede bildirüdiği gibi hükumet darbesinden iki ay sonra yapılacak secimlerin büyük bir önem taşıyacağı müşahede olunmaktadı'r. • Albay Zaimin mesajlan Şam 6 (a.a.) (United Press) Albay Zaim, Mısır Krah Faruk ve Sıudî Arabistan Krah İbnissuuda Arab Birliği vasıtasile bütün Arab memleketlerile işbirliği yapmak istediğini bildiren mesajlar göndermiştir. Suriyedeki yeni durum karşısmda bafılı devlefler Baştarafı 1 inci sahijede Baştaratı J >ncı sahifede malıda ikinci barajın açılmasına lüzum kalmıyacak. Adalara, Bakırkö malarmı kontrol etmiştir. Bundan con Ba$larafı t inci sahifede yüne ve şehrin suyu az olan diğer ra, Fatih bucak idare kurulu üyelerile Beşinci madde, üzerindeki görüşmebir kaç yerine bunlardan konacaktır. zun bir görüsn 3 yapan Hilmi Uran, ler hayli uzadı. Müteakıb maddelerde Filmde yalnız makinelerin faaliye yelere muhalefet partisinin çahşmalati değil, aynı zamanda elde edilen su ından memnun kaldığını söyliyerek, ve bilhassa 7 nci madede, Türkiyede dan istifade şekilleri de gösterilmiş zcümle demiştir ki: daimi mümessili bulunan ve ikamet ettir. « Demokrasiyi kabul etmiş olan tiği mahakle ihracat yapan yabancı firmemleketlerde, muhalefetin daima ikmaların geür ver^isine tâbi olmıyacakYeraltı su kaynaklan tespit ediliyor Sovyetleıin, buna mukabil. paktı SovSovyet Rusyanın içindeki azınlıkdar istemesini ve bu yolda mesai sarAnkara, 6 (a.a.) Bayındırlık yetlere karşı yöneltilmiş saldırgan ara karsı takib etmekte olduğu sert ları hükmü' vaHı. 'Muammer Alakant îtmesini tabiî karşılamak lâzımdır. Bakanlığı. yurdumuzun yeraltı su Iık eseri saymaları, paktı Birleşmiş siyasetin son zamanlarda büsbütün söz alarak. bu suıetle haksız bir muaJuna karşı iktidar partisinin de daima mele yapdrmş olacağını üeri sürdü. Mikaynaklarını etüd ettirmeye karar Milletler Anayasasına muhalif telâkki arttığı müşahede edilmektedir. ıjakta ve faal bir vaziyotte bulunması saller verdi. Dernircide kurulmuş bir vermiş ve Amerikalı mütehassıs bir etmcleri. hattâ paktın İngiliz Rus. erektir. Düekleriniz üzerinde teker tehalı ihrac müessesesinin gelir verçisi müessese bu işle görevlendirilmiştir. Fransız Rus andlaşmalarma. nihayet ;er durulacaktır.» ödeyeceğini. fakat yabanct ihracatcıdan Bu müessesenin gönderdiği dört lalta ve PotsHam anlaşmalarına aykırı C. H. P. Genel Başkan vekili Hilmi bu verginin ahnmıyacağını, bunun uzman cuma günü Ankaraya gelmiş oldıığıımı iddia ctmeieri, onların tehecnebiler lehine acleta bir kapitülâsyon bulunaeaktır. Bu uzmanların yurdu Uran, birkaç gün daha tetkiklerine dedidsiz iş görmck durumundan hiç bir am ettikten sonra, Ankaraya gidecekteşkiî edeceği gibi ihracatçılanmja muzun muhtelif bölgelerinde yapaveçlıile ayrıknak istemediklerine dclâ • ir. da müşkül mevkide bırakacağım ve gecakları incelemeler sonunda yeraltı let eder. Sonra Sovyellerin, Aflaııtik Atina 6 (a.a.) (Reuter) Ücretle ne İskenderiyede oturan bir finnanın su kaynaklan tesbit edilecek ve bu C. H. P. Kongrelerinde ileri sürülen Paktına mukabele için belki de Birleşsularla yapılacak sulamanın inkişafıdilekler üzerinde çalışılıyor miş mil'etlerden aynlmak. İngiltcre ve •inin arttırılması için grev ilân eden me İzmirde gelir verçisine tâbi olmadan na en müsaid olan yerler tayin ediFrnnsa ile yaplıklan andlaşmalan boz murlara hitaben bugün neşrettiği emir üzüm ve incir işletebileceğini söyledi, C. H. Partisi İl idare kurulu dün salecektir. Bu heyet ilk plânda Urfa mak ve Yalta ve Patsdam anlaşmalan namede, Atina askeri Valisi yarın der bu vaziyetin bertaraf edilme^ini istedi. .t 18 de il merkez binasında uzun süVakit geciktiğinden bu msdde üzerinde ve Mardinde çalışmalara başlıyacakhal işe bajlamalarını, aksi takdirde. yar, nı yokctınek yolunu lutmaları ihtunalien bir toplanu yapmıştır. Toplantıda, tır. ' :ı!anmak üzere askerî mahkemeye tevdi görüşmelere yarın devam edilmek üzeai de ima eder. /ali ve Belediye Reisi Dr. Lutfi Kırdar, re oturuma son vcriidi. 1 İşleri Müdürü Nuri Tezer, Daimî Fakat bütün buıılaîda Sovyetlerin idileceklerini bildirmiştir. Dün Washington'da gazete tniisavi şartlar içinde mü/.akcre yaparak Encümen üyelerinden Ekrem Amaç ve Kabine, bugün toplanmı? ve durumu anlaşınayı deği!, fakat tam ayrılıjp ve ;özden geçirmi?tir. Atıf Odül de hazır bulunmuşlardır. C. çıkmadı tam husumet vaziyetini tasarladıklanna H. Partisi ocak, bucak ve il kongrelerinTevkifler Washington 6 (A.P.) Washington 1e partililerin ileri sürdükleri mahallî delâlet eder. halkı bu sabah gazete okuyamamıştır. ülekler üzerinde görüşüldükten sonra, Londra 6 (a.a.) (B.Y.U.M.1 AtinaÇünkü Sovyetlerin ileri sürdükleri Baştarajt 1 inci saluiede Gazete sahiblerile münettilbler arasında Spor ve Sergi saraylarının inşası için bfctün iddialar incclcnmiş ve bunlarıa dan alınan bir habere göre greve i?tirak Andıçın hp.kikaten sefihane bir hayat çrkan bir ihtilâf yüzünden gazeteler çı ânm gelen tahsisatm tesbitine geçilmişetmiş olan Yunan devlet merourları febir hakikat ifade etraediği üzerinde ityaşadığı anlaşılmış ve evvelki gün 3 kamamıştır. 'r. derasyonu liderlerile işçi birlikleri baş müfettiş Haldeki Posta Telşraf merketifak hasıl olmuştur. Bir Amerikan amirali geliyor kan ve ickreterleri tevkif edilmişlerdir. zine giderek kasaya el koymuş'ardır. Diğer taraftan haber aldığımıza göre, O halde Atlantik paktının iınzasıııı taLizbon, 6 (a.a.) (Afp): Ameri C. H. Partisi il kurulu, şehrimizde 195Q Bu suretle tahkikata başlayan müfetkib eden buşirnlcrde Sovyetlerin alacaK kan Pasifik kuvvetleri eski komuta seçimîeri hazırhklarına başlanuşür. İl tişler, resmi ka\ıdlara göre kasada bulan durum, oularm ayrılığı kesinlcştirnı Amiral Thomas Hart, uçakla îurulu üyelerinden Meliha Avni Sölunması icab eden 35 bin lira yerine 6 mek fikrinde mi olduklarını, yoksa NewYork'tan Lizbona gelmiştir. A :en, seçim hazırlüdarına girişmeden bin liramn mevcud oîduğunu görmüşpaktın hazırladığı miisavi şartîar içinde miral bir kaç güne kadar Türkiyeyi evvel, bilhassa partili vatandaşların ilelerdir. Bu vaziyet karşısında dairede an!a?nıak yolunu mu tutacaklarını beziyaret edecektir. i sürmüş olduklan dileklerin biran lirtecektir. Washington, 6 (U.P.) Alman ha bulunmıyan Zeki Andıçın 29 bin lirayı zimmetine geçirdiği tesbit edilmiş ve evvel yerine getirilmesini teklif etmişbcrlere göre Rusya. İrana karşı sinir Öuıer Rıza DOĞRUL de geşvettik. ir. Bu maksadla, C. H. P. Beyoğlu illıarbini şiddetlendirecektir. Bunun kendisi zabıta msrifetile getirtirilerek sorguya çekümiçtir. Bir müddettenberi Mr. Harriman'ın dediği gibi, yabancı çesi dünden itibaren evlere birer sirkübir belirtisi, İran ile Rusj'a arasmda rahatsızlığına müptelâ oîduğunu hususi sermayenin ilgisini çekmek, ras er dağıtmağa başlamıştır. Bu sirkülerSadi Bekter mületvekilliğinden :ıkan hudud hâdiseleridir. Bu hâdi âsab söyliyen Zeki Andıç nezaret altına alınyonel metodlarla halkın teşebbüs fikri erde, dileği olan vatandaşların parüye jelerin gayesi İranı korkutmak ve mıştır. Dün Zekinin evinde bir arama ni kamçılamak ve her sahada mütema müracaatleri bildirilmektedir. istifa etti onu İngiltere ve Amerikadan uzak yapılmışsa da zimmetinde görülen 29 diyen istihsali arürmaya gayret etmek, laştırmaktır. Fakat İran, bu sinir Ankara 6 (Telefonla) Merkez Banbin liradan hiç bir şey bulunmamıştır. ekonomik kalkînmamizın temel taşlanAmerikada ordu günü kası Genel müdürlüğüne tayin edilen harbine mukavemet azmindedir. Mis Hakkında takibata baslanan Posta müdır. Bu temel taşlannı bir an evvel i ter Truman, Mister Acheson gibi şah Istanbul milletvekili Sadi Bekterin isdürünün bu parayı nasıl ve ne şekilde Washington, 6 (a.a.) (Usis): Niyerlerine koyahm ki ekonomik kalkınşuıdan yüzde otuz ucuza saühyor. tifası bueünkü Mecliste kabul edildi ve .iyetler tarafından verilen demeç zimmetine geçirdiği, nerelere sarfettiği sanın altmcı günü, bütün Amerikamamızm binası üstüne kurulabilsin. sırda kunduralar. bizdeki terlik pahasılerdeki teminat da bu gayeyi gözetveya sakladığı araştınlmaktadır. ' Sadi Bekter yeni vazifesine bugün başABİDİN DAVER ıların Amerikan ordusu tarafından nadır ve Mısu bütçesi tam bizim bütmektedir. ladı. milletin barısı, refahı ve güvenliği çenin aynıdır. Şu farkla ki 1948 senesi çin yapılan hizmetleri anmaları için hazine varidatının yarısmı gümrük resdisine kurulan bütün tuzaklardan kurdönerek: Yazan: GRAHAM GREENE söylemişti. «CUMHURİYET» în tcfrikası: Başkan Truman resmen ordu günü İngiltereye, dedi. Ayak bastığım | minden temin etmişler. Himaye, ihrac, Evet, bunu koparamıyacağını anla | tulmuş, yalnız bu son darbe onu yere olarak ilân etmigtir. sermişti. Günlerdenberi sarfettiği gaydakikadan itibaren bu vesikalan bendöviz... Bunların hepsini anlıyoruz. Lâyınca böyle konuşmasından daha tabiî Orduya mensub resmî şahsiyetler, retlerin, çektiği ıstırab ve heyecanların den çahnak için yapmadıkları kalmadı. kin bu tedbirler. hattâ devlet kurup bir şey olamaz. halen orduda bulunan 1.600.000 erin tam mükâfatını göreceğini ümid ettiği Her dakika bir tehdidle, bir tuzakla hükumet etmek hep senin benim raLord Benditch: bu münasebetle gerek Birleşik Ame Brigstoch. dedi. Münakaşayı bir anda, partiyi kaybetmişti. Artık, karşılaştnn. Dayak attılar, odanu aradı rikada, gerekse haricde yapılacak o hatça yaşarnamız için değil midir? E» uzatma. Bu zat. ya hakikaten memleke memleketine dönmekten başka yapıla lar. Bakın çu yüzümdeki yara ve bere lan şenliklere katılacağını bildirmiş hani ya bu? TÖRÜMKÜNEY ve NÜKHET GOKOVA Çerirenler: ZÂHİR tinin mümesalidir veyahud değildir. cak bir iş kalmamıştı. Fakat, boş elle izleri de bııım ispata kâfidir!. Bu da lerdir. Haydi bunu yapamıyoruz. Hayatı uHakikî mümessili oîduğunu ispat ettiği memlekete nasıl dönebilirdi? Orada da, kâfi gelmedi. Nihayet öldürmeğe de tecuzlatamıyoruz. Bari şu gözü kör olası Ankarada den verilen kararlar, insana daima zaUzun boylu adam sordu: takdirde mesele kalmaz. O zaman ken ona kimse inanmıyacak, başına gelen şebfcüs ettiler. endeksi olduğu yerde mıhlayalım da Ankara, 6 (Telefonla) Amerikan Ben, hakihaten uyudum mu Brigs rar verii'Ier. disile derhal mukaveleyi imzalarız. Aksi hâdiseleri anlattığı zaman, masal uy<D> karşısındaki adamların çehreleherkes ne kadarla geçinebileceğini bil• D» herşeyin bittiğini gören, kurtudurduğunu sar.acaklardı. Bir mezarlıi ordu günü münasebetile bugün Ametoch? takdirde hiç bir şey yapmamıza imkân rinde beliren müstehzi ifadeleri görünin, ona göre para karansın, ayağını yoarluş için son bir hamle yapan bir adam duvan önünde, kendi dostiarmın silâhAtaşemiliteri Mr. ganına göre uzatsm. ce, Rose'un sözlerini hatırladı. Bu gü rikan Sefareti olmadığını Mr. «D» de kabul eder. Evet, uyudunuz, Lord Fetting. ' edasile konuştu: larile kurşuna dizileoekti. Bu vaziyet Forbes de Lord Benditch'i tasdik etti: karşısında düşman kurşunundan kur zel kız ona, ne babasına ve ne de or Robinson ile eşi saat 19 da Ankara Uyumuş isem bile ne zaran var? Yani biz artık pahahhktan değil. is Maalsef, şu dakikada sizlere hiçbir takîanna başma gelenleri anlatmaması Palasta bir kokteyl vermişlerdir. Ben de aynı fikirdeyim. Şimdi kendimi daha canlı ve daha zinde esika gösteremiyecek bir duruma düştikrarsızuktan davacıjiz. Şuna bir çare tulmak hususunda şimdiye kadarki uğBrigstoch haşin bir tavırla «D» ye raşmalarmın ne kıymeti kalacakü. Şef nı tenbih etmişti. Adamlar, birbirlerine hissediyorum, Bari bir karara vardınız tüm. Kömür meselesinde bir anlaşma bulacak kabadayı arıyonız. 1 Haziran 1949 da tuhaf tuhaf bakıyorlardı. «D» kibar bir dönerek: mı? leri. cesedleri taşnnak külfetinden kurimzalayabilmemiz sadece, sözlerime itiB. FELEK • Hayır, henüz bir karar veremedik. mad edip etmemenize bağb kalrmştır. Aynı zamanda, dedi. Bu memle tulmak için. idam hükümlerini mezar mecnste açık saçık hikâyeler anlatan NOT: bir adamın garib ve biçimsiz vaziyetine Brişstoch bunlan söylerken, vaziyet Fakat, biraz makul düşünülecek olursa, kette, sahtekârlıkla onu bunu kandzrıp, lıklarda infaz ettiriyorlardı. İSTANBUL'da KADIKÖY'ürıün Mısıra gitmek üzere 17 mart tarihinda düşmüştü. ten memnun görünüyordu. Yüzünder hana inanmanız lâzımdır. Çünkü, bu para koparmağa kalkışanlan cezalandımutena bir semtinde iki katlı ILord Benditch: İstanbuldan ayrıldun ve iki gün evvel <Ben, zaten bu ifte bir dalavere oîdu işte benim hiç bir şahsî menfaatim ola racak bir kamın da bulunduğunu unutve beş odah zarif bir eve sahib Lord Benditch nazik bir sesle söyleavdet etüm. Gaybubetim esnasmda bağunu çoktan hissetmiştiın.» diyen bit mıyacağını pekâlâ sizler de takdir ede mamanızı tavsiye ederim. olmak isterseniz, Mr. «D», dedi. Ne düşünüyorsu di: na mektub göndermiş olan zatların vakifade vardı. cD» bir an kendisine yapılan bu ha nuz? Artık konuşulacak bir şey kalmabilirsiniz. Sizleıe yalan söylemekliğim Vesikalan kaybetmiş olduğunuza ti geçmiş olan emirlerile me^gul olamaLord Benditch, «D> ye dSnerek: için hiç bir sebeb yoktur. Ben, buraya karete şiddetle mukabele etmeği dü dı. Otelinize döndüğünüz zaman vesika inanıyonız. Ancak bu, sizinle bir mudığımdan dolayı özür dilerim. B. F. Peki, dedi. Vesikalannızı yanınıza kendime bir menfaat temini için değil, şündü. Fakat, böyle bir hareketle, her ları bulursanız, vaziyetten bizi derhal kavele imzalamamıza kâfi değildir. almadan buraya ne diye geîdlniz? yainiz ve yalnız memleketime hizmet şeyi büsbütün berbad etmesi mümkün telefonla haberdar edeısiniz. Diğer bir Brigstoch ilâve etti: Almıştım. Fakat, birisi çalmış. ÖLÜM dü. Buraya, şahsî meselelerini hallet müşteıumiz daha var. Günlerce Eizi bekgayesile gelmiş bulunuyorum. Vaziyetin ne olduğu anlaşıldı. Boı öğleye kadar Bankamızda bir Çalmış mı? Kim çalabilir? lej'emiyeceğimizi takdir edersiniz her meğe değil, mem'eketine hizmet makyere vakit kaybetmiyelim. tasarruf hesabı açtırınız, veya Brigstoch masanın üstüne dayanrruş, Muhterem sevgiH babamız ve aile re Bu iş, herhalde holden bu odaya Lord Fetting söze kanştı: hesabınızdaki parayı en az 150 isimiz emekîi Yarbay göılerile sanki vücudünü delip. ciğer 69dile gönderilmiş oîduğunu hatırhya halde... girdiğim z=jnan içinde oldu. Mr. Forbes lâfa karıştı: liraya yükseltiniz! ierini görmek üriyormuş gibi ona ba rak, dişlerini sıktı. Böyle saçma şey olur mu? Kâğıd CEMAL AKIN Brigstoch: Londrada, sizin hüviyetinizi ve lannız çaluıdıysa, neden polise kıyordu. Öfkeli ve hakaret dolu bir •Lord Fetting de meseleyi kısa kesmek Anlaşıldı, anlaşıldı, diye söylendi. müptelâ olduğu rahatsızbktan kurtulaböyle bir vazife ile buraya geldiğinizi caat etmiyorsunuz? sesle: btedi: Aynca ARSA ve çeşidli para Lord Fetting söze kari|ü: mıyarak vefat etmiştir. Cenazesi 7 nisan ispat edebilecek hiç bir tanıdığınız yok Benee, bu işi yarına kadar tehir «D» ayağa kalktı. Lord Benditch'i ikramiyeleri... Galiba, dedi. Bizleri pek saf bul Arüaşılaıı nedir? Şayed, benim perşembe günü Büyükdere camiinda mu? ; edelinı. Yarın tekrar görüşurüz. O zadönerek: dunuz? Demek, bu işten çahâi hiç bir mütaleam alınmadan bir karar verdiikindi namazını müteakıb kaldırılarak Beni öldürmeğe teşebbüs ettikle menfaatiniz yok, öyle mi? Peki, komis , mana kadar. beiki is*ediğimiz kâğıdlar | Maalesef. nizse. ben anlaşmayı imza etmem. Rumelihisarındaki aile kabristanına defBrigstoch atıldı: ! da bulunur. rinden, dedi. Kızınızın da malumatı Yok canım. daha bir şeye karar yonu ne yap&hm? nedilecektir. Bu zatı, daha fazla burada alıko«D» içinden kolay kolay çıkamıyacağı vardır. Bana atılmış olan kurşunu biz Mr. Forbes müdahale etti: vermiş değiliz. Ailesi Nazife Aîön ve oğiu zat kendisi buldu. Canım. duymadın mıV Daha, fceş kadar küçük bir duruma düşmüş oldu varsık, boş yere vakit kaybetmiyelim. ısabet. Bu gibi işlerde pek aceie tD», Lord Ber.ditch ile Mr. Forbes'e Ceiâl İ ğunu hissediyordu. Şimdiye kadar ken(Arkası var) dakika evvel komisyon istemediğini doğru değildir. İyice düşünülme Gelir vergisi Yunanistanda memnrlar grev ilân ettiler 29,000 lira açığı pıkan posfa müdürü Rusya, İrana karşı sinir harbini siddetlendiriyor Basmakalcden devam İşte yabancı hususî sermayenin arkasmda, bu sermayelerin mensub bulundııklan devletlerle çıkan bir sürü siyasî meseleler yüzünden, Türkiye Cumhuriycti kıırulduktan sonra, yabancı sermayeye karşı diişmanhktan ziyade korku duymuş ve bütün imar ve kalkınma işlerimizi, başta demiryoUanmız olmak üzere, kendi sennayemizle yapmak yoluna girmiştik. Cnmlıuriyet ITjimi, yabancı hnsusî sermaye celbetmek için ecnebi şirketlere imtiyaz vermemeği bilhassa bir prensip olarak kabul etmiş ve bugüne kadar bn prensipe sadık kalmıştır. Nitekim daha iki gün evvel, Ticaret ve Ekonomi Bakanı, Türkiye petrollarının işletilmesi işinin, imtiyaz şjeklinde herhangi bir ecnebi sermayesine verilmesi asla bahis mevzuu olamıyacağını söylemiş: Ancak petrol işletmemize yapılacak malî yardım tekIifierini diğer işlerimizde olduğu gibi tetkike amadeyiz» demiştir. Bu söz, ecnebi sermayenin başunıza siyasî gaileler çıkarmıyacak ve Türkiyenin servet kaynaklannı sömürgeci bir zihniyetle istismar etmiyecek surette memlckete geunesini istiyoruz, demektir. Bo kayıdlar dışuıda gelecek yabancı hususî sermayeye düşman olmadığımız gibi ondan korkumıız da yoktur. Bununla beraber ecnebi sermayenin memlekelimize gelmesini temin edecek kolaylıklar göstermek de, mcnfaatimiz icabıdır. Bir zamanlar, ecnebi sermayenin kazancını dışarıya çıkarmamak gibi tedbnler almıştık ki böyle olnnca da yabancıların memlrketimize sermaye yaürmalannı beklcmek abesrir. Dünvanın bu karışık ve harb tehlikesi içinde bulundıığu şu zamanda, memlckenmiz gibi topun ağzında buiunan bir yeıe yabancı hususî sermayenin kolay kolay gebniyeceğini de unutmnnıak lâzundır. Mr. Harriman'ın tavsiyeleri arasında rasyonel metodlarla halkın teşebbüs fikrini kanıçılamak» da vardu ki bu, kendi hususî sermayemizden faydalanmak dcmektir. Evvelki yıl memleketimizde, Amerikan hususî sermayesi adıtetkiklerde bulunmuş olan MrThornburg da, aynı tavsiyede bulunmuş, ecnebi sermayesi beklemekten ziyade kendi hususî sermayenizi işletmeğe bakınız; demiş ve bu fikrine mesned olarak da bankalarımızda mühim miktarda mevduat bulunduğunu ileri sürmüştü. Bu, iktisadî devletçrliğimizin hududarını iyice tayin etmek ve hususî sermaycyi. iktisadî kalkınmanuza iştirak ttirmekle gercekleşebilecek bir iştir. Bu meselede, fiiliyat sahasında gevşek davrandığımız, hususî sermayeye kâfi c'erecede teminat vermediğimiz, himaye ve teşvikleri göstermediğimiz meydandadır. Misal olarak deniz ticaretimizi gösterebiliriz. Bu sahada armatörler tarafından vaktile kuruhnuş olan Vapurculuk Türk Anonim Şirketinin vapurlannı saün alarak kabotaj inhisannı verdiğimiz Devlet Denizyollan İdaresine devrettiğimiz gibi, daha bir kaç yıl önce de Şirketi Hayriyeyi aynı akıbete uğrattık. Hususi sermayeji deniz ticaretine teşvik etmek üzere knrulacağını 1946 yazuıda vadettiğimiz Maritbn Bank'ı da 1949 yazı gehnek üzere olduğu halde beniiz knrmadığımız gibi Devlet Denizyollan Idaresinin kabotaj inhisannı da, ekseriyet partisi Büyük Knrultayimn karanna rağmen, ne kaldırdık, hattâ ne Ekonomik kalkînmamizın temel taşları Memlekeffe 40 bin su kuyusu açılacak Hilmi üran partililerle öriişü goruşuyor 30 NİSAN Türkiye İş Bankası
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear