Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cl MMl.Kİ\KT SON Bigadiçteki mücevherat davası Duruşnıa safahatının mat~ buata ?.\setmemesi için yapılaıt taleb mahkemece kabul edilmedi Balıkesu 11 (Telefonla) 12 temmuzda Bigadic Savcısı Ha\dar Duruladı'nın evine gireıek yatak odasmdaki çantadan 1300 küsur liralık mücevheraü alarsk, yerine savcıyı ölumle tehdid edsn bir mek tub bırakmaktan sanık Bigsdiç kay makammm eçi Zelıra Hitayın duru?maîina bugün devam edilnüstir. Evvelki duruşmalara hasta olduğu için mahkemeye gclemiyen Zehra, bugünkü durufraaya siyah elbiseler £i\miş olduğu halde gelmiçti. Kendisi gsyet îakindi ve sorulan suallere muntazam ccablar veriyordu. Zehra. bu mücevherleri ealmadı.»ıru. savcıdan gizli olarak karı^ı Aytsnın kendisine emaneten verdıiıni, kendisi de bu müeevherle r i Bursadaki bir kuyumcuya gene emaneten ve annesinin namlna 750 Ura mukabilinde verdiğini söylemiştir. Bunun üzerine Zehranın evvelkı ifadesi okundu. Sanık, eski ifadesınin yanlıs olduğunu ve yeni verdiği iiadenin doğru olduğunu söyledi. Bundan sonra sanık vefcili soz alsrak oruda bir hırsızhk hâdisesiHİn mevcud olmadığını ve duıuana safahatırun mstbuata aksetmeSLne müsaade edilmemesini ısrarla ist2rii. Mahkemede müdahil avukat o? larak bulunan Havoar Duruladı mücevherleruı çalmdığmı.,'cunu =^nık vekılinin dt büdiğini. dolayısıle sanık vekilinin de âmrss şahicü olarak dınlemnesini istedi. Bundan sonra sanığın yazısı tesbit edildi. Bu yazının tehdid mketubundaki yan ile aym sahsa aid olup olmadığının tesbiti icin her iki yazının da İstanbulda Güzel Sanatlsr Akıd«mi;ine gbnderilmesine. :lis;er b?a âmme sahidlcrinin celbin*> ve daa safahatının mat'ouaıa ak^trre?;!'» mâni ohınmama.sına karar verilerek dvruşma baska b : r sünf Sırakıldı. BÎR DAKlKA : Bir köy enstitüsMeki Çekoslevakyada bayrak yırtma hâdisesi tedhiş son Sanıkların duruşmalarına Adanada haddine vardı baslandı. 50 sahid dinienecek Adana 11 (Telefonla') Geçen ders yılı içmde Düzioi köy enEtitusünde müessif bir hâdise' oimuş, resmî tatil günlerinde enstitünün seref direeine çekilen Türk bayrarı bazı kim=cler tarafından parcal&narak okulun muhtelif yerlerine atılmı;tı. Tahkihdt neticcsincic «anık olarak enstitünün matematik ö?rctmeni Hasan. beden terbiyesi bsretrneni Muzaffer. oloktıik ustası Kadir ve 4 talsbe tevkif cdilmişlerdi Bunlar hakkmda seır cezaya intikal cden davaya buaün baçjanmıçtır. Bu merakh davanm buçünkü celsesinde sanıklsnn ifadclcri alınmış, bunlardan talebe bulun^n Ahmcd Bozuk, Hssn Sarıbaş. Türk bayrağına kar?ı somuz bir s?yjı besiedİKİerinı ıfarl» ederek haklarmdaki iddiayı reddetmişierdir. Saır.klardan M?hmud Kursun isc alâka cckicı bu ifade vermiştir. Bu sanığın ifadesine göre. kendisi Düziçi Köy En?titüsüne kaydolduğu sene, şimdi Ankars Sıhhiye Okulunda talcbc bulunan Doğan Altay ve Muzafferle aralsrında .jıfre kurduklarmı, şifre ile şahsi hâtıralannı kaydettıklerini sdyledı. Bu arada bunlarm: vYakında biiyük nıcfküremıze kavuşacağız.» demiş olduklaıının da mânası soruldu. Sanık buna cevaben: «Okulu b.tınp rahata kavuşacağız^ demck istediklerini söyledi. Dığer sanık Mustafa Özol dc kendisin n yaptığı resımlerle Moskofları teiın etf ğmi ve Türk lük alefhıne hareket etmedığini sövledı. Bundan sonra öğretmenler n duruşmasına geçildi. Bunlar da haklarmdaki iddiayı reddettiler Müteakıbcn. şahidler dinlendi. Bunlardan Alı Uğur, bekci İsmaıl, Kcmal Ssydam. Mehmed Yavuz. Baiıaeddin Dede, Mehmcd Sarıtaş, Fatih Aydoğdu, Mükrimin Aydm. Alâeddın Bozkurd. Hasan Çclik bildklcrini soylediler. Bunlardan Hasan Çelik dıkkate şavan beyanatta t u lundu. Ve ezcümlc: "Bir gün yolda Ahnıedlc beraber giderlcrken. Ahmcd kendisine: «Su bayrağı yere indirsem, acaba müdür bana ne yapar?» diye sor duğunu vc kendisinin de Ahmcde: "Bayrak yerine seni asarlar. • diye cevab verdiğini söyledi. Bunun üzcrinc söz alan Ahmed. Hasanın bu iîadesine itiraz ctti vc şunları söyledi: • Arkadaşım Hasan. Sabahaddm Alinin Dağiar ve Değirmen adlı eserini bana medheden solcu fıkırli b.r kimsedir. Şimdi isc fırsattan istifade ederek bızı czmcfe çdlışıyor.» Dığer bszı sanıkların dinlen. mesinden sonra duruşma 50 kadar şahidın dinlenmesi için başka bir eüne tâlik edildi. Figuran parti Bir adam inek satın almak isiemiş: Cinsi nedir? Satan köylünün cevabı: Bilmem. ATe kadar yağ temin eder?. Bilmem. Ne kadar süt verir? Bilmem. Bu cevablar karşısında alıcının hayrette kaldığım gören köylü kendisini tatmin etmek için: Bu ineğiv. bir iyi tarafa vcrdi". demi§, ne kabilse onu verir! Meşhur Millet Partisinin nutuklan insana bu hkractğı hattrlatır oldu. D. N. Sağlık Bakanlığından emekliye ayrılanlar Baştarafı 1 inci sahifede Emekliye aynlanlar Ankara, 11 (a.a.) Haber aldığımıza göre, Sağlık ve Sosyaî Yardım Bakanbğı yeni emekli kanununun tatbikına geçerek isimleri aşağıdaki memurlarını emekliye ayırmıştır: Bakanlık Sosyal Yardım Genel Müdürü Dr. Celâl Otman, Zat İşleri Muamelât Müdürü Hüsnü Fırath. Başmüfettiş Dr. Şuayib Barım, müfettiş Dr. Nüzhet Çevık, Kars Sağlık Müdürü Dr. Hayrullah Sayman, İçel Sağlık Müdürü Şahab Akm, Çanakkale Sağlık Müdürü Dr. Dervış Kutman, Maraş Sağlık Müdürü Ferid Demırgöz, Burdur Sağlık Müdürü Dr. Abdullah Erim, Amasya Sağlık Müdürü Dr. Ali İhsan Tilmaç. Sıvas Sağlık Müdürü Dr. Ahmed Hilmi Tuna. Şişli Çocuk Hastanesi Baş tabibi Dr. Ömer Vasfi Aybar cildiye mütehassısı Dr. Fahri İzgi, kulak mütehassısı Dr. Zıya Naki Yaltırım, Ankara Nürcune Hastaneîı dahiliye mütehassısı Dr. Selâhi Durusoy, Haydarpaşa Memleket hastanesi kulak mü tehassısı Dr. Ali Haydar Erel, Haydarpaşa Sari Hastalıklar Has tanesi bakteriyoloğu Dr. Mecid Engin. Bilecık Sağlık Müdürü Remzi Tmaz, Haseki Hastanesi çocuk mütehassısı Dr. Ali Şükrü Şavlı. Haseki Hastanesi göz mütehassısı Dr. Şükrü Ertan. Cerr rehpaşa asabıye mütehassısı Dr Şükrü Hazim Tiner, Cerrahpaşa bevliye mütehassısı Dr. Îhsan Arif Dereman. Çorum Hastanesi cildiye mütehassısı Dr. Baha Özkan. Bilecık Memleket Hastanesı dahiliye mütehassısı Dr. Said Keskin, Bingöl Öper. Dr. Bahir İlter. İstanbul Belediye Sağlık İşleri Müdürü Dr. İbrahim Sağun, müfettiş Dr. Sükutî Keçeci, Manisa Has. göz Müt. Dr. İbrahim Halid Tüzün, rötngen Müt. Dr. Enver Gürkan, dahiliye Müt Dr. Alımcan Ural. Samsun Has. Öper. Dr. Hasan Fehmi Aktay, dahiliye Mü. Dr. Alâeddin Gündem. Samsun Zühreviye Has Baştabibi Dr. İbrahim Etem Göze, Mersin Has. Oper. Dr. Şefik Saykan, Aydın Has. göz Müt Dr. Şevket Gözaçan, İstanbu] Gureba Has. Oper. Dr Alı Rıza Avdoğan, İzmir Sağ. Müd. muayini Hamid Erciyaş Dr. Lâtif Özg'ür. Cemaleddin Özeren, Dr Hüsnü Yunus Türkkan, Mustafa Kocaer. Mahmud Musa Akova. Ali Memduh Türkay. Necati Ünal, İsmaıl Kafesçioğlu, Fuad Kepecieü. Hsyri Biçen. Osman Nuri Artam. Süleyman Sarr.i Enginer. Tbrahım Konuşduk, öğretmen Saîâhaddin Doğan, Şerafeddin Kam. Dr Emir Nasıb Akbay. Fer dun Tekeş. Süre>ya Onat. Reşid Samı Berker, Mehmed Sırrı Onur. îsmaıl Hakk; Tek. Ziya Erman. Sırrı Ulaş. Sabri Keşmiro.glu. VTeysi Kıpçak, Tevfık Erçağ, Kemaleddin Kutman. Mahmud Nedim Göze, Balıkesır İskân Müdürü Cevdet Sorağman. İstanbulda Dr. Halid Cz. Sefık Mayor. Cemil GÖrür, Mehmed Remzi Ak. İstanbulda Mazhar Ülgen, Reşad Kırmızı, Ziya Bılsev. Receb Sami Yoldaşcan. Şevket Türbaş, Adana Dr. Esad Bengi, Bursa Şefk Lutfi. Nermi Akdeniz, Mehmed Dermsn. Doktorlar arasında nakil ve tayinler Ankara. 11 (a.a.) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Sosyal Yardım Genel Müdürlüğüne Sıtma Savaş Genel Müdürü Dr. Seyfeddin Okan. Sıtrna Savaş Genel Müdürlüğür.e İstanbul Sıf ma Kurulu Başkanı Dr. Mithat Füyev. İstanbul Havdarpaşa Nümune Hastanesi operatörlüğüne Ankara Belediye Hastanesi Başhekimi ve operatör Saîâhaddin Akel, yerine Nünıune Hastanesi operatörlerinden Adnan Gökseî, Bakırköy Akıl Hastanesi operatörlüğüne Giresun Hastanesi baş hekimi operatör Dr. Samih Olcay, İstanbul Gureba hastanesi Cerrahî Poliklinik Şefliğıne Adana Hastanesi operatörü Ata Topaloğlu, Haseki göz mütehassıslığı ve başhekimliğıne Balıkesir Başhekimi göz Müt. Dr. Lutfi Müftüler, Adana Hastanesi operatörlüğüne İzmirden Ruhi Soyer, Balıklı Verem Hastanesi Baş Hek. ve dahiliye MütOsman Bozkurd, Adana Başhekimliğine İsparta dahiliye Müt. Raşıd Sağcı, İstanbul Haydarpaşa kulak Müt. Mertet Ahmed Arınç, İstanbul Belediye Sağlık İşleri Müt. Balıkesir Sağlık Müdürü Abdurrahim Bayrakdar, tayin edihr.işlerdir Haydarpaşa Nümune Hastanesi Başhekimi ve dahiliye Müt. Yusuf Hikmet Oktar Haydarpaşa Sarî Hastalıklar Hastanesi dahiliye mütehassıslığma, Haydarpaşa Hastanesi bakteriyoloğu Kâzım Lakay Haydarpaşa Sarî Hastalıklar bakteriyoloğluğuna nakil edilm:şlerdir. Haydarpaşa Sarî Hastalıklar Hastanesi mütehassısı ve Başhekimi Zühtü Erman, Haydarpaşa Nümune Hastanesi mütehassıs ve Başhekimliğine Haydarpaşa Nümune Hastanesi dahiliye mütehassıslarından Veli Behçet Kurd oğlu, Emrazı Sariye Hastanesi ve mütehassıslığma ve başhekim vekâletine getirilrruşlerdir. Beyoğlu Hastanesi dahiliye mütehassıslarından Dr. Hüseyin Savur bu hastanenin başhekimliğine ta yin edilmiştir. Ankara Nümune Hastanesi dahiliye polikznik şeflerinden Dr. Necatı Selvi ve Dr. Alâeddin Erkmen bu hastanenin mütehassısbğına naklediîmişlerdir. Gureba Hastanesi Baştabibi ve Poliklinik şefı Sedad Erman bu hastane başhekim ve operatörlüğüne tayin edilmiştir. Haber aldığımıza göre diğer 19 mahalde de gerekli tayinler yapıîmıştır. İstanbul Sıtma Savaş Başkanlığına Bakanlık Sıtma Başmüfett.şi İzzet Niyazi Arkan, açıktan cildiye mütehassısı Dr. Hayr. Ömer Darülaceze cildiye mütehassıslığma tayin edilmişlerdır. İstanbul Tıb Fakültesi Cerrahî Doçenti Oper. Dr. Hazim Bumin Şişli Çocuk Hastanesi operatörlüğüne ve Ankara Tıb Fakültesi profesörlerinden kulak mütehassısı Prof. Dr. Nüzhet Atar, aym hastane Başhskımi ve kulak mütehassıslığma getirileceklerdir. tâ ;tanbul. teknik cihazlarc. güzel ;arayı. müteaddid stüdyoları vc ?eniş imkânlarile belki de Avrupannı en güzel radyoevlerinden birine sahib oldu. Bundan dolayı bir İstanbullu olarak sevinmemek , kabil değildir. Üstelik radyonun son asırdaki medenî ihtiyaclar arasma giraıesi, eğlendirmekten aydınlatmaya kadar türlü hizmetlerile en lüzumlu bir hayat unsuru haline gehnesi, böyle mükemmel bir müesseseye malik olduğu için yalnız İstanbulu değil, onun sihiıli dalgalarından faydalanacak bütün Türkiye halkını, hattâ hududlarımızın ötesindeki dil. din ve kültür kardeşlerimizi de çok sevindireceğinde şüphe yoktur. Bu, böyle olmakla beraber Istan ; bnl radyosunun hâlâ mükemmel : bir halde olduğunu iddia etmek ve ondan azamî randıman beklemek doğru obnaz. Hepimizin bildiğimü! ' gibi İstanbul radyosu henüz res ; men hizmete girmiş değildir. Eylulün başındanberi bir tscrübe devresi geçiriyor. Bu tecrübe devresi : yalnız fennî kısımlar için değil, neşriyat programları, personel. h u lâsa yayınlan ikmal eden bütün unsurlar için variddir. Bunlann hepsi denenmekte, şüphesiz aksayan yerleri kaydolunmaktadır. Ba müşahedeler sonunda bir revizyon geçirmesi tabiî olan radyo, önümüzdeki aybaşmdan itibaren k a t l faaliyete geçince bugünkünden çok geniş ve faydalı bir programla çalışmaya başlayacağı şüphesizdirBununla beraber. radyonun faaliyetine az çok tesiri olan bazı noktalar vardır ki bunlann düzeltilmesi bence bir zarurertir. Hususî temaslanmda edindiğim malumaia göre İstanbul radyosu dalıa ziyade bir memleket radyosu olacağı için Türk müziğine geniş bir yer verecek ve bunun için de İstanbulun geniş sanat kaynaklarından istifade edecektir. Lâkin genc aldığım malumata göre, radyonun bu iş için tayin ettiği ücretler İstanbul sanatkârlarını tatmin etmekten hayli uzaktrr. Buna mukabil müessese. ümidini bu sanatkârların sanat ve memleket aşkma bağlamış görünmektedir. Lâkin bunun için de^ radyoda bir sanat muhiti mevmd olması. sanatkârların o muhitte çalışmayı bir zevk, hattâ bir şeref sayması icab eder. Halbuki radyoda böyle bir muhit ve atmosferin de mevcud olduğu iddia edilemez. Üstelik Türk musikisi ya>nnlarıru idare ve tanzim islerinden mesul olacak bir mütehassıs da kadroda mevcud değildir. Esasen ötedenbsrî her nrüessesenuzde yaptığımız hatayı burada da tekrarlamış vaziyetteyiz. Bilmiyorum kaç milyon liraja çıkmış olan bu muazzam müessesenin kadrosu küçültüle küçültüle asgarî hadde indirilmiş. bir kısun memurlann tahsisatı gelecek sene bütçesine konmak üzere terkin edilmiştir. Bu dar kadrosile bu kocaman Radyo sarayı Karabük fabrikalannda tophıiğne yapmaya bcnzer bir duruma diişecektir. Onun için her şeyden evvel bu müessesenin muhtac olduğu sanatk i r ve teknisyen kadrolarile neşriyat tahsisatını yetecek hale getir« mek lâzımdır. Bundan başka bütün dünya radyolannda olduğu gibi, halkı daima neşeye, iyimserliğe sevkedecek, farkına varmadan onu bir çdk noktalarda aydınlatacak «zski» yaymlar yapmak lâzımdır. Önümüzde dünyanın tatbik ettiği türlü usuller var. tstediğimizi seçip tatbik etmek dururken yeni şeyler icadına da kalkmamalıyız. Bu kadar mükemmel maddî cihaz ve imkânlara malik olan istanbul Radyosunun bu mükemmelliği " ile mütenasib şekilde çalısması ve randıman vermesi için asla hasis ve dar olmamalıyız. Radyolarm. programlan ve yajinlan ne kadar mükemmel olursa alıcı cihazlar o kadar artar .devletin aldığı vergi de o nisbette çoğalır.. yapbgı masrafı korur. Bes altı milyon lira sarfedip, Avrupanın en mükemmel radyo saraylarmdan birini yapbktan sonra küçiicük bir kadro ve daraeık bir programla çahsmak her şeyden evvel beceriksizlik olur. E. FELEK D Baştarafı 1 inci sahijede orta tabakanm son artıklarını kat'î olarak ortadan kaldırmak gayesile yapıldığını göstermektedir. Zira Jro münistler şimdiki rejime en fazia dü.man olan kimsclerin bu zümre icinde buiunduğuna inanmaktadırlar. Söylendiğine göre mahpusların akrabaları avukatlarm kendilerine yardımda bulunmayı reddetmelerin den şikâyet etmektedirler. Diğer t?.raftan polis makamları mahpusların ailelerine malumat vermeği rcddermektedirler. İdare makamları da olan hâdiseleri izah edecek bir beyanname yayınlanma sı için yabancı basm temîilcılennin yaptıkUrı müracaatlerden haberdar olm?dıklaıını iddia ctmektedirlsr Te\kif cclilcnlcrin akibeu hakk.nda malumat elde cdebilenler ise dcrhal mccburî çahjma kampUrina scvkeoilmcktedirler. Mahkum cdilenlcr Prag 11 laa.) Son eünlcrde Praş a.=keri mahkemesinde vatana ihanet ve ca^usluk suçlarile yar3ilamalar yapılmaktadır. Bıldirildiiine sb're, Hranice askerî okulu es^i müdürü binbaçı Korda ile tcğmon Kacha müebbcd ağır hapsc, 3iğer beş sanık da muhtelLf hapis cczalarına çarptu'ilmışlardır. Lake Success, 11 (a.s.) Genel Kurul siyasi komısyonunda söylediği ve bir buçuk saatten fazla süren nutkunda. Sovyet Dıs İşleri Bakanı Vichinsky. Macaristan, Rumanya ve B u l g a r : tan hükumetleri aleyhine ileri sürülen ithamların iftira. dedikodu ve yalandan ibaret bulunduğunu söylemiştir. İn^iliz dclcgesi genel savcı Hartley Shvaross'un beyanatını bilhsssa cevablandıran Vichinsky, Budapeşte, Bükreş rnahkemelerinde yapılan itirafların tıbbl vasıtalarla elde edildiğme daır Shavaross'un iddialarının bir fantezi eseri ve masaldan ıbarr.t olduğunu iddia etın;^tir. Bir konferaııs Basmakaleden devam Müessesenin bülçesi. nüfus sayısına veya millî servetin nüfusa taksimi esasuıa j;öre iive devletler tarafından «ağlanmaktadır. Simdüik yıllık masradar sekiz milyon dolar kadar bir şey tutuyor. Paristeki genel konferans toplantısında bn rakamın indirilmesi hususunda bilhassa İngiliz ve Amerikan deleeeicri bir hayli uğraştılar (en kabank iştirak hissesi bu iki de\letin sır(ıııdadu). Fakat netice itibarile teşkilâtın bünyesi olduğu gibi mııhafaza edildi. sunulan hiıtçe tcısansı hcmcn avncn kabul edüdi. Göriihivor ki ga^e pek azametli, vürcklcr p°k aieşli, fakat imkânlar da pek raahduddur. İki rui!>an asan diinva nüfusunun yandan Izzlası benüz okuma yazma bilmıyen, karacphil dediğinıiz sınıfa nıensubdur. Bu serçeğe dair oldukça acı nutuklar dinlcdik. Büyük bir kısmı büro masraflarına giden seki? mîlj onluk hir bütçe ile yeryüzündeki cehalet nasıl ve ne dereceye kadar giderilebilecektir? Temsilciler nıasmda daha karamsar düşünenler de oldu. Fransız delejesi Bidaull. bir rok okurların, hattâ bir çok yazarlaruı kültur seviyesindeki düsükİMse işaret ederek dünya ahalisine l>ir takım harfler belletmekle Unesco iilküsü gerçekleştirileuıiyecc»ini. kiitlenin içinde ferdi bulmak, ona I'itab etmek. onun vicdanını a\dınlatmak şart olduğunu söyledi. Unesco bunu başarabilecek raidir? On yedi gün içinde Pariste tpşkilâtuı çalışmalannı yakmdan tikib cdorken kcndi kendime hereün bu suali sorıı>oi'dum. Orada idcalist, âlim. fazıl bir çok zatlarla 'anıştım. Unesro'nun en büyük noksanı da bolki Hİ7iımundan faıla idcalistIe yiiklü olmasıdır. Bu kadar idealistic arasına yeter derecede realist katılmadıçı takdi'de, teşlilât kendi yarat*jçı mefnız bir ilemin duvarları arka^m.ia dünya ile üisiğiııi kaybetmek tehlikesine manızdur. Bununla beraber başurı imkânlan herşe>den önce >.ii^he*iz iyi niyete bağhdır. Buna da Unesıo safları ortasında bol bol rastlamak mıimkündür. N'ADİR NADI "•iKinıiHUiıımılllllllllllllllUIIIIIIUIliüiniüllUIIIIÜIHİIIIIIIIIIIıııuiınım. Ara seçimler 3 gün Doğu Almanyadaki kukla hükumet sonra yapıhyor Baştarafı 1 inci sahijcde <if?kla karar vermiçler ve bunun iızerine Pieck ierhal and içerck bü tiin sayretlfnni Alman milletinin ıcfshıns haîrodec^ğinE söz vermiştir. Mcrasim. Görinç'in havs kuvvetleri karai'sâhmın yenidcn in?a edilen bir kanadında yapılmıstır. Daha sonra muazzsm bir geçid resmi yapılmıstır. General Clukut. Rus askerî hükumetinin bundan sonra bir Rus F^keri kontrol hcyeti olarak kalacagını ve askerî valili.ein bülun 5alâhiyetlerinı yeni hükumctc devrclüğini hildirmiştir. Ingiitere hükumeti. Sovyct hükumetinin Bonn hükumctini kurmak aleylıincîeki noasına cevah vermiş, ve Sovyet" iddialarım redrietmiştir. Almanyada hiç bir vakit bir biriık muamclesi yapmak istcmiyen Eusyarun, Sovyct mmtakasını tecrid etmek istcdiğinı ve son derece merkezi bir idare kui'dupunu anlatan nota, bunun dört devlet anlaşmasma ve dcmokratik esaslara aykırı olduğunu söyiemektc ve tngiltercnin bütün Almar.yayı her zaman birlestirmeâe hazır olduğunu ilâve etmektedir. Saşıarajı ı mcı salı 'cCe sılölarla yayınlanan bu sözlcrin hanşi makam tarafından tebl'.ğ edildiği tasrih olunmamakla beıEber bu davet, hükumetin bu hususta bir beyanname nesrctmek tasavvurunda olduğu hakkındak: şayiaları tcyid eder mahiyetted;r. Bir rivsyete göre radyo ile de bu hususta telkin• . lerde bulunulmssı son C.H.P. Divanıncla uygun ^örülmüştür. Ancak siyasi partilerin radyo Bastaraiı I tnet salutede dan ne zaman ve ne «ekıldc iaybir karaıin alınmamış oldujjunu ve dalanacakları kanunla belirtilperîembe guniı kabine toplantısuı mis olduğundan davetin böylece dan önce de alınamıyacağını bilicrası uygun görülmüştür. Budirmişlerdir. nun da herhangi bir partin : n Bununla berıber bu sabah siyasî propssandası mahiyetinde olçevrelerde seçimîerin erken yapılmadığı, halka sadece vatandaşlık ması lehine tazjikın armğı ve buı vazıfelerini hatırlatmaktan ibaret nun hemen hemen siyasî ve iktisadî bulunduğu tasrih cdıliyor. Bajhsyafan tamamen felce uğraması bakan Şenıseddin Günaltayın şeklinde kendini eösterdi|i müşahede olunmugtur. Bununla beraber da bugünlerde radyoda bu mevseçimlerin tarihini tesbit için henüz zuda bir konuşma yapacağı ıshiç bir karar almıyan Attlee'ye bı Irarla dolaşan şayialar arasındaIdır. Muhalefet çevreleri ise ayrakolıruştır. lardanberi yapılmakta olan bu Chorehill Beaverbrook ihtilâfı vâdideki tclkinlere cklcnen son Bugün muhafazakâr partuun bir •tedbirlerin de seçirnc. iştirak nıstoplannsında söz alan Churclull, betini arttırmıyscağı kanaatmde Lord Beaverbrook ile aym fikirde elmadığını ve rey toplamak için, görünüyor. M. S. E. şimdıki buhranlı zamanlarda. işçilere yüksek ysvmiye teklif edilmiyeceğini sbylemiştir. Hanrlarda jlduğu gibi Lord Beaverbrook gazetssinde neşrettiği bir propagandada muhafazakârların ı?ci lere haftada en az 6 sterlin vereeeklerini belirtmişti. Muhabirlerin bıldirdikierine gö Baştarafı 1 inci sahifede re cuma günü Muhafazakârlar yeLewis Douglas toplanüda hangi njden toplanacaklar ve Churchül meselelerin müzakere edilcbilecemühLm bir nuruk söyliyecektir. ğini tas'ih etmemiştir. Londra, durumu dolayısile toplanu Solculuktan »anık öğret merkezi mahallî olarak seçilmiştir. 1 Lewis Douglas konferanss Birlemenlerin duruşması Ankara 11 (Telefonla) Gorev şik Amerikanın Moskova, Varşova, lerini kbtıiye kullanmaktan sanık Praç ve Belgrad büyük elcilerile öğretm«nlerin duruşmasına bugün Budapeşte, Biikreş ve Sofja orta de dördüncü asliye ceza mahkeme eleilerinin iştirak edeccklerini ılâsinde devam edildi. Duruşmada, ve etmiştir. Yeni Anıerikan füzcleri savcı iddianamssini serdedecekti. Washington, 11 (A.P.) BirFakat. tevsii tahkikat talebinde bulunduğundan duruşma başka biı leşik Amerika donanmasına men güne bırakıidı. Savcı bilhassa şu sub bir silâh uzmanı, deniz alnoktanın Ankara Üniversitesinden bayı. J. H. Sides bugün KongresorulmasLnı • stiyordu: Komünısf ye verdiği izahatta Rusyanjn epropagandası yapan bu hocaların linde, muhterael olarak 40.000 fakülteden ayrıldıkları sırada tale kademeden yüksek irtifada seybe arasındaki ikiliğin ne ş«kilde ol reden bombardıman uçaklarını istikameti duğu ve bugün hâlâ bu ikiliğin bulup düşürebilecek devam edip etmedığinin bildirilme ayarlanabilen füzeler bulunduğunu söylemiştir. siydi. Ingülerede yeni seçiıtı Garşambada dün akşamki yangm Baştarajı 1 ıncı sah:tcde sirayet ctmi^tir. Beyazıd kulesinin ihbarı üzerine İstanbul İtfaıye gıupu derhal hâdia yerine gitmiştir. Bu sırada rüzaâr bü>\ık bir iiddetlt esmekte oldjğundan yanjın büyüme istidadı göstermı?. Bcjceğiz caddesi ve civar için telılikcli bir mahiyet almıştır. Bu sırada Bakırköy ve Beyoslu İtfaiye grupları da hâdise yerine se'.mişlerdır. Fakat maalescf sehirde çıkan yangınların hemen coşunJa görüldüğü gibi «su voklueu» buı ada da kendisini pöstermiş. bu darlık pek tabii olarak İtfsiyjnın işlerini gücle^tirmiştır. Nıtekim bu sırada ateş, Kalaycıçıkmazı sokağındaki polis Musaya aid 14 numarah eve d? atlamıştır. Bu vaziyet kar^ısmaa İstanbul. Bakırköy ve Bevoşlu İtfaiye grupları ihtivat olarak , getirdikleri su tanklarından ve ara7Jzlerden istiîade ermek suretile yanamın ı3efti=lem?=ini cnlerr.içlerrlir. Yangm. Beyceğız mahallesi vc civan halkını bir hayli korku ve heyecana düşürmüş, bazı kirrLSClsr esyalarını sokaklaTa yıçmağa baFİamışlardır. İtfaiye srırolaıının ciddcn can£iparane çalısmaları sayesinde o muhit için büyük bir tehüke arzeden yansm 3 evi tamamen Ömere aid 51 sayılı :vle. 47 numaralı İdrUe FM evlerle diğ?r •bir ev de kısmen yandıktan ponra bastırılmı?tır. Hâdiseye Savcılık ve zabıta el koymuştur. Kemal Baykala aid 60 numaralı evin sigortalı î'i .ö'lgnmektedir. Serbest piyasada sterlin ve frank yükseliyor j ır?cı sahifede tadır. Resmî kur üzerinden 100 Fransız frangı 80 kuruştan almıp satıldığı halde, serbest borsada aynı miktar frank 125127 kurjstan TIUamele görmektedir. Her iki paranın devalüe edilmesine rağmen fiatlarındaki bu yükselmeye piyasada bir m=na verilemerr.e'ktedir. Âmerika. kızıl propagandaya karşı tedbirler ahyor Manisanın müsf^kil adayı isfifa efti Baştarafı 1 inci sahsiede yerlerde propaganda yapmasıra müsaade ediıdiğini. secim kurulu tarafından Lutfi Kırdar hakkmda, valiliktcn ayrıhyor. diye tshkikata lüzum söıülmeriiği haide. ktndifinin Sehir Meclisi azalığından ayıılması hakkmda ha!en tahkikala kalkış;!dığını. bu vüzdcn dört şünîük »nüddetin dolnıası telıiikesi Kaîî) oldu£unu kemisine rey verilecck kazalardaki, rey sandıklp.rınm köylere ve cok uzaklara koyulduğunu öşrendiğini, bu şartlar altmda Halk Partisi karşısır.da muvaffakıyete imkân görmediğini. mü>]:ülât ve baskı mevcud olduğunu söylemekte ve ezcümle şdyle demektedir: •Bu müşkalâta maruz olan bir adam tamamsa ıktidar partisinin elinde olan eçim sandığına nasıl güvenebilir? Demokjasiyi kurmak ve yaşatmak hususundaki azminia ağzınızdan işi:tim ve inanıyorum. Fakat bu zihniyet karşısında tahakkukuna imkân yoktur. Seçim kanununun ıslahile beraber umumi rikniyetin değijmcsi lâzımdır.» hali vardı. Luke ikisini de a a ve alaylı bir halle seyrediyordu. Onun kendisine dikkatle baktığıru görünce Huysmans, oraya neden, geldiğini izah etmek lüzumunu duyarak sinirlenrnağe başladı. c Ben buraya, daha ziyade Professor Aleredith'le bazı malî h u suslan halletmeğe geldim,» dedi ama, hiç birini üıandıramadı, hattâ kendini bile. Kekeliyerek: «Değil mi ki buraya oinim isteğim üzerine geldi ..» diye ilâve etti ve cümlesinin sonunu getiremedL Luke mahzun bir tavırla: «Merak etmeyin, fazla hassasiyet göstereeeğinizi esasen kimse ummaz,» dedi. «Bilhassa Maryiynn mevzuu bahsolunca.> Huymans biraz evvel Corbett'ia maske olarak kullandığı mecmuayı r.ldı ve yıpranmış sahıfelerine bakarken. zihninde başka bir mevzu aradı. Buîunca da gayet rnemnun bir şekilde gülümsedi. • Washington'daki operctinizi göremediğime üzüldüm. Mr. Jordan. New Yorka hiç gelmedi, değil mi?> Uçiinün de zihni Jlarviynn'lc meş guldü ama, bunu kabul etmemekte inad ediyorlaıdi Bulundukları küçüciik odanuı boztılan sıcak havaanı bir gerginlik kaplamıştı. Marylynn'm odasını ayrran kapı kapalıydı ve arkasında Biıwrsm Wr EÜkut vardı. Bir aralı\ 'ki iki doktonm üssiti. haiintitkj ia> Pâkistan elçisiniıt demeei Baştarafı 1 inci sahifede fettiğini ve kabine misyonunun ileri sürdüğü Hindistan federasyonu plânmı kabul ettiğini. fakat Gandhi ile Nehrunun sevk ve idare ettiği kongrenin, böylece uzatılan dost plini kabul etmediğini bildirmıstir. Eelçi bundan sonra Keşmir mese lesine temas etaüş ve yüzde 80 i müslüman olan Keşmirde bir plebisit yapılması icab ettiğini söylemıştir. Büyük elçi Türk Pâkistan münasebetlerine temas ederek bu münasebetlerin çok dostane olduğuna işaret etmiştir. Mudanya mütarekesinin yıldönümü Bursa, 11 (Hususî) Mudanya mütarekesinin 27 nci yıldönümü bugün Mudanyada tezahüratla kutlanmıştır. Merasimde Bursa Valisi Haşim İşcan, milleKek'.lleri, komutanlar, hükumet ve parti erkânı hazır bulunmuştur. KAYIB ARANIYOR Genelkurmay Ba$kanlığı Yüksek Mahkemesinde Ankara, 11 (Telefonla) 33 vatandaşın kurşuna dizilmesi hâdisesile alâkalı görülenlerin duruşmasına bugün de Genelkurmay Başkanhğı Yüksek Mahkemesinde devam edildi. Bugünkü duruşmada yüzbaşı Vasfi Bayraktar müdafaasıru yaptı. Duruşmaya yarm da devam edilecektir. nuşmaian duyvıldu. Sonra tekrar nefes sesinin bile duyrıhnadığı bir süfcut Huysmans bunun kalbine zararlı olduğunu düşündü ve oraya geldiğine pişman oldu. Kapınm arahğından bir an bir hastabakıcı göründü ve parmağım dudaklanna götürdü. O zaman üçü de birbirlerine karşı bir nefret duydular, bir ıek kelime etmediler. Nihayet iki kalb mütehassısı 35 numaralı odadan çıktı. Profesör Meredith doğru Huysmans'a gitü ve elini sıkü. < Beni çağırdığın iyi ohnuş, Alan,» dedi. «Bu hareketini herkes takdir edecek.» Gözlerini, bir şey sorar gibi. 5tekilere dikmişti. Dr. Bassington onlan takdim eder mahiyette bir iki keUme mınldayınca Meredith: «O! memnun cldum,» dedi. <Affedersiniz, tayyareyle geldim de kulaklanm hâlâ biraz zor işitiyor. Tayyare yolculuğunda hep böyle olurum.» Luke asıl mevzuu konuşmak için sabırsızlanıvordu. « Amcliyat edecek misiniz, Profesör?» diye sordu. Meredith cerrahlara mahsus geniş parmaklannın dibinden kesilmis tırnaklanna bakarak cevab verdi: « Dr Bassinglonla beraber var dıetmız kanaate göre, kurşunun kalbden bir ikd milimetre uzağa Her ÇARŞAMBA, Yesüköyde OTEL DENİZ PÂRK'm Sürprizli GALA Gecesinî mutlaka gorünüz. Telefon: 18 215/216 Dr. 3assingtoıı biraz heyecanlı bir halle izah etti: « Yani. yürek zannda kanama vukua geldiği muhakkak. Fakat kurşunun kalb kesesine takılıp kalnıış olması 4a muhtemeldir. Bu takdirde hastayı kurtarmak kabil olabilir. Maamafih, fazla ümid beslememenizi de tavsiye ederim.> Mereditb meslektaşının biraz zedelenmiş olan itibarını düzeltecek bir merhem gibi. lâkayd bir tavırla: «Dr. Bassington hastayı bu zamana kadar hayatta tutmakla büyük bir mucize yara+mıştır,» dedi. «Müsaa«lenizle Mr. Huysmans, vukan çıkıp ellerimi yıkayayım.» Dr. Bassington hafifçe öksürerek boğazını açtı. jonra mütereddid bir tavırla: «Miss Marylynn'in vaziyetinden ailesinin haberdar edilmesini söylemiştim dün gece. Bilmem kimse... hısıra. akrabasmdan kimse geldi mi?» dedi ve oradaki üç kişiye ayrı ayn bakü. Luke: Ailssi olduğunu zannetmiyorum.» dedi. «Maryiynn eskidenberi mantar gibi yerden bitmişe benzer.» « Olabilir Fakat resmî muamele denen bazı şeyler var. biliyorsunuz hasta :endini bümediğine göre, şu senedi birinin imzalaması lâzım.> Dr. Bassington nereden çıkardıysa çıkardı. masanın üzerine bir kâğıd koydu. Luke celjinden dolmakalemini «Beki, y e m imzalayalım,» dedi. Corbett: «Bir dakika,» diye ataldı. «Marylynn'in akrabasından birini bulmak kabil mi. değil mi, bence evvelâ bunu Sidney Carp'a soralım da ondan sonra.> Luke gittikçe daha fazla sinirleniyordu. « Sid'in ailmediği yoktur, bunu kabul ediyorum ama,» diye onun sözünü kesti. «Marylyn'in aile vaziyetini benden daha iyi bilmesine hiç bir s^beb yok. Onunla evli miydi, değildi, değil mi ya?» Huysmans kendisinin uzun müddettenberi t i r kenara atilmış vaziyette kaldığım hissetti: < Hatırlar gibi oluyorum: Maryiynn büyükbabasının kaptan olduğunu söylemişti. Ama. bu ihtiyar hâlâ sağ rrı. yoksa öldü mü, bu hususta hiç bir fikrim yok, tabiî.» Fakat o zamana kadar Corbett gitmiş, Sid'i alıp gelmişti. Sid o anda biraz daha heyecanlı ve perişan bir halde görünüyordu. « Marylynn'e dair bir şey bilen varsa o da Pokey'dir. Maryiynn adına bir şey imza edilmesi lâzım geliyorsa buna salâhiyeü olan 1a gene odur. Fakat, Pokey halen mevkuf buiunduğuna göre...» Sözünün arkasını getiremedi, çünkü Luke'an arük sabn kalmamıştL « Pokey"i bir tarafa bırakalım. Ben imza ederim. Ne de oka Marylynn'in kocasıyım..» 8 10 949 cumartesı gnnu Fatıh caddesi No. 126 evden çıkan 14 iaş:armda SEBİLE YOĞTOA^ namın dakl kızı görenlerin ve nerede olduğunu bılenlerin ır.sar.ıyet namına Fatih caddesi 126 ya veya Muradlı hat bakıe:sı Aliye bildırmeleri rica olunur. f CEMBFRLITAŞ SMEMASINDA Bugün matinelerden itibaren müîtesna bir program İKİ BÜYÜK FİLM BİRDEN 1 1949 senesinde Amerikada çevrilen filmlerin içinde şeref mükâfatı kazanan RAY MİLLAVD JANE WYMAN tarafından oynanan Cumhuriyet'in Edebî Romanı: f 7 YARATILAN ADÂM < Aşk. his ve ıztırab dolu bir hayatın romanı îazan: VICK1 BAUM Cc\ircn: V'AHDET GÜLTEKİN Dale?> Corbett «Star Tribune> gazetesini alelâcele mecmualarm ahına sokmuş, yüzündeki ifadeyi de vaziyete uygun bir hale koymuştu. Sonra, el sıkmak, hem kendisi gibi Yale Club azası bulunan, hem de hatırı sayılır der^cede tehlikeli bir. siyasî rakib olan bir kimseye karşı dostluk göstermek ve ona itimad verip elinden silâhrnı almak lâzımdı. Esasen . Huysmans gibi yaşlı, mevxi ve nüfuz sahibi bir adama hürmet etmek de pek tabiî. bir şeydi ve bu hürmete. zavallı bir rakibe karşı duyulan meıhamet de kaıışıyordu. Bulundukları yer ve vaziyet itibaî'ile dikkat olmeleri lâzım gelen kayıdlar da bütün bunlara tatlı bir çesni veriyordu • Nasılsın, Alan?> dedi. «Son günlerde aruısciğinin sıhhati nasıi?» « Teşekkür ederim. gayet iyi. Eylulde doksan yasına basisiru kutlavacağız, Sen .nasılsm. Dale? Önumüzdeki itçimler dolayısile pek mssgulsün. galiba.» Huysmans ^ayet nazık bir tavırla cevab * eımışu anıa. müdafaadan ziyade hucuma hazıriamr gibi bir 2 LONDRA EĞLENİYOR ( RENKL î ) GRETA GYNT TESSİE OSHEA PETLXA CLARK Muhteşem mizansen, zengin revüler. Doyulmaz müzik ve rjeşeii sahnelerle dolu büyük bir süper film. Ben seni kıskanmadıktan sonra sen beni niye kıskanıyorsun?» Ccrbctt: <Ben mi? Kıskanıyor ınuyum? Scçmalama...» d h c söze başladı. Fakat bu sırada hasıabakıcı yardımcıİEruıdan Lhi kapıyı açıp içe^i j eni geîen birini aldı. Luke da. Corbett ds ddnup. arkasuıda çift onlü yadık elbie bulunan ve akçıl saçlai'i arkaya doğru taranmış olan bu adama bastılar. Küçük hastabakıcı kız: €Siz.burada bekleyin. Mx. Huysmans, profesör JIeredi*h çıkar çıkmaz size haber veriri.n. dedı. Canının sıkıl lığını belii etmek Huysmans'ın '.aoiatinde olsaydı o andR muhakkak belli ederdi. Halbuki, ortaya hitaben: «E, merhaba..> dedi. Luke Jordan ahpabca gülüinsiyerek sandalyelerden birinin üzerini boçaltü. « O; Euyurun. Mı*. Huysmans. S«e burada rastlayacagun hiç aklıma gelmezdi doğıusu! ÎSTe tesauuf, öyle değil .111, Daie? Dale de.iıın si« 8 gaseteyi ojsu^otdu. değii mi AZAK ve TURAN Sinemalansıda Matinelerden iübaren: Senenin iki şaheser ulmi birden BUGÜN 1 SOKAK KIZI KİTTY Ray Milland Yaratanlar: Paulette GocMard Rüzgâr gibi geçti, Korsan aşkı, Amber filmlerine nazire olarak yapılan muhteşem film. Daima nhinlerden silinmiyecek bir harika STEWART GRANGER KATHLEEN VYAN Film devamınca seyircileri heyecandan sonsuz bir zevke gark edecek emsalsiz film. A N K A R A O A 2 HÜRRİYET SAVAŞ1 (Türkçe) KONFOR PALAS GTELI (Arkası var). Her odada sıcak su, telefon ve smyal. banyosuz odalar ve kalorifer. Telefon: 10320 Sanayi Caddesi g3 Aukara J