24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 Aralık BtR DAKÎKAt Tı este, 12 (A.P) Atina rad yosu, eylul ayında Belgrad şehrinrle özel bir Sovyet heyetı ile Mareçal Tito arasmda gizli BÖtyşmeler yapıldığını bildirmistir. Atina radyosu. bu haberin «adlannın açıklanmasına müsaarie etmiyen yabancı çevreJer» tarafından verildığinı de ilâve etmişlir. Italyan Asira ajansı tarafından dinlenen bu yayında şu tafailât da verilmiştir: «Eylul ayı sonlanna doğru Sovyet temsilcilerden müteşekkil bir grup, askerî bir Çekosk»v«k uçağile Macar sınırı üzerinfleki Yugoslav Pançevo hava alapma vsrmıştır. Sovyet grupu, Yujeoilav «izli polisi tarafından kaişplanmıs ve derhal bir zırhlı otemflfeUle gizlice Belgrad» götürjBjnüştür. Ruslar, Mareşal Tito 8c yaptıkları görüşmeyi müteaTcıb aynı tarzda Çekoslovakyaya dönmüşlerdir.» Tito Stahn müeadelesinin en siddetli cünlerinde yapıldığı söylenen bu uzlaşma teşebbüsü hakkındaki haber diğer kaynaklardan tcyd edıimpmişlir. görüşmüş Tito Ruslarla S a d a k ı n b e y a n a t ı 1İW adlî kanunda • I'İAI Bo^fnraft 1 (nel tahifed* bulunarak ezcümla şunlan »öylemişHr• • < Büyük Meclisin tasdlkına ar7.ettiğimiı Avrup» konseyi anlaşması, Avrupa tarihinde mühim bir dönüm noktasıdır. Bu konseye Türkiyenin davet olunması ve il'ihak etmesi de siyasi tarihirnizde başhbaşına bir hâdise tcskü eder. Sebeblerini kısaca arzedeyim: Biliyorsunuz ki, Avnjpa Bir'.iği ikri uzun yıllar evvel ortaya atılmıştı. Bu fikrin ilk tebelhir etmiş ?ekli olarak. Birinci Dünya HarbinHen gonra Cemiyeti Akvamda, meşhur Fransız devlet adamı Briand'ın teşviki'.e bir (Avrupa Birliği komisyonu) kurulmuştu. Fakat ne BrUnd'ın, ne de Cemiyoti Akvamın ömrü vefa etmedi. İkinci Dünya Harbinden, Avrupa, biliyoMunuz, çok hamb çıkt: Maddeten bitkindi, manen ise, çoküntü halindeydi. Dah» da maruz bulunduğu tehlikeler büyüktü. Yirmi asırdır, dünyanm medeniyet meşalesini elinde tutmuş olan bu kıtanın, bu gerilemesi, Avrupalıları müteessir ediyordu. Bu vaziyete karşı koymak irın, Avrupa milletleri arasmda tesanüd ve iî birliği lâzımdı. Uysnmak lâzım ;eliyordu. Bunun içindir ki Avrupa Birîiği fikri etrafında bazı husus! teşekküller, cemiyetler kuruldu. Bunların başlarma Avrupalı büyük devlet adamları geçtiler. Kongreler, konferanılar toplandı. İjt» bu yeni, eski bütün cereyanların, teşekküllerin tesirl »ltınd» bazı Batı devletleri »rssınd* uzun müzakereler, çetin hazırlıklar KJnunda, Avrupa konseyi kuruldu. Avrupa konseyi, yalnız siyfsl mevıularda hükumeüeri geçici suretta birlejtirmekle kalmıyor, manevj ve fikri rabıtalar'.a mılle'leri birleştiriyor. Avrupa konseyinin istikbale aid vazifelerini, imkânlannı saymayı lüzumsuz addederim. Bu arada yalnıı birini, en yakinlnl arzedeyinj: Biliyor»unuz ki Avrupa bugün iktisadi bakımdan Amenkamn yardımile yasamaktadır. Amerikanın bu yardımdan gayesi şudur: 1952 senesinden sonra Avrupanın, kendi kendine %'• yardımsız y»}»masıru temin etmek. 1952 de, Amerika yardımı kesildiği vakit Avrupa tekbaşma, faşırnuş bir halds kalabilir. Amerik» yardımile, Avrupa ekonomik işbirliği idaresi ortadan kalkınca bunun yerini Avrupa konseyi dolduracak ve Avrupanın dairn» muhtac olacağı ıktisadl ijbirlijini temin edebilecektir. Bittabi, eğer muvaffak olursa... Türkiyenin Avrupa konseyine iltihakı başhbaşma bir hâdisedir, demijtim. Bunun sebeblerini Meclis hururtında uzunuzadıya, izaha hacet yoktur, sanırım. Avrupa konseyi, ilk iş olarak, adalet üzerine raüesses bir sulh'in teminini. yasaeının başma yazmış tır. Artık dünya biliyor ki, Türkiye Cumhuriyetinin siyaseti sadece su'.hun muhafazası gayesine matuftur. Son senelerde, gene bütün dünya teyid v« tekrar etmektedir Kİ, Türkiye, bugünkü karışık Avrupada suîhun başhca âmıli. kuvvotli bir. emniyet ve istikrar unsurudur. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti sıılhu özleyen milletler camiasma faal bir unsur clarak hakkile katıimif bulunuyor. Muhtercm arkvldşlar, Hiç kimse için meçhul değildir. Turkivenin bir Avrupa devleti mi, yoksa bir Asya devleti mi olduğunu soranlar vardı. Bu sual, bazı beynelmilel toplantılarda dahi ortaya atılmı^tır. Bazı gazeteler zaman zaman bunu •/azmıştır. Avrupa konseyine dahil elmamız bu sualleri, bu tereddüdleri kat'i olarak ortadsn kaldırm;?tır. Türkiye Cumhuriyeü, Balı Avrupa devletlerinin daveti üzerine kendi aralprmdî yer almıştır. Bund?n ne çıkar? denilebilir. Türkiye Cumhuriyetinin her yerde, her kıtada siyasi, iktisadi menfaatlerl vardır. Bundan hıç kimse şüphe etm:z. Biliyorsunuz ki arkadaşlar, dış siyasetimizin ağırlık merkezı Ba tı dünyasıdır. İngiltere ve Fransa ile ittifakımız, Amerika ile gittıkçe artan dostluğumuz ve menfaat birliğimiz, dı? siyasetimizin istfkametini daha fazla Ba tıya çevirmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin demokratik bir rejime sahib, ferdi ve siyasi hürriyetlere bağlı bir devlet sıfatile Batı demokrasileri arasın3a yer alması, hepimizin kuvvetle ve samimiyetle üzerinde durduğumuz bugünkü siyasi hayatın, Türkiyenin itibannı ne derece yüksek tuttuğuna bir delil teşkiî eder. Türkiye Cumhuriyeti, Büyük Meclisten gidecek ve bütün partileri temsil edecek mılletvekilleri ile birlikte Avrupa Konseyinde faydalı bir unsur olarak bu büyük idealin gerçekleşmesine yardım edecektir. Btı tasarının müstaeelen müzakeresini ve kabulünü rica ederim.n Bajfaraft 1 inci ga 10 bin liraya çtkarılmasını istedisini, komisyonun bugünkü hayat şartlanru dikkate «larak bu miktarı 4000 e indirdiğini, bu şekilde kabul edilmesinin yerinde olacağını söyledi. Diğer tarnftan Yargıtayın sülh hâkimlerinin kararlan üzerine vereceği kararm tashihi karar edilemez, şeklindeki fıkranm kaldırılma^ile, Yargıtaya büyük külfetier yükletileceğini anlattı. Bu bakımdan fıkranın ajmen kabul ediîmesini Lstedi. Hulusi Oral da Yargıtbyın durusma kararları 4000 üıerinden değil 2000 lira üzerinder» olmasım daha muvafık buldu. Neticede komiayon bu görüş» ivürak ttiğinden madde 2000 lira olarak kabul edildi ve tasannm birinci görüsmesi »ona erdi. Gündemin diöer maddesi Temyİ7 Mahkemesi teşkilâtma dair kanunun bazı maddelerini değiçtiren kanun tasaruı idi. Bu tasarıda, Yargıtay dairelerinin göreceği isler sınıflandınlıyor, i?i az olan dairelerle çok olan dairelîr mi.savi kılınıyordu. İlk sözü Osman Nuri Köni aldı ve: «İnsaflı bir muhalif olarak tasarıvı seçimle alâkalı görmüyorum» dlyerek mahkemelerin tarihçesini yaparak, eskiden ceza, hnkuk ve ticaret adile üç daire tarafmdan temyiz lşleri gönildüğünü, simdi işlerin çokluğu kır»ı«ında daire adedinin 12 ye çıktığını, gene de Yargıtayın bir an icin olsun işten basını kaldıramadığını anlatarak, mFhkemelerle Yargıtay arasmda ikinci bir merhale olsn İstinaf mahkemelerinln artık ihdası zamanı geldiğini, Halk Partisi Başkanının bir seçim nu'.kjnda, İstinaf mahkemelerinin kurulacağını bildirdiği halde tasarının bugün? kadar Meclise gelmediğini, bu bakımdan Adalet Bakanım hatalı bulduğunu »nlattı. Köni devamla: « Adalet Bakanı para ister Vermezlerse istifa eder. Halk Partisi ikide bir buraya gelir. Hâkimlere ilânı aşk eder. Adliyeyi seviyorlar^a para versinler. İkinci derece olan Istinaf mahkemeleri kurulsun. Seçrm olduğu zaman avuç dolusu para veriyor. Adliye oldu mu on para bile vermekten çekiniyor.> dcdt. Adalet Bakanı Fuad Sirmen kürsüye geldi. Köninin Meclise giren tasarıların arka5inda bir seçim maksadınt aradığını, fakat bütün incelemelcrine raâmen bu konuda böyle bir sey görmediğini söylemesini memnuniyetle karşıladı. Ve tasarının sırf Yargıtay dairelerin'.n her birine müsavi is düşmesi maksadile hazırlandığını izah etti. Halk Partisi ve hükumetlîrinin hâkimlere hemen hemen devlet memurlarına tanılan hak ve avantajlardan en fa7İasını tanıdığını bildirdi, geçenlerde çıkarılan Öder.ek Kanununu buna bir mlsal olarak verdi. İstinaf mahkemeleri kurulma^ı için gerekli hazırlıkların ve çalışma'arın aksamadan yapıldığını anlattı Bakanın bu irahlarmdan sonra maddeleı^ geçildi ve tasarı aynen kabul edildi. Küçücük fıçıcık.., Seuimlt Valimiz Dr. FaJıreddin Kcrim yeni bir yoldur tutturdu: Htr gittiği yert mtinasib şekilde vaidlerde bulunuyor. Gecekondulara kanalizasyon, şoförlpre yol, umıımiyetle halka tıcurIvk gibi. Bu sefer de Üsküdara gîttni«, İstanbuldan oraya köprü veya tiinel yapilacağını vadetmiş. 4 Yol yok, hastant yok, mekteb yok, eiektrik, srı. gaz yok; biz bvtvn bunlart brklerken nelerle karşılapyoruz, Yarabbi! Yoksa küçfik iisind, su sıraâa şehirde bnhıvmıyan Zati Sungurun yeriri mi doîdurvıak niyetinde? D. N. Şehrimizde Unesco şubesi kuruluyor Bajf«raft 1 ivci sahifcde Co'nun yalnız bilimsel isleri Ü7erinde çalısmalarda bulunacaktır.» dedi v» ilâve etti: « Büro perîembe cünü faaliyete geçecektir. Pöıende brndcn başka. UNESCO'nun müdürlerinden Çinli profesör ve Çin Mil'.î Akac'emisi üyelerinden Ging Hsi Ha hazır bulunacaktır. Büronun başına, İstanbul Teknik tîniversitesi profesörlerinden Dr. Katib Berker getirilmiştir. Teknik L'niversite, büıo için bir lokal tahfis e'miştir.' Karl Borch'dan sonra İstanbu! bürosunun mürlürü Prof. Patib Berkerle konujarak kendisine şun ları sordum: UNESCO'nun hilimsp! işbirliği merkezinin kuruluşu hnkkınd» izahat verir misıniz? « İkinci Dünva Harbi esnasında Müttefik devletler bilim ve tek nik sahasında biİBİlerin mübadelesini temin icin b'rbirlerinin ons şphirlerinde hilimsel isbirliü merkezleri kurdular. Meselâ. Britanys camiasına dahil devletler Washinaton'da bir mekez teskil ettiler Yirmi bes ksdar bilim adamını içine alan bu merkez radyo, sanayi, kimva, tıb gibi koîlar üzerind» karşılıklı yardımı organize utı Aynı şekilde ça'nşan merker.lt"! muhfelif «ehirleıde kunaldu. Bu arada, İndlizler terafından Çinde ÇungKing'de kurulan merkezi zikretmek lânmdır. Gecen sene memleketimize gelen Prof. Needhanun icİErcsinde olan bu mrrkîz, bilimsel işbirliği merkezlerinin tekâmülünde eîaslı nir rol oynadı Halen bu şekıide kaç merkez vardır ve bunlar nerelerde kurulmustur? « Unesco"nun kasım 1946 da Pariste toplanan ilk genel konferansında bu merkezlerden dört tanesinin kurulmasına karar verilmişti; bu dört merkezden Ortaşark, Şarkl Asya ve Lâtın Amenka merkezlerı 1947 de, Cenubi Asya merkezi de 1948 de tesis edildi. Esas mües.»esesi Kahirede bulunan ve şimdi İstanbulda biı şubesi açılacak olan Ortasark merkezinin faaliyet böljesi Türkiyeden Mısıra kadar bütün Ortaşarkı içine almaktadur. Şanghay'da bulumn Şarki Asyı merkezinin faaliyet bölgesi ise, Çini, Fılıpın adalarmı ve Hindiçiniyi ihtiva etmektedir. Cenubi Amerikada olan tâtin Amprika merkezi, Urusuayın başşehri Montevidpo'dadır. Nihayet dördüncü merkez olan ve Delhi'de bulunan Cenubî Asys mrrkezinin bölgesi Hindiftsn, Pskıstan ve bunlara komşu mem İPkftleri : htiva etmektedir: merkezin büroları Delhi Üniversit1;sinin binası dahilinde Üniversi. te tarafından vprıien lokale yerleçmiş bulunmHktadır.« Bilimsel işbirliği merkezlevi np gib: işler yaparlar? n Mevcud dört m»rkc'zden, Lâtin Amerika mprkezi tarafından Rörülen islerm başında, Amazon Hyleası Mılletlerarası En?titüsün nün kurulmasi için ih7arî çaİTşmaları ve teh'ikeleri z:kretmek lâzımdır. Yedi milyon kilometre kare kaphyan; yani Türkiyenin dokuz misli olan Amazon nchrinin havzası bilind ği gibi. bataklıklar ve kesif ormanlarla ör+ü!ü Reniş bir böl; ged r. Amazon Hvleasını kalkındırmak maksadüe Unescn teşebbüse geçmış ve doknz devletin içtirakile bir En?titü vücude getirilmiştir. Unesco, Amazon Enstitüsüne benTiiyen ikinci b r milletlerarası tPspKkül kurmak ü?eredir. Bu da çöl mmtakalannı tetkik edecek olan «kurak mıntaka milletlerarası enstitüsü» dür. Memleketimizi yakından il^ilendiren bu Enstitü. kurak veya yarı kurak bö!el.erde yaşıyan toplulukları alâkalandıran bütün problemleri tetkik edecektir. Bu ensttünün tesis haîirhklan Ortasark merkezi tarafından yap:lacaktır. Bilimsel 15birl'ği mprkezlerinin mühim bir vazifesi de, bölgelerindeki bilim adamları tarafından kendilerine tevrih edilen çeşidli .«oruları cevablandırmaga cahşmaktır. tstanbulda açılacak büro, ılml haberleşme ve irtibat sahasında Türk bilim adamlarına mümkün olan bütün yardımı yapmağa çalışacaktır.» Serdet Radyo vjprgîsi,. oğıusu adını iyi bilmiyonım, vergi midir, ucıetJ midir? Ama biliyorum ki; vaktini g s " | çirdiıüz de vermediniz mı mahkemelere düşüyorsunuz. Bu para senede on lira idi, ögTendik kı hıikumet bunu yirmi liraya cıkarmsş. Sag olsun da çıkarMn. Ne japa'ım? Arttınnalı mı diye bize soran var mi? Sonra bir demfct nıaydanozu >Tİz para yerine uç kurusa sattı diye sp.ım hapsettiktil O da ayrı bir davadtr. Bize derler ki demokra^i ?öyletür, boyiedir. Afiedersıniz hcmfeıi! Demokvasi da olsa, otokrpsi de oha yalnız bir hâkün vardır: O da memur denilen adara. Bu adam grç : nmede*fuçlük çeker, çahsmada gür'nık çeker, lâkin isteğini yapmakta çuclük çekmez. Memleketin en bü>uk işleri ve davalannı kovalayın. ilk kaynajını o f ta halli bir memunm fikrindn bııl'irsunuz. Bu. böyle ol» mu?. bo'le gider. Ûst tarafı fasatısodur. Bu ra^yo Urreti it herhangi bir memunın akhna gelmiş, daha yııkarıya »öylerai'5. oi"a?ı d» kabul etrois» tir; ı m ı »akattır. Bir taraftan milyonlıır »arfedip İstanbtılda emsalsi» bir i^tasvon kurarken ot« yandan • rady» dinlfyitilerinl azaltacak dere«4 ce ücret arsmak tezad teşkil eder. Zaten bugün bir radyo ahnak or« ta halli bir aile için haylı müşkiildür. Bunun için halk tipi radyolar yaphnnak bile düsunülııyordu, Bu teçebbüsün ne netice verdiğini bilmiyonım. Eğer tahakkuk ederse gü?el bir seydir. Lâkin elli altmı? lira ile bir dinleyiri posta alnu» olan adamdan scnede yimii lira istemek oldukça ham bir tekllftir. Denebilir ki: Biz o nevi radyolardan az ücret alacağnz! İ$te o zaman me^ele çatallasır. Radyoların cinsi. fiatı halk tipi mi, değil mi diye nmayenesi icab eder. Böylece is biraz da «indi» olçulere dayanmaya baçlar. Kaldı ki; ister halk tipi olsun, ister olmasın bir rsdyo sahibinin Tiırk istasyonlannrian edeceği istifade a>nıdır. Onun içio makinesi daha kuvvetli olandan iaz' la para istemeye sebeb ve hak dr yokrur. Talnıı bir mesele vardır: Benim evimde bir radvom vardır; bundan günun muayyen bir kaç *aatinde istifade ederim. Hatta cün olur ki enu hiç açmam. Lâkin yanıbafimda blr kır kahvesi, bir mpylıan« veya birahane vardır. Onun müsierilerini eğlendirmek için bir radyosu vardır. Ve bu rartyo ile o musteri celbeder. yani para ka7amr. Ikimiı de kullandığınuz bu' radvo makineleri için aynı ücreti vermekteyiz. Hakh midir?. Enflâ şrırayı tesbit edelîm: Aluıan bn para ne parasıdır? Vergi ise, vergi nisbt ve supl olmak gerektir. Onda fünde yarun saat radyo dinleyen adamla. günde on iki saat radyo çalıp müşteri çağıran adamın aynı parayı vermesi son vergi telâkkilerine uymaz. Vorgi değil de istajyonlanmırın ma.vafına mukahil öcret ise o istasyonlardan gB>risahsf lîtifade eden ve kaskalarına da radyo dinletenin dıOıa faxla para vermesi lâzımdır. Eğer ne olduğu belll olmıyan bir acayib şey Uf, gene artık medrni ihtiyaçlar anısına girmif olan bu âletlerdeıı senede yirmi lira para alraak benee reva «leğildir. Hiiknmei propaganda yapacak. halka hizmet «••iecek, halki tenvir edeeekse, b«nu nımıınf fcütçesinden karsılaması daha doğnı olur. Çünkti bir istasyon, yalnız eUnde raakin«;i olanlar için kunılmaE. Bütün memleket hattâ, memlekH dışındaki âlem içia netriy»t vapar. Umuyorum ki: bu üeret davası Mr kere daha gÖ7dcn eeçiriHr. Çtinkü korkarnn ki; bu gibi ufak tefek engcller Mzde dinleyici po<ta adedinin çoğaimasma mâni olmasın. B. FELEK Mısır Kralı ikinci dafa evleniyor Kahire 12 (Hususî) Muır Krah Birind Farukun evlenmek Ontt oldugu, yıpılmakta olan haarbklardan anlaşıln»ktadır. Şimdiye kadar bir kaç namze,dden bahgedllntisti. Bunların biri Lübnan Basbakanı Riya'z Beyin Kerimesi idi. Fskat anlaşılan geanin yabancı olması istenmediği için bu nam«edlik iizcrinde durulmaTnıştır. Daha sonra Kanal muhahn Fuad Şirin Beyin kerimesinden bah.'olunmu$ ise de bunun üzerinde d« ane»V Wr kaç gün durulmus, daha Bonr» bu hıber yalanlanmıstır. B grm ve en ciddt haber, Muır Mön»kaiât Bakanlığı Genel Sekreteri Hüseyin Tevfik Sadık Bevin kerimesi üzerindedir. Tevfik Sadık Bey Bristnl Üniversitesinden mezun olan bir mühendistir. Münakalît Bakanlığında Gen^l Sekreterliği deruhde e^en Sadık Bey bir tek kız evlâd •ahibidir ve ki7.ml da muhafazakâr fekilde yetiştirmiş bir babadır Kral Farukun bu kızı çok beğendi$i ve onun flzemrle mtistakbel Kraliçe olarak durduğu anlaşılmaktadır. Haber verildiğine göre Kral ile kınn babası olan Sad.k Bey araamda mutabakat hasıl olpıuş ve bunun üzerine Sadık Bey. kendLine yüksek bir rutb» tevcih e<ülmek üzere simdiki vazifesind*n lstifa etmiştir. Bilhassa bu istifa keyfiyeti dikkati çekmis v» bunun üzfrine bir taraftan hükumetin, diğer taraftan sarayın hanrlıklar ve tedbirleri ehemmiyetle takib olunmuş, neticede nişan merasiminin icrasma karar verilmis olduğu anlaşılmıştır. Burün yann nişanlanma keyfly*H bir resmî tebliğ ile 11in olunarak ve daha sonra nikâh kıyılacaktır. Kral Farukun iTk izdivacı, bir snlasmazlık yüriinden fesholunmu v» Kralm t«krar evienmesi beklenmisti. Kralm en büyük Isteği bir «n evvel Veliahd olarak illn edi lecek bir erkek evlâd sahibi olmaktır. Sadık Beyin kıw, bu »en» dan çıkmış, aayet i\i frsnsızca bi llr, mükemmel piyano çalar, tenis ©vnar, on altı yasmı benür bitir »i? genc ve trÜ7.el bir kızdıf. »m'nım<minilli«llinunilinnnilllll)IİHIfftllliniı>t)iıtm»ı..' Komünistler Noel Babayı katlettiler Lonra. 12 (Nafen) Doğu Almanvadan Berlin'e gelen h gore, komünistler Stalinin senei d«vriyesirıin sonük geçmemesi için «Noel t»ba> yı katletmeye karar v«rıni?l«rdir. Noel yortulan ile Stalin yortusu arasında pek kjs» bir zanutn olduğundan birinci yorhinun lkincipini söndürmesi ihtimali de ortada bulunduğundan Kınl idareciler Noel babayı ortadan kaldırmaya karar vermişler ve bu yolda siddetli kararlar »lmışlardır. BaştaTafı 1 inci tahijtde •arum musnkcresine Mra teldiği B m n aalon hİMedflir d«reeede tenhaljfraıjb. Buna rağm«n söz alaa httiblerden fiçönün de bu tasan aleyhinde konuftuklan görüldü. Mesele, Lozuı muahedesinm akdi sırasında Törkiyede faaüyette bulunan yabancı hastanelerde mütekabiliyet esaaı (Jairesinde y»bancı bir doktor çalıştınlmasma müsaade edilmesi idi. Ancak bu dokior haricde lcrayı sanat edemiyecektL İlk konu$an Adnan Adtvar bu tasarının pek nazik v« mühim bir meseley* t«nas ettitini b«lirterek ilk bakıçta birk»ç yabann t«bib« irin v«riliyor pibi is« de maalesef mahiyetinin bu kadar basit olmadığım, işin bir nevl kapitülâsyon mahiyetini alacağmdan endişe ettiğim kaydetti. Adnan Adıvann izahlanna göre Lozan ınuahedeaine merbut vesikalarla İngiltere, Fransa ve İtalvaya bu hastaneler bahsinde bir hak tanınmış ve sonra Amerika da bu haktan istifade etmistir. Yabancı doktorlann Izmir Adlî Tabibi beş çalışması aya mahkum oldu İzmir, 12 (Telefonla) Bir rapor verroek içm 5 bin Itra.. Şç istemekten sanık Adlî Tfaoîb Hîîseyin Rıfat Evirgen ile bu rüsveti istemeğe vasıtalık eden Aıiz Uluer bugün 6 far ay hapse ve 500 er lira ağır p*r« cezasına mahkum edilmisler ancak. suçta tam tesbit hali yanda kaldığından, cezaları, beşer •y hapse ve 416 s«r lira ağır para cezasına indirilmiştir. 500 er lira kefalet mukabilinde Temyiı mahkemesinin kararma ka d*r t^iliye edilebileceklerdir. Uskıjmru akını çok fazlalaştı Baştarafr 1 inci sahijede motör uskumru dah» Balıkhaneye getirilerek otuz kurusa kadar salılmıstar. Halbuki mahalle Içlerinde bir kısım esnaf uskumrunun kilosunu gene 80 kuruştan satmışlardır. Yunanistan, uskumru çekmemekle beraber, fiatlnrın düşük otması yüzünden bazı Yunan motörlerinin yola çıktığı öğrenilmiştir. BalıkçıİFnn söylediklerine görc, bugün tutulan uskumrular, yaz mevsiminde Karadenize geçen uskumruların bırakükları yumurtalann mahsulüdür. Asıl uskumru akını bir k»ç gün scnra Karadenlzden İstanbula doğru başlayacaktır ki bunlar lezzet itibaril* daha nefistir. Uskumrunun bol olufu ve rahat akın edisi, balıkçılann tabirile bunların canavan olan palamut ve toriğin azlığındandır. Ne yazık ki. bahk sar.ayiinin senelerdenberi kurulmayışı bu mill! serveün heder ohnasına sebebiyet vermektedir. BB9BB di fildrîerf değil gibi geliyor bana. Acaba, herhangi bir sebeble böyle bir tamşmayı Andrey arzu etmiş olmasın? Lady Tressilian adeta azarlar gibi: Ne münasebet? dedi. Nevile kendisini bıraktıkfan sonra Andrey halası Mrs. Royde'ün yanma gitti ve mükpllef bir asabî buhran geçirdiydi. Tanmmaz bir hale gelmis, hayalet gibi bir şey oluvermişti. K?.dıncagızın büyük bir darbe yemiş olduğu aşikârdı. Malfim ya Andrey kendi içine çekilmiş fazîasile hassas bir kadındır. Evet. fazlasile hassas.. bir çok bakımlardan adeta garib bir kadın.. Muhakkak ki çok çekti... Nihayet talâk kaüyet kesbedip Nevile de öteki kızla vlendikten sonra Andrey yavaş yavaş kendini toparlamağa başladı. Şimdi hemen tamamile eski haline dönebılmiş gibi., bu itibarla bu acı hatıraian kendilığinden deşelemek istiyeceğini hiç zannetmem. Mary tath bir inadcılıkla: Fakat mekrubunda Nevile öyle yazıyor. Dıtiyar kadm tecevüsle bakarEk: Bu bahiste çok inad ediyorsun, Mary, dedi. Anlıyamıyorum, neden? Onlan burada bir arada görmek mi i Mary Aldin kuırarak derhal red detti* Hayır. b Suriye Kurucular Meclisi toplandı Şam, 12 CRadyo) Kurucular Meclisi bugün toplanmış ve Meclis Başkanım seçrrnştir. Mec lıs Başkanlığına Halkçı (Şa'ab) partisi liderı Haleb Haylâvî Rüştü Kâhyabey seçümiştir. 108 oydan 98 oy Rüştü Bey lehinde çıkmıştır. Meclisin 114 üyesinden 108 i açılış töreninde hazır bulunmuştur. Bağımsız Şam milletvekili Zeki Kâtib ile Hurns milletvekili Raif Bey başkan veHatib bir jnükteseb hak mahikilliklerine seçilmişlerdir. yetinde olan bu v»ayetin kanunlara geçirilmesinln mahzurları hak albna aldığından fikâyet etti. kmda pek dîkkatli davranılmasmı Dr. Hikmet Fırat, Türk hastala bilhas«a tftvsiye etti. rmı tedavi hakkmm Türk tabible Dr. Hikmet Fırat da Türk hekim rine aid olduğunu da belirtti. Mit lerinin bilhassa son yıllardaki ba hat Sakaroğlu da aynı mahiyette şarılarrndan. hizmetlerinden ve ilim konuşarak tasarının reddini istedi. âleminde öğünülecek bir yer aldık Bu sırada da Mecliste çoğunluk larmdan fcahisle, bu kanun tasa kalmadığından Başkan oturuma son rısınm bu vaziyeti âdeta ayaklar verdi. Fakat mekrubunda bizzat Andrey ite bu ınevruu konuşmuş oldu§unu yazıyor. Ne de garib bir hareket! Yok.. yok.. belki de zannettiğim kadar garib değil! Mary anlamamıs bir halle ihUyar kadına bakü. Lady Tressilian: Tıpkı Sekizinci Henry gibl dedi. Mary bütün bütün şaşslamıştı. Lady Tressilian ne demek ıstediğini izah etti: Vicdan azabı! Sekizinci Henry daima Catherine"e talâkın en doğru hareket olduğunu kabul etiırmeğe çalışırdı. Nevile ise kötü bir hareket yapmış olduğunu pekâlâ biliyor ve kendisini aksine inandırmağa, müsterih olmağa çalısıyor. Işte anlaşılan bu yüzden de Andrey'ye bu teklifini kabul ettirmek ve ona gelip burada Kayle tanışmakta hiç bir mahzur yoktur dedirtmpk içüı elinden geleni yapmış olmaîı. Mary düşünceli bir eda ile: Acaba? dedi. Lady Tressilian keskin bir na«arla bakarak sordu: Ne demek istiyorsun? Mary: . Hiç, dedi. \caba diy« düşünüvorum .. Ve bir lâhza durdu. tereddüd etti, snnra devamla: Bu mektub, dedi, sanki Nevile'in elım!»n çıVmamış ffihi.. ne büeynn? Bu fikirler Nevils'ifl ken Baştara1\ 1 inci sahıfede H=ıkkmda Beyoğlu Emniyet âmir iğince bir mesalcden do'ayı idarî tahkikat acılan komiser muavini İsmet Altav, bundan müte?ssir ve muğber olarnk aynı merkezde çalışan diğer koniser ve âmirleri alevhinde menfi propagandalara kalkısmıstır. Bir kısım gazetelere de gene kendisi tarafından intikal ettiri^n bir habere göre, komiser muavini İsmet Altay, bundan bir kac gece evvel Beyoğlunda kapanma saatini geçlren bir bara vazife icahı uğrnmış, burada resmî e'.bisell bir kaç komiserin içki içtiklerini görmüştür. İsmet Altav kendi ifadesine gore, bun'.ar hakkında zabıt tutmağa mecbur olduğunu söylemişse de iclerinHon biri kendisine «Ben İç İşleri Bakanının yeğeniyim, zabıt rutarsan seni işinden attırırım» demiştir. Emiyet Müdürlüğune de akseden bu hidise etrafında Polis Müdürü Cemal Göktan tahk'.kala başlamıj. İsmet Altayın çazetelere intikal eden bu iddia ve beyanının doğru olmadığı neticesine vanlmıştır. Dün bu hususta ker.disinden mslumat istiyen bir arkadaşımıza Emniyet Müdürü Cemal Göklan şu izahatı vermistir: • 4 '12 '949 gününe rastinyan parar gecesi, barlann muayyen «aatte kapatılması icin vazifelendirilmiş bulunan üç Vomiser munvini bir bann henüz kapanmamış olduğunu görmüşler ve ihtarda bulunmak ve kapatmayı temin etmck maksadile bara girmiflerdir. Bu sırada bu islerle vaziffli bulunmıyan komiser muavini ismet Altay beraberinde 3 sivil memur olHuâu halde bardan içeriye Rİrmiş, vazifeîi komiserlere müdahalede bulunmuştur. Bara vazifs ifası icin giden memur ve komierlerin içinde İç İşleri Bakanile akrabalığı but lunan kims» yoktur ve kendisine bu yolda bir konuşma ve tehdid de yapılmış değildir. Vazifeli komiJerler de barda ohırmamıslar ve iç':i icmernişlerdir. Hakkır.da bir meseleden dolayı idarî tahkikıt yapılmakta olan İsm3t Altayın bu tarzı hareketi, vakıalara isünad etmemekte ve kavli mücerredinde kalmaktadır. Hilâfı hakikat beyanlarla meslektaşlanm ve âmirlerini uraurai efkâr önünde teşair eden komiser muavininin bu hareketi meslek kaide ve disiplini dışında miıtalea olundugu için kendisine isten el çektirilmiştir. Gene aynı komisere aid bir ba^ka tahkikat evrakı Beyoğlu kaza idare heyetince derdesü tetkik bulunmaktadır.. Bir komiserin vazifesine son verildi İzmit merkez bucak Devlet Tıyatrosu SanatkSrları bu akşam Ankara radyosunda kongresi Cevad Fehmi Başkutun «Küçük Demokrat Parti îzmit merkez Şehir» adlı eserini temsil ede bucak kongresi baskanı Sadedceklerdir. Temsil 21 de baslıya din'Yolundan pazar günü yapıcaktır. lan kongre hakkında | u telgrafı aldık: Vali, Dilsiz, Sağu ve Körler «Mu^'.am hür demokrım haokulunu ziyaret etti vası içınde dün yapılan konVall ve Belediye Bajkuu Ord. Prof. Dr. rahreddin Kerira G6kay dun sab«h greye 173 delege iştirak etmij Aksanydakl Dllsir. Sağır ve Körler ve kongre 8 saat bilifasıla büyük okulunu îiyaret etmistir. Vall, okulu anlayış birliği ile cereyan etmiş(ezmis, deralerde buJunmuf, okulun tir. Kongrede memleket ve parihüyaçlarını tcsblt etmlf, Diljiı n ti işleri konusulmus, gizli yapıSağırlar Cemiyeti Uralından ödenen ejretmen «ylıklannın MI11I ESİtim lacak idare kurulu seçimine geMüdürlüğüncc vcrllmeılna tavanut çilmek üıer» iken 19 delege kon edecejini vadetaıiıür. greden «yrılmıçtır.» Lady Trassilian keskin bir ifadeyle sordu: Yoksa bu garib flkirleri Nevile'e sen mi aşıladın? Bu derece saçmalayacağınızı da aklımdan geçirmemistim. Ne bileyim. Ben de bir an için dahi bunun Nevile'in kendi fikri olabileceğine inanamıyorum. Hiç de Nevile'in larzı değil bu. Bir lâhza durdu. Birdenbire yflzündeki düjünccli ifade dağ^Idı: Yarın 1 mayıs değil mi? dedi. Ayın üçünde Andrey Esbank'a giderek Darlington'larda kalacak. Arada topu topu yirmi otuz kilometre bir mesafe var. Andrey'ye yaz da bize öğle yemeğine gelsin. 5 M.yt» Mrs. Skange geldi, hanımefendl. Andrey Strange büyük yafak odasına girdi, odayı aşarak köşeoeKİ büyük yatağa ulaştı, eğilerek .h*iyar kadmı iki yanağından öutü ve eeçip kendisi için hazırlanmıj olan koltuğa orurdu. Lady TresaiUan: Geldiğine çoV memnun o!dum, yavrum. Göreceğim gelmişti, dedi. Benim de sizi. Andrey Strange'in tarifl îmkSnsız bir havası vnHı. Oı1» boyluydu. Elleri ve ayalcJan küçücükta. S^çla^ bal sarısı, yüzü ise adet» r<~nksİ7Hi. Bir hsvlj ayvık. heır»k gozlari kül rengindeyli. Vüeudü ufaktefek fakat biçimliydi. Küçük, beyzt simasının ortagında burnu dümdüzdü. Bu renkler ve guzel »1mamakla beraber hoj, cana yskın yüzle Andrey'nin inkâr edi'emeı olduğu kadar bir b»kısta geçcmiyeceginiz, bilâkiı gözünüzü tekrar tekrar üzerine çekın bir havaa, edan vardı. Denilebilirdi ki bir nayalete benziyordu. Fakat bazı hazı 1 hakikate canlı bu in^andan çok daha yakın göriinen bir hayalet.. Tatlı, köçük gümhj bir çıngırak gibi berrak, hoj ve güzel bir sesi vardı. İlk bir kaç dakika böyle Andrey ile ihtiyar kadm miişterek dostlarından, son günleıin hâdiselerinden bahsettiler. Scnra, nihayet Lady TressiHan: (Arkası vatr) (•»•" ^ Ankara radyosunda «Küçük Şehir» B".<r»nrafı 1 inci fahifede temsil erien bes tacir'.e Sana\"i Birlieini temsil çden vedi sanayici ilk toplantıva katılmak üzere bu akşam Ankaraya gidrceklsrdir. İstpnbul Ticaret ve Sanayi Odasının «yerli ısnayiin inkişafı ve ithalâtın yeniden ayarlanması» mevzTjundfi müdafsa edeceği teı çok enteresandır. Odanın kanaatine eöre. ithalâü tahdid etmek diye bir şey olmamalıöır. Unutmamahdır ki, lüks de olsa, bir kaç kalem eşyanın ithalinin yasak edilmesi bu maddelerin fistlarında bir jKikselmeve sebtb olacak ve diğer emtianın fiatlarına da te."ir edpcektir. Millî piyasada istihsal edilebilen bir emtiayı her zaman icin dışarıdan fterirtebilmek hakkı Ticaret Bakanlığının elinde bulunmalı ve Bakanlık döviz müsaadesi nisbeünde. icabında lthalat yapmak »uretile muhtemel fiat yükselişlerini önlemeiidir. Dısarıdan her zaman için ithali mümkün olan endüstri emtiasıntn, yerli emsalinin ihraeına cia müsaade etmck lâzımdır. Bu takdirde umum! istihlâki aşan bir istihsal fazlalığiiı dışanya laünak suretile istihsal tıkanıklığı önlenmiş olacak ve vakitsiı bir fiat yükselişi yapılacak ithalât sayesüıde önlenebüecektir. Yerli sanayiin inkişafı ve ithalâtın ayarlanması Bnş'ıjratt I inci .«olııfede kezlerini do suçlandırmı»hr. Muhabir'ere göre. Fransız knmunistleri »casındaki .Tito taraftarl»rı. partiden ayıılmışlar ve Sovyet aleyhtarı bir gszete çıkarmağa başlamışlardır. , *• Norvecde Nor^ec komünist partisinden cıkanlmjj olan kızıllar yeni bir par+i kurmuılar ve Moskovadan »rnir alan eski partilerile mücadele edecekîerini biidirmislpıdir. Finlandiyada Fin'andiya komünist partisi içind» siddetli bir temizlik hareketinin başlamasına intizar edilmektedir. Fin komünistlerinin bazı liderleri siddetli tedbirlere baş\Tjrmamış olrnakla itham edilmektedirler. Batıda kızıllar parçalanıyor Muhurası Sofyada Kostov'un idam edümesi Utendi Bfl'*3rcf! î inci safıifede rek ingiltere. Amerika ve Y\ıscslavyaya »iddetle hücum etmıştir. Savcıvı dinleyen muhaHrler şöyle demektedirler: «Macaristancİ3 Fsjk'm idamını istiyen sivanın sozlerile Sofyada Kostov'un idamını taleb eden savcının sözieri arannda hiç bir fark yoktu. Ikisi de evvelden hazırlanmış ve kendıîerine verilmi} bir notayı okumak'an başka bir şey yspmamışlarrlır. Rajk'ı itham eden Macar sa\ Bİbi Kostov'un idamını i?ti Bulgar sovcm da üç saat müddetle konuşmuştur. •CUMHURİYET» in «bıta rornanı: 1 O lumeaogru Yazan: Agatha Christie Ea^terhead Bay Oteli Ladv Tressilian'ın evinin hemen ta karşısmclaydı ve Mary, dar bir su şeridinin ötesinde, göze batan yenililik'e sdeta etrafa kafa hıtar gibi yükselen binayı seyrediyordu. Lady TressiHan gözlerini kapayarak: Matthervv''in bu kaba saba, *di binayı görmediğine memnunum, dedi. Önun hayarta olduğu sıralarda sshil böyle berbad edilm^mijti. Sir Matthevv ile Lady TrcsFİ'inn Gull's Point'a bundan oruz sene evvel gelip yErleşmişlîrdi. Denizciüğe fazlasile mcrakh olan Sır Matth<!W'in dingisi alaborc ol.jp adeta karısmm grizleri önünde boğuluşundanberi de hemcn hemen dokuz sene geçmişti. Eu fflâketten so.ıra herkes Lady Trc?Aİlian'ın Gulls Point'ı satır Sottcreek'ten ayrılacağını t»hmin elmişti. Fakat ihtiyar kadm tahrnin olunan şekilde haıeket etmemiş. eskisi gibi evinde yaşama^ devdrn ermiş ve bu fclâket ksrşısmda aöze çarpsn ypsâne aksülâmeli bütÜB k*yıklarını. velkenlerı Çeviren: M. Kenan Kan ni ve kayıkhaneyi elden çıkarmaktan ibaret kalmıştı. Böylece Gull's Point'takiler kayığa, kotraya binmek istedi mi. iskeleye gitmek ve oradaki gandalcılardan vasıta kiralamak zorunda idiler. Mary biraz tereddüddet sonra: Şu halde Nevile'e bir mektub yazarak teklifinin bizim plânlarımıza uygun düşmiyeceğini bi'.direyim mi? Herhalde Andrey'nin ziyaretini tehir ettirmeği aklımdan bi'ıa geçirmem. O her zaman bize eyluîde gelirdi. Bu defa da plânını değiştirmesini istiyecek değilim. Mary emin olmaK için tekrar onündeki mekıuba göz attıktan sonra: Nevile'in bu teklifi Andreynin de tasvib ettiğini yazdığı gözünüze ilişti. değil mi? Yani AnHrey'nin de Kay'le tanışmağa razı Lady Tressilian: İnanmam. dedi. Tıokı her erkek eibı Nevile de kpnrli ksfısın•'.an ne gecerse onu dogıu sanıyor. llary ısrar etti; boylorda renklerde sohjo doğnı •okvimli ve Ece Muhhrolon en eserldir En 8alâhiyetli bilginlerimizin hazırlachğı 1950 senesi ZİYAD EBÜZZİYA Takvimi Çıktı, 8ekh renk iizeriae dört çeşid karton, TürkîyeiJe bu kadar kıymetli takvim besılmadı T88 «ahife 1460 çeşidli yazı 700 resim, Kıymetli, hakikî bir Ansiklopedi. Fiatı 150 Kuru» TasKih Cünkü tefrikamınn baş t»rafında, «Hırvat v» Kul, yani esir çejidinden olan Rüstem Pa»«...» diy» bvlıyan ve •• ah •• devlet» basvuracak hale geldim diye hayıflanrp dunıyordu» eflmlesile nihayetlenen tarihi romanımıza aid 36 satırlık bir kısım, yanlışhk neticesi bu sütunlara karışmıştır. Tashih eder. okuyucularımızdan özür dileriz. YILIN ANSİKLOPEDİSİ Bütün tarnnmış takvnöciler, âlimier, %ajrler, filozoflar,; . nıütefekkirler, doktorlar, nıuhifrrirler, hikâyeciler. bir araya gelerek çeşitli mevzuhir üzerioi|<? hazırladıkfefı 2500 parça yazıytbir t*k eser i^tıde"''topladılar. Bu eser, her yıl seve s'çv'e âtıp bir ziyn.et eşyası gibi odanızı süslediğiniz, günlük yorguıüugunuzu^ yaprakları araanda dinleadirdigioiz: Buyuk Saatli Maarif Duvar Takvimt daha bıiyuk bir ıtına ile yakuıda çıkıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear