26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2* Bkfan 194» CUMHURIXET Sanat Bahislerp F E N N I B A H İ S L E R Osman oğulları Anadoluda On Osmanischen Reisches isimli kiüçüncü asrın son senesir.den baş tanında bu düğün ve muharebe olıyarak Yirminci asra kadar salta vunu hskkmda geniş maiumat \er n&t sürdüler; Türklerin bu idare mektedir. Kitabm Mehmed Ataî tazamanmdaki içtım?î havatı içinde rffından yapılnış olan türkçe terbır kısmı eski harflerle zaman zaman tertib edilen genel cumesinin r 1 eğlencelerde bir çok drsmptik sah e\ ve ce İBianbulda tabedilmişti, neler edrülür; muharebe oyun'.arı "eri kalan kısmı da son zamanlarda yeni harflerle bastırılmaktarır. bunlardandır. oyunu Herşçyden önce snnu belirtmek Bahsettisimiz muhsrebe geıekır ki bah?ettiğimiz oyunlar hakkmdaki izahat, almanca metbir harb hazırhsı, yshud bugün n;n ikinci, fransiTcı ve türkçe terkullanılan tab:rle m^nevra ma'ni cümelerin yedinci cildlerindedir. yetince ?eyler değildir: bunlar. şe Daha sonraKİ asırlarda da genel hir ifindp. umumî meydaniarda eğlenceler arasında karada olan haîk ör.ünde, şen'ikler esnasmda savsş ojamlarından lısşka denizde yapıhrdı; tamsmile takliddir ve ce savaş oyıırJan düzenlenmiştir. sevircileri eğlenc'irmek maksadıle Uçüncü Sultan Ahmed, şehzadeleyapümıştır. 3 u hususıyeti muha ri on bir yaşında Süleyman. üç rebe oyunlannın dramatık vasıf ve yaşmda Mehmad, üç yaşmda Musmahiyetini daha kuvvetle ortaya tafa ve iki ypşında Bayezidi sunr.et ettirmek için 1720 vılınc'a Iskoymaktadır. Padişah çocvklar.ndan birinin tanbuîda Okrr.eydanında buyük sünnet edilmesi vtya padişah KIZ bir düğün tertib etmişti. Saray larının evleTdırılmesi gıbi hââise mutfağı memuru Hacı Halil Efenler daima gunlerce süren fcüyuk dinin kâtibi Mehmed Hazîn. bu eğlencelerle kutlamrd:. Bu düffun çenlıklerı anlatmak için hususî bir lerden biri, Kanvnî Sult?n Sülev eser yazmışiır; adı Süinet HakMecmua = Mecmualül Geçenlerde bir kaç dakika göre, pellı yağmurlar ve doluyu' de tutarak, ümidbahş neticelemanın çocuklarımn sannet ec'.ılme kında sı munasebetile yapılmışür. Bu du hıtâniyye dır. Bu kitabın bızım in üçmde, buyük zararlara sebebı takıben kasırga hasıl olabilır. re doğru gidıldıği hakkmdakJ ğun 1530 yılımn 27 haziranında celedığımiz yazrr.a nıishası Baye iyet veren bır kasırgaya şahıd Halbuki, son tetkıkler, bu hal.n mütaleamızın, yerinde olduğunbaşlamış, üç hafta sürmüştur; 's zid Umumî Kütübhanesmde tarih olduk. Damlardan kıremidlerı, şart olnıadığını göstermektedir. da musırrız. tanbulda o zaman Atmeydanı de kıtabîarı zeyh 383 numarada kayıd ıdepoların üstünden büyük SEÇ Nıtekım sıcak havalarda, bir Kasırgayı vukuundan çok evnilen yerde (şimdikı Sultanahmed hdır. Muharrir. bu eserinde dü •levhaları, bahçelerden, asırdıde nehrın uzerınde cenubdan ge vel haber verebilmek için elde parkının olduğu yer) yapılmışu»'. ğündeki türlü eğlencelerı anlattık ağaçları çok kısa bir zamanda len, meşbu buharlı sıcak havamn. bulunan en mükemmel vasıta O devrin meşhur muharrirlerin tan sonra bir aralık Padişahla Sadı yerle bir eden bu âfet, dünya şimalden gelen nısbeten soğuk rsdardır. 300 küsur kilometre u den Celâloğlu Mustafa, Osmanlı nazamın denizde kale cengini te nin her tarafmda, hem can hem hava ile telâkısı, kasırgaya mün zakta teşekkül etmekte olan kaKâşifler heyetinin kutub bolgesinde tesis eltiği kamp maşaya pıttıklerini sdylemektedir. de mal kaybına sebeb olduğu ci cer* olabilır. Imparatorluğu arazisi ve bu aıssırga, radarın gözünden kaçmıAtom bombasının keşfınden decektir. Fakat çımdı Ş.mal ve 5 Afrikadaki Çat gölü son zide yaşıjan insanlarm içtima; hetler. uzun müddettenberı tetyor. Nitekım radaroskop uzeDr. Brooks'e göre, b.r kasırga, 1755 yılında siyasî bir Fransız sonra, bugunku medeniyeti teh Cenub kutubları olan noktalar o elli sene içınde üçte bıri nisbe meslekîen hakkında yazdığı est.bir tepenin re'sıle kaidesı ara r:nde, beyaz bir nokta halında did eden yenı bır tehlıkenın baş zaman yenı Hattıüstüva bölgesin tinde küçülmüştür. Demek kı su de bu düçünden de bahsetmektadır heyeü içinde fstanbula gelmiş ve kik mevzuu olmaktadır. St. Louis Üniversıtesınde me sında, kurbağa sıçraması yap gorünen kasırga, meteoroloğlan gösterdiğini yalnız kahve de de bulunacaktır. ları da bölgenın sıcaklığile gıt \ Celâloğlu Mustafa düğünds ha burada yirmi üç yıl kalmış olan Bu değışıklık esnasında bu tıkçe uçmaktadır. O halde, boy zır bulunmuştu. Muharririn ver Baron de Tott, memleketimizden teorolojı profesörü olan Dr maktadır. Bmaenaleyh, en emm ıkaz etmektedır. dıkoducuları değıl bır çok cıdKasırgala'r, ekseriya, öğleden di ağızlar da tekrar etmeğe baş günkü medeniyetimız mahvola le bir bölgede o kadar büyük diği maluma'a göre pehlivan Na ayrıldıktan sonra hatıralannı, Ki Brooks, kasırgaları, hortumlan yer, tepenin, kasırganın hareket ladılar. Esasen, insanlarm, ken caktır: Tıpkı bundan evvelkı me bir göl vaktile nasıl teşekkül e suh Usta. deri ve kâğıddsn iki kuie tab halinde n°şretmiştir. 1784 teuzun müddet tetkik etmış, bu ist.kametınde olmak şartıle ge sonra, ve akşama doğru hasıl olmaktadır. Bu itibarla, vaktile di ellerıle yaptıkları bır çok deniyetler mahvolduğu gıbı. deb.lmiştır? Bunun da cevabı yapmış, bunları meydarun uygun Amjterdamda Memoir du Baron tetkiklerini, geçenlerde, yayın risi değil, bılâkis, ön tarafıdır. de Tott sur les Turcs et les Tartalamıştır. Münteşır bulunan bu ehaberdar olunduğu takdirde, sıBaşka b:r nokta da, kasırgalaSon derece garıb gorünen bu «terakkı> cihazlannın, bir gün bas ttır: O bölge eskıden bir ku yerlerine yerleştinniştir. Bu kuleolup, medeniyeti mahvedeceğı iddiamı takviye için şu nokta tubdu, Çat göîü de, büyük bır lerin bir çok burclan vardı; bura res ismıle basılmış olan bu kitabın tüdlerın teferrüatına geçmezden nn yeryüzünde hıç bır tahrıbkâr ğmaklara iltica etmek mümkünda muharrir Onsekizinci asırda ls evvel, hemen şunu müjdeliyelım | dür. Fakat geceleri de teşekkül iddıasmı otedenben ıleri süren ları hatırlatmak isterim: cümudiyenın bakiyesidır. lara toplar ve tüfeklerıe vüzer as tanbulda yapılmış olan bir eğlen ki. önümüzdeki yıllarda, kasırga teslr yapmadığı, aksine olarak, edebileceği düşünülecek olurevlerin ikmcı katından itibaren 1 Vesıkalarla tesbıt edılmiş ler çoktur. *** ker konulmuştur. Askerler yüzle ceyi anlatırken şunları söylüyor: patlamadan evvel, onu habeı tahr:bat yaptığıdır. Beton bma sa, uyuyan kimselerin, si* Fakat, bugünkü medeniyetin tarih en fazla bundan 7500 sene Mr. Brown nazariyesinin da rinde siperlik, başlarında miğfer, vermek kabil olabilecektir. Hatrenlerle, alârm düdüklerile haYalı köşkünün karşısma limanın ların fazla zarar gormedıği de evveline kadar gıdebıliyor. Halgünün birinde yeryüzünden siysndığı esasları bu suretle hülâ belierinde kılıc ve iki yanlarmda linip gideceğini düşünenler ara buk'i ondan çok daha eskidenbe sa ettıkten sonra, yenı bır buz yay ve ok olduğu halde birbirlen ortasına büyük sallar getirildi; pa tâ. bu sahada, Amerıkanm muh yapılan müşahedeler arasmdadır berdar edilmesi lâzım geliyor. Amerikada, kasırgalarm bü Radaroskopta, geceleyın de ayıu sında bazıları da vardır ki bu rı yeryüzünde insan bulunduğu devrının yaklaşmakta olduğuna ne karşı cephe alarak, top ve tu dişah buraya gidecekti. Bu sallar telif mıntakalarında, tecrubi rr.afelâketı msanların değıl, tabia da sabittir. Meselâ, 500 bin sene n çın hüküm verdiğıni de şöyle fekle ateş edıyorlardı. Bu iki kuMaltanın zaptı manzarasım güste hiyette ıstasyonlar kurulmuş, e yük zararlara sebeb olması, bu intıba hasıl olduğu için, tehlıke lede akşama doğru başlayan savaş, rerck halkı eğlendirecekti. Bu gibi lemanlar yetiştirmeğe başlamış memlekette. kasır^a mevzuunda, mütehassıs bir meteoroloğun götın ehnden beklemektedirler. On evveline aid toprak tabakaların anlatıyor: . muharebelerde müslümanlar, hı lardır. yıllar boyunca tetkikata yol aç^ zünden kaçmamaktadır. da insan kafataslarına rastlanlara göre, dın kıtablarının bahıBır ağacı ufki bir şekılde ke bütün gece surmüştür. Padişah ristiyanlara her zaman üstün geDr. Brooks'un tetkiklerine ge mış bulunuyor. 79 senehk ka300 kilometre uzakta teşekkül çettığı kıyamet. bır yıldızın dün mıştır. O halde, o zamanki ınsan sip kütüğündeki halkaları say Kanunî Suhan Süleyman. Nasuh lirler. lince. muhterem fen adam:nın yıdlar, hangi eyalette, ne kadar eden bu nüvenin saatte 72 kiloUstanın bu hüneriri pek beğenyamıza çarpması, veya dünya lar:n eserleri ne oldu? makla yaşını tayın edebılirsinız. miş, gece düğün yerinde kalarak Baron de Tott, din aynlığı yü Amerıkanın en çok kasırga zu kasırga vuku bulduğunu göster metrelik bir hızla intişar edeceBunun cevabı şudur: mızm mhayet tamamıle soğuyup Toprak tabakalarınm yaşını da, Dünyanın kutubları değiş kıl tabakalarınm sayısına gdre bu muharebe taklidini se\Tetmiş zünden Türkiyeye o zaman başka hur eden bir şehrinde ikamet mektedir. Bu kayıdların tetki ğıni kabul edecek clursak sigüneşin cazıbesinden kurtularak tir. iki tarafın askerleri bir aralik bir çok ecnebilerde görüldüğü gi etmesi, bu tetkiklerı bır hayli kınden çıkan bir netice de, A ren, alârm ve sis düdüklerile, gök\ boşluğunda ^.serseriyane» m ş, bunun neticesinde yer hesablamak kabıldır. rnerıkanın muayyen bölgelerin radyo ile, halkı haberdar etmek kulelerden çıkıp meydana atılarak bi, aleyhimizde hazır fikirlerle kolaylaştırmaktadır. bir şekılde dolaşması neticesın yuzünü basan sular insan cemicıYapılan tetkıkler yeryüzünün bir saat kadar açıkta harbetmiş gelmışti; hâdiseleri de iyi tetkik Eskidenberı hâkım olan biı de, hiç bir kasrrga çıkmadığıdır kabil olabilecektir. Âzamî hızı yetlerıni sılip süpürmüştür. de kopacaktır. muhtelif devreler geçirdığmi ve 2 Hemen hemes. her ırkın bu devreler:n de aşağı, yukan lerdir. Türk ordusunu temsil eden etmediği için Türklerin bu eğlen kanaatin aksine olarak, kasırga Yapılan istatistıklere göre 943 saatte 320 küometre olan kasırFakat dünya gene olduğu gib. askerler, sabah olunca, düşman celeri hıristiya.ılara hakaret mak lar gayet intizamlı bır şekıld<» yılında vefıyat, ve mal zıyaım ganın tahribatından kurtulabilhalk masallarmda, millî veya yerinde durduğu halde, üzerin8000 sena sürduğünü gdsteriyor. kalesini efe geçirerek içindekileri sadile tertib ettiklerini zannediyor. hasıl olduklarından bunları bıı gösteren b:r cetveli, kanaat ha mek için, Amerıkan halkma adeki insan medeniyeti mahvola dmi efsaneleriruie büyük bir su Yalnız bır devre 6600 sene süresir etmişler, 'aleyi de yakmışlar Para ile tutulmuş yahudi ve rum kaideye bağlamak kabıldir.' sıl ettırmek maksadıle kısmen a şağıdaki tavsiyeler yapılmaktabaskınından * yani tufandan müştür. maz mı? lann düşman eskerini temsil etdır. Aynı düğünde ertesi gün de lıyoruz: dır: Umurmyetle blr kasırga. münîşte, bir Âmerikan mühendisi bahsedılmektedır. Bu kadar u«Tanhten öğrendiğimize gö Cundi Canım isminde bir pehli tiklerini ve tabiî mağlub olduklaZarar nin ortaya attığı iddia bu suale mumî bir $eyin sırf bir hayal re, içinde bulunduğumuz devre van. aym şekilde başka bir muha rını soyiuyor. Halbuki bu oyun haniler resmederek hareket et Eyalet Kasırga Ölüm «1 Düz bir arazide, kasırmekte, bir ara geriye dönerek mahsulü ve masal mevzuu oldu en aşağı 7500 yaşındadır. Onun sayısı mıktan (dolar) cevab veriyor. ganın yaklaştığı, gündüzün, gölarda ücretle tutularak vazife görebe taklidi tertib etmişlir. ric'at etmekte, ve tekrar yolu23 694,000 rülebıleceği veçhile, kaçma istiAslmda b.r elektrik mühendisi ğunu kabul edemeyiz. 3 ren rum ve yahudiler doğrudan na devam etmektedır. Resmedi Georgia için, günlerımızin sayılı oldu1 22 37 7,408,000 kamet , kasırganın jnt:şar istiolan, fakat kendisini 35 senedenİllinois 3 Bir nevi fü demek olan ğunu pekâlâ söyliyebiliriz. Bu1532 senesinde Padişah Üçüncü doğruya her çeşıd dramatik eğlen17 17.684,000 kametile kaim zaviye teşkil eberı arzıyat tetkiklerine vermiş mamutlarla, gerkedan fosıllerıne, gün Cenub kutbunun 8 milyon Muradın oğlu Şehzade Mehmed celerde rol alan aktörlerdi. Baron len bu münhanıler. bır hortum Oklohama 19 dan ibarettir. Bu hortumun kut17 11,047,000 decek şekilde olmalıdır. Şayed bulunan Augh Auchinloss Brown S:berya gibi en soğuk bölgelerin kilometre murabbaından fazla için düzenlenen sünnet düğünün de Tott bilmiyor ki savaş oyunla ru, 5 ile 10 kilometre arasında Kansas 3 17 2,944.000 kaçmak mümkün değ:l ise, rüzTexas 6 adındakı bu zat diyor ki: buzları arasında sık sık rastlanı buzla kaplı bulunduğunu da göz de de böyle bir muharebe oyunu rmda karşı cepheleri temsil eden olabilır. 404,000 gârın uçurma tesirinden kurFlorida 13 2 Copernicus'a da gülmüşlerdi. yor. Halbuki, malumdur ki fıl önünde tutarsak bu tarihin yak gösterilmiştir. Bu şehzade. sonra ler her zaman yahudi veya hırisYapılan tetkikler. kasırgalarm, İndiana 3,410,000 tulmak» üzere, yolun kenarında11 21 Dünyanın güneş etrafında dön de, gerkedan da yalnız sıcak laşmakta olduğuna daha iyi ka ları Üçuncü Mehmed adı ile tahta tiyar.lar değildir. daıma şimalden şarka doğru hailâhare ki sel çukuruna yatmalıdır. düğüne dair bu âlimin ileri at memleketlerde yaşıyan hayvan naat getirebîliriz.» çıkan padişahtır. Üçüncü Mustafanın saltanatı za reket ettiklerini göstermıştır. Ditığı fikri insanlar ilk defa cid lardır. İşin tuhafı, buzlar iç n2 Motörlü vasıtada olanla' 24 şehirdeki kasırga sayısı Mr. Brown bu tehlikeyi işaret 1582 yılı haziranmın altıncı ge manır.da 1758 vıhnda sarayda ha ğer taraftan, eski bir kanaatt? dıye ancak ondan 100 sene son de donup kalmış olan bu hay ettikten sonra, meselenm ciddi cesi Atmeydanında bir istihkâm remde Enderun ağalarına kale o201. vefıyat 171 kişi olmuş, zarar rın 7080 kilometre hızla gitmek ra aldılar. Onun için, bana da vanların ağızlannda yiyecek de yetle ele almmasını ve her sene vücude getirilrr.iş, Macarların far yunu oynatıldığını o zaman padi muharebe ojirnu yapümış, padişah 150 milyon dolara yaklaşmıştır. şartıle, kasırgadan kurtulmaları gülecekler çıkarsa kızmam. Fa bulunmuştur. Demek oluyor ki Cenub kutbuna ne kadar buz zedilen bu istihkâm hücumlar ya şahm hayatına dair günü gunüne Enderun ağalarının kimine ikışer, Bu kadar büyuk zararlara se kab ldır. kat bu gülmenin 100 sene sür bu mahluklar anî bir ölüme kur ilâve edildiğminin milletleraras) pılarak zorla ele geçirilmiştir. iki tutulmuş bir defttıde okuyoruz. kimine üçer alün hediye etmiş, beb olan kasırgalarm vukuundan 3 Şehirler içinde, evlerin memesini temenni ederim, çün ban gitmişlerdir. bir heyet tarafından tetkik edil tarafta harb taklidi yapanlar, mız Muharriri meçhul olan buteknüsharemden de içinde kıymetli ça vaktinde haberdar olmak, ve hıç şımali garbiye bakan kısımları kü dünyamızın o güne kadar ya4 Müzelerimizde 55 milyon mesini istiyor ve şöyle diyor: rak yerine değnek ve kalkan yeri ha yazma eser, Topkapı sarayı ar maşu ve elbiseler bulunan bır olmazsa insanca zayiatı önlemek emindir. Her halde, pencerelerşamaması ihtimali var. sene evveline aid bazı tohum bohça mükâfat clarak ağalara gon acaba kabil mid.r? Bugün için den uzak durmak lâzımdır. «Bugün insanların elinde, ta ne küçük yastıklar kullanmışlar şivindedir. Keden mi? Anlatayım: fosilleri vardır ki bunlar Hattı biatin bu gücüyle de mücadele e dır. Gene Hammer'in söylediğine Padişah Birinci Abdülhamid derilmiştir. Birinci Abdülhamidın cevabm henüz kat'î olmadığını, 4 Yoiların ortasmda, penceCenub kutbundski buzların a üstüva memleketlerinde yetişen debilecek bir kuvvet vardır. E göre aynı düğünde Atmeydanında için tertib edilen saray eğlenceleri hayatına dair bir nızname yazmış ancak, önürcüzdeki seneler ıçın, re gerısınde durmak doğru olğırlığı artık tehlikeli bir dere nebatların tohumlandır. Halbu ğer Cenub kutbunun dünyayı iki kadırga, denizde imişler gibi arasında da 1779 yılında bir kale olan sır kâtibi İsmail Zihni bu hâ ümid venci sraştırmaların ya madığı cihetle, evlerin zemın ceyi bulmuştur. Benim kanaatim ki bu tohumların sıcak bir mem tehdid eden fazla buz dağları a birbirine rampa etmiş, zaptolunan oyunu vardır ki tamamile Ende diseyi eserinde anlatmaktadır. Bu pılmakta olduğunu müjdeliyebi katlarında ve duvar köşelerinde ce bu ağırlık bir gün diinyay lekette toprağa düşüp de çürü tom bombalar.le parçalanacak gemi, arkasındaki bayrak tozlar run ağaları tarafından temsil edil kitabın tek nüshası müsvedde ha lıriz. Amer.kanın bellibaşlı ka durmak lâzım gelır. yan tarafa yatıracaktır, Bunun memelerine imkân yoktur. O olursa medeniyetimizi kurtarmak içinde sürüklenerek, muzafferane miştir. Ağalar, kılık değiştirerek linde Topkapı sarayı arşıvındedir. sırga mmtaklarmda kurulmuş o5 Okui çocukları. açık aranetıcesinde yeryüzünü sriler bi halde, dünyanın altüst olduğu pekâlâ kabil olur.» Bu suretle a çekilip goturülmüştür. Ondokuzuncu asırda da Abdülâ lan ıstasjonlarm, şımdilık tecrü zide, yarlar veya çukurlara yatçeşidli askerî kıyafetlere girmişler, sacak ve bu seller çekildikten bir devirde birdenbire donduk tom bombası medeniyeti mahva Joseph Von Hammer, Peştede bir kısmı kalelere hücum eden kı zizüı saraymda padişahı eğlendir be mah.yetinde olduğu iddıa osonra da dünya gene batıdan do lannı kabul etmek mecburiyetin değ:l, devam ettırmeğe yarıya 1834 yılında ikinci defa olarak bn zılbasları. bir kısmı padişah asker mek için muharebe oyunları oy lunmakla beraber, bunlann a tıkları takdırde, okul binasmdan daha fazla emnıyeth olan b r ğuva doğru dönmesine devam e dey.z. dedlen arttırıldığını da gözönün yerde bulunmuş olurlar. cak demektır. (Pageanı'ten) sılmış olan almanca Gesehichte des lerini temsil etmiştir; büyük bir nandığını biliyoruz. Medeniyeti tehdid eden yeni bir buz devri Osmanlılar devrinde muharebe oyunları Yazan: Refik Ahmed Sevengil KâSIRGAL Yazan: Rıdvan Tezel Vaktinden evvel öğrenilip feSâketler önfenebüecek ml? JÇöydeki yollar senelerden kasını kurtarırken: cŞu yolu da f= KUçUk Hikâye beri bakırr.sız kalmıştı. Bu bir türlü yaptıramadık..» dedıği yoilar yapüdığı vakit, bugün işıtilmişti. Böylece yolun b:r taevlerı yerinden oynatacak kadar kım adamlar tarafından ölçülgürültü ile tozu dumana kata düğü haber verilince, sade köy rak yolcu taşıyan otobüsler yok halkı değil, Nahiye Müdürü de tu Ssyısı pek kabarık olmıyan koşa koşa çıkagelnvşti. Herkes hu?usi otomobıllerden başka bir Nahiye Müdürünün yol mühenkaç kamyon, bıs'klet ve köy a dislerıni tanıdığmı ve onlarla he lerini ferahlattılar. Herkes ölçü işini daha uzun rabaları görülüyordu. Köy halkı. men gidip konuşaçağmı zannediyirunm yecek b:r hale gelen yordu. Lâkn Nahiye Müdürü de bir bekleme devresi takıb edesr^avud kaldırımmdan artık i bir müddet resmi geç.d seyredeı ceğim umuyordu. Fakat h'ç de y '•'en lylye şıkâyetçı idi. Bir kaç gtbi halkın arasından olan biteni böyle olmadı. Üç gün sonra birr'^'a bu arzularım Nahiye Mü gözden geçirdikten sonra korkak bıri ardmdan başgösteren kamraırüne be!:rtmişlerdi. Fakat a adımlarla sdamlardan tarafa iler yonlar yolu çakıl, kum ve taşla l m a n cevab, daima bu işin kısa lemiş ve hocasına bir şey sor doldurdular. Arası çok geçmeden • b r zamanda tahakkuk ettirile mak isteyen çekingen bır talebe çıkagelen diğer bir kamyondan da işçiler indiler, kürekler, kazf »çni ilen sürmekle beraber yo tavrile kekçliyerek: malar büyük bir gürültü iç.nde lun nş?atına başlanacağını müj« Efendım, bendeniz buraue';verek en küçük emareye bi nın Nahiye Müdürüyüm, demiş boşaltıldı. le rstlsnnıyordu. Umumiyet itibarile işçılerin ti. Köy halkınm dileğini belirten Yolun ınşası için istida ver tezkerem sayın Reisimizm na büyük bir kısmı Anadolunun mekten b'kıldğı b:r sırada Be zarı dikkatini celbetmiş olacak, muhtelif köylerinden gelmiş inled ye, Şehr Meclisnın scar ü galiba yol inşaatma hazırhk ya sanlardı. Bunlarm İstanbula geldikler: belki de uzun bir zaman yelermden biri yazhğa gelmiştı pıyorsunuz"1» Manav Rıza, onun b r gece kaMühendislerin yolu ölçerken oimamıştı veya ilk defa bir yol Köy halkı yol çavuşunun bir r:s;le birlikte arnavud kaldırı kullandıkları şerid ve çelik met inşaatında çalışacaklardı. Köy dere beyi gıbi sağa sola emirler mmda sendeliye ser.delıye ge releri bir tsraftan bir tarafa sü halkı işçilerı tenkid edecek bir savuruşuna ehemmiyet vermezerken «bu yolu yaptıracağım.> rüklıyen ve zaviyeleri ölçmek vaziyette değildi. Sadece sevini den dıkilen tehlıke levhasmı ve diye söylendığini ışıtmış ve bu :çin ıstimal edilen sehpalı âlet yorlardı. Her sabah içi çinko dö bir takım ışçılerin göz kırpmahaberi yetıştirebılmek için ertes leri taşıyan yol çavuşu, mühen şeli üç tekerlekli arabaya doldan kazarak eğri büğrü taşları sabahı güç belâ beküyebilmışti dislere konuşrr.a fırsatı verme durduğu ekmekleri köyün bir uKahvede. ışittikler nı büyük bir den Nahiye Müdurüne cevab cundan dığer bir ucuna taşırken yolun öbür tarafına fırlattıklarıru büyük bir ciddiyetle gözden heyecanîa anlatırken herkesın verd.: sağa sola saplanan arabasmm de geçıriyorlardı. Seyirciler arasınkurbağa makarasını andıran bir " Bu yol yapılırsa, tezkere mir çenberlı tekerlekler.n: kurkahkaha ile ve alsylı bir şekil den, dilekten ötürü değıl, sırf tarmak için akla karayt seçen da köyün yaşlı msanları da vardı. de güldüğünü görünce âdeta hay Belediye otobüslerınin lâstikle fırıncı yamağı büyük bir telâş Bunlar, işin ciddiyetini daha iyi ret etti. Ayakkabıcı Kiryako ye rinin durmadan parçalanmasm içinde ve don gömlekle inşaat takdır edebilecek bir durumdayrinden fırhyarak: dan yapılacaktır » yerine seğırtmişti. Kendi yemeni dılar. Şimdiye kadar bu yoiların « Vre, Mısırh prenses uğraşMühendisler birbirlerine ba lerini bulamamıştı ve alelâlece birçok defalar yapıldığını ve natı. yaptıramadı; sen n Beiedıye a kmdılar ve gfevrek gevrek gül ustasının yemenılerini ayakları sıl yapıldığını görmek fırsatını zası mı yaptıracak. O^Iun belkı mekle ıktıfa ettıler. na geçirivermişti. Bu vaziyet kar bulmuşlardı. Onların zamanında bu yolun yapıld^ğmı gorür, benEsasen kredi namına hiç bir şısında bir kahve değirmeninin yollar böyle yapılmazdı. Vakıa den paso,» demıştı. şeyi olmıyan Nahiye Müdürünün çıkardığı sesi andıracak bir şekil gene bu şekılde kazılarak eğri Köy halkınm Şehir Meclis: ü durumu çok vahim bir manzara de arnavud kaldırımında ayak büğrü taşlar bir tarafa atılırdı yesınin vâidkâr sözlerini, hattâ arzediyordu. Bir aralık yol tnü larını sürte sürte ilerliyor, elin ama, taşların çıkarıldığı yere der yürünmez bir hale pelen yolu hendıslerile bir şeyler konuş den geldıği kadar sırıtarak et hal bir sıcim gerilirdi ve sarı bile unuttuğu b r sırada dört" beş mak istedi. Lâkin pek yüz bula rafına bakınıyor ve az adamın bıyıklı arnavudlann, kıçları toRişinin ellerındekı şerıd ve çelık mayınca gene aynı korkak adım anlayabileceği bir İnebolu şive puklarına değecek kadar çömemetrelerle yolu baştan bsşa ölç larla hizaya gelrr.ekten başka b:r sile durmadan: lerek ve eğri büğru taşlara ditükleri görüldü. Nahiye Müdürü şey yapamadı. Köy halkı bu va Vay anam, vay; diyordu. ğer eğri büğrü taşları yamalanün bu işten kat':yen haberi yok ziyeti büyük bir hassasiyetle Asfalt olacak ha. bizim üç te mak surerile düz bir yol meytu. Çünkü daha bir gece önce ' s ' J = n geçird kten sonra d.rsekkerlekli kendi havasına gıdecek dana getirmeğe çalıştıkları göze arnavud kaldırımında ayağı ta W''« birbirle'ini dürtmekle, kaş çarpardı. Bu adamlaT o zamanın lalarak güc beiâ dügmekten ya göz işaretlerı vapmakla sönülJ ha Ulan asfalt olacak ha, vay yol kahrsTOanian jdi. Daba doğanam vay. Ahmed Silındir Yazan: Cevad Tevfik Enson = i rusu, o zamanın yol mühendisleri ve yol çavuşları da gene sarı bıyıklı bahçıvan kılıklı arnavudlardı. ' Artık köy halkı yolun yapıldığını bilıyordu. Bu yüzden ame lelerin çahşmalarını şöyle arada b:r gdz ucu ile takıb ediyorlardı. Nasıl olsa, günün birinde her şey olup bitecekti, nıhaî kararlarım, yapılan yol üzerinde barsakları sallanmadan yürüyebildikleri gün. vereceklerdi. Ameleler köye iyiye ısınmışlar dı. Hattâ köşeyi bucağı bile öğ.renmişlerdi. Sabahleyin kendilerini getiren kamyon, akşamları boş dönüyordu. İş bıttikten sonra köyde b:r müddet sahil boj'uıı da aylak aylak dolaşıyorlar, kanapeiere oturup ellerinden bır türlü bırakmadıkları çıkmlarmı açarak öğleden kalan katıklarını akşam üzeri fırmdan aldıkları taze ekmekle midelerine indiriyorlar ve durgun suları yararak ilerliyen vapurları hayretle va zevkle gözden geçıriyorlardı. Nihayet hava iyice kararınca da bir. ikinci mevki bileti alarak vapurun ucunda toplanıyorlar, birbirlerine el şakaları yaparak köyden ayrılıyorlardı. Yol inşaatmda çalışan işçiler arasında f arklı olan bıri vardı ki, iş bitince, arkadaşlarından ayrılarak aralık sokaktan dağın yolunu tutardı, sabahleyin amele kamyonundan inmezdi. Darendeli Mehmed kendi hesabına göre bütün bu işleri büyük bir ustalıkla yaptığını zannediyordu. Hal buki köy halkı onun ismini «açıkgöz» koymuştu ve yukarı mahalleden Hatice ile mükemmel su rette düşüp kalktığını bihyordu. Esasen Haticenin koluna geçen altm bilezik de bu yakın alâkanm bariz emaresinden başka bir şey olamazdı. Süindirin işlemeğe başladığını işiten köy halkı tekrar ve heyecanla inşaatla alâkadar olmağa başlamıştı. Artık mühendisler de ikide birde fıstıki gabartin elbıselermi, kolonyal şapkalarım ve iri siyah gözlüklenni göstermek için karılarını, sevgililerini peşlerine takarak inşaat yerinde nefeslerini alıyorlardı. Lâkin öyle çok durup uzun uzadıya tetkıkatta bulunmuyorlardı. Sadece yol çavuşunu imtihan ediyorlardı ve hastalanan makinıstin yerinde göğsünü bütün kudretıle kabartmağa çalışan Darendeli Mehmedin iki günde silindiri kullanmasını nasıl öğrendiğini hayretle müşahede edıyorlardı. Bir akşam yukarı mahlleden Haticenin de onun bu üstün başarısma bizzat ve yakından şahid olabilmek için köy halkınm korkunç dedikodularma aldırmadan inşaat yerine geldiği görüldü. Darendeli, Haticeyi görünce, silindiri durdurarak atladı ve fütursuzca onua yanına gitti, Ame leler ellerini bellerme dayamışiar ve büyük bır sükunet içinde üç hafta içinde ve birdenbire sıvrılen Anadolu uşağmı sevinçle gözden geçıriyorlardı. Darendeli konuşuyordu ama, kulaklarına kadar da kızarmıştı. Ha tice bir aralık mantosunun altından bir hasır şapka çıkararak Mehmedin başma geçirdi. İşte o zaman butün ameleler a#uçlannı dızlerıne vurarak garib garıb gülmeğe başladılar. Hatice gittikten sonra Mehmed tekrar sıhndıre tırmanmıştı ve beton hazırlayan işçilerin sılindir gidip geldikçe kesik kesık çıkardıkları kahkahalara tahammül edemiyerek başını dışarı çıkarıp konuşuyordu: Ulen, hiç avrat görmediniz mi?.. ne oluye ulen. işte bir garı aha; bunun burasında gülecek ne var. Silmdirde çalıştığı vakit ameleler Mehmed ile öyle senli benli konuşmuyorlardı. Gündelığinin oldukça artmış olmasına rağ men Mehmed de bır ışçı :dı. Makinist hastalanmıştı; onun yerme geçmişti ve yol çavuşunun emri altmda silindıri b.r kar;ş yerde bir ileri bir geri götürüyordu Ameleler. Darendehnın işguzar olduğunu anlarr.ışlard; ve gdsterdikleri saygı doğrudan doğruya ıçlerınden geliyordu. Fakat Darendeh onların bu hallerine hiç bir suretle tahammüj edemıyordu. Ve silindirden ineı inmez, aralarında kaynaşmağa çalışıyordu. Hiç bir ameleye değıl emır vermek, bır şey bile söy lemıyordu. Bütün bunlara rağmen arkadaşlarınm kendisine bir yol işçısmden farklı bakmalarım kat'ıyen istemiyordu. Hat tâ ayakları yere temas edınce, arkadaşlarınm kendisine bıra? hor baktıklarını hissetse bir daha o homurtulu arabaya binemiyecekti. Yol amelelerınin , ruhlan biraz serseridir. Yaptıkları yol sona ermeğe ba§layınca, yava§ ya vaş bulundukları yerden bıkkın*., lık duyrr.ağa başlarlar. İnşaat sona erdikten sonra köy ile yakından ilgilı olması lâzım gelen biricık amele Darendeh Mehmed idı. Herhangi b;r yol inşaatında çahşırsa çalışsm onun muhakkak surette Haticeyi görmeğe geleceği gözönünde tutuluyordu. Bir sabah yolun bittığini belirten bazı emareler arandığı bir sırada işçilerı taşıyan kamyonun boş geldıği görüldü. İçinde topu topu iki amele ile b'r fen memuru vardı. Fen memuru yolun şuralarmda buralarında birai dolaştıktan sonra ^lyi olmuŞ'> deyince. kazmalar kürekler ve di« ğer malzemeler bır an içinda kamyona dolduruldu. Bu arada yolun ancak yarısının yapıld:» ğını haber alan Nahİ3'e Müdürü, bılgı edmmek üzere fen memuruna yaklaştığı görüldü. Fen memuru, Nahiye Müdürünün sır» tını okşadıktan sonra: >• Bıtireceğız efendim, dedi, acele bir işımız çıktı, bir kag gün başka bır semtte çalışıp tekrar geleceğız. Nahiye Müdürü. sadece yol v rajımn değıl. fak?t boydan boya ınşa edıleceğını ve amele' lerm bir iki gune kadar döneceklerını, hattâ bu yüzden silirdıri yolun bir ker^rına bı* raktıklarmı sevinc içmde önüne gelene anlatıyordu Netice hiç de Nah ye Müdürünün dü^ündüğü ve köy halkınm zannettığı g'bi tahakkuk etmedi. Fakat şu oldu ki, işçiler ddnmediler, silindiri bir akşam üzeri pehlivan yapılı başı kabak bir makm.st, ağızlarda dolaşan bir şarkımn nskaratını mırıldana mırüdana ve gümbürtülerle boğazın başka bir semtine sevkettiği görüldü. Darendeli Mehmed bütün yol ameleleri gibi bir daha köye dön medi ve dokuz ay küsur gün sonra Haticenin doğurduğu çocuğa «Ahmed Silindır» ismi ve» rÜdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear