26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 Aralık 1949 CÜMHUBlYET Suriyede çarpışan cereyanlar rab memleketlerinin Filistin davası karşısında en büyük hataları. asksrî hareketle bu davayı kurtarabileceklerini sanmalan ve askerî harekete girişmeleri idi. Arabları. bu askerî teşebbüse hcr kim sevk etti ise çok büyük bir vebal yiiklenmiştir. Çünkü hem Arab milletlerini küçük düşürmüs. hem Filistinın sekiz yüz bin nüfusunu felâket ve sefalete sürükicmiştir. Galiba Arablar. girişecekleri askerî hareketin bir teneöühten ibaret kalacağını ve bu askerî tenezzühiin kendilerine pek biiyük bir şeref kazandıracağını sandıkları icin bu teşebbüse ghişmişler ve karşılaşarakları neticeleri hcsafclamamıslardır. Geıçi askeri va/iyet bir aralık son derece elverişli idi ve bu t'urumu neticclcndirmck mümkündü. fakat Arablar arasındaki ayrıhklar. kat'i bir nPticeye varmak imVânını baltalamış ve bu yüzden harb, kaybeclilmemiş olduğu halde kaybedilmis ve felâket büyüdükçe büyümüstür. Bu yüzden Filistin Arab halkının perişaıı olması pahasına tsrail devleti kurulmuş ve temclleşmiştir. İsrailin kurulmuş olması Arablar için bir tehlikedir. Çünkü Israil, geniş1 emek ve büyümek esası üze/inde kurulmuştur ve nüfusu arttıkça ister istemez conişlemck istiyecektir, Bujrün herkesten fazla bu tehlikcyi lıisseden Suriye, buna karşı bir çare diişünmek istcmiş ve bu memlekctte bir takım cereyanlar başgöstermiştir. Irakla birleşmîk ve müşterek bir ordu kurmak bıı cereyanlann biri idi. Arab memleketleri arasında kollektif bir emniyet sisteml kurmak ve biitün Arab memleketlerinin askeri kuvvetlerini mtişterck fayelere karşı kullanmak, ikinci bir cereyandı. Bu ccreyanlardan her hangisinin kabul veya reddnlunması, Arab millctlerinin idrak ve muvafakatlne bağlı idi. Bu mesrlelcr. Arab mîllellerinin mümesfillcri tarafından kommılacak. mürakcve olunacak ve bir neticeye Fakat Suriyede milletin bu meMİeleri konuşmasına ve düşünmerine dalıi meydan vcrilmemiştir. Hii'nü Zaim. iktidar mcvkiine RCİir pelmez Iraka heyetler fföndermiş ve IrakİR anla«mak istedie'ni belirtmiş, daha sonva Irakla arayı bozmuş ve Mısırla aıılasmayı tercih ederek Suriyeyi bu yola süriiklemişti. Sııriyrlilcrln bu siyaseti kararlastırmak hususunda zerre kadar dahil ve tesirleri ynktu. Hüsnü Zaim atllmış ve oldiirülmüs. onun ycrini rorla işgal edcn Hinnavî Ise Irakla blrlpşmek slyasetini yenidcn canlandirmış. fakat aynı sırada Mısırm kollektif emniyet misakı nrtaya çıknıış ve fikirleri meşgul etmeğc başlamıştı. Baştarafı I inci sahifede tek cihet varsa, o da, bir vakitler partimizin işin esası hakkında guya. ciddî bir fikir sahibi bulunmadığı halde seçim mevzuunu ve seçim kanununu sadece bir hücum silâhı olarak kullandığı kanaatinin umumî efkâra ısrarla telkin edilmeğe çalışılmış olmasıdır. Halbuki, partimiz. emniyetl: seçim davasını. demokratik re.jimin tesisinde daima bir temel mevzuu ve çok mühim bir memleket m s selesi olarak ele almış. sair mem leket . meselelerinde de olduğu gıbi bunu hiç bir zaman îktidara karşı bir taarruz silâhı olarak kullanmak mevkiine dücmemiştır. Nitekim, işin ciddiyetle ele alınarak bir ilim heyetir.e tevdi edilmesi üzerinedir ki, seçim kanununda tedvini lâzım gelen hükümlerle. mucib sebeblerini bu Hevete arzetmekte asla gecikmedik. Muhterem İlim H e y e t i n n partimiz görüşlerine hemen hcmen tamamile iştirak etmesi ve hattâ ilk şekle nazaran hükumet tasarısında çok esaslı tadilât yapılması zaruretinin duyulmuş olması, evvelce bize yapılmış olan hücumlarm ne kadar haksız olduğunu açıkça isbata kâfidir. Karadeniz halkını Yüzde elli nisbetinde serbest olacak ithalât ıztırabdan Yenî Seçim Tasarısına Rusyadaki kurtarmak için Japon dair Bayarm beyanatı esirleri Şimdi esas meseleye geliyorum. Seçim kanunu tasarısının Meclse sunulması üzerine Genel Kurulumuzla, Meclis Grupu muz hâdiseyi tetkik etti, ilk olarak söyliyeceğimiz. muhterem İlim Heyetinin vukuflu ve dikkatli bir mesai ile, emniyetli seçim davasına gayet mühim bir hizmette bulunmuş olmasıdır. Bunu şükranla kaydettikten sonra. şunu da ifade edeyim ki, hükumet tasansında »eçim emniyeti bakımından dçğiştirilmesini veya ikmalini zarurî cördü^ümüz bir takım esaslı noktalar bulunmakla Bunlarm iadesini isteyen Tokyo halkı Sovyet Elçiliğini muhasara etti Tokyo 22 (a.a.) Amerikan askeri polisinin gözü önünde bugün öğleden sonra 300 kadar Japon, Sovyet büyük elçiliği binasım muhasaraya devam etmiştir. Bunlar hâlâ Rusyada mevkuf bulunan Japon harb esirlerinin memlekete îadesini istemektedirler. Nümayişçiler. Sovyet heyetile görüşmek Istem'?lerse de elçilik merr.urlarmdan hiri, kapalı demir kapının arkasından şunİBrı bildirmiştir: « Dün müttefik konseyinde Sov yet delegesi Derevyanko tarafından yaoılan beyanata. heyetin ilâve edecek hic bir şeyi yoktur> Mac Arthurün teklifi Generaî Diuglas Mac Arthur. Amerikn hükumetine müracaat ederek fcugün Ru.yada bulunan 376,000 Japon harb esiri hakkında tarafsıs bir devletin dciâletile bir karar alınmasını i^tiyeceğtn'. açıklamıştır. Başmalaleden derrnn kın bir tiraıet filosuna sahibdir ve Yunanislanın en büyük servet koynağı dcniz ticaretidir. Topraklan dar, toprak nıahsulteri mahdud. sanayice ileri ounıyan küçük milletler, denlz ticareti sayesinde müreffeh yaşamaktadırlar. Deniz licaret filolannda ealışan yüz binlerce insan ekmeklerini dcnizden rıkararak ailelerini geçindinnektc. memleketleıir.e milyonlarca döviz temin etmektedirlcr. Bizim Kaıadeniz kıyıları halkımız da, eskidcnberi ıımumi>etle denizcidirler; fakat denir, ticaretimiz. Norveçlilere, Yunanhlara nisbetle çok geri ve pek az inkiçaf etmiş olduğu için. az verimli. mahdud toprakl&rmda ıstırab çekmektedirler. Eğer, Tiirk deniz ticaretini. îju son 25 yıl içinde. çok vanlış yollardan yüriitmeseydik dc inkisaf ettirmek. imkânını buNaydık bütUn Karadrniz uşaklanna 15 hulunur; onlar da kendilerinl vc ailelerini mUreffch yasatmak imkanlanna kavusurlardı. Yukarıda likrettiginıiz eski ve yeni misallrr. r.u iddiamızın en kuvvctli dclillcridir. İkinci Dünya Harbinden iince deniz ticaretimizi. bir süıü yanlış hareketlerle zincire Mirdu&umuz gibi, harb bittiktcn sonra da. bu yıla gelinceye kadar. denizcilifrirıi*l süratle inkişaf ettirmek yolunda, kuvvetli bir hamle yapamadık ve bir hayli fırsat kaçııdık: lO.îO de çıkarıİBcngınt bckledigimij; kanunlarla dcniz ticaretimUe yeni bir inkisat sahası açabilirsek. KaradcnİK kıyılannda, sayın Raif K*rndenirin söylediği gibi yaprak ve yesil nt yiyen o zeki. çalıskan ve denizci insanlara 'bol bol iş bulaLilirir. Tiirk ticaret filosunu 200 bin ton daha arttırmak. Karadenizin yaiınz kıyılarında deKİl, ortasında da balıkçılık yapmnk iizeıe, balıkçı gemileri tedarik ctmek, 50,0«fl tondan iharct olon yelkenli ıvot.iıjü küçük tekncleri voialtarak (ru«clâ çok pahalı olan mamt {iallarını en aı yarıyarıya indiımek «ibi) tedblrler almak sayesinde, Karadeüiz kıyıları halkını süralle kal kındırmak mümkiindür. Bu iş. 0 \ ilâyctlerin halkını mcm'.ekcün baska ycrlerine yerleşlirmckten daha kolaydır ve daha çabuk ııeti ce verir. Bu, Paıti grumı niıiTalr relerinde ve Yusuf Mazhar Arcn arkadaşımızın yaziMnda ileri surülen tcdlürlerin alınmasına da mâni dcğildir. ABIDIN l)A\ ' M Baştarafı 1 inci «nhifcde rupa iktiçsdi işbirligi teşkilâtına i?tirak eden 19 millet arasmdaki ticarî mübadeleleri tam sevbest bir cereyana sevketmek olan bu teşkilât idarecileri. birinci mcrhsle olarak serbestî işine yüzde 50 den baslamayı uygun görrnüşlerdir. Yani bu 19 memleke* arasın'laki ticari mübadelelerin yekuriunun yüzde 50 si serbest bırakılmış olacaktır. Fakat. serbest bırakılpcsğı ilân olunan mallar, yüzde yüz &erbestiden istifade edecektir.» Oz?nsoy. bu karara varmak için bizde yapılsn çah?nia!arı da anlatarak. işbirliğino dair. 19 Avrupa meînleketi'c 3^48 yılındski ithalâtımızı memlokeıler ve mîddfler itibarüe gözden geçirdiklerini. \ızun tetkiklcrden sonra ithali serbest bırakılmasında memleket bakımmdarı fayda sörülenlerin listeie yer aldığını kaydetti ve bir ıthalâtçının serbest bırak'lan madcleierin aza memleketlerden hensisinde fiat bakımından uygun şartlarla o'.ursa, oradan ithal edebileceğini de iiâve etti. Muhlis Faik Ozansoy bundan sonra, muhtelif Fanayicüer ve ithalâtçılarla yapıian toplr.ntılar hakkınd.i da açıklamalarda bulundu. Bu toplantıların ithalâtın Ferbosti ile değil. doğrudan doğr'Lİya ithslât rcjimi ve dış ticaret politikarile alâkalı olduğunu. bu seneki ithal ıejimindc. ithali mümkün mscHpleri gruplandırarak bir sıra ve ni>bct daiıesinue döviz tah?isine gidildişini, bu suretle dıs ödeme imkânlarımuın hakikî ihtiync maddelcrine ha.5redildiğini belirtti. Ozansoy bilhassa bu sene ihtiyacı Kerçek rakamlarla *es beraber bu tasarı demokrasi yolunda atılmış bir sdım teşkil ediyor. Bu ciheti umumî efkâra arzederken. cidriî sebeblere dayanan tadil tekliflerinin de İlim Heysanin pek haklı olarak işaret ve tavsiye ettiği hususlann Mecîis komisyonunda ve Büyük Millet Meclisinde tasvib olunacağı ümidini beslemekte oldusumuzu da ilâve etnıek isterim. Esasen mesele, buraya kadar getirildikten sonra, yeni bir hamle ile emniyetli seçim kanunu davası artık arkada kalmış olacaktır. Memleketin senelerdeıiberi ıstırabmı çektifei siyasî emniyet buhranınm izalesinde bunun ne büyük ehemmiyeti oldu&unu avrıca izaha hacet cörmü\Dium.> Suriyede yeni kabine dün de kurulamadı Başıarafı 1 inci sahifede fmdsn taarruza uğrarsa Mısırm Arab memleketleri blokile bütün orta doğunun güvenliğini korumak için müshct bir durum alacağını. tsıail ile Kahire arasında temaslar NevYork 22 (a.a.) NewsWeek dergisinin verdlği malumata göre Mısır ile İsrail arasında «son derece eizlit müzakereler yapılmaktadır. Gazete diyor ki: «Bu ayın basında, bir Amerikalı. >niksek bir İsrail şahsiyetinden, Kral Faruğun şahjî doftlarmdan birine bir mektub s^tirmekle vazifelendirildi. Bu mektubda İsrailin Arab komşularma saygısı belirtiU mekte ve her iki memleketi birbirinden ayıran meselelerin halli tekHf edilmekteydi.» Dcrgi yazıya şoyle devam etm'ekted'r: «tjrail teşebbüsü Kraî Faruğun üzerinde çok iyi tesir bırakmış ve Kral Amerikan resmî şahsiyetlerinc İsrailin teklifleri hakkında deha f^zla tafsilât elde etmek için aracılık etmelerini istemiştir.> MiUetlerarası Sosyalist Kurultayının konferansı çalışmaları 6 ıtcı Dil Dünkü otu'rumda gazetemizin başmakalesi bahis mevzuu oldu Ankara 22 (Telefonla) 6 ncı Dil K'jrultayının bu sab&hki toplantısında gazetemizin dünkü baş yazısı uzun uzadıya bahis konusu olmuştur. İleri geri, aşırı cereyanlar birbirile çarpışa dursun, Dil kurultaymdan aklm ve mantığm F.ra bulucu zaferini bekleyen başyazarım;z. aslında so^yal bir hâdise olan dil meselesini, çözmenin her şeyden önce, sosyal billmlerin metoduna saygı göstermekle mümkün olduğunu bu makalesinde belirtmiştir. K'arumun bir dergi çıkarması için Feridun Ankara tarafından yapılan teklif, uzun mürıakaşalara yol .1!;mış, Nurullah Ataç da konuşarak bu dergi sayesinde kendiii gibi yazmak istiyen genclere de imkân sağlanacağını ileri sürmüştür. Halid Fahri Ozansoy ise. Nurullah Ataç gibi yazı yazmak istiyenler için dergi çıkarılacaksa, hiç çıkarılmamasınm d?ha uygun olacağım söylemiştir. Sosyalistlcr, Kominformun işbirliği toklifini ncfrctle rcddcttilcr Lonclra 22 (B.B.C.) Milletlerarası sosyalist konferansı bugün yajınladığı bir beyannRr.ede, hiç bir vakit komünizmle işbiıliği yapmıyacağını bildirmiştir. Demir perde dışında bulunan tütün sosyalist par tilerin tçmsilcilerini toplayan bu konfcransta. kominformun Kremlin'in elinde bir alet olduğu da belirtilmiştir. Sosyalist beyannamesi. kominformun hürriyet değil, istibdad. sulh değil harb istediğini de açıklamakUdır. Sosyalistler. işbirliği yapılması hu susunda kominform tarafından ileri sürülen da^cti nefıvtle reddetmişlerdir. ^ Amerikanın emniyeti Baştarafı 1 'in sahifede deryisi Look'un muharrirlerinderı Edward Millar, General Omar Bradley ve General Lavvton'la yap tığı bir mülâkatı nakletmekte ve şöyle demektedir: Tecavüze girişecek olan Sovyet Ruîva ordulan, Amerikanın atom hombasını kullanmasile Rhin nehrini aşamryarak duracaklardır.> İngiltprenin savuııması Londra 22 (B.B.O Daily F.xpress gazctesinin bildirdiğine Röre, müdafaa komitesi dün yaptığı hususî bir toplantıda modcrn savunma plânlarını tesdik etmiştir. Bu plânlnrda ön safhaya İnuüiz hava kuvvetleri gcçirilmektcdir. Donanma. ikinci derecede ehemmiyeti haiz bu'ıunmaktadır. Amerika, Belgradı destekliyor I tnci Ateş almaz Rus barutu Bugün Belgradda beyanatta bulunan Yugoslav ordusu siyasî kontrol komitesi şefi General Kre?tchich şöyle demiştir: «Ruslar bize eski malzemeyi boyayarak yeni diye sattılar. Dolar ve altm karşvhgı bize ateş almaz baıut verdiler.» Truman teyid ediyor Bu akçamki basın koııferanrında Belgrad Büyük Elçisinin söylediği gibi. Amerikanın Yugoslavyaya vnpılacak her hangi bir tecavüze muarız olduğunu kendi?inin de teyid etmssi ricası üzerine Baçkan Truman, hansi memleketi hedef tutarsa tut'un hcr türlü tecavüze Birleşik Amerikanın muarız olduğunu ^öylemiştir. Pragrla tcvkif edilen Yugoslavlar Kıbruta bir köyii su bastı ve bir çok köylii boğuldu Lefkoşe 22 <a.a.) Kıbrısm merkezindeki Assia köyünde, bu ssbahm ilk saatlerinde \oıku bulan su baskmında 25 kişi kayıbdır. Daha bir çok kişinin de boğulmuş olmalarından endişe eSilmektedir. Magosa'dan Lefkoşeye gitmekte olan bir askerî kamyonu da suîar götürmüştür. Sulara kapılmadan önce, kamyonda bulunanlarm imdad diye bağırıştıkları duyulmuştur. Avrupa Meclisi Genel İşler Komisyonunda Türk heyetinin tezleri takdirle karştlandı Rtrasbourg 22 (a.a.) Avrupa meclisinin eenel işlcr komi^yonu dün çKİışmalannı bitirmştir. Komisyon, rapor 'asarısmı ncelemek için gelecck ikinci topİEntısını 1950 yıhnın 15 şubatında yapmaya karar vermiştir. Müıakereler, Türk heyetinin belâgat ve ısrarla müdafaa ettiği tezlerin zaferi ile kapanmıstır. Komisyonun İsveçli başkanı Ohlin'den sonra, Fransız raportör Guy Mollet son basın konferansında Türk delegelerine saygısını belirtmiş ve biraz sonra İngiliz heyeti tarafından basma verilen kabul resminde Dalton Mackay ve Mac MilUn, Türkiye mümes^illerine karşı takdirlerini tekrsrlamışlardır. Hakikaten nazarî federalizm. konfederasyon ve birlik tezlerini bir yana bırakan komisyon. müzakerelerin başmdan itibaren Türk delegeleri tarafından müdafaa edilen realist görüşü, yani basma kalıb teoriler kale almmıyarak, maksada, mümkün olduğu kadar çabuk ulaşılmasını benimsemiştir. Emekli General K. E. Erkiletin bir tavzihi Baştara.1i 1 nıri ^hifede müdefsa zaruretilc fatrikıda hakik müdür mevkünde bir zatnı bulunduâu vc fabrikada ayrıca iki yüksek mühendisin vazife gördüğü ha kikatini açıklamak zorunda kaldım Bu hususta mahkeme huzurunda verdiğim ifadenin zübdesi şudur: (Eğer hazırlık tahki'Âîtı ve ilk tahkikat yolunda eereyan ettirilmi olsa idi fabrikada hakikî müdü mevkünde bulunan zahn mevcudi yeti ve hüviyeti çoktan meydan çıkaıdı. Çünkü böyle bir adam var dır ve halen yıkık fabrikanın başın da bulunmaktadır. Keza eğer hazır lık ve ilk tahkikat mahza hakikat meydana çıkarmak noktasından yü rütülse idi fabrikada faal bir yük s%k mühendis bulunduğu ve fabrika nın teknik bürosunda ayrıca diğe bir yüksek mühendisin çalıştığı an laşılırdı. Bunlara göre bana hayal müdürlük veya teknik müdürlük veya teknik müşavirlik gibi sıfat ve mesuliyetler isnadına çalısılmazdı...) Bu ifadelerim üzerine sayın mahkeme reisi bu za'ıların kimler olduğunu sormuşsa da gazetelerin dı yazdığı veçhile söylemekte mazu olduğumu. çünkü bunlarm tahkika ile anlaşılabileceğini söyledim. Fakat mükerrer sual ve ısrar karşısmda a\'ukatım fabrika mühendis ile teknik büroda çalışan diğer'çüksek mühendisin adlarmı açıklamışür^ ^ Suriycliler Mısır projesine daba fazla tcmayiil gösterdikleri halde Minnavinln Irakla hirleşTiek cercyanını iltbam ettiği anlaşılıyordu Bu çatışma, siyasetle meşgul olmadışbnı iddia edrn Hinnaviyi ortadan kaldırmayı eerekle^tirmis ve onun ycrini yeni bir albay isgal etmiştir. Demek ki Suriyede her siyaseti bir zorba temsil etmekte vc bu siyaset onun ordu haşına geçmesile ve hükumete destek olmasite tatbik ohınabilmektedir. Halbuki bu siyaset meselelerinin yeri millet mcclisi ve mercii millet ltiümessilleridir. Suriyede başvurulnııyan mcrci ise budur ve bu yüzden bu mcmleket elden ele atilan bir topa benzcmiştir. Bir takım znrbalar, ona istedikleri siyaseti yükliyor ve onu zorla bu siyasete alet ediyorlar. Milletin hangi yolda yiirümck istediğini. hangi siyaset mçnfaate uygun gordüğünü anlamak kimsenin akluıdan bile geçmiAnkara 22 (Telefonla) Evvelki yor. gün Ekonomi ve Ticaret BakanlıSuriye ?eçen 30 marftanVri bir ğında toplanan yünlü ve pamuklu felret de\Tİ yaşamakta ve onun mu iplik ve mensucat imalâtçı ve ithakadderatile oynıyanlar hürriyet ve 'âtçıları komiteler , halinde yünlü ve pamuklu mensueatm ihtiyac. istiklâline kasdetmektedirlcr. Suriye ne zaman demoH*asi baya imal ve ithal mevzuları üzerinde tına döner ve meşru kuvvetlcrine hazırladıklan raporları dün umumî güvenerek siyasetini ve mukaddera heyet ha'.inde münakaşa etmişlertını idare etmeğe baslarsa ancak o dir. zaman saygı değer bir memleket Sona eren toplanhlarda istişarî mahiyette nazan itibara alınabileolur. Önıer Rıza DOĞRUL cek cJeğerli malumat belirtilmiştir. «CUMHURİYET» in zabıta romanı: 2 O Bu müzakereler sırasında Rize milletvekili Dr. Saim Ali Dilemre de. önergeler komisyoa'inun kararları üzerinde görüşlerini açıklamış. sözleri arasında Nadir Nadinin nıakalesini okumalarını Kurultaya tav siye etmiş: «Nadir Nadi dünkü Cumhuriyet'te fevkalâie bir yazı yazmış. dil davasmda, dil derdimizde şirr.diye kadar yazılmıj olan yazıların en güzeli. davayı r.e güzîl anlamış ve ne güzel anlatmış» derniştir. Bundan sonra Ozansoy. Rüştü Şardağ*da konuşmalannda aynı makaleden bahsetmijlerdır. K3İid Fahri. her muharririn fikri tartışma konusu olacaksa, çok vakit alscağm: da ifade etmiştir. Bu göLondra 22 (a.a.'ı Yugoslav rad rüşmelerden scnra, tüzük komUyoyosunun bildirdiğine göre. Pragnunun raporura secîlmiştir. daki Yugoslav halk cephesi binasma giren Çek polisi. üyelferi dağıtYünlü ve pamuklu tıktan sonra eşyaya elkoymuştur. mensucatçılann toplantısı Yugoslav halk cephesi liderlerinden bazıları tevkif edilmiştir. sona erdi bit için çalışıldıaım. Bakanlıkta yatp endise içinde îdik» pılan toplantıiarın da bu zarurete İkinci Cihan Harbinia dayandığına işaretle: «Dı? ticaretisıkıcı şartlarından bol mizde geniş ödemelere mevzu teşkil eden konularda, memlekete ihtiya bol faydalanarak Allah ziyade et« cının tesbiti, varsa dahili sanayiin sin nisbetsiz servet toplamış olan bu ihtiypcı ne ökürle kerşüayabile veya olmryan bir takım fabrikaceği. karsılayamadığı miktarın veya törlerin son fiat krizi ve ithalâtın cinflerin tesbiti ile, ithalâtın ayar serbest bırakılacağı kararı karşılanması için toplantılar yapılmakta sında: dır. Binaenaleyh ithalâtı menetmek. İthalât durmazsa fabrikalarıdış fiatlarda görü'en iniş temayül mız kapanacak! diye feryad edip lerinden mü^tehlik kütleyi mahrum Ankaraya gittiklerini ögrendikçe: etmek hiç bir zaman düşünülmemiş Eyvah! Gene kavga bizim yortir. Top'antılar sonunda Bakanlıâa ganın başına patlayacak galiba! ittevdi edilen raporlar, döviz tahsis halâtı durdurup rakibsiz çalışmak lerimizde bazı msddelîvds ihtiyacve rakibsiz mal satmak istiyorlar, dan fszla stoklara imkân vermek. diye tasalanıyorduk. bHZilnrmda ise. ihtiypcı 4shi karşıPünkü ajans haberleri buim bu layamamak eibi aerek >iv«sayı, gerek müstehliki tazyik cdecck vazi erdişemizi giderdi. Bu haberlere yetlcri önlemek için ciikkate ahna pöre. Ekonoınl ve Ticaret Bakanı I Ankarada yün. pamuk ve kendir cak mü'ıalealardır» de"ji. sanayiciîeri toplantisını açarken yüz• Ticaret muvazcnemizin pçık de elli ithalatımızın serbest olması vermckt.e oldusu söyleniyor. ne I prsnsipinin Avrııpalılararası işbirdersiniz?» sup'.ine cevabcn. bu vai liğinde hissemize düşeni yapmaya ziyetin yeni bir mesele olmdığını. hazır olduğumuzun bir ifadesi oldugeçen seneki 770 milyon 149 bin lira ithalâta mukabil 551 milyon ğunu belirtükten sonra bu sanayi38 bin liralık ihracat yapıldığını. ciler toplantılarının bizim gibisebeb oldugu kalkınma hslinle ve istihsaiâtmı bazı mahfillerde arttırmak icin çplışen bir memle endişeye isaret ederek istişari maketin ithalâtıle ihracütı arasında hiyttte olan bu toplantılardan makbu gibi farkiarın bulunabileceğini, I sad muayyen maddelerin ithallnî geçen sencnin ekim ayına kadsr a menetmek değil, sadece ihtiyacı tesçifiin 215 milyon 548 bin lira olma bit ve ithalâtı bu ihtiyaca göre ayarsına mukabil. bu senenin ekim a larnaktan ibaret olduğunu ve csayına kadar 148 milyon 25 bin lira nayiin gümruk duvarlan arkanna oidı.'îunu. rakamlardan da anlaşı »ığmarak müstehliki tazyik etmesilacağı veçnile açıgın azalmakta bu ! ne de müsaade etmiyeceğinı ve lunduğunu söyledi. Bu açık azal nıthtehlikin dıs fiatlarının bugünkü masınitı ithalâtın düşmesile değil, iniş ve temayülünden ve İthalât imbilâkis, ihracatın arttırılmasile ol kânlarımn ferahlatıcı neticelerinden duğunu da kaydetti. mahrum bırakılmıyacağını» açıkça ifade etmiştir. Hükum»tin »erbesi ithalât ve iç sanayiin himayesi meselcsi Ribi rlrift bir da1 inei sahıiede vada füdeceği yolu gösteren bu behğı ve nihayet, Tapu ve Kadastro yanı göniil rahatlıfcı ile okuduk ve Gcnel müdürlüğü bütçelerinin mü nihayet bu mpınlekctte esas davazakeresini bitirmiştir. nın muayyen bir kaç >Ü2 kişive koÖğleden evvelki ictimada Vakıf lay para kazandırmak olmayıp 19 lar Gcnel müdürlüğü bütçesi gö milyon Türkiin geçimini düşünmek ıüşüldükten sonra, Diyanet İşleri oldııgunun anlaşıldığını görmekle bütçesine başlanmıştır. Söz alan bahtiyarhk hissettik. miiletvekilleri Diyanet işlerinin Bütün dünyada fiatların Inmeye dahn s.kı bir şcki'de çalışmasını tebarüz ettirnıişleıdir. Bu arada haMaması ve sterlinin devaluasyohu Ahrried Oğuz lâiklik prensiplerüıin karşısında paramızın kıymetini mutam olarak tatbik edilmesini. Ah hafaza etmesi sebeblerile yavaş yamed Tahtakılıc da Diyanet İşleri \~aş hayat pahahlıgında bir gevşeme Başkanhğınm kendisine mahsus o sezilmektedir. Böyle bir ucuzlama lan işlerinin çok i>i olabilmesi meyli şıı meşhım 7 eylul kararları için müsbet sahada en ufak tered arifesinde de hissedilmiş: fakat medüde meydan vermeden, her türlü mul saadet kendi hatarmzla yıkılsiyasi mülâhazalardan uzak olarak mıştı. çabşmr.sı serektiğini söylemiş ve Salâhiyctli ağıılaruı bu defa bize vâizlcrin halkevlerindcn, halk oda ekonomik meselelerin hallinde her larmdan faydalanarak dinı musa seyden evvel müstehlikln düşünülmekte olduğunu söylemesi yürekhabç yarmalarını teklif etmişlir. Başhakan Yardımcısı Nihad E lerimize su serpti. Bu karar ve karim, Div?net işlerinin ancak he naatinden dolayı hukumeti tebrik T© SE* kısmile Başbakanlığm meşgul takdir ederiz. Bu dava bir parti daolduğunu, bu hususta sorulacak vası değil. bir memleket davasıdır. suallere cevab vercbilcceğirii, lâ Ancak sermaye sahiblerinin teşebiklik mevzuunda neler sorulmak büslerinde bu eefer muvaffak olaisteniyorsa, açıkça söylenmesini mavıslarındajı ümidlerini kırmıyaistemiştir. Başkan. aksdemlk mü cakları ve türlü çarelere başvuranakasalara m;ydan veremiyeceğini cakları da muhakkaktır. Hükumesöyleyince. Ahmed Oğuz parti pro tin de bu isabetli kararında ısrarla Kramlarında bu mevzuun açıkça durmasını bekler ve bayTam gühbelirtilmi? olduğunu kaydetrniş. ve leri meydanlarımıza asılan vecizeDiyanet İşl°ri Başkanlığmın müs lerden birini bir kerecik olsun hep takil bir cemaat müessesesi haline bir ağızdan ve tam yertnde kullangelmesini arzuiadıklarmı ifade et mayı lüzumlu förüıüz; Dayan, basarırsın! miştir. Dayan basarırsın! Adalet bütçesi Noel'de Şikago'da kazalarda 435 kişi ölecekmiş Şlkago 22 la.a.) Amerikan rrillî seyrüşefer emniyet hcyeti. noel münasebeıile yapılacak üç günlük tatilde 435 kişinin seyrüsefer kazalarmda ölereğini tahmin etmektedir. Fransız Başbakanı Meclisten itimad istedi Pari? 22 (R.) Fransız Başbakanı Bidault Meclisten itimad oyu istemiştir. 1950 rmtçesinin tasdiki meselesi Bidault kabinesini yeniden müşkül bir mevkie sokmuştur. Fransız mçcliîinin malive komisyonu uıun süren münakaşalar Sonunda bütçe tasarısıru kabul etmemiştir. Bundan sonra maddelere geçUmiş ve aynen knbul edilmiştir. Mü teakıbc.ı Meteoroloü Umum müdürlüğü bütçesi de görüşülerek kabul edilmiştir. Öğleden sonraki oturumda Adalet Bakanlığı bü'.çesinin müzakeresine başlanmıştır. Tahsin Coşkan söz alarak hapisanelerin bugünkü durumlarınm çok feci olduğunu, günün icab ve ihtiyaclanru karşılamadığını, bu halin biran evvel ıslah edilmesi için bütçede pek az bir ödenek bulunduğunu söylemiş, hükumeün bir prasram hazırllyarak kısa bir zamanda bunu halletmesini istemiştir. Diğer bazı milletvekilleri de bu mütaleaya iştirak etmişlerdir. Adalet Bakanı Fuad Sirmen bu mütaleaya iştirek etmiş ve maddi imkânlar arayaçağına söz vermiçtir. Bu kısa görüşmeden sonra, Adalet Bakanlığı bütçesi de kabul olunmuştur. Tapu ve Kadastro Genel müdürlüğü bütçesine geçilince, Muzaffer Akelın söz almış, halkın tapu işlerinde çektiği sıkıntıları belirterek bunun hallinin ancak tapulama kanununun birsn önce, bj devrede Meclise getirilip kanunlaşmasile olabileceğini, fakat bütçede bu iş için ödenek aynlmadığını kaydederek Bakandan izahat istemiştir. Adalet Bakanı, hükumetin de bu sıkıntılı vaziyete muttali olduğunu, kanunun bu devre içinde Mecüse geleceâini, gereken ödeneğin de o zaman sağ B FELEK thracına müsaade edilen sanayi mamulleri Ankara 22 (a.a.) Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından tebîig edilmiştir: Memleket santyiini inkişaf ettirmek ve sanayi mamullerimizin dış pazarlarda sürümünü sağlamak m*k sadile, krem tartar (bi karbonat dö potas), her nevi kadın ve erkek elcîiveni, demir mensucat 'elek teii), adi el terazisi, yüzde 15 yağlı ihrıkiyelik prina küspesi, dut kurusu, tolual. Xylol. sehtnt nafta ve idrofil pamuğunun. anlafmalı memleketlere anlaşmalar hükümleri dahilinde ve anlaşmamız bulunmıyan ülkelere serbest dövizle (dolar ve İsviere frangı) veya Türk hesabma «eçirilecek sterlinîe ve lisansı Bakanhğımızca verilrr.ek jartile ihracı uygun görülmüş ve keyfiyet 355 sayılı sirkülerimizie alakalılara duyurulmuştur. Anadoluda kar Bahçe 22 (a.a.) İskenderun şosesinin ileemiz içinden geçtiği 1200 râkımlı Gokçedağ geçidi üç gündenlîeri sürekli yağan karlardan kapanmıştır. Kar makineleri iki taraftan yolu açmağa çalışmaktadır. Fevzipaşada 30. Hasanbeylide 25 kamyon ve otobüs yolun açılma?mı beklemektedir. Temizleme işinin bu akşaıtı biteceği tahmin ediliyor. Kar devamlı surette yağmaktadır. Sındırgıda ağaçlar meyva yaptı Smtîırgı 22 (a.a.) Bugüne kadar mevsim tam bir bahsrı andırrnakta. bir çok ağaçlar çiçek açmak ta, hattâ bazı erikler. elmalar fındık büyüklüğünde meyva yapmış bulunmakta iken hava birden değijsrek bu yılın ilk karı yapmıştır. Şimdi dağlar karla örtülüdür. Genc kadın başını salladı: Bugünlerde çaldığım yok! Nevile: Yazık, dedi. Halbuki ne gürel çalardın. Kay şaşırmıştı: Ben seni musikiden pek hoşlanmaz sanırdım, Nevile, dedi. Fazla anladığım bir şey değildir. Fakat Andrey'nin küçvieük ellerini bir oletav boyu nasıl açabildiğini daima merak ederdim. Andrey, yemiş çatal bıçîğını yerine koyarken Nevile hâlâ merakmı yenememiş gibi bu küçücük elleri seyre daldı. Andrey kızararak: Kücük parmağım epeyi uzundur, dedi. Belki bundandır. Kay birdenbire: O halde hodkâmsımz, dedi. Zira hodkâm olmıyanların küçük parmakları kısadır. Mary Aldin: • Oyle mi, dedi. Demek ben hiç hodkâm değilim. Bakın benim küçük parmaklarım ne kadar kısa. Thomas Royde, diiçüneeli bir eda ite Mary Aldin'i süzdü: Bana sorarsanız, dedi, sizde hodkâmlığm lerresi yok. Mary kızardı ve süratle sözüne devam ederek: Acaba içimizde en az hodkâm olan kim? dedi. Haydi küçük parmaklarımızın boyunu mukaye.se edelim. Bakın benimki siıinkinden daha kısa, Kay. Ama. galiba Thomas'ın küçük parmağı kısalık rekorunu kırıyor. Ankara, C.H.P. il kongresi bu sabah toplanacak Ankara 22 (Telefonla) C. H. P. Ankara il koneresi yarın sabah saat 10 da Halkevi salonunda çalışmalarına başlayacaktır. Başbakan Şemseddin Günaltayın da kongrede bir konuşma yapması muhtemeldir. ' Nevile atıldı: En kısası benimki, dedi. Bakm! Ve bir elini uzatarak gösterdi. Kay t Ama sadece bir elininki. dedi. Sol elinin küçük parmağı kısa, fakat sağ elininki bir hayli uzun. Halbuki insamn sol eli doğuştandır, sağ eli ise hayatındski değişiklikleri ifade eder. Şu halde sen doğuşta hiç hodkâm değilmişsin, sonra gitgide hodkâmlaşmışsın. Maıy Aldin: Ne o Kay? Siz el falı bilir misiniz? dedi. Ve, açık avuçlarını Kay'e doğru uzatarak ilâve etti: Falcının biri bana: «İki defa evleneceksin, üç de çoçcuğun olacak!» detnişti. Eğer falcının dediği çıkacaksa. galiba bir hayli acele etmem icab edecek. Kay: Avucunuzda görünen o yıldızlar çocuk değildir. seyahate alsmottir. Yani elinizde üç uzun seyahat yapacağmız görünüyor. Mary Aldüı: Bunun da pek tahakkuk edeceği olmasa gerek, dedi. Thomas Royde sordu: Şimdiye kadar uzun boylu seyahat ettiniz mi? Hayır, hemen hiç. Thomas bu cevabdaki e«ef ifadesini sezmişti: Seyahat hoçunuea gider rniydl? Mümkün olsa hemen her şeye Türk İran ticaret andlaşması Tahran, 22 (a.a.) îran Şah Mohammed Rıza Pehlevî, İran Dış İşleri Bakanma Türk İran transit ve ticaret anlaşmasını imzalamak yetkisini vermiştir Anlaşma Ankarada imzalanacak tır. tercih ederdim. Thomas adeta konuştuğu gibi ağır, ağır Mary Aldin'in nasıl bir hayat sürdüjtünü düşündü. Daima yaşlı. hasta bir kadının ihtimamile uğraşmak.. sekin olmak, gaf yapmamak, daima varfyeti idare etmek.. Tecessüsle sordu: Lady Tressilian'ın yanına geieli çok oldu mu? Aşağt yukarı on bes sene. Bsbam öldükten sonra bureya geldim. Babam da uzun eeneler mefluç olarak ysşadıydı. Sonra, Thomas'ın kafasında burgulandığıru sezdiği suale oevab verdi: , Galiba yaşımı merak ediyorsunuz. dedi. Otuz altı yaşındayım. Evet, hakikıten merak ettiydim. Yaşınızı tahmin etmek hiç mümkün değil de.. Bu sözünüzü iki tarafa ç«kmek kabü.. Galiba öyle. Maamafih kö'.ü manaya söylemediğimden emin olabüirsiniz. Thomas'ın düşünceli, tehlıl etmeğe çalışan gozleri genc kuın üzerinden ayrılmamıştı. Mary bu bakışlardan sıkılmadı. Zira bu bakışlarda herhangi bir kötü ro.an3 yoktu. Bilâkis tamamile samimi bir alâkanın ifadesiydi bunlar. Thomas'ın gözlerinin saçlarına takıldıjnnıhissed«n genc kız elini alnının üzerindeki beyaz p«rçime BÖtürdü: (Arkası var) Mc Ghee, Rangoon'da vme aogru Yazan: Agatha Christie Ovle sandjm ki hepimiz kapana tutulmuş, kıskıvrak bağlanrruşız!.. Saf aşçı kadın manasını bir türlü sökemediği bu sözler karşısında: Allshım. dedi. Galiba siz midenizi bozmuşsunuz! Hayır, benim derdim midemden gelmiyor. İçeride herkes iğneli beşik üzerinde oturuyor gibi. Bana dokunan da bu.. Biraz evvel ön kapı çarmldı. Mrs. Strange bizim Mrs, Strange sanki vurulmuş gibi yerinden sıçrayıverdi. Ya o sükutlar... O kadar garib ki: Birdenbire herkes adeta konuşmağa <torkuyormuş gibi put kesiliveriyor. Sonra, gene birdenbire hepsi konuşmağa başhyorlar. Manalı, manasız kafalarına ilk gelen şeyi söyleyiveriyorlar. Mrs. Spicer, biraz anlar gibi olmuştut Öyle ml. dedi. Hakikaten insanı rahatsız edecek bir vaziyst. Bir çatı altında iki Mrs. Strange var. Bana sorarsanız, ayıb dcğrusu. Ö anda, yemek odasında, Hurs, rum olmasa gerek. ilary derhal lâfa karışarak: Bir gün gür.düzleyin gidip d e Easterhead Bay tarafında yüzsek. Havaîar henüz bir hayli sıcak. O taraffaki kumsal da pek güzel, Thomas Royde hafif bir sesle Andrey'je: Ben yarın yelkenli ile çıkmak Çevircn: M. Kenan Kan niyetinde idim. Beraber gelir misin? Memnuniyetle. tall'ın tarif etmiş olduğu sükut Nevile bu konuşrnoyı duymuştu: hali geüp çatmıştı. Bir iki dakika Hep beraber gidebilirdik. dedi. sonra. Mary Aldin bu sükutu bozKay: mak için gayret sarffettiği aşikâr Ben seni yarın golf oymyacakbir eda ile 'Kay'e döndü: sm sanıyordum. dedi. Ahpabınız Mr. Latimer'i yarın Evet ,niyetim vardı. Geçen gün aksam için yemeğe davet ettim, vuruşlarımm epeyi bozulmuş oldudedi. ğunu farkettim fle. Kay: Kay: Oh, ne iyi, dedi. Ne büyük facia. dedi. Nevile sordu: Nevile aldırış etmiycrek işi şa Latimer mi? O burada mı? kaya boğdu: Kay cevablandırdı: Golf faciası bol bir spordur. Evet. Easterhead Bay OtelinMary. Kay'dan golf oy,ıayıp oyde kalıyor. namadığını sordu: Ne\ile: Evet. kendime göre oynanm. Bir akşam biz de gidip otelde Nevile atıldı: yemek yiyelim, dedi. Vapur kaça Kay biraz gayret etsc fevkalâkadar işliyor? de bir golfçü olabilir. Vurus hareMary cevab verdi: ketleri o kadar tabiî ki. Saat bir buçuğa kadar. Kay. Andrey'ye döndü: Galiba otelde dans da edili Siz hiç spor yapmazsımz. deyoımuş değil mi? ğil mi? dedi. Kay atıldı: Bir parçacık tenis oynanm. Müşterilerin çoğu nerede ise ama. pek bahse değmeı. yüzünü aşmış insanlar.. Thomas sordü: Nevile Kaye dönerek: Hâlâ piyâno çalıvor fflusun. Dostun için ptk keyifli bir du JAndrey? Rangoon. 22 (A.P.) Amerikan elçilerinin İstanbulda yaptıklan bolge konferansından Washington'a dönmekte olan Bir leşık Amerika Dış İşleri Bakan Muavini George Mc Ghee, bugün Burma Başbakam Takin Nu Us Dış İşleri Bakan vekili Bae Khun'la göriişmiiştür. Yarın sabah elçiliğe aid bir uçakla Banglanacağını, bu hususta Maliye Ba kok'a gidecektir. kanile mutabık ksldıkUrım söylemiştir. Muza{fer Akalm tekrar söz Amerikada kar fırtınalan almış, ferağ ve intikal işlerini koŞikago 22 (a.a.) ŞiddeUi k*r laylaştırıcı kanunun Ja çıkanlması fırtınalan son 24 saat zarfında batı lüzumunu belirtmiş ve Bakanın ne merkez kısımlarında bir çok şehirdüçündüğünü sormuştur. Sirmenin lerdeki münakaleyi kesmiş ve en az bu yoldaki çahşmaların nihayet 4 kişinin ölümüne «e'iebiyet verlenmekte olduğunu söylemesi üze miştir. rine maddelere geçilmiş ve bu bütMissisipi vadisindeki bir çok bölçe de aynen kabul ecülmiştir. geleri 25 santimetrs kalınlığındsa fazla bir buz tabakası kaplamı?tır. Mao Tse Tung'un Moskova Don, bir ço's haber verme cihazlannı işlemez hale geürdiğindsn ve seyahati telgraf muhaberesini inkitaa uğratHong Kong 22 (a.a.) China tığmdan trenler bile seferlerini yaMail gazetesine göra Mao Tse vaşlatmağa macbur olmuşlarckr. Tung'un bııgünlerde Moskovaya vap ığı seyahatin maksadı bilhassa şu üç meseleyi müzakere etmektedir: Komünist Çinde birliği sağlamik, Anî olarak aramızdan ebeBirmanya ile Hindi Çinide harekâta di>en ajTilan sevgili eşim, madevam etmek bnkânı, beş milyon lul subav askerin terhisi. CELAL (Çatalca) AS'ın tran Şahının hastalığı vefatmm kırkına musaiif 2312949 cuma günü iklnfli naNewYork 22 (a.a.) Bu sabah mazını müteakıb Aksaray Vaöğrenildiğine göre, umumi bir tıbide camiinde Mevlidhan Zeki bî muayeneye tâbi tutulmak makSesli ve arkadasları tarafından sadile Ne\vYork hastanesinde buMevlidi okunscağmdan arzu eunen İran Şahı. teneflös cihazındenlerin teşrifleri rica olunur. dan hafif surette mustaribdir. Dok Eşi: Sa«d«t As rorlar, bunun hafif bir soğukalgınığı olduğunu söylemekteditler. MEVLlD
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear