26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 Şubat 1949 CÜMHUBrTET Atlantik Pakfı emniyet verici bir kuvvettir tlantik paktını unza için yapılan. hazırlıklam» ilerlediğik ni ve paktın bir kaç hafia sonra imzalanacaşpnı bildiren haberlerin sıklaşüğı şu sırada, Norveçin Sovyetlerle bir saldırmazlık pakü imzalamaktansa Atlantik paktma girmeyi terdh ettiği göze çarpıyor, diğer taraitan da Sovyetlerin Finlandiya hııduduna askerî kuvvetler yığdıkları bildiriliyor. Norveçin, hissettiği emniyetsizlikten Inırtubnak için çare bnlmak üzere Atlantik paktı ile alâkalandığı anlaşılır anlaşümaz, Sovyetler. Finlandiyanın tamafnını işgal edeteklerini ihsas etmişlerdi. Çünkü Finlandiyanın bütününü ışgal etmek Sovyetlerin. icabında İsveçi de, Norvcçi de dalıa kolaylıkla tehdid etraelerine yardıra eder ve bu devletletin Sovyet tazyikını daha cok yakından hissetmelerini sağlar. Sonra, bir büyük harb daha koptuğu takdirtle Sovyetlerin bu memlcketicri süratlc işgal etmelerini koiaylaştıriT. Bu yüzden Sovyetlerin, Norveçi, Atlantik paktı ile alâkalanmaktan vazgeçirmck için Finlandiya hududu üzerinde bir takun srb'stcriler yapmalan kuvvetle muhtemcldir. Finlandiya ile yapılan barış muahcdesi, onun Rusya farafından işgalini cağlıyacak mahiyette olduğıı için Sovyetlerin, karar verdikleri takdirde, burada her hangi rnııkavemctlc karşılaşacaklarını sanmak yersizdir. Fakat Sovyetlerin buna knlay kolay karar vcreeekleri rannedilmiyor. Sebebi. höyle Mr hareketin Finlandiya ile yapılan barışı bozması ve hnnun da aynı *ıılhu imzslayan dijfer devletlerle Rusyanın arasını açmağa sebeb olnuısıdır. Norveçin kcndi emniyrtini korumaTc lcin başvurduğu tedafüi bir tcdbir yiitünden Sovyet Rusya. Finlandiyayı hürriyet ve istıklâlinden mshrum ederse, bu, Ruslann svılbu lın^nıpklan bnsks bir şey düşiinmediklprine ve <craTiirf bir harb açmak iftf&ıle harcket ettiklorine delâlet eder. Norveçin hedefi, Rus topraklarına Icravüz etmck. veya başka bir millctin eğemenlişriıre saldınnak değiMir. Onun bütiin hedefi emniyet irinde yaşanıak ve kendi inkişafuıl sağlamlamaktır. Bunıın başka türlü olmasma da imkân yoktur. Çünkü Norveçin Rusya ile uşraşmağa ne gücü yeter, ne de batılı demokrathîh imkân verir. Norveçin biricik emeli. biricik hedefi tam hürriyet ve tam emniyet içinde yaşaroaktır. Rusya, ona bu iki esas dairesinde yaşamayı temin etnıiş olsaydı, Norveç hiç bir tarafa başvurmağa liizunı jrörmezdi. Gerçi Rusya, Norveçe, bir ademl tecaviiı paktı fanzalamayı teklif ehniştir. Fakat Rusyanm ademi tecavüz paktı yaptığı bir çok milletler, onun tarafınrian ilhak olunmuştur ve bu yüzden bu çeşid paktlara karşı, kimsede emniyet ve itiınad kalnıamıştır. Yoksa bu çeşid paktlar emnljet verici bir âmil olarak şöhret kazannıış olsaydı, Norveç de emniyet kazanmak için başka hiç blr careye başvurmak lüzumunu hissetmezdî. Sonra Sovyet Rusyaya boynn eğen Doğu Avnıpa devleflerlnin hall de Sovyet Rusya fle işbirliği yapmamn hanrladıği âkıbeti apaok belirtmekte, batı medeniyeti ananelerine ve onnn doğurduğu demokrasiye bağlı olan yiiksek seviyeli milletleri ondan nznklaştırmaktadır.. Bu yüzden emniyet arayan, fakat aym zamanda demokrasi müesseselerini yaşatmak isteyen mllletler Sovyet Rusyaya güvenememektedirler. Bu da Atlantik Paktmm üstünlüğii ve tedaftH mahiyetini belirten apayn bir deliidir. Hulâsa Atlantik Paktı bir sulh ve müdafaa âmili olarak ilerletmekte ve tahakkuk yolunda en saclam adnnlan stmaktadır. Ömer Rıza DOĞRL'L Fransız komünistleri harb olursa Ruslarla birleşecekler Komünist lider Thorez bir toplanhda bunu resmen bildirdi Paris 22 (a.a. United Press) Fransız Komünist Parüsi merkez komitesinin fevkalâde toplantı^mda söz alan Parti Genel Sekreteri Maurice Thorez, «Bir dünya harf>i patlak verir ve Fraasa savaşa iştirak zorunda kalırsa. Fransızlar, Kızılordu ile işbirliği yapacaktır.» demiş ve Sovyet birliklerinin, Fransada âa tıpkı Polonya, Rumanya ve Yugosla\jadaki gibi karşılanacaklanrn tasrih ctmiştir. Fransız koraünistleri arasında temizlik başladı Londra 22 (B.B.C.) Paristen gelen haberlere göre, Fransız Komünist Partisi içinde iHlik çıkmıştır. Tanınmı^ birçok komüıüstin tasfiye edildikleri ve sendika Bderlerinden bazüarının da bertarai olundukları bildirilmektedir. Fransız Kocnünist Partisinin, Kominform'ım gizli emrüe tasfiyeye tâbi tutukhığu anlaşılmaktadır. Hoş geldin evimize... Bizim Kurtulus, namx diğer Tatavla, namı diğer Hortolos (*), meğer noter va&ıtasile tekzib gonderecek, ayrtca bir de broşür nesredecekmis. Tabiî bahane malum: Şahsına hakarette bulunmusuz. Onun bize Meclis kürsusünden yapUğt iltifat n»t sayilacak? Esas mesele orada değil de, ya bizim kendisi hakkında aldığtrmz binlerce mektubv., hele bizzat kendi seçmenleTİninkini (!) neşretseydik ne olacaktı? Acaba gene dava im etmeye kalkardı, yoksa... yoksa... tntihara m»? D. N. <•) Bu b&hlste Enneni tarüü mütehaassıslarına müracaat rica olunur. Bayar Mecîiste muvazaa isnadını şiddetle reddettî Bastaraf\ 1 inci sahifede meseleler ve memleketin umumî menfaatine taalluk eden umumî işleri hakkında söz almağı tercih ederim. Şimdi arzedeceğim meseleden dolayı söz aldığım için evvelâ teessürlerimi izhar etmek mecbttriyetini duyuyorum. Yuksek Meclisi, böyle meseleler için işgal ettiğimden dolayı, evvelemirde mazur görmenizi rica ederim. Burada jkunan vesikayı ben de dinledim. Herhangi bir milletvekilirun memleket işleri hpkkında ortaya atmak istediği meseleleri söylemekten asla istinkâf etmemesi lâznn gelir. Bu kürsüden her hakikatın açıklanması, hepimiz için hem bir vazÛe, hem bir borcdur. Demokrat Parti hakkında soylenenler Ben, bu meselenin mahiyeti üzerinde durup leh ve aleyhte söz söyüyecek değilim. Ancak partimizi, Demokr.ıt Paıtiyi alâkadar eden bir mesele hakkmda kısaca maruzatta bulunacağım. Arkadaşlar, bütün Türk milleti kanaat fetirmiştir ki, memlekette hakikî demokrasinin vücude gelmesi için devletin müteaddid partiler tarafından idare edilmesi bir zarurettir. Biz, bu zarurefi nazan itibara alarak, Demokrat Partiyi tefkü ettik ve açık almla millet huzuruna çıktık. Arkadaşlar, bizde parti hayatının tarihi ve mazisi hepimizce maİumdur. Ben, Meşrutiyet devrinden başlayarak kardeş kavgası yapan fırkalar hakkında size misal verecek değilim. Dk muvazaa kelimtbi ıçitiîen Serbest Parti zamanmdan da babsedecek değilim. Bütün bunlar, Türk milletine malum olan şeylerdir. Biz, Demokrat Parti olarak Türk mil'.eti önüntie ve bu kürsüde noktai nazarlarımızı her zaman açıkça ifade ettik. Cumhuriyet kanunlaruun bize bahşettiği bütün salâhiyetlerden istifade ederek, umumî mitinglerle arzularımızı millet karşınnda belirtmekten ve millete hitab fctmekten bir an çekinmedik. Bunlar, muhtelif tefsirlere uğradı. Bazıları: .Demokrat Parti memleketi ihtilâie mi götürüyor» dediler. Hayu* arkadaşlar, biz milletin iradesinin tecellisine vnsıta olmak istiyoruz. Fikirlerim';i millet hu?.urunda münakaşa etm?k istiyon.z. İhtilâl, asla aklımızdan geçmez. Kardes. kavgası ve kin Fakat bunun yanında, diğer bazı kimseltr, hareketlerimize muvazaa demekten çekinmedüer. Arkadaşlar, biz medenî bir devlet kurmuşu*. Bu devletin, medenî icablara göre işlemesini bteyen iij?anlarız. Asiret hayatı yaşaroıyoıuz. Bir aşiret reîsinin öteki reise kızmsk suretile birbirlerine düşman olması âdetinl bu memlekete iokmıy?.ı.ocız. Kravcenko davasında gürültüler Başiaralı I ıncı sahffede etrafında şiddetli bir münakaşa başlamıştır. Rusların. harb mücrimi olarak kendıkrıne iade edıimesim istedikleri Kravçenko'nun üç şahidinin 4 senedenberi aranmamış olduğuna işaret eden avukat İzard, şöyle demiştir: „ Bu şahidlerin durumu, Rus subaylarının da aza olaıak bulundukları heyetler taıafından incelenmiş ve kendilerinin harb mücrimı olmadıkları anlaşılmıştı. Şımdi şahıdlerinizi yeniden ithamın sebebi başkadır.» Bundan sonra Kravçenko'nun şahidlerı konuşmaya başlamışlardır. ilk olarak söz alan müiıendis Antonov, Kravçenko'yu yakmdan tamdığını söyleyerek şunları ilâve etmiştir: « Kendısıie Nikopolde üç yıl beraber çahştıır:. Evvelâ büyük hadcie atelyclerinin şef yardımcısı, sonra şefi olan Kravcenko, 1600 işçiye kumanda etmiştir. Kendisi komünist partisinn faal azası olarak tanılıyor ve seviliyordu. İşçiler, dostları ve şeüeri kendisini iyi kalbli bir insan olarak sayıyorlardı.» Şahid, bundan sonra 1940 tanberi Sovyet rejimi yüzünden uğradığı takibatı uzun boylu izab etmiş ve 9 yıl hapis yattığını. üç defa tevkif edümiş olduğunu söyleyerek Politbüro ile N.K.V.D. tarafmdan girişilen tasfiye hareketlerinin mahiyetini anlatmıştır. Antonov'un karısı da, kocasının sözlerini teyid etmiş, hattâ Kravçenko'nun bütün hakikatleri yazmamıç olduğunu söylemiştir. Kol değneklerine dayanarak şahıdlik mevkiine gelen ihtiyar Vasilkov da, komünistler tarafmdan gizlice temizlenmiş olanlann adlarını sıralamış ve iki amcası ile üç kızkar deşinin nasıl sırra kadem basmış olduklarını anlatmıştır. İhtiyarın bu acı sözleri, komünistleri güldürmüş ve bu hâdise üzerine karşüıkh ağır sözler sarfedilmiştir. Başkanın müdahalesile sükunet iade edilmiş ve şahid ifadesine devam ederek Rusyada çalıştığı Nikopol fabrikasmdaki hayatm Dante'nin cehenneminden farksız olduğunu söylemiştir. Saat 19,30 da oturuma son verilmiştir. Kravçenko'nun geri kalan üç şahidi yarın dinlenecektir. Fransa Kravçenkonun şahidlerini Rusyaya vermiyecek Paris 22 (a.a.) (United Press) İyi haber alan kaynaklardan bildırildiğine göre, Fransa, Sovyet Büyük Elçisine verileceği tahmin olunan notada, Kravçenko'nun şahidlerinden üç kişinin harb suçlusu olarak Sovyet makamlaruıa teslim edilmeleri hakkındaki Sovyet talebini reddedecektir. Baştaraii I inci salıiie'.ıc vanı vücude getirmek, yapılacak işler arasındadır. Böyle bir birliğin vücude getırilebilmesi için muhtelif memleketlerde sayısız cemiyetler kurulmaktadır. Bizde de bu gaye i!e teşekküller kurulmağa başlanmıştır. Bunlar, Avrupa Birleşmı§ milletlerine doğru atılmış birer adımdır. Bu, ilerde kurulması tasarlanan «Dünya Devleti» nin de temellerini hazırlayacaktır. Milletlcrin sulh içmde yaşamalarını temin edecek olan bu çalışmalarda Tür kiyenın de büjKik rolü olacaktır. Toplantıda, İngiltereyi Mr. ChurchiU, Fransayı eski Başvekillerden M. Ramadier veya M. Daladier temsil edecektir. Cuma günü başlayacak olan toplantı, pazartesi günü bitecektir. Maksadımız ve gayemiz insanlığa hizmet, dünyaya arzu edilir bir şekil verme! ğe çalışmaktır.» Avrupa Birliği Konseyine kaiılacak heyetimiz gitti Başmakaleden devam Genel Müdürlüğünün masraflarile beraber, bu mükellefiyetlerin 1 milyar 710 milyon Hraya vardığını ve bunnn 1A milyar Ura civannda bulunan millî gelire nisbetinin yüzde 23 olduğunn söyledikten sonra, ffeçen sene Maliye Bakanının «ileri teknîkli bir vergf sistemine roalik olan memleketlerin milM gelirlerinin asga'rf yözde 20 si vergi olarak almır, bizde ise bütün mükellefiyetlerin yüzde 1213 tür. Binaenaleyh ortada bü>rük bir dava yoktur» dediğtni hatırlatmış ve şöyle dendştir: Halbuki hakikat yukarıda arzettiğimiz gibi, hiç de böyle değildir. Hayat standardı çok düşük bir memleketto milll gelirin yüzde 23 ü nisbeünd» vergi alınmasının ne kadar ağır olduğunu izaha lözum görmüyorum. Vergilerimlzin tevziinde içtünal adalet kaidelerini tahakkuk etüremiyen bir iptidailik olduğu da gö«8nünde tutulursa, vergl yukünün büsbutSn artaeağını kabul etmek zarurl olur. Kaldı ki, vatandaş daha başkm mükellefiyetler tasunaktadır. Bu cümleden olarak çiftçi mallanm koruma, asker ailelerine yardun vergilerml ve sıtma savaşı gibi mükellefiyetleri gösterebiliriz> Rakamlara istinad eden bn sözlerL sadece muhalefetin mutad tenkidleri addetmere imkân yoktur. BizdeM verRilerin ve diğer mükellefiyetlerin ağtrbğı artdc bir mütearefe haline gebniştir. Bundan başka vergilerin adaletsiı tevriini ise blzart Malîye Bakanı da kabul etmiştir. Bu rariyette yapılacak şey, MaHye Bakantmırm da kabul ettiği aksaklıklan gidermek. adaletaiz vergi sistemini nrilen âffil bir şekle sokmak. ayağunıa yorganınuza eöre uzatmak. devlet hizmetlerinde ehemmi mühimme takdim etmek, tasamıf terbiyesi ve rBmiyettai kökleşrirmek ve 1950 bütçesinl bu yeni esaslar dairesinde hanrlamaktır. Bunun için de Maliye Bakanının ve Bakanlığinm blr defterdar rihniyeti ile değil; yiiksek bir maliyed kafasile çalışması gerektir. Biitçe miizakereleri Atlanfik Paktı ve Amerika Baştarafı 1 inci sahifede kanaat hâsü olmuştur. Muhinı bir çahsiyet bu yolda «Amerikanm bir tecavüz halinde niyetlerinden çüpheye yer bırakmıyacak d«recede teminat vereceğini,, söyleıniştir. Cumhuriyet Partisini idare eden bir zat, Atlantik Paktının süâhlı kuvvetleri kullanmayı gereklendiren prensipini de destekleniştlr. Bu yüzden Âyan Meclisinin pakt tasarısmı büyük bir çoğımlukla kabul edeceği tahmin olunuyor. Norveçin, Atlantik Paktına girmesi üzerine şayed Rusya, Finlandiyayı işgal edecek okusa, İsveçin tarafsızlık siyasetini bırakarak Batıya dönmesi beklenir. Fakat Finlandiya Başkomutanı, Rus hu<iudunda askerî hazırlıklar yapıldığı hakkmda ha%erleri teyid edeoek malumata sahib olınacuğını söylemiştir. Diğer taraftan gazete muh.abir'leri tarafmdan verilen rai'umata göre, Rusya bu bölgelerde askerî faaliyetlere giri?rniştir. Rus denizaltı filolan Batı BalCUMHURİYET tıkta mevzi almıştır. Danimarka cep•he^ııdeki Kınlordu birlikleri takviye Toros ekspresi bir kaza geçirdi edOmi?tir. Ankara 22 (a.a.) Toros Ekspresinin Nafen ajansına eöre, Rus tehlikeslle kar?ı karşıya bulunan Fin halkı, zerre K^yseri ile Ulukışla arasmda geçirdiği kaza etrafında ilgili makaınlardan bize kadar korku göstermemektedir. verilen malumata göre, bir ray kırıhnası Amrral Connoly. Londraya döndü yüzünden Toros Ekspresi, Höyük istasLondra 22 (Nafen) Akdemiîde ve yonuna girerken sondan dört vagonu Doğu Atlantikteki Amerikan Donanma raj'dan çıkmış ve katann derhal durduBirliklerinin Komııtanı Amiral Connoly, rulmasile dolayısile herhangi bir kazaya Birleşik Amerika başkentuıd«ki ziyaret mc?ydan verilmemiştir. Vagonlar tekrar ler ini tamamlamış ve buffün Londraya hatta alınrai» ve Ekspres bugün yoluna dönnıiiftür. devam etmişör. Ekspres. yann sabah Ankaraya gelrniş bulunacaktır Denizyollarının dış seferleri Baştarafı 1 inci sahiiede ketleri ve bilhassa Amerikanın «American Export Lines» kumpanyası karşımıza kuvveüi rakibler olarak çıkacaklardır. Fakat Denizyollan idaresi, bu rakiblerle çarpışabilecek bir dunımdadır, zira hilindiği gibi Amerikan ve îtalyan tezgâhlarında yeni gemiler inşa ettirmektedir. Ileride başlayacak olan bu rekabet karşısonda, gayet tabiî olarak nakliye ücretlerinde, büsfük indiımeler yapılacaktır. Bu mevzuda D. D. Yollan, şimdiden çahşmalara başlamışbr.» Acenta müdürleri cuma günü hareket edecek olan Istanbul vapurile memleketlerine döneceklerdir. Bursada Cemal Nadir Güleri anma günü Bursa 22 (Telefonla) Ktz Öğretmen Okrulu Resim Kolu, tarafmdan büyük Türk sanatkân Cenıal Nadir Gülerin ikinci ölüm yıidönümü münasebetile Halkevi ealonunda bir anma töreni tertib edilmiştir. TBren, 27 çubat pazar günü yapılacakttr. Bu arada Cemal Nadirin yüzden fazla karikatürleri de gösterilecektir. Slrkecide Bingol otelinde misafır olarak lcalan Mehmtd Zlyaeddln admda bir çalııs odasmda blü olarak bulunmuştur. Cesedi muayene eden Adalet Doktoru. ölümü süphell gBrerek; Morga kaldırtmıstır. Bucak belediye seçimini D.P. kazandı Uludağ müsabakalanna girecek tnillî kayak ekipimiz seçildi Bursa 22 (Telefonla) Avusturyalı kayakçıların ikinci kafilesi de bugiin şehrimize gelmiş ve dağa çıkmışlardiT. Milletlerarası müsabakalara iştirak edecek olan 9 ki$ilik millt ekipimizi tayin için açılan müsabakaya 25 kayakçı katılmış, bunlar arasında Bayburddan Osman Yüce, Ahtned Giray, Dursun Bozkurd; Sıvastan Selâmi Sakarya; Ankaradan Ra§id Tolon; Erzurumdan Tahsin Motoğlu; Sarıkamıştan Tevfik Alaftar; Sıvastan Yaşar Kanadh kazanmıştır. Takıma giremiyenler bugün şehrimize dönmüşlerdir. ıtCUMHURİYET» in tefrikası: 7 6 Burdur 22 (Hususî) Danoştayca seçimi bozulan Bucak ilçesi belediye seçimi pazar günü yapılmı^ ve tasnif neticesi hu gece belli olmuştur. İştirak nisbeti yüzde 77 dir. Seçfani, 1209 oyla Demokrat Parti kazanıruştrr. Halk Partisl Paris 22 ( a ^ ) (Afp) Tiirkiye Dış 878 rey almıştır. Seçime iştirak eden İşleri Bakanı Necmeddin Sadakm Brük Millet Partisi ise bir tek rey alaroamışsel« seyahatinin sarih blr hedefi vardır: ür. Baıkan, Brükselde 24 şubattan 28 (»Aata D. D. Y. işçilerine verilecek kadar toplanacak olan Avrupa hareketi kongresindeki Türk murahhas heyetile prim tema3 etmek anusundadır. Ankara 22 (a.a.) Haber aldığtmıza Neoneddin Sadak, Parise geldiği zar mandanberi otunnaJrta olduğu George göre, Devlet Demiri ollannda çalışan V. otelinden Ibu sabah aynlauşbr. Nec marşandîz katarlanndaki makinist, çefmeddin Sadak Üd gün sonra Parise dö tren ve işçiiere verilmekte olan kilometfiecek ve 4 martta toplanacak olan fe re primleri lkramiye tahsisatından fayb'sad! ifbirliği Avrupa teskilâtının isti dalanmak suretile yüzde otuz ilâ elli şare komitesinde Türk noktai nazaruu nisbetinde arttırılnuştır. Marttan itiizah edecektir. Tiirkiye Dı? İşleri Bakanı baren verilecek olan primler, bu esas bu tarihten sonnı Ankaraya dönecektir. üzerinde^hesab edileoektir. Bursa vilâyetinde bu yıl çeltik ekimi yapılmıyacak Bursa 22 (Telefonla) Sağlık ve Tanm Bakanlan arasmda yapılan anlaşmadan sonra 1949 yılmda vilâyetimizde çeltik ekrmi yapılaraıyacağı alâkalılara tebliğ edilmistir, Şüpheli ölüm Dış İşleri Bakanımız Paristen Broksele giHi CARŞIKAPI AJANSIMIZ 25 ŞUBAT 1949 da Sayîn halkımızın hizmetine gîrmefktedİT. CARANTİ yorum, Tarık. Istemiyerek sana fenalık etnüa vaziyetteyim. Ruhum, çetin duğümlerini çözmeğe Hr türlü muvaffak olamadığı muammadan ziyade, iradem dışmda sana yapüğım fenalıktan nrastarib. •Oyle anlarun oldu ki, seni sevdiğim için kendime lânet «derken, beni sevdiein için, bu dayanümaz vicdan azabmı bana çektirdiğin için de sana kin duydum. «Bir tek bakışınla bu ölçüsüz ıstırabunı dindireceğini ümid ettiğim zamanlar, sana doğru atılan kalbim, hayal sukutu ile dolarak geri çekildi. Sende aradığımı bulamadığıın için ben mi suçluyum, yoksa benim aradığnnı veremediğin için hata sende mi, bilmiyorum? Buna rağmen, senden vazgeçmek, benim ffönül nzasile katlanamıyacağım bir fedakârlık. «Dikenli, çakıllı, hendeklerle dolu geçidlerden, düşe kalka yürüyerek, hangisine sapacağını bilemediği iki yol ağzma gelmiş yorgun, bitkin bir yolcu pibiyim. Senden yol soruyorum. Beni, kendi sapacağın yola götürürsen, kimbilir nekadar zaman, ıstırabuıdan inleyen, dövünen, çırpınan bir zavallıyı, Vanıbaşmda sürüklemek zorunda kalacaksın. Bana öteki yolu göstermen için yalvanyorum. Belki o, buraya kadar takib ettiğim sarp yolun devamıdur. Belki o yolda da, düşe kalka ilerliyeceğim, hattâ belki başım bir taşa çarpıp yarılacak. Bir üçüncü yol bulunmadıkça, başımı yarması mukadder olan bu taşa doğru yürümeğe mecburum. «Bu yazdiklanm, duyduklanmı sana anlatmağa kâfi geldi mi, bÖmiyorum. BASKASI İstediğim gibi anlatamadımsa, emin ol ki bu, kendimi kendim de anlıyamadığtmdandn. Yalnız, şurası muhakkak ki. bu satirlan yazıp bitirdikten sonra, büyük bir vazifeyi yerine getirnüş, manevl bir borcu ödemişçesine derin bir vicdan sükunu duyuyorum. Bir kefareti yerine getirdiğine inanan imanlı bir insanın huzunı içindeyün. Son dakikada, Istanbula seninle birlikte gitmemeğe karar vermekle, seni, sürüp gidecek bir ısürabdan kurtardığıma eminim.» Naldeden: Hamdi VAROĞLU Vücudün beni hâkimiyeti altına alamadı. Senin karşmda senden daha zayıf olrr.ak, tahakkümün albnda ezilmek, hırpalanmak, küçülmek istiyordum. Kendimi sana tamamen vermek. mukavemet edemiyeceğim bir şiddetle cazibene kapılmak istiyordum. Inan bana Tarık, bu uğurda çok çalıştım, kendimi çok zorladım. Kabahati sana buluyoıura zannetme. Sen bütün manevî taraflarils ruhumu dcyuran erkeksin. Fakat, genc kızlık çağımdaki hatıramn, son zamanlarda karşıma çıkıp varlığını bana zorla jükleyen erkeğimi sende boş yere aradım. Eende onu bulabilseydim, ruhumu pençesine alan iblisten kurtulacaküm. Onda sçni aramak aklıma gelmediği için de böyle perişan, kararsız, zıd hisler ortasînda şaşkın, ka'.akaldun. Gün oluyortlu, beni tahakkümün altına almak için yürüyeceğin yolu bulduğunu zancediyor, ümide düşüyordum. Sonra, gün oluyor, yeîsimden saçlarımı yojmafc, bağıra bağıra ağlamak istiyordum. Sen yukarıda, odanda uyurken, evden sessizce çıkap saatlerce kırlarda dolaştığım, deli gibi kendi kendime konuşa konuşa uzun tızun yol yürüdügüm oldu. Beni kavuran ateşi ancak böyie dindirebiliyordum. Böyle geoelerden birinde, kendi kendimden kurtulmak için intihar edebilirdim; tâ canevime sokulmuş ifriti ebediyen susturmak için, ebedî bir yüzkarasile kendimi cezalandırmak için, Uk karşıma çıkacak eriteğe teslim olabilirdim. Hayatnn, şimdi, çözülmesine imkân kalmryacak derecede kansmış bir çileye benzi>or. Sen, hissediyorum kt hayatımı manen tamamlıyan bir erkeksin. Senden mahrum kakrsam ömrümün kalan günleri günessiz geçecek. Fakat senin yanında iken kendimi gene de desteksiz buluyorum. Bsşimı göğsüne dayadığım zaman, oradan, tâ beynimin içine kadar yayılan bir sıcaklık duymak; kolların belime dolandjğı zaman bir esaret zincirUe bağlanmıym hisame kapılmak isterdim. Be ni öprüğün aaman, dudaklarmın değdiği yeri, elim surülürse kutsüiği iMâl edüecefani? sanmak; gözlerimin içine baktığın zaman ürpermek isterdim. îsterdim fci, yere diz çöküp, taparcasrna ellerinl öpen kadm olayım; carrye gibi ayaJdannm dibinde oturan kadm olaynn; her sözünü bir emir, her bafa?mı bir arzu sayan kadm olayım. Benl böyle bir kadm yapabilmeni isterdim. Yapamadın. Hep bunun için •uğraştım. Sessizce, saa belli etmeden seni bu yola getinnek istedim. Beni kendine uzak gtbi gördüğün zamanlar bile bütün hedefim bu idi. Çok uzun süren bu mücadelenin bugünkü saftıasında, bütün emeklerimin boşa girtiğini gördüğüm için, seni istemiyerek bedbaht ettifimden dolayı senden af dileyerek «beni unut!» diye yalvarmaktan başka çarem kalmacı. Hakknnda ne düşünmüş olursan ol, bir an için bu düşündüklerini unut ve bil ki, sana asla ihanet etmiş değilim. Ruhumdaki keşmekeşte de manevî bir ihanet tahayj'ül etme. Kendimden kaçıp sana, senin sevgine sığınmak için şu anda bile mücadele halnıdeyim. Düşünüyorum, avcı pususuna düşmüş çelimsiz bir mahluk gibi, içinde çırpındığım ruh mahpesini, kendi isteğimle seçmiş değilim. Böyle olsaydı, yalnız kendini düşünen bir insan olarak, senin lânetine hak kazanırdim. Bütün gayretim, bu zindandan kurtulmak hedefini güttüğü için, kendimden ziyade senin hesabına uğraştığuna inaruyorum. «Bana rağmen se&den gone af cHli Mazinin fırka mücadelelerini, kardeş kavgalannı gözönünde bulundurarak kiıı uyandırmak şaibesinin, bu memleskiden kamp tabiri yalnıı ketin siyasî hayatında yer tutmasına •izci> diye tercüme ettiğimiz meydan vermiyeceğiz. ^ ^ «Boy scout» lann toplandıkBu sjada C.H.P. ve DP. sıralarından ları çadırh kır karargâhlarına alem olşiddetli alkışlar duyuldu.1 muştu. Zamanla bu kampın manası o kadar değişti ki; şimdi Modanın FenerMuvazaa isnadlan Muvazaa nedir? Bir taraf «memleketi bahçeye bakan bir pansiyonunda sporihtilâie götürecek kadar şiddet gösteri cularımızı toplayıp kamp kurduk diyoyorsunuz» derken, diğer taraftan: «Mu ruz. Şaşüacak şey! Hoş şaşüacak şey yalnız bu değildir. vazaa yapıyorsunuz» deniliyor. DemokSpor idaresi devlet eline geçtikten ve fat Parti, bu iki mütezad iddianm ortasır.da kendi yolunda yürümektedir. Ar bilhassa kamp merakhsı memür ve âkadaşlar, demin söylediğim gibi. aşiret mirler bu teşkilâtta ^bğaldıktan sonra reislerinin biribirerine küsmesi gibi bir küçük büyük her spor hareketi için bit mücadele yoluna sapmıyacağız. Biz, me kamp kurmak artık âdet hukmüne girdenî insanlara hâs ve devlet adamlarına di. Eğer ömrü vefa eder de daha bir yakışır surette çalışarak bu memleket kaç sene yaşarsa teşkilâtın «otobüse yedemokrasisine hizmet edeceğiz. Bunu tişmek için jurddaşları hazırlama kampifade ederken hiç bir şeyden çekinma ları» gibi garibelerine şahid olmamu den, bütün açık kalbimizle ortaya atı mukadderdir. Çiinkü efiendim!; bugün yoruz ki, muvazaa iddialsrı, muvazaa Aband gölü kenannda keyif çatma kam isnadnıda bulunanların söyliyecek baş pmdan tutun da, bir futbol taktmınnı ka sermayeleri olmadığmdan ileri geli lik maçlarına idman etmesine kadar her yor. Memlekette mühim bir mevkü o jhareket artık bir kampta hazırlanmak lan bir partinin. elbette memlekete tveya öyle sanılmak günlük faaliyederkarşı mesjliyetleri vardır. O partinin. den olmuştur. hükumet reisi ile ve icab ettiği zaman ı Bu kamp hikâyesi 1924 senesi Paris da Cıımhur Başkanı ile temas etmesi olimpiyadlarından evvel ve oraya iştirak kadar tabiî ne olabilir? Elbette memle edecek sporculan sıkı bir kontrol alünketin ihtiyaclarını ve derdlerini Başbada bulundurmak ve mümkün merteba kana söyliyecek ve gene elbette icab foruıa sokmak için düşünulmü? bir ted> ettiği vakit Cumhur Başkanmı ikaz etmeği millî bir vazife bilecek ve aynı birdi. Şimdi Fener stadında bir çadırb zamanda nihayet milleti temsil eden karargâh kurularak daha ziyade ikinci sizlerin karşınizda da hakikat olmasmı kafileyi teşkil eden güreşçi, atlet ve istediğimiz fikirleriraizi ve programımızı gülleciler alındı. Futbolcular mevsdm çiddetle müdafaa edeceğiz. Muvazaa, bu sonlanna yakın bir tarih olan nisan ortasında hareket ettikleri için formunda nun neresindedir? olduklanndan kısa bir kamp hayab geArkadaşlar! Ötede beride tekrar edile çirmişlerdi. Bundan sonra 192$ Amsteredile bayatlıyan bir kelimeyi bu kür dam olimpiyadına kadar kimse kamptaa BÜye kadar getirmek cesaretinde bu bahsetmedi. O tarihte de hazırhklann lundular. Zaten. tutmamış olan bu mu mühim bir kısmını futbolcular Çekoslovazaa ifüralarını, kendilerine, partim vakyada,. güreşçiler ve atletler Peştede namma nefretle reddederim» yaptüar. Celâl Bayar, şiddetle alkışlandı. KaDaha sonra 1935 te İstanbulda tertib bine üyelerinin de alkışlara iştirak et ettiğüniz altıncı Balkan oyunları münatikleri dikkati çekiyordu. sebetile Göztepede atletler için bir kamp kurmuştuk. Bizde ilk ciddî kamp bu olBasbakan kürsüde Başbakan Şemseddin Günaltay kür muştur. Daha sonra 1940 ta onuncu Balsüye geldi ve Bayarm sözlerinden çok kan oyunları münasebetile de bir kamp mütehassis olduğunu, güzel bir konuş kurulmuştu. Dikkat edilirse bütün bunma ile ifade etti. Başbakan, demokrasi lar hep beynelmilel büyük temaslar anin gelişmesini ifade etmesi bakımın rifesinde yapılması lâzım gelen hazırdan bu konuşmadan duyduğu memnuni hkları semereli bir şekilde başarmak yeti anlatırken, karşdıklı görüşmenin ve için alınnuş tedbirlerdi. Bugün artık işbirliğinin tabiî olduğunu belirtti; bizim için her spor teması bir kamp ne C.HP. nin, ne de DP. nin muvazaa mevzuu oluyor. Eskriracilerden, basketya temayül edecek tı>nette olmadıkları çtlere kadar herkesi kampa sokuyoruz, nı söyledi. Başbakan da şiddetle alkış Eon günlerde Galatasaray futbol takımırun Modada bir otelde kampa girdilandı. ğini hayretle işittim. Kamp demek bir Bundan sonra gündeme geçildi. sporcu en yüksek formuna girdikten sonra veya girmek üzere iken bir taraftan daimi kontrol altında onu nu keskin durumda muhafaza için her türlü hayat ve gıda intizamsızlıklarından Bastaraiı 1 inci sahiiede uzak tutmak. diğer taraftan sportif hüha sonra Dolmabahçe gazhanfsinin Der ve marifctine ilâve edilecek noktanakli haklunda Belediye riyaseti tara lar varsa onlan tamamlamak demektir fından yapılan teklif . görüşülmüş, bir' Lik maçlarının orta yerinde bir futbol kısıın üyeler, gazhantnin yakında işlet takmıının kampa çirmesi ne gibi bir ihmeye açılacak olan «Ağaclı Kömür iş tiyaç mahsulüdür. havsalam almaz. Ama letmesi» tesislerinin bul'jndueu sahaya cpara benim, keyif benim değil mi? nakli fikrini ortaya atmışlardır. Netice GinKm işte!. diyenler de bulunacaktır. de bu tekliflerin, seçilen 7 tişilik bir Bu, bizim kamp mevzuunun iprizale komisyon tarafmdan tetkikine karar nğradığı hakkındaki iddialarunızı zaverilmiştir. yıflatmaz. Taksimde inşasına başlanan yeni tiVani efendim bugün o hale geldik ki; yatro binasınm biran ev\el tamamlan bir futbolcuya, bir atlete, bir güreşçiye, ması için 6 milyon liralık bir istikraz bir eskrimciye normal hayatında yapakdi hakkındaki makam teklifi bahis ması ve tatbik etmesi lâzım gelen en kümevzuu olmuştur. Bir üye şöyle de çük hazırlık • ve hayat intizaımnı kamp miştir: ! olmadan teklif edemiyoruz. « Makamın meclise getirdiği her isYunanlılar geliyor, kamp. Avusturyatikraz teklifi derhal kabul edjlmektedir lılar gidiyor. kamp. Uludağda kar yağdı Halbuki biz Şehir Meclisi üyeleri Bele kamp. Veli dağında don oldu kamp. Avdiyenin ne kadar borcu olduğunu ve ne rupa turnesi kamp, Suriye sehayati nisbette faiz ödcdiğini bilmiyoruz.» kamp, Mısır gezisi kamp. Onlar bize geBu mevzu, uzun müzakerelere ve tar liyorlar kamp... E bunun sonu nereye tışmalara vesile vererek Şehir Meclisini \anr kuzum? bir müddet meşgul etmiş, daha sonra Dünya sporculan böyle mi hazırlamteklif bütçe ve kavanin komisyonuna yor, böyle mi yetişiyotlar? Bu ne gayri» havale olunmuştur. Müteakıben Belediye smaî hizmetle tabiî bir sistemdir canım. Biz gcncleririnin ıslah ve tevsii için kurulan geçid mizi böyle" hep serlerde yetişen çiçekkomisyon raporu okunmuş, bazı nok ler gibi hususi rejimler, kamplar ve fevsanlarmın tamamlanması için tekrar kalâde pahalı tedbirlerle yetiştirmeye kalkarsak kütleye mal etmek istediğimiz komisyona iade edilmistir. Bundan sonra itfaiye, mezarlıklar VB spor ne olur? Yani Erzurumda, Adanada, Urfada, sağlık işleri hakkında riyasete verilen takrirleri başkan vekili Muhtar Acar Trabzondaki genc bize Nasreddin b»cevablandırmışhr. Fakat takrir sahible canın: ri bu izahlan tatminkâr bulmadıklannı Biraz da biz ölelim! demesi gibi söyliyerek şiddetli tenkidler vapmışlar giinün birinde; du. Bu arada hastanelerin bugünkü Biraz da şu kamplara biz girelim! mühmel ve kifayetsiz durumlan belir derse ne cevab veririz? Ve nlakalı mestilmiş, bilhassa Haseki hastanesindeki Dİ arkadaşlara sorarun. Böyle aylarca coğum klmiklerinde Türk analarmın süren, on binlerce Uraya sporcular için yersizlikten çektikleri ısbrab, misalleriçok defa vakit hattâ daha fenası meslek le anlaülmıştır. Mezarlıklann haline ve istikbal kaybına mal olan ve bizde temas eden bir kısım üyeler, bu yerlerin de tevsi ve ıslaha muhtac olduklan amatürlüğün zaafa ugramasına başlıca nı söylemişlerdir. Vali ve Belediye Reisi sebeb teşkil eden kamplardan elde ediDr. Lutfi Kırdar, bahis mevzuu olan bu len hasıla nedir, izah ederler mi? Çok işlerle bizzat meşgul olacağını söylemiş defa kampa girmemiş nuıntazam çocuklarm, kamptakilerden daha iyi hazjrlanve toplanüya son verilnıiştir. dıklanna şahid olmuyor muyoz? Sanıyorum ki; sporda arasıra istemiBüyütülen hamal kavgası yerek açılmış kötü çığırlardan biri olKuledibinde, iki hamal İle i ü Musevl, yüft maya başlayan bu kamp mübalâğasınUşımak yüzünden kavga etnüslerdir. Bazı akşam gazeteleri, 2 hamalı 200 hamal şek dan hele bütçelerde kısmtılar yapıldığı linde göstererek, muazzam blr boğuşmadan şu sıralarda vazgeçsek çok iyi olacaktırbahsetmişlerse de bunun doğru olmadığl 11B. FELEK Kamp hastalığı.. İstanbuldaki hastanelerin durumu glU majcamlardan bildirilmektedir. ÖLÜM 2221949 salı günü rahmetl Rahmana kavusKorkune bir sükunetle mektubu kat muştur. Cenazesi, bugün 2321949 çarşamba günü Beyazıd camimde öğle namazı kıladım, tekrar zarfına yerleştirdim. hndıktan sonra Merkezefendi ai!e kabrisIzmirden Cavidanla birlikte buraya tanına dcfnedilecektir. Mevlâ rahmet eylesin. döndüğümüz gün, daha Izmirde iken, *** kafamın içinde buğulu bir manzara halinde kaynaşan fikirler, belirmek, vuzuh bulmak için demek ki bugünü bekliyorlarmış! Dün gece, Cavidanın odasında, pencere önünde beynime hücum eden fikirler, o müphem taslağın şu dakikadaki kat'iliğe doğru ilk şekillenişi imiş. Garib şey! Cavidanın mektubunu okuduktan sonra, bütün soğukkanlılığımı gene muhafaza ediyorum. Beynimin isyan hücreleri ükanmış, onun yerine irade ve karar hücreleri açılmış gibi, kafamın içinde, büyük, fakat sakin bir faaliyet var. Yapmak lüzumunu duyduğum şeyleri, bütün vüzuhile, teker teker tesbit ediyorum. Mektub cebimde, fakat saürlan gözlerimin önünde. Onu zihnimde cümle cümle görüyorum. (Arkası var) ğu halde Beyazıd camiine getirilecektir. Orada öğle namazını müteakab namazı kılındıktan sonra şehidliğe götürülerek hususî makberesine defnedilecektir. Cevdet Kerim Incedayı, rahmetlinin haürasını taziz ve yâdeden bir hitabede bulunacaktur. Muhtelif teşekküller ceSiberya eşrafından merhum Mehmed naze törenine iştirak edeceklerdir. Eminin oğlu, Mürüvvet Türün eşi, Tuğay ailesinin damadı mühendis MEVLİD İSFENDİYAB TÜR Rahmetli eşim ve kıymetli babamız dün gece vefat etmiştir. Cenazesi bugün SEYİD AĞA TEBATEBAİ'nin 23 şubat çarşamba günü Şişlideki evinvefatının birinci senesi münasebetile aıiz. den kaldırılarak Teşvikiye camünde nıhu için 24 şubat 1949 perşembe günü ikindi namazı kılınarak Feriköyündeki saat 20.30 da Çakmakçılarda Valide hanı caaile kaıaristanma defnedilecektir. Mer miinde Mevlid okunacaktır. Arfu buyuran huma Mevlâ rahmet eyleye. dost ve akrabaların teşrifleri rica olunur. Eji ve çocvklan *** Emine Borucunun kardeşi ve Hilmi Nuralın. Halid Nuralın ağabeyleri, Bekir Kuralın, Ahmed Nuralın ve Yaşar Nuralın babaları olan Kırîehir Vüâyet ve B«lediye Meclislerl eski azası Hakkır. rahmetine ka\Tasmuştur. Cenaze namazı, 2321949 çarşamba günü ikindi namazından sonra Kızıltoprak. Zühtüpaşa camilnde kılınarak. Sahraylcedld mezarlığına tevdl edilecektir. Allahdan rahmet dilertı. Merhum Matbaacı Ahmed Kâmllln eşl, Binbajı Ahmed İzzet Bozkurd, Kitabcı Aziz Bozkurd, Matbaacı Ali Uçağın kayınvalidel«ri, Matbaacı Saml İçüensunun annesl. Te Baçtoraf» 1 iTict sahifede kel memurlarından Kenan Agunun teyzesi polis, jandarma kıtaaü etrafında oldu Ali Çetînkaya bugün loprağa veriliyor HACER BOZKURD DÜĞÜN NİŞAN Toplantılannızda HÜSEYİN NURAL FoTO S 0T0 3ÂBÂİTI araymız. Galatasaray 289 Tel. 40M8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear