26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 19 Knaun Rusyada hayat şartları. yiyecek k ı t l ı ğ ı ve p a h a l ı l ı k Şehir =haberlerî tiatları yükseliyor I | GÖRÜSLER ı DIJŞÜNCELER j Baştarafı 1 inci sahifede ı ve zarara uğrıy.an kısmmın firesi Kasımpaşa sahillerlnden îskın elindeki fazla parayı toplamak 1 bindiği halde, Moskovadaki Ametanbulun tepelerine doğru barikalılara Rus pazarlarındakinden İçin açmıştı. karken medenî dünyanın büyük Beyaz ekmek: Kilosu 23 lira, çok daha ucuza yiyecek temin eteserlerinden biri olan Siileyma•(Amerikalıların çoğu bu fiattan miş oluyorduk. niye âbidesini karartan beton Ağır bir ceza ekmek almaktansa ekmeklerini yığınını görmemek kabil değilevde kendileri pişirmeyi tercih ealınmadığı takdirde Amerikadan getirttiklerimize ilâ Tedbir dir. İçinde hayat ilimlerini yadiyorlardı.) veten yeni bir yiyecek terr.in etme fiatın 11 liraya kadar yükselmesi şatan bu kötü mimarî eseri SüElçiliğin Tereyağı: Kilosu 2530 lira. (bu yolu daha bulmuştum: muhtemel leymaniye âbidesinin böğründe tayyaresi, üssü olan Berlinden her yağı ancak aşçınız veya hadememiz öldüren bir yara olmuştur. Kigelişinde bize mühim miktarda yialr!'5ı tökdirde yemek caizdir.) Menşe fiatlarındaki yükseklik me sorulmuş da yapılmış, rıasıl Margarin: Kilosu 10 lira, (yuka yeeei getiriyordu. Tayyarenin bir dolayısile bundan 1,5 2 ay evvel yapılmış bunlar bence meçhulrıki mülâhaza aynen buna da şa seferde getirdiği yiyecek ar?=ıncU 540 kuruş olan kahve fiatları §imdür ve o kadar da ehemmiyetli mildir.) . i 70 kilo kadar sığır eti, 50 kilo ta di 950 960 kuruşa çıkmıştır. Bu değildir. Çünkü pekâlâ blliyoYumurta: Tanesi 120150 kuruş. vuk eti, diğer dondurulrmış et ce anormal fiat yükselişinde spekürum ki, Süleymaniye, asırlara (yumurtaların k?1itesi arasında fi şidleri, yumurta limon, portakal lâtif yolİEra saoan kahve tacirlerikarşı gerilmiş göğsünde bir ur at'armdan daha fazla fark vardır) vesaire gibi Amerikcda yemeve a nin de rolü vardır. Başıboş bırakudığı takdirde (i g bi duran o sakü binayı günün Domuz pastırması: Kilosu 2021 lıştığımız, fakat çoğunu Moskovabirinde mutlaka söküp atacaklira, (son c'erece nadir bulunur.) da bulamadığımız bir çok şevler atların 10 11 lirayı aşması muhTavuk eti: Kilosu 1315 lira, vardı. Fakat Berlin ablukası baş temeldir. Kahve stokları azalma tır. Fransızlar, senelerce Parisin başhca binalarından biri olup (yenilebilir, fakat fazla zayıftır.) layınca bizim bu beslenme yolumuz mış olmakla beraber ithalât güçlüğünden korkan tacirlerin mev içinde müzeleri, tiyatroları baSığır eti: 1520 lira. kapandı. rındıran koca Trocadero'yi çirKuzu eti: 1315 lira, (nadir buÇok geçmedi Sovyet hükumeti cud kahveyi ortadan kaldırdıkları kin diye yıkmadılar mı? Bizde lunur.) bizim Amerikadan geürmekte ol iddia edilmektedir. Ticaret ve E Trocadero'nun onda biri kadar Karaciğer: Kilosu 125 lira, (son duğumuz yiyecek maddelerine de konomi Bakanhğınm bu mesele ile büyük olmıyan ve ondan yüz b:n derece nadir bulunur.) son veren bir kararname çıkardı^ yakmdan alâkadar olması isten kere daha çirkin olan bu binayı Sosis: Kilosu 15 lira. Gümrük resmi vermeden ithal olu mektedir. elbette günün birinde yıkacağız. Domuz sucuğu: Kilosu 2526 li nabilecek maddelerin miktarını aBu yıkmakla büyük Mimar SiMillî Eğitim Müdürünün ra. (nadir bulunur) ğır surette tahdid etti. nanın eseri olduğu kadar koca Balık: Kilosu 615 lira, (ancak Silivrideki tetkikleri Bunun, Rusyadaki bir avuç yabir Türk milletinin de eseri olan bahk mevsiminde tazedir.) Milli Eğitim Müdürü Murad Uraz. bancıya karşı ağır bir ceza olduSeker: Kilosu 6 lira (nadir bu ğunu. bu yabancıların memleket dün Silivrlye giderek okuüarı gezmiş ve âbideyı âdeta yeni baştan yapanoksanlarım tesbit etmistir. Bundan cağız. lunur.) lerinden getirttikleri malların Sov başka, yeni yaptırılacak orta okul için Konserve: Kutusu 910 lira. İlirr.de büyük kesiflerin kenyet iktisadiyaüna bir zarar ver bir arsa bulunmuîtur. Sade bisküvit: Kilosu 15 lira. dinden evvelki veyahud aynı zamesinin akla bile gelemiyeceğini Sümerbanka 1 milyon liralık Lâhana: Kilosu 3 lira. ileri sürerek itirazlarda bulunduk. taahhüdlerini yerine getirnıeyeıı mandaki çalışmaların, araştırmaHavuç: Kilosu 2,53 lira. Fakat bütün teşebbüslerimiz netii ların muhassalası clduğu davatacirler Turp: Kilosu 11,5 lira. cesiz kaldı. O zaman biz de, Amesını tutanlardanım. Bu davayı Sümerbank Alım ve Satım MüdürlüSalatalık: Kilosu 11,5 lira. rikadan geürttiğim''. 'Uarı ancak ğu. teahhiidUnü yerine getirmiyen dört mimariye de teşmil eden bir fikDiğer taraftan. köylünün ve çift pek lüzumlu bir iki maddeye in taciri protesto etmek zorunda kalm:s ri bugünlerde tesadüfen okumaçinin, hükumete vermeye mecbur dirmeğe mecbur olduk. Bu suret tır. Takriben bir milyon lirahk yünlü ğa başladığım bir romanda görclduğu miktardan artakalan mal le de, elçilik mensuıblarımız yiye kvmaş almak üzere Sümerbank Alım düm; romanın başhca kahramanlarını satmasına müsaade edilen ceklerini şehrin o ateş pa.ıası pa ve Satım Müdürlüfcü ile anla;ma ya larından olan bir sanat münek<açık> pazarlardaki fiatlar da o zar ve mağazalarından tedarik zo pan bu dört tacir zamanı geMiği hal kidinin ağzından şöyle den:liyorde piya5anın kötülüğü yüzünden yünlü kadar yüksekti ki bize tahsis edil runda kaldılar. pensucatı çekmenıişlerdir. Tacirler du: ttıiş olan mağazadski yiyecek madpiyasanın kötü şartlarını ileri sürerek Medeniyetin ginnediği bir yer »Eski bir âbidenin ihtişamı delerinin fiatı bunlarm yanında bu bağlartıdan sıyrr.rr.ak IstemekteKöşebaslarında her şey satan ma dirler. Sümerbank l«e katiyen buna j karşısında mest olduğumuz zaucuz kalıyordu. ğazalara, büyük çarşılara. «ne a yanaşmamaktadır. man bu eseri tek bir adamın Fakat 1947 aralığında vesika u lırsan beş, on sente» dükkânlarma Meselenin mahkemeye intikal etme dehasına bağlamak suretile «fikeulü kaldırılınca, diplomat mağı alışık olan Amerikalıların Mosko sine İmkân görülmemektedir. Sümerrî bir ihtilâs» cürmünü irtikâb zası da kapandı. O zaman bütün vadaki hayatı tesavvtır etmelerine baktan selâhiyetli bir zalm kftjıaatine etmiş oluruz. Meçhul, adsız, sangöre. bu dört tacir almakla müksllef Ruslar gibi yabancılar da yiyecek imkân yokrur. Zira Moskova bizim sız zanaat erbabını unuturuz. bulundukları errtiayı çekmediklerl maddelerini ya devlet mağazala her günkü hayatm zanifî ihtiyactakdirde, Sümerbank bir milyon Ijraiık Halbuki onlar zamanın karanlıkrından, yahud da >açık» pazardan ları sayılan alelâde şeylerden bile yünlüden elde edebileceği asgari kârı ları ortasında o tek adamdan almak zorunda kaldılar. taleb edecektir. Mes?lenin bu sayede daha evvel gelmişler ve tevazu mahrum bir yerdir. k?panacağı anla?ılmaktadır. Harb sonunda Amerikada başiaiçinde (evet tevazu içinde, çünAmerikan büyük elcilijinin. müs yan enfilâsyonun en had derecesiMr. Thonbourg şehrimize geldt kü hakikî kahramanhkta daima takbel memurlarına bir kılavız olni görmüş olan Amerikan kadın20 nci asır fonu idarecilerindne Mr. tevazu vardır) uğraşmışlar ve mak üzere hazırladığı «Vazife reh Max Thonbourg dün Amsterdamdın ları bile Moskovadaki pphalılık kar zamanlarının müşterek manevî beri» nde şöyle deniliyor: şehrimize gelmi?t;r. Mr. Max Thonbourg şısmda hâlâ havretten kurtulamahazineye «Sovyetler Birliğine neler götür gaıetecilere birjey söylemek isteme servetlerini saklıyan mışlardır. Mrs. Smith bir gün Mos miştir. Kendi«i bazı dostlarile hmıısi kendi nâcız hisselerini de atmeniz lâzım geldiğini düşünürken kovadaki Ukrayna pazarında on görüşmelerde bulunmuştur. mışlardır. Güzel bir âbide heryumurta ile beş kilo kadar çorba zihninizi şu iki nokta üz=r:nden işAnkaradaki Afyon kongresi için hangi bir dehanın şahsî icadı delık et alıp 25 dolar verdiğini hâlâ letmeniz icab eder: ğildir. Böyle eserler ancak bir gelen üyeler «1 Rusyada hiç bir şey elde acı acı anlatır. milletin ruhî hamlelerinin, teBeynelmîlel Afyon Kongresinin Anetmek kabil değildir; Ateş pahası! mayül ve istidadlarının bir ifac2 Rusyada senenin büyük bir kirda yapacağı toplantıya. ijtirak edeSüleymaniye «Açık> pazarlara :.'.betle gine cek olan üyelerden, Komltenin Genel desidir». O halde kısmında evlerin içi de, dışı da ga Sekreteri Steynik, yanında baş mu de, Selimiye de, Yenicami de, biraz ucuz olan devlet mağazalayet soğuktur.> rahhasla beraber dün uçakla şehrimize türlü köprüler, çeşmeler rınclaki yiyecek maddelerinin 1948 hepsi Rusyada insana lâzım olan, fa gelmiştir. Genel Sekreteri, uçak lla sadece onların mimarının değil haziranındaki fiatlarıru (alışverişe nında Sağhk ve Sosyal Yardım MüSıjrü çıkan ev halkınm bazı mütaleala kat bulunmasma imkân olmıyan ve Dr. Faik Yargıcı karşılamıştır. o mimarın ortasında yaşadığı rile birlikte şu şekilde tesbit ede seyyahların mütem?diyen aradıkmilletin eserleridir ve öyle zan!arı şeylerin en mühimleri şunlar Memlekette kurulac?.'c çimento nederim ki böyle büyük eserlere büiriz (1): fabrikası Kara ekmek: Kilosu 110 kuruş. dır: bütün millet ferdlerinin alâkaMarshall yardım programından dar olması da bundan dolayıdır Soğan: Kilosu 69 lira. Kol ve ceb saati, saat kayışı, müMeyva konservesi: Kutusu 6 lira. rekkebli kalem, dolma kurşun ka Turklyede hususî teşebbüsün emrine tahsis edilen iki milyon dolarlık tiraj İşte bu alâka dolayısile herElma: Kilosu 6.5 lira. lem, çakmak benzini ve çakmak hakkından istifade edllerek ithal edilehangi bir eski sanat âbidesine Erik: Kilosu 12.5 lira. taşı, tıraş makinesi ve bıçağı. cek tesis ve makinalarla bir çimento vurulan bir tahrib kazması büSüt: Litresi 15 lira. fabrikası kurulacağı malumdur. Elektrikli cihazlar: Radyo, saç İstanbul Bölgesl Sanayi Bıriıği Tica tün milletin beyninde uğuldamaPirinc: Kilosu 12.5 lira. kurutma makinesi, ekmek kızartret ve Ekonomi Bakanlığının nrzusu lar hasıl ediyor. İşin en acıklı taArpa: Kilosu 2,53 lira. ma aleti. elektrik süpürgesi. bazan üzerine bu mevzuda ciddi tejebbüs sa rafı tahrib darbelerinin Makarna: Kilosu 5 lira. Muhtelif: Kırtasiye malzemesi. hiblerini tesbit ve tayin ederek Ankaihyâ ameliyesi (restauration) Patates: Kilosu 1,5 lira. mürekkeb. kitab, iskambil kâğıdı, raya bildirmiştir. Tesbit edilen altı teşeklinde olmasıdır. İlim ve sanAmerikan hükumeti sefaret me kartvizit Noel tebrik kartı, Noel şebbüs sahlblnln lkisi hâlen mevcud murlarma, Rusyanın rubleye tes ağacı tezyinatı, masa örtüsü, siga teşekküllere mensub, üçü yeni kum'.an ati en ahenktar bir şekilde nefbit ettiği yüksek rayici gözönünde ra tablası, şamdan, duvar veya teşekkül. bir de İzmirden bir sanayi sinde toplamış bir dost geçen sene Bursanın Yeşil türbesinin tatutarak. doların kıymetini tama masa saati, keten kumas. gümüş işletmesidir. Bu ayın 22 sinde Ankarada bir top mirinde çimento kullanıldığını tnile karşılayacak şekilde bir pa gramofon pliŞı. iğne. çiçek soğanı, lantı yapılarak teşebbu» sahiblerile görmüş ve bana söylemişti. Tabiî halılık zammı veriyordu. Fakat ve tohumu, dikiş kutusu, elbise bu mesele görüsülecektlr. buna rağmen, elçilik erkânının askısı, çamaşır sabunu, tuvalet is Batı Almanyadan ithal edüecek Yeşil türbenin yapıldığı zamanlar henüz çimento mevcud olmayukarıdaki fiatlar üzerinden geçi pirtosu, kola, naftalin, ayakkabı emtianın fiatleri ucuz olacak dığı için onun tamirinde çimento nebilmelerine imkân yoktu. boya takımı, ayakkabı bağı, muhTürkiyeyle Batı Almanya arasında kullanmak meselâ Nâima tarihini Bunun üzerine, kooperatif telif küçük aletler, sicim, mantar akdedllen en son anlastnaya göre, 1ki üzerine ufak bir teşekkül kurduk açacağı, teneke kutu açacağı, si memleket birbirlerile «en ziyade mü bugünkü Maarif Vekâleti türkElçilik memurlarından her biri bu nek kâğıdı, elektrik el feneri, kib saadeye mazhar olmak» esasına yöre çesile yeniden yazmak gibi bir kooperatife maaşı nisbetinde bir rit, termos, sıcak su şişesi, sıhhî emtia mübadele edeceklerdir. En geç şey olacaktı. Bu hali o zamanlaı Sermaye koydu, Amerikaya bazı imdad ecza kutusu, manikür mal 1 1,5 ay sonra yürürlüğe girmesi tarihî âbideler ve eserlerle vamuhtemel olan bu anlaşma Batı Alyiyeeek madrîeleri ve konserve ıs zemesi, makas, firkete, güneş göz msnyadan Türkiyeye ithal edilecek zifedar olan dairenin nazarı dikmarladık. Bunlar gelinc°. koopera lüğü, pikonik sepeti, kayak, paten, emtianın diğer memleketlere nisbetle katine arzetmiştim. Tashihini vâdettiler. Öyle umarım ki şimtifimizin azasına maliyet fiatına raket ve tenis topu vs. çok daha ucuz olmasını sağlıyacaktır. Batı Almanyadan gelen ithal emtia di Yeşil türbe çimentodan, sanat verdik. Uzun bir mesafeden geldiGELECEK YAZI: Artakalan sınm daha şimdlden emsaline nisbetle ve kıymet idrakimizde bir hatağine göre, Amerikadaki fiatına fazla bir yol parası, sigorta masrafı harb malzemesi üzerinde Molotov ucuz olması ellertnde stok meta bu dan kurtulmuş olacaktır (1). lunduranları düşündürmektedir. Topve Mikoyan'la bir pazarlık. tancılar son bir kaç ay içinde fiatları (1) Müellifin dolar olarak verdiği yüzde 1 0 1 5 nisbetinde düşürmüşler(1) Bu sual ve cevabdan sonra tstandir. Ar.cak fiatlar perakendeci ellerde bu rakamlar doların o günkü kıybula dönünce İstanbul tarafının en işlek tutunup kalmaktadır. meti üzerinden lira ve kuruşa çevmeydanını süsliyen Beyazıd camiinin Eminijnü Halkevinin ismi CEtikete dikkat) rilmiştir. (Cumhurivet) kubbelerinde kurşun yerine çimentoların çirkin bir marızara arzettiğini İstanbul Halkevi olacak Kahve Bursadaki ev «••^••^•• Yazan: Seyrüsefer işinde kararlar Şehirde tramvaylann kaldınlması düşüııülüyor Valinin Başkanlığındaki Seyrü sefer Komisyonunun verdiği kararlar yakında tatbik mevkiine konulacaktır. Bu karariardan en mühimmi şehir dahilindeki nakil vasıtalannın azaltılması keyfiyetidir. Bu sebeble şehirler arasında işleyen otobüs ve yük kamyonlarınm gündüzleri şehir nududlarından içeri sokulmıyarak bekletilmeleri hususu düşünülmüştür. İstanbul ile Edirne veya Silivriye işleyen otobüsler müşterüerini ya Edirnekapı, yahud Topkapıda alacaklar, şehir içir.e girmiyeceklerdir. Bir müddet için yeniden şehre taksi çıkarılmaması da düşünülmektedir. Teklif edilen hususlardan biri de tramvaylann Bankalar caddesinde işlememeleri, Köprüden dahi geçmemeleridir. Hattâ daha ileri gidilerek yavaş yavaş tramvaylann kaldırılması da konu mevzuudur. Bu takdirde 300 kadar otobüse ihtiyaç hasıl olmaktadır. Belediye, Marshall plânı yardımile otobüs temini teşebbüslerine girişmişse de bir netice elde edilememiştir. Ağa Camü önündeki durak mahallinin tekrar kaldırılacağı hakkındaki haberlerin aslı yoktur. Tarsus vapurunu tamiri ttalyadaki Ansaldo tezgâhlarının fabrikası Tarsus vapurunun kırık turbinini kısa bir zamanda tamir etmlş.tir. Türbln, 25 kasımda Cenova'dan ayrılacalc olan Ankara vapuruna yükletilecektir. Türbinin tajnirine nezaret etmek üzere İalyaya giden Denizyolları Teknik Müşaviri Mehmed Erer sehrimlze dönmüştür. A. Adnan Adtvar Fakat Türkiyenin en eski bir tarihi beldesi, hattâ Profesör Mükrimin Halile göre XIV. ve XV. asırlarda Türklerin münevver mutasavvıf cemiyetinin merkezi olan Bursanın bizim için çok kıymetli eserlerinin uğradığı talihsizlikler henüz bitmemiştir. Bakınız diğer bir ecnebi mütehassıs dostum, Murad II. nin evi diye meşhur olan fakat hakikatte belki sadece XVIII. asırdan kalma olan bu meşhur ev hakkında ne diyor: "Bu evin tamir ve ihyasına asıl karakterine halel getirilmeden çalışılıyordu. Bu güç işi başa çıkarmağa çalışan Türk mimarlarını takdir etmemek kabil değildi. Fakat geçen haziran ayında bilhassa evin pek nazik olan boya tertibatını görmek istedim. Evin en enteresan parçası ikinci kattaki büyük salondur. Ocağı, hemen hemen hiç bozulmamış boyalı ve tezyinath tavanı ve duvarlardaki dolablar ve hüc relerile nazarı dikkati celb eder. Bu salonun bütün duvarları çiçek resimlerı, saksılar, demetler ile süslenmiş ve kornişler, yaldızh örgülerle tezyin edilmişti. İşte bu salon bir eski zaman ev;n:n en doğru, en mevsuk bir bütününü teşkil ettiği gibi bugün için geçmiş bir zamanın içtimai hayatını, zevklerini ve sanat temayüllerini de yaşatıyordu. Son defa bu evi ziyaret ettiğ'.m zaman gördüğüm manzara karşısında dona kaldım: O güzel duvar tezyinatının üzerine şehirden getirilmiş alelâde bir boyacı vasıtasile bir kat yağlı boya çekilmişti». Dostumun hikâyesine bir şey ilâve etmek lâzım bile değil. Bu tamir ve ihyayı yapanların evin ne tarihini, ne de sanat tarihi noktasından kıymetini bilmedikleri aşikârdır. Şimdi şunu teslim etmek lâzımdır ki, Türkiyenin bir çok tarihî âbidslerinin tamir ve ihya ameliyatmı tarih, sanat ihtısası dairesinde daima teftış edecek mimarlarımızın adedi kâfi değildir. Vâkıa Taşkışlayı üniversite, eski Babı Seraskerîyi fakülteler, medreseleri enstitü haline getirecek iktidarda mimarlarımız vardır. Halbuki eski eserleri tamir ve ihya edecek sanatkârlar, o âbidelerin mensub olduğu devrin mimarî tarzını, içtimai hayatını ve o zamanın inşaat malzemesini tetkik etmiş. mütehassıs mimarlara da ihtiyacımız aşikârdır. O halde bu eski âbideleri tamir edelim derken asırlarımn dışına sürüp çıkararak tarih ve sanat kıymetlerinı ziyrü zeber etmemek için yegâne çare, bütün bu tarihî âbideleri muhtar bir daireye bağlanarak orada toplanacak mütehassısların emrine verilmesi ve bu mütehassısların maiyetine tayin olunacak genc mimarlann âbideler ve sanat tarihi sahasında yetiştirilmesi olsa gerektir. Böyle bir idare teessüs ederse o idarede çalışacak yüksek mütehassıslardan başka tamir işlerinde kullanılacak üstabaşı, usta ve amelenin de bu ihtısas dairesine sokulması müm kün olacaktır. Çünkü çarşıdan çağrılacak herhangi usta ve amelenin ne yapabileceğini işte §u Bursa vakaları bize pekâlâ gösteriyor. Biz burada haberdar olduğumuz Bursa hâdiselerinden bahsettik. Acaba bilhassa daha uzak yerlerde âbidelerin tamirinde neler oluyor? J kında College de F r a n c e sanat tarihi profesörü ve Anadolu sanat âbidelerini cild, cild muazzam kitab sahifelerinde yeni baştan ebedileştiren aziz dostumuz M. Albert Gabriel'in bana verdiği bir muhtırayı geçen sene bu işle meşgul olan hükumet dairesinin en büyük âmirine vermiştim. Acaba Bursadaki evin başına bu kaza geldikten sonr olsun bu hususta (hâşâ sümme hâşâ mutlaka Profesör Gabriel'in teklifinin demek istemiyorum) âbideleri koruyacak bir tedbirin ittihaz edildiğini görmiyecek miyiz? Bu Bursa hikâyesi bitmez, tükenmez; geçen bir yazımda da ima ettiğim gibi bu tarjhi beldenin en tarihî bir seddi üzerine kurulan sekiz katlı şeddadî modern binanm şehrin tarihî havasını bulandıracağını düşünmediler. Parisin meşhur Louvre müzesi müdürlerinden birinden nak len bana söyledikleri şu sözler yeni inşaat yerinin ne kadar fena intihab edildiğini bakınız nasıl anlatıyor: «Bir çok kereler Bursayı ziyaret ettim. Ne zaman Türkiyeye gelsem Bursaya gitmeden dönemezdim. Son gittiğim zaman o şehrin eski mimarisine asla uymıyan ve en tarihî noktasına yerleştirilen binalar içimdeki Bursayı öldürdü. Bir daha o nefis beldeyi görmek istemiyeceğim.» Bu sözleri okuyan bazı ileri inkılâb mütefekkirleri hem bu Fransız arkeoloğunu, hem de beni Pierre Loti'nin mariz ruhuna sanlmış eskilik taraftan sayarlar diye korkanm. Fakat bu korkum, o kahraman mütefekkirlerden birinin umumî bir yerde «Ah şu İstanbulun minareleri birdenbire yok olsa da şu mazi sanatine hayranlık iptilâsından kurtulup kolayca modernleşsek» Şimdi hatırhyorum: Bu tarihi dediğini hatırladıkça duyduğum âbideler idaresi teskilâtı hak tiksinti kadar şiddetli değildir. Karaya oturan Edit vapuru kurtanldı Evvelki gün Kumkale önlerinde sığlığa oturmuş olan İsrail bandıralı 800 tonluk Edit vapuru kurtarılrmştır. V»pur Hayfaya müteveccihen yoluna devam etmektedir. Ankara vapuru Batı Akdenu seferine çıktı Ankara vapuru dün saat 12 de Batı Akdeniz seferine çıkmı;tır. Vapur kış. postasının llk seferini yapmaktadır. 272 yolcu ve 100 ton peynir ve yumurta hamulesile hareket eden vapurda Beılin'e tayin edilen Hindistanın Ankara sefaret müsteşarı Mr. Sing ve ailesi de vardır. IHIIIIIIIİIIIIIIIİİIIIIIIIIIIIIIIilllllllllııımıııııııııı Hurda olare.k satıiığa çıkanlacak gemiler Denizyollan İdaresi Halicde Camlalh mevkinde demirli buhınan Gülcemal, Doğan, Soğütlü ve Paşabahçede duran Şule, Sebat vapurlarını satılıja çıkarmağa karar vermiştir. Bu vapurlarda istifade edilecck malzeme bulundugu takdirde bunlar sökülecek ve gemiler hurda fiatına satılacaktır. Loııtlra IIIIIUIllllllllllllllUMIIIIIII Adalei Batianiyesi Bütün Avrupada dülere destan olan, herkesin sabırsızlıkla beklediği emsalsiz roman C. H. Partisi tstanbul teskilâtı. Eminönü Halkevinin ismini «İstanbul Halkevi» şeklinde değiştirmeğe karar vermiş ve bu husustaki teklif. C. H. P. Genel Sekreterliğine gönderilms^tir. Hazırlanan yeni tüzüğe göre. Halkevi Başkanını, C. H. Partisi İl İdare Kurjlu ve Parti Müfettişi seçeceklerdir. Türklüğü tahkir suçundan 1 sene 4 ay hapse mahkum oldu Bir müddet evvel Kartalda sarhoa bir halde dolaşırken Türklüğü tahkir eden Mehmed Erez hakkında devam ed'în duruşma dün Birinci Ağır Cezada sona ermiştir. Mehmed Erez'in. suçu sabit olmuş, 1 sene 4 ay hapse mahkum edilmlstir. Sanık aynı zunanda 4 ay müddetle Boluya sürgiin edilecektir. ÇIKTI. Y a z a n : CECİL SAIKT LAURENT Çeviren: S U A T D E R V İ Ş RAFET ZAİMLER YAYINEVİ A n k a r a Caddesi 66 İst. Kaçak çakmak satan bir şahıs yakalandı Kaçak çakmak satmak suçile iki defa cezalandlrılmış olan Nuri Şekerci ismlndeki sahıs gene aynı suçu işlerken yakalanmıştır. Nuri Şekercinin evinde yapılan aramad bir çok kaçak kalemli çakmak ele geçirllmij ve üzerindekl not defteıinden de on bine yakın çakmak alıp sattığı tesbit edilm'şti*. Suçlu hakkıntakibat baçlanmıştır. Aleıandar Kordı procntı Vivien Leigh Ralph Richardson Kieron Moore tftectetf tn Julltn Duvltlv A LOtfDON ANNA KARENINA FI1M PHODUCT10N r Küçük Haberler ^ YEŞİLKÖYDE Fevkalâde Konforlu OTEL DENİZ PARK SALONLARINDA Her Akşam AS OUİNTET OBKESTKASI ŞANTÖB ROBERT LORANO • EVVELKİ GÜN Gebze ile Diliskelesl arasındokl tren kazası yüzümien bozulan demiryolu hattı dün saat 12 de eçılmış ve trenler işlemeye başlam ştır. • * • HUKUK Fakültesi asistanlarından Dr. Torık Zafer Tuanaya, muvaffakıyetli geçen bir imtihan verdikten «onra doçentlik payeslnj kazanmıjtır. Cumartesi ve Pazar günleri öğleyin müzik ve saat 16 dan 19 a kadar matineler. Pazar aksamı saat 20 den itibaren 2 ye kadar. Ayrıca varyete ve sürprizler, sizlere güzel eğlenceler vadeder. Cumartesi ve Pazar akşamları saat 24 ten itibaren Yeşilköy Şişli arasında otobüs servisleri emirlerine âmadedir. TEL: 18215/216. UUHARREM 28 CUMARTESÜ /. E. ] 6.52 11.59 14,32 16.48 18.24 5.09 | 2.04 7.11 SA5 12.00 1.3512.21 dik. Buna rakı partisi demek daha doğru olur. Çünkü bütün davetliler, İngiliz içkileri yerine bol bol rakı içtiler ve Türk mezeleri, bilhassa lebleci yediler. Bu leblebileri, İstanbuldan götürmüştüm ve havagazi ile işleyen bir İngiliz buz dolabmın üstündeki fırında muhafaza etmiştim. Bu İngilizlerin hepsi Türk dostu idiler. Türkiyeyi tanıyorlar ve Türkleri seviyorlardı. Bize karşı besledikleri sempatiyi türkçe olarak ifade etmekten zevk duyan İngilizlerin söylediklerini hulâsatan vatandaslarıma bildirmek isterim. Bir Türkten ayrılmış olan kadının Turkiye hasreti Bir Türkle evli iken ondan ayrılmış olan kadtn, simdi kocası ile Chatham (Çatam) deniz üssünde, ev bulamadıkları için satın aldıklan küçük bir gemide oturuyorlarmış. Bu bayan, adeta Türkleşmişti. Epeyi zamandır, Türkiyeden ayrılmış olmasına rağmen, istanbul şivesile o kadar güzel türkçe konuşuyordu ki hayret ettim. Türkiyeyi ve Türkleri çok severim, diyordu. Eski kocam bana bir çok güzellik mübtelâları gös Türktü; ondan olan oğlum Turgud termişti. Söylemeden bıkmayan usanma da Türktür. İngiliz kocama Türkiyan bu hemşerilerin ricalarını Evkaf dasevgi ile iresine ulaştırdım: Bunun da tashihini yeden o kadar büyük idare vadetmişti. Bu vaidden sonra bahsettim ki, o da, Türkiyeye gitÜniversite o muhteşem dış kapısını meğe ve orada yapılacağını işittiyeni baştan tamir etti. Birinden Rektö ğimiz yeni elektrik santrallannda rün hususî ikametgâhını, diğerînden çalısmağa karar verdi. Türkiyenin bir lllm enstitüsünü koğarak iki taraftaki köjklerin yCzünü ağarttı. Bir ta hasretini çekiyorum ve İstanbulu, rafa Rektörlük dalresinl diğer tarafa da Ankarayı tekrar göreceğim günleri Daha evvel oğlumu Profesörler Gazinosunu kondurdu. Hal bekliyorum. buki Beyazıd kubbesi hâlâ yamalı du babasına göndereceğim. Onun Türnıyordu. Genç arkadaşımız Metin kiyede tahsil görmesini ve tam bir Toker'den öğrendiğimize göre bu sene Türk olarak yetişmesini isterim. o kubbeye hoş manzarası iade olunTurgud pek az türkçe biliyor. Çünmaktadır. kü benden başka herkesle ingilizce konuşuyor. Buna üzülüyorumBu bayan, bana söylediklerini ingilizce olarak diğer kadınlara da tekrarlıyordu. Bu İngiliz kadmlarının hiç biri Türkiyeyi görmemişü, fakat yarbay Sadi Atakanın mükemmel ingilizce ve fransızca konuşan eşi Bayan Tomris ile küçük Turgudun anasından »emleketimizin methini duya duya, Türkiye ve Türkler hakkında derin bir sempati besliyorlar, « Ah, mümkün olsa da Türkiyeye gidebilsek» diyorlardı. Muharrir binbası Burton ne diyor? Emekli binbaşı Burton, Arab ve Türk harflerile türkçe okuyup yazan, bir Türk muharriri gibi makaleler kaleme alan, şivesi de düzgün bir İngilizdir. Arabca ve Pakistanda konuşulan Ordu dilini de bilmekte ve konusmaktadır. Harb Son çıkan başında, Türkiyeye gelmi? olan eşi de, biraz türkçe konuşuyor. Binbası Burton, Geçen eylulde Türkiyeye gitmek istedim; dedi. Çok sevdiğim memleketinizdeki dostlanm arasınÇok enteresan yazılarla zengin da yaşamak benim için bir zevktır. Fakat, maatteessüi gidemedim. bir seküde ÇIKTI. Adalçt Mensucat fabrtkası işçilîrinden bpzıları Vilâyete müracat ederek, müessesenln her sene verilmesi mutad olan primt bu sene vermediginden »1kâyet etmişlerdir. Durumu tetkik etmek üzere dün Vali Muavini Nâzım Ardanın başkanlığın'la bir hakem heyeti toplanarak her lkl tarafın lddialarınl dinlemiştir. Hakem heyetinden ayrılan bir komlsyon durumu mahallen tetkik ettikLondra 15 Kas:m Karım da, ben de çok üzüldük. I taben, türkçe olarak aynen şöyle ten sonra raporunu Vilâyete verecek, bu İngiliz dostlarımıza veda etmek İnşallah gelecekyaz, mutlaka Tür I diyordu: rspora göre icab eden karara varılaüzere. evde bir kokteyl partisi ver kiyeye gideceşciz. | Bu lezzetli mezeleri hazırla caktır. Türkiyeyi bilen İngilizlerde şahid olduğum Türk sevgisi Yazan: Abidin Dav'er Adalet Mensucat fabrikası işçilerinin primleri Bayan Burton da elindeki rakı dığınız için sizi tebrik ederim hakadehini yudum yudum ve susuz nımefendi. içerek, Bana da beyefendi diye hitab e Evet, Türkiyeye gideceğiz diyor. Çünkü bayan ve bay sözleBarbunya balığı yiyeceğiz. Şam rini öğrenmişti amma beğenmifıstığını da çok severim, diyor ve yordu. Tesvikiyede Derya apartımanmda Bu ihtiyar generalin, aradan yıloturduğu zaman, her gün yediği lar geçmiş olmasına rağmen, Bişeyleri birer birer sayıyor, Türki rinci Dünya Harfcinde öğrendiği ye ne güzel bir bolluk memleketi türkçeyi unutn.amış olmasına saştığımı söyledim. dir, diye ilâve ediyordu. Binbaşı Burton. Türkçeyi sevdiğim için, daima her fırsatta konuştum Türk mahsulât ve mamulâtmı çalıştım, Ingilizlere tanıtmak üzere, bun Türkçe kitablar okudum ve dilidan sonra, mecmuamı, yalnız türk nizi unutmadım. çe değil, ingilizce ve türkçe olarak Teşekkür ve tebrik ederim neşredeceğim, diyordu. Sizden oe muhterem generaKm. yazı isterim. Türkçe olarak yazı Lord Talbot'un Türkiye sevgisi nız, ben tercüme ederim. Türk Davetimizde, Lord T^Ibot de İngiliz iktisadî münasebetlerini kuv Malathide de vardı. Bu genc Lord, vetlendirmek en büyük arzumdur Türkiyeye sefaret memuru olarak Türkiyeyi tanıtmak için, Türkler gelmiş; Ankara ve İstanbulda olehinde arasıra Times gazetesine turmuş ve biraz türkçe öğrenmişmektublar yazarım. Onlar da neşti; fakat bir kaç kelimeden fazla rederler. Ne yazık ki, İngilizler, konuşmuyordu. Sebebini de şöyle Türkiyeyi pek az tanırlar. Sizi, beizah ediyordu: nim kadar tanısalar Türk İngiliz Türkçeyi sevdiğim İçin konuşmünasebetleri pek çok kuvvetlemuyorum. Çünkü buradaki diğer nirdi. İngilizler kadar olsun konuşamıBize esir dUşen general neler yorum. Bozuk bir şive ile konuşsöylüyor? maktansa türkçe konuşmamağı Kutülammarede esir düşerek e tercih ediyorum. saret hayatını Kastamonuda geçirLord Talbot da, balık vumurtamiş ve bu fırsattan faydalanarak sını pek beğeniyor, Londrada da türkçe öğrenmiş olan emekli General Channer de memleketimizi balık yumurtası var amma Türkive bizi seven bir adamdı. Fasih bir yeninki kadar nefis değil, diyordu. Bayan Keeling de Türkiyevi türkçe konuşuyordu: seviyor Esir olduktan sonra, Türkler Muhafazakâr parti mebuslarınbize çok iyi muamele ettiler. Türkçeyi Kastemonuda öğrendim. Mem dan Mr. Keeling de davetli idi. Bu leketinizi çok severim. Siz Türkler zat da. Kutülammarede esir düşcenfilmen insanlarsınız. Askerleri müş. Esaretten kaçmağa muvaffai niz yalnız kahraman değil; çok olan tek İngiliz kara subayıdır. Son merd adamlardır. defa memleketimizi riyaret eden General de türkçe bilmiyen eşile İngiliz mebusları heyetine dahildL beraber rakı içiyor; sucuk, beyaz Refikası yalnız gelmişti. Mrs. Keepeynir, kaşar, zeytin, ançuez yi ling levend bir İngiliz kadını idi; türkçe bilmiyordu; fakat bizi seyordu. İniliz mezelerine, diğerleri gibi, viyordu: o da rağbet etmiyordu. Kızıma hi Arkası Sa. 4, Sü. 6 da Amcrikalı bir tayfa rüşvct ve gümrük kaçakçılığından suçlu Limanımızda bekliyen «South Sta« adlı Amerikan gemislmn tayfalarmdan Althemouth Joe, ev\relkl gece snat 22 sularında gemiden karaya çıkarken yolcu salonunda gümrük muayenesine uğramamıştır. Gümrük muhafaza memurları muayeneden kaçan bu Amerikalı tayfayı durdurmuşlarlardır. Salon memurları derhal taylanın üzerini aramışlar ve üzerinde bandlarla sanlmış 143 çift Nylon çorap bulmuşlardır. Yakalanan tayfa memurlara 30 lira rüşvet teklif ederek kendisinın serbest bırakılmasını lstemlştir. Amerikalı denizci hakkında gereken kanuni t?kibata giri;ilmi?tir. Tan vanurunda yangın başlangıcı Halicdekl havuzda tamir görmekte olan Tarı vapurunda, oksijen k?ynağmdan sıçrayan kıvıcımlardan makine yağları tutuşmuş, itfaiye ve mürettebatın müdahalesile ateş söndürülmüştür. Bir katil 7 yıl hapse mahkum oldu Bir maç dönüşü çıkan kavgada. Ramazan adında bir genci bıçaklıyarak öldürmekten sanık Adem, dün Birinci Ağır Cezadaki duruşması sonunda 7 yıl hapse mahkum edilmiçtir. mmm&*ı TlîRIZM ANKARA İSTANBUL Otomobil yolları ve diğer dolgun münderecatla 4. sayı çıktı. Harput kalesinin karanlık, esrarengiz dehlizlerinden farksu muhiti içinde son derece güzel, müneyver bir genç kızm günshsız aşkı, sonsuz ıztırabları. İşte RAHİKA ve iste bu büyük macera ve faciaya şahid olan Harput... Lüks baskı, kuşe geçme kapak, 240 sahife fiatı üç lira. Müracaat: ŞEFKATİ BAYAR. Cumhuriyet gazetesi, İstanbul. Yeni Çıktı. İstanbul, Beyoğlu, Ankara Kitabevlerinde arayınız. 8 Sayısı Çıkb,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear