Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 Vii 1049 CUMHURIYET SON Hilıtti Uranın Washington'daki gizlî seyahati Urfa 29 (Hususî) C H.P. Genel Başkan vekili Hilmi Uran, yanında millctvekilleri olduğu halde bu sabah Gaziantabden aynlmış. uğradığı Nizipte, Birecikte ve Suıiçte halk kütleleri tarafından tezahüraüa karşılanıp uğurlanmışür. Uran, buralarda halka nitaben bir de kısa nutuk söylemiştir. Suriçteki konuşmasmda ezcümle şöyle demiştir: « Sizlerden aldığımız vekâletle ihtiyaçlarınıa gidermeğe çahşmaktayız. Eğer okul, yol, banka kredisi gibi hususlarda sizlere faydalı olabilirsek hizmetimizi ifa etmiş olacağız. Bizi her yerde «VaroL, «Yaşa» seslerile karşılıyorsunuz. Millet olarak siz yaşayac3ksmız, sonra da bizi yaşatacaksınız.» Bundan sonra Urfaya hareket edilmiş ve Urfada da hararetli bir karşılama yapılmıştır. Burada da halka hitaben bir konuşma yapan C.HP. Genel Başkan vekili; « Sizin parti çahşmalarınız, hükumetin çalışmalanıu fcolaylaşüra ' caktır.» demiştir. Hilmi Uran, yarın halkın dlleklerini dinleyecektir. Necdet Evliyagil legesi, Rus hükumetinin cevabuıı Dış İşleri Bakanlığma bir raporla bildirecek, İngiliz ve Fransız temsilcilerile temas edılecek ve ancak bundan sonra basına resmî bir bejanat yapılacaktır. İleri sürülen ihtimaller Bununla beraber şimdiden muhtelif ihtimaller ileri sürülmsktedir. Bu arada Birleşmiş Milletlerdeki batılı çevrelerde dört Dış İşleri Bakanının Pariste 25 mayısta toplaracakları da iîeri sürülmektedir. Şaşkuılık yaratan bir nutuk Londra, 29 (B.B.C.) Berlin ablukasmın kaldırüması meselesi etrafındaki müzakerelere iştirak eden Rus delegesi Jacob Malik'in, Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısında bu akşam söylediği gayet şiddetli bir nutukta, Batı memleketlerini yeniden «harbi hazırlamakla» itham etmesi diplomatik çevreleri şaşırtmıştır. Malik, bu akşam tekrar Amerikaya hücum etmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından gönderilecek heyetleri korumak üzere 800 kişilik bir beynelmilel polis kuvvetinin kurulması meselesi müzakere edilirken aleyhte cephe alan Malik, Amerikayı beynelmilel ordular kurmaya çalışmakla itham etmiştir. Malik'in bu ikinci nutku şaşkınlığı büsbutün arttınnıştır. Diğer taraftan Sovyetlerin, A,' merikan radyolarının Avrupa neşriyatmı bozmaya devam ettikleri de bildirilmektedir. Amerikan Dış İşleri Bakanlığının bir sözcüsü, Rusların bu hareketlerine temasla şöyle demiştir: «Sovyetlerin bu tarzda hareket etrneleri, anlaşılmaz bir şeydir.» Tanınmış bir İsriçre gazetecisine göre, Ruslann giittükleri gaye Berne, 29 (R.) «Joumal de Geneve» gazetesinin başyazarı Ren6 Payot, İsviçre radyosunda yaptığı haftahk siyasi icmalinde Almanya meselesine temasla, Sovyet Rusyanın bu son teşebbüsünde güttüğü muhtemel gayeler üzerinde konuşmuş ve demiştir ki: BİR DAKİKA C.H.P. Genel Başkan vekili Baştarafı 1 inci sahifede I «Bu hususta iki ihtimal ileri dün Nizip, Birecik, Suriç ve Kat'î bir mahiyet arzeden bu top sürülebilir: Bunlardan birincisıUrfada birer konuşma yaptı lantı bittikten sonra Amerikan de ne göre Moskova, Birleşmiş bir Almanyanın kurulmasını isteyecek ve böylelikle, memleketlerinin ikiye bölünmesini arzu etmiyen Alman halk efkârmı kazanmaya çalışacaktır. Gayesi, propagandadır. İkinci ihtimale göre ise, Sov' yet Rusya Avrupada muvakkat bir andlaşmaya süratle varümasını istemektedir. Böylelikle Avrupa bir müddet için sükuna kavuşacak ve Moskova bütün dikkatini Uzak Doğuya çevirebilecektir. Komünist Çin ordularının süratle ilerlemeleri Kremlin için yeni ufuklar açmış, fakat aynı zamanda halli güç bir çok meseleleri de ortaya çıkarmıştır. Bir müddet dünyada iki tane Çin mevcud bulunacak ve bu mesele önümüzdeki aylar içinde ön safta yer alarak, Avrupa meselelenni arka plâna atacaktır.» General Clay'frı beyanatı Frankfurt. 29 (â.a.) Afp): Müşterek bölge başbakanlarına bugün yaptığı beyanatta General Clay, demiştir ki: «Abluka kaldırılsa dahi hava koridoruna devam edılecektir.» Başbakanlardan birinın Berlin lilerin bugünkü endişelerine dair sorduğu suale verdiği cevabda Amerikan başkomutanı şöyle demiştir: «Geçmişteki gibi istikr a r s l z b ir d u r u m u n . S e r i dönmesine müsaade etmiyeceğiz.» Amerikaya dönmek üzere Almanyadan ayrılacak olan General Clay, bu toplantıda başbakanlara veda etmiştir. Son dakika NewYork, 29 (R.) Rus delegesi Jacob Malik'in bugünkü toplantıda vermiş olduğu teminatın tatmin edici olduğu söylenmektedir. İngiliz, Fransız, Amerikan ve Rus büyük elçilerinin önümüzdeki hafta NewYork ta ihzarî bir toplantı yaparak Dış İşleri Bakanlarınm nerede ve ne zaman görüşeceklerini ve Berlin ablukasının ne vakit kaldırılacağım tesbit ettneleri beklenmektedir. görüşme sona eriyor birleşmeleri Baştarafı 1 inci sahifede Faris ElHuri, Arablar arasındaki eski ihtüâfların ortadan kaldırılması lüzunıunu belirterek Arab birliğinin vakit geçirilmeden takviye edilmesi icab ettiğini katydetmiştir. Faris ElHuri, karşılıklı saygının yapılacak askerî, sosyal, kültürel ve iktisadî ittifaklann temelini teş kil etmesi gerektiğini sözlerine ilâve etmiştir. İsrail hükumeti, Bernadotte'uıı katillerini bulamadı Parıs 29 (Nafen) israil hükumeti Birleşmiş Milletlere muracaat ederek, Kont Bernadotte'un katillerini bulamadığmı teessurle bıldirmıştir. İsrail ile Ürdün arasnda silâhlı bir çatışma oldu Kudüs 29 (aa.) (United Press) Arab lejyonu askerlerile İsrail k;ıv vetleri arasmda dün Kudüs kalesi yakınmda karşılıklı ateş açılması neticesinde üç Yahudi askeri olmüştür. Bu, İsrail ile Ürdün arasmda. mütarekenin imzasındanberi ilk hâdisedir. İsrail kumandaru Dayanla Kudüsün Arab valisi ateşi durdurmak için bizzat müdahale etmişlerdir. Kahire 29 (a.a.) (Afp) Mısır. Suriye tarafından iadesi istenmiş olan siyasî mültecileri vermiyecektır. Bu hususta yapılmış olan resmî demeçte «siyasî bir mültecinin. Mısırm. dost olduğu memleketlerle mevcud münasebetlerine zararlı faaliyetlerde bulunduğu tesbit edilirse, Mısır bu mülteciyi kendi seçeceği bir memlekete gitmeğe davet eder> denilmektedir. Arab memleketlerinde Amerikaya karşı infial arttı NewYork 29 (a.a.) (Reuter) Yetkili kaynaktan öğrenildiğine göre, Yahudi devletinin Birleşik Amerika tarafmdan tanınması üzerine Arab memleketlerinde Amerikaya karşı başgösteren düşmanlık hisleri son zamanlarda pek ziyade artmış ve bu sebeble Kahiredeki Aınerikan elçiliği binası kuvvetli Mr muhafaza altına alınmıştır. Irakta mahkum edilen komünistler Londra 29 (BB.C.) Irak komünist partisiae mensub bir çok îahıslann duruşmalan bugün sona ermiştir. Şolon isminde bir komünist ölüme mahkum edilmiş, 20 kişi de nruhtelif hapis cezalarma çarptınlmışlardır. Arablarîn istenivor Çare bulan olmadı bu pâreye Ticaret Bakanı feryad ediyor: Hayat pahalılığı çok arttı. Bunun önüne geçmek artık bir mucizeye bağlıdır. Aynı Bakanhğın istatistikleri feryad ediyor: Giyimlerde yüzde üç yüz, yiyimlerde yüzde beş yüz fark var. Bizim Ticaret Odası feryad ediyor: En basit bir aile en basit bir şekılde ayda ancak 400 küsur lira ile geçinebilir. Böylece herkes feryadda. Fakat en hazini halkın feryadıdır: Yandik, yandık, yandık Allahım! D. N. Amerikalı bir kadın gazetednin anlaitıkları Bastarafı 1 inci sahifede rmdan biridir. Kendisi fevkalâde ne sual sormalarını istemiş ve bun har:stır. Partısmin programmda, komünist partiletin umdelennin lan şöyie cevablandırmıştır: « Atlantik Paktı gibi, Pasıfik aşağı yukarı hepsi mevcuddur. ve Akdeniz paktlarımn da kurul Bu parti, seçirr.lerin de gosterdiği gibi halk tarafmdan tutulmasma taraftar mıdmız?» « Pasifik ve Akdeniz Paktla mama> tadır.» rma bizim de çok ihtiyacımız var« Avrupa devletlerinin iktidır.» saden kalkınması için yabancı « Amerikada, Türkiyeye daır özel sermayelerın de lüzumlu olhalkm bilgisi ne merkezdedir?» duğuna inanıyor musunuz?» € Siyaset ile uğraşanlar Tür« Evet. Marshall plânı, bükiyenin önemli durumunu ve mev tün devletlerin tamamile kalkiini yakuıdan bilmektedirler. Ge kınması için kâfi değildir.» niş halk kütlesi ise, siyasetçiler kaMiss Dorothy Thompson, bundar derin bilgiye sahib olmamakla dan sonra Türkiye hakkında maberaber Türkiyede Atatürkün yaptığı büyük inkılâblara vâkıf bulun lumat edınmek üzere gazetecilere şu sualleri sormuştur: maktadır.» « Türkiyenin demokrasi a« Üçüncü bir dünya harbi olacağını tahmin ediyor musu ) lanındaki gelişmeleri çok zorj lukla mı olmuştur? Köy enst tünuz?» « Hayır. Eğer böyle bir harb • lerinin mahiyeti ve faaliyeti nevuku bulursa bu, bütün dünya I lerdir?, Yunanistanda bulunduğum sırada Amerikan yardımıiçin bir felâket olur.» « Amerikada komünistlerın nın çok iyi neticeler verdiğini gördüm. Türkiyede de Amerikan vaziyeti nedir?» « NewYork gibi bazı şe yardımı iyi neticeler veriyor hirlerde salon komünistleri var mu ve bilhassa ordunuzda tedır, fakat bunlar pek azınlıkta kâmül görüyor musunuz? İsrail kalmaktadırlar. Geniş kütle ise devletini Türkiye nasıl karşılakomünizme ve Rusyaya muha dı?» liftir.» Miss Dorothy Thompson, dün « Henry Waİlace ve partisi akşamkı ekspresle Ankaraya gıtnin Amerikada nasıl bir mev miştir. kii vardır?» Amerikalı muharrir, Ankara« Henry Wallace, Amerika da bir kaç gün kaldıktan sonra nın en zengin, kapitalist şahısla tekrar şehrımize gelecektir. Bir acaib mektub iz her gün, her çesid insandan, her türlü mev zu üzerine akıllıca veya delice yanbnış mektublar alınzBunların bir kısm.nı saklarız, bukısnunı yırtar atarız, bir kısmuu da yazılarımıza ham madde yaparız. Şimdi aşağıya dercedeceğim mektub da bunlardan biridir. Edasını gcıance ne çeşid şey olduğunu dcrhEİ anlarsınız. İnkılâbı hâlâ bir istiklâl mahkemesi zanneden dar bir zihniyet sahitinin bana çatmak için jazrîığı zavallı bir kaç satırdır. Fakat bana bu kabil tarizlerin topuna birden cevab vermek fırsatını haznla^ığı için burada ondan faydalanacDğım. Mektubun altmdaki «Osman Kaya. imzası mektuhu jazan kalemden çıkmamış, yahud bilhassa değişik bir tarzda yazılmış. Hüviyet ve adresi de yok. Belü hakikî isim, belki değil. Maarr.afih benim için ikisi de müsavL İşte bu meşhur mektub: .Bay Felek, Yazılarımzı okurum. Bir fikir verdı|ı için değil de biraz eğlendırdiğı :çin. S12İ şahsan tanımam. fakat bılıriın ki, Ofmanlı kalmakta ısrar ediyorsunuz. Turkçe kelirnelere dıişmansınız. Uçağa hâlâ tayyare demekte inad ediyorsunuz. Eilmem Haşimî Ürdun Krahle kankardeşi rnisınız' Ne olursanız olunuz. fakat Turklugunuz zayıf olduğu muhakkak. Notlarınızda, Falih Rıfkı «Hâlâ ezan ile meşgul olsun. diyorsunuz. Evrt, ben de «Atay» a sempati beslej enlerden değıLm. Fakat şurası da muhakkaktır ki, bu adam, inkılâbı sızden de. bırçok kalbur ustu zevattan da çok anlâroısür. Siz osmanhcanızla kalınız! Mubarek olsun. İster evde kendi kendtae arsbca ezanını da oku. Fakat türkteyl arabcEnın tasallutundan kurtarmaya çalışanlara dıl uzatma! «A. Dav'er» e «B«y» deyışın gibi. Şehir Meclısi üyesl! Bu kelime. Turk Kanunile yasaktır* İnönü Ankarada Ankara, 29 (Telefonla) Gum hur Başkanı İsmet İnönü 13 gün süren tetkik seyahatinden sonra bugün öğleden evvel şehrimize dönmüştür. Inönüyü Kayaş istasyonunda bayan Inönü, Başbakan Günaltay, Başbakan Yardımcısı Nihad Erim, İç tşleri Bakanı Emin Erişirgil ve Ankara Valisi Avni Doğan karşılamışlardır. Cumhur Başkanı, Ankara gannda, Meclis Başkanı, Meclis başkan vekilleri, Bakanlar, mılletvekilleri, Genelkurmay Başkan Vekili vesair zevat tarafından selâmlanmıştır. Bir tngîtiz kruvazörü Iskenderun limanını ziyaret etti Iskenderun, 29 (a.a.) Büyuk Britanya donanmasma mensub «Newcastle» kruvazörü bu sabah saat 9 da limanıınıza gelmiştir. Kruvazör, limana girerken şehri 21 atım topla selâmlamış ve buna sahil bataryalanmız tarafından aynı sayıda top atımı ile mukabelede bulunulmuştur. Gemi, sahil boyunda kalabalık bir halk topluluğu tarafından karşılanmıştır. Yarın saat 9 da mısafır komutan ve 7 arkadaşı Antakyaya gıderek Valiyi ziyaret edeceklerdir Newcastle kruvazörü yarın saat 14 ten 17 ye kadar halk tarafından gezilecektir. ... »»...tımMHiımil IIII i llillll III11 Mi 11 tliUUliniBIHntl II11! I (Hf Itllttnn in Komünistleri dün Şanghay şehrini kusattılar Baştarafı 1 inci sahifede maktadırlar. Yevmiyesini pirinç, petrol, kumaş olarak aîan ijçüerin adedl ynlesermi?tir. Basm muhabirlerine g8re, Gönay Çinde, komünistler şiddetli bir mukavemet göreceklerdir. Belirtildiğine göre, uzun bir harbe ve çete savaşlanna gayet müsaid olan bu bölgede milliyetçiler îimdiden hazırhklara başlamif bulunmaktadır. Çin komiinistlerine karşı Amerikanın durumu Vashington 29 (A.P.) Bugün beyanatta bulunan Dış İşleri Bakanbğı mensnblan. Bırleşik Amerikanın Çin komünistlerile «çalışma temaslan» nı geliştirmek istediğini söylemişler, fakat bu hareketin, komünistlerin rejımlerinin tanınacağı veya tasvib edileceği manasmda olmadığını belırtmişitröir. Rumanyada diplomaHara karşı tedbir Baştarafı 1 inci sahifede ge ?u şekilde gostenlmiştir: «Banat (güney batı Rumanya), Bukovina (kuzey baü Romarrya), Moldova (doğu Rumanya) ve Dobruca eyaletlerinin bütünü, Karadeniz üzerindeki bütün sahil bölgesi ve güney doğu Rumanya Alba, Branov, Kluj, Fagaras, Hunedoara. Maramurea ve Tarnavamica.» Tasrih edilmiyen bir nokta, bu yasağın Sovyet diplomatlarına da şamil olup olmadığıdır. Habrlarda olduğu gibi, bundan bir müddet evvet Sovyet hükumeti Moskovadaki yabancı diplomatlara karşı aynı şekilde bir yasak ihdas etmişti. Çekoslovakyada tasfiye Londra 29 (BBC) Prag şehrinden gelen haberlere göre, Çekoslovakyada yeni bir tasfiye hareketi başlamıştır. Batı ile temasta bulunmakla suçlandırılan bir çok kimseler tevkif edilmişleıdir. Bunlarm arasında, 20 kadar subay da bulunmaktadır. Komünist baskısının gitgide şiddetlendiği Çekoslovakyadan kaçan lann adedi artmaktadır Dört Çekoslovakyalı pilot ailelerini de yanlarına alarak uçakla bugün demirperdeyi aşmaya muvaffak olmuşlar ve Londraya gelmişlerdir. Pilotlar, tevkif edilmek üzere iken kaçtıklarını söylemişler Başmakaleden devam dediğim gibi resmî fiatla karaborsa fiatlannı adım adım birbirine yaklaştırmaya çaüşmakla başanlmıştır. Hükumetler, şuurlu bir ekonomi politikasile piyasaya altın ve döviz sürerck karaborsayı kendi silâhüe vurmanın yolunu bulmuşlardır. Bu tecrübelerden istifade etmek Türkiye için herhalde ıok iyi neticeler verecektir.» Okuvucumun mektubunu biraz kısaltarak yukarıya çıkardun. Hayat pahalılığile mücadele bahsinde belki fazkca iyimser olmakla beraber bu fikirlerin içindeki gerçek payını da azunsamamak lâzundır. Bu hususta sayın ekonomi bilginleriımzin aydınlatıcı yazılannı okumayı çok isterdik. Bir paranın resmî ve hu>usî diye iki fiatı olması herhalde bir sıhhat alâmcti sayılamaz. Bir kaç ay önce bu noktaya burada dokunduğrımuzu ve para karaborsasma karşı esaslı tedbirler aranması liizumuna işaret ettiğimizi hatırlıyorum. Batı memleketlerinde bir müddettenberi geniş ölçüde bir para ayarlaması savaşına girildiğini de yakından biliyoruz. İnçiltere, dana ziyade istihsal savaşı sayesinde parasıru kurtardı ise de Fransa ve İtalya, aynen okuyucunun tarif ettiği yoldan yürümek suretile vaziyetlerini düzeltmişlerdir. Piyasaya beş, on bin kilo altm sümıekle şüphesiz karaborsa hemencecik ortadan kalkmış olmaz. Karaborsa yenilse bile fiatlar üzerinde istediğimiz alçslışı tetnin etmek Için aynca tedbirlere ihtiyac vardır. Bununla beraber bütün dünya milletlerinin başvurmak zorunda kaldığı bir metodu elbette biz de inkâr edemeyiz. Şiırdi ruttuğumuz yol, gündelik çareler etrafında didinmekten ibaret kalıyor. Paramızın değerini kurtaramadı^ımız takdirde ise pahalılığı hiç bir zaman yenemiyeceğimizden emin olmalıyır. NADIR NADI Karaborsaya karşı Millet Parlisinin bir | G Ü d Ü l t l l Ü daveie verdiği cevab Baştarafı 1 inci sahijede Ancak İngilterede, demokrasinin hakikî manasile tessüsüne ve tam ve kâmil tarzda tatbikına mukabil, bizde demokrasi, henüz ana karnındadır. Geçende Başbakan ın ?azeteril(?rle yap+ığı konıışm?da belirttiği gibi, yurdumuzda hakiki demokrasi mevcud değildir İktidar Partisile aramızda halli lâzım gelen büyük davalar vardır. Mürıazaah meseleler, telif ve bertaraf oluntnadıkça, mânialar kanun yolile ortadan kslkmadıkça ve bu meyanda hukukî ve siyasî muadelst ve eşitlik temin kılınmadıkça, Millet Partisi, bu şartlar altında davete iştiraki uygun görmemektedir. Cünkü bu mütaleaya aykın suretle hareket, yukarıda yazılı sebeb'.or dolayısile memleket uırmmî efkârında yamltıcı ?ki~'> ve tereddüdler husule getirecektir.» Öğrendiğime göre Millet Partisinin bu mektubuna cevaben Meclis Başkanı Şiikrü Saracoğlu, Millet Partisi Meclis Grupu Başkanı Osman Nuri Köniye, bu akşam şu tezkerevi göndermiştir: «İnşiltere Parlamentosu tarafmdan vâki olan davete icabet ederek olan arkadaslara, Grupunuzdan bir miUetvekilinin katılmasmı sizden şifahen rica etmiştim. Bniîün, bu davete icabet etmiyeceâinizi ve bunun sebeblerini bildiren mektubunuzu okuduktan sonra, tarafımdan vâki olan bu daveti, gayrivâki addetmenizi ricaya karar verdim. ekonomi iyi midir! Prof. Villey, dünkü konferansmda, İngiltere ve Fransanın harb sonrası iktisadî siyasetlerini tahlil ve tenkid etti Şehrimizde bulunan Fransız prjfeöorii M. Villey, son konferansını dün Üniversite konferans salonunda «İngiltere ve Fransada güdtmlü ekonomi» konusunda vsrmiştir. «Amerika Birleşik devletlerinde serbest teşefcbüsten bahsedildiği vakit, artık İngiltere ve Fransaya temas edilmemekte, kapitalist dünya ile komünist dünya arasmda, sosyalist olarak vasıflandırüan ve güdümlü ekonominin inkisafuu iface eden bir üçüncü iktisad sistemi hatırlanmaktadır» diye söze başlayan profesör, müteakıben şöyle demiştir: « İngiltere ve Fransa, sert bir kambiyo kontrolu, ithalât kontcnjmanı ile ham maddelerin otoritcr şekilde taksimi ve ithalâtta vesıka usullenni tatbik etmekte, kendi, ücret ve fiatları kontrol altında bulundurmaktadır. Tek kelime ile. Rus>adaki gibi emredici değil, fakat yol gösterici plânlar, ikti;ai politikasının safhalarını tayin etmektedir. İngilterede fiat ve ücretlerin kontrolu ve vesika u$ulü sayesinde fiatlar, 1938 senesirHekine nazaran sadece iki misli yükselmiştir. Bu memleket, kambiyo kontrolu sayesinde parasınm dış kıymetini mjhafaza etmiştir. Ahlâkî bakımdan da fevkalâde olan bu neticeler, ancak bir iki iktisadi mania ile karşılaşmıştır. İngiliz sosyalizminin tngiltereye ve A\~rupaya zaran Ağır vergiler, teşebbüs zihniyetini ve özel sermaye yatırımlarını kısmen durdurmuştur. Sir Stafford Cripps, ihracatı 1938 senesine nisbetle %175 fazlaya çıkarmaya muvaffak olmuşsa da elde edilen neticeler tamamile tatminkâr değildir. Plâncılık, İngiltere için psikolojik ve siyasî bir gerileme obnuş ve gerek Avrupanın kalkınması, gerekse dünya sulhunun temini zımnında İngilterenin milletlerarası işbirliğine hiç bir yardrmda bulunmamasına sebebiyet vermiştir. Fransanın durumu Fransa, Brinci Dünya Harbinden İngiltereye nazaran iktisaden biraz daha az sarsılmış olarak çıkmıştrr. Ekonomik sarsmtınırı tevlid ettiği muvazenesizlikler ortadan kalkükçc? Fransa güdümlü ekonomiden uzaklaşmaktadır. Artık vesika usulü, fiat kontrolu, ham mad delerin otoriter şekilde taksimi olmadığı gibi, ücretlerin kontrolu da hafiflemiştir. İktisad siyaseti bugün Fransada Monnet plâruna göre tanzim edilmektedir. Güdümlü ekonominin zararlan İngiltere ve Fransanın güdümlü ekonomiyi tatbikte haklı olup olmadıkları suali varid olamaz, zira onlar başka bir yol tutamazlardı. Şüphesizdir ki, güdümlü ekonomi bazı iktisadî muvazenesizlikler yaratmış ve bu memleketierin kalkınmalarrnı gecjktirmiştir. Fakat bunun önüne geçilemezdi.» Prof. Villey'üı tercümanlığnu İktisad Fakültesi asistanlarmdan Kemal Tosun yapmıştır. Yunan iç harbinin bilânçosu Atina 29 (A.P.) Bugün bir Amerikan sözcüsü. Yunan ic harbinde 1948 yılı zarfında her iki tarafın zayiatını şu şekilde açıklamıştır: Çetecüer: 15.700 ölü, 8.900 esir, 8.256 kendiliğinden teslim olan. Hükumet kuvvetleri: 3,843 ölü, 34.075 yarah, 2,000 den fazla tcayıb. (Bu kayıblardan ekserisi scnradan' birliklerine iltihak etmişlerdir.) BasınYayın ve Tumzm Genel Müdürlüğü Ankara, 29 (Telefonla) BasınYayın ve Turizm Genel Müdürlüğü kanun tasarısı geçici komisyondan çıktı ve Meclis gündemine ahndı. Tasarının son şekli ile Turizm ve Radyo Dairesi de, Umum Müdürlüğün bünyesinde bırakılmaktadır. Bunlardan başka Umum Müdürlükte şu daireler bulunmaktadır: Konyayı aydınlatmak için Genel Müdürlük Bürosu, Tanıtgetirtilen elektrik motörleri ma Dairesi, İdari İşler Müdürlüğü, Türkiye radyolarında yapıyanlış sipariş edilmiş lacak radyo yaymlarının esasla , Konya. 29 (Telefonla) Konrı, programlan hakkında görüş ; ya Beledıyesınin Amerıkadan 6 lerini bildirmek üzere bir «Raday evvel getırtmiş olduğu 700 yo Yayınları Danışma Kurulu» bın lıra dcgerindekı elektrik da teşkil edilmektedir. I motörlerının montajları yapılırIngiliz ordusunun yapacağı' ken transformatorlerın şehrin tenvirinde kullanüamıyacağı anmanevralar laşılmıştır. Bunun sebebi. Ameverilmiş Londra 29 (A.P.i İngiliz ordu rikaya yanlış sipariş Vilâyet gazeteleri, çunun, harbdenberi en geniş ölçü olmasıdır. deki manevralara bu j az gırişeceği mayıs başında şehnn bol ışığa müjdelemişlerdi. bugün açıklanmışür. İngiltere Har kavuşacağını biye Bakanlığının bir sözcüsü, ^ü Fakat şimdi. işletmenin iki büyük Bntanya ve Almanyada yapı yük makineEİnın de bozuk ollacak bu manevralara 150.000 üâ ması, Konyanın bu yıl da ka300.000 kişinin iştirak edeceklcriri ranlıkta kalacağına işaret sasöylemiştir. Harekât muhtemel ola yılmaktadır. rak iki a" sürecektir İbrahim Karayılmaz «CUMIîl RIYET» in tefrikası: İktisadî ve askerî yardım hakk'.nda Washington Baştarafı I inci sahifede kiler veren mühim bir karan kabul Büyük Elçimizin temaslan etmiştir. Bu kararla Millî Korunma Washington. 29 (A.P.) Türkıyenin Washington Büyük Elçisi Feridun Cemal Erkin, memleketinin Amerikan askerî ve iktisadî yardımından daha geniş ölçüde faydalanıp faydalanmıyacağı etrafında bazı temaslarda bulunmuştur. Elçi, Birleşik Amerika Dış İşleri Bakan Muavini Willard Thorp'la «görüş teatisinde» bulunduğunu beyan etmiştir. Wıllard Thorp, Dış İşleri Bakanlığile ilgili iktisadi konuları tedvir etmektedir. Erkin, Amerikan hükumetinin, dost memleketlere yardım için Kongreden istemek tasavvurunda olduğu 320 milyon dolardan Türkiyenin hissesine ne kadar düşeceğini Thorp'tan sorduğunu söylemiştir. Fakat, Büyük Elçiye göre, Birleşik Amerika Dış İşlerı Bakanlığı bu soruyu şimdi cevablandırmak durumunda değildir. İhtikârla mücadele için hiikumetin kararları 90 lık bâkire bir kadın öldürüldü Bahkesir, 29 (Telefonla) Evvelki gün Burhaniyenin Kerem köyünde 90 yaşında ve bâkire olduğu söylenen zengin bir kadın gece yarısı meçhul bir şahıs tarafmdan feci şekilde öldürülmüş ve saklı paraları çalmmıştır. Katil, bugün şehrimizde yakalanmıştır. Turan Altay isminde olan bu genc katilin üzerinde 17 Mahmudiye altmı, iki tane beşibiryerde, kıymetli bir altın madalyon ile 165 lira para bulunmuştur. Sorgusunda, cinayetini itiraf etmiştir. Katil, Burj haniyeye gönderilmiştir. Kanununa tevfikan vilâyete zarurf ihtiyaç ve eıda maddeleri fiatlarınm tespiti salâhiyeti verilmektedir. İlân edilen fîatlar dışmda satıj yapanlar Millî Korunma mahkemelerine verileceklerdir. Bu maksadla fiat kontrol teşkilâü takviye edilecektir. Hitler'in kayinbiraderi mahkum edildi Ludwigsburg 29 (a.a.) (United Press) Kracov ve Lublin Valisi ve Hitlerin kayınbüaderi olan eski S. S. generallerinden Richard Wendler, bir kampta üç yıl kürek cezasına mahkum edilmiştir. Eskişehıf, 29 (a.a.) İzmir J Arkadaşımız ressam Elif Namilletvekili Lâtife Bekir, Anka cinin kızı Pelin Eğilmez ile merra milletvekili Mebrure Akso hum Jandarma Komutanı Tahley, Seyhan milletvekili Makbu sin Eğiünezin oğlu Ertuğrul Ele Dıblan bugün Ankaradan şeh ğilmezin düğünleri dün akşam rimize gelmişler ve genel mer Liman Lokantası salonlarında kezi Ankarada açılmış bulunan icra edilmiştir. Düğünde ses sanTürk Kadınlar Birliğinin Eski atkârı Safiye Aylâ ile Kemanî şehir şubesini kurmuşlardır. 40 Necati Tokyay da bulunmuşlar tan fazla Eskişehirli bayanın ve genc evlilerin şerefine bir iştirak ettiği toplantıda millet konser vermişlerdir. vekilleri Birliğin ana gayelerini Yeni evlilere saadetler dileve tüzüğü izah etmişlerdir. riz. Buyurun, dedi. Size, kartımı takdim ediyorum. Bu polis size iftirada bulunuyor. Kendisinden bir şikâyetiniz olursa, ben lehinizde şehadete hazınm. Mr. K. karü aldı. Şaşkın şaşkın bakmıyor, sanki, etrafında olup bitenlerden hiç bir şey anlamıyordu. Polis, toplanan halka hitab ederefc: Haydi yürüyün. Ne duruyor3unuz? diye bağrrdı. Siyah şapkalı adam gene müdahale etti: Durun, gitmeyin. Hepimiz şu zavallı adama şehadette bulunup, onun ihlâl edilen hukukunu korumağa mecburuz. Artık polisin sabrı tamamile taşmışü. Siyah şapkalı adama çok sert bir sesle: Efendi, dedi. Çok ileri gidiyorsunuz. Bu işin sonu sizin için hiç de hayırlı ohruyacağa benziyor. Bakın hele. Üstelik bir de tehdid ediyorsunuz öyle mi? Bir memura vazife başında hakaret etmenin ne demek olduğunu bilmiyorsunuz galiba? Karakola giderseniz bunu öğrenirsinizMünakaşanrn uzaması Mr. K. nin aklını başma getirdi. Yalvaran bir sesle: Rica ederim. dedi. Siz karışmayın. Polisin hakkı var. Ben, sarhoşum. Halk gülmeğe başladı. Polis Mr. K. ye döndü: Gene saçmalamağa basladınız. Haydi, artik bir taksiye atlıyarak evinize gidiru Mr. K. birdenbire heyecana kapıldı: Doğru söylüyorsunuz, çok doğru söylöy°rsunu2! diy* bağırdı. Balan bunu hiç akü etmemiştim. Sahi böyle yapmalıyım. Polis: Taksi! diye seslendi. «D» şoföre ilerlemesini ve polisin önünde durmasuu söyledi.... Mr. K. taksiyi görirnce geniş bir nefes aldı. Arük selâmete çıktığmdan emin, kalb huzuru içinde otomobilin tokmağinı çevirip, kapısnu açü. cD» gülerek: Buyurun, girin, diye davet etti. , Polis siyah şapkalı adama döndü: Isminiz nedir sizin? Hogjut Mr. Hogjut, haydi artık siz de güzellikle çekilip gidin buradan. Mr. K. dehşet içinde geri geri çekilirken: Bu taksiyi istemem. Buna binmem, diye söyleniyordu. Gene kalabalık arasına dalıp kaçmağa çalıştı. Polis onu görünce: Aman Yarabbi! Gene mi siz? Hâlâ mı buradasımz? diye haykırdı. O taksiye binmsm tçinde bir adam var diyorum size. «D> otomobilden atladı Memura yaklaşü: (Arkası mr) Türk Kadmlar Birliğinin Eskişehir şubesi kuruldu J EKf Nacinin kızı evlendi VATA 6 3 Yazan CRAHAM GREEKE gözlerile polise bakarak mırıldandı: siz ediyor. Bu sebeiler, bir kimse kart çıkanp Mr. K. ye uzattı: Çevirenler: ZÂHİR f TORÜMKÜNEY ve NÜKHZT GÖKOVA cUloslararası dfl birliğinin. bulunduğu Vıinaı^^T1 Oxford caddesine çıktılar. Yanyana yürüyorlardı. Bir ara Mr. K. sağa doğru biraz açıhp bir adım öne urladı. Yaya kaldınaa fevkalâde kalabalıktı. Aralarına hemen başka yolcular karıştı. Bu fcrsattan istifade eden Mr. K. kaldınmıa üstünde zikzaklar çizerek süraüe ilerlemeğe çalıştı. K. ufak tefek bir adamdı. Lâİrin, fazlaca miyop olduğundan ona buna çarpjyor, üstelik telâşla af dilemeğe de vakit bulamadığından yoleuları ânirlendiriyordu. «D» bu kalabahk arasmda ona yetişmenin ıtrümkuo olamıyacağuu an'.adı. Bir taksiya Btlayarak, onu uzaktan takibe karar verdi. Yanından geçen bir arabay» ijaret vererek durdurdu Şoföre: Az ileride sallanarak yürüyen, züzurna sarhoş bir arkadaşun var. yşl»i^»a1ıgt yarıp da yanına yaklaşa mıyorum, dedi. Sarhoşluk halilo başma bir felâket gelmesinden korkuyorum. Arabayı yavaş sür de, onu yaikalamağa çalışalım. * Şoför: BaşSt$une •efendim, diyerek direksiyonun başma geçti. Şimdî yayakaldırîmını takib ederek yavaş yava; yol alıyorlardı. «D» otomobilin camından Mr. K. yi görebiliyordu. Küçük adam telâş içinde ona buna çarparak yürüyor, adım atışlaruıdaki bitkinlikten yorulmuş olduğu anlafilıyordu. «D» buna memnun oldu. Çünkü; yorgun bir adamı yakalamak kolay olacaktı. Mr. K. sağa sola, öne arkaya sıçrayarak yürümekte devam ederken, yanmdan geçenler de dönüp dönüp hayretler içinde ona bakıyorlardı. Kadınlardan biri: Pis sarhoj. diye söyl'endi. Bir adam: Yaşından da utanmıyor, diye mınldandı. Mr. K. nin çelik çerçeveli gözlüğü burnunun üstüne kaymıştı. İkide birde arkasına bakıyor ve kocamaa şemsiyesile onu bunu dürtüklüyordu. Nihayet South Dudley caddesinin köşesinde duran işaret memuruna da çarptı. Polis nezaketle: Efendi, dedi. Sokak ortasmda böyle lâübali haıeket edemeaHnız Haydi, sessizce evinize dönün cie orada :slediğinizi yapın Mr. K. ijn seçemiyen gözlüksüz Hayır, hayır eve gitmek iste nin karakola götürülmesi için kâfi miyorum. değil midir? Haydi uzatmayın. H^inize giMr. K. nin gözlerinde bir kurtudip bir soğuk duş yapın ve hemen luş ümidi parladı. Durmadan bir yatağınıza girin. polise, bir siyah şapkalı adama baMr. K. şaşkm" bir halde ısrar e kıyordu. diyordu: Siyah şapkah yolcu büsbütün Olmaz. Eve gitmiyeceğiın... aksüeşti: tstemiyorum... Eve gitmek istemi Haydi canım, dedi. Bu zavalyorum... lının kimseye bir zararı dokunduSonra karşısında dimdik duran ğu yok. İcab ederse, ben lehinde polisi yolundan çekilmeğe zorla şehadete hazırım. mak kasdile eğildi ve karnına bir Yavaş yavaş polis de öfkelenmetos vurdu. ğe başlamıştı. Sert bir sesle siyah Polis, sarhoşluğuna artık lyice şapkalı adama döndü: kanaat getirdiği bu ufak tefek ada Size ne oluyor, kuzum? Ne mın kolundan tuttu. Hiç sükuneli diye telâşlanıyorsunuz? Ben, bu ni bozmadan: adama bir şey yapmış değilim. Ken Efendi, yoksa canınız geceyi disine sadece evine dönmesini tavkarakolda mı geçirmek istiyor? di siye ettım. ye sordu Evet ama, aynı zamanda onu Mr. K. ile polisin etrafına bir kaç sarhoşlukla da ithama kalkıştınızmerakh toplanmış, onları seyredi Kalkıştımsa kalkıştım. Ne oyordu. İçlerinden siyah şapkalı, in lacak? Sarhoş değil mi sanki? ce ve sert sesli bir adam polise çı Sarhoş olduğunu ispat edin, kıştı: bakalım. Hangi hakla bu adamı • olun E... Artık fazla olduğunuzdan çevıriyorsunuz? 0nun kimseye Hem, bu işe siz ne diye karşıyorbir şey yaptığı yok. sunuz? Polis kendini müdafaaya çalıştı: Ne mi karışıyorum? İngiltere Ben, onu yolnpdan falan çe hür bir memleketür. Burada kimse virmedim. Yalruz... şey... dedim. kimseye tahakküm edemez. Ne dediğinızi işittim. Bu zaPolis münakaşayı fazla uzatmavallı adamı neye dayanarak kara mak için" Vn',a götürmek istiyorsunuz? Ka1 lii'nız, dedı Zaten ben de Folıs sinirlcndi: kimseye tahakkurre kâlkışrr.ış de Görmüvor musunuz? Bu adam ğilim. Sadece vazifcmi yapıyorumsarhoştur. Üstelik halkı da rahatSiyah şapkalı adam cebinden bir MEVLİD 194046 senelerinde Trakyada 2nci Süvari Tümeni Komutan: îken vefat eden kıymetli babamız Tümgeneral TEVFİK TOPÇU'nun vefatının üçüncü senei devriyesinî rastlayan 1 mayıs 1949 pazar gunu aziz ruhuna ithaf edilmek üzere Aksaray Valide camünde öğle namazmı müteakıb Mevlidi Şsrif kıraat edilecektir. Arzu eden ihvam dinin ve kendisini sevenlerle kıymetli silâh arkadaşlannm teşriflerini rica ederiz. ailesi İşte bu terbiyeü mektub çok (ffikür bu kadar. Osman Beyin inkılâbı nasıl anladığını da görüyprsunuz. Bütün dava benim uydurma kel'mc'.cre karşı olan savaşım! Anlaşılan kendisi de «sipariş üzerine kelime imal edip zor yo!u ile dBe sokmak» taraftarlarmdan. Maalesef vatandaşlanmız arasında böj'le has taîar mevcud. Ulu Tanrı cümlesine şifa ihsan eylesin. Şir.ıdi bu fırsattan faydalanarak «Osman Kaya» Beye cevab vereceğim. Bu revabı ter^iyelî okuyunım kendi gibiler arasında paylassın. Evvelâ şurasını söyleyim ki: yazılarıın onu okuyanların kahiliyet ve ihatalarma göre hizmet ederler. O benim satırîarımı bir fikir bulunduğu için de£il» eğlenmek için okuduğunu söylüyor. Mizah yazılannı kıcmen de bunun için yazıyoruz. Bu kadar olsun kendilerine hizmet ettiğime merrnun oldum. Ya hiç anlamasalardı... halimiz ne olurdu? Benim Osrnanlriığıma gelince; kendisinin ne yaşta oldı ?ı<nu bilmiyomm; eğer otuzdan aşağı değilse kendisi de Osmanlı doğmu?ttır ve hiç şüphesiz anası ve babası Osnıanlıclır. İnkılâbı Osmanlılık dü< manı diye gören hastalardan biri de bu zat olduğu görülüyor. Osmanlılık, Türklüğün en medenl koludur ve Lııgün elimizde sanat, edeb, ilim, cesaret, siyaset namına ne gibi tarihi kıymetler varsa Osmanlı ecdadımızın eser'eridir. Ben Osmanlı idim. Bugünkü inkılâbı yapanlar da Osraanhlardı. Osmanlı Imparatorluğunun inkırazı Osmanlı tabiiyetini kaldırmıştır; fakat yakın ve uzak tarihimizde iftihar edecek bir çok eserleri olan ecdadımızm tesis ettiği bir sanat ve edebiyat çığın vardır ki adı Osmanhdır. Biz bu nunla iftihar ederiz. Garb Türklüğünün temeli ve bütün Türklüğün dayanağı olan bugünkü Türkiye Türklüğünü Osmanlılar kurmuştur. Hâlâ üzerinde işlediğimiz ve mektub sahibi gibi avarelerin yıkmaya çalıştığı İstanbul türkçesi Osmanlılar ın eseridir. Bunu inkâr etmek ayıbdır. Söz ve hareketlerimizle son Türk inktlâbını Osmanh düşmanlığı ile tarife kalkmak, onun kıymetini anlamamak ve Türk inkılâbını vücudlandrrmak için ona bir zıd göstermek gafletine düşmek olur. Uçak yerine tayyare dediğim için benim Türklüğümü zayıf görmeye kalkan mektub sahibinin günahı, bir Türk edibinin bnlduğn ve her» kesin konnşorken kullandığı tayyare kelimesini lndlanışımdaki gfinahtan daha mı zayıftır? Kimin ne haddine! Bir Türke, sen az Türksün demek! İşte inkılâbın düşmanlan bnnlardır. İşte Türklüğü zayıf düşürmek istiyen bunlardır. İşta bana tayyareyi kullandığnn için tariz eden ve mübarek bir aileye mensub ecnebi bir devlet reisine malik ohnadığun nisbet şerefini bana bir ayıb gibi yakıstırmaya çalısan bu gibi kimselerdir ki; tayyare kelimesinin kullanılmasuıı Türklüğe mngayir görür de kendisi dört satohk mektubunda çu arabca kelimeleri kullanır: (Fikir, şahsan, ısrar, inad, zayıf, muhakkak, mkılâb, zevat, mübarek, tasallut, şehir, meclis, kelime...) İşte aziz oknyuculanm! Biz böyle tehdidle, tahkirle ve zorla sözüm ona dil inkılâbı yapılmasmın, •tayyare» kelimesini kullandı diye bir Türke, «sen Türk değilsin» denmesinin ve Türkleri Türk tabiiyetine alıp almakta kendinde salâhiyet görenlerin düşmanıyız. Böylelcrinden bu dile ve bu île iyilik yerine kötülük gelir. Dilimiz anlaşdmaz, duygularımız birbirine nymaz, acı ve tathlarımızı gönüllerimiz karşıhklı duymar ohır. Memlekete, millete ve inkılâba hizmet bu değildir ve bu memleket tayyare denmekle düşmodiğî gibi uçak denmek'.e de yükselmezHele inküaba bunurda toz konmuş oîmaz. Ne diyelim? Allah cümlemizi hidayet ışığile aydınlatsm. B FELEK Bayıncbrlık Bakanı Amasya, 29 (Hususî) Şehrimizde tetkiklerde bulunan Bayındırlık Bakanı Şevket Adalan bugün öğleden sonıjı M^rzifon ve Gümüshacıköy ilcelerine hareket etmvtir.