Catalog

1 Oeak 1MS CUMHUfÜKBff Hâdiseler Geçen yılın fikir hayatı Rkir hayatımizın •nMF^ı^w^m Y a z a n ; geçen senaki durumuna toptan bir bakış arük her sene sonunda bu sütunlarda tatbik edilerı bir anane oldu. Bujün de bu adefe ye ya Eomar, 1348 ssnasinin .Izmiıme «Tevfik Nevzad» adını taşıyan, fakat ni bir nümune üâve edeceğim. L Matbuahmıza aksed^n fikir ha Sİmdiye ksdar kimsenin dikkatini celyatımızm bilançosu üzermde göze çar Deüıuyen kıymetli bir eser sunmuş opan bir kaç mevzu var. Bunların başın luyor. Müe'.lif eserinin önöözünde, bada iki dunya ve cemiyet görüşünün kınız, ne diyor: «Kendi (Fikir) ve kenbirbirinden aynlığım daha çok gö.reren di (Insan) larumzm hayat \e tarihlprini neşriyat geliyor. ArJasılıyor ki Türk arar.ıaktaki derin manayı ve btijük zev gazeteciliği, kendüiğinden bir saik ile ki, bana kafasmı giizt) flkirlerhı sevdığı bu görüşlerin her ikisi hakkında okuyu bir çağda öliip giden ffnc bir Türk cuları aydınlatmak arzusundadır. Cağ miitefebkiri, Mehmcd Iznet, gbsterdi.» fer Seyidahmcd Beyin Zonguldak ve Mehmad Iztet adı ,<Cumhuriyet> okuIstanbul gazetelerinde akisler bırakan yuculanna yabana değildir. Müellif bu ve büâhare «Rus inkılâbı» ve «Rusyada büyük mütefekkirin TürJüyeyi kendi köylü ve işji durumu» isimlerıle kitab fikir kıymetlerile cihazlandırma prenhalinde de neşrolunan yazılarından baj sipinden ilham alarak adefa ikinci bir ka Hüseyin Cahid Beyin W. Baczkovs Tevfik Fikret olan bir başka TeAfikten ki'den tercüme ve kendi gazetesinde bahsediyor. Toprakaltı bir madenl kıymetlemliren bir mühendis heyecanile neşrettiği «Rusyayı anlamağa doğru» 200 sa'r.iîeyi ajan eserini yaz"uı Ziya tefrikası bu arzuyu en iyi gösteren Somara kültür jehri Izrair ne kadar neşriyattan biridir. Bundan başka aym teşekkür etse azdır. dünya ve cemiyet görüşlerinden birir.in fiilî bebrtisi olan ve kongrecilik aEjer Izmirin emckter felsefed*i Musdını vereceğim hâdise dolayısile yazılen ıafa Rahmi Beyin «FeLsefe Tarüü» ni de yazüar, ikinci sırayı teşkil ediyor. Ha Izmire maletraezsek haksızlik yapmij vasız ve bunalhcı bir sınıf içinden te oluruz. Bizi Buda'dan J. De\r\ey'e kaneffds saionuna çıkan mekteb talebe dar götüren bir fikir tariii şeridi, hnkilerinin gürültüsüne benzer bir gürültü, kî kültür hayatımn tezahürü olan felmuhtelif siyasî ve ilmî kongrelerin efî faaliyet itibarüe Izmire Istanbul ve belliba§lı vasfı oldu. Dikkat ettim: Ge Ankara fevkinde bir not vermeğe bizi çen sene içinde yirmi sekiz konsreden icbar ediyor. Gazali'den, Muhiddinı bahseden gezetecilerimiz «gürülrulü» Arabî'den, Bedreddin Slmavi'den nakil vasfinı kullandılar. Bereket versin ki ve tercümelerin de gene Izrniıde aziz buna «patırtdı» ilâvesi yepümıyor! Bu hocamız Mustafa Rahmi tarafmdan yavesile ile bir çok muharrirler demok pılmtş olduğunu Eöylemek bu nonın rasi terbiyesinden ve kongre âdabından yamna bir yıldız işareü koymakiığiîmzı bahsettiler. Bütün bunlar siyasî peda gerektirmiyor mu? goji kadrosuna giren hareketler v« yaMevlâna İçin bir kaç yerde anma zılar sayılmalıdır. Böyleee «fikre fikirle merasirainin yapıldığı bir zamfvıcia bu karşı çıkmak» âdeti beiki yavaş teessüs eder ve malum Ingiliz tipinin ksndi muhalifine «Esâletlu» diye hltab eden ruh hali içimize biraz olsım ainer. MERAKll SAHIFELER TARiHTEN büyuk Türk çaJr v* feylesofonu vatanına llyık bir küi tür Konyası gönnak j rarlı tesirleri görülmüçtür: Su ile hepimızin arzusu.yikanan bir yerdeki radyoaktiv zertiyatro tarlhinin meraldı FlaBSİX dur. Esasen vaktile reler, eskisinden daha derıne surul s a h i f e l e r i n d e n b i r i , Napolyonun luIstanbul ve Selânikte bile kimsenin vâraekte ve daha kmvetle yerleşmek t l i f d i d e s l Haxel'le, me 5 hur âktris tedir kıf olamadığı Garb felsefesi cereyanla ! . , . George'un maceralarla dolu müsterını «Yeni Füdr» mecmuasile otuz sene ! Atom şualarma karşı en emın bıı r e k havatlarıdır kadar evvel bütün Türkiyeye tebliğ ; tedbir olmak üzere düşünülen çare ^ ^ ı m ^ ^ n ^ d a h a ^ doeden, bir kaç sene evvel millî tarih gö j Sudur: Erayı kalm ve plastik bir ^ e ^ d e v l e t 5 urasına k u z ş m d a rüşürr.üzü kuvvetlendirecck, hususî ma ' boya kaplamak, , d i p i o m a t ç a zez& n a m z e d i o l m u ş bunu, tabakasile bir meyva kabuğu soyar sonra gibi, akâsı hiyette bir «Selçukoğulları tarihi araş ; ile, çok çabuk kendini tanıtmıssıyırıp atmak. O takdirde, radyoak tı. tçinde yaşadığı rejimin bütün tetırma merkezi» kuran Konya, 1948 se . nesince genc felsefe muallimlerirrıizden i jtiv zerreler boya tabakasile beraber | f e r r ü a î ı n ı , b ü t ü n gizli köselerini öğHamdi Ragıb Beyin himmetile Istanbul I ! tamamue ortadan kaldmlmış ola j r e n e b i l m e k i ç i n ı p o i i 3 m e 6 l e ğ i n e incaktır. matbuatmda takdirle kerşılanan eserler I tisab etmek istedi, bir kaymakamhğa j Fakat, bütün bunlar, şüphesiz lâ tayin edildi. Fakat, ilk Restorasyon sayesinde adeta bir felsefe merkezi olboratuar tecrtibelerinin neticesidir hareketi, onu tam yükseleceği Birada du. Filhakika atnrlarca medrese öğretive ancak ufaktefek eşyaya, bir üd yarı yolda durdurdu. Bonapartçı olmindeki . tefekkür metoduna kaynakhk binaya tatbıkı kabildir. Yoksa, bü duğu için, hele Bonapartçılığını gizyapan «Isagoji» nin tereümesfle Maarif Vekâletinin bütün iiselere tavsiye etyu* bir şehrı ne kum banyosundan ; l e m e d i ğ i j i n > Bourbon'larm bizmegeçirmek mümkündür, ne de üze tinde kalamadı, ayrıldı. tiği «Feyiesoflara göre felsefe» eserinin rini plâstik boya ile kaplamak. Hattâ, Konyada basılmış olduğunu söylemek, Arada, Napolyona gizli gizli bizharsî faaliyetltfrin bütün Türk jehirleYarın bir harb olur da Allah ; ^:r geminin bile madenî aksamını, met gördüğünü iddia edenler varcu. rine yayılmasını istiyenleri harhalde göstermesin bulunduğunuz şehir a , tahta kaplama veya direklerini ta Bu iddia doğru olsa gerek ki, Naa lle çok sevindirecektir. Nihayet Kırklareli tom bombasile bombardıman edilir j ™. ™ temizlemek kolay bir ia de polyon Fransaya döner dönmez, sa^ gibi küçük, fakat serhad lehirlerine se yapacağmız ilk şey evin bütün j dakatine mükâfaten Harel'i Landes mahsus uyanıklüığl itibarüe her zaman duvarlarını ve eşyasın: «kum ban: Dr. David Bradley, kitabında bu valisi yaptı. Kahramanırruz, o tarih! Aktrls George noktayı da işaret ediyor. Esasen odikkati çeken bir vilâyetin hepimize yc«su» ndan geçirmektir. '. te yirmi beş yaşında idi. '•sakîanacak hiç bir yer laun aikıglaruıa rağmen, siyasî tazeserine vermek isıediği tarih guuruna igaret et«Kum banyosu» deyince, vazm i Çok geçmeden Pariste arzıendam meliyiz. Kırklarelinin emektar mualli plâjlara kumlara yatıp yapılan ban j yok> adını vermesi de bundandır: edeceğini, yüksek bir mevkie geti yıSa dayanamamış, tekrar Fransaya mi ve eski «Mua'.limler Birliği» reisi. yoyu kasdetmediğimiz muhakkak. Atom bombasından sonra etrafa ya rilüceğini, beiki bir nazırbğa, bir se donmüştü. Paris tiyatrolan aynı iskarşı firliğe kayırılacağmı, hattâ kont, dük, tiskali gösterdiler. George, bir trup muharrir Ali Rıza Bey «Kırklareli'Ta Atom devrinde her şey gibi bu tâbir yılacak raiyoaktiv şuaiara korunmak ancak bir dereceve kadar prens gibi bir ünvan alacağını tahdolaşmağa çıktı. Git» rihi» nin birinci cildini bu sene neeretti. de başka mâna aldı: Burada kastede başka mâna aldı: Bursda k a e Buhran zamanlarmda milletler gibi, j tiği her şehirde polis peşini brrakmı* Kaçıp tamamüe kurtuîmak, min etmek güç değildi. şehirleriıı de kendi varhklan hakkında dil«n, bütün eşyanın ve el değecek hkabildir: yordu. a t t â b l r v e r e Lâkin, hâdiselerin Harel'in hayasaklanmak bile mümşuur ve bilgi sahibi olmalaruıda milli her tarafın kum sürülerek, âde^a ' „ Harel'in Briftsel'den bu sıraüarda 1 ,1 ., ,.i n l f i a r . „.». tına başka bir istikamet vermesi mu»™ o g l J ^ ^ " bir menfaat bulunduğunu kabul eden zımpara kâğidile siler gibi, temizlen ^ •v^, • 'u , ,, f kadderdi Napolyonun ikinci nikbesi j dönüp gebnesi Madmazel Oeorge iler, bütün şehirlerimizü> bilhasıa mesldir. ' gıbı. Bıkmı bonıfcardımanından son.;„ bulunmaz bir nimet oldu. HareJ. k ö t ü b i r i l h a m k a v n a ğ l oldu. 500 üncü fetih senesi için ne yapbğı heHakikaten, son günlerde yapılan ra oradan 350 kilometre uzaklarda | Mağlub Napoljonu Bransa tahtına devlet şurası aza mülâzimi olarak, nüz pek bilinmiyen Istanbul şehrinin tecrübeler atom bombasından etrafa havanın radyoaktiv şualarla dolu geçirmek için asker toplamağa kal sonra kaymakam olarak devlet i§fc Kırklarclini bir imtisal nümunesi »ay saçılan radyoaktiv şualara karşı en oiauğu tesbit edilmiş ve bunlarm i kıştı. Vilâyet deıterdarınm kasasını lerinde gösterdiği dirayeti ve kabi* masıru candan ve gönülden temenni iyi tedbir budur. Kum sürtülerek a bnlutlarîa nakledildıği anlaşıbnıştır. I zorla açtırdı, topladığı gönüliülerden lıyeti, bu seier tiyatro işlerinde fazşındırılan duvar ve tahta kaplama ; Adanın kayalarına sinen atom şualasile göstermeğe muvaffak oldu. Zeedeceklerdir. ların üzerinden bu «zehirli mürekkeb kıtanm aaraiını bu i l ları ise, şiddetli dalgalara rağmen ii ra ile karşüamak istedi. Napolyon kâsı, girginliği, sempatisi eayesinde, çıkarmak kabildir. Yslnız, üze hiMâ temizlenmemijtir. Cahide Sonkunnn İstifasına iktıdara gelecek olursa onun sayesin kendinin de, Madmazel George'un da ri eilâlı olmıyan tahtalar bu şuaBikini tscrübelerinm en tehlikeli yorgunluğu sebeb oldu larm daha fazla tesiri altında kal neticesi bir kaç kilometre genişliğin de geleceği için, Harel'i bekliyen is Napolyonun adamı olduklarını yavaa Şehir Tiyatrosii nn'atkârlarından Cahide tikbal, Fransanm en büyük makam yavaş, unutturmağa, oynadıklan piyes Scnku, dün Tiyatro Müdürlüfüne ve Bele sandalye, dolab vs. gibi tahta eşyayı de bir yağ tabakasınm etrafa j'ayıl larından birinin sahibliği olacaktı. leri valilerin sansürlerinden kolayca Geçen seneye «konere yılı» dedirten diy« BfLş'ranhğuıa. Tiyatrodaa İEtifa «ttiğ^ne ması olmuştur. Radyoaktiv şualargeçirmeğe muvaffak oldu. "Nihayet,. Fakat Bourbon'larm Fransa tahtıöldürücü ışınlardan tamamile temizhâdi?eler erasında fikir hayatı itibarile dalr birer mekt'j^ gondermifür. Cahide la dolu olan bu büyük leke, dalgaikisi parmak basılmağa değer: Dil ve İkincı sahifeder. devam j Sonku. bu hususta kcndısile görüeen bir «• lemek ancak bunlan 2,5 müımetre larla engin denize doğru açumaya na bu ikinci çıkışları, Harel'i, Na günün birinde, Odeon tiyatrosunun 2) Kartlarla: Kundura, elbise, çama I kadajırr.ıza runları sayiemJstir: derinliğinde rendeden geçirmekle başlaınıştı. O zeman bütün dünyayı polyondan önce nefsini düşünmek müdürlüğonü ele geçirdi. iktisad kongreleri Bunlardan evvelkisi, Harel, siyasî sahada yapmak isteşır, gömlek gibi gryim egyaa Batın « Tiyatrodan «ynlmamın jegSne Bebebi. zorunda bıraktı. Kendisini çok severj mümkündür. bir kaç «yazar» istisna edilirse bürün tehdid eden bir tehlike başgösterdi: jandarmaların yajdımile memleket ! ihtilâlde yaya kalmıstı. Fakat, ' f a z t a y o r u : ! r ı u 3 olmamdır. On bej yrldanberi Bir kaza vukuunda akla ilk j y diği htile y y ş , memleket muharrirlerince candan ve alinmaktadir Türk sahnesine hizmçt ediyonıın. ve 3) O. F. vesikalarÜe ise ampul, boru ten kaçtı. Ama tspanya hududunu : tiyatro sahasında, daha sessiz sadasız gönülden bir alâka ile karşılandı. Şimher tanfında. san'stkâr. muayren btr nrnantarafa öldürücü aşamadi, orada yakalandı. d HükumeHüku ' bir üıtilâl yapmağa muvaffak oldu. levazımı, tahta, odun, kömür, çivi gibi dan sonra, dinlenmete muhtacdır. BugUn maktır. Fakat, aklınızda bulunsun: <3i masa üzerinde bulunsn 89 için artık sahneye dönmemek lurranndayım. Atom bombardımanmcîan sonra evin ! şualar saçacaktı. ' tin. hakkmda verereği karara inti Sahneye koyduğu romantik eserlermskale ve yaası ile «Mualümler Birli şeyler tevzi edilmektedir. Fakat, bereket versin ki mukabil i U, Auserre'de nezaret altına le, eski tlyatro rejimini yıktı. O. F. vesikası, bir nevi tavsiye mek Yann ioüı bir sey söyl:yeıaem. Tlyatrcdan içinde biri yaralanmışsa, sakm ecza ği> nin neşrettiği, böyük bir cild teşk e n d i g aynlıyorum. Ark«da^rım dolabuıa gidip oradan pamuk, ten bir kil eden ve son derece alâka gördiiğü tubu vazifesini de gSrmektedir. Bunsuz | i 5 in cezas! kursuna gerisin geriye dönerek Biiçin ikinci basılışı hazırlanan «Dil kon merr.ur vazifeye, işçi bir ije, öğrenci ben de ijtiralc edtyonan. Bunden sctırs, tupdiyod.amonyakveyaiBp.rto gıbı ktabakası J ^ dızıimektı; lakm, askerler•baska ta, George, pek acayib bit i n i a d a g ı m n d gresi raporlan» bu alâkarun beliğ i§a okula giremez! beHd birkaç yerll »llm çcrlririm.» b.r şey almayın. Bu üaçlar yarahya d u Ş j m d i o r a d raılarda çok meşgul olduklan ıçın, kurmuşlardı. Oturs e n e l e r c e s ü r e c e ğ i Eğer komünistlerin arzulanna g5ro re*idir. Iktissd konçrresi ise iHm ve iş faydah degıl, bılak» « r a r h olacak t a h m m e d Ü 9 n H r JJ onu surgune markum ettîler. Harel, ^ ^ ^ k a t ı m H Harel işx a Dokumacılar Kooperatifi idare Fransadan çıkmak uzere üzere emır emir aldı. Çünkü radvoaktıv radyoaktiv ısıklar ışıklar ku *„.„!.!..•:, adamlanrruzın dava beraberlişinin te hareket edilmezse, yukanda saydığımız tır. Cunku ^ , , . , . , ediyordu. ,. ...... „... gal Birinci •., katla zemin kateşekkül etmış bulunmaktadır. heyetinin vazifesine son verildi j Hareî'in bir tek hâmisi kalmamıştulara, şişelere ve banyo âletlerine zahürü olarak dikkatimizi celbetti. Bu üç çins karne veya vesikadan hiç biri j ı t'nda. George. onun küçük kızkarBıkini tecrübelerindon sonra, deîsîanbul El Tezgâhları Dokumacıları Koohusustaki ihtilîflan bil», ahlâkî cephesi verilmez. peraUfi idare heyetinin vazüesine Istanbul vanncaya ksdar her tarafa siner ve nizin dıbine inen bir dal^ıç yanına i tı. Yalnız, Pariste bir dcstu i deşi Bebelle, iki de çocuk oturuyorbir tarafa bırakılırsa, eenıiyetimmn Bu vesikalar, halkm itibarî olerak ay Bölgesi Tlcaret ve Ekonomi Mtidürlukl?rinln onları kuilananiarı gızlice zehirler. sjî sf; i>. ekonomik davalar karşısında uyanık rıldığı kategorilere göre verüir. Şciy^e mfldahaleslle «on verilmisür. İdare heyeti. suaları zapteden ve habr: veren bu clduğuna alâmetler diye karşılamalıd'.r. ki, birinci kategoriye mensub olan kim nin bazı yolsuz hareketi'îrde bulunduğu tefBunlan, Dr. Dsvid Bradley'in «sok ı âlet o kadar giddr )'. hir tesir gö;ter sel'de tanışmıslar, bir kaç hafta be diyorlardı, hakikatte onun çocuklan Ü5 heyetirun raportle sabit olnııı;tıs. KooSuçsuz ve ihtilâfsız içtimat hayatı taın seler, günde bir kilo ekmek;, ikinci ka persHfln umumî hejet toplantısı yakır.da lanacak hiç bir yer yok» isimli kita di ki, dalgıcı gemiden derhal yukırı raber yaşamışlar, birbirlerine ebedî idiler. dostluk yemini etmişlerdi. împaratorranasile «içtimaî» saymıyan sosyelog tegoriye mensub olan kimseler 800 yapılaeak ve yeni toare heyeti seçilecektir. bından öğreniyoruz. Bikini'deki tec çekmek mecburiyetinde kaldılar. Tom, seksen yaşma kadar yaşamış, ların hakkı var! Gelecek neaillerin, ga gram; üçüncü kategoriye mensub olan rübeye iştirak eden ve atom bonnbaVerem Haftası bugün başhyor DT. Bradley'in anlattıjrına göre, run lutfunu görenler arasında bu . 1902 de ölmüştür. Popol'e gelince o, bizzat Madmazel ı bir garibs idi. Koskoca kafasile. inzeteierimiz vaatasile fikir hayatımızın vatandaşlar günde 600 gram; dördüncü Verera Savaş Demeği Sarafından tertib edi smm bilhassa radyoaktiv tesirleri Bikini tecrübesinden sonra o civar lunduğu için, George da şüphelıler arasında idi. ı sandan ziyade mrymuna benziyordu, 1P46 ile baslayan uyanıkhîığtnı çükranla kategoriye mensub oJan kimseler ise 400 Isn Verera Haitan, bugün bashyacaktır. bakımından tetkiklerde bulunan bu dski bahkların hepsi radyoaktiv k?sılayaraklanna eminim. gram ekmek alırlar. Beşinci kategoriye Dernek. bu mür^sebetle, mütehassu hpkim Amerikan âlimi elde ettiği netıceleri şualara bulanmıştır. Bu da harblerde, Nüfuzlu şahsiyetlerden hiç biri ile son derece ze'tü, hilekâr, hodperest leı«. okuUarda konferanslar vepdirecektir. II. Gecen sener.in mecmuacılığı, fi ayrılan kimselere ise. ne ekmek karnesi, Istanbul Hıfti«*ıhha Mt3esseswıi Müdürü Dr. kitabında birer birer anlatmaktadır. nisbeten ucuz bir yemek olan balı doğrudan doğruya temas ederek ve oburdu. Daha altı yaşmda iken ne eşya kartı, ne de O.F. vesikası veDr. Bradley'e göre s l n f ı a a r t l k i5e yaramıyacağını gos Harel lehinde tavassutta bulunamaz komedı oynamağa başlanuştı, bütün kir hayatımızı aksettirme bakımından, Nureddin Omır, yarın E^Tlnönü Halkevinde i . . . radyoaktıv ,^ dı. Bununla beraber, tereddüd etme gece sahnede kalmağa da razı olumernmıniyet vericidir. Dinî şuurun u rilmez! B.CG. Verem A«ısı mevzuunda b±r konfe1 şualarına karşı en muessır çare, on J termektedir. di, araya adam koydu. dostunun sür yordu, yeter kı rolünde bir şey yeları kumla temizlemektir. Onc*an rant verecekhr. | l k l i l k i O ' yanmastru temsil eden mecmualardan Ekmek karnesi ohnıyEnlar, hiç bir güne yolîanmasını temin etti. Harel mek de bulunsun. evvel Amerikan âlimleri daha bsşka I Edirne Valisînin cenazesi bir kfrçını. B. M. M. azalarından bazıla nnndan, hiç bir yerden ekmek alamaz«Etriisk» ön tamîri bltti Brüksel'e gittı, orada yerleşti. I Vasifîîi basında vefat çdçn Edıme Valisi usulleri tecrübe etmişlerdi. Meselâ, nnın haklı şikâyetîerinden İstisna et lar. Ben de bu beçind kategoriye menPopol. daha o yaşta, itikadsızdı, Birkaç ay eîvel Mı.<=ır ban<üraH Mohammed Kâzım Derr.irel ile Edıme Emn'yet Komıseri Dört sene sonra, memİPketine dön ı dua namma hiç bir şey öğrenmek atom şuama bulaşrmş satıhların bol AU Elkebir isimll geminin çarpmasüe hasamek gerektir. Ciddî ve ağır yazılara subdum. ra ugrayan Denizyollannın «Etrüakı vapuru suyla ve süratle yıkanmasmdan iyi Kçraalin ceraışleri d'in sobah trenle şeknmi mesi için izin çıkıp ta tekrar Parıse konu olacak yazJİsrı, ciddiliğinden Hr Diğer gıda maddekri de, ekmek gibi tamlr edllmiçtir. Etrusk. bugün Ege vapu j netice alınacaşı Ümid edilmişti. Fa ze getirilmiş ve tabutlar ist39^onda merasim fteîdiği zaman. Harel eski Harel de j istememişti. Vakta ki 1832 deki büşey feda ermeksizin, halkhlaştırma sa kategoriîere aynlmıjtır. Yani, diğer ru le alınrr.ışlardır. ..... ,.. . , ... , . . i vük kolera salgını çıktı, evdekiler bir yerine îonire hareket edecektir. kat yapılan 'denemeler bu ümidleri Verhum Vaünin cenaaesi. gene trenle tz güdı. Yırmı beş yaşmda ıken, devlet j r.îtır.da muvaffak olan Nebioğlunun maddeler de, btr insamn mensub oldud e b a k t ] l a r k b u d i n Raradenizde görülen mayinler boşa çıkardı. Bunun üzerine mubte mHe gönderıiraistir. Bugün orsda törenle şurasmda aza mulazımı olan. en yük ' bah akçam, harıl harıl dua ediyor. • Bütün Dünva» sı gibi «Bizim Türkiye» ğu kategoriye göre, miktan tedricen Ltaıan Başkanlığından verilen bilgiye gödefnedılecktır. lif usullere başvuruldu ve hiç birinve «Sosysl Hukuk ve Ektisad Mecmu azaltüarak dağıhlır. Bir insan kızıl ko re. «On Tarı vapuru ve bir Norveç jilepl. sek siyaset ve idare mevkilerine göz Memleketi saran korkunc âfet. çocuBir cinayet dâvasuun as:>, doğduğu yıl batmıyacak karakter münist ilâhlanr.a ne kadar yakınse, o Şile lle Kllyos açtkjarında birer raayin gör den iyi netice alınamadı. diken, vakarlı ve şerefli bir devlet ğa Allah korkusu vermişti. MadmaEn nihayet Dr. Bradley atom şuaduruşmasına başlanıldı taşımaktadırlar. Bilhassa UniverEİteml nisbette iyi bir tabakaya mensub sayı düklerirü bildirrr.işlerdlr. adamı olmağa namzed gözüken Ha zel George. hiç dua bilmiyen bu ço« Samatjada Hasan Ertaç admia bir çahjl rel. şimdi, ömrünü tiyatro larına karşı yegâne çarenin kum olzin içtimaî ilimlere mensub en genc larak daha çok karne, kart veya O.F. Polonyaya pamuk ihracaü başladı kulisle cuğun Allaha nasü hitab edebildlöld,ırdük!eri iddia edilen "Vünifcullah ve e'emanlannm iş beraberliğini temsil vesikası alıp fazla yiyecek ve giyim eş Polonyaya pamuk lhracına bajlannuştır. duğun.da karar kıldı. Hakikaten, ya Manmed ile onları bu suça ter«lc ettiği iddia rinde geçiriyor, komedya aktörierile eden bu sonuncu mccmua, 1948 sene yası edinebilir. Komünist olmıyanlara, Bu ır.emleketle arsmızdald anlaşma, klerlng pılan tecrübeler. kumla kazınan sa olunan sahte vrrem niLİteharrısı Hsmdl Yıl düşiip kalkıyor, George'un. taşra çe j dJ. da;.andı|ı için pamuk sahjlan mü tıhlarm radyoaktiv şualardan te mazm mulnakemeJeTine dün İkiıci A*ırcesinin fikriyatj namma buyük bir ka muhaliflere ne hir kame, ne bir kart, esasıra «Yarabbi, teyzem George'u said f'atlarta olmaktadır. larını idare ediyordu. mizlendiğini gösterdi. Yslnız, gemi :a Mahketr.esinde devam ediimiîtir. zsncd'r. Mualümler Birliğinin «Bilgi» ne ,ce bir O.F. vesikası verilir. Bu gibicam Harel'i al. kardeşim Tom'u al. Ucuz odun ve kömür geliyor Zira, o dört sene zarfmda, MadmaDünkü celsede, Ranıi'.ardan Munlbullah Ue lerin tahta aksamına atom şualarırr.eemuası, maarif ve pedagoji mesele !er, mecburî olarsk zarurf ihtiyaçlannı Belerir.e mutemsdi, çesidli lîkelelerden nıp daha derinlere kadar sindiği de Mehmeöin sorET!3t;ırt yapılmıgtır. Ssmklar, zel George'da bahtm kötü cilvelerine Bebell annemi al, ama küçük Popol'l» lerini akselüren biricik meslek mecmu karaborsadan karşüamay» çalışırlar. Ta odun getırmeğe devam ermektedir. Heoıen Hasan 3rtaç ile aralarında is yüzunden bir uğramıştı. Paris sahnelerinden. Bo aşçı kadını bırakîn Bu dua çok can> sa olprak gifMkçe tekeırmül etmekte niî parası olrr.lar. dandı. ama kabul edilmedi. Popol, hergun birkaç motör jrlmektedlr. Dün de bu tecrübelerde görüldü ve bunlann bıçaklı bogugnıa çıktığınıve Hasanın naaü napartçı diye istiskal görmüş, İngil bir kaç gün sonra, koleraya tutulup renclelerr.ekle ffîdüğün'T bilrr.ediklerirJ scv!emi;lerdir. gslmeğe baîlamıştır. Bir partide ancak 78 milimetre dir. Vesika usulünün cari olmadığı blriclk kömür kadar güzel öldü. 21, bir parflde de 6 ton kBmür gelmi^tir. •ttemizlenebiîeceği'» tosbit olundu. D'jruşma. sehidl^rm c?lbf için talik e<Hl tereye gitmiş, hejkel III Geçen senenin eser ve risale yer karaborsadır. Belediye odunlanna rağbet çt>ktur. vucudünün şöhretini bilen LondraiıBuna mukabil, suyun bilâkis za' miştir. hılindeki kültür tnr"sul!eriri sadece, George,o tarihte, çok güzel bir nkadındı. Vüıudüne çok itina ediyor, isim olarak sıralamak yerine > inaatimBilraem genc nenanlar: banyosuna ve tuvaletine saatlerce ce prob'.em za^yesinden yapıl"cak bîr ı 4 siller onu tanırlar A.. Bunu da kim vakit harcıyordu. Parmaklan, ku?e^ime da;snan düfüncelerde bulur. j mı? Edebiyat tarihyapü? lakları. gerdani;, saçları, bilekleri rr.ak daha uygundur. lerimizde kendisinDiye şaşmıyor. harikulâde raücevherlerle dolu idi. Memlekette fikir hayatanın msrkezVelhasıl herkes den esaslı surette Kele Napolyonun hediye ettiği nefis liğini yalraz Istanbulun yapüğını ve dcğru, gayretli, jen pek bahsetmiyorlar. iki pırlantası vardı ki, eşsiz şeylerdi. başka yerlerin «taşra» teşkil ettiâini ve mesud.. Bütün «Fecriâti» nin bir Bu iki pırîantayi, bir sabah, evin ilari süren bir yazım, geçen sene içinde vstandaşlar sanki Tahsin Nahidi vardı bulunduğu sokakta, çöpler arasma EurîEda çıkan «Ant» gazetesinde kıyağızlarından şeker Nazik, kibar blr inatümış buldular. rr.^tli muharrir Malik Adalan tarafından akan birer bal Mah sandı Beiki öyle kuv Her gece, tiyatrodan sonra Georgeflddctle tenkid edildi. arhk taşra mef vetli bir ş&ir dsğildi. Fakat çccukken mud. un evinde gece yemeği yemek âd=thu?nunu unutmanın gerektiği söylendi. onun bir şiırini ezberlemiştim. Ne zaAman Yarabbi! Vatanımı böy!e bir Münskkidin hakkı var: Istanbul da ni iT.ars yeni bir devir, yeni bir mevsim, dür.ya cermetine çeviren 1949 a nasıl ti. Sofradaki mîsafirler seçkin edıblerdi. Dumas ta bunlar arasmda idi. hayet Türkiyenin bir vilâyeüdir. Bu yeni bir yıl b?glasa merhumun o şiiriteşeudrür edeyim. George temizliğe ne kadar merskh viâyetin başka memleket köşelerine Se\incden yüretim çarparak, boğazım nin başmdaki şu mısralan tekrarlaise, Harel de o kadar pisti. Hem de •tr.;re» gözile bakmaması lâzımdır. Hiç tıkanarak kandilli bir reverans yapnıak şür>h?3İz ki vakıaların da bu lüzumu rım. için egiîirken kafamı karj'olanm yan bu pisliği bir nevi iftihar vesilesi yapıyordu. George'un kandisi gibi gık'ivvetlsr.nirmosi icab eder. Çok şükür j Büeraeın hangi bir ümid fledir, demirine çarprruyayım mı? Meğer! cır gıcır yakanmış. kokular sürüldüllıamidin istibdadına nihayet bancı ordu tereyağından kü çeker gibi lularla Demokrat yavuklular müşterek 10î? de. Istanbuhı fikir hayatınm teza j Ilkrînhar in'<işr,f edince gelir, Uyandım da bildjm, o bir hâb imis! Bana bir hissi intuarüreha.. müş, tertemiz tazüarı vardı. Harel, meşrutiyet 23 temmuzda ilân edildi. Va sessizce süzülüp çünyor. Peyk devlet bir katine kunjyorlar.. milletin karşıKırkri itibsrile geride bırakan vilâ* * * Evet, bilhnssa ilkbahfilar bütün mah tanı düşman istilâsmdan kurtaran ilk lerin arazisinden Ruslar taslannı, tarak sında elpençe divan duıuyorlar: inadma, «ah bir domuzum olsa!» dsr, v2iier b'jlımduğunu gördük. Fikir haYılbaşı hediyeleri dururdu. Bir akşam, bu arzusu yey;ll!k bı!Ençosunu yapmak id! uklara, yeni yıllar biz insanlara, hattâ Büjük Millet Meclisi 23 nisanda açıldı. lannı toplamışlar, pösfekilerini, ibrikle Lebbeyk sultarum, dile benden net l k yoksulluk, yksulluk yeis içinde içind olanlaolanla Istanbul 812 nci noteri Hayaîî Varol rine seldi. Dumas, yemek salonuna, Lausanne suîiıu 1923 te imzalandı. Cum rini sırtlarma vurmuşlsr, arkalanaa bile dilersin?. buluran her muharrir, bu i Diye soruyorlar.. o da cevab veriyor: mazın huzurunda çekilen 1949 yılbaşı kucağmda üç dört aylık, tombul bir nolttays dikkat etmek mecburiyeünde ; : ™ l r a b i l e b i r ? n d s tetİ! ?örünüş!ü mu huriyetimiz aynı yılda kuruldu. «9» lar bakmadan kusfcüs gidiyorlar. Balkanlarda. Orta Avrupada köşebaş Siyasette maharet, vergilerde ada eşya piyaneosunda baa eçe dosta aşa domuz yaiTusile giriverdi. | hayyel bir cenneün billur kapılannı da Türkler için pek uğursnz sa\almaz c.ır 1459. Sırbistanın Osm=snlı devletine kaBu domuza. Harel delice âşık ollarına konan sandıklara reyler atılıyor. let.. Su, ekmek, kömür Fazla hırs ve ğıdaki hediyeler çıkmıştır. Eşyalannı açar. Hcmen büyük bir tebalükle onun E oaşta Ar.ksra, yavaş yavaş devlet ı tıhş tarihidir. 1789 da Uçüncü Selim Her tarafta gerçekten vatandaşlann is tamaa davaraniyan mütevazi bir ömür.. en geç 3112943 akşamına kadar idare muş gibi idi. Eir gece, tiyatroda, Du.... , , ...... , oin bir renkli kucsgına atılıveririz. tahta çıkmışrır. 1919 da Atatürk Sammas'ya: teklerine göre hüku *** Bir de bakıyorsunuz.. Terkos her gün mizden aldırmalarını rica ederiz. zamanda Kiıltur mer |( keri .vli';ını olmaklaavnı takviye ediyor. «Hukuk suna ayak basmış ve millî hareketin ilk metler kuruîuyor, Azizim. dedi. domuzurnu öyle Haşnieilu zamar. hsnedanına mensub, akıyor. fjTmcılar on kuruşa ekmek sa Hasan Sakaya: Pabuoı büyükten bir Kurumu nun başlıbaşına bir kıymet ı mrska v» bir nazar boncjğı;. seviyorum ki, onunla koyun kcyuna çekirdekleri olan Errurum, Sıvas konköylüler tarlalanna rens 1943 hazretlerinin de şu anda utıyor, depo sahibleri fazla koku antraolan 'Hukuk lugati». Ali Himmet B? j e!» diye yükselen minimini grelerini toplamıştjr. Nihayet Cumhuridönüyor.. fabrika siti soka^a atıyor. Akdeniz seferlerinde Celâl Eayara: Men sabere zafere lev yatıyorum. Dumas hemen cevabı yapırtırdı: karşısında herkes gibi ben yetin ilânı günü de 29 ekime tesadüf lar, t<ç, tüfek, a boş gidip çeknekten canı sıküan «Kadeı» hssı. d;geri: kitabı. TopçuoŞiu Hâmide Hs j > > 3 T I § ; n etmiyor mu? Evet, biraz evvel doıruzunuza de pek çok iyimser duygularla yüklütom bombası, zehirli Karadenirde soluğu alıyor, Amerüadan Yardrmcısı Faik Ahrnen riiBnın Israil Hukuku» ve «Hukuk fpl " Başbakan : tesadüf ettim, o da öyle dedi. Işte, bunun için elimi çeneme dayayapmaktan {ayj'are ile gelerı aletler kömür ocakia Barutçjya: Sakajıın takasmı kr.ç kere svfeîi konferansiaıı». Büîend Nuri Be yüm. O, sıra ile .';>5 yaşını tamambı*** yin Arıayasa Hukuku». H=.san Refik yır.eaya kadar sayısız mesud olaylarla dım. Karşıda sabit bir noktaya dalan \Tazgeçiyoriar.. ku rımızı Hititler T zamanındaki işletme batmaktan kurtardığı içnî tahlisiye magöz'erimle 1949 da olacak hâdiseleri gertarzındsrı. kurtanj or. Bir haftada rcek dalyası. Harel, 1847 senesi. Paris civarında Bsyin .«idare Hukuku Dersleri» gibî barşılaşacsğıma ipanıyorum. Temelinden maş, bez, ipekli ima61dü çckten görür gibi oldum. ^ılyonlar kszanmıştı, fakat bir eseıler bir taraftan da hukuk şuurumu çarsılmış perişan dünyanın düzeleceğilâtı milyonlarca ki tııblar, bir gür.de telgraflar yerli yerine Hamdullah Suphive: Cörectu rütsüsü.! p a " ne, her işi aksak memlekEtimmn intivarıyor. AU Nacl Karacana: Halil Lutfi Pa t , a s l k 3 . ! »a^'§tı. zun milliieşrne yolurda geîiştiğini gös lometreyi buluyor.. buğday, pirinç, faOo.. o.. Güzel ve geniş Mr salon. A sulye stoku her yerde dağlar gibi yığıBirer paket sigara alana Tekel eskisi George a gelince o, vucudünün b ü | tem?ktedir. Yedi. , sekiz senedenberi zama, rahata kavuşacağına iman ediyonırn.. vizeler pınl pınl yanıyor.. kalabalık lıyor. Herkes sığınacak yer, göbek gi gibi catedan bir ds kibrit \*eriyor, kitün ?üzeUiğini kaybetniş, şiştikc bir çok tpşebbüslerimize rağmen IstanEski Derlet Bankası îstanbul müdüKiçin mi; çünkü fala baktım. Gözle mı kalabalık. Fakat içlerinde hiç de losu 25 ku'uça şeker bakkal'arda eri rü Sadi Bektere: Emisyon mevsiınlerini şışmiş. devanası gibi bir şey oln.J^ bul Hukuk fakültesinde bir türlü vü rinizi açın. parmağınızı eğzınıza götü yabana olmıyan şu dört çehreye yakın şirecek yemek buluyor. tu. Hsyatını kazanabilmek için. yel cude getirilemiyen. fakat Ankarad^ rüp S3şmaym. Kanunlar yasak etmiş. dan âşinayırn. Biri toparlak yüzlü, öteÇinde boğuşma bitiyor, Japonya ha yor. Bakar.hkların damlarmdan ateş gösterir bir takvim. niden seyyar tiyatroculuğa çLİcmıyor, vatand.aşlarm kanlanndEn kuruıan «Hukuk Sosyolojisi Erı=titüsü» nizamlsr guya önüne geçmiş rrna, m? ki tatanmsı, beri taraftaki keskin çiz nl harıl çalışıyor. Rusya kabulıına çe verem, sıtma ^rengi mikrobu fıçtarmı Dr. Fahreddin Kerim Gökaya: Bütün ,i A m a . artık, köylüler bile onu seyreU nün n^şriyatı bu gelişmenin sevindinci şallah, fr.kir, zenain. âlim, cahil; genc, ğili.. onun yanındaki zayıfça ve çökük kiliyor, Batıb ve AngloSakson işçilerin yor; karıiar, man+osuzluktan dırlamıyor. KUTUI ve cemıyetlerde on veya ard baş . ğ gelmiyorlardı. Tek tük gelenler m e e ceblerinden pira taşıyor, Eskimolular çocuklar ayakkabısızhktan vrrlamıyor, kan olabilmek pasosu. ihtiyar biitiın halkımız falcıİKrın peşin yanaklı.. ne kadar ciddî, iâkin ne kadar bir zamanlar bütün Paris halkıAnkaranm bazan Istaabulu geride bı de.. Vızır vızır işleyen evlerine gitmek tc'th konuşuyorlar. Oh.. oh.. önlerindeki Hctantoya, Madsgaskarlılar Finlandiya köpeklsr kcmiksizlıkten hırlamıyor. So.Nadir Ntdiye: <D» minör muhalefet nm her gece alkış fırtmalarile karrsk^n kü'für merkezliği rolüne devlet ten kcıkarlpjrsa onları kendi ayakların< h^ğ'.dlara birer ünza atfcktan sonra ku va tenezzüh seyahatleri tertib ediyoılar. ksklar teıterr.iz, koynnlar in"kler hep kcnçertosu. jıladığı bu eşsiz kadının şimdikikımerkezHŞinin yardım ettiği şüphe^izcîir. fPİLrmekten çekinmiyoriar. caklaşıyorlar, öpüşüyorlar.. mikrofonlar Ekvatör aslanlarının, kutublarda beyaz 5emİ7 Ne, yangeldizm. ne de egoizm! sık sesi ile. enfiyeden şişmiş burnu Bıırhan Feleğe: tbrahirn Bayboranın ayılann büyük sahrada yaştm~larmı Fakat bir baska şehrimiz, böyle bir Evet îala baktım. 1949 un dört rakfi işliyor.. bir rok insanlar telgrafhaneleile, soluğanlığı, sarsak yüriiyüşüyle krome çerçeve içinde bir resmi. MCteahhidler çalrmyor, trüfritler salyardım o!msks.?:n tam manrrile bix rr.inı alîaiU yazarak tcrl^d'rn. 23 edi re, telefon merkeîlerine koşuyorlar.. ci sağlayacak iksirler bulunuyor. Cevad Fehmiye: Holivuddarı «Pay slay ediyorlar, yanda çıkıp gidiyorrr.ıyor, ilırac maddeleıimiz elimizde kalkültür şehri olmak iratiy3~.ni kazanı yor. 23 bizin iün çoi: uğuıludur. Tarih han sevij^cden yerinden o^ nuyor.. Döıtlardı. rr.ıyor, sefirlerimiz seiahcte dalrrjyc:. do=j un filme çekilme teklifij yor: I m ' r Bir kcc scrc evve! Tzmirdr> te pek fazla derin clmarıjım icin çrl: l*r snlastılar.. Dünya sulhu kuruldu. Bu arada. bizde de Seçirri Kanunu rlc memurlarımız haraç almıyor. Yunan çetecilerinin reisi ?.I?.rkosa: Hayatınm son günlerini. Üçünc •Umumî K. ?ra*if Bilriri. ve «Tzmir eski scneleri fcilmem srna son devir1 ro Bir sirr.jak çakıyor.. tablo değijiyor i ğişiyor.. devairde a'kıdin. jandarmad^, • Altınlanmız huc.ud aşmıyor. nehirle Nprkos kendime: Yazılarım için gazete Napolyonun merhametine sığınara Tarihi» adlı kitabları npşreden Dr. Zi ve devrimlere şöyle bir göz ataiun. Ab Almanyanın dört kösesinden dört ya1 poliste baskıdan eser kalmıyor. Altıok rimiz taşmıyor, suç üstünde yakalade yer. T .'••;" geçirdL öuiürücüu Prof. Findshoğlu karşı kıam banyosu,, şuaiara Sahneden kaldmma Toplayan: Hamdi ¥aroğlu Bulgarisfanm içyüzü 1 1 1 YILBAŞI YAREI^LİRLERf | Ümid dünyası Yazan: A. Hidayet Reel I