26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 Aralık 1949 CUMHURÎYET Bir mezheb Sofyada verilen hükümler Bulgar Başbakan muavini idama mahkum edildi Baştarafı 1 inci sahifede kaç sene evvel Kostov eski muhalefet lideri Petkov'a yapmıştı. Bugün Kostov. kendi silâhlarile idama mahkum edilmiştir. Bununla berarber Kostov idam kararını işitince heyecanlanmamış ve bu kararı sükunetle karşılamıştır. leri için tedbirler alınmıştır. Stalin, Kızıl şebekeleıin çökmesini önlemeye çalışıyor 1 Londra, 14 (Nafen) ryem :ley gazeteleri grupunun Paristeki muhabiri John Fisher'ın bildirdiğine göre. Sovyetler Birliği ile peyk memleketlerde ve hür memleketlerdeki komünist partileri içinde yapılmakta olan temizlikler doğrudan doğruys Stalin'in şahsı ile ilgilidir. Kemsley muhabirine göre bir hafta sonra yetmiş yaşına girecek olan Staîin rahatsızdır ve kendini iyi hissetmemektedir. Stalin'in. bazı : yabancı diplomatlara. eskisi g bi çalışamadığını ve Kırımdaki viîlâsına sık sık gittiğini ve Karadeniz sahillerinde fazla kaldığını söylemiş olduğu bildirilmektedir. Kemsley muhabirir.in bclirttiğine göre. Mareşal Stalin. ölümünden sonra komünist şebekelerinin yıkılmarnası için tedbirlerini almağa çalışmaktadır. Ve bur.un için de kendi memleketir.de olduğu gibi diğer bütün memleketlerde de komünistler arasmda değişiklikler yaparak «•itimad edilir kimselere idareyi» bırakmayı istemektedir. Umumiyetle hâkim olan kanaat. Stalin'in ölümü ile Rusya içinde olduğu kadar Rusya dışmdaki komünist partleri içinde de şiddetli karışıklıklar çıkacağıdır. Rusya dahilinde Stalin'in yerine gözünü dikmiş bir çok kimseler vardır ve bunlar arasın da şimdilik gizlice devam eden mücadelenin o vakit açıktan aç:ğa yapılması ve bunun kan'.ı bir seyir takib etmesi ihtimal dahilinde Rörülmektedir. Eonebi doktorlar hakkındaki tasarı Baştarafı 1 inci sahifede şılaınamışlardır. Mesele, Losan muahedesile Türkiyede faaliyetlerine mükteseb hak clarak müsaade edilen yabancı hastanelere dışarıda icrayi sanat etmemek şartile 'o:ı iki cîoktorun daha gelmesine izin vcımeklen ibarettir. Geçen otunımda konuşaalardan Adnan Adıvar. işin nezakitiıiden bahisle bunun bir nevi kapitülâsyon olabilece ğine de işaret etmişti. Bugün müzakere sırası bu tasarıya gelincr. bir çok hatibler söz istedi. Sadi Irmak. usul hakk:nds konuşacağını haber verdiğinden. ilk'söz kendisine bırakıldı. Sadi Irmak. bundan önceki celsede haklı bir hassasiyet gösteren hatiblerin mühim noktalara temas ettiklerinden ve işin Lozan muahedesıle alâkasmdan bahsedildiği cıhetle oyların vicdan huzurıle kullanılması bakımından Dış İşleri Komisyonunun mütaleasını lüzumîu gördü. Oturduğu yerden ayağa kalkan Dr. Abdürrahman Melek, Dış İşleri Komisyonunun da tasarının kendisine havalesini :stediğini bildirdi. Tahtakılıç tasarı aleyhinde konuşhı Ahmed Tahtakılıç, gene usul hakkında ve aleyhte konuşacağından bahisle söz istedi: "Tasarı, mahiyeti itibarile ne siyasetle, ne de herhangi bir devlftle alâkalı olmadığı gibi Lozan muahedesi prensiplerine uygunluğu bakımından herhangi bir araştırma yapılmasım da gerektirmemektedir. Sadi Irmağın usul diye ortaya attığı Dış İşleri Komisyonuna havale meselesinin içyüzü, hükumetin muvafık görülmiyen bir teklif getirdiğinin Meclis havasından anlaşılmış olmasıdır. Zira bu tasarı ile, yerli tababet ve şuabatım Türklere hasreden prensiple, diğeri Lozanda Millî Mücadele ile elde ettiğimiz bu gibi hakları feda etmek gibi iki hataya düşülmüştür. Tasarının Komisyona havalesine lüzum yoktur. Görüşelim. Ve bir defa olsun şu hükumetin yanlışlığını encümen dolabına koymadan izhar edelim.» Başkan Feridun Fikri Düşünsel: "Encümen dolabı diye bir şey olamaz» dedikten sonra teklifi oya koydu. Tasarı Dış İşleri Komisyonuna gönderildi. Bıılgaristanın cski Başbakan mua vini ve komünist partisinin gctıel sek j reteri Kostov ile an arkadaşının muhakemesi sırasında bir çok noktalar dikkati çekmiştir. Bunların birincisi Kostov'un avukatı tarafınHan takib olunan harekrt tarzıdır. İdam salgını Kostov, Bulgaristan komünist parBu ?ece, Bükreş radyosu da Ati^ini adcta kurmuş ve geliştirmiş, partinin siyasî prnçramını hazırla merika hesabına casusluk yapmakmış ve kabul ettirmis. harb yılla tan sanık 3 kişinin mahkeme karında mukavemet haraketini hazır rarile idam edilciiklerini büdirmişlamış ve hu yüzden bir hayli sıkın tir. Ayrıca 3 kişi de müetbed haplüar ve işkenceler çekmis. 947 de se msb.kum edilmiâlerdir. ömrüniin ellinci yılını kntlamak doFakat Bükreş radyosu aynı yayılayısile tümcn tümcn methedilmiş, mınca daha bir çok kimselerin de memieketin malî, iktisadî ve licarî temizleneeeklerini bildirmiş ve RuHerini idare ederek jjeniş bir nii men Başbakan yardımcısı Georşiu fuı kazanmış, yığın yığın dost e Dicj'nin bir tebliğini açıklamıştır. dinmiş bir adam olduğu için onun Rumen Başbakan Muavini mazisinde kcndisini tezkiye edecek Georgiu Djej bundan 6 ay ÖICP 1ir kaç hizmet bulup üzerinde dur başlamış olan siyasi temizliğin mak ve bu saycde ağır bir cezava sona erdiğini. fakat Komünift uğramamasını sağlamaya calısmak Partisinin hâlâ muzir unsurlarln mümkündü. Fakat Kostov'un Buldolu olduğunu itiraf etmiş ve teSaristanda çok tanınmış bir şahsimizlikle meşgul olan komünistyet olan avukatı, bu şekilde hareler:n de temizlenmeleri lâzım ge kct etmiyerek iddia makamım adeta leceğini söylemiştir. desteklemiş ve Kostov'un sözlerinAnna Pauker «le nedamet ifade eden sözler vaısa Sijasî çevrelerde belirtildiğibunların cezayı hafifletmek için vesile teşkil etmesini söylemekle ikti ne göre, Rumen Komünist Parfa etmiştir.,Kostov kendisine isnad tisinde böyie b:r temizlik yapı" olunan vatana bıyanet cürmünii lacağı hakkındaki haberin Ann3 reddermi?. mcmleketini Yugoslav Pauker değıl, fakat Djej tarayaya peşkeş çektiğine dair ileri sii fından hazırlanmış olması Rurülen iddialann aslı olmadığım soy manyanın kadın diktatörünün rle lemiş olduğundan hiç olmazsa bu Kostov'un âkıbetine uğrıyac2ğınnkta üzerinde Hurmak mümkündü. nı göstermektedir. Fakat müdafaa bütün bunların maPolonya ve Çekoslovakyada nasız ve lüzumsuz olduğuna. ancak Sovyet Mareşali Rokosovsky'nedamet ve dehaletin tesir edeoeğî nin idaresi altına düşen Polonya ne inandıjjım eöstermiş belki de ile Çekoslovakyada da komünist naşka bir suretle hareketin hıyanet partilerinin süratle temizlenmecürmüne iştirak manasına (clâkki edilmesinden korkmuş ve böylece Kostov kcndini müdafaa hakkından da malırum edilmiştir. Fakat Kostov'un kendini müdafaa hakkından mabrum edilmrsini izam etmck de doğru değildir. Çünkü Kostov'un kcndisi de hâkim durumunda olsaydı, ancak hu şekildc hareket eder ve hasım tanıdiçı kimseleri ezmekten haşka bir şrayc giitmezdi. Nitekim krndisi. komünistIıği Bulgaristana zorlamak için kimbilir ne kadar ranlar yaktı ve lıe kadar 7UİiimIsri porv^iiz"a irtikah ctti! Bu yüzdcn amelinin mislile karşilanmasını çok görmcmek icab cder. Bu cihet böyle olduğu için bu rnuhBkeme ilc drçil, fakat nnu gereklendiren »ebeblcrle meşful olmak daha isabetli olur. 3u sebeblerin hir kısmı zâhiridir ki Kostov ve arkadaşlarınm. Maresal Tito ile ve İngiltere ve Amerika ile işbirliği yaparak memlcketlcrinc hıyanet etmck. iktisadi baltalama gibi, milliyetçiliğe sapmak sibi büyiik suçlar işiemek hulâsa olunabilir. Eski Bakanlaıı muhakcme için kurulan nıahkemei mahsusa bütün hu cüliiınleri tesbit etmiş vc "ıüVjmlerini vermiMir. Hü! 'inı'oıin ne zaman infaz olunacağı da ayrıca bildirilecektir. Batınj sebeblcrc gelince. bunları da aıaştırmak vc açıklamak mümkünrlür. Bunların en miihimmi. komünizmin Bıılcaristanda uğradığı mwvaffakıyetsİ7İiktir. Buljraristan zirant menıleketi oldueıı ve ziraî kooperatifçilik memleketi kap*ladığ halde ziraî iMihsal miitemadiyen diişmüş ve gıda maddeleri kıtlığı gittikçe artnııstır. Bıınıın sebebi knmünistliâin tathiki oldujnı halde konıünistler bur,u kabul ctmcdikleri için her haldc rıir takını diUmanların, bir takım sabotörlerin ve hainlerin buna sebeb olduğunıı iddia etmckte. nıuvaffakiyetsizliŞi örtnıek. aynı zatnanda bir takım iktidar hırslarını. iktidar rekabetlerini ve parti içindeki mücadeleîcri talmin etmek sev dası bu çeşid düşmanları, sabottirleri ve düşmanları ortaya çıkarmağa imkân vermektedir. Bu yiizden Bul paristanda tasfiye durmadan devam cdiyor ve kâh i.şcilcr kâh çiftçiler bu tasfiyenin hedcfi nluynrlar. Tilo'nun ortaya çıkmasından sonra bu cereyanın Bulçaristana sirayetine de karşı gclmek için Kostov ile arkadaşları yakaianmış ve muha kcme olunmuş, fakat diğer taraftan Bulgar çiftçisinin kollektifleşmek a Başmakaleden devam kurmak isterse de, Tito'nun dürüst bir plebisile razı olabileceğini bizim havsalamız almaz. Çünkü bu takdirde mezheb şciyle dursun, «sıl dlnin (yani konıünizmin) ve onunla beraber kendisinin de kırklara karışacağını o herkesten iyi bilir. Fakat bu memleket bildiğini okumakta devam edecek diye de ona karşı uysal bir politika gütmenin doğru olmıyarağını burada hatırlatmak isteriz. Bir çok şeyleri uzun zaman asağıdan alan deınokrasilcre Rusya yeter derecede ders . vermiş olmalıdır. Yeni kurulmakta olan Tito mezhehini az çok insanca bir kalıba sokmak da imkânstz değildir. Bunu temin için Batılılar Yugo^lav Mareşalına Birlesnıis MillcÜer prensiplcrini, hiç değilse insan haklan beyannamesi hükümlcrini kabul ettirmelidirler. NADİR NADİ Kıbrıs meselesi Atina 14 (A.P.) 10 Yunan mebusu bugün Kıbrıs adasının İngiliz idaresinden ayrılması ve Yunsnistanla biıleçmesine dair bir takriri Yunan parlamen'osuna sun muşlardır. Müşterek takriri sunan jrrupun sözcüsü, bağımsız mebuslardan Haralambos Alivizatos şunlan söylemiştir: «Kıbns halkı. Yunar.istanla birleşmek hususundaki azmini dünyaya ilân için. bir plebisit tertiblemeği kararlsştırmiftır. Birlpsme meselesi şimdi nihai bir safhaya girmiştir. Daha düşük bir medeniyet standardını haiz Asyalı millttler istiklâllerini kazaımışlarken, Kıbrıslılar hürriyetlenndcn mahrum edilemezler.» İngilterenin Atiha büyük el^iii Sir Ciifford Nortan bugün Kıbrıs meselesile ilgili olarak Yunanistan Dış İşleri Bakan muavini Panayotis Pipinellis'i ziyaret etmiştir. Yunan hükumeti. gerek Aiivizatos'un beyanatını ve gerek Kıbrısla Yunanistanm birleşmesini TIUdafaa ve tavsiyelîrden ba^ın yorumlarını hafiften almâğa çahşmakta ve meselenin dalbudak saimasını önlem^ğe ^ayret etmekiedi.. Dış İşleri Bikınlığına mensub bir şahsiyet şunları beyan etmijtir: «Basına ve mecliste Kıbrısa dair sorumsuz münakaşaUr, saöece iararlı geiişmelere yol açabilir.15 ocakta yapılacak gensoruyu Kıbrıs Rum kilisesi tertiblemektedir. Kıbrıs için şehrimizde dün yapılan tnplantı Kıbrıs Yunanlılarının. Adanın Yunanistana ilhakı için yeniden teşebbüslere geçmeleri ora Türklerini müteessir etmiş ve yaptıklan bir mitingde bu isteği protesto etmişlerdir. Kıbrıs Millî Türk Talebe Birliği de İstanbul Üniversite Talebe Birlğine bir telgraf çekerek Adanın Yunanistana ilhakı hakkındaki arzuları şiddetle protesto ettiklerini bildirmiştir. Türk genclik teşkilâtı da, dün saat 15 de bu mevzuu görüşrr.ek üzere Eminönü Halkevinde biı toplantı yapmıştır. Toplantıda kalabalık b r genclik kütlesi hazır bulunmuştur. Bunlar arasında. şehrimizde okuyan Kıbrıs Türkleri de bulunuyordu. Vakur bir hava içinde geçen toplantıya hep bir ağızdan söylenen İstiklâl marşile başlanmış ve Erdoğan Uğur, teşkilât adına yaptığı bir konuşmada toplantının maksadını anlatmış, Kıbns Türklerinın nasıl eadre uğradıklarını izah etmiştir. Geçen sene muallimlerle Kıbrısa giden Erdoğan Okçu da seyahat intıbalarını anlatmış. orada nasıl tezahüratla karşılandıklarını heyecanlı sözlerle ıfade etmiş. Kıbrıs Türklerinın nasıl memleket hasreti çektiklerini, belırtmiş, Yunanlıların arzularının haksız olduğunu söyliyerek şunları ilâve etmiştir: « Kıbrıs gerek askerî ve gerek stratejik bakımından başkalarının. bilhassa Yunanlıların olamaz. Coğrafi hududlann dışında kalan Kıbrıs, hakikatte kaîblerimizdek: sınırların dahilinde. anayurdun ayrılmaz bir parçası halinde yaşıyor ve yaşıyacaktır.» Daha sonra Gökhan Evliyaoğlu, Fikriye Tüzer, Kâmran Pekiner. Ali Önge, Muzaffer Altınörs, Kemal Akgüner konuşmuşlar. plebisitin yapılması aleyhinde bulunmuşlar, Kıbrısın Türk olduğunu ve Türk kalacağım söylemişlerdir. Hatiblerin konuş maları büyük tezahürata vesile olmuş, sürekli olarak alkışlanmışlardır. Toplantıda. okunan şiirler ise gencliğin heyecanını arttırmıştır. Toplantıya, teşkilâtın parolası olan «Tanrı Türkü korusun!» sözüyle son verilmiştir. Birer gözlük lâzım. akıyorum da. gencliğimiz de bizim endişeleri« mizle. şimdiki gencleıin endiseleri arasında o kadar ayrıiık förüyorum ki acaba hangimizin daha ziyade sağdutuya yakın olduğumuzda tereddüd peçiriyorum. Yeni bir kelime var. Rahatça ve istiyerek kullanıyorum. Lâkin ifademin eksik olduğunun farkındayım. Aklıselim yerine «rağduyıı» diyoruz. Kalbuki sağduyu. hissi«elimdir ve şüphesiz aklıselim ve hissiselinı ayn ayrı şeylerdir. Biz galiba frenklerin Bon sens dedikleri kelimedeki sens sözüııü his, fikir ve akıl yerine manasına aîmıız ve bunun mııkabilini de tiiıkçtle dııyu olarak bulmuşıız. Ama bajka şey, akıl başka şeydir. Bunlar insan varlığında ayrı ayrı merkezlere bağhdırlar. Onun için ber halde ya sağduyudu değiştiıelim. ya aklıselime bir karşıhk buİalım. Bu küçük dil parantezini burada kapadıktan sonra geliyorum endişlerimiz bahsine: Acaba bizim o zamanki hislerimiz hissiselim yani sağduyu değil miydi? Ben, ilk mektebin beşinci suufından rüştiye üç denilen alüncıya geçerken sınıfın ikinciliğinden üçüncülüğüne düştüm. Yerimi Süleyman adında bir Azerî arkadaşun aldı. Bütün numaralarım 10. her dersten o zamanın âdeti mucibince mükâfatlanm vardı. Lâkin eve geldiğim zaman odama kapandım, başladım ağlamaya. Teessürüme anam babam. hattâ konu komşumuz iştirak etti. Ertesi gün babam mektebin hocalarile göriiştü. Onlardan bir kacı benim bir yanhşlığa kurban ffittiğimi söyleyince hemen istida ile Maarif Nezaretine muracaat edip tekrar imtihan edilmemi istedi. Mektebe müfettişler gitti, imtihan evrakını yeniden tetkik ettiler. hocalan dinlediler. sınıf defterlerindeki notlanma baktılar ve beni ds ikinci yaptılar. Böylece sınıfta birbirine müsavi ku\vette iki ikinci oldu ve mektebi de böylece bitirdik. İdadî mektebine yani li«;eye feçtim. Sınıfta rakibsiz olduğıım için pek çalışmadım. Sene ortasmda «Rehberi Tahsil» adındaki mektebden bir rocuk goldi. Az kalsın pabucu kaptırıyorduk. Birinci oldum ama kıl farkile. Ertesi sene paçalan sıvadık. Mektebi gene hirinrilikle bitirdik. Fakat her dersten birinci olduğum halde, kompozisyon, yani yazmak dersinden üçüncü oldum ve çok ranım sıkıldı. Onnn hıziledir ki, kaleme »arıldım. Kısmet imi?. muharrtr olduk. | ' İran ve Irak hududlarımızdaki çapulculuklar Baştaraft I inci sahifede murlarm alacakları tedbirlevle esaslı şekilde ha'lolunamıvacağı kanaatindedir. Bu bakımdan İran ve Irak hükumetlerinin salâhiyetli miimessillerile bu mevzuda bir göriişme yapılması uygun görülmüştür. Mesele. Meclisin buşünkü toplant:?mda Van milletvekiü M'tzaffer Koçakın bir sorusu ile bahis konusu olmuş. İç İşleri Bakanı Emin Eıişirgil beyanatta bulunarak demiştir ki: « İranlı çapulculann bazan hududlsrımızı aşarak soygunculuk yaptıklan doğrudur, bu vakaîar muayyen bir mmtakaya değil. bütün hududa şamildir. Azalmış olmakla beraber 1949 yılında da devam etmiştir. Durumdai hiiViımet de miiteessirdir. Hududda emniv3t tedbirleri kuvi'etlendirilmiştir. Eu vakaların devam etmesinin bir sebebi de dost İran ve Irak hududunun hemen hemen yalnız büim tarafımızdan kontrol edilmesidir. Bu yüzden bazı hudud muamele ve hükümleri işliyememektedir.» Bundan sonra, hudud makamlarmın Vanda toplanacağmı habeı veren, fakat hükumetin, salâhiyetli mümessillerle görüşmeyi H\zumlu bulduğunu ilâve eden Enun Eıişirgil, şoyle devam etmiştir: • Hükumet. bu kanaatini Dış İşleri Bakanlığı vasıtasiie, dost Irak ve İran hükume'lerinin miimessiüerine tebliğ ve teklif edecektir.» Bakan, İran ve Irakın kendi hudud işlerine de taalluk eden bu arzumuzu iyi karşılayacağından emin bulunduğunu söylemiş: «Bu suretle 1950 yılında vakaların önlenmiş olacağına inanmak istiyorum.» demiştir. Suriyenin yeni Gumhur Başkanı İsraiün başşehri: KuJiis Baştarafı 1 inci sahifede sev ve 9 muhalife karşı 89 oyla ve ekseriyetle yeni Cumhur Baîkanlığına seçmiştir. Haşim Bey 1943 te Cumhur Başkanlığı yapmış, fakat o zaman mandater devlet olan Frania ile anlaşamamak yüzünden Cumhur Başkanlığını bırakmak ı^tırarında kalmıştı. Yeni Cumhur Başkanı cumartesi günü mecliste and içecektir. Hüsnü Zaimin geçen 31 martta darbei hükumet yapmasındanberi ilk defa olarak Suriye meşru bir başkan seçmiş ve meşru bir hükumet kurmak imkânını elde etmiştir. Kurucular meclisi daha sonra anayasa tasarısı ile m»ş2ul olacak ve anayasanm kabulünden sonra kurucular meclisi olmaktan çıkarak teşriî bir meclis mahiyetini alacak, yahud yeni bir seçim yapılacaktır. Kurucular meclişi başkanlığma Haleb mebusu Rüstü Kâhya seçilmiştir. Baştarafı I inci s a i i ı J u . i Münakalât ve İç İçleri Bakanlıklan Kudiise nakledecekleırlir. Bir rivayete göre İsrailin Ürdünle sulh yapması muhtemeldir. Hâdisenin akisleri Londra 14 (A.P. ve A.A.) İngiTtere Dış Işleri Bakanlığı İsrailin Kudüsü başşehir edinmek kararını. Birleşmiş Milletler otoritesine karşı bir hakaret sajTnaktadır. İngiltere Dış İşleri Bakan'ığının bir sözcüsü şöyle demistir: «Birleşmij Milletler tcşkilâtının bir üyesi olan israilin teşkilât otoritesine, alay edercesine karşı gelmesi, müessiftir.» Birloşmiş Milletler asamble reisi General Carlos Ramulo clsrail, Kudüsü başkent yapmak isterse, zaten karışık olan durumu büsbütün karıştınr.» demiştir. Irak hükumeti, Kudüsü başşehir yapmak istiyen İsraile karşı Birleşmiş Milletlerin harekete geçmesi Pakistan hükumeti, ziraat için teşebbüsü ele almışür. Kahirede çıkan tahsili için bir gencimizi Birleşmiş, Milletlerin El Mukattam, İsraili teşkilâttan çıkarmasmı ve iktisadi cedavet etti Ankara 14 (Telefonla) Pakis zalara çarptırılmasım istemektedir. tan büyük elçiliğinden verilen maöldürülen milyonerin lumata göre Pakistan hükumeti batı Pençabm Lialpur şehrindeki refikası evleniyor ziraî kollejde ziraat tahsili yapaAnkara, 14 (Telefonla ) tkı cak olan bir Türk gencine 200 rupi (170 Türk lirası) burs vermeyi yıl kadar önce apartımanmda kararlaştırmış ve bundan Anka esrarengiz şekilde ensesinden taradaki büyük elci^ kanalile hüku banca kurşunu ile vurularak ölmetimizi haberdar etmiştir. Sefir dürülen ve ölümile alâkalı bir bu mevzuda Millî Eğitirn Bakanile yargılama da henüz devam etde görüşmelerde bulunmuştur. Se mekte olan Ankara milyonereilecek öğrenci 1950 den itibaren lerinden İbrahim Akoğlunun rebursumı alacaktır. Diğer taraftan fikası Asiye Akoğlu, öğrendiğiPâkistsn hükumeti bir Suriyeli öğ mize göre, Dr. Ahmed Cemal renciye de Pakistan üniversitele Adademirle nişanlanmıştır. Nirinde ihtısas yapması için burs ve şanlılar derhal nikâh muamelesine giriştiklerinden nikâh kârecektir. ğıdları Ankara Evlenme DaireCumhur Başkanı nezdinde sinde asılmış bulunmaktadır. Ankara 14 (Telefonla) CumBir kamın teklifi hur Başkanı, buı^ün, M. Kemalpaşadan. Ankara Pazar bucağmdan Ankara. 14 (Telefonla) Mat ve Ordu Belediye Başkanmı kabul aş mületvekili Emin Soysal, etmiştir. Maraşın Kısık vâdisinden geçecek yol hakkmda Meclise bir kaleyhindc olduğu, milliyetçilik aleyh nun teklif etmiştir. tarlığını asla hazmedemediği akla getirilmek isterunemiştir. Çünkü İzmit tepelerine kar yağıyor bunlar akla getirildiği takdirde koİzmit, 14 (Telefonla) Bir münistlikten vazgeçmek icab eder müddettenberi iyi giden havalar ki bu da komünistlerin işine gelmez. birdenbîre soğumuştur. Dün geİşte işin kısaca içyüzü de budur. cedenberi Keltepeye kar yağmaÖmer Rıza DOĞRUL ğa başladı. bire ko>u kırmızı kiremid rengine bürünüvermişti. Drake hayretle: Galiba. dedi. galiba işin içinde bir kadın parmağı var. Bayağı kızardın yahu.. Thomas Royde *ıafif bir sertlikle: Deli olma, .ledi. Ve eski piposunu derin derin çekiştirdi. Sonra o zamana kadar görülmemiş bir şey yaparak kendiliğinden muhavereye devam etti: Galiba, dedi, İngilteredeki pek çok şeyleri değışmiş, bulacağım. Drake mütecessis: Biliyor musun, dedi. geçen defa izinini kullanmaktan neden vazgeçtiğini bir türlü anhyamamış, bir hayli merak etmişüm. Hem de her şey hazırlanıp bittikten sonra, son dakikada cayıvermiştin.. Royde omuz silkti: Buradaki av gezintisi daha cazib geldiydi. Evden de kötü haber almıştım.. Ooo, evet, unuttuydum. Kardeşin ölnıüştü.. otomobil kazası değil mi? Thomas Royde başile tasdik etti. Drake: «Her jeye rağmen yurda dönmekten vazgsçmek için bu pek garib bir sebeb. diye düşündii. Royde'un İngiiterede annesi ve ealiba bir de kızkardeşi olacaktı. Herhalde böyle bir felâket ânında... Sonra birdenbire bir şey haUrladı: Thomas bile'ini kardeşinin Hâkimler Kanununda Hilnti Uran, Seyhana yapılan değişiklik gitti Baştaraiı 1 inci sahifede tifade ile, üniversiteye gecebileceklerini söyledi. Sairi Azmi Feyzi oğlu ise. Hukuk fakültesini bitirerek, yargıclığa, savcılığa intisab eden bir gencin 100 lirayı almak için meslekte 20 sene çahşması lâ zım gelirken buna mukabil Bakanın söylediği vazıyette olanların pek kısa zamanda üstüste terfi etmek suretile daha üstün bir vaziyete gelebileceklerini anlattı: «Aradan 5 sene gecti mi Temyiz birinci reisi Halil özyörüğün maaşını alacaklar» diyerek bu durumu mahzurlu gördü ve Adalet Bakanınm ileri sürdJğü ejıdişe dolayısile de: «Ne yapalım tizi reftar olanın pâyine dâmen dolajır» dedi. Önerre kabul o'undu. Maddeye or.a göre şpkil verildi. Soru salıibinin izahatı Bakandan sonra söz alan soru sahibi: "Doğunun ezelî derd', Yavuz Sultan Selime bile Çaldıran seferini tertıb ettiren bu şekavet hâdiseleridir. O günden bugüne bilhassa, Van. Hakkâri ve Ağrı vilâyetlerinde halkın huzuru zaman zaman münselib olur. 1926 da hükumet doğuda âşiret hayatına nihayet verip halkın silâhları toplandıktan sonra durum İranlıların lehine büsbütün :nkişaf etti. İranlı çaDünya tıb âlemini heyecana pulcular, bizim hududları kendileri için vurgun yatağı haline veren ilâc getirdiler.» demiştir. Stuttgard, 14 (a.a.) .<35> adı Başkaledeki birliklerin erzak ve verilen ve bütün dünyadaki tıb eşya nakliyatı çevrelerini heyecanlandıran yeni bir ilâcın muhteviyatının zeyGene Muzaffer Koçağm Baştin taneleri ve bal olduğu, Dr. kaledeki birliklerin erzak ve eşVon Bach namı müstarı ile ta ya nakliyatı hakkında Millî Sanınan mucidi Rudolf Grasse'in vunma Bakanlığından sözlü sosahtekârlık yüzünden 4 sene hap rusuna, Bakan Hüsnü Çakır, se mahkum olduğu sırada mey verdiği cevabda 949 mayısında dana çıkmıştır. yapılan eksiltmeye en müsaid fiat olarak kiloda 6 kuruş 25 san tim teklif edildiğini, bunun pahah görülerek kabul olunmadıMillî mizah kahramanımızı ğını ikinci, üçüncü eksiltmeleredebiyatımıza mal eden eser: de talib çıkmadığını, daha sonra en ucuz fiat olarak 8 kuruş 75 santimden bir kısım nakliyatın yaptırılması takarrür ettiğini, hudud Tuğay Komutanhğmdan 70 manzum hikâye aldığı izahata atfen bildirdi. Hüs nü Çakır, ilk ihale fiatile son fiat arasındaki fark dolayısile Yazan: Orhan Veli Kanık mahallinden yeniden malumat Fiaü 100 Kuruş istediğini bildirdiğinden soru sahibi de bu husustaki söyliyeDoğan Kardeş Yaymlarî ceklerini bu malumatın gelmesine tehir etti. Ankara, 14 (Telefonla) Buraya gelen haberlere göre, Başkan Truınan. Pakistan Başbakanı ile Liyakat Ali Hanı Amerikayı ziyarete davet etmiştir. Pakistan Başbakam mayısta Amerikaya gidecektir. Diğer taraftan, İran Şahı da, Pakistan hükumetinin ziyaret teklifini kabul etmiştir. Şahın 1950 şubatınm ilk günlerinde Pakistana gideceği sanılmaktadır. İran Şahı, şubatta Pakistana gidecek Reşad Aydınlının avukatının reddihâkim talebi Ankara. 14 (Telefonla) İftira suçundan sanık Reşad Aydınlının ilk duruşmasında avukatı reddihâkim talebinde bulunmuştu. Kendisinden öğrendiğimize göre, avukat Emin Akyüz red sebeblerini yazılı olarak cuma günü mahkemeye sunacak ve sanıldığına göre, evrak İkinci Ağırceza mahkemesi tarafından incelenerek karara bağlanacaktır. 1 Şubat 1950 İkramiye çekilişine katılabilmek için 31 Aralık 1949 Öğleye kadar bankamızda en az 150 liralık bir tasarruf hesabı açhrmanız lânmdır. Baştarafı 1 inci sahifede dir. D.P. nin tartısmalardan nsden bu kadar sakındığı da ayrıca merak mevzuudur. Bu merak ortaya D.P. teşkilâtında yer yer ihtiraslarm mevcud olduğu şayialarmın çıkarılmasma sebeb olmuştur. D. Partide istifa ve ikilik haberleri C.H.P. propaeandası tarafından her çün usal dairesinde yaymlanmaktadır. Buna mukabil. D.P. cevreiîrinden hususi mahiyette verilen haberifcrde, teşkilatın yer yer yeni unsurlarla kuvŞlmdi bakiyorum: Genclikte teesvetlonmekte olduğu belirtilnr?k siir doğuran âmiller büsbütün başka. tedir. M. S. Meselâ bir maçın kaybmdan dolayı, kulübünün mağlubiyetinden dolayı kendinden geçen, iştahı bozııGölcüğün Hamidiye lan, uykusunu kaybeden, hattâ ağköyünde bir cinayet Iayan gencler var. Bunların içinde İzmit, 14 (Telefonla) Göl sınıfta kaldığım; cüğün Hamidiye köyünden Hay Çaktık birader! diye serin kanreddin Öz, meçhul bir şahıs ta lılık, hattâ hafif bir mizahi eda ile rafından feci bir şekilde öldürül hikâye edenler de çok. müştür. Cinayette bir kadın parAcaba hangimiz! Ben mi. bu gencmağı olduğu tahmin ediliyor. r mi haklı? kimin duypusıı daha İsrail devleti nezdindeki »ağ? Gerçekten tereddüd içindeyim. Doğrunmu söylemek lâzım gelirse, Maslahatgüzanmız ben o halimden hiç de memmın deAnkara 14 (Tclefonla) İsrail ğildim. Görüyorum. maçta tecşsür devleti nezdine masiahatgüzar ola duyan gencler de hallerinden memrak memur edibn orta elçi Sey nun görünmüynrlar. fullah Enis, bugünlerde vazifesi Galiba her ikimiz de birer uçta başına gidecektir. kalmıj, işin ortasını bulamamışız. Bence hakikat şudur ki; hiç biStreptomycin ile ishal 24 rimiz hâdiseleri olduğu hacimde görememektedir. Deniyor ki insan ilâ 48 saatte tedavi ediliyor gimi. belki de eşyayı hakikî cesaBirleşik Amerikada yapılan mette görmüyor. Çünkü bazı haytecrübeler. çocuklar ve gencler vanların gözlerinin büyülterck veya gnrdüğünü âlimler arasında belli başlı bir ölüm se yaklaştırarak bebi teşkil eden ishalin strepto kabul etmektedirler. Demek ki zamycin ile 24 ilâ 48 saat kadar kı man zaman iç gözlerimiz hâdiselesa bir zamanda tedavi edilebile rin ehemmiyet ve mahiyetini başka hnska cesamerte gönnekte ve o göceğini göstermiştir. Tecrübelerde Streptomycin te rüşe göre hükümler vermektedir. Çogumuza birer Bon sens = Aklıselim gözlüğü lâzundır. Bu gözlügiin dereceleri gözlerimizin zaaf ve kuvvetine \ ve olarak n u maralanacaktır. Böylece zaman zaman büyük küçük çoğumuzda göriilen ya fazla hassasiyet, ya fazla vurdumduymazlıklar retuş edilmiş, cemiyet olarak umumî his ve fikirlerimiz de bir seviye hizalanmasl saglanmış olur.. gibime geliyor. B. FELEK Nasrettin Hoca ı COIHTBİYET» in zabıta romanı: 1 2 mme i'azan: Agatha Christie Ortağı Allen Dr?ke, arkada^ıııa yardımı olup oîamıyacağım öğrenmek için uğramışü kapıdan: Hello Thomas. dedi. Toparlanma faslı nasıl gidiyor? Herşey yolunda! Oyle ise gel beraber bir şey ioelim. Talihü adamsın vesselâıri. Bilsen hasedden içim gidiyor. Tlıomas Royde ağır adımlcrla yatak odasmdan çıkarak arkadaşının yanına geldi. Ağzını açjp bir şey söylememiştı. Zira Thomas Royde kelimeleri büyük bir tasarrufla kullanırdı. Arkadaşları, onun sükut ediş tarzının değişik şekillerinden sordukları sualin cevabını, scylediklerinin tesir veya aksülâmelini takdir etmeği öğrenmişlerdi. Thomas Royde nisbeten iri yapıh, düzgün ve ciddi simalı bir adamdı. Tıpkı yeııçec cibı. hafif halif yampiri yürürdü. Bir yer depvemi esnasında kap» arelığında ıkışıp kalmasınuı neticasi olan bu hali Thomas Royds'a Munzevî Yen peç lâkabını kazandırmıştı. Bu Uâdise sağ kohınu ve omzunu .13Çeviren: M. Kenan Kan men hiç bir işe yaramaz vaziyette bırakmış, bu yüzden esasen ağır vürüyüşü, harekâtı bütün bütün ağırlaşmış ve pek çok kimseleri onun utangac. çekingen tabiatli bir adam olduğu kanaatine sevketrnişti. Halbuki bu kanaatin hakikatle hiç bir alâkası yoktu. Allen Drake ıçkileri hazırladı: Eh, dedi, iyi eğle.ı;e!er.. Royde, «ıhı» ya benzer bir ses çıkardı. Drake tecessüsle arkadaşına bakarak: Her vakitki gibi ağır ve durgunsun. dedi. Nasıl oluyor da en ufak bir heyecan dahi duymuyorsun? an'.ıyamıyorum. İngiltereyi son göıüşündenberi ne kadar zaman geçti? Yedi sene.. sekize daha yakın.. Epey uzun bir zaman. Hani insanın senin artık yerlileştiğine hüküm vereceği çeliyor. B"!ki.. İngiltercrîc nasıl vakit geçireceğini tpsarladın mı? Kısmen.. Bronzlaşmıs, sakin yüzü birden ölüm haberini almazdan evvel iade etmişti. Allen tecessüsle arkadaşmı süzdü: Bu Thomas da muamma gibi bir adamdı.. Kardeşinin ölümündenberi üç sene geçtiği için. au mevztıda konuşmakta bir mahzur görmiyerek sordu: Kardeşinle ıran r.asıldı? Sıkı fıkı mıydmız? Adrian'la ben mi? Pek o kadar değil. Her ikimiz de, ayrı ayn, kendi yollarırnızda giderdik. O avukatü. Drake, kendi ker.dine: «Tabiî, tamamile apayn !ki hayat tarzı» diye düşündü. «Avukatlık.. Londrada mvıhakemeler.. toplaniılor, partiler.. kazanc temin etmek için mütemadiyen dil dökmek, zekice konuşmak.. konuşmak mecburiyeti» herhalde Sükutî Thomas'a kıyasen Adrian Royde bambaşka tıynette bir adam olmalıydı. Annen sağ değil mi? Valde mi? Evet Bir de kızkardeşin olacak.. Thomas başını salladı. Öyle mi. Halbuki ben fotograftaki kızı.. Royde mırıldjnır gibi: Kardeşim değil, dedi. Uzak t i r akraba. Oksüz olduğu için bizimle beraber büyüdü. Bir kere daha tedricî bir renk da'gası Thomas'ın bronz yüzüne yayılmıştı. Drake kendi kendıne: «Simdi, anladım» diye düşündü ve sordu: Evli mi? İdi. Hani şu Nevile Strange var ya.. onunla evlenmişti. Şu tenis filân oynayan adam mı? Evet. Fakat aynldılar. Drake gene kendi kendine: «Şim di de sen gidip kadıncağızla talihir.i denemek niyetindesin, öyle mi? diye düşündü ve arkpopşına daha fazla sıkmtı vermemek için mevzuu değiştifdi: Baîığa, ava filân çıkacak mısın? Evvelâ ava gideceğim. Sonra Saltcreek'de biraz yelkene niyetim var. Bildiğim yer.. küçük, fakat hoş bir yerdir Saltcreek. Bir de eski tarzda, epey rahat ve temiz bir otel olacak. Evet: Balmoral Court. Belki orada kalacağım, ryjki de oradaki dostlarımın malikânesinde. Güzel vakit geçueceğe benziyorsun. Ihı. Saltcreek Eakin yerdir. Kimse kimseyi rahatsız etmez. Drake: Bilirim. dedi. Taş çatlasa hiç bir değişikliğe rastlanmıyacak yerlerden biridir. 29 Mayıs İhtiyar Mr. Treves: Adamakıllı can'm sıkıMı. dedi. Yirmi beş senedir tatil için iep Leahead'a gider, Marine Hotei'ae kalırdun. Halbuki jimdi oteli yık davisi, umumiyet itibarile çocuklar için bir ölüm tehlikesi teşkil eden Shigellosis'in sebebiyet verdiği bir ishalde tatbik 1950 yıhnın bu birinci çekilijinde edilmiştir. Tecrübeler, streptobüyük ikramiye: mycin'in müessir neticeler verAnl:arn'da Güven mahallesinde diğini belirtmiştir. Dr. Ross, tecrübeler esnasında Müttesna bir £ V Shigellosis'ten mustarib bulunan (İki katta 5 oda, 2 hol, 1 bodnım. 34 çocuğun hastaneye kabul edildiğini söylemiştir. Çocuklardan balkon ve her türlü konfor) 24 ü hâd derecede hasta idi. T. İŞ BANKASI Ağız yolile verilen streptomycin, harareti düşürüp en hâd derecede hasta olan çocuğun ishalini dahi 12 ilâ 24 saat sonra mağa kalkışmışlar. Cephesinj mi azaltmıştır. 48 saat sonra da, çogenişleteceklermiş. ne imiş? Böyle cukların vücudlerinden dizanteri marasız bir şey işte.. neden sanki hastalığını belirten bütün izler şu sayfiye yerlerini olsun rahat tamamen izale edilmiştir. bırakmazlar? anlamam ki.. Leahead'm kendine mahsus bir zaraBahriye Aksulu. 1 \ feti. bir havası vardı. Halis muhlis Hegence devrini hatırlstan bir haile va.. Bekir Aydın Cıga Rufus Lord teselli etmeğe çalıNişanlandılar. şarak: Canım. dedi. herhalde Lea7/XII/1949 head'da kalabileceğiniz başka bir Kırklareli yer daha mevcuddur. Bu fartlar içinde Leahead'a gidebileceğimi hiç zannetmiyorum. Marine Hotel'in aahibesi Mrs. Mackay benim nedsn hoşlanıp neden hoşlanmadığımı, ne istediğimi mükemmelen anlamışü. Her sene bana aynı odalan verirlerdi. Serviste de hemen hiç de';ijiklik yapı'.mazdı. Yemekler ise mükemmel, ievkalâde idi. ANRI Zamanımızın olaylamun lçyüzünü aydınlatan ve olacakları açıkhyan bu Şu halde istarseniz bu sene de meselâ Saltcreek'i deneyiverin. Orada da eski tarzda, gayet iyi bir otel var: Balmoral Court. Sahibleri Rogerr isminde bir karı koca. Kadın vaktile Lord Mounthead'da aşçılık yapmış.. bilirsiniz ya, Lordun ziyafetleri Londrada bile me§hurdu. Kadın sonradan uşakla evlenmis, şimdi d« bu bahsettiğim otelı işletiyorlarmısTam size göre bir yer. Sakin. Yeni otellerin caz ^ürültüsü patırdısı yok. Birincı sınıf yemekler ve tersiv. I BÜYRÜKIARI İNSAN ÂLEMİ SAYANI DİKKAT ESER ÇiKTI Fiaü 250 kuruştur. Bütün kitabcılarda arayımz. Umumî Tevzi Yeri: İNKILÂP. KİTABEVİ İstanbul Ankara Cad. Kâhinleri alikadar eder. (Arkan var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear