26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 O JV r Kral Abdullah seyahate çıkacak! Orta Şarkı müdafaa için iki hat kuruluyor Londra 11 (A.P.) Ürdün Kralı Abduliahın yakında Washington ve Londrayı ziyaret etmesi mümkündür. Ürdün Kralı, huzursuzluk içerisinde bulunan Arab âleminde. ıremleketini Batı taraftarı bir kale olarak gelistirmek için muhtemel olarak gerekli malî yardımın yapılmasını sağlamaya çalışacaktır. Ziyaretin ne zaman vuku bulacağı faenüz belli değildir. İngilterenin Ürdiine vereceği 12 milyon sterün Kahirede çıkan ElMısrî gazetesinin Londra hususî muhabiri şu malumatı veriyor: «Ammanda neşrolunan ve İngiltere tarafından Ürdün Devletine 12 tnilyon sterlin kredi açıldığını bildiren bir resmî tebliğ burada hayretle karşüanmıştır. Anlaşıldığına göre, bu para Ürdüne aid olup Londrada bloke edilmiş olan paradan verilecektir, Londradaki Ürdün Elçiliği, haberi teyid etmiş ve bu paranın Ürdüne tahsis edilmiş olduğıınu söylemiştir. Londranm birtakım mahfillerine göre, bu paranın bir milyon sterlini ile otomobil ve tayyare aluıacaic, bundan başka mühim miktarda pamuklu mensucat almacak ve böylece bu paranın üçte biri istihlâk edilecektir. Alınacak şeylerin Ürdün halkının ihtiyacmdan çok geniş olduğu dikkati çekmişse de Dış Bakanlığı sözcüsü bu nîeseleyi izah etmek istetnemiştir. Rivayete göre bu paranın bir kısmı Iraka gönderilecek ve Irakın sterlin bulmakta uğradığı güçlük bertaraf edilecektir. Bundan başka Ürdünün siyasl münasebetlerini genişletmek için bu paradan istifade olunacaktır. Londradaki kuvvetli bir şayiaya göre Ürdüne İngiltere de, Amerika da daha başka malî yardımlarda bulunscaklar bu yai'dımlarla Urriüii ordusunun, Şam çölünde en kuvvetli ordu o'.'v.Hîip.a dejrer vei'i'.îcoktdr. Bu ordu Iraktaki hava ve kara üslerile İngiltere ve Amerikamn Doğu Akdcnuueki mik.afaa ha'.larını birbirine bağlayacakür. Bundan başka Ürdüne Basra könfezini. bilhassa Basrayı ve Şimal Iraktaki üsleri, Akabe ile ve Şap denizindeki diğer üslerle bağlamak için her türlü yardım yapılacaktır. Bütün bu projelerin hedefi Basra Akabe hattını, Arab yarımadasını müdafaa îçin en sağlam hatta çevİTektir. Orta Şarkı müdafaa edecek ikinci hat budur. Birinci hat Anadolunun batısından Şimal îran dağlanna ve Hazer denizinin İraıt sahillerine kadar uzanmaktadır. Bulgaristandaki Türkler sürülüyor Baştarafı 1 inci sahijede Balgarlar, Rodop Pirina bölgesindeki Türklerin, Yunan komünist lerine yapılan yardımı baltaladıklarını bildirmektedirler. Deliorman bölgesindeki Türk azınlığına karşı komünistlerin henüz bir harekete geçmemiş olmalan, onlaıın hududlardan pek uzak bir bölgede bulunmalarile izah edilmektedir. Bulgaristandan gelen haberler, doğu ve güneyden sürgün edilmeıkte olan Türklerin tamamile Rus hâkimiyeti altında bulunan Dobrucadaki kamplarda toplanmakta olduklarını kaydetmektedir. Bu kamplardaki durumun Rus kamplanndaki durumu andırdığı da üave edilmektedir. Bulgaristanda temizlik devam ediyor NewYork 11 (R.) Sofyadan gelen haberlere göre Bulgar komünist partisi içinde temizleme işine devam edilmektedir. Son günlerde Sıhhat İşleri Bakanı Raço Angelo ile İç İşleri Bakanı yardımcısı Lüben Angelov da tevkif edilmişlerdir. Diğer taraftan Bulgar hükumeti Yugoslavya tarafından gönderilmiş olan bir notayı reddetmiş ve hudud hâdiselerinin Yugoslavlar tarafından çıkarıldığını iddia etmiştir. Polonya komünistleri arasmda da ikilik başgösterdi Londra 11 (B.B.C.) Bulgaristandan sonra Polonyada da komünistler arasında ikilik çıktığı bildirilmektedir. Rusya tarafından tatbik edilmekfe olan iktisadî sömürme siyaseti buna sebeb olmuşrur. Enver Hoca. Moskovadan aynldı NewYork 11 (R) Moskova radyosu bu akşam Arnavud Başbakanının Tiranaya hareket etiğini bildirmiş ve hava alanmda «mümtaz misafiri» uğurlayanlar arasında Mikoyan, Vişinski, Moskova askerî komutanı ve bir çok generaller bulunduğunu söylemiştir. İlgili çevrelerde kaydedildiğine göre Arnavud Rus görüşmeleri esnasında Tito'ya karşı girişUecek hareketler müzakere edilmiş ve bu hususta Kremlin, Arnavud diktatorüne gerekli talimatı vermiştir. Gelir vergisi üzerindeki muzakereler Ankara 11 (Telefonla) Meclisin bugünkü toplanüsında, gelir vergisi kanun tasansınm müzakeresine devam edildi. Geçen oturumda görüşülmesi yanda kalan 23 üncü madde üzerinde bir çok hatibler bugün de konuştular ve bazı tenkidlerde bulundular. Neticede madde aynen kabul olundu. Bu madde şudur: Madde 23 Aşağıda yazılı menkul sermaye iradlan gelir vergisinden müstesnadır: 1 Hususî kanunlarla veya devletle akdedilmiş mukavelelerle her türKi vergiden istisna edilmiş olan menkul kıymetlerin faiz, temettü ve ikramiyeleri, 2 Mevduat ve hususî alacaklar mukabilinde bir takvim yılında ahnan faizlerin 200 lirası (muhtelif müesseselerden alınan mevduat faizlerinde bu had her müessese için ayrı ayn nazara alınır.)> Bundan sonra 24 üncü maddenin müzakeresine geçildi. Bazı milletvekilleri söz aldılar. Maddede gösterilen gelir vergisinden muafiyet sahibleri arasmda çobanlann, bekçilerin ve ağır işçilerin de yer alma larını istediler. Bu arada bir takım önergeler de verildi. Vakit bir hayli ilerlemişti. Bir çok milletvekiîi söz almış bulunuyordu. Başkan 7eridun Fikri Düşünsel çarşamba günü toplanılmak üzere oturuma son verdi. BİR DAKİKA : ^ Cirkin Mister Tekel Alaturka musihide piyano üstadı Fevzi Arslangil arkadaşımızın başına gelen hâdiseye, bilmem dikkat ettiniz mi? Ankarada konyak içiyormuş, tabiî beğenmemiş, uHükumetin manevî şahsiyetini tahkir etti» diye tevkif etmişler, muhakemesi sonunda beraetine karar verilmiş.Bize kalırsa bu işte bir tefsir yanlışlığı var: Konyak, Hükumetin «manevî» değil, olsa olsa «maddî» şahsiyetidir. Onu da mı beğenmeğe mecburuz? Yeni seçim kanunu üzerindeki hazırlıklar Başbakan yardımcısiv 1415 yabancı memîeket seçim kanunlarınm bir kitab halinde nesrolunacağım bildirdi Ankara 11 (Telefonla) Başbakan yardımcısı Nihad Erim, hükumetin yeni seçim kanunu üzerindeki hazırhklan hakkmda geniş izahat vermiştir. Nihad Enm, vatandaşlann, seçim kanunile alâkah münakaşalatı yakmdan takıb edebilmelerini sağlamak maksadile Gene et meselesi Selliiloz sanayii ve Medis Baştarafı 1 inci sahifede Mecliste, soru sahibile Ekonomi ve Tanm Bakanlan arasmda hayli hararetli görüşmelere yol açtı. Cemd Barlas: « Mevzuu bahsettikleri kitabda orman idaresini itham edici biı şey yok. Kitab diyor ki: «Orman istihsalâtımız, bugün kâğıd ihüyacımızı karşılayacak vazdyette değildir.» Tarım Bakanı Cavid Oral da ıza hat verdi. Ormanlarımmn bugün kü kapasitesinin, memleket ıhtiyacını karşılayacak durumda olmadığını tekrar ederek: « Bütün sıkıntı da, bundan ıieri gelmektedir.> dedi. Tarım Bakanının, broşürde ileri sürülen bazı mütalealan yersiz ve haksız bulduğu anlaşılıyordu. Bunun, ihtısasa bir nevi hürmetsizlik olduğunu da sözleri arasmda ima ?tti. «tnımınnııııııııııııııııııiHiınıınııılıılıinıııiiiınnnınınıifiiM^. 500 itnzalı şikâyetname Balıkesir 11 (Telefonla) Balıkesir çiftçileri, bugün Valiliğe 500 imzaiı bir dilekçe vermişlerdir. Bunda, çiftci mallarını korum& teşkilâünın iyi işlemediği izah edildikten sonra, üç aydır maaşlarmı alamıyan kır bekçilerinin, işlerini buakmadıklan kaydedilmekte ve : «Bunların ne ile geçinriikleri sayanı tahkikattır» denilmektedir. Bigadıc kaymakamı mahkum oldu Bahkesir, 11 (Telefonla) Ge çen sene 23 nisan bayramı geçid resminde kendi kızını ön sırada geçirmediği için öğretmeni Hilmi Genckana hakaret eden Bigadıç kaymakamı Alâeddin Hitay aleyhine açılan dava neticelenmiştir. Şehrimiz Asliye Ceza Yargıçlığı, hakareti sabit görerek, Alâeddin Hitayı iki gün hap se, 100 lira manevî tazminata ve 20 lira da avukat ücreti ödemeğe mahkum etmiştir. A. Hitay, Kastamonuya bağlı Kargı kaymakamlığı zamanında belediye seçimlerine fesad karıştırdığından 10 gün hapis cezasma mahkum olmuştu. Bu yüzden cezası 12 güne çıkarılmıştır. «t'UMHUKİYET» in tefrikası: A şarıdan kâğıd getinnek ihtimali yokken, Orman idaresinin, elinden geleni yaptığını, şimdi de yeni tedbirler almakta olduğunu ifade etti. Fakat. broşürdeki mütalealara da temasla: «İhüsasa karşı yersiz ve saygısız» bulduğu bu mütalealan Ankara 11 (Telefonla) 1949çürütecek deliller ve mütalealar 1930 yılı ihracat rejimini tesbit etolduğunu da ilâve etti. mek üzere bu sabah saat 10 da Ihsan Yalçm, şimdi memlekete E&onomi ve Ticaret Bakanı Cemil haricden odun ithali kabil olduBarlasm başkanhğında, Bakanlık ğunu kaydederek, Tarım Bakanınileri gelenlerinin, Üniversite prodan, bugünden itibaren fabrikaya kerestelik tomruk vermiyeceği hu fesörlerinin, başlıca şehirlerimizdeki Ticaret Odaları delegelerinin susuda söz istedi. iştirakile bir toplantı yapılmıştır. Ca\id Oral: Cemil Barlas, delegeleri selâmla« Tanm Bakanı. böyle bir ta mış, bu toplantının, bu yılın ihrac ahhüde girişemez.» dedi ve mem rejimini tesbit edecek kararlara leket kültürü bakımından kâğıdın varması bakmnndan önemini beehemmiyetinden bahisle sellüloz lirtmiştir. Bakan, İstanbulda yasanayiinin ihüyaclannın elden gel pılan Tüccar Derneği toplantısınm diği kadar karşılanması tabiî oldu zabıtlannı tetkik ettiğini ve o topğunu belirtti. Sözlerine şöyle son lantıda bu mevzuda kesin kararverdi: lara gidilmemiş olduğunu, simdiki Soru sahibinin konuşması € Gazeteler, dışsrıdan oldukça içtimada ise mevcud anlaşmalar Ihsan Yalçın: kâğıd ithal etmektedirlcr. Bu ba ve ihracat rejimi üzerinde esaslı « Yıllardanberi bu kürsüden kımdan ormanın, sellüloz fabrika olarak görüşüleceğini ve Bakanlıkerestelik tomruklardan kâğıd yasına vermeğe mecbur oldusu mik ğm, delegelerin fikirlerinden faypıldığuıdan acı acı şikâyet ettimtar da girtikçe azalmak*adır» dalanacağını söylemiş ve şöyle deŞimdi anlaşılıyor ki, bu tomrukBımdan sonra gündeme geçildi. vam etmiştir: lardan iyi kâğıd da yapılamaznuş. Aiâkahların akıllarmın şimdi baş« İhrac fiatîarımız, Avrupa lanna geldiği görülüyor.> dedi. memleketlerindekilere nazaran fazladır. Toplanüda bunun halline giBu broşürde, ormanm, memle» ketimizde sanayie ayak uydurmadeceğiz.» ması dolayısile başka yerlerde feBakan, çahşmalarm kolaylaşması rahlabcı sayılan kâğıd sanayii, bizbakımından bazı komisyonlar teşde yıkıcı gözle görülmekte oldugu kilini tavsiye etmiş, bundan sonra yazılı idi. Ihsan Yalçın: söz alan hatibler, komisyonlar kuAtina, 11 (a.a.) (Reuter): c Bunu yazan, sellüloz sanayii rulmasuıın yerinde olacağını beMillî Asayiş Bakanlığı tarafınmüessesesidir» dedikten sonra: lirtmişlerdir. İhracat, ithalât ve « Bir köy değirmeni bile ku dan bugün bıldirildiğine göre, mevcud anlaşmaları inceliyen birer rulurken, bunun suyu nereden ge tevkif edilen 80 komünist sui komisj'onla, hayat pahalılığı mevlecek, diye düşünülür. Bu fabrika kasdcmin Amenkan açkerî yar zuunda çalışacak bir komisyonun ların suyu, 24 kilometre ötede Sa dım heyeti başkanı General Van kurulmasma karar verilmiştir. Çabanca gölünden, kömürü Zongul Fleet'i, Dış İşleri Bakanı Conshşmalara yarm da devam edilecekdaktan, ağacı daha ıızakîardcn ge tantin Çaldaris'i, Cumhurij'etçi ^ . ^ lir. Bütün bunlar, muhterem mü Sosyal Demokrat Paıtisi lideri ÜIV tehassısiarın, işi vaktinde düşünme George Pspandreu'yu, Müfrid j Dünya eskrim şampiyonlujaşlerindendir. Mütehassıs arka Sağcı lideri Napoleon Zervas'ı oldaşlar, artık insafa gelsinler. İşin katletmek niyetini gütmüş ğunda eiimirie olduk esefe şayan cihetlerinden biri de, dukları anle'ilmıştır. Kahire, 11 (a.a.) (Afp): iki devlet müessesesi arasındaki Dünya eskrim şampiyonluğu flöUrfa, kurtuluşunu ihtilâfm, broşür neşıine ve gazete re eleme müsabakalarında İtalsütunlaıına kadar intikalidir.» heyecanla kutladı ya, Türkiyeyi 160 yenmiştir. Cemil Barlas kürsüde Fransa da Norveçi 160 mağUrfa, 11 (Hususî) Urfa, Cemil Barlas tekrar kürsüye gel kurtuluşunun 29 uneu yıldönü lub etmiştir. Diğer taraftan Mıcli. Değirmen misalini tekrarlayamünü, bugün büyük bir heye sır ile Türkiye arasındaki mürak: can içinde kutladı. 40 bin kişi sabaka. Mısırbların 51, Belçi€ Bu sanayi kurulurken ben nin hazır bulunduğu törende çe ka ile Norveç arasındaki müsaBakan değildim. Bizim vazifcmiz, te savaşlarının tanzirini mütea. baka da Belçıkalıların 115 gageçmiştîki hatalardan ders aimakkıb şanlı bayrağımız sevinc göz libiyetile neticelenmiştir. tır. Fakat ben, politik bir Bakarum. Kendisine haber vereyim ki, yaşları arasında tepeye dikildi. Kızılırmak nehri yükseliyor Sıvas, 11 (Hususi) Kızılırgene mütehassıslann fikrile hare Ateşli nutuklardan sonra iki saat ket edeceğim. Orman idare&inin bu süren bir geçid resmi yapıldı. mak. kariarın erimesi neticesinişte suçu 5'oktur. Bilmiyorum, ne Urfa, neşe içinde çalkanmaktadır. de Ümranlı ilçesi civarında tehtemelleri de likeli surette kabarmağa başladen fazla heyecana düştüler. Bir Yeni halkevinin broşür neşredilmiş, kavak yetiş bugün atıldı. mıştır. Nehrin, taşarak geniş bir tirme mevzütnda mütalealan ileri bıAnkara, 11 (Telefonla) arazi parçasını su altında sürülmüş; ilmi sahada bir müna Cumhur Başkanı İsmet İnönü, rakmasından endişe edilmektekaşa yapmağa hakları yok mu?. bugün Çankayada, Urfanm kur dir. dedi. tuluş yıldönümünü kutlamak üDiğer taraftan Sıvasa yeniden Tarım Bakanının cevabı zere gelen 6 kişilik bir heyeti kar yağmağa başlamıştır. Şehir, Cavid Oral, harb senelerinde dı kabul etmiştir. halen bembeyazdır. İhracal rejiminin tesbiti için toplantılara başlandı Yunanistanda ortaya çık^rılan sııikaşd teşehbüsü hükumetin, 1415 yabancı memleket seçim kanunlarıru türkçeye çevirerek bir kitab halinde «eşretmeği düşündüğünü, nitekim şimdiD. N. ye kadar 10 yabancı memîeketin seçim kanunlarının basıldığmı, diğerlerinin de önümüzdeki hafta sonuna kadar matbaaya ' verilmiş olacağını, Türkiyede 93 tenberi çıkmış seçim kanunu ve talimatlannın da bu' kitaba konulacağını, ekseriyet usulü ve nisbî temsil usulü gibi seçim sistemlerine dair kitabda Başmakaleden devam malumat bulunacağını söylemiş ve bilhassa komşu Yunanistan Ameri devamla demiştir ki: kadan yüzlerce genıi safin alarak « Bu suretle, yeni seçim kanubunlan, uzun vadeli kredilerle numuzu hazırlayacak olanlann ve kendi annatörlerine devretmislerbu tasarıyı inceleyeceklerin elinde dir. Nihayet hükumetimiz, 1948 de mukayeseli tetkiklere geniş ölçüde armatörlere gemi abnak üzere 2 imkân verecek malzeme* toplanmış milyon dolarlık döviz müsaadesi olacaktır.» vermiş; fakat onlara hiç bir kredi Başbakan yardımcısı, sözlerine açmamıştır. Bu suretle parası olanlar, bir miktar borc da ederek 10 şöyle devam etmiştir: kadar gemi satm abp işletıneğe « Seçim kanunu üzerinde hüve memlekete az çok döviz getir kumetin görüşü değişmemiştir. nıeğe başlamışlardır. Eğer 1946 da Ilim ve tecrübeden faydalanmak, armatörlere döviz verilmiş ve kre seçim etrahndaki çekişmelere, dedi de temin edilmiş olsaydı, onlarm daha çok gemi alacaklan ve diğer hususî sermaye sahiblerinin de denizciliğe başlayacaklan şüphesizdi. Baştarafı 1 inci sahifede Geçenierde Ulaştırma Bakanı sayın Dr. Kemal Sabr, İstanbulda decek ve perşembe günü dönecekgazetecilerle yaptığı toplanüda. ar tir. Amerikanın başkentinde bumatörlere 2 milyon dolarlık döviz lunduğu sırada Birleşmiş Mill3tler daha verileceğini söylemiş, fakat nezdinde Türk heyetinin şefliğini onlara kredi temin edecek Maritim Büyük Eîçi Selim Sarper yapacakBankm kurulması hakkmda henüz tır. müsbet bir teşebbüs mevcud olmaNecmeddin Sadak geçen cumardığını da ilâve etmişti. tesi günü, mutad işler üzerinde Sayın Bakanın daveti üzerine muhtelif Türk teşekküllerinin üyeAnkaraya giden Armatörler Birliği lerile görüşmüştür. Türkiye Dış İşleri Bakanı 20 nîheyeti, Ulaştırma Bakanlığı ile temaslarda bulunarak İstanbula dön sana kadar Amerikada kalarak Bir komite müşriir. Heyet azasmın gazetelore leşmiş Milletler heyetinin 1 verdikleri malumattan öğreniyorut toplantılarında hazu bulunacak, daki armatörler, Bakanlıktan şu di ha sonra Kraliçe Mari vapurile Türkiyeye dönecektir. leklerde bulunmuşlardır: 1 Kömür havzasmdan hükumetin koyduğu bazı kayıd ve şartlarla yapılan kömür nakliyaümn Iranm Ankara büjiik elçisi DokArmatörler Birliği tarafmdan idare edilmesi ve bu kayıdların kaldı tor Kasım Gani, dün saat 11 de İstanbul Gazeteciler Cemiyetini zinlması; yaret ederek basm mensublarile 2 Dış memleketlere yapılan seferlerin, Ulaştırma Bakanhğının görüşmüştür. Türk İran münasebetlerinin müsaadesile yapılması usulünden vazgeçilerek bu işin de Armatörler iyinin fevkinde olduğunu söyliyen büyük elçi, şöyle demiştir: Birliğine bırakılması, « 1906 da yapılmış olan İran 3 Türk limanlan arasmda oir cins eşya nakli tahdidinin kaldmi anayasasını, bugünkü şartlann icab ması (bu tahdidin kaldırılması ve ettirdiği şekilde tadil etmiek üzere armatörlerin Devlet Denizyolları bir müesse=an meclisi teşkil edilİdaresile eşit muameleye tâbi tu nüştir. Yeni anay^sada kuvvetler tulması iki yıl evvel toplanmış ayrdığı esas olacaktır. Yeni anamüteakıb olan Cumhuriyet Halk Partisi bü yasanın hazırlanmasını yük kurultayı tarafından kabul e umumî seçimler yapılacakür. dilmiş olduğu halde ,bunu temin Diğer taraftan İran, yedi seneük edecek olan kanun tasarısının he büyük bir iktisadî kalkmma plânüz bahsi bile edilmemektedir) mnm tahakkukile meşguldür. 4 Armatör gemilerinden ulıİran hükumeti hiçbir yabancı nan rıhtım ve işgaliye resimlerinin şirkete petrol imtiyazı vermek aiindirilmesi. yetinde değildir.» Heyet, büriin bu dilekleri BakanBüyük elçi İranda siyasî partilelığa bildirmiş; fakat hiç biri müs rin bugünkü durumuna da temas bet bir neticeye bağlanmadan. sa ederek, Tudeh partisinin memleket dece vaidler alarak geri gelmiştir. aleyhindeki teşebbüsleri sebebile Sayın Bakan Dr. Kemal Satır, kapaülmış bulunduğunu söylemişarmatörleTİn resmî makamlar tara tir. fından yıllardır daima haklı görülen, fakat hiç bir zaman kabul ve tatbik edilmiyen bu dileklerini bir an önce filiyat sahasına geçirirse. Türk deniz ticareünin inkişafına İ k r a m i y e l i büyük ve meşkur bir hizmette bulunmuş olur. Çünkü armatör geErgani Tahvilleri mileri bütün dünya denizlerinde iş bularak memlekete milyonlarca 16 Nisanda çekiliyor karşıhksız döviz temin ederler ve Türk bayrağını akyanuslarda dolaştırırlar. Her amortiye bir yeni Gazeteciler toplantısında iyi nitahvil verilir yetlerini göstermiş olan genc Bakandan herhangi bir armatör gemisine kendi adını verdirecek kaYAPI ve KREDİ BASKASI dar şükranla karşılanacak olan bu hizmet ve himmeti Türk denizciliği adma rica ediyor ve bekliyoruz. Denizciliğimizin beklediği himmet Sadak, bugün 12 deTürkiye Yunanistan Acheson'la görüşiiyor tiearetinde kolaylıklar İran elçisinin demeci ABİDİN DAVTR Rose heyecanla atıldı: Ben, zaten polisler gelinciye kadar bir yere gitmek niyetinde değilim. Bu adamı haksız yere itham ediyorlar. O, bir cinayet işleyecek karakterde bir insan olamaz. cMr. «D» bugün nerelere gittiğinizin, kimlerle konuştuğunuzun, bu saate kadar ne yapügmızuı hesabım polise verebileceğinizi ümid ederim? Hiç şüphesiz. Her saatin hesabını verebilirim. Kendini kapıldığı korku ve heyecanın tesirinden kurtarmağa çalışıyordu. Onun bu ölüm işile hiç bir münasebeti olamazdı. Herhalde bu, gene düşmanlarının bir oyunu idi.Onu yeni bir tuzağa düşürmek istiyrorlardi Ama, masum bir insana, bir cinayet suçu isnad etmek pek o kadar kolay olmasa gerek... Fakat, ölen kimdi? Ölüm! Harbde bulunanlar için bu kelime sihrini kaybediyor... Ancak, sulh ve saadet içinde yüzen bir rnemiekette insan gene bu kelimeyi yadugamaktan kendini alamıyor. Rose: Furt, diye seslendi, Siz, bu ıthamlara inanıyor musunuz? Forbes mütereddid bir tavırla cevab verdi: Doğrusunu isterseniz, ne düşüneceğimi ben de şaşırdım. Öv!e karışık ve tuhaf bir vaziyet ki.. Peki ama, bu adam bir sahtekârsa, düşmanlan niçin onu öldürmeğe teşebbüs ettiler? 7 CRABAM CREENE VATA Cevtrenler: ZAH1R ITÖRÜMKÜNITÎ ve NVKBET CÛKOVA Başkâtib, kayıdsız ve saMn bir sesle cevab verdi: Hayır, böyle bir şey iddia edecek değilim. Pasaport müikemmeldir. Yalnız, size aid olmadığı anlaşüıyor. Şu fotografa bir bakm. Hiç size benziyor mu? Sonra döndü. Pa3aporttaki fotografı Mr. Forbes'le Ros'a gösterdi. Hakikaten ilk bakjşta, resimdeki mesud çehreli mütebessim adamla. «D» arasında hiç bir münasebet yokmuş intıbaı uyanduıyordu. 'D» boynunu bükerek: Evet, dedi. Daimî bir heyecan, ıstırab ve hapisane hayatı insanı pek kısa bir zamanda ümid edilemijecek derecede değiştiriyor. Mr. Forbes gözlerini fotograftan ayırmadan söylendi: Her şeye ragmen gene kuvvetli bir beflzeyiş var.. Başkâtib, şeytanî bir tebessümle sırıttı: Tabiî, bu kadar olâcak, nihayet, zeki bir adam kendisme Mç benzemiyen bir kimsenin pasaportunu almaz ya! Sahtekârlar daima ^e=ablı da\Tanırlar. Aksi takdirde, 5yi niyet sahibi kimseleri kolay koJay kandnamazlar. Rose biraz sinirli bir halde başkâtibe çıkıstı: Her nedense siz Mr. «D» yi müşkül bir duruma sokmak içuı çalışıyorsunuz. Evvelâ rehberde ismi olmadığmı söylediniz. Şimdi de pasaportun kendisine aid olmadığını iddia ediyorsunuz. Dikkatle bakıldığı takdirde fotografın tamamile kendisine benzediği anlaşılıyor • «D., genc kızı dinlerken, acaba samimi mi konuşuyor, yoksa, o da benden şüpheleniyor mu? diye düşündü. Bif kere genc kızm da itimadını kr.yhedecek olursa, vaziyati büsbütün güçleşecekti. Başkâtib, Rose'un köpürmesine fldırış etmedi. Hattâ ona cevab bile vermeğe lüzum görmedi. Sert ve soğuk bakışlarla «D» yi süzdü. Siz. dedi. Yabancıları kandırabilirsmiz. Fakat. tecrübeli bir harkiye memunüiu asla. Adi bir sahtekâr oîduğijnuza bence kanaat gelmiştir. Binaenalsyh 'azifemi yapacağım. Lâyık olduğunuz cezaya çar pılmanız lıususunda elimden gelsı ga\Teti sarfedeceğinı. Sonra g^nc kıza döndü. Bu sefsr nazik ve yavaş bir sesle konuştu Sizin önünüzde bu tarzda bir muamele yapmak zorunda kaldığıma çok müteessirim. Miss Cullen. Ben, burada memleketimi temsil ediyoıum. Bu itibarla memleketimin ve milletimin şeref ve haysiyetini lekeîeyecek tarzda hareket eden insanlara müsamaha gösteremem. Herhalde, siz de benim va ziyetimi takdir edersiniz. Üstelik bu adam Mr. «D> gibi çok değerli, fakat maalesef bugün hayatta olmıyan bir bilginimizin hüviyetine bürünerek sahtekârlık yapmağa teşebbüs etmiştir. Pek tabiî olarak bunu, onun yanma koymıyacağız. Adam o kadar samimî bir tavırla ve öyle ikna edici bir tarzda konuşuyordu ki, bizzat «D» bile bir an kendi kendinden şüphe etti. Mr. Forbes, genc kızm kolunu tutarak: Haydi. artık biz gidelim, dedi. Bu gibi işler bizi alâ'kadar etmez. Bundan ötesi polise aiddir. Rose ne yapacağma karar verememiş bir in.san tereddüdile yerinde duruyordu. Başkâtib, telefonun bulunduğu küçük masaya doğru yürüdü. Müsaade ederseniz, vaziyetten derhal poliîi haberdar edeyim. Telefonu açü. <D» yüksek sssle söylendi: Ölü bir adamm bu derece he3Gcan uyandırması doğrusu şaşılacak şey! Başkâtib telefonda konuşuyordu: Allo... Allo... Orası Scotland Yard mı? Burası büyük elçiliği... «Dc genc kızm yüzüne bakarak söylenmekte devam ediyordu: Meğer, ben ne azılı bir adammışun! İngiltereye ayak basar basmaz otomobil hırsızlığile itham edildim. Arkadan sahtekârlık, uydurma pasaport taşımak suçları çıkn. Olur şey değil! Bir üniversite profesörü bundan daha kötü bir duruma düşemez... Genc kız, sözünü kesti: Rica ederim, şimdi alayı bırakm. Ben, kendi hesabıma sizin Mr. «D» olduğunuza yüzde yüz üıanıyorum. Şayed, sizin de bir sahtekâr olduğunuz tahakkuk ederse, bu dünyada hiç kimseye itimad edilmesi caiz olmıyacağına kanaat getireceğim. Başkâtib hâlâ telefondaki konuşmasrna devam ediyordu: ...,Ya, öyle mi? Hiç şaşmam... Peki. peki, polis gelinceye kadar kendisini buradan salıvermiyeceğizTelefonu kapatıp. onlarm yanına döndü. Hayatmdan memnun bir tavırla söyledi: Polis de zaten bu adamı arıyormuş. Sonra «D> ye hitab ederek: Polis gelinceye kadar bu salondan dışarı çıkmıyacaksm. En küçük bir teşebbüste bulunduğun takdirde kafana kurşunu yersin. Cebimde tabanca var. Polis senden bazı şeyler soracakmış. . «D» kendinden emin oldugu için hiç telâşa kapılmıyordu. Polise nasıl olsa derdini anlatacakü. Bundan dolayı başkâtible alay etmeğe başladı: Herhalde polisin soracağı şeyler çok olacak! Öyle ya, otomobil hâdisesi, sahtekârlık, pasaport hırsızlığı, daha da kimbilir ne suçlar işlemişim?... Başkâtib soğuk bir eda ile: Yanılmıyorsunuz, dedi. Bir genc kızın ölümü hakkmda da ıfadenizi alacaklarmış. «D» galiba gene kâbuslu bir rüya görüyorum, diye düşündü. Bu da ne demekti? Onun herhangi bir genc kızm ölümile ne ilgisi olabilirdi? O her zamanki hain korku gene benliğini sardı. Bir külçe gibi oradaki bir sandalyenin üstüne yığıldı. Bitk.in bir halde mınldandı: Kim. hangi genc kız ölmüş? Başkâtib hakaret dolu bakışlarla onu süzerek cevab verdi: Telâş etmeyin, biraz sonra nasıl olsa öğreneceksiniz. Bu son vaziyet üzerine Mr. Forbes de telâşlandı. Genc kıza biraz evvelki teklifini tekrarladı: Haydi, biz gidelim. Bu işlere karısmıyalım. Başkâtib rica etti: Polisler gelinceye kadar kalsanız, pek minnettar olurum. Sizin şehadetinizin büyük bir değeri olacaktır. Bu adamın, sizleri nasıl kandırmağa teşebbüs ettiğini polisin öğrenmesi lâzımdir. . en s^^eteci olarak ve Be" ledive azası sıfatile bu et ^ ^ işini muhtelif tarihlerde muhtelif safiıalarmda mütalea fırsatını buimuş bir adamım. Kanaatimce Türkiyede et kithğı normal bir hâöise değildir. Ve bizim teşkı. dikodulara nihayet verebilmek için lâtsu bir memleket oluşumuz, celeb mümkün olan herşeyi yapmak ve toptancılarm insaîsızlığı zaman me\rzuunda hükumet, en geniş bir zaman memleketi bu hale sokmuştesamüh zihniyetile meşbudur. tur. Bunun düzelmesi mümkündur. Çünkü bugün, demokratik rejim Isi sıkı, ciddî ve metodla tutmak için en mühim dava, seçim müna şartile şimdiye kadar bL türhi istikkaşalarmj. herkesin müştereken rar bulamıyan et piyasası az çok taa göstereceği iyi niyetle sona erdir zim edilebilir ve Abidin Dav'er armektir.» kadaşımum iki gün evvel kendi süNihad Erim. muhalefet tarafın tununda dediği gibi gökten et yağdan, kendi kanaati hilâfına da olsa, maya hacet kalmadan düzelebilir. yapılacak bir teklifi hükumetin kaEvvelâ şurasını gözden uzak tutbul eöecesi hakkındaki iddialan da mıyalım ki; et en çok pahahlannnş şöyle cevablandırmıştır: olan gıda maddelerindendir. 1938 de « Hükumetin. memleket zara 4 0 4 5 kuruşa satılan et bugün 400 rına olan bir teklifi kabul etmesine kuruşa ç&mısür. Ticaret Vekâletinin imkâü yoktur. Esas prensipler üze neşrettiği en son f iat endeksleri cedrinde fedakârlık asla bahis mevzuu veline nazaran gıda maddeleri vaolmamakla beraber. teferruat üze satî artışı 938 senesıne nazaran İsrinde inadcılık etmek de bizim tıa tanbulda beş mislidir. Et ise 9 1 0 tırımızdan, geçmemiştir.» misli pahalılanmıştir ve şimdiye kaBaşbakan yardımcısı, muhalefe dar et hiç bir zaman bu derece yük» tin secim kanunu hakkındaki dü selmemiştir. şüncelerini öğrenmenin kendileri Bu pahalılanmayı havalann boiçin faydah olacağını, fakat şimdi zukluğuna, yem pahalılığma, hayvan ye kadar Demokrat Parti tarafın azlığına yoranlar olabilir. Lâkin büdan bu hususta hiç bir şey bildi tün bu unsurları düşünsek bile bunrilmediğini söylemiş ve Başbaka lar etin bir ay zarfında yüzde yinni nm, bu mesele etrafmda şimdiye beş pahahlanmasmı haklı gösterekadar D. P. Genel Başkanı ile gö cek bir mahiyet alamazlar. Kaldı ki rüşüp görüşmediği suaîini şöyle memlekette hay^'an yemi geçen secevablandırmıştır: neye nazaran pahalı değildir. Hay« Hükumet Başkanının, muha van miktarının az olmadığı da jeçen lefet liderile zaman zaman görüş sonhahara kadar ihracatına müsaade edilmiş olmasile anlaşılır. Esasen < mesi gayet tabiidir.» . hayvan ihrac eden bir memîeketin et sıkıntısı çekmesi gayritabiî bir hâdisedir. Bu gayritabiiliği izale,etmek gerektir. Bunun için yapılacak şeyler muavyendir. Istanbul, Ankara ve İzmir gibi bü Baştarafı 1 inci sahifede yük istihlâk merkezierile ordu ihtiM. Dimitriou görüşmelere deyacını kısmen dondurulmuş etlerle vam etmekte ve ikinci bir an gidernıek lânmdır. Bütün dünyada laşmanın esaslarını hazırlamak büyük et ihtiyaçları bu suretle tadırlar.» karşılanır. Bu da yapılamıyacak bir «» Turk Yunan gümrükleri şey değildir. İstanbulun et ihtiyacı nin birleştirilmesi meselesi ele senede bir milyon hayvandır. Bunu alınmış mıdır?» üstüste 25 kilodan hesablarsak 25 « İki taraftan birer heyet bu milyon kHo yani 25 bin ton eder. iş üzerinde çalışıyorlar. İki taraf Istanbul bu etleri Şark, Eğe ve tacirlerinin rahatça iş yapabil Trakyadan aur. Lâkin en büyük meleri için kendilerine seyahat kısmını Şark vilâyetleri temin eder. ve vize kolaylıkları gösterilme Orası da kışın hem uzaktır, hent sini rica etmiştik. Bu hususta iklim şartları kolay hayvan beslemeye müsaid değildir. Onun için bir prensip anlaşmasına varıletin bol olduğu yaz aylarında 1000mıştır. Karşılıklı olarak bloke 1500 tonluk bir stpk Istanbulu buparalarla ticaret yapabilmek im günkü gibi sıkışık zamanlarda et kânları da sağlanmıştır.» sıkıntısından kurtarabilir . İkinci tedbir Istanbul, Ankara, İzmir Beiediyelerile hükumet et fiatları üzerinde mutabık kalmah ve Baştarafı 1 inci sahifede birbirlerini bormamalıdır. Bu da Washington 11 (a.a.) (afp) A bu şehirlerde ete nark koymakla merikan Ordu Bakanı Kenneth kabildir. Narkın aleyhinde buluRoyall 7 martta tahsisat komisyo nanlar bundan evvel ete nark koynu huzurunda yaptjğı ve ancak marun lüzumsuz olduğunu iddia geçen hafta sonunda yayınlanan etmişlerdi. Gerçi nark hiç bir zabeyanatmda, son seyahatinde gö man tam ciddiyetle tatbik edilerüştuğü Avrupah liderlerin, Avru mediydi. Lâkin jıark mevcud iken padaki kara Kuvvetlerine verdik karaborsa fiatları da hiç bir zaman leri önemi belirttiklerini ve bu serbest satış zamamndaki yüksekdevletlerin kaynaklarmdan büyük liğe çıkmamıştı. Bugün eğer ete 300 bir kısmmı hava ordularına tahsis kuruş nark mevcud olsaydı, 320 ettiklerini söylemiştir. kuruşa et bulunurdu. Çünkü bütün Royall bundan başka Batı Avru bu et fiatları muayyen bir maliyet pa devlet şeflerinin, Avrupadaki hesabından değil, İstanbulun iştira Amerikan kıtalarımn mümkün kabiliyetile hesablamyor. Yani fîmertebe arttırılmasile yakmdan a atlar Erzurumdan buraya gelmiyor, buradan Erzuruma gidiyor. lâkadar olduklarını belirtmiştir. Üçüncü tedbir, et ihracatina müBununla beraber Dış İşleri Bakam Dean Acheson'un geçen haf saadc etmemektir. Et Mısırda bizdekinden yarı fiatına, Yunanistanda ta sonundaki beyanatmda Almanya bizim fiatadır. Unutmamab ki Yahakkındaki yeni Fransız İngiliznanistan eti dışarıdan alır. Kendi Amerikan anlaşması hükümlerine halkını doyuramıyan bir memleket göre bu bölgedeki Amerikan kuvcısarı gıda satamaz. (Zaten kilosa vetlerinin anttirılması veya azaldört liraya kimse et almaz ya!) tılmasını gerektirecek hiç bir seDördüncü tedbir, etin pahalı olbeb olmadığmı söylemiş olduğu ha duğu aylarda büyük şehirlerde et ürlatılmaktadu. kesimini haftada dört güne indirmektir. Böylece istihlâk azahr, fiatlar yükselemez. Ve son olarak et ticaretinden fuzulî olarak faydalanan zümrelerin adeöini azaltmaktır. Bugün et ü caretile geçinen zümreler şunlar Baştarafı 1 inci sahifede dır: Cenaze törenine, komutanlar, İs1 Müstahsil (hayvanı yetiştitanbul Vali Muavini Rüştü Ülken, ren), İîtanbul Emniyet Müdürü İsmaıî 2 Celeb (hayvanı istihlâk Haikkı Baykal, polis ve askerî kıt' merkezlerine getiren), 3 Komisyoncu (celeblerin maalarla şehid havacımızm yakm arkadaşları, ailesi efradı iştirak et lını toptancıya satan), 4 Toptancı. (lıayvanı kesip mişlerdir. perakendeciye satan), 5 Peşekâr (perakendeci namıXalçmın demeci . na et alan), • Kudüs 11 (a.a.) 'Afp) Birleş6 Perakendeci kasab . miş Milletler Filistin Uzlaştırma Bunlardan 3, 4, 5 numaralar taKomisyonu Başkanı Hüseyin Cahid mamen fuzulidir. Kasabların kuraYalçın, yarm Ankaraya gidecek ve caklan bir kooperatif bu üç hizme . miiteakıben İsviçreye hareket ede ti pek güzel görür. Lâkin bugünkfi cektir. Uzlaştırma Komisyonu ile durumu değişfirmek ve işi toptanArab ve İsrail delegelerinin Isviç cılarm elinden almak için ciddî rede bir konferans yapmaları mu bir teşebbüs ve ku%^etli bir sermaye, bir Jbanka lâzımdir. tasavverdir. Bence belediye, gıda. mahrukat FrancePresss muhabirine yaptıvesaire gibi hususlan tanzim için ğı beyanatta Hüseyin Cahid Yalmüteda\il bir sermaye koyar ve çm, şunları söylemiştir: bn işleri yapacak kuvvetli bir şir« Filistinde barışın neticelen kete iştirak ederek kendi imkânlamesi hususunda şimdi çalışmaları rfle halkın ihtijaçlannı tanzime temıza başladığımız zamandan çok şebbüs ederse yapılmıyacak şey yoktur. Ancak hükumet bu işte daha ivimserim.» belediyeye zahir olmalı, ona bu imkânları tahakkuk ettirecek kanunî vasıta ve cihazlan da temin eylej melidir. Sovyef plâpı Şehid havacunız dun gomuldu B FFXEK TEŞEKKÜR karcieşim, canım, ciferim ^AHİFE Her sayısında: 1 Türk mizahı ve Türk karikatürü. 2 Amerikan mizahı ve Amerikan karikatürü. 3 İngiliz mizahı ve Ingıliz karikatürü. 4 Fransız mizahı ve Fransız !;arikatürü, 5 İta'.yîn mizahı ve İtal\an karikatürü. 6 Mi?.ahî yerli roman. öliimüne varhklarile veya mektub, telefon, telgraf vasıtasile Jüsleritıi ifade ye kalkışan bütün yakınlarıma, şükranlarımı ifadeye mecbuı* "kaldığımı arzederim. Adr^n Üge ailesi TALİA ÜGE'nin ÖLÜM Bay Vsrıgel Delvinanın kızkarde^le ri ve Margarita Yorgiadinin anneleri Bayan SOFİA YORGİADİ (Çeço) vefat etmiştir. Cenazesi, bugün l î nisan :949 saat 16 dâ Şişli, Rum Ortoooks mezarlığında aile kabrinc defnedilecektir. İşbu ilân, hususî daveüye yerine kaimdiı. (Arkan var) PERŞEMBE GÜNÜ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear