02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 Sızan 1949 r BİR DAKİKA: Mesken buhranına care Ara seçim ve Baitaraft 1 inci sahijede bir mukaj'ese yaptiktan sonra, İstanbuldaki halkm yüzde seksemnın günü gününe yaşıyan orta tabaka olduğunu, şehirde ev miktarını gösteren bir istatistik bulunmadığını söylemiş ve tahminî bir istatistiğe dayanarak buhranı şu şekilde izaha çalışmıştrr. « Şehrimiz nüfusunun 800 bin olduğunu ve her 5 kişinin bir evde ikamet ettiğini kabul edersek. istanbulda 160 bin mesken mevcuddur. Bir evin 100 senelik ömrü bulunduğunu da kabul edelim. Bu takdirde, her yıl 1600 ev kullanılmaktan çıkıyor, demektir Nüfusun artmadığı da farzedilirse, bir buhranın vuku buhnaması için muhakkak senede 1600 meskenin inşa edilmesi lâamdır. Şehrimizdeki çok zengin sayılabilecek zümre, umum nüfusun yüzde 10 unu teşkü eder. Muhakkak inşa edilmesi lâzım olan 1600 evin yüzde 10 u olan 160 tanesini zenginler inşa ettirmiş olsa, 1943 senesinden 1948 senesine kadar ank 1120 mesken, yapümış olur. Halbuki bu müddet zarhnda muhakkak inşası lüzumlu ev miktan 11200 dür. 11200 evden, 7 senedu ancak 1120 ev yapılmıştır. Gerıye, inşası muhakkak icab eden 10000 ev kalır ki, bu da en aşağı 50 bin hemşerimizin meskensiz olduğunu ifade eder. Şehrimizdeki evsizler Şehrimizde, azaîanna kiralamak üzere mesken inşa eden bir kooperatifin de bulunmajnşını gözönünde tutarsak akla şu suale gelebilir: Yersizler ne oldu?» Bunun da en basit izahı şudur: Bu evsizlerm yansı başka ailelerin yanma sığmdı, diğer yansı da «gecekondular» inşa ederek orada yaşamağa başladılar. Ben bu şahıslan çok takdir ediyorum. Bu şahıslar diyebilirim hemşerilerimizin en çalışkan olanlandır. Halk, bunlardan bazılaruıı milletvekili seçmelidir. Çünkü onlar, kendi mesken sıkınfalarını şimdilik önliyecek bır formül bulmuşlardır. Diğer ailelerin yanına sığınanlar, şehirde bir memnuniyetsizlik yaratmaktadırlar. Bunlardan bazılan hiç ışık görmiyen yerlerde yaşadıklarmdan verem hastalığına tutulmakta ve sıkışık mahaHelerde verem mikrobunu yaymaktadırlar. tnşaatın yapılmaması sebebleri Bu inşaatın yapılmayışmm sebeberi üzerinde de duralım: Kâğıd para enflasyonu, inşaat malzemeerinin fiatlarım 1939 senesindekine nisbetle %400 fazlalaştırdı. Millî korunma kanunlan, kira fiatlarını 1939 senesindeki seviyede tutmak tetedi. Bunlar hem yeni inşaatı dur durdu, hem de kiralann az oluşundan ev sahiblerini evlerini tamir ettirmekten alikoydu ve bu suretle mesken sefaleti husule geldi. Heı geçen sene de bu darlığı bir kat daha artürdı. Ev darlığı, zenginlere fazla tesir edemedi, çünkü onlaı dafeİTformül buldular: <Hava parası». GajTİmeşru «hava paraları», kiraları, 1939 a nisbetle 5 misli arttırdı. Kanun hiçe sayıldı. Bir çok Bavcılar bile «hava parası» verdiler. Bu «hava parasmı> veremiyenler kötü durumda kaldılar ve ha. len de aynı şartlar içind&dirler. Buhranın önlcnmesi için tedbir Buhranm önlenmesi için yegâne çare, inşaattır. Bu seneden itibaren5 senelik bir program yapar, çalışmaya başlar ve senede 3440 ev inşa edersek, ihtiyacımız olan 17,200 evi yapmış oluruz. Yahud 10 sener lik bir «plân tatbik etmeüyiz ki, her sene 2440 ev meydana gelmiş olsun. Evleri inşa etmek vazifesi, büyük kooperatifler olmadığı için Belediyeye düşer. Bizler senede 3440 ev yapabiliriz. Mimarlarımız var, iş. çimiz var, tuğla imal etmesini bilenimiz var, sahalarımız var. Meselâ Kadıköy ile Çamlıca arası, Hasköy ile Şişli arası. Yalnız bir şeyimiz yok, o da, böyle işleri finanse edebilecek kudrette müteşebbisler... Stadyom, Açıkhava tiyatrosu Spor sarayı, Şark iahvesi gibi inşaatlara sermaye bulunur da böyle bir iş için sermaye bulunmaz mı? Tabiî bulunur yeter ki bu 5 veya 10 senelik plân sebat ve enerji ıle tatbik edilsin İngilterede 1945 senesmden 1948 senesine kadar 750 bin ev yapılmıştır. İstanbulda 5 senede 17,200 ev yapılamaz mı? Istanbulun 500 üncü yıldönümüne kadar 17 bin 200 ev inşa edersek 50 bin hemşerimizi kurtarmış, şehrimizi yeniden imar etmiş, güzelleştirmiş ve kendimizi dünyaya göstermiş oluruz. Yalnız İstanbulda görülen muazzam mesken sefaleti Şehrimizdeki bütün binaların ve yollarm ıslah edilmesi için bir asırlık bir zaman lâzımdır. Hemen hemen Avrupanm bütün sehirlerini gezdim, gördüm. Fakat hiç bir yerde İstanbuldaki kadar muazzam bir mesken sefaletine raslamadım. Bilhassa Trakyadan İstanbula giriş, korkunç bir manzara arzetmektedir. Bu sefaletin sebebleri, binaların ahşab oluşu ve şehrtn plânsız olarak inşa edilmiş bulunmasıdırIslah için tuhılacak yol şu şekilde olmalıdır: Önce yeni meskenler inşa edilmeli, sonra eskileri yıkılmahdır. Şehrin doğu ve şimali garbî taraflarında yeni şehirler kuruldukça Galata ve Beyoğlu kısımları şehrin en kalabalık sokakları oîmaktan çıkar.. Atianiik Paklından sonra yapüaeak ilk mühim is tlantik Paktının imzasmdan önce de. sonra da sık sık konuşulan mühim bir mesele Atlantik Paktını hesab edilen tecavüzleri önlemeğe kâfi gelmiyeceği için aynı tedafüî mahiyeti haiz Te birbirfne bağlı paktlarla kuvvetiendirmek ve böyleee tecavüze karçı cephe abnak icab ertiğidlr. B B yüzden bir çok defalar bir Akdeniz paktından, bir Pasifik ve bir ffind Okyanusn paktmdan bahsedflmi; ve bunlan yaptnayı gereklendiren sebebier üzerinde ıızun uzadiya durulmuştur. Sebebi, Atlantik Paktının Bstı Avrupayı teeavüzden konıınuş oltnasına mukabil herhalde tecavizün daha başka bir saha bulraasını gereklendiren bir variyet de vü cude getirmiş olmasıdır. Acaba bu saha neresi olabilir? Uıak Doğuda Çin, gerçi tehlikeler Keeirmekte ve komünistler tarafından istilâ olunmaktadır. Fakat ba istilâ ordulan yabancı değil, yerlidir ve yerli olduklan için bunlaria uğraşmak aneak Çinliler» aiddir. O halde Pasifikte bir mühim teblike göıe çarpmamrktadır. Hind Okyanusuna gelince buradaıda büyük ehemmiyeti haiz bir tehlik» görünmüyor. Bu bölgedeki en kuvVetü v» en biiyük devlet olan Hindistaa nuntakavi koUektif müdafaa sistemleri aleyhinde bulnndnğunu belirtmiş ve karsılaştığı komünizm hnldaklarile tekbasına nğraşarak bunlan defetmekle embiyet içinde ya$ay&cağına inandığını göstermiştir. Hlndistanın, şimdiki halde bir Sovyet istilâsından endişelenmesini gerekleştireeek bir durumla karşılaşmadığı gayet aşikârdır. Pâkistan da şimdfld halde tehükeyi ancak ozakian nzağa his•ediyor ve telâş etmeğe Iüzum görmüyor. Ortaşark ise böyle değüdir. Bilhassa Ortaşarkı kornyan bölge bambaşka bir vazivettedir. Bu bölgc, Yunanistaıı, Türkiye ve İrandan müteşeklrîldir. Arab âlemi ve ınabadi hep bu bölgenin himayelindedir. Mütecaviz taraf, bu bölgenin hiı memJeketinde fiilen tecavüze geçmiştir ve burasıru altüst ederek Ak denizi istilâ etmek emelindedir Burası Yunanistandır. Aynı mütecaviz taraf bize karşı Istilâcı iddialarda bnitmmuş, bütünlüğümüze ve egemenlığimize kasdettiğini belirtmiştir İrana karçı tatbik olunan baskılarla soğuk harblerse henüz ardı arası kesilmemiş şeylerdir. O halde buçün dünya içinde eo fazla tak\iyesi gerekleşen eephe, bu cephedir Atlantik Paktı,' tecavüz cephesinin bilhassa bu bölgeye yüklenmesine sebeb olmuş. bu yüzdcn Yunanistanla Irana karşı çeşid çeşid bakılar ağulaıştırılmıştır. Bugün mutlak ve nuıhakkak surelte anlaşılan bir hakikat, gerek Türkiyeye, çerek İrana karşı vuku bulacak bir tecavüzün bir dünya harbine sebeb olacağıdır. O halde bu harbi önlemek için bu bölgede yapılması gereken çok büyük bir iş, alınması gereken çok mühim tedbirler vardır. Herhalde Türkije Dış İşleri Bakanı dün ve evvelki gün bu meseloi Aıııcrika ricalile konuşrauş olacaktır. Umanz ki bu konuşmalar müsbet neticeler vcrmiştir. Ömer Rua DOĞRt'L SadakTruman mülâkatı Suriyede durunt dün öğle üzeri yapıldı Albay Zaim, Türkiye fle Baştarafı 1 inci sahijede Hka gecikmesinden faydalanarak gazetecilerle göriişmus r« kendisinin de eski bir gazeted olduğunu söylemiştir. Gaıetecilerden biri •muhaktak ki şimdi daha iyi durumdasın» demesl uzeriae Turkiye Dı? İşleri Bakanı bu lâtifeyi şöyle karşılamıştır: «Sizin yaptıglıuz işi, şimdi yaptığım işe tercüh edryorum ve tekrar gazeteciliğ» dSnersenı daha iyi çalışacağımı sanıyorum.» Hoffman ile mülâkat Neoneddin Sadai İle Hoffman'ın konufması yirmi be? dakikn devam etmiştir. Sadak, geçen yü Hoffman ile nkı şekilde teşriki mesai ettiği için onunla tekrar görüşmek fırsatını kaçırmak istememiştlr. Necraeddin Sadak perşembe gunü Cbugün) yapılacak basın toplantısında Birleşflc Amerika Dış İşleri Bakanı Mr. Acheson'l» mülâkatından bahsedecektir. Türfayenin Washington büyük elçisi Feridtın Cemal Türkiye Dı$ İşleri Bakanma bütün bu mülâkatlard* refakat etmektedir. Aeheson'un nyafeü Bundan sonra Necmeddin Sadak, Amerika Dıç îşleri Bakanı Mr. Acheson tarafnıdan şerefine verilen öğle ziyafetmde haztr bxılunm\ıştur. Ziyafete yirmiden fazla diplomakla Amerika hükumeti erkânı davetll idiler. Davetüler arasında Türkiye büyük elçisi Feridun Cemal Erkin, yüksek mahkeme erkânmdan Felix Frakfurter, Maliye Bakaru John Snyder, A\Tupaya yardm idaresi şefi Hoffman, demokrat âyandan ve âyan meclisi j işleri encümeni başkanı Coaally, deniz askerl harekât idaresi şefl Amiral Louis E. Denfield, Cumhur Başkanı kâtibi Charles bakardığı muavinleri George Ross b^yük elçi Edwin C, Wilson, Alien ve Dean Rusk bulunıryordu. Bu ziyaiet munasebetile iM mem eketin Dış İşleri Bakanlan tekrar görüştnek fırsatını elde etmişlerdir. Bankalarla müzakere Bakan Necmeddin Sadağm bu ziyafetten sonra Amerika Bankaları cemiyeti reisl ile förüşmesi için terti.oat aluımtştır. Türkiye Dış İşleri Bakanı, Amerikanm hususl bankalar oemiyetl reisi ile ne göruşeceği bildirilmemekle beraber anlaşılan kendisi yakın bir istifcbalde bu bankalarla bir istckraz mevzuu uzerlnde görüşmeler yapmak niyetindedir. Tahminler laya mal olacaktır. Resml kavnaklardan bildirildiği ne gSre Truman doktrinim tatbik maksadile haznianan ve 19481949 maH yüı ısrnnda bu iki memleket için 275.000M0 dolara mal clan program önfimuzdeki malt yıl zarunda da aynı «eviyede tutulacaknr. Bununla beraber aynı kaynaklardan belirtildiğine göre fiatlann yukselmesi ve yabana memleketlerde bnlunan Amerikan harb malzemesinin azalması yüzünden bu seviyenln yüksek olması ihtimal dahilindecUr. Flushing Meadows 13 (a.a.) (United Press) Buradaki Türk mahfilleri, bugün Batının Rusyaya karşı üstünlüğünü «ağlayan başlıca amülerden birinin de Türkiye ve Yunanistana Amerikan yardım programı olduğuna dalr pazartesi güntt Truman'm yaptığı demeci memnunlukla karşdamışlardır. Ancak, Türkiyeye soguk harb karşısındaki durumunu muhafaza ve takviy» imkânını vermek üzere Amerikan askerl ve iktisadî yardımınuı büyük ölçüde arttınlacağının da Türk mahfillerinde ümid edildiği aşikârdır. Kazma, kazarlar Müjdeler olsun! Amerikalı bir heyet gelip İstanbulda on bmlerce kuyu kazacak, böylece de sehrimiz, Alîaha §ükür, ezelî derdi susuzluktan kurtulacakmtş. Bir çok Amerikan heyetleri gibi bu da lüzunısuz bir zahmete benziyor. İş kuyuya kalsa biz aramızda kendi kendimizin kuyusunu çoktan kaztp duruyoruz! D. N. muhalefet dostluk tesisi için yeni bir demeçte bulundu İngiltere, Rus notasını reddstti Bojtara/ı l inci sahifede İngiliz hükumetinin Rus notasına cevabı bu akşam Londradaki Sovyet büyük elçisine tevdi edilmiştir. Notada ju hususlar açıkknmaktadırt «İngiliz hükumeti kuzey Atlantik paktının İngiliz Sovyet andlaşmasının yedinci maddesile kabilj telif olmadığı hususunu kabul edemez. Çünkü bu pakt tamamile tedafüî mahiyettedir ve Birleşmij Milletler anayasasmın ruhuna uygundur. Pakt ne bir millete ve na de bir muletier eamiasına müteveccih değildir. Potsdam andlaşmasını kimin ıhlâl ettiği meselesine pelince «Berlin ablukası» gözlerimiz önünde canh bir misal olarak dunnaktadır. Sovyet hükumeti 1947 ekiminde Kominforma «Dünya arük birbirine zıd iki bloka aynlmıştır» dedirtirken devamlı bir işbirliği yapılmasını istiyen İngiliz Rus andlaşmasının 5 ind maddesini neden aklma getirmiyordu?» İngiliz notası şöyle sona ermektedir: «Batı dünyası, bundan böyle siyasl ve ikÜHKit kallnnma programtarını takvlye eylemektedir. Batı âleminin kndret ve refaha dönüşünü kendi menfaatlerine karşı tevcih edilmi; bir tehdid addetmekt* Sovyet hfikumeti hiç de hakh değildir.. Rusya, Skandinav>a memleketlerini itham ediyor Paris 13 (R.) Moskova gazeteleri Finlandiya ile Norveçe karşı yeniden Uteuma geçmişler ve bu iki memleketi «karanlık plânlar» hazırlamalda itham etmişlerdir. Resmî Rus ajansı Tass, Finlandiyada komünist aleyhtan faaliyetin artbğını, bu hareketin Füı hükumeti tarafmdan desteklendiğini kaydediyor ve Finlandiyanuı Atlantik paktile ilgili gizli plânlar hazırlamakta olduğunu bildiriyor. Diğer taraftan aynı gazetelerde çıkan bir habere göre de, Atlantik paktuun «gizli maddesi» gereğince Norveçte deniz üsleri ve askerî üsler tesis etmek üzere mart aymda bir Amerikan heyeti Norveçe gelmiştir. Washln«ton İS (aJL) OJnited Pres») İyi malumat alan kaynaklardaa bildirüdiğine göre, Türkiye Dış İşleri Bakanı Necmeddin Sadak, Amerika Dış İşleri Bakanı Acheson'la dün yaptığı görüşme sırasmda, Amerikanın Türkiyeye devamlı olarak aricert ve flcüsadl yardımda bulunacağı hakkında teminat almışür. Acheson, Orta Üoğuda Türkiyenin stratejik rolünü Amerikanın tamamile takdir ettiğini ve edeceğini söylemiştir. Türkiyeye bu Amerikan yardrmı, şimdiki askerl yardım programı ;ereğince yapılanın devamı ve Avrupa iktisadî işbirliği programının genişletilerek Türkiyoye krediler verilmesi suretinde kendini gösterecektir. Akdeniz Paktına dair Washington 13 (a.a.) (United Press) Türkiye Dı§ İşleri Bakanı Necmeddin Sadağm bir Akdeniz paktı yapılması veya Atlantik paktının Türkiyeyi de içine alacak surette penişletilmesine dair muayyen telkinlerde bulunup bulunmadığı henüz bilinmiyor. Bununla craber, Sadak bu hususta teşebjüâte bulunmuş obun olmasın, Aîki beraet kararı î ıncrikanın bu yolda şimdilik müsBahkesir 13 (Telefonla) Ed , bet herhangi bir tedbir almak isteedilir remidin Zeytinli köyünde yapı mediği mFİCmdur. İiiraad lan bir konuşmayı müteakıb, bu kaynakîarm fikrine göre Acheson, toplantının kanuna aykırı ya Orta Doğunun şimdilik güvenliğipüdığı iddiası üe D.P. il baş nin Türkiye. Yunanistan ve İrana kanı Sıtkı Yırcalı ve Edremıd devamlı Amerikan askerî ve iktibaşkanı Dr. Muharrem mahke sadî yardımile gerektiği gibi sağmeye verilmişlerdi. Dava netice ianacafrına Amerikanın kani oldulenmiş ve her iki parti başkanı ğunu Ssda^a izah etmiştir. Yardım artacak da beraet etmişlerdir. VVashinston 13 (a.a.) (United Gene Edremidde yapılan bir konuşmada muhtarlık odalarına . Press) İyi haber alan siyasî çevasılan C.H.P. levhalarını indirt ıcîerden bildirildiğine, göre. Amemeğe halkı teşvik ettiği iddiası rikanın soğuk harbe karşı Türkiile Edremid D.P. başkanı aleyhi ı ye ve Yunanistana yaptığı yardım ne açılan dava da beraetle neti j ünümüzdeki yıl zarfında Amerikava belki 300.00O.0fX> dolardan fazcelenmiŞtır. «CL'MHL'RIÎET» in tefrikası: 4 9 Va2an: GRAHAM CREENE Akhisar Tütüncüler Ban. kasının genel toplantısı Akhisar, 13 (Telefonla) Ak hisar Tütüncüler Bankasının umumî heyet toplantısı bugün de yarıda kaldı Ticaret Bakanlığı müfettişi de toplantıda hazır bulunuyordu. Hissedarlardan avukat Ruhi, toplantının kanunsuz olduğundan bahseden bir önerge verdi. Bakanlık müfettişi de tetkikleri neticesinde bunu haklı buldu ve toplantmın bugün yapılamıyacağını bildirdi. Bunun üzerine hissedarlar arasında kav ga halini alan münakaşalar başladı. Neticede kongre başka güne bırakıldı. Şam İS (AJ.) Bu sabah bir grup Türk gazetedsine demec veren Atbay Zaizn, kraatı bafcsinde, Türkiyenfaı bflyuk dnderi Atetürkü kendisin* model ittifaaz edeceğini, Türkiyenin çimdi Atatürkün bütün reformlanndan haal oîan «nesud netlceierden faydalanmafcta olduğunu beyan etoıistir. Albay Zaim, Türfdy» U« kunrvetli dostluk bağları tesis «hnek arzusunda olduğun'u, TttrMyeye askerlik ve diğer ilimlerin tahsiH için talebe heyetleri göndereceğinl ilâve etmiştir. Zaim, kuvvetM ve sıhhatli bir kom Basm.akaled.en devam şusu olmanın Türkiyenin de menönce Danimarka ve Norveci istilâ faatinden olduğuna belirtmiştir. Eski Müdafaa Naztnnın bütün etti; bir ay sonra da sırf Maginot hattının açık bırakıhnış şimal cepmallan musadere edildi hesinden Fransaya girmek için, Eski Suriy* pejiminin aksakbk Holanda, Belçika ve Lüksenburgu larmı tahkîke mernur bir komisyon, da çiğnedL Şimdi Şimal Atlantik eski Sarunma Bakanı Ahmed Şara pakü da, aynı vaziyettedir. Sovbatinin maîlann«ı el konulSıasınj yetler Birliğine karşı 12 devleti karar altu» ahnıstır. koruyan bir müdafaa hatü olarak Suriye ile Irak arasında kurulmuştur. Fakat ttalyan çizmeŞam 13 (AP.) Suriye Dış U sinin topuğundan itibaren yanl Akleri Bakanlığınm ileri gelen men denirin ortasuıdan IJzak Doğuya sublanndaa Ferid Zeyneddin, baş kadar uzanan sahadald devletlerL kanlık etmefcte olduğu bir temsilci Sovj'et Rusyanın karşısmda, müheyetle bugün Bağdada hareket et dafaasız bırakmaktadır. Gerçi Amerika ile İngiltere, ba sa miştir. Temsilci heyet, Irafrm Suriyedeki yeni rejimi tanmıasile ü hadaH dost milletlere teminat vergiU resmî muameleleri ifcmal ede mişler ve bu memlekerlerin Şimal Atlantik paktına ahnmamış olmacekür. lanna bakıp da onlarla alâkamızıa Reutere göre bu heyetin hedefi Irak fle bir askerî ittifak müzake azaldığına veya kesildiğine hükmedilmemelidir, demişlerdir amma re etmefctir. sözde kalan bn teminat, yazüı ve Kral İbnissuud'un görüşü imzalı bir pakt ile kabul edilmiş Kahire 13 (a*.) Albay Zaiınin taahhüdler kadar knvvetli değildir. mümessilleri Kral Ibnissuud ile gö Bu iki büyük devlet, eğer Türkiye, rüştüfcten sonra buraya dörumü? Yunanistan, İran taarruza uğrarsa lerdir Anlaşıldığına göre İbnissuud, bunu kendimize karşı bir taarruz Şükru EI KuvvetMyi memleketine telâkld ederek biz de harbe girerü kabul edeceğini söylemiştir. dememişlerdir. Arab Birliği Sekreteri Azzam PaBu yüzden, Sovyet Rusya ve sanın yakmda Şama gitmesi bekle peyklerile komşu olan bu üç millet, bir gün taarruza uğrayabilirler. Aniyor. merika, yazüı ve imzalı bir taahhüdü olmadığı için, otomatik bir surette harbe girmez, İngilterenin de Bfl|tarafı 1 inci sahifede yamız Türkiye ile ittifakı vardır. sigorta arzusunu uzun zamandan Vaktile Hitler'in Maginot hatıına beri duyduklannı, ba yolda calı taarruza hazırlanırken Danimarka şıldıgını anlattı. Bakan, halen elde ve Norveçten işe başlaması çibi mevcud tasannm, tatbikatta hata Stalin'in de, Şimal Atlantik Paktılara düşülmemesi için ilgili bir mü nm açık bıraktıçı kapılann birintehassıs taraftndan yeni baştan göz den içeri girmek istemesi, ihtimali çok kuvvetlidir. Gerçi, menfaatleri den geçirileceğini söyledL Soru sahibi bu meseleyi, üç sene icab ettiği zaman, devletlerin yazılı denberi üçüncü defadır Meclise ge ve imzalı bir pakt olmadan da tetirdiğini ve aldığı cevablann hep cavüze uğrayan devletin yardunısinin: «Bu iş üzerinde duruyoruz, na koştuklan vakidir. Hitler, Norçalışıyoruz» dan ibaret olduğunu veçe. Holanda ve Belçikaya taarruz söyledi ve işin ehemmiyetini an ettiği zaman îngiltere "e Fransa, böyle yapımşlardır ama unutmalattı: Cemil Barlas tekrar kürsüye gel mak lâzımdır ki bu memleketler, di ve Muammer Alakanttan, ziraî tarafsız kalmı; olmalarına rağmen sigorta hususundaki mütalealarını İngiltere ve Fransanın kalbgâhianbir not halinde kendisine vermesi na gidcn yollar üzerinde birer müni, eğer lutfederse bu notlan ilgili dafaa hattı idüer. Onun içindir ki mütehassısa verip tetkik ettireceği İngiltere ile Fransa hemen bu devletlere yardıma koşmak mecburini bildirdi. yetinde idiler. Amerika ile İngilteDeri ve köselelerin gümrük re, bngün Akdenizde ve Orta Doresimlerî ğuda. Türkive Yunanistan ve İraMüteakıben, gene Muammer Ala nı, Norveç. Beîçika ve Holanda gikantın, deri ve köselenin gümrük bi telâkki etselerdi, onlan Şimal resimlerine dair sözlü sorusuna Atlantik Paktı dışında bırakmazlargene Cemil Barlas cevab verdi. dı. Hemen ilâve edelim ld eğer Bakan, İstanbula gittiğinde. ayak YVashinifton ve Londra da hakikakabıcıların kendisine müracaatle ten bu düşünce hâkimse, bu üç şikâyette bulunduklarmı, kauçu Şark devletini, hemen hemen iıcr ğun ucuz ithal edihnesine muka tehlikeden uzak Portekizden daha bil deri ve köselelerin pahalıya maî az ehemmiyetli telâkki etmek siolduğunu söyledi. Barlas, bu hu yasî ve stratejik hatalann en büsusu müşavirlerine tetkik ettirdi yüğüdür. ğini, neticede ayakkabıcüann haklı olduklannuı anlaşıldığını, bunun Fakat Mr. Truman'ın yukanya üzerine Tekel ve Gümrük Bakanile aldığmuz sozlerinden anlıyoruz ki görüştüğünü, hazırlanmakta olan Şimal Atlantik Paktı sadece bir ayeni gümrük tarifeleri kanununda dundır ve diğer adunlar da atılayapılacak değişiklikler arasmda cakhr. Kızıl selin kızguı harb tazikrolunan şikâyetlerin de dikkate arruzuna en yakın bulunan ve »oahnacağını izah etti. ğuk harb taarruzile hergün tazyik Yozgad mületvekili İhsan Olgu edilip dııran ba üç memleketi manun, ekim noksanlığı ve hayvan nen ve maddeten her bakımdan zayiatı hakkmda ne tedbir alındı kuvvetlendirmek ve Şimal Atlanğına dair sözlü sorusuna. Tarım tik Paktı müdafaa hattını. onlan Bakanı Cavid Oral, gelecek hafta da içine alacak kadar uzatmak, ahlaeak adımlann içinde ve başında içinde cevab vereeeğini bildirdi. bnlundnrulmalıdır. CmVHIUBİYET İngilterenin yeni Ankara Acaba «barışa giden yol» mu? Ziraî sigorta Sütlüce felâketzedelerinin ailelerine yardım Dursunbey, 13 (a.a.) Devet Orman İşletmesi ve bağlı bölge mühendisliklerınde çahşan memur, işçi ve müstahdemleri, Sütlüce felâketinde ölenlerin ailelerine yardım olmak üzere aralarında 1133 lira 75 kuruş topıyarak göndermişlerdir. «Türk Kadın Birliği» kuruldu Ankara, 13 (a.a.) Türk inkılâbının kadınlara sağladığı hakları korumak, Türk kadmlarmın kültür alanında yükselmelerini temin etmek, kadının Türk demokrasisınde hak, vazij fe ve mesuliyet anlayışının inkişafına hizmet etmek gayesile «Türk Kadın Birliği» adı ile bir birlik kurulmuştur. Bayan Mevhibe İnönünün fahrî başkanlığında bulunan müteşebbis heyeti, birliğin kuruluşuna aid beyannameyi bugün Vilâyete vermiştir. Birliğin müteşebbis heyeti İzmir milletvekili Lâtife Bekir Çeyrekbaşı, Seyhan milletvekili doktor Makbule Dıblan, Ankara milletvekili Mebrure Aksoley, Kâmile Erim, Neriman Sirer, Aliye Bayizit, Lâmia Fenmen, Mediha Eldem, Naciye Birenden müteşekkildir. Yıınanistanda yeni kabine Londra, 13 (B.B.C.) Atinadan gelen haberlere göre, Yunan •iberal partisinin lideri Sofulis yeni kabineyi kurmağa muvaffak olmuştur. Eski hükumetin istifasma sebeb olan «Yeni parti» lideri Markezinis ile arkadaşlarından Kapsolis ve Ghonis'e yeni kabinede vazife verilmemiştır. Bunlarm yerine Liberaller getirilmiştir. Bevin'in bir teklifi Washington, 13 (a.a.) (United Press): Genel olarak iyi haber alan kaynaklardan bildirildiğine göre, M. Bevin, geçen hafta Amerikan Dış İşleri Bakanı Acheson'a bu yıl Yunanistandaki dahilî harbe son vermek için Yunan ordusunun ve hava kuvvetlerinin takviye edilmesini tavsiye eden bir muhtıra vermiştir. Baştaraft 1 inci sahifede kurulmuş olan komisyonda müdafaa edilecek, tasarmın hazırlanmasmda tam bir mütabakata varılîjcaktır. Seçim kanunu üzerinds yapılacak değişikliklsre hükumet beyannamesinde işaret edilmiş ve beyanname C.H.P. Meclis grupunun tasvibinden geçmiş olduğundan, iş, bir daha parti gmpunda görüsülmiyecektir. Muhalefet görüşünün de tetkikinden sonra tasarı son şeklini alarak Meclise sunulacaktır. Ancak, bu son şeklin verilmasine tekaddüm eden günierde muhalefetle hükumet arasında bu mevzuda temaslarm yapüacağı da anlaşılıyor. Önüımüzdeki ara seçimleri, mevzuat bakımından bir boşluğun doldurulması lüzumunu da ortaya koy muştur. Bilindiği gibi bir aralık, bu seçimlerin yapılmıyacağı ileri sürülmüştü. Umumî seçimlerin heman arifesine raslayan kısmî intihab, bir kaç milyon lira masrafı gerektiriyor. Neticesi ise, partilerin Mec« listeki temsil nisbetlerine hiç bir zaman müessir olamıyacaktır. Iktidarla muhalefet milletvekilleri arasındaki muazzam sayı farkı, e saslı bir nisbet değişikliğinin, umumî seçimlerden önce umulmasına değil, tahayyülüne bile imkân bırakmamıştır. Kaldı ki muhalefetin bu seçimlere girip girmiyecekleri de henüz bilinmiyor. Şimdiden sezilen cihet oldukça kuvvetli bir i»teksizliğin mevcud oluşudur. Bundan başka, ne Anayasada, na de seçim kanununda ara seçimleri» ne dair sarahat yoktur. Sadece 8** çim kanununda, ara seçimlerm zaman ını tayin işi hükumete bıralalmıştır. Bu mütalealara rağmen tera sil hakkmdan velev pek bsa btr zaman için dahi olsa bir Bölgejl mahnım etmenin, Anayaaanm nı« huna muhalif olduğu kanaatİua • r f b » nbnıştır. Maamafih bu mülâhazalar, yeni seçim kanunu için çalışılmakta olduğu şu günierde, ara seçimlerine dair hükümleria daha vazıh olarak konulması lüzumuna teyid etmiştir. Mekki Said ESEN Seçim hakkında İzmirde yapılan münakaşalı konferans İzmir 13 (Telefonla) Demikrat Parti il idare kurulu tarafmdan, seçim kanununun nasü tadil edilmesi lâzım geldiği hakkmda hazarlanan serbest münakaşalı toplantı, bu gece Ankara Palasta yapümif ve saat 23,30 a kadar sürmüştür. Ortaya atılan başhca enteresan fikirler şunlardır: Milletvekilleri, kendi mazbatalaruu kendileri tetkik edip karar vermemelidirler. Bu vazifeyi yüksek bir kurul yapmalıdır. Jandarma ve polis, rey sandıklarmdan 50 metre ileride durmalı, ancak seçim kurulunun daveti ile müdahalede bulunabilmelidir. Rey puslalan yakıhnamalı, mühürlenip adliyeye verilmeli, devre sonuna kadar saklanmalıdır. Seçime fesad karıştıranlar, hemen mahallî mahkemeye verilmelidir. Milletvekilleri, vilâyetlere nazaran değil, her kaza için seçümelidir. Milletvekilleri sayısı yandan fazla indirilmelidir. Millet Meclisi fasılasız içtima etmemeli yılda bir kaç ay toplanmalı ve milletvekillerine yalnız bu müddet için ödenek verilmelidir. Seçim kanununda savcıların istiklâlini sağlıyacak hükümler bulunmalıdır. Seçim, adll teminat altında yapılmalıdır. Bir değirmenciyi bağlayıp değirmenini yaktılar Bahkesir, 13 (Telefonla) Sın dırgı ilçesinin Ilıcalı köyünün Hamamderesi mevkiindeki değirmenin müsteciri Mehmed Ak gün, gece uyurken 4 kişinin tecavüzüne uğramıştır. Kardeş olan bu mütecavizler, değirmencinin kollarım bağladıktan ve ba şına bir torba geçirdikten sonra değirmenden 20 metre öteye sürüklemişler ve müteakıben değirmeni ateşleyip kaçmışlardır. «Adana» NewYork, 13 (a.a.) (Afp): Türkiyenin Amerikadan satın aldığı «Adana» vapuru salı günü ilk tecrübelerini yapmıştır. Vapur NewYork ile İstanbul arasmda muntazam seferler yapabilecek haldedir. Evvelce Amerikan kuvvetlerini nakleden bu gemi 452 yolcu aîmaktadır. Büyük Elçisi Londra, 13 (B.B.C.) Ingilterenin yeni Ankara Büyük Elçisi Sir Charles Noel'in 5 mayısta Marsilyadan hareket edecek olan İstanbul vapuru ile İstanbula gideceği Nevşehire kar yağıyor Nevsehir, 13 (a.a.) Üç gündenberi tipi halinde kar yağmak tadır. Her taraf karla örtülmüştüt Isı sıfırın altında dört derecedir. Tam bir kış havası hükü» sürmektedir. tirecekti. Fakat, tereddfide düşmetle polisin şüphesini büsbütün tahrik edeceğini dfişflnerek cevab verti: Ne bileyim ben, formalite icabı «larak İngiltereye yeni gelen yabtncılann adreslerinin Strand Pahce diye gösterildiğini sandım. Sizin gibi munevver bir adammböyle bir cevab vermesini biraz komk bulmuyor musunuz? Sizi böyl» \Ar düşünceye sevkeden sebeHizah edebilir misiniz? Pasaport memuru otel isimlerin sayarken, jıra bu otele gelincegöz kırpmıştı da... Pois müfettişi «ya sabır» demek istergibi başını sallayıp, derin biı ğâ geçirdi. Sonra elindeld no* defteini kapatarak: ?u halde, dedi. Kızın niçin kendöi öldürmüş olduğu hakkmda bize .ydınlatıcı bir malumat veremiyeeksiniz öyle mi? lize demin de söylemiştim, Küçir kız intihar etmemiştir. Onu otlci kadınla Mr. K. admda biri ölörmüşrür. îahsettiğiniz kimselerin böyle bir cnayet işleemelerini icab ettirecek bir sebeb var mıydı? Muhakkak vardır. Fakat, ne oldu|ınu henüz bilmiyorum. >yleyse. size ha^ret edeceğiniz bir laber vereyim. Küçük kız ölmeda evvel hatıra defterine sizinle reinasebeti olduğunu anlatan bazı }eyler yazmış. (Arkası var) Müfettiş sakin bir sesle devam ettiği gözlerinden okunuyordu. Tekrar polis müfettişinin sesi etti: Şu saate kadar yapılan tahkiduyuldu: Pekâlâ. Gene kız meselesine kattan edindiğimiz kanaate göre, kıza beraber öhneyi teklif etmişsidönelim. Sanki, «D» ye düşünmek ıçın «ıiz. Kızla birlikte pencerenin önüne fırsat vermek istiyormuş gibi oü gitmişsiniz. Küçük kız kendini aşaÇevlreııler: ZAHIK T. TÖÜOMKÜIIEY ve MUKHET GOKOVA müddet sustu. Sonra gene devara ğı aünca birdenbire ölümden korkmuş ve yağmur borularına tutunaetti: Halbuki hakikati söyleyen be Bir gece evvel üzerimde bu Küçük kızın kendini öldürmüş rak aşağıya inip kaçmışsınız. lunan gizli evrakı saklaması rica nim. Başkâtib işine geldiği gibi ko olduğu anlaşılıyor. Ancak, onu «D» nin içine birden sonsuz bir sile kendisine ^ermiştim. Çünkü; nuşuyor. böyle bir karara sürükleyen esra bezginlik çöktü. Ne diyeceğini, ne Polis müfettişi bu söze gülümse nn, ancak sizin vereceğiniz iza cevab vereeeğini bir rürlü kestireotelde bulunmadığım bir sırada odanın aranmasından ve evrakrn a mekten kendini alamadı. hatla çözülebileccğini ümid ediyo miyordu. «D» dört bir taraftan cevrildiğini ruz. şınlmasından korkuyordum. Üze Bu kıza, hiç bir zaman böyle rimde taşımak da mahzurlu idi anlıyordu. Doğrusu diişmanlan çok bir teklifte bulunmadım, diye mı«D» öfkeyle başını kaldırdı. Dışanda da her an bir taarruza mükemmel çalışıyorlardı. Küçük kız kendini öldürme nldandı. Polis müfettişi: uğıamakbğım ihtimaü vardı. Kü Peki, bu oteli ^eçmekteki mak miştir. Onu öldürdüler. çük kız evrakı çorabmın içine sak Bahsettiğiniz kââıdlan göreMüfettiş «D> nin sözlerini duy sadınızı öğrenebilir miyim? Başka lamışü. Bu sabah odama geldi. Ço biHr miyim? diye sordu. mamış gibi yaparak. yeni bir suaî otellerde yer bulamadınız mı? rabını çıkanp, evrakı bana geri Londraya gelmeden evvel, o Maalcsef gösteremiyeceğim. eordu: verdi. Mr. Muckerji .herhalde bu Çünkü, onlan çaldılar. rada yer ayırtmıştım. Kız çok mu bedbahrh? nu görmüştür. Demek kızı evvelden tanıyor ÇaHılsr mı? Nerede ve ne za Sabah!«yin öyle görünmüyordunuz? Bahsettiğiniz gizli evrakm ma msn? du. hiyetini öğrenebilir miyim? Bugün Lord Benditch'in evin Hayır. Aşağı yukarı on sekiz Yoksa onajcendisini terkede Hükumetim namına burada de. Heın de Lordun uşağı çaldı. senedenberi İngiltereye ayak basceğinizi mi söylediniz? bazı işler görmek üzere salâhiyetli Salona derin bir sessizlik çöktü. Ne münasebet! Neden beni mış değilim. kılmdığıma dair vesikalardı. «D» karşısındaki adamların bu söz Pek tuhaf bir otel seçmişsiniz: anlamak istemiyorsunuz? Size, bu Ben seçmedim. Âmirlerim oPolis müfettişi kaşlannı çatü. Bi lere inanmıyacaklarını biliyordu. kızla aramda hiç bir maeeranın Hayat ne garibdi! Bazan yalan, naraz sertçe bir sesle söyledi: bulunmadığım kaç defa tekrarla raya inmemi istediler. Güzel. Şu halde Londraya gel Rica ederim. böyle masallan kikatten çok daha makul ve inan dım. Ben, hayatımda hiçbir vakit bırakınız. Elçüiğinizin başkâtibi si dına görünüyordu. Öyle ya, Lord böyle çocuk denecek yaştaki fe'.z oaeden evvel o otelde kalacağının zin Mr. «D» olmadığınızı ve ölü bir Benditch gibi tanınmış bir adamın larla mür.asebette bulunmuş bir biliyordunuz? Böyle olduğunu biraz evvel adamm pasapcrtile seyahat ettıği evinde, cebindeki evrakuı çaîındı adam değilim. nizı söylüyor Siz ise. hâlâ hüku ğını iddia etmekten daha gülünc Kendisine, hi? birlikte ölmek söylemiştim. meiıniz namına burada bazı işler bir şey olamazdı. Fo\h müfeitişi, bu husnsıında bir teklirte bulundunuz Öyle ise, neden Rover'deki payapmağa memur edilöiŞinizi iddia sözleri not edilmfje dahi değerli mu'' saport memuruna Strand Palace • " > ndiyorsunuz. Elrjüğin re?mi memu bulmadı. Muavini ise, şüpheli ba • • D» tüsbütün şaşırdi., Nered.yse teline ineceğinizi bildirdiniz? ru dururken eJbette size iuanama kışlarla «D» yi süzüyor ,onu adi bir aklmı kaçıracaktı. Bütün hunları «D» neredeyse kendini müdafaa yalancı, bir sahtekâr olarak kabul etmenin beyhudeliğine kanaat gcneredeD uyduruyorlardı. VATA Bütün Dünyı Nbon NushoM W
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear