26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
T Ekim İU BlR DAKtKA Sovyetlerin gasbettiği Iran altmları Tahran 6 (a.a.) Dı? Işleri Bakanı Aü Aşgar Hikmet, bugün Iranm Sovyet Rusyaya bir nota verdiğini açıklamıştır. Bu notada İran hiifcumeti malî talebleriıı derhal yerine getirilm^slni istemektedir. İran, Sovyetler Birliğinden, İranm, Sovyet Millî Bankasırun elkoyduğu İran altmlarını serbest bırakmasmı ve aynı zamanda harb esnasmdaki borçlannı ödemesini istemiçtir. Dı? îşleri Bakanı, basın konferansında me=elenin hem Moskovada, hem de Tahranda takib edildiğini ve İranın «hiç bir şekilde haklarından vaageçmiyeceğini» söyletniştir. Truman askeri yardım Tito Stalin kanununu dün imzaladı ihtilâfı Bajtaraft I tnci sahitede husustaki hazırlıklara suratle de1 milyar dolar, Türkiye ile Yunanis vam edilmektedir. tana: 211 milyDn dolar, İran, Güney Başkan Truman, Beyaz Sarayda Kore ve Filipinlere: 23 milyon do, yapılan törende aynı zamanda iktilar, Çine: 75 milyon dolar. sadi yardım programının 30 haziran Yardım kanununda, Çine tahsis 1950 ye kadar devamını sağlayacak edilmiş miktann Başkan Tmman'ın 5.809.990.000 dolarhk kanun tasatasvib ettiği şekilde sarfedileceği rısını da imzalamışür. Bu miktardan 3.778.380.000 dolar iktisadî işbilhassa tasrih olunmuştur. hirliği idaresine tahsis edilecektir. Truman'ın demeci İmza töreninden sonra bir basm Geri kalan kısımla Türkiye ve Yukonferansı yapan Başkan Truman nanistana yapılmakta olan askeri ve yeni kanunu, dünyanın hür millet' yardım, Almanya, Avusturya erinin müşterek güvenliğine esaslı Japonyadaki işgal masraflan kar)ir yardım olarak vasıflandırmış ve ştlanacakür. demiştir ki: Türkiye ile Yunanistana a5Tnlan «Rusyanın atoma sahib olma yardım miktarı 45 milyon dolardır. sı keyfiyetinin dünyayı silâhlanma B.ışkan Truman iktisadî yardım yarışma sürüklemiyeceğini ümid münasebetile de şoyle demiştir: etmek istiyorum.» « Bu<?ün dünyada mevcud İBRusyanın aton Tx>mbalannı kon tikrarsızlık, bu yardımı lüzumlu trol etmek için yeni bir teklif ya kılmaktadır.» pacağı hakkındaki habere dair so Askeri komitenin ilk toplantısı rulan suale Başkan omuz silkmekle Waslüngton 6 (A.P.) Atlantik cevab vermiş ve bu yeni teklifin de Paktına mensub olan on iki devlet daha evvel ileri yürülenlerden daha dün yapmış oldukları bir toplanü başka bir şekilde olacağmı zannet sonunda müşterek müdafaa sistemmediğini söylemiştir. lerinin işîemesini temin edecek oRusyanın atom bombasına sahib Ian teşkilâtm şekli ve hususiyetleri olması üzerine şimdi anlaşma için hakkında anlaşmaya varmışlardır. yeni bir zeminin bulunması ihtimaPlânların hazırlanması keyfiyeti, inin mevcud olup olmadığinı soran askerî komiteye terkedilmiş ve bu bir grtzeteciye, Başkan Truman «A komite ilk toplantısını bupün yapmerikanm, atom bombasım Birleş mıştır. miş Milletlere terketmeyi teklif etDemir perde gerisindeki Ametiği zaman, tarihteki en büyük hüsnüniyet misalini» göstermiş oldugu rikan diplonıatlan toplanıyor nu söylemiş ve «O zaman Rusya Washinuton 6 (a.a.) Ameriknn böyle bir şeyin münasib olmıyacağı Dış İşleri Bakanlığının bildirdiğine kanaatini izhar etmişti.> demiştir. göre, demir perde gerisindeki mem Muhabirlerin bildirdiklerine gö leketlerde bulunan bütün Amerıre, yeni yardım kanunu gereğince kan diplomatlan, 24 ekimde Lonhür milletlere gönderilecek askerî drada toplanarak soğuk harb memalzemenin ilk kısmı, önümüzdeki selesi üzerinde olağanüstü toplantı ay içinde yola çıkarılacaktır. Bu yapacaklardır. •HiııııııııııııııııiüiııııııııtunıniiıınıııııııııııııınınmınıiHiMtı Günün gündemi? Oyttn: Kaydırak. Oynayanlar: Halk Partisi ve Demokrat Parti (Millet Partisi, figüran.) Oyun: Köşe kapmaca. Baş rollerde: Şemseddin Günaltay, Celâl Bayar. Oyun: Körebe. Tek rol: Demokrasi. Bazı Bakanların istifa şayiaları yalanlandı Bajtarafı I fnei sahifede Başbakan Şemseddin Günaltay hareketinden evvel kendisile göruşen gazetecilere şunları söylemiştir: < Trakya gezisinden müsbet in tibalarla dönüyorum. Bu bölge halkı çok çalışkan ve faaldir. Arazi münbittir. Lüleburgaz. Çorlu ve diğer kazalarda büyük bir inkişaf v« umran faaliyeti göze çarpmaktadır.» Günaltay müteakıben, kabineden istifalar olacağma dair çıkardan sayialar hakkmda sorulan bir suale cevaben gülerek: . Böyle bir şey bahis mevzuu desildir» demiştir. Başbakan, Yunan gazetelerimn aleyhimizdeki neşriyatına dair şunlan söylemiştir: « Buna aid cevabımı Edirneden verdim. Bu neşriyatı münferid kanaat mahsulü olarak kabul etmeliyiz.» Başbakanm Kırklarelîndeki konu?ması Başbakan Şemseddin Günaltav, seyahati esnasında Kırklarelinde söylediği nutukta demokrasi dav^mızı izah etmiş, bu rejimde vatandaşa da mesuliyet düstüğünü tebarüz ettirmiş ve şimdi bizim. yeni rejimi yerleştirmek işile meşeul olduğumuzu söylemiştir. Başbakan, bunun daha kolaylıkla temini için, başka memleketlerde nasıl hareket edilmiş olduğunu eörmek gerektiğini söylemiş. tecrübelerden i?tifade etmenin faydalarmı anlatmış. müteakıben demokrasi rejiminin tehh'keli safhasına geçerek tarih^er misaller vermiş, demagoğlarm faaliyetini takbih etmiştir. Günaltay rejimin faydalarmı övdükten sonra demiştir ki: € Fakat memleket işleri münakaşa edilirken şahsî ihtiraslara, hususî kinlere düşülürse, bundan biı takım demago^îsr istifade ederler Bunun için cok dikkatli olmak lâzım gelir. Bilhassa demagoğların meydan almasma zemini müsjjd bulundurmamak icab eder. Halk idaresinin faydalı olması vatandaşlarm reylerini verirken memleketin istikbalini ve memleketi çeviren tehlikeleri eözönüne alarak en liyakatli, en gayretli. ahlâkı en temi? vatandaşları seçmek hususunda gös terecekleri dirayete bağlı bir me5€İedir. Bu neticeye vâsıl olacaŞımıza da şüphe etmiyorum. Gwçl bu hedefe doğru yürürken bir çok müşkülâtla karşılaşacağranızı, bir çok dikenli sahalardan yürümek isbrarmda kalacağımm biliyorum. Fakat işi bilenler, güçlükleri takdir ederek prograTnlarmı ona göre düzenler hedefe erişirler.» Başbakan mütakıben, dış dunımumuza temas etmiş ve siyaset dünyasmda işgal ettiğimiz mümtaz mevkiin. milletçe gösterdiğimiz birlik ve beraberliğin mahsulü olduğünü söylemiştir. Günaltayın TekirdağdaH sözleri Başbakan, Tekirdağındaki konu? masmda Trakyanın siyasî ve iktisadî durumunun üzerinde durmuş atalarımızm kanlarile sulanmış bu topraklarm daima Türk olarak kalacaklarını belirttikten sonra iktisadî vaziyete geçmiştir. Günaltay, halledilmesi gereken iki davanm su ve ziraatin tek cepheli olması meseleleri bulunduğunu ifade üe bu verimli topraklann ancak böylece tam istifade edilecek hale gelebileceğini söylemiştir. Başbakan su meselesinin, arteziyen kuyuları açmak suretile halledilece^ini bildirmiş. çesidli ziraatin teş\iki için mümkün olan her kolaylığm gösterileceğini anlatmıştır. Başbakan daha sonra politika meselelerine temas etmiş ve şöyle demiştir: Kinte ne?! ir memleketin iktisadlyatı, edebiyatı, sporo, ibni ve hüneri hangi seviyede ise. âlimleri, münevverleri, mütefekkirleri de a>Tiı seviye ve şiardadır. Başka türlü olmasına tabiat kannnlan imkân vermez. Memlekette dikkat ettiysenizhemen her meslekte bir eTbirliği, dil birliği noksanı vardır. En mücerred bahislerde, en ilmî mevzu< larda hemen birbirimize düşmeye kalkanz. Bunun en acı, fakat beliğ misalini kim hakh, kim haksız asla aramaksızm şu seçim kanununu tetkik eden ihnî heyetin müzakerelerinde gördük. Bu kadar seçme kimselerden kurulmuş bir heyetto itizaller. hattâ dedikodular olursa artık alt tarafını varın siz kıyas edin! Son günlerde benlm de idare heyetinde bnhınduğum Gazetecile* cemiyeti, sayın Ismet İnönünüı»' Cumhur Başkanlıçına geldiğindenberi ilk yaptığı basm toplantısını tertib ettL Bu tertib iyi oldu, fena oldu... Çağınlanlar iyi seçildiler, fena seçildiler. Bunlar Türk umu' mî efkârmı yakm, uzak asla alâkadar etmiyen }ç meseleler olduğu halde gazeteri arkadaşlanmızdan bir kısmı imzasız yanlar altına gizlenerek, bir kısmı daha açık hareketle müstear veya hakikî isimlo kâh cemiyete, kâh idare heyerine, kâh naçiz şahsnnıza çıkışblar. azarladılar. türlü imalarda bulundularBu cemiyete dahil olsun, olmasın gazetecilerin. nihayet bir kaç yüz kişiyi alâkadar eden bir lç davasını ellerine. umumî memleket davalannı veya halkın alâkadar olduğu meseleleri mütalea etmek için tevdi edilmiş olan sütunlara geçirmelerini doğru bulmadım. t ç lerinde meslekte benden daha kıdemli olanları da bulunan bu meşhur arkadaşlann hareketlerinde kâh, bir siyasî niyet kâh daha küçük bir hücum ftrsatı sezerek meslek hesabma üzüldtim. Ba5in toplantısı tertiblemek fjazetecilerin ve Gazeteciler cemiyetinin başlıca Isidir. Bunun tertibinde kusur varsa bunu ortaya dökmekte ve kendi küçük işlerimizlo binlerce okujaıcuyu alâkalanmaya davet etmekte de isabet yoktnr. Gazeteciler cemiyettne dahil olanlar, idare heyetile olan davalarını, kongrelerinde görüşürler. 01mıyanlar da dava, sadece bir serzeniş. bir sitem veya hattâ hir mara7adan ibaretse onu şahıs şah«a yaparlar ve ortaya dokme7İer, dökemezler. Meslek âdabı buna mânidir. Nitekim, bu sütunlarda hiç bir gazeteci kayınvalidesl. enişteM veya kiracısile olan anlaşmazlığı yazmaz. Çünkü şrazete sürtınu umnma aid bir ycrdir. Gazetenin oradaki tasamıfu m u a ^ e n bir vaîifcyi ifadan ileri geçemez. Halka birlesme. anlaşma, iyi gecinme nasihstları verenlerin, şurada burada beliren pecimsizlikleri kâh mizac, kâh ciddi tpmaslarla tenkid edenlerin kendi aralanndaki işleri açığa vnrmalan ve gazete sütıınlarında birbirlerine düşmeleri bu meslek için hayırlı bir şey değildir. Bu hal tıpkı sahnede bir piyes oynamaya çıknuç olan artistlerin rollerini bırakıp aralanndaki meseleleri konnsmalarma benzer. Yugoslavya, meseleyı Birleşmiş Milletlere sundu Londra 6 (BBC.) Lake Success'teki muhabirlerin bu gecc bildirdiklerine göre, Yugoslavya, TitoStalin ihtilâfmı Birlesmiş Milletlere sunmuştur. Yugoslav delegasyonu tarafından kurula sunulan bir teklif, hür bir memleketin haricî veya dahilî işlerine müdahale eden diğer bir memleketin Birlesmiş Milletler tarafından resmen takbih edilmesini istemektedir. Oyun: Zıpztp. Oynatanlar: Bakanlar, oynayanlar: Memurlar. Oyun: Sek, sek. Oynayanlar: O parti, parti, şıt parfi.' D. N. bu Bayramda işlenen 3 cinayet ! Bastarafı 1 inci gahifede Receb adında bir Ş3hsa kiraîamıjtır. Dağıstanh Receb önceleri kiraladığı arazinin 'car bedelini muntazam olarak öderken son günlerde aybkları aksatmış, bu vüzden mal sahibile kiracı ara?mda bir ihtilâf mey dana gelmiştir. Bayramın 1 inci günü, bu sebeble aralan açık bulunan emekli yüzbaşı Niyazi ile Dağıstanh Receb, Krbirlerine çiftlikte rastlaşmışlar, dargmiıklanna sebeb olan kira merelesini tekrar tazeliyerek kavgnya başlamışlardır. Kavga sırasmda Receb, yanmda *aşıdığı kamajı çekmiş, emrkli yüzbaşının müdafaasına meydan vermeden oütün kuvvetile knlbine saplamıştır. Bu bıçnk darbesi. zavallı yüzbaşının o anda ölümüne sebeb olmuştur. Cinayeti müteakıb kaçan Receb, zabıta tarafından yaknlan:nıştır. KaraRÜrarüktcki cinayet Gcnc bir kadmm feci bir şekilde öldürülmesile sona eren bir aile faciası da bayramın 2 nci günü gecesi Karagümrükte cereyan etmiştir. Vaka ştfyle olmuştur: Karagümrükte Cibali caddesinde 38 numaralı evde oturan 21 yaşlarmda Sabahaddin K^çar adında bir seyyar komisyoncu, geçen sene aynı mahalle sakinlermden 19 yaşlarmda Kadriye isminde genc ve güzel bir kızla evlenmistrr. Fakat, güzel bir kadm olan Kadrivenin kocası Sabahaddin Kaçar tarafından lüzumundnn fazla kıskamlması z;ıimnla aile bağlannı gevjetmeğe sebeb olmuştur. Bu suretle tatsız ve neşesiz bir bayram geçiren genc evliler, bayramm 2 nci gününü birbirlerüe kav ga etmekle geçirmişlerdir. Bu hal gece geç vakte kadar sürmüş, Kadriye ile Sabahaddin yatak odalarında da aynı msvzuu tazeliyerek kavgalarına devjm .tmislerdir. Dövüşe kadar varan bu kavga esnasmda büyük bir asabiyete kapılan Sabahaddin karısının üzerine atılmış. biçare kadım i^ğarak öldürmüştür. Katil koca, bu korkunc cinayeti işledikten sonra evden çıkıp gitmiş. fakat bir miiddet sonra Fatihte yakalanmıştır. Oün Adliyeye teslim olunan Sabahaddin, kansının başkalarile düşüp kalktığından şüphelendiğini ve bu cinayeti bu kuşkunun tesiri altmda işledigini söylemiştir. Katil kora, tevkif edilmiştir. Üçüncü cinayet . Yabancı sermaye celbi meselesi Baştarofa 1 tnci sahifede yanlar önünde uzun bir müddet faaliyet cösterememiştir. Bundan sonra 1944 te yeniden faaliyete geçilmiştir.» Odanın milletlerarası ticarete nasıl yardım edeceği hususunda sorulan bir suale şöyle cevab vermiştir: . Evvelâ milletlerarası emtia, fikir ve ş^hıs mübadelesi kolaylaştırılmalıdır. İkinci şart, sahısların kullandıkları paraya güvenmesidir. Paraya itimadlan olmazsa istihsal ettikleri maddeyi elden çıkanp o paraya tahvile cesaret edemezler. Bahis mevruu itimadın telkini için hükumetlerin paraya, maliyeye ve bütçeye dair işlerde gayet sağlam ve realist prensipler tatbik etmeleri lâzımdır. Bir üçüncü şarttan da bahsetmek lsterim. Harbden zarar gören ve geri kalan memleketlerin kısa zamanda istihsal hadlerini arttırıp, müsaid maliyet fiatlarile, iyi nevi ve satılacak mal yetişürmeleri gerekür. Ecnebi sermaye memlekete nasıl girer? Ecnebi sermayenin memlekete nasıl girebileceği hususuna temas eden başkan şöyle devam etmişür: c Ecnebi sermaye mevzuunda iki esaslı yol vardır: Birincisi, o memleketin yardımı hakikaten isteyip istemediğidir. Yani. bahis mevzuu memleket, bu yardımı teşvik için lâzım gelen tertibaü almağa hazır mıdır? Bu şartlar mevcudsa yp.rdım iki türlü yapılabilir: Birincisi devletin yapabileceği yardımdır. İkinci esaslı yol da hususî sermayealerin rantabl bir şekilde çahstınlmasını temindir. Dışarıdan gelecek ecnebi sermaye de iki şekilde çalışır: Birincisi hususî sermayenin gelip fabrika kurmasıdır İkincisi de burada iş tutacak ecnebi sermayedarlarm çıkaracağı tahvilât ve hisse senedlerinin mahallî halk tarafmdan satın alınabilmesidir. Bu şartların tahakkuku için burada kurulacak müessesenin kendine makul bir kâr sağlıyacagından emin olması icab eder. Ecnebi sermay yardımınm temini yalnız para vaziyetine itimat telkinine değil, aynı zamanrla gerek haricden ve gerek dahilden temin edilecek sermayelere eşit muamele yapılmasına baglıdır. Temettülerin kolayca harıce cıkarılaHiîmesi ve nihayet esas sermayemn de. iade edilebilmesi ım kânİRrmın da temini lâzımdır. Tosis edılecpk herhangi bir sanayiin mMlileştirUmesi korkusu, herhalde ecnebi sermayenin gelmesini tcşvık edıci bir şey değildir.» Heyet, dun öğle yemeğini Türkiye MiUi Komıtesi Başkanı Mithat Nemli ile yemiş ve akşam ekspresle Ankaraya hareket etmiştir. Cumartesi günü tekrar şehrimize dönecek olan heyet azaları aynı akşam uçak la Atinaya hareket edeceklerdir. İstaıılnıal Valisi Başmakaleden devam ketlerine devam edecek zihniyette şehird ve İstanbulun iç ve dış politika bakımından iMediği siyasî hizmetleri yaparak kadar politik ve adeta bütün memleket efkânnı temsil edecek kadar hâkim vazivette olan matbuatla selefi gibi çok iyi münasebetler yürütecek kadar zeki ve bilhassa önümüzdeki umumî seçimlerde muhalefetin işkillenmesine mahal bırakmıyacak kadar tarafsız bir zat olması lâzımdır. Boylesini bulmak kabil midir? Hükumetin tutacağı iki yol var: Birisi, terfi sırası gelmiş, veya hükumete kayıdsız itaatinden dolayı İstanbula tayuri suretile taltifi münasib görülen birini şehrin şu saydığımız hususiyetlerini hiç nnzan dikkate almadan vali tayin etııvermek; Diğeri bütün bu saydığımız vasıflara en çok yaklaşan bir namzed arayarak onu iş başına getirmpk. Umuyoruz ki hükumet, İstanbul Valisi Doktor Lutfi Kırdann oeğişmesine âmil olan hislerden, yeni valiyi seçerken olsun uzaklaşır \e İstanbula ehenuniyetile mütena5.ib bir vali göndermek kijasetini RÖSterir. Bıınu yapabilmek hükumet icin başlıbaşına bir muvaffakıyct teşkil eder. C*UMHTJRİYET îâtanbul Sergisinde Cumhuriyet Paviyonunu ziyaret ediniz. Cumhuriyet'in Edebî Romaru: ayrna kadar memleketinizde bulunan Imar ve Kalkınma Bankası heyeti, genel iktisadî durumunuzu tetkik etmiş ve lüzumlu kredinin daha kolaylıkla temini için hazırlar.an projeler içinden en muvafık olanlarını seçmek işine yardım etmiştir. Heyet vazifesini ikmal ettikten sonra, Türk hükumeti muvaiık görülen müteaddid projeleri bankaya sunmuştur. Banka da bu projeler üzerinde teUdkler yaparak üç tanesini ele almağa karar vermiştir. Bu üç proje şunlardır: 1 Adana civannda Seyhan nehri üzerinde seylâba mâni olacak ve aynı zamanda toprağın sulanmasma yardım edecek bir baraj kurulması. Bu baraj ayru zamanda elektrik istihsaline yarayacaktır. 2 Hububat silolarınm kurulması, 3 Litnan tesislerinin inkişaf ettirilmiştir. Bu projelerin fennl çahşmalara uygun olup obnadığmm incelenmesi için de heyetimizde, Bankanın iktisadî kısmmdan IMr. Arthur Wubing, hidroelektrik mütehassısı Mr. R. J. Fargues, ziraî kısmından Mr J. Mc Ansh ve yüksek liman mühendisi Mr. E. E. Halmos vazifelendirilmişlerdir. Şunu belirtmek isterim ki heyetimiz, incelenen projelerin Banka tarafmian derhal kabul edileceğini taahlıüd etmoz. Bununla beraber, Bankanın istenilen istikrazı kabul etmesi fcizinı tetkiklerimizle beraber Türkiyenin iktisadî ve mali dunımuna bağhdır. Bu arada iki nokta>n izah etmek istiyorum. Banka, üye olan her memlekete muayyen miktarda bir para tahsis etmetnekterlir. I^tTTrnz yapmak isteyen her devletin her projesi ayrı ayrı nazarı itibara ahnarak incelenmektetlir. Gözönünde tutulan iik noktalar da, haricî borçları ödeyebilme dummunun ve yapılan istikrazm muayyen bir zaman zarfmda ödeneceğine dair verilcn tominatın saelamlığıdır İkinci bir nokta da şudur: Banka, evvelâ, küçülı çapta işlere girişmekte ve müsbet neticeler elde cdildiğini gördükten sonra sunulan diğer projelere daha faz'.a kıjmct vermektedir. Türkiyenin kredi lalebi Fransada yeni bir kabiBaştarafı 1 inci sahifede <Bu senenin ocak aymdan mart ne buhram başgöslerdi Baştarafı 1 incı sahiiede Harb sona erdiğindenberi Queuille kabinesi iktidarda en fazla kalan hükumet olmuştur. 13 ay Fransayı idare eden bu hükumet, iktisadî güçKikler yüzünden düşmüştür. Frangm kıymetten düşürülmMİ üzerine işçıleri destekliyen sosyalistler ücretlerle maaşlara zam vapumasım istemişler, fakat Başbakan Queuillc'in liderliğini yaptısı radikal parti bu teklifi reddetmiştir. Bunun üzerine kabine düşmüş ve Fransada yeni bir siyasi buhran başgöstermiştir. Siyasî manevralar başladı Memleket dışında bulunan Dış tşleri, İç İşleri ve Savunma Bakanlarınm avdetinden evvel yeni hükumeti kuracak şahıs hakkmda kat'î bir knrara varılması beklenmemektedir. Bununla beraber siyasî manevralar derhal başlamıştır Komünistler liderleri Tiıorez'i yeni hükumete sokabilmek için sağa sola ba^vurmaktadırlar. Yeni Başbakan kim olacak? Yeni Fransız kabinesini kurmak için Cumhur Başkanı Auriol parlamento liderîerile müzakerelerde bulunurken, kimin yeni kabineyi kuracağı hakkmda muhtelif tahmin ler yürütülmektedir. Bunlar arasmda sosyalist Paul Ramadier'nin ve İç İşleri Bakanı Jule Moch'un ismi geçmektedir. Halkçı cumhuriyetcilerin iktidara selmesi ve eski Başbakan Robert Schuman'ın kabineyi kurma=ı da kuvvetle muhtemeldir. Figaro gazetesi, eski Maliye Bakanı Rene Mayer'den müstakbel Başbakan olarak bahsetmektedir. Fakat umumî kanaate cöre. Cum hur Başkanı bu sefer kolaylıkla ve kısa bir zamanda yeni bir Başbakan bulacaktır. Vincent Auriol Cumhur Başkanı olduğundanberi 8 defa Başbakan aramak zorunda kalmıştır. Fran=aıla, harbin sonundanberi, 12 defa hükumet defrişmiştir. « Memleketin yükselmesi için. memleket çocuklarının fikrlerini serbestçe münakaşa etmesi lüzumuna kani olanlardanız. Memleketın yükselmesini de bunda görüyoruz. Halk idaresinin başlıca hayrı. memleket çocuklannm kafalarmı hür ve serbest olarak işletebilmeleridir. Bu idarenin iyıce yerleşmesine, kuvvetlenmesine büyük önem veriyorum. Bu idare yanlış esaslara göre kurulursa hay:r yer.ne zarar gelir. Bu makine, AngloSaksonlarda nasıl akıl temeli üzerine kurulmuş ve bu suretle o milletler nasıl yükselmişse. biz de bu şekilde çalışmak suretıle aynı gayeye ulaşabıliriz. Yok, Balkan memleketler'nde şahid olduğumuz şekilde kuvvet bulursa memleket anarşi içinde kurtula Türkiye Suriye münasebatı Maliye Bakanının İımitteki konuşması Avusturya meselesi Bastarafı 1 inci sahifede üç senedenberi bir anlaşma zemininin bulunmamasma sebeb. Rusyanm Avusturyadan aslan payı almak istemesidir. Bugünkü toplantıya Amerikadan Acheson, İngiltereden Bevin, Fransadan Schuman, Rusyadan da Vichinski iştirak etmislerdir. • İngiHz Dış İşleri Bakanı Bevin. bu akşam Queen Elizabeth transatlantifi ile Londraya hareket »tmiştir. daha gönderecektir. Ayrıca, Türk hükumetinin daveti üzerine, Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankası, Türkiyeye hususî b:r temsılci .eonderecektir. Bu temsilci, Türk hükumeti ile beraber çalışacak ve iş sahalannda hususî sermayeBanka yakında, Türk hüku lerin inkişafına da yardım edemetinin daveti üzorine bir hevet cektir. Bajtnrafı i inet sahıfede bir karar Suriyeyi istenilmiyen bir duruma sokuyordu. Nihayet Zaım idaresi. fazla devam etmeden sona erdi. Yalnız sunu söylrrneliyim ki. hükumet darbesinin sebebleri ve neticeleri gazetelere vanlış aksetmiştir. Bugünkü hükumet halkm arzusuna göre kurulmuşhır.» HalidelAzm, bundan sonra Türkiye Suriye münaseVetlerine temas ederek sunları söylemiştir: « Biz ,Türkleri kendimize cn yakm bir millet olarak görmekteyiz. Do5tluk müna.cebctlrnmiz daima devam edecektir. E~ki dosthık bağlarımız deSi^miş deeildir. îki kardeş millot her zaman en iyi Üçüncü cimyet de evvelki gece şartlar altmrln VTI Samatyada olmuş, bir şoför 23 yılTurhaMa yemekten lık kansını tabanca ile vurârak öldürmüştür. Bu aile faciasının sezehirlenen işçiler bebi ve cereyanı tarzı da şudur: Sıvas. 6 (Telefonla) TurSamatyada İmrahor mahallesinde hal şeker fabrıkası işçılerine, 61 numaralı 'vde oturan ve şoförBayram münasebetıle verilen ye lük eden Fahri Akti 23 senedenberi mekten sonra 300 e yakm işçiHatice Naciye isminde bir kadmla de zehirlenme alâmetleri görülevlicür. Bu eski kan koca, geçen seneye kadar uzun ve mesud bir müştür. İşçilerden biri bayılmış, ağır olan 4 işçi de hayat sürerlerken günün birinde vaziyetleri Hatice Naciyenin bir başka adamla hastanede tedavi altına alınmışmünasebet peyda ettiği şoför Fah tır. riye söylenmiş ve böylece aralannbu sual karşısmda kocasına: da bir dirliksizlik başgöstermiştir. Evet, Şişlide oturan bir adamNitekim bundm 6 ay e\vel şoför la münasebetim var. Senden aynFahri kansı aleyhine bir boşanma hnca ona varacağım, demiştir. davası açmış, Hatice Naciye de koBu itiraf karşısmda büyük bir casmın evinden ayrılarak Samatyaasabiyete kapılan şoför Fahri, o da Hacıehvad caddesinde 68 numarah evde ikamst etmeğe başîamış anda tabancasma sarılmış: Seni başkalanna kapbramam.. tır. Şoför Fahri karısı aleyhine dava açmış olmasına rağmen karısmı diyerek silâhının namlusunu karıdelicesine se\mekte, onunla tekrar sınm gözlerine tevcih etmiş ve ateş banşmak ve bir arada bulunmak etmeğe başlarruştır. Tabancadan arzusundadır. Fahri Akti evvelki birbiri peşine çıkan 7 kurşun dergün kansı Hatice Naciyeyi 68 nu hal Naciyenin ölümüne sebeb olmaralı evde 'dyaret etmiş, ona, ha muştur. Şoför Fahri karısmı öldürkikaten başka bir adamla alâkası dükten sonra elinde tabancası ololup oimadığını sormuştur. Naciye duğu halde Samarj'a merkezine gitmiş. teslim olmuştur. rüp bıraktm. Doğru mu, değil mi?« « Anlayamıyorum vesselâm! Biı kadeh şampanya içersin, senden kötüsü yoktur; zilzurna sarhoş olursun, akılh uslu bir adam sayarlar. Sonra, gizli yapacağıma herkesin önünde yaptım, Her ne halse. Marylynn için kavga etmtyelim şimdi. Ne yaptığımı bilirim ben.» Ferguson: « Bilmiyorsun!» diye haykırdı. Kavea etmiyelim ha! Artık etsek de, etmesek de faydası yok!» Ferguson onun Marylynn ile olan münasebetini affedilmez bir kabahat sayardı. Fakat Corbett bu hususta yaşlı arkadaşile yaptığı münakaşalarda kendisinm haklı olduğuna gayet emindi. Vâkıa, Marylynn'e bu kadar fazla tutulması pek hayra alâmet sayılamazdı ama, ne yapsın ki elinde değildi. Sonra Marylynn'in kendisini zora çekmesini onunla evlenmek istediğine hamlediyordu, çünkü Marylynn artık Luke Jordan'dan boşanmıştı. Maamafih, Corbett onunla evlenmeyi aklına bile getirtnemeye karar vermişti. Çünkü ileride Şehir Meclisi Başkanı olması ihtimal dahilinde görülen bir insanın kendine doğru dürüst bir yol çizm«si lâzımdı. Fakat bu kadma öyle fena tutulmu=tu ki bu yıizden işleri tile altüst oluyordu. Başka çare yoktu lazan: VİCKY BALTM • Bana bak, Jenkins.» dedi. «Biraz evvel telefon ettiğin hâdiseye dair bazı mühim malumat aldım. Marylynn vurulmadan evvel en son şu Dale Corbett dedikleri adam'.a görmuşler. Yabana atılacnk bir nokta dp,J:l bu. Adamın bu işle ne deıeoede ^lâkası var, evvelâ onu araşlıra'ım. jîeraljer çekilmis biı fotoğrafla.ı ¥'ar mı bizde? Neye yok, çorabilir miyim? Herhalde böj'le bir fotograf çekecek fırsat düşmüştiir; Mr. Corbett, son zamanlarda Marylynn'in açıktan açığa en yakın.. şey.. kavalyesiydi çünkü. AltfartLfı. m'iarızUrımızdan birinin Başı belâya giriyor demektir; yani bizün icin seve seve basılacak olr haber. Bilirsin, Jenkins: Benim âde timdir, gazptel» rimin yazı islerine müdahaie etmtm. Sen bilüğın gioi hare!:et et. Yalnız, 'sen de teslim ederan ki. hâdiseye bu yeni zaviyeden bakılınca, ilk tasarlachâmdan daha geniş bir yer vermek lâz;mdır. rkisînin bir araHa resmini bul, k?bi!se barda tekilmiş bir resim olsun; meseıpnin Eİjasî tarafmı tebnriız ettir, okuypr.lsr h'lkın müjafii geçinen bu adamın ne biçinj zamla asılmıştı. Gece masasırun üzerinde zeki, bilgili ve ileri fikirli bir siyaset adamının okuması lâzım Celen kitab ve mecmualardan en münasib şekilde seçilmiş biı1 kaç tanesi duruyordu. Belli belirsiz bir uğultu ile 'şleyen serin'.etme terÇe\nrcn: VAHDET GÜLTEKİN tibatlı oda; NewYorkun ortalığı kasıp ka\oıran, insanı soluk soluğa bir malıluk olduğunu anlasmlar. bırakan ve âdeta eriten ateş ummaSonra, ikinci sahifede geniş bir yer nının ortasınia serin bir ada hali veriyordu. ver.» Telefonu kapadı. tekrar iskaır'bıl Ferguson yüksek sesle konuşan, falına döndü. Fal gene istediği gibi beyecanlı bir adamdı. Corbett'e siçıkmıyordu ama, artık ehemmiveti yasî hayatında kılavuzluk etmek yoktu. «Star Tribune» gazetesinin vazifesini o üzerine almıştı. Şimdi ikinci sabah baskısı makineye veri başucunda durmuş, cfke ve sevgi lirken Alan W. Huysmans, bütün karışık bir tekışh onun uyuyuşunu cece bulamadıjı uykuya dabyordu. seyrediyor1'i. Gayet âşikâr olarak görülüyordu ki, vicdanı rahat, hazDale Corbett muayyen saatte mı dözgün, hayatı muntazam adamyatıp muayyen saatte kalkmayı se lara mahsus derin ve rüyasız bir verdi. Onun :çüı Frank Ferjîuson, uykuydu bu. Müessif ve hayli müdaha şafak yeni söktüğü bir sırada, nasebetsiz bir felâkete kanştınlafena hnberi vermek üzere, ayakla cağmı aklına bile getirmediği de nnın ucuna basa basa, fakat gcne muhakkaklı. oürültü çıkvuak, \atak oda?:na Ferguson onu omuzundan dürttü. girerken, onu uyandıracağı için Dale uyanıp doğruldu, esnedi, koâdeta müteessirdi. yu kumral saclarını elile arkaya Gcnc avukat ujurken yakışıklı doğru taradı ve neşeli bir tavırla çehresi.i le in=am hayrcHe bıraka gülümsedi. cak kadar çocukça ve masum bir Duvardaki küçük saat alüyı üç ifade vardı. Üzerindeki ince ketcn geçiyordu. örtüyü kollarmın altına muntazam Corbett: c Merhaba, uğursuz bir şekilde sıkıçtırmıj, elîerini de kedi, bu sefer de yangın nerede?» onun üzerine rahat bir şekilde bı dedi. rakmıştı. Elbiseleri de. «se^siz uşak« Mr. Carp, demın pek can sıdedikleri o surrealUt biçimde •»•• kıcı bir haber verdi Fek can sıkıcı.> durma şeylerden birine aynı mti€ Mr. Carp da kim?.» « Bilmiyor musun canım! Senin Marylynn'in reklâm işlerile uğraşan şu kısa boylu adam.> « Ha, Sid mi? E, ne olmuş? Gazetelerde giriştiği o gürültülü reklâm seferberliâine benim adımı kanştırmfimaya söz vermişti, şimdiye kadar da sözünü tuttu.» Ferguson, nezleli bir nefesle içini çekti: Mesele o değil. Haber kötü Dale, kötü^ Corbett a!aylı bir tavırla: « Öyleyse kemküm etmeyi bırak da açık konuş» dedi. Fakat dudJdarındaki tebessümün nrkasından, yüzünün daima tetikte bulunan siyaset adamlarına has uyamk bir hal aklığı görülüyordu. Ferguson: c Dün gece bizim topiantıdan sonra ne yaptm?» diys eordu. . « Ne mi yaptım? Bahse değer bir şey yapmadım. Geç vakte kadar oturduıTi, biraz radyo dmledim, biraz bir şey yedim, sonra gelip uslu bir çocuk gibi yattım.» Bu derece yalan, Ferguson'un sinirine dokunmuştu. « Avukat obi konuşmayı bırak!» diye bağırdı. «Ne yaptığını ben pekâlâ biliyorum: Radyodaki operet temsili bitince gidip sevgilini aldın, Sans Souci'ye götürdün, herkesin gözü önünde ona şampanpanya ziyafeti çektin, o meşhur üç şarlasını söylesin diye bekledin, sonra or.ra I Baştaratı 1 inci sahifede , ğiniz gibi 940 senesinden 948 senesi sonuna kadar devlet bütçelerinden sarfiyatımız 9 milyar Türk lirasına baliğ olmuştur. Bunun 4.5 milyar lirası varlığımızı korumak için millî müdafaa ihtiyaclarına tahsis edilmiştir.» Bundan sonra gelir vergisine temas eden Bakan, şimdiye kadar yaptığımız bir çok ıslahatm en başında vergi sistemimizde yapılan yeniliğin gelmekte olduğunu söylemiş, ve gelir vergisi hususunda MEVLÎD maliyemlzin bir imtihan arifesinde olduğunu belirtmiştir. Bakan, ver Karagıjmırık Ay gi sistemimizin şimdiye kadar âdil 6U eıneması v ve elâstikî olmadığuıı da sözlerine Zincırllktıj'U ha t ftıaraı eahıblerin ( ilâve ederek. gelir vergisi mevra den kocam ve ba » unda malî teşkılâtla mükellefin iş bamız ^ birliği sayesinde muvaffakiyet teYUSUF • min edileceğine emin olduğunu beGÖRSOYıın yan etmiştir. Bunları yazarken gene bir takım İngiliz lirasile birlikte diğer bir vefatmın 2 nci tenel devriyesme tearkadaşlann öfkelenip bana tariz çok memleket psr?lannın düşürul paiııf eden 9.10/ edeceklerini <wnıyorum. Otuz semesi karşısında hükumetimizin al 949 pazar gunu neye yaklaşan meslek hayatunızda mış olduğu kararlara da temas ele namazını mu den İsmail Rüştü Aksal, demiş teaklb Karafvımruk Atlkaiinaşa camii bir çesid «vâhi, hücumlara karşı şerlflnde ruhuna ithaf «Htaıek uzere •mnafiyet» kazandığımız için aldıtir ki: Şerlf okutacağımızdan dest rış ettiğmriz yoktıır. Yalnız bu « tngiliz lirasile beraber Mevlidı larımızm. onu sevenlerin ve arzu edenmesleğin artık kıdemlilerinden sadünyada yapılan büyük devalü lerin gelmelerini rica ederim. yılan ben gibiler için bu müşahede asyon hareketinin bizde de bazı Gorsoy aüesl namına büyük oğlu sadece, ele yol gösterenlerin birsarsıntılar husule getireceği çüpAbdullah Oorsoy birlerine düsmüş olmaları manzahesızdı. Bu vaziyet karşısında urasını arzettiği için hazindir. zun boylu tetkiklerle bulundukB Fuar için şehrimize gelen ' tan sonra paramızın kıymetinin Şimdi bir küçük fıkra: muhafazasını memleket şartlarıtT«îküdarlı şair Talât Beyle. Suldünyanın en meşhur ıllüzvoristi na daha uygun gördük. tan Resad merhıımun basmabeyinBu kararımızın bazı aksaklıkcisi Te\fik Bey bir giin Üsküdarda lar doğuracağı bedihidir. Fakat Ayazma hamammda buluşrauşlar. paramızın düşürülmesile doğaHer ikisî de göhektaşı üzerinde iscak içtimaî ve :ktisadî zararlar tirahat crmek istemiş. pek nazik bir Akıllara hayret veren arasında bu aksaklıklar çok rat olan Tevfik Bey, şair Talât numaralar: zayıf kalacaktır.n Beye: Diri diri yakılan adam, Bakan, sözlerini paramızın kıy Balta ile kesilen kafa v s. Affınızı istirham ederim. Ayametinin muhafaza edileceğine Bu akşamdan itibaren ğımı uzatacağım, deyince, Talât dair yeni temınat vermekle biyalnız bir hafta için Bey merhum: tirmiştir. Estağfunıllah beyefendi! O İMAKSİM tiyatrosunda saygısızlığı ben de yapacaşım! cevabını vermiş. Kendisine amca! diye hitab etriğim Üsküdarlı sair aklına geldikçe kırdığı bu potu daima tekrarlardı. Bastarafı I {nci sahifede Bugün ne yapıp yapıp. iki Ben de bu yaTimla ayn» vaziyete larla birlikte Taksim meydaruna saat vakit bulunuz ve hemen düştüm. Aramızda balli lâzım gelen giderek törende hazır bulunmuşiç islerimizi gazete sütunlarımıza İErdu". Taksimdeki törene saat 11 i nakledenlere, maalesef aynı vasıta çeyrek geçe Istiklâl marşile başile mnkabele ediyonım. Çünkü iş lanmıştır. Abideye çelenkler kongösterilen büyük Türk filmi bir kere bnraya intikal etri. Susarduktan sonra. yüksek tahsil genclisak umumî efkâr bizi suçlu sanır. ği namırra bir talebe, çehir adına da Onun için burada konuşmak ardk Şehir Meclisi üyeleriçden Sadi Erbir zaruret oldu. Yoksa gazeteciler den birer hitabe irad etmişlertlir. i görmeye gidiniz. birbirlerini cekiştiriyorlarmış. Kime Bundan sonra az mevcudlu bir asBu, bir dost tavsiyesidir. ne? efendim!. kerî kıt'a ile bir topçu bataryası, B. FELEK jandarma ve deniz krfalan. izciler ve mekteb talebesi tarafmdan geçid toreni yapılmıstır. ProgTamda mevcud olmasma rağmen geçid töreninde esnaf teşekküllerinden hiç kirnse bulunmuyordu. ( GHABERNOT Trunu temsilleri İs.anbulun kurtuluş bayramı dün kutlandı .S T 0 P. İPEK Sinemasında KANLI DÖSEK ( Memlekelin her tarafında sevilip kapışılan | Gece. Vali tarafmdan yüksek rütbeli komutarlar şerefine bir ziyafet verilmiş. Vali bu münasebetle bir nutuk söylemiştir. Artvine kar yağdı Artvin 6 (a.a.) Dündenberi başlayan yağmur, gece kara çevirmiş ve Hadımoğlu mahaüesine yağan karın kalınlığı 15 santimi bulmuştur. Suhunet sıfınn üstünde dörde kadar düşmüştür. Asuman Aydemir ile ı\ Necîb Anduru koydun, eyine kadar götii ;örd[ nişanlandılar. 6/10/1949 (Arkası var) l Mecmuasınm fevkalâde sa5ası YARIN ÇIKIYOR I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear