14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
BİR DAKİKA f Pâkistan ve Rusya ardeş ve dost Pakistanın kıymctli Başbakanı ,Liyakat Ali Hanın bagunlerde Moskovayı ziyaret etmek üzere olduğuna dair gelen haberler, bir çok siyasî mahflllerde garib süphelerle karşılanmakta idi. Biitün Lslâm âleminia Rnsyadan çekindiği, Rusyanm yaymağa uğraştığı komünistliği bir numaralı diisman saydığı bn sırada Pâkistan verdiği garantileri Paris 9 (B. B. C. nin hususl mu mukabilinde Başbakanınm Moskovaya gitmesı labiri bildiriyor) İngiltere, Fran ifade eden vesikaları tnşıyordu. ve Pakistanla Rnsya arasmda dosl Ja ve Birleşik Amerika Dış İşleri Resmî tebliğ luk kurmağa uğraşması, biiKin is Bakanlan Mr. Bevin, M. Schuman Bu akşam neşrolunan resmî teblâm memleketlerinde hayrelle mii • e Mr. Acheson bugün iki toplanb Uğ şu merkezdedir: taiea olunmakta ve bu seyahatin yapmışlar ve bu toplantılarda Batı «Fransa, İngiltere ve Birleşik Aher halde bilinmiyen bir sebebi bu \lmanya meselesini konuşmuşlar merika Dış İşleri Bakanlan, müştunchığu zannedilmekte idL menfaatlerini ilgilendiren /e müşterek siyaset üzerinde mu terek Pakistanla Rusya arasmda nor tabık kalmışlardır. Bugünkü gö meseleler ve bilhassa Almanyada mal münasebetlerin kurolmasına, rüşmeler fçayet iyi neticeler vermi? güttükleri danışıkh siyasetin ana süphe yok ki, itiraz eden yoktu. >ldugu için konuşmalara yarın da hatları hakkuıda bugün sabahleyin Fakat bir bükumet baskanmm bir levam edilecektir. Fakat şimdild ve öğleden sonra Dış İşleri Bakanyapnu^lardır memlekeri ziyaret etmesl, müstesna lalde kararlar hakkında fazla ma lıgında bir toplantı Bu toplantıda memnunluk verid bir dnstluk tezahürtt olduğu için. lumat verÜmiyecektir. neüceler ahnmıştır. Görüşmelere Pakistanla Rusya arasmda bu müJ Üçlerin Almanya meselesini bitesna dostlıığun neden dolayı hasıl ürdikten sonra, Çin meselesine, yarın sabah devam edilecektir. Avrupa Kmıscyi ve Batı olduğuna bir türlü akıl erdirile ıattâ bir Rus bafkumandanının Almanya miyordu. yinl dolayısile Polonya meselesiAcaba PaMstan, Hlndistanla ara le temas etmesi beklenmektedir. Paris, 9 (B.B.C. nin muhabiri sındaki bazı ihtilAfl&r dolayisile, Dttn, Bonn'dan gelen husus! bir bildirıyor) Avrupa KonseyiSovyet Rusya ile anlaşarak kendi kurye batı Almanya Başb&kanı nin daimî komitesi bugün topsine bir destek mi arıyordtı? Adenauer'in fabrikalan yıkmamak lanmış ve Batı Almanya ile Saaı ımtmrnmımıifütııınmmıifflinıtmttmmınımıııııı Fakat Paldstan, Keşmir ihtflâfmj Birleşmiş Milletiere sanmaş, Birleşmiş Milletler de bu ihtilâfı sulh yolu ile ortadan kaldırmak Içta her çareye bagvurmuş oldttğundaa ve bu mesele ergeç ban? yolu lla halledileceğinden böyle bir teşebbttsün akla gelmesine imkAn buhmmamak icab eder. O halde biri halis mubjis mfislüman ve islâmiyetl hem din, hen milliyet olarak kabul eden Pakistanla komünist ve materyalist Sovyet Rusya arasmda müstesna bb dostluk tezahürüne vesile teşki] Ankara 9 (TeUfonla) Mafty* MtOa Bakanhklann bütçe teklifedecek sebeb ne olabilirdi? Parlak bir Iktisadî m&nasebet Bakanlığında teşkll «dJlen kemrt* lerile, adı geçen komitenin tesbH ettigi bütçeler arasında ihtilâf» tni? Fakat arada böyle bir şey bu bütçe tasarısı üzerindekl duçülen noktalan bertaraf etmek ınnı lkmal etmU fibidir. V«rll«a lunmadığı da göz» carpmaktadır Pâkistan iktisadî münasehet ve • haberlera göre, bu yıl bütçesinİB yolunda galışmalarda bulunmujtur. Bu arada Gümrük ve Tekel lâkalannı da islâm memleketlerilc gerekçesl modern memleketlerdeBakanı, Ta'rım Bakanı, Sağhk ve ki geleneğe uygun olacak ve ilerl kurmak ve düzenlemek fikrinde Sosyal Yardım Bakanı, Bayındırîık oldnğu için bu ayın yirmi beşinde bir mahiyet arzedecektir. DevletiD Bakanı ve Bakanhk erkânile ayrı Kâraşi'de bir islâm Iktisadi konfe müsmir lçleri İçin yapbğı masraf «yn görüjmelerde bulunmuş, heı ransı toplanacak ve Pakistanla. ls larla, umuml masraf mahiyetindt ikl görüşün bağdaşmasına uğrajlâm memleketleri arasındaki fkti olan giderler, merkez ve ta^ra m u rruştır. Bu şekilde diğer Bakanlıksadî münasebetleri sağlamlamayı ve raflan ayrı »yn gösterilecek ve larla da temaslar yapılacak, bunu yükseltmeyl gözetecektir. m»Braflann umuml teyri hakkmds müteakıb bütçe tasansı BaşbakaSiyasS ve Iktisadi bakımlardan esaslı malumatı ihtlva edecekUr. nın tetklkine sunulacaktır. Başbabirbirine destek olmıyan Pâkistan Bundan baska bütçed» ekonomik kan bütçenin heyeti umumiyesine la Rusya arasındaki alâkaiann, bü ve mall vazlyotlmiie dair mufassal muttall olduktan sonradır ki, bütyiik ve parlak bir dostluk tezahü malumat ve rakamlarl* tahliller de çe tasansı muhtemel olarak pazarrüne meydan ve imkân vermediği bulunacak, masraf bfltçesi, esasiı tesi günü Bakanlar Kuruluna tevdi edilecek ve nihal şeklini burada halde Pâkistan Baybakanınm bn venilikleri İhtlva cdecektir. alacaktır. Diğer taraftan tasarının, sırada JMoskovayı riyaretine, dogMally* Bakanı tsmall Rügdfi Akrusu, bir mana verilememekte idl eal, bugün b»rab«rinde Maliy» 1 aralıktan evvel Büyük Millet Bu yüzden diinkii telgraflann bn Müstesan, Hazin», Varidat ve Büt Meclisine gönderilmesine gayret seyBbatten vazgeçildiğini bildir çe Umura Mfidürlerl olduğu halde edilmektedir. mesi ancak memnunluk nyandırııtıınııınıınıııımınnıııııııııııiıııııııiınııınmmımMi mıştır. Bir Alman fiımasmuı Teigraflann anlatifina gört, Sov Inönü, maden teknisyenleyetler, seyahatin bir ikl hafta gedürüst hareketi rim kabul etti ciktirilmesini istemişler, Pakistan Belfast 9 (AP.) Charles Liddy Ankara, 9 (t.a.) Cumhuı bu geciktirme talebinl belkl de bir adlı İrlandah blr berber, 1939 da, istiskal saymış. yahııd bir ikl hafta Başkanı îsmet înönü bugün Zon harb patlamadan üç gün önca bir guldak Kömür Havzaıı Gene] sonra islâm iktisadî konfcransımn Alman flrmasına 6 ustura sipariş Kâraşi'de toplanması sırasında Baş Müdürü thsan Soyakm başkanmaden teknisyenleri etmiş ve parayı sipariş kâğıdma ekbakanın bükumet mcrkezinden u lığındakn zakta bulunmasını siyasetine ay> heyetini kabul buyurmuşlardır. leyerek postalamıştı. Harb patlayınca, berber bu parayı zarar hesakın bulmuş ve bu sırada Başbaka Fransada 15 hâkim bına geçirmiş ve unutntuştur. Bugün nın meşgul olacağını nazarı dikka Solingen'ln Wagner ve Lange fir. te alarak seyahatten şimdilik vaz. grev yaptı ması İrlandalı berbere ushıralan geçmeğe karar vermiştir. Paris, 9 (Nafen) Adliye sa göndermis ve ilişik mektubda, sipaPakistanm bu riyaretten vazgeç rayının mahkeme salonlan ısı rişi karşılaınak hususundaki geciktnesi, muhakkak ki islâm âleminiı tılmadığından 15 hâkim gre\ meden özttr dilemiştir, her tarafında en derin memnıın yapmağa başlamışlardır. Bunlar lukla karşılanacak ve onun hesabma salonlar ısıtılmadığı takdirde Millî takım kadrosu seçildi çok hayırlı bir karar sayılacaktır. grev yapacaklarını Adliye BaAnkara 9 (Telefonla) Futbol Mukadderatım islâm âlemine bağ kanlığına bildirmişler, fakat er Federasyonu yaptığı son toplanülamak istiyen Pakistan, Sovyetler tesi günü kalorıferlerin yanma «ında 20 kasımda Ankarada oynale işbirliği yapmak yolunu tııtsay dığını görünce de celseleri tatil nacak olan Türk Suriye millî dı, islâm âleminin teveccüh ve mu edip gitmişlerdir. maçında Türk milll takım kadrohabbetini süratle kaybederdi. sunda yer alacak futbolculan tesTruman • Stalin mülâkatı Çünkü islâm âlemi U, Pakistan blt etmiştir. Bu oyuncular şunlardan başhyarak Efganistan ve tran rivayetleri dır: Kaleciler: Mehmed (Beşiktaş) gibi islâm memleketleri yolu il Washlngton 9 (aa.) (Afp) Abdülkadir (Demirspor Ankara), baştanbasa islâm olan Ortaşark ve Başkan Truman'la Mareşal Stalin Erdal (Fenerbahçe), müdafiler: İsYakmşark memleketlerinl kaplar arasında vuku bulacağı söylenen kender (Demirspor Ankara), İsmei komünistliğe tamamlle muhalifti Demirspor), Naci (Galatasaray) ve komünistliğin tahribatından ko görüşme hakkında yabanct basın Murad (Fenerbahçe), hafbekler tarafmdan verilen habere dair garunarak kalkınmak, üerlemek vı zetecilerin sorduğu sual üzerine Galib (Vefa), Hüseyin (Beşiktaş) nıuasırlaşmak ister. (Demirspor), Mustafa Cumhur Başkanlığı sekreteri Ross Mustafa Pakistam, Sovyet Rusyanm (Harb Okulu), forlar Şükrü (Bebu rivayet hakkında hiçbjr malugörmek bütim islâm âlemlnl derin çiktaş), Bülend (Beşiktaş), Lefteı den yaralar ve derinden ttrerdl matı olmadığını beyan etmiştir (Fenerbahçe), Küçük Sabahaddin Celâl Bayar Ankarada Çok ştikür Id bo iş bertaraf okta (Harb okulu),,' Gündüz (Galatasave Pakistan kazanmıs oldnğa «evfl Ankara 9 (Telefonla) D. P ray), Fikret (Ankaragücü), Ero ve saygıyı kurtardm Başkanı Celâl Bayar, bugün Anka (Fenerbahçe), Fikret (FenerbahÇe). Ömer Rıza DOĞBUL raya ovdet etmiştir. Üçler, Almanya meselesi üzerinde mutabık kaldılar hükumetini, Konseye kabul etmeğe karar vermiştir. Karar, Almanyayı işgal eden üç devlete bildirilmiştir. Almanya Başbakanı Doktor Adenauer bugün şu sözleri söylemiştir: « Batı Avrupa Birliğine girerek bu teşkilâtı devamh bir hale sokmağı azmettiğimize Fran sa ve Avrupayı inandırabilmek için elimizden gelen her şeyi yapmağa hazırız.» Bonn hükumetinin Berlin meselesi karşısındaki tavrı hakkında Başbakan şöyle konuşmuştur: « Berline son haddine kadar yardım edeceğiz. Müttefikler de Berlin meselesinin Almanlar için birinci derecede önemi haiz olduğunu bilmelidirler.» Rapor Aziz Ata, Senin ölümünden tonra bedbaht bir genc nydurma isimlerle doğrudan doğruya seni tezlil etmeğe yeltenen bir broşür çikardı. Henüz ölmüştün. Müddeiumumilik bu eseri (!) toplattırdt. Sonradan bir acayib demokrasi illetine uğradık. Şimdi, o zaman menolunan kitabdan, bir mecvn.ua paçavrasx size serbest iktibaslar yaptyor. Ne dersin? Haytında ellerini sıkmaya tenezzüî etmiyeceğin bu adamlann cüretlerinâen gene sen mesulsün. Çünkü öJdün. D. N. Necmeddin Sadakın dün verdiği demeç Dış îşleri Bakanı, Bevîn'le Yakmşark ve Doğu Akdeniz meselelerini gorüştugunu soyledı Pariste toplanmış olan Avrupa Konseyi Dış îşleri Bakanlan Komisyonu toplantısma iştirak ettikten sonra şehrimize dönen Dış İşleri Bakanımız Necmeddin Sadak, dün gazetecilere aşağıdaki izahatı vermiştir: « Paristeki toplantı üç gün sürdü. Bu müddet zarfmda elliye yakm maddeyi ihtıva eden gündem gözden geçirildi. Tahmin edersiniz ki bu müddet zarfmda eeniş tetkikler icra edilip Avrupa Birliği hakkında büyük işler yapılamaz. Bu toplantıda görüştüklerimiz tstişare Meclisinin geçen ağustosta karar altına aldığı tavsiyelerdır. Bunlardan bir kısmı Avrupa Konseyi yasasında bazı değişiklikler yapılmasını teklif ediyordu. Nazırlar Komitesi he" nüz tecrübe edilmemiş bir andlaşmanın ilk anda tâdilini ve bu tâdillerin bir kaç ay geçmeden meclise tekliıini uygun bulmadı. Bununla beraber fstişare Meclisin arzulannı yerine getirmek için de idarî bazı kararlar aldı Na zırlar Komitesinin verdiği başhca karar, Batı Almanya Federal Cumhuriyetinin Avrupa Istişarî Meclis'ne kabulüdür. Sulh imzalanarak yabaneı işgal sona erince Avusturyanın d8 Avrupa Birliğine kabulüne karar verildi. Bazı ekonomik işleı tetkik edilmek üzere Avrupa Ekonomik Işbirliği Teşkilâtına havale olundu. Gündemde en ehemmiyetli maddeyi teşkil eden insan haklarını ve temel hürriyetleri koruyacak bir adalet divanı tesisi meselesi idi. Bu iş üye devletlerin en yetkili hukukçularından kurulacak bir tetkik komisyonuna verildi. Komitenin toplantısınm bu derece kısa sürmesi ve verdıği kararlann Avrupada bir birliği gerçekleştirmek bakımından az ehemmiyetli görülmesi gazetelerde çok şiddetli tenkidlere yol açtı. Nazırlar Komıtesinin ve bilhassa bazı devletler Dış İşleri Bakanlarının (İstişarî Meclisın, bir Avrupa parlamentosu salâhiyetini almak hususundaki gayretlerini âkim bıraktıklarını yazdılar. Hal buki Avrupa Birliğini bir federasyon halinde veya başka bir şekilde kurmak bir gün, yahud ay, hattâ sene meselesi olamazl Bu birliğin siyasî ve ekonomik bakımlardan gerçekleşmesi, millî menfaatleri ve mukaddes hodgâmhğı Avrupa Birliği gayeleri uğruna feda ettirecek ve millî hâkimiyet mefhumlarmdan fedakftrlığı lstÜ2am edecek bir zihniyet derecesine varmaya bağlıdır. Takdir edersiniz ki Avrupada bugün mevcud hava, bu ideale henüz yaklaştırıcı mahiyette değildir. Batı Avrupa devletleri arasmda sadece ekonomik işbirliğindn ne derece müşkül olduğunu iki senelik tecrübeler ve Mr. Hoffman'm Ekonomik îşbirliği Konseyinde geçen hafta yaptığı jsert müdahale göstermiştir.» Basın mensubları, Dış İşleri Bakanı Necmeddin Sadaka gu Buali sormuşlardır: Sadak Bevin görüşmesl Sah günü Nafen ajansınm bir Londra telgrafında Mr. Bevin ile görüşmenizin Türkiyenin Avrupa Savunma teşkilâtına katılmasmı istediğiniz yazılı idi. Ne dersiniz? « Mr. Bevin ile her buluştuğumuz yerde konuşmak ikimi? İçin de âdet olmuştur. Bu defa da Pariste bulunmamızdan istifade ederek görüştük. Bu konuşmada dünya hâdiselerini ve Türkiye ile İngiltereyi ilgilendiren ehenmiyetli meseleleri gözden geçirdik. Söylediğiniz telgrafta bahsedilen Avrupa Savunma teşkilâtı Atlantik Paktmın tatbikatı olsa gerektir. Türkiyenin bu pakt ile ilgisi olmadığı için Mr. Bevinden bu yolda hiç bir dilekte bulunmadım. tngiltere müttefikimiz olduğu cihetle Mr. Bevin ile Yakmşark ve Doğu Akdeniz meselelerini pek tabiî olarak konuştuk.» Üçler konferansı Bugün Pariste toplanan Üçler Konferansmda acaba neler konusulacak? « Aldığım malumata göre iki gün sürecek olan bu toplantmın başlıca mevzuunu Almanya me» selesi teşkil edecektir.» Başka bır şey görüşeceklet mi? / « Amerika Dış tşlerl Bakanı Mr. Acheson Parise kadar gelir ve üç Bakan toplanırlarsa başka şeyler konuşmamaları tasavvur edilemez. Meselâ Uzakdoğu meselesinin bu üç devleti yakmdan alâkadar etmesi tabiîdir.» Çaldarls'le neler konuştunuz? « M. Çaldaris bilhassa Yunanistanm çetelerle muvaffakıyetli mücadelesi neticesinde hasıl olan durum hakkında bizi çok sevindiren malumat verdi.» Dış İşleri Bakanı, bu akşam Ankaraya hareket edecektir. Vse/errfrds/nd* Basın hiirriyeti irkaç gün evvel İstan' bul Gazetecller Cemiyetini riyaret etmlş olan] maruf Amerikalı gazeteci Lipp1 mana oradaki arkadaşlardan biris Amerikadaki basın kanunu' hakkuıda bize malumat verir misin iz? Diye bir sual sordu. Amerikab. gazeteci şu cevabı verdi: Amerikada basın kanunu yok*: rur. Yalnız şahıslara karşı yapılan neşriyat için ceza kanununda maddeler vardır. Zaten Amerika anayasasında kongrenin basın hürriyerini tahdid edici bir kanun koyamıyacağma dair bir madde mev* cuddur. Demokrasi rejimi blr tnemleketl idare için seçilecek en iyi ve insani rejim ise bu rejimin icablarına uymak da demokrasi davasmın ilk şartıdır. Bu demokrasinin başında hürriyetler gelir. Seçim hürriyeti, seyahat hürriyeti, söz hürriyeti, toplantı hürriyeti ve basın hürriyeti... Bizde bu hürriyetleri azçok köstekleyen mevzuat vardır. Demokrasi hareketile blrlikte bunlardan bir kısmı kaldınunışhr; bir kısmı hâlâ mevcuddur ve kaldın ' ] lacağı vaid ve iimid ediliyor... K) çoktandır ilmî bir heyet tarafmdan hazırlandiğı söylenen basın kanunile basını alâkalandıran matbaa* lar kanunu ve ceza kanununun biz kısım maddelerinde yapılaeak tadllâta aid tasan tetkik için bu işte birinci derecede alâkah olan gazetecilere istekleri üzerine verilmiştir. Bu yeni hükümlerin en sakat taraflan suçlarm tekevvün ve stt» butunda takdir ve tefsire çok yet bırakılması ve cüriimle ceza arasında bir nisbeti âdile bulunmaması, bilhassa masum bazı formalitelerin ikmal edilememesl gibi hususlarla çok ağtr bedent cezalar der piş edilmiş bulunmasıdır. Bizim bildiğlmize göre btdayette şahıs ve aile haysiyetinl rendde eden, yalan neşriyat ve şantaj suçlanndan başka cüriimlere para cezası kesmek düşünülmemiştL Ko misyonu teşkil eden muhterem a»vatın çoğunluğu cezacılardan milrekkeb olduğu için en hafif suçlara dahi hapis cezan koymaktan kendilerini alamamış olsalar gerektir. Meselâ: Bir gazetenin ilk çıkışında savcılığa vermesi lâzım gelen vesikalan geciktlren veya bo vesikalann tamamen teslhninden sonra on beş gün beklemeden gazete çıkaranlara ağır hapis cezalan verilmektedir. İstemlyerek adaın öldürenlere verilenlerden daha ağır ölçüde olan bu cezalar bütün kalemleri sindirecek ve matbuat hürriyeti artık bir lâfzı mücerred» den ibaret kalacaktır. Basın mensublarımn en küçüğünden en kodamanına kadar hepsi basına konulması düşünülen bu yeni hükümlerin demokrasi bakımından sakatlığını bu teşebbüsün en kuvvetli müdafilerine karşı bile ko* layca ispat edecek durumdadırlar. Gönül istiyor ki bir basın kanunu çıkanhrken her türlü parti endişelerinden âzade ve sırf demokrasi rejiminin gelişmesini gaye tutarak hareket edebilelim. Basın kanunu ve teferruah tasarısı, bazı hallerdc bugün mevcud hüküralerden daha sert ahkâmı ihtiva etmekte ve işin en garib tarafı birinci maddesinde basmın serbest olduğu ve gazete çıkarmanm hiç bir müsaadeye tâbl bulunmadığı yazıidıktan sonra bu hürriyeti kökün den tahdid eden bir siirü hüküm alt tarafa dizihnektedir. Tahmin ediyoruz kl, bu tasanlar müfrit bir cezacının zemini yoklamak için ortaya koyduğu bh deneme vesikasıdu ve bunun üzerinde basın mensublarının da iştirak edeceği yenl bir komisyon ciddî rotüşler yaparak tasarıyı normal ve demokrat bir hale irca edecektir. Aksi halde bir arkadaşın dediği gibi gazeteler tekrar «menekşelerin kokulanndan. bahsetmeğe başlayacaklardır. İstenen bu mudur? B. FELEK Avrupa Konseyinin Daimî Komitesi, dünkü toplantısında, Batı Almanyanın Konseye alınmasma karar verdi Yeni bütçe tasarısı üzerinde çalışmalar Tasarının pazartesi Bakanlar Kuruluna verilmesi muhtemel MfiClis firmalarııt duruttıları kra Yargıçbğmın dün verdiği karar Istanbul İcra Yargıçhgı, fi'len lflâs eden, fakat bu iflâsını resm«n ılân etmiyen Buçel Türk Anonim Şirketile, (Mustafa, Ahmed ve Muhlis Çanakçılı Kardeşler Kollektif Şirketi) nin alacaklılarına konkordato verilmesi yolundaki tekllflerini incelemiş ve icra ve iflâs kanununun 287 nci maddesi gereğince iki aylık müddet konmasına karar vermiştir. Bütün alacaklılar, İcra Yargıçlığına yedi gün içinde dilekçeyle müracaat ederek itirazda bulunacaklardır. Dünden itibaren bu müracaatler başlamıştır. Aciz vaziyete düşen bu iki firmadan alacaklı olan bankaların kendi aralarında temaslar yaptıkları anlaşılmakta ve Anonim Şdrketin, iflâsmı resmen taleb edeceği tahmin edilmektedir. DOnya Genclik Birliği İcra k"omitesi ikind toplantısını BrCkselde yapnnjtır. 28 ekimdenberi devam eden bu toplantı 8 kasımda sona ermiş ve çok mühim kararlar almışür. Bu toplantıya memleketimiz gencliğl adına Türkiye Nülll Talebe Federasvonundan, Teknik Üniversite Talebe BirHği Baskanı Mükerrem Taşçıoğlu işti> rak etmiştir. Komitenin aldığı karara göre, Dünya Genclik Birliği 1950 ağustos konsey lçtimaı İstanbulda yapılacakür. Fransa ve Danimarka da konseyin memleketle» rinde yapılmasını istemişlerdlr. Bu •uretle, ağustos ayında memleketimize dünyanın dört bir taraftndan 400 kadar delege gelecektir. İstanbulda bir konseyin yapılabilmesl için gerekll hazırlıklara Türkiye Milll Talebe Federasyonuncs Ririşilmiştir. Delegemiz Mükerrem Taşçıoğlu, aynca Dünya Genclik Birliği daimî komitesine aza seçilmiştir. Dünya Gençlik Birliği Kongresi İstanbulda toplanacak D.P. Beyoğlu merkez bucağı kongresi yapıldı Demokrat Parti Beyoğlu merkw bucağmın yıllık kongresi dün gece saat 20,30 da il merkezi lokalinde yapılmıştır. Vehbl Gözen konçre başkanlığına seçildikten sonra 1948. 1949 yılı faaliyet raporu oktmmuştur. Raporda idarl, malf, siyasl faaliyetler hakknıda izahat verilmektedir. Rapor, tenlddler yapıldıktan eonra ittifakla kabul edilmiş v» merkez bucak idare kurulunun 948949 yılı bilânçosile 949 950 yılı tahminl bütçesi okunarak kabul edilmiştir. Daha sonra yenl idare kurulu ve Jist kongreye delege seçimi yapılmıştır. Toplantıya dileklerin dinlenmesinden sonra geç vakit nihavet verilmiştir. Başbakan, Çanakkale ve Geliboluyu ziyaret etti Çanakkale 9 (Hususl) Başbakan Şemseddin Günaltay bugün saat 13,30 da Balıkesirden sehrimize gelmiştir. Orduevinde şerefine verilen ziyafette Günaltay; Çamakkalede göze ilk çarpan meselenln Iskele işile balıkçılık olduğunu söylemiş ve gördüğü misafirperverliğe teçekkür etmiştir. Barbakan, Halkevindekl toplantıdan sonra romorkörle Eceâbâda geçti. Buradaki resmî merasimi müteakıb halkı selâmlayan Başbakan, doğru Geliboluya hareket etti. Halk ile temas ettikten sonra geceyi orada geçirecek ve yarın sabah Çanakkaleye dönecektir. Tohumluk yardımı hakkında sözlü soru Ankara 9 (Telefonla) 948 949 ziraat devresinde yurdun muhtelü bölgelerinde yer yer kuraklık olduğundan çiftçiye yapılan tohumluk yardımı hakkında DP. milletvekillerinden Hasan Polatkan bugün Meclis Başkanlığma verdiği sözlü soru önergesile Tarım Bakanından izahat istemiştir. "Türkiye bugün 1 Iıraya dahi şiddetle muhtaçtır,, Avrupa Ekonomik İşbirllği Konseyinden dönen Barlas 1952 yılına kadar iktisadî kallanmamm başarmak zaruretinde olduğumuzu söyledi Devlet Bakanı Cemil Said Barlas, dün, Etibank İstanbul şubesinde gazetecilerle bir görüşme yapmış ve Avrupa seyahati hakkında şunları söylemiçtir: « Biliyorsunuz Avrupaya, Avrupa Ekonomik İşbirliği Konseyinin toplantısma iştirak etmek üzere gitmiştim. Konseyin müzakere mevzuu, diyebilirim ki Avrupa tarihinde bir dönüm noktası teşkil edecek kadar mühimdir. Amerika, bu sefer Marehall yardımının devamını ve bu yardımın güttüğü gayenin tahakkuku için Avrupalıların birbirine yardımını sarih olarak istedi. Bu meyanda Avrupahlararası gümrük ittihadma ilk adım olmak üzere bu sene karşılıkb ithalâtm yüzde 50 serbest olmasmı ve Marshall plânma dahil memleketlerin karşılıklı para anlaşmalan yapmalarmın aynı derecede lüzumunu belirtti. Eğer Avrupa devletleri bu yolda yürümezlerse 19501951 yılına aid Marshall yardımının tahakkuk edemiyeceğini, yani Amerikan Âyan Meclisinden tahsisat sağlanamıyacağım ifade etti. Avrupa devletlerinin bu esaslar dahilinde yapacaklan anlaşmalan 15 ocağa kadar Konseye bildirmelerine karar verildi. Bu tarihte Pariste toplanacak olan Bakanlararası kuruL vazlyeti tetkik edecektir. Istihsallerinl «rttırarak 1952 yılına kadar iktisaden kalkınan memleketler kendisinl kurtarmış demektir. Biliyorsunuz ki, İktisadî İşbirliği İdaresine muvazJ olarak bir de »iyasî teşekkül Avrupa Konfederasyonunun esasını hazırlamaktadır. Türkiye, ya Av rupa camiası memleketlerine veya onlarm şartlarına iktisaden uymak, mukadderatım onlarm mukadderalile bağdaştırmak veyahud telcbaşına kalmak zaruretindedir. Tek başına kalmamak için 1952 yılına kadar kalkınmaklığımız şarttır. Bugün Avrupalılar iki şey soruyorlar: 1 Bir memlekette rejim müstakar mıdır? 2 O memleket Avrupanın kalkmmasına yarıyacak hangi emtiayı istıhsal ediyor? Sizlere, bizim için de canlı blı mjsai verevişı, Fransa bu bizden 10 bin ton pamuk almak istiyor. Alman devlet mümessillerile görüştüm. Onlar, ne kadaı pamuğumuz varsa hepsini istediler. Bugün istihsal etmekte olduğumuz pamuğun 45 mislini 6atabilecek durumdayız. 1952 yılına kadar ne yapıp yapıp Marehall yardımmdan istifade etmek zorundayız. Gene hepimizin bildiği bir şeyi tekrar edeceğim; paramn kıy^ meti, paramn istikrarı her şeyden evvel istihsale dayanmaktadır. 25 gün hükumetsiz kalan Fransada, istihsal yoluna girdiği için, Fransız frangı yalnız yapılan devalüasyon nisbetinde kıymetinden kaybetti. Bazı basit şeyler bize yeni dö< viz kaynakları kazandırabilir. Me selâ, Mısırda istihsal edilen pamuk yağı, Fransız yağı namı altında bizim zeytinyağımızın yerine kullanılıyor. Türkiye de bu yola giderse, Amerikan eczanelerinde satılan zeytinyağlanmı» bize bol döviz getirir. İtalya gibi toprağı az bir memleket Hindistan ve Pakistana patates «atıyor. Bunlan, misal olarak gösterlgim, mesul bir devlet adamı o» larak Avrupa kalkınmasında yerimizi ahnak için ikl şeyi belirtmek istememdendir: Ucuz ve bo] istihsal; her birimize ayrı ayrı güç gelse de her ne pahasına olursa olsun lhracat! Memleket davasmın esası bundan ibarettir. Bir de ihracatçımıza bir şeyi acıyla, esefle bildirmek isterün İtalyada, yumurtanm çürük olup olmadığı zaman «hayır, Türk yumurtası değil, sağlamdır» diyorlar.» Devlet Bakanı Cemil Said Barlas dün, Avrupa kalkınmasında Türkiyenin rolünü yapması için çok çalışması gerektiğini müteaddid defalar söylemiştir. Beyanatı bittiği zaman Bakan. gazetecilere hususî mahiyette iktisadî vaziyetimizden bahsetmiş ve sözlerine şöyle nihayet vermiştir: « Bugün, bir liraya dahi şiddetle muhtacız!» Kasım Güleğin demeet Paris, 9 (a.a.) (Afp): İki gündur Bourbon sarayında toplanmakta olan Avrupa Konseyi Komj«»cnu Suriyedeki Macar artistleri hudud harici ediliyor r~ Şam 9 (Nafen) Suriye Dış îşleri Bakanlığının verdiği son bir karara göre bütün Macar artistleri Maktul Hüsnü Zaimin eşi hudud harici edileceklerdir Elde edilen malumata göre bunların bir kız çocuk dünyaya ekserisi yeraltı casusluğu ile meşgul olmaktadırlar. getirdi Son zamanlarda Ortaşarkta yayıl Şam, 9 (A.P.) 14 ağustosı mış bulunan Rumen kabare artisthükumet darbesinde öldürülmüş lerinin de avnı şekilde hudud haolan Suriye Cumhur Başkan) rici edileoekleri TsınnedilmektedirHüsnü Zaimin eşinin 4 kasımda Nehru'nun Londradaki dünyaya bir kız çocuk getirdiği bugün öğrenilmiştir. Anne ile temaslan bebeğin sıhhatte oldukları bildiLondra 9 (a.a.) (Reuter) Hinrilmektedir. distan Başbakanı Nehru, Başbakan Attlee ve Maliye Bakanı Sir Stafford Cripps ile görüşmüştür. Diğer telgraf ve radyo Zannedildiğine göre Nehru fırsattan faydalanarak İngiliz hükuhaberlerimizi 4 üncü sa metinin sterlin hesabları hakkında son yaptığı beyanata dair malumat hifemizde bulacaksmız. istemiştir. ^ ELski İran Başbakanını öldüren asıldı Tahran, 9 (a.a.) (United Press): Eski Başbakan ve Saray Nazın Abdül Hüseyin Hacirin katili Emami bu sabah asılmıştır. İdamı görenler katilin darağacına çıkarken «onu öldürdü> ğümden dolayı memnunum» ye bağırdığmı söylemişlerdir^ Eski Başbakanın katili, oinaye işlediğinden beş gün sonra asılmıştır. yardımcısı ve daimî komisyonu üyesi Kasım Gülek, daimî koJ misyonun bu toplantı devresinî deki çahşmaları hakkmdaki in1 tıbalarını France Presse ajansıj muhabirine anlatan Gülek, şöy<| le demiştir: « İstişare meclisi komisyonlarının faaliyetlerine gelince Baı kanlar Komitesinin ileri sürdüğü ihtirazî kayıdlara rağmen komisyonlarm ve ön safta ekonomi komisyonu ile sosyal komisyonun; çalışmalarına karar verdik.j Strazbourg toplantılarından sonra Avrupada vukua gelmiş olan gelişmeler, bilhassa para devalüasyonu İktisadî İşbirliğl 1darecisi Hoffman'm gitgide muaccel'yet kesbeden Avrupa iktisadî bütünlüşünün ısrarla sağlanma'. sını istemesi, bu iki komisyonun çalışmasım lüzumlu, hattâ elzen» kılmaktadır.» Kasım Gülek, sözlerlnl bitirmiştir: « Beraberlik ruhu bana girişilmiş bulunan vazifenin njuvaffakıyetla eona «repeğl umkta< ' Cumhuriyet'in Edebi Rmnanı: 4 6 îazan: VİCKT BAUM « Bir çalayım bakayım. İyi olmadı ama, içinde bulunduğum s«rait alünda daha iyistne imkân yoktu. Bess Pokey ne zamandanberl bunu beklemiştL Hiç «esini pkarmadan bir kenara büzüldü. Lok* çılgm bir şekilde çalıyor, söylüyor, tempo tutuyor, ağzile boru çalar gibi yapıyordu. Aynı zamanda Bess'i de bu ahenk fırünaaı içinde peşinden sürüklüyordu. Onun hiç bir jey söylemediğinl görünce: «E, ne diyorsun?» diye sordu. « Vallahi Luke, senden bu kadar güzel bir eser ummazdun doğrusu. Kendini aşmışsın...» Luke birdenbire öfkelendi, rıstalığınm ateşi yüzünden seyreîmij olan saçlarını çılgın gibi yolmağa başladı: « Ben senden böy'e aptalca iltifat istemiyorum! Tenkid isCyorum. Iklnd koro kısmı neden nsnasız kaçıyor, bunu bana sen siyieırez9 sen, kim söyliyecek » Bess Pokey hâlâ heyecandan tir tir titriyordu. Luke'la beraber aynı odadaydı v« ona karpsuıda bu.On Çevfren: VAHDET GÜLTEKİN mevcudlyetile; elleri ve o uzun bacaklarils çok şükür elleri ve bacaklan duruyordu kendini r=.ğenmişliğile, aceleci hallsrile, şarkılarile görüyordu. Kollaıinı bo\nuna dolayıp şu zavalh 5;jrejBiş kızıl saçlarını okşamayı, bir kere, bir kerecik içini dökmeyi öyle istiyordu ki! Fakat gayet iyi biliyordu: Ondan herşeji beklerlerdi de kendısinl bırakıvermesini beklemezlerdl. Onun için, omuzlannı kaldırdı, iradesine sahib olabilmek iîin ellerini sıkı sıkı kenetleyerek kucağına koydu ve zihnînin tahlilleıJe uğraşan kısmını faaliyete ,?;•:&: • Bence manasız kaçıyor, çünkü çarkı obnak istemiyor da ondan,» dedi. Bunu söylerken, >"ir davayı halletmeğe çahşır gibi hali vardı. «Kendisinin yiiksek bir ncktaya çıkarılmasını, bir şark'.da yapılmasma imkân olmıyacak derecede geliştirilnif sini istiyor. Bana sorarsan derim ki, elinde bir operetin ikinci perdesinin sonunu teşkil edecek bir malzeme var.» Luke: «Vallahi de öyıe!> d\e haykırdı ve notalannı topladı, Jat^, tonunu abnayı unutarak, Güzel bir isim, değil mi? Bu operet ye »endeleye dışan çıku. için elimde bir çok güzel parçalar On gün sonra tekrar nöründü. var. Sonra, şürier de pek hoş. Öırf Arkasmda kurşuni fanüâ kumaş bu operet için. Kendim yazdun. tan kostümde, ordudan sakata çı Hastanede başka işim yoktu çünkarılmış olduğuna dair işaret var kü. Dale Corbet adında birile tadı. Elbisesi bol geliyor ve etrafa nıştım. Opereti sahneye koyabılnaltalin kokusu saçıyordu. Eski mek için bana para yardımında bavulla, bir şişe İskoç şarab'1o, da bulunacak. Siyasetle uğraşıyor ha hiç kullar.ılmamış yepyeni bir ama, papyon kıravatı yok. Sanaliaşe karnesile; Arnold Schönberş'in kârlarm hâmisi olarak geçinmekten •harmoni ders'eri» ile, bir de Hin ve yeni istidadlar keşfetmekten distandan Pokey için hediye olarak hoşlanıyor. Musikiden de anlıyor. getirdiği ipek çevre ile beraber «Ükbahar Sesleri» nin yarısını pigelmişti. yanoyla çalabiliyor, radyoda Ra« Ben de buraya taşınsam Po vel'in «Bo'.îro sunu işitince anlıkerface,» divorrlu. «Müsaade euer yor. Şimdi benim yapacağım ilk misin acaba? Bu ev sana "DÜJÜK iş, tıraş olma's, sonra da gidip Marylynn'le görüşmek.» gelir.» Pokey'l hayretler içinde çırpınır « Ne yaparsın, mukaveleylo bağkyım. Baçkasma kiralamak ıs bir halde bırakarak yukarı çıkü. tiyorum ama, şimdiye kadar kim Orada Mary'.yn'in yatak odasına daldığını tahayyül eder gibi oldu. seyi bulamadım.» Luke'un uzun kemikli ve insanı « Züğürdsün demek?» Bess alayh bir tavula: «Eh, alâ hiç şaşırtmıyan erkekçe vücudünü, küllihal geçinip gidiyorum,» dedi. o odanın kadife kaph kadın havası içinde gözünün önüne getirmek Fakat Luke anlamışü. « Ne yapahm bak, bUiyor mu Pokey'e öyle tuhaf geliyordu ki sun?» dedi. «Şimdiki halde kirayı [kizerindeki gerginlik birdenbire aben veririm. Bir iş görmediğim deta koptu ve Bess Pokey kendihalde Sam Amcanın bana verdiği sine aylardanberi müyesser olmıparadan epey bir dünyahk birik yan bir kahkahayla güldü. tirdim. Broadway'i yerinden oyLuke tekrar aşağı indiği zaman nattığımız zaman sana Tac Ma evin içini elmalı börek, ıslak yaphal'i alırım.» rak ve yaz eonu kokusu doldur« Nasıl oynatacağız. Allaha?»' muştu. Yemek odasmda da Connie na?» iki kişilik «)frayı hazırlarken mem « Operetimle. Adını «Niçin bu nun memnun bir garkı mırıldanıolmasuı?» koyaçalmi «aübaJjroEda. Luke ellerini birbirine sürterek Bess'e: «E, yalnız seninle ben miyiz?» dedi. «Sanki evlenmişiz gibi, değil mi?» Bess Pokey: «Asağı yukan» dedi, İçinden de, kendi kendile alay etmek üzere daima tetikte bekleyen o müstehzi halile: «Ben böyleyimdir işte,» diyordu. «Herşeyi hiç bir zaman tamamile değil. hep a a 5 ğı yukan elde ederim.» « Marylynn'le telefonda konuştum,» dedi. «O da seni görmek istiyor, tabiî. Yarın sabah sekiz yirmi trenile gitsene? Wallace'i istasyona yollayıp seni karşılatacak.» « Wallace da kim?» « Şoförleri, canım, biliyorsun.» < Mr. Huysmans'ın şoförü mü? Pekâlâ. Tekrar telefon et, davetine teşekkür ettiğimi söyle. İstediği yerde onu görmeğe seve seve giderim. Ftekat Mr. Huysmans'ın o pis evine ayak basmam, diyor de. Kendisile muhakkak görüşmem lâzım, derhal buraya gelsin... Derhal, acele!» Bess Pokey zekl bir kızdı, Luke'un söylediklerini Marylynn'e bildirmek gibi bir hata işliyemezdi. Fakat Marylynn gelinlik elbisesinin son provasını yapmak üzere şehre indiği zaman, hiç beklemediği bir anda Luke'la karşı karşıya geldi. Luke: «Nasılsın, şekerim?» diye sordu. «(W, (Arkası varl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear